20 Ekim 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

20 Ekim 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ı^uieşrınievvei Ufrlncgf TELGRAF MABERLERI "Türkiye yaşayacaktır „ Kendimiz muhtacı hımmet... 1 Isveç Veliahti Konyada ı JVluhterem misafirimiz Konyada tarihî eserleri tetkik etti, muhabirimize beyanatta bulundu Amerikanın Türkiye sefiri M. Robert P. Skinner Pariste mühim bir nutuk söyledî Amerikanın Türkiye sefiri Mister Robert P. Skinner, Paris Amerikan kulübünün haftalık ziyafetinde Türkiye hakkında bir nutuk irat etmiş ve Gazi hükumetinin demokrat müesseseler lehindeki gayretini sita yişle anmıştır. Amerika Hariciye Nezareti mensuplarından birçok tanınmış zevatın bulunduğu bu ziyafette sefir cenaplannın vermiş ol • duğu nutkun tercümesini aşağıya dercediyoruz: c İçimizden birçoklannm Türkiyeyi ziyaret etmiş olduğunu tahmin ediyorum. EmİDİm ki Istanbula ayağınızı basar basmaz otoritenin hukütn sürdüğü ve hayatmızla ma • lınızın emniyet altında olduğu bir ülkeye girdiğinizi derhal anlamış sınızdır. Istanbula girer girmez Boğaziçinin romantik ve sihirli cazibesine tutulur ve bu şehrin hasmetini anlarsınız. Istanbulun paha biçilmez koleksiyonlarını ziyaret ve harikulide mimarî abidelerini seyretmek için saatlerce, günlerce, hatta haftalarca gezersiniz. Bununla bera • ber Türkiyeyi ziyarete gelen alelâde bir seyyah, gördüğü maddî eserlerle o derece meşgul olur ki, en ehem miyetli telâkki ettiğim şeye dikkat etmez. O da: Türkiyenin Cumhuriyet idaresidir. Büyük bir adamm • çünkü Mustafa Kemal büyük bir adamdır ve tarihte de daima büyük bir adara olarak ya;ayacaktır • kıymetli liderliği altında, bu devletin Cumhuriyet idaresi kurulmuştur Başta bulunanlar bu idareyi o ka dar esaslı bir surette ilerletmekte dirler ki atiye ait bütün mes'uli yetleri çekkımeden üzerlerine ala bilhIer. Gazinin bugün etrafını çe viren muktedir arkada;ları dünya dan çekildikleri zaman, arkalarında bırakacakları halk kütlesi o yükü ve bu müesseseleri matlup şeklide yürütecek iktidarla mücehhez ola • caktır. tstanbulu ziyarete gelen kimseler Ankaraya kadar uzanacak olurlarsa hayretler içinde kalacaklardır. Bir kaç senelik bh* zaman içinde neka • dar mükemmel bir şehir yapıldığını göreceklerdir. Bu terakki bizim garp şehirlerimizde birkaç sene evvel gösterilen harikulâdelikleri andırıyor. Ziyaretçilerin görecekleri şeyler karşısında takdirden başka bh* his beslemiyecekleri muhakkaktv; fakat belki de hükumet merkezinin «Şehrilerin Kraliçesi> ve «Allahın yarattığı şehir» isimlerile maruf olan tstanbuldan kaldınlarak Ankaraya taşınmasınm sebeplerini anhyamı • yacaklardır. Lâkin bu meseleyi tet kik edecek olurlarsa, bunun halle • dilmesi lâzım gelen üyasî bir cep hesi olduğunu göreceklerdir. Türk devletinin inkişafı için Türkiye halkını siyasi sahada karşılaştırabilmek maksadile büyük bir yarahcı gayretin gösterilmesi lâzım dır. Türkiyeye gelen ecnebiler zi raatle çok alâkadar olmaktadırlar. Nüfusun çoğunu çiftçilerin teşkil ettiğini, toprak mahsulünün halkı ancak iaşe edebilecek miktarda olduğunu ve fennî idare ile halkın yaşayış standardmı yükseltmeğe çalışıldığını görüyorlar. Bu gibi fennî idare sistemleri filhakika çok iyi şeylerdir; fakat Türkiye halkını yiikselt • mek gayretile bu idareyi tatbikat sahasında da takip etmek lâzımdtr. Türkiyeye gelen ecnebiler tahsil İHEM NALINA MIHINA Tarziye bekKyonım! ir takım suizan sahibi karî ler vardır ki gazetecileriı samimiyet ve hüsnü niye tinden şüphe ederler. Onların baz istediklerini muhtelif sebeplerden dolayı yazmayız, yazmadığunıza hiddetlenirler, yazarız; hususî bil maksat ve menfaate müsteniden ya« zıyorsunuz; derler. Bu cümleden olarak kokkömü * rünün pahalı satılmasındaki esbabi anhyamadığıma dair yazdığım yazi bir karie şu aşağıdaki mektubu il ham etmiş: «Cumhuriyetin bugünkü nüshasmdakl köşenizde «Anlıyamadığım birşey» seı> ' levhası altındaki yazınızı okudum. Rüz« gârdan nem kapan, bir yaprağın ufak bif hareketinden ilham alarak siitunlarla yazı yazan bir zatm senelerden beri de» vam etmekte bulunan Şehremaneti iktısat mütehassıslannm (I) ihtikâr yoktur iddialarına rağmen • böyle azim ve pek aşikâr bir ihtikân göremediğinize veya görmek istemcdiğinize bendeniz de hay» ret ettim. Muhterem Nalbandım: Hemen elB seneye yakın Kadıköyünde oturuyorum. Yüz kilo kokun on kuruşa satıldığını pek iyi hatırlarım. Birkaç sene evvel Kadıköy Su şirketi, Gaz şirketi ve çarşı müzayeda mahalli haklannda Cumhuriyete bir şi • kâyetim oldu ve zatıalileri de: Kadıköy karilerimizden aldığımız bir mektuptai diyerek bir iki satırla yalnız müzayede mahallinden bahsettiniz ve diğerlerinl sükutla geçtinîz. Şirketin kendi memurlannm ifadelerine atfen maruzatımı tekrar edeyim( Şrrket kullandığı tozdan ibaret kömüriin tonunu 79 Iira arasında alır. Bir tondaa 45 liralık gaz, 34 liralık zift istihsal v* rubu ton miktarı da kok alırmış. Binne» tice 5055 liralkı kârdan bir ton bedel! tenzil edildikte yüzde kaç yüz kâr ettiği tahakkuk edeT. Bu ihtikâr değil gayet meşru (!) biı| kârdır. Eğer neşriyatınızda samimî iseniz gazetecilerin bu gibi neşriyatının alelek • ser hususî bir maksat ve menfaamüstenit olduğu kanaatindeyim an* Iıyamadığınız bu işin izahını Nafıa Ve * kili Ali Beyefendiden kuvvetli neşir va« sıtanızla talep ediniz de samimiyetinizin derecesini halk öğrensin ve bendeniz da kanaatimi tebdil ve zatıâlilerine de tarziye vereyim. Derin saygılar.» Kadiköy Fısttlçlı sokok No. 47 Mehmet Şimdi, Kadıköyünde Fıstıklı so • < kağında 47 numarada oturan Meh met Beye hitap ediyorum. İşte istediğinizi yapıyorum, hem de mektu •* bunuzu aynen neşretmek suretile. O yazımm hususî bir maksat ve menfaate müstenit olduğu hakkın « daki haksız ve yanlış kanaatinizî lutfen tebdil ediniz ve taahhüt etti • ğiniz tarziyeyi veriniz efendim. Konya 18 (Hususî muhabirimiz dim edildi. Sonra müzede istirahat iden) İsveç Veliahti Hz. ile refika salonuna geçerek bir müddet otur sı ve kerimesi Konyayı teşrif ettiler. dular ve müzenin hatıra defterini İstasyon İsveç ve Türk bayraklarile ı imza ettiler. donatılmış, şehirde halk kendi ken Ondan sonra Sultanselim camisi dine süsler yapmış, evlerini, mağa ne geçtiler. Buradan sonra Sahipata zalarını bayraklarla donatmıştı. camisine gidildi ve orası da ziyaret Misafirler istasyonda Vali Cemal ve tetkik olunduktan sonra istasyo Beyle Belediye reisi, müze müdürü na avdet ettiler. İstasyonda kendileve bir jandarma müfrezesi tarafın rine Konya asarı otikasına ait fotoğdan karşılandı. Hazırlanmış olan iki raflan ihtiva eden bir albüm, Belediçiçek buketi takdim edildikten sonra ye reisi tarafından hediye edildi. Veliaht Hazretleri müfrezeyi teftiş Kendileri, refikalan, kızlan da ayrı ettiler. Karşılama ve takdim işi bit ayrı çekilmiş imzalı birer fotoğraflatikten sonra istasyondan ayrıldılar. rını Vali beye ve Belediye reisine Vali Beyle Veliaht Hz. bir otomobil hediye ettiler. Veliaht Hz. Vali beye ve Konya deydi. Refikalan, kızı ve mihmandar halkına gördükleri samimî kabul ve Rıza Paşa da bunu takip eden otomuhabbet eserinden dolayı tekrar mobilde idiler. tekrar teşekkürlerini bildirdiler. Bu İstasyon caddesi takip edilerek Inarada «Cumhuriyet > namına kendi> ceminareye gelindi. Burada misafirIerini selâmlıyarak Konya ve Türkiler minareyi ve camiyi ve bunların ye hakkındaki intıbalarını sordum: tarihî ve bediî kıymetlerini tetkik « Türkiyede gördüğüm samimî ettiler. Veliaht tarafından birçok muhabbeti asla unutmıyacağım. Bu fotoğraflar çekildi. seyahat bana, kendilerini bütün iyiBuradan sonra Karatay medrese lik ve yiğitliklerile gıyaben tanıdığım sine gidildi. Burada da tetkikat yap Türkleri öğretti. Eskidenberi duy tılar ve gene birçok fotoğraflar aldı duğum sevgi hislerim kat kat artmışlar. Fotoğraf makinesi, Veliaht Haz tır. Konya için ne söyliyeyim. Böyle retlerinin elinden hiç düşmüyor ve eski ve bediî eserleri bol bir memlekendilerine vali beyle müze müdürü kette yaşamakla cidden bahtiyarsı tarafından tarihî malumat veriliyor nız. Sizi tebrik ederim. Çok memnun du. Badehu Konya müzesi ziyaret ve mütehassis kaldığımı, halka çok edildi. Yollarda halk tarafından sü çok teşekkür ettiğimi lutfen yazmız» rekli alkışlarla takip edilen Veliaht dediler. Küçük kuşlann ökse ile avlanmaHz. şapkalannı sallıyarak mukabele M. Aysel \ Iarına lcarşı faydalı tedabir alan bu ediyorlar. Kızı ve refikası tarafından Veliaht Hz. Adanadan geçti ! hassas ruhlu hanım ve beyefendiler, selâmlar veriliyordu. Adana 19 (A.A.) Kıymetli J bir takım çocukların da sokaklarda Misafirler müzenin her tarafım misafirimiz İsveç Veliahti Prens; başkalarının hesabına dilendirilmeleehemmiyetle tetkik ettiler ve alâka Adolf Güstav Hazretleri dün gece rine mâni olabilseydiler! ile gezdiler. Burada kendilerine mu saat 12 de hususî trenle şehrimizEşeklerine iyi bakan Ada eşekçilefassal izahat verildi ve resimler tak den Halebe doğru geçmiştir. rine mükâfat veren bu cömert kalpli .OTiıraniliaillllUIÜIIIIIIIHIiniIlinillllllimilHI"'""" "" vatandaşlar, biraz da, evlâdına bakmak istediği halde bakamıyan fakir annelere el uzatsaydılar! İlkmekteplerde himayei hayvanat hakkında konferans veren beliğ sözlü, muhterem hatipler, talebeye, bazan da, insanlarm birbirlerini sevmeleri lüzumuna dair nasihatlerde bulunsaydılar! Zavallı beşeriyet!. Kendini ihmal Paris 19 (A.A.) Havas ajansı edip te, bütün fıtrî rikkatini eşeklere, Cenevre 19 (A.A.) Klerîng ve ayılara, kedilere ve köpeklere hasretakas komitesinin tahkikatı iki tarz bildiriyor: Çok iyi bir membadan malumat «1 decek kadar mı sapıttın?. anlaşma görülebildiği neticesine mış olan M. Pertinaks Eko dö Pari varmış ve buna karar vermiıtir. Hayvanlan hırpala demiyorum. gazetesinde Fransız haricî siyaseti hak Sakm ha! Onlannki de candır!. FaÂkit taraflar arasındaki muhteIrf hesap muvazenelerinin takas gel kında neşrettiği makalede bu siyaset kat işi bu derecelere verdınp ta güle değişiklik olmıyacağım bildirmek • lünç olacak yerde, gel de kendine mesine veya mübadelelerin teadütedir. lünü temine matuf anlaşmalar. bak. Belki farkında değilsin; yahut Pertinakt, Fransa üe Almanya araÂkit taraflar arasında mübadeleki olmak istemiyorsun: Emin ol ki, lerin tediyelerini tanzime matuf an smda doğrudan doğruya anlafma me Allahın yarattığı mahluklar içerisins<°Je^me telmih ederek diyor ki: laşmalar. « Bu anlaşmaya ümitsiz bir su • de en zayıfı, en mustaribi, merha Müzakereden sonr aevvelâ ikîınci retie tevessül edilebilir, fakat tehlike mete ve himayeye en çok şayan olatarz üzerinde tetkikler yapılması • siz bir surette değiL Hitler rejimi, da nı sensinl na karar verilmiş ve tetkike esas ERCÜMENT EKREM imi surette seferber halinde bir AI • olmak üzere bu yol<fa yaptıklan tecmanyadır. Almanlarla anlasmak icin rübelerden istifade için şu memlesunu söylemeğe thtiyaç vardır: Bizim ketlere müracaate karar verilmistir: mertafihniz Renden ileri geçmez. MerAlmanya, Arjantin, Avusturya, kez ve Şark Avruoasmda istediğiniz frfBrezilya, Belcika, Çekoslovakya, bi harket edmiz. Böyle bir siyaset, HitDanimarka, Estonya, Finlandiya, ler tmparatorluğu ve onun birçok müFransa, Macaristan, Holanda, tngiltemmimleri önünde Fransanın tecerrütere, tsviçre, Itajya, Letonya, Nor dü demektir. Almanya ile anlasmak biveç, Polonya, Romanya, Sili, Tür • zim gayemizdir, fakat beynelmüel kakiye, Yugoslavya, Yunanistan. nımîara riayet eden bir Almanya ile.» Müteakıben makalede. Fransız Sovyet münasebah tetkik edilerek Londra 19 (A.A.) Londra ile deniliyor ki: Melbum arasındaki handikap yarı« Tereddüt zamam geçmişir. şına iştirak edecek tayyarelerden 12 Adana 19 (A.A.) Borsada paProjeye muariz olanlar bile bunu tehtanesi için handikaplar tesbit edilmuk fiatleri gün geçtikçe yükseli • likesiz terkedemezdi. Zira Fransanın yiiz miytir. Handikaplar, saatte yapıl yor. Bugiin Mısır pamukları borsa • çevireceği Sovyet Rusyada, birbiri ması kabil olan süratler ve tayya nın akşam kapanışına kadar kilosu le çarpışan dahilî siyaset telâkkileri • relerin Melburna gitmeleri için Iâ4344 kuruşa, yerli cins pamukların nin azçok geçici maniaları aşılarak Ber zım geleceği tahmin edilen zaman kilosu da 3536 kuruşa satılmıştır. esasları üzerine verilmistir. Diğer 5 line teveccüh etmek mukadder olur tayyareye handikap verilmiyecektir. du. Buna frinaen parola anlaşmaktır. Çünkü bun'.ar sürat yarışma girmekFakat ihtiyat ve basiretle.» Dörtyol 19 «Hususî» Bu sene tedirler. Pertinaks, îtaîya le olan siyasete deportakal mahsulünün azlığma ve iyi vam etmek lüzumunu teyit ettikten Çekilen kur'a, ilk hareket ede idrak edilmesine nazaran portakahn sonra «Fransız siyasetinin endisesi In cekleri Molison ailesi olarak tesbit bin tanesi şimdiden 89 liraya kadar giltereninki ile ayni gayeve mütevec etmiştir. Onlarm arkasından Amesatılacağı tahmin edilmektedir. Bu cih olmakta berdevam» olmak icap e rikalı Rosaop turuna Fiçmoris kal yüzden müstahsillerin yüzü gülü deceğini kaydetmekte, makalesini bukacaklardır. Harekelter 45 saniye yor. giinün iki mühim me<=elesi'e bitirmkfasıla ile olacaktır. tedir. Sar meselesi ve Marsilya cinaye: tin n beynelmilel neticesi meselesL Tiran 19 (A.A.) Arnavutluk Sar meselesmde, Fransız siyaseti telgraf ajansı bildiriyor: muahedelere, yaplan taahhiidata ve Malgari «Kanada» 19 (A.A.) Yunan matbuatmın Arnavutluk • milletler hukukuna riayet edilmesine Nevyork yolile vazifesi başına gi taki Yunan ekalliyetinin vaziyeti iht<maro etmektedir. den Japonyanın ttalyaya tayin et hakkındaki iddiasına cevap veren Marsilya b?diselerine gelince, Per tiği yeni sefiri M. Yotaro Sugimera Besa gazetsei, Yunan matbuatını es tinaks diyor ki: şu beyanatta bulunmuştur: ki âdetlerini değiştirmemek ve c Kararlar sonra verilecektir. Bun« BisIeşik Amerikanm istirak Arnavutluk makamatmra pek cüz'î lar intikam hissinden değil, emniye etmediği bir teekkül olduğu için olan Yunan ekalliyetine karsı guya tin temini hissinden müllıem olacakJaponya, Milletler Cemiyetine tekitisafatta bulunduğu hakkımla tahhr.» rar girmiyecektir. Bugün için Mil rikâmiz haber vermekle itham et letler Cemiyeti muhitinden hariçte mektedir. tesiri olmıyan bir Avrupa kuvvet tskenderive 19 (A.A.) Bir yer leri ittifakıdır. Birleşik Amerika li dürçününde bozuk yemek yüzün mesaisine iştirak ettiği takdirde MilRoma 19 (A.A.) Gazetelerin den birçok M'.sırlı zehirleneırek ölletler Cemiyetinin dünya sulhunun yazdığına gore Roma nüfusu 1 mil mGş ve 140 kişî de hastaneye kal inkişafuıda çok mühim bir âmil o * yon 124 bine yükselmiştir. dırılmıstır. lacağına süphe yoktur.» 11 1 stanbuldaki Hayvanlan Himaye cemiyetinin bir senelik icraat raporunu okuduğum zaman, içime hasetle karışık bir mahzunluk çöktü. Şu kötü dünya yüzünde beni, uzun yıllardanberi, insan sıfatile yaşatan kaderime bir kere daha lânet ettim. Hayvanlan Himaye cemiyetinin bu raporunda eğer mubalâğa yoksa ki olmadığına kani bulunmak icap eder bir sene zarfında muavenet ve tedavi gören hayvanlann adedi, ayni müddet içerisinde hemcinslerinin yardımına mazhar olan insanlardan fazladır. Bu netice karşısında acı acı düşündüm: Ne olurdu?. Deve güreşini, horoz dövüşünü yasak ettiren bu kudretli cemiyet insanları da biribirlerini yemekten vazgeçirip, şu Cenevredeki Akvam Cemiyeti midir, nedir, onu mahçup ediverseydi! Kuvvetten düşmüş, hasta beygirleri sahiplerinden satın alıp ta, fennî ve seri usullerle ıstıraplanna nihayet veren bu hayır sahipleri, biraz da, bin türlü elemin yükü altında canlarından usanmış insanları görselerdi! Şuraya buraya terkedilen hayvanların, rahatsız olmamaları için, cemiyet merkezinde, hususî bir yerde barınmalarını düşünen bu yufka yürekli zevat, Köprü dubalarının üstünde, çeşme yalaklarında, yangın yerlerinde sabahlıyan kimsesiz insan yavrulan için de bir yurt kursaydılar! D * Amerikanm Tarkîye »etin M. Robert P. Skinner /e terbiye sistemile de çok alâka dardırlar. Hükumetin cehalete karşı mücadele açtığnn ve eski Türk harf • lerinin yerlerini Lâtieı harflerine bıraktığını görürler. Bunu bizim garp usullerimize karşı yapılan bir iltifat zannederler. Bilmiyorlar ki bir Türk çocuğu eski harf lerle okumayı üç senede öğreniyordu; halbuki Lâtin alfabesile bu işi bir senede yapıyor. Türkiyeye her gelen, feslerin kaldırılmış olmasından bahsediyor ve buna esef ediyor. Hakikaten fes çok zarif ve biz garplilerin kullandığımız her türlü şapkalara kıyasen manzarası hoş birşeydi. Fesin kaldırılmasını hükumetin lüzumsuz bir ha reketi gibi telâkki edenler buluna bilir; fakat bu kimseler unutuyor • lar ki Türkiye halkını yeni bir idare ile karşı karşıya getiren siyasî bir hareket vardır. Bu misalleri birkaç misline çi • karmak kabildir. Bunlar içinde en büyük hakikat şudur: Türkiye hükumeti bir Cumhuri • yet idaresi kurmuştur ve bu idarenin muvaffakiyeti için halkı, onu işletmeğe muktedir bir hale getinnek üzere hazırlamak niyetindedir. Muhterem efendiler! Halk îşlerinin bugünkü inkişaf devresinde demokrat müesseselere karşı mü • cadele edilirken, hatta burada, Fransada halk o eski chürriyet, müsavat, uhuvvet» kelimelerini alayla yade • derken Türkiyede Cumhuriyet idaresi kurulması, enteresan telâkki edeceğiniz bir hareket değil midir? Türkiyede vaziyete hâkün olan lar hükumete istedikleri şekilde bir model verebilirler. Gilbertle Sullivanın operasuıdaki Rus, Fransız, Türk veya Prusyah olması muhtemel o lan ve neticede tngiliz olduğu mey • dana çıkan bir adamdan bahseder ken söylenen saçma sözleri hatır • larsınız. Bu hareketi tefsiren anlatmak istiyorum ki iktidar mevkiin • dekiler hükumetlerini istedikleri şekle koyabilirlerdi; fakat uzun teemmüller ve uzun tecrübeler neticesinde Türkiye vatandaşlarının refah ve saadetlerinin ancak Cumhuri • yet idaresile idame ettirebileceğine kani oldnlar. Yalnız şunu hatırla • manızı isterim: Türkiye halkınm an'aneleri otokrasile yuğurulmuş • tur. Onlar şimdiye kadar otokratik bir hükumet idaresinde yaşamışlar dır. İşte bunu nazari itibara alırsa nız, Türkiyede elde edilen muvaf fakiyetlerin ehemmiyetini anlar sınız.» Klerîng ve takas Fransanm siyaseti değişmiyecek komitasmm kararı Yapılan tecrübelerin neticesi sorulacak Eko dö Pari gazetesi mü him bir makale neşretti Balkan misakı Hariciye Nazırlan Belgratta bir içtima yaptılar Belgrat 19 (A.A.) Üç devlet hariciye nazınndan mürekkep olan Küçük Itilâf konseyi bu sabah M. Yevtiçin odasmda toplanmıştır. Ak« şamüzeri de M. Maksimos, M. Tum lesko, Tevfik Rüştü Bey ve M. Yevtiçin iştirakile Balkan misakı kon seyi içtima etmiştir» Londra Melborn tayyare yarışı Adanada pamuk fiatleri yükseliyor Molüson ailesi ilkolarak hareket edecek Kasabalara örnek olacak bir nahiye merkezj Askerî heyetimiz Tahrana vardı Tahran 19 (Hususî) FahreHn Pa'ann riyasetlndeki askerî heye timiz buraya vâsıl oldu ve parlak su rette istikbal edildi. uörtyolda partakal mahsulü iyi Boluda fırka kongreleri başladı Bolu 19 (A.A.) Bolu vilâyeti dahilinde C. H. Fırkası kongresine baslanmışhr. Ocak ve nahiye kon greleri bu ayın nihayetine kadar bi< tecek ve ikinciteşrinin birinde kaza kongreleri başhyacak ve ikinciteş rinni 23 üncü günü vilâyet kongresi toplanaoakrır. Arnavutluk ve Yunanistan Japonya Milletler cemiyetine tekrar girmiyecek Çankırt v'Jâyetine tâbi Kurşunla nahiye merkezinin umuml Kurşunlu nahiyesi «Hususî» Çankınnm en güzel ve şirin kasa balarından olan Kurşunlu nahiyesi Ankara Ereğli hattı uzerinde bir istasyon olduğueıdan günden gi:<ıe ilerilemekte ve büyümektedir. Bu sene zarfında «20» den fazla yeni bina yapılmıştır. Istasyoa civannda yeniden «50» kadar bina yeri satm almmıştır. llkbaharda bu tarafta çok güzel bir mahalle meydana geleceği anlanlıyor. Hali hazirda «500» ev «200» dükkân «6» otel «4» cami, bir hamam ve bir mektep vardır. HavaM çok sağlamdır. Bu cihetten uğrıyanlar çok memnun kaldıği gibi yazm da Çankınmn bir sayfiyesi olmaktadır. Kasabanm ortasından Kurşunlu çayı geçer. Çay kenarına rıhtım yepılmaktadır. Bu da ikmal edilirse kasaba çok güzel bir şekil alacaktır. Belediye sokakların ıslahile uğ raşıyor. Daha trenin ses'ni işitirken başlıyan bu faaliyet trene kavuş tuktan sonra beş misli artacaktır. «43» köyü bulunan kasaba telefonla köylere tamamen bağlanmış ve köy yollan yapılmıştır. Çalı«kan nahiye müdürü köy kanunile yakından alâkadardır. Yeni bir tayyare yapıldı Berlin 19 (A.A.) Bir fabrika fevkalâde süratli yeni bir ticaret tayyaresi tipi yapmıştır. Bu, tek motörlü, tek kanatlı yere inecek kısrm açıhr kapanır şekilde bir tayyaredir. îki kişilik tayfadan baka 6 yolcu ve 600 kilo yük taşıyacaklır. Tecrübe uçuşîecında saatte 340 kilometro yaptığı görülmüştür. Romanın niifusu artıyor Facîa ile biten bir düjüı? Hayvanat bahçesinde bir facia Hanovra 19 (A.A.) Hayva nat bahçesinin bir fili, gardiyanını ağır surette yaralamış ve gardiyan hastaneye götürüldükten sonra öl • müştür.

Bu sayıdan diğer sayfalar: