28 Şubat 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

28 Şubat 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhuriyet CUMHURİYET in HİKÂYESİ Imre Ungar Meşhur âma piyanist şehrimize geliyor Cürmü meşhuda hazırlık Benim adun Süleyman Kâmil. Hikâyeyi kavrayabilmek için bunu bilmek şart. Zira beni Haydar Şinasi isminde birine benzeten bir avukat var. O kadar benzetiyor ki beni o sanıyor ve bir senedenberi bu yanlısında masu • mane urar ediyor. Avukafa bir mecliste ilk defa gördüğüm zaraan, etrafımızdakiler ona sordular: Tamsır mısuuz? Evet, dedi, bir kere teşerriiı etmistik, yazıhaneme gelmişlerdi, gali • ba bir şirket mukavelesi mösvettesi tanzim ettirmek için... Böjrle bir ziyaretten ve sirketten baberim olmadığı için hayretimi giz lemekten âdz kalmiftım; fakat tavla pnlu gîbi büyüyen gözlerimi görme miş olacak, flâve etti: Haydar Şinasi Beyefendile ev velce bir semtte dc oturmuttuk. da bir metresi varmış. Haftamn iki gecesi orada kalırmış. Talâk için kâfi bir sebep, fakat cürmü meşhut lâzım. Bira boğazıma kaçmıs gibi öksür meğe baslamıştım. Hakikatte son de receye gelen bir heyecanla kızaran yüzümün ifsa edebileceği sebebi zahiren değiştirmek istiyordum: Kadın bunu nereden haber al mıs? Boşanmak mı istiyor? diye sor • dum. Kadın yaman, dedi, adeta Şarlok Holmesin kızkardeşü. Gkmiş, kocannın metresinin hizmetçismi elde ebniş... Ne var, ne yok, herseyi biliyor... Avukat, neden sonra meslekî mecburiyetlermi hahrlıyarak bir elimi tuttu: Anaan, dedi, Haydar Şinasi Beyefendi, Allah aşkına, aranuzda kal • sın... Merak etmeyin, dedim, ben siz c 28 Subat 1934 Iktos Üzüm fiatleri niçin düşüyor? Iktısat Vekilinin Izmir seyahatinde yapılan müzakerelerde ne neticelere varıldı? 2 • [•] RADVO Ç Bu aitşamki program J elde ettiğimiz koyuyorur: Sene 1928 1927 1928 1929 1930 1931 1932 Kot piyanist: tmre Ungar Radyosu olan karilerimizkı hatmndan çtkmamtstır. Geçen sene Varso va radyosunda büyük bir piyano mü sabakası tertip edilmişti. Birçok meşhur garp san'atkârlarmın iştirak ettiği bu mnsabakada hakem heyeti birinciliği vermek icm iki isim arasmda tereddüde düşmüştü. Bunlardan biri bir Altnandı; diğeri tmre Ungar. Bu 3d ar • tist arasmda tereddüt uzadı. Hakem heyeti bir türlü karar veremiyordu. Nihayet ikisini de birinci addetti. Fakat mev'nt mükâfah verebilmek için kur'a çekibnesine karar verildi. Ve talih Almana yaroldu. tmre Ungar bir Macardır ve kör dür; körlüğüne rağmen harikulâde güzel piyano çalan bir san'atkârdv. Birçok tanınmış münakkitler Imre Ungar'daki hassasiyetini şimdiye kadar pek az piyanistte görüldüğünü söylerkr. tmre Ungar ahiren Viyanada kendisme muazzam muvarfakiyetler tetnin eden konserler vermistH*. San'atkâr bu turne esnasmda tstanbula da gelecek ve Fransa tiyatrosunda öd kon ser verecektir. 5 ve 8 mart pazartesi ve persembe günleri verilecek olan bu konserlerin musiki meraklılanmız için kaçınlmaz bir fırsat olacağmda süphe yoktur. tzmir, subat (Hususî) 1933 34 mahsul senesmde, üzüm fiatlermde goriilen panik tarzmdaki aukutlar, müstahsil bh memleket olmak itibarile Ege mratakasını v« mühim bir piyasa merkezi olmak itibarile de tzmiri şiddetle isgal eden bir roesele oldu. İhracat mevsîmi iptidalanndaki fiatlerle eylul, tesrinievvel ve teşrinisani aylarmda teslimi sartile yapılan aliver satıslar ve 1934 senestne devredilen istoklardan vuku bulan oforteler arasmdaki farklan raüstahsili, tüccan ve alâkadar m&kamlan düşündürecek bh mahiyet aldı. Muhterem tktısat Vekilimiz Celâl Beyefendinin tzmiri teşriflerinde, fcuru meyva inracat birliğî idare heyeti azaları ve di5er ihracat ta eirleri ile gorüşürlerken fiatlerde husule gelen tenczziilün mahallî se • bepleri araşhnldı ve esas itibarile su noktalar üzerinde duruldu: 1 Mmtakanm 1933 34 ürSm rekoltesi ihracat tüccan tarafından vaktile noksan tahmin edildiği için alivre satular az miktarda yapıldı. 2 Muhalefeti hava hasebile hasat diğer senelere nazaran yirmi günlük bh* teahhurla vtıkua geldL Bu da ilk satıslanı mani oldu. 3 Rekolte ilk tahminlerin çok fevkinde olduğu cihetle hasat mevsiminde paraya olan s+ddetli ihtiyaca mebni müctansiller mallannı mütemadiyen ve külliyetli miktarda tzmh* piyasasina arzettiler. Tüccar her hafta daha ucuz üzüm aldı ve oferte yapb. 4 Bu sene Kaliforniya, Avustralya ve di^eT müstah'H metnleket rekolteleri fazla oldu. tngiltere geçen seneve nisbetle daha az Türk üziimü aldı. Fiatlerin düşmesine mahallen sebebiyet veren yukandaki maddele re umumî vc beynelmilel vaziyeti de ilâve etmek zaruridir. Bunlan da sıra ile kaydediyoruz: rakamları asağıya Rekolte Bln ton 260 237 236 201 177 157 239 İhracat Bin ton 69 88 101 58 57 55 51 ANKARA: 12,30 bir saat plâk neşrlyatı 13 radyo orkestrası tarafından kcnser 18,45 dans musikisı 20 havadlsler. İSTANBUL: 18 plâk neşriyatı 18,30 frans^ca <lers19 havadisler ve monoloğ! (Muammer Bey) 19,30 alaturka saz: (Bedayli musikiye heyeti) 21,20 Ajans ve borsa haberleri 21,30 radyo orkestrası. VtYANA: 18,20 Avusturyalı bestekârlann eser lerinden konser 19,10 iki konferans 20 hafif musiki parçalan istirahatte: HavadLsler 21,20 konferans 22,20 havadisler 22,40 operalardan parçalar, orkestra refakat.le bas (Verdl, Smetana, Rıchard Strauss) 23,50 plâklarla akşam konseri. BUDAPEŞTE: 18,05 radyo orkestrası 19,50 piyano konseri: (Bach, Chopm, Dohnanyi, Strauss) 20,20 konferans 20,50 kon ser 22,05 havadisler ve Tsigan musikisl22,05 opera orkestrası tarafından kon ser: (Bestekâr Ernst Dohnanyi'nın idaresinde) 24 20 cazbant. VARŞOVA: 18 Posen'den: (Slav halk şarkıları) 18,25 hafif plâklar 19,25 oda musikist 20,10 muhtelıf 21,10 hafif musiki 22,20 piyano solo: Suite (Debussy); Rapsodi Mr. 12 (Liszt); Polonaise EDur; (Liszt) • 23,05 dans havalan. BÜKREŞ: 18,05 radyo orkestrası 20,05 *onfe rans, plâklar 21,50 şarkılar mütea kiben: Oda musikisi 23,05 konser nakll Avustralya harpten evvel ancak 500 ton kuru üzüm ihraç ederken harpten sonra bu rakamı 30 bin tona kadar yükseltmiştir. Yunanistanın Ghit adası da harpten evvelki vaziyete nazaran ihracatmi fevka lâde arthrmıs ve bu miktar 20 bin tona yaklasmıştır. Son seneler zar fında tran dahî senevî 25 bin ton raddesinde üzüm ihraç etmeğe muvaffak olmustur. Türkiyeye gelince, memleketimiz Umumî Harpten evvel yuvarlak hesapla 3840 bin tonluk kuru üzüm ihraç ederken bu miktar son seneler zarfında 50 bîn tonu gectnistir. Ciharrm kuru üzüm istihlâki hakkında beynelmilel ziraat enstitüsüwün ve Almanya istatUtik dahesi nm nesrettigi rakamlardan su ne • tice elde edilmîştir: Umumî Harpten sonra fazla îs • tihsal olunan üzümler normal seneIerde hemen tamamen denilebilecek derecede istihlâk edilmiştir. Fakat cihan bunranından sonra 30 milyonu geçen issizlerîn ailelerini gecin diremiyecek vaziyette bulunmalan, if bulanlardan miiyonlarca insanın ancak maisetlermi temin edebilecek vaziyette olmaları, havavici zaruriyeden addedilmîyen üzüm istihlâkinİQ nazarı dikkati celbedecek derecede eksilmesmi mtaç eylemişth*. Bu suretle cihan istihsali ile istihlâki arasında tevazün olmadığı îçin fiatlerin düşmesi arz ve talep ka • idesine nazaran tabiî addolunmak icap eder. Satış fiatlerinm maliyetlerine bile tekabül edemiyeçek tarzda suku tujı4«n Çikaçak netice şu olabilh: 1 tktısatta az sây ve sermaye sarfile çok mahsul almak nazari yestne göre hareket edenler ile 2 Çok sây ve sermaye sarfile fazla mahsul almak nazariyesine göre hareket edenler arasındaki mücadeleyi takip etmek lâzım gelecektir. Bunlardan hangîsî mağlup ohırsa yerini galibe terkedecektir. Bizim tecrübelerrmize göre ufak bağcı, acnele tutmayıp kervdUi ca lıstıği içm bunda her halde muvaf fak olacaktır. :EKI DOĞANOĞLU [*] Birinci yazı 25 «ubat tarihli nüshamızdadır. ŞtMALl İTALYA RADYOLARI: 18,15 orkestra konserı 19 havad'sler v» plâk neşriyatı 21,40 plâklarla senfonik konser 22,35 bir komedi nakli mute akiben: Havadisler. ( ASHERLiK ŞLERi Şubeve davet ) O Süleyman Kâmil olacak herifin kartsına da bayıhyorum, Haydar Şinasi Beyefendi. Adamcağuı bozmamalan içîn et • rartakilere isaret ettim. Sustular ve lnsa bir gargaradan sonra kahkahala nnı yuttular. Ben, Süleyman Kâmil, o gece avukatın ağzmda bep «muhterem Haydar Şinasi Beyefendi», «dostumuz Haydar Şinasi Beyefendi», «bir mfnanUr komşumuz Haydar Şinasi Beyefendi» olup kaldun. den ziyade bu meselenin aranuzda kalmasınt isterim. Çünkü bu Süleyman Kâmil her kimse, benim aile esrarmı bildiğimi öğrendiği takdirde bana düsman olur. Tabiî, elbette ya, çok ince düsünüyorsunuz... Evet... Şimdi kadın hizmetçi ile anlaşmif... Bu pazar ak şamı, hizmetçi ona gizlice kapıyı açacak... Ben de yanıma bir sivil alıp gi deceğim, cürmü meshu\ yapacağız... Beyoğlu Askerlik şubes.nden: Şubemlade mukayyet deniz sınıfına mensup bilumum ihtiyat umera ve zabitanin sınıfları tesbıt edilmek uzere 8/3/934 aksamına kadar subeye behemehal müracaatleri ilân olunur. Tütiin ikramıyesini almıyanlars Beyoğlu Askerlik şubesinden: Şubemizde mukayyet ve Beyoğlu Malmüdurlüğünden maaş almakta bulunan maluT'Mtltekaidini askertyefie halen maaş alma&ta bulunan şehlt yetlınlcriu den geçmlş senelere ait ttitun ikramıyesi almıyanların 15 nısan 934 aksamına kadar kayitlerini yaptırm^ları için §ube ye müracaatleri. Cihan üznm istihsalâtımn art~ mast ve istihlâkin azalması (Birinci sahifeden mabat) . ,nJilmum\ harpten evvel cihan pl ham etmistir. Mumaileyh ayrîca ' Fransanın Markiz adalarıro Ame rikaya terketmek suretile harp borçlarını ödemesini istemis ve İngil tere ile ayni surette bir itilâf ak tini ve bu devletin borcuna karsı • lık Amirote ve Salamon adalarım terketmesini tavsiye etmistir. M. Mac Fadden, demiştir ki: « Bu adaların Amerika tara • fından elde edilmesi, Amerikanm Uzaksark ile ticaretini himaye noktai nazarından ehemmiyetlidir.» ^'asington 27 (A.A.) Mecüste, M. Fadden, sabık reisicumhur M. Hooverden rapizm mülâkatı esna • sında M. Mac Donald (Makdonalt) taraFından vaki olduğu söylenen Bermudes adalarımn terki teklifini ne için reddeylediğînin sorulması zamanmın gelmis olduğunu söyle • mistir. Ingiltere Amerikayı harbe mi sürükföyor? 14 Yalmz o gece değil, aylarca; aylarca değil, tam bir sene, bu avukat beni nerede görse: «Merhaba Haydar Ah, dedim, orada ben de buhınŞinasi Beyefendi!» diye selâmlar, «afimak ve tnanzarayı görmek isterdim. yettesiniz insallah Haydar Şinasi Be Hoş birşey olacak. Muvaffakiyetinizi yefendi?» diye habrunı sorardı. temenni ederim. Şimdilik bana müsa Hiçbir gün kendisini tekzibe Kizıun ade... görmedim. Başka birinin nazannda Avukattan ayrıldım, Ağacamii so huviyetnnaı değişmesi nedense hoşu kağma koştum, apartımanda bizim Arma gidiyordu; maskeli balolarda ha şaluizi buldum: kikî saasiyetlerinden bir müddet için Haydi, dedim, tası tarağı topla, aynlan insanlann aldahcı ve eğlence • buradan baska bir aparhmana tasınali rahatlığuH, zevkini duyuyordum. caksın. Bir de su edepsiz hizmetçiyi Geçenlerde avukata Sultanahmet evvelâ sav. Çabuk. Pazardan evvel bu tramvay bekleme yerinde rastladun. isler bitmeli. Beyoğlu tarafına mı çıkıyorsu Arsaluiz hiçbir şey anlamamışh a nuz, Haydar Şinasi Beyefendi? diye ma anlamadığı bir meselenin ehemmisordu. yetini anladığı için itaat etti. Evet, dedim. Bu tramvayuı gelecepi yok, suHizmetçiyi savdık ve zaten bir ay radan bir taksiye atlıyalım. sonra kontratı bitmek üzere olan apar« Hayhay. tımanı küçük bir tazmmatla bosalttık. ^ Yolda bana soruyordu: Pazardan sonra baska bir iş baha Şirketten ne haber? Geçen gün nesile avukatı yazıhanesinde ziyaret gazetelerde meclisi idare raporunu ettim ve sordum: gordüm. Detnek işler iyi gidiyor? O cürmü meşhut hikâyesi ne oVHaydar Şinasi Beyin isleri değil, du? şahsı hakkmda büe zerre kadar malu Sormayın, Haydar Şinasi Beye roatım olmadığı halde: fendi, çapkınlan elden kaçırdık, sez Pena değil, cevabını verdhn, fediler galiba, apartımam değistirmis na değil... Buhrana rağmen yürütüyoler... Fakat peslerindeyiz, ergeç elimiruz... ze geçecekler, Ermeni kızmın yeni ta • Kuçük bir mukabele olsun diye, Beşındığı apartımzm da biliyorum. Bu yoğlunda ben de onu bira içmeğe da sefer harikulâde bh* plânım var. Mu vet ettim. Rasgele bir yerde oturduk. vaffakiyet yüzde vüz. Bir akşam gene tlri erkek arasmda hafif bir samimiyet karşüıkh bira içelim de size anlata • baslarsa, işlerden sonra neden bahse yım. dflir? Kulâğıma iğilerek flâve etti: EvK misiniz? diye sordu. O Süleyman Kâmil olacak heri Evet, dedim, siz? fin kansına da bayılıyorum, Haydar Aman!.. Çok şükür değilim. Bu zamanda evliliğin gailesi pek çok... Şinasi Beyefendi, bütün gayretim de Ben bilhassa talâk davalanna baktı bundan. ğun için bir çok aile facialanmn kulis *** aralannı görüyorum. Çoğu da komedi ya... Meselâ bugiin yazıhaneme bir kadın geldi. Güzelce bir kadın. Ha yw, estağfüruHah, «ce» si fazla, güzcl bir kadın, bilhassa belinden itibaren, şuralan bacaklan hârika... yasalarma çekhdeksiz kuru üzüm (Sultaniye üzümü) sevkedenlerin başmda Türkiye bulunuyordu. Şkndi dünya piyasalannı üzümlerile dolduran Kaliforniya, Avustralya, Gi rit, tran, Cenubî Afrika ve tspanya rekolteleri ve ihracat miktarları pek mahdut bir hald« îdi. Kaliforniya harpten evvel 1909 1913 seneieri arasmda vasatî ola rak 8.000 ton, Avustralya 499 ton kuru üzüm ihraç edebiliyorlardı. Kaliforniyanm harpten sonraki üzümcülüğü hakkında kâfi bir fîkir edinmek için 1926 dan itibaren kuru üzüm istîhsalât ve ihracabna dah* Holivutun 28 şubat nüshası güzel re simler ve Harp filminin butun mevzuu ile en son sinema havadislerini havı olarak intişar etmiştır. YENİ ESERLER Hoüvut > VE F A T Esnaf cemiyetleri bssmurakıbı ve Hayvan borsası komiseri Kadri Beyle Zingal Orman şirketi komiseri Şeref Beyin validesi hanrnı vefat etmistir. Cenazesi çarsamba günü öğle vakthj den evvel Beylerbeyinde Araba mey damndaki haneden kaldınlarak naman Beylerbeyi camisinde kılındıktan sonra Küplücedeki makberesine defnedile cektir. Salihab nisvandan olan merhumeye rahmet ve efradı ailesine taziyet dilerix. (13780) Mühim bir lâyiha (Birinci tahifeden mabat) ^ zîn, petrol, ipKkler ve inhisara ait maddeler keza tekâlif ve rüsum • dan hariç tutulmaktadır. Bir cemaat için bütün mektep eşyaları, cami ve vakıflara ait esya ve mahsuller de gütnrük resmile, tekâlif ve rüsumdan hariç tutul muştur. Dahiliye Vekâleti bu işin tatbikab için bir talimatname hazırlamak tadır. Lâğvi teklif edilen kanunda gelecekler, tüccar, san'atkâr, çiftçi diye ayrılıp getirecekleri eşya buna göre takyit edilmemekte alelumum muhacirlerin getirecekleri bu kabil esya ve mavaddın gümrük rüsumile sair tekâliften müstesna olduklan bil dirilmektedir. Macaristamn t'caret ve kilerig muhaveleleri Türkiye ile Macaristan arasındaki 1 ağustos 1930 tarihli ticaret ve klering mukaveleleri 15 subat tarmmden itibareji mart sonuna kadar bir bucuk ay müddetle temdtt edilmiştir. Japon modüsü de 5 mayıs 934 ta • rihine kadar 3 ay uzatılmışttr. ispanyol tOccarları gidiyor Bh* haftadanberi sehrimizde bu • lunan tspanyol tücarları bugün memleketlerine döneceklerdh*. tspanyalı tüccarlarla yumurta ihracatçılarımız arasmda tspanyaya yapılan senevî yumurta ihracatı üzerinde bir mukavele aktedilmistir. tspanya heyeti ayrîca Barselonaya vapur isletecek kumpanya ile de bir itilâfname imza etmist'r. 1RTİHAL Sabık üçüncü ordu yoklamacısı merhum Galip Beyin oğ!u ve Muş meb'usu Naki Beyin damadı levazım bmbafi • lanndan Rıdvan Bey eceü mevudile irtihal etmistir. Cenazesi bugün saat on ikide Bakırköyimde Yenimahalle caddesinde 43 numarab evinden kal • dırlarak Bakırköy kabristanma defne • dilecektir. Allah rahmet eylesin. NANSi MELEK K A R O L ve K A R Y sinemasiDda BU AKŞAM NİÇİN ÖLDÜRDÜM ? Ayııca: Dünya havadisleri gazetes», Belçka k«a'ının vefab, yapılan merasim Avusturyadak kanşık ıklar, yapılan nrmayişler vesaire ... Fransızca . sözlü Paramount filmi tarafından misilsiz bir surette tasvir edilen 6RANT Bu akşam Saat 19,30 da ehirTıyaîrosu fstanfcul Belediyesi istanbu! Efendis Opereti Yazan: Müsahipzade Cetâl Bey. Yalniz cuma günnelerine rnahsus matjne 1 4 dt Üsküdar Hâle Sinemasında Vatandaş Si âh Başına Müraessilesi VİLMA BANKY ılâveten niınya haberİTİ Yarın maiineîsrden itibaren tLHAMKA Sinemasmda 2 filim birden: Ujnıyanlar: Bu pVşam  R T i S T i K Sinemasmda { Claude Farrere ) in lâyemut şahesert II u M u MA Yann akşam Avukat durdu, yüzüme baktı ve sordu: Süleyman Kâmili tanır nusmız? Bir saniye tereddüt etmeden: Hayır, dedim, neci bu? Neci olduğunu ben de bilmiyo rum, fakat bu güzel kadının kocası imis. Heyecanımı gizlemek için bira bar • dağına sanldım. Avukat anlatıyordu: arka taraflann • 7 Sözde Karım JEAN MURAT • ANNABELLA 2 Kibar Hırsızlar Miryam Hopkins Kay Fransis Üuhuıiye 30 kuruştur. Ihnıvanlar : H AR P Muazzam HELEN HAYES ve LEWİS STUNE tarafından bir sureti fevkalâdede temsıl edilen S A R A Y (coryada) BÜYÜK ^^ij^^ Tarafından. ANHABELLA CHARLES BOVER INKIJINüFf JOHN LODER Yerlerinizi evvelden temin edıniz. Tel. 42851 GALA filiminin ilk iraesi MÜSAMERESi şerefıne Metro Goldvvyn ^'ayer'In fransızca sözlü büyuk iilmi Ilâveten Fox Journal manazın arasında VİYANA KARGAŞALIKLARI HAT A

Bu sayıdan diğer sayfalar: