March 22, 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

March 22, 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Mart 1934 Cumhuriyet Iş Bankası umumî heyeti bugün Ankarada toplanıyor (Birinci sahifeden mabat) nın 1933 te yaptığı işleri anlatmakla kalmamakta, ayni zamanda memleketin 1933 senesindeki ikhsadî vaziyetini de çok vâkıfane bir şekilde tetkik ve tahlil etmektedir. Bu rapordan anlaşıldığına göre, banka memlekette iş yaratmak hususunda bilhassa muvaffak olmuş, millî sanayiin inkişafı hususunda gayesinin tahakkuku için büyük yardimlar yapmış, diğer taraftan iş lerindeki dikkat, ciddiyet ve inti • zam ile halkın bu kıymetli müesseseye olan itimat ve teveccühü neticesi olarak mevduatı bir aenede beş milyon liradan ziyade artmıştır. Bankarun çok şayani dikkat bulduğumuz idare meclisi raporunu aynen neşredıyoruz: çük bir gerileme gösteriyor. Bu itibarla hükumetimizin ticaret politikası tehlikeli sukutu durdurmuş sayılabilir. önümüzdeki yıllar icin ümit verici olan bu müsbet netice nin, ihracat mallarımızm mühim bir kısmınm satışında esas olan İngiliz lirası ve dolar kıymetinin düşmesine rağmen elde edilişi de, ayrıca dikkate şayandır. 1933 yılında bir taraftan ihracat ile ithalâtımız arasındaki farkm lehte olarak 21,400,000 lirayı bulması, diğer taraftan tediye muva zenesi unsurlarını ihtiva eden kli ring anlaşmalarınin şümullenmesi sayesinde Türk parasını korumak vaz'fesi de kolaylaşmış oluyor. 1932 ve 1933 bilânçolarının tetkikinden memnuniyetle görüyccuz ki, Cum huriyet Merkez Bankamız altın stokunu muhafazaya muvaffak ol • muştur. Türk parastnın ktymeti Devaluation ve monnaie dirigee gibi mevzulann muhtelif memleketlerde büyük tatbikat tecrübeleri geçirdlği bir yılda hiikumetimiz en salâhiyettar bir dil ile, Başvekilimizin beyanatile, noktai nazarını kat'î bir şekilde ifade etmiştir. Esasen millî tasarrufu teşvik eden bu millî ve malî kudreti memleketin kal kmma ve kurtuluş savaşında en esaslı bir âmil telâkki eden ve hal • kımızı bir düziye teşvik suretile millî tasarrufun birikmesine çahşan hükumetimizin böyle bir hattı hareket takip etmesi pek yerindedir. Her halde biz de, bazı telâkki ve iddialara rağmen, haricî ticaretimizin inkiçafı için Türk parasınm düşürülmesini zarurî saymıyoruz. Bu inkişafın husulünü, birinci tferece de istihsallerimizin maliyet fiatlerini düşürmekte ve hükumetin girdiği ticaret politikası yolunda devamJa bulmaktayiz. tedir. Eskişehirde kurulacağını geçen seneki raporumuzda arzettiğimiz şeker fabrikası, Ziraat Bankası ve Sümer Bankın iştirakile tesis edilmiş ve sene içinde, tam zamanında isletilmeğe muvaffakiyet elver miştir. Bundan başka ayni cesamet ve kabiliyette yeni bir fabrikanın da Turhalda kurulmasına başlan mıştır. Turhal fabrikasının 1934 senesi sonlarına dogru işlemeğe başlıyacağını hesap ediyoruz. Bı> su retle kurulmuş olan millî şeker fabrikalarımız, memleketin şeker ih • tiyacını karşılamağa kâfi gelecek ve bundan böyle hariçten şeker getirmek zarureti kalmıyacaktır. Bundan üç sene evvel Büyük Gazi ta rafından verilmiş o'.an kat'î direktif üzerine bu mühim sanayi şubesinin memlekette kurulmuş bulunması • nı, iktısadî hayatımiz bakımınd'an memnuniyete değer bir hâdise olarak telâkki buyuracağınızdan emin bulunuyoruz. Kömür maddelecindeki istihsal kabiliyetimiz, her sene biraz daha artmakta ve memleket haricine olan satışımız ayni nisbet dahilinde çoğalmaktadır. Bu müsbet neticeyi, ; teslsatımızda, çalışma usullerim zde teknik esaslara bağlı bulunmanvza medyun olduğumuzu bilhassa ilâ veye lüzum görüyoruz. 1934 sene sinde istihsal ve ihraç faaliyetimizin daha ziyade artması için esaslı tedbirler almış bulunuyoruz. Hükumet tarafından ihraç edilen ve halkımız tarafından rağbetle karşıLanan Ergani istikrazı sayesinde, önümüzdeki sene demiryolu Erganiye varmış olacaktır. Imtiyazı vaktile hükumet tarafından Itibari Millî Bankasına verilen ve bu müessesenin bankamızla birleşmesi neticesinde iştirak hissesi bize intikal eden Ergani şirketinin faaliyete geçmesüe, memleketin büyük servet kaynaklarından biri daha işlemeğe başlıyacaktır. Bu itibarla Ergeni bakır madeninin biran evvel işletilmesine yalnız müessesemiz menfaati noktasından değil, millî iktısat ve memleket alâkası bakımından da ehemmiyet veemekteyiz. İmtiyazı Sümer Bankla beraber bankamıza verilmiş olan «Keçiborlu» kükürt membaınm tesisat ve irle tilmesine Önümüzdeki sene başla nacaktır. Dahilde oldukça geniş bir istihlâk sahası bulacak olan bu madenin vereceği neticelerin de me rfnuniyetli olacağını umuyoruı. Hükumetçe tatbik ve tahakkukuna karar verilen memleketİTi beş senelik sanayileşme programmda, bankanızın da vazifeler aldığını ifti harla arzediyoruz. Memleketin pek mühim btr ist'hlâk maddesi olan şişe ve cam ihti yacnı dahilden tedarik için, bankamıza imtiyazı verilmiş olan fabrikanm 1934 senesi nihayetind'e bite bileceğini ummaktayız. Bankamızuı aldığı vazifeler arasmda memlekette bir sömikok fabrikasının tesisi de vardır. Mevcut büyük könıür madenlerimize ve ehemmiyetli kömür istihsalâtımıza rağmen senelerdenberi hariçten de mühim miktarda kok kömüe itha lâtına devam ediyoruz. Millî paramızı ve ticaret muvazenemizi bu kadar hassasiyetle gözönünde bulundurduğumuz bir sırada, mem leket dahinde istihsali mümkün o lan bir maddeyi bundan böyle de hariçten getirtmekte devam etmek tabiî doğru olamazdı. Bu itibarla sömikok fabrikasının tesis kararını pek musip bulmaktayız. Umit ediyoruz ki, gelecek sene içinde kurulacak olan yeni fabrikalarla hem bu ihtiyaçlarımız da hild'e temin edilmiş, hem de binlerce vatandaşa yeni çalışma ve geçinme sahalan açılmış olacaktır. Muhtelit mahkemelerde Biten ve kalan davalar ne kadardır Muhtelit Türk • Yunan hakem mahkemesinde açılmış bazı davaların sa • hitlerini mahallinde dinlemek üzere Midilli, İzmir, Selânik ve Atinaya git miş olan mahkeme heyeti Atinadan pazar günü Tevere vapurile şehrimize dönecektir. Muhtelit mahkemelerin bidayet te • şekkülünden bugüne kadar bu msh kemelerde 13,042 dava açılmıştır. 1 1 1 i Türk Rumen mahkemesine a ittir. Mahkeme bunlardan 24 ünü neticelendirmiş, 87 dava siyasî yoüarla hal'edilmek üzere kalmıştır. Türk İngiliz mahkemesindeki 558, Türk 1talyan mahkemesindeki 64, TürkBelçika mahkemesindeki 4 3 davanın hepsi bitmiş, hükümleri verilmiş, bu mahkemeler de tatili faaliyet etmiştir. Roma konferansı ve Fransız gazeteleri Fransızlar Ittifakı Müselles dirildi,, diyorlar «Fransa aldatılmıştır, ittifak, Küçük Itilâfla Balkan misakını yapanlara müteveccihtir» u idare Meclisi raporu Muhterem efendiler, Bankanızın 1933 senesindeki faaliyetile aldığı neticeleri gösteren raporumuzu, bilânço ve kâr ve zarar hesabile birlikte tetkik ve tasvibinize arzediyoruz. Kanaatimizce 1933 yılmm en ziyade dikkate değer hususiyeti şuradadır: Her memleket bu yılı kendi iktısadî ve içtimaî bünyesinin bütün unsurlarını ve hususiyetlerini gözönünde bulundurarak dünyanın yeni şartlarına uygun, yeni tedbirler al makla geçirmiştir. Milletler arasındaki mübadele ve ticaretin, bütün memleketlere şamil umumî ve mutlak formüllerle halledilemiyeceği her tarafça anlaşılmış bulunduğu için, beynelmilel umumî anlaşma • Lardan evvel, daha realist bir hazırlık devresi başlamış demektir. Şu kadar ki, menfaatlerin birbirine aykın olması milletlerin siyasî, içtimaî ve iktısadî bünyelerinin bir birine benzememesi yüzünden alınan millî kalkınma tedbirlerinde pek büyük farklar göze çarpnvak tadr. Bilhassa para mevzuunda birbirins uymıyın telâkki ve ihtüâf lar, dünvadakî istikrarsızliih bir derece daha çoğaltmıstır. Filhakika, milletler arasındaki mübadeleye vas\ta olan • Ingiliz lirası ve dolar gibi mühim bir kısım para kıymetlerinin düşmesi ve hâlâ oynak bir sevir takip etmesi milletler arasındaki ticarî münnsebetlerde istikrarsızlık ve emiîiyetsizliğin en mühim ânrMİlerindendir. Milletler arasındaki mübadeleyi daraltan engelleri hangi tedbirlerle kaldırmak mümkündur? Londra konferansı toplanmadan evvel, hükumetimizin tatbika başladığı ve konferansta müdafaa et tiği «ticarî ve iktısadî politika» esaslan, denilebilir ki, bu engellerin kaldınlması yolunda, ilk ve müs bet tedbir olarak, hemen her tarafta takdir edilmeğe başlanmtsbr. tki taraflı ve karşılıklı menfaatlere dayanan ticarî anlaşmalann gün geçtikce şümullenmesi de bu hakikati teyit* ediyor. A*ır gümrük resimleri, konten • jan tahditleri, munzam kambiyo resimleri, lisans usulleri ve bunlara benzer birçok engeller, memlekstler arasındaki reciprocite müteka biliyet esasından mülhem direkt müzakerelerle asgarî hadlere indirilmekte ve bu suretle karşılıklı, millî menfaatlerin korunması sa yesinde hem ihracat, hem de itba lâtın arttırılması kabil olmaktadır. Beynelmilel ticaret ve mübadele deki engelleri, tediye mtrvazenesi unsurlarını da içine alan kliring anlaşmalarile ortadan kaldırmak mümkün olduğunu, daha Londra konferansından evvel ortaya koy muş olan hükumetimizin bu noktai nazarının artık münakasa götürmez bir prensip haline geldiğini gör mekteyiz. Ayni zamanda memnuniyetle görüyoruz ki bu prensip dahilinde yürüyen hükumatimizin. kliring mu kavelelerile anlaştığı memleketlerle aramızdaki ticarî münasebetleri inkişaf ettirmek ve mevcut engelleri asgarî hadlere indirmek mümkün olmuştur. Buhranm memleketimize sırayet ettiği tarihten 1933 yılına kadar haricî ticaretimiz, bilhassa kıymet itibarile, endişe veren bir gidişle düşüyordu. Şurada yaptığımız küçük bir tablo üzerind'e vaziyeti daha iyi tetkik etmek mümkündür: Sene İhracat Ithalât Fark 1930 151.450,000 147,550,000 f 3,900,000 1931 127,300,000 126,700,000 + 600,000 1932 101,300,000 85,900,000 +15,400,000 1933 96,100,000 74,700,000 +21,400,000 ı Bu tablonun tetkikinden anlaşıhyor ki: 1930 senesine nazaran 1931 d e % 1 6 , 1931 senesine nazaran 1932 d* % 2 0 , 4 0 sukut göstermiş olan naricî tîcaretîmizi, 1932 ye nazaran tç paralarımız Raporumuzun başlangıcındia da arzettiğimiz gibi her sahada almacak tedbirler, ancak her milletin ve memleketin iktısadî bünyesine ve hususiyetlerine göre tayin ohınabilir. Gecen 1933 yılmm dikkatle tahlile değer bir hususiyeti de, millî pazarlarınm, iç pazarlannın kalkın masına, millî enerjilerinin hudut ları içinde azamî faaliyet gösterilmesine her milletin verdiği ehem miyettiır. Bu bakımdan hükumeti miz de, bir taraftan ihracatımızm artamasmı temin edecek, malları mızm rekabet kabiliyetlerini artt'racak imkânları hazırlarken diğer taraftan da iç pazarlarımızı canlandıracak yeni iş ve faaliyet mevzu ları yaratmağa çalışmışhr. Millî pazarlan teessüs etmemiş milletle rin muvazeneli, ahenkîi iktısadî bir âmil olarak, beynelmilel mübadelede yer almaları, müfit olmaları mümkün değildir. Bu gibi geri msmlebetler ile ileri teknikli memleketler arasındaki ticarî ve iktısadî münasebet, ancak müstemleke ile müstemleke sahibi devletler arasındaki münasebetler mahiyetinde birsey olur. Siyasî, iktısadî ve umumî olarak medenî âlemde lâyık olduğu yere çıkmak kararında olan Cum huriyet Türkiyesi, beynelmilel teşriki mesaiye böyle dar bir zaviye den bakamaz. Bugünkü Türkiye devleti, bütün irade ve enerjisini, yürüyen müs bet bir program üzerinde toplamış bulunuyor. Memlîketin bütün iktısadî kuvvelteri, iktısadî unsurları bu yapıcı programm etrafmda ik tısadi seferberliğe davet edilmiştir. Millî iktısadın finansman işleriide, millî bankalara pek mühim vazife düştüğü icindir ki, bankanız, dev letin çizdiği çerçeve içinde ve devletin nezaret ve murakabesi altmda, meraleketin iktısadî kaîkınma sa vaşmda diğer millî bankalanmız gibi mühim vazifeler almış bulunmakla iftihar eder. 1 (Birinci sahifeden mabat) ve Italya politikasının harpten ev memleket Almanya ile Avusturyavelki ittifakı müsellese müncer olnm bi> Ieşmesi tehlikesinden çok da duğunu bir farkla ki Berlinin ye • ha yakm bir Macar tehlikesine kar rine Romanın geçtiğini ileri siirmeİD* şı cephe yapmağa tabiatile meyle tedir. Matin gazetesi yazısmın sodecektir. Alman neşriyatı da zaten nunda Rotnada Avusturyaya ve Mabu hususta rolünü oynamakta de caristana yapılan kârlı vaitlerin tea vam ediyor. Fransa hükumeti Ro cihli tarifelerin bu iki memleketin mada neler hazırIanmakta olduğusiyasetlerinde ağır h'tsmak için ki« na dair doğru malumat edineme fayetsiz ve bayağı mükâfatlar ol • miştir. Mes'uliyetin büyük bir kısduğunu yazarak diyor ki: mı Kont Chambruna racidir. Zira «Merkezî Avrupanın karışık maaî* geçen hafta Parise gelişinde ttal • zarası önünde anşelus frkri zayıfla* ya Fransa Küçük ttîlâf arasında mak şöyle dursun bilâkis inkişaf eanlaşmanın mevcut sayılabileceğini decektir. M. Musolininin sözleri brf her rasladığma söyleyip duruyordu. tehlikeyi kat'ileştirmiştir. Bir sefirin doğrudan doğı uya kendi Tan gazetesi basmakalesinde diyor Türk Fransız mîhkemesir.deki 150 müşahede sahasına dahil işler üzeki: davadan 107 sinin hükmü verilmis, der rinde hakikî vukuftan ve anlayış «M. Musolininin nutkundaki esasb desti rüyet 4 3 dava kalmıştır. Türk tan bu kadar mahrum oluşu kabili parçalan tashih eden bir metin neşre * Yunan mahkemesindeki 12116 dava • müsamaha değildir. Mühim ve kat'î dilmiş olması, nutukla hnsule gelen t«dan da 11021 i intaç olunmuştur. Elb'r vrziyette kendi nazınnı hataya s'rin izaleshım Ronaayı da meşgul etde 1095 dava vardır. sevkeden Fransız sefiri harpte ye tiğfni zannettirmektedir. Btmunla beŞimdiye kadar bütün muhtelit mahniltniş bir jeneral ile mukayese ediraber bu tashihler kelime inceliklerin» kemelerde hükme iktiran ederek hü lebilir. Kont Chambrun eğer kendi ait bultmmakta ve fikir ayni kalmaktakumetimiz lehine reddolunan davalar • istidlâlleı i aleyhine dönen hâdise dır. Halbuki ifadenin tavnndan ziyade da hükumetimizden istenmiş olan taz n'n hakîkî ehemmiyetîni ba«ka Hirfikir ehemmiyeti degerlidir.» minat miktan 38,160,000 küsur lira Iü göstermeğe kalkışmak tecrübesinde Tan yazısını şu suretfe bitirmekte • İdi. bulunursa bir düşman politikasının dir: propagandacısı vaziyetine düşerse Işlcrini bitiren mahkemelerden Ru«ttalyanın hakikî siyasetinm ne Alyaptığı hatalara daha yenisini ilâve men mahkemesi 3 sene 2 ay, tngiliz manyanın tekrar süâhlanm&sımn bütun etmiş olacaktır.» mahkemesi 6 sene, Italyan mahkemekomşu memleketlerde tevlit ettiği ka si 3 sene 11 ay, Belçika mahkemesi de Muharrir bundan sonra bu tarz rışıklıklan idameye ve ne de ttalya6 sene 11 ay çalışmışlardır. İlk işe baş daki birkaç gazete haberinin FranAvusturya • Macaristan blokunu ku • lıyan Türk Fransız m?hkemesi 3 kâ sanın Roma sefaretinden mülhem ol çük itilâfa karşı koyarak ve bu suretnunuevvel 1925 tarihinde faaliyete madığını zannetmek istiyor. Nutkun le de «Almanya bütün Tuna memle « geçnrşti. ve protokolların sarih olduğunu söy ketlerinin istiklâline karşı» oyununO lüyor. yapmak suretile orta Avrupada sulhu* Maten gazetesi protokol üzerin takviyesini imkânsız kılmağa matuf oW de tahlil yaparak bunu bilhassa ismadığmı öğrenmekle bahtiyar olaca • tişareye ve bütün meselelerde teş ğu.» riki tnsaiye ait hükümlrile Avrupa Mühendis mektebinde bir aydanEntransijan gazetesi şu satırlan siyasetine kuvvetle tesir yapmak ihb«ri devam etmek te olan mezuni yazıyor: yet imtihanları bitmiştir. Bu münatirasında bir üçler misakı olduğunu «Duçenin arzusu ne olursa olsun, sebetle önümüzdeki cumartesi günü ve âkitlerden en kuvvetlisi Italyaya Fransız ttalyan dostluğu iki mem> mezun sınıf şerefine talebe tarafınfaik nüfuz temin ettiğini, Küçük leketin istikbali için elzemdir. Bü dan mektep dahilinde bir müsamere ltilâfa ve Balkan misakını imzalamış tün kuvvetlerile dirîlen bir Almany# verilecek, bayramın ikinci salı günü olaniara müteveccih bir ittifak olve tekrar teskil edilen Avusturya de mezunlar ve aileleri şerefine Mak duğunu yazıyor. Bu gazete nutkun Macaristan bloku Fransa için d* sinvde bir gece eğlentisi yapılacakAlmanya ve Macaristana ait kısımttalya için de btr tehlike teşkil ed«*> tur. Diplomalann VekâJetçe tas • lannı da gözden geçirerek bu nutkun cektir.> dikı bittikten sonra mektep dahilinde de bir diploma tevzi merasimi yapılacaktır. Mühends Mektebinde mezuniyet imtihanları Dün limanımıza muazzam bir seyyah vapuru geldi Kurban bayramında ta'ebenin Anado!uda seyahati tstanbul Yüksek İktısat ve Ticaret mektebi, Ticaret lisesi talebelerinden 30 kişilik bir kafile muallimleri Saip Beyin idaresi altında dün akşam Bandırmaya bareket etmişlerdir. Kafile kurban bayrammdan istifade ederek Garbî Anadoluda bir tetkik seyahati yapacaktır. Çocuk sahifemiz Bugün münderecatımızın çokluğundan çocuk sahifemizi neşredemedik, cumartesi günü koyacağız. Küçük karilerimiz den özür dileriz. lerimizdeki dikkat, ciddiyet ve in tizam kadar halkımızm bu millî müesseseye, kendi müesseselerine karşı olan yüksek teveccüh ve itimadın açık bir ifadesidir. Bu emniyet ve teveccühten dolayı yüksek halkımıza en derin minnetlerimizi bu ve »ile ile sunmayı yüksek bir borç saymaktayız. Şubelerimizin faaliyeti, 1933 senesinde normal bir surette devam etmiştir. Samsun şubemizde krize tekad düm eden zamanda tütün mukabilinde yapılan emtia avans hesap • larının merhunatım teşkil eden tütünlerin satılmasına ve bedellerinin tahsiline 1933 senesinde muvaffa kiyet hasıl olmuştur. Halkımızm muhitlerinden ayni • madan banka hizmetlerinden ko laylrkla istifadesini temin için ts tanbulda tâli şubeleri açmağa karar verdik. Bu şubeleri asgarî bir kadro ile açarken, büyük Avrupa bankalannın mühim şehirlerde kuırduklan teşkilâtı esas ittihaz etmiş bulunuyoruz. Kadıköy ve Usküdarda açtığımız tâli şubelerden tam senelik bir faaliyette bulunmamış ol malanna rağmen ümit verici neticeler alınmıştır. Bugünkü şartlara ve umumî hayatın icaplarına uygun olmak üzere memurlarımız için bir tekaüt sandığı tesisini ötedenberi düşünüyor Dun gelen Akitanya teyyah vapuru Birkaç gündenberi beklenen Akitanya ismind'e büyük Transatlantik dün saat iki buçukta limanımıza gel miştir. 46 bin tonluk olan bu muazzam seyyah vapuru limana girmiye rek Sarayburnu önünde demirlemiştİR Bu Transatlantikle gelen Alman, İngiliz ve Amerikah yolcular Şirketi Hayriyenin küçük vapurlarile şehre çıkarak müzeleri gezmişlerdir. Sey. •yahîar bugün de sehrimizde gezeceklerdir. duk. Ecnebi ve yerli müesseselerin nizamnameleri üzerinde yapılan tetkiklerden edindiğimiz tecrübe > lerden mülhem olarak vücude gelen bu nizamname 1934 senesi başlan gıcından itibaren meriyete girmiş tir. Bankanızın büyük inkişaf ve ilerleyişinde takdir ve şükı anlara lâyık derecede hizmet ve muvaffakiyet gösteren memurlarımızın istik ballerini bu yolda yalnız onlara iyilik etmiş değil, ayni zamanda müesseseye olan merbutiyetlerini kuvvetlendrcnek suretile bizzat bankamızı takviye etmiş oluyoruz. Tekaüdiye aidatından şimdiye kadar teraküm eden mebaliğm tahsisile «tesis» şeklinde vücude getirdiğimiz ve bankamızin da muavenetile yaşa tacağımız bu havırh teşebbüsü yüksek heyetinizce de memnuniyetle tasvip buyurulacağına kani bulun maktayız. ne göre evvelâ: %20 hesabile, ihtiyatakçesi olarak: 120.000 lira, 5.000.000 Kra sermayemize % 6 he. sabile b:>rinci temettü hissesi ola rak: 300.000 lira ki ceman 420.000 lira tefrikmden sonra geriye kalan 196.754,65 lira dan nizamnamemiz hükümlerine göre idaıre meclisimiz azalrma ve memuralra tediyesi icap eden miktann tefrikile ikinci te mettü hissesi olarak hissedarlara. %2 ve beher müessis hissesine de 10 nar lira temetHi tevziini, fevkalâde ihtiyat akçesine 30.000 liranın ayrılmasını tasvibi almize arzede • riz. Bu tevziattan aftan 1.544,65 lira ise geleck seneye devrolunacaktır. Arzettiğimiz kânn tevzi şekli kabul ve tasdik buyurulduğu tak dirde tamamı ödenmiş 10 liralık behe hisseye %8 hesabile 80 kuruş ve bener müessis hissesine de 10 lira, 9 numaralı kupanlar mukabi linde, 15 nisan 1934 tarihinden itibaren dağılmağa başlanacaktn\ Kupanların tediyesinde kanunî vergi tevkif edilecektiı. 15 şubat 1931 tarihli alelâde a* mumî heyette uhtemize tevdi buyurulmuş olan idare vazifesi bu sene hitam bulmuştur. Yeni idare heytinin ve yeni sene mürakiplerinin intihabile kendilerine verilecek ücıretin tesbitini rica ediyoruz. İdare meelM Piyasa ve bankamtzın muameleleri Geçen seneki raporumuzda yüksek heytinize arzetmiş olduğumuz gibi ticarî piyasalrımızda başlıyan istikrar 1933 senesinde de devam etmiştir. Bu istikrar sayesinde tnuamele ve ikrazlarımızın geçen yıla gc<e ayni nisbetleri muhafaza etmeleri mümkün olmuştur. Buhran dolayısile, piyasada hasıl olan istikrarsızlığın bu suretle zail olması, yalnız plâsmanlanmızm emniyeti noktasından değil, memleket piyasasmda emniyet ve istikrar tekev vün etmesi bakımından da memnuniyete şayanJnr. Yeni sene içinde de ayni emniyetle çalışabüeceğimize ve emin plâsmanlar bulacağımıza kani bulunmaktayız. 1933 senesindeki mevduahtnızm miktarı yeniden artmış ve yekunu 49,000,000 lirayı bulmuştur. Geçen seneye nisbetle beş milyon liradan ziyade bir fazlahk arzeden mevduatımızra bu kadar yükaelmesini, i % Millî sanayi Pek kuvvetli sivaseî ve iktısadî zarueretler, memlekette millî sanayiimizi kurmayı emretmektçdir. Memleketimizi ham mad'decilikten, müstemleke iktısadmdan kurtularak ahenkli bir iktısat sistemi kurmak mecburiyetindeyiz. Kat'î olan bu mecburiyet, memleketin malî ve iktısadî bütün kuvvet ve teşekkül lerine olduğu gibi, bilhassa millî bankalarımıza da mühim vazife ve hizmetler yükletmiştir. Bankanız bu itibarla memleke tin sanayileşme hareketinde mühim vazifeler almış, mühim teşebbüs lere girişmiş bulunuycr. Giriştiği miz bütün işlerde zarurî olan bütün emniyet şartlannı daima gözönünden ayırmadığımızı aynca izaha lüzum görmüyoruz. Müessesemizin eskidenberi alâ kadar olduğu ve giriştiği sınaî fa • aliyet; normal aeyrini takip etmek Harici ticaretimiz Kâr ve zarar hesabı Bu sene meriyete giren mevduatı koruma kanununa tevfikan tanzim edilmiş olan bilânço ve kâıru zarar hesaplarrımızın tetkikinden anlaşıcağı üzere muamelelerimiz için lâzım olan bütün hususî ihtiyatlar, her sene olduğu gibi, ayrıldıktan sonra, elde edilen safi kâr: 616.754,65 lirayı bulmaktadn. Tevziata esas olan bu miktar üzerin • den esas nizamnamemizin hükümleri |1933 «enesinde %S nubednde kü

Bu sayıdan diğer sayfalar: