25 Temmuz 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

25 Temmuz 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CFMHURİYE.T 25 Temmuz 1936 VİYANA DONUŞU Tarihî tefrika: 103 M. TURHAN TAN ( Şehlr ve Memleket Haberlerl ) Tütün rekoltemiz bol ve iyidir Bu sene piyasa çok iyi geçecektir Memleketimizde Amerikan tütün şir ketlerine gelen son malumata göre, bu sene Amerikada vuku bulan şiddetli kurak yüzünden diğer mahsuller meyanında tütün rekoltesi de mahvolmuştur. Bu sebeble bu sene Amerikada yeti şen tütün mahsulünün iç ve dış piyasalara kâfi gelmiyeceği anlaşılmaktadır. Memleketimizden tütün alan Amerikan kum panlarının bu vaziyetten dolayı şark tütünlerini aid mürettiblerini artıracakları anlaşılmaktadır. Bizim tütün rekoltemize gelince, bu sene mahsul hem bol, hem de evsafça çok iyidir. Bazı mıntakalarda mahsul daha fidelikte iken yağan şiddetli yağmurların tütün rekoltemize tesiri olacağı düşünülmüş ise de bu ihtimal tahakkuk etmemistir. Çünkü sonradan havalar iyi gitmiş ve fidelikte bozulan fidelerin yer lerine baskalan dikilmiştir. İzmir tarafından tütünlerin kırma ışı da bitirilmiştir. Diğer müstahsil mmta kalarda da tütün mahsulü çok iyi yetişmektedir. Hükumetin yaptığı klering mukavelelerile Amerikadaki kuraklığın tesirile bu sene tütün piyasamızın çok müsaid şartlar cinde geçeceği anlaşılmaktadır. Siyasî icmal İspanyadaki dahilî harb f* spanyada milliyetperverlerle siyasî II komünistler arasındaki münaferetin doğurduğu dahilî harb bütün şiddetile devam ediyor. Şimdi bütün memleket ve umum îspanyol milleti iki muhasım cepheye ayrılmış bulunuyor. Ordu ve «sivil muhafızlar» denilen jandarma teşkilâtı tamamile ve donanmanm bir kısmı milliyetperverler tarafındadır. Fabrika ve maden amelesi ve yersiz köylü ile «hücum kıt'alan» denilen ve komünistlerin teşvikile sivil muhafızların yerini tutmak üzere teşkil olunan milis teşkilâtı, donanmanm büyük bir kısmı ve hava kuvvetlerinden nefsi îs panyada bulunanlar komünistlerin ta rafındadır. Ispanyanın şimalî Fas müstemlekesi ve cenubî îspanya tamamen ve orta îspanya kısmen milliyetperverlerin tara fındadır. Son günlerde milliyetperverler şimalî îspanyada ve bahusus Atlantik sevahilinde dahi yerleşmişlerdir. Milli yetperverler ordu kıtaatı ve sivil muhafızlar ve Burjuva sınıfmdan toplanan jönüllüîer yardımile harbediyorlar. Hükumet ise «hücum kıt'aları» denilen milis kuvvetleri, komünist gönüllüleri ve teslih ettiği fabrika ve maden amelesinin yardımile harbediyor. İdare merkezi olan Madrid şehri hükumetin ve komünistlerin elinde bulunduğundan hükumet, devletin bütün silâh ve para membalarına hâkimdir. Dahilî harb haricî harblere benzemez. Sigorta işlerinin teftişi bitti Dünya Tahlisiye kongresi kararları 83 yıl içinde belki 83 harbe girmiş ve sürüsürü kaleler devirmiş olan Vezir Ibrahim Paşa, Sadırazamın emrile cellâd elinde can vermisti , Sadırazam, ulağın getirdiği bu cevab üzerine küplere bindi, gürül gürül gürledi: Tiz, geri git. Hastaysa da çalyaka eyle, bir arabaya koy, getir. Gene boş gelirsen kelleni uçururum. Ibrahim Paşa bu ikinci davete uymamazlık edemedi. Abaza Mehmedler, Abaza Hasanlar, Nebi oğulları, Ebşirler gibi büyük bir kalabalıkla Sadırazama karşı isyan bayrağı açamazdı; hayatını silâh kuvvetile korumak tecrübesine girişemezdi. Çünkü başmda beş on adam kalmıştı ve onlar da Viyanadan kaçış sırasındaki korkudan henüz tamamile sıyrılmış değillerdi. Bundan ötürü: «Emir Allahındır, kazaya rıza gerek» dedi, abdest aldı, atlanıp Sadırazamın çadırına geldı, titriye titriye eğilip etek öptü. İlk duyduğu söz, şu idi: Bre dinsiz koca mel'un. Nice yıldır yediğin devlet ekmeğine göstereceğin şükran bu muydu? Ak sakahndan utanmayıp düşman önünden kaçarsın, sancakla, serdarla alâkalanmayıp kur şun yemiş it gibi soluk soluğa savuşur sun. Sonra hünerler göstermiş bir merd çahmı takınırsın, çadırına yan gelip yatarsın. Ben seni öldürmiyeyim de kimi öldüreyim. örduyu bozan Nemseli değil, sensin! îbrahim Paşa, birkaç kelime mırıl danmak istedi, fakat Çavuşbaşı yakasına yapışıp sürümeğe başladığından sözü boğazında kaldı. Ancak cellâdın ke mendi boğazına takılınca vaziyetini birden değiştirdi, yutkunmayı bırakıp sertleşti, elile kemendi tutup yüzünü Ça vuşbaşıya çevirdi: Baka yoldaş, dedi, vasiyetim var. Once onu dinle, sonra işini gör. Ve bir lâhza düşündükten sonra ağır ağır şu vasiyeti yaptı: Sadırazam suçtan kurtulmak için bana kıyıyor. Lâkin mızrak çuvala sığmaz. Suç ta kolay kolay sırttan atıl fft'az. Yarın şevketlu Hünkâr işin içyüzünü anlıyacak ve Sadırazamı mutlaka oezalandıracaktır. Senden benim dile ğim padişahı işte o kızgın deminde u yandırmaktır, Kara Mustafa Paşayı öldürmemesi için kandırmaktır. Çünkü başımıza gelen, bundan sonra gelecek olan felâketleri gene bu Kara Mustafa Paşa karşılıyabilır. Onu öldürmek düşmanı güldürmek olur. Hünkâra vasiyetimi söyle: Devletini seviyorsa, düşmandan öc almak istiyorsa Sadırazama kıyma sın. Çavuşbaşı, iliğine kadar titriyordu. Cellâdını yalnız affetmekle kalmayıp muhtemel tehlıkelerden korumak ta istiyen bu ihtiyar vezir ona fevkalbeşer bir mahluk gibi görünüyordu. Bununla beraber vazifenin yapılması gerekti. Bu sebeble eğıldi, Ölüm mahkumunun o güne kadar düzinelerle kale devirmiş olan elini öptü ve sonra kemendin iki ucunu tutan adamlara işaret ederek ilmiği sıktırdı. Onyedinci asrm doğduğunu beşiğinden seyrermiş ve seksen üç yıl içinde belki seksen üç harbe girmiş bulunan Vezir Ibrahim Paşa artık ölmüş bulunuyordu! Sadırazam, ayni cezayı Kırım Hanıga da vermek istiyordu. Ibrahim Paşa ile atbaşı beraber Yanık önüne gelmış ve kendıni gene onungibikarşılamaya çıkmamış olan Cengizzadeyi tepelemek arzusu bütün damarlarına yayılmıştı. Fakat padısahm iradesini istihsal etmeden bir Han idam olunamazdı. Viya na bozgunluğunu nasıl telâkki ettiği henüz bilinmiyen padişaha ise bu kanşık durumda öyle bir teklif yapılamazdı. Kara Mustafa Paşa hırsını ve hiddetini güçlükle yenerek Murad Giray Hanı şimdilik sağ bırakmakla beraber herkesin önünde ağzına geleni söylüyordu herifin ilertutar yerini bırakmıyordu. Kötü ve acı hâdiseler ise birbirini kovalı yordu. Yanık etrafı çadırsız, çergesiz bozgun askerle mahşere dönmüştü. Çoğu çınlçıplak olan bu perisan kütley nizama sokmak bir iş ve onları doyur mak bir mesele idi. Bir öğünlük atyemi bir okka sadeyağ elli paraya, bir kile pirinç beş kuruşa kapış kapış alındığı halde gene bulunamıyordu. Asker, toprak yeyip toprağa düsüyordu. Umumî vaziyet ise çok berbaddı. Viyananın kuşatıldığı günlerde Türk himayesine giren ve kendi nüfuz mıntakalarında bu himayeyi tecessüm ettirmek için üç beş bin Türk askeri alıp götü ren Nadasdy ve Esterhazy gibi Macar Kontları, ordunun bozguna uğramasıle beraber maskeyi atmışlardı, Avusturya hakimıyetinı kabul ederek yanlarında ki Türkleri kıtır kıtır kesmişlerdi. Gene evvelce zaptedılmiş olan palangalardaki halk birbiri ardınca ayaklanarak muhafız kuvvetleri kılıcdan geçiriyorlardı. Hulâsa Yanıkla Viyana arasındaki geniş mıntakada Osmanlı hâkimiyeti acıklı ihtilâclar ve kanlı ihtizarlar içinde can veriyordu. Müf lis sigorta şirketlerine Bu kongreye iştirak eden sigortalı olanlarm hakları murahhaslarımız geldiler korunacak Bir müddet e\vel beynelmilel tahlisiye Föniks dö Viyen ve Türkiye Miîlî sigorta şirketlerinin malî vaziyetlerinin bozukluğu bundan üç ay evvel anlaşıl mış ve tahkikata başlanmıştı. Bu iki şirket te dahil olduğu halde bütün sigorta şirketlerinin hesabatını tetkik eden îktısad Vekâleti teftiş heyeti tetkikatını ta mamil bitirmiş ve heyet Ankaraya dön müştür. Dört iktısad müfettişi ve iki murakıbdan mürekkeb olan bu heyetten yalnız müfettiş Kâmran şehrimizde kal kongresine iştirak etmek üzere İsveçe gitmiş olan Deniz Ticaret Müdürü Müfid Necdet, Deniz ve Tahlisiye umum mü dürü Necmeddin dün şehrimize dönmüşlerdir. Isveçte Gutenberg şehrinde toplanan beynelmilel tahlisiye kongresine dünyanın bütün deniz memleketleri iştirak etmişlerdır. Kongre on gün kadar devam etmiş ve dünya tahlisiyelerile tahlisiye işaret lerinin birleştirilmesi ve tezyidi hakkında faydalı bazı kararlar alınmıştır. Kongreden sonra murahhaslarımız bütün şimal limanlarını dolaşarak buralar ~ da deniz ticaret, tahlisiye teşkilâtı ve liman muamelâtı üzerinde tetkiklerde bulunmuşlardır. Deniz Ticaret Müdürü Müfid Necdet Deniz bu tetkikleri hakkında İktısad Vekâletine verilmek üzere bir rapor hazırhyacaktır. Sadırazam işte bu perişanlıklan kısMÜTEFERRİK men görerek, kısmen duyarak Budine doğru yollandı. Gece gündüz BelgradRiyaseticumhur Başkâtibi dan gelecek haberin mahiyetini tahmin Bir müddettenberi Avrupada bulunan ile uğraşıyordu. Bu, gerçekten üzerinde Riyaseticumhur başkâtibi Hasan Rıza Evvelki gün şehrimize gelen, Millî durulacak bir mevzudu. Padişah, ken di muvafakati alınmadan Viyanaya gö dünkü trenle şehrimize dönmüştür. Müdafaa Vekili General Kâzım Ozalp, türülen ordunun tarümar oluşunu nasıl dün, Tokatliyan otelinde bir arkadaşımıölen îtfaiye çavuşuna lk za şunları söylemiştir: telâkki edecekti?.. Tevekkül ve tahamyardım « Istanbula bazı hususî işlerim için mül gösterip kazaya rıza mı diyecekti, Geçen gün Tepebaşındaki yangında ;eldim. Bir iki güne kadar Kamutayın yoksa gazaba gelip Sadırazamı cellâ nkaz altında kalarak ölen itfaiye çavuşu evkalâde toplantısında bulunmak üzere da mı verecekti? Şükrünün ailesine Dahiliye Vekâleti de Ankaraya döneceğım. Kara Mustafa Paşa bu düşünce ile 200 lira göndermek suretile yardımda B<\ğazlar meselesine gelince: Montrö eriye eriye Budine geldi ve orada padi ulunmuştur. konferansı mukarreratı mucibince Bo şahın cevabmı aldı. Avcı Mehmed, zaDünkü fırtına ve sağnak azlan askerî işgal altına aldık. Ayni fer gibi inhizamın da Allahın takdirine mukavelenin hükümlerine göre lâzım gebağlı olduğunu söyliyerek Sadırazamı Birkaç gündenberi iyi gıden havalar en tedbirlere devam edeceğiz. Meclisin teselli ediyor, kumandanlara ve asker dün bir aralık birdenbire bozulmuştur. evkalâde toplantısından sonra kendim lere selâm gönderiyordu. Hatta bu ka Oğleden sonra şiddetli bir rüzgârla üanakkaleye gideceğim.» darla iktifa etmiyerek vezirine kıymetli Dİrlikte şehrin bazı taraflarına, sağ bir hil'at, elmaslı bir kıhc yolladığı gibi ak halinde yağmur yağmış, bazı MALİYEDE Tatar Hanının azline de rıza gösteri emtlere yıldırımlar düşmüştür. Hasköy yordu. arafına da dolu yağmıştır. Havanın fe Türk borcu tahvilleri sağlam M. Müdafaa Vekilİ Yakında, tetkikat için Çanakkaleve gidecek mıştır. Öğrendiğimize göre, yapılan teftiş, Föniks ve Türkiye Millî sigorta şirket lerinden başka diğer şirketlerin hesablarının gayet düzgün olduğunu göstermiş tir. Yalnız bu sirketlerden bazılan hakkında yapılan ferdî şikâyetler ve tesadüf edilen ufaktefek noktalar nazarı dikkate alınarak bunlar üzerine Vekâlete dilen raporda tafsilât verilmiştir. ŞEHtR İŞLERt Diğer taraftan gerek Föniks, gerekse Tahsil şubelerinin Türkiye Millî sigorta şirketine sigortalı muameleleri ılanlann diğer sirketlere devri için Millî Arazi ve bina vergisinin Belediyeye Reasüransça yapılan tavassutun iyi bir devri üzerine Belediyeye geçen maliye netice verdiği söylenmektedir. tahsil şubeleri, 935 936 senelerine aid muamelelerin devrini ikmal etmişlerdir. Birkaç güne kadar, daha evvelki sene lere aid bakayanın devrine başlıyacak lardır. z Muayene olmıyan esnaf Belediye, şimdiye kadar kendilerini tesçil ve muayene ettirmiyen esnafa, 25 temmuza kadar son bir mühlet vermisti. Bu müddet bu akşam bitecektir. Esnafm muayenesi için yeniden mühlet verilmiyeceğinden bugün akşama kadar muayeneye gitmiyen esnaf, para cezasına çarpılacaktır. Keyfiyet, bütün Belediye zabıtası merkezlerine tamim edilmiştir. DENİZ tŞLERl Ana gemisi teslim alınıyor Sadırazam bu iltifatlar üzerine biraz geniş nefes aldı, Budin Valiliğini Kara Mehmed Paşaya verdi, Kırım Hanını hemen yakalayıp oğullarile birlıkte Yanboluya sürdü, yerine Hacı Giray Sultanı tayin etti. Gene bu iltifatm şevkile idarî ve askerî işler görmeğe koyuldu, Viyana nünden kaçmakta önayak olanları bi rer birer buldurarak öldürttü, düşmanın ilerlemesi ihtimaline karşı Uyvar, Us turgun gibi kalelere asker ve cepane yolladı, kendi basına toplanan düzensiz alaylan nizam altına soktu, her yandan zahire getirtti, bir öğünlük atyemini beş paraya indirtti, bozgunluğun en bariz izlerini görünüşte giderir gibi oldu ve Belgradda kışı geçirip ilkbaharda ge ne Nemseli üzerine taarruz etmek karannı ilân etti. Halbuki padişah, hiç te tevekkül içinde değildi, vezirine diş bileyip duruyordu. Kızlarağası Yusufla Büyük Imra hor Bosnak Süleyman, bozgun haberi ri alır almaz paçalan sıvamıslardı. Hünkân acı sözlerle doldurmaya baslamışIardı. Saraydan Kara Mustafa Pasa yı himaye eden Valde Turhan bozgunluk hâdisesinden bıraz önce öldüğü için Yusufun ve Süleymanın telkinlerini karsılıyacak nüfuzlu bir ağız da kalmamıştı. Bu sebeble Sadırazamın hayatı tehlikede idi, o hil'at ve kıhc bir göz boyamasından ibaretti. \Arkasi vari nalaşması ve sertleşmesi üzerine bazı deiz kazaları da olmuştur. Bu arada Hasköy önlerinde kayıkçı Şevkinin idaresindeki 4361 numaralı kayık dagalardan batmıştır. Etraftan yetişen sandalcılar Şevkiyi kurtarmışlardır. Tütün eksperlerinin ehliyatnameleri Imtihansız ehliyetname almak istıyen tütün eksperlerinin İnhisarlar îdaresine ibraz ettikleri vesikalarm tetkikine de vam olunmaktadır. Sahiblerinin eksperlıkte en az yedi sene hizmet etmiş olduğunu isbat etmekte olan bu vesikalar içinde ihticaca salih olanlar aynlmakta, di ğerleri reddedilmektedır. Vesikaları reddedilenler eksperlik hizmetleri yedi se neyi bulmamış olanlarla birlıkte imtihan edileceklerdir. Bunların imtihanlarına aybaşmda başlanacaktır. Denizaltı efradımızın talim ve manevralar haricinde ikamet ve istirahatleri için ana gemisi olarak Almanyadan satın alınan ve evvelki gün limanımıza gelen geminin teslim ve tesellüm muamelesi bugün yapılacaktır. Teslim muamelesi ik mal edıldıkten sonra gemiye merasimle Türk bayrağı çekilecek ve ad konulacakParis borsasından dün gelen fiatlar tır. da Türk borcu tahvillerinin çok sağ ECNEBt MEHAFİLDE lam olduğunu göstermiştir. îstanbul borsasında ise esasen fiatlar sağlam ve Dolfüs için yapılan dinî âyin Vıyanada Naziler tarafından öldürülen yüksek bulunmaktadır. eski Avusturya Başvekili Dolfüsün ölü GÜMRÜKLERDE münün yıldönümü münasebetile, dün saGümrük kumusyonculuğu bah Galatadaki Sen Jorj kilisesinde dinî bir âyin yapılmıştır. imtihanı Gümrük kumusyonculuğuna, tüccar müstahdemliğine veya maiyet memurlu ğuna yeniden girecekler için gelecek cumartesi günü bir imtihan yapılacaktır. Bu imtihanda muvaffak olanlara vesika verilecektir. Imtıhana girmek için en son bu ayın yirmi sekızine kadar Gümrük Baş müdürlüğüne müracaat etmek lâzım gelmektedir. Sefirler Ankaraya gidiyor Mısırlı kardeslerin ziyafetinde Ağustosta gelecek «eyyahlar Temmuzun otuzuncu günü Loid Triestıno kumpanyasının Roma vapurile şehrimize muhtelif milletlere mensub 700 seyyah gelecektir. Italyan kumpan yasına mensub Avgostos vapuru da 12 ağustosta 1000 seyyah getirecektir. Her iki vapurun getireceği seyyahlar şehri mizde ikıser gün kalacaklardır. Esnaf şubesi müdürlüğü Ticaret Odası esnaf şubesi müdürü Mehmed Alinin istifasından sonra bu vazifeye kimse tayin edilmemişti. Bu çok mühim vazifeye Parti Vılâyet başkâtibi Kâzım Yorulmaz tayin edılmiş ve mumaiîeyh işe başlamıştır. Yunan sefiri M. Rafail, Kamutayın fevkalâde toplantısından sonra Istanbula gelecektir. Öğrendiğimize göre, yaz münasebetile Umumî Harbden sonra şimalî FastaIstanbulda bulunan bazı sefirler de Kamutayın fevkalâde toplantısını takib et ki yerliler mücahid Abdülkerimin san mek üzere bugünlerde Ankaraya gide cağı altında toplanarak îspanyol ordularını birkaç defa mahvetmişlerdi. ceklerdir. Bu hezimetler, îspanya devletinin askerî, millî ve malî temelini sarsmıştı. Muahharen Fransızların yardımile Is panyollar şimalî Fası işgal etmişlerdi. Fakat eski harblerin yaptığı sarsıntı İspanyayı buhrandan buhrana sevketmiştir. Ordunun büyük bir kısmı daima şi« malî Fasta bulunduğundan ve ayni zamanda burası siyasî mahkumlara menfa olduğundan herhangi askeri isyan ve siyasî hareket Fastan çıkıyordu. Bun i dan başka ekserisi Faslı muharib olan Ispanyanın ecnebi lejyonlan, vakit va kit îspanyadaki isyanlarda kullanılmak* tadır. 1934 senesinde Asturyadaki ko i münist maden amelesinin çıkardığı is yan bu Faslı alaylar tarafından merhametsizce bastırılmıştı. Bu defaki harekette dahi 20,000 Faslı muharib Cebelitank Boğazını geçmişler ve komünist alaylarile harbedereb yenî isyanın Kurjaba ve Sevil gibi îspanyanın içeri faraflanna girmesine yol açmışlardır, Şimdiki jsyan, komünistler» le milliyetperverler jarasında bir savaştır. Cumhuriyet ruHu sağ partiler ara • * sında dahî yer fcttiğinHen Kralhgm iadesi gayesî yoktur, Milliyetperverlerin istediği komünist diktatörlüğü yerine sağ partilerin diktatörlüğünü kurmaktır. Bu diktatörlük faşist rejimine yakın bir şey olacaktır. Bütün Avrupa bu savaşın sonunu merakla bekliyor. Fransızlar ko » münistlere silâh vermek suretile yardırrî ediyor. îngilizler ise milliyetperverlere karşı müsaadekâr davranıyor. îtalya dahi bu mücadeleye seyirci kalmak iste * Kıyasıya yapılır. Bilhassa harb, komünistlerle milliyetperverler arasında olduğundan yirmi sene evvelki Rusyada olduğu gibi kangövdeyi götürmektedir. Ele geçen zabitler derhal öldürülüyor. Payitahtta hükumetin hiçbir zabıtası kalmadığından bütün zabitanı tevkif ettirmiştir. Askerî, milis ve gönüllü umum hükumet noktaları yalnız çavuşlar ve onbaşılar tarafından idare ediliyor. Hükumet tarafında kalan donanmanm kısmı küllisine mensub harb gemilerindeki zabitanın cümlesi öldürülmüş ve cesedleri denize atılmıştır. İki taraf ta düşmanlarından ele geçenleri bilâmerhamet derhal yok ediyorlar. Saiki, sınıf mücadelesi ve içtimaî kin ve husumet olan dahilî harbler, tarihin en vahşiyane savaşlan olduğundan bü tün îspanya kan ve ateş içinde harab olmaktadır. Filvâki îspanya, isyanlar eksık olmıyan bir memlekettir. Fakat şımdiye kadar îspanyol milleti, bu kadar büyük mikyasta biribirini yememişti. îspanyadaki eski bütün isyanlar gibi yeni kıyam dahi şimalî Fastaki Îspanyol müstemlekesinden çıktı. Zaten bin kü sur senedenberi îspanya daima Fasta ki işlerden dolayı felâkete uğramıştır. Arab mücahidleri bile şimalî Fastaki bir Got beyinin, kızına îspanyol Kralı tarafından vaki olan tecavüzün intikamını almak üzere, yaptığı davet üzerine, bu memleketi zaptetmişler ve burada sekiz yüz sene hüküm sürmüşler, ayni zamanda parlak bir medeniyet bırak mışlardı. Şarkta gittikçe güzelleşen bir kasabamız Yeni müdür şimdilik mevcud mesaili Mısırlı talebenin Türk dostları şere tetkik etmektedir. Bu tetkikata göre yeni fine evvelki akşam Park otelde bir ziyabir iş programı yapılacaktır. fet verdıklerini yazmıştık. Liman işletmesinden açıkta Ziyafette Vali muavini, Mısır mas lahatgüzan, Mısır konsolosu, Üniversite kalanlar profesörleri, gazeteciler, iki yüze yakın tstanbul Liman İşletme idaresinin yeni davetli hazır bulunmuştur. Ziyafette nukadrosunun tatbıka başlanmasından sontuk söyliyen Mısırlılann kafile reisi prora bu kadro ile altmıştan fazla memur afesör Zeki Ömer, Türkiyede hayat ve çıkta kalmıştır. Bu memurların ekserisi nın yerine yeni memur alınmış olması u faaliyetin her cephesinde göze çarpan zun yıllardır Liman şirketinde ve idare millî azim ve iradenin Mısırlılara verdiği Kebandan güzel bir görünüş sinde çahşmış olan bu memurları çok mü ilhamdan bahsetmiş ve Boğazlar mukavelesinin imzasından Mısırlılann duy Keban (Hususî) Doğu illerinin eş yapılan işlerden maada Elâziz yolunun teessir etmiştir. Alâkadarlar arasında İksiz tabiat güzelliklerile süslü bulunan Çökmek köyü civarındaki kısmile, bu tısad Vekâletince bu kadronun tekrar duğu sevinci tebarüz ettirmiştir. Zeki Ömerin nutkuna cevab veren îsilçemiz de, Cumhuriyetten aldığı fe yolun ağac köprüleri tamir edilecek, tetkik edileceği ve eski memurların haklı yizle, bu yıl büyıik bir bayındırlık fa kazaya bir belediye salonu j'apılacak, taleblerinin nazarı itibara alınacağı u tanbul Üniversitesi profesörlerinden Etaliyeti görulmektedir. Şimdiye kadar hükumet konağı tamir olunacaktır. mulmaktadır. hem Menemenli Rektör Cemil Bilselin Mısırlı talebenin Türk dostlarına verdikleri ziyafetten bir intıba bir mazeretinden dolayı bu kıymetli zi yafete gelmediğini de ilâve etmiştir. Bundan sonra Mısır Üniversitelileri namına Türk Üniversitelilerine teşekkür edilmiş ve Mısır edebiyat fakültesi mü derrislerinden Düriye Fehmi Hanımla Mısırlı doktor Mahçup Sabitin nutuklann dan sonra ziyafet hitam bulmuştur. Mısırlı Universiteliler dün öğleden sonra Köstence yolile Romanyaya gitmiş lerdir. Buradan da Macaristan ve Avusturyaya gideceklerdir. Mısırlı talebeler Viyanayı ziyaret ettikten sonra iki grupa ayrılacaklardır. Bir grup Münihe ve diğer grup ta Berline gideceklerdir. Mısırlı talebe avdetlerinde gene ayni yolu takib edecekler ve Istanbulda bir gece kaldık mıyor. tan sonra memleketlerine döneceklerdir. Maharrem Feyzi Togay

Bu sayıdan diğer sayfalar: