18 Aralık 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

18 Aralık 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 18 Birincikânun 1937 Bulgar Adliye Nezaretinin bir kararı Şer'iye mahkemelerinin vazifesi tahdid edildi Bu karar, Filibedeki yobazları hiddetlendirdi, Türk gencleri de teşekkür telgrafı çektiler Sofya (Hususî) Gazetelere göre Bulgar Adliye Nezaretinin ittihaz ettiği bir karar, artık kesbi kanuniyet etmiştir. Bu, Bulgaristandaki şer'iye mahkemelerinin vazifelerini tahdid eden bir kanundur. Bu kanuna göre şer'iye mahkemeleri badema veraset işlerile meşgul olamıya rak münhasıran kan koca, evlenme ve boşanma davalarına bakacak; veraset işleri de nizamiye mahkemelerinde görülecektir. Bu kanun, Bulgaristanda inkılâb ve yenilık taraftan olan Türkleri sevindirirken yobazları fena halde şaşırtmıştır. Filibede çıkan Pravda gazetesine göre yobazlar Adliye Nazırı nezdınde bazı teşebbüslerde bulunarak kanunun tatbık edilmiyerek eski halın ipkasını rica etmişler, Filibe gencleri ise bılâkis Adliye Nazırına telgraf çekerek yeni kanundan memnun olduklarını bıldirmişlerdir. Kralın Avrupa seyahatinden aldığı intıbalar Âvrupa seyahatinden avdet eden Kral Boris, bütün nazırları davet ederek yurdun iç ve dış durumu hakkında kendıle rinden izahat almış ve Avrupada yaptığı temaslar hakkmda nazırlara malumat vermiştir. Gazetelerin bu toplantı hakkırr daki neşriyatına göre Kral Boris bilhassa ekonomik işlerle meşgul olmuş ve 1938 bütçesile yakından alâkadar olarak bütçenin masarifat kısmında fazlalık yapıl mamasını tavsiye etmiştir. Bu hususta neş Katil Weidmann'm îzmit Halkevine yeni itirafları düsen bir vazîfe Caninin henüz bütün Muhitindeki vatandaşları esrarını söylemediği türkçe konuşmağa teşvik kanaati var etmek lâzımdır Izmit (Hususî) Şehrimizde, üze rinde durulması çok lâzım olan iki mühim mesele, münevverlerimizı üzecek bir halde devam edip gitmektedir. Bunlardan birincisi lisandır. Kocaeli mıntakası haddi zatında bir Türk muhiti olmakla bera ber bir kısım vatandaşlar sırf bir itiyad saikasile Çerkez, Gürcü, Kürd, Rum ve Arnavud lisanlarını konuşmaktadırlar. Bu hal umumî yerlerde bile nazarı dikkati celbedebilecek ve insanı üzecek bir mikyasta olmasına rağmen vaziyete müda " hale eden ve güzel türkçemizi konuşma ları hususunda kendilerine tenbih ve ihtarda bulunan yoktur. Bu hususta îzmit Halkevimizin üzerine düşen vazifeyi yapması umumî bir arzu halinde beîirmekte dır. İkinci mühim mesele de sancağımıza karşı sevgi ve saygı hislerimizin henüz talebemizde dahi kökleşmemiş bulunması dır. Her akşam tüm komutanlığı bina sında yapılagelmekte olan sancak mera simini gören ve fakat bundan birşey anlamıyan sayısı pek çok talebeye rasgeli r 3 oruz ve bu hususta muallimlerimizden çocuklanmıza sancağımıza sevgi ve saygı hislerinin aşılanmasını istiyoruz. Biçlci dersleri TEKDÜGME slzin için düşunen bir âyar otomaiığidır PHILIPS Evinde hocasız biçki ve dikiş öğrenmek istiyenler için Beşiktaş Dıkiş Yurdu direktörü Şükrü Cal tarafından yazılan kitab larm birinci cildi iki, ikinci ve üçüncü cildleri ikişer buçuk lira olarak yalnız Yurdda satılır. Taşra siparişleri bedeli geldığinde derhal gönderilir. Posta parası alınmaz. Adres: Beşiktaş Dikiş Yurdu, Akaretler No. 87 redilen komünikeye göre Kral, Avrupadaki temaslarından çok memnun olarak dönmüş ve Bulgaristanın Avrupa devletleri arasında çok büyük bir itimad ve «empati kazanmış bulunduğunu söylemıştir. Bu toplantıyı mevzuu bahseden Slovo gazetesi, Bulgaristanın Avrupada mazhar olduğu bu sempatinin Kralın şahsî prestijı sayesinde kazanılmakta bulunduğunu ve binaenaleyh bu cihetin bütiıa milletçe takdir edılerek çok değerli bir yurd ve mıllet servetı halınde muhafaza olunmasını yazmaktadır. Zora gazetesi de bu toplantıda intihablar hakkında malumat alan Kralın mart Weidmann'ın bitkin halde bıdayetıne kadar meb'us seçımının yapılalınmış soa resmi ması arzusunu izhar ettiğini yazmaktadır. Altıncı cinayetini de nihayet itiraf eden Dnes'de eski çiftçi nazırlarından O katil Weidmann'ın ve suç ortaklarının, marçefski, yazdığı uzun bir makale ile sorgu hâkimliği tarafmdan isticvabına denormalizasyon keyfiyetine temas ederek vam edılmektedir. Dünkü nüshamızda da bundan, 1934 inkılâbından önceki za manlara gidileceği manasını çıkarmanın bildirdiğimiz gibi, Strazburg'lu Madam doğru olamıyacağını, siyasal partılerin Janine Keller'ın cesedı, Parıste Fonta Bulgaristanın politik hayatında önemli inebleau ormanında bir mağarada gömüterakki ve inkişaf rolleri oynamış bulun lü olarak bulunmuştur. Weidmann, bu biçare kadmı nasıl öl" malarına rağmen, son zamanlarda kendilerini inkâr edecek kadar müthiş bir te dürdüğünü, diğer itiraflanndaki gibi ayni reddi arzettiklerini ve bu yüzden yalnız soğukkanlılıkla ve ayni tafsilâtla anlat devlet ve milletin değil, devlet reisinin mıştır. Katilin son itirafları, cürüm ortakbile nazik ve tehlikeli zamanlar geçirdiği larından Roger Millon'u, büsbütün itham ni ve binaenaleyh bugün milletin de dev eder mahiyettedir. Katil, Madam Keller'i letin de Kralın şahsında en büyük halâs soymak için Million'la birlikte plân kurduklarını, sonra bundan vazgeçerek ka kân bekledi''erini izah evlemektedir. d:nı öldürmeğe karar verdiklerini söyle miş, Leblond'u öldürenin de bizzat Million olduğunu iddia etmiştir. Weidmann'ın bu iddiasına göre, Roger Millon, enseden tabanca sıkarak adam öldürme dersini ondan almış, ve bu dersi ilk defa Loblond üzerinde tatbik etmiştir. Tekirdağ Şarbaylığından: Tekirdağ Beledivesi itfaivesi için (400) metro hortum açık eksiltme ile satın ahnacaktır. Eksiltme 21/12/1937 salı günü öğleden sonra saat 15 te Tekirdağ Beledive Encümeninde yapılacaktır. Şartnamesinde yazılı evsafa uygun olarak verebileceklerin şartnameyi görmek üzere îstanbul ve Te kirdağ Belediyelerine müracaat evlemeleri ve eksiltme gün ve saatinde kanunî teminatlarile birlikte Tekirdağ Belediye Encümeninde hazır bulunmalar: ilân olunur. (8143) Kendine beyhude yere eziyet ediyor NEVROZİN BAŞ, DiŞ ağrıları Varken ıst rab çekilir mı ? ve üşütmekten mütevellid bfitfln ağrı, sızı, sancılarla nezlezeye, " romatizmaya karşı : İhtiyarı kimler öldürdü? {Batîarafi l tnct tahifede) rularak öldürüldüğü tesbit edilmiştir. Maktul, 60 yaşlarında malul bir a damdır. Karısile kızı Beyoğlunda bir evde hizmetçilik etmektedir. îhtiyann ev velki gün evde yalnızken öldürüldüğü anlaşilmıştır. Brüksel Belçika Kralı Bırinci Alber için garbî Belçikada =ıbide yapılmaktadır. Emniyet İkinci şube cinayet masası şefi Abdurrahman ve muavini Alişan, geceleyin Üsküdara geçmişler, Müddeiumumî muavini Orhana yardıma başla mışlardır. Sabaha kadar on kişinin ifadesine müracaat edilmiş ve cinayetin kasden işlendiği de sabit olmuştur. Tahkıkatın en son şekline ve parmak izlerinin verdıği menfi neticeye göre, kaDün sabah memurlar tekrar işe başlr tilleri henüz meçhul bulunan şoför M a r yarak evde lâzım gelen yerlerden parmak kof'la şoför Douillard'ı öldüren, Weid izlerini almışlardır. Bu izler üzerinde tahmann değildir. kıkata devam olunuyor. Weidmann, bir haftadanberi yirmi seDün geç vakit bazı ipuçlan elde edilne ihtiyarlamış gibi bitkin bir halde bu miştir. Katillerin bugün yakalanması hmmaktadır. muhtemeldir. Weidmann'ın, altı cinayeti itiraf etmiş İkinci bir cesed daha... olmasına rağmen henüz bütün esrannı Erenköyde eczacı kalfası Ahmed de söylememiş olduğu kanaatinde bulunan odasında kanlar içinde, yüzükoyun yere Adliye, La Voulzie vıllâsında mütema yuvarlanmış bir halde ölü olarak bulundiyen yerleri kazdırarak araştırmalar muştur. yaptırmaktadır Katilin, Million'un metYapılan tahkikat sonunda esasen hasbir resi Colette Tricot'yu sucsuz göstermeğe talıklı bir adam olan eczacı kalfasmın calışmasma rağmen, itiraflan esnasmda, bir buhran neticesinde yere düştüğü ve Madam Keller'in üzerinde buldukları posta havalesinin postaneden onun tahsil nefes alamıyarak öldüğü tesbit edilmiştir. ettiğini ve maktul kadının parmağındaki Adliye doktoru cesedin gömülmesine izin altın yüzüğü de Colette'e hediye etmşi vermiştir. olduklannı söylemesi, cürüm ortaklan arasında bulunan bu kadının da gerek bu cinayette, gerek diğer kanlı islerde bilfiil alâkadar olduğunu göstermektedir. NEVROZİN icabında gllnde 3 kaşe alınablllr. Tsim ve markaya rikkat. Tak itlerinden sakımntz. Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı İstanbul Satınalma Komisyonundan: 1 2921 tane minder ve yastık kılıfının 23/12/937 perşembe günü saat 11 de kapalı zarfla eksiltmesi vapılacaktır. " Tasınlanan tutarı 6513 lira 83 kuruş ve ilk teminatı 489 liradır. 3 Şartname ve evsafı Komisyondadır. Görülebilir. 4 Isteklilerin o gün eksiltme saatinden bir saat evveline kadar 2490 sayılı kanunun 32 nci maddesi hükmüne göre hazırhyacaklan teklif mektublarmı Galata eski Ithalât Gümrüğü binasmdaki Komisyona vermeleri. (8213) Turgudlu Belediye rei«i beraet etti Ba§, di§, nezle, grip, romatizma nevralji, kırıkhk ve bütün ağrılarınızı keser. tcabında günde 3 kaşe ahnabilir, Taklidlerinden sakınmız ve her yerde ısrarla Gripin isteyiniz. Turgudlu (Hususî) Belediye reisimiz Cevdet Öktem hakkında iki sene Futbol ajanlığının bir tashihi evvel irtikâb suçundan başlıyan adlî T. S. K. İstanbul bölgesi futbol ajan takibat ve tahkikat Manisa asliye ceza mahkemesinde intac edilmiş ve kendi hğından: sinin beraetine karar verilmiştir. 19/12/937 pazar günü Fenerbahçe stadında yapılacak olan Davudpaşa Yurddaş! Doğan maçı bir yanlışlık neticesi olarak Bankalarda biriken paralar memleDavudpaşa Sümer şeklinde yazılmıştı. kette iş yaratır. Kuçuk arttırma hesabları bir araya gelince ulusal ekonomimiz Nevyork Willaughoy Ferrier adında bir Amerikan papazı kedılerle fa Davudpaşa ile maç yapacak olan kulüb için büyük bir kredi kaynağı olur. Sümer olmayıp Doğanspor kulübü ol releri ahbab haline getirmeğe muvaffak olmuştur. Resmimiz tabiat kaideleri Ulusal Ekonomi ve Arttırma Kurumu duğu tavzih olunur. hilâfına olarak dost olan üç kedi ile bir fareyi bir arada gösteriyor. Beyoğlu Tahsilât Müdürlüğünden: Ortaköy Rum ilk okulunun Beşiktaş Maliye Şubesine kazanc vergisinden olan borcundan dolayı Ortaköy Ayafuka ve Ayavorgi kilise, kabristam ve mektebi vakfı namına olduğu anlaşılan Ortaköyde eski Ortaköy mahallesi Mecidıye sokağı 94. 96, 98, 100, 102 ve 104 ve yeni Divanyolu mahallesi Muallimnaci sokağı 78, 80, 82, 84, 86 ve 88 kapı numaralı dükkânlarm Köprübaşı 2/4 numaralı methal Tahsili Emval kanunu hükümlerine tevftkan alenî müzavede suretile satılacaktır. Talib olanlarm ihalei evveliyesi olan 10/1/938 tarihinde pazartesi günü saat 14 ten sonra Beşiktaş kazasında müteşekkil İdare Heyetine yüzde ysdi buçuk pey akçelerıle beraber müracaatleri ilân olunur. (8450) Korkuyorum ! Tefrika: 6 6 Yazan: Server Bedi Hayır. O da vazgeçti. Şapkasını Mümkündür, fakat bir defa olduğu çıkardı. Sonra bakınız ne oldu, büfenin gibi, konuşmak için Bursa gibi bir yere aynasma gitti: «A... dedi, gideyim, saç de gitmiş olabilirler. A... O zaman bize mutlaka bir larım pek uzamış. Cadı gibi. Gece misafır de gelecek.» Geceleyin de Nazif Beyler haber gönderirdi. Meraktan oleceğimizi gelecekti. Hiç aklına fena şeyler koyan bilmez mi? Düşününüz ki o zaman ben koca geceyi düşünür mü? sıydım, bana da haber göndermedi. Belki sizden gizlemek istiyordu? Siz başka... Siz kocasıydınız... Siz Hayır hayır... Kızım da biliyor. den korkuları vardı. Onun niyeti başka idi. İyi ya... Seyahate mi çıkmak istiyordu? Doğru... O da çok ganb... Kendisi Evet. Hepımiz ona bunu tavsiye bize bahsetmişti bundan... Unuttum ne ettik. Hem o adamın kâbusundan biraz demisti... Ben de şaştım kaldım... Çok,iyi, kurtulur, hem de biraz gezer, açılır... diyorduk. Ne bilelim... Böyle sokağa çı dariist, rabıtalı, terbiyeli kad n ama böyle acayib huyları da yok değil. kar çıkmaz o herifin pençesine düşeceğiKadın, içine bir hakkı çok geç teslim ni... Eskiden çaylak fes kaparmış derleretmenin utancı kanşan sesile, başını saldi. Onun gibi birşey... Ne oldu, ne bitti? Nasıl kaptı? Nereye gittiler? Aklıma hyarak, ilâve etti: Sizin de biraz hakkınız varmış. Kodurgunluk geliyor... Tabiî polise haber lay mı? Belli. Çok üzülmüşsünüz. verdik. Hakkımın tahdid edilmesrae razı ol Ben susuyor ve başımı sallıyordum. mıyarak sordum: Kadın sordu: «Biraz» mı hakkım var, hanımefen Ne dersiniz? Mutlaka o herif mudi, biraz mı? sallat olmuştur, değil mi? Başına bir fe Herkes size o kadar da hak vermîlâket gelmis midir? sini gizlemeğe lüzum görmiyen adamların rifi takib ettirecekler. ve gözlerimi kapayıp açarak: yor. Aziz Bey gelip yanıma oturdu ve elini Susunuz, dedim, ben aşk sadakası tok ve yüksek seslerile: İşte, karşıma gene: «Herkes» çıkmışh. dizime koydu: Azizim, dedi, iki gündür bizi telâş istemiyorum. İnsan bir kişiyi sever. Ayağa kalkar gibi doğrularak: Söyle bakalım, kibirli ve münzevî Hatta bana kalırsa Zehra Ömeri içinde bıraktın. Belki de sen bizim kadar Kim bu herkes? diye sordum. arkadaş! dedi, buradan gitti gideli bizi merak etmiyorsun. Maşallah soğukkanlr Yalnız bizim ev halkı değil, konr sevmiyor. unuttun. Daha doğrusu Şaziye Hanımın lığınıza hepimiz hayretteyiz. Gülmeğe başladım. şular da, tanıdıklarımız da. Sonra kansma dönerek bana aid bir felâketinden sonra bizimle adeta selâmi Vaîlahi, dedi, kadın kalbi hiç belli Ne diyorlar? mesele değilmiş gibi Zehra hakkında po kestin. Bak ben açık konuşurum. Fakat Diyorlar ki Zehrayı hasta farzet olmaz. senin de huyun böyle. Yalnız bize karşı lisin yaptığı son tahkikatı anlattı: Teşekkür ederim. Ben bu türlü mek lâzım. Hasta. Bir hasta kolundan Sirkecide o tarafın, neresiydi o, değil. Onun için gücenmiyoruz. Fakat psikolojilerden hiçbir şey anlamıyorum. tutulup sokağa atılır mı? Sivrihisarlılann oturdukları bir kahve gene açık söyliyeyim: Zehraya karşı Ben Zehrayı sokağa atmadım, ha Zehranın aşkına da talib değilim. Onun varmış. Polis orada tahkikat yapmış ve haksızsm! nımefendi. Bu söz benim onu aç ve çıp tarafmdan sevilmenin güzel birşey olmaÖmeri yakından tanıyan bir adam bul Hayretler îçindeydim ve artık müna* lak bıraktığımı iddia etmektir. Böyje bir dığma Ömerin hali şahid. Zehra beni muş. Herifin iddiasına göre Ömerin mak kaşa etmek istemiyordum. Ne söyleyim? şey yapmadım. Hem aslına bakarsanız sevseydi çoktan bunu söylerdi. Gülümsemekle iktıfa ettim. sadı Zehradan para çekmekmiş. A...h, Fazıl Beyciğim, sîz Zehrabelki bütün suçlar birer hastalık ve bütün Aziz Bey gönlümü almak için yumuBu iddia bizim o arkadaşın mütaleasısuçlular bir hastadır. Bana karşı işlenmiş yı anlamamışsınız, bu kadın ölür, fakat şamış bir sesle devam etti: na benziyordu. Düşünmeğe hiç lüzum bunu söylemez. bir suçun tedavisi bana mı düşer? Bak neden haksızsm, soyleyimt görmeden itiraz ettim: Niçin? Beni sevmek cînayet mi? Size karşı işlenmiş bir suç yok. Olamaz, dedim, ben Ömeri tanı Bu kadın senin karın filân amma, şimdi, Değil amma ortada Ömer vak'ası Ya kime karşı var? dım, gözyaşlannı gördüm, verdiğim ikra lâf aramızda, senin kızm sayılır. Cevab Daha ziyade ötekine karşı, değil varken size bunu söylemenin kıymeti olver bana o yaşta kızın olamaz mıydı? miyeyi de reddetti. mi efendim? Ona gitmek ve sizden aynl mazdı. Fakat size sizi sevdiğini hareket Olurdu, diye mınldandım. Aziz Bey hep karısına bakarak devam mak istemiyordu, Zehra. lerile ispat etmeğe çalıştı. Aziz Bey dizime vurarak: Hareketlerile mi? Yani ömeri bi etti: Fakat onu evin içine alabiliyordu. Hah, dedi, farzet ki senin kızmdır Gene herifin iddiasına göre Zehra Gene bir mesele çıkmasın da siz ü zim eve alarak! ve kızının başına böyle birşey gelmiş; zülmeyin diyc. Vakit öğleye geldiği için ayağa kalk Omerle köyüne gidip evlenmiştir. namusunu muhafaza ediyor; herife yüz Kadın sordu: Bir mesele çıkmasın diye fedakâr tım. Müsaade istedim. Kadın yolumu vermiyor; ondan korkuyor. Ne yaparsm> Hani polis köyünden tahkik ede lığı daha ileriye götürebilirdi. kesti: Kızmı müdafaa mı edersin, sokağa mı a Götürmemiş işte. Sizî bırakmam. Şimdi Aziz de, cekti. Cevab gelmemiş mi? tarsın. Gelmiş: Yok. Hem bunu ben üzülmeyim diye de Neriman da gelecek. Oturunuz. Beraber Ben Zehrayı sokağa atmadım. Tabiî... O adamm söyledikleri ğil, korkusundan yaptı. yemek yeriz. Çok memnun olurlar. Yani... Söz misali... Zehraya Sizi de seviyor biraz, sizi de. Emin Israr ediyordu. Kabul ettim. îlkönce saçma... Belki Ömerin arkadaşıdır da yaptığını kızına da yapar mıydın? olunuz. Aziz Bey geldi. Beni görünce samimî bir polisi şaşırtmak istiyor. Aynen! . (Arkast var) İki avcumu da kadma doğru uzatarak sevinc g>termi=ti; fakat hiçbir düşünce Polisin de aklına gelmiş bu... He

Bu sayıdan diğer sayfalar: