20 Nisan 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

20 Nisan 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 NUan 1940 CUMHURİYET Hâdlseler arasında İkinci harb sonrası Ingiltere Hindistana istiklâl yermiyor Harb zamanında böyle bir kararın Hindistan birliğini bozmasından korkulmuş Londra, 19 (a.a.) Hindistan 15leri müsteşan Sir Hugh Oncill, Avam Kamarasına Hindistan hakkında bir karar sureti vermiştir. Bu karar sureti, Hindistan Nazın Lord Zetland'ın yann Lordlar Kamarasına vereceği karar suretinin aynıdır. Karar suretinde, on bir Mecusi vilâyetinin ycdisinde bugünkü idarenin ipka edileceği bildirilmektedir. Bu vilâyetlerde Hind millî kongresi nazırlurı vazifelerini ifadan istinkâf ctmis'.erdir. Sir Hugh Oncill demiştir ki: < Gandi ile umumî vali arasındaki konferansın akim kalmasından dolayı Hindistanda milyonlarca kitnse inkisara uğramıştır. Bu akamet hiç şüphesiz kongrenin tasavvurlanna muhalefet eden Mecusilerin ve bilhassa 90 milyon müslümanın temayülâtını takviye etmiştir. Kongrenin tam istiklâl hakkındaki istekleri lngiliz hükumeti tarafından kabul edilemezdi. Hükumet kongrenin dominyon statüsünü veya imparatorluğun bünyesile telif edilebilir diğer bir statüyü kabul etmemiş olmasından dolayı müteessir ve müteessiftir. Kongrenin talebini kabul etmek, Hindistanın imparatorluğun diğer aksamile iştirakini tamamen kesmek ve müsliimanlarla diğer ekalliyetlere, Mecusi prens ve prenseslerine karşı olan taahhüd ve vecibelerimizi suya düşürmek olurdu. Kongrenin Hindistanı mıntakalara ayırmak projesi ise Hindistan birliğini tahrib edecekti. lngilizler bu birliği tedricen ve büyük gayretlerle tesis etmişlerdir. Halen vaziyet müşküldür ve tehlikesiz değildir. Kongıe sivil itaatsizlik usulüne müracaat ettiği takdirde, lngiliz hükumeti buna, bilhassa harbde olduğumuz için, şiddetle mukabele edecektir. Tek iimid, Hindlilerin kendi aralarındaki ihtilâfları izaleye çalışmakta olmalarındadır. Hindlilerin kendi işlerini kendi idare edecekleri giin geleccktir. Fakat hiçbir lngiliz hükumeti, bu kadar geniş bir memleketi 18 inci ve 19 uncu asırlarda içinden çıkardıkları keşmekeşe düşürmiyecek bir Hind hükumeti mevcud olmadıkça kendi haline bırakmıyacaktır. Bununla beraber Gandinin ve kongre reisinin ekalliyetler hakkındaki beyaratlan bazı tadilât imkânını derpiş ettirmektedir. Her sınıftan ve her teknikten bütün Hindliler hürriyet aşkında birliktirler ve uğurunda harb ettiğimiz hedefleri tasvib etmektedirler. Bütün Hindliler Nazi reiiminin prensiplerinden nefret etmektedirler. Hindliler kendilerinden harbde yardım istediğimiz zaman buna parlak bir şekilde mukabele ettiler. Bu hal levhanın p»rlak tarafıdır ve ergeç bir çare bulunacak olan vaziyetin endişe verici taraflarının tesirini izale ediyor.» 'mıııiMimıllHlffllUlllllllllllllllllllllllllllllllllllllinilllımı iM Amerikada, Groenlandı Akdeniz memleketleri arasında elbirliği satın almak fikri İzlanda Parlamentosu da Sinyor Gayda'ya göre Italyanın siyasî Amerikaya müteveccih gayesi budur bir yol tutturdu Vaşington 19 (a.a.) Cumhuriyetçi meb'uslardan ve hariciye encümeni azası Fish, Groenland adasının Birleşik Amerika tarafından satın alınması için, Cum hur Reisi Ruzveltin derhal Danimarka Krah ile müzakereye girmesini istiyen bir teklifte bulunmuştur. Fish, Birleşik Amerikanın, Amerika sahillerinin I 0 bin mil muhitine dahil bulunan, Avrupa devletlerine aid bütün adalara ve diğer topraklara, Kanada müs tesna, mübayaa veya harb borclarına mahsub suretile sahib olmak siyasetini esas ittihaz etmesi lâzım geldiğini söyle jniştir. Roma 19 (a.a.) Reuter ajansı bildiriyor: Virginio Gayda, Akdeniz meselesine tahsis ettiği makaleler serisine dahil son yazısında, Italyanın Akdeniz siyasetinin bir tahakküm «iyaseti değil, bütün dev letlerle, bilhassa Akdeniz milletlerile bir elbirliği siyaseti olduğunu söylemiştir. Gayda diyor ki: «Tarih gösteriyor ki, Akdeniz millet leri arasında sulh ve refah hüküm sürdüğü devirler, Italyanın sulh içinde bulunduğu ve Akdenizde muvazeneyi temin edecek derecede kuvvetli olduğu devir lere tesadüf etmiştir. Italyanın Akdenizde yayılması, hürriyetini ve hayatî sahasını temin zarureti . nin icabıdır. Italyanın Akdenizde serbest kalmak zarureti ve hakkı, diğer Akdeniz devletlerinin zaruretlerinin ve haklannın aynidir. ltalya tarafından iltizam edilen Ak deniz sistemi bir hukuk muvazenesine, her milletin kuvvetine ve denizler serbes. tisi hususunda beynelmilel bir garantiye istinad eder. Bu sistem, ayni zamanda ltalya ile islâm âlemi arasında da bir işbirliğini icab ettirmektedir ki bu işbirliği, Italyanın Akdenizde ve Kızıldenizde halihazırda ki siyasetile ahenktar bulunmaktadır. 1 talyanın Akdeniz siyaseti yalnız kendi kuvvetine değil, başkalarının hukukuna riayet ve Akdeniz memleketleri arasında yapıcı bir elbirliği esasına da istinad etmektedir.» D şte bir bedahet: Bu harb bittikten son ra ikinci bir «harb «onrası» devrine gireceğiz. Bundan ne mi çıkar? Arzedeyim: Bu harb, kökleri daha derin tarih kaderlerinde olsa bile, geçen harb sonrası devrinde hazırlandı. Bu bar\>ia sebeblerini, küçük devletlere saldıran büyük devletlere karşı rakiblerinin «âdil ve hakşinas» öfkesinde aramak, davayı kasab çırağı demagojisile izah etmeğe kalkmak olur. Bu harb üç ihtilâlden doğdu: Sovyet ( 1 9 1 7 ) , faşist ( 1 9 2 3 ) , nazi ( 1 9 3 3 ) . Bu üç ihtilâl yalnız siyasi değildi: Sosyal, ekonomik, estetik, filozofik, hatta... metafizik. Demokrasilerde bile bu fikirlerin ortalığı nasıl savurduğunu, partileri birbirine nasıl kattığını ve bazı memleketleri (Macaristan, Yunanistan, Çin, Ispanya...) nasıl kana boyadığını gördük. Tarihte, çok defa, harbler ihtilâllerden, ihtilâller harblerden doğar. Bu üç ihtilâl Büyük Harbden ve şimdîki harb de bu üç ihtilâlden doğdu. Eğer Almanya ve Sovyetler, aralarındaki aynlıklan unutup benzerlikleri kabul ettilerse, ve eğer ltalya da, yüz elli senelik demokrasi nizamı nın devamına razı olmıyacağını haykıra rak bu yola dökülüyorsa, en büyük sebeb, iki muharib taraf arasında kıntarak harbi bir aşifte gibi istismar etmek istemesi değildir. Çiinkü bu harbin sonunda iki büyük demokrasi kazanacaksa faşizme de, nazizme de, komünizme de paydos! Bunu üç ihtilâlin basındaki tosunlar pek îyi bilirler. ltalya belki bu harbe girmez. Pek mümkün. Fakat girmezse bunun sebebi ne demirdir, ne de petrol. Demirsiz Japonyanm harbedemiyeceği söylendi, Japonya hâlâ harbediyor; petrolsuz Italyanın Habesistanı alamıyacağı iddia edildi, zecrî tadbirlere rağmen İtalya Habesistanı aldı ve daha diin, Londrada, ltalyan Krah ve «Imparatoru» şerefine kadeh kaldınldı. ltalya harbe girse de, girmeîe de otarşi nizamının emrettiği ekonomik sistemin dışında nefes alması kabil olmıyan rejiminin bakasmı garanti etmek ifteyecek. Sovyetler keza. Bunun için, ikinci harb sonrası devrinin müstakbel tarihi, şimdiki harbin seyri üstiinde, birinci plânda tesirli ideallerin tanhidir. Şimdiki harbin «topyekun» oluşuna, geçenkinden daha geniş bir fümulü tazammun etmesine sebeb budur. Bir Fransız muharriri güzel söylüyor: Bu harbin talihine dünyanın her adamı, her masası, her bardağı, her dilim ekmeği ve her düşüncesi birbiri kadar ortaktır. tkinci harb sonrası devrini tahmine çahfanlar, bu harbin istikameti üstünde yeni aydınhklara kavufurlar. tşte insanhğın tarihi üstünde düşünmeğe karar veren toy bir tecessüs için sağlam bir hareket noktası: Dava o kadar basit değil ve... i*in içinde çok ij var! D Felemenk Hindistanı lngiliz Hindistanı kadar mühim bir mevkii haizdir İmparatorluk parçaları arasındaki vaziyeti dolayısile Ingiltere, burasmın kuvvetli bir hükumet eline geçmesini istemez İHEM NALINA MIH1NA En doğru yol PEYAM1 SAFA Dr. Schuschnigg Münih hapisanesinde Eski Başvekil mahkum olmayı, nazi olmaya tercih ediyor! Paris, 19 (a.a.) Sabık Avusturya Başvekili Schuschnigg'in kuzeni Walter Parise gelmiş ve sabık Başvekilin, Münihte mahpus bulunduğunu söylemiştir. Madam Schuschnigg. zevcine daha yakın olmak için Viyanadan Münihe gitmistir. Walter Schuschnigg demiş.ür ki: < Naziler, Hitler rejimine iltihak etmesi şartile kuzenimi affedeceklerini kendisine söylemişlerse d e ' kendisi bunu ısrarla reddetmiştir.» İzlanda parlamentotunun kararı Rykowik 19 (a.a.) İzlanda parlamentosunun şimdiye kadar Danimarka Krah ve Danimarka hükumeti tarafından idare edilen devlet işleri üzerinde kendi yüksek nüfuzunu kullanmağa devam etmek üzere verdiği I 0 nisan tarihli kararda bütün millet müttefiktir. Haricî işlere gelince, tzlanda hükumeti, bu hususta büyük Britanya ve Birleşik Amerika hükumetlerile esasen temas halinde bulun maktadır. tzlandada ikamet eden bütün yabancılar üzerinde gayet sıkı tarassud yapıl maktadır. Yabancı memleketlerle olan ticarî münasebetlerin inkişaf göstermesi İhtimali pek mühimdir. Zira Izlandanın dış ticaretinin yarısma yakın bir kısmını •imdiye kadar yapmakta olduğu memle ketlerle irtibat temini şimdi imkânsız hale gelmiştir. Maamafih, bu harbin bidayetinde Birleşik Amerika ile başlıyan ticarî münasebet görünüşe nazaran artacaktiT. İmparator Fransova Jozefin metresi öldü Viyana 19 (a.a.) Viyana tiyatro sunun eski aktrislerinden Madam Cat"herine Schratt çarşamba günü burada, 87 yaşında olduğu halde vefat etmiştir. ^ Madam Schratt yalnız aktris değil, ayni zamanda İmparator François Jo seph'in muhibbesi olarak tanınmıştı. Sahneye intisabı, Viyana civannda Baden belediye tiyatrosuna girmesile başlamış, sonra, Berlin tiyatrosuna girmiştir. Bılâhare intisab ettiği Viyana şehir tiyatro sundan 1900 senesinde tekaüd olmuş tur. Catherine Schratt, Imaparator sarayının bir çok esranna vukuf peyda etmışti. Mayerling faciasının ve Avusturya Velıahdi Arşidük Rodolphe'un ölümünün içyüzünü bilen nadir kimselerden bırı de O olduğu tahmin ediliyordu. 1918 karışıkhklarından sonra, Amerikalılar, kendisine hatıratını neşretmesi için çok büyük meblâğlar teklif etmişlerse de Madam Schratt bütün tekliflerı reddetmişti. Onun ismi altında sonradan neşredilen hatırat sahtedir. Duçe 30 nisanda mühim kararlar bildirecek Amsterdam 19 (a.a.) Metıe Rotterdamsche Courant gazetesinin Berlin muhabiri yazıyor: Almanya, Italyanın vaziyetihîn aydmlanmasını sabırsızhkla beklemektedir. Berlinde bildirildiğine göre, ltalya henüz kat'î bir hattı hareket kabul etmemiştir ve Duçenin 30 nisanda söyleyeceği nutukta mühim kararlar bildireceği ümid edilmektedir. ltalyan vapurları îzmir fuarı için %50 tenzilât yapıyorlar Îzmir 19 (a.a.) ltalyan vapur acentası fuar komitesi reisliğine bu sene fuara iştirak etmek için İtalyadan Izmire gelecek yolcularla iki bin kiloyu tecavüz etmemek şartile nümune ve emtia navlunlarından yüzde elli tenzilât yapılacağını bildir iniştir. Hatay Vilâyeti de bu sene Îzmir fuarına çok geniş ölçüde iştirak edeceğini fuar komitesi reisliğine bildirmiştir. Hatay bu yıl fuarda pek ileri gitmiş olan halıcılık ve ceviz üzerine mobilyacılık eserleri Tahran 19 (a.a.) Bu gün Şahinşateşhir edecektir. hın yıldönümü münasebetile bütün şehir Jacques Copau Ankarada baştanbaşa bayraklarla donanmıştır. Bu akşarn Şahinşahın sarayında bir gala Ankara 19 (a.a.) Mejhur Fransız müsameresi verilecek ve bunda bütün sahne vazu ve Paristeki Columbia tiyatrohükumet erkânile kordiplomatik hazır busunun müessisi Jacques Copau bir kaç kon lunacaktır. Gazeteler, hükümdarın yüksek ferans vermek üzere Ankaraya gele meziyetlerirü methüsena etmektedirler. cektir. [Cumhuriyt* Kardeş Iran ve mütZaman zaman aktörlük, muharrirlik, tefik memleketin büyük hükümdarı Masahne vazılığı, artistlik yapan Jacques jeste Şahinşah Rıza Pehlevi Hazretlerinin Copau yarattığı eserlerin orijinallığı ve mutlu gününü Iran millttine kutlular ve tiyatroya müteallik işlerdeki bilgisile ci ezelî saadetler dileriz.] hanşümul bir şöhret kazanmıştır. Bu günden itibaren Ankarada vere ceği konferanslann kat'î programı şöyle tespit edilmiştir: Cumartesi saat 19 da Halkevinde «ŞaVaşington 19 (a.a.) Kongrenin Air ve komedien» mevzulu konferans. merikah olmıyanların faaliyeti hakkında Pazar saat 1 6 da Mukisi Muallim mektahkikat yapmaya memur komisyonun retebinde: «Mizansen prensipleri» mevzulu isi olan Martin Dies yaptığı beyanatta nazi konferansı. ve komünist ajanların, Amerika harbe Pazartesi günü saat 1 8 de Halkevinde girdiği takdirde kendisi için hayatî e«Racine'in Berenice» inden bir lektür. hemmiyeti haiz sanayile münasebet tesisiSefirlerle istişare ne muvaffak olduklarını bildirmiştir. Brüksel 19 (a.a.) Hariciye Nazın Bu ajanların faaliyeti, Amerika mütte?oaak, Fransa ve Brezilya büj ük clçiie fiklere mühim miktarda malzeme verdiği rile Türkiye ve Yugoslavya sefirlerini ka gözönüne alınırsa, bilhassa müttefiklere bul etmiştir. zarar verecek mahiyettedir. Majeste Şahinşahın yıldönümü kutlandı Bir Türk dostu îngilizin Çocuk Esirgeme kurumuna teberruu Amerikada Aİrnan ajanlarının faaliyeti Ankara 19 (a.a.) Çocuk Esirgeme kurumundan bildiriliyor: Türk lngiliz yardım cemiyeti namına Profesör John Garstag tarafından 300 sterlin teberrü edilmiştir. Çocuk Esirgeme kurumu genel merkezi Türk çocukları hakkında gösterilmiş olan samimî alâka ve muhabbetten dolayı teşekkürlerini sunar. Macaristanda tevkifler Budap**te 19 (a.a.) Havas: Son günler zarfıHdı telâş verici veya yanh} haberler ne^reden bazı kimseler tevkif edilmiştir. Yab^ncıların hususî surette kontrolu işi devarn\etmektedir. Halen polis müfettişleri ahiren^elen bazı yabancıların ve bilhassa bir cok «Alman turistleri» nin hüviyetini tetkikle mefguldürler. abık bir meb'us, Türkiyenin Ingiltere ve Fransa ile ittifak etmesini, kendi kanaatince, doğru bulmuyormuş; olabilir. Türkiye Cumhuriyetinde kanaatlere ve fikirlere hürmet edilir; herkesten başka türlü düşünmek bir cüriim teşkil etmez; fakat, imzasız mektublarla tahrik ve tezvir yapınca, iş değişir. Fakat acaba, Türkiye, Ingiltere ve Fransa ile ittifak etmekle hakikaten yanlıj bir yol mu tutmuştur? Türkiye, bitaraf mı kalmalıydı? Yoksa, Almanya ile mi ittifak etmeliydi? Bu dava, geçen sene uzun uzadıya tetkik edildikten sonra, devletin yalnız haricî siyasetini değil, bütün hayatını idare eden meşru kuvvetler tarafından halledilmiştir. Hükumet, Büyük Millet Meclisi, Cumhur Reisi, teşkilâü esasiye kanununun kendılerine verdiği haklara ve salâhiyetlere dayanarak Ingiltere ve Fransa ile on beş sene müddetle tedafüî bir ittifak muahedesi yapmışlar, kabul ve tasdik etmişlerdir. Büyük Millet Meclisinin ittifakla kabul etmiş olduğu bu muahede, Cumhuriyet Türkiyesinin en mühim siyasî muvaffakiyetlerinden biri" dir. Çünkü, Türkiyeye iki büyük demokrat devletin siyasî. malî, iktısadî ve askerî yardımlannı temin etmiştir. Her hangi bir devlet, Türkiyeye taarruz ederse, bu iki devlet, ellerinde mevcud bütün kuvvet ve vesaitle bize yardım edecek" lerdir. Biz de, tabiî, bilmukabele on'ara karşı, bazı taahhüdlere girdik. Bu ittifakın akdindeki en mühim amil, Türkiye ile Ingiltere ve Fransanm yüksek menfaFelemenk Hindistanından Cava'da kauçuk ve rnaden at ve siyasetlerindeki birlik ve ıygunlukhazinelerile dolu olan mıntakalar tu. Bu birlik ve uygunluk olmasaydı, an* Bugünlerde mukadderatı hararetle mev lız Hindistanının şarka doğru bir temadj laşma ve ittifak olamazdı. zuu bahsolan Felemenk Hindistanının si olan Malaka yarımadası ile Avustralya, mevkii, tahsisen dünya iktısadiyatı bakı Yenigine ve Yenizeland arasında adeta Bitaraf kalmak mümkün değil miymmdan ve pamuk, kauçuk, çay, kahve bir köprü teşkil etmektedir. Buraya büdi? ve petrol gibi en kıymettar ham ve yi yük bir devletin yerleşmesi lngiliz impaBu sualin cevabını hâdiseler bağıra bayecek maddeler yetiştirmesi cihetinden ratorluğu parçaları arasındaki rabıtaları ğıra: gayet mühimdir. Ingiltere, bütün dünya tehdid edebilir. Felemenk Hindistanının dünya siyase Hayırl nın ham maddelerine hâkimdir. Çünkü tindeki büyük ehembunun yarısını kenDiye veriyorlar. Evvelki gün, bu sümiyetine bir sebeb de tunda, büyük devletler arasındaki «tam* di müstemleke impaHolandanın Avrupa pon devlet» denilen, ezilmeğe mahkum ratorluğu yetiştirmekYazan: daki yerlerinin altmıs, milletlerin değil, bir köşeye çekilmiş ve tedir. Fakat kalan misli büyüklüğündeki «ebedî bitaraf» addedilen devletlerin ne yarısının bir kısmı da bu şark memleketi hale geldiklerini göstermiştik. AlmanyaFelemenk Hindistanin yetmis milyonu nın, bitarafları ne hale getirdiği meydannında yetişmektedir. bulan nüfusunun alt dadır. ttalya ve Sovyet Rusya da, bitaBinaenaleyh bu zengin sanayiin küçücük bir ticaret memle mış milyonu müslümandır. IngüLc Hindis raflık diye bir şey tanımadıklarını alenen keti olan Holandanın elinden çıkıp da tanının müslüman nüfusu doksan milyon söyleyor; muharib devletlerin güzergâhı* Japonya ve Almanya gibi büyük sanayi olduğuna nazaran dünyanın müslüman na düşen bitarafların ezilmeğe mahkum memleketi eline geçmesini hoş bulamaz. tebaası en çok olan devleti Holanda de olduğu prensipini müdafaa ediyorîar. Sovyet Rusya, bitarafım diye diye Lehistana Felemenk Hindistanının cihan iktısadiya mektir. Bu kadar büyük bir islâm kütîeve Finlandiyaya taarruz ettî. Almanya, tındaki mevkiinin ehemmiyeti hakkında sinin küçücük bir Avrupah devletin elinbitaraflıklannı muhafaza edeceğim diye bir iki misal gösterelim: Felemenk Hin den çıkıp da lngilterenin rakıbi büyük bir Danimarkaya yerleşti ve Norveçe saldırdistatıında Sumatranın şarkmdaki küçük devletin eline girmesile o devlet islâm â dı. Bitarafhk denilen mefhum, artık t'eadalarda istihsal edilen kalay, dünya ha leminde gayet ağır basacaktır. Ingiltere reddi etmiş, soysuz ve kepaze bir şey olsılatının altıda birini teşkil eder ki senevî ise böyle islâm politikasında kendisine muştur. otuz bin tondan fazladır. Cava adasının kuvvetli bir rakib çıkmasına asla tahamTürkiye, bulunduğu coğrafî . sevkulortasında ve cenubî Sumatrada ve Borneo mül edemez. ceyşî mevkiin büyük ehemmiyeti ve BoHolandalılar şarkî Hind adalanna adasında istihsal edilen petrol, senevî altı buçuk milyon ton tutar ki Amerika ve yeı'e;mek hususunda Ingilizleri taklid et ğazlara hakimiyeti itibarile, ne kadar is" Rusycidan sonra dünyanın en zengin pet mişlerdir. lngilizler on altıncı asrın sonla tese bitaraf kalamazdı. Çünkü bitaraf kalrol memleketi demektir. Garbî Sumatrada rında hükumet ve hükümranlık hııkuku mak, yalnız kalmak demekti: yalnız kave Borneo adasının cenubu şarkisinde se nu haiz bir kumpanya ile Hindistana yer lanı ise asla rahat ve bitaraf bırakmazlarnede bir milyon tondan fazla kömür çı leştikleri gibi Holandalılar dahi böyle bir dı. Daha harbin sekizinci ayı içinde çiğ" kar. Felemenk Hindistanının kauçuk is kumpanya teşkil ederek şarkî Hind ada nenen bitarafları hesablarsanız, Türkiyetihsalâtı senede üç yüz elli bin tondan larını istismara başladılar. Hindlilerin ln nin bitaraflığınm da bir gün ayni akıbete uğraması mukadder olduğunu kabul ve fazladır ki dünya kauçuk ihtiyacının yüz giliz kumpanyasının ticarî istismarına tatasdik edersiniz. Bitaraflan ezen devletde otuz ikisini teşkil eder. Tütün istihsa hammül edemeyip kıyam ettikleri zaman lerin, bizim bitaraf kalmamızı istemeleri lâtı senevî 525 milyon kilodur. Kamış şe şaıkî Hind adalarının müslüman halkları dahi en kapalı gözleri açmağa kâfidir. keri istihsali dünyada birinci olan Kuba da Holandalı kumpanyaya karşı ayaklanOnlar, kolayca ezmek için, bizi tek bagıadasından sonra gelir. Senevi çay istihsa mı^lardı. Ingiltere krallığı Hind kumpanmıza bırakmak isteyorlardı. lâtı 553 milyon ve kahve istihsalâtı 556 yasını ilga edip memleketi eline aldığı bir Avrupadan tamamile ayn ve her ba* milyon kilodur. Bütün dünyanın kınakına zamanda Holanda hükumeti de kendi kımdan müstakil, çok büyük bir devlet ihtiyacmı münhasıran Felemenk Hindit kumpanyasım feshederek şarkî Hind adaolan Amerika bile, bir gün gelip bitaraftanı temin eder. Pirinç istihsalâtı senevî larını müstemleke yapmıştır. lığını muhafaza edemiyeceğini düşünme57 milyar beş yüz milyon ve mısır intihFransa Napoleon zamanında ingiUere ğe başlamıştır. Mühim bir coğrafî sevsalâtı yirmi milyar kilo tutar. Ham mad ye karşı harb ettiği zaman bugünkü ihkulceyşt vaziyette, Avrupa ile Asyamn de istihsalâtı cihetinden Felemenk Hin timale benzer bir vaziyet peyda olmuştu. elele verdikleri bir dörtyol ağzmda otudistanı bir çok cihetten lngiliz Hindista Şöyle ki Fransa Holandayı istilâ ve il ran Türkiyeyi, hiç bitaraf bırakırlar mıynının üstündedir. Yalnız Ingilterenin hi hak etmişti. Buna karşı Ingiltere Felemenk dı? mayesi altındaki yedi silsilenin idaresin Hindistanı üzerine yüriiyüp bütün adala\ de bulunan Malaka yarımadası ham mad rı zaptetmişti. 1816 senesinde Viyana Almanya ile ittifaka gelince, 1 9 1 4 18 de cihetinden Felemenk Hindistanile re kongresinde Holanda tekrar istiklâlini e tecrübesinden sonra, hele nazi Almanyakabet eder. Meselâ dünya kalay ihtiyacı line aldığı zaman Ingiltere dahi Felemenk sının hududsuz «hayat sahası» davası ornın dörtte birini Malaka temin eder ki Hindistanı adalarını kendisine iade etti. taya atıldıktan sonra, Türkiyenin Alman" senevî altmış küsur bin tondur. Yalnız evvelce Holandaya aid bulunan ya ile ittifakı nasıl düşünülebilirdi? Verzengin Malaka yanmadasını tngiliz Hin diği sözleri, yaptığı taahhüdleri altı ayFelemenk Hindistanının dünya müva distanının bir temadisi addederek kendi dan fazla tutmıyan, imzaladığı ademi tezenesindeki fevkalâde kıymetinin de bir sine alıkoymuştu. Şimdi de Holanda Al cavüz muahedelerini kâğıd sepetine atan sebebi, sevkülceyş mevkiinin bir çok ci manlar tarafından işgal edildiği zaman bu karıştırıcı, mütecaviz ve harbcı dev* hetten muhtelif büyük devletler için ha tngiltere gcçen asnn ilk senelerinde oldu letle statükonun muhafazasına taraftar, yati ehemmiyeti haiz bulunmasıdır. Me ğu gibi Felemenk Hindistanını işgal et kimsenin toprağında gözü olmıyan ve baselâ Japonyanm Asya, Avustralya, Afri meği düşünmüştür. Lâkin o tarihte Avru nşçı Türkiye nasıl ittifak edebilirdi? Alka ve bütün Avrupa ile askerî ve ticarî pa kıt'ası haricinde lngiltereye rekabet manyanın müttefiki olan devletin, kendi yolları Felemenk Hindistanı adaları ara edecek bir büyük devlet yoktu. Şimdi ise topraklannda gözü olduğunu bile bile, smdadır. Bu adaların Ingiltere, Fransa ve vaziyet değişmiştir. En yakın olarak Ta Türkiye nasıl onun ittifakına girerdi? Amerika gibi Uzak Şarkta kendisine mu ponya, daha sonra Amerika ba havaUde Kaldı ki Türkiyeyi idare edenler, bu müarız ve rakib bir büyük devletin eline menfaat iddiasındadır ve kendi rızaları cadeleden Almanyanın mağlub çıkacağı" girmesile Japonya Korede, Mançuryada olmaksızm mevcud statükonun bozıılma na inanmışlardı. ve Çinde hâkim bir mevkide bulunması sma taraftar değillerdir. Son günlerde AAlmanya ile ittifak, Büyük Harbdeki na rağmen tecrid edilmiş bir halde bulu merika, meselenin alâkadarlar arasında gibi, Almanyaya yardım için, hemen hernur. Japonya harb ederek mağlub olma istişareve konulabileceği fikrini ileri sür be sürüklenmek demekti; müttefikler tadıkça böyle bir vaziyeti kabul edemez. müş, Holanda da Felemenk Hindistanının rafından abluka edilmek demekti; bizimBunun için Holandanın Avrupadaki yer himayesini kimseden istemediğini resmen le hududu olmıyan Almanyanın nereden lerinin Danimarka gibi Almanlar tarafın ilân etmiştir. ve nasıl geleceği malum olmıyan yatdı" dan işgali ihtimali karşısmda Ingi'terenin, mına mukabil, müttefiklerin karadan ve yahud Amerikanın Felemenk Hjndistanı Muharrem Feyzi TOCAY denizden tazyikma uğramak demekti. Bu adalanna vaz'ıyed edeceği jayi olması ütakdirde, Italyanın da, bizim sırtımızdan bir taviz mukabilinde, müttefikler tarafızerine Japonya Hariciye Nazın Vıöyle bir Iskenderunda sayım dene na geçerek denizden bütün kuvvetile bize vaz'ıyede bu devletin asla razı olmıyaçullanması ki bu gün bunu yapamaz ih" cağını ilân etmiştir. Ingiltere ise bir çok mesi yapılacak timali çok kuvvetliydi. Balkan ittifakının senelerdenberi Felemenk Hindistanının Antakya 19 (a.a.) 21 nisan pazar himaye ve muhafazasını deruhde etmiş günü Iskenderun kazasında yapılacak sa ne olacağını, hiç karıtırmıyorum. bulunduğuna nazaran Holandanın Alman yım denemesi için bütün hazırlıklar ve Müttefikimiz Almanyanın zaferi de, lar tarafından işgali üzerine on sekiz sene nümerotaj işleri sürtle ilerlemektedir. Ya gene bizim mağlubiyetimiz ve ısaretimiz yekdiğerile müttefik geçinmi; olan lngiliz pılan hazırlıkları tetkik etmek, denemede demek olurdu ki bu da, ayn bir bahistir. ve Japon imparatorluklan birbirinin im hazır bulunmak üzere Istatistik umum müHulâsa, Ingiltere ve Fransa ile ittifakıhasına yürürcesine derhal harbe tutuşa dürü Celâl Aybarla muavini şehrimize mız. Ebedî Şef Atatürkün dahiyane gö* caklardır. gelmişlerdir. rüşile temelini attığı ve Büyük Milli Şef Ismet tnönünün de kurup ikmal ettiği büAvrupa baştan başa harb ateşi içinde yük bir siyasî eserdir; Türkiyenin yüksek yar.ip harab olurken Asya kıt'ası da başmenfaatlerine, bu günkü vaziyette, tamaka bir harb ile mahv ve harab olacak demektir. Millî Piyangonun 1 inci çekiliş biletleri mile uygundur. Başka türlü hareket feci bir hata olurdu. En doğru yolu tuttuğuÇünkü Felemenk Hindistam tngiltere satılığa çıkarılmıştır. Biletlerinizi bugünmuz güphesizdir. tarafından lngiliz imparatorluğunun bel den ahnız. (80,000) lirayı kazanacak okemiği sayılıyor. Hakikaten coğrafî nok lan bilet belki de yarına kadar satılmış tadan Felemenk Hindistanı adalan Ingi olur. Muharrem Feyzi " 80,000 „ lira

Bu sayıdan diğer sayfalar: