21 Temmuz 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

21 Temmuz 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

21 Temmuz 1941 JUMHURlYET «=*==«= O ISJ Hdd/se/er/frâsmc; Vatandaşın namuu «Vatandas» ve jeııi tabiıle «yurddaş. namuslu adamdır. Kimsenin onun iffet ve namusundan şuphe etmeğe hakkı yoktuı Lâkin bu «valandas. bir jerde kırk paralık bir is alnıak istese biz ondan bır •husnuhaU kâğıdı isteriz O zaman butun Miphclerimizi vatandaşın üzerine dikeriz. Bu kâğıdın manası sudur: •Falanca vatandas iyi adamdır Girdıği yerde kotuluk ermesı muhtemel değildir» Ba bir Şimdi gelelim sadede: Geçende de yazdığım gibi, benim içu» şu veja bu fakire yapabileceği bir iş huhıp ekmeğini kazanmasına delâlet etnıek bir ze\ktir; adeta bır tiryakiliktir. Keski her tiryakiliğimiz boyle olsa! Geıçi bu juzden aşinalarımızın basım ağrılnor. Hatta bazan «tahammulfersa» ohıyoruz; ama \ elevki pek kuçuk de olsa bir muhtaca nafaka \ asıtası temîh etmek uıukabiHnde boyle «tavsif» lere katlanıyorum. Son gunlerde gene bu kabil birine bir yerde bir bahçıvan çıraklığı bulduk Lâkin resmî bir muessese olduğu için bermutad «husnuhaU varakası istediler. Adamcağız lâzını gelen makama muracaat ettı. I^ini en tabiî jolla oturduğu mahallenin karakoluna havale ettiler. Kaıakol «mahallemizdc husnuhal erbabından nlarak tanınınaktadır. Polisçe de bir ilişiği yoklur. Lâkin bu mahallcde ancak bir senedir oturuyor. Bir kere de eski mahallesiııden sorulmak munasibdir» dedi. Ilk bakışta bu nıutalea pek yennde. Çunkü bu sisteme aüşmışu da bize aykırı jrelmiyor. Amerika siyasetinde yerti inkişaflar lmanja Ue Sovyetler Biraği arasında harb başla\alı. Amerikanın vaziyetinde mııhıın bir değisiklik ve canlıhk goze çaıpmaktadır. Almanyanın Sovyetler Birl'ğile harbe tutuşması, harbin demokrasi cephesi tarafından kazanılacağına dair Amerikava yeni umidler vermis ve bu da Ingiltereje yapılan jardurun hızlandınlır.asına sebeb olmnstur. Bu >uzden Mister Ruzvelfîn iare ve icar kanununu tatbika memur ettiği Mister Hopkins Londrava gelerek İngillereye > etistirilecek silâh, muhimmat ve gıda meseleleri hakkmda İngiltere hukumetile gdrıismektedir. Mister Hopkins'in bu münasebetle gazetelere verdiği malumat, Amcrikanın harbi İngiltereje kazandınnak için her tedbiri alnıakta olduğunu anlatıyordu. Amerika İngiltereyc herşcyi gonderebilmek ir'n mütcmadiyen gemi insa ediyor ve bu sene bir milyon tonJuk gemi insa ettiği halde gelecek sene bu insaatın yekununu alh milyona çıkarmayı kararlaştırmıs bultınuyor Bu gemiler tahtelbahir harbi jıuunden İngilterenin uğradıtp kajbı telâfije jardım edecek ve İngilterenin Ihtiyacını tarmine medar olacaMir Bundan ba<ka Amerika tavyare \e tank imalâtına en buyuk ehemmiveH vermekte ve Ingiltereden kalkarak Almanjanın en ücra noktalanna kadar varacak \e bu noktalann da knîaylıkla bombardımanım tcmin edecek harb tayjareleri j apmaktadır. Fakat Amerikamn imaiâtı bunlara inhisar etmemekte, belki İngilterenin her ihtnacma şamil buIıınmaktadır. A Karacabey 20 (a.a.) Seylâbın tahribatma rağmen Karacabey mıntakasındaki kış mahsuliinden oldukça iyi randıman elde edilmiş ve bir kısım harmanların sonı> lamamen ahnmıştır. Yaz mahsulü de bu sene fevkalâde bereketli olacaktır. Müstahsil bilhassa fiatlardan memnvındur. '•N«nnııınııiınııııııtlHinninilllliniinnnillini!l!!lllli!ui!i!!iııınııuıı<ıııııı Karacabeyde mahsul vaziyeti »*çok iyi... »' "Yatıştırma zamanı Çinde komünsst artık gecmiştir,, ordusile miicadele Şimaldeki kıtaat tngiliz Hava Nazırı bir sulh ihtimalini hükumet kuvvetlerine hücum ettiler reddediyor Londra 20 ( a a ) tngiltere Hava Nazarı Sınclaıre dün bır nutuk soyleyerek demıştir ki« Harbden sonra dünya zulme ve diktatorluğe karşı isyan etmeğe hazır olduğu zaman, hurrıyet davasını sıyasi davalann başında bulundunnayı duşunenler arasında geniş ve kuv\etli bır zemın hazırlamak vazrfesi İngıltereye duşecektır.> Muteakıben Slnclalre hava harbinin bahsederek demiştlr ki« İngiliz hava kuvvetlerl düşman topraklan üzerlndeki mucadeleyi şıd detlendırerek kendi kayıblarına naza ran ıkl misll duşman tayyaresi imha etmektır. Çunking 20 (a a ) Merkezi hukumete mensub kıt alarla Çın komunıst kuvvetleri arasında yenıden çarpışmalar olmuştur. Malum olduğu üzere bundan evvelki muharebeler neticesınde 4 üncü Çın komunıst ordusu dağıtılmış ve bu suretle Yangçe nehrınüı cenubundakı mıntakada teşkılâtlandırılmış bulunan komunıst faahjetı de sona ermışti. Çm başkumandanlığı tarafından bu gun bıldırıldiğıne gore, komunıst ordusuna mensub kıtaat, şlmal Çın eyaletlerınden Şansi ve Şantungda bulunan merkezî hükumet kuvvetlerine taarruz etmiştir. Mıllî askerî konseyi komünist Jcuv vetlerı başkumandanına, kıt'alarını evvelce tavin edilmış bulunan mevzilere alması ıçın telgraf çekildığıni, fakat bu müracaate henuz cevab alınmadığını bıldırm "'ır. Kadın, tâ eski zamanlardanberı bırbırlerıne zıd ıkı cere yanda tasavvur olunarak bır taraftan rahmant, dığer taraftan şeytanî goıulduğu ıçln ona \erılen kıymet ve atfedllen mezıyetler dahı bu an'anevi telâkkıden kurtulamıj'arak mutezad olmakta asırlarca devam etmış, ve hatta zanıanımızda bıle hükmunu ıcra etmekten geıı kalmamıştır. Iptldaî cemıyetlerde bu ıkı telâkkı henuz bırblnnden ayrılmıyarak karışık bır halde yaşadığı ıçjn kadm burada hem kutlu, hem de tekınslz sayılır Kutlu tarafıle erkeklerden ustun, tekınsız tarafıle de aşağı gorulur. Kulturlen daha ilerı olan medenivetlerde ıse bazan kutluluk, bazan da tekınsizhk telâkkisının bırınci plâna geçerek kadın, ya çok muazzez \eya pek muhakker addedılir. Yalnız kadının bu telâkkılere maruz kalmasında kendısinin de bir hıssesı var mıdır ve eğer vaısa nedır, sualı enterefBn bir mesele olarak akla gelrrektedır. Kadın ve kadınlık Y a z a n : ••»^>•^ı*. Profesör M. Şekib Tunc Oğıan'aııp bu tarzda bu eksikhk duygusuna 'jğramamaları ıse onları erkeklığe rukî bir mucadele olmadan doğrudan doğruja goturmesi inbarile şayanı dıkkat olmak lâzım gelir. Demek kı kız çocuk evvelâ kendinde, sonra da butun hemcınsıerlnde gorduğu eksıkhk dolayıslle daha çocukluktan başıayan ve sonra da kadınlık şahsiyetlnın yuğıulmasında amıl olan bır kusurlaluk buhranı geçirıycr. Bunun tesınle cmsıvet ıktıdarı olduğu halde onu normal bir surette kullanamıyacak b r haleti ruh'yemn zebunu oluyor veya sınir hastahğma uğrayor; yahud da erkek gorunmek, erkek gibi gıyınmek rolunu oynamaktan kendıni alamıyor ve ancak bu hallere duşmekten kurtulanlardır ki normal b r kadın olabihyorlar. Çocukluktakt buhranı şiddetle geçırmıyenlere nasib ol?n bu mazharıyet kadınlığın ılk zaferi ve teessusü oluyor. Fakat bunun hakıkaien yerleşmesi ancak çocuk yapmak ve bîlhassa oğ'an çocuğa sahıb o 1 makla kolaylaşıyor Çunkü kadın kendi eksikhğinin hıç olmazsa o6lan çocuğı'e telâfi edildığini gormek isüyor. Bir eksiklik buhran»'e ulaşılan kadınlığın mutecavız olmaktan ziyade çekıngen ve çok hıcablı oiması pek kolay anlasılır. Fazla o'arak erkeklerden çok ve çabuk a^nmaları ayni eksikhk hissinden gelebıleceğı gibi onlardan otorıte ve hakimıyet beklemeleri de gıpta ettikleri bır kudrete karşı besledlkleri eskı bir alâkadan gelebillr. İçLmaî munasebetier araya gırerek seçme hurnyetıne mâni olmadıklan takdırde kızların intihab edecekleri erkek dahi çocuklukta olmasını arîu ettikleri erkek olacaktır Bunda aldandığı takdırde muthiş geçimsizhkler beklenobılir. Alman gemilerıne hucum eden Blenheım tayyareleri 300 bln tonılâtoluk duşman ticaret gemısi batırmışlar. aynı Mister Hopkins'in bn beyanatı İngil mıktarda duşman gemisınl de hasara terede geniş bir nikbinlik uyandırmıs ve uğratmışlardır.» Hıtlerin sulh teklifl ihtlmallerlnl baSovyetlerin harbe girmeleri üzerine İngiüzlerin hissettikleri derin istirahate his mevzuu eden Sinclaıre, yatıştırma zamanının geçtlğıne işaret ederek, Hitkuvvetli bir itimad katmışür. Diğer tafâftao Amerkanın Avmpaya ler ve zumresile hıç bir uzlaşma yapılamıyacağını soylemış ve ancak nazızm \aklasmak yolunda attığı adımlann tekanseri Avrupanın bünyesinden atıl kerriır edpceğini gosterpn emareler, gündıktan sonra sulh ve müsalemet devden gııne kuvvrtlenmektedir. resının başlayabileceğinl ilâve etmiştir.» İhtimal ki Ameıikanın bu yolda atacağı ikinci adını. garbî Afrika ile cenubî Amerika arasında ha\a mu\asalasına hâkim olan Dakan işgal etmek olacak«ır. Bu ihtimaie kuvvet veren bir amil, Amerika iıe General \\»gand arasındaki mıınasebetlerde gorulmekte olan 4. salâhfır. Amerika, General IVejgand'a elinden gelen her kolaylığı gostermekte ve onun idaresi altındaki Fransız Afri. kasının ilıtiyacl&nnı talıfif için yardunlarda bulunmaktadır Visi ile anlavmağa imkân bulamadığı için bu hattı lıareketi takib eden Amcrikanın bu müVichy 20 (a a ) «Ofi» İyi malumat nasebetlerc daha samimî bir mahiyet alan mabfıller, Fransız Somalısindekl \ermek \e Abnanyanın Fransız Afrikakadın ve çocuklar hakkırda halen Fransma hıılul etmesine mâni olmak için Da. sız ve Ingıllz hukumetlerı arasında nokkaıa girmesi ve bojlece Fransız Afriainazar teatı edı'dığıni teyıd etmislerKaMna yapacağı yardımı genisletmesi, dir. Aynı mahfıllerde temın edıldığine hatta bu sayede demokrasi cephesine yegore, bu mesele hakkında İngilizler tararı> bir kuvvet katması dahi bekleni\or fından yapılan tekliflera Fransız maGeneral \\'eypand'ın. Amerika tarafınkamlarmın cevab vermekten imtina etdan beslenen bu ümidleri ne derece tatıkleri doğıu değildir. hakhık ettireceği malum değilse de Amerikanm onu Amiral Darlan'dan daha ttalyan lebliği fazla hitaba lâvık sajdıfı \e ona itimad Poma 20 (a a ) İtalyan ordulan ugostermeyi tercih ettiği anlasılıyor. mumî karargâhınm 410 numaralı teblıArıerikanuı Avrupa harbile ve Avnıpa ğı: harbinin mukadderatile bu derece jaSon ikl gece zarfında Maltadaki hava kından alâkadar olması onun Uzaksark uslpri yenıden bombardıman edılmişür la mesgul olmasına ve Pasifik meseleŞım?H Afrıkada Tobruk cephesınde lerine en bü}ük ehemmiyeti vermesine topçu faaliyeti gorulmuştur. Mıhvercın>âni olmamaktadır. Bıiâkis Amerika, lenn tayyare kuvvetleri, bu mustahkem Jsponyanın her yeni hareketini en uya mevkideki düşrran barakalarını ve tahmk dikkatle takib etmekte ve bir taraf kitammı bombardıman etmeğe devam t <n Çine yardım ettiği gibi Uzaksarkta etmiştir. ki statUkonun herhansri sekilde bozulİkı İtalyan tayyaresi MarsaMatruh maması için İnsiltere gibi müdafaa tedyakınında on bln tonluk bir İneiliz krubirleri almaktadır. vazorune hucun ederek bir torpıl isaJaponyanın t'zakşarkta takib ettiği bet ettırmiçlerdir. sij asct, bütün yabancı devletleri. bu saDuşman, Trablus ve Bingaziye karçı hadan uzaklaştırarak Japonya hesabına hava akınlan yapmıştır Trablusgarbde istNmar ctmek olduğu icin bu inhisarcı hattı hareket Amerikayı rahatsız et avcı tayyarelerımiz, B'e^heim tıpınde nıekte ve bu yüzden Japon menfaatle bir t^yyareyi alevler içınde düşürmuşri'p Amerika menfaatleıi carpısmaktadır lerdır. Sarkî Afrikada İngiliz tayvareleri Bu caıpışmanın ergec hir harbe müncer olacaçını tahmin etmenin mubalâğa Gondsrı bombardıman etmişlerdir. teskil etmiyeceği malum ise de iki taraAtlas Okyanusunda harekât icra eden fın şimdilik biıbirine yaklaşmak ve bir bir deruzaltmuz, ussune dönmemıştir. birile tutusabilerek, hiç obnazsa birbirini Akdenizde deni?altılarraızdan biri, bir taz\ik edebilecek, bilhassa iktısadi taz İngiliz denızaltısını torpillemiş ve batıryikı en mıiessir hale getirecek tedbirlerle mısür. mesgul olduklan göze çarpıyor. İngilteDiğer bir İtalyan denizaltısı. bir düşre ile Amerikamn bu mıntakada elele man denizaltısını batırnrstır. Başka bır \ermeleri ve miisterek müdafaa hazırİngiliz denlzaltısı da iki İtalvan torpido lıklannı ilerletnıcieri bu yolda alınan muhribi tarafından tahrıb edılmi<=tır. tc'birlerin basmdadır. Fransız Somalisi hakkında Ingiltere ile Fransız makamları arasında müzakereler yapılıyor Elha«ıl Amerika bir taraftan Avrupa, d'ğer taıaftan U'aksark ve Pasifik me slâkayı büsbütün canlandırmış ve Asclelerine gittikte artan bir a'âka gos n>eıikr.\ı her ihtimale karşı hazır bir termektedir Sovvetler Birliği Alman hale getirmistir. ömer Rıza DOĞRUL ya lıarhile Japonvanuı son vaziveti bu Kollarını açmıştı: Çok manah... Önce Lemana, sonra Edibe teyzeye baktı Fıkri, ayhğını alır almaz, getiriyor, avcuma sayıyormuş. Ben, ona harchk veriyormuşum.. Leman da, EMibe teyze de bir şey sö\ lemiyorlardı. Remziye, dudaklan arasından' Yalanı yok yanlışı var, dedi Ben, Fıkuye harclık vermıyorum. O, munasıb gorduğu mıktarı ayırıp alıyor. Odada ses yoktu. Remziye, mendilile dudaklarmı kuruluyordu Leman, bu «çıkan soz» deki «vahameti» pek ka'Tivamamıstr Sonra, abla' diyebildi. Remziye, birden taşıverdi, sesi titriyordu* Fıkrinin, aylığı getirip avcuma say dığmı nereden bılıyorlar' Nasıl bılebıhrler? Leman, sararmıştı: Buna «söz taşımak> derler abla' Edıbe teyze, duşunuyordu Remziye, yumruğunu dızine vurarak sordu Peki kim"> Hangimız' Ben m ı ' Sen mi 7 Edıbe teyze mı? Yoksa Sesi ağırlaşıverdi: Fıkri mi? Lemanla Edıbe teyze cevab vermedıler Remziye, mendılıni dışliyordu: Hıç bırımizin birisinden şuphesi yok.. Bu, söz, nasıl çıkıyor? Fabrıkadan 7 nasıl biliyorlar İhtivar kadın yavaş sesle: Fikri Efendi, soz arası arkadaşlarıle „ Dıye başladığı sözü tamamlamadı. Konuşmuyorlardı. Remziye, parmaklarıle masanın ortüsunu sinırli sinirh buruşturuyordu Leman, bahçe tarafına bakıyordu Edibe teyze, tespih çekmeği unutmustu. Leman, başını çevirmişti: Abla, ben, şu mahalleden yılıyorum. Kadınların adı çıkmış, Fıkri ağabeyım için soylemıyorum. Erkekler, kadmlardan daha dedıkoducu . Edıbe teyze, tespıhıni tekrar elme almıştr Orası öyle, kızım.. Remziye, onlara dalgın dalgın baktr Geveze erkekler çok . Fıkri, konuşkan değıldır. Leman, bır iki gün evvel Fıkri ile konuştuklannı hatırladı, tuhaflaştı Remziye. Fikriyi sevıyordu Onun için her fedakârlığı göze almıştı E\leneceklerdi. Öyle iken, ikisi de birbirini, ya Kadm'ık erkekler için daima bir mesele olmuş ve onları cok duşundurmuştur Erkeklerm de ksdmlar için bır muamma olduğu soylenebıllr. Fakat muammalığm doha çok kadında toplandığı ve bunun ıçln de erkeklıkten ziyade bır kadınlık meselesı olduğu muhakkaktır. Vakıâ rasgeldığımiz bır kımsenin kadın mı erkek mı oldugunu bırdenblre anhyoruz. Her ıkı taıaf ıçın bu, pek koıay ve çabuk oluyor. Tabıat de bunlan kısmen farkedılecek tarzda yaratmış gibi gorünuyor. Bununla beraber aradakı benzerlıkler bır elmanın iki yarısına yakm sanılabllecek kadar çoktur: Tâlı denen cınsıyet azaları her iki tarafta muşterek olduğu gibi bazan birindeki ga'.ıb hususıyetlerin diğerinde bulunması şaşırtıcı bır karışıklık yapacak kadar barizdır. Binaenaleyh erkeklık ve kadınlık nispetlerinin her ferdde son derecede mutehavvıl olduğu korkmadan soylenebllır. Gıyınış ve verilen terbiye farklarından gelen tavır ve hareketlerın yardım'arı olmasa bunları birbirlerine kanştırmak tehlıkeleri daima vardır. Hatta aynı karıştırmayı psıkolojık plâna geçırerek, b a a ahvaldekı hareketlerıne Tokyo 20 (a a ) Domei ajansının gore kadında erkeklık ve erkekte kadınbıldırdıglne gore kabınemn ılk ıçtımaın lık evsafı gorduğumuz vaklt bunları da Dahıll>e Nazırı General Hıdekı Tojo birbirlerine kondurarak karıştırmağa ave Bahnye Nazırı Amiral Oıkavva tara lışmış olduğıımuzu bıle gosterıyoruz. fından yapılan ılk tekllften, uçuncü KoBuna gore kadın ve erkek farkı gün noje kabınesinin, harb kabınesı gibi ça gibi aşıkâr olmamakla beraber canlı lısarak askeri ve siyasî harekâtta bırlık varlıkların erkek ve dışi olarak iki cinse temın etmeğe gayret edeceği anlaşıl bolunmek suretile cansız varhklardan maktadır. Kablnenm ittıfakla kabul ve ayrılması ve bu ayrılığın bilhassa insanimparatorun tasvıb ettiği teklıflere na hk âlemınc'e otedenberı bır mesele olzaran halıhazır beynelm'lel vaziyet kar ması şa>=ılmıyacak bır şey değildir Tabışısında takib edılen mıllî sıyasetın ana attekı varlıklar arasında bır kısmımn hatları kabme değışlklığınm teslrı al bu suretle ıkı cınse ayrılması bır ıstisna, tında kaîmıyacaktır. bır ayrılık teşkıl ettiği içuı herhalde muHarıcıve Nazırı Amiral Toyada tara kâvemetsız olmıy&cağı gibi aradakl mufından dun yapılan beyanatın hasıl et hlm ıuhî farklara bakılırsa bunlann, tiği umumî intıbaa gore yenı kabine A buluğ çagım beklemedsn daha çocukmerika munasebetîerıne ehemmiyet ver luktan ka7anılmağa başlamış olması lâzım gelir. Bundan başka erkeklıkten zimektedir. yade kadm'ığın bır muamma olması kaYeni Hariciye nazın yatıştırma dınla'imanın erkekleşmoden daha çok mütehassısı imiş sırlı bır teşekkul olduğuna delâlet eŞanghay 20 (a a.) Konoye kabinesi dıyorsa her şeyden evvcl oğlan ve kız nın tesekkulu hakkında ne duşunmek çocukların cjnsıyet şahsiyetlerıni ne sulâzım geldıği heruz tajın edılememek retle kazdiıdıklarını araştırmak icab etedir. Muşahıdlerın çoğu, yenı Hariciye dectktir. Nazırı Amiral Toyada, daha ziyade taPsıkanalizcilerin bu husustaki normal nındıktan sonra fıkırler'ni bildırmeği ve marazî muşahedelerden çıkardıklan tercih etmektedirler. Ban mahfıller Amiral Tovada'yı yatıstırıci siyaset müte netıcelere bakılırsa kadınlık haleti I U hassısı dıye tavslf etmekte ve Amiralın hıyesı, kız çocukların kendı cinsî azalaİngılız ve Amerıkan taraftan Japon rıi'da oğlanlara nispetle bır eksikhk zumres' tarafından iyi karşılanacağını gbrmelerıle başlar ve bu eksıklığın zaıl olacağı umıd ve arzuları ıçınde uzun bır tahının etmektedirler. müddet ya^ayarak hakikate rıza gosteHindiçini Valisinin seyahatı rempzler Fakat hakikatın değısmlyeceSingapour'da alâka uyandırdı ğml, umidlprin tahakkuk etmıyeceğıni Smgapuı 20 (a a ) Hmdıçınî umu mhayet snladıkları zaman bile kuv\re'lı e mi vahsi Amiral Decoux'un Hanoı'y heyecanlarla yaşanan bu arzu ve ümıdhareketı Smgapurda buyuk bır a^ka u ler mahvolmıyaıak gayrişuurda canlı e yandırmıştır. Fakat Amırahn Hanoı'y bir halde kahr, bütün hayat boyunca avdelıni, Japonyanın Hındıçiniye hulul muhım ruhî bır kudret hamulesi olarak etmek tasavvurıle muiasebetli gormek bilinmeden muhafaza edılir. Hased ve için henuz vakit erkendir Amıralın Sı kıskanchğın kadın ruhunda daha müyama terkedılen H'ndıcinî topraklarımn hım bir rol oynaması bu hamulenın tazhududunu tayin edecek ve Hanoi'de yikına atfolunur. beklenmekte olan JaDon komısyonile Gene psıkanalızcileıin tahlıllerine gogorusmek üzere Hanoi'ye donmüş olre kız çccukların nıhayet cınsî eksikması da murıtemeldir. liklerını anlamaları onların önune şu uç Amiral Darlan Jaoon sefirile yolu açar Bu yollardan bıri cinsî ıküdagörüştü rm nehje uğramasına yahud nevnızluğa Vichy 20 (a a ) «D N B » Japon götürür ikincisi karakterin değişmesine ya büvük elçisı Kato dün akşam Amiral ve kendınde bir erkeklik kompleksınin DarlanMa uzun müddet goriismüstür vücud bulmasına <sebeb olur, uçuncusu İyi malumat alan mahfillerin zannettiği normal kadmlığa sevkeder. ne göıe rrülâkatta Japon kabmesmdeki P=ıkanalızcilerin klmık'erde müşahade değ'sıklık bahis rrevzuu edilmi'tir Avnı ettıklerı vakıalardan çıkan bu neticeler mahfıller, bu mu'âkata siyasî bir ehem kız çocukların kadmlığa gitmek, daba mKet verilmemesi lâzım geldığine ışaret doğrusu kadmlığa razı olmak yolunda fösterdlkleri reatiiyonlan ifade eder etmektedirler. Yeni Japon hükumeti Hariciye Nazırının beyanatına nazaran Amerika ile münasebetlere ehemmiyet verecek Avustralyada 50 amele sendikası tngiliz komiserini istemiyorlar Sydney 20 (a.a) Cenubi Yeni Galles demlryolları hızmetındekı 10,000 işçiyi temsil eden 50 amele sendikası son gunlerde Avustralyanın muttefikl olan Sovyetler Birliği hakkında hasmane beyanatta bulunan ingılız fevkalâde komiserlnın derhal gerı çağırılmasını ıstemişlerdir. M. Puchen niçin Fransız Dahiliye Nazırı olmuş? Zunch 20 (a a ) Basler Nachrıchten gazetesınin Visi muhabınnın verdiği bir habere gore Puchen Almanyayı tatmin etmek için Dahiliye Naarlığına getınlmıstır. Puchen, Petain kabınesine gırmeden evvel muhım bir ağır sanayi grupunun başmda bulunujor ve çok iyi anlaştığı Almanlarla iş munasebetlen idame ediyordu. Cazıot'nun taşe Nezaretine tayinı ise siyasî sebeblerle vâkl olmamış ve A chard'ın karşılaştıgı muşkülât karşı smda ziral istihsalât ve iaşe meselelerinde ihtlsas sahıbi olan Caziotnun seçılmesi icab etmiştir. Amerikan büyük manevralarının mahiyeti Vaşıngton 20 ( a a ) D N B Harbiye Nezaretımn bıldırdığıne gore Amerıkan ordusu tarıhte ılk defa olarak sonbahar bujuk manevralarını gunluk plânlar tanzım edılmeksızın yapacak ve her ıkı taraf kuvvetlerının kuman danlan manevra harekâtının ınkışafına nazaran tertıbat alacaklardır. Efendim; butun vatandaşlar namuslu vc husnuhal erbahındandır. Mescele bunu ispat etmede değildir Çunku narauslu olmak asıldır İspat edilcn şey fena şohret sahibi olmadığıdır. Dikkat ediliyor mu? «Fena şöhret» Çıinkü resnü müesseseler fena şohrct sahibi olanı almazlar. •Şohret» kelinıesinin manası ise o seyin cün.lece malum olması demektir. Artık bir adam bir senedir oturduğu mahallede «fena şohretli. diye tanınmış M. Sekib TUNC değilse bunu bir sene, iki sene veya beş sene evvel oturduğu mahallelerden de aramaya hacet yoktur Ynktur ama buMeşhur define hâlâ nu tahkika memur olan kimse kendini «mes'uliyet» ten kurtannak için maslabulunamadı SUrpagop mezarlığında, bir milyon hat sahiLinin zaranna da olsa isi başka kıymetinde definenin meydana çıka bir yere havale yolunu arar ve ekserinlması için, yapılan hafriyata devam ya bulur Vc bu tahkikat surup dururken olunmaktadır Rıvayete gore, meşhur de o i«. kapanır, yerlesecek «vatandas. bır zengın olan ve 70 sene evvel olen açıkta kahr. Ohannes servetini, ölmeden bızzat kenKabul etmeliyir ki bn u«wl sakim dedi elile aile kabrlstanma gommüştür. miyelün yanlıstır Bir vatandasm uznn Ohannes paranın jerini gosteren bır de uradna süphe altmda rtı<ulma<>ına mevplan bırakmıştır ki bu plân halen kızuatımı? kadar hissiyatımız da musaid zı Vartııhi'nin elinde bulunmaktadır olmamalıdır. Vartuhl, define için şimdıye kadar .Sııisöhret» cümlece, hiç olmazsa kenmüracaat etmemesınin sebebmi define cıktıktan sonra bildireceğıni, Beledıye di mi'hi'ince malum olan «fena tanı, tır Eğer bu yoksa o arîamı iyi teznın bu sahavı arsa halınde satışa çıkarması dolavısıle müracaatte bulun ki\e etmemek haksızlık olur. du&unu sövlemiştir Hafrivata iştırak Nasıl tekaüd, dul ve yetîmleri seneeden Osman Şavlı adındnki şahıs de lcrce krrakol karakol süriındüren jokfinenın y i n n aksama kadar muhakkak ama usııüinıi burün kaldırarak bu ususurette bulunacağmı ümid etmektedir lun sakametini kabul ettıysek umuyoDı6er taraftan Prınce Yury Lioniıize rum ki; bugün eshabını parmak izi şuadında madpn arama mütehassısı ol besinc sevkedecek kadar ileri götürülcn duÇur.u sövleven bir zat da hafrıvat «hiisnünal» tahkikatı da yakm ohnasım mahaliine gelerek bazı aletlerle topragı temenni ettiğimiz Rİinün birinde dalıa dinledikten sonra deffnenm kat'î su rtıulâjim ve hele cok daha çabuk bir rette mevcud oldu§unu yüzde on his şekle ifrağ edilecektir. se verilirse asıl verini gösterecefeıni B. FELEK bildirmistir Varisler bu teklıfi kabul etmemişlerdir Arastırmalardan dün afcşama kadar da bir netice elde edilemeSuriye harbinde ölen miştır. Kadmların çocuklarmda en buyuk gururu ouymaıarı da kendılennde tatmın edemedıkleri bır hıssm telâflsı lh tıyacma neKadar bağlı olduklarını gosteru Kızlari'ı erkeklerdei ziyade babalarına duşkun olmaları ve annelerm kadınıık loiîaırunu anlaymcıya kadar sevdîkten scnra artık a>m bağhlığı duyamamaları kendı clnslne karşı geçırdığı buhrarlardan gehyorsî bunlarm evlenerek çccuklara sahıb olmalarıle bu hıssın nefretten tekrar muhabbete munkalıb o'ması kolaylaşabıhr. Binaenaleyh İlk evlılerde kaynana daır.ada pek sempatık gellrken kendi kızına bu derece gorunmemesı ve çocuklar meydana geıdıkten sonra ana ile kız arasında yeni bır kavnasmanın başlaması tabiî gorulmek lâzım gehr. Kadmlann çocuğa olan harikulâde bağlılıklarının nasıl bir ihtiyacdan geldıği anlaşıldıktan sonra aüe yuvasında tam bir saadetin temıni, kadının kocasını kendi çocuğu gıbi duymasma ve ona bir ana şefkatile muamele etmesine bağlıdır denebilu. Esasen bu ihtiyacda olan kadının kocasını da bir evlâd gibi sevmek^en büyuk bır zevk almaması kabil değildir. Elhasıl, kadın, kadmlığa tehlıkeli, ve anormal yollara gıdebilen eksiklik duymuş bir kız çocukluk buhranlannı atlattıktan sonra geçiyor; bunun ivice yerleşmesi ve kokleşmesi için çocuklara ve bilhassa erkek çocuğa şiddetle muhtac oluyor; kocasmda da çocuklukta olmak istedifj erkeğin hayalmi arıyor. bunlan bulamazsa müphcn bir takım hayal sukutlanndan gelen boşluk hisleriıe hnçınlaşmak, bu arada imdadına yetişecek bir çocuğa da sahıb olamazsa avunması pittikçe güçleşerek hem kendısi, hem d° kocası için anlaşıknaz huysuzluklara bilmiverek kurban olmak flıtimalleri çoğalıyor. Avustralyalılar Berlin 20 (a a ) Alman Harıriye Amman emirine fahrî hava Nazırı Von Ribbentrop'un daveti üze kumandanı ünvanı verildi rıne Almanyada bulunmakta olan HırAmman 20 ( a a ) Fılistm fevkavat devlet reıs muavıni ve Mılli Müdafaa Nazırı Mareşal Slavko Kvater lâae komısen Mac Mıchael yanında nık geçen Buvük Harbde olen asker hava kumandanı Brown bulunduğu âbıdesıne bu sabah bir çelenk koymuş halde dun Maverayı Urdun Emırı Abdullahı zıyare; etmış ve kendısıne İntur. gılız Kraü tarafından cFahrî Hava Bolivyada Nazilerin kumandanu unvanının tevcıh edilmış olduğunu teblıg etmiş ve buna daır hazırladıkları bir hükumet Kralm gondermiş olduğu bır mektubu Emıre vermıştır. darbesi Von Ribbentrop Kvaterniği Berline çağırmış Svdney 20 (a a ) Harbiye Nazırı, Bir otomobil kazası Suriye seferinde Avustralvalı zavıatınm Uzunçarşıda Tespıhçi sokağında 4 nu 297 si ölü olmak üzere 1 682 kışi oldumaralı e\de oturan Rızanın kızı Re gijnu söylemıştir Alınan telgraflar. bıa, Ankara caddesınden geçerken bır mütareke anına kadar muharebelerin otomobil kazasma uğramıştır. Şofor İs çok ciddl olduğunu göstermekteydi. maıl oğlu Osman Bodukun surduğu 2472 numaralı taksi arabası, kıza çarpmış, Rebıa ayağmdan yaralanmıştır Tedavı ve takıbat yapılmaktadır. Velhasıl: Kasa kiraları Karilerimizden biri bize yazıyor. Hiç bir kelime ilâve etmeden dercediyorur: «Yukte hafif, pahada ağır birkaç parça seyimizi. e\imizin tapusunu küpe koyup eski tertibde toprağa gonıecek jerde millî bankalardaki küçük kasalarda saklayorduk Son gunlerde bankalar bilâsebeb bu kasalann kiralannı yıizde yirmi besten elliye kadar bir nisbette artırdılar. Harcı, masrafı olmıyan bn kasalarm ldralarını artumak reva mıdır? La Paz 20 (a a ) Bolıvya hükumeMacaristanda 500 Yahudi Tekrar esyamızı küplere koyup topti, nazıler tarafından hazırlanan hurağa mı gomelim? Birkaç parça kıytevkif edildi kumet darbesmm keşfl uzerine butun memlekette orfî ıdare ılân edüdığım Budapeşte 20 (a a ) Pestı Hırlap metli vanmızı evimize alıp vanşm ve bıldırmıştır Almanyanın Bolıvya elçisı gazete=mın bıldırdığıne gore polıs, ço hır<iiz tehlikesine mi arzedelim? Acaba gazeteniz bu hususa alâkaWendlere, memleketi mumkun olduğu su sarktan gelme olmak uzere 500 feakadar çobuk terketmesı için resmî teb dar Yahudıyı tevkıf etmiştir. Bunlann darlann dikkat nazarlarını çekemez lıgat yapılmıstır. bır çoğu enterne edılecektır. kadar sabredemezdı, daha erken yayıhrdı. Leman, başını saltadı: 1 Haklısın abla Sen, Fıkri ağabe\ime, bır kere sor. Bunda çekınecek bır şey yok Açık konuş... Açık konuşmak daima ıyıdır Konuşacağım. Artık sıkılmağa başladım. Abla, neye bu kada1" sıkılıyorsun 7 Remziye, yumruğunu goğsune dayamıştı Karılar. bu sefer çüdırdılar. Aldığı parayı, kuzu gıbı getırıp avcuma 1 sayıyormuş'. Çıldırdılar, dıyorum sıze Nasıl kaçtım, bılmiyor musunuz? Hâlâ akaklarım atıyor, kulaklarım uğulduyor.. Aşpğıda mutfakta bır su sırıltısı duydular. Uçu de doğruldu. Leman, fısıldadı: Fıkri ağabeyim, kalktı. Yukarı cıkınca kahvesmı ıçer Bız, mutfağa ıner, yemeğı hazırlarız Vakit de pek erken sayılmaz. Sen, açık açık konuşursun En doğrusu budur. Remziye, kararını vermişti: Konuşaca^ım Ben başka bir şevden de şuphelenıyorum Fıkrinin iahrıkasında bırı var, bızım fabrıkayn lâkırdı taşıyor. Fıkrırun kulağını bukmelL Leman, ellerini oğuşturuyordu: . Açık, ama, çok açık konuş. diyorum sana' O, erkektır bılmez, bır lâkırdıdır, soyler. Gelgelelim, lâkııdıdan lâkırdı çıkar! Bıraz sonra, Fıkri, kapıyı vurup odaya gırmıştı, Rem^n eyı gorunce pek şaşkınlık gostermedı Kapı çalmdı Eve biri geldı, oiıU duydum Senm sesme de benzct'ım 9 Tekrar dalmışım Hayrola Fabrıka tatıl mı 7 Remziye, onun soğukkanlılığma şaşıyordu" Ne kadar için geniş Fıkri' Demek fabrıka tatıl oha, gene böyle sukunetle 7 karsıhvacaksm Fıkrı bır elmi sarlanndin geçlrdık* ten sonra, gözlerini oğuşturdu Hemen fena tarafından Juşunme. Bazan makıne tamıri icm, bazan temiz'ık için tatıl olunur da . Remziye, utanmıştı, dudakTarım ısırdı: Övle . Bugun, ben izin aldım Fıkrı, onun soylemesmi bekhvordu. Gene kız, gulumsemeğe çabaladı Gene bir dedıkodu Carımı sıktılar. Haydı, sen kahveni iç, son.a konujuruz. CArkaa var} Bir UÇURUMU roman kmdan tanımıyordu. Neden 7 Acaba, sevışenler, bîrbirlerinden çekmıyorlar, içlerini tamamıle açamıyorlar mıydı' Yoksa, iki taraf da fedakâr gorunmek istiyerek fazla konuşmak istemiyor, birbirlerinı kırmaktan, incıtmekten korkuyorlar mıydı? Leman, bu «aşk» ve «sevda» işlerini anlamıyordu. «Aşk ve sevda üzerine yazılmış» bır çok romanlar, hıkâyeler okumuştu. Fakat, kendı gorduklerı. duydukları ile kitablarda yazılanlar, bırbırlerıne aykırı şeylerdı. Yoksa, Leman mı yanhş anlıyordu 7 Remziye, duşunceli bir sesle Bunda bir bıt yenısi var! dedi Fıkriye sormalıyım. 102Leman, kaşlannın arası buruşarak dık dık baktı: Abla, sor. Eğer bizden şuphe edıyorsan, çekinme açıkça sor. Ihtiyar kadına donmuştü: 7 Öyle değıl mi teyze Söz arasında, eh ıhtiyarhk hali, bakk^alda, komürcude, sokakta, boş bulunup soylemiş olabılirsin. Edibe teyze, tereddudle düşünüyordu Eğer mahalleh ile uzun boylu konuşmuş olsam Belki ağzımdan kaçırmış, soylemiş olabılırim Ama, şöyle bir duşünüyorum da, hani hıç hatırlamıyonım Daha, o kadar da bunamadım. Zaten karılar, karşıdakinin lâkırdı söylemesine vakit bırakmıyorlar ki... Yesari Leman, yaşlı kadım, elıle susturdu Teyzecığım, sen, boşuna konuşmazsm, sen, soylememişsmdır. Şımdı, ben, kahyorum. Benim, evden çıktığım, kımselerı gbrduğum, konuştuğum yok.. Sesmi yavaşlatmıştı: Duvarlardan mı dmliyorlaı? Remziye, korku ile bakıyordu: Dınlıyorlar, bılıyorum Bağdadılerden sesler duyuluyor. Onun ıçın. ıçyuzumuzu hep yavaş konuşuyoruz ya! Leman, tereddud içınde Idı: Yani, sen, komşular dmlıyerek duydular, fıkrmdesin7 Remziye, hep duşunceliydi" Bu da aklıma gelm^di sanma Ama, aradan gunler geçtı. Mahaüelı, bu

Bu sayıdan diğer sayfalar: