30 Ocak 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

30 Ocak 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

insan once Maymun muidi? Yazan: Hüseyin Ratami Gttrpınar 110 Büyük ananın bu ağlaması karşısmda Rabia da yaşlannı salıvermekten kendini alamadı. Onlar besleme kızın İsneyne olan ate şinden ağladığını bilmedikleri için onu: Korkma, korma senden duyduğumuzu söylemeyiz.. Teminatını tekrarhya tekrarhya susturmağa uğraşıyorlardı. Rabia bu teminatı aldıktan sonra gene geldiği gibi sinsi sinsi sıvıştı. O ne yapmıştı? Bu aırn haber vermekle İsneynden büyük bir intikam mı almış oluyordu? Onu Güzideden ayırabilecek miydi? Ha yır.. Bu kovuculuğundan sonra yüreğinin acısı daha arttı. Maceranın aldıgı bu son safha ihtiyar karı kocanın akıllarım altüst etti. Kaç zamandır üzüntüden baygınlıklar geçirdikleri esrar nihayet kendi kendine patlak vermişti.. Başbaşa beraber düşünmek için Lem'iyenin anası Emineyi çağırdılar. Kızınm karıştığı bu akıl er mez esrara ağlarken kocasını kaybeden kadın bu habere yerinsin mi? Sevinsin mi? Şaşırmıştt. Çırpınarak diyordu ki: Hurşid sağ olaydı bu rezaleti duyunca hemen ölürdü. Keşki ben de ölmüş olaydım da işitmiyeydim. Izzet Hanım ölümü dirimi bir yana bırakalım. Şimdi meselenin ağırlığile uğraşalım. Kızlanmızın nerede ve ne halde olduklan anlaşıldı. Fakat hâdise bununla hallolup bitmiş sayılamaz. Zahide Macera yeni bir safhaya girdi, ona göre düşünmek lâzım. İzzet Filozofa gidip te kızlanmız burada imiş dediğimiz za man evet mi yoksa hayır mı diyecek? Ne cevab verecek? Zahide öyle ya... Kızlar kucaklarında çocuklarile orada hâlâ saklı yaşıyorlar. Her aranmada ortadan yok oluyorlar. Sokağa çıkı yorlar, hangi kapıdan işlediklerini gören olmuyor. Pencereden mi? Bacadan mı uçuyorlar? Bu esrarı nasıl deleceğiz? Bu herifte hüddam kuvveti mi var? Büyücülük mü? Efsunculuk mu? 0nun bu kurnazhklan karşısında biz pek âciz kalıyoruz. Emine Vallahi siz ne yaparsanız ben de onu yapacağım. Yalnızbasma kalmış zavallı bir kadınım... İzzet Yapılacak şey iki değil, birdir. Hurşid merhum gibi Filozofla zıdlaşmaya, kapı baca olmağa gelmez. Ona iyilikle müracaat ederiz, yalvanrız. O da evlâd sahibidir. Elbette bize acır... Emine Pekâlâ öyle olsun. Kocam öldü, bari kızıma kavuşa yım. Her kabahatini affetmeğe razıyım. 67 Bir sabah İzzetle iki kadın Za hide, Emine Filozofun kapısını çaldılar. İkramla, hürmetle içeriye alındılar. Filozof kütübhanesinde Dekartm (Descartes) (cogito ergo sum) nazariyesile uğraşırken misafir geldiğini haber verdiler. O da güleryüzle: Buyursunlar. Buraya ahmz. Dedi. Onlar içeriye girince ik ramen ayağa kalktı, hepsine ayn ayrı yer gösterdi. Gelenler söze nereden başlıyacaklannı bilemez, şaşkın bir halde idiler. Kızınm kaçmasile kocası nın vefatı acısı birbirine kanşan Eminenin matemli yüreği çok şişkindi, göz kapaklanna biriken yaşları hemen hemen boşanmak içın bahane arayordu. Zahide de halecanını yatıştırmak için elini göğ süne bastırır bir bitikliğe gelmiş ti. Kadınlar hasretlerini çektikleri kızlarile ayni dam altında bulun duklarını, ayni havayı teneffüs ettiklerini analık hissile sanki duyarak sarsılıyorlardı. Söz İzzete kalmıştı. Halecanım yenmeye uğraşarak ağır ağır başladı: Sizi kütübhanenizdeki meş guliyetinizden alıkoyduğumuz için affımzı rica ederiz.. Filozof daima güleryüzle: Istağfirullah teşrifinize memnun oldum. Çalışmak için vakit çok. Zati çalışıp ta ne yapacağım. Can sıkıntısı.. Asırlardanberi hiç bir filozofun birbirini tenkidden başka bir temel dikemedikleri bu sonsuz boşluğun üzerine ben mi bina kuracağım.. İzzet bir iki yutkunmadan sonra: İzaha hacet yok. Sabahleyin bu tacizi göze aldırmamızın sebebi sizce malumdur. Filozof biraz ciddileşerek: Ha şu mesele dedi. Evet o mesele... Ona dair benden ne soracağınızı bilemiyorum. Çünkü mese le bugün de dünkü şeklini muhafaza etmektedir. Aramızda yeni bir konuşmaya vesile verecek bir değişiklik almadı. Rabiayı ele vermeden kızlann orada saklı bulunduklan hakikatini Filozofa kat'iyetle nasıl anlatmahydı? İzzet bunun için anî bir çare düşündü. Şu yalanı uydura bildi: Kocasının vefatile evinde yapyalnız kalan bu karşınızdaki zavallı Emine pek meyus bir haldedir. Filozof Hurfidin vefattna ben de çok teessüf ettim. Galiba onda kalb vardı. Bütün hırçınlıkları bu hastalıktan geliyordu. İzzet Emine dün gece rüyasında merhum kocasını görmüş. Filozof söze dikkatini gösterir bir tarzda gözlerini açarak: Ey? İzzet Öldükten sonra bana bütün dünya gizlilikleri malum oldu. Kızımız Muallânın evindedir. Git söyle seni Lem'iyeye kavuştursun. Pek yalnız kaldın.. İnsan olsun da göğsünde sana acıyacak kadar merhameti bulunmasın. Buna ihtimal veremem. Hem benim ölü mümle iş değişmiştir. Kızımızın orada boyuna saklı tutulmasına bir sebeb, bir münasebet kalmadı. Artık neden, kimden çekinecekler?. demiş.. Filozof bu uydurma rüyaya kanmadığını anlatır bir bıyıkaltı gü lümsemesile: Merhum rüyasında hanıma hep bu lâkırdıları böyle tane tane söylemiş öyle mi? İzzet Evet... Filozof Hurşid ölümünden sonra mezardan da bu meseleye dil mi uzatıyor? Dirilerin, ölülerin reylerile iş görmeleri tuhaf olmaz mı? (Arkatı var) Yeni soy adları Kadıköy Belediye karşısı No. 9/7 Enver Nıyazl (Or), Kultür Bakanlı&ı orta tedrlsat goz hekiml doktor Burhan ve kardeşleri Fatma, Hayrunnisa lle amcaları Akık Mahmud ve annesi Peyveste (Tezer), Beylerbeyinde Seyfullah (Şimşek), okuyuculanmızdan doktor Şefik, kardeşl Safter, InhLsarlar idaresi memurlanndan Enver Azlz, Liman şırketınde Cevad, HuMısır ihracatı son senelerde dıs kuk Fakulteslnde Reşad, Ankara Yukticaretimizde mühim bir rol oyna aek Zıraat enstitusunde Nebih, muallım mağa başlamıştır. Bu yazımızla mıFelıha (Yalaz) soy adını almışlardır. »jrlarımızın kıymetini düsüren bir sebebi ortaya koymak istiyoruz. Müstahsillerimiz öğüdlerimize göre hareket ederlerse bu mahsulden daha fazla kâr temin edeceklerdir. Msır Türkiyede en çok Karadeniz kıyılarile Trakya, Bandırma, Mersm, Adapazarı taraflarmda yetistiriliyor. Karadeniz sevahilindeki halk mısırunu yediği için dahilî sarfiyat bu mıntakalarda fazlaca oluyor. tstanbuldaki glikoz fabrikaları için de bir miktar mısır sarfedili yor. Şurada burada dahilî ihtiyac için kullanılan miktar da tenzil edilince gene görülüyor ki elde mühimce miktarda mal kahyor ve bu mısırlar Avrupaya bilhassa Almanya, Fransa, Belçika, Ingiltere ve ttalyaya ihrac ediliyor. Bizde mısır mahsulü umutniyetle ağustos nihayetlerinde kemale gelmekte ve eylul nihayetine kadar bütün istihsal mıntakalarımızda kaldırılmıs bulunmaktadır. Bu suretle eylul sonuna kadar toplanan mahsul memleketimizde iki suretle kurutuluyor. Birincisi; tanelerinî ko • çandan hemen ayırarak kurutmak; ikincisi olduğu gibi koçanile kurutüp tanelerini bilâhare koçandan çıkarmak. Samsun ve havalisinde yetistirilen mısırları ora halkı hep koçandan ayırmaksızın kuruttugu içtn bura mallarının evsafı daima yüksek tutı^maktadır. Bu havalide müstahsiller mısırları koçanile kenarlari kafesli yani hava girmesi için aralıklı depolara doldurarak kurutu • yorlar. Trakya ve Bandırma havalisinde ise tanelerin koçandan çı • karılarak kurutulması usulü takib edildiği için mallar ekseriya da • yanmıyor ve kızısmasma sebebiyet verilerek evsafı bozuluyor. Böyle mallar daha ucuza gidiyor. Neticede memlekete daha az para giriyor. Büyük mısır müstahsili olan Romanya ve Yugoslavya gibi memleketlerde de hep koçanda kurutma usulü cari olduğundan tane halinde kurutulmuf mallarımız bu mcmleYann akşam İktisat İşleri Mısır ihracatımız J RA aksamki İSTANBUL: « 18 fransızca ders 18,30 jlmnastik: Sellm Sırn Tarcan 19 dans musiklsi, plik19,30 haberler 19,40 Tektaş (şan) piyanc Ue . 20 karışık musikl: Plâkla 20 30 balalayka orkestrası 21,15 son haber ler, borsalar 21,30 radyo orkestrası 22 radyo, tango ve caz orkestraları, VtYANA: 17,15 gTamofonla konser 17,45 konusma . 18,10 şimdikl Avusturya bestekârlarmın eserlertnden mürekkeb konser 18,55 İki kısa konuşma 19 55 ulusal negriyat . 20,30 şarkı ve orkestra konserl 22,25 haberler 22,35 senfonik konser 23,55 esperanto neşrıyatı 24,05 dans musiklsi BERLİN 18,45 spor neşrlyatı 19,10 radyo pl .yesl . 19,35 şarkı konserl 20,25 musikiya dalr konuşma 20,35 hukuld konuşma20,45 zamane neşriyatı 21,05 haberler21,15 sarkı konseri 21,40 ulusal neşri yat . 23,05 haberler 23,35 kı§ sporları 23,45 senfonik konser. BUDAPEŞTE: 18,35 şarkı konserl . 19,15 italyanca ders 19,45 musikl 20,20 konuşma 21,15 gramofon 22,05 dış siyasasma dalr konuşma . 22 45 haberler . 23,05 orkestra konserl 23,20 haberler 23 40 Çingene orkestrası 1,10 son haberler. BÜKREŞ: 13,05 gramofon 14,45 gramofon 18,03 radyo orkestrası . 19,20 radyo orkestrası. 20 25 gramofonla konser 20,45 konfe rans 21,10 plyano konserl 21,35 şarkı konserl 22,05 konferans 22 20 evvelki numaranın devamı . 23,05 salon orkestrası. HAMBURGı 18,55 radyo piyesl . 19,35 konser: Haydnm eserlerl 19,50 konuşma . 20 haberler 20,05 konferans 20,20 akşam konserl . 21,05 haberler 21,35 ulusal neşrlyat 22,05 koro lle orkestra konserl 23 35 kıa sporlan 23,45 haberler 24 05 dort klşillk blr heyet tarafmdan konser. VARSOVA: 18,05 Şubertin şarkılan 18,30 konuş* ma 18,40 gramofonla salon musiklsi, spor neşrlyatı, konuşma 20 05 sarkılar, gramofon, haberler 21,05 orkestra kon • aerl, sonra haberler . 22,05 konser: Şopenin eserlerl 22,35 almanca konferans22,45 sarkılar 23 05 reklâmlar . 23 20 dans havalan 24 05 konuşma 24.10 dans havalarının devaml. TULUZ: 20 20 filârmonik konser . 20,35 opera parçalan 20,45 vlyolonsel konser 21,15 operet parçalan . 21,50 salon crkestrası22,20 halk musiklsi 22,35 halk sarkı lan . 23,05 «Neş'eler diyam operetln den parçalar 23,50 fillm musiklsi 24 0! sarkılar . 24,35 senfonik orkestra . 24,50 şarkılar 1,20 armonik 1,35 opera şar kıları 1,50 Viyana orkestrası 2,10 rad^ yo sahnelert . 2,20 Viyana orkestrasının devamı 2,35 opera musiklsi. Müstahsiller koçanda kurutma usulünü tercih edecek olurlarsa mahsul daha fazla para edecektir Ruratulmaft üzere nralnmtş mısır koçanları ketler mallarile de rekabet edemiyor. Bunun için bütün mısır istihsal mıntakalarında çiftçilerimizin ko çanda kurutma usulünü itiyad edinmeleri lâzımdır. Bu sekilde kurutma usulünü her mıntakada âdet edtnirsek muhakkak surette memleketimize senede bir iki yüz bin lira fazla para girecektir. Çünkü son zamanlarda mısır ihracatımız mü • temadiyen büyümektedir. 1931 senesinde 10 milyon kilodan ibaret olan ihracat geçen yıl 2122 mil yon kiloyu tfblmustur. Mısır kurutma zamanı 56 ay sürer. Eylulde kurutulmak üzere depolara konan mısırlar ekseriya marta kadar ancak kurur. Demek ki kuruma zamanı 6 ay kadar devam eder. Bazan iyi kurutmadan istihlâke arzedildiği de vaki ise de; bu daha ziyade kat'î lüzum halinde dahilî ihtiyac içindir. İyi kuruma mıs mısırların fiatleri de düsük olacağı için bu kabil malların ihraca salih addedilmemesi lâzımdır. 1934 senesi mahsulü henüz kurumağa baslamıştır. Bu mallar önümüzdeki aylarda ihrac edilebile cek bir hale gelecektir. Geçen yıl mısır mahsulâtı kıt olduğundan 1935 yılında 10 milyon kilo kadar mısır ihrac edilebileceği tahmin ediliyer. • , sv •• ** • * • Ferid S A R A Y SİNEMASINDA HEGTOR MALOT'un meghur romaaından iktibas edilen F E R A H SINEMADA Bugünden itibaren KİMSESİZ MAHŞER ( Eski Bikes romant ) tılmı başlıyor Altı büyük yildız tara fından temsil edilen b u pek guzel fıl mi herkes RÖrTege koş caktir. Bu harıka fılme ilâve Saadet Yuvası Sinemasında Nöbetçi eczaneler Bu akşam nöbetci olan eczaneler sunlardlr: Şinasi (Büyükada), Yusuf (Hey beli), Ali Riza (Sirkeci), H. Hüsnü (Kuçukpazar), Übeyd (Cağaloğlu). Sıtkı (Lâleli), Üniversite (Vezneci ler), Emi'yadi (Fener), Nuri (Aksa ray), Rıdvan (Samatya), Arif (Ka ragumriık), Hamdi (Şehremini), Hi lâl (Baklrköy), Nail (Beşiktaş), Yeni Türkiye (Hasköy), Yeni Turan (Ka sımpaşa), Karaköy (Galata), Della Suda (Taksim), Ertuğrul (Taksim), S. Barunakyan (Yenişehir), Nargile ciyan (Şişli, Şafak sokağl), Saadet (Kadıköy), Osman Huîusi (Söğüdlüçes me). Bu akşamdan itibaren J ^ J J Pek sevimli komik HAROLD LLOYD KEDi AYAGI gülünçlü ve eğlenceli filminde göreceksiniz. Ilâveten : FOX JURNAL Yeni Franzızca komedisi AKŞAM M E L £ K Sineması Ineboluda hîmaye edilen yavrular FREDERİC MARCH Halkımızın en çok sevdiği Oldüren Teşekkür Blr ay evvel kanmın operasyonunu ya. pan ve olumden kurtaran değerli operatörumüz Tevfik Remziye, her suretle büyük yardımlannı esirgemlyen doktor Esad, Hüseyin, All Şükrü ve Fuad ile hemsire Nlmete sonsuz saygılanmı su narım Heybelı, Deniz lısesi fızik hocası Hüseyin Guven tarafından emsals z bir surette yaraülam ilâveten : Paramount Dünya haberleri En büyük aşlc ve heyecan filmi Fransızca sözlü Paramount fılmi takdim edilecektir. ş Duhuliye Yeni keşfedilen Metal tayyare. 7 gıin evvel Amenkada batan büyük vapur, Sarre Buck. D'ebisıtten ronra mu'iaarlar v. s. MARLEN DIETRİCH: K I Z I L Ç A R i Ç E Görülecek Sinema dünyasının en parlak yıldızı, bugüne kadar göriilen en büyük filimde Inebolu «Hususî» Halkevi lçtimaî yardım kolunun teşebbüsile ilk mekteb talebelerinden ayrılan yetmiş be? yoksul çocuğa vertf mekte olan »ıcak öğle yemeği imtihanlann sonuna kadar devam e decektir. Halkevi bütün kollarının azamî yardımı ve Fırkanın da müzahe retile başarılmakta olan bu iş arasında bu çocuklara kışhk giyecek ve kundura temlnine de çahfilmaktadır. Üskiidar Hâle Sinemasında Lübnan Melikesi Mümessili Jean Murat .Ilâveten dünya haberleri 2 F IL M E L HA M R A G EC ELERİ S A A T » GABY MORLEY «*• VİCTOR FRANCEN • LflİAN HARVEY• ARMANO BERNARO FRANSIZCA da İ K İ EİLM B İ R D E N a r Sinetnasındaı 20 KURUS

Bu sayıdan diğer sayfalar: