27 Aralık 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

27 Aralık 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURtYET V * 27 Birincikânun 1940 Obür dünyadan: 3 Çok tohaf şey şu mezarhk, bir uzatsam elimi Tutacağun samyorurn Fâtihi ve Selimi Sonra fakat h&ddin varsa buluver de sen tanı İskeletler arasında meşhur Kösem Sultanı Bir tarafta bin kaçık var, bir tarafta bin hacı Sağ kolunda Büyük Katrin, solundaysa Baltacı Belli değil gerçi artık ne kemiği, ne cildi Gidip gördütn gene fakat geçenlerde Roçildi Haberi yok, olanlardan denizde ve karada Lâkin gene aklı fikri sâde işde, parada! Muhtekirler pazarında kurup kuytu bir pusu Her geçene şunu diyor eski meb'us Karasu: Ne Aljah var, ne insanlık benim aslâ tasamda Altmlarım sağlam dursun yeter şimdi kasamda!.. Gördüm nece şuh kadını, nece kıskanc kocayı Gördüm Deli İbrahimi, gördüm Cinci Hocayı Gördüm hele Avrupanın çakal huylu kurdunv Yağma için savaşırken nece yoksul yurdunu Boksörleri pek yavanmış dedim lâkin bu ringin Dinliyerek sözlerini Ciyanonun, Göringin! Oolann da burda çünkü çürümüş bin eşi var Nece devlet iskeleti, nece kayser leşi var! Dünle bu gün birbiriyle bacanak ve enişte Geleceği nasıl şimdi görmeyeyim geçmişte? Baştanbaşa harab olmu? bir çok Çinli ve Leh var Lâkin gene zulme âşık milyonla da ebleh var! Bu ne kanh komedyadır ve ne gülünç hâile Musolini, Badoğliyo, Selâsiye Haile! Boş kafayla, loş gönülden geliyor her tehlike Ne Napolyon «ezmiş bunu, ne Mareşal Moltike! Fazıl Ahmed AYKAÇ Doğm değil mi?| Elektrik «arfiyatını artırmak için kilovat fiatını ucuzlatmalı İstanbul elektrik şebekesinin genişletilmesi ve kuvvetlendirilmesi için on mil>on lira sarfile fabrik&nın yenileştirilnıesi, muhtelif tesisatır tanzim edilmesi kararlaştırılmıştı. Bu tahsisatm bir milyon lirası sarfedilerek bazı ıslahat yapılmıştır. On milyon lira da peyderpey sorfedilerek ıslahat iknıal olunacaktır. Elektrik idaresi bu masraflara tekabül etnıes üzere bazı tedbirlet ittihazını, bilahssa bu arada elektrik sarfiyatım artırmanın çareleriııi duşünmektedir. Gazeteler, İdarenin, elektrik sarfiyatım artırmak İçin şöyle bir formül vücude getiınıeğı tasayvur etliğini baber vermekte dirler: Şimdiye kadar her abonenin bir sene zarfında yakmak mecbu'iyetinde oHuğu miktar yükseltile'ek, bundan sonraki sarfiyat için vüzde otuzdan ellıye kadar tenzilât yapılacaktır. Blz, bu tasavvurun elektrik sarfiyatım artırmaktan nyade küçük müstehliklerin aleyhine bir vaziyet meydana getireceğinden endişe etmekteyiz. Çünkü fabrikalar, sınal müesseseler, hali vakti yerinde kalabahk ailelerin oturduğu apartımanlardan müteşekkil büyük müstehliklerin elektrik sarfiyatı ötedenberi senelik muayyen haddi geçmekte ve bunlar binalarında mevcud makineler, buz dolablan ve saire dolayısile ayrıca yapılan tenzilâttan da Istifade etmektedirler. Küçük müstehlikler ise, sene nihayetinde ödeyecelkeri farktan üiyade iki ay sonunda mümkün mertebe az tediyatta bulunmayı gaye ittihaz ederek az sarfiyatta bulunmayı tercih eylemektedirler. Binaenaleyh, İdare, elektrik sarfiyatım artırmak için sade abonenin bir sene zarfında yakmak mer;buriyetinde oldugu miktan fazlaliştırmakla kalmamah, ayni zamanda kilovat fiatım da ucuzlatmalıdır ki. abonelerin ekseriyetini teşkil eden küçük müstehlikler de bol bol elektrik yakabilsin, diyoruz, Ç Şehir ve Memleket Haberleri j Talebe birliği bir haftaya kadar faaliyete geçiyor NALINA İHEM MIHINA Münakale işîerimiz enc ve sevimü Münakalât Vekilimiz, Cevdet Kerim İnce dayı. İstanbulda ve Trakyada, kendi Vekâletine aid işler ve çalı.şmalar üzerinde, bir tetkik ve teftiş seyahaü yaptıktan sonra Ankaraya döndü. Kareketinden evvel gazetecilere yaptığı beyanatta, onun şu ferah verici sözlerini memnuniyetle okumamış bir yurddaş tasavvur etmıyoruz: «Size. şunu kat'iyetle söyliyebilirim ki memlekeun münakale ihtiyacı ve alelumum diğer hizmetler, bugünkü vaziyeün çok üstüne de çıksa bu hususta herhangi bir sıkıntıya düşmek ihtimaii yoktur. Dünyaya şamil bu umumî buhrana rağmen ,devletin her işinde olduğu gibi, Münakalât Vekâleti servislerini de sıkmadan ,tazyik altma sokmadan yapacak tedbirler hükumetçe almmakta ve vasıtalar her türlü imkânlarla artırılmaktadır. Hulâ.sa, Vekâleün her şubesi, fikir ve hayat, irtibat ayırmadan çalışmakta ve hayat, irtibat vasıta olan bu hizmetleri halk menafii ve milli emniyet noktai nazarından en iyi y«pmak tedbir ve imkânını bir an gözden ayırmadan çalışmakta ve emniyetli surette bu yolun üzerinde yürümektedir. • Millî müdafaa meselesinin bütün zorluğu, millî takat ve kudreti, hiç bir zerresini boşa sızdırmadan tam bir ahenk içinde yürütmektir. Hükumet milletimizin bu husustaki yüksek idrakine dayanarak bu işleri tanzim etmiş bulunmaktadır.» Vekil, bundan sonra, «memlekctin ınuhtelif yerîerindeki hava isUsyonlaııııdan bir çoğunun nıodern şekilde tamamlandığuıı, bir kısmmın tanıamlanmak üzere olduğunu, bunlar bittikten sonra nıuntazam hava seferleriain başlayacağını, şehirler arası telefon irtibatım genişletmek ve şehirler içindeki tcsisatı elde mevcud malzeme ile takviye etmek için icab eden tedbirlerin almdığıuı ve tesisata yakında başlanacağuu da» söylemiştir. Münakale işlerinin hayatî ehemmiyetini izaha hacet var mı? Ilayatuı her sahasında, münakale ve muhaberenin tesirleri pek büyüktür. İdare, iktısad, millî müdafaa ve iaşe işlerinin ruhu tnünakaledir, demekte hata yoktur. Geçen yıl, bugünlerde vukubulaıı Erzincan felâketinde, zelzelcnin tesiri ve kar jüzünden ^nahdud bir sahada mahdud bir zaman için yollar kesilip de miinakalât durduğu vakit, çektiğimiz sıkıntı ve üzüntü bile, münakale işlerinin büvük ehemmiyctini göstenneğe kifayct eier. Büyük şebirlerin ve hududlardaki kahramau orduların iaşesi, hep nıünakaie işidir. Memleketin en uzak k jşelerine kadar mahrukat nakli Münakalât Vekâletinin en mühim vazifelcıinden biıidir. Memleketimizin her taıafı birbirine benzemez. Bir tarafta bol bol yetişen maddeler, diğer tarafmda hiç yoktur JJunları yetişükleri yerlerden alıp yetişmedikleri yerlere götürmek ve memleketin iktısadî hayatında bir ınuvazcne tesis etmek Münakalât Vekâtetinin vazifesidir. Eskiden, demiryoUarunızın, devede kulak kabilindcn oldukları zamanlarda, memleketin bir ucunda bolluk, öteki ucunda kıtlık olur ve buna seyirci kalmaktan başka bir şey yapılamazdı. Bugün, münakale işîerimiz, tam bir intizamla yürümese. ayni vaziyet hâdis olur. Güzide Vekilin söylediği gibi «milli müdafaa meselesinin bütün zorluğu milli takat ve kudreti ,biç bir zerresini boşuna sızdırmadan tam bir ahenk içinde yürütmektir.. ve kıymetli bir kurmay subay olan Cevdet Kerim İncedayı, burada .millî müdafaa» derken yalnız orduyu değil; bütün bir milleün topyekun müdafaa kudretini kasdediyor. Bunun içinde, yurdun ve milleün bütün zinde kuvvetleri dahildir. Bu zinde kuvvetlerin nizamını temin için, Münakalât Vekâletinin ve Vekilinin omuzlarma çok ağır bir yük ve büyük bir ınes'uliyet yüklenir. Münakalât Veklâeti, harbin icad ettiği zorluklar ve icab ettirdiği tedbirler karşısmda, artırılması çok güç vasıcalarla çahşmak mecburiyelindedir. Fakat azimkâr, bilgili, yılmaz bir gayretle bütün raüşkülâtı yenmek mümkündür ki Cevdet Kerim İncedayı da, bunun yapılmış ve yapılmakta olduğunu bize müjdeliyor. 'Büyük Millî Şefin «Milletlerin yaşama haklan, binbir türlü isabetli tedbirin başında ve hepsinden tesirli olaıak bit temelc dayanıyor: Bu, millî birlik, ledakârhk ve kahramanlık temelidir.» sözü, milli hayatımızın her şubesi için doğrudur. Münakalât işlerimizi yürüten binlerce Türk de, birlik. fedakârlık va kahramanlık göstererek çalışacakiar ve muvaffak olacaklardır. 78 maddelik bir nîzamname hazırlandı. Birliğe girecek taleb sler bu hafta içinde umumî bir içti™*^ cağırılacak Üniversitede kurulacak Talebe Birliğine aid nizamnamenin tasdik edilerek Rektörlüğe gönderildiğini yazmıştık. Fakülte talebe cemiyetlerinin ve Talebe Birliğinin teşekkülü için kanunî formaIiteler ikmal edilmek üzere bulunduğundan ay başında seçime başlanacaktır. Bunun için önümüzdeki hafta Ü lar etrafında Üniversite Rektörü Ceniversitede talebeler umumî bir top mil Bilsel dün bir arkadaşımrza şu izalantıya davet edilecek, kendilerine Bir hatı vermiştir: üçin gayesi ve faaliyet sahası izah o« Üniversitede Talebe Birliği ve her 'unacaktır. Birlik merkezi için Üniver Fakültede bir Talebe Cemiyeti kurmak site civarında münasib bir bina aran için hazırlanan nizamname 78 maddemaktadrr. Birüse aid yapılan hazırlık liktir. 5000 nüsha olarak basılmakta olan nizamname talebeve tevzi olunacaktır. Nizamname, muhtelif Fakültelerin talebe mümessilleri ile yapılan müteaddid içtimalarda alınan intibalar üzerine Üniversite hej'etince tespit edilen mütalealar dairesinde hazırlanmış ve Maarif Vekâletmce tasvip olunmuştur. Nizamname mucibince vilâyete müracaat edilmiş ve Fakülte Talebe Cemiyetleri hukukan teşekkü! etmiştir. Birliğin teşekkülü için cemiyetler kanunu dairesinde Dahiliye Vekâletine Fiat Murakabe komisyonu dün dört müracaat edilmiştir. Gelecek hafta fasaat devam eden bir toplantı yaparak aliyete başlayacağımızı umuyorum.» mühim kararlar vermiştir. Komisyon eiTelâ et fiatlan üzerinde tetkikler yapmış ve kasabların et îiatlanm bir tiırlü normal şartlar içinde tutmadıklan anlaşıldığından kat'i fiatlar tespiti takarrür etmiştir. Bu esnada Kasablar cemiyetinden altı iişl• lik bir heyet de komisyonda bulun ir Feshane mensucat fabrikasında muştur. Mezbahada toptan kilosu 21 çphşan arcele Sabri, dikkatsizlik neti 25 kuruş olan kızıl karamana azamî cesi sağ elinı makineye kaptırarai yar,0 55, toptan fiatı 26 27 kuruş olan ralanmış, tedavi altına alınmıştu. beyaz karaman perakende 55 5<î ku•k Hayrullah Demirin idaresindeki ruş, toptan 2 a "29 kuruş olan dağlıç perakende azaml 60 65, toptan 20 yük arabası Hahcıoğlu caddesinden ge30 kuruş olan kıvırcık 65 70 kuruşa çerken Hasaıı Çahşkan adında sokakta oymyan bir çocuga çarparak agırca satılacaktır. yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Komisyon, kıvırcık koyunun Mezbair Hüdai Karatabanın yerine İstinhada günde ancak 20 25 tane kesilaiğini ve bunun şehrin en zengin semt bul Vali muavinlitine tayin edilecegi lerinde bir lüks et olarak satıldıgma, yazılan Mülkiye Müfettişi Raşid Dehalkın nazan dikkatini celbetmeği mü mirtaş Zonguldaktan şehrimize gelmistır. nasib görmüştür. •*• Münakale Vek&letl, İstanbul UmaFakat, komisyon esas et fiatlannı bilâhare tespif edecektir. Dün bu îiat nının ihtiyacını karşılamak üzere molar telefonla bütün kaymakamlara bil törlü, istimli ve sair vasıta kiralamak dirilmiş ve derhal kontrol yapılması is ve satın almak için emir vermiştir. tenmiştir. Komisyon, bundan sonra pirinç fiatİKTISAD lannı tespit için müzakerelerde bulunmuştur. Bu suretle komisyon gıda madfthalât . ihracat delerine fiat tespiti işine başlamıştır. Dün şehrimizde 300,000 liralık ihraBundan sonra fasulya ve yağ fiatlan cat yapılmıştır. Bu ihracat içinde biltespit olunacaktır. hassa cenubî Afrikada Kaptavn ve Dürhan şehirlerine, Cavada Batavyaya SEHİR lSLERt yapılan fındık ihracatı nazan dikkatl celbetmekte idi. İtalyaya da üç parti Tramvay İdaresinin dağıttığı yumurta ihrac olunmuştur. Amerikaya da 146" kilo anason gitmiştir. ıkramıye •,, İngiltereden otomobil lâstiği, pamuk Tramvay ve Elektrik idaresi müdürü ipliği, boya, radyo, mensucat maklneHulki Erem, İdarece dağıtılan 'kra leri, pamuk mensucat, tuvalet sabuıı miyeler hakkında şu izahatı vermiîtir: lan, yünlü mensucat, jüt mensucat, çay, < Tramvay idaresi geçen sene büt makine yağı, nişadır, kakao, petrol şirketlerine aid teneke gelmiştir. Bu meçesine vazifeierine fazla itina ettiklcri yanda İstanbul Tramvay ve Elektrik ve yararUk gösterdikleri tahakkuk e idaresine aid kablolar da vardır. den memur ve müstahdemine verilmek ÜNÎVERSİTEDE üzere 40,000 lira koymuştu. Bu tahslsattan 20,000 lirası bu sene memur ve Profesörlüğe terfi edecek müstahdemine dagıtılmıştır. İkramiyc alacak memur ve müstahdemler evvelâ doçentler daire müdürlerl tarafmdan tespit edilProfesörlüğe terfie hak kazanan domiş. hazırlanan liste Umum müdürlüfakülte ğe verilmiştir. Bu liste üzerinde fmum çentlerin vaziyetleri etrafında müdürlük bazı tadilât yaparak Vali meclislerince yapılmakta olan tetkikler ve Belediye reisi Lutfi Kırdann tasvi önümüzdeki hafta neticelenerek Rek bine arzetmiştir. İkramiyeler dağ.tıl törlüğe verilmiş bulunacaktır. Tıb Fanıış, bunlardan 3100 lirası münhasıran kültesi tarafmdan hazırlanan terfi lisvatman ve biletçilere verilmiştir. Ve tesinde halen 17 doçentin profesör rilen ikramiyelerin kimlere verildiginin lüğe terfii mevzuubahstir. İktısad FaUânı meselesine gelince, buna taraftar kültesinde iki, Fen Fakültesinde iki ve bulunmuyorus. Çünkü hiç bir müessese Edebiyat Fakültesinde de üç doçentin profesörlü^a veya banka verdiği ikramiyeleri ilân kıdemleri ve ehliyetleri etmeği usul ittihaz etmemistir. Bu se müsaid görülmektedir. Kat'i netlceler ne ikramiye faslına da 15,000 lira alındıktan sonra kararlar Vekâlete bilcirilecektir. konmuştur.. Yüıılu, pamuklu mensucat İktısad Vekâleti, memleket pamuklu ve yünlü piyasasını tanzim ve Ticaret Vekâleti tarafmdan yapılan kontrola imkân verebilmek için mühim bir karar vermiş.. Bu karar ile Sümer Bank Yerli Mallar Pazarları bir kâr müessesesi olmaktan tamamen çıkmakta ve hemen yalnız masrafa tekabül edecek asgarî kârla satış yapan müessese haline gelmektedir, Sümer Bank Yerli Mallar Pazarları müdürlüğünün tatbikatına başladığı yeni şekille pamuklu ve yünlü kumaşların perakende fiatlannda mühim tenzilât yapılmağa başlanmıştır. Bu tenzilât muhtelif kumaşların cinsine göre değişmektedir. Yeni ittihaz edilen kararla devlet sanayi müesseselerinin bütün mamulâtı tacirlere verilirken kendilerine kâr haddi bırakılacak ve perakende fiatların hiçbir zaman Yerli Mallar Pazarlarının perakende fiatım geçmiyeceğine dair taahhüd senedi almacaktır. Bu taahhüd senedleri vasıtasile Ticaret Vekâleti fiat murakabe teskilâtı tarafmdan devlet fabrikalan mamulât fiatlarının kolayca kontrolu kabil olacak ve Yerli Mallar Pazarları toptan ve perakende pamuklu ve yünlü fiatlarile piyasada nâzım rolünü oynayacaktır. Et fiatları tespit edildi Yerli Mallar Pazarları Günde 25 tane kesiien bunları asgarî bir kârla kıvırcık, bir lüks olarak satacak satılıyormuş Kısa Haberler Doğru değil «i? ADUYEDE Muharrir Nizameridın Nazif mahkum oldu Muharrir Nizameddin Nazif Tepedelen, zabıtaya hakaret maddesinden Beyoğlu meşhud suç mahkemesince sorguya çekilerek tevkif edilmişti. Nizameddin Tepedelenin muhakemesi dün Beyoğlu meşhud suç mahkemesinde görülmüş ve karara bağlanmıştır. Nizameddin Nazif Tepedelen, mahkemede kendisini şu yolda müdafaa etmiştir: « Ben Celâl Ergunun sözlerini şahid ifadesi diye kabul etmiyorum. Çünkü, o, hâdisenin muharrikidir. Lokantanın muayyen saatten sonraya kadar açık kalmasından dolayı 25 lira ceza vermemek için, guya benim bardan çıkmaktan imtinaımı buna sebeb göstermiştir. Ve polisleri benim üzerime o göndermiştir. Halbuki ben kapanma saatinin geçtiğini bilmiyordum, çıkmaktan imtina etmiş değildim. Sarhoş olmadığım da, zabıta doktorunun raporile sabittir.» Müddeiumumî ceza istemiş, mahkeme, kararını bildirmiştir. Nizameddin Na/if Tepedelenin her üç polise de vazife esnasında hakaret ettiği tahkikatla sübut bulduğundan 2 ay, 9 gün hapsine ve kendisinden 100 lira para cezası alınmasına karar verilmiştir. Millet kürsüsünde | MÜTEFERRIK Kitab sergisi Halkımızm kitaba karşı olan alâka ve sevgisini artırmak gayesile öniirr.üzdeki ikincikânun ayı içinde Beyoğlu Kalkevinde bir kitab sergisi açılacaktır. Ayni Halkevinde dört senedenberi açılan kitab sergilerinin gördüğü ra^fcet, bu yeni serginin de kendisinden bek lenen kültürel istifadeyi temin edeeefine şüphe bırakmamaktadır. Kitabcılar. sergiyi ziyaret edenlere. beğendikleri kitablardan, yüzde on tenzilât yapmağı kabul etmişlerdir. Geçen sene açılan sergide intihab ettitleri kitabları tenzilâtlı fiatla almak için sergi idare heyetine 7SO kişi müracaat etmişti. Bu yekünun. yeni sergi açıl dıktan sonra, bir miktar daha kabaracagı kuvvetle ümid edilmektedir. Serginin devamı müddetince, halkımızdaki kitab sevgisini artıracak ve hal ve vakti yerinde olan vatandaşlan evlerinde birer kütübhane bulundurmafa teşvik ertecek mahiyette konferanslar veri'.ecektlr. Beyoğlu Halkevî reisl Ekrem Tur, sergide teşhir edilecek bütün yeni neşriyatı kitabcılardan temin etmiştir. Bu kitablar. sergi kapandıktan sonra, Halkevinin kendi vasıtalarile kitübhanelere iade edilecektir. Hükumet Meclise bir lâyiha gönderiyor. Ismi, (bina ve arazi vergilerinden C Yazan: Refik İnce istisna edilmiş olan mukataah gayri menkullere kıymet takdiri hakkında ka şey görüşülmedi. Yalnız lâyihamn (DU rıun) dur. kanun neşri tarihinden muteberdir) Bu kanunun hedefi; kendilerinden maddesi gelince, Bütçe encümenıne Vamukataa alınmak lâzun gelen bir takım kıflar Umum müdürlüğünden bir sual gayrimenkullerin, vergiden muai ol soruldu: Siz bu kanunu geçen senelerin mumalan dolayısile kıymetlerinin takdir edilmemiş olması yüzünden, kıymet üze kataalarına da teşmil edecek misiniz?. Bütçe encümeni mazbata muharriri, rinden alınan mukataanın da alınamamasının önüne geçmek ve binaenaleyh bu sualin cevabını vermeğe burada lüvakfuı zayi olmakta bulunan hukuku zum olmadığını ve bu hususta umumî hükümlerin cereyan edeceğini söylemelıu temin etmektir. Malumdur ki; (mukataa: Arsası vakıf sine mukabil, Vakıflar umum müdürü ve üzerindeki binaları, ağacları mülk o verdiği izahatla müruru zaman haddine lan akarda mutasarrıf tarafından vakia kadar bir müddet maziye rücu edilerek verilmek üzere arsa için tayin edilraiş o bu mukataanın taleb edileceğini ve bu lan senelik icar bedelidir.) İşte bu icar, müddetin de beş sene olarak tespit edil1931 senesine kadar vergi kıymetleri miş olduğunun (tevhidi içtihad kara esası üezrinden binde iki buçuk olarak rı) na müstenid bulunduğunu anlattı. eline gelmekte idi. Fakat o tarihte neş Bu iki mütalea şöyle bir itirazla karşılandı: redilen (bina vergisi kanunu): Vazıı kanun bir binayı vergiden 1 Devlete, mülhak ve hususî bütçemüstesna tutunca tahsili o verginin alerle idare edilen teşekküllere ve belelınmasına müstenid olan kıymeti de kaldiyelere aid olup irad getirmiyecek bir dırmış ve binaenaleyh o kıymet üzerincihete tahsis edilen binaları, den alınan icar bedelini de affetmiştir. 2 Ecnebi devletlere aid olup sefa Muntazaman borcunu vermekte olan bir rethane ve konsoloshane ittihaz edilen vatandaştan ,bir kanun hükmünün tatbinalar ve müştemilâtını, bikı neticesi o borc istenmezse kabahat 3 Münhasıran dinî hizmeün ifasma alacağmı almıyanda mıdır, yoksa borcumahsus ve umuma açık bulunan ibadet nu vermiyende midir? Şimdi her sene haneleri ve müştemilâtını, için borcunu vermeğe hazır bir borcluya 4 Meccanî olmak şartile hastane, geçmiş zamanlara rücula (beş senelik sanatoryom ve hamamlarla alehtlak rnukataam ver!) demekte haksızlık ve tahammülünün üstünde bir mükllefiyet eytamhane ve darülâcezeleri, 5 Umumî menafie aid müesseseler tahmili yok mudur? Nerede kaldı ki, bu giinkü gayrimenkul kıymetlerile geçen binalarmı, Vergiden affetmişti. Bu af dolayısile sene ve daha evvelki seneler gayrimenbu binalara da kıymet takdir olunma kul kıymetleri arasmdaki fark, bu borcsma lüzum görülmemişti. Bunun neticesi tuların aleyhine ayrı bir yük teşkil etolarak da, bina kıymetine müsteniden a mektedir. Bu cihetin emsaline ııygun lınmakta olan binde iki buçuk mukataa düşmesi için elimizde mikyas nedir? nın da tahsiline imkân kalmıyordu. Bütçe encümeni mazbata muharriri, Aslı mevcud ve fakat tahsili yolu ka (mukataa) hakkının kaldınldığma veya palı kalan bu (mukataa) hakkmın isti affine dair elde bir kanun hükmü bufası için, hükumet bu defa 1938 tarihin lunmadıkça, bunun borclu üzerinde bir de yeni bir kanun teklif etti ve bu ka mükellefiyet olarak sabit durduğunu ve nun hükmünü 7 temmuz 1939 tarihli di ancak bu borcun istifasına vasıta olan ğer bir kanunla tevsi etti. Bu kanuniarla kıymet takdiri keyfiyetinin bir müddet (devlete, mülhak ve hususî bütçelerle kaldırılmış olmasının esas hakkı iptale idare edilen teşekküllere ve belediyelere sebeb teşkil etmiyeceğini söyledi. Diğer aid mukataalı binalarla vergiden muat kıymet farkından doğacak zorluk haktutulan arazi ve arsalar) ın hususî bir kmda umum müdürün izahat vermesini usulle kıymetlerinin takdir edilebilece istedi ve fakat o meselenin hal tarzına ği gösteriliyordu. müteallik bir mütaleayı dinlemek kabil Her nedense veya her nasılsa vergi olmadı. İşte hukukçulara ve hâkimlere yeni muafiyetine dahil diğer yukavıda saydığımız (2, 3, 4, 5) inci fıkralardaki binalar bir mevzu! bu kıymet takdiri çerçevesine alınmamış Ash mevcud ve fakat tahakkuk şekli bulunuyordu . kanunla kaldırılmış herhangi bir vergi, Işte şimdi hükumet, bunlar hakkında resim ve icar bedelinin sonradan (tahakda, diğer iki evvelki kanun gibi ktymet kuk şekli) tespit olunsa bu tespit tari takdirine müsaade istiyor ve binaena hinden evvelki müruru zaman kadar leyh 1939 senesindenberi kendilerinden borcludan birşey istemek kabil midir? (mukataa) istenmiyen bu yerlerin de Bilhassa leh veya aleyhteki bina farkıymetleri takdir edildikten sonra eskisi kından doğacak haksızhğın çareleri negibi mukataalarımn tahsili yolunun lerdir? acılmasım arzu ediyordu . Meclisin geçen cuma günkü celsesi biMecliste, bövle bir (hak) kın evvelce ze bu fikirleri ilham etti. Bakalım huiskat edilip edilmediği ve bunun yeniden kukçularımız ne diyecekler? jhdası lâzım olup olmadığı hakkında bir Refik İNCE "Mukataa" dan çıkan bir mesele karşısmda Mahkum olan muhtekirler Üsküdar asîiye ceza mahkemesi dün Üsküdar v<; Kadıköyünde yakal=ın?.n beş muhtekirl mahkum etmiştir. A7,amî kâr hadlerine riayet etmediklerinden murakabe teşkilâtınca Adliycye verilen bu şabıslar Kadıköy Moda caddesinde İlya Todori, Bahriye cadde sinde İlya Çulhayan. Yeldeğirmeninde Yorgi ve gene Yeldeğirmeninde Poti Hanyandır. Azizim, dedi, bu sırrı ilk defa sana ifşa ediyorum, yakrnda evleneceğim.. Galib Memduh, taşra memuriyetle rinde pek çok terakki ederek o hizmetlerin en yüksek mevkiini ıhraz edişini sonsuz çahşmasile birlikte mütlıiş cesaretine medyundu. Her hanği cinayet veya soygunculuk vak'asına müddeiumumiler ve jandarmalarla birlikte gitmeyi vazifesi hiç de icab ettinnediği halde bu çeşid hâdiselerin tetkik ve tahkikinde hazır bulunmayı daima zevkli bir fırsat bilirdi. Sert çizgilerle dolu yüzü, bronzlaşmış teni de ru hundaki kudret ve metanetin ea büyük delili idi. Çocukluk arkadaşı Münir Lem'i ise, Galib Memduhun büsbütün aksi bir tabiat ve yaradılışta idi. Kedüerin kavgasını bile seyredemez, sınirlenir, bir tahtakurusu öldürene nazarları tesadüfen takılsa hemen düşer bayılırdı. Iki dost senelerin geçişini hemen hemen ayni noktadan seyretmeğe başlamış gibiydiler. Otuz beşle kırk arasınüa tahmin edilebilirlerdi. Münir Lem'i, Galib Memduhun ça hşkanlığına, cevvalliğine ve dinamikliğine hayrandı. Galib Memduh da Münirin sükunet ve yumuşaklığma bayılıyordu. Onun için mezuniyatle İstanbula geldiği zamanlar hemen bütün vaktini bu samimî dostile geçirir, derdlerini ve sevinclerini onunla paylaşırâı. Nasıl azizim, diye devam etti, kararımı beğendin mi? Büyükler, beni senelerdenberi «Evlensene! evlenseneS diye tazyik edip duruyorlardı, biliyorsun.. Ben ise izdivacı yapılması mec burî bir vazife telâkki etmiyor, mes'ud bir tesadüfün lutfu ve delâleti ile kendime lâyık bir hayat arkadaşına rast gelirsem ancak o zaman kafamı bu ictimaî müessesenin boyunduruğuna uzatabileceğimi tahmin ediyordum. Bu fırsatı geçen akşam halamın köşkünde ele geçirir gibi oldum. Temiz ve kibar aileden güzel iki gene kızla tanıştım. Nesteren, uzun boylu, asabî sehreli, <= Kim, kimi beğenir? Ahmed Hidayet Yok diye caveb verdim, müşterileriniz var.. Aman beyim, onlar müşteri değil arkadaş.. Ben, sizi bırakır tekrar gelir, onlan alırım, ne olur, biraz beklerler.. Hayır.. Hayır.. Calibenin yüzüne baktım: <Niçin birdenbire kesip atün, belki rauhtac oluruz!» der gibiydi. Kısa boylu adam. bu kat'î red cevabı karşısmda büyük fenerin ziyasmı gölgeleyen ağaçların yarattığı alaca ka ranlığm altında daha fazla kısalaşarak ve bükülerek döndü, gitti' Biraz sonra otobüs sallana sallana görundü. Hemen atladık. Arabanm içerisi fazla kalabalık değildi. Kadm erkek, ancak dört, beş kişi vardı. Başı ustura ile traş edil miş kalın enseli bir şoför direksiyonu son derece ve meharetle kullanıyor, biz karanhkta havayı koklaya koklaya ihtıyatla ilerleyen bir vahşî hayvan gibi homurdanarak yolları aşıyorduk. Tam Alman çiftliği hizalarında srka mızdan telâşlı korne sesleri geldi, sonra bir taksi hızla yanımızdan geçti. Başı ustura ile traş edilmiş kalm enseli şoför, önündeki kınlmaz camı titreten bir sesle haykırdı: Eyvah, muhakkak devrilecekler.. Gözlerim, uzaktan iyi görmediöi icin ben farkına varmamıştım ama, Calibe görmüş, heyecanla elime sanldı: Yılankavi, zikzak gidiyorlar! Dedi. Aradan ancak birka? saniye geçmisti. Şoför, gene haykırdı: Ben demedim mi? Ve o anda otomobilin ağaçlardan birine bütün hızile çarptıktan sonra sağdaki hendeğe teker meket yuvarlanmasına bütün otobüs yolculan hep birden şahid olduk. Otomobil Tstinyedeki kazinonun önünde gördüğümüz taksi, yolculan da orada hoplr.yip zıplayan delikanklaıdı. Calibenin başı o KUçUk hikâye hâkim tavırhydı. Sonradan öğrendiğime göre mükemmel ata biner, denizde yüzermiş. Bir çok tehlikeli vaziyetierdeki soğukkanlılığı, cesareti dillerde destan oknuş. Asya çöllerinde, Afrika ormanl&rında seyahat etmek en büyük ideali imiş.. Ben, o haşin maceralardan bıktığım, ruhumda ve vücudümde sükunete, istirahate ihtiyaç duyduğum için kendi kendime: Bunu geçelim! Dedim Fakat, sarışm, hassas, çıtkmldım, ruhundan şefkat. nazarlarından merhamet fışkıran Calibenin karşısmda mağlub olduğumu işte sana açıkça itiraf ediyorum. Nitekim halama da fikrimi söylemekte gecikmedim ve dört, beş gündür Calibe, benim nişanhmdı. Fakat artık kararım kat'idir.. Önümüzdeki perşenıbej'e nikâhımız kıyılacak.. Çünkü son hâdise doğrusu ruhunvm inceüğir.i, kalbinin rikkatini nazarımda büsbütün ispat etti. Geçen akşam, beraber Tstinyede bir dosta yemeğe davetli idik. Belki bilirsin. Geç vakit dönüş vapuru yok.. On buçukta kalktık. Köşede otobüs beklemeğe koyulduk. Sahildeki kazinonun önünde bir taksi duruyor, şivelerinden bazısınm rum, bir kısmmın da ermeni oldukları anlaşılan dört beş, gene birbirlerile türkçe şakalaşıyorlardı. Dilleri hafifce kaydığına, atlayıp sıçra maları biraz mübalâğah olduguna göre her hanği bir cins alkolün başlannı dumanlandırdığı pekâlâ tahmin edilebilirdi. Bir aralık, şoför yanımıza geldi. Beyim, dedi, İstanbula gidecekseniz, götürelim!.. O anda sarhoşluk, kaza ve tehlike düşünceleri zihnimde yekdiğerile mü nasebettar bir kül, bir manzume teşkil ettikleri için değil, sırf insiyakî bir tezahurla: 1 muzuma düşmüş, parmakları ellerimi kenedlemişti. Herkes kazaya uğrayanların vaziyetini aniamak için arabadan inerlerken ben, nişanlım ile uğraşmak rnecburiyetinde kaldım. Çünkü bayıl mıştı. Derhal çantasmdaki küçük ko icnya şişesini çıkardım, burnuna tuttum, sonra birazmı avcuma akıtarak şakaklarını, bileklerini ovdum. O zamana kadar otobüs yolculan tekrar yerlerine dönmüş'erdi. Şoför: Hemen sür'atle gidip jandarma karakoluııa haber verelim! Diye mmldanıyor, ve teessürden traşlı başını mütemadiyen iki terafa salhyordu. Calibe ancak «Meddiyekö yü» yakmlannda gözünü açü; büyük bir endişe içinde: Zavalhları hiç görmemiş, bilmemiş olsaydım, o kadar yanmszdım. acaba içlerinden ölen var rm? Dedi Ben onu üzmemek için yalan söyledim: Hayu, hepsi sapsağlam.. Bir kaçınm yüzîeri ve elleri çizilmiş o kadar.. Demin de arzettim ya, Calibenin kan görmeden, ölüm haberi almadan bayılacak kadar hassas bir kalbe. ince bir ruha sahib olduğunu gösteren bu hâdise aramızdaki rabıtayı büsbütün kuvvetlendirdi. Çünkü ben, ancak kendisini her an himaye ve teselli ile müftehir olacağım bir kadmla evlenebüir dim. Halbuki ertesi gün halamla faciayı gazetede okurken Nesteren geldi.. Bir ölüm, üç yaralanma ile neticelenen hâdiseye yakından şahid olduğumu söyleyince: Ah, dedi, orada ben bulunmahydım. Jandarmalarm gebnesine hacet kalmadan arabayı düzeltmeğe, kazaya uğrayanlan çekip çıkarmaya çalışır dım.. Aksilik bu ya, böyle heyecanlı vak'alara hiç tesadüf etmem... Arkadaşnun sözlerini sonsuz bir sükut içinde kıpırdamadan dinleyen Münir Lem'i bu noktada: Aman kardeşim, dedi, Nesteren Hanımla hemen tanısmak ve mutlaka cnunla evlenmek isterim. Zira benim de, senirı tamamile aksine olarak, hayatta bir hamive ibtiyacım varl Bir balıkçı sandah devrildi Şükrü Atakan ile Salâhaddin L&Uzar adında iki balıkçının Kızkulesi açık larında balık tutarlarken, fırtma t?sirile salıdallan devrilmiştir. Dsnizde bir hayli çırpınan balıkçılar ci^ardskt sandalların ysrdımile muhakkak bir ölümden kurtanlmışlardır. Hayvanat bahçesi Ankara Orman çiftliğinde bir hayvanat bahçesi vücude getirilmekt?dir. Vilâyetlere gönderilen bir taminıde bu bahçeye yarayabilecek nadir cins hîyvanların tedarik ve gönderilmesl alâkadarlara bildirilmiştir. CUMHURIYET Nüshası 5 \ flüoııp seraitl} Senelik Alü ayhk Üç aylık Bir aylık kunışrar. Türkiye Haric için için 1400 Kr. 2700 Kr. 750 . 1450 . 400 . 800 » 150 . Yoktur Dikkat Gazetemize gönderilen evrafc ve vazılar neşredilsin edilmesin iade edilmez vo ziyatndan mes'pliyet kabul oloıunaz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: