3 Ekim 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

3 Ekim 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'\ CUMHURÎYBx 3 Birineiteşrîn *1939 TARtHl ROMAN Buhara Güneşî Yazan: ORHAN RAHMl [ Şehir ve Memleket Haberleri ) Fiatları yükselen eşya ve malzeme istanbulun kurtuluşu Cuma günü yapılacak Siyasî icmal Alman ttalyan müzakereleri oskovada Alman ve Sovyet devlet adamları arasındajci müzakereler kat'î neticelere bağlanıp Nazır von Ribbentrop Berline döndükten sonra İtalya Hariciye Nazın Kont Ciano da Almanya devlet merkezine davet edildi. Alman Hariciye Nazın; Stalin ve Molotof'la yaptığı müzakerelerden Moskovadaki İtalyan sefirini haberdar etmiş olduğundan Berlinde İtalyan Hariciye Nazınna malumat verilecek değildir. Moskovada Lehistanın artık siyasî ve askerî bir mesele teşkil etmediğine hükmedilerek lüzumsuz saydıklan garbdaki hali harbe nihayet verilmesi için lüzumu halinde diğer dost devletlerin de iştirakile sulh lehinde gayret sarfedilmesi hakkında bir karar verilmişti. İtalya bu sulh teşebbüsüne iştirak etmeğe davet edilecektir. Zaten Berlinle Roma arasındaki mevcud askerî ittifak muahedesinin üçüncü maddesi mucibince Almanyanın yapacağı herhangi harbe îtalya evvelce istişare ve müzakere yapılmaksızın otomatik bir surette ve derhal girmeğe mecburdur. Almanya Lehistan harbini ve Lehlilere yardım etmek istiyen îngiltere ile Fransaya karşı müdafaayı kendi başına başarabileceğini tahmin eylediğinden ve modern müstahkem hatlarla Alp hududlan pek mahfuz bulunmıyan İtalyaya yardım etmek ve tam manasile iki cephede hareket harbi yapmak mecburiyetinde kalmamak üzere İtalyadan şimdilik harbe girmesini istememişti. Fakat artık Almanya şark cephesinde işini bitirmiş olduğundan bütün kuvvet ve gayretini garb cephesine hasredecek vaziyete gelmiştir. Almanyal iki cephede harbetmek mecburiyetinde bulunduğu zaman Italyanm harbe dahil olması üzerine Fransızlar karşılannda Westwall yani Siegfried müstahkem seddi bulunmadığından İtalyaya karşı hareket harbi yapabilirlerdi. Şimdi ise Almanlar; İtalyanlarla birlikte Fransa ve Ingiltereye karşı hareket harbi yapacak vaziyete geldiklerine hükmetmiş olabilirler. Maahaza harbin mümkün mertebe mevziî kalmasına gerek Almanya, gerek îtalya ötedenberi lüzum gördüklerinden harb sahasınm bütün Akdenize yayılmaması için İtalyanın harbe iştirak ettirilmesi ancak kat'î bir zaruret halinde kararlaştırılacaktır. Fakat bu vaziyette Mussolini'nin nasıl hareket edeceği hâlen malum değildir. Şu kadar var ki, Avrupanın şarkında Almanya ile teşriki mesai eden yeni bir âmil yani Sovyetler Birliği çıkmış olduğundan herhangi zaruretin ilcasile İtalya harbe girmek mecburiyetinde kalmış olsa bile bu devletin harekât sahası garba yani Fransız hududile garbî Akdeniz havzasına münha^r kalacak gibi görünüyor. İstediğimi vurcîum. Üç tanesini tepeledim. Fakat sonuncusu, gördüğün yarayı açtı... Ne kadar gitti5inv bilmiyorum. «Rüz mı; bizim kılıcımızı, gücümüzü denemegâr» ansızm şaha kalktı. Bir de ne baka di mi? yım, karşımdan gelıyorlar, derhal tanıIhtiyar bir Bey: dım: Onlard''. Kargılannı doğrultmuş Söyle Hakan, söyle! diye atıldı. lardı. Dört tanesi yaylara sarılmıştı. Ben o günlerin şahidiyim. Hayvanımm basırı çevirdim ve sada Şimdi görüyoruz ki dört yanımızğımdan bir ok çıkararak yaya yerleştirdim. dan düşman sarıyor bizî... En öndekini nişan aidım. Herif, ağacdan Gültekin duramadı ve bağırdı: düşen ayı gibl yuvarlandı. Ve bunu gö Kılıclarımızdan kanm su gibi akarünce keyifli bir nâra attım. Uçunımun cağı günler geliyor Kağan!.. Bütün dağdibine koşuyordum. O aralık farkına varlan, ovalan kana boyayacağız. Türk ildım ki, kurtuluş ümidi var. Çünkü derenin lerinde bizim bayrağımız dalgalanacak8uyu benim girtiğım istikamette akıyordu, br. eğer aksi istikamette olsaydı, yakalanaDiğerleri de bağrıştılar: caktım. Dere bazı yerlerde yamaçlarla Gök Tann şahid olsun! Kara yer beraber kıvrıhyordu. Akluna bir oyun geldi. Bir köşeye kıvrılmıştım. Atı yama şahid olsun... Güneşle ay ve bu gökler ca sürdüm. Yük«ekte iri, düşecekmiş gibı durdukça, bu, böyle olacaktır! Hakan devam etti. Çekik, kara gözleduran kayalar vardı. Bunların arasma geldim ve attan inerek bckledim. Beni gör ri kıvılcımlar saçıyordu. Dimdikti. Sol müyorlard: En önde üc tanesi geliyordu. elile mütemadiyen hançerınm kabzasım Tepeden kusbakışı seyrediyordum. îyi sıkıştınyordu. Biraz esmerce bir rengi vardı. Bıyıkları düzgün, dudakları kahnhesablamışım. Tam benim hizama gelince bu kaya ca ve biraz geniş, dişleri inci gibi bembelardan bir tanesine dokundum. Diğerleri yazdı... Ayağa kalktı: de ona dayanıyorlardı. Bu, görülecek bir Çevrelerden gelen haberler gösterişeydi Aybey! Dayandıkları yerden kur yor ki, biz Çin Kağanma bir teklif yaptulan kayalar, yıldırım hızile indiler, en makla aldanmısız. Onlar üç yüz bin kiöndekile arkasındakine çarptılar. Bilmi şilik bir ordu ile harekete geçmişler. Payorum, en küçük bir inilti çıkarabildiler sinlerle Hıtayhları ayaklandırmışlar. Bımi! Arkadaki de pek yakmlarından git ze gücenen kaynatam bana, Aybeyin at tiği için, onlar yuvarlanınca, kendi hay uşağile bir mektub göndermiş. Evvelâ vanı da kapaklandı. Ve başı kayaya Hıtaylılarla, Pasinlerle birleşecek ve bize saldıracaklarmış. Onlara karşı koymak çarptı. Zannediyorum ki oda öldü. Diğerleri de sökün etmişlerdi. Tam o için de diyor ki: «Bu iki kabilenin arası raya gelince, müthiş bir çığlık attılar. Bi çok uzaktır. Hıtaylılar, Canbalukun (Peri kayaları gösterdi. Sonra benim bulun kinin) şimal tarafmdadırlar. Biraz daha duğum yeri işaret etti. Fakat beni göre altlarmda Uygurlar vardır. Onlar Balamiyorlardı. Konuşuyorlardı. İçlerinden has gölü çevresini geçerek Pasinlerle birüçü atlarından indiler, arkadaşlarınm leşinciye kadar Pasinleri vurmak gerekzırblannı, başhklarım, silâhlarını, çizme tir.» Giraytlarla Moğollar bizden yanalertni, atlarmın eğerlerini, hulâsa neleri dırlar. Görüyorsunuz ki, kaynatam, gevarsa hepsini aldılar. Bazılan da derenin ne bizi düsünmüş, başka illerde bulunduğu halde bize akıl veriyor... ağzına doğru işaret ediyorlardı: 2 nci Ağırceza çahşmıya başladı İlk dava, zorla eve girip kız kaçıranların muhakemesi oldu Münferid hâkimlik teşkilâtile beraber, müçtemi hâkimli olmak üzere kurulan mahkemelerden îstanbul ikinci ağırceza mahkemesi, dün sabah muhakemelere başladı. Bu mahkeme, davalara, yaz tatili esnasında ağırceza davalan görulen Yenipostanenin Adliyece isgal olunan kısmındaki eski altmcı hukuk mahkemesi salonunda bakmaktadır. İkinci ağırcezan;n reisi Erzurum ağırceza reisliğinden gelen Remzidir; azaları da, burada ceza azası sıfatile bulunan Halille Atıftır. Dün sabah listesinde, bir, zorla eve girmek ve kız kaçırmak davası ile baskaca bir de tecavüz davası verdı; Öğleden sonra da iki şahidin istinabe suıetıle ifadeleri alınmıştır. Zorla eve girmek ve kız kaçırmak davası, ikinci ağırcezanın ilk davasıdır. Bu davaya mevzu olan hâdise, geçenlerde olmuştu. Hüseyin, Hasan, Muzaffer isimli genclerin Çemberlitaşta Aile bahçesinde gbrdükleri Perihanla Saimenin peşlerine takıldıklan, Kocamustafapaşada Saimenin annesinin evine kadar bunlan takib ettiklcri, bir türlü kapıdan aynlmadıklan, Saimenin annesi Zişandan Perihanı istedikleri, zorla içeriye girdikleri ve Perihanı sürükliyerek dışanya çıkardıklan, civardaki camii yıkık yangın yerine götürdükleri iddiasmda bulunulmuştu. Kız, haykırmıs, bekçiler koşuşmuş, Perihan kurtulmuş, yakalananlar aleyhine takibat açılmıştı. Dava edilenler, aşağı yukan inkâr yollu ifade vermişlerdir. Muhakemenin devamı, başka bir güne kalmıştır. Faturasız yapılan bazı olan merasime aid prosatışlarda ihtikârı tespite gram hazırlamyor imkân bulunmıyor Cuma günü, tstanbulun kurtuluş yıldönümüdür. Yapılacak merasime aid program hazırlan" maktadır. Askerî kıt'alar, mek" tebliler ve heyetler o sabah saat 9,5 ta Sultanahmed meydanında toplanacaklardır. İstan' bul kumandanı erkânıharbiyesile birlikte buradaki kıtaatı ve merasime iştirak edecek olan teşekkülleri teftiş ettikten sonra alay, Sultanahmed Divanyolu • Köprü Şiçhane yokusu ~ Galatasaray yolile Taksim âbi~ desi önüne gidecek, orada resmigeçid yapılacaktır. Resmigeçidden sonra hatibkr nutuklar söyliyecektir. Gece, Belediye taraftndan ordu mümessilleri şerefine Perapalas otelinde bir ziyafet verilecektir. h> İstanbulda, harbin ilânı tarihindenberi, fiatlan derece derece artan iptidaî mad delerin en başında inşaat malzemesi gel mektedir. Bu malzemeden başlıcası, cam VP camdan mamul eşyadır. Piyasada, cam masnuatı üzerinde, ihtikâr kelimesile ifade edilebilecek derecede fahiş bir tereffü vardır. Aranılan eb'adda pencere ve kapı camı bulunamamaktadır. Lüks camların fiatı yüzde kırk altmış nispetinde yükselmistir. Bundan başka inşaat malzemesi meyanmda bulunan demir ve her nevi pot rel, reze, menteşe, kilid, gibi eşya fiatlan üzerinde de ihtikâr yapıldığına dair, bir çol şikâyetler vardır. Madenî eşyadan pirinc, piyasadan, tamamile çekilmiştir. Yüksek fiatla tedarik edilebilen pirinc mamulâtı için, bunları, her nasılsa depo etmiş olanlar tarafından çok yüksek fiat istenmektedir. Kalay üzerinde hararetli muamele yapılmakta ise de, ihtiyacı karşıhyacak nispette kalay bulabilmek kabil olamamaktadır. Ellerinde kalay stoku bulunanlar, bunlan faturasız sattıklan için, ihtikârı tespite imkân bulunamamaktadır. Çinko ve bakır fiatlannda yükseliş vardrr. Son bir ay zarfında, birdenbire orta dan kaldınlan başlıca ihtiyaclar arasında kimyevî ve tıbbî ecza mühim bir mevki işgal etmektedir. Ecza depolannda, ve eczanelerde, müsekkin ilâclardan bazılannm mevcudu tükendiği iddia edilmekte dir. Müstahzar ilâclardan bir çoğu da, oıtadan kaldırılmışhr. Piyasada, kâğıd ve kırtasiye levazımı fiatlannda da, küçük ve mütemevvic fiat yükselişleri kaydolunmaktadır. Buna mukabil her nevi gıda maddelerinin kuru ve yaş yemişlerin, kuru etlerin fiatlan sabitGültekin ayağa kalktı. Kardeşi Ha tir. İhracat yolunun açılması dolayısile Takib edelim!.. yumurta üzerinde hararetli muamele olDemek istiyorlardı. Nihayet ikiye ay na baş iğdi: Ben birşey düşünüyorum Haîcanım. makta ve fiatlar yükselmektedir. nldılar. Ben de yavaş yavaş inmeğe başFotoğraf malzemesînde de Söyle bahadır Gültekin, kardeşim. ladım. Benim yolumu takib edecek olanihtikâr yapılıyormuf! lar, hızla ilerliyorlardı. Ben agır ağır in Sen bizim varlığımızın gözbebeğisin... DeFotoğraf işlerile meşgul olan bazı dükdım. Derenin ağzmı tutarsam mesele yok ğil mi arkadaşlar? kân sahibleri, ihtikârla mücadele komistu. Önümü, ardımı kollıyarak ilerfiyorDiğerleri cevab verdiler: yonuna müracaatle bir Ermeni toptancı dum. Dere genişlemişti. Sağda, solda iri Evet, Gültekin bizim bayrağımız tarafından fotoğraf malzemesi üzerinde çınar ağacları vardı. Sular burada ancak gibidir. Daima şerefle, kahramanca dalihtikâr yapıldığı yolunda şikâyette bulundört parmak yüksekliğinde idi. Ağaclar, galanır. muşlardır. Bu müracaat de tetkik edile dallannı, soğuktan buz tutmuş olan su Şu halde Hakanım, kaynatanızı cektir. lara uzatmışlardı. gene getirtelim. Onu buraya çağıralım... Tam bu sırada bir ok, burnumun ucun Anlaşamamazlığa son verelim. ÜNtVERSÎTEDE dan vızıldıyarak geçti. Başımı sağa çeGültekin bunları söylerken Hanın yü Mühendis Mektebinde kabul virdim. lleride, dere kıysında bir ağacın züne baktı. Kardeşinin kaşları hafifçe çaimtîhanları başladı dibinde idiler. Galiba dinleniyor veya yetıldı. Gültekin onun itiraz edeceğini anmek yiyorlardı. Beni görünce bir ok saYüksek Mühendis mektebi talebe kaladı. Derhal, sağa döndü: vurmakla beraber hemen atlarını çözmebul imtihanlarına dün başlanmıştır. Bu Ne dersin Akaatay, sen hepimizge başlamışlardı. Ben de yıldırım sür'âtiimtihanlsra 430 talebe girmiştir. Mektele koşmağa başladım... Geliyorlardı, pe den yaşlı ve tecrübelisin... bin, yeni yapılan 200 kişilik büyük paîhtiyar, yavaş yavaş, kesik kesik ce viyonla gerek bina vaziyeti ve gerekse şimi bırakmıyorlardı. Uzatmıyalım, nihavab verdi: yet etrafımı sardılar. teşkilâtı genişledîğinden bu sene fazla Hânımdan dilerim ki, barışsın. Biz olarak gündüz talebesi de alınacaktır. istediğimi vurdum. Üç tanesini tepeledim. Fakat sonuncusu, gördüğün yarayı yumruklarımızın sıkılacağı, parmaklarm Yatılı ve gündüz talebe miktan imtihan açtı... Beni öldüreceklerdi. Fakat bir te birleşeceği, kafaların, kıhcların, gövdele neticesine göre tayin edilecektir. sadüf yardım etti. Onlar, yambaşlannda rin yanyana geleceği günlerdeyiz... Doçentlik imtihanları ki başka bir orukla (kabile ile) bir mer'a Bu sırada kapı önünde bir gürültü işiÜniversitede ders senesi hazırlıklarına yüzünden kavgalı imişler... Biz çarpışır tildi ve çadır kapısı içine doğru bir cen devam ediliyor. Bu sene fakültelerin tedken, ö'bür oruktan kırk elli atlı, karşı te gâver yuvarlandı. Genc bir kız, bir cey ris heyeti kadrosunda açık bırakılmıyapelerden göründüler ve bize doğru gel lân gibi, yere düşen cengâverin üstünden caktır. Fakültelere alınacak doçent mikmeğe başladılar. Karşımdakiler onları sıçrıyarak dikildi ve Hanın önünde baş tan 12 dir. Bunların imtihanlarına ikingÖriir görmez hemen birbirlerine seslen iğdi: citeşrinin 18 inde başlanacaktır. Tıb fadiler ve beni bırakarak kaçtılar... îşte Oradakiler donmuş kalmışlardı. Han, kültesi laboratuar asistanlıklarına yeniden böylece kurtuldum. Oradan buraya ge kızmıştı. Bu ne demekti? Nasıl oluyor 28 kişi alınacaktır. Bu asistanlarm 11 i linciye kadar üç gün geçti. Ben de aç da kendi adamlannı yere vurarak huzumaaşlı, 18 i de ücretli olacaktır. tım, hayvanım da... Soğuk, kar, rüzgâr runa kadar çıkıp geliyordu. Lisan kursuna kabul ikimizi de bitirdi. Söyle ey kız, kimsin sen? edilecek namzedler Kurtuldun ya, ona bak Sallk! Genc kız, Yakarın ta kendisiydi: Orta tedrisat müesseselerine lisan mu Han, yüce Han, bahtı açık, alnı allimi yetiştirmek üzere Üniversitede açıHanm çadırınm önünde, dört iri cen güneş olası Han! Burası benim ulusumun lan kurs imtihanları bitmiştir. Bu sene gâver, kılıclarını sıyırmış, put gibi du kurultayının toplandığı yerdir. Hiçbir imtihanlara giren 90 namzedden 43 ü ruyordu. * kuvvet benim buraya girmekliğime mâni kazanmıştır. Bunların 16 sı ingilizce, 13 ü Çadır çok büyüktü. Çadırın bezinin olamaz. almanca, 14 ü de fransızca kurslanna gialtına ağır ve yeşil Çin kumaşından örtü Adın ne senin? recektir. Kazananların listesi Ankaraya ler çekilmişti. Çadırın orta direğinin başBu suale Gültekin cevab verdi, ve ha gönderilmiştir. tarafı altındı. Hanın oturduğu taht, ya fifçe Hana fısıldadı: Avrupadaki harb dolayısile kursun ikut, zümrüd, firuzlarla işleı^pıişti. îşte sana anlattığım kız bu kızdır. kinci smıf talebeleri tahsillerini ikmal etKurultay toplanmıştı... Kardeşi Gülte(.Arkası var) mek üzere alâkadar memleketlere gidekin sağ tarafında oturuyordu. Beyler, temiyeceklerdir. Bu vaziyeti tetkik etmek leler, türeceler, tarhanlar, kabile reisleri, Avrupadan dönen talebeleri icin bugün Edebiyat fakültesinde profeağalar tir halka kurmuşlardı. Han sağ sörlerden mürekkeb bir komisyon toplamizjn devam edecekleri elinde altından bir karğı tutuyordu, dünacaktır. Öğrendigimize göre komisyon çünceliydi: mektebler ikinci smıfın burada acılmasına karar veAvrupada tahsilde bulunan talebeleri recektir. Karar Maarif Vekâleti tarafın Beni dinleyin, dedi, bizim atalanmız yedi yüz kişiden bir ulus çıkardılar. miz, hükumetin emrile memleketimize dan tasdik edildiği takdirde tedrisata yaDünyamn en kahraman Hakanlan bu döndüklerinden, tahsillerinin geri kalan kında başlanacaktır. ulustan doğdu. Bizim kıhcımıza bütün kısmını burada ikmal edeceklerdir. TaleKÜLTÜR ÎŞLERÎ Tiirk budunları baş iğmişlerdir. Şimdi ise belerin vaziyetini tetkik ederek alâkadar Kutluk Hanın sülâlesinden benim gibi bir mekteblerin muadil sınıflarına yerleştir tlk tedrisat müfettişlerinin Kağana (Hakana), sizin gibi yiğitlere ve mek üzere Üniversitede teşekkül eden kodünkü içtimaı bütün bahadır ulusumuza karşı bayrak, misyon, haftanın muayyen günlerinde topİlk tedrisat müfettişleri, dün Maarif kıhc, kalkan, mızrak kaldıranlar var. lanmak suretile faaliyetine devam etmek müdürü Tevfik Kutun riyasetinde bir Hanbaluk (Pekin) şehrini bizim atala tedir. Şimdiye kadar muhtelif mekteblere toplantı yapmışlardır. Bu toplantıda mekrımız çiğnemediler mi? Bağarası (Buha vüzden fazla talebe yerlestirilmistir. Yal teblerin talebe vaziyeti, yeni tedris sistera. Tanrınm süsü, cennet manasmadır) nız 90 talebe Yüksek Mühendis mekte mınin tatbikatı etrafında görüşülmüş, baSöğd illeri bizim sarkdarımızı duymadı, bme kaydedilmistir. zı kararlar verilmistir. . Ham madde tedarikinde Güçlük çeken sanayi Sıkıntıdan kurtarılacak Hükumetimiz, çok mühim kararlar vermez üzere bulunuyor Hükumetimiz, Avrupanın şimalindeki harb vaziyeti dolayısile ham madde bulamamak, kredi darlığı ve sair sebebler dolayısile sıkıniıya düşen, faaliyetlerini tatil etmek mecburiyetrade kalan bir kı sım sanayiin sür'atle tekrar normal faa liyet devresine girebilmesi ve dahilî ihtiyaclardan olan ithal maddelerinin tedariki için mühim br tetkik ve teşebbüse gi rişmiştir. Bugün için, harb halinde bulunan memleketlerden tedarik edilemiyen sanayi ham maddeleıile ithalât maddelerinin bu membalardan tedarik edilemediğine göre başka membalardan ne şekilde tedarik edileceği ardştirılıyor. Dün birçok fabrikator ve ithalât ta cirleri, Ticaret ve îktısad müdürlüklerinc davet edilmiş, bu mevzu üzerinde görü şülmüş, mütaleal.ıı tespit olunmuştur. Bugün de büyük biı toplantı yapılacaktır. Tespit edilen esaslara göre hükumetimiz mühim iktısadî kararlar verecektir. ŞEHIR IŞLERİ Şehircilik mütehassısı geliyor Şehircilik mütehassısı Prost, bu sabahki ekspresle Paristen şehrimize gelecek tir. Prost, şehrim'zde iki ay kalarak Bo ğaziçi ve Adalarla Bakırköyün nâzım plânlannı hazırlayacaktır. Bu arada Üsküdar ve Kadıköyün nâzım plânlanna aid teferruat da ikmal edilecektir. Cihangir yolu şimdiden bozuluyor mu? Cihangir yo'u asfaltmm daha şimdi den bozulmağa yüz tuttuğu yolunda yapılan ihbar üzer:n». tahkikata başlanmıştır. Iddia tahakkuk ederse bozuk kısm lar, müteahhide lekrar yaptmlacaktır. ADLÎYEDE Muhakeme edilen Alman Rumelikavağında memnu mıntakaya Sultanahmedde yapılacak Belediye sagirmekten aleyhine dava açilan Haynihş rayı için bir vajiyet maketi hazırlana Hans adlı Almanm muhakemesine, İstanbul birinci Ağırceza mahkemesinde dün cak, ayrıca saray içir. de bir maket yaptırılacaktır. devam edilmiştir. Belediye sarayı maketi Muharrem Feyzi TOGAY DENİZ lŞLERt Taşı o atmadığı halde . . • Evvelki gece Kocamustafapaşada Cambaz sokağında bir ağır yaralama vak'ası olmuştur. Ali isminde bir genc, gece saat iki buçukta, ismi geçen sokakta Karnik kızı on dokuz yaşlannda Silvan'la konuşurken yanlarına ufak bir taş düşmüştür. Ali, bu taşm o sırada geçmekte olan Onnik adında bir genc tarafından atıldığını zannermiş, hemen bıçağını çekerek saldırmıştır. Boğazından ve karnından çok derin yara alan Onnik ümidsiz bir halde Cerrahpasa hastanesine kaldırılmış, Ali de yakalanmıştır. Tahkikata devam edilmektedir. Aynalıçeşme caddesi Beyoğlunda Avnalıçeşme caddesinde istimlâk hazırhk'.an yapılıyor. Cadde 15 metre genişliği'ide olacaktır. Yol ortasmdaki ahşab ka?;no yıkılacak, buradaki çukur kısımlar do'durularak yol asfalta kalbedilecektir Cumhuriyet kazinosunun yerine modern bir kazino inşa olunacak tır. Bulgaristandan gelen kömürler Balkan isimli Bulgar vapurile dün Akdeniz limanlarından cam, madenî eşya, eczayi tıbbiye ve saire gelmiştir. Ayrıca Bulgaristandan 4800 kilo ağac kömürü de getirilmiştir. Akdeniz postaları ve fskenderuna gidecek vapurlar c İşçi kursları dün açıldı Evvelce tatil edilen Akdeniz postalarının haftada bir defa olmak üzere İskenderuna kadar yapılmasına ve şilepleİtfaiye mektebi, dün sabahtan itibaren rin de ancak Münakale Vekâletinin müyeni sene tedrisatına başlamıştır. Mektebe saadesile Mersine kadar sefer yapmasına 28 talebe devam etmektedir. Muhtelif vi müsaade olunmuştu. Hükumet, yeni bir lâyetlerden beş talebe gönderilmiştir. kararla bütün Türk sularından istenilen limanlara şileplerin serbestçe seferine ve îskenderun seferlerinin de haftada iki gün yapılmasına müsaade etmiş, karar, dün bildirilmiştir. Denizyolları idaresi, bu karar üzerine Mersin hattı postalannın İrkenderuna kadar salı ve cuma günleri yapılmasına karar vermiştir. İtfaiye mektebi tedrisata başladı GÜMRÜKLERDE Feshedilen şirket Gümrükte araba ve kamyonla nakliyat yapanlar, aralarında bir şirket kurmuşlardı. Son günlerde gümrüklerde iş kalmadığından şirket feshedilmiştir. Serbest ihrac kararnamesi Hangi maddelerin serbestçe ihrac edilebileceği hakkmdaki yeni kararname dün eümrüklere tebliğ edilmiştir. İşçi miktan yüzden fazla olan sanayi ve maadin müesseselerinde işçilerin meslekî bilgilerini arttırmak için dünden itibaren bu müesseselerde kurslar açılmıştır. Başta Sümerbank fabrikalan olmak üzere 60 sanayi müessesesinde kurulan kurslar, faaliyete geçmiştir. Kurslara yalnız müessesenin esas san'at şubesile alâkadar bulunan işçiler iştirak etmektedir. Müesseselerde işçilerin okuyup yazma bilip bilmemelerine göre A ve B kurslan kurulmuştur. Kurslar hem nazarî, hem amelidir. Resmimiz, Fesane fabrikasında kurs gören işçileri dünkü ilk derste göstermektedir. Cumh uri yet Nflshası 5 kunıstut Abone şeraitij Türkîve <dn Bir avlık Senelik Alb avlıb Üç aylık 1400 Ki. 750 » 400 » Harle icin 2700 Kr. 1450 • 800 » 150 » Xoktnr

Bu sayıdan diğer sayfalar: