2 Şubat 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

2 Şubat 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Şubat 1940 CUMHURtYET SON HABER Hâdiseler arasında r Nerede ve ne zaman? SİNİRLİ MtlJVZEVİ ] Japonyamn haricî siyaseti Hariciye Nazırı mühim bir nutuk irad etti (Bat taraf\ 1 tnct sahtjede) hasamat bahsinde, sıkı bir gayri muhatakî meselelere pratik ve kat'î hal çare riblik siyaseti takibi hususundaki arzusuleri aramamız imkânını verdi. Halen Mos nu bir kere daha tebarüz ettirmiş ve dekova'da cereyan eden müzakeratın iki miştir ki: memleket arasmda yeni bir ticarî anlaş« Marazı, kökünden araştırılmadıkma akdinc müncer olacağını umuyoruz. ça ve sökülüp atılmadıkça adalete müsJaponyamn antikomintern siyaseti de tenid sıkı bir cihan sulhunun muzaffer olğişmemiştir. Antikomintern paktta imzası ması beklenemez. Bizim fikrimizce, beybulunan bütün devletlerle çok sıkı müna nelmilel vaziyeti tekrar gözden geçirmek için insanlara verilmiş olan bu fırsat nasebat idamesine devam edeceğiz. Çin meselesinin bidayetinde, Japonya dir bulunur bir fırsattır.» Aritanm nutkundan sonra Harbiye ve hakkında gösterdikleri sempatiden ve yardımdan dolayı Alman ve Italyan hü Bahriye Nazırları, Çindeki 1939 senesi kumetlerine ve milletlerine son Merece harekâtına dair olan raporlarmı arzetmişlerdir. müteşekkiriz.» Harbiye Nazın General Hata, Japon Arita, lngiliz Japon münasebatı hakordusunun, şimdi Çinde, Japonyamn iki kında da şunlan söylemiştir: < Japon hükumeti, Çindeki vazîyetin misli büyüklükte arazi işgal etmekte buhakikî mahiyeti Britanya hükumetince lunduğunu söylemiş ve Çankavsek tarahakkile takdir edilmesi için elinden gele fından ilân edilen son muzafferiyetleri ni yapmıştır. Daha geçenlerde, Tientsin tekzib etmiş, fakat Çankayşek ordusumeselesini halle çalışırken, iki memleket nun, büyük bir mukavemet azmi gösterarasındaki münasebetlerin düzeltilmesi diğini tasdik eylemiştir. Nazır, Sovyet hududundaki vaziyeti yollarını aradık. Bir lngiliz harb gemisiizah ederek, mütareke akdine rağmen, nin 21 kânunusanide, Japon bandıralı, Asama Maru yolcu vapurunu muayene ! Jopan ordusunun, hududdaki karakol etmesi ve lngiliz makamatının 2 1 Alman kuvvetlerini faaliyette bulundurduğunu, yolcuyu tevkif eylemesi şayanı eseftir. çünkü mütarekedenberi hududda on iki Misli olmıyan böyle bir hâdisenin suları defaya yakın tecavüz vâki olduğunu eöymızda cereyan etmesi gerek hükumeti lemiştir. Başvekil, yeni bîr Asya vücude gelirmizce gerek bütün milletçe çok şayanı teessüftür. lngiliz makamatile aramızda ha mek gibi azametli bir i«sin başanlabilmesi len müzakereler cereyan etmekte olup, için silâhların ve millet maneviyatının şayanı memnuniyet bir anlaşmaya vanl kuvvetlendirilmesi lüzumunda ısrar etması için bütün gayretimizi sarfediyoruz.> miştir. Arita, müteakıben, Japonya ile BirleMüzakereler inkttaa uğradı şik Amerika arasındaki ticarî münasebetMoskova, 1 (a.a.) Tass ajansı, lerden #>ahsetmiş, Mongoslistan ile Mançuri arasındaki hıı« Hükumet, iki memleket arasındaki dudu tahdide memur komisyonun aşağımünasebatın, yeni bir muahede csası üzedaki tebliğini nesretmektedir: rinden, normal cereyanmı tekrar alması «7 ilkkânun 1939 ile 27 ilkkânun 1939 ümidile mesai sarfetmek kararındadır.> tarihleri arasında Tchita'da ve 7 ikincidemiştir. kânun 1940 ile 30 ikincikânun 1940 taArita, sözü Avrupa harbine getirmiş rihleri arasında Harbin'de akdedilmiş ove beyanatına şöyle devam etmiştir: lan 16 celsede Sovyet Mongoi heyetile « Muhariblerin iktısadî siyaseti, ba Japon Mançu heyetinin hududun tespi2i ahvalde, beynelmilel kanunlarla tea tine müte?!lik noktai nazarlannm tamaruz etmekte, bizim için zarurî olan mad mile yekdiğerine muhalif olduğu anlasıldelerin ihrac veya ithaline engel teşkil mıştır. Bu sebebden dolayı komisyon, 30 eylemektedir. Hükumet, Japonyamn ti ikincikânunda Japon hükumetinin mücarî haklarına hürmet edilmesini temin messili Koboya'nın riyasetinde akdedilmaksadile tedbirler almak fikrindedir.» miş olan son celsesinde mesaisine nihayet Arita, Japonyamn, Avrupadaki mu vermeği karar altına almıştır.» arbden evvel Avrupa, en az on senedenberi, her gün yeni bir tehlike ihtimalini yuU yuta şişen büyük bir süphenin kâbusu içmdeydi: Harb olacak mı, olmıyacak mı? Söyleyeni unuttum, lâkin fikir hatı kalmaz, anlayışımızın üzerine de bir kanHarb oldu. Fakat bu gün, Avrupanın rımda: «Roman mı istersin demişlerdi; ser gibi oturur. Bilmeli ki sevemiyen, yumilyonlarca ruhu üstünde ayni cinsten işte tarih, durmadan oku!» Fakat unut muşayamıyan hassasiyet, daha az anlabir süphenin kâbusu dolaşıyor: Taarruz madım ki şöyle bir düşünce daha gör mağa mahkum kafa ile yoldaştır. Bazı olacak mı? Nerede ve ne zaman? Kâbu dümdü: Daima tarihin âlimane yalanları sinirli genc arkadaşların böyle birer ruh sun yalnız adı deği$ti. Dün, harbdi; bu nı dinlemektense arada sırada güzei bir yoksulu olacağını hiç zannetmek istemiyogün, taarruz. masalın «muhayyel» rum. Gazetelerde adı Yazan: Geçen harbin büyük meydan muhare hakikatlerini gözden geçenlerden meselâ beieri yanında garb cephesinin bu giinkü geçirmek üstündür. Bedri Rahmiyi tanıFAZIL AHMED hafif topçu düeüoları, hatta Rus Fin rım. Kendisi geleceğe Doğrusunu söyleharbi, iki devir arasındaki teknik farkının yeyim, benim yaşıma en inanılır vaidlerle ümid ettirdiği korkunc mikyasa göre birer ermiş bir adama bu yünelen değerli bir zabıta vak'ası halirtde kalıyor. Hani Lon türlü lâkırdıların hep san'at adamıdır. drayı, Parisi veya Berlini yirmi dakika si yavan geliyor. Fakat ne yapmalı; maTahmin etmek istemiyoıum ki faiçinde Pompei harabelerine çevirecek tay demki afyon tiryakilerile kitab meraklı raza o arkadaş Erzincan zelzeiesini yare filoları? Hani aksırtıcı, öksürtücü, lannı tedavi edecek kat'î ilâc yok; istel taklid etmek fikrinde bulunsun ! Öyterletici, bayıltıcı, boğucu, delirtici, sa istemez okuyacağız. Hatta bazan sevgili le ya; değerli bir adam için hele fikir yıklatıcı, inme indirici, yıldırımla vurul Nurullah Atacı bile! Ben de öyle yapıyo âleminde meşhur cellâd Kara Aliye muşa döndürücü gazlar? Bunların hepsi rum. Lâkin son günlerde talihim hasis eş olmak arzusunun üstünde çok yüksek masal mı? Masal değil, mubalâğa. Belki davrandı ve hep gazetelerle karşılaştım gayeler mevcuddur. Ve çok defa yukamubalâğa da değil; fakat harb tekniği ta Ortada pıhtılaşmış bir mevzu var: Eski rılarda esen havayı alamryanlardır ki arruzun lehine oiduğu kadar, müdafaanın lik, yenilik davası... Bu dava Kabil ile aşağının berzahı içinde ruhlarmı banaltnlehine de tekâmül ettiği için, her iki hare Habil hikâ; jsi kadar bayattır ve bir nevi lar. Her ne ise... ketin emrindeki süâhlaruı kabiliyetleri hastalıktır. Hepimizin başmdan geçti, yeInandığım şu: Zaten bizimle başlamabirbirlerini sıfıra indirince, orlada gene ni yetişen nesle de sirayet etmesini çok mış olan hayat ve san'at, bizimle de bızTitan'lann öfkesini ve dehşetini temsil garıb görmemeli. Nasıl her insan ömrunden sonra geleceklerle de bitmiyecektir. eden, ezelî insan cesareti, insan göğdesî de bir kere olsun kızamık çıkarırsa fikir Bu günün gencinde yarının ihtiyarını gökalıyor. Harbi piyade kazanır, vecizesi. hayatında da bazı arızalardan başını kurrürüm. Tekâmül dediğimiz mefhunıun gaTaarruz kâbusu, Belçikanın ve Holan taramıyor. Gencliğin yüzüne bir takım rib bir zabıtası var. Bunun jandarması, danın üstünden Isveçe, tsviçreye, oradan ergenlikler üştüğü gibi kafasına da düşüzamanın hatıra gelmez kovuklarında sakBalkanlara, Balkanlardan Kafkaslara, şa j nüş nezleleri geçer. Yeni kavgalar da öylanmışa benzeyor ve kim olursa olsun o yia rüzgârınuı sürüklediği bir kara bulut le olsa gerek. Gerek diyorum: Çünkü güyollarda «kuttaı tariklik» ederse muhakhalinde gidip geliyor. Nerede ve ne za reşe çıkanların hepsini tanımadım. Eserkak bir gün yakayı ele vermektedir. Şu man? «Garb cephesinde ve ilkbaharda» lerinin de büyük bir kısmı meçhulümdür. davada artık şüphem kalmadı. cevabı da septik ruiılan tatmin etmiyor. Dünyada binlerce mühim mevzu üzerine Kendisinden hiç ümid kesmediğim ana, Karşı gazetelerinden birinin Berlin muha hergün o kadar kıymetli yazı yazılıyor da zamandır. Onun geniş havsalasında gelebirine göre, orada herhangi bir Almana memleketimizin okumak şöyle dursun Almanyanın ilkbaharc'a bir garb taarruzu isimlerinden bile haberi olmayor. Şimdi ceğin sayısız nefisesi yattığına inanırım. yapıp yapmıyacağını sorarsanız, herif sizi insaf edelim; bütün onları bırakıp filân Saati geldikçe bunlar birer birer doğacakdeli zannedermiş. Demek, Alman efkân çocuğun söğüntülerini mutlaka nasıl din tır. Fakat yukarıda işaret ettiğim noktayı umumiyesine göre bu ihtimal o kadar u lersin? Ben gerçi fikir maçlarını severim; gene hatırdan çıkaramam. Yani bilirim zak. Gelin, buna da inanın bakahm. So fakat bıkılıp iğrenilmiş bir nice özsüz lâ ki, hilkat bile büyük varlık ortaya atmakkak Almanının kurmay plânından ne ha kırdının havada yumruk sallamasını sey ta hasislikten aynlmaz. O sebeble gerek beri olacak? Olsa bile bunu önüne ilk çı redecek kadar da boks meraklısı değilim! evvelki günün ğerek dünle bu günün gerçek kıymetlerini küçük göremem. Yarını kan gazete muhabirine mi ifşa edecek? İşte sözün açığı: Bir genc şayed eskiyi müjdeleyenlere ise kalbim bu günden aNe bu ilkbahar, ne gelecek yaz, ne şuçıktır. Yeter ki değer sahibi olsunlar! rada, ne burada hiç bir büyük taarruz ol anlayıp beğenebilirse hayret ederim ve ltiraf edeyim; bende güzellik. sevgisi, mayacaksa, iki taraf da passif mücadele içimde orijinal bir kıymet bulmaktan doğma takdir duygusu doğar. Yoksa aksi yenilik merakından fazladır. Güzel eskiyi, p'.ânında kollannı kavuşturacaksa ve birdaima çirkin yeninin üstünde tuttum. Cabirinin nzkını kesmek icin zamandan da hal her gün görülen en adi vak'alardandır. Bir polis merkezinde oturun. Sarhoş nım enfes şeyler okumak isterse hatırıma ha kahredici bir müttefik aramayacaksa, meselâ Rasin, Nedim, Göte filân gelir. bu acayib harbin zaferi, Gandi'nin açhk larla birbirile söğüşüp kavga edenleri sık sık bulabilirsiniz. Lâkin en az raslayaca Herhangi müfrit iddialı bir insafsız değil! grevlerini andıran bir tahammül rökorunu Gene doğruyu arayalım; gencliğin geçkırana mı müvesser olacak? Buna inan ğmız hâdıse şu olabilir: Içeriye fakir bir adam girerek yolda bir cüzdan buldum mişe kayıdsızlığı yalnız bize mi mahsusmak hepsinden zor. Eskimiş yenilikler |HEM NALINA MIH1NA Gösteriş ve israf uharrir Bahadır Dülger isimli bir genc Erzurumda yeni yapılan binalara dair bir tenkid risalesi neşretmiş. Bu risaleyi görmedim; yalnız Vakit refikimizde intişar eden bazı kısımlarmı okudum. Demiryolunun Erzuruma varışı münasebetile Erzurumu da gördüğüm için, tenkidlerine hak verdim. Muharrir, iki şeyden şikâyetçidir: 1 Elzemin lâzıme, hatta bir bakımdan lüzumsuza tercih etmeden inşaat yapmak, 2 Gösterişe kapılmak. Bahadır Dülgerin şu satırlarını lutfen okuyunuz: «Ekmeğini dışarıdan alnuyan, onu evinde pisirerek malivet fiatını düşü.Tmeğ,e çalışan, eline geçirdiği bir kaç parça şekerle kıtlama çay içerek ömrünü geçiren Erzurumluya metelâ. bir mfmleket hatlanesi daha çok lâzımd\. İçinde, binlerce hastamn bakıldığı Nümune hastanesinin poliklinikleri, Muhasebei hususiye evlerinin ahır, kömürlük. bodrum olarak yapılmış olan en alt katlarında iş fiörüvorlar. Avııç içi kadar, havasız. karanlık hekleme yerlerinde 30 35 illetli yanyana, kucnk kucağa, ağız ağıza nöbet bekleyor. Yazik deg.il mi onlara?» AYKAÇ Erzurumdaki müşahedelerime göre, Erzurumun imarında tamamile bir lüks ve gösteriş zihniyeti hâkim olmuştur. Umumî müfettişlik binası, çifte çifte büyük havuzlar, hep bu müsrif lüks fikrinin eserleridir. Umumî müfettişlik binası, tâ Istanbuldan götürüldüğü söylenen mermerleri nadir ve nahalı tahtalardan yapılmış duvarları ile muhtesem bir binadır amma Erzurumun ve Erzurum halkının bu ihtişamlı binaiardan çok evvel hastanelere ihtiyacı vardır. Vaktile Vilâvet meclisi için yapıian ve Büyük Millet Meclisi binasından büvük tutulan bina. şimdi Maresal Fevzi Çakmak Askerî hastanesidir. Bu büyük bina» nın hastane olarak kullanılmasında büyük isabet vardır. Vilâyet meclisi, nerede olsa toplanır ama hastalar, her yerde tedavi edilemez. Fakat, şehirde, iki tane kocaman havuz yapılmış da, meselâ. bu binaya, Erzurum gibi soğuk bir muhitte, kalorifer yapılmamıştır. Bu yazıyı. sadece, yapılıp bitmiş binalan tenkid sibi favdasız bir maksadla yazmıyorum. Yakında zelzele mıntakasında başlavacak olan geniş imar faaliyetinde, ayni lükse ve gösterişe düşülmemesi için, bu zihniyete karşı, yazıyorum. Bütün devlet binalarında, sadelik, temizlik. kullanışlılık esas olmalı, lükse ve israfa asla yer veriimemelidir. 5 1 5 milvon nüfuslu, ze"gin tnciliz imDeratorlu^unu idare eden lngiliz Başvekilinin Londrada Parlâmento binasındaki odasmda döşemesi ve vazıhanesi bizim bazı devlet daire^eile kıvas eoilemıyecek kadar basıttı. Lüks bir binaya ve daha lüks dö=emesine tahsis edilen para ile ikinci bir bina yaDilabileceğini ve tp^arrufa azamî derecede riayetin vatanî bir vazife ve borc olduğunu düşünmeliyiz. Ve devlet binalannı adeta standardize etmeliviz ki her kes kendi zevk ve arzusuna göre bina yaptırmasın. Kendisini tanımadığım Bahadır Dülgeri, haklı tenkidlerinden dolayı tebrik ve takdir eder, bana bu mevzu üzerinde tekrar yazmak imkânını verdiği için teşekkür ederinı. B S. Yaecı'va Bahsettiftiniz isler hakm"1'""natınız varsa bildirmenizi ricaederim. A. D. rinc!» v . " ^ " »«"=.rr'i '"•="' v '' 1 a r ""iTrla1fl liilc* Müttefiklerin kuvveti İzmirde heyelân devam ediyor Çemberlayn'ın nutku her Sineklide vaziyet daha tehlikeli bir safhaya tarafta memnuniyet uyandırdı girmektedir Londra, 31 (a.a.) 300 kişiden fazla kimsenin hazır bulunduğu bir toplantıda bir nutuk söylemiş olan ÇemberIayn'in beyanatı, dinleyenler üzerinde büyük bir tesir icra etmiştir. Hatib, müttefiklerin satvetini o kadar kanaat bahgedecek bir şekilde tasvir etmiştir ki, aralarmda müttefik dost veya bitaraf devletlerin büyük ve orta elçileri de bulunan hazırunda lngilterenin kuvvet ve azminin son derece yerinde olduğu intibaını tevlid etmiştir. Siyasî mehafil, bu nutkun harbin başlangıcındanberi söylenmiş olan nutukların en şayanı dikkati ve en ziyade cesaret vericisi olduğunu beyanda müttefiktirler. Izmir 1 (a.a.) Sineklideki heyelân üzerine vaziyet dün daha tehlikeli bir hal almış ve arazi aşağıya doğru meylettiği gibi bir de yarık hasıl olmuştur. Dün bu mıntakada 5 ev ve bir kahve daha tahliye edilmiştir. Heyelâna mıntakada bulunan fazla suların sebeb olduğu tahmin edilmektedir. Belediye bu suları borularla Meles civarına akıtmağa başlamıştır. 1leride herhangi bir tehlikenin önüne geçmek için burada ciddî tetkikat yapılmasma karar verilmiştir. Amerikada memnuniyet Vaşington, 1 (a.a.) Hull, ÇemberIayn tarafından irad edilen ve beynelmilel normal ticarete rücu ümidini izhar eden nutku memnuniyetle karşılamıştır. Hull, matbuat mümessillerine beyanatta bulunarak ticaret programmın büyük rrilletlerin otokratik ve totaliter .'istemle.ine kapılmalarına mâni olmağı istihdaf etmekte olduğunu söylemiştir. Mumaile/h, böyle bir siyasete gitgide diğer bir çok devletler tarafından müzaheret edileceğini beyan etmiştir. Hull, bu programın yakında umumiyetle kabul edileceği umidinde bulunduğunu gizlememiştir. Diplomasi mehafili de Çemberlayn'in nutku dolayısile memnuniyetlerini izhar eirnektedirler. Bu mehafil, nutkun bitaraflar hakkındaki temenniyatı ihtiva cden fıkralarına işaret etmektedirler. Ayni mehafil, bu nutkun Çörçil ile Çemberlayn taraflarından müteaddid defalar tarif edilmiş olan lngiliz siyasetinin esa3inı asla değiştirmemekte olduğunu, yalnız lngilterenin harbi cihan efkânumumiyesinin tasvibile idare etmek hususundaki arzusunu göstermekte bulunduğunu beyan etmektedirler. Ayni mehafil, bu nutkun son zamanlarda Amerika postasınm kontrolü ve Amerikan gemilerinin tevkifi yüzünden tahaddüs etmiş olan suitefehhümleri izaleye medar olmuş olduğunu ilâve etmektedirler. Brüksel 1 (a.a.) Nazırlar meclisinin içtimamdan sonra neşredilen bir tebliğde ordu umumî erkânıharbiye reisi General Van der Bergen'in istifa etmiş olduğu bildirilmiştir. General, filî bir kumandanlık deruhde etmek üzere vazifesinden affını Kraldan rica etmiştir. Bu istifa, bütün mehafilde büyük bir sürpriz tevlid etmiştir. Bu babda bir guna izahat verilmemektedir. Fakat iyi ma'ıumat almakta olan mehafil, General Van der Bergen'in bu kararı şahsî sebeblerden dolayı vermiş ve haricî hiç bir tazyik altında kalmamış olduğunu beyan etmektedir. General Menis, General Van der Bergen'in yerine General Michsels'in tayinini teklif tasavvurunda olduğunu meclise bildirmiştir. Dün akşam bu istifanın sebebleri hakkında resmen hiç bir malumat verilme miştir. Fakat, iyi haber alan mahfıller, General Van der Bergen'in istifasımn Belçika askerî vaziyeti hakkında mes'ul zimamdarlarla bir doktrin ihtilâfmdan ileri gelmediği kanaatini izhar etmekte dir. Belçika erkânıharbiye reisi istifa etti İstifanın sebebi Amsterdam 1 (a.a.) Belçika or dusu erkânıharbiye reisi General Van der Leven'in istifası, Nievve Potterdammche gazetesinin Brüksel muhabirine nazaran kânunusani ortasındaki hafta hücumu esnasında erkânıharbiye reisile yüksek as kerî şahsiyetler arasında çıkan noktai nazar ihtilâflarından mütevelliddir. Romada akisler Roma 1 (a.a.) Çemberlayn'in nutku ltalyada büyük bir alâka uyandırmış, matbuat uzun tahliller neşretmiştir. Gazeteler, nutkun bitaraflara ve beynelmilel iş beraberliği projesine taalluk eden kısmı bilhassa tebarüz ettirmekte dirler. Hitler'in nutkuna gelince matbuat Almanyanın askerî gayretlerinin bilhassa lngiltereye karşı olacağını kaydetmekte dirler. Irak Maliye Nazırının katilleri Bağdad 1 (a.a.) Maliye Nazırının katli üzerine tevkif edilen siyasî şahsiyetler bugün mahkeme önüne çıkmışlardır. Mahkeme eski meb'uslardan avukat Niclirrana'nın tahliyesini emretmiştir. Eski polis müdürü Said Fehmi ile Şefik Nuri ise adliyeye verilmeden tahliye edilmişlerdir. Henüz mevkuf bulunan diğer 4 kişi ara^ında eski MüHafaa ve Maliye Nazırları da bulunmaktadır. dese ve baksanız ki içinde meselâ beş bin lira var! Böyle bir vak'a enderdir. Niçin? Sebebi maluml Vaziyetin edebiyat âleminde başka türlü olabileceğini sanmayalım. Çünkü haddi zatında şu koskoca tabiat bile büyük gönül yetiştirmekte cömerd davranRoma 1 (Hususî) General Wey maz. Gcncleri mazur diyemem fakatgand'ın yakında Kahireye gideceği haber tabiî vaziyetlerinde görmeli. Hele zihnî himayeden bizdeki kadar mahrum ve külveriliyor. tür hakımınrlan acınılacak kadar cılız olAmerika Hariciye N»zıı» mu dukları zaman I Ikinci bir nokta: avininin beyanatı Genc nesillerin gözü çok defa geçmiNevvhoven, 1 (a.a.) «Connecticut» şin hakikatlerinden ziyade geleceğin rüHariciye Nazır muavini Yale Ünivsrsite yasile doludur demişler. Pek doğru! Etalebelerinin önünde söyledi^i bir nutuk ğer böyle olmasa kendilerine genc yerine ta, Amerikanm harbden sonra vazifeslnin «olgun» adı verilirdi. Bununla beraber Avrupanın iktısaden tekrar kurulınasına, unutmayahm; hayatı ve tekâmülü yapan tekrar yardım etmek olacağını büdirmiş şeyin büyük bir unsuru bu atılganlıktır. ve Federal Banktaki muazzam a'tın stok Ancak, gene hatırdan çıkarmamalıyız; larının bu suretle en iyi istifade yeri bul dıs görünüşü ne olursa olsun, her hamle, muş olacağını ve Amerikanm Avrupa ı geçmişten ne kadar fazla kuvvet ahrsa kıt'asında teessüs edecek yeni ekonomik geleceğe o kadar emniyetle atılabilır. nizama uyması icab edeceğini ilâve eyle Hele zekâ ve san'at âleminde! Bu kaidemiştir. nin çok az istisnası olduğunu her günkü araştırmalar cihana öğretmededir. Evet Sovyet Alman iktısadî hiç kimseye benzemeyin. Fakat kabilse vaziyeti herkesi bilin. Dünü ve evvelki günü anlaMoskova 1 (a.a.) Haricî ticaret yamamış olanlar mutlaka yeni değil saKomiseri Mikoyan dün akşam Alman iktı dece birer habersizdirler. O da en müsasad heyeti şerefine bir ziyafet vermiştir. mahah görüşle! Bu günü yapmış olan Bu ziyafette elçi fon Schulemburg ile baş kuvvetin yarın değil, dün olduğuna şüplıca sefaret erkânı iştirak etmişlerdir. Al he edilemez. Sonra yenilik, ancak eskiliğe man mahfilleri. Alman Rus iktısadî mü doymuş ruhun ihtiyacı olabilir. Yoksa hiç nasebetlerinin bilkuvve n:hayete ermiş ol bir şey bilmiyene herşeyin yeni gbzükmedu&unu idd'a etmektedirler. sinden daha tabiî ne vardır? İşte ben bu sebeble üzülüyorum. KÜCÜK HABERLElP) gün bu yeni, denilen nice eser Zira görüyorum ki o vasıfta de* Londra 1 Kralın nezleden mustarıb ğil! Bilâkis ekseriyetle pek eskimiş metaolduğu ve ıh'ayaten iki veya üç gün oda lardan ibaret. sından çıkmıyacağı haber verilmektedir. Inandığım bir umdeyi daha söyleye* Roma 1 Bu gün I;alyanın butüa yim; kin, menfaat düşünmeyen bir idea! kahve, bar ve lokantalarında muşteriler yeniden kahve ıçebilmişierdir. Kahve istih sahibinin gönlünde hakikat katillerine lâki harbin tesiratı yüzünden bir kaç ay çevrilmiş, büyük bir ülkü sevgisi olduğu zaman kutsileşir. Diğer zamanlarda ise, danberi memnu ldi. * Londra 1 Rumanya sabık Maliye yani garazla, öfkeyle karışarak bulandığı Nazırı ve halen Rumanya düyunu umunıi vakit asla! Ve öyle vaziyetlerde bu duyyesi konsülidasyon enstitüsü reisi Mlrcea gu yalnız gönüllerimizde bir ur olmakla Gancico kısa bir müddet kalmak üzere buraya gelmiştir. * Paris 1 Başvekil Daladye 20 g lin Millî Piyango idaresinin Ankadar evvel geçirdiği kazadan sonra dün karada açtığı yeni gişe ilk defa olarak sokağa çıkmış ve ılk zıyaretini Eüze sarayına yapmıştır. Ankara I (Telefonla) Millî Piyan* Brüksel 1 Yeni bir casusluk işi or go idaresinin Yenişehirde tesis ettigi giş? taya çıkarılmış ve bunıın üzerine 4 kişi tev bugün hususî merasimle açıldı. Merkez kif olunmuştur. Bankası idare meclisi reisi Nusret, Ma * Budapeste 1 Macar hükumetüe bir takım meseleleri goruşmeğe memur olan liye Vekâleti müsteşarı Cemal Yeşil, Hava müsteşarı Zeki Doğan, Maliye Varidat Slovak heyeti, dun buraya gelmiştir. * Vaşington 1 Meclls maliye komis umum müdürü İsmail Hakkı, Umum müyonu. ikl senede sarfedilnıek üzere 655 mıl dür muavini ve Millî Piyango idare mecyon dolarlık gemi inşaat programmı tasvıb lisi reisi Nihad Âli Üçüncü ve diğer davililerle gazeteciler bulundular. Gişen'aı etmiştir. * Pazar 1 Pazar nahiye merkezinde kordelâsı Nusret tarafından kesildi ve datesis edilen posta telgraf şubesinin açı'ış vetlilere, büfeye çağırılmadan evvel büet merasimi dün bütün civar köylülerin, To satışı yapıldı. Gişe çok güzel ve modern kad valisinin de iştirakile yapılmıştır. bir tarzda tanzim ve tertib edilmişti. Millî * Berlin 1 Resmî gazetede ıntişar eden Piyangonun bu tertib keşideleri Ankarada bir kanun Almanya tarafından ilhak edi yapılacak, Fransaya ısmarlanan ve bir alen arazi sakinlerine Rayiştag'da temss] va kad=»r peiecek olan otomatik dolab edi'mek imvânmı vermektedir. ların vürudünden sonra muhtelif şehir* İzmir 1 Karsıya'a Halkevinde 18 subattan itibaren amatörlere mahsus bir lerde keşideler yapılacaktır. resim sergisi açılacaktır Almanyada değiştirilen * Muğla 1 Bu sene vilâyet dahilinde paralar 55 ton kadar pamuk istihsal edilmiştir. Bu sene de pamuk zeriyatı için 10,000 kilo kaBerlin 1 (a.a.) Maliye Nezaretinin dar tohum tevzi edilecektir". emrile, bir marklık nikel paralar 1 mart* Valansiya 1 20 bin fıçı şarab, Fran tan itibaren ortadan kaldırılacaktır. sa ve İngiltere için vapurlara yüklenmek Daha evvel neşredilen bir kararname üzere Valansiya rıhtımlarmda toplanmış ile de bir müddet evvel 50 feniglik nikel tır. paralar ortadan kaldırılmıs ve yerlerine * Madrid 1 Hayat pahalıhğmm yüzde alörninyümden ufaklıklar ikame edil 40 ı bulması ü^prne bütün memurların maaşları yüzde 30 nispetinde artırılmıştır. miştir. PEYAM1 SAFA General Weygand Kahireye gidiyor tur? Elbette hayırl Irfandan, tecrübeden ziyade kendi gururu ile dolu olan bu yaşta işte en az rasladığımız «hasise». Maziye vefa... Nasıl evlâd, anasından, babasından ziyade kendi çocuğunu düşünürse, genclik de yapılmıştan ziyade kendi yapmak istediğinin peşindedir. Pek tabiî değil mi? Eski Babıali caddesini çıkarken yan sokakta kitab satan yaymacılar önünde bir dakika durunuz. Orada solgun, yorgun ve raKir Denzerıerııe Direr aıiencı Kiyafetınae sıralanan eserlerin bir haylisi on beş, yirmi yıl evvel, ebediyet yolunu tutarak, san'at kâbesine varmak istemiş nice edebiyat hacısının kitablarıydı. Bu gün ne haldeler? Üstüne bastığımız küre, başımızın üstündeki güneş etrafında kırk kere daha dönsün.. Şu saatin tasfiyecilerinden de, tasfiye olunmuşlarından da en büyük kalabalığı ayni halde görürüz. Zira tanzifat memurlannm en yorulmazı cihanın asıl kendisidir. Ne yaparsın dünya bu! Sonra kat'iyyen inanmağa başlayorum ki muayyen bir tarihin eserleri hakkında geleceğin muhtelif devirleri, birbirinden ayrı duygularla mütehassis oluyor. Biz ki geçmişi bile güç anlarız. Nasıl istersiniz ki istikbalin tam kâşifi olalım? Açık muhabere Günün birinde birbirinden ayn duygular bir köşede elele veriyorlar: Nisyan! Vaktile ileriyi görür bir usta bizlere şu beyti hatırlatmıştı: Ayrıldı bizimle çünkü eslâf Varsın bizi de ayırsın ahlâf! Lâkin bundan sonra dedi ki «Evet, bu böyle ama eslâfı takdir edemiyenler ahlâfın hürmetine müstahak olamaz!» Bilmiyorum, zaten yükselmiş bir medenî anlayış geçmişle geleceğin arasında insanca bir anlasmadan çıkmaz mı? Bu bahis uzundur. Lzerinde senelerce konuştuk. Ömrümüz varsa gene tatlı tath laf ederiz. Yazımı bilirirken aklıma Fikret merhurrun sözleri geldi: « Ev genc unutma ki» «Senden de bir hesab arar atii mü^»ki!» Fransız kabinesinin içtimaı Paris 1 (a.a.) Nazırlar bu sabah konsey halinde toplanarak Daladye'nin siyasî ve askerî vaziyet hakkındaki izahhatını dinlemişlerdir. Hapisanede öldü Londra 1 (a.a.) Viyanadan bildiriliyor: Naziler Viyanaya girdikleri zaman hapse atılan Avusturya kralcılık hareketinin eski şefi Baron von Weisner muhakeme edilmeden hapisanede ölmüştür. Fazıl Ahmed AYKAÇ İş Bankası kumbara ikramiyeleri Ankara 1 (a.a.) Türkiye İş Bankasınm kumbarah ve kumbarasız küçük cari hesabları arasında tertib eylediği 1940 ikramiye plânının şubat keşidesı bugün Banka umumî merkezinde ve Noter huzurunda yapılmıştır. Bu keşidede kendilerine büyük ikramiyeler isabet eden taiihiilerin isimlerini, hesab numaralannı ve bulundukları şehirleri bildiriyoruz: 1000 liralık ikramiye Istanbulda 88436 hesab numaralı Bedrosa isabet etmiştir. Beşer yüz lira kazananlar: îzmirde Fuad 23400, Adanada Receb 2738. İki yüz ellişer lira kazananlar: Beyoğlunda Hayati 22947, Ankarada Saime 11508, Erzurumda Sevim 2785. Bunlardan başka on talihliye yüzer lira, 20 talihliye 50 şer lira ve 50 talihliye 20 lira isabet etmiştir. Ankara 1 (a.a.) College de France profesörlerinden profesör Louis Massignon, bu sabah Toros ekspresile Ankarava gelmiş ve istasyonda karşılanarak Fransız büyük elçiliğine misafir olmuştur. Profesör Massignon Ankara Halkevinde biri yarın ve diğeri cumartesi günü olmak üzere saat 1 6 da iki konferans verecektir. Yarınki konferansm mevzuu da «Hazreti Muhammedin Necran Balharitlerile dip'omatik an'asmalan» dır. Ankaraya bir Fransız profesörü geldi Strazburg 1 (a.a.) Demir yolu ma. kasında vukua gelen bir yanl'siık neticesinde, Strazburg Saverne otora3'i bir marsandize çarpmıştır. Uç ölü ve yedi vara'ı vardır. Fransada bir tren kazası kazası Peşte Sofya hava hattı Sofya I (a.a.) Macaristanla Bulgaristan arasında, dün bir havacılık mukave'enamesi ve Budapeşte Sofya hava seferleri anlaşması parafe edilmiştir. Bu anlaşmaları müzakere etmiş olan Macar heyeti, yarın Sofyadan, Peşteye hareket edecektir. Rados 1 (a.a.) Mareşal dö Bono aHanın müdafaasına memur deniz ve hava kuvvetlerinin manevrasında hazır bulunduVt^n «onra R»<)ostan avrı1mi"stır. Mareşal dö Bn«o Rodostan ayrıldı La Haye 1 (a.a.) Fevkalâde askerî hizmete tâbi 1938 ve 1939 sınıflan ni san, mavıs ve haziranda silâh altına ça Şırılacak ve elvevm silâh altında bulunan en eski sınıfların yerini dolduracaktır. Holand?»da silâh altına cağırılacaklar

Bu sayıdan diğer sayfalar: