4 Mart 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

4 Mart 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 4 Mart 1940 I VE G'EftCLERE DAÎR { Şehir ve Memleket Haberleri ) Yeni vergiler Siyasî icmal Viborg muharebesi ir aya yakın zamandanberi Viborg'un etrafmda tarihin en büyük muharebesi cereyan ediyor. Sovyet ordusu başkumandanlığı dördüncü aya giren bu şımal harbinde tabiyesini iki defa değiştirmişti. Bidayette Ladoga gölünün şimalile şimal kutbu Okyanusu aıasındaki geniş sahadan Botni körfezine muhtelif hatlardan sarkmak suretile Finlandiyayı parçalamak istemişti. Bu hareket harbinde Finler müdafaada ve mukabil taarruzda fevkalâde meharet ve kudret gösterdiklerinden bu teşebbüs Ruslara çok pahalıya mal olmuştu. Bu sahada ılerideki Rus kıt'alarını geri çekmek hususunda hâlâ büyük zorluk çekiyorlar. Bu hareket harbi iflâs ettikten sonra Ruslar Ladoga gÖİü ile Fin körfezi arasındaki berzahtaki yüz kilometre uzunluğunda bulunan Mannerheim müstahkem hattına umumî hücumlar yapmışlardır. Bu hücumlar Kızılorduya hiçbir mu vaffakiyet temin etmemiş ve her tarafta büyük zayiata uğratılarak püskürtülmüştü. Bu acı tecrübeden sonra müstahkem. hattın Viborg'a dayanan cenub kısmına hücumlan temerküz ettirip merkez ve şimal kısımlan önünde yalnız nümayişte bulunmak tabiyesi tatbik edilmiştir. Fin körtezi buz tutmuş olduğundan buz üzerinde yürüyüş yapan Rus kıt'aları bu hücumu Finlerin yanını vurarak takviye etmişlerdir. Yüzlerce Rus tayyaresi de gayet alçaktan uçarak Rus hücum kıt'alarını himaye etmişlerdir. Tayyare gibi arkasında pervanesi ve önünde de kalın zırhtan kalkanı bulunan yeni zırhlı ve motörlü kızaklar dahi alev makinelerile ateş saçarak hücum kıt'alarına yol açmışlardır. On dört fırka ve hesabsız tayyare ve zırhlı nakil vasıtası ile yapılan bu hücumlara dayanmağa imkân yoktu. Lâkin Finler müstahkem hattın cenub kısmını daha geriye çekmek için yeni tahkimat yap mak üzere vakit kazanmak istediklerinden Viborg'da sonuna kadar kahramancasına mukavemet ettiler. Gerideki tahkimat bittikten sonra Finler her karış yeri ve harabeyi Ruslara pahalıya malederek Viborg'a garbdan hâkim tepelere çekilmişlerdir. Şehrin sokaklarında hâlâ kanlı boğuşmalar devam ediyor. Viborg, Isveçliler tarafından Finlandiyayı ve bütün şimalî Avrupayı Ruslara karşı muhafaza için takriben bin sene evvel yapılmış eski bir kaledir. Burası gayet büyük muharebelere sahne olduğu gibi Çarlığın istibdadına karşı demokrasiyi müdafaa eden parlamentoya da bir zaman ilticagâh olmuştu. Fakat bu defaki kahramanca müdafaasmın yüz senelik tarihte bir eşi yalnız Göktepede görül müştü. 1880 senesinde Çarlık Rusyası kara dan Orenburg ve Ejderhan ve Taşkend ve, dfnizde Bahrihazer üzerinden Türkistana yaptığı hücumda bir milyon Türk men senelerce kahramanca harb ve mukavemet etmişti. Bugünkü Viborg'da olduğu gibi Teke Türkmenleri kendi merkezleri Göktepe müstahkem kalesinde aylarca faik Rus kuvvetlerine karşı mukavemet etmişti. Rus istihkâm kıt'aları yer altında lâğımlar kazıp kalenin surlarını muhafızlarıle birlikte berhava edinceye kadar bu mukavemet devam etmişti. O tarihte bütün Avrupa ve bütün dünya bugün Viborg'un müdafaası önünde duymuş olduğu hayranlığı izhar etmişti. Ruzvelt imzaladığı bir emirname ile Finlandiyaya yirmi milyon ve İsveçe on beş ve Norveçe on milyon dolarlık harb malzemesi tedariki için istikraz vermek suretile Finlere ve komşularına cesaretlerini ve mukavemetlerini artıracak mühim bir yardımda bulunmuştur. Terbiye etmek ve yetîştîrmek Yazan: AGÂH SIRRI LEVEND Bundan evvelki yazımızda millî ter addettiği bir tipin şahsiyetinde kendini abiyemizin esaslanna işaret etmiş ve bu rayacaktır. Bu şahsiyetin, her zaman teesaslann istinad ettiği prensipleri izah masta bulunacağı mürebbi olması neka ederek, ferdin bu günkü Türk cemiyetin dar tercih edilebilir. Bu takdirde gencin ferdî inkişafını hazırlamak, zekâ ve istideki mevkiini tayine çalışmıştık. Bu yazımızda, gencleri bu esasa göre dadını daha sıhhatle takdir ve tespit edehazırlamak için takibi icab eden usulden »ek kabiliyetinin icab ettirdiği istikameti göstermek herhalde daha kolay olacakbahsetmek isteyoruz. Bir taraftan ferdde şahsî liyakat ve tır. kendi kendine iş başarmağa kabiliyet aGeçenlerde görülen ideal buhranı, çok rarken, diğer taraftan da onu cemiyetin defa aradığını bulamamaktan, yahud da hayrına çalışan feragatli bir unsur olarak ömek olarak seçtiği tipin kendini tatmin hazırlamak isteyen milletin takib edeceği etmek şöyle dursun, maneviyetinde hu usul, hem «terbiye etmek» hem de «ye sule getirdiği çöküntüden ileri gelir. Bu tjştirmek» şeklinde olacaktır. halde gencin red ve inkâra kadar gittiği Terbiye, mürebbiye bir nevi serbestî görülür. \..'.r. Yetiştirmek ise, onu daha sıkı, daGencin maneviyetini sarsıntıdan kur ha muayyen ve her zaman kendi fikrini tarmak için her şeyden evvel ona güzel gütmeğe imkân bırakmıyan sabit bir niörnek vermek ve kendine itimad edildizama tâbi kılar. ğini göstermek lâzımdır. Kendine bir arIşte, genci yaşadığı çocukluk devrile kadaş muamelesi yapıldığını gören genc, içinde buluncîuğu muhit veya müessesenin ' şereT sahibi olduğuna inanır; buna inandıicablanna göre bazan terbiye ederek, bağı takdirde ise mes'uliyet hissini emni zan yetiştirerek ve bazı hallerde ise her yetle kabul eder. Bununla beraber arada ikisini de kullanarak hayata hazırlamak daima bir mesafe bırakmak lâzım geldi lâzım gelecektir. ğini unutmamalıdır. Hususile gösterilen Mıirebbi, çocuğu yakmdan takib ede müsamahayı suiistimale müsaid tabiatte bilmek için onu iyice tanımak, geçireceği olanlar için, bu nokta daima gözönünde devreler içinde maruz kalabileceği ruhî tutulmalıdır. halleri ve buhranlan evvelden kestirmek Gencin büyüklerine karşı hürmet his mecburiyetindedir. Çocuk ne kemale gelmiş bir insandır; ne de her yaşta ayni saf sinin azlığından şikâyet edilir. Garibi şuhğı muhafaza eden basit bir mahluktur. dur ki bu şikâyeti yapanlann çoğu, gencÇocuktan, olgun bir insandan beklene lerin yanında büyükler hakkında lâübali bilecek temkin ve iradeyi istemek neka bir lisanla konuşmayı itiyad etmiş olan dar hata ise, onu ehemmiyetsiz bir varlık lardır. Bunlara verilecek cevab basittir: telâkki ederek ihmale tâbi tutmak da o Bizzat siz, çocuğun yanında büyükleriniderece gaflettir. Belki her yaşta, o yaşın ze karşı hürmet hissi beslediğinizi gösteicab ettirdiği hakkı kendine vererek, onu riniz ve onlardan saygı ile bahsediniz; hayatta adım adım takib etmek icab eder. göreceksiniz ki genclerde derhal saygı O halde, evvelâ çocuğun normal ha hissi uyanacaktır. Hakikate karşı gösterilecek emniyet ve yatının seyrini takib edelim: Çocuk, yedi yaşına kadar «ilk çocukluk» devri için itimad, gencde hakkına razı olmak, iyi dedir. Bu devirde hayat ve hakıkat hak şeylere karşı meftunluk duymak ve gıpta kında sarih bir bilgiye malik olmıyan ettiği şeyin benzerini meydana getirmek çocuk için kâinat, bir masal dünyasından gibi hislerin inkişafına hizmet eder. başka bir şey değildir. O, etrafında görHulul ve nüfuz, şiddetle değil mülâyedıiğü şeylere karşı kendinde uyanan te meile olmalıdır. Çatık kaşla hareket et cessüsle daima soracak, izahat isteyecek menin hatta ceza ile yola getirmenin elve böylelikle muhitini tanımağa çalışa bette mevkii olacaktır. (Bu bahse ayrıca caktır. *Bu çağda çocuk, kendini yalnız temas edeceğiz.) Fakat mürebbiliğin şi başına oyuncakla meşgul eder. Onu, his an güler yüzle yerinde ve vaktinde çosettirmeden uzaktan takib etmek kâfi cuğun hareketine müdahale etmektir. dir. Bu bahiste bir noktayı ehemmiyetle Sekiz yaşından on iki yaşına kadar o kaydedelim: Biz «terbiye etme» nin lan safha da «çocukluk» devridir. Ço muhtelif safhalarını izah ederken, umucuk, bu devre içinde arkadaş edinmek ve miyetle çocuğun ruhî hallerini gözönünde onlarla birlikte oynamak ihtiyacındadır. bulundurarak, hayatınm normal seyrini Artık oyuncak kendini tamamile tatmin takib ettik. Muhtelif aile muhitlerinden etmez. Etrafına karşı duyduğu tecessüs gelen muhtelif tipteki çocuğun terbiyesile daha yakın bir alâkaya yer bıraktığı için mükellef olan mürebbi elbette daha bir daima kurcalayacak, araştıracak, boza çok zorluklar karşısındadır. Çocuğun micak, tekrar yapmak isteyecek ve böylelik zacı. aile şartları, şahsî kabiliyetleri, anale kendini denemiş olacaktır. Çok defa dan ve babadan irsen intikal eden husubu hal, çocuğun istidad ve temayülünü siyetler «terbiye etmek» te daima gözöyoklamak hususunda mürebbi için güzel nünde tutulacak amillerdendir. bir vesile olur. Bu çağda çocuk, ayni zaBundan başka çocuğun zihnî, bedenî, manda kendini de hissetmeğe başlar. sıhhî ve bediî terbiyesinde de ayrıca gözOn ikiden yirmi ikiye kadar olan devre ise «genclık» çağıdır. Bu devir daha önünde tutulması icab eden hususiyetler uzun veya daha kısa sürebilir. Hususile olacaktır. Fakat umumiyet itibarile genckız çocukları için daha kısadır. Genc, his de sağlam bir seciyenin meydana gel setmeğe başladığı benlik şuuru içinde ar mesi için mürebbinin takib edeceği isti tık kendini büyümüş addeder. Hareket kamet budur. lerinde mubalâga, sözlerinde ukalâlık Hulâsa, çocuklarımızı asla ihmal etmigörülür. Bu çağın en karakteristik vasfı, yelim. Onlara inanacakları ve sevecekleri gencin temayüllerinde bir anarşinin baş şeyleri göstererek, nefse itimadı öğrete lamış olmasıdır. O, birbirine zıd hislerin rek, memleket ve millet sevgisini telkin buhranı içinde daima kararsız ve bunun ederek onları daima iyiye ve daima güiçin de huzursuzdur. Hareketlerinde coş zele götürelim. Işte «terbiye etme» nin kunluktan sükunete diişmeler, kalaba ruhu... lıktan kaçıp yalnızlığı aramalar görülür. «Yetiştirmek» bahsine gelince: Bu, Büluğ buhranının sarsıntılan içinde huy«terbiye etmek» te olduğu gibi, yalnız suzluklar, kendini romantik tahayyüllere aileye ve mektebe inhisar eden ve mürebkaptırmalar ve melânkoliler başgöstere biyi kendi yolunda serbest ve muhtar bıbilir. Genc, bu vaziyette iyi idare edil rakan bir iş değil, belki aile ve mekteb mediği takdirde hayırhahlıktan bedbahde dahil olduğu halde bütün genclik mulığa, nikbinlikten bedbinliğe, vefakârlıkhit ve müesseselerini içinde bulundura tan hodkâmlığa kayabilir; itaat ve sadarak hepsini bir nizama tâbi kılacak olan katten isyan ve inada sapabilir. bir «gendik teşkilâtı» meselesidir. Bu çağda, gencin hareketlerine mürebGelecek yazımızda bunu izah etmeğe binin müdahalesi çok nazik bir iştir. Ken çalışacağız. dini bir şahsiyete sahib farzeden genc, AGÂH SIRRI LEVEND hareketlerine müdahale edildiğini iste mez, O, üzerindeki murakabenin tazyi kını hissetmeden, işi kendi yaptığına, Otomobil altında kaldı muvaffakiyeti bizzat temin ettiğine kani Nişantaşında Kodaman sokağında 27 olmalıdır. Bunun için de, nefse itimad hissini telkin ederek onu kendi kudretile numarada oturan Vasıf, köprünün bir tamuvaffak olduğuna inandırmak, realite rafından diğer tarafına geçmek isterken ile temasa getirerek ona istikamet gös şoför Alinin idaresindeki 1840 numaralı otomobilin sadmesine maruz kaldığından termek daha uygun olur. Diğer taraftan genc, örnek bir tip seç muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. Ya mek ve onu taklid etmek ihtiyacındadır. ralı hastaneye kaldırılarak tedavi altına O, şahsiyetini buluncaya kadar, büyük alınmıştır. Sonıyoraz: Afroditin heykeli Izmir müzesîndeki heykeller caddelere konulacak Afrodit meselesinin vücude getirdiği alâka hâlâ devam etmektedir. İşin enteresan ciheti, Afroditin ve toprak altından çıkarılan heykellerinin İzmir müze sinde bulunuşudur. Bu heykeller İtalyanlar tarafından Îzmirde Karacasu mevkiinde yapılan hafriyat esnasında meydana çıkarılmış ve hükumetçe bunlar Izmir müzesi ittihaz edilen mahalde muhafaza altına alınmıştır. Şehrimizde bulunan Izmir Belediye re isi Behçet Uz, bir muharririmize şunları söylemistir: « Bu günlerde efkârı umumıyeyi alâkadar eden. Afroditi tasvir eden hey keller îzmir müzesinde bulunmaktadır. Bunlar birer şaheserdirler. Bu hevkelleTİ bulunduk'an müzeden ckararak İzmirin Kültürparka yakın olan Müzeler caddesinin etrafma dizmeği düfünüyorum. Iz miri, tarihî ve estetik noktadan pek kıymettar olan bu bediî tacvirlerle süslemek cidden iv ibir is olacaktır.» Maliye Vekâleti yüzde , Acaba cumartesi ve nispetlerini tespit pazar günleri ihtikâr etmektedir yapmak mubah mıdır? 1940 senesi devlet bütçesinin tevzini maksadile ve muvakkat bir zamana inhisar etmek üzere kazanc vergisi gibi bazı vergilere zam yaplması kararlaşmıştı. Haber verildiğine göre, kazanc vergisi nispetinde devlet memur ve müstahdemlerinin aldıklan maaş ve ücret ya tama . mile istisna edilecek ve yahut zam nis peti pek cüz'î olacaktır. Maliye Vekâleti, yeni bütcede kazanc, muamele, istihlâk, alkollü içkiler ve daha bazı vergilere yapılacak zammın yüzde nispetlerini tespit etmektedir. Arttırılacak vergi nispetlerinin hans? san'at ve meslek erbabından ne suretle kesileceği hakkında bir de kanun projesi hazırlanmaktadır. Proie bu av i«inde ik' mal edilerek Büyük Millet Meclisine verilecektir. Evvelki gün sehrin bazı semtle. rinde şeker satışlan ve fiatlarile oynanıldı. Ya, memlekette şeker stoku azaldığından bahsedilerek, yahut ahval dolayısile hükumetin şeker fiatlaruıa zam yapacağı yalanı uydurularak... Bütün bu manevraların ta. biî gaye ve neticesi olarak; o gün şekere ihtiyacı bulunan kaç yüz, veya kaç bin vatandaşın dolandınldığını henüz bilmiyoruz. Fakat bizi tahrik eden çok müessif nokta şudur: Bu ihtikâr baskınının muvaffak olmasını, daha doğrusu mes'ul makamlann hareketsiz kalmalannı te. tesiymiş de, ihtikâr «resmî daireler> kapandıktan sonra yapılmış imiş de.. ve saire. Diin, meselâ, perşembe ve resmî daireler de acık olsaydı, acaba muhtekirlerin gelip de o «resmî daireler» e istida vermesini mi bekliveceklerdi ? Antasılıvor ki, bizde, pivasa ve sokaktaki ihtikârla mücageçmis değildir; ve çok yazık ki, eğer hükumet, gece gündüz iş basında. ciddî, cevval, uyan'k bir murakabe ve mücadele teşkilâtı yapmazsa ve mevcud resmî otorite, tatil ziii çalınca topvekun dükkânı kapatıp giderse, ihtikâr, millî korunma kanununa rağmen . bizi rahat rahat soymakta devam edecektir. Bu esas prensipi ortaya koyarUfeı tstanbulun alâkadar makamlanndan sunu sormak istiyoruz: Acaba devİetin velâyeti de resmî daireler gibi, cumartesi ve pazar günleri tatil mi yapar ve o günlerde ihtikâr ciirmii mübah mıdır? dele zihniyeti, da'elerde maslâhat erbabını idare zihnivetinden ileri vil için tutulan yoldur. Gün, cumar ŞEHİR IŞLERİ Karaköy meydanının tanzimi Eminönü meydanının açılması ameli yesine devam edilmektedir. Buradaki iş tamam olduktan sonra Karaköy meyda nınin da genişletilmesine başlanacaktır. Buna aid plân hazırlanmakatdır. Bu cihette bilhassa Karsköyden Tophane, Azapkapı ve Beyoğluna giden yollar açılacaktır. Eski Borsa binasile beraber Karaköy Palasla Domuz sokağı arasında bulunan binalann tamamile istimlâki düşünülmektedir. Bu plânın tatbikı on beş 8enelik imar plânında yapılacak işlere dahil bulun duğundan ameliyat tedricen ileri gidebilecektir. MÜTEFERRİK Şeker buhranı çıkaranlar Perakende satış yapan esnaftan bir kısmı ortada hiç bir sebeb yokken şehrimizde bir şeker buhranı ihdas etmeğe kalkışmıştır. Dün her taraf kapalı olduğu gibi evvelki gün de resmî daireler öğle üzeri kapandığından alâkadar makamlar bu vaziyetle alâkadar olamamışlardır. Bugün bu mesele ile ciddî surette meş. gul olunacağı tahmin edilmektedir. Bazı inhisar maddelerine zam yapıla cağı hakkındaki şayialar bu hale sebeb olmuştur. Halbuki şeker, kat'iyyen buna dahil değildir. Uludağda bir mahalle kuruluyor Bursa (Hususî) Bursa Dağcılık kulübü Uludağda elli evden mürekkeb bir mahalle kurmak teşebbüslerine girişmek üzeredir. Bu maksadla kulübde avukat Cemil Özün riyasetinde bir komite kurulmuştur. Bu komite, Dağcılık kuîubünce Uludağda tespit edilecek bir mıntakada bir tipte yapılacak elli evden ibaret bir mahalle kurmak üzere kanunî formalitelere göre teşebbüslere geçecektir. Uludağın iman bakımmdan pek yerinde ve cazib olan bu teşebbüs hakkında kulüb reisi Saim Altıok şu malumatı vermektedir: « Uludağda kendi paralarile ev yaptırmak isteyen vatandaşlar gittikçe artıyor. Komite, bu arzulan organize etmek ve Uludağın münasib bir yerinde bir tipte evler yaptırmayı kolaylaştırmak azmindedir. Bunun için, evlerin Emlâk Bankasına ipotek edilmesi şeklile ve bedelleri uzun vadelerle ödenmek suretile bir mevsim içinde elli ev yaptırılacaktır. Bu evler birer oda ve salondan, mutfak, kabine ve birer güneş verandasından ibaret olacak, taştan yapılacaktır. Dağ kulübünün noktai nazarı, bu evlerin yaz ve kış sporlarına da uygunluğunu telif için Kirazlı yayla veya Devetaşı mıntakalarından birinde tesisidir. Bu mmtakanm tespiti hazırlıklarına da başlanmıştır.» îzmirde büyük bir yangın f Tokad Çocuk Esirgeme Kurumunun kongresi J Izmir 3 Ikinci Kordondaki ihracat tacirlerinden Şerif Rıza haleflerine aid üzüm ve incir imalâthanesinden evvelki gece yangın çıkarak bina tamamile yan . mıştır. Binada fazla miktarda depo edilmiş üzüm, incir ve bunları işlemeğe mahsus kükürt bulunmakta idi. Yangın bir aralık o civardaki ayni tüccara aid tütün deposuna da sirayet etmiş, buradaki tütünler de yanmıştır. Zarar raiktarı yüz bin lira tahmin edilmektedir. Yangın esnasında kükürtten hasıl olan boğucu dumanlar İtfaiyenin vazifesini bir hayli güçleştirdiği gibi efraddan üç kişi de bu yüzden yaralanarak hastaneye kaldmlmıştır. Roma büyük elçimiz Hüseyin Ragıb İmalâthane bacasının kızması neticesinde Baydur, dünkü Semplon ekspresile Ro yangınm çıkmış olduğu anlaşılmaktadır. madan şehrimize gelmiş ve akşam trenile Ankaraya gitmiştir. Bir hafta mezuniyetAdana vilâyet bütçesi le memleketimize gelen Hüseyin Ragıb Adana (Hususî) Vilâyetimizin Baydur, hükumetle temasta bulunacak ve 1940 malî yıh bütçesinin varidat kısmını bir hafta sonra tekrar Romaya dönecektespit ve kabul eden meclisi umumî, bu tir. Mumaileyh bir arkadaşımıza kısaca kere masraf kısmını da 858,819 lira üze şu beyanatta bulunmuştur: rinden kabul etmiş ve vilâyet Daimî En« Türk italyan münasebetleri çok cümen azalarını seçerek mesaisine nihayet iyi ve normal bir haldedir. Yeni imzala vermiştir nan ticaret mukaveleleri, aramızdaki tiMasraf bütçesi, geçen yıldan 13,136 caret işlerini daha ziyade inkişaf ettire lira fazladır. Bütçenin bu kısmı adi ve cektir.» fevkalâde olarak ikiye aynlmıştır. Adi masraf bütçesinde; 115,457 lira Yangın başlangıclan Meclisi Umumî, Daimî Encümen ve HuTarabyada, Istalyonun I 32 numaralı susî Muhasebeye, 29,520 lira nafıa iş fırınmm bacasındaki kurumların tutuşmalerine, 338,766 lira maarif işlerine, sı yüzünden bir yangın çıkmışsa da derhal 16,796 lira ziraat ve veteriner işlerine, 95,747 lira sıhhat ve hayır işlerine, söndürülmüştür. 89,791 lira da muhtelif ve müşterek masKızıltoprakta 48 numaralı köşkün alt raflara tahsis edilmiştir. 1 72,742 lira olan fevkalâde bütçeden katındaki odada yanan sobanın borusunde; 137,742 lirası yol ve köprülere, 35 daki kurumlar, kıvılcımların tesirile tutuşbin irası da ilk okul inşaatına aynlmıştır. muş, ateşin yayılmasına meydan verilme939 bütçesinde maarif işlerine aynlan den söndürülmüştür. *** para, adi ve fevkalâde olarak 305,637 lira idi. Bu yıl bu tahsisat 68,129 lira fazYedikulede tramvay caddesinde Abladır. dülâzizin iki kattan ibaret olan ahşab eviAdi bütçenin diğer kısımlannda da bu nin üst katındaki odadan bir yangın çıkyıl artırılan ve eksiltilen tahsisatlar şöy mış, evin bir odası yandıktan sonra itfailedir: ye tarafından söndarülmüştür. Yangınm Meclisi Umumî, Daimî Encümen ve neden çıktığı hakkında tahkikat yapıl Muhasebei Hususiyeden 8,423 lira eksik, maktadır. muhtelif ve müşterek masraflardan 371 78 Caddeden geçerken lira eksik, nafıaya 6,619 lira fazla, ziraat Şoför Mustafanın idaresindeki 1776 ve veterinere 1,264 lira fazla, sıhhat ve hayır işlerine de 6,031 lira fazla para ay numaralı otobüs Şişhane yokuşunu çıkarken, bu sırada caddenin bir tarafından Tokad (Hususî) Tokad Çocuk Esirgeme Kurumu yıllık kongresini yapmış, nlmıştır. Önümüzdeki malî yıl için bilhassa mek diğer tarafına geçmek isteyen David is yeni idare heyetini seçmiştir. Kurumun, gelecek yıllarda daha feyizli şekilde teb ve yol işlerine sarfedilmek üzere ay minde birine çarparak yaralanmasına seçalışması için dileklerde bulunulmuştur. rılan tahsisat, vilâyetimizin mühim bir ih bebiyet vermiştir. Yaralı hastaneye kalGönderdiğim resim, kongreye iştirak edenleri bir arada göstermektedir. dırılmış, suçlu şoför yakalanmıştır. tiyacını önlemeğe yardım edecektir. Arkadaşımız Refik Ahmed Sevengilin on beş yaşındaki kızı Fatuşun tehlikeli biı otomobil kazası geçirdiğini teessürle habeT vermiştik. Şişli Çocuk hastanesinde tedavi edilmekte olan yavrucağa dün son bir konsültasyon yapılmıştır. Büyük bir memnuniyetle öğrendâgimize göre, bu konsültasyon naricesinde tehlikenin tamamile bertaraf olduğu anlaşılmıştır. Te. daviye bir müddet daha devam edilecektir. Fatuşa ve arkadaşımız Refik Ahmede Sahillerimizde avlanan balıklardan geçmiş olsun deriz. mühim bir kısmını şimdiye kadar ltalyanToprak bayramı lar almakta ve konserve halinde AmeriHer sene olduğu gibi bu sene de 21 kaya göndermekte idiler. Bu balıklar Amerikada Ftalya konservesi namile pek nıartta toprak bayramı yapılacaktır. Vilâyet bu sene de bu bayramın her kazada büyük bir Tağbete mazhar olmaktadır. ayn ayn yapılmasını düşünmektedir. Ayrıca Yunanlılar ve Bulgarlar da bizden aldıklan balıklan tuzlu balık halinde Cins tavuk yumurtaları istihlâk etmektedirler. İstanbul Ziraat müdürlüğü Halkalı TaAhiren Yugoslavyada bir balık kon vukçuluk enstitüsündeki cins tavukların serve fabrikasının kurulması, birdenbire yumurtalarını Vilâyette Ziraat müdürlüğü piyasada balık fiatlarını artırmıştır. Son vasıtasile halka tevzie başlamıştır, İsti günlerde torik balığının pek fazla çık . yenler bunları mezkur müdürlükten tedaması şehrimizde bu işlerle uğraşanlann rik edebileceklerdir. yüzlerini güldürmüştür. Çünkü toriğin çifEski ufak paralar tini 60 kuruşa kadar satmak kabil olmakEski bronz beş ve iki buçuk kuruşluklar tadır. ile nikel bir kuruşlukların vergi ve sair Geçen gün Bogazda fazla miktarda to devlet borclan mukabilinde mal sandıkrik çıkmıştı. Bu akın Boğazdan Marma lan ve CumhuTİyet Merkez ve Ziraat raya geçmiş ve balıkçılar tarafından Mar Bankalarınca kabulü için tayin olunan marada karşılanmıştır. Bu suretle iki gün müddet 1 kânunusani 1940 tarihinde nizarfında 100,000 çiftten fazla torik tu . hayet bulmuştu. Maliye Vekâletinden alâtulmuştur. Bu sebeble limanda balık al kadarlara gönderilen bir tebliğde bu tamağa gelmiş olan İtalyan, Yunan balıkçı rihe kadar mezkur bankalar nezdinde bu gemileri hamulelerini doldurarak mem gibi tediyeler mukabilinde toplanmış olan leketlerine gitmişlerdir. Bu iş daha iyi biı bronz beş ve iki buçuk kuruşluklarla nikel teskilâta bağlanacak olursa, deniz mah bir kuruşlukların derhal alınarak grup hasulleri memlekete büyük bir servet temin linde Darbhane ve Damga matbaası müetmiş olacaktır. dürlüğüne gönderilmesi lüzumunu bildirmiştir. Sorayorıız r Fatuş Sevengil tehlikeyi atlattı Balık ticareti Yugoslavyadan da külliyetli talebler başladı Muharrem Feyzi TOGAY Bir yankesici yakalandı Ahmed adında sabıkalı bir yankesici dün Tahtakale pazarında alışverişle meşgul olan kalabalıktan istifade ederek Ali namında bir şahsın cebinden para çantasını aşırmıştır. Ahmed parayı çarptıktan sonra koşarak sıvışmak isterken etraftan göıenler tarafından yakalanmış ve zabıtaya teslim edilmiştir. Ahmedin nöbetçi cürmü meşhud mahkemesinde duruşması yapılmış, sabıkalarının tespiti için mahkeme ba?ka bir güne talik edilmiş ve suçlu tevkif edilmiştir. Roma Büyük Elçimiz geldi Inegöl köylerinde ölümle biten kaza Bursa (Hususî) İnegölün Yenicemüslim köyündeki bir sünnet düğunünae Çitli köyünden Mustafa oğlu Alı K.ork maz tabancasını kurcalarken her nasııâa ateş alarak Yiğit köyünden Bekir oğlu Halil Karayı başından ağır surette yaralamış, Yenicemüslim köyünden Halıı oğlu Mehmed Uysalı yüzünden ağır suıetıe ve gene ayni köyden Hüseyin oğlu Hüseyin Düğümü de başından hafif surette yalalamıştır. Bunlardan Halil Kara aldığı Yeşilköy Meteoroloji istasyonundan yaradan ölmüştür. Dığer iki yaralı hastaneye kaldmlmıştır. Suçlu da evrakiie Ad aldığımız malumata göre, dün yurdda liyeye verilmiştır. hava Akdeniz kıyıları, doğu ve cenub doğusunda kapalı ve yer yer yağışlı, KaraCeyhanda tuhaf bir hâdise deniz ve orta Anadoluda kapalı ve mevziî Ceyhan (Hususî) Yurdun muhtelif yağışlı, diğer bölgelerde bulutlu geçmiş, yerlerinde ardıarası kesilmeden devam rüzgârlar doğu ve cenub doğu bölgele eden yer sarsıntısı haberleri, her tarafta rinde cenubî istikametten yer yer kuv olduğu gibi, Ceyhanlılar üzerinde de o vetli, diğer bölgelerde şimalî istikamet derece heyecan ve tesir bırakmaktadır ki, ten orta kuvvette esmiş, Akdenizin garb bunu, bir kaç gün önce burada hâdis o taraflarile Ege ve Karadenizde karayel fırtınası devam etmiştir. Dün İstanbulda lan şu vak'a, en iyi izah edecektir: hava az bulutlu geçmiş, rüzgâr garbden Geçen gece, buraya, sağanak halinde yağan yağmurlarla beraber mühim hasa sanivede 1 le 2 metre arasında hızla esrata sebebiyet veren şiddetli dolunun yağ mi'îtir. Hararet derecesi en çok 1 ve en az ması da bir çeyrek saat kadar devam et «ıfınn altında 9 santigrad olarak kaydo mişti. Bu esnada sinemada bulunan halk, lur>rnu=tur. bilhassa dolunun tevlid ettiği gürültüyü korku ile karşılarken, müşterilerden birisinin: Zelzele oluyor! diye bağırması üzerine halkı büyük bir heyecan kapla Nüshası 5 kuruştur. mış ve akabinde önüne geçilmez bir paTürkiye Haric nik hasıl olmuştur. Canlannı kurtarmak için için kaygusile hep birden smemayı terke baş1400 Kr. 2700 Kr. layan halktan bir kısmı ayak altında kal Senelik 750 » 1450 » mış ve sinemanın cam ve çerçeveleri pa Altı aylık 400 » 800 » ramparça olmuştur. Gecenin, oldukça ile Üç aylık 150 > Yoktur ri bir saatinde sinemadan fırlayan halk, Bir ayhk bardaktan boşanırcasma yağan yağmur altında bir müddet korku ile bekleşmişler ve fakat zelzele filân olmadığını görünce Gazetemize gönderilen evrak ve yazılat de yapılan bu panikten mahcub kalarak nesredilsin, edilmesm iade edîlmez ve tekrar sinemaya girmeğe başlamışlar ve zıyaından mes'uliyet kabul olunmaz. filmi seyre devam etmişlerdir. HÂVA RAPORU CUMHURİYET Abone şeraitıj Dikkat

Bu sayıdan diğer sayfalar: