1 Kasım 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

1 Kasım 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUKrYET I Örinciteşrin 193SV s f Şehir ve Memleket Haberleri j Siyasî icmal Gayrimübadiller Tarihî roman : 93 Yazan : M. Turhan Tan Hügo Herman grupuna Tevziat için yeniden Türk, yeryüzünde üstün olmak için Kızılelmaya teşebbüse geçiyorlar ihale edildi gitmek gerek oldugunu öğrendi ve yola çıktı. Işte Gayrimübadiller cemiyeti idare heye Fakat mekteblerin % 90 ı Gazî köprüsünün Hügo Herman gruhâlâ kitabsızdır puna ihale edildiği Iç Işleri Bakanhğına o gün, bugün Türk yürür, Kızılelmayı arar! ti bugün cemiyetin Galata merkezinde öÖmer Bey biraz duraladı, düşünür gibi oldu. O sert gözler şimdi masum bir tereddüde bürünmüştü, dalgınlaşıyordu. Fakat bu tereddüd çok sürmedi, her ak telinde bir şerefli hatıranın gümüş izi uzanan başmı kaldırdı: Oğul, dedi, Kızılelma bilinir, söylenmez. Sezilir, anlatılmaz. Görünür, gösterilmez. Sana ben canın nerededir desem ne dersin? Seni yaşatan nesnenin yerini apaçık gösterebilir misin?.. Kızılelma da onun gibi birşey. Bizi süren, yürüten, koşturan, uçuran odur. Bunu biliyoruz, seziyoruz, görüyoruz. Onsuz yaşıyamıyacağımızı da anlıyoruz. Gelgelelim ki göklerı, dağları, sulan gösterir gibi kendisini parmağımızla gösteremiyoruz, dılimizle de kolay kolay anlatarmyoruz. Ve birden heyecanlandı: Bununla beraber onu sana iyice belletmek isterim: Kitab düşkünü birine sorarsan Kızılelma, Macar ilinde bir sınır taşıdır, Slonanın önündedir, der. Yanlış!.. Çünkii Türk, Macar ilini on bin yılda on bin kez aştı, ne sınır tanıdı, ne çukur. Fakat Kızılelmayı aramaktan gene vazgeçmedi. Onun «Budin» de bir saray oldugunu söyliyenler de var. Guya bu sarayın kubbelerinde birer altın top asılı imiş. Bu da yanlış. Hiç bizim millet, iki altın top için dünya kurulalıdanberi at koşturur mu? Budin sarayındaki altın toptan daha iyisi, daha güzeli Oğuz Hanın otağı önünde de asılı idi. Kızılelma ne sınır taşıdır oğul, ne altın top. Başka birşeydir, çok yüce şeydir, Türkiin aradığı ve var oldukça arıyacağı | şeydir. Sustu, gözlerini yan kapadı, göğsü ;:.bara kabara, burun delıkleri açıla aıla gene düşünmeğe daldı. Halbuki 4upstaia da heyecan içindeydi. Bu kaJar önemli olup ta bir türlü anlatılamıyan («büyük şey» in ne oldugunu bir ayak jönce öğrenmek istiyordu. İçini kaplıyan bu merak ve bu heyecanla dayanamadı, ısordu: • ' Mektebler açılalı bir ayı geçti uazı Roprusu Zecrî tedbirler ve İtalyanın teklifleri üyük ve küçük bütün devletle* rin dış işlerinden mes'ul adann lan bugün Cenevrede toplanmış olacaklardır. Mister Eden, îngüiz Dış İşleri Bakanı Sir Samuel Hoare ve Frani sız Başbakanı M. Laval şimdiden yola çıkmışlardır. İtalyan mümessili Baron Aloisinin dahi gelmekte olduğu haber veriliyor. İtalyan mümessili 52 hükumetten müteşekkil zecrî tedbirler komitesi daha doğrusu konferansta müşahid sıfatile bulunacaktır. Elli dört devletin adamları bu defa Cenevrede iktısadî mahiyetteki zecrî tedbirlerin tatbikı hakkında kat'î karar vermek üzere toplanmaktadırlar. Daha doğ« rusu bunların tatbik tarihini tayin edeceklerdir. Zecrî tedbirlerin tatbikı esas itibarile evvelce kararlaştırılmıştı. İktısadî tedbirler Italyayı sıkıştırmak için Milletler Cemiyetinin tedricen almakta olduğu tedbirlerin üçüncü ve dördüncüsüdür. Birincisi her türlü silâh ve harb levazımınm îtalyaya verilmesinin, ikincisi İtalyaya ve İtalyan tebaasına her türlü kredi, para ve borc verilmesinin men'ine dairdir. Geçen ayın otuzuncu gününe kadar birinci çeşid zecrî tedbirlere elli devletten kırkı iştirak etmiştir. Bunlan henüz tatbik etmiyenler arasında bellibaşlı harb sanayii sahibi memleketler yoktur. Dünyanın en büyük harb sanayii memleketlerinden olan Amerika da konferansa ve Milletler Cemiyetine dahil bulunmadığı halde bu tedbirlere iştirak etmiştir. Nefes alır gibi biraz durdu ve gene söze başladı: Ben diyeyim beş bin, sen di on bin yıl, bu yürüyüş sürüp gidiyor. Binbir ülke aştık, binbir milletle tanıştık. Hangi ulusla karşılaştıksa üstün çıktık, onlara hem gücümüzü tanıttık, hem güc verdik, ışıksızlara ışık dağıttık, çıplaklan giydirdik, açlan doyurduk. Fakat Kızılelma ileride, gene ileride idi. Onun için biz de durmadık yürüdük. Her milletten üstün çıka çıka bugüne erdik Ey, Kızılelma? O gene ileride. Bugünedek yeryüzünde en üstün millet olarak yaşıyan Türk, Kızılelmaya varmak özlemile durmadan, dinlenmeden gene yürüyecektir. Onu bulmak için yapılan bu yürüyüş milletimizin herşeyden, her varlıktan üstün oldugunu belirten bir canlılıktır. Kızılelma, üstünlüğün sonudur. Biz işte o sona ermek için yürüyoruz. Ne güne kadar yürüyeceğiz Bey! Güneş sönünciye kadar. Türkün durdugu gün kıyamet kopar oğul. Biz yürüyelim ki şu toprağm altı üstüne gelmesin! nemli bir toplantı yapacaktır. Bu toplantıda Ankaraya göndcrile cek delegeler seçilecek ve kendilerine direktif verilecektir. Bu direktifin gayrimübadillere hüku metçe yeni nakdî tevziatta bulunulması ve bonolann kıymetlendirilmesi için em lâk satışlannın çoğaltılması mevzuları üzerinde olacağı anlasılmaktadır. Seçilecek heyet bir hafta sonra An karaya gidecektir. MALİYEDE Maaş veriliyor Dün ücretli memurların aylıklan ve rilmiştİT. Bugün aylıklar dağıtılacaktır. Trabzon Defterdarhğı Beyoğlu tahaîckuk direktör muavini Trabzon Defterdarlığına tayin edildiği Ilbaylığa bildirilmiştir. kURVMLARDA Eyüb Dispanseri açılıyor | | Ey, nedir öyleyse bu Kızılelma? Ömer Bey, ilkin göke, sonra dört yanına ve daha sonra Mustafanın heykelimsi endamma baktı ve haykırdı: ı Türkiin üstünlüğü!.. j Semendere Beyi, iliğine kadar titredi. Kızılelmanın ne demek oldugunu şimdi o da seziyor, görüyor ve anlıyordu. Bu anlayışm yüreğine doldurduğu haz o kadar derindi ki kendinde kanadlanmış, 'göklerin üstüne doğru uçmağa başlamış gibi bir başkahk duyuyordu. Fakat gene •kanmamış, kanıksamamıştı. Kızılelmanın jö'zünü daha açık olarak ruhuna, damarJlanna, idrakine geçirmek ihtiyacma kapılmıştı, yalvanyordu: r Elini öpeyim Bey, anlat, şu Kızıliımayı iyi anlat, içim içime sığmıyor! , Omer Bey, derin bir kıvancla anlat^nağa koyuldu: ' Kızılelma, Türkün üstünlüğüdür. jBizim millet, var olur olmaz dişili erkekli tek bir dileğe kapıldı, başka milletlerden üstün yaşamak ülküsüne bağlandı. Gökten Tanrı mı haykırdı, yerden bir a|ız mı görünüp haber verdi, bunu pek bilmiyorum ama Türk, yeryüzünde üs lün olmak için Kızılelmaya gitmek gerek oldugunu öğrendi ve yola ç:ktı. Işte c gün, bugün, Türk yürür, Kızılelmayı a rar. Akdenizdeki Büyük Fırtına (Başmakaleden devam) ıemini kazanmış, gene ön plâna çıkmışır. I Cenevrede 52 milleti îtalyaya karşı lir araya toplamak gibi tarihte emsali prülmemiş hâdiseleri yaratan Akdenizir, Akdeniz hakimiyetidir. Sevkulceyşî bakımdan fevkalâde müim olan Boğazlan, Akdenizin şark kaısını elimizde tuttuğumuz için, bu denijn muvazenesi, tabiatile bizi de çok alâadar eder. Bir Akdeniz devleti sıfatile, 'ürkiye de, Akdenizde kopan siyasî fırnayı dikkatle takib etmek mecburiyetinedir. Bu fırtınalı havada, gözlerimizi ed fkdeniz ufuklarından ayırmamak vaziizdir. Veremle Savaş kurumu merkezinin Eyübde yaptırdığı dispanserin inşaatı son bulmuştur. Bir paviyondan ibaret olan bu binanin dahilî tefrişatının bir iki gü ne kadar ikmal edilerek küşad resmi yaTurhan oğlu, bilmeden, Türk tarihini pılacaktır. bir Kızılelma kelımesi içine sığdırıyordu. Mustafa da, gene bilmeden, o büyük ta Çocuk Esirgeme Kurumundaki hırsızlık rihin asırlara sığmıyan ihtişamını yaşıyordu. Kızılelmayı öğrenmek, onun millî Evvelki günkü akşam gazetelerinin bibir ideal oldugunu bilmek bu iki er akın rinde Çocuk Esirgeme kurumu merkez cıya kendi milletlerinin tarihini de öğret binası kapıcısı Rıfkınm 800 metro ku miş oluyordu. Okunmadan anlaşılan bu maş çaldığı ve bu kumaşı kendisine ku tarihin özü, gerçekten de bir kelimeye sı rum memurlarından Rızanm verdıği yağabilirdi. Çünkü o öz, Türkün üstünlü zılıyordu. Bir arkadaşımıza ilgili ma ğünden başka birşey değildi. Gerçi bu üs kamlar şu malumatı vermişlerdir. tünlüğün kurulması ve tarıh olması için « Hademe Rıfkı dikilmiye göndeasırlar, uzun asırlar geçti. Orta Asya rilen kumaşlardan iki muşambalık ku dan sağa, sola, yukarıya, aşağıya göçe maş çalmıştır. Memur Rıza meselesi de den Türk, medeniyet yaratıcısı rolünü yanlıştır. Vak'ayı bize haber veren o yapmak için binbir devrim yarattı, sayısız dur.» devletler kurdu, mağara kovuklarında Rıfkının kurumdan alâkası kesilerek sürünen vahşilerden milletler vücude ge polise teslim edilmiş, fakat Rıza da kadtirdi. Bununla beraber hayatını, asırlann ronun fazlalığı dolayısile açığa çıkarıl kucağına sığmıyan o parlak hayatını bir mıştır. • ,. v kelime ile ifade olunabilecek kadar da 100 lira teberru toplu tuttu. Bu hayat, Turhan oğlunun dedıği gibi, yeryüzünde en üstün bir milGalatada Meymenetli handa ölü Halet olmaktan ibaretti. Kızılelma da o özü, cı Mustafa namına ailesi tarafından Veo ülküyü gösteren bir semboldü [*]. remle Savaş kurumuna 100 lira teberru edilmiştir. Bu yurdsever aileyi tebrik eSemendere Beyi Mustafa, dünyanın deriz. hem dingilini, hem ucunu kendine tanıtan Kızılelmanın, Türk sancağındaki ay yıl Esnaf Bürosu heyeti teşekkül dız ve damarlardaki kan gibi hayatî bir etti varlık oldugunu anlamaktan doğan hazla Bundan bir müddet evvel teşkil ediîen çok derin bir istiğrak dak'kası yaşarken Esnaf Cemiyetleri Müşterek Bürosu Turhan oğlu onu günün hakikatine çamerkez heyeti başkanı Ziya Kılıcoğlu isğırdı. tifa etmiş ve bunun üzerine merkez he Köyler göründü, yolda§ları ' 5ıtyeti toplanamaz olmuştu. Cemiyetlerin mak gerek! başkanları toplanarak yeni merkez heyefArhan oar) tini saylav ve Lokantacılar başkanı Ce[*] Resimli ve haritah Türk Tarihi, malin başkanlığı altında seçmiştir. Yeni Kızılelmayı şöyle anlatıyor: «Türklerin heyette Cemalden başka Terziler başkabütün emellerini bağladıklan madde nı Halid, Sütçüler cemiyeti başkanı Ferdir. Kızılelma, onların en nurlu, en göz han, Kahveciler başkanı Celâl ve Lokanalıcı gayeleridir. Millî harbî idealleri tacılar başkanı Rüştü bulunmaktadır. dir. Türkler onu en büyük servet, en Esnaf Bürosundan sarfedilen sevgili ve en aziz vuslat bilmişlerdir. paralar Kızılelma, Türk dilinde saltanatlar yı karak, tahtlar devirerek, padişahları ve Bundan bir müddet evvel Esnaf Ku padişahlıklan çiğniyerek erişilen son rumları Müşterek Bürosu 933 ve 934 zafer demekti. Yeniçeriler bile «Kızıl yılları hesabları tasfiye edilmiş ve 1200 elma yedik, gideriz> derlerdi. Bu söz, lira kadar bir paranın zimmetine geçmiş asırlarca Türkün ağzında dolaştı. Hâlâ oldugunu yazmıştık. Bu zevata paraları Anadoluda Kızılelma konuşulur.» C: 12, iade etmeleri lüzumu bildirildiği halde S. 204. cevab vermemişlerdir. Şimdi bunlar hakkında kanunî takibat yapılması icab et mektedir. Okullar açılalı bugün tam otuz iki gündür, buna rağmen gerek ilk okulla rın, gerekse lise ve orta okulların ders kitablan daha tamamile basılmamıştır. Basılan kitabların kısmı azamı da forma halinde basılmakta ve yalnız ilk formaları çıkmış bulunmaktadır. Okul kitablarınm basım işlerile yalnız Devlet matbaası meşgul olduğundan gereği kadaı kitab yetiştirememektedir. Bilhassa ilk okulların hemen yüzde döksanı tamamile kitabsızdır. Bu sebebden sınıflarda ders yapılamamakta, okullarda zaptırapt vc intizamın temini de cidden güçleşmekle dir. Kültür Bakanlığının, kitab basımı vc dağıhlması işi için bir basımevi ile yap tığı mukaveleye göre okullar açıldıktan" azamî bir ay içinde bütün okullara ki tab ihtiyacının temin edilmesi icab et mektedir. Halbuki okullar açılalı bir ayı geçtiği halde hâlâ talebe kitabsız bu lunmaktadır. Bu duruma göre bu sene, talcbeden ve öğretmenlerden fazla birşey beklemek güçtür. bildirilmiştir. Köprünün inşasına dair Urayla grup arasında yapılması lâzım gelen mukavelename hazırlanmak üzeredir. Mukavele biter bitmez grup mümessil leri imzaya davet edilecektir. Yapılacak mukavelenameye göre köprünün demir aksamı, altı ay içinde. grupun Almanyadaki fabrikalarında yapılarak Istanbula getirilecektir. Demir kısımlar geldikten sonra Urayın Balat atölyesinde montajlan yapılacaktır. Bütün köprü ancak üç senede ikmal edilecektir. Bunun için Urayca şimdılik yalnız Unkapanı cihetinde bazı yerler istimlâk edilmiştir. Zeyrek yokuşunda ve Çeşmemeydanı tarafında yapılacak is timlâkler daha sonraya bırakılmıştır. Köprünün inşaatı bittikten sonra bu radan çift hat tramvay geçirileceğinden Tramvay sosyetesi de bu zaman zarfında noksanlannı ikmal edecek ve köprü biter bitmez derhal tramvaylar işliyecektir. ADL1YEDE Kadına sataşmışlar Basm Kurumu Beyoğlunda kendisine güzel bir bina satın aldı htiklâl caddesinde 15,500 liraya satın alınan bina İstanbul Basın Kurumu kongresince bir bina satın alınmasına karar verilmiş ti. Bu binanin gene ayni karara göre Tünelle Taksim arasında aiınması lâ zımdı. Kurum idare heyeti bu karan tasdik ederek Beyoğlunda îstiklâl cadde sinde Cemalbey lokantası karşısında 40 42 numaralı binayı seçmiş ve satın alınan bina dün teslim edilmiştir. Bina 15,500 liraya satın ahnmıştır. Rus misafirlerimiz bugün gidiyorlar Ayşe isminde gene bir kadın dün Unkapanı tarafından geçmekteyken karşısına yanında bir de arkadaşı olan Esad namında biri çıkmış; kadına musallat ol muştur. Hatta bir aralık Ayşeye bir de çelme takarak yere düşürmüştür. Ayşe İkinci çeşid zecrî tedbirlere şimdiye etraftan istimdad etmiş, yetişen zabıta kadar yirmi dokuz devlet iştirak etmiştir. memurları Esadı yakahyarak Adliyeye Üçüncü nevi tedbirlere yani İtalyanm göndermişlerdir. Suçlu Sultanahmed sulh her türlü ihracat eşyasına boykot yapılikinci ceza mahkemesine verilmiştir. masına aid olanlan 24 devlet şimdiden Burada yakalanan Bitlisli suçlu kabul etmiştir. îtalyaya ham ve iptidaî Bundan bir müddet evvel Bitliste bir maddelerin verilmemesine dair olan dörsoygunculuk yaptığı için hakkında Bitlis düncü nevi zecrî tedbirlere dahi şimdiden sorgu hâkimliği tarafından tevkif mü yirmi dört devlet iştirak etmiştir. zekkeresi verilen İlyas oğlu boyacı Ha İngiltere zecrî tedbirlerin cümlesinî san zabıtaca aranmaktaydı. Bu adamın parlamentodan karar bile almaksızın bir son zamanlarda Istanbula geldiği haber kararname ile neşretti. Bu kararnamede alınmış ve nihayet dün yakalanarak Ad yalnız üçüncü ve dördüncü nevi zecrî liyeye gönderilmiştir. Sultanahmed sulh tedbirlerin tatbikı tarihi açık bırakılmışbirinci ceza hâkimi Reşid suçlunun sor tır. gusunu yaptıktan sönra tevkifine ve mevIngilterenin bu işte önayak olması hem kufen Bitlise gönderilmesine karar ver politika, hem de ekonomi cihelinden ö miştir. nemlidir. Çünkü dünyanın en büyük harb ŞEHİRİSLERİ sanayii memleketi İngiltere olduğu gibi dünyanın en çok ham ve iptidaî maddeehir Meclisi toplandı sini yetiştiren memleketi dahi îngiliz îmŞehir Meclisi bugün saat ikide ÎI ve paratorluğudur. İngilterenin bu şiddetli Şarbay Muhittin Üstündağın başkanlığın hareketi zecrî tedbirler meselesinde gevda toplanarak müzakerelerine başlıya şeklik göstermeğe asla taraftar olmadığım caktır. Bugünkü içtimada ilk evvelâ reis ispat ediyor. vekillerile kâtibler ve encümenler seçileBuna mukabil Fransa hükumeti her cektir. hususta İngiltere ile beraber olmakla beKapalıçarşıda gezgin aşçılar raber îtalyanın, son zecrî tedbirlerle fena Kapalı çarşıda yapılan teftişlerden gez halde sıkışarak nevmidiye kapılmaması gin bazı ahçıların orada hemen sokakları yahud şerefini muhil bir surette teslim olkirlettikleri ve hem de pışirdikleri yemek maması için zecrî tedbirlerin kat'î surette kokularile oradaki dükkâncıları rahat tatbikı hususunda verilecek kararla tatbikı sız ettikleri görülmüştür. Çarşı halkı şi tarihi arasında bir mühlet verilme$ine. takâyetçi olduğu için Uray bunlan mene raftardır. Maksadı bu müddet zarfında decektir. İtalyayı ikna ederek sulh yoluna getir mektir. M. Musolini Habeşistan hakkındaki eski emellerini tadil ederek Fransaya yeni tekliflerde bulundu. Bu tekKflerin Beşler komitesinin kararlarile kabili telif olup olmadığı Fransız ve İngiliz mütehassıslan tarafından tetkik edilmiştir. M. Musolini artık asıl Habeşistani himaye ve kontrolu altına almaktan sarfınazar etmiştir. Habeşistana sonradan ilhak edilen yerlerin İtalyan idaresi ve nüfuzu altına konulmasını istiyor. Fakat îngilterenin buna da razı olmıyacagı anlaşıhyor. Herhangi bir itilâf olsa da ingiltere Dış Bakanı Milletler Cemi yeti çerçevesi haricinde bir karar verilmiyeceğini evvelki günkü nutkunda bir daha tekrar etmiştir. Hulâsa zecrî tedbirler konferansının birkaç gün devam edecek olan yeni toplantısı Habeş meselesi tarihinde mühim bir dönüm noktası olacaktır. Bayramımız KÜLTÜR ÎSLERt Yeni orta okulların açılması gecikti ABİDlN DAVER Mastabakıcı hemşirelerin kıyafeti jHastabakıcı hemşireler ve Hilâliah ;r hastabakıcı hemşire mektebi talebesi cafetleri için bir talimatname yapıla : alâkadarlara tebliğ edilmiştir. Yeni açılan Kadıköy orta okulile Ortaköy orta okulunun dün törenle açılmaKahire 29 (A.A.) Cumhuriyc* Iarı mukarrerdi. Kadıköy orta okulunun bayramı Kahire elçiliğimizde büyük bi: kadrosu düne kadar gelmediğinden her iki mektebin de açılması birkaç gün daha sevinc ve toplulukla kutlulanmıştır. geçikecektir. Hariciye Veziri Aziz İzzet Paşa elçi Enspektör olacak öğretmenler mizi ziyaretle Mısır hükumeti namına Haber aldığımıza göre Kültür genel tebrik etmiş ve Şevki Alhan tarafından enspektörleri arasında ve orta okutum iadei ziyaretle teşekkür edilmiştir. Gece kadrosunda bugünlerde yeniden bazı de300 kişilik bir şölen verilmiş ve bu şöien ğişiklikler olacaktır. Bu cümleden olarak de Kral mümessili, hükumet erkânı, Vafd Vefa lisesi direktörü Osmanla İstanbul lideri Nuhas Paşa, diplomatlar ve îngi Erkek lisesi direktörü Celâl Ferdı ve Gacoğrafya öğretmenlerinden liz âli komiserliği, kara ve deniz ordu latasaray Necmeddinin genel enspektörlüklere na kumandanlan ve Mısınn mümtaz aileleri killeri kuvvetle söylenmektedir. Bunlar bulunmuşlardır. Dostluk ve kardeşlik dan Celâl Ferdi enspektörlüğü kabul etgösterilerine vesile veren kabul resminde mek istememiştir. Osmanla Necmeddinin Büyük Önderimizin sıhhat ve afiyetine tayin emirlerinin de dün akşam imzadan kadehler kaldırıLmıştır. Mahallî matbaut, çıkmış olması lâzım gelmekteydi. Bu yeni tayinler tahakkuk ettiği takdirde Vecumhuriyetimizin 12nci yıldönümü müfa lisesi direktörlüğüne ve Galatasaray nasebetile sitayişkâr makaleler neşir ve coğrafya öğretmenliğine başkalannm tacumhuriyet hükumetimizin memlekette yin edilmesi icab etmektedir. Fakat bu iyarattığı feyiz ve terakkiden bahsetmek ki yere kimlerin tayin edileceği daha belli değildir. tedirler. Kahirede parlak surette kutlulandı MUHARREM FEYZİ TOGAY Dış Bakanımız Bağdada mı gidiyor? Son gelen Bağdad gazeteleri, Dış Işleri Bakanımız Tevfik Rüştü Arasın ilkkânun içinde Bağdada gideceğini yaz maktadırlar. Bu seyahatin Türkiye I rak müzakerelerile alâkadar olduğu da ilâve edilmektedir. , Rus konsoloshanesinde ve Kuruzya vapyrundaki ziyafetlerden birer intıba olmuştur. Sovyet Seyrisefain idaresî ütedenberi bu hatta işlemekte olan (Çiçerin) vapurunu çekerek yerine Kuruzya isminde yeni bir vapur koymuştur. Kuruzya vapuru dün limanımıza gelmiştir. V apurun ilk defa lhnanımıza gelişi şerefine ge mide bir ziyafet verilmiştir. Kuruzya vapurunda Sovyet vapurları Odesa Hayfa sçOdesa ile Hayfa arasında işîîyen ferlerinde istanbul ve Pireyc de uğrı Sovyet vapurllınnda bazı degijiklikler yacaklardır. Dünkü şiddetli fırtına dolayısile kendilerini götürecek gemi limanımıza sçelemediğinden, Sovyet sporcu misafirlerimizin hareketi bugüne kalmıştır. Evvelki gün Rus konsoloshanesinde verilen ziyafet çok samimî olmuş ve dostane bir hava içinde eğleniImUtir. Tifo vak'alan Son günlerde havaların fenalıgı şenrin sıhhî vaziyeti üzerinde tesir yapmıştır. Dün ilgili makamlardan haber aldığımıza göre muhtelif semtlerde olmak üzere 67 tifo vak'asına tesadüf edilmiştir. Bu evler hemen dezenfekte edilmiş ve kapılara yafta yapıştırılmıştır. Bütün okullarda tifo aşısı muntazaman tapıl * makt*tur. ~

Bu sayıdan diğer sayfalar: