11 Ağustos 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

11 Ağustos 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İÇ SAHİFELERDE 2 ncide : Millî müdafaa ve mayi mahrukat. General Baraüer 3 üncüde: Meseleler: Tezadlar memlektL Peyami Safa 4 üncüde: Hikâye: Deli Hasan. Murad Serdoğlu 5 încide: İstanbulun taşları. M. Turhan Tan umhuri yil S3]fl! 4758 Telgraf ve mektub adresl: Cumhuriyet, tstanbul Posta kutusu: İstanbul, No 248 Ç3rŞ3lm)3 11 AîjUStOS 1937 Telefon: Başmuharrlr ve evl: 22366. Tahrlt heyetl: 24298. tdare ve matbaa kısnu 24E99 24290 f ' (rünün mühim Hâdisat resimlerini fjofeo Süreyyada Bulursıınuz. Evlenmeğe ve boşanmağa' dair Mahkemelerde çok boşanma da)ası olduğundan şikâyet ediliyor. 3izce davaların çokluğundan zivade usulün bu çokluğu on kere zrttıran karışıklığından şikâyet dunsa daha doğru olur. Fakat neye yarar ki Adliye Vekili her b şanma hâdisesini boğan bu müşkülât ve uzatma usulünü muvafık bulmaktadır. dlıye Vekili Şükrü Saracoğlu evvelki gün İzmirde gazetecilere verdıği beyanatta, ki dünkü sayımızda çıktı, ceza evlerinden ve ceza kanununun millî bır şekle sokulması lüzumundan uzunuzadıya bahsettıği esnada evlenme ve boşanma işlerine dair de şunları söylemiştir: «Evlenme hakkında kanuna herhangi bir kayıd koymak değil, evlenme muamelelerini tzshil için kayıdları kaldırmak ı'siiyoruz. Boşanmaya gelince mevcud kayıdları doğru buluyorum. Evlilik yalnız iki kişinin hayatını birleştirmesi demek değildir. Bir erkek ve bir kız birleşince âmmeye hizmeti bulunan büyük bir mü essese kurulmuş olur. Bu müessesenin kolayca yıkdmamasile devlet, millet ve efkân umumiye ehemmiyetle alâkadardır.» Yukarıki ifadeler herkes tarafından pek iyi anlaşılmış olmak için sayın Vekilin kullandığı (kayıd) kelimesinin burada bağ, zorluk, güclük manasına geldığini söyliyelim. Yani Vekil (evlenme işini zoraltma şöyle dursun elimizden gelirse daha kolaylaştırmalıyız. Boşanmadaki zorluklara gelince bunlar doğrudur. H a yatlannı birleştiren kadın ve erkekler bu bağı kolay kolay çözemesinler lâzımdır) demek istiyor. Aile cemiyetin ve mılletin temeltaşıdır da onun için. Şükrü Saracoğlunun evlenme ve boşanma işlerine niçin temas etmiş olduğu Izmir muhabirimiz tarafından bize verilen sö'zlerde açıkça görülmüyor. İhtimal ki gazeteciler Vekile bu yolda bir sual sormuşlar ve yahud ihtimalki Vekilin kendisi İzmirde dahi boşanma davalannm mahkemeleri çok işgal ettiğini bu de faki teftişinde görmüştür. İzmirde nasıl olduğunu pek iyi bilmıyoruz, fakat İstanbulda hal böyledir. Mahkemelerde çok boşanma davası olduğundan şikâyet edı liyor. Bizce davaların çokluğundan ziyacJe usulün bu çokluğu on kere artıran kartşıklığından şikâyet oluasa daha doğru olur. Fakat neye yarar ki Adliye Vekili her boşanma hâdisesini boğan bu müşkülât ve uzatma usulünü muvafık bulmaktadır. Halbuki bizce boşanma etrafındaki zorluk üstüne zorluktan ibaret olan bu usul ıslaha muhtacdı. Evlenme işi şimdıye nisbetle daha çok kolaylaştırılmak lâzım geldıği gibi. Bu işlerde sayın Saracoğlu ile tamamen fıkirbirliği halinde olmadığımız anlaşılıyor. Evlenmeyi teşvik ve teshil etmeli, çünkü aile kurulacak. Boşanmayı gücleştirmeli, çünkü aile bpzulacak. Bu iki hükümden birincisi doğru, çünkji tabiidir. İkincisi doğru değil, çünkü tabiate ve maslahata karşıdır. Biz tatbik etmeğe çalıştığımız yeni usulle evlenmeyi biraz gücleştirdık, boşanmayı ise alelâcayib yeni bir şekle sokmuş bulunduk. Evvelce medenî kanun tatbik ediyoruz düşüncesile yeni usulleri memnuniyetle almışhk. Şimdi şimdi farkına vanyoruz ki Ku işte tam bir isabet gösterememişiz. Hele acemi kırtasiyeci ellerde usulün ortaya koyduğu zorluklar değme babayiğitin hakkmdan gelemiyeceği kadar ağırdır. Evlenme aslında hayatlarını birleştirecek iki kişinin kendi aralarında gönül nzasile buna karar vermelerinden ibarettir. Bu, eski kanunda da, yeni kanunda da, hatta dünya dünya olalı böyledir. Alt tarafı kanunî ve içtimaî merasimden ibarettir. Evlenecekler hukukî ehliyeti haiz olmalılar, yani muayyen bir yaşa varmış bulunmalılar. Daha evvel başkalarile evli olmalılar, evlenmişlerse bile bu bağlan şu ve bu şekillerde tamamen ortadan kalkmış olmalı, evleneceklerin sıhhî bakımdan evlenmelerine hiçbir mâni bulunmamalı, ve saire. Eskiden evlenmeye ehliyet şartları izinname ile tamam olurdu. Şimdi evlenme memurunun tasdikile tamam oluyor. Kanun usulü tayin etmiş. Usulde hiçbir fenalık veya fevkalâdelik yok. Fakat tatbikat Kafdağı kadar müşkülât doğuruyor. Evlenme dairesine müracaat edenler tabiî oraya nüfus cüzdanlarile müracaat edıvorlar. Evlenme memuru bu ve£:kata»a ^ticadçn tabjcikatma baslıyor ve Büyük Çin ve Japon kuvvetleri karşılaşmak üzere Manevra hazırlıgı artıyor Dün bir kısım hava filolan Trakyaya gitti Manevralarda bulunacak dost İran askerî heyeti dün Erzuruma vardı 12 fırka Çin askeri var Nankinde bir darbei hükumet yapıldığı haberi teeyyüd etmedi. Şanghaydaki hâdise henüz bir aksülamel yapmadı Tokio 10 (A. A.) Tebliğ: Şanghay'a gelmiş tir. Hanku'da yal nız Japon konsoloshanesinin birkaç memuru kalmıştır. Hopei'de Japon ordularının ilk hatları YungTingHo Şanghay tayyanehri uzunluğunca, re meydamndaLikuKuŞao'dan itiki hâdise baren büyük kana Changhai 10 (A. lın üstünde Tien A.) Çinliler, çin'in 25 kilometro dün tayyare limanı cenubu garbisinde methalinde maktul kâin bir mahalle kadüşmüş olan Japon dar uzanmaktadır. mülâzimile nefeTİ Ayni askerî harenin cesedlerini bu kât sahasında Çin sabah erkenden ia ordularının hatlan ât etmişlerdir. Hava filolarımız Tiençin'in 32 kilo Mülâzim, yol üsmetro cenubu garbiTrakya manevralarına iştirak edecek tünde kendi otomo hava filolarımızdan bir kısmı dün sabah sinde kâin Tsinfhaybilinin yanıbaşında şehrimiz üzerinden geçerek Trakyaya dan itibaren Pekin yatmaktaydı. Bah » gitmişlerdir. Paotingfu şimendi riye neferinin cese fer hattı üzerinde ve Mihmandarlar di bir mil uzakta bir Pekin şehrine 60 Trakyadaki manevralar dolayısih tarlada bulunmuş Nankin kıtaatı, cepheye gidiyor kilometroluk bir mesafede bulunan Şohsie'e kadar uzanmak sından ibaret olduğu tahmin edilmekte tur. tadır. Tokio 10 (A.A.) Bahriye Ne dir. Bu kuvvetlerin ilk hatlan Hankov/a zareti namına söz söylemeğe salâhiyettar Charhar'da Çin kuvvetlerinin miktarı bir zat, matbuat mümessillerine beyanatta artmıştır. 9 ağustosta bu kuvvetlerin beş kadar ilerlemiştir. [Arkası Sa. 7 sütun 4 te] Hanku'yu terkeden Japon konsolosu piyade fırkası ve iki buçuk süvari fırka İstanbul üzerinde memleketimize gelecek komşu memleketler erkânıhab reislerile maiyetlerinin mihmandarlığına Hariciye Vekâletince Protokol Umum Müdürlüğü şeflerir.den Kudretle diğer bir arkadaşı memur edil* mişlerdir. [Arkast Sa. 7 sütun 4 tei Yeni bir niza vesilesi Hatayda yeniden kanlı hâdiseler vuku buldu Yerli muhafız askerlerile birleşen Vataniler Alevilere hiicum ettiler. 15 kişi ağır ve hafif surette yaralandı Almanya, Times'in Londra muhabirinin geri çekilmesini taleb etti Atatürk dün Sinan köyünü ziyaret etti\ Atatürk dün öğleden sonra saat 6 da Sınanköyüne gitmiş, orada halk ve köylü ile hasbıhalde bu lunmuştur. Büyük Önder köylü ile çok yakından alâkadar olmuş ve kendısine ikram edılen meyvaları kabul etmiştir. Atatürk köylünün: < İnşallah gene buyur. Herzaman için bekleriz, gelecek defa geldiğiniz zaman köyümüzü daha ziyade şenlenmiş, daha ziyade gelişmiş ve güzelleşmiş bulacaksınız!» sözleri arasında ve çok samimî bir teşyi merasimile köyden ayrılmıştır. Üç Alman gazetecisinin İngiltereden çıkarılmasına mukabele olan bu karar Londra matbuatında fırtına kopardı Londra 10 (A.A.) Royterin öğrendığine göre, Alman makamları, Ti mes gazetesinden, bu gazetenin Berlin deki başmuhabiri M. Norman Ebbruttun on beş gün zarfmda geri çekilmesini ta lebe karar vermiştir. Aksi takdirde M. Ebbruttun ikamet tezkeresi geri alına caktır. Alman makamları, Times gazetesinden Berlindeki vazifesini Almanyadaki rejim tarafından daha ziyade ka bili kabul bir tarzda ifa edecek başka bir muhabir yollaması rica edilecektir. Kendi kendimizi tenkid: Hergün yeni yeni tecavüzlere uğnyan Türk Alevilerinden bir kitle Antakya 10 (Hususî muhabirimiz Abdullah dun bir işıni takıb etmek üzeden) Ardı arkası kesilmiyen hâdise re arkadaşlarile birlıkte Adliyeye gi ler çıkarmak suretıle Hatayın havasını derken Usbatülâmelikavni partisi ii zehırlemeği gaye edınen fesad ocağı son deri Zeki Arsuzî, yanında kendisi gıbi günlerde faalıyetini yeniden artırmış satılmış birkaç kışi ile önlerine çıkmış tır. Bu faaliyet bilhassa Alevi kütlesi ve Abdullahı ağır surette tahkir etmiştir. nin aleyhinde tezahür etmektedir. Alevi Türklerden Şeyh Marufun oğlu [Arkası Sa. 7 sütun 6 da] ııııııııııııııııııııııiıııııiiiıııııuııııııııııııııııııııinıııııııııııııııııııııııııııııııııiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı ııııııııımııııııııııııııııııııı müşkülât baslıyor: Elinde nüfus cüzdanı olan adam veya kadının nüfus sicillinde kaydi yok! Olur mu, nasıl olur? Olmaz amma giderek bu birinci zorluk klâsık bir mahiyet almıştır işte. İstanbuldaki bir evlenme memurunun sicilli Diyarbekirde olan bir insan hakkında tahkıkat yaptığını düşünün ve oradan menfi cevab geldiğini gözönüne alın. Bu bir belâ berzahıdır. Bre aman, anan yahşi, baban yahşi eğer altı ay sonra nüfus kaydini sicilde bulabilirseniz çok bahtiyarsınız. Sonra askı muamelesi. Asıldı mı? Evlenme memuru dur bakalım bir soralım diyerek iş muhabereye döküldü mü, yandığınız gündür. Evenme memurunun kabahatı yok, suale cevab almak, hele dogru dürüst cevab almak kolay değil. İnsanın sanki devlet daıreleri her evlenme işini zoraltmaktan zevk ahyorlar diyeceği gelir. Aslı şer'isinde de, kanunisinde de, insanisinde de iki tarafın nzasından ibaret olan evlenme işi, medenî kanunun ortaya koyduğu masum usullerin bizce sanki bililtizam gücleştirilip karıştırılan lâbirentine sokulmuştur. Biz şehirlerde ve kasa>alarda hekim bulamazken köylü ne yap sın? Ne yaparsa hakh değil midir? Evlenme için böyle. Boşanmaya gelince burada da tabu bir ikısi ortasına düşememiş olduğumuzu itıraf etmek lâzımdır. İslâmiyette iki dudak arasındaki tek sözün kâfi geleceği kadar kolay bir talâk vardı, hıristiyanlıkta da adeta talâk imkânsızhğı. Bize boşsun deyince her bağ çözülüyor, bu ırasıl iş diyoriardı. Halbuki bizzat hıristiyanlar beraber yaşamalan imkânsız iki kişiyi ayırmak mümkün değil, bu ne fecaat diye kendi kendilerini tenkid ediyorlardı. Hıristiyanlar ıslahat olarak mahkeme kararile boşanma esasını elde edebıldüer, fakat buna bir takım kayıdlar ve şartlar koyarak kiliseye taviz verdiler. Biz bu tavizli usulü aynen kabul ederek iyi bir iş yaptığımız zannında bulunduk. işte hata burada. Ayırmaya mahkeme karar versin, âlâ. Hatta hâkime uzlaştırmaya çalışma salâhiyeti de verilsin. O da iyi. Üst tarahnda hâkime kendi takdirile hükmetmek kudreti veriisin, ve bu işin mühlet üstüne mühletlerle mahkemeleri içtimaî sefaletlerin bir teşhirgâhı haline getirmesine mahal bırakılmamış olsun. Londra 10 (A.A.) Bütün gaze teler, Almanyanın Times gazetesinden Beyazıd Maçka ve Maçka Beyazıd Berlindeki muhabirini geri çağırmasını otobüsleri. Evvel yok idi, işbu hakikat yeni çiktı. Dün Galatada Bankalar cad taleb etmesini protesto etmektedirler. Alman Propaganda Nazın desinde otomobillerin nasıl korunacaklArkası Sa. 7 sütun 5 ie] Dr. Goebbels larını tayin edemiyerek şaşırdıkları ve halkın daracık trotvarlarda duvarlara yaslanarak korunmağa çalıştıkları bir vaziyet önünde acaba ne oluyor diye araştmrken bir de gördük kı öteden o caddeye zor sığan siyah renkli koca bir otobüs kara koncolos gibi geliyor. Haddin varsa şaşırıp korkma, cür'etin varsa kaçıp kurtulmağa çalışma, çiğnenip ezıldığin gündür. Otobüs, genislikte tramvay arabasının bir buçuğuna yakın denilecek ka dar büyük. Tramvay arabalan bile dar sokkalarımıza büyük geliyor. Halbuki bunlar yalnız raylar üzerinden gider ler. Tramvay arabasından büyük olan otobüslerin böyle ray ve istikamet gibi kayıdlarla hiçbir alâkaları yok. Sağn SOIG yalpa vurardk gelişigüzel yürüyup gidıyorlar. Taksim Boğaziçi otobüslerinin nihayet beş, altı metroluk o taraj caddele rinin birer zebani heyulâsı oldukları yetmiyormuş gibi Maçka Beyazıd mesafesinın bilhassa Beyoğlu Galata mahşerine yeni bir iz'aç vasıtası daha ilöve olunmuş oluyor. Ne denirse densin, gördnen hakikat bundan ibarettir. * * Dün sabah şehrimize gelen Nafıa Vekilimiz, İsveç sefirinin refikasile görüşürken Bir bu eksikti! Londra matbuatının protestosa Nafıa Vekili dün geldi Aii Çctinkaya seyahatinden çok memnun kaldığmı, Isveçte ve Almanyada çok faideli tetkikatta bulunduğunu söylüyor Ösmanlı Rasputini Osmanlt tarihinin en esrarlı deurinin en salâhiyetli kalem tarafından hikâyesidir. Pek yakında baslıyoruz YUNUS NADt İsveç hükumetinin daveti üzerine İs veçte ve bilâhare Almanyada bir tetkik seyahati yapan Nafıa Vekilimiz Ali Çetinkaya dün sabah ekspresle şehrimize gelmiştir. Ali Çetinkaya istasyonda Vali vekHı ve Emniyet Umum Müdürü Şükrü, "Vali muavini Hüdai, Parti Merker Heye tinden Cevdet Kerim İncedayı ve Vekâ let erkânile Alman, îsveç ve Holanda sefirleri tarafından karşılanmıştır. Garda sefirlerle bir müddet konuşan Ali Çetinkaya Alman elçisine hitaben: « Memleketinizden fevkalâde iyi intıbalarla dönüyorum. Alman millcti, hakkımda çok mültefıt davrandı ve be nim üzerimde büyük bir sempati bıraktı» demiştir. lArkası Sa. 1 sutun 3 tei

Bu sayıdan diğer sayfalar: