16 Şubat 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

16 Şubat 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 16 Subat 1940 Pokerde hile Kızılırmak felâketzedelerine yardım Kızılırmak vapuru felâketzedelerî aileleri için toplanan iane listesi: ADVO 12,30 program ve memleket saat ayarı 12,35 ajans ve meteoroloji haberleri 12,50 Türk müziği (plâk) 13,3014 müzik: Karışık hafif müzik (Pl.) 18 program ve memleket saat ayarı 18,05 Türk müziği. Çalarüar: Fahire Fersan, Refik Fersan, Fahri Kopuz. A Okuyan: Mefharet Sağnak. 1 Şehnaz şarkı (Ben perişanım). 2 Şehnaz şarkı (Açüdı nevbahar bir goncai Geçen gün ajans telgraflarından biri gul). 3 Ruşen Kam: Hicaz şarkı (Bir nevAlmanLarın Polonyadaki muhtelif harb civandır a§ubu candır). 4 Nefise: Hicaz sahnelerine aid çekilmiş olan filimleri şarkı (Severim her güzeli). 5 Leylâ Hatanzim ederek vücude getirdikleri docunım: Hicaz şarkı (Nerdesin nerde acab). mentaire kordelânın Berlinde gösterilmeB Okuyan: Mahmud Karmdaş. 1 Lem'i: ğe başlandığmı bildiriyordu. Gene bu telHüseynî şarkı (O güzel gözlerle bakmasını bil). 2 Bimen Şen: Hüseynî şarkı (İçtira grafm verdiği malumata göre bu filim suyunu). 3 Hüseynî türkü (Sabahtan kalk Almanların Polonya hududlarını ilk geç. tım). 4 Hüseynî türkü (Kızıl ırmak) tikleri andan itibaren Hitlerin Danzig'e 18,45 Türk müziği: Mızrablı sazlardan saz vaki olan seyahatine kadar oradaki vu eserleri. Kanun: Vecihe; ud: Şerif İçli; tam. kuatı safha safha gösteriyormuş. Bu, şüpbur: İzzeddin Okte 19 serbest saat 19,10 hesiz, nazilik noktai nazarını müdafaa memleket saat ayarı, ajans ve meteoroloji eden ve Alman ordusunun yalnız göstehaberleri 19,25 Türk müziği. Çalanlar: rilmesi icab eden harekâtını tespit eyleFahire Fersan, Refik Fersan, Fahri Kopuz. yen bir filimdir. Okuyan: Radife Erten. 1 Sel. Pınar: Eviç Fakat şurasını itiraf etmelidir ki Al şarkı (Gözyaşlarmız). 2 İsak Varan: Eviç şarkı (Son ayrılığın matemi). 3 Nikogos: manlar eyluldenberi harbin devamı müdFerahnak şarkı (Bir tıflı yosma eda). 4 detince filimcilik faaliyetlerini azaltmak Bımen Şen: Bestenigâr şarkı (Her zaman şöyle dursun bilâkis artırmışlardır. Franserde). 5 İsak Varan: Bestenigâr şarkı sada her şeyin duTmasına, Ingilizlerin bu husustaki işlerini tahdid etmelerine mu Almanlarla Ruslann müştereken vücude getire (Gönül sar.a çoktan bende) 19,45 Türk müziği: Halk türküleri. (Adanalı Aziz ve kabil Almanyada bütün stüdyolar çalış cekleri fümlerden birinin bir sahnesinin fcrofcisi Sadi Yaver Ataman) 20 konuşma: (Milli lara da münhasır kalmıyacaktır. Amerika kahramanlık menkıbeleri) 20,15 temsil: makta devam etmektedirler. istiklâl muharebelerine aid bir filim de Bir nefesteki keramet. Yazan: Ahmed Naim Hatta son zamanlarda sinemacılık sahasında Ruslarla Almanlar arasında bir yapılarak İngilizlerin o zaman yeni dün Kanca 21,15 konuşma: (Sıhhat saati) anlaşma bile vücude getirilmiştir. Mosko ya hürriyetperverlerine karşı aldıkları va 21,30 müzik; Radyo orkestrası. (Şef: Dr. E. vaya giden bir Alman heyeti orada bir ziyet tasvir edilecek, efkârı umumiye İn Praetorius) 22,15 memleket saat ayarı, itilâfname imzalamıştır. Bu itilâfnameye gilizler aleyhine tahrik olunmak istene ajans haberleri; ziraat, esham tahvilât, kambiyo nukud borsası (fiat) 22,35 mügöre iki milletin filimcilik mehafili şu cektir. Diğer taraftan Almanyanın müs zik: Cazband (Pl.) 23,25 23,30 yarınkl temleke talebini haklı gösterecek kordeesaslara göre beraber çalışacaklardır: program ve kapanış. lâlar vücude getirilecektir. 1 Fennî ve documentaire filimler İngilizlerin aleyhindeki tahrikât projesi vücude getirmek. sade bununla da kalmıyor. Avustralyada TEŞEKKÜR 2 Almanya ve Rusyanın müşterek ve Asyada İngiliz idaresi altındaki mil Ç tarihî faaliyetlerini tespit eden tarihî fi letlerin vaziyetleri tahrif edilerek beyaz Sevgili eşim ve babamızın vefatı dolalimler yapmak. perdeye nakledilmek hevesine de düşül3 Ruslann ve Almanların Polonya müştür. Hatta Napolyon'un sukutuna İn yısile mektub, telgrafla taziyette bulu . da askerî hareketlerini tespit eden bir gilizlerin sebebiyet verdiklerini göstere nan dostlarımıza ve akrabalarımıza ayrı ayrı teşekküre teessürümüz mâni oldu kordelâ vücude getirmek. rek Fransızlarla İngilizlerin arasını açacak ğundan ve cenaze merasiminde bizzat 4 Müttefiklere kaTşı sovyet ve nazi tarihî bir filim de yapılmak isteniyor. yüksek hizmetleri dokunan Yeşilköy Harejiminin mücadelelerini gösteren bir fiHepsi iyi ama.. Almanlarla Ruslar her va Komutanı kaymakam Bay Sami ve lim yapmak. halde bu filimlerini satacak hiç bir bita. yüzbaşı Bay Halis ve Atatürk yaveri eBu eserlere aid haricî manzaTalann raf memleket bulamıyacaklardır. Gene mekli subaylardan Samiye ve Karagüm. her iki memlekette alınmasına başlanmış kendi memleketlerinde gösterip kendileri rük komiseri Bay Lutfiye teşekkürlerimitır bile.. seyredeceklerdir. Onu şimdi de yapıyor zin iblâğına gazetenizin tavassutunu dileAlmanların ve Ruslann propaganda lar. Böyle bir teşriki mesaiye ayrıca lü riz. filimlerine aid faaliyetleri sade bu nokta. zum var mıydı bilmem? Eşi: Fehmistan, ogullan: Zeki Doğan, Sabri, Lutfi, kızlan: Şefika, Atiye, Nüzhet, Nimet, damadı: Rifat Bekman, to. runu: Cihad Bekman. Şahab Bey, kulübün kapısından içeri Peki, başüstüne!.. Lira Kr. ye girdiği vakit büyiik salondan gürültü*** Evvelki yekun 2176 lii kahkahalar aksediyordu. Belliydi ki Tekrar salona dönüp geldikleri vakit, 217 50 henüz oyuna başlanmdmıştı. Herkes tath Sermed Beyle Nahid ve Malik beyler Sinob Halkevi reisliğinden 100 tatlı konuşuyordu. masaya oturmuşlar, dördüncü olarak Şa Lutfi Yelkenci 100 Malum ya, poker, bakara gibi oyun hab Beyi bekliyorlardı. Lâkin o, gözle Kovap Türk Anonim Şirketi 50 lara dünya kelâmı karıştı mı fasid olur. rinde derin bir hüzün ve yeisle Şevki Be Abdi Vehbi 50 Baker Limited Şirketi Onun için bir yerde ciddî partiler çevri ye baktıktan sonra: Antalya Umumî Nakliyat T.A.Ş. 25 lip çevrilmediğini oradaki sessizlik veya Başım çok ağrıyor, dedi, bu ak llhami Söker 25 patırtıdan derhal anlamak kabil olur. şam oynayamıyacağım! 25 O.. Gel bakalım, Şahab Bey.. Bilhassa Sermed Bey ısrar eder görü Muhtelif gemicilerden D.L. Mavna, romorkör zabitan Daha başlamadınız mı? nüyordu: ve mürettebatından 25 Hayır.. Seni bekliyorduk. Haydi efendim nazlanma.. Sen bu Şahab Beyin salonda tanımadığı üç ki işten ölüm yatağında bile vazgeçemez Etrüsk vapuru zabitan ve mürettebatı 19 05 şi vardı. Sermed Bey onları takdim etti: sin! Anadolu vapuru zabitan ve mü Şevki Bey, Nahid Bey, Malik Bey.. Şahab Bey oturduğu kanapeden kımılrettebatı 12 50 Ankaradan gelmişler, bu gece kulübü damaksızın: 10 Fabrikatör Tahsin müzde misafir olarak kalacaklar.. Hayır, dedi, ciddî söylüyorum. Müşerref oldum efendim.. Nihayet, baktılar ki hakikaten Şahab 2835 05 O şeref bize aid efendim.. Beyden hayır yok. Lokanta salonundan Yardım için, Galatada Iktısad hanının Şahab Bey, birden üçü ile de ahpab madenci Ömer Beyi yakalayıp getirdiler. beşinci katında komite başkanhğına müoluverdi. Mubarek, hakikaten çok sem Birinci seans az heyecanh, ikinci se racaat edilmelidir. patik bir adamdı. Kır saçları, muntazam ans fazla hareketli oldu. Üçüncü seansta kıyafeti, daima tebessiimlerle süslü yüzü ortada dönen para üç dört bin lirayı geçHALKEVLERİNDE onu biitün tanıdıklarına hatta tanımayıp mişti. da yalnız göz aşnalığı olanlara bile sev Zavalh Şahab Bey, bir türlü kalkıp gidemiyor, kazananlara gıptalı nazarlarla Konferans diriyordu. bakarak oyunu büyük bir şevk ve hevesTek kusuru kumara fazla düşkünlüğü Şehremini Halkevinden: idi. Istanbulda nekadar kulüb varsa he le iakib ediyordu. 17/2/1940 cumartesi günü akşartu saat Sabaha karşı hiç birisinde oyuna de 20,30 da Evimizde Halkalı Ziraat mektebı men hepsinde aza idi. Oyun oynanan seçme, hususî meclislerden de eksik olmaz vam edecek hal kalmamıştı. Bütün yüz muallimlerinden İ. Hakkı Arıcı tarafından ler sararmış, gözler kızarmış, salonu bo (Küçük ehlî hayvanlar) mevzulu bir kondı. Günahı üstünde kalsın, sıkıştığı zaman ğucu bir nikotin kokusu kapalmıştı. He ferans verilecek ve bunu müteakıb Temsil hile bile yaptığını söylerlerdi. Bu rivayet, sab görüldüğü zaman Sermed Beyin 1 1 00 kolumuz tarafından bir piyes oynanacakgaliba, sık sık kazanmasmdan ortaya çı küsur, madenci Ömer Beyin de 2367 lira tır. Davetiyeler Ev kâtibliğinden alınır. karılmıştı. Daha ileri giderek pokerdeki kaybettikleri anlaşıldı. Kazananlar, o akResim sergisi hile yüzünden geçindiğini, hatta Avrupa şamki misafirler, Nahid ve Malik beylerdi. Beyoğlu Halkevinden: da tahsilde bulunan oğlunun masrahnı Hakkınm başkalan tarafından gasbo Şubat ayı içinde Evimizde açılacak olan muntazaman bu suretle çıkardığını iddia lunduğunu görenlerin ayni hiddet ve si amatorlere mahsus resim sergisine iştırak edenler de mevcuddu. Garsonlar fişleri getirdiler. Tam oyu nirliliğini hisseden Şahab Bey, Polis mü edeceklerin eserlerini nihayet 20 şubat 940 na başlanacağı sırada yeni tamştığı Şevki diriyetinin hususî teşkilâtına mensub ol tarihine kadar Evimize teslim etmelerini duğunu söyleyen Şevki Beyin koluna gir rica ederiz. Bey: miş, birlikte caddeye çıkmışlardı. Sade Affedersiniz Şahab Bey, dedi, siÖLÜM zinle bir dakika yalnız görüşebilir miyim? o günkü yevmiyesinden değil, dehşetli bir vurgundan mahrum kalan Şahab Bey: Hay hay efendim.. Ah azizim, dedi, bu Sermed Beyle Arkadaşlarımızdan emekli levazım alYandaki küçük odaya geçtiler. Şevki ömer Bey daima kaybetmeğe mahkum bayı Rıza Kurtkayanın kardeşi adliye me. Beyin tavrı birden değişmişti: insanlardır. Lutfedip mâni olmayaydınız murluğundan mütekaid Hayn Kurtkaya Bana bak Şahab Bey, dedi, ben da şu ortada dönen paradan bin liracığı vefat etmiştir. Cenazesi bugünkü cuma Polis müdiriyetinin hususî teşkilâtına da bari benim cebime gireydi. günü saat 10 da Kadıköyünde Hünkârmensubum.. Pokerde hile yaptığınıza dair Şevki Bey gülerek cevab verdi: imamı mahallesindeki hanesinden kaldınortada bir çok dedikodular dönüp dola Bin lirayı kâfi göreceğinizi bilseyşıyor.. Bu işin meydana çıkarılmasına dim ses çıkarmazdım dostum.. Fakat bi larak'Eyübsultanda namazı kılındıktan memur edildim. Binaenaleyh bu gece sıkı zim Nahidle Malikin sermayelerini de si sonra Topkapıdaki aile makberesine defnedilecektir. sıkı oynayış tarzınızı kontrol edeceğim. ler süpürürsünüz diye korktum. Cenabı Haktan müteveffaya mağfiret Huy canın altındadır, derler. Tabiî müş Şahab Bey hayretle gözlerini açarak ve ailesine sabırlar dileriz. kül vaziyette kaldığmız zaman gene ken sordu: ¥*• dinizi tutamıyacaksınız.. Ben de sizi tev Peki onların sermayelerinin silinip kif etmek mecburiyetinde kalacağım. O süpürülmesinden size ne? Anania S. Keçecioğlu vefat etmiştir. nun için size dostane bir tavsiyede bulu llâhi Şahab Bey, Nahidle Malik be Cenaze merasimi bugün saat 15,30 da nacağım.. Bari şurada vazifeten bulun nim ortaklarım.. Şaşarım, sizin aklınıza.. Şişli Rum mezarlığı kilisesinde icra oluduğum müddet zarfında oynamayınız, Beni hakikaten Polis müdiriyetinin husu nacaktır. Son teşyi vazifesinde bulunmak hakkınızda çok hayırlı olur.. Ama, gıya sî teşkilâtına mensub zannettinizse.. Bilâ istiyenlerin mezkur saatte kilisede hazır bımda ne yaparsanız yapınız, ona karış kis, biz de sizin gibi pokerde hile yapa bulunmaları rica olunur. mam.. rak geçinenlerdeniz.. Şimdi anladmız mı, Şahab Bey, ansızın gafil avlanmıştı. sizi bu akşam kareye dahil olmaktan Eğer böyle bir tehdid kasşısında kalaca menedişimin asıl sebebini'..Nakleden: Alman Rus propaganda filimleri Bugünkü progranT") TUBKIYE KADVÜDLFCZYON POSTAlAfU Dalga aznnlngn: Türkiye Radyosn 1648 m. 182 Kc/s. 120 Kw. Ankara > T. A. P. 31.70 m. 9465 Kc/s. 20 Kw. Moskovaya giden bir Alman heyeti, Almanlarla Rusların sinemacılık sahasında birlikte çalışmalarını kabul eden bir itilâfname imzaladı c hesiz vereceği cevabları miikemmelen hazrrîar, yapmacık da olsa ainrrlenir, hid detlenir, bağırıp çağırırdı. Bunların hiç birisini beceremedi. Bir an gözlerinin önünde karanlık ve berbad hapisane odalarının hayali dolaşmca sanki kendisine gayet tabiî bir isnadda bulunuluyormuş, son derece makul bir teklif yapılıyormuş gibi mütevekkilâne omuzlarını silkerek sükunetle cevab verdi: ğından valttıle haberdar olsaydı Kîç şvip Hadiye Konservatuar HALK OPERETİ Yalnız bu akşam Şehzadebaşı Turan tiyatrosunda ZOZO DALMASLA Şef SEYFEDDiN ASAL Solist İHSAN BALKIR 20 şubat 1940 salı günü akşacnı saat 21 de Orkestrası ( Kediye peynir ) Telefon: 405 74 FRANSIZ TıYATROSUNDA Bugün matinelerden itibaren TAKSİM Sinemasında Sevimli komikler: İSüiaİl DÜmbÜUÜ v e Şevki ş a k r a ğ i n eğlenceli ve çok gülünclü Şarkın en gilzel masalları... Şarkın en güzel hikâyesi... •jf Rejisör Ernest Lubitsch'in idaresi İr Vaktile baş rolü Laurence Tibbet altında çevrilecek olan «Köşedeki dük tarafından oynanmış olan «Çöl şarkısı» kân» filminin başrollerini James Stevvart yeniden sinemaya alınaçaktır. Bu defa ile Marearet Sullavan v» Tno«"r»K SrHild ba« rnlii TSj«.l«<>~ Prlrlv »»moîl »J«o»Utir. kraut temsil edeceklerdir. ~k Muhtelif Alman ve Fransız filmle'k Fransır muharrir ve rejiaörlerinden rinde gördüğümüz Avustralyah artist DiYves Mirandes yakmda Belçikaya gide ta Parlo Amerikan sinema şirketi P.K.O cek ve orada kendi eseri olan «Meraklı tarafından angaje edilmiştir. Yakmda Mösyö Croche» filminin çevrilmesine ne Holivud'a gidecek ve «Karanlığın kalbi» zaret edecektir. Bu filmin baş rollerini ismindeki filmde baş kadın rolünü oynabir takım Belçikalı san'atkârlardan maa yacaktır. da Fransız artistlerinden Jules Berry, İt Margaret Lindsay ile Edmund Lave Jandine Gael, Simone Barrieu temsil e «Tehir olunan balayı seyahati» isminde deceklerdir. Yves Mirandes, Fransaya bir film çevireceklerdir. döndüğü zaman da gene kendi eseri olan • Cecil. B. de Mille «Kraliçeler Krali«Yeni fakirler» filminin vücude getiril çesi» ismile Meryem Ananın hayatmı tasmesine nezaret edecektir. Bu kordelânın vir eden bir film vücude getirecektir. Bu baş mümessilleri de Lucien Barroux, Jules eser ayni rejisörün 1927 de yaptığı «KralBerry, Andre Lafaur, Marguerite More lar Kralı Isanın hayatı» fjlmine nazirc no, Annie Ducaus'dur. olacaktır. On senedenberi muztarib bulunduğum rahatsızlığımın teşhisini ve Gülhane hastanesinde pek hazikane yaptığı Miyoma ameliyatı neticesinde hayat ve sıhhatimin kurtulmasını temin eden sayın Prof. Dr. Ali Esad ve Başasistanı Dr. Necati ve asistanları Dr. Mansur ve Dr. Kâzımla hemşire ve hastabakıcılarına alenî teşekkürlerimin iblâğına sayın gazetenizin tavassutunu rica ederim. Lâleli Ordu cad. No. 206 Kadribey apartımanı F. Kevser Soner DON KAZAKLARI Baş rollerde : Mevsimin 3 Uncii Fransız süper filmi Bay Alexandre Gilodi, son Avrupa seyahatinde bizzat intihab ettiği gayet lüks kristal takımfarı koleksiyonunun geldiğini bildirir. Ayni zamanda memleketin gü müş takımlarımn en son modellerile (İngiliz, Rus ve Hind) eski gümüş takımla rınm küçük bir koleksiyonunu takdim etmektedir. Hamiş: Mücevherat atölyesi Bay Ed gar Azizyan tarafından idare olunmaktadır. Lüks Kristal takımları Koleksiyonu I Bugün /\Q||| Sinemada VERA KORENE ROGER DUCHESNE LISETTE LANVIN CHARLES VANEL 2 biiyUk ve güzel Fransız fllmi birden : Sümer Sinemasında TUrkçe sözlü TUrkçe şarkılı Eseıinde memleketimizin en meşhur musiki üstadları mühteşem saz heyetinin ve rakkaselarin iştiıakile ve don kazakları teganni heyeti. Pek yakmda Zengin Çocuğu SHiRLEY TEMPLE DOROTHY LAMOUR'un TOSUN PAŞA ATEŞ GECESi Türkçe komedi Gaby Morlay, Vıctot Francen Bugün iki filim 1 de, 3 te ve 8,30 da KaragümrUk A Y SU sinemasında DiŞi TARZAN en hissî ve müessir macera zabıta dramı (Pürkçe) Yaşlarım kuruyan gözlerimle, kaçan bu adamın arkasından baka kaldım. Gülmek mi, yeniden ve bu sefer büsbütün başka bir sebeble ağlamak mı lâzım geldiğini tayin edemiyordum. Bu vaziyette ne kadar zaman kaldığımı bilmiyorum. Bir aralık kendimi topladım; muhakemem yavaş yavaş yerine geldi ve bir an oldu ki gözlerimi tekrar silmek mecburiyetinde kaldım. Fakat, bu seferki ağlayışımda ne bir hıçkınk sesi, ne de gözlerimi yakan acılık vardı. Göz yaşlarım, kendiliğinden dökülüyordu ve ben bu ağlayışta derin, ince bir zevk buluyordum. Kalbimde bir güneş açmış gibi etrafım aydınlık. Ruhumda bir genişlik hissediyordum. Ümidin, en olmıyacak şeyleri mümkün gösteren hududsuz genişliği... Fakat bu ulu ümid ufkunun bir köşesini karartan bir bulut var. Bütün sevdiklerimi arkada birakıp bir meçhule doğru yola çıkacağım gün pek yaklaştı. Bunu düşündükçe, yeisim ümidimi söndürecek kadar kuvvetli görünüyor. Parmaklarımın ucunda bir yanıkhk var. Selim Sekbanm, biraz evvel dudaklarını değdirdiği yer. Oradaki bu alevin hiç sönmiyecek bir şiddetle tutuştuğunu hissediyorum ve bu yanığın zevkli acısı, yakın ayrılığın şimdiden yüreğime düşen hızını unutturuyor. {.Arkası var) tarafından gayet güzel bir film Hiç olmazsa, bilmediğiniz bir âlem leyi, bir el sıkışma ile imzaladık. Ben, o ğiniz gibi, haftaya hareket ederim... hakkında size fikir vermeğe kâfi gelecek nun sualine: Gözlerime tekrar hücum eden yaşları tir, dedi. Kabul! göstermemek için başımı öteye çevirdim. Hey Yarabbi sen bilirsin! MiitemaCevabını verdikten sonra, derhal •sor Fakat, Selim Sekban, ağladığımı tahmin diyen methettiğiniz bu âlemi tanımak is dum: etmiş, yanıma yaklaşıp elimi tutmuştu. temiyorum diyorum size! Ne zaman hareket edeceğim? Leylâ Hanım, dedi, rica ederim Büyük anneniz, haftaya dijordu. ağlamayın. Gözyaşlarınız beni çok tniiSelim Bey, parmağile dudağımı kapa O kadar çabuk mu? tarak: teessir ediyor. Tahmin edemezsiniz, ne Ne kadar çabuk olursa, o kadar iyi kadar üzülüyorum!. Silin gözlerinizi... Şşşt! dedi. Münakaşaya tekrar başFazla ileri gittiğimi anladım ve hatamı lamıyalım. Yassıkayadan başka, dünya değil mi? Bir an evvel gider, bir an e v v l O zaman, sizi kendi halinize bıraGülümseyin bir parça... Ferah verici, ititamire çalıştım: kırım. da, hiçbir yeri görmek, hiçbir şeyi öğren dönersiniz. mad verici bir tebessümünüz vardır sizin, Siz de, dedim, bazan öyle ciddî ta mek istemediğinizi kabul ediyorum. Ve Selim Sekban Beyin yüzüne öyle dik Yüzümde birden bire hâsıl olan deği onu görmek istiyorum. nazarlarla bakmışım ki, başını çevirme vırlar takınıyorsunuz ki! Beni, kendi ha farzediyorum ki, bu seyahati, sırf benim şikliği görünce sordu: Islak kirpiklerimin arasından zorla gülğe mecbur oldu. Cevabının bende uyan lime bırakacakmışsınız. Kim olsa, bundan, hatırım için yapıyorsunuz... Gene ne oldu? meğe çalışıyordum. Fakat hıçkırıklar bodırdığı aksülâmele kapılarak, haşince bir benim anladığım manayı çıkarır! Arkadaşça, güzel güzel gecinelim Cümlesinin son kelimelerini, ısrarla ğazımda düğümleniyordu. Onları zaptesesle cevab verdim: dediğiniz, topu topu bir haftalıkmış, diye Selim Sekban Bey bana doğru eğildi. tekrar etti: demiyordum. düşünüyorum. Bu mecburî seyahati bir Yani, o zaman, Yassıkayadaki sade Ellerimi elleri içine aldı. Sırf benim hatırım için... Selim Sekbanın beni gülmeğe teşvik ve âsude hayata bağh kalışımı, anlayışsız Leylâ Hanım, dedi, beni dinleyin. Buna hiç şüphe etmeyin Selim Bey; az daha sonraya, meselâ sizin Yass:kaya eden sözleri, bilâkis hıçkırıklanmı arttırlığıma, istidadsızlığıma mı vereceksiniz? Gelin sizinle bir mütareke akdedelim. Bu gidersem, sırf hatırınız için gideceğiro... dan gideceğiniz tarihe bıraksak daha mumıştı. Bu sefer tam manasile ağlamağa Bu güne kadar, hayatımın bütün zevkle bahse, daha sonra, Istanbuldan geüşinizSelim Sekban Beyin gayet lâkayd ve vafık olmaz mı? başladım ve boğazıma tıkanıp kalan sej rini, bütün emellerini teşkil eden şeylere de avdet ederiz. Şimdi siz, fazla ileriyi dü son derece tabiî bir lisanla bahsetti?;i bu Selim Sekban, üzüntülü bir çehre ile, simi güçlükle idare ederek: [karşı merbutiyet duymak; muhitimdeki şünmeden, halanızın yanına gidersiniz. Yassıkayadan ayrılış hâdisesini, gÖ7'erim başını salladı: Affedin Selim Bey, diye kekeleLinsanlara ve duygularıma sadık kalmak, Gezer, eğlenirsiniz. Hayat hakkında yeni yaşararak tasavvur ediyordum ve sözle Zannederim, dedi, bir az evvel ansizin nazarınızda bir küçüklük müdür? yeni fikirler edinirsiniz. Bu fikirler, sizi rim çok samimî idi. laşmıştık. Müşkülât çıkarmadan gidece dim... Elimde değil, kendimi tutamıyorum... Mezivet sahibi bir insan olmak için, her pişirecek, hayat mücadelesinde muvaffaO, benim tesirimi hissetmeden, gözle ğinizi vadetmiştiniz... Maamafih, fazla ısSelim Sekban Bey, içinde alevler tutukiyet kazanmanız için lâzım olan kuvveti rimi bulandıran yaşları görmeden: rar etmek istemem. Yassıkayadan aynl[gün bir başka renge mi bürünmek şartşan gözlerle bana bakıyordu. ve tecrübeyi verecektir. Sonra dönüp bu Âlâ, dedi, anlaştık! Mesele kalma mak size çok ağır geliyorsa kalın, istediBirden bire, elimi sıkı sıkı yakaladı. Selim Sekban Bey, beni dinlerken gü raya geldiğiniz zaman, münakaşalanmıza dı. Sevine sevine değilse bile, gene gö ğiniz kadar oturun. Yalnız, şunu da söynül nzasile bu yolculuğa çıkacaksınız de liyeyim ki, bu takdirde ben sekiz güne Parmaklarımı dudaklarına götürdü; uzun, lümsüyordu. Sözümü, nefes nefese bitir daha sükunetle devam edebileceğiz. bitmiyecekrriş kadar uzun bir müddet Müstehzi bir gülümseme ile muktbele mektir. O güne kadar, bu meseleden, ar kalmaz, çıkar giderim. diğim zaman, dudaklarında alaycı bir teöptü. Sonra, gene birden bire, beni iter Sahi mi söylüyorsunuz? tık bahsetmiyelim. Candan iki arkadaş gibessümle: ettim. cesine bıraktı ve telâşlı bir yürüyüşle obi, güzel güzel gecinelim. Kabul mii? Elbetl Mecbur ederseniz bunu da Aman, Leylâ Hanım, dedi. Bu ne Bir kaç aylık zaman bütün bu işSelim Sekban Bey, böyle diyerek elini yaparım. dadan çıktı... Bir tehlikeden kaçıyor gişiddet! Söylediğime, söyleyeceğime piş lere kâfi gelecek mi dersiniz? bana uzattı. Teklif ettiği sifahî mukave Peki, peki... Müsterih olun. Dedi, biydi. Iman ettiniz benil Selim Sekban Bey durakladı; sonra: Tefrika No. 27 Nakleden: HAMD1 VAROGLU

Bu sayıdan diğer sayfalar: