19 Kasım 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

19 Kasım 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SSH^ Camhariyet '• 19Tpsrinisanil933 HARPTE YAVTUZ *«"• O. KOrP Şehir ve memleket haberleri j Siyasî icmal (revıren: A. DAVER 80 Rüsvet tahkikatı Beş kadınla bir erkek tevkif edildi Beyoğlu birinci komiseri Mücip Beye rüşvet verüdi&i iddiası hak kındaki tahkikat dün yeni bir saf ha"a pirmiştir. Rüşvet verdiği iddia edilen randevucu Maryam, diğer Maryam, Sabahat, Gülizar ve Eleni dün görülen lüzum üzerine tevkif edilmislerdir. Bn kadınlar, parayı Mücip Beye verilmek üzere sütçü Todoriye teslim ettîklerini söyle mişler, Todori de bunu itiraf etmis tir. Bunun üzerrne Todori de tevkif edilmistir. Tahkikatın bîr baska cephesi da. ha vardır. Son iki ay zarfında yüzlerce randevu evi kaoanmış ve açılmıştır. Bunlardan telrrar acılanla nn nasıl açıldıklan tahkik edilmekte, ev sahiolerî polîs merkezlerine da vet edilerek evlerini açtırmak için para verip vermedikleri kendile rinden sorulmaktadır. Düsmandan hesap sorabilmek için mayinlerin açtığı yaraları kapatmak lâzımdı Böimelerden hangilerinin *u ile dolu olduğunu anlamak için usulü dairesinde ses vasıtasüe bir yoklama yapıldı. Bölmelerin cidarlarma bir çekiçle vurulmak suretile gayet basit bir şekilde, iceride sa dolu olap olmadığı anlaşılıyordu. Saç duvardan çıkan ses keskin ve tannan ise bölme fcoş demektir. Boğuk bir «es cıkıyor ve aksetmiyorsa bölme su dolu de • Hiektir. Ertesi gün bir dalgıç denize m«rek yaralan daha esaslı surette tetkik etti. Gördüğü şey, hayli fetıa idi. Teknede iki tane kocaman delik açılmuttı. tskele tarafmdaki yara takriben 8 tnetro murabbaı büyüklü • günde, tancak tarafmdaki ise dört metro eninde, on metro boyunda idi. Her Fki yaradan da ot yüklü bîr araba rahat rahat girip çıkabilirdi. tşte bizhn Noel seferi böyle netifcelenmişti. İçhnizdetı hîç lrimse, bu yortunun böyle bir netice vereeeğmi akhna bile geiîrmenıiyti. Zaten Noel yortasu blduğuaun ancak farkına varmıştık. Böyle olduğu belki de iyi oldn. Hiç olmazsa Noel yortutu diy« jnrbette kara düşüncelere kapıimadık ve memleket hasretmin benliğknizi sarmasma vakH kalmadı. mede gelmezse Mehmet dağa git . melidir, diye düşündüler. Yavuzun plânlannı çıkardılar ve teknenin rahnedar olan kısımlannı ölçüp biçtfler, hesaplar yaptilar. Madetn ki Yavuzu alacak havuz yok, o halde, istinye koyunvm sakin sulan üstünde hareketsiz yatan gemiyi havuzsuz doğrudan doğruya tamire karar verdiler. Gerçi, bu güç ve alışılmamıs bir usuldü ama, za vallı gemimize eski kuvvetini iade «tmek için yegâne usuldü. Asker, her zaman her istediği vasıtayı bu lamaz, bazan da kendi başmvn çaresine kendisi bakıp müşkülâta galebe etmelidir. F a z l a a l ı n a n Mühim bir hırsızlık telefon bedelleri Büyük bir kitap deposunv îngiliz lirasile fiatlerir alâkası tesbit olunacak Telefon ücreleri, Îngiliz lirası düşmeğe başlaymca indirilmek icap edivor ve ücretlerin ne derece indi rilmesi lâzım geldiği tetkîk olunu • yordu. Bu tetk<"kler bttmiştir. Sirkete, tngiliz lirasının'düşmesi nisbetinde fazla almış olduğu paralann abonelerine iade ettirilmesi kararlaştınlmıstır. Bundan sonra tet • kikata memur olan komisyon IngîUz lirasının düstüğü nisbetleri tanzim edecek ve bu nisbetler dairesinde şirket fazla alınan mükâleme üc retlerini abonelere geri verecektir. Abonelere haklarım para olarak mı, yoksa gelecek abone mükâleme bedetlerine mahsııp edilerek mi ve rileceği komisyon tarafından karar altına alınacaktır. Mütarekenin yıldönümii ve Lehistan mumi Harbin yıldönüma 11 tesrinisanide galip memleket lerin hepsinde tekrar tes'it edildi. Fakat bu defaki merasimde eskisi kadar galibiyet gururu gözükmüyordu. Bu yüdönümünün diğer memleketlere nisbetle en ziyade hararetle kutlulaıvdığı yer Lehistan oldu. Çünkü Avrupanm en büyük ve en mütemeddin milletlerinden olduğu h^l de takriben bir buçuk asu evvel istiklâlini kaybeden Leh milleti için umumî mütareke günü, tekrar istiklaline ka vusmasuun iflc müjdecisi olmuştu. Şu kadar var ki umumî mütareke günü baska milletler için atesin kesildiği ve seferberliğin süratle nihayet bularak herkesin evine döndüğü gün manasınt ifade ettiği halde Leh milleti icm istîklâlini müdafaa sadedinde yeniden çe tin bir harbe girismek üzere hazırlık yapmasmu» rnebdei olmuştu. Nihayet kanh muharebelerden sonra Lehlerle komsuları arasında sulh aktedildi. Fakat harekâtı askeriye bitmiş ol makla beraber LphVtanm atisi henüz temin edilmis de^ildi. Çünkü yeni dev letin 386,000 kilometreve baliğ olan mesahai sathiyesinin 342,000 kilome* resi senlerce muhtelif muharebelere sahne olduğundan UTîi"mî Harpte haharabezara dönmüstü. İki mîlyona yakm ev harap olmns, memleketin fab • rika ve könrülerimn yüzde ellisi ber • hava edilmis bulunuyordu. Millî sermayenin vüzde seksen dokuzu mahvolup gitmişti. Haricî tica retî sıfırdı. Simdi ise var^arin hepsî kapan mutır. Meselâ 1933 senesînde Lehîs • tanın harîcî t;caretî umtrnıî buhrana rağmen on altı milyar Fransız frangını gecmi«tir. Arazi rihetinden Italya dan büyük, nüfus cihetir.den Fransaya yak'n ve askerî cihetten Fransadan son« ra Avrupanm en kuvvetli dev'eti olan Lehistarun dünkü ve bugünkü vazi yetleri arasındski büvük farktan dolayı Lehistandaki mütareke merasinM diğer memleketlerdekinden ziyade nazan dikkati celbe*miştîr. Bühassa Avrupanm su kansık ve tehÜkeli siyasî vaziyetinde Lehisfanm müsatkil bir sîyaset takip ederek şu veya bu dev • letin hiçbir suretle nüfuz ve tesirine tâbi olmadığmı ahiren Pariste cereyan eden müzakerelerde dahi ispat etmiş olmasL Avrupa sulhunun devam ve bakası için kavi bn zamân addolunuvor. MUHARREM FEYZÎ yanyarıya boşalttılar Ankara caddesinde «Sühulet» kütüpanesi «ahibi ve Türk kitapçılığı limitet şirketi ortaklarından Semih Lutfi Beye ait ve bîr ha~da bulu nan büyük bir kitap deposundan külliyetli miktarda kitap çalınmıştır. Miktarı on binlere varaıt ve kıymeti ouz, kırk bin lira arasında tahmîn edîlen bu kitaplar, bir avdanberi muhtelif zamanlarda den^dan ası rılmış, nihayet yedi yüz lira kıymetinde ve bini mütecaviz kitabı ihtiva eden son takım asmlırken h)*mallar ve ktrsızlar yakalanmışlardır. Eminönü zabıtası tarafından ya • pılan ilk tahkikatta, kitanlan götürürken yakalanan hvrsızlar, bu isi bazı kitapçılarm tesvik ve delâletile yaptıklannı itiraf etmi«lerdir. F M hakika, calman eserlerîn muhelif çesitlere ait hesaph paketler halinde bulunması, işin içinde kitapçı par mağı bulunduğunu tekit ettiği gibi, vapıian araştırmada da çalınan eserlerden birer miktan ele geçmiştir. Matbuat âleminde bir esîne tesadüf edilmiyen ve şimdiye kadar zabıta kuvvetlerinin, bekcilerin dik katine çarpmadan büyük bir cüret ve meharetle yapılan bu hırsızlık yalnız Sühulet kütüpanesi sahibi Semih Lutfi Beyi zarara sokmakla kalmamaktadır. Calman eserlerin baskısmda ve sattşında ortak olan birçok maruf muharrirlerimiz, meb'usla nmız, güzidelerimiz de bu zivanla alâkadardırlar. Kitaplan çalınan müellifler hemen bugün yazı ya • zan bütün maruf simalardrr: Büyük MFIlet Meclisi azasından lbrahim Alâettin, Celâl Nuri. müİP'a darülfiînun müderrislerinden tsmaîl Hakkı, U • niversKe profesörlerinden Mustafa Sekîp, sair Nazım Hikmet, Faruk Nafiz, Necip Fazıl, Behcet Kemal, Yusuf Ziya, Resat Nuri, M^hmut v e . •ari, Peyami Safa, Selâmi tzzet, E tem îzzet ve saire ve saire... Aynca maarif hayatımıza mensup birçok profesörlerin ve muallimlerin i'mi eserleri, mekteo khaplan da çalı nalar arasmdadır. Matbuat ve nesriyat muhitîmizde görülmemiş bir alâka ve heyecan uyandıran bu hırsızlık vak'ası, birçok krtapcılan da telâşa düsürmüştür. Simdiye kadar, küçük mikyasta yedi sekiz hırsızlık vak'ası olmustu. Bu işte de ayni sabıkah parmakla nn bulunduğu kanaati hüküm sür • mektedîr. Yalnız kitap tâbileri değil, birçok müelliflerimizi ve muharrirlerîmizi alâkadar eden bu hırsızlığın bütün içyüzünü meydana cıkarmak ve çabnan binlerce kitabı ele geçirmek lâzımdır. Kudretli ve faal Emniyet Müdürü Fehmi Bevin bu işten âciz kalmıya. cağma, Türk irfan ve nesriyatına dadanan bu hırsızlan söyleterek çalınan kitaplan meydana cıkara • cağına tam bir kanaatle eminiz. Yavuzu tamir icin bulunan çare Yavuzun yaralı tekne*ini, gemiyi havuza sokmadan tamir etmek için icat edilen ueul, gayet basitti. Bu icadin henüz ismi voktu. Ona bir i*im bulmak lâzımdı. Biz, kısaca sandıklar dedik. Bunlar, yaralann büyüklügünce yapılmıs cesim ahsap sandıklardi. Bu sandıklan, suyun içlnde tekneye muvazi olarak asağı mdirmek îâzımdı. Bunun için de içlerine su doldurup batmalannı temin etmek iktıza edivordu. Sandıklann, gemînin teknesme müteveccih taraflarında, a!ta gelen döseme kısmı omurgaya kadar uzanıyordu. Aynı suretle sandıklann iki yanlan da, tekneye uyacak ve tamamen mtıbak edecek sekilde yapılmışlardı San dıklann üst taraflan açtk olduğu gibi tekneye gelecek taraflan da açıktı, yerlerine konıılup ta tekneye mtıbak ettikleri zaman bir cidar lannı da tekne teskil edecek ve yalnız üst taraflan açrk kalacaktı. Dilsizlerin okuması Dilsizleri okutmak için Dilsizler Cemiyetinin açacağı mektebe şim diye kadar (42) kişi kaydolunmuştur. Bu mektep leylî olacak, leyli • lerden senede (300) ve nehariler • den (150) lira alınacaktır. Dilsizler bu kadar parayı veretniyeceklerini Ueri sürerek Sıhhat Vekâletin den yardim istemek fikrtndedirler . Davet tütanbul Müd'deiumumiliğinden: Eskişehir azalığma tayin kılman Ezine hukuk hâkimi Mehmet Beyin serian memuriyetimize müracaati. Yavuzun yaralannı tamir Alâettin Beyin muhakemesi Zincirlikuyuda jandarma Hasani kazaen öldürmekle maznun klişeci Alâettin Beyin muhakemesine dün üçüncü cezada devam edilmistir. Mevkuf bulunan Alâettin Beyin Tevkifane hastanesinden gönderdigi raporda midesinden rahatsız olduğu işaret edildlğinden muhakeme 25 teçrinisaniye bırakılmıştır. Yavuzun başına gelen talilısizlik, tnüteakıp giinlerde, tabii bütün muhaverelerimizra en mühim mevzuuktu teakD etmisti. Güzel gemimizin böyle vahim mrette hasara uğra masını bir tttrlü kafamız almıyordu. Ruslardan hesap sormaktan başka bir arxumux yok. Bu besabi nekadar erken sorarsak o kadar iyi olacak. Fakat şkndi, ister istemez sabır ve Her iki yarayı birden tamir etmek tahammül gerek. Düşmam cezalaniçin iki sandık yaptık. Mayinlerin dırmak için Yavunm harbedebîle • açtıfı koca rahneleri tamamen kapcek hale gelmesi ve bütün taarruzî lıyabilmeleri icin, sandıklann, hayli kudretmi iktisap etmesi lâzim... büyük olmasi lâzımdı. Sonra, bun tşin esarn budur. lan batırabilmek îçin içlerine su dolBu yaralar, tabiî, suratimrzi çok durmak icap ediyordu. Fakat yu • azaltıyor. Sonra, mayinlerin açtağı kanda tarif ettîŞim sekle göre, tekrahneler, tam yan taretlertmtzin al neye intıbak edecek taraflan açık Ima rasgeliyor. »Bu şerah aitrnda oiduğundan batmalanna hnkân yokonlan kullanmagı düşünmefe bile tu. Bunun da çaresi bulundu. Orta • imk&n yoktur. Hasara uğramış teklanna dört tarafı kapah yamız su ne, büyük toplarla yapılacak bir agirip çıkacak bîr deliği olan bir kütışm sarsıntılarma dayanamaz. Gerçi rasat ttopçunraz, maym yaralann çük sandık daha ilâve edildi. dan Mç müteessîr olmamıştjT ve tebBu iç sandığa su doldurarak bü Iikesizce kullanıiabiHr ama bu, zatün cihazm batması temin edilecek. vallı bir teseiliden başka birsey de • ti. Sandık battıktan sonra, geminm ğildir. Büyük taretlerhnizm ikisini teknesine yanaştmlacak ve açık bıkullanmak knkftnı olmadiktan sonra rakılan cidar tekne ile kapandığı ve vasat bataryalarla ne rç görülebilir iki yanlarla alt döseme kısım tekne ve omurgaya tamamen intıbak ettiği Id .. takdirde ortadaki kapah ve su dolu En muhun ve endiseyi tnucip meçekmecenm suyu tulumba ile tahliye sele yaralanmizm tamirîdtr ve bu edilecekti. Sonra, bu çekmece ile !ç! mömkun oldugu kadar kisa bir camanda yapmak mecburiyetinde • Yavuzun teknesî arasmdaki suiar da ayni surette bosaltılacaktı. Bu suyîz. Bu mecburîjjete rağmen, bu yaretle, denizin içinde yalnız üst ta • ralan nasıl tedavi edecegimizi bîlerafı açık bir bosluk elde etmis olamiyoruz. caktık. Geminin teknesine yapısan AH, Altnanyada ohaydık. Tamir bu sandığa hiçbir taraftan su gireIşini düşünmezdik bile, o kadar bamezdi. Çünkü teknenin şekline göre •îtti. Yavuz havuza girerdi. Rahneyapılmıs ve ona tamamen intıbak ler süratie kapatılirdı ve biztm enettirilmiş olan sandık, sulann taz . cRşelerimiz de süratle zaîl olurdu. yikıle, Yavuzun karinesine sınuiki Fakat Türkiyedeyiz. Burada Yayapısacakh. Eğer, tekne ile sandivuzun boyunda bîr gemiyi alacak, ğın kenarlan arasında iyi imtizaç tte sabih, ne de kuru bavuz var. Şu etmiyen yerler olur da oradan sular halde düşünmek ve bir çare bulmak lâzım. Mühendisier, meselenin en iyi sızarsa buralannı dalgıçlar vasıtasile kalafat edip körleştirmek güç bir hal suretini araştınyor, münakaşa is değildi. ediyorlar. Nihayet dahiyane ve sa(Mabaii var) şilacak bir usul buldular. Dağ Mehbir bayrağuıın gönderOmesini rica ede»rim.Bayrak ipekten ve bir yarda mu ' rabbaı olacakhr efendim. Mektubun diğer bir kısmmda da sunhr vardır: « Belediye hBkumeti, Harbi Umu • raiden ve fena idare y&zunden parcalannnf olan dnnyaya sulh getirmek için ay> nlımş bir teskflâttir.» • •• Çarkçı ve Kaptan olmak istiyeler imtihan edilecek Çarkçı ve kaptan olmak istiyenIer hakkında tktısat Vekâletince hanrlanan yeni talimatname Ve killer Heyetine tevdi edilmistir. Deniz Ticaret müdürlüğü bu yeni ta • limatnamenin hükumetçe kabulüpü bekliyerek çarkçı ve kaptan olmak istiyenlerin instihanlarmı yapmı yordu. Fakat talimatname geç kaldığmdan bir defaya mahsus olmak üzere alâkadarlar için bir imtihan yapılması kararlaştınlmıstır. 6 kişiden mürekkep olan bu im • tihan heyeti yakında toplanarak imtihan hazırlıklannt yapacaktır. tmtihan gün ve saatleri aynca ilân edilecektir. Türk Yunan mahkemesinde 15o dava kaldı Türk Yunan Muhtelît mahke • mesinde mevcırt olan davalarm mühim bir kısmı son zamanlarda ip tal edilmistir. Bu davalann iptalîne sebep, mevzuu bahis meselenin 10 haziran 1930 tarihli Ankara iti lâfnamesi ahkâmına dahil bulun • masıdır. Mahkemede bugün 150 kadar dava kalmıştır. Bu davalar içinde mühim olanlan vardır. Abdülhamît veresestnin Yunanistana intikal eden yerlerde bulunan mallannm iade sine dair Yunan hükumeti aleyhine açtıgı dava bu meyandadır. Kış tarifeleri Kışa girmek üzereyiz. Bu Hibarla vapur şirketleri de sonbahar tari felerini bırakmak üzeredirler. Şirketihayriye kış tarifesini tatbika başlamıştır. Akay idaresi de ya nndan itibaren kış tarifesine göre seferlere devam edecektir. Haliç şhketi de kış tarifesini tatbik etmek üzeredir. Mezarlıklar ve sahipleri Son zamanlarda tstanbuldaki me zarhklardan bîr kısmına sahip çı kanlar coğalmıştır. Belediye bu iddîaiar uzerinde ayn ayn tetkikat yapmağa mecbur oluvor. Fakat anlaşıldığma eöre bu iddialann çoğuna mezar bekçilerine vaktile n e zarlar arasmda birer kulübe yap mak üzere verilmiş olan müsaade Ier esas teşkîl etmektedir. Bu bekçîlerden bazılan kulübe arsasını genişleterek bütün mezarlığa sahip gibi tapu senedi almağa muvaffak olmuşlardır. Maamafik iddialarm halli için tnahkemeye miiracaat edilmistir. Bunlar arasında Sürpagop mezarlığına ait davanın karan da bu ayın yirmi dördün«l« tebliğ edilecektir. Müstahdeminin sıhhî muayenelerine başlandi Sütnine, ahçı, hizmetçi, garson gibi bütün müstahdeminlerîn Belediye müstahdemin subesi tarafından muayeneleri yapılmasi lâzım gelirken bunlardan bir çoğu senelik muayenelerden kaçmaktadır. Şubelere emir verilerek mıntakalan dahilinde bulunan müstahdeminlerin muaye neye sevkleri bildirilmiştir. Şimdiye kadar beş bîn küsur kişinin muayenesi yapilmıstır. Törk Yunan Cemiyeti Reisi geliyor Türk • Yunan Dostluk cemiyeti reis vekili M. Jorj Merkuris yakınd'a tstanbula gelecek ve bir gün kal • dıktan sonra Ankaraya gidecektir. M. Merkuris Ankarada ve tstanbulda Türk • Yunan dostluğu hakkında ikî konferans verecektir. iran Jenerali gitti Evvelki gün Toros ekspresile şeK rimize gelen İran ordusu kuman danlanndan Jeneral Ismaîl Han dün akşamki ekspresle Parise ha reket etmiştir. Jeneral tsmail Han tahsilde bulunan tran talebes"!ni teftiş etmek üzere Parise gitmektedir. Vapur tarifelerinde intizamsızlık Bir zavallı kolunu makineye kapiırdı Dün Beyoğlunda Kurula sokağmda doğramacı Alekonun atölyesmde feci bir kaza olmuştur. Atölyede çalışan ustalardan Pirokop bileğini makineye kaptır mıştır. Pirokopun acı feryadı üze • rine etraftan yetişenler ancak Pirokopu baygm ve kolsuz olarak kurtarabilmişlerdir. Bu zavallı hastaneye kaldınlmıştır. Rumanyadan memleketitnize muhacir geliyor Boston, Amerikanuı, dunyantn en büvük ve mohhn şehîrlerinden bîridir. Bu şehir 1930 da 300 Sncu yıldö nümunfi kutlularken dünyanm büyük şehirlerini de bîr toplantıya davet et • misti. Bu Belediyeier toplantısı iki se • ne evvel « A n uzerinde sulh, insan • lara iyilik temennileri» nî flân etmiş tir. Boston şehri o zamanki bu umumî temenniden kuvvet alarak sulh yolunda yeni bir hamle yapıyor. Bütün dünyadaki büyük sehirler ve kasabalarla muhaberede bulunarak bîrçok mera • sim hanrlıyor, gayesi belediyeler vasitasile şehir halkı arasında kardeşliğe yakm bir dostluk yaratmak «Belediye binasi dünya sulhuna bir methaldir.» remzile dünya sulhunu köklestirmektir. Son zamanlarda, Denizyollan !daresinin muhtelif hatiara işliyen vapurlan, programlarım muntazam tatbik edemîyorlar. Meselâ evvelki gün limanımızdan Belediye varidatmı tahsil husu • akşam saat 6 da Mersine hareket sunda gösterdikleri ihmalden do etmesi icap eden Bartın vapuru anlayı geçen ay bir kısım tahsildarlar cak gece saat birde kalkabilmiştir. Vapurculuk Anonim şirketinin iş muhtelif suretle cezalandınlmış . Ietmeğe başladıği vapurlarda bu ta lardı. Ceza gören bu memurlann rife intizamsızlıği görülmektedir. muameleleri bu ay da tetkik edil Alâkadarlar bu hale birkaç sebep miş ve bu muatnelelerin bu defa febulmaktadırlar. na olmadığı görülmüştür. Varîdatm Lhnan nizamahna göre vaktinde zamanmda tahsilini temin îçin ye kalkmıyan veya dönmiyen vapurlaniden şubelere tebliğat yamlmıştır. Romanyadan 160 evlik ve 800 ki nn seferden menedilmesi icap ettişilik bir Türk kafilesı memleketi ginden Deniz Ticaret müdürlüğünce mize hicret etmek üzere Köstencede bu hususta alâkadar idarelere ihtar Haluk Beyin Fatfh kaymakamhtoplanmışlardtr. Hükumet bunlan ğma tayini üzerine inhilâl eden beyapılmıstır. memleketimize nakletmek üzere lediye mektupçuluğuna o zamandanSarasun vapurunu gönd'ermişir. Samberi kimse tayin edilmemiş ve bu Ayasofya camisi mozaiklerini sun vapurunun bir iki güne kadar makama ait olan maaş mevkuf tumeydana çıkarmağa uğraşan Ameşehrimize getireceği Romanyali tulmuştu. Son zamanlarda bu makama rikalı Mister Gutman caminin birçok Törkler Şark vilâyeflerinde iskân bir zatm tayinî zarureti görüldüğünyerlerind"e yeniden çok şayani dikediFeceklerdir. den yakında mektupçuluğa bir zat kat ve kıymettar mozaikler mey tayin edilecektir. dana çıkarmıştır. Bu zat bundan Mülga Darülfünun profesörlerin bir müddet evvel de camiin avlusunYapı ve yollar kanununa göre ahdaki bir kısım mozaikleri ortaya den Behçet Beyin Maarif Müsteşarşap inşaat yasaktır. lstanbulun sayçikarmıştı. İkinci defa işe başlıyan hğına, Macit Beyin Yüksek Tedrisat Amerikalı âlimin meydana çıkardığı fiye sayılan yerleri de Belediye huumum müdürlüğüne, Ali Muzaffer mozaiklerin tarihî kıymetlerinin bü dudu içindedir. Halbuki böyle say . Beyin Orta Tedrisat müdürlüğüne fiye yerlermden bazıiannda ahşap yük olduğu iddia ediliyor. teyin edilecekleri yazılmıştı. He inşaat mahzurlu görülmediğinden nüz bu tayinler takarrür etmiş de Boğaziçi ve Anadolu yakasııun brr ğildir. Balkan koferansına iştirak etmiş kısmmda ahşap inşaat yapılmasma Maarif Vekili Hikmet Bey Anka olan Yugoslavyanın afyon murah müsaade edilmistir. Yalnız böyle ahraya döndükten sonra bu tayinler hası M. Mihaloviç dün Selânikten şap yapılacak inşaatın etrafında karar altına almacaktır. şehrimize gelmiştir. muayyen bir saha boş olacaktır. Beîediye varidatı Bir dayak hâdisesi hakkında bir tavzih Belediye mektupçuluğu Ayasofya mozaikleri Maarifte yeni tayinler Sayfiye yerlerinde ahşap ev Yuaoslav murahhası Evvelki güıtkü nüshamızda, Asmaaltmda yağcı Mustafa Efenoünin Müddeiumumiliğe müracaat ed'erel Evvelki gece saat bir sulannda Yeşildirek karakol polislerinden Nurettin isminde bir adam birçak Sabri Efendi tarafından dövüldü meyhanelerde içtikten ve sarhoş olgünü iddia ettiğini yazmışhk. duktan sonra yemek yemek üzere Dün Yeşildirek karakolundan tah Beşiktaşta ahçı Nurinin dükkânına rir heyetimize şöyle bir mektup girmiştir. Dükkânda ne yaptığım ve geldi: ne söylediğini bilmiyen bu sarhoş «17/11/933 tarihli nüshanızın yemekten sonra para venrneden dıikinci sahifesinin 5 inci sütununda guya Asmaaltında yağcı Mustafa E san çıkmak istemiştir. Ahçı yemek fendı Yeşildirek karakoluna geti parasını isteyince bağırmiya ve rilmiş, polis Sabri Efendi tarafın eline geç'rdiği şeyleri kırıp dokdan döviilmüş, mumaileyh Mustafa meğe başlamıştır. Yetişen po Efendi de Müddeiumumiliğe mülisler sarhoşu, daha büyük bir hâdise racaat etmiş olduğu görülmüştür. çıkaımadan merkeze götürmüşler • Halbuki Asmaaltı bir kere mıntadir. kamız değildir. Saniyen Mustafa Efendi namında bir kimse karakolu muza müracaat etmemiştir ve Sabri Efendi namında bir memur karakoArtist ismi altında beynelmiltîl Iumuzda yoktur. Bu cihetin tashi • hini rica ederim efendim.» bir şöhreti olan Madam llda Ana Gazetemizde çıkan yazıda, şlkâdbluda dolaştıktan sonra Almany? yetçi Mustafa Efendinin karakola da tamştığı bir Türk gencile tstangetirlidiğinden ve orada dövüldübulda evlenmişi. Bu Alman komüğünden bahsedilmemişti. Mustafa E, nistinin vaktile diğer komünistlerie fendinin şikâyetine gelince, filha birlikte tevkif edilmesine lüzum gökika kîndisi Müddeiumumiliğe bir rülmüş, mahkum edilerek hapsi ka istida ile müracaat etmiş ve ist:da& nazari dikkate ahnarak kendisi Tararlaştınlmışfa. Son aftan istifade eden ve tahliye bibi Adliye muayene ettirilmiştir. Biz de aldığımız bu haberi yazdık. olunan Madam llda hudut harlcine Ortada yalan yanlış birşey varsa çıkanlmıştır. istida sahibine ait olmak lâzımdir. Aşçı dDkkânında bir sariıoş Bir Alman kadını hudut dışarısına çıkarıldı

Bu sayıdan diğer sayfalar: