15 Mart 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

15 Mart 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 Mart 1934 meraklt şeyler Bundan beş, on sene evvel dün yanın en kalabalık şehri Londra idi. Fakat o zamandanberi cihanın muhtelif taraflanndaki bazı şehirler bu hususta İngiliz payi • mış olduğunu duyunca işi biraz anlar gibi oldular. Hususile Meh tahtını geçti. Londranın bugünkü nüfusu medin dükkâna yiizü gözü sarılı vakıâ gene azımsanacak derecegelmesi hırsızın ondan başka bide değildir. Bazı küçük devlet • ri olmadığını pek açık olarak 'erinkinden kat kat fazladır: meydana cıkarmıştı. 9,670,000. Fakat Nevyorkunki Yalnız Mehmet dün akşam 9,367,000 e baliğ olmustur. kendisini kim' 1 in kovaladığım düsünüyor, bu derin muamma Nevyork ve Londradan sonra yı bir türlü halledemiyordu. dünyamn en kalabalık şehirleri Bir aksam evvel vediği sopa sırasile şunlardır: nın verdiği sersem'ikten kenHini Paris 4,650,000 Berlin güç kurtaran İbrahim rakibi 4,000,000 Şikago 3,600,00 • nin dükkâmna çiderek: Gecmis olsun Mebmet! Dedi. Mehmet • vicdan azabı neticesi olacak İbrahime çok nezaketle muamele etti: Sana da geçmiş olsun! Cevabını verdikten sonra ellerine kapanarak: Kusurumu affet, dedi, bir cahillik ettim, testini çalmak is tedim, fakat bu fenalığım aya ğıma dolaştı.. Yalnız bir nokta • yı çok merak ediyorum.. Bu testi büyülü mü idi neydi.. Mütema • diyen arkamdan ayak sesleri duFilâdelfiya 2,700,000Buenos Ayyuyordum. Gürültüler işitiyor • res 2,450,000 Tokyo, Şanghay, dum. Beni kim takip ediyordu. Moskova ve Osakamnkiler de 2 milyonu geçmektedirler. HİKAY'B. Büyük şehirler MCMLCKETLCME \iyrm HOYUNLAR ÇOCUKLAR. Yattı, Kalkü Konservatuvar müdürü Yusuf Ziya Bey «Anadoluda Eski Ço • cuk Oyunlan» atlı bir kitap çı ' kardı. Bunda birçok eski Türk oyunları vardır. Bir tanesini ikti • bas ediyoruz: Oyuncular daire halinde otu • rurlar. Bunlardan hepsine bir yemek adı kotıur. Meselâ baklava, dolma, yahni, ilâh. llkin bunlardan birini çağmrlar. Faraza: Dolma! Dolma gelir ortaya yatar kalkar, onu yemiş olurlar, sonra başka bir yemek adı söylerler, o da yatar kalkar, böylece sıra ile yemeklerin ismi söylenir. Bu söyleyişlerde şaşırtmak için: Dolma yattı kalktı, gelstn domates bulgurlusu, der • ler. Ameriktdı küçük sînema artisti Barbara Bebe sabahları bardağını babastmnkile tokuştorur ve aütünü b'yle içer Eğer oyundakilerden biri dalgın bulunur da isminin çağmldığınm farkında olmazsa bütün oyuncuların tayin edecekleri cezayı kabul edecektir. Meselâ dısarıya cıkarak sesinin çıktığı kadar: Komşular! Akşam yemek lerinizin artıgını atmayın.. Sa bahleyin ben gelip yiyeceğim: Der. Yahut havlar, miyavlar, öter, böylece gülüşürler, eğlenirler. Vaktile Arabistanda İbrahim isminde bir çömlekçi vardı. Bu adatnın çanak ve testi yapmak • ta büyük bir mahareti vardı. O nun sattığı eşyanın hem şekilleri zarif, hem de toprakları dayanıklı idi. Çamur parçasına ade ta can veriyor, üzerine güzel resimler yapıyordu. Ibrahimin şöhreti bütün dün yaya yayılmıştı. Komşu hüku • metlerden birinin hükümdarı kendisini çağınp görüştükten, epeyce iltifat ettikten sonra ona bir testi ısmarlamış, hoşuna gi decek güzel birşey vücude ge • tirdiği takdirde istediği kadar para vereceğini vadeylemişti. Ibrahimin dükkâmna bitişik Mehmet adında bir komşusu vardı. O da testiciydi. Fakat elinden iş gelmez, bir takım kaba saba şeylefden başka birşey yapamazdı. Tabiî tbrahimi müthiş kıska • nıyordu. Komşusunun bir hükümdara testi yapacağını haber alınca bunu çahp esrarını öğrenmeğe karar verdi. tbrahim testiyi bitirmU, üze • Tl 5Tİ CTAHATIC» Laponların m emleketinde... Bazıları Laponların tenlerinin sarı, elmacık kemiklerinin çıkık olmalan dolayısile bunların Moğol ırkına mensup olduklarını söylemektedirler. Laponlar Av rupada lskandinavya yarımada sının en şimal noktalarmda ya şarlar. Garip bir proje Demetriyus Zaharyadis isminde Yunanlı bir mühendis çok garip bir proje vücude getirmiştir. "Bu plâna gore dünya üzerfndeki işsizlere iş bulmak için cihanın ekilecek, biçilecek topraklarını fazlalaştırmak lâzımdır. Bu da nasıl olurmuş? M. De metriyus Zaharyadise nazaran Akdenizi kunıtup tarla haline getirmekîe! Akdenizi kurutabilmenin yo lunu da gayet koiavca bulmuş. Volga ve Tuna nehirl^rinin mansiniarmı t*e<»iştirerek bunları Cebelüttarik boğazının dısmdan Atlas Okvanusuna akıtmakla. Bu ameliye neticerinde bîrkaç sene icinde Akdenizin sulan püneşin tesirile tebahhur edecek, bu suretle sade meydana süriilecek muazzam arazi çıkmakla kalmıyacak, vaktile kıymetli eşya, altın yüklü batmış vapurla rm hamuleleri de meydana çı • kacaktır. Her halde M. Demetriyus Zaharyadisin de bu garip projesi nin şu günlerde tatbik edilemiveceğini bilmesi icap eder. Eşjer bu fikirde değilse kendisini bir si nir doktoruna göstermesi lâzım • dır. raziye göç ederler. Kışın da o valık taraflara gelir, ağaç ve yosunlardan inşa edilmiş kulübe rf* * • a • • • • lerinde otururlar. Bu kulübele Tahrır bırıncısı rin hiç pencereleri yoktur. Yal nız üstlerinde ocakta yanan dıiTasarruf hafmanlarm çıkması için birer de tasında muh lik mevcuttur. telif mektep ler talebesi aLaponların hayattaki yegâne Laponlar ocaklannın üstüne rasında bu hafyardımcılan ve yaşayış membatencereler[ bjrer zincirle asarlar. lar Ren geyikleridir. Ren ge • Fok veya Ren geyiğinin derisi • taya dair bir tahrir müsabakası tertip edilmiş, Istanbu' mektepleri talebesinin yazıla • rından Davut paşa ortamektebi A 1 den 266 Fuat Beyinki birinciliği kazan mıştı. önde ve arkada iki Lapon tarafından idare olanan bir geyik sürüsü yiklerini kızaklarını çekmekte nin içine yaprak doldurularak ve sair işlerde kullandıkları gibi vücude getirilmiş yataklarda yayağlarından, etlerinden, sütle tarlar. rrnden de gıda olarak istifade eGeyik kanile un karıştırılarak derler. Derilerînden de elbise yapılmış çorbaları meşhurdur. yapıp giyeler. Boynuzlarından ip Arasıra Norveç veya İsveç şehirtidaî bazı âletler yaparlar. Ya lerine giderek fok ve geyik de şadıkları arazi çorak, taşlık ve rilerine mukabil şeker, kahve ve buzluktur. Yapılan hesaplara göispirtclu içkiler alırlar. re bir Laponun bütün ömrünce Nakliye vasıtaları Ren geyikkendisine yirmi dört geyik lâ lerinin çektikleri kazaklardan izımdır. barettir. Laponlar toplu olarak değil, Zengin Laponlardan birçoğu hatta kabileler şeklinde de yaşanun 2 binden fazla geyikleri varyamazlar. Aile aile ömür sürer dır. ler. Laponlar umumiyet itibarile Yazın Laponların geyiklerin zahmet ve meşakkate dayarar hoşlandığı ve otlarını, yapraklainsanlardır. rını yiyerek yasadıkları dağlık aFuat Beyin resmini basar • ken tahrirde gösterdiği kudret ve iktidarından dolayı kendisini tebrik ederîz. rinin resimlerini yapıyordu. Mehmet gündüzden bunun farkına varmış, geceleyin ortadan el a yak çekildikten sonra tbrahimin dükkâmna girmiş, mışıl mışıl u yumakta olan zavallının başına bir sopa vurup onu sersemlettik • ten sonra testiyi alarak evine götürüp muayene etmek üzere koltuğuna sıkıştırmış, koşmağa baş lamıştı. Fakat o koştukça arkadan 1b rahim de kendisini takİD ediyor gibiydi.Yaman bazı sesler, gü rültüler duyuyordu. Acaba ibrahim ayıldı mı? Ha bacaklar kuvvet.. Biraz daha hızlı.. Gibi cümleleri kendi kendi • ne söyledikçe ayni sözler biraz sonra kulağınm dibinde tekrar edüiyordu. Yoksa kendisini cinlerden, perilerden, seytanlardan birisi mi onu kovalıyordu. Korkmuştu. Korktukça adım larını sıklaştırdı. Hızlandıkca eüriiltü ve sesler artıvordu. Evmin önüne geldiği halde duramamış, yoluna devam etmek mecburiyetinde kalmıstı. Bu suretle bütün şehri b'rkaç kere dolaştı. Sesler ve gürültüler de onunla beraber çeliyorlardı. Artık kuvvetten düşmüş, nefesi kesilmiş, bacaklarının takati kalmamıştı. Tam bu sırada ayağına bir tas takıhnca sendelemiş, alnı duva ra gelmiş, testile beraber yola serilmisti. Lrtesi gün oradan ilk geçen yolcular testi kınklanm görün ce pek alâkadar olmadılarsa da Ibrahimin san'at eserinin çalın Zaten onlarcfan kaçayım derken düştüm ya! İbrahim meseleyi anlamıştı. Gülerek şu cevabı verdi: Azizim o gurgurlu testi idi. Boynunda bir takım tertibat yapmıştım. Su boşaltırken aksi sada yapsın diye.. Anlaşılıyor ki ka çarken ağzını rüzgâra karşı tuttun. Onun icin mütemadiyen hırıldadı. Kendi ayak seslerinin a kislerini sana başka ayak sesleri gibi verdi. Senin sözlerini sa na tekrarladı durdu. lşte gürültülerin aslı.. Sana takip edili yormuşun hissini veren sebep! İbrahim bir yeni testi yapıp hüküm dara takdim etti. Birçok para aldı. Mehmede de bu vak'a ibret oldu. O günden itibaren başkasmın maharetile degil, kendi alnının terile hayatını kazanmaya ahdetti. ( Mart bulmacasî^) 1 2 1 4 9 5 S T *** Büyük Gazi diyor \d... Büyük Gazi diyor ki: «Türkler yiice millettir, «Daima gitmelidir her ülküde ileri!..y> Ben bir Türk çocuğuyum; barta durmak zillettir, Yükselme yollarında dönmiyeceğim geri!.. Cocuk portreleri Büyük Gazi diyor ki: «fotiklâlini koru, «.Boyunduruk vurmasın sana başka milletler!..» Ben bir Türk çocuğuyum; bu söz doğru, çok doğru tçtiğim süt haramdır bunu yapmazsam eğer!.. 1 inci s<ra : Onunla yiirünülür. 2 » » : Ağn verir 3 » » : Yiizü renkli insanlardan biri 4 » » : Girilecek yerin cem'i 5 » » : Böyiikçe bir askerî kıt'a 6 » » : Elin içi 7 » » : Hint hükümdan Bu suretle haneler dolduruldukten sonra soldan sağa doğru da 1 inciden yedinciye kadar her hane yukandan afağı okunduğu vakit gene ayni ke'i • melerin hâsıl olduğunu göreceksiniz. Doğru cevap gönderenlerden birin ciye 5 lira, ik'nciye zarif bir cüz • dan, üçüncüye Foto Etemde 6 kartpostal bir ağrandisman yap • ** Büyük Gazi diyor ki: «.Asü Türk g^nçliğine «Ben bu cumhuriyeti emanet ediyorum/..» Ben de: «Tek kişi kalsam dünya yüzünde, gene Kutlu Cumhuriyetin bekçisiyim...'» diyorum!.. Kadıköy 41 inci ilkmektepten Semih Ferit Bey Yavrum ne ağltyorsun? Ağabeyim merdivenden yuvarlandı, Bir yeri kırıldıysa bile, merak ettne, çocuk' tur, çabuk iyi olur. Onun için değil, küçük kardesim görmüş, ben göremedim diye ağltyorum. tırma hakkı, diğer yüz kişiye muhtelif hediyeler verilecek, fotoğraf yollıyanlann da resimleri basdacaktır. Cevaplar martın son gününe kadar «Cumhuriyet Çocuk »ahifesi muharriri» adresine gönderilmeli ve mutlâka gazetede çıkan rakamlı parça da kesilip mektuba konmalıdır. Bu şartlararia• yet etmiyenler mükâfat kazanamazlar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: