16 Şubat 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

16 Şubat 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

' Camhariyet S ON TELGRAFLAR Diş Bu sene belki Balkan mu Bir ziyafette Sovyet ve Leh Haridye Nazırları, rahhasları da bulunacak (Birînci sahifeden mabat) mühîm ve samimî nutuklar irat ettiler lanların ifa edebileceğini, bkıaena hassa Sarkî Avrupada sulhtm ida . mesi büyiik bir nisbet dahilinde bu münasebata bağhdır.» M. Bek, verdiği cevapta, gördüğü dostça kabulden dolayı teşekkür et • miş ve demiştir ki Ziyafetteki nutaklar « Lehistan hükumeti Sovyet RusMoskova 14 (A.A.) M. Litvînof, ya ile olan münasebahnm rrriisait bir sekilde mkşafuia büyiik bir ehemmi diin akjam Lehistan Hariciye Nazm M. yet vertnektedir. Aktedilen muahede Bekm gerefme verdiği ziyafet esnasın. lerin iki memleketin dostça ve musli • da M. Litvmofla M. Bek arasında nu hane beraber yaşıyacaklan ümidini ve. tuklar teati edilmiştir. ren bir devre açmaktadır. Bu da iki M. Litvinof, Sovyet Rusya ve Le • devletm umumî sulhun tarsinine yardım histan arasmdaki münasebetler le • elmek hususundaki arzuiarma tekabül hinde, hasıl olan gerginlik ve bu mü eder.» nasebafrn mes'ut inkişafmm en kuv M. Bek, iki memleket arasmdaki vetli ifadelermîn tecavüz ve mötecavL harsî miinasebatin mkisafma işaret ezm tarifi mukavelelerinde bulunduk • derek: lannı söylemiştir. c tki hükumet sulh lehinde müsM. Litvînof, iki memleket arastnda pet bir tarzda müessir olması hususunharsî mukarenet üzerinde tevakkuf etda saglam teşriki mesai esaslan bul miş, M. Bekin şahsî meziyetlerine işamaktadırlar ve ileride de bulacaklar ret eylemiş ve demiştir ki: dır» demiştir. « Sovyet Rusya, siyasetme devam Ziyafetten sonra bir resmi kabul yaederek Lehistanla olan hakikî dostluk pılmış ve bunda Sovyet matbuat müve iyi komşdok munasebetlerine hususî bir dikkat atfetmektedir. Çünku bfl messuieri de hazır bulunmustur. nnwniııtıııntıııwımm»f Varşova 15 (A.A.) Leh Haridye Nazın M. Bek, dün M. Kalenin tarafından kabul edilmiştir. Sonra M. Molotof tarafutdan şerefine verilen ziya • fette bulunmuş ve daha sonra M. Litvinofla urun bir mülâkat yapırıstır. Ieyh bu işi fahriyyen deruhde ede cek revat krmlerse diğer memurlar gibi sicil varakalannı doldurznalan iktıza edeceğini bildirmiştir. Diş Tabipleri Cemiyeti son içti malannda bu cevabı tetkik etmiş ve mekteplerde dis nraayenesine me • mur olacak diş tabiplerinin bîrer sicil defterfni tanzhne karar vermişlerdir. Maarif müdiriyeti bu listeyi Vekâlete gönderecek ve almacak eevao üzerine hareket edilecektir. Cemiyet heyetî idaresmm son îçtimaında geçem sene ilk defa top • lanan Türkiye dis tabipleri ilmf kongresinin bu seneki îçtimaı da fsörüşülmüsKir. Bu defakf kongre daha sümuilü olacaktır. Disçi mektebi talebelerinhı Atina leyahatmde Yunanlı di« tabipleri bu kongreye iştfrak arzusımda ol • duklaranı ve bu defaki kongreye Balkan mUletleri nrurahhaslartnın da kJtirakhıi teklif etmişlerdir. Bu Jebjj kabul edilmesi ve kongrenin îstanbuldaki büyiik saraylardan birmde içtimaa daveti muhtemeldir. Sovyetler ve Lehistan tabiplerinin kongresi Cenap Şehabettin HALİT ZİYA Ussakizade İ B a M M M M l|Ji£M NALJNA MIHINA Tipi karşısında I T ipi göz açhrmıyor, karayel ne> fes aldırmıyor. Ay&klarun kayıyor, kar fırtuıasnMi» buzdaa kamçısı ile dövdüğü yüzüm, kulakla nm yanıyor. Beş dakikalık mesafede bunalarak kendimi dar, sıcak odaya atıyorum. Soğuktan gerflen vücudüm, gevsi • yor, tath bir uyusukluk içinde sıcat çayımı yudum yudum içiyorum. Kaı penceremde ordüğü perdeyi tamam • lamağa çahsırken biraz sonra kapanacak olan arahklardan dısanya bakıyonım. Azgın fırhna girdibatlar çevirerek karlan savuruyor, ötede beride çocok boyunda siperler yapıyor. Bu dondurucu tipi man«arasmı retmekten bıkarak önümdeJd bir Franstr mecmuasmı kanstırmağa başladmı. GÖzume bir makale ilisti. Serlevhalan örgBler faciaa Hiç için öle» sa: l ler». Muharrir, Umumî Harpte ölen 1,400,000 Fransu askerinden 400,000 inin beyhude yere can verdiklerinî s ö * töyor ve bundan, harbin ilk seneleri** deki Fransı» kamandaniarile buyot erkâM harbîyeyi mes'd tutarak diyor ki: «1914 te harbetmeği bumiyordnfc Makineli tüfeklerin en kahraman rasanlan biçtiğini, tel Brgü'erin en cesur efradı durdurdugunu bimıiyorduk. Yeni atesli sflâhlann kudret ve tesirini bil miyorduk. Körukörüne bir taarntri fikrine saplanıras, yalnız süngüye bel bağlamı«bk. Süngü takmış kırmızı pantaionhı Fransız piyadesmm hücum dal* gaiannı, ne tufek, ne makineli tüfek, n4 tel orgü, ne topcu hiçbir şey durduraraai sanryorduk. Fakat açık arazide hücum ederken buğday başaklan gibi biçfll • veren ve olduklan yerde yatıp kalan tam mevcuHu alaylann kanlı ve fed manzarası taarruz ve sönguye olao imannnıztn kofluğunu gösterdi.» Cenap Şekabettinin Ingiltere hükumeti Dumerg kabinesi nasıl karsılanacak? ve fasistler Mr. Baldwin mühim beyanatta bulundu Londra İ S (A.A.) Prestonda beyanatta bulnnan M. Baldvrin, ezeümle şnnlan söylemistir: « Ecdadnrnzm, yoîtmda mücadele edtp ıshrap çektikleri demokrasî hömyetlerimhn1 kaybedenek mOıııeyylz ve runtmnım kayoed erıs* Biırok meleketlerde bu hOrıiyeller kay* boldular. Ve meselâ Avustuıya gibl diğer memleketlerde de kaybolacaga benziyor. Hur tnçittere, hBrrfyetf fcnha ermiş raemleketlerm »Shreunî bv dereceye kadar kararfamşfar. tngüterenin harîçte son mkfsanari, dttttokrati aTeyhme şöphe emareTeri uvandırmısrtr. Fakat, ne Sir Mesleyde, ne da Sir Stafford Crfpotde tnjrfltere«*« înlnlabı kfoe edecek kabfKyetlİ aaHs'ye'Ter gorrnöyorvm.» Sosyalistler aleyhe rey vermeği kararlaşhrdılar Parts 15 (A.A.) Medis koridorlartnda «S. F. 1. O.» sosyalist grn pu hükumet aleybn» rey vermeğe, meclisin feshini istemeğe, tahkikat komisyomma ait metalibatnn iste mekte devama ve bütçenm kabnlÜnü tacfl için hukumetin yapacagı her tOrlfl teçebbüslere mnhalefet etmeğe karar vermiştir. M. Leen Bluma mecliste, fırka fkamnM beyanatta bultmarak mihnktin oldugv kadar •uratle fırkanm meelism fe»hine taraftar olduğunu »Syl«mesine «alâhiyet verilmistrr. Cumhuriyetçi meTkeıler Dumerg hükumeti lehine rey vermeğe müt • teftkan karar vearmistir. Âyan Harbiye komityonunan Tapom Paris 15 (A.A.) Avan hartîye fcomîsyonn M. Dırnıerg îl« jeneral Petene mSrakerat ruraarnesini bildirmek öıer*dir. Ru«ıan»ede, dün yanin bugfinkü vaziveti dahil'nde, taTnamen «ılhçn ve fakat feci tecrubeler yaprms olan Fransannı tedafüî knvvetlerini araltamryacaîri bildirilmektedİT. Ruzname şu suretle neHeelenmektedîr: «Müsmîr bevrflnînel bir tes«rmt reSmi, Deynelmilel bir kovvet ve tecrübe devreleri tesis edilmeden FranMtsiTn »rda ıuevctMÎTinıı tekrar azaltmak bir tedbirsizlik olur. Aksi takdirde komisyon, hiçbir fikir ve temavOl tefrîki yaıymadan muha'efpt eb»eyi vaztfe telâkkî eder. Başvekil dOn Ankaraya avdet etti Ankara 15 (Hnsusî) Başvekil tamet Paşa Hazretleri bu sabahld trenle Ezkîsehirden Ankaraya avdet eylemiflerdir. laponyanın yem Amerika sefiri Vasmgton 14 (A.A.) Japonya • nın yeni Amerika sefiri M. Saito, bu • gfin Reisicumhıaa itimatnamesini vermiştir. Teati olunan nutuklarda her iki taraf, sclh arzusuntı tekrar etmistîr. Bir Alman sosyalıst muharririnin tevkifi Amesterdam 14 (A.A.) Müddeiumumilik, Alman sosyalist muhar • riri Lichmdunun tevkifhn emretmiştir. Lîchmdun geçenlerde tecemmü kam . pmdan kacarak Hollandaya ilb'ca ey • Iemiştir. Hollanda hükumeti ayni za • manda mezkur muharririn «vatanımı» ismindeki k'tabmı da toplatmışbr. Ba kîtapta Reisicumhur Hindenburg aleybînde hakareti mutazammın fflrirler vardır. Fransız Fasvekili paris sefirimizi kabul atti Trenler işüyemedi Parîs 15 (A.A.) M. Dumerg, dün TUrkiyenin Parîs aef iri Suat Beyi kabul «tmistir. istifa eden Irak kabinesi Bağdat 14 (A.A.) Royterin verdiği bir habere göre geçenlerde irt'fa eden trak kabinesinm bu istifasını Kral henüz kabul etmemiştir. Bu istifamn kabuiü takdîrinde, yeni kabineyi tes . kile Irakın şimdiki Londra sefirinm memur edilmesi mubtemel görülmekte • dîr. AnVarı 15 (Hususî) Pendik civannda karlar vola kapanvş oldu ğundan bugün Istanbuldan sehrimize renler ^elmemîstir. BQtçe mözakereleri Ankara 15 (Hususî) Cumartesî 7ÜnU Heyeti VekUede bütçe müzake trenler gelmemi«tir. Yeni tayinler Ankara 15 (Hususî) Izmir tapu sicilli müdüriügüne müfettişlerden Ahmet, mülkiye müfettisliğine esbak Beyoğlu kaymakamı Rüknettin, Torol kaymakamlığına maiyet memuru thsan Feke kaymakamh?ına Cevdet, Günan kaymakamhğma Çubuk kaymakamı îzzet Beyler tayin olunmuşlar, Orteo va kaymskamı Kadri Bey vekâlet emrine almmışhr. llmanyada imparatorluk meclisi tesh olundu Berlm 15 (A.A.) Hükumet im paratorluk meclisini ve Alman hükuraetlermin «Reich» nezdindeki mümes silliklerini kaldıran bir kanun neşret . mistir. tmparatorluk meclisi Alman dev letleri mümessillerinden teşekkul ediyordu. Ve 68 reyi vardı. Bunîardan 126 sı Prusya, 11 i Bavyera, 7 si Saks, 4 3 Vürtemberg, 3 ü Bade, üst tarah da diğer devletlere ait reylerdir. Mecli • «in teşriî ve idari vazifeleri vardt. Amerikaya gönderilen altınlar Sutampton 15 (A.A.) Yedi mflyon tngiliz lirasi kıymetinde altm çubuklar Amerikaya gönderilmek üzere «Majestik» vapuruna yükle • tilmiştir. Bu vapura Cherbourgtan îki milyonluk daha altm yüklenecektir. Vaşington 15 (A.A.) Âyan meclisi, Hoover kabinesi tkaret nazm muavini M. Mak Krekeni on gun hapse mahkum etmistir. M. Mak Kreken, âyanda ban hava posta nakliyatı mukavelelerinin kaybolmasi hakkında şehadette bulunmaktan imtina etmisti ve «North West Airways> sirekti müdürü M. Britten ket»disini bu mukavelelere ait bazı mektupları imba etmekle itbam etmisti. Amerikada bir nazır muavini hapse mahkum oldu Korkunç bir rüya içinde gibiyim; •lirode kalem, fu satnlan yazarken b» kabusun ağnbklan arasuıda, Oıtiyarnu kaybetmis, mevcudiyetini silkinip kıa>» taraımyan, bir sahsiyet halindeyim. Sahi, Cenap Şehabettin oldü mü? Dün üstüne bes on kürek toprnkla ka. pablan ba deha artık gozleri kamas • tıramamağa mahkum olarak ortadan kalktı rm? Buna manmamak istîyen bir inatla onu ölmüs, topraklarm altmda yokluğa bBakılmıs göremiyorum, zanne diyormn ki yann gene karsi karsıya Dün Ehbba Odasmda diş tabipleri geleceğiz; zamannı, mesafenin, hayaflmî bir içti«na yapmışlardır. tm müstebit avnlıklanna rağmen lnrk tçthn&larda konferanslar verilecek, senedenberi biır ; ; " bHe birbirmden aymüfahedeler dinlenecektir. nlamaımf denebi'en iki dost, iki refik, Bu toplanhda Ruhi V a m i , Halfl ayni mücahede yolunu elele geçen, Üyas, Mehmet Rna Beyler izahat ver ayni cidal müşkülâtmı omuzomza mişierdir. yıkan îki hemrah gibi yann gene be . raber bolunacağıs. Kırk sene!.. Sarp, dolasık, kayalarla, uyui'iMi • larla, çalıhkiarla dolu yoUanndan tar(Birînci sahifeden mabat) mana tırmana çıkılrm* bir dağın Sze Tsankof, zgovor nrkasmm reiadîr rinde, birdenbîre durmns, arkama ba • ve Bulg*ristanm komönist düşmam, sum çevirmiş, kak senenîn mesafesi 3100 komunisti öldürmekle maruf bir imtidadmca geride btrakılan yerlere profesördür. Çiftçiîer bu adamm ismibakıyor gibiyim; ve birden her tarafı ni isitir rsitmez silâhlanm çekmişlerdir. tutusturan bir ziva huzmesile bötun ba Diğer taraf ta suâh kullanmış ve kan nrırn ömrön snlanan levhalarmı go k bir arbed* olmus, bir çiftçi ölmüş • ruy< tür. On kadar ağır yaralı vardır. O garbin irfan ve san'at deryasmda ölen 40 yaılarmda Nayden lliyeftir. şinaveriac ederek kuvvetlenen zekâ . Çiftçiîer, zgovorculardan birinin «aksile, ben vilâyetinîn kBşesinde kendi landığı bir eve ateş vermişlerdir. Şe • kendisinin içinde bözulen mahviyetirahir baştanbaşa heyecan içmdedir, po!e tstanbnla henür gelmistik; aramnda, lis birçok kknseleri tevkif etmişth\ buliKmak ve buJuştuktan sonra bîr daFaşist olan Zgovor mensoplan şehir ha sninmîyecek kuvvetle sevîsmek îçm de: tek bir bağ vardı: San'at telâkkîsmde Çiftcfler, Sırplarm hafiyeleridir. if tirak... ler.. Onlar gene büyük bir kan döküi Onu Mektep risalesmde gorünen mesini istiyorlarl diye bağırmakta ve manzumelerile tanıdım, ve sandım ki halkı heyecana vermektedtrler. birden bir şimşekle bütün san'at telâkSofya 15 (Hususî) Vamada askilerimîn tersim ediimk şekillermi R3Skeri mahkeme tarafmdan 12 ki*i hakteren bir ufuk yırtıldı, bu öyle gözleri kmda verilen idam karan üıerine kodoldnran bir aydmlık oldu ki ihtiyanmı munistler a&erî cephaneyi ateşlemek selbeden bir hamle ile, güneşe ahlan istemişlerdir. Dün gece saat 12 de bir sarhoş kus cezbesile, ona koştum. meçhul bir şahıs kışlaya bir bomba Türk nazmmda yeni bir I'san, yenS atmıştır. Bomba avluva düşmüs ve bir ahenk, o zamana kadar emek%emüthis bir surette infilak etmistir. Kışrek kendisine bir cığır acmağa çalısan lanm bütfin camlan kwılmış, dvarda Türk edebiyatmda tamamüe başka bir bazı bmalar ydnlıroştır. Insanca xayi . âlemm geniş yolunu gosteren bir mesale at yoktur. vucude gelmisti; lâtife eder gibi, bir < ^ w ı oyun yanar gibi, bu zarif ve guzel gen. dn elinde Turk san'ati bSvük bir ihtilâl vfictıde getirmis oluvordu. (Birînci sahifeden mabat) Ne denirse densm, Edebiyatı Cedi Beyin bu akşamki trenle Ankaraya hade Turk lisan ve fikrinin bir dönum reket etmeleri muhtemeldir. noktasıdır; ve bu, edebiyat tarihinde müstakbel adımlara, üzerinde yürüneBelgrat 15 (Hususî) Tevfik Rüşcek sehrahı açan en mühim dönemeçtir. Bnntı, tereddütle, şuphe ile, ihtiraz tü Bey Atinadan hareket etmek özere ve ihtiyatla değil, imanınm kuvvetin iken Haridye Nazın M. Maksİmosun den almmış bir cesaretle, ilhamımn odasmda Politika gazetesi ımıhabirini sekrile mestclmuş bir sahipzubur per. kabul etmistir. M. Maksimos demiş vasızlıŞile gos^eren o olmwttr. tir ki: Nazımda bu bid'ati gösterdikten, Bizim birlik arkadaşuıuz Tevfik lisanuı musikisin''. fikirlern ve kelimeRüştü Bey de burada iken suallerinize lerin cümbüşünü her türlü arzu ve heberaberce cevap verelim. vese ramolacak kadar ssm'atinm sihrile Tevfik Rüştü Bey de: yoğurup her türlu taraba, her çesit Arkadasım M. Maksimos benhn raksa uyduracak muvaffaikivetletn tenamıma da beyanatta bulunabüir, demm ettTcten sonra, takip edilen mak miştir. sada vusulü muteakıp ondan bıkıp uBunun üzerine Yunan Hariciye nasanan bir san'atkâr istihkarfle nazm» zm Baîkan misakından bahsederek debnakıp atmıs göründu? sanki bu oyuncağı kınlıp bir köşeye ahlacak, zekâmiştir ki: smm kudreti dununda, sayanı ihmal « ^ Biz bu neticeden çok memnu buldu; daha zor b«r is yawmak, asnr nuz. Kendimizi mes'ut addediyonız. lardanberi yerleşmis itivatlarla tahaecür Biz Atinada imza edilen bu Balkan etmiş asi adalelerini yumusatmak, bü misakmı harpten sonra vukubulan siküp, evirip, kıvırarak, her inhinaya, yasî hâdiselerin en mühimmi telâkki her « k l e müstaît bir seyvalivete getirediyoruz. Bu misak memleketlerimize mek icin türkcenm nesrme çattı. Bu sulh ve saadet temeımi ediyor. Bu dört çatısı da bir lâtife, bir oyun gîbi yapmemleket bu yolda bir mefkure ile biribime bağlanmıstır.» h. TevFk Rüştü Bey de şu sözleri Dave Bir yandan, nesrm nahvmde, o zaetmistir: mana kadar nususu mukaddese kabilin « Şunu da unutmayuı ki, bu mi den bir harfme dokunulamıyacak zansak, yalnız dört memleketi yekdiğerine nedilen müesses kaidelermi altust edebağlamakla kalmıyacakhr. Her biri rek Türk lisanmı garp lisanlarmm cemize Balkan haridndeki hükumetlerle reyanma itba etmek kabilinden buyük de dostluk münasebetleri tesisi imkabir ihb'lâl yaparken btr yandan da bu nım verecektir.» M. Maksimos tekrar şunlan söyle ihtilâlin arasma zekâsmm daima oynak mistir: ve şakrek suhluklannı serpistirird'. Fi« Bizim gayemiz ikhsadî münakirler onun ellerinde bir hokkabazın sebat tesisina de icap ettirmektedir. Bu havaya atıp yakaladığı muhtelif cis'm. sahada b'rçok ümitler besliyoru*. Biz Ier gibi iner, çıkau*, simdi çarpısacak, bunun icin ticarî hususlarda da bazı şimdi düşecek zannolunurken gene meittihatlar vücude getirecegiz. Bu suretle Bflkan memleketleri arasmdaki ticaharetinin sihrine münkat olarak yer rî münasebetlerm artmisına çaluaca lerine gelip konarlardı. ğız. önümüzdeki B ^ " i n konferan Hele kelimeler... Onun garp irfa • smda bu hususta bazı kararlar ittihaz nından başka, kabiliyab sark edebi • edilecektir.» DünkO toplantı Bulgaristanda kanlı Hâdiseler oluyor kütâpanesin den vm ya*ı odanndan bir köse yatfle de besilenmişti. Arapçadan, a cemceden kucak kucak ödünç almış, bu hazinelerin her cevherini ayn ayn tartarak kıymetlerini tesbit etmisti; ve bir kere bımlara tasamıf ettikten sonra onlan ibzal üe, ve mucize nev'mden ince îslenmif bir murassa nisan gibi Hsanm göğsüne talik etmisti. Bugunün lisan cereyanma zıt zanoo. lunan o yüklü ve ağdah lisan o günun san'at telâkkisile, o zamanın güzellik • lerüe görulmek lâzımdır. San'ate ait her eser, resimde, musikide, hakte, h»tta esya ve elbisede, ve bu meyanda edebiyatta, zamanma ircaı nefsetmek sıaetile tetkik edilmek zarureti vardır. Cenap Şehabettine bugünün naza riyesile bir töhmet kabilinden atfolu • nan tasannu ve tecemmül noktalanm bu kaidenin htsafına, insafmdan »yade manhgma, terkettikten sonra onun nesir nahvinde yaphğı ihtilâl tetkik edilirse görülür ki bugünün türkçesi bünyesini onun türkcesine medyundar. Zannediyorum ki onun vasfı mü meyyizi hünerdir. Edebiyatı Cedidenin ilk senelerinden itibaren başhyan mensur yazılarmdan «Serveti Fiinun» un bundan altı sene evvele ait nüshalarmda mSntesir makalelerine kadar nes • rinde gittikçe daha yüksek, gittfltçe daha mce olan hüneri bh harika nev'indendir; bunlar inaa san'ahnm mefa . hiri hükmündedir, ve bunlara herhangi bir hususî rüyet koşesinden bakmıyarak ancak san'at eseri «rfatile lisaran kıymetine hudut tayin edilemiyecek mücevherleri nazarile layık olduklan ehemmiyeti vermelidir. Tevfik Rüştü Bey Müşterek beyenat Muharrir, sonra kışm oamurlari v* karlan içinde mütemadi taarruzlarla harap ve tebah edilen askerlerin ha^ta ve donnras bir halde cephe gerisine dBn&xlerini söyle tasvir ediyor: «Donmm ayaklar, çürümüş ayaklar, ölmus ayaklarla koylerden ve kasabalardan her gün t^Jom takım geçerler ben ihtiyar köylüler, «zavallı yavru • cuklar, zavallı yavrocuklar!» diye aglrvarak onlan seyrederlerdi.» Fran^anm o meshur Jofrlarmı, Fosîarmı 400,000 canm bevhude yera Innlmasma «ebebiyet vermekle itham Zaten kendisi de bunlan bir hüner eden bu mü^hîs yazı, harpte Fransıztecrübesi kabilinden sayardı, aynile lartn yaotıMan hatalan hulâsa ettik * kemanraın tellerinden, yaymdan en ten sonra sövle bftiyor: müşkül oyunlan çıkarmağa muvaffak «Umumî Harp denilen o kanlı maolan bir Virtuose merakile bunlan yapceradan dönüste büvük erkâm harbihktan sonra hiç kimseyi düsünmiyerek, yemiz haHanda fazla bir muhabbet yalntz kendi marifetinden kendi nefsini h^ssetmedikse kabahat bizim defcfldir. tatyip edecek bir muvaffakiyet istih Büyük erkâm harbiyemizin meslegme salinden memnun kalarak, gülerdi. vâkıf olmaması vüzünden dört vüz bîn Gülerdi derken o, gene gözlerimm arkadasımrztn öVdü^ünü ve harbin da» Snünde canlandt, ölümün topraklan ha uzadığmt asla umthrnyacağu.» onun mevcudiyetme istedikleri kadar yığılsmlar, nisyan karanlıklan onun siMakalevi bitirdikten sonra, gene masnu silmek ve boğmak içm istedik . penceremden dısanya bakhm, kar. ti« leri kadar toplansınlar, ben daima, daoi, fırHna !nv»met koouvordu. Akh * ha nekadar yaşamak nasipse, hep on ma Allahu Ekber dağı, Sankarmş felarm albndan, onun gülüsünü görece • lâketi geldi. Kütüpanemde koca bit ğhn. Onon konuşurken gozlerinde, Türk ordusunu kızıl değil beyaz bir öçehresinde, hatta ciddî görünürken bilümle eriten bu taarruzdan bahseden le gülen bir mana vardı; bazan bu makitaplar vardı. Onlara da şoyle bir gö» na sarahat kesbeder, son senelerine gezdirdim. Enver ve Hafız tsmail Hakkadar ağarmamıs zannedilen güzel ba . kı Paşalarla Karargâhı Umumî erkâni şuıın kumral saçlannı silken bir hare • harbiye reisi Alman Bronzar fon ŞeU İteti olurdu, ve kesik, kıvrak, hatta sabr lendorf ve Harekât şubesi müdürü kay* b;r çocuk handesmi andıran kahkahası makam, Feldman, o zaman Harekât ş o isittlirdi. tsitilh ve hemen belki baskabesindeki erkâm harp zabitlerinin Sarn !an bu gülüşe iştirak etmiyecek diye kamış taarruzunun felâketle neticele • sanki bir endise ile hemen dururdu. neceği hakkmdaki mütalealanna rağ • Onun bütün edebiyat hayatı böyle men, Uçüncü orduyu taarruza sevket» baştanbaşa bir gulüşle icmal ohmabilir; mişIerdL 330 senesi 9 kânunuevvelind* kim tahmin edebilirdi ki bu şen ve suh baslayıp 22 kânunuevvellnde biten ya« hayat bugün bize arkasmdan döküle ni 13 gün süren Sankamış faciası TürU cek a a gözyaşlan bırakaTak gitmiş olmilletine 90.000 yiğite mal olmuştu. sun. Allahu Ekber dağı gibi korkunfl tçimde bir şuphe «bu da bir lâtife, dağlarda cereyan eden bu harekât e » bu da bir oyun mu acaba?» demek i«nasrada yerlerde bir buçuk metre yüt» tiyor. sekliğinde kar vardı. O daglar iki günHayatta yalnız edebiyat alemmdeB de iki fırkayı yemîşti. çüanca ciddiyet kesbederdi ve onun «Topçusuz, tecbizatsız, erzaksız bfr edebiyat âlemmden baska birçok â Türk fırkası piştan teşki] ediyordu. Bu» lemleri vardı: Pek müdekkik bir tabip, piştann mensup olduğu 9 uncu Türlt pek mütetebbi bir âlimdi. Hiçbir gıda kolordusu kumandanı karda yüriiyüşa ile doyamryan diraağı, hiçbir meş teshil için kıtaatmm canta ve kaputlagale üe yorulmıyan zekâsı tababetten rmı Erzurumda bırakürmıştı. Bu fırka kimyaya, felsefeden Ksaniyata, içtima böylece günlerdenberi yavaş yavaş, iyattan tarihe, siyasetten tabüyata at zahmetle, naku 20 derece soğuk altmUr, ve ne zaman bu şür ve hüner icaıda yürümüş ve akşamlan çadmız ve kân diye tanıdığınut adamı böyle bir melcesiz açıkta konmuşhı. fen ve ilim sahasına uğramış görürse Türkler, soğuk yüzünden mevcutlaniz onun tebahhurundaki derinliklere rmm dörtte ücünü kaybetmislerdi. Orhayran olurdunuz. tste o zaman gül dugâh a^eşleri etrafıma donmuş ve mezdi, artık bunlar lâtffe ve oyun hukararmıs ecsat, ikamet mahallerini gösdudunun haricmde, «rübneğe mütehamteriyordu. Sağ kalan bir avuç msan, mil clmıyan, şeylerdi. kaputsuz, erzaksız ve topçu yardnmnBen onun kadar çok ve mutenevvi dan mahrum olarak, göğüslerine kadar okuyan Dek az kimseye musadif ol kar ic:nde taarruz edivorlardı.» dum, kütüpanesi îstambulun en zen Kafkas daŞİRnnm kus uçmaz, ker gin eser haıinelerinden biridi, ve o van germez buzlu sahikalarmda eereyan e^en bu fac'anm sonunda, tam bu hazinenin içinde daima ugraşır, didimevcut'u ^ek?z fırkadan 3800 msan nirdi. kalmıstı. Bwnlann da yüzde yirmismin Bana «nezfi dimagiden öldü!» de . avaVIaı donm'istu. Hareketin sonund# dikleri zaman öldüğüne sastım kaldım. Fnvpr Pasa, H'fız î«maîl HakVı Beyî Fakat niçin öldüğüne hiç sasmadım. Jnr»'ıtrsı terfî ederek IstRnbuIa dönmuşBir dimağ nekadar kavi, nekadar mutü. kavim olursa olsun ondan bu kadar Türk ordusu, Ruslan bir ihata ma büyiik bir hizmet bek!enerr>ez. nevrasüe ve taarruzla imha etmek is • HALİT ZİYA (Lutfen sahifeyi çeviriniz) Ussakizade

Bu sayıdan diğer sayfalar: