4 Ağustos 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

4 Ağustos 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURfYET A Agustos 193S Türklerle Süngü Süngüye No. 266 A. DAVER Çanakkalede Tiıhaf hâdise Süt içerken fenalaşıp süt tenceresine düştü Dün, garib bir vak'a olmuş, bir ka dın süt tenceresine düşerek haşlanmıştır. Drağmanda oturan îbrahim kızı, 30 yaşlarında Gülüzar, Balatta Âyan caddesinde sütçü Yorginin dükkânına gitmiş ve süt alarak içmeğe başlamıştır. Fakat bir aralık Gülüzar kendisinde fenalık duymuş ve ayağa kalkmak iste miştir. Bu sırada fenalığı artmış ve kendinden geçerek yanında duran kaynar süt tenceresinin içine düşmüş ve haşlanmıştır. Polis tahkikata devam etmektedir. Sütün bozuk olmasmm bu işe setebiyet verdiği zannedilmektedir. Zonguldakta amele için bir hastane yapılıyor Amele Birliği tarafından yaptırılacak olan bu hastane 60 yataklı olacak ve 90 bin liraya çıkacak Zonguldak (Ö zel) Yakında temel atma törenı yapılacak olan Zonguldak amele hastanesi kömür hav zasında on sene denberi başarılan dönemleri tetviç e den bir âbide gibi yükselecektir. On beş yıl önce hükumet tarafın dan Zonguldağın garb sırtlarında yapılan memleket Balkan Haftası Adalarda büyük spor şenlikleri yapılacak Balkan haftası münasebetile Balkaıî memleketlerinden şehrimize gelecek kadm ve erkek gezginlerin, icabında millî elbiselerile, millî danslarını oynıyabilmeleri için İç Bakanlıktan gerek olan müsaade alınmıştır. Adalan Gü zelleştirme kurumu marifetile Spor haftası zarfmda Adalarda yapılacak spor müsabakalarına, gelecek olan bu ya « bancı gezginler de iştirak edeceklerd'r. Adalan Güzelleştirme kurumu memlekete gelecek gezginleri ağırlamak ve gezginlerin sayısını artırmak maksadile Adalarda bir otel hazırlatmak tasav . vurundadır. Kurum bu otelden hiçbir kâr beklemiyecek, yalnız gezginlerin mümkün olduğu kadar ucuz bir fiatle kalmalarını temine çalışacaktır. Liman Fon Sanders, Alman karargâhına Çanakka» lenin Ingilizler tarafından tahliyesinden sonra Türk ordusunun Selâniğe yürümesi teklifinde bulunmuştu Liman Fon Sandersin hatıratmdan Liman Fon Sanderse göre tahliynin son kısmı Liman Fon Sanders, hahralannda Seddilbahrin tahliyesini şöyle anlatıyor: «Seddılbahırdeki düşman cephesı yerinde kalmıştı. Daha 20 birincikânunda boşaltılmış olan iki cephenin en iyi bataryalannın Seddilbahre gönderilmesi 5 inci ordudan emredılmışti. En usta bombacı, keşif ve istihkâm efradının da cenub grupuna gönderilmesi emrolundu. Düşmanın sonradan harekâtta bulunmak iizere Seddilbahri üssülhareke ola rak elde tutmak istemesi ihtimali pek kuvvetliydi. Oradakî düşman cephesi pek kuvvetli ve denizden miistesna bir surette muhafazaya müsaiddi. Bu düsünce ta taftarlan Selânik mevzıını tamamiamak iizere burada ikinci bir Cebelüttarık yapılacağından bahsediyorlardı. 5 inci ordu böyle düşünmüyordu; lâkin düsma nm daha uzunca bir zaman dayanabile ceğıni hesab ederek buna meydan ver mek istemiyorlardı. Bu sebebden düşmanın Seddilbahir deki cephesine karşı hemen bir taarruz plânı hazırlığma başlandı. Bu taarruza Almanyadan gönderileceğıne söz verilen fennî kıt'alann da iştiraki hesaba katıldı. Cenub cephesinde h^rb hattında bulu nan dört fırkaya sekiz fırka daha katılarak bir taarruz yapmağa hazırlanıhyordu. Boşaltılan iki cephede yalnız sahil korunması için mahdud kıtaat bırakıldıktan sonra geri kalan kuvvet boş kalacağından artık taarruz teşebbüsü için 2 inci ordudan yardım istemeğe lüzum kalmamıştı. Bunlardan fazla kalacak kıtaatm hemen Trakyaya gönderilmesi Türk umumî karargâhmın emri iktızasmdandı. ci fırka gibi bazılan cephe gerisine gel mişlerdi. 7 ikincikânunda 12 nci fırkanın Türklerin sağ cenahı karşısında, yapıla cak büyük taarruza başlangıc olmak üzere, İngiliz topçusunun yan ateşi için müsaıd bir mevzı teşkil edebılecek ve şimale doğru bir çıkıntı yapan bir düşman sipenni zaptetmesme karar verildi. Liman Fon Sandersin istija tehdidi Bu hazırlanmanın tam ortasında Türk umumî karargâhmdan 5 inci ordunun dokuz fırkasının derhal geri almarak Trakyaya doğru yürüyüşe başlatılması için emir verildi. Bu dokuz fırka içerisinde, bir çok fırkalar umumî taarruz için ayrılmış bulunuyorlardı. Böyle bir tedbirin alınmasma henüz cenub cephesi durumunun inkişaf derecesi gayri müsaid olduğu gibi 2 nci ordu da, Trakyada toplanmış bir halde durduğundan bu tedbirin alınmasına lüzum yoktu. Telgrafla Envere vaziyeti anlattım. Çanakkale seferi kat'î neticesini son anda tehlikeye sokan bu sebebsiz karardan dolayı Türkiye hizmetinden affimi rica ettim. Bunun üzerine telgrafla emrini geri aldı. Bu meselede sonradan söylediği gibi yanlış bir tercüme dolayısile anlaşamamazhk mı olduğunu yoksa tertibatın hakikaten bana bildirildiği gibi mi olduğunu, Türkiyede sair bazı şeyler gibi, hiçbir vakit tahkik edemedim. 12 nci fırkanın taarruza Limanın cevabsız kalan telgrafı 1915 1916 yılbaşı gecesi îstanbul dakı ataşemıhtere Alman ordusu başkumandanlığına gönderilmek üzere bir telgraf çektim. Bu telgrafta İngilizlerin Gelibolu yarımadasından tamamen çe kildikleri vakit Çanakkale ordusunun Dimetoka Iskeçe üzerinden düşmanın Selânik ordusunun sağ cenahına ve gerisine ve muhtelit Alman Bulgar ordusunun da bu düşman ordusunun cep hesi üzerine yürümelerini teklif ediyordum.* Bizim görüşümüze göre düşman Selânik ordusu, Türkıye sahıllrının teh didi için daimî bir kaynak olduğu gıbı Avrupa ile bircik birleşme vasıtamız ve merkezî devletlere yegâne köprümüz olan demiryolunun da cenahında tehdid kâr bir vaziyetteydi. Alman umumî karargâhmın meseleyi başka türlü gör mesi muhtemel bulunduğu ve bu tekhfin Selânik cephesi taarruzuna Türkiyenin de iştiraki için bir tekliften ibaret olduğu tabiidir. Bu telgrafa bir cevab alamadım. 1916 senesi ikincikânunun ilk günlerinde düşmanın Seddilbahir cephesindeki kara topçusu yavaş yavaş azaldığı hissolunmağa başladı. Bazı düşman bataryalanndan yalnız birer top mevzilerini sık sık değiştirerek ateş ediyorlardı. Buna mukabil gemi ateşi birçok defalar en büyük çaplı toplarile de ateş şiddetini pek ziyade artırmıştı. Keza düşman topçu malzemesinin geriye taşındığı Anadolu tarafından gözetlenmişti. Ak şam ve geceleri düşman tarafına gönderiIen keşif kollan daima her vakitki kuvvetli mukavemete maruz kalıyorlardı. Taarruz için tertib olunan kıtaattan 12 n"Cuhumriyet,, in bölemi: 4 8 7 ikincikânunda 12 nci fırkaya sağ cenahta iki saatlik en şedid ve devamlı bir topçu ateşi ve lâğım patlatmasile hazır ladıktan sonra yukarıda söylenılen taarruzu yaptırdım. Fırka büyük bir mukavemete uğradı. Lâkin kısmen muvaffak oldu ve düşman çıkıntısından biraz yer kazandı. Cenub cephesinde düşmanın, mevzii eece vakti boşaltması ihtimali düşünüleıek bunu gösterecek alâmetlere çok dikkat etmeleri Türk kıt'alarına boyuna ihtar ediliyordu. Birçok yerlerde topçunun da düşman siperleri üzerinden geçebilmesini temin için taşınabilir köprüler hazırlandı. Anadolu tarafındakı 26 nci fırkadan yüzbaşı Leman kumandasında bir sahra topçu taburu Kumkalede burna kadar ileri sürülerek 8, 9 ıkıncıkânun gecelennae Seddilbahir civarında, menzilı ıçinde bulunan yerleri ateş altına aldı. Keza müstahkem mevkiin İntepe civarında bulunan topçusu da şıddetlı ateşlerle oraya tesır ediyordu. Tahliyenin farkına varılınca... 89 gecesi düşman cenub cephesini bosaltmıştı. İlk hatta düşman ateşımıze cevab vermeyince Türk kıtaatı derhal ileri atıldılar. Bazı noktalarda gene kanlı çarpışmalar oldu. Lâkin bütün dikkatleri mize rağmen düşman ekseriyet itibarıle ric'atte muvaffak olmuştu. Düşman kıtaatının büyük bir kısmı yarımadanın cenub burnunda ihrac iskelelerine kadar yürütülmemiş, en kısa yoldan yarımad^nın yan sahillerine indirilmişler ve buranın münasib yerlerinde her türlü harb ve nakliye vasıtalarile taşınmışlardır. Bu esnada öncü uçlan siperlerden şiddetli surette ateş ediyorlardı. Keza kendi ken dine patlıyan tıpalar da ateşin şiddetini fazla gösteriyorlardı. Harb gemilerınden yapılan ateş de kara topçusu ateşinin yerine geçiyordu. Fecirden çok evvel Türk kıtaatı her yerde sahile gelmişlerdi. Bir çok yerlerde lâğım tarlalarında durmuşlar ve hayli zayıat vermişlerdi. Bir fırka sahile kadar 9 top iğtinam etmişti. (Arkası var) s hastanesi bugün Rizeden Akçakocajri muş ve yapılan masraf bir ihtısas hasaçıldı kadar bütün sahillerimize sağlık dağı(Başmakaleden devam) tanesinin masrafma muadil görülmüş Bursa (Ozel) Urayımız şehrin îşlar özel bir önemle en ileri kurumlar ha tan bir müessesedir. Amele Birliği ta olduğundan Zonguldak merkezinde lek bir yerinde olan Zafer meydanında line getirilmelidir. Biz bu istekleri ileri rafından yaptırılan bu hastane de asır böyle bir hastane kurulmasına karar asrî bir itfaiye garajı yaptırmaya ve bu sürerken herkesin dıli ucuna gelen sorgu larca sıhhati yıpratılan maden işçisine verilmiştir. meydanın tanzimine başlamıştır. Ayrıca sağlık verecektir. yu işitip duruyoruz: Havzanın muhtelif köşe ve bucakları buradan geçen ve Çekirgeye giden yol Yurdun dığer bucaklarmda kalyon Peki amma parası?.. na dağıtılan dispanserlerin bu hastane Evet, parası meselesi var. Fakat bizce devrînin kapanmasile tükenen angarya ile irtibatı olacak ve dispanserlerle has genişletilmekte ve bu yola parke döşenmek'tedir. Uray, bundan başka Atatürk ihtiyacı kavramanın parayı bulmaktan devri Havzada maden ocaklarmm işle taneler yalnız kazajra uğrıyan değil, heykelinin bulunduğu Cumhuriyet meydaha az önemli olmadığı şüphesizdir. mesile yeniden başlamış ve bir asra ya hasta olan maden işçisini ve onların aidanını da yeni bir projeye göre güzel bir Hatta diyeceğiz ki parası kolaydır. El km bu vilâyet halkı kürek mahkumlan lelerini de tedavi edecektir. şekilde yaptırmaya başlamıştır. înşaat verir ki biz bu ihtiyacı derlitoplu olarak gibi madenlere sürüklenmiş, yıpratıl Amele Birliğinin Zonguldakta yaptır devam etmektedir. kavramış ve onu plânlaştırmış olalım. Bu, mış, cumhuriyet idarenin eline sadece makta olduğu bu hastane altmış yatakUraym yeni yaptırdığı Belediye ka bir zihniyet işidir ki düne ve bugüne ka hukukî vaziyeti perişan bir Havza de lıdır. Anadoluda yapılan hastanelerin zino ve lokantası da açılmıştır. Kazino dar bizde olgun bir biçim almamış oldu* ğil, ayni zamanda da sıhhati bitirilmiş en modernidir. nun dans salonu çok geniş ve güzel olğuna esefle hükmetmekten başka çaremiz bir unsur geçmiştir. Yalnız inşaatı (90) bin liraya müteah makla beraber buranın sadece düğünleryoktur. Telefon ve Tramvay Şırketlerin Cumhuriyet, Havzayı eline aldığı za hide ihale edilmiştir. Bu hastane kad de ve balolarda kullanılacağı anlaşıl de toplanan paralar ortaya çıktıkça has man Havzada biri Rum, öbürü Yahu rosunda çalışacak olan hekimler; opemaktadır. Kazinonun bahçesi bir kira tane ihtiyacından bahsedebildik. Cum di, üçüncüsü Fransız olmak üzere sa ratörler, dahiliyeci, baktriyoloğ gibi mücıya verilmiş ve bahçeye hem alaturka huriyet tenkidcisinin vaktile söylediği gibi dece üç doktor ve şehirde bir eczane tehassıs meslek erbabı olmakla beraber, hem de alafranga bir saz konmuştur. bu paralar olmasa îstanbulun hastane vardı. On sene içinde dokuz dispanser dispanserlerde de boğaz, burun, ku ihtiyacını karşılamağa hiç mi çare yoktu? kurulmuş ve her dispanserin bir ecza lak, göz, nisaiye gibi mütehassıs hekimVe zaten o sayılı paralar önümüzdeki nesi olmuştur. Bu dokuz dispanserde ler bulundurulduğundan Havzada herişin büyüklüğüne göre kaç paralık değeri on iki Türk hekimi ve dokuz eczacı, on hangi bir hastalığm teşhis ve tedavisi Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunhaizdir? Memleketin bu türlü ihtiyacları bir hastabakıcı, bir kabile bulunmak mutlak mütehassısa verilecektir. ardır: Havza hududlarının dışma, Havzaya tesadüfün önümüze koyacağı şu veya bu tadır. Şinasi (Büyükada), Tanaş (Heybeli), Sıhhî teşkilât bu suretle ilerlerken amele ve işçi gönderen mıntakalara da ialih Necati (Bahçekapı), Eşref (An paralarla değil, temelli tedbirlerle karşımaden işçisi ve maden işçilerinin aile bu teşkilâtı genişletmek, hükumet sıhhî kara caddesi), Cemil (Beyazıd), Yorgi lanabilir. leri de gözönüne alınmıştır. Amele kanu teşkilâtının ulaşamadığı yerlere de koş ;Küçükpazar), Hamdi (Şehremini), SaBütün memleketin hastane ihtiyaclarını gidermek için herkese düşen miktarı nu, maden işçilerinin meccanen teda mak, Havzanın (sây) kuvvetini koru im (Yenikapı) Rıdvan (Samatva), Fuitıbarile az, fakat devamlı bazı vergiler vileri mükellefiyetini madencilere tah mak ve kurtarmak için lâzım ve zaru :d (Karagümrük), Hilâl (Bakırköy), koymak lâzımdır. İstanbul en kalabalık, mil eylemiş olduğundan Amele Birliği ridir. Hüsameddin (Fener), Halk (Hasköy), Bittabi sıhhati yerinde bir işçinin is Yeni Turan (Kasımpaşa), Nail (Beşıken zengin ve en verimli şehrimiz olduğu namı altında kurulan teşekkül de ma için büyük yekunda kendisinin payı ve den işçileri ailelerinin gene meccanen tihsal kudreti daima arandığmdan bu ;aş), Hilâl (Fmdıklı), Şişli (Şişli), Gahakkı ona göre çok olacaktır. Bu yolda tedavilerini üzerine alarak çalışmağa müesseseleri çoğaltmak Havzanın me atasaray (Galatasaray),' Vinikopulo nafii icabmdan bulunduğu cihetle ve (Yuksekkaldırım). Büyük (Kadıköy, Isçıkanlabilecek vergilerden bir tanesini başlamıştır. vaktile Cumhuriyetin tenkidcisi ileri sür Hangi maden işçisi ve ailesi, elindeki bugüne kadar gördüğümüz tekâmül, bu :ele caddesi), Üçler (Kadıköy, Yelde müştü: Her reçeteden beş kuruş hastane cüzdanla, hangi mmtakadaki sıhhî teş gayeye gidilmekte olduğundan, gelecek irmeni), Selimiye (Üsküdar). parası almak. Eğer Istanbulda ortalama kilâta müracaat ederse orada her türlü günlerde bu dileğimizin husulüne şa hid olacağız. olarak günde iki bin reçete yapılıyorsa derdine çare aranır ve bulunur. Nitekim Amele Birliğinin bu hastabunun yalnız İstanbulda vereceği sonun Amele Birliği teşkilâtı sıhhiyesinin cu yılda otuz altı bin lira eder. Bu, bir başaramadığı bir hastalık parası öden neden sonra, doğum evi, çocuk bakımeFen ve san'at vi, çocuk bahçesi, süt damlası, sanatortek kalemdir. Türlü lüks maddeleri üze mek suretile hükumet hastanesine ve Endüstrileşme alanında hızla yürüyen rinde siz bu kalemi kolaylıkla sekize ona yahud bütün masrafları verilerek îstan yom gibi yapacağı müesseseler progra Ikemizde Türk endüstriellerile işçi ve mına dahildir. çıkarabılırsınız. Her yıl yalnız İstanbul bul tedavi müesseselerine gönderilir. eknisyenlerinin teknik yükselişine çaböyle üç beş kuruşluk küçük vergilerden ışan bu eski ve değerli mecmuanm Son senelerde maden işçisi ve ailesi Yurdun her bucağmda bu gibi teşeken aşağı 500 bin lira verebilir. Bunun bu teşkilâta o kadar inanmış ve o dere küller, hükumet faaliyetlerini kuvvet 23 üncü sayısı çıkmıştır. on yıllığı beş milyon lira eder. İşte düzel ce ısmmıştır ki en ufaktan. en büyük endirirse hiç şüphemiz yoktur ki nesIçinde: «Türkiyede endüstri neşri teceğiniz, genişleteceğiniz, yataklarını hastahğına kadar şifayı yalnız bu mü imiz, bütün dünyada en sıhhatîi, en yatı, radyo meraklılarma ve amatörle çoğaltacağınız hastanelerin karşılığı. rine müjde, Dizel motörleri, iplikçilik, esseseden bekliyerek müesseseye koş dinc ve en gürbüz bir nesil olacaktır. oksijen kaj'nağı, ertik okullan mezunZaten bugün başlasanız İstanbul hasları, tornacılık, elektrikte sukutu tevettanelerinin dedığimiz şekillerde düzeltil Nevyorkta 38 milyon dolara Iki kadm tayyareci 7,923 tür tablosu, dökümcülük, zil tesisatı, mesini ancak on yılda başarabilirsiniz. hizmet masası ve daha birçok iaydalı mal olacak tünel metrodan yere atladılar Mesele para meselesi değil, anlamak, Moskova 3 (A.A.) Paraşütçü ve değerli yazılar vardır. Fiati 12,5 kuNevyork 3 (A.A.) Dün Hudson duymak ve yapmak meselesidir. Bizce yatağının yedi metro altından üç kilomet Madam Piadnitzkaya ve Madam Şiş ruştur. Tavsıye ederiz. İdarehanesi İz eksiklik asıl buradadır. Yoksa sözü umirdedir. zatmamak için biz size paranm en kestir1 r ° d a n fazla juzunluğunda yeni bir tünel mareva oksijen makinesi olmadan 7 bin delinmiştir. Tünel Nevyork Sitiyi Nev 923 metro yükseklığınden atlamak sureme yolunu şöyle de gösterebiliriz: tile arsıulusal rökor kurmuşlardır. Yalnız hastane ihtiyaclarını gidermek jerseydeki Vihavkene bağlıyacaktır. İnüzere, amma yalnız ve yalnız bu maksad şaata 1934 eylulünde iki baştan tatbik Vefat la îstanbulda her kilo ekmekten bir ku edilmiş hava sandıklarile başlanmıstır. Bugün saat 17 de matine ve gece Satie sosyetesi direktörü M. Eli Barruş vergi alsanız yılda bir milyon liradan Nakil vasıtalarına mahsus olacak olan bu 21,45 te SLJVARE yarm akşam tünel ancak 1938 yılında bitecek ve 38 zilay kısa bir hastalıktan sonra dün Büfazla para elde edersiniz. Kiloda yirmi milyon dolara mal olacaktır. 21,45 de para ise en aşağı 500 bin lira \erir. Bu yükadada ölmüştür. Ailesi M. Barzi varidat yalnız ve yalnız hastane ihtiyaAmerikada sıcaktan ölenler layın cenazesinin yarm saat 11,30 da cını gidermeğe harcanmak şartıle bu verBüyükada Musevi Sinagogundan me Nevyork 3 (A.A.) Sıcak dalgagiye olmaz dıyecek tek adam bulunmaz. Revüsünü mutlaka görünüz. Masazarlığa nakledileceğinden akrabalarını İşte parası. Haydi bakalım bilenler şimdi sından batı güneyinde ölenlerin sayısı larınızı evvelden tutunuz. Her ak139 a yükselmiştir. Bundan başka doğu haberdar eyler. Vapur Köprüden saat nasıl yapılacağını söylesinler. şam bahçede Sinema Tel. 43703 YUNUS NADl mıntakasında fırtmadan on kişi ölmüştür. 10 da kalkacaktır. Istanbulun hastane ek sikliğini tamlamak için Yapılacak hastanenin krokisi Bursada Belediye bahçesi Nöbetçi eczaneler YENİ ESERLER TAKSİM BAHÇESİ İSPANO PARİZYEN uzun müddet konuştular. Mike ile gene kız yalnız kaldılar. Kat içinde tarif edemiyeceği bir teessür hissedıyordu. Bunun sevkile delikanlıya fazla bakamadı. Pencereye doğru giderek başını catna çevirdi. Gözleri dolmuştu. Haydudlar müşavereleri bitince gene eski yerlerine döndüler. Miralay Vestanjer: Mike, bizi dinleyiniz, dedi. Size yapacak bir teklifimiz var. Zannederim zengin değılsinız. Mike sakin bir eda ile cevab verdi: Şahsî ahvalim sizi alâkadar ede cek bir mevzu değildir. Bu hususta si zınle konuşmak istemem. Dinleyiniz! «Altın tren» vak'ası bize iki buçuk milyon sterlin bıraktı. On kişiyiz. Bu parayı aramızda paylaşacağız. Bizim kararımızı teshil ediniz. Sizin hissenize tam 250,000 sterlin düşecek. Bu parayı vermeğe hazırız. Gene kız Mikeye dikkatle baktı. Bu Tercüme eaen: Yazan: teklif i acaba nasıl karşılıyacaktı? Solu ömer Fehmi Başkut £dgar Vallas ğunu tutarak bekledi. Demin duracak Bir ba| işaretile arkadaşlannı odanm gibi olan kalbi şimdi bilâkis deli gibi a hlt köşesine çağırdı. Orada yavaş «csle tıyordu. Mike sordu: 250,000 lira, ha! Doğrusu iyi bir para... Bunu bana niçin vermek istiyorsunuz? Canım anlamamazlıktan gelmeyıniz. Siz bunun mühim bir meblâğ oldu ğunu teslim ediyorsunuz, demek. Mike kahkaha ile güldü: İki yüz elli bin liraya bir çetenin hayatı, ha! Böyle bir teklif belki dünya kuruldu kurulalı ilk defa yapılıyor. Ne dersiniz miralay? Miralay yumruğunu masaya vurarak hiddetle bağırdı: Ben size bir teklif yapıyorum. Ona cevab veriniz. Kabul ediyor musunuz, etmıyor musunuz? Mike başını salladı: Sizinle bu bahsi münakaşa etmek istemem. Mukadderatınız taayyün et miştir. Ben bunu değiştirmeğe kadir değilim. Miralay suratını buruşturdu. Mike aldırmıyarak devam ettı: Bunları sizi kızdırmak için söyle miyorum. Hakikati anlatıyorum. Buradan aynldığınızı farzedelim. îngiltereden nasıl çıkacaksınız? Sizin için bütün kapılar kapalıdır. Gregori atıldı. İngiltereden nasl mı çıkacağız? Gemi ile Londradan. Katın mütehayyir sesi duyuldu Gemi ile Londradan ha! Gregori homurdandı: Evet, gemi ile Londradan... Herşey hazır.. Firar plânını işe sizi karıştırmadan hazırladık. Size bile haber ver medik. Çünkü haber vermek zahmete değmezdi. Daha geçen haftadan herşey yoluna kondu. Benim reyim alınmaksızm öyle mi? Mükemmel. Nasıl isterseniz öyle olsun. Gregori bu sözlere aldırmadı. Mike ye dönerek sordu: Ey polis müfettişi hazretleri, söyleyin bakalım, size verdiğimiz son fırsattan istifade edecek misiniz? Mike gülerek mukabele etti: Bubenim elime geçecek son fırsat değildir. Ne demek istiyorsunuz? Göreceksiniz. Size şu kadarını söyliyeyim ki yaşıyacak zamanınız çok kalmadı. Gregori çirkin bir tebessümle seslen di: Bizim mi, sîzin mi? Haydudlardan biri araya girdi: Düşünmek için kendisine yarım saat müsaade ediniz. Onu makine dairesine kapıyalım. Makine dairesi denilen yer minimini bir oda idi. Oraya vaktile dinamo konu luyordu. Şimdi bomboştu. Yalnız bir tarafına seyyar bir karyola yerleştirilmişti. Çete efradından biri orada yatıyordu. Odanm iki çelik kapısı vardı. Biri harice, diğeri bina dahiline açılıyordu. Mike işte buraya atıldı. Çelik kapı arkasından dikkatle kapahldı. Haydudlar tekrar eski yerlerine dö nünce Gregori: Şimdi kat'î bir karar vermek zamanı geldi, dedi. Eğer bu adamın hakikaten yalnız olduğuna eminsek onun icabına bakmalı, mülevves vücudünden derhal kurtulmalıyız! Onu öldürmiyeceksiniz! Gregori köpürerek gene kıza döndü: Bu bizim bileceğimiz i§tir, Kati dedi. Siz karışamazsınız. Mutlak dediğimi yapmalıyız. Kurtulmamız için başlıa çare yoktur. Miralay atıldı Bence bizim herşeyden evvel ya pacağımız şey altınlan nakletmektir. Altınlar yarın sabah kamyonlara yükletilecektir. O halde bu iş bitinciye kadar polis müfettişini canlı olarak muhafaza ede lim. Ondan sonra icabına bakarız. Haydudlardan biri Gregoriye sordu: Altmları nakletmek için kendi kamyonlarımızı mı kullanacağız? Hayır, bu pek tehlikeli olur. Bir nakliyatı umumiye şirketinden on kam yon kiraladım. Onların burada ne yapıldığından haberleri yok. Ben taşıyacaklan yük için düklere nakledilecek kurşun halitası, dedim. Stokmar onlan Londrada karşıhyacak. Adamlarımız cuvalları gemiye yükletecekler. Jak Kolling itiraz etti: Bu kadar altını muhafaza altma almadan bu şekilde Londradan geçirmek bana hayli tehlikeli görünüyor. (Arkatı vat)

Bu sayıdan diğer sayfalar: