28 Eylül 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

28 Eylül 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUraHLJKlYEiT 2S Eylul 1939 TARtHl ROMAN Buhâra Güneşi Yazan: ORHAN RAHM1 [ Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Akdeniz seferlerî Denizciler arasında İhtikârla mücadele Muhasara harbi S ngiliz Başvekili Avam kamarasındall ki son beyanatmda Almanyaya karşı yapılan abluka icabı olarak bu memlekete hertürlü mevad ithaline de nizde şiddetle mümanaat edileceğini söylemiştir. îngiliz donanraası Akdenizde Hayfa ve Cebelüttank iimanlarında ve Manş'ın ağzı Dover'de ve Şimal denizinin şimal methalinde tesis etmiş bulunduğu kontrol üslerine tevkit ederek götürmekte olduğu diğer bitaraf memieketlerin dahi gemilerini araştırmakta ve Almanyaya doğrudan doğruya yahud bitaraf memleketler üzerinden gideceğine hükmettiği harb malzemesi, ham madde ve yiyeceği ge misile beraber zaptelmektedir. Almanyaya doğrudan doğruya gide cek eşyayı öğrenmek kolay ise de bitaraf memleketlere gidecek eşyanın Almanyaya gidip gitmiyeceeini tahkik güç oldu ğundan, en ufak bir şüphe ve tahmin bu gibi eşyanın zaptını haklı olarak icab etürmektedir. Esasen ablukanın ilk şattı )udur. Binaenaleyh Almanyanın garbında bulunan Belçika. Holanda, Lüksemburg, sviçre ile Italya daha ziyade sanayi memleketleri o!up fabrikalarınm muhtac bulunduğu ham maddeleri, halkİHrınm yiyeceklerini ve hatta yakacaklarınm mühim bir kısmını dtnizaşırı memleketlerden tedarik etmek mecburiyetinde bulundukarından hayat ve maişetlerinin büyük zoruklarla karşılaşrralan ihtimali tabiidir. Holanda Uzakşarktaki ham mad^e membaı Felemenk Hmdı müstemlekesinden ve Belçika orta Afrikada Kongo havzasındaki büvük müstemlekesinden ham ve yiyecek maddelerini azçok müşcülâtla celbedebilmektedirler. Şimdi Almanya dahi mukabelebilmisilde bulunuyor. Tahtelbahirlerile Britanya adalarına karşı hazırladığı ablukanın mutlak muhasara olduğunu ilân etmiştir. Binaenaleyh İngi'tereye haricden gerek ingiliz bayrağı gerek bitaraf memleketlerin bayrakları sltında taşınan ve hatta bitaraf memleketlerden kendi gemilerile gönderilen hertürlü eşyayı, ham madde • eri ve yiyeceği harb kaçağı ilân etmiştir. Bir günde Alman lahtelbahirleri în giltereye îskanclinavyadan ve Finlandi yadan sellüloz ve kâğıd hamura tâşiyan üç bitaraf vapuru batırmıştır. İngiltere garbdaki bitaraf memleketlere Almaa yaya gitmemesi ir.in yiyecek ve ham madde ithalini menedecek derecede tahdid ederken Almanya dahi ham madde membaı şimalî Avrupa memleketlerinden Brianya adalarına demir, kereste ve ham madde ve tereyağı ve emsali yiyecek gitmesine imkân bır?Unamağa çalışıyor. ingiltere ile Almanva biribirine karşı tam bir muhasara harbi yapıyorar demektir. ayeleri biribiılerini tam manasile imha etmektir. Bu arada bitaraf devletlerin uğradıkları ve fevkalâde ahvalde tabiî görülmesi icab eden zararların önüne geçilmesi mümkün değildir. Bunların harb devamınca İngiltere limanlanna gitmemeleri ve taşıdık lan yükün de yalnız kendi memleketlerine aid olduğunu icabmda ispat edecek tedabir almalan lâzım gelecektir. Alman veya İngilizden hangi taraf abukasının muvaffak olduğunu ise yakında goreceğız. Gemilerîmizin Mısıra bir anlasamamazlık Fırsattan istifade etmek Doğuya selâm! Sana gelince, Aybey, ne yazayım? istiyen beş müessese mugitmelerine hükumetçe Kaptan ve Makinistler vakkaten seddedilecek Gözlerim yaşlandı, kalbim çarpıyor.. Sen müsaade edildi Cemiyetinin infisahı yoksun... Dünyalar bana ağlamahdır Dünya buhrf.nı doJayısile fırsattan isHarbin başlaması ve denizlerde emnitifade ederek ihtll âr yapmak istiyen bazı yetin haleldar olması üzerine birçok membekleniyor Yok!.. Henüz hiçbir karar venne yan biri karşıma çıkb. Düşman ortasındim. Fakat sen istersen... Hanın yüzii kıpkınnızı oldu. Bahar, yüzünde sanki pembe bir çiçek açmıştı. Iri, siyah, baygın gözlerinde bir buğu vardı... Gider misin? Evet, sen istersen giderim Han!.. Sen, büyük kalbli bir Hansm. Benim gibi kimsesiz, bayraksız, hatta adı belirsiz bir adama yanında yer veriyorsun. Ben insanlığı böyle bilirim Karaboğa! Hepimiz de birbirimizden farksızızdır. Demin îranlı arkadaşın bana yeni birçok malumat verdi. Ne hakkında? Arablar hakkında... Arablar bu tarafa doğru akıp duruyorlar. Göruyorsun ki, biz Türk Beylikleri, Hanhkları, kabileleri çok dağıldık. Arablar yann, öbürgün burasını da çiğniyecekler. Muhakkak! Hatun Han doğruldu: Fakat ben, şerefini bilen, yurdunu seven bir Han gibi karşı duracağım. Dilber Han, sanki demin hislerini açığa vuran kadın değildi Birdenbire değismiş, erkekleşmiş, kahramanlaşmış, Hanlığını takmmıştı: Bu topraklar benim hakkımdır, bizim hakkımızdır. Ben Arablan iyice tamyorum... Onların Türk illerine yapbklan bu saldırış çok sürmiyeeektir. Gönül isterdi ki, bütün Türk diyan birleşsin ve onlara dünyanın bu en eski, bu en kahraman milletinin ne demek olduğunu öğretsin... Karaboğa: Evet, öyle olmahydı, Han!.. Diye mırıldandı. Fakat ne çare? Doğuda olduğu gibi, buralarda da hep aynlık içindeyiz. En yakınımız, batı Türkyolandır. Fakat onlar da bize el uzatamıyacaklar... Karaboğa doğruldu: Ben, dedi, gider, Aybeye söylerim. Belki Gültekin de birşey düşünür. Sana bir mektub vereceğim, bunu Aybeye götüreceksin ve diyeceksin ki: «Buhara illerinde seni bir kadın bekliyor!» Söylerim Han ve umarım ki gelir! Fakat, düşünüyorum, belki de evlenmiştir. Kiminle ? Kendisini kurtaran kahraman kızla!.. O takdirde gelmesin; lüzumu yok. Ben, gücüm yettiği kadar boğuşurum. Ben de sizinle beraberim, H a n ! Karaboğanın yüzü, ba*kışları değişmişti. Tüyleri kabarmıştı: Size haber getirir ve hemen ordunuza girerim Han. Yarın sabah yola çıkar mısın Karaboğa ? Çıkarım H a n ! Ona söylersin: Kendisini hiç unutmadım ve kim bilir, belki deh iç unutmıyacağım. Yalnız mı gideceksin? Evet; tranlı burada kalmalıdır... Ona itimad edebilir miyiz? Ediniz Han! Çok zekidir, çok bilgindir, çok yaman bir adamdır. Ve düne kadar Arablara uşaklık ettiği halde şimdi onların en tehlikeli düşmamdır. Anlattı, anlattı. Ve ben de onun dikkate değer bir adam olduğunu kavradım. Ertesi sabahtı. Gün doğmamıştı. Gökler uzak... uzak ve tertemizdi. Gözleri, mavi boşluklann ötelerini dolaşıyordu. Şimdi, uzandığı sedirin üstünde Han değil, sadece bir kadındı... Haşmetli, güzel ve dayanılmaz bir kadın! Vücudü bir heykeli andınyordu. Tabiat ona rengi bol bol vermiş ve onu itina ile yaratmıştı. Olgun ve dolgun göğsünde rüzgârlar yanmak istiyordu. înce belinin altında yuvarlak, geniş kalçalan, çıldırmış bir ihtiras yaratmak için kâfidi. KoIIan çıplaktı.. Yontulmuş birer mermer gibiydi kolları!. Gözleri, tahayyülün ve aşkın büyüsü, buğusu içinde idi. Dudaklan yarı açıktı. Sanki bir çift erkek dudağına karşı açılmıştı. Aybey, şimdi uzaklarda değil, bu güzel kadınm kalbinin içinde idi. Mektubunu yazıyordu: «Aybey; Aylar geçti, uzaklara vardm. Biliyorum ki, bu iki uzak diyar arasında kartallar zor uçar, ümidimi kesmiştim. Seninle bir daha karşılaşacağımı hiç ummuyordum, hâlâ da ummuyorum. Seni tanı da yapayalnız, bir çocugumla kaldım. Hanınızdan ve senden diliyorum: Bana Vardım ediniz... Bana değil, batı Türk illerine geliniz. Bugün tehlike benim için, fakat yann sizin için. Etrafımızda fesadlar örülüyor... Arab orduları, yaklaştıkça yaklaşıyor. Maveraünnehir'den sonra yollar, doğuya uzanır. Karaboğa sana malumat verecektir... Hanına anlat! Bir gün yolun buraya düşerse, seni unurmadığımı anlıyacaksm! Kendini sevdirdiğin bir kadın, seni aylarca, yıllarca boş da olsa, gene bir ümidle bekliyecek. Kocam öldü, küçük bir yavrum da var. Kalbim, anlatamıyacağım bir ıstırabla, her tarafım da düşmanla dolu! Doğuya selâm! Sana gelince, Aybey, ne yazayım? Gözlerim yaşlandı, kalbim çarpıyor... Seninle konuştuğumuz has bahçeye bakıyorum... Sen yoksun... Dünyalar bana ağlamahdır.» leketlerde alınan tedbirler misillu hüku metimiz de Ege denizi ve Akdenize yapılan bütün posta seferlerile şilep seferlerini menetmişti. Bilâhare, vaziyetin biraz inkişafı üzerine Izmire kadar gerek posta, erekse şilep seferlerine müsaade olun muştu. Hükumetin verdiği bir kararla dünden itibaren îskenderuna kadar uzayan Mersin hattında da Denizyolları vapurlarının skisi gibi sefer yapmalanna ve bilcümle şilep nakliyatma müsaade edilmiştir. Dün bu karar alâkadar makamlara bildirilmiş ve gerek denizcilik âleminde, gerekse iktısadî mehafilde büyük bir memnuniyetle iarsılanmıştır. Denizyolları îdaresi Mersine ilk vapuru gelecek, cumaya tahrik edecektir. Bu vaDurlar, eskisi gibi Rodosa da uğravacaktır. Dört senedenberi faaliyet halinde bulunan «Türk kaptan ve makinistler cemiyeti» idare heyeti azaları hep birlikte istifa etmişlerdir. Denizcilik âleminde büyük bir alâka ve hayretle karşılanan bu istifa hasıl olan çok mühim bir hâdise üzerine vaki olmuştur. Aldığımız malumata göre, Türk kaptan ve makinistler cemiyeti azasının kısmı küllisini ve idare heyetinin de hemen mevcudunun tamamını teşkil eden Devlet Denizyolları işletmesi kaptan ve makinistleri cemiyetten tamamen çekilmek vaziyetinde bulunmaktadırlar. Buna sebeb olarak da cemiyetin son günlerde yaptığı bir teşebbüsün iyi karşılanmamış olması gösterilmektedir. Bu çekiliş karşısında Cemiyetin ya şamasına maddeten imkân kalmadığından infisahı tabiî görülmektedir. Cemiyet heyeti umumiyesi cumartesi günü fevkalâde bir toplantıya çağırılmıştır. Bu toplantıCihangirdeki molozlar da vaziyet azaya bildirilecektir. Bunun İki gün sonra, Karaboğa yola çıkıyorkaldırılıyor neticesinde cemiyetin feshine karar ve du. O akşam geç vakte kadar Hanm huCihangirdeki asfalt yol üzerinde müteahhid tarafmdan terkedilmiş olan rileceği muhakkak addolunmaktadır. zurunda kalmış, onunla konuşmuşru. topraklann Belediye tarafmdan nak Hatun H a n : MÜTEFERRİK Karaboğa, diyordu, Aybey dilerse ine başlanılmış ve bu suretle halkın şikâyetinin önüne geçilmiştir. Tuzlanmış taze balıklar ihrac gelsin, dilerse gelmesin... Fakat, mektuYeniden şehre bin lâmba edilebilecek bum eline vanr ve beni anlarsa gam yekonuluyor mem. Tuzlu balık ihracı memnu olduğu için tstanbul sokaklanna yeniden konula ihrac olunan taze balıkların da tuzlan Müsterih ol Dilber Hanım, mekKÜLTÜR İŞLERİ tubun Aybeyin eline varacaktır; dağlan cak olan bin lâmbanın yerlerinin tes ması dolayısile ihracma müsaade olunpitine kaymakamlar tarafmdan başla muyordu çiğniyerek, ovaları aşarak, yağmuru, katlk tedrisat müfettişleri nacaktır. Balıkçılann yaptıklan müracaat ün, soğuğu, sıcağı tepeliyerek bu mektubu zerine hükumet bu balıklann ihracına kadrosu arttırıldı Belediyeye 60 memur ona götüreceğim. müsaade etmiş ve bu karar dün alâkaİstanbul ilk tedrisat müfettişlerinin alınacak Artık hiç şüphesi kalmamıştı. Hatun dar makamlara bildirilmiştir. teftiş mmtakalan ayrılarak kendilerine Ankarada bulunan Belediye muha Han onu seviyordu. bu hususta lâzım gelen tebligat yapıl Petrol, benzin fiatları sebe müdürü Muhtar bugün şehrimize Sabaha karşı uyandırıldı. Kendisine mıştır. Maarif Vekâleti, teftişlerin dadönecektir. Muhtar beraberinde ba artacak mı? sağlam, yeni ve güzel bir takım elbise rem cetvelini getirecek ve bu cetvele ha esasl: yapılabilmesi için her müfetMemleketimizde iş yapan petrol ve tiş,e fazla mekteb düşmemesine karar getirilmişti. Suratını buruşturdu... Mem göre teşrinievvelin on beşinde müsa nun olmamışu. Kendi elbisesi gözüne da baka ile Belediyeye 60 memur alınacak benzin kumpanyalan umumî direktör verdiğinden mevcud kadroyu takviye ha iyi görünüyordu. İçinde rahat rahattı. tır. Alınacak bu memurlann müsabaka leri hep birlikte Ankaraya gitmişlerdir. etmiştir. Geçen sene îstanbul maarif Aldığımız malumata göre, bu seyahat kadrosunda 24 müfettiş bulunmakta idi. Ona öyle geliyordu ki, bu yeni elbiseyi imtihanı için hazırlık yapılmaktadır. son zamanlarda beynelmilel petrol ve Bu miktar, yeniden üç müfettiş ilâvegiyince, iğreti bir adam olacak; ona sığProst, îstanbula geliyor benzin piyasasında görülen hafif teref sile 27 ye çıkanlmıştır. Bundan başka mıyacak, kolu, bacağı rahat etmiyecek. Şehircilik mütehassısı Prost'un ey îu ve daha fazla yükselme temayülü bu sene talebelerin sıhhî murakabele Elbisenin yanmda dolu bir Tcese var lul ayı zarfında şehrimize gelmesi bek* karşısında Türkiyede petrol ve benzin rini arttırmak maksadile, sıhhat müfetdı. Ayakucuna da bir çift yepyeni çizme lenilmekte idi. Fakat mütehassıstan bir satış fıatlannda bir değişme olup ol tişlerinin de arttırılmasma lüzum göriildüğinden, kadroya yeni doktorlar koyrhüşlardı. îşte sadece bu sonuncuya haber gelmemesi üzerine Belediye ken* mıyacağile alâkadardır. disine müracaatle gelmesini rica etmişMemleketimizde petrol, benzin, ben ılâve edilecektir. sevinmişti. Çünkü çizmeleri eskimişti. tir. Dün, Prost'tan Belediyeye gelen bir zol ve madenî yağlar hükumetle kum Hem bu yeni çizmeler, bir başka biçimde Taksim ortamektebi lise oldu rnektubda bazı islerini halleder etmez panyalsr arasında mevcud bir anlaşma idi. Derisi çok güzel görünüyordu. Mekteblerde derslere başlandığından, derhal İstanbula hareket edeceğini bilmucibince muhtelif mıntakalarda mu kaydolunan talebe miktan taayyün etYanına giren sarayh: dirmiştir. ayyen fiatlarla sstılmaktadır. Bu esasa miştir. Bu suretle her mektebde ihdas Bunu, dedi, Hanımızm çizmecisi Taksim Ayaspaşa caddesi göre, halen îstanbulda toptan olarak edüecek şube adedi de, kat'î olarak tayaptı. benzinii litresi 15.5, kilosu 21, benzolun karrür etmiştir. Muhtelif mekteblerde 85 metre olacak Tam bu sırada, kapıda bir gölge be"Taksirn meydanında Taksim kışlası kilosu 14 kuruş 30 para üzerinden satıl açılan 45 şubeden başka Maarif Vekâ lirdi: tranî... müştemilâtmdan olan Camlı köşk bina maktadır. Mazut stoklan ise tamamen leti Taksim ortamektebinin lise haliKaraboğa onu görünce, heyecanlanır sile Ajaspaşa yolundaki garaj ve sair tükenmiş olduğundan piyasada yoktur. ne getirilmesine karar vermiştir. Bu gibi oldu: binalann yıkıiması içi 5,000 liraya müKumpanyalar direktörleri, Ankarada sene lisenin ancak birinci sınıfı ders Gel, dedi, arkadaşım, gel. tstersen zayedeye çıkanlmıştır. Bu ada yıkılır Vekâletîe bu hususta temasta bulun göreceğinden bu sınıfa talebe kaydına Altındağa beraber gidelim... Senin kal yıkılmaz enkaz derhal ortadan kaldırı maktadırlar. Mevcud vaziyete göre, ye başlanmıştır. Beyoğlu ve Eyüb ortamektebleri de kız ve erkek olmak üzere maklığına içim razı olmıyor. Sen benim İacak ve Taksim Ayaspaşa caddesi 85 ni fiatlar tespit olunacaktır. nıüstakil ikişer ortamekteb haline gemetre genişliğe itlâğ edilecektir. en son arkadaşımsın. ADLİYEDE tirilmişlerdir. Bu husustaki emirler dün Bu kısım da asfalta tahvil edilerek îranlının gözleri yaşarraıştı: Ayaspaşa Gümüşsuyu yolu ile iltisak Akaretlerde adam çiğniyen alâkadar mekteblere tebliğ edilmiştir. Benim de, benim de Karaboğa! peyda edecektir. Lisan kursunda imtihanlar Sonra ilâve etti: şoförün muhakemesi Beiediye ileride bu yolun denize nabitti Zaten benim arkadaşım yoktu ki... zır cephesindeki İstanbul kulübü ya Cumartesi gecesi sabaha karşı Be Arab ordusunda çalışıyordum. Hepsi ya mndaki sair binalan kâmilen yıkarak şiktaşti Akaretler yokuşunun aşağı Orta tedrisat müesseselerine lisan bancı idi. Beni işlerine elverdiğim için se bu mürtefi mahalden denizin görülme smdaki tramvay raylarını temizliyen muallirni yetiştirmek üzere Üniversitesini terrin edecek ve buralarda bazı te tramvay işçilerinden Recebin, otuz se de açılan kurs imtihanlannı dün bitirverlerdi. sisat vücude getirecektir. Bu yola aid miştir. Neticeler birkaç güne kadar Karaboğa giyinmişti. Sarayh dışarı projeleı evvelce mimar Valter tarafm kiz metre sürüklemek suretile ölümüne sebeb olmaktan suçlu şoför Şükrünün belli olacaktır. çıkmıştı. Yaklaştı. îranlıyı iki omuzlarm dan hp.zırlanmıştır. Geçetî sene kurs ihdas edilirken kurmuhakemesine, İstanbul dördüncü ceza dan tuttu: sun tahsil müddeti iki sene olarak kaBelediye harb dolayısile i§ mahkemesinde dün akşam devam edilraılaştırılmış ve bu müddetin bir sene Gider miyiz? miştir. Dünkü muhakemede enteresan yaptıracak müteahhid si burada okutulduktan sonra. diğer seIranlı başını salladı: bir hr.dise olmuş, hâkim Bürhaneddin, bulamıyor nesi de Fransa. İngiltere, Almanya gibi Olmaz Karaboğa; benim burada bu celsede gösterilen bir şahidin derhal her lisanm aiâkadar olduŞu memlekette İstanbul Belediyesi. Belediyeler Bangörecek işlerim var. Ben, mümkün olur kasından istikraz ettiği beş milvon üra getirilınesine karar vermiş, Müddeiu 'tınam ertilrr.esi münasib görülmüştü. sa Hatun Hana yardım etmek isterim... dan şimdiye kadar 900,000 lira çekmiş ınumî muavini Kemal, Adliye polisle Halbuki Avrupanın karışık vaziyette Çünkü onun aklı, Arabların desiselerine, ti. Henüz bu para her hangi bir inşaata rinden birini gördererek, şahidi yanm bulurmnsı dolayısile bu talebelerin tahsarfedilmemiştir. Zira dünya vaziyeti saat içerisinde mahkemoye getirtmiş illeriru ikmal etmek Ü7ere bu mem fesadlanna ermez. leketlere pitrnpeine imkân kalmamıstır. dolayısiie iş yapt;rmak için müteahhid tir. Doğru söylüyorsun! Dinlenilen bu şahid, İstanbul Balık Mattrif Vekâlef bu meseleyi tetkike bulunamadığı gibi Avrupa siparişlerine Sen tekrar dönebilecek misin Kade imkân hasıl olamamaktadır. Bu iti pazarında Akosman hanında 3 numara baslarıy.ır. Bu talebelerin veti^mesi raboğa ? barla Belediye, mezkur istikrazm mii da komisyoncu Grbriyel Lukidistir. Pa İCİTJ Iâ7iın ?elen ikinci seneiik kısım. Döneceğim, her halde. döneceğim. tebaH kısmını şimdilik çekmiyecektir. zar günü baslıyan bu meşhud suç mu ya bur?da açılacak ve yahut da kursa Belki yalnız, belki de kalabahk olarak! hakemesi, müdafaaya kalmıştı. Dünkü bitirenlein acık buluran muallimlikleŞehirde kâfi miktarda Dışandan bir at kişneyişi duyuldu: celseye ölen Recbin kardeşi davacı rp tayin'er yapılacaktır. f:5mahrukat var Benimkini hazırlamışlar, sesi geliİhsanın vekili Şevki gelerek, şoförle o Hayskui red^et i talebeleri Belediye İktısad müdürlüğü kış mev; yor... tomobilin sahib Nuriden beş bin lira tekrar ahyor siminin gelmesi dolayısile İstanbulda Karaboğa! tazminrt isteğile istida vermiş, mahkeStbrimizdeki İngiliz Hayskul kız orta ki oduu ve kömür miktarını tespite Arkadaşım! başlamıştır. Buna nazaran haziran avın mece, salonda bulunan mal sahibi Nu mekteb'ı. talebe kavdı yaütısı halde Birbirinin boğazına sarıldılar: da şehrimize 14 352,200 kilo odun, riden de izahat ahndıktan sonra, yuka mektebler acıld'ğı gün gelen talebelere Git güle güle! Gözüm yolda; seni 4.345.645 kilo kömür, temmuz aymda rıda anlatıldıgı şekilde yarım saat içe mııali^m bulamaması yüzünden tedri de\am edemivece&ini bi'dırdıSii bekliyeceğim. Karaboğa, mademki senin 12.156 100 kilo odun, 7,134,140 kilo kö risinde mahkemeye getirilen Gabriyel «ata + Lukidis uzun uzadıya dinlenilmiş, bu dair PİPbe velileri tara^ndan vanılan de, benim de kimsemiz yok... Bari ölür mür, ağustos ayında 12,532.400 kilo oarada komisyoncu ile otomobil sahibi müraraat üzprine Maarif müdürlüŞü sek beraber ölelim, kahrsak beraber kala dun, 6.794,300 kilo kömür gelmiştir. Bundan baska geçen senelerden de yüzleştirilmişlerdir. Muhakemenin de tahkikat yapmı^ ve keyfiyeti mektebden hm! stok odun ve kömür mevcud olduğun vamı, tahkikat tamamlanmak üzere Öyle olsun Cafer!.. Mekteb idaresi Maarif müdürlüğüne dan bu sene odun ve kömür buhranına başka bir güne bırakılmıştır. îranlının adı Caferdi. Karaboğayı sa ihtimal verilmemektedir. verdiği cevabda, muallim kadrosu ta Beyoğlu sulh ceza mahkeme mamladığın., binaenaleyh yazılan ta ray kapısına kadar teşyi etti. lerine asliye salâhiyeti verildi lebeleri glarak derslere başlıyacağm Ekspresin geçirdiği kaza Şafak sökmüştü. Karanhk epeyce da Beyoğlu suih ceza mahkemlerinin Lildirrniptir Dünkü ekspres, Bulgaristanda Filibe ğılmıştı. Tekrar sarmaştılar ve KaraboGÜMRVfCLF.RnE ğa, yeşil iki ağac sırasile sanlı bir yolun istasyonuna geldiği sırada vagonlardan bundar sonra asliye ceza salâhiyetini birinin tekerleği yerinden oynamış ve haiz olarak, sulh ceza davalanndan başötesinde kayboldu, gitti. Yeni bir gümrük kuruldu yoicuları epeyce heyecana düşüren bu ka, meşhud suç davalanndan, bakılması Iranlı bir müddet düşündü ve ağır a ârıza vaktinde hissedildiği için muhte asliye cezalara aid davalara da baka Güm.ük ve İnhisarlar Vekâleti, edımlarla içeriye girdi. mel bir kazanın önüne geçilmiştir. Bu bilmeleri takarrür etmiştir. Bu salâhi hemmiyetin.» binaen Uzunköprü civaUfuk kıpkırmızı... sebebden dolayı da tren şehrimize bir yet, o mmtakaya ve meşhud suç dava nnda hududda Nafıa köprüsü gümrüğü namile yeni bir gümrük ihdas etmiştir, laıına münhasır bulunmaktadiTi saat teahhurla gelebilmiştir. Urkast var). esnafm isimleri teypit edilerek bunlar hakkında zabıtlar tutulmuştu. Ticaret cda sında toplanan İhtikâr komisyonu ihtikâr yapan tüccarlar hakkında yapılacak muamele için tetkikatta bulunmuş ve iaşe kararnamesinın dokuzuncu maddesinin bunlar hakkında kabili tatbik olup oîmadığı hakkında Müddeiumumilik ve Emniyet müdürlüğünün mütalealarını sor muş, ve aldığı cevablann kendi mütaleasma uygun olduçunu görmüştür. İstanbul mmtakası Ticaret müdürü Mehmed A)i, Ticaret Odası kâtibi Cevad Nizam:, Ticaret Vekâleti müfettişlerinden Abdül kadir, Ticaret Vekâleti hukıık müşaviri Feridden mürekkeb olan bu heyet dün beraberlerinde B*"lediye İktısad müdürü Saffet de olduğu halde Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdan ziyaret ederek mez kur maddenin tatbikı hakkında Valinin de muvafakatinl istihsal etmişlerdir. İaşe kararnarresınin dokuzuncu maddesi Vilâyet ve Belediyeye ihtikâr yapan ticarethanelerin muvakkaten seddi salâhiyetini vermektedir. Mezkur kanunun bu maddesi hükumetin hazırlamakta olduğu yeni kanun Büyük Millet Meclisinden çıkıncıya kadar tstbik edilecek ve ihtikâr yapan ticarethanelrr derhal seddedilecektir. Bu arada ilk olarak geçenlerde isim leri Vilâyete biltîirilen beş müessese ic rayi ticaretten menedileceklerdir. Muharrem Feyzi TOGAY VÎLÂYETTE Dahiliye Vekilinin bir tebliği Dahiliye Vekili Faik Öztrak alâka daılara şu tebliği göndenniştir: «İntihab dairelerinden dönen meb'us arkadaşlardan bazılan bir kısım vilâyet ve kazalanmızda idare memurlannın ve bilhassa yerli küçük memrulann halkm işlerıle kâfi derecede alâkadar olmadrklanndan ve halka iyi muamele edilmesine karşı kayıdsızlık gösterdik ierinden şikâyet etmektedirler. Muayyen yerlere matuf beyanat üzeıine tetkikat ve tahkikat yapılmak tadır. Sureti umumiyede bütün vilâ vetlerin nazarı dıkkatini celbe lüzum gö/düm. Halkm işlerile ciddî surette alâkalanrnasını, memurlann halkın işlerini günü güniine görmelerinin teminini ve kendilerme hüsnü muamele gösterilmesini ve halka iyi muamele etmesini bilmiyen memurların vazifelerinde devam kabihyetini kaybetmiş olduklarına hükmedile;ek ona göre haklannda kanunî muameleye tevessül olunmasını dile nm.» Cumhuriyet Abone şeraıtı Nüshası S knrustar Türkive Haric lcio icin 1400 Kr. 2700 Kr. Senelik 750 ı 1450 » Alh avlık 400 • 800 • Üc avlık 150 » Soktur Bu aykk

Bu sayıdan diğer sayfalar: