October 27, 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Aziz misafirleriımz Haftanın yeni filimleri Sinemalardaki kordelâlann ekserisi dehşet ve heyecan filmidir. Bunlardan bir tanesi türkçe sözlüdür Birinci aahifeden mabat Paşayt ve arkadaşbrm «tzmir» e k«dar getirerek ertea gön tekrar boiuş mak finn vedaJastdar. •5 Sıvastopol bayram yapıyor Saat 6 da vapurdan çıküğımtt aa . man, gece pek farkma vanntuyan, ktiçük Sıvastopolu büyük bv bayram nesesüe donanmıs bulduk. Bu donanısm iki sebebi vardı ve ikisi de ayni ehemmiyette birinci plânda idiler: 1 Rus ordulan baskumandanı Voroşilof Yoldasın senelerdenberi Sıvastopola ilk defa gelmesi. 2 Bir Türk heyetinin Rus toprak. larmda bulunuçu... Heyetimiz mihmandarlarla beraber vapurdan dogru istasyona, Mosk^va vapurunda sağdan sola: Karaha,,, vorosilof Sükru Naili Paga ve Muhittin Bey . Yoldaflarle . Vorofilof Yoldaş tstanbul halktnt telâmlıyor trenmi karşılamaga gitti. Şehrin hemen butün caddelermde gögüslermde kn çük küçük Tük bayraklarile bmlerce halk birikmşki. Müteaddh taklarm üzerinde rnsça ve türkçe olarak «safa geldiniz!» ibareleri okunuyordu. Vorosilof Yoldaş ve arkadaslan bü yük merasimle karşılandılar. Rus ve Türk kumandanlan askeri teftis ettik ten ve resmigeçkte hazır bulunduktan sonra şehrin mnhelif yerlerini dolaştı . lar. Bu arada bilhassa «Panorama müzesi» ni nyaret sayanı dikkat oldu. Müzeyi riyareti müteakıp birçok yerlerde halkm tezahüratma mukabele etmek içm yürüyerek büyük Lenin heykelinm önüne gelindi. Burada ^=>ha ke. sif bir halk ve asker tabakası TürkRos kumandanlarma karşı heyecanlı terahuratta bulundu. Saat dokuzu bubnuşta. Ha ' Mtmanma pek az birsey kalmıstr Sivastopoldan aynhrken Ru* tayyarelerine $eiâm,. 7 Paul Muni «Ben bir pranga kaçağım!» da, 2 Vilma Banki. Lui Trenker «Vatandaş silâh ba~ şına!» da, 3 • Hant Alber» «Bü( yiik sehitler uyurken» de. Aslan adam "Melek,, te ve "ipek,, te «Aslam Adam» fazla güçlük çdril neden «Tarzan» la mukayese edOebiSr. Vak'a ayni esa* dahflinde cereyan etmektedir. Ormanlar içinde, aslanlar ve sair vahşi hayvanlar ortasmda tabiatie kucak kucağa yaşıyan bir adam. Sonra garip, saşılacak sahneler.. Vaksi nayvanlann mücadelelerî nah... Vücudü çok gözel olan Buster Craboe oyunda da Wç acemi görfinmüyor. Aslanlann arastndan, ormanlarm ortacmdan çıkıp gîtmek iatamyor. Sevdigi medent kula birlikte orada kalıyor. Bu filim seyredilirken, m e m u n sırf fantezideB ibaret oldugu nnöhduyor. Kordelânm birsok jred§rihey.e«aı»b dn\ Bflhassa vahşi hayvanîar terbiye smde çıkan yangını müteakıp canavarUrm etrafa dağılması imaiM d«hf«t vtiyor.. Ba filimîn türkçe sozlüsfi «tpek» te frannzca sozlüsü «Melek» te gosteri Kyor. igi sergüzeşt mevcuttur ıri mev n m bu kumı bar ve kabare salonlannda ve sair taraflarda cereyan etmekte • dir. Hans Alber» poHs Hans Röderi, Martha Elggerth «Amerikan Hipodrom» kabaretindeki muganniyeyi Gerda Mau. rus zengin Amerikah Pattersomm sev • gflki, Santa Soeneland kadm poHs hafiyesi rollerinî muvaffaldyetle tenuil etmislerdir. Rejiyi Richard Eichberg iyi idare etmistir. Hans Mayin bestelediği musi . Td de güzeldir. Martha Eggerth tatlı sesile «Sevgflim Kalbtni Aç!», «Yavrnm Ağlama!» şarialarmı m&kemmel töy • lüyor. delâ Vilma Bnnkinm ük muvaffak sesH filmi ofanak kibarile sayanı dik kattir. Çırılçıplak "Saray,, aa «Çmlçıplak» U Miltonu evvelâ zengin bir bakkal olarak görüyoruz. Mü kellef bir ziyafetle zengin bakkal *on aldığı Lejyon donör nisanım tes'it e . diyor. Fakat dostlan tarafmdan 'mu • hakkar gorüIdüğunS hissedince kendisini bir tarlaya çırılçıplak bırakünyot. Bundan sonradır Id gülünç sahneler bashyor. Miltom deH diye tanarhaneye sokuyorlar. Oradan çıkıyor, bir mfid • det serseriyane dolaşıyor, garson olu. yor ve yavaş yavas tekrar eski mev • knni elde «diyor. Bu kordelânın reji sini de Mikonun diğer son filimlerini çevirten Leon Mathot idare etmistir. Senaryoyu Jean Boyer tertip etmiçtir. Baş. rollerde Miltondan maada Andre Noks, Baron FOs, Ginette Gaubert vardır. istanbula hareket Son'olaî'ak motörlerle Sıvastopol limanında bulunan Rusyanın Karadeniz filotunu gezdık. Dokuz bu • çukta <tzmh» demir aldı. Rus do nanmasi ve 76 tayyare bizi Sıvas • topol açıklanna kadar tesyi etliler. Sonra donaıunadan 3ci zrhlı kaldi ve bunlar limanımıza kadar geldi ler. Vapurdaki öğle ve aks«m yemeklerinde Türk Rus dostluğunu izhar eden muhtelif nutuklar söylendi. Aksam yemegini mateakip Vorofüof Yoldaş gemide bulunan tstanbul matbuatı mümessillerini kabul et mek nezaketinde bulcmdtı ve de diki: 4! Bir Türk vapurunda seyahat ettiğim için çok bahtiyarım. Türk hükumeftinln vapurda bana karsı gösterdîği samimî hüsnü kabul e ne kadar teşekkur etsem azdır. Siz lerin ellerinizi sıkarken Türk matbuatımn bütün namuslu, çalışkan isçilerini selâmlıyorum. Dakikadan dakikaya biraz daha yaklaştığımız dost bir milleti ziya ret edeceğîmden dolayı şimdiden heyecan duymaktayım.» japurahdâ bir yemek esnannda tağdan tota: Voroşilof Yöldâf, 'adam Suritz, Muzaffer Paşa ve baş tarafta Anz kaptam.» Vatandaş silâh başma " Elhamra,, da «Vatandas Silâh Basma!» vatan ve hüıriyet aşkını terennüm eden bir filimdir. Mevzna Napolyonun Avusturyayı ifgal ettiği esnada Tirollülerin yaptık. lan kıyama aittir. Bu kıyam esnasm • da âsilerin reisi Anderlan ile Napol • yonun onun vatanına kaymakam tayin ettiği Riederin kızile Erika arasmda bir muaşaka bashyor ve Anderlanın daga cıkmasma rağmen bu sevişme de . vam ediyor. Neticede Anderlanla arkadaslafcmı Napolyon kuvvetleri ele geçirip kurşuna diziyorlar. Fakat hürriyet ve istiklâl ateşi sondürülemiyor. ölenlerin yerine yeni gençler kairn o kıyor ve Tirol düşman istilâsından kur. tuluyor. Anderlam Lui Trenker ve Erikayı Vilma Banki temsfl ediyorlar. Bu kor ÇSinema haberleri^) Marie Dressler. Ihtiyar, fakat muktedir kadm artistlerden Marie Dressler yakında sinemaya intisabımn ellinci senesini idrak edecek ve bu münasebetle büyük bir ziyafet verecektir. Ben bir pranga kaçağıyım! "Tflrk te,, «Ben Bir Pranga Kaçağıyım!» 0L nrimn mevzuu hakikî bir vak'adan almımshr. Amerikah mnharrir Robert ElKott Burns, iki defa pranga mahkumhığ«ndan nasıl kaçtığım roman halinde yazıp nesretmiş, rejısör Mervyn Le Roy da o kitaptan ilham alarak ba şa. yanı dikkat kordelâyı vücude getir mîsur* Füimde seyirciyi heyecana düşüren firar ve işkence sahnelerile beraber o nn aynî zamanda eğlendirecek şehir hayattndan muhtelif parça'ar da vardır. Pranga mahkumlannm sürdiıgü ömîir çok canlı ve hakikî şekilde tasvir o hmmustur. Hele ikinci kaçıştaki kamyonla gidiş ve arkadan gelen takipçi . lerin hal ve tavurlap, nihayet atılan bombalarla onlardan kuruluş, filmi seyredenleri balecandan halecana düşürmektedir. Mümessillerin hemen hepsi seslerile, hareketlerüe kendilerinden beklenen tesiri fazlasile gösteriyorlar. Hususile Paul Muni, gerek serseriyan« yaşadı ğı, gerekse pranga mahkumu olarak geçirdiği hayat anında nekadar sert bir adamsa, çalışma hayatma ataldığı zamanlarda da o derece msanidir. Alkapon kordelâsmdan sonra «Ben Bir Pranga Kaçağıyım!» bu artisti Ameri kanm birinci derecede san'atkârlan arastna yükseltmişlerdir. Sivattopoldaki tetahürattam bir fctti&o» Jannet Mac Donald Jannet Mac Donald bu ay zarfmda İngilterede «Kraliçe» isminde bir filim çevirecek ve bu kordelâda baş erkek rohmü Herbert Marshal oynıyacaktır. Jimmy müşkül vaziyette Boğazda Dün sabah saat yedi buçukta Karadeniz Boğazı açıklannda «tzmir> i ve refakatinde bulunan Rus zırhlı lannı Zafer ve Kocatepe muhrip l^erimiz karsıladılar. Kavaklarda muhtelif cemiyet ler mensupları, halk motörler ve sandallaiIa Rus misafirlerimizi is tikbal ettiler. Mektep talebeleri ve büyük bir halk kütlesi her iki sa hüi kaplamıştı. Kumandan Vorosilof ve arkadaslan bu canh tezahürata se lâmlar vererek mukabele ettiler. Sanyerde «tzmir» e bir motörle Vali Muhittin Beyle, Şükrü Naili Paşa çıktılar. Halk Fırkası, Sarıyer kazası na mına iki mektepli hanım misafirlere buket verdiler. «tzmir» vapurunun meharetli süvarisi Aziz kaptan gemiye sahiü Sivastopolda donanan btnalardan Svri.. pek yakından takip ettirdiğinden halkm coşkun tezahüratma misa firlerimiz de mukabele edebildiler. Sıvastopol seyahati giderken ne kadar sıkmtıh ve zahmetli olduysa, gelirken o kadar neş'eli ve rahat geçmiştir. Filhakika giderken «Izmir» i saat lerce hırpalayan Karadeniz, avdette kendisinden hiç te umulmıyan bir sükunet içinde idi. Heyetimizin zeki reisi Muzaffer Paşa, bunu Rus kumandanına: « Giderken pek ehemmiyeti yoktu. Fakat avdette misafirlerimizin rahatsız olmaması için böyle güzel bir denizi biz dünden sipariş etmisttik» diye izah ediyordu. zevat Galata nhhmmda büyök mera shnle karsılannuşlardır. Rıhten bas • tanbaşa Türk ve Rus bayraklarile do • nahlmı» birer asker ve polis müfrezesî selâm resmini ifa etmiş, mızıka Sovyet millî marşuıı çabnutır. Misafirlerimiz buradan otomobillerle dogruca Perapalas oteline giderek bir müddet istirahat etmişlerdir. Sovyet ricaünin geçtiği yoHara Türk ve Sovyet bayraklan asılnuş, Şişhane ka. rakohmda Beyoğlu Belediye binası 8nünde yapılan takın üzerîne ve Perapalas otelinin kapısma rosca «hos geldmiz» idaresi yazılı levhalar *«bwy • hr. Galata nhbrmndan Perapalas ote . line kadar olan yolda biriken btJk n i • safi'leri alkışlamısbr. Vorosilof Yoldaş öğle ozeri eweh\ Vali Muhittin Beyi makammda zrya • ret etmis Kolordu Komandanlıgma da giderek kart bırakmtstnr. Büyük şehirler uyurken "Artistik,,te «Büyük Şehirler Uyurken» ayni za manda hem bir macera, hem de bir salon filmidir. Çünkü Hamburg limanında bir gemı müsademesile başlıyan ve şehirde hırsızhklar, cinayetlerle devam eden kordelânm içinde bir de mugannıyenm ge Sahne veya etamnda daima komtk rollere çıkmak o artisti hususî hayatında çok defa müskül vanyetlere düsürmekte, onun dünyada ciddî bir if yapacağma kimseyi inandıramamaktadır. Iste Ameri kanm meshur sinema komiklerinden Jimmy B^S%nt. Bir filim çevirirken iki sahne arasmda dostlarmdan birine telefon edip mühim bir mesele göriismek »tiyor.. Fakat imkânı mı var.. O sırada stfidyoda nekadar genç artist varsa hepsi başma toplanmış, onunla alây ediyor lar.. Zavalh Jimmy kızıp köprüyor. Heyhat, hiçbir faydası yok.. Kızlar o hiddetIendikçe kahkayı basıyorlar. istanbulda Karahan Yoldaş fotöğraf alıyor Muhterem misafirlerimizi hâmil olan «tzmir» vapuru s?at 11 de Galata nhtıınına yanaşmıstır. Vorosilof Yoldaş ve refakatindeki Lutfen »ahi/eyi çevnini*
