21 Ağustos 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

21 Ağustos 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 21 AŞustos 1941 HAVACILIK lara malik olabilir. Havacılar her gün Her şeyden evvel yeni bir taarruz tafazla irtifa gözden Bizde resim ve biyesi, yeni bir musaklar. İkinci olarak heykel teşekküllerikabele sistemi buda mukabele avcısınin en eskisi olan lup çıkarmaktadırnın müdafaasını ya«Güzel San'atlar lar. Bu arada hava Birliği» Galatasamuharebeleri de yükseklere doğru iler n kadar kırar. Bilhassa hafif bulutlu rayda yirmi beşinci lemektedir. On İki bin metreye kadar havalarda bu avantaj fzlalaşır. Yüksek sergisini açmış bulunuyor. Resmî ma bir icad sayıyorlardı. «Tabiat bize sairüfadan olacak akmiarda hasım avcıyükselen av tayyareleri düşman toprakkamların doğrudan doğruya yariım ve dece türlü renkte satıhlar arzeder. Bu lan meydandan havalanıp, mutaarrızın lan üzerindeki çarpışmalarında, irtifamüdahalesi olmadan. müstakil bir san'at satıhların muhitleri de bu iki sathın ın verdiği emniyet payından İstifade e geldiği İrtifaa çıkıncaya kadar muhaBundan dört sene evvel, Kuruçesme birliğinin fasılasız yirmi beş sene sergi renklerine mütedahil ziyadar ihtizazlarderek hiç olmazsa yer müdafaasmın mü rebe hakimiyeti yüksekte bulunandadır. Yakın hedeflere ve gözttle:ne posla de babası hacı Şevketle kardeşi Radiyi açabilmesi, şüphesiz büyük bir bahti la birleşir. Tabiatte sabit eşya muhiti dahalesinden kurtulmak düşüncesindedir. Bu hâdise hava harblerini on bin larının hemen civarlarmdaki tesisata tabanca kurşunlarile öldürmekten maz yarlıktır. İstanbulda hemen hemen hiç yoktur. Manazır gayritabiî bir $eydir. metrenin üstündeki yüksek irtifalara taarruzda ise yüksek irtifa akjnları lam nun Zeki ve onu cinayete teşvikten tablo satmadan ve esaslı bir alâka gör Sonradan öğrenilip eşyaya tatbik edilbir baskm muvaffakiyetir.i verir. Mü maznun kardeşi Sıddık haklanndaki meden açılıp kapanan bu sergiler, iş miştir. Bir manzara; kendisini saran doğru çekmektedir. ziyadar hava ifade edildiği derecede Bir bombardıman kafilesini himaye e dafaa sistemi mukabeleye vakit ve fır dava bitmiş, dün karar bildirilmiştir. tirak edenlerin de azmini, iradesini \e ; hakikidir. Hulâsa bir kelime le ışık İstanbul birinci ağırceza mahkemesi, san'at aşkını mükemmel surette ifade sat bulamaz. derek düşman topraklarına giren av meselesi tablonun yegâne mevzurdur.» Zekinin babası hacı Şevketle kardeşi etmektedir. Zaten azim ve irade gene Şahısların ve malzemenin muayyen tayyarecilerinin karşısında mukabele ve müdafaa edecek İki esaslı hasım vardır. şartlar altında hazırlanmaları ve yeüş Radiyi, 1937 senesi ağustosunun 26 ncı nesillere hocahk etmiş olan bu olgun diyorlardı. ! Halbuki eski üstadlarda böyle b r enBiri yer müdafaasının otomatik ve seri tirilmeleri yüksek irtifa uçuşlarını tah günü Kuruçeşmedeki evlerinde öldür insanların en köklü vasıflarıdır. Çr.llı ateşli hava topları, ikicisi de en müessir did edebilir. Fakat baskm muvsffakiyeti düğünü sabit görerek, ceza kanuııunun İbrahim sadece renklerle serbestçe oy dişe yoktu. Onlar güneş ışıâına vasıl mukabele silâhı olan av tayyareciliğı ve müdafaa noksanı tayyareciliği stra 450 nci maddesinin 1 ve 5 inci madde namasını bilen lirik bir ressam, Fey olmağa. ona müsavi ve muadil olmağa tosfere doğru çekmekte öna>ak olacak leri mucibince idamına karar vermiştir. haman sadece realist bir portreci. Şev çahşmıyorlar. sadece onu temsile gaydir. Irtifaın artması her şeyden evvel yer tır İlerisi için hava harbleri on bin Ancak, meselede takdirî tahfif sebebleri ket Dağ sadece eski cami içlerini tek ret ediyorlardı. Tamamile itibarî olan tnüdafaa vasıtalarmın tesirlerini balta metrenin üstüne çıkarsa şaşmamak İcab mevcud olduğu kaydile, idam cezasını rar inşaya çahşan bir san'atkâr sayıla atölye ışığına razı oluyorlar, her şeyden mıyacaklan gibi Hikmet Onat ile Nazmi evvel çizginin güzelliğine ve modele'ye lar. Sekiz bin metreye kadar gittikçe eder. Bunu mecburiysüsr doğurmuş o 30 sene ağır hapse çevirmiştir. szalan isabet ihtimali bu irtifada bindo iacaktır. Zekiyi cinayete teşvikten maznun o Ziya da yalnız huzur içindeki Fmdıklı ehemmiyet veriyorlardı. sahillerini veyahud kırları. agaclıklı Binaenaleyh eserleri herhangi bir tembir kıymetinde ölçülür. On bin metre A. AHISKAL lan kardeşi Sıddık, beraet etmiştir. yolları ihyaya gayret eden peyzai res rin üzerinde renkli bir senfoniden ibave daha sonraki irtifalarda İse isabet samı sayılamazlar. Zira onlar plastiğe ret olan impressiomiste'lerin, muhafazaIhtimalinin on binde bire kadar düştemas eden her sahada bol ve müte kâr san'at görüçlerile çatışacakları gatüğü görülür. Yükseklerden uçmak ve nev\'i şekillerde çalışmıslardır. İclerin yet tabiî idi. Nitekim bir kaç koleksibatta on bin metrenin üstüne çıkabilde meselâ Nazmi Ziya ölmeden bir ay yoncunun hükumete hedive etti*:. bunmek imkânı varken, bu emniyet avanevvel Akademide açtığı sergide tam üç ların eserlerinden mürekkeb elli altmıs tajından İstifade etmemek, bu korunma yüz eser teshir edebi'miştir. Hepsi mü parçayı, devletin kendi müzesine kabul kolayhğını fırsat bilmemek hatah olur. savi kıymette olmıyan bu irili ufakh etmesi, adeta bir skandal oldu. Resm" Tayyare yükseldikçe müdafaa sistemeserler onun ruhunda yanan at°sin ne san'at müesseselerinin erkânı hükümeti lerlne karşı emniyete girmiş olur. Fakadar kudretli olduğunu göstermeğe istifa ile tehdide kadar vardılar. <Bu kat bununla beraber kendi öz vasıflakâfidir. Bugünkü san'at hayatımızı tabloları gene san'atkârlann ziyaret erından da fedakârlık mecburiyetinde ka aencler tarafından bazan lüzumundan decekleri müzelere kovmak. devletin îır. Sür'atinden kaybeder, oynaklığınfazla ciddiyetle tenkid edilen bu kendilerine emanet ettiği san'at tedridan fedakârlıkta bulunur ve bunlarm Geçen Büyük Har kısa harbler olduğuna işaret ediyor; grupa medyun olduğumuzu söylersek satmı yıkmak demek olacağmı, zira bu hepsinden daha mühim olarak da uçubin, bugünkü harbi çünkü altı harb bir seneden fazla sürme mubalâğa etmemiş oluruz. tabloların kendileri tarafından tedris eCu kabiliyetinden geriler. doğuran meşhur miş. Bilhassa Sardünyanın Avusturyaya dilen şeyin tam zıddı, adeta bir tekzibi San'atta üstada karşı nankörlük teMotör çalışmasının yüksek İrtifalar «Versay muahsdeaçtığı 1849 harbi, ancak altı günde nirakkinin birinci şartıdır. Bu iklimde olduğunu» iddia ediyorlardı. Bunlardan daki hava kesafetsizliğinden randıman namesi» yok mu, hayetlenmiştir. ihtilâl, tekâmül, yenilik biraz ahlâkı biri. ressam Gerome. 1889 sereisini gezdüşüklüğü tayyare evsafını düsürür. İşte onda, hiç tat1866 daki Prusya Avusturya harbi, incitir gibi gorünen bu hoyrat usul ile dirdiği ecnebi matbuatı münekkidlerine, Sür'at ve hareket kabiliyeti azalrr. Bu bik edilemiyen mad bir ay altı gün.. 1897 Osmanlı Yunan mümkündür. Bununla beraber borcu impressiomiste ressamlann eserleri kararada uçucumın ihtiyacı olan oksljeni deler arasmda, yirharbi bir ay sürmüştür. muzu ve sükranımızı ifade etmek de şısında «bu salondan çabuk geçiniz Etemln edecek hususî tertibat ve bilhassa minci asrın garabet lâzımdır. 1883 senesinde Hamdi Beyin fendiler, bunlar Fransız san'atının ayıbı En uzun muhasara İspanyolların Ceoksijen maskesd pilotun hareketlerinde ve lekesidir!» diye bağırıyordu. şaheseri sayılabile belitarık muhasarasıdır. İspanyollar, kurduğu Mektebi Sanayii Nefise, muhiEikmtı verir. Uçucu bu maske altında cek bir de «madtin bütün lâkaydisine rağrnen kullanışMücadele çok çetin başladı. Bununla 1167 gün muhasaradan sonra, İngilizleri uzun müddet durmak mecburiyetinde dei mahsusa!» vardır: teslime mecbur edemiyeceklerinl anla sız bir binada, noksan kadro ile onların beraber muvaffakiyet yeni yolu açar.Iakalırsa bunalır ve işini çabuk bitlrmek 246 ncı madde... elinde inkişaf etmiş ve memlekette Jlk rın tarafında kaldı. Resmî müesseseyarak bu işten vazgeçmişlerdir. ister. Bereket versin ki, hava muhareBu madde şöylece tespit edilmiştir: beleri uzun boylu devam etmiyen, ekİstatistikçinin tespitine göre, Napolyon defa olarak gene onlar Avrupalı resim seriyetle kısa süren hareketlerdir. Yal «Bu muahedenin imzasından sonra ge Bonapart, giriştiği 60 harbden ancak ve hevkel zevkini tesis etmişlerdir. BuŞehir Meclisi içtimaa nız şu var ki; bombardıman filolarının çecek olan altı ay zarfında, Almanya, 20 sini. Büyük Frederik 12 harbden 7 si gün «nüstakiller» ile «D grupu» nun da gözleri yükseklere çevrilmiştir. On Sultan Ukuava'nın kafatasını İngiltere ni ve Öjen dö SaVua da 15 harbden 5 ini en kıymetli şahsiyetleri Çallının, Feyçağırılıyor hamanın, Nazmi Ziyanın, Hikmetin, lar da on bin metrenin üstüne çıkarak ye iade etmeğe mecburdur.» kazanmvtır. Belediye Daimî Encümeni dünkü topBir sulh muahedenamesinde, belki esNamık İsmailin talebeleridir. Avrupaya yer mukabelesinin tesirsizliğinden istilantısında asker ailelerine yapılacak Bİtmeden hepsi onların atölvelerinde ki zamanlarda, rakiblerinin kafatasla250 sene yaşamanın sırrı fade etmek düşüncesindedirler. Işte bu çalışmıslardır. 1917 den 1926 ya kadar yardım için Büyük Millet Meclisince takdirde bu gibi taarruz kafilelerine re rmda şarab içen hükümdarlar zamanınFen adamları, ögöçebe bir halde binadan binaya ttşı kabul edilen son kanunun gösterdiği da, böyle maddelere yer bulunabilirdi; fakat edecek himaye avcıları, bu kafilelümü ortadan kalnan Sanayii Nefise mektebinde, istik varidat membalanndaa hangilerinin lerin yanıbaşında uzun müdet bulu fakat yirminci asırda, garibdir, ki Verdırmak istiyorlar. bali son derece şüpheli olan ressamlık tatbik edileceğini tacyin ve tespit içüı say muahedesi de bu yüksek mazharinacak ve uçacak demektir. Bu takdirYapılan tecrübeler, mesleğine, cesaretle bu gencleri intisab Şehir Meclisinin 29 agustos cuma günü de av tayyareciliği özlediği stratosfere yete nail olmak şerefini kazandı. böyle bir imkinı ettiren gene onlardır. Canlı modcl bu içtimaa davet edilmesine karar vermişBundan bahsedişimizin sebebi: Mudoğru yaklaşmış ve fakat hiç hoşlanpek uzak göstermek lamıyacak kadar fakir bir kadro ile ça tir. Bu içtimada bundan başka bir ecmıyacağı bir rejim altında harbetmek ahadenamede böyle bir madde bulunle beraber, beşer lışırken devletten Sanayii Nefise mek nebi şirkette mektum bazı belediye vamecburiyetinde kalmış olacaktır. masından, hele bu «mühim maddei ömrünün uzatılabitebine, şimdi içinde bulunduğu sarayı ridatının meydana çıkarılması için bazı Stratosfere doğru giden tayyarecillk mahsusa» nın dayandığı hâdiseden kim leceğine inananlar buıunuyor. ve böyle bir müesseseye lâyık olan t ü t avııkatlarla yapılması lâzım gelen muten Avrupa harbinin başlangıcında çok senin haberdar olmayışındandır. İngiliz âlimleri, son senelerde, Çinde çeyi de keza onlar temin etmişîerdir. kavele de tasdik edilmek üzere Şehir Hâdisenin esası şudur: bahsedilmişti. Bir ara bu tayyareciliğin ve Hindistanda bol bol yetişen «Fü Bu itibarla bu grup Türkiyede plastik Meclisine verilecektir. Almanlar, 1890 senelerine doğru, AfBesi sadası kesildi. Fakat bugün gene Ti Tiyeng» isminde bir otun radyo san'atın müessisidir denebilir. Askerlerimize kışlık hediye günün mevzuu olmağa yüz tuttu. Ame rikada nüfuz sahalannı genişlettikleri aktif bir arazide husule gelmekle beYardımsevenler cemiyeti İstanbul şuBir zamanlar Çallı İbrahim, çeyrek arikan avcılarmın on üç bin metreye çı sıralarda, büyük göller mıntakasında şer ömrünü uzatabilecek hassada oldusırdanberi içinde çalıştığı mektebdeki besi, bu sene askerlerimize kışhk hekanları seri halinde inşa edilmeğe baş sakin bulunan Veheb kabilelerinin Sul ğunu kabul ediyorlar. nüfuzunu ima için. yarı şaka yarı ciddî diye temini hazırlıklarına daha erken landı. Bu irtifa stratosferin başlangıcı tanı Ukuava'nın mukavemetile karşıİngiliz âlimleri, bu İddialarını, bu otu «Akademinin bize mensubiyeti vardır!» başlamaga karar vermiş ve bu iş için laştılar. Bu cesur bedevî reis, Almandır. Ingiliz Spitfire'in yeni tipleri de on İki bin metrede uçabilmektedirler. Al lara boyun eğmek istemediği için iki ta yemekte olan fillerin hayat uzunluğuna derdi. Bu söz sadece bir nükte değil şimdiden faaliyete geçmiştir. man Me. 109 lar ve yeni bombardıman raf arasmda kanlı ve korkunc bir cidal iptina ettirerek diyorlar ki: Filler, me dir. Onlar bu hars ocağım ellerile kurUniversite talim taburu tiplerinin stratosfere yaklaştıkları ve başladı ve ancak sekiz sene sonra neti meli hayvanlardan olmakla tam insan muşlardır. Bu muvaffakiyetle ojnadıkÜniversite genclerinin teşkil ettiği uzviyetindedirler. Niçin, otun bu hassa ları rol onların en şerelfi ve en şanslı bilhassa stratosfer bombardımancılarınm celendi. talim taburları. dünden itibaren Yedek sı, onun ayni bir teşekkülde olan insantaraflarıdır. seri inşaatına başlanmak üzere bulunSultan, son muharebeden sonra, tamaSubay okulunda askerî vazifelerine duğu haberi de gelmektedir. Bu kadar mile mağlub olduğunu ve Almanlara lar üzerinde de kendisini göstermesin. ba^lamışlardır. Bu kıjmetli ot, muhtelif miktarlarda Bununla beraber kader onlardan en fazla irtifaa çıkmakta muhakkak ki sa boyun eğmek mecburiyetinde bulundudece yer müdafaa silâhlarından kaçın ğunu anlayuıca, mızrağını göğsüne sap alınırsa tesirini gösterebilir ve bu sa mühim şeyi esirgedi. Tahsile gittikleri Manîfaturacılar Birliği vakit Pariste yeni hakikatleri 3<?çememak kaygusu amil olmamaktadır. Aca ladı ve esaret zilletine katlanmadan can yede insanlar da 250 sene yaşıyabüir. Şehrimiede bulunan kumaş tüccar ba başka ne gibi mecburiyetier ve fay verdi. İngiliz âlimleri, buna dair ŞankTi diler. Bu cihet de onlann en büyük ları, Manifatura Birliğine iltihaka kadalar olabilir? Almanya, uzun süren bu cidalden u Tun ismindeki, yedi sekiz sene evvel talihsizlikleridir. Paris o zamanlar dün rar vermişler ve manifaturacılarla biryanm en çok yeniliklere gebe olan bü likte müşterek bir birlik tesis eylemişDenebilir ki; stratosfere doğru çıkma sanc getirmişti. Halka, cidalin artık ni ölen bir Çin âliminin hayatını misal Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmı?, suç Halkın taksilerden şikâyetlerinî ve yük bir san'at merkeziydi. 1860 tanlerdir. Bu yeni birliğin 14 idare heyeti gösteriyorlar. Bu Çinli, bu otu kullanhayetlendiğini ispat etmek icab ediyornın başta gelen sebebi hasım müdafaalu otobüs biletçisi yakalanmıştır. şoförlerin de hallerinden şikâyetlerini itibaren asrın kırk senesini doldurmuş azası olacak, yedisi manifaturacılan, Binın tesirinden uzaklaşırak ve hasım du. Bu maksadla Sultanın başı kesildi, mak sayesinde, 256 yaşına kadar yaşayazdım. Belediyemiz, icab eden tedbirleolan impressiomisme: resimde Yunan yedisl de kumaşçıları temsil edecektir. Deri fiatlarına konulan fiat ri alıp bu işi yoluna kojTnalıdır. Yoksa, mukabelesini avlamaktır. Yükseklerden Berline gönderildi ve orada müstemieke r/uş ve 24 defa evlenmiştir. ve Lâtin zihniyetine, 14 üncü Louis asSatışı serbest yapılmakta olan yaş v taksimerre denilen pazarlığa mâni aletin, uçacak bir tayyarecilik de bu İmkân müzesine konularak teşhir edildi. Sakın, hayatta yaş artmasile ihtiyarlık rma, Roma mektebine ve nihayet mu Müttehid birlik namına bir hejet yatuzlu derilere 85 kuruş nark konmuştu, hatta tak^i otomobilin bir manası kalkmda Ankaraya giderek kumaşçı ve Geçen Büyük Harb sonunda, Almanya müddetinin uzayacağmı zannetmeyiniz. asır Napoleon devri zevkine karsi en mağlub olunca, Veheb kabilelerinin bir FüTiTiyeng otunda keramet bulan â kuvvetli aksülâmeli yaratmıştı. Manet manifaturacıların bazı dileklerini alâ Fakat son zamanlarda bu derilerin pi mıyacaktır. yasada 110 kuruşa kadar satıldığı gö murahhas heyeti İngiltereye müracaat limler, çocukluk, genclik nispetlerinin ile Claude Monet'nin etrafma toplan kadar makamlara arzedecektir. rülmüştür. ederek sabık sultanlarının kafatasınrn de. bu yaşa göre artacağmı söylüyorlar. mış olan Renoir, Degas, Sisley, Pissaro İslimle haşlandı Bir müddet evvel Sanayi Birliği, VeAlmanlardan alınıp kendilerine iadasini İngiltereye getirilmekte ve bir çok gibi san'atkârlar an'anevî san'at kaideGalata rıhtımma baglı Kadeş vapuru kâletin gönderdiği bir raporla derilerin istedi. Bu kabileler ölen bir insanm ruBurdurun elektrik tesisatı kimselerin rağbetini celbetmekte olan lerine isyan ederek, tabiatın huzurun makine yağcısı Ahmed Bektaş, istim Müsamere hu kafatasma yerleştiğini, artık orada bu otun faydalı neticeler verip vermiye da yalnız şahsî araştırmalan gaye edin borusunu tamir ederken fışkıran bu Hayvan Borsasında satılması imkânımuntazam işlemiyor Çocuk Esirgeme kurumu tarafından kaldığını zannettikleri için, Sultanın ka ceğini, herhalde, bugünkü neslin to meği bir meslek haline getirmişlerdir. harla vücudünün muhteltf yerlerinden nm tetkikini istemişti. Vekâlet, rapor mevzuatım esas itibarile kabul etmiş ve fatasını ele geçirmekle ruhunu da kur runlarının torunlan görebilecektir. Renk onlar için tablonun yegâne şah haşlanmıştır. Beyoglu Belediye hasta bazı hususlar etrafında Mıntaka Tica 23 ağustos cumartesi akşamı BeyoğlunBurdurda karümiz doktor Ali da Belvü bahçesinde gayet zengin progtaracaklarma itikad ediyorlardı. siyeti olmuştu. Resmi hattiyi do sun'î nesine kaldınlmıştır. ret müdürlüğünden izahat istemiştir. Bahşişoglu yazıyor: M. Rasim ÖZGEN ramlı bir müsamere hazırlanmıştır. İngilterenin meşhur Loyd Corc'u, bu «Bir kaç sene evvel hususî teşebmüracaat üzerine, muahedenameye böybüslerle vücude getirilip sonra Bekün olan izahatı verdim. Sözlerim, asil le garib bir madde koydurdu. lediye tarafından satın alman elekziyaretçimizin alâkasmı artırmıştı Dünün Netice ne oldu? Hiç. trik tesisatı kurulduğu gündenberi Bir koleksiyon, dedim, sizin esrarh Yazan: Çünkü muahedenamenin diğer madmuntazam işlememiştir, denilse müve bugünün diyarınıza, bizim dağlarımızdan bir hadfleri gibi bu «maddei mahsusa» da balâğa edilmiş olmaz. Mekki Said tıra olarak, ancak sizin sayenizde ulahikâyeleri Son defa olarak yirmi beş gün tatbik sahası bulamadı. Sultanın kafataşabilecektir!» EI, derhal, müzeden sırrolup gitmişti. denberi şehir nurdan mahrumdu. Eşyamızı daha yakından görmsk isteP*uar, dediniz de üstadım, aklıma, muzdan İJT fiatlarla satış yapmıştık. nada yaptıracak, eşyanın nakline, teş eşyaları, gelin elbiseleri birer birer diÇünkü fabrika gene tamir edüiyor300 senede 1700 harb di. Birer birer çıkardım. Silâhlara vadu. Nihayet tamirat bitti ve cerepek muhterem bir Japon asilza Amcamm neşesi yerindeydi. Küçük ve hirine, satışına bakacak, hesablarını tu zildi veya etrafa asıldı. Millî elbiselerden Bir istatistik meyan başladı. Fakat bu cereyandan desi geldi ki, bundan 35 yıl önce, Lâyip köhne bir vapura atladık. Mubarek ev tacaktım. Buna mukabil kâruı yarısı be bir tanesini kendime ayırarak tam bir rıncıya kadar bir çok şeyler ayırdı. Hepraklısı, uzun uzun Ancak bir kısım aboneler istifade enim olacaktı. Denklerin içindeki eşyayı Arnavud kılığına girdim, bir tanesini de si için ne vereceğini sordu. Öyle bir pazigde kendilerine ufak bir hizmette bu velâ Draca uğrayacakmış!. tetkik etmiş 1618 debiliyorlar. Zira, bir çoklanmızın öğrenmekliğim için adam elime bir def ortağıma giydirdim. Payanır aeıldı, ra söyledim ki, daha fazlasını istemek Yolcularm arasmda dolaşırken, gülunabilmekle bahtiyar olmuştum. Prens vicdansızlıkların büyüğü olurdu. Prens senesile 1918 sene elektrik saatleri «beş seneden fazla hazretlerile Arnavudluktan gelrrıe eşj'a vertede, bir adamcağızın hüngür hüngür ler tutuşturdu. Merhum selefim, her Binlerce ziyaretçi her tarafı doldurdu, bir çek yazıp uzattı. Dünyanın bin bir si arasındaki üç kullanılmıştır, aksaması üıtimall ağlamakta olduğunu gördüm. Bir denparçayı, satm aldıkları fiatile birlikte ve fakat bizim sapa yerdeki dükkâna uğraile dolu bir dükkânda tanıştık. Eğer bu türlü hali var. Kendilerile yabancı bir yüz sene zarfında vardır.» diye İzmire tamire göndeşehre, panayırını gezmek için gitsey gin üstüne oturmuş, mütemadiyen göz oldukça muntazam bir şekilde kaydet yan olmuyor, yoldan geçerek vitriıılere memlekette İlk defa görüştüğümüz için kaç harb çıktığm: riJmişti. Aradan uzun müddet geçyaşı döküyordu. Acınacak haldeydi, yamişti. Şimdi sıra, bu mühim kararımı bakanlardan hiçbiri içeriye girmiyor, kidim, bu dükkânı görmeden dönebilirhürmetsizlik sayılmaz, ben yavaşçacık tespit eylemiş ve miş olmasına rağmen saatler hâlâ dim, o kadar sapa bir yerdeydi. Beni, naştım, derdini sordum; yarımyamalak amcama söylemeğe gelmişti. Heyecan misi sadece katalog istiyor, olmadığını kâğıdı bizim hemşeriye vererek bankaya 1700 neticesine vâtamirden gelemediler. Bu vaziyette bir türkçeyle: içindeydim, çünkü amcamdan kolay ko öğrenince surat asıp gerl dönüyordu. bir Japon asllzadesile görüştüren tesakoşturdum; bir taraftan da kaldıkları sıl olmuş. saatsiz aboneler tabiatile aydmlık« Büyük bir felâkete uğradım, dedi. lay ne izin, ne de para koparılabilir! Aksi gibi havalar da yağmurlu gidiyordüfü oradaki va,zifeme borcluyum. Ayere göndermek üzere eşyayı paket tan istifade edemiyorlar. Beledi3'eBu hesab, ilk baçıkçası eşyayı getirip, teşhir eden ben Dil bilir, yol bilir, aklı başında, narr.us İşe gelince kâtibi, maaşa gelince evlâdı du. Boynuz saph adi bir bıçak bile sata yapmağa başladım. Arkadaşım nefes nenin bu işle meşşul zimamdarlarını kista hakikaten uydim. Beynelmilel bir sergide ilk Arna lu, sadık ve çok İyi bir arkadaşım var olurdum: «Al şu harclığını, şöyle bir do madan günler geçti. Bu yükü bir de ge fese gelerek çekin itibarını adeta heyefaaliyete getirmek üzere alâkadar maz gibi görünür vudluk paviyonunu kuran tarihî bir dı. Bir gün Elbesanda kahvede oturur laş da hava al!» diyene kadar beklemem ri götürecektik! Ortağım da satıştan ü canla fakat gizlice haber verdi. Muhtemakamların nazarı dikkatini celçünkü Avrupada her şahsiyet olduğuma belki de şaşarsmız; ken, memleketimizin eşyasmdan par icab ederdi. Fakat bu seyahatten pek midini kesmiş olacak ki, bütün eşya rem müşterimiz, ertesi gün de paviyobetmenizi rica ederim.> sene beş defa harb zira kulunuz ne Arnavudluğun ricalin çalar toplayıp Lâyipzig panayırında sat kazanclı ve tabiatile de neşeli döndüğü lara hain hain bakıyordu. numuzu şereflendirdi. Bu sefer sayın Elektrik. bugün her aile yuvasile olmasına lüzum görünür. Öyle iken isdenim, ne de millî kahramanlarından! maya karar verdik. Yorulduk, para sar için, aksilik etmedi. Keseme mutadınbayanı da yanmdaydı. Arnavud kadınFakat, hiç unutmam, bir salı günü, dükkânlarm. yazıhanelerin. smaî ve tatistik meraklısının iddiası doğrudur. dan fazla para, kulağıma da bir hayli mubteşem bir ziyaretçinin bizim yola larına aid bütün parçaları da o satın alHatta asayişinin bozukluğu ötedenberi fettik, şu uğursuz denkleri hazırladık. r iktısadî müesseselerin başılca ihtiBakmız nasıl: İtalyaya geçtik, fakat arkadaşun e\ velnasihat koydu; fakat verdiklerinin en girdiğini, etrafmdakilerin telâşlı hare dı. Elimizde kalan ufaktefeğe söylendiğinden bu memlekete ayak basbaşka yaclannden brini teşkil ettiğine göBu son üç asır zarfında, Fransa, en ki akşam birdenbire ölü^erdi!» kıymetlisinin, Lâyipzigde bulunan bir ketlerinden ve hürmetlerinden anladık. müşteriler çıktı. Fuarın sonunda, mühim maya bile pek heves etmemişundir. Size re Burdurdaki elektrik tesisatımn çok muharebelerle meşgul olmuştur. Adamcağız, tekrar ağlamaya başladı.. hemşerimizin adresi olduğunu sonradan Kafile, paviyonumuzun önünden geçer bir kân paylaşarak memlekete dönmek muntazam işlemesinin temini ve sa Harb nispeti, Fransa için yüzde 63 tür. tuhaf gelir ama, benim bu paviyonu Baba, dedim, ben derdimi anlata aııladım, çok işimize yaradı doğrusu! kurmama, Brendiziden bindiğimiz bir ken, ortada bulunan zat, durakladı. Al üzere trene bindik. Yol arkadaşım neşeatler gelinciye kadar da frenklerin Ondan sonra yüzde 43 le Avusturya, cak kadar dil bilirim, bu kadar emekle Lâyipzigde evvelâ onu buldum. Panayır tm gözlüğünü mahfazasmdan çıkardı, sinden adeta oynuyordu. Hele benden o «a forfait» dedikleri şekilde aboneyüzde 30 la İngiltere, yüzde 6 ile de gemi sebeb oldu! topladığm eşyayı istersen birlikte gö idaresile temas ettik. Arnavudluk pavilerden eski istihlâkâtmm vasatisinin takü. Ya mihmandarı veya tercüma kadar memnundu ki, ortakhgımıza sebeb Amcam: «Şu Dalmaçya sahillerini bir lürüp satalım! Rusya, İtalya, Prusya, İspanya, Holanda yonu fikri pek beğenildi. Gelgelelim her nı olan adamın yamna bizim hemşeriyi olan tesadüften, Allaha şükrederek bir hesab edilmesi neticesi tayin edilegörelim!» dedi. Memlekete biran evvel ve Türkiye gelir. Arnavudun gözü açıldı: taraf tutulmuş olduğundan, pek arka gönderdim: «Bir emirleri var mı?» di çok defalar bahsetti. cek mlktarda para almarak onlann Bu istatistikçinin telâkkisine göre. dönmeği istediğim halde: «Oralarda ne Orada ne dil konuşulur acaba? sokaklarda bir iki minimini dükkân kal ye.» Tercüman, bu muhterem zatm bir da bu ziya ve tahrik kuvvetinden Fransada cereyan etmiş olan «yüz sene işimiz var?» diyemedim. Gerçi ben. Panayır bu dedim, her dilden konu mıstı. Bir tanesini beğendik. Denkler aTesadüf!... Fakat ortağımm aziz a r mahrum edilmemeleri icab eder, Japon asılzadesi olduğunu söyledikten harbi» nden sonra en uzun harb «otuz amcamm öz kardeşinin biricik oğlu İsem şulur, derdimizi anlatacak bir çok adam kadaşı, denklertni arkada bırakıp Brendlyoruz, çıldı. Keçe külâhlar, elbiseler, sırmah sonra demiş ki: sene harbi» değildir; çünkü Venedik de, bu seyahatte ondan önceki sıfatım. buluruz, dızide ölmeseydi benim o vapurda buyeiekler, yemeniler, yazmalar, mendillilerle Türkiye 1644 ten 1699 senesine kâtibi olmaktan ibaretti. Ya davarları« Prens hazretleri soruyorlar, bu eş lunmam ne işe yarar ve bir Japon asılHulâsa mutabık kaldık. Dobrovnlg'e ler, silâhlar, tabancalar, kamalar, piştovkadar 55 sene harbetmişlerdir. mızm semizliğinden, yahud İtalyadaki çıkacak, oradan SarayBosna yolile giya hangi memlekete aiddir?» zadesi Avrupa kıt'asını şereflendirmeİstatistik, 19 uncu asır harblerinin en et kıtlığından olacak, bu sefer umduğu, decektik. Ben vize işlerini Saray Bos lar, bıçaklar, Arnavud kadınlarının süs Yeni kıyafetimle ileri atılarak müm i seydl, bu tesadüf kag para ederdi? Yüksek irtifalarda hava harbleri r Yazan: Arif Ahdskal İHEM Seiıir haberleri Güzel San'atlar Birliğinin sergisi A H M İ N L ER J Baba katilinin muhakemesi bitti NALINAI MIHINA] Karşılıklı şikâyetler Kuruçesmede babasını öldüren Zeki 30 seneye mahkum oldu Burhan Toprah Yazan ı ŞUNDAN BUNDAN , Sultanın kafatası 300 senede 1700 harb 250 sene yaşamanın sırrı inirlenmeden taksiye bimek İmkânı kalmadı gibi birşey! Çünkü, artık taksiler, müşterinin istediği yere değil, şoförüu isterliği yere giden birer nakil vasıtasıdır. Eskiden kısa mesafelere nazlanarak giderler, yakın yerler için nöbetten çıklerin inkâr ett:ği mak zahmetine katlanmak istemezler; san'atkârları hayat uzak yerlere can atarlardı; şimdi ise tave serbest münevver mamile aksine bir yol tuttular. Daha oler tuttu. İmpressio tomobiün kapısını açmadan soruyorlar: misime müessir bir Nereye? kuvvet olarak de (Meselâ) Büyükdereye. vam etti. Böylece Monet ile arkadaşîarı Müşterim var. resim san'atını, doğrudan doğruya taTaksimetrenizin bayrağı indirilmebiatı temsil mecburiyetinden kurtarıp, miş, demek ki serbestsiniz? ona tabiati tefsir etmek hakkını verdiBeş lira verirseniz giderim. ler. Bu büyük bir ihtilâldi. Fakat gene Neden beş lira vereyün? Taksi ne bütün değildi. Zira bunlar temayüile yazarsa onu ve Belediyenin tayin ettiği rinde yalnız hissî hayata yer veriyor zamları vereceğim. lardı. Son derece ihsasçı olan bu san İdare etmiyor. Benzin, yağ, lâstik, atın zihniyeci bdr aksülâmel ile kar yedek >*ftalar hepsi ateş pahasına! şılaşması mukarrerdi. Bu aksülâmel de Onu Belediyeye soyleyiniz. İdare Neo impressiomisme oldu. Bu cereyanı doğuran Seurat; neticesi son de etmiyorsa zam yapar.' Zam istiyoruz; Belediye dinlemiyor. rece mühim olacak bazı bediiyat ıne Siz de Belediyenin emrini dinlemiselelerini ortaya attı: «San'at gördüğümüz şeylerin sadece görme kanun yorsunuz. Götürmeıseniz şikâyet edelarına uygun bir aksini mi vermektir? teğim. Ceza vereceksiniz. Gidemem. Kime isterseniz şikâyet San'at tabiate körükörüne itaat midir? İnsan yalnız doğruluğu deeil avni za edin. Her yerde şikâyet edecek bir polis bumanda güzelliği de arıyor. Eşyarun ihtiva ettiği güzelliğin yanında insamn lamazsuııv. Biraz ötede bir polis bulsakendi içindeki güzellikler ne oluyor? ıuz da, durak yerine geldiğiniz zaman, İnsanın vazifesi bu sonuncusunu evvel o otomobili bulamazsınız. Onun için kine ilâve değil midir? San'at sadece baska bir taksiye başvurursunuz. Ya ayhakikat değildir, san'at ahenktir. Ahenk ni sual ve cevablarla karşılaşırsınu; yaise şuurun hür bir inşasıdır. İnşscı in hud da şu mazeretle: san seyirci insanın yanıbaşında yer sl Büyükdereye kadar gidip dönecek malıdır. Şu halde çizgilerin, ışığın, renk benzinim yok. Orada mı kalayım? lerin ahengine aid sarih ve vazıh kaHerkes bir otomobilin benzin depoidelerj bulmalı ve bu kaidelerin ilm' snnda nekadar benzin bulunduğunu ansebeblerini izah etmelidir.» diyordu layabilecek kadar şoförlük bilgisine saSeurat'tan sonra bir gün geldi, onun hib olamaz ya! Gözünüzün önüne bütün ahengin zihnî ve derin kanunları de benzin depolarında sıralanmıç duran diği şey yalnız başına hükum sürmeğe taksiler, tektük hususiler, otobüsler, başladı, bundan da cubisme doğdu. Ve kamyonetler, kamyonlar gelir. İster istebunu müteakıb modeme san'at ded'ği mez inanirsınız. miz şeyin binbir tecrübeden ibairet rnaPolis noktasına yakın bir yere gider; cerası başladı. şikâyet tehdidile bir taksiye binersiniz. #** Biraz gittikten sonra, hikmetinden sual Bu ihtilâller yahud istihaleler, tekâ olunmaz, taksi bir iki öksürdükten ve müüer esnasmda onlar Pariste idiler. hoplayıp sıçradıktan sonra durur »oBu doğan dünyadan bize yeni bir ha förün bütün gayretlerine, inip motördn ber getiremediler. Abdülhak Hâmid bizi ötesine berisine dokunmasına rağmen, V. Hugo'da bırakmistı. Onlar da bizi tıpkı tenbel, huysuz ve inadcı bir beygir 50 senelik mazisi olan, yeni san'atın e gibi yerinden kımıldamaz. şiğinde bıraktılar. Evet. onların yegân Bozuldu ba>nnı, yedek parça yok talihsizlikleri işte bu oldu! ki. İşte böyle yollarda kalıyoruz. Mecburen inersiniz. Ya başka bir takBurhan TOPRAK si ararsmız; yahud daima dolu olan otobüslerde bir köşeye sığınabilmek için Halic vapurlarımn yeni Taksimdeki dar sokakta bekler, durursnuuz. tarifesi başladı Geçenlerde her biri bir bahane He Denizyolları idaresi, hazırlamış o\ Büyükdereye gitmek istemiyen şoförleduğu Halic vapurları yeni seyrüsefe: rin hepsinin numaralannı aldıktan ve tarifesi dünden itibarln tatbika baş uzun münakaşalarla sinirlendikten sonlanmıştır. ra. nihayet, insaflı ve nizam dinliyen bir Denizyollan, Halic vapurlarımn Uc şoför, Büyükdereye gitmeğe r a n oldu. retleri üzerinde de esaslı bir tenzilât Yolda, b a n şoförlerin neden fazla yaparak Eyüb Keresteciler hattında para istediklerîni sordum. işliyen otobüs fiatlarından daha az bir Hakikaten idare etmiyor efendiıa, ücret tespit etmiştir. cevabım verdi. 1 .*»...,., Yeni tarifede yolculuğun uzun sür Siz nasıl gidiyorsunuz? ""'"" memesi için de tertibat almdığmdan Ben mal sahibiyim; dedi, sonra Halic vapurlarile Otobüsler aaasınd izah etti: esaslı bir rekabet başlamış bulunmak Patronlara hesab vermeğe mecbur tadır. Maamafih son günlerde Hallı olan şoförler, boş dönmesi muhtemel, u vapurlarına karşı hissedilecek derecede zak yerlere gidemezler, çünkü otomobil alâka artmış bulunmaktadır. sal.ibleri kilometre başına 17 kuruş ü Bir otobüs biletçisi bir zerinden hesab yürütürler; şoför uzak bir yerden boş dönerse kendi cebinden yolcuyu yaraladı para vermek mecburiyetinde kalır. ZaEyübsultan Keresteciler hattma îş ten gündelik kazancı nedir ki... Ben, sizi liyen bir otobüsle Eyübsultana fude tanıyorum. Müthiş surette artan nıalzeyolculardan Hırkaişerifte Selim Bey ame fiatları yüzünden taksilerin larar partımanında 5 numarada oturan Ham; ettiklerini. patron hesabma çahşan şooğlu 19 vaşında Mustafa, bilet parasm förlerin güç vaziyetini, benzin tevziatıvermiş, fakat biletçi Maksud oğlu Recai parayı aldığı halde bilet kesmemiştir. nın muntazam ve hak gözeten bir nsule Bu yüzden kavga çıkmış. dil kavgası, el bağlanmasını, yukan Boğazda benzin kavgası şeklini almıştır. Biletçi Recai d< bulunmadiffinı icab edenlere bildirmenizi rica cderirn. İçimizde fırsattan istifade boğuşma sırasmda çektiği bıçağını Mus etmeğe çahşanlar varsa da kabahatin tafanın kamına saplamıştır. Karnınd hayli derin bir yara açılan Mustafa lıepsi şofb'rlerde değildir. 3 Doğru değil mi? I, Arnavudluk paviyonıı Doğru değil mi?

Bu sayıdan diğer sayfalar: