26 Kasım 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

26 Kasım 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hayat Ansiklopedisi ü n ü cüzü çıktı üncü 44 „ umhuri u .. İSTANBUL CAĞALOGLU UnUllCU 86n6: NO. 3 4 3 4 Tei «™t *e mektup adresi: Cumhuriyet, Istanbul Posta fcutusu: Istanbul, No 246 Telefon: Başmuharnr: 22366 Tahrir müdüru: 23236, tdare müduru: 22365. Matbaa: 20472 Pazar 26 Teşrinisani 1933 Büyük bir fiîfphaıwyi bfr arada evinize geliren en faydalı eserdfr. Her evde bir lane bulunmak lâzımdır. SanayUeşmenin Tedbirleri ir memlekette millî hayat bütiin sayılabilmek için orada sanayiin millî ihtiyaç noktai nazarmdan asgarî bir derecesine malik olraak şarttır. Sanayiin kıymetini bilmek için istiklâl cidalinde rasgele bir demir parçasmı süngü veya kılıca tahvil edebilen marifette gördüğümüz büyiik • lüğii hatırlıyoruz. O zaman bu marifet gözlerimize adeta mukaddes birsey görünmüstü. Ya kaması alınan topla • nmıza kama yapabilen eller?.. Ne öpülecek mubarek ellerdi onlar?!.. Memleketin kösesinde bucağmda iki metre kumaş dokuyan her tezgâhta adeta bir mabet kutsiyeti görüyorduk. Sakarya üzerinde atılan köprülerimizi tamir eden bahriyeli tersaneli ustalarımızı esatiri şahsiyetler gibi hatırlıyoruz. Şu seri birkaç hatıra memleketi mizde asgarî bir sanayi hayah tees • süsünün herseyden evvel, ticaret mu vazenesi haricinde, tamamen millî bir zaruret olduğunu göstermeğe kâfidir. Evlerimizin ufaktefek, meselâ elek trîk, havaçazi ve su teskilâtı kabilin • den aîelâde ihtiyaclan icin dahi ta tskandinavya veya Amerikadan malzeme gslmesini beklemivecek kadar kolay bir vaziyete geçebümeliyiz. İDtidaî maddeleri memleketimizde vetisen pamuklu ve yünlü mensucatta hiçbir kı • sim ihtivaçla'imızı kendi «rnek ve bilğimizle kendi yurdumuzda kendimiz halledebilmeliyiz. Adma ziraat memleketi denHen bu memleket daha on sene evveline kadar hariçten un ve buğday ithal ediyordu. Türkiyede vücude getirihnesi mevzuu bahsolan sanayileşme isi bizim bütün dünya ile çok açık konuşabilece • ğirraz bir meseledir. Türkiye millî hayat için asgarî bir sanayi hayatı tesis etmek istiyorsa bu mill'vetci'ikte ifrata diisen bir zihnîyetin ifadesi demek değildir. Bir insanm hayatta normal r«varlık teşkil edeb'lmesi için asgarî bir bilgi derecesile asgarî bir yapış kud retini haiz olması elzemdlr. Etrafın aam ormanından çıkaracağı kereste ile yapacagı evmm pencere rezeleriîe kapı tokmağını dısarıdan beklemeğe mecbur olmamak millî hayat için nor • mal göriilmek lâzım gelen bir vazi yettîr. Bunun aksi gavritabiidir. Bunun aksi içmde bulunan bir millî hayatta acflen ve mutlaka tamamlanması lâ zun noksanlar var demektir. Işte Türkiyede mevzuu bahsolan sanayilesme boyle bir istir, ve bu ism bu kadarının temini bile büyük dikkat ve himmetlere muhtaç olduğunu biz pek iyi bili yoruz. Nerede kaldı ki sanayilesme işinde günün brrinde hariçle bütiin biitön alâkayı kesecek bir istiğna safhasma geçmek malihulyasına kapılacak ka dar mubalâğaya düsmüs olalım. Bu hakikî vaziyete göre Türkiye nin asgarî bir sanayilesme ihtiyacile almak mecburiyetinde olduğu bazı tedbirlere rağmen hariçle mübadele muamelelerimiz ilânihaye devam edecektfr. Ve hatta Türkiye millî hayatı iti barile kuvvetlendiği nisbette bu mü • badele muamelelerinm artacağını ka bul etmek muvafık olur. Beynelmilel mübadele adeta tabiî bir kanunla tah kim edilmis gibi kuvvetli bir zarurettir. Milletlerin biribirîerile münase betleri, hiç olmazsa insanlann yekdi • ğerlerine ihtiyaclan kadar kuvvetli bir Iüzumla lâzım ve caridir. Bunun başka türlüsünü tasavvur etmek batıldtr. Ve nihayet milletler arasmdaki müba deleden korkmarja mahai olmadığnu da biz pek iyi biliriz. Malumdur ki bir nrllet ancak ihrac ettiği kadar ithal edebilir ve ödiyebilir. Meselenin mühim olan tarafı bu • rası de&ildir de bir m^mleketin bazt anzalarla çok geri kaldığı bir yolda kaybettiklerini telâfi için yaoacağı gayretlerin istediei dikkattedir. îmoaratorluk Türkiyesinde sanayi yok değildi. O zamanımızın sanayrni bir tarih darak tesnrt etmek hakikaten zahmetiıve değer bir is olacaktır. Avrunada buharın kesfile sanayie tatbik<nden sonradtr ki Türkiyede sanayi havatı adun adım ve kahir darbelerle ölmüş tür. Lozanda kapitülâsyonlan kaldtr dıktan ve bu kaldınlısm tatbikatmdan sonradu ki sanayi itibarile ne korkunç bir yokluk içinde kalrruş olduğumuzu gördük. Simdi sanayii memleketimizde hiç olmazsa asgarî bir haddinde tesis et • mek istediğimiz zaman çok müterakki bir Avnıpa tekniği karsısmda çok fazla bir gayret ve külfet ihtiyar etmek zaruretinde bulundugvmuzu göriiyoruz. Avrupanm mijterakki sanayünin a • morti edilmis tesisatı önünde emekliyecek sanayiimizin himayeye muhtaç olduğu meydanda bh hakikattir. Ve iste meselenin asıl nazik noktan da buradadır. Çiinkü bu himayeyi ö Atinadan Belgrada Tevfik Rüştü B. dün Atinadan ayrıldı, teşyi merasimi çok parlak oldu Hariciye Vekilimizle Yunan ricali arasmdaki mükâlemelere dün sabah da devam edildi, Tevfik Rüştü Bey gazetecilere mühim beyanatta bulundu Atina 25 (Hariciye Vekilimize re fakat eden arkadasunızdan) Hari ciye Vekilimizle Yunan Basvekiü M. Çaldaris ve Hariciye Nazırı M. Mak • simos arasmdaki mükâlemelere bu sabah ta devam edildi. öğleyin sefarethanemizde bir ziyafet verildi. Ziya fette Tevfik Rüstü ve Recep Beylerden maada Yunan kabinesinin bütün na • zırlan, ecnebi sefaretler erkânı hazır bulundular. Bu öğle ziyafetini M. Venizelos tarafından verilen çay ziyafeti takip etti. Sabık Bavekil ziyafeti evinde verdi. Hariciye Vekilimiz saat 6 da istas yona gitti. Türk Yunan bayraklarile süslenen, zemini halılarla kaplanan istasyonda basta M. Çaldaris olduğu halde büf"n Yunan nazuları, M. Ve nizelos. M. Papanastasyu, Türk • Yunan cemiveti azası, ecnebi sefirler, sefirimiz ve Türkiye elçiliği erkânı, Yunan ve ecnebi matbuat mümessilleri hazv bulunuyorlardı. Hariciye Vekili gara girince gazeteciler etrafmı aldı lar. Vekil Bey sorulan suallere cevaben mühim beyanatta bulundu. Bu sırada hareket saati gelmisti. Hariciye Vekilimizle Yunan ricali çok samimî bir sekilde vedalaştılar. Trenimiz saat tam altıyı krrk çeçe îstasyonu dolduran kesif halk kütlesi • nin hararetli tezahuratı arasmda istasyondan aynldı. DOĞAN Dahilî istikraz İkinci tertibe ait B tahvilleri 9 kânunuevvelde satılığa çıkarılacak Haikımızm bu mühim memleket işinde bu sefer da ayni alâkayı gösterecegi muhakkak addolunuyor Yüzde 5 faizli ve ikramiyeli dahilî istikrazın ikinci tertibae ak B tahvilleri 9 kânunuevvelde satı lığa çıkarılacaktır. Kayit müddeti 11 kânunusani 1934 akşamına kadar sürecektir. Fevzi Paşa • Diyarbekir yolunun Şefkatli istasyonundan sonraki parçasınm yapılmasını ve böylece dünyanın en zengin bir bakır nxadeıi olan Ergani madenmm iflcttmennl temin için alctolunan bu 12 milyonluk istikrazın 4 milyon lirmlık A tertibinin satışı bundan bir müddet evvel tamamen bitirilmişti. Halkım» zm bu istikrazda gösterdlği alâka herşeyde esas olan millî itimatı nefMabadi S inci tahifede Hariciye Vekilimizin Atinayı bttndan evoelki ziyaretinde Yunan Başvekili M. Çaldarisle birlikte çekilmis bir resmi Biz Bulgaristanın yalnız Zincirlikuyu kazası kalmasını istiyormuşuz! Klişeci Alâettin Beyin muhakemesine başlandı, maznun İ3tiçvap edildi Sofya 25 (Hususî) 25 tarihli Zarya gazetesi «Türk Sırp misakı» başlığı altında su başmakaleyi yaz maktad'ır: «Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüstü Bey Belgrada gitmektedir. Tevfik Rüstü Bey, bu seyahatte en kısa yol olan Sofya yolunu takip etmemiş, en uzun yol olan Atina yolunu tercih eylemiştir. Bu vaziyet Tevf:k Rüstü Beyi Bulgaristana dargın gibi göstermektedir. Türkiyeyi Yugoslavya ile hususî bir ademi tecavüz muahedesi ak tetmeğe hangi sebepler tesvik et mektedtr? Eğer, Yugoslavya, Bulgaristan, Rusya, tran ve Yunanistan gibi Türkiyeye komşu olmuş olsaydı, Tür Mabadi S inci sahifede Zincirlikuyu civarında jandarma AIi oğlu HUseyni otomobil ile çiğ niyerek ölümüne sebep olmaktan suçlu ve mevkuf klişeci ve matbaacı Alâettin Beyin muhakemesine dün üçüncü ceza mahkemesinde bakıl • mıstır. Mahkeme salonu, bu dikkate şayan davayı dinlemeğe gelenlerle dolMahkeme reisi Hikmet Beyin »uallerine cevaben maznun: « Otuz dokuz yaşındayım. Evliyim. Üç çocuğum var. Yüksek tahsil jrördüm. Mahkumiyetim yok tur. Matbaacıl'kla mesgulüm. de miştir. Yunan oazetelerinin neşrıyalı Tevfik Rüştü Beyin Belgrat seyahati münasebetile Atina 25 (A.A.) Atina A jansın bir kısım Bulgar gazetelerinde yapılan garip neşriyat dan: Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüstü Bey, dün M. Çaldaris ve M. Makstmosla iki saat görüsmüştür. Bütün matbuat, Türkiye Hariciye Vekilinin gelişini samimî bir sekilde selâmlamaktadır. Gazetelerin verdikleri malumata göre simdilik birçok tarafiı bir BaJkan misakı yapılmak ihtimali düşünülmemektedir. Çünkü Balkan devletleri arasın(Mabadi 6 ıncı tahifede) Mühim bir yolsuzîuğun tahkikine başiandı Gümrük muhafaza teskilât'le Gümrük idaresinin nazari dikkatlerini celbetmiştir. Bunlar arasında, fut bol topundan, kumaşlara. ayakka bılara, lâvanta ve kolonyalara ka dar her çesit eşya vardır. Üzerle rinde birçok ecnebi markalar, eti ketler, damgalar, vaftalar bulun makta ve halka tngil z kuması, Fransız ayakkabısı ve saire diye paha'i fiatlerle satıimaktadır. Bu malların arasında, konten • janda bulunmıyan, hatta ithaline müsaade verilmemiş olanlara da tesadiif eden Gümrük idaresi tetkikatını derinleştirmiş, bu sefer de bu malların Türkiyede yapıldıkları ve yerli olduklan ddiasile karşılaş mıştır. Bu malları satanlar, müşterilerine «ecnebi», devlet teşkilâtına da ?yerli malı» diyerek, sırasına göre deve, sırasına göre kuş olmaktadırlar. Gümrük idaresi bu vaziyet üzerine, keyfiyeti bir kere de Ticaret Odasına yazarak Odanın noktai nazarını almağa karar vermistir. Gümrüğün bu sekilde müdahalesile ortaya çıkan mesele, zaman zaıııııııiMiiı ıııııııııııııııııııııııııiMiım Halka Avrupa malı eşya satanlar, devlet teşkilâtına Sovyet Hariciye Komise«bunlar yerli malıdır» diyorlar Şehirde, muhtelif ticarethane rini M. Musolini çağırdı Ierde satılmakta olan ecnebi malları Nevyork 2' (A. A.) ^ Litvinof bugün Comte di Savoia vapuruna binecek ve Rusyaya dön meden evvel ttalyaya uğrıyarak M. Musoliniyi ziyaret edecektir. M. Ruzveltle M. Litvinofun iki memleket arasm daki münasebet lerin temeltaşını M. Litvinof sulh meselesinin te«kil etmesi lâzım ge(Mabadi 6 ıncı sahifede) Litvinof Yoldaş Nevyorktan Romaya hareket etti Alâettin Bey 780 numaralı hususî otomobil ile dikkatsizlik ve tefbirsizlik yüzün • den Zincirliknyu karakol jandar malanndan Hüseyni öldürmekle Mabadi S inci sahifede , Müstantiklik karar namesi Vak'aya ait müstantiklik kararnamesinde hulâsatan deniliyor ki: «Alâettin Bey, idares'nde bulunan ımııiMiımımımmıııııiMiMiıııiHtıııtııiMMiıııııııuiMiınııiH Gazi Kocatepede Genç ve amatör bir Türk san'atkârı Gazinin çok güzel bir heykelini yaptı Türk, harik *lâde bir istida da sahiptir. O nun yapamıya cağı hiçbir şey yoktur. Türkün yalnız iyi asker ve cengâver ol duğunu, ondai medenî sahad büyük şeyler beklenemiyece ğini iddia eden Türk düşman larmın propa gandası Türkün 10 senede 103 seneye sığmı yan işler görmesile kat'î surette suya düşroüştür. Nitekim, on se ne evvel Türkiyede hiç mev cut olmıyan muh telif güzel san'atlar ve sanayi şubelerinde birçok kıymeth gençler yetiştir miştir. İste size Türkün yüksek istidat ve ka • Genç san'atkâr Kemal Bey ve çok biliyetine yeni bir misai: beğenilen güzel eseri Sumer Bankın Istanbul şubesi meboş .Tamanlarında sırf kendi zevkl murlarınd'an Kemal Bey Güzel için rt'sim ve heykel yapar, pro • San'atlar Akademisine gitmeden, fesyonel bir san'atkâr değildir; fakendi kendine yetişmiş amatör bir kat ressamlığı ve heykeltraşhğı mea* Mabadi S inci •ofıı/eae ressam ve heykeltraştır. Bu genç, lsianbul Gümrükleri Başmüdarü Seyfi Bey man birçok vesilelerle de mevzuu bahsolmuştur. Mesele, bazı tica rethanelerin yerli mallarını, ecnebi malı diye satması, bu suretle yerli malı aleyhine alttan alta propaganda yapılmış olması, bir taraftan da ecnebi malı diye sürülen mataların pahalıya sadlmasıdır. Mabadi 5 inci sahifede rile. Himayesini deruhde evtiğim sa)nayiin mallyetine varmcıya kadar bü tün teferruat ve tafsilâtını kontrol etmek hakkını muhafaza etmekliğim tabiidir. Bu mütaleaîar, sanayilesme bah sinde devletin ancak bir programla yürüyebileceği neticesine vanyor. Hududu çizilmemis bir hhnayenin fay • dadan zivade zarar getirmek ihtimali yok değildir. YUNUS NADİ ıııııııııııııııııııııımııııııııiMinııı Hitlerin beyanatı «Ben deli miyim? Harr hiçbir şey halletmez!» Uç gün evvel Ajans, Alman Başvekili Hitle rin bir Fransız gazetecisme verdi ği beyanatı kı • saca bildirmişti. Bu beyanatın as • lı hayli uzun v« şayara dikkat ol • duğu için Ajan sın vermediği ba zı mühim nokta • lan alıyonız. M. Hitler, Umumî M. Hitler Harpten evvel ve sonra Av rupanın halli en güç ihtilâf halinde kaMabadi 6 ıncı sahifede nuıııııııııı iııııııııııııımıııııııııııiııııımııııııııııımı deyecek olan da gene Türk milletinin kendisidir. Memlekette asgarî bir millî sanayi teessüs etsin diye hariçten ucuz teda rik edebileceğim bir matahı burada daha pahalıya almağa katlanacağım. Nekadar daha pahalıya?.. Hakikî surette himayeye kâfi gelecek bir miktarda daha pahalıya. Bu fazlalığın hududu müstehlikin hukukunu göz • önünde tutan bir asgariyet derecesin de olmak elzemdk, ve bütün sartla

Bu sayıdan diğer sayfalar: