23 Temmuz 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

23 Temmuz 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

23 Temmuz 1936 CUMHlBtVET SON TELEFON HAB TELCHAF E RLER vc TELSiZLE Hâdiseler arasında Tatil ve Istirahat Lokarno Konferansı Lokarno devletleri bugün toplanıyorlar, Almanya ve Italyaya da tebligat yaptılar Farîs 22 (A.A.) M. Yvon Del ğu söylenmektedir. Öğrenildiğine göre üç bos beraberinde M. Alexis Leger, M. taraflı müzakereler bilhassa bu nokta Massigli, M. Langier ve M. Rochat ol etrafında cereyan edecektir. duğu halde bugün Londraya gidecektir. Almanya ve ttalyaya da M. Blum da yann hareket edecektir. Lotebligat yapıldı karnoculann ilk toplantısı yann sabah Londra 22 (A.A.) Dış Işleri Bayapılacaktır. kanlığı, Almanya ve Italya maslahatgüVestminster koridorlarında Fransa hü zarlannı perşembe günü Londraya top kumetinin Renin yeniden işgali emriva lanacak olan üçler konferansından ha * kiini kabul etmege kat'iyyen karar ver berdar etmiş ve kendilerine tebliğin metmemiş olduğu, Ingiltere hükumetinin ise nini vermiştir. Bu hâdise, Roma ve Berbu noktada ısrarda bulunmanın realizme linin, müzakereler safahahndan haberdar uygun düşmediği mütaleasında bulundu tutulacağı hissini teyid eylemektedir. "" uıılıllllllllllllltlllllllllllllllllllllllHIIIIIIIIIIIIIIUl ' UM G Nafıa Vekili Filyosa gittî Türk İngiliz borçlan anlaşması Filyos Çatalağzı hattı Yakında Londraya bir bu sene açılacak hevet gcnderiyoruz Ankara 22 (Hususî) Nafıa Vekili Ali Çetinkaya refakatinde İnşaat reisi Razi, Heyeti fenniye reisi Necati, Ka • lemi Mahsus müdürü Nejad, Kısım İş letme Mıntakası müdürü Şefik ve Hareket müdür muavini Cemal olduğu halde bu akşam geceyarısı kalkan trenle Filyosa hareket etti. Nafıa Vekilimiz bu seyahatinde Fil yos Çatalağzı ile Zonguldak kısımla rınm demiryol ve trenlerini ve bu sene açılacak Filyos Çatalağzı kısmmı teftiş edecektir. Ali Çetinkayanm bu teftiş seyahati 23 gün sürecektir. Londra 22 (A.A.) Royter bildi riüyor: Avam kamarasında, Türk ingiliz borçlar anlaşması hakkındaki suallere cevab veren M. Runciman ezcümle demiştir ki: « 11 temmuzda ingiliz bankasına yatırılan mebaliğin yekunu takriben 350 bin sterling idi. Bu tarihe kadar yapılan tediyat ta takriben 345 bin sterlingtir. 30 haziranda tahvili beklenen miktar ise 915 bin İngiliz lirası idi. Türk hükumeti, anlaşmanın tatbikını iyileştirecek tedbir Dil Kurultayına tez leri müzakere etmek üzere yakında Londraya mümessiller göndermek hakkın vereceklere İstanbul 22 (A.A.) Türk Dil Kuru da Ingilterenin yaptığı daveti kabul et mu Genel Sekreterliğinden: miştir.» Üçüncü Türk Dili Kurultayına tez vermek istiyenlerin müracaat müddetleri bitmiştir. Bir tez vereceğini bildirmiş, fakat tezinin tamammı henüz göndermemiş olan arkadaşlar için 31 temRoma 22 (Hususî) Bugünkü İtal muz 1936 akşamına kadar yeniden yan gazeteleri bir taraftan Türkiye ile müddet verilmiştir. Bu zamana kadar Fransa, diğer taraftan da Sovyetlerle tezlerin bitirilerek Dolmabahçe sara İngiltere arasında yeni paktlar akde yında kurum Genel Sekreterliğine dilmek üzere bulunulduğunu yazmaktagönderilmesi ehemmiyetle rica olunur. dırlar. İtalyan gazetelerine göre bu Fransada amelenin işgal paktlar ittifak mahiyetinde olacaklar dır. ettiği bir fabrika Gazeteler şimdiye kadar Türk SovMont Bellard 22 (A.A.) Valentig yet anlaşmalanna şiddetle muhalefet. ney ve Beaulieudaki Peugeot Freres eden Ingilterenin birdenbire siyasetini otomobil ve bisiklet fabrikalarımn 6 değiştirmiş bulunduğunu tebarüz etti bin amelesi, dün sabahtanberi grev ha rerek. mevzuubahs paktları hazırlamak linde olup fabrikaları işgalleri altında ve imzalamak üzere alâkadar devlet bulundurmaktadırlar. murahhaslarmın iştirakile eylulde bir Fransamn yeni Nafıa plânı konferans akdedileceğini yazmaktadırParis 22 (A.A.) Meb'usan meclisı, lar. dün büyük nafıa işleri programmm Edirne köyleri için seyyar müzakeresine başlamıştır. M. Blum, bu programm halihazırda sinema yapılmakta olan tecrübenin hâkim e Edirne 22 (A.A.) Trakya köylülesaslarmdan biri olduğunu ehemmiyetle ri için Berlinden getirilmiş olan sinema kaydetmiştir. Hükumet, nafıa işlerinin ve projeksiyon makinelerinin ilk tec ilk kısmının sene sonuna kadar ikmal rübeleri çok muvaffak olmuştur. Bunedilebilmesi için dört milyarlık bir islar hem alır ve hem verir makineler tikraz akdetmek üzere mezuniyet istedir. Türk kültür hareketlerini yaymak mektedir. için bir yerden bir yere taşımak, köy Ankarada kurulacak lüleri toplıyarak göstermek kolay olacaktır. C. H. Partisinin temelli kültür telsiz istasyonu Ankara 22 (Telefonla) Ankarada işlerinde kullanılacak olan akümlâ kurulacak büyük telsiz istasyonu hak törlü radyolardan elli tanesi de büyük kmda tetkikler yapmak ve teknik kı köyler için ısmarlanmıştır. Bu radyo sımlarmı tetkik etmek üzere toplansn akümlâtörleri en az 15 gün idare ede komisyon çalışmalarmı bitirdi ve ha cek ve boşalınca en yakm elektrık zırladığı raporu Vekâlet makamına merkezinden doldurulacaktır. aliba tatil ve istirahat hakkmda yanlış bir fikrimiz var. Çoğumuz için bu iki müteradifin kaba tercümesi şudur: Postu termek ve çalışma mak. Bu manada bir tatil ve istirahat ö lülerden başka hiç kimseye miiyesser olmuş değildir. Yaşıyan adam, tatil ve istirahat halinde iken ne yapar? Çocuksa top veya saklambaç oynar, bu bir çahşmaktir; büyükse poker veya şatranç oynar, bu da bir çalıs maktır; yahud gezer, dolaşır, bacaklarını çalıştırır; sırtüstü yatar, hayallere dalar, muhayyelesini çalıştırır. Tatil ve istirahat halinde insan, ne yaparsa yapsın, vücudünün ve kafa sının birçok taraflarını hareket ha linde bulundurmağa mecbur olduğu için daima çahşacaktır. Günde yirmi dört saat uyuyamaz, uyusa bile gene vücudü işliyecek ve kafasmın az şuurlu tarafı riiya denilen bir takım mavi düşünceler içinde dörtdönecektir. ölürse diyecek yok. tşte postu termek ve çaltşmamak, işte hahikî tatil ve istirahat. Yaşamak çalışmahtır. Tatil ve istirahat, çalışmamak de • ğil, çalışmamn nev'ini değiştirmektn, ttiyadm paslandırdığı faaliyet maki nesini yağlıyarak işletmektir. Biz bunu az biliyoruz ve tembelliğin resmı bir mazereti sandığımız tatil ve isttrahat hakkını fena kullamyoruz. Tembel çalışmıyan adam değil, ça hşmasım bilmiyen ve faaliyetini sıatemleştirmediği için yağmaya uğrı • yan kuvvetlerinin hazin anarşisi «çmde belki çalışanlardan fazla yorulan adamıdr. Çalıştrken cemiyetin bize empoze ettiği programı tatil ve isti rahat anlarında biz kendi kendimize, fakat başka bir istikamette tatbik e • decek olursak daha güzel dinleniriz. Dinleniriz, yani daha feyİzli yaşar ve çalışırız. Boğazlar dan 10,000 ton |HEM Tam Türke yaraşan dan büyük gemi geçemez civanmerdlikle... NALINA MIH1NA Karadeniz devletlerinin daha büyük harb gemilerile Türkiyenin daveti üzerine misafir gelen gemiler müstesnadır Dirkaç gün evvel, gazetelerde, şöyle haber çıkmıştı: «Ankara 18 (A.A.) lyi hava alan mehafilde sanksiyonlann (yc zecr'ı tedbirlerin) kalkmasından sonra Türkiye ile Ingiltere arasında, kânunu\ evvel 1935 te, almmış olan karsılıklı feminalın hitam bulduğu ve ancak sanksiyonlann kaldınlmasını takib eden mübhemiyet devresinde Türkiyenin tek taraf < /( olarak İngiltereye karşı teminatı devam edeceği zannolunmaktadır.» Bir okuyucum, bu haberin son kısmı > nin manasını anhyamadığını bildirerek benden tefsirini istemişti. Araya Montrö mukavelenamesinin imzalanması üzerine Boğazlar zaferi ve bu zaferin bayramı ( girdi; bu okuyucumun arzusunu yerine getiremedim. Derken dünkü gazetelerde gene bu mesele hakkmda Anadolu Ajan , sı tarafından verilmiş iki haber çıktı. : Bunlann birinde, bir italyan membaından Parise bildirildiğine göre, Türkiye, 1935 kânunuevvelinde akdedilen Akdeniz andlaşmasını feshetmiş ve bunu İtalyanın Ankara elçisine bildirmiştir, deniliyordu. Ajansın Montröden aldığı ikinci bir telgrafta da yukanki haberin resmî mehafil tarafından tekzib olunduğu bildiriliyordu. Montrödeki resmî Türk mehafili, Hariciye Vekilimiz veya Vekâlet erkânı olabilir. ı Anadolu Ajansı, bu ikinci haberin sonuna şöyle bir not ilâve etmiştir: «İ935 kânunuevvelinde verilmiş olan ieminat, Türkiue tarafından Ingiltereıje karşı tek taraflı olarak devam etmektedir.» Artık, bugün, okuyucumun istediği izahatı verebilir ve bu meseleyi anladığun kadar anlatabilirim: Italyaya karşı zecrî tedbirler tatbik edildiği zaman, tngilterenin önayak olması neticesinde, îngiltere, Fransa, Türkiye, Yugoslavya ve Yunanıstan arasında bir Akdeniz Paktı imzalanmıştı. Zecrî tedbirlerin tatbıkından dolayı, Italya Akdeniz devletlerinden birine tecavüz ederse paktı imzahyan devletler, birbirlerine karsılıklı yardım edeceklerdı. Fakat, zecrî tedbirler kalkhktan sonra, Fransamn Akdeniz Paktmı mefsuh . addettiği haber verildi. Sonra, Fransız Basvekilinin gazetesi bu haberi tekzib etti. îngilterenin de, zecrî tedbirleri kaldırdığı günden itibaren, Akdeniz Paktın' feshedeceği söylendi. Fakat arkasından M. Edenin, Avam Kamarasında, paktın devam ettiğini söylediği yazıldı. Yunanistanın da paktı mefsuh addettiğini Yunan gazeteleri haber verdiler. Yugoslavyanın Akdeniz Paktmı feshedip etmediğine dair, resmî ve gayriresmî hiçbir haber sızmadı. Şimdi Anadolu Ajansmın «Türkiye tarafından Ingiltereye karşı tek taraflı olarak devam ettiğini» bildirdiği teminat işte bu Akdeniz Paktıdır. Okuyucumun anlamadığı «tek taraflı» tabirine gelince, bu da benim anladığıma göre, Türkiye Ingiltere tarafından mukabele beklemeden pakt ahkâmına saj dık kalmaktadır, demektir. Yani Ingiltere, italyanın taarruzuna uğradığı takdirde, Türkiye, îngiltereye yardım etmek taahhüdünü muhafaza etmektedir; hemde, bunu Türke hâs civanmerdlikle tek' taraflı olarak yapmakta, tngiltereden, karsılıklı teminat istememektedir. SizinJ anhyacağmız bu, nihayet bütün TürkL tarihinde emsali pek çok olan merdane; bir harekettir. Türkiyenin, dost olduğu; zaman, nasıl sağlam bir dost olduğunu, politika âleminde bilmiyenler varsa öği rensinler. \ Konferans etrafında tetkikler Yeni mukaveleye göre, sulh zamanında Boğazlardan geçemiyecek olan Almanların ceb zırhlılarından biri Dünkü yazımıza aid bir tashih mıntakasındaki Türk limanlarını ziyarete Dün çıkan yazımızda, yeni mukavelenamenm 10 uncu maddesini ve 2 numaralı lâhikasını hulâsa ve tahlil ederken bir yanlışlık yapmış olduğumuzun, maddelerin fransızca metinlerini tetkik ederken farkına vardık. Dünkü yazımızda «Boğazlardan sulh zamanında geçecek hafif satıh gemileri, küçük muharebe gemileri ve muavin gemiler, tonaj ve aded tahdidi olmadan geçebileceklerdir» demiştik. Halbuki bu gemiler, bilâkis tonaj ve aded tahdıdine tâbi olarak ve diğer bütün geçiş şartlarına riayet ederek geçeceklerdir. Okuyucularımızdan özür dileyerek bu yanlışı düzeltiriz. Yeni mukavelenamenin 10 uncu maddesi, Boğazlardan, sulh zamanında, yalnız böyle hafif harb gemilerinin geçebileceğini ve daha büyük gemilerin 11 inci ve 12 nci maddelerde zikredilen hususî şartlarla geçebileceklerini göstrmek için konulmuştur. 1 1 inci ve 12 nci maddeler ise, Karadenızde sahildar devletlerin büyük ve ağır harb gemilerinin geçebileceklerine dairdir. Şu halde 10 uncu maddeye nazaran, Boğazlardan Karadenızde sahıli olmıyan devletlerin 10,000 tondan büyük ve 203 çapından daha ağır bir topla mücehhez harb gemilerile 8000 tondan büyük olmıyan fakat 203 milimetrelikten ağır bir top taşıyan harb gemileri geçemiyecekler, demektir ki bu da bizim 1 1 temmuz tarihli Cumhuriyette çıkan bir yazımızdaki temennının ruhuna uygundur. Mukavelenameye merbut 2 numarah lâhıka, Karadenızde sahili olmıyan devletlerin Boğazlardan geçebilecek hafif suüstü gemilerinin en büyüklerini şöyle tarif ediyor: 100 tondan 10,000 tona kadar olan ve 203 mılimetre çapından daha büyük top taşımıyanlar, Lâhika sonra ikinci bir tasnif daha yapıyor: a : 15 likten büyük bir top taşıyan gemiler b : 15 likten büyük top taşımıyan, fakat 3000 tondan büyük gemiler c : 15 likten büyük top taşımıyan, fakat 3000 tondan küçük gemiler. Bu kayid ve şartlardan bizim anladığımıza göre, Boğazlardan sulh zamanında normal olarak Almanların Ceb zırhhları geçemiyeceklerdir. Çünkü bunlar 10,000 tonluk olmalarına rağmen 28 lik toplarla mücehhezdirler. Buna mukabil 10,000 tonluk ve umumiyetle 203 milimetrelik top taşıyan Vaşington kruvazörlerile daha küçük toplu daha küçük kruvazörler Boğazlardan geçebileceklerdir. Çünkü 2 numarah lâhikadaki hafif denizüstü gemileri tarifinde bunlar dahildir. Hulâsa 10 uncu madde, Karadenizde sahili olmıyan devletlerin, Boğazlardan normal surette geçebilecek harb gemileri için, azamî olarak, 203 milimetrelik topla mücehhez 10,000 tonluk büyük kruvazörleri kabul etmiştir. Boğazlardan geçebilecek daha büyük gemiler ya Karade niz devletlerinin harb gemileridir, yahud da Türkivenin daveti üzerine Boğazlar gelen ecnebi devletlerin misafir harb gemileridir. (Japonlann eski sistem 10240 tonluk Asama, 9100 tonluk Yakumo, 9800 tonluk İwate isimli üç mekteb kruvazöründen ıkisi, müstesna olarak ayni zamanda, Boğazdan girebileceklerdir. Bunlar 203 ve 152 milimetrelik toplarla mücehhezdirler.) *** 10 uncu maddeyi böyle tashihen izah ettıkten sonra, şimdı, mukavelenamenin diğer maddelerinde mevcud olup evvelce mevzuu bahsetmedığimiz diğer noktaların hulâsa ve tahliline devam edelim. Karadenize gidecek harb gemileri Karadenıze gırebılecek ve bu denızde ayni zamanda bulunabilecek bütün ecnebi harb gemilerinin esas tonajı 30,000 dir. Yalnız, Karadenizdeki en kuvvetli donanma, bugünkü tonajını 10,000 ton geçerse, şimdi kabul edilmiş olan 30,000 ton 45,000 tona kadar tezyid edilecektir. Karadenizde sahili olmıyan devletlerden yalnız bir tanesi, Karadenize, bu 30,000 veya 45,000 tonun ancak üçte ıkısi kadar gemi sokabilir. Yani bir tek ecnebi devlet, Karadenızde şımdı 20,000 ileride 30,000 tondan fazla gemi bulunduramaz. Bir veya müteaddid ecnebi dev • let, insanî bir maksadla Karadenize harb gemisi göndermek isterlerse, bu gemilerin mecmuu hiçbir zaman 8000 tonu geçmiyecektir. Bu gemi veya gemiler, harb gemilerinin geçiş şartlarındaki «diplomasi tarikile 815 gün evvel ihbar» kaydinden müstesna olarak yalnız Türkiyeden izin almak suretile Karadenize geçeceklerdir. Eğer Karadenize insanî maksadlarla girecek gemilerle, orada esasen mevcud ecnebi gemilerinin tonajı 30,000 ilâ 4*^000 tonu aşıyorsa, Türkiye Karadeniz devletlerini haberdar edecek, onlar 24 saatte itiraz etmezlerse Türkiye 48 saat sonra, Karadenize gemi göndermek ıstıyen devlet veya devletlere cevab verecektir. Karadenizde, seyahat maksadı ne olursa olsun ecnebi harb gemileri 21 günden fazla kalamazlar. Harb halinde Türkiye bitarafken Bu maddede bazı yenıhkler gözümüze ılişti ki onlar da şunlardır: 1 Harb halinde Türkiye bitarafken muharib olmıyan devletlerin harb gemileri Boğazlardan sulh zamanındaki şartlar dairesinde geçeceklerdir. 2 Muharib olan devletlerin harb gemilerinin Boğazlardan geçmeleri memnudur; Milletler Cemiyeti kararları ve Türkiyenin de dahil olduğu mmtakavî paktlar icabı geçecek harb gemileri müstesnadır. 3 Bu istisnalara tevfikan Boğazlardan geçecek gemiler hakkında, harb gemilerinin sulh zamanındaki geçiş şartlan tatbik edilmiyecektir. Yani, azamî geçiş haddi olan 15,000 ton ve 9 gemi tahdidi kaldırılacak; bütün bir donanma bütün kuvvetile geçebilecektir. Bunun sebebi PEYAMt SAFA verdi. Ankarada bir dayak hâdisesi Ankara 22 (Telefonla) Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü yakınmda bir hâdise olmuş ve mesele Adliyeye intikal etmiştir. Suçlu. bir yumrukla birisinin çenesini dağıttığı iddia edilen Yüksek Ziraat Enstitüsü asistanların dandır. Çenesi zedelenen kimsenin kollarmı Enstitü hademelerine tutturduktan sonra yumruk attığı, buna da o civardaki ağaclardan bir dal koparılmasınm sebeb olduğu ileri sürülmektedir. Dava edilen tarafa gelince. bunun herhangi bir sirkat kasdile yapılan tecavüze karşı müdafaa zaruretinden ileri geldiğini, yoksa bir asistamn sebebsiz yere tammadığı bir şahsı yumruklıya mıyacağı söylenmektedir. Birinci istintak hâkimliği bu sabah hâdisenin tahkikine başladı. Dava edilen taraf avukat Refik Şevketi tutmuştur. Öbür tarafın vekâletini de eski Adliye Vekilinin deruhde etmesi muhtemeldir. Yunanistanın haricî siyaseti değişemez! Atina 22 (Hususî) Yunanistanın haricî siyaseti hakkmda bazı gazetelerde görülen neşriyat üzerine, Başvekil General Metaksas gazetecilere beyanatta bulunmuş ve haricî siyasete aid bütün ve saiki elinde tutan hükumetin Yunanistanın beynelmilel siyasetteki mevki ve vazfyetinden memnun olduğunu ve takib edilen siyasetin de en doğru yol olduğuna kani bulunduğunu söylemiştir. yoktur ki biraz geç te olsa isabet bunda olacaktır. isabet bundadır, çünkü Boğazlar meselesi milletlerarası haklı sulh iştiyakının mihrakını teşkil eden bir mesele olmuştur. Beşeriyet, müphem ve korkulu vaziyetlerden nefret ederek sulha hadim meşru davalara adeta meclubiyet gösteren çok açık bir temayülle tebarüz etmege başlamıştır. Bunun en açık misalini Boğazlar meselesı teşkil etti. Sulhun rastgele ihlâline insanlığın vicdanı muanzdır. Bütün Avrupa Boğazlarımızın tahkimine candan muvafakatinde sulhun muhafazasına itina ve ihtimamı selâmlamış oluyor. Bu kuvvetli bir cereyandır: Arkasından Akdenizin emniyetini istiyoruz, ve daha arkasından karalarda ve daha başka denizlerde daha ileri sulh ideallerini. Bu hakikati anlamak için Boğazlar meselesinde Türkiye talebinin şeklen ve esasen meşruiyetini tanımakta biribirlenle müsabaka eden bütün dünya matbuahnı bir parçacık dikkatle okumak kâfidir. Filhakika bütün dünya matbuatı Boğazların tahkimi etrafında destanlar terennüm ediyor. Bu Türkiyeye itimadın çok açık bir ifadesi olduğu kadar velevki kuvvete istinadla olsun müstekar ve devamlı bir sulha iştiyakın mutantan bir ilânıdır. Bütün dostlarımızı temin ederiz ki Türkiye Boğazların tahkimi sonucu olarak dahi onlann doğru gördükleri sulhcu memleket ve millet olacaktır. Icab ederse tktısad Vekilinin bu uğurda bütün kuvvetlerini kullanarak, gardenpartisi ki bu da sulhun icabmda hatta fedakârAnkara 22 (Telefonla) İktısad Ve lıklarla iltizam ve temin olunacağını ispat kili Celâl Bayar, bu akşam Vekâletteki eden bir kevfiyet olur. çalışma arkadaşlan şerefine Çankaya Yeni Boğazlar rejiminden do daki köşkünde bir gardenparti verdi. layt bütün dünya bizi takdir edi Hava tehlikesini bilen yor. Biz bu görüşe müstahak bir millet olduğumuza gostereceğiz. üyeler Ankara 22 (A.A.) Hava tehlikesini YUNUS NAD1 bilen üyeler listesi: 13117 Abdullah Kurtoğlu Pınarbaşı Hörküçük köyünde çiftçi 20, 13118 İb rahim Mustafa oğlu Aşağıkaragöz kö \Bat tarafi 1 mci sahifede) yünde çiftçi 20, 13119 Musa Mes'ud oğ ğu perona teşrif etmişler, ve vagona gi lu Yağhpınar köyünde çiftçi 20, 13120 rerek refakatlerinde Başvekil ve Hari Kâzım Yusuf oğlu ayni köyde çiftçi 20 ciye Vekâleti Vekili bulunduğu halde 13121 Hamid Mustafa oğlu Altıkesik köyünde çiftçi 20, 13122 Kâmil Yusuf İngiliz sefirini vagona davet buyurarak oğlu Yalıpınar köyünde çiftçi 20, 13123 bir müddet görüşmüşlerdir. Trenin hareAdem Halil oğlu Kızılçevlik köyünde ketine beş dakika kala Atatürk Başvekili çiftçi 20, 13124 Ali Mirza Şerefiye kö uğurlıyarak Haydarpaşadan müfarekat yünde çiftçi 40. 13125 İbrahim Bekir ve motörle tekrar Floryaya avdet buyuroğlu Aslanbeyli köyünde çiftçi 20. muşlardır. ^ ^ ^ ^ ^ ^ 13126 Osman Seyid oğlu Aşağıboran köyünde çiftçi 20, 13127 İbrahim Yah Bir kadın doktor mahkum vabey köyünde çiftçi 30, 13128 Mahmud oldu Taşoluk köyünde çiftçi 20, 13129 Mu Ankara 22 (Telefonla) Bir kadmm hacir Kaftangiyen kövünde çiftçi 20. rahmine yapılan ameliyat sırasında tatili uzva sebebiyet suçile doktor Fat ma Arif Ankara Ağırceza mahkemesi Paris 22 (Hususî) Paris Borsasmın ne verilmişti. Muhakeme bitmiş, Fatma Arif üç ay hapse mahkum olmus bugünkü kapanış fiatları şunlardır: Londra 75,91 1/2, Nevyork 15,11. Ber tur. Mahkeme cezayi tecil etmemiştir. lin 609. Brüksel 255,25, Amsterdam Bükreş elçimiz geldi 1028. Roma 119. Lizbon 68,85, Cenevre Bükreş elçimiz Hamdullah Suphi dür 494,25, bakır 42.42 2/6, kalay 190, altır. 138,10, gümüş 19 5/8. •nezunen şehrimize gelmiştir. Romaya göre yeni hazırlanan paktlar Montrö Konferansı Neticeleri bütün dünyada Nasıl telâkki olundu? [Başmakaleden devam] Murahhas Heyetimizi meresimle karşılayalım ^L hmed isimli bir okuyucum, samimî bir üslubla yazdığı bir mektubda şöyle diyor: «Her cebinde bir ilâc şişes'de şehirdet sehre, konferanstan konferansa koşan üt bütün ömrü tren sarsınlısı, yolculuk gürül tüsü içinde geçen Hariciye Vekilimh Tevfik Rüştü Arasa, bu temîz Türk o§ luna Sirkeci istasyonunda yorgunluğuna unuiluracak bir istikbal yapalım.» Bu arzuya kim iştirak etmez? den yüzünün akile ve büyük zaferle döi nen Tevfik Rüştü Arasla murahhas he» yetimizi merasimle karşılamak ve selânH lamak milletimizin kadirşinaslık borcuj dur. Fakat, Doktorun büyük tevazu ve mahviyeti, bu borcu eda etmemize müsaade etmiyecek gibi geliyor bana... • İsmet İnönünün avdeti Abidin Daver DAV'ER \Arkasi Sa 4 sutun 4 tel PARİS BORSASI Resmî devairin nazarı dikkatine: Gazetemizde neşredilecek resmî ilânlar için yegâne merci «Resmî İlânlar Türk Limited Şirketi» dir. Şirketin merkezi Ankara caddesinde Kahramanzade hanının üçüncü katıdır. Telefon numarası 20960 dır. İlânların bu tarikle gönderilmesi rica olunur. Yunanistanda iki casus < yakalandı 1 Atina 22 (Hususî) Ellinikon Me!$ lon gazetesi dün gece Drama civarmdf hüviyeti meçhul iki casus yakalandıgıd ve bunlann hüviyetlerinin tahkik edil mekte oldugunu yazmaktaAr.

Bu sayıdan diğer sayfalar: