3 Temmuz 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

3 Temmuz 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S. E. S. Tekrar çıkü GENC NESLİN EN KUVVETLİ ŞİİR VE HİKÂYELERİ ETÜDLER MAKALELER T E N İ V Asker ailelerine yardım Dahiliye Vekili dün Mecliste izahat verdi Rusya J 18 inci yıl sayı: 6071 umhuriyet İSTANBUL CAĞALOĞLU Telgraf ve mektub adresi: Cumhuriyet, tstanbul . Posta kutusu: îstanbtri No 246 Telefon: Başjnuharrir: 22366. Tahrir heyeti: 24298. İdare ve Matbaa kısmı: 24299 . 24290 IKTISADI YÜRÜYÜŞ Mecmuı Bu sayıda min istikbaliJ Ziyaeddin Fa Aslan Tufan, İsmet Alkan, Bavrakçı. Sunhi rirlerin yazılarıJ teşebbüsii, P. T. T, kabesi, on beş Bütün talebe. tav: inci sayısı çıkü. Bâban'ın «Kapitalizısuf Saimin «Profesör •abı», Prof. Muhlis Ete, Seyda, Selim Cavid. loğukan, Dr. Kemal birçok muharCemiyetinin yeni Fiat muravaziyeti v.s... münevverlere Perşembe 3 Temmuz 1941 Alman harb ) iai tebligi Bialistok'un şarkında Alman ordusu tarafından işçal edilen Litvanyanın merkezi Riga şehrinden bir manzara muharebesinin muhtemel neticeleri oğuracağı neticeler bakımından haıbin en meraklı ve heyccanlı günleri içindeyiz. 22 hazırandanberi başlıyan Rus Alman muharebesi, askerî harekâtın inkişafıııa göre, çok mühim siyasî vaziyetler jaralmak istidadını gosteriyor. Garbda İngiltere sapsağlam olarak ajakta dururken, Almanyamn birdenbire şarka dönınesinin sebeblerini yeni bir siyasî stratejinin icablannda arayanlara hak vermemiz lâzım. Geçen sene, Fransa çöküntüsünden sonra, demokrasiler Avrupa karasile irtibatlanm kaybetmiş vazijette bulunuyorlardı. Almanya, bir yıldırım darbesile İngilterenin istilâsına teşebbüs edebilirdi. Bu harcket yapılmadı. Neden? Bazılarına göre İngiliz hava kuvvetlerinin kısa bir zamanda Alman hava kuvvetleri karşısında aciz gösterip ezilmemes Aimanlan istilâ teşebbüsünden vazgeçmeğe mecbur ktlan bir amil oldu. Başkalanna göre, Sovyet Rusya gibi bünyesi icabı Almanyaya düşman bir devlet (.arkta, harbin seyrini dikkatle lakib eder bir vaziyette beklerken, Almanya İngiliz adalarının istilâsına tesebbüs etmeği menfaatlerine uygun bulmadı. Nihayet bazı dünya matbuatına göre de geçen seneki hava akmlarmdan nfnri istilâ hareketini imkânsız bulan Alman erkânıharbiyesi. yeni mecburiyetler karşısında yeni tedbirler arayarak Rusya seferini, bunların en muvafıkı olarak tercih etmiş bulunuyor. Yukanki faraziyelerden hangisi üzerinde fikir yürütıirsek yürütelim, Almanyamn. 22 hazdranda başladığı Rusya seferini kısa bir zamanda biürmeği tasarladığını ve buna da mecburiyet bulunduğunu kabul ederiz. Kısa zaman tabirini de ayrıca tasrih etmeliyiz. Bazı askerî muharrirler, Alman ordusunun Sovyetleri dört beş hafta zarfında mağIub etmeğe muktedir olduğunu yazıyorlar. Doğrusunu söylemek lâzım gelirse Sovyet Rusya gibi, garb âlemile 2400 kilometrelik bir hududu olan, insan ve malzeme bakunından çok zengin, ucsuz bucaksız muazzam bir ülkeyi bir kaç hafta içinde istilâ edivermek havsalanın kolajca kabul edebileceği bir iş değildir. Hatta iki veya üç ay sonunda alınacak kati bir netice bile Almanya için büyük muvaffakiyet sayılmak icab eder. Fakat işte harbin umumî soyrinin kendi aleyhine çevribnemesi için Almanya nihayet bu müddet zarfında şarkta başladığı askerî hareketi tamamlamaya mccburdur. Sonbahar j ağmurlarının ilk damlaları Rus ovasını ıslattığı zaman Rus orduları hareket serbestilerine hâlâ malik bulunurlarsa harbin umumî seyri demokrasilerin lehine dönmiiş olur. O vakit, hem Churchill'in Moskovaya bildirdiği yardım vaidleri tahakkuk sahası bulur, hem Avrupa karasile irtibatlannı kaybeden demokrasiler Almanyaya karşı geniş taarruz sahalarına kavuşurlar. hem de İngiltere harb hazırlığını tamamlamak için kıymetli bir vakit kazanmış olur. Belediyelerin halktan yapacağı tahsilât Luck ve Minsk Faik Oztrak bu şeklin ne teşkilâtı esasiye kanununa ne de diğer kanunlara mugayir olmadığını anlattı Ankara 2 (a.a.) Büyük Millet Meclisinin bu günkü toplantısında Dahıliye Vekili Faik Öztrak asker ailelerine yardım hakkında Refin İnce «Manisa» tarafından verilmiş olan sual takririne cevab vermiştir. Refık İnce, bu sual takririnde İstanbul Belediyesinın asker ailelerine yardım için nakil vasıtalarile sinema ve tiyatro ücretlerine yapmak istediği zammın mahiyeti itibarile Teşkilâtı Esasiye Kanunu ile 1111 numaralı kanuna mugayir olduğunu işaret eylemekte ve Dahiliye Vekâletinin bu hareketi nasıl telâkki eylediğini sormakta idi. Sovyet harb tebligi Askerî vaziyet Sovyet ordularının bir kısmı imha olundu Şimdiye kadar 160 bin esir 400 tank, 300 top sayıldı havalisinde Almanların ileri harekâtı levkif edildi MinskMoskova hattında H. Emir Erhilet Pripet bataklığmda vaziyet karışıktır. KieFe doğru Alman hücumu ağır ilerlemektedir Moskova 2 (a.a.) 1 temmuz tarihli Sovyet teblığinde şöyle denilmektedir: «Kuvvetlerimiz Murmansk, Koxholm, Dvinsk, Minsk ve Luck istikametlerinde muannidane muharebelere devam etmişlerdır. Diğer istikamet ve cephelerde kıtaatımız devlet hududlannı muhafaza ederek içeri girmeğe çahşan düşmana karşı mukavemetlerini devam ettırmişlerdir. Murmansk istikametinde adedce faik düşman kuvvetlerme karşı kıtaatımız çetin surette mucadelelerine devam etmişlerdir. Koxholm istikametinde düşman birçok noktalardan taarruza kalkarak arazimiz dahiline girmeğe tesebbüs etmiştir. Tarafımızdan yapılan şiddetli mukabil taarruzlarla düşman büyük zayiata uğratılarak tardedilmiştir. Dvinsk istikametinde kuvvetlerimiz düşman piyadesine ve tanklarma karşı çetin muharebeler vererek Alman kıtaatının garbî Dvina mıntakasına girmesine mümanaat etmektedirler. Minsk istikametinde düşmanm müteharrik kollarına karşı savaş devam etmektedir. Kuvvetlerimiz geniş bir mikyasta baraj ateşine istinad ederek mu( Arkası sahife 5 sütun 5 te ) Almanlar hem Dinyeper'e Sovyetlerden AlmanFin orduları evvel varmakr hem de şimaldeki Rus şimalden taarruza ordularını cenubdan çevirmek isteyorlar geçtiler Macar ordusu ileriiyerek Al Yazan: Emekli General manlarla birleşti 1 B«rlin 2 (a.a.) Alman orduları baç. kumandanlığının tebligi: Refik Ince'nin isrinad ettiği maddeler Dahiliye Vekilimiz Faik Öztrak JAPONYA Kendi siyasetini takib edecekmiş Mihver tarafından Nankin hükumetinin tanınması Tokyoda büyük memnuniyetle karşılandı Dahiliye Vekili Faik Öztrak buna karşı verdiği cevabda Vekâletin bu meselenin esası hakkındaki noktai nazarınm takrir sahibinin noktai nazarma tevafuk etmediğini ve Teşkilâtı Esasiye kanunu ile 1111 numaralı kanunla tezad teşkil eylemediğini kaydederek demiştir ki: «Teşkilâtı Esasiye Kanunumuzun S5inci maddesinden «vergiler ancak bir kanunla tarh ve cibayet olunabilir» demektedir. Arkadaşım buna istinad edi yorlar. Askerlik mükellefiyeti kanununda da yardim sözü geçiyor, bir de buna istinad ediyorlar. Müsaade buyurursa nız askerlik mükeliefiyeti kanununun 71 inci maddesini ckuyacağım: <Hazar ve seferde 45 günden ziyade müddetle askerde bulunanların yiyecek ve sair ihtıyaçlan ötedenberi kendileri tarafm( Arkası sahife 5 sütun 1 de ) Şarkta Sovyet ordularuia karşı harekâta sür'atle devam olunmaktadır. Pripet batakhklarınm cenubunda tanklar arasında bir meydan muharebesi olmuştur. Bu meydan muharebesinde 100 Sovyet tankı tahrib edilmiştir. Dabno mıntakasmda düşman tankları kıtaJarımızın arkasından ihtiyat olarak ilerliyen fırkalarımıza çarpmış ve iki gün süren bir muharebeden sonra tahrib ı Arkası sahife 5 sütun 7 d e ) Ortaşarkta mühim bir degişiklik Başkumandan GeL Wavell Hind ordusu kumandanlığına tayin edildi Daha az mes'uliyetli vazif e isteyen Wavellin yerine general Auchin Seck geliyor Refah» (aciası Alman ve İtalyan makamları, vapurumuzun kaybı ile mihver filosundan hiç bir cüzütamın alâkalı olmadığını bildirdiler Berlin 2 (a.a.) D. N. B. bildirıyor: Türk «Refah» vapurunun şarkî Akdenizde batmış olduğu bildiriimiştir. Bu haberin neşrinden biraz sonra, İngilizler, hiç bir İngiliz denizaltısımn bu torpilleme ile alâkadar bulunmadığım beyan et mişlerdir. Alman sskerî makamları şu cihet üzerine nazarı dikkati celbetmektedirler ki denizaltı harekâtınm tanzimini bilen herkes için, bu derece kasa bir zamanda harekâtta bulunan denizaltılardan haber almanın imkânsız olduğu malumdur. İngilizlerin bu gaıib ve fevkalâde serî beyanatı, kendilerinin vicdan rahatsızhklarını ispat etmektedir. Alman ve İtalyan makamlarının inceden inceye yaptıkları bir tetkıkten sonra, Alman ve İtalyan harb filosundan bir cüzütamm Türk Refah vapurunun kaybı İle her hangi bir alâkası olabilmesinin imkânsız bulunduğu beyan olunur. Londra 2 (a.a.) Alman Sovyet harbi karşısında Japonyamn vaziyeti hakkında bu gün Tokyoda resmî bir beanname neşredilecektir. Dün akşam radyoda beyanatta buluian Başvekil Prens Konoye Japon mil•etini diğer milletlerin söylediklerine ve aptıklarına bakmadan Japonyanın çizdiği yoldan yürümeğe davet etmiştir. Prens Konoye demiştir ki: « Japonya manialara ehemmiyet vermeden kendi yolunda yürüyor. Japon milleti, biliyorsunuz ki umumî vaziyet günden güne daha ziyade karışıyor. Milletler birdenbire düşüyor veya yükieliyor. Siz, Japon milletinin dünya ne kadar değişirse değişsin yolunuza devam edeceğinizden erninim. Japonların harekâtına hiç bir zaman diğer milletlerin larekâtı rehberlik etmemiştir. Japonlar aima kendi yollarını takib edecekler, laima yollarında tesadüf ettikleri güçükleri yeneceklerdir. Japonların daima endi kanaatlerine göre hüküm vereceklerinden eminim. Geçirdiğimiz bu gunlerde Japonlar kendilerinden, kuv•etlerinden ve kendi millî membaların:an başka hiç bir şeye güvenmiyeceklerFakat bu tahakkuk edemeyip de, Alir. İtimada lâyık başka bir şey yoktur.. manya, tasarladığı plân mucibince kısa Hariciye Nazırı, millete sakin bir zamanda Rus ordusunu harb harici olmasını tavsiye etti kılarak Rus ham madde kaynaklarını ele geçirebilirse, vaziyet bambaşka bir Londra 2 (a.a.) Bugün Tokyoda mahiyet alır. Bu takdirde yardım vaid Lİman Rus harbi hakkımda beyanatta lerinin hiçbir filî kıymeti kalmaz; de :ulunan Hariciye Nazırı Matsuoka JaNADİR NADÎ jonyanın dünya umumî vaziyetinin sey(Arkası sahife 5 sütun 4 te ) ( Arkası sahife 5 sütun 2 de ) «Altı ok Türk rcfahının esas temeli olmuştur)) Alman gazetelerinin dostluk muahedesi ve Türkiye hakkında hararetli neşriyatı Berlin 2 (a.a.) Alman matbuatı, Turk Alman muahedesinin tasdikı münasebetile Ulus, Cumhuriyet ve Ikdam gazetelerinin başmakalelerini iktibas etmektedir. «Frankfurter Zeitung», Ankara muhabirinin «Altı ok» başlığı ile yazdığı bir makalesini neşrediyor. Bu makale şu bakımdan alâkadardır ki, Türkiyeyi siyasî an'aneleri olmıyan, münhasıran ziraî ve otoriter bir memleket olarak tanıyan Alman efkârı umumiyesine Türkiyeyi hakikî çehresile bildirmektedir. Muharrir, Cumhuriyet Halk Partisinin vazifesini ve Türk siyasî hayatının seyri üzerindeki rolünü anlayışlı bir tarzda İfade etmekte ve dahili siyasî hamlenin ve Cumhuriyet fikirlerinin bariz vasıflarını çizerek milletle parti arasmdaki münasebetleri tetkik eylemektedir. Makalenin ikinci kısmmda Türk devletinin iktısadî teşebbüs unsuru olarak gördüğü işi uzunuzadıya tahlil edilmektedir. Mpkalede denilıyor ki: Yeni Türkiye devleti, Türkiyeyi iktısadî bakımdan feci bir vaziyette bul muştur. Ecnebi sermayesinin iktısaden yutmak gayretlerine karşı mücadele etmek mecburiyetinde kalmıştır. Türk iktısadî meselesi ancak beş senelik plânla halledilmiştir. Bu plân Türkiyenin sanayileştirilmesini derpiş ediyordu. İşte bu suretledir ki devletin murakabesi altında şirketler kurulmuştur. Bu şirketler şimdi tam bir verimle çahşmaktad\r. «Altı ok. bugünkü Türk refahınm esas femeli olmuştur. • • Alman Rus cephelerinde, harekâtın son inkişaf merhalelerini gösterir harita Vişi Fransası da Sovjetler Birliğile münasebetlerini kesmekle hemen bütün Avrupa devlet ve milletleri Sovyetler Birliğine karşı mücadelede Almanyamn janında yer almış bulunuyorlar. Bunlardan, Almanyaya filen ve ehemmiyetli surette yardımı dokunanlar bittabi en ziyade Finlandiya. Rumanya, Macaristan ve bir dereceje kadar Slovaklardır. İtalyanın, İspanya ve Fransanın gönderdikleri veya gönderecekleri seferî kuvvetlerin miktarlarını bilemediğimiz için bunların tesir derecelerine dair şimdilik bir şey söyliyemiyeceğiz. Alman askerî teşkilâtile takviye edilmiş olraası melhuz olan Fin ordusunun rolü evvelce de bildirdiğimiz gibi ehemmiyetli olabilecektir. Şimdi Rigayı alarak evvelce Dunaburgda da Duna nehrini geçmiş olan şimal Alman ordusu Letonyadan şimal doğu istikametinde yani Leningrada doğru ilerleyişini bir miktar daha terakki ettirdikten sonra Finlandiyadan Leningrad ve şarkına doğru yapılacak taarruz bilhassa tesirli olacaktır. Çünkü bu suretle şimal Sovyet ordusunun tamaınile esareti mümkün olabilir. Alman tebliğine göre, bir Alman kolunun Rigaya ve diğer bir kolun da Libau'a ilerilemesi ve bu iki şehri almalarile bunların arasında kalan takriben bir tümen kadar Sovyet kuvveti ( Arkası sahife 5 sütun 3 te ) General WaveU'in yerine Ortasark Başkumandanlığına. tayin edilen General Auchin Seck Londra 2 (a.a.) Resmen bildirildiğine göre General Wavell, General Auchin Leck'in yerine Hindistandaki kuvvetler umumî kumandanlığına, General Auchin Leck de Ortaşarktaki İngiliz ku\rvetleri umumi kumandanlığına ta yin edilmişlerdir. Resmî tebliğ Londra 2 (a.a.) İngiliz Başvekâlet dairesi tarafından General WaveH'in Hindistan orduları başkumandanlığma ve General Auchin Leck'in de onun ye( Arkası sahife 5 sütun 4 te ) Varidatımız artıyor 1940 ta vergi tahsilâtı 286 milyonu buldu Ankara 2 (Telefonla) Son aylanna aid tahsilât rakamları da alındığından geçen malî yıl tahsilâtmm baliğ olduğu miktar tesbit edilmiştir. 1940 malî yılında devlet tahsilâtı 286 milyon 376 bin lirayı bulmustur. Geçen ayni yıl bütçesinin varidat tahmini 268 milyon 481 bin lira olduğuna göre, tahsilât şayanı memnuniyet bir varidat fazlası arzetmektedir. Bu miktar 1939 walî yılı bütçesinin tahsilât yekunundan da 30 milyon 253 bin lira fazladır. Bu fazla gelir derhal millî müdafaa emrine verilmiştir. Tahsilâtın varidat tahminlerini mühim miktarda asmasında Maliye Vekâletince vergi tarh ve tahsil işlerini kolaylaştırma yolunda alman tedbirlerin de müessir olduğu şüphesizdir. Ancak halkımızın. irinde bulunduğumuz ahval ve şeraitin icablan karşısında sergi borclannı zamanında ödemeğe şitab ettiği alâkadar mehafilde müşahede ve tesbit olunmuşrur. Birkaç söz Ignaz Paderezuski Son Rus Fin harbinde, hayatının vikayesi için Holandaya davet edilen meşhur Fin bestekârı Jean Sibelius tayyare hücumları altında hırpalanan memleketinden ayrümak istemedi, «Yaşlıyun, elim silâh tutnıuyor. Hiç olmazsa bırakınız, yurdumda öleyim!. dedi. Üç gün evvel hayata gözlerini yuman İgnaz Paderevvski de vatanperverlik hususunda yukanki misallerden aşağı kalmıyan büyük çapta bir artistti. Bundan yirmi beş sene evveline gelinciye kadar dünya onu en kudretli bir piyanist olarak tanıyordu. 1919 da Paderewski'nin yeni bir meziyeti daha keşfolundu: O ayni zamanda bir devlet adamı idi. Amerikada Polonyanın istiklâü için çalıştı ve vatanı hürriyete kavuştuktan sonra Varşovaya giderek Hariciye Nazırlığuıda, ve hükumet reisliğinde buhındu. Fakat o herşeyden evvel samimî bir vatanperverdi; fırka mücadelelerinden çabuk yoruldu ve politikayı bırakarak, platonik bir yurd sevgisinin tatlı ürpermeleri içinde yeniden san'at hayatma atıldı. Polonj'anm uğradığı son akıbet zavallı ihtiyan çok derinden sarsmıştı. Seksen bir yaşında olmasına rağmen Amerikada gene yurdu için çalışıyordu. İgnaz Paderewski'nin şahsında yalnız Polonya değil, bütün insanlık büyük bir kıymet kaybetmiş oluyor. Hakikî san'atkârlar, vatan aşkını en kuvvetli ilham kaynağı olarak yürcklerinde ve damarlarında duyanlardır. Eserlerile bugüne kadar yaşayan musiki dâhileri arasında rasladığımız misaller, cemiyet sevgisinin san'atta ne kıymetli bir yaratıcı unsur olduğunu bol bol ispat ediyor. Napoleon orduları Viyanaya yaklaştığı sıralarda Joseph Haydn, yetmiş yedi yaşında bir ihtiyardı. Vatanuıın feci ıstırabını kalbinde duyan san'atkâr, bitkin ve hasta olmasına rağmen, harikulâde bir cser bestelemeğe muvaffak oldu. Bu eserin bir kısmını Almanlar kendilerine millî marş yaptılar. Muahedenin tasdikına dair kanun Polonyalı bestekâr Chopin. bir ihtilâlci Resmî Gazetede çıktı idi. Genc yaşında vatanından uzaklaşAnkara 2 (Telefonla) Hükumeti maya mecbur oldu. Ve bütün ömrünce mizle Alman Reich'ı arasında 18 hazi hassas kalbile Polonyanın ıstırabmı teranda imza edilen dostluk muahedesinin rennüm etti. tasdikına dair kanun bugünkü Resmî Gazete ile neşredildi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: