22 Ağustos 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

22 Ağustos 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 22 Ağustos 1941 I Çocuk meseleleri I Adliye Vekilimizin çok müspet ve isabetli direktiflerile yeni bir ceza ve tevkif evleri nizamnamesinirı mer'iyete girdiğini hepimiz duyduk. Bilhassa bu nizamnamede yıllardanberi muhtelif vesilelerle neşredilen broşürlerimiz ve rnakalelerimizle üzerinde durduğumuz mücrim çocuklar ve ıslahhaneler işinin de çok ehemmiyetli bir mevki almakta olduğunu görüyoruz. Memleket için çok mühim bir içtimaî derd olan bu mahkura çocuklar işi artık bu suretle çok faydalı ve makul bir veçhe Eumış bulunuyor. Bundan dolayı memleket hesabına ne kadar memnun olsak yeridir. Mücrim çocuk tipinin muhtelif medenî memleketlerdeki mütehassıslar tarafından yapılan çok derin ve şümullü tetkikler neticesinde birbirine girift o!arak yürümüş iki esaslı âmilin tesiri altmda tahaddüs eylediği tespit edilmiştir. Bu iki esaslı âmilden birisi içtimaî ve ailevî bozukluklar, diğeri de bir takım veraset kusurlarile işe karışan irsî ve ruhî âmillerdir. Yalnız ıslahhaneler değil, hususî mahkemeler de lâzımdır mahsulü olan bu çocuğu ıslah için yeniden oraya tevdi etmekten asla fayda temin edilemiyeceği aşikârdır. 3 Aileler nezdine yerleştirmek sistemi: Bunun da ne kadar nazik bir mesele olduğu meydandadır. Binasnaleyh bir çok defa bu sistem de fena neticeler vermiştir. 4 Nihayet ıslahhaneler geliyor: Bu müesseseler için bazı müellifler tenkidler yapmışlardır. Fakat hakikatte esastan ziyade müessesenin başmda bulunanlar bu ıslahhanelerin tenkidine sebeb olmuşlardır. Feragatli ve fedakâr bir ıslahhane müdürünün idaresi altında buluhan müessese çocuk cürümlerinin tedavisi için hemen yegâne bir vasıta olduğu her tarafça kabul edilmiştir. Yeni nizamname ile bütün mücrim çocukların vaziyetleri böylece çok mrkul bir şekle girdikten sonra Adliye Vekilimizden istediğimiz diğer br esas kalıyor, o da (çocuk mahkemeleri) teşkiHdir. Filhakika on bir yaşını henüz :kmal etmiş bulunan bir bedbaht yavrunun muhakemesini yapan hâkimin muhakkak surette ihtısas sahibi olması kat'î bir lüzum halindedir. Cürüm sebebi, çocuğun içtimaî vaziyeti, ruhî ve asabî ve bilhassa çocuğun irsî hastahklarla malul olup olmadığı verilecek kararlar üzerine mutlak bir tesir icra edeceğinden müstaid ve hevesli hâkimlerin bu işe tefriki ve yavaş yavaş lâzımaelen ihtısası iktisab ermeleri çok mümkündür. Türkiyenin şimdiiik iki üç şehrinde tesis edilecek çocuk mahkemelerinin bütçe itibarile bir yük olacajhnı da kat'iyyen zannetmiyoruz. Mütehassıs ve tecrübeli bir hakimin vanmda ver alan bir psikolog veya terbiye mütehassısı bir zattan terekküb etmesi çok arzu olunan çocuk mahkemeleri kapalı celselerde nvücrim çocukları muhakeme eder, tetkikîtını yapar ve çocuğun yaşma, cürmün mahiyetine göre yukanda arzettiğimiz muhtelif şekillerde kararları verir. Çocuk mahkemelerinin teşkilâtı hr.kkında daha fazla tafsilât vermiye şüphesiz bu sütunların tahammülü yoktur. Fakat memleketimizde ıslahhaneler tesisi takarrür ettikten sonra bu mahkemelerin teskilinin de çok gecikmiyeceğini ümid ederiz. r Yazan: \ Radyosunda parazit yaratıyor diye komşusunu öldürdü Sehir haberleri Karadenizdeki Hiç yoktan bir cinayet Rus filosu DENİZCİLİK BAHİSLERİ Alman başkumandanhğı, Nıkolayefîn almdığmı bildiren resmî harb tebliğinde, bu limandaki Sovyet tersaneletinde yapılan gemilerin zaptedildiğini de haber verdi. Almanlarm eiine geçen gemiler, tebliğe göre, şunlardır: 35,000 tonluk bir zırhlı, 10.000 tonluk bir ağır kruvazör, 4 muhrib, 2 denizaltı gemisi. Ayni tebliğe göre. Nikolayef'te 1 gambot batırılmış, 1 gambot da ciddi hasara uğratılmış, ayrıca Odesa limanında 130 luk top, 6 tane 45 lik hava defi topu, da 9 büyük nakliye gemisi, aralarında 9 tane 533 lük torpido kovanile müceh1 birinci sınıf kruvazör de bulunan 3 hezdir. harb gemisi kullamlmaz hale getirilHarkof ile Moskova: Nikolayef te yamiştir. pılmış olan bu gemiler 2,895 tondur. Sür18 ağustos tarihli Sovyet harb tebliği otleri 3536 mildir. 5 tane 130 luk top, ise «Nikolayef'te gemi inşaat tezgâhları 4 tane 45 lik hava defi topu, 6 veya 8 berhava edi.miştir» diyordu. Gerçi, Rus rane 533 lük kovan, 5060 mayin taşırtebliğinde gemiierden bahis yoksa da lar. tezgâhlar berhava edilince tabiidir ki 10 veya 11 muhrib crada inşa edilmekte olan gemilerin de Bu muhrıbierden 5 tanesi binnisbe esayni akıbete uğramış olması lâzım ge ki gemilerdir. 1300 tonlukturlar. Sür'atlir. Gemiler, denize indirilmiş olsalar leri 2526 mildir. Müteaddid top ve tordahi, rıhtımlara bağlı olarak inşalarma pido kovamndan başka 60 mayin taşırdevam edilen teknelerin, tezgâhlar gibi lar. Mürettebleri 7 subay, 149 154 ertahrib edilmemeleri için hiçbir makul dir. sebeb yoktur. Kaldı ki gemiler, denize Alman. Yıllığına göre Karadenizde 1 indirilmiş olsalardı, bunları yedeğe ala tane de 1937 de yapıimış 1600 tonluk 37 rak Sıvastopola, yahud Karadenizdeki mil sür'atinde yeni muhrib daha mevdığer Rus limanlarma gotürmek de cuddur. mümkündü. Pek anî bir baskın bunlarm Fransız Yıllığına göre, Karadenizde başka yere nakline veya tahribine mâni Smetlivi sınıfı gemiierden 2 tane varolabilirdi amma, Almanlarm Odesa ve dır. Bunlar 15001800 tonlukturlar. AyNikolayefe müteveccih ileri hareketieri rıca Bistrı sınıfı 4 muhrib daha vardır. bir müddet evvel ve epey uzaktan baş Tonajları bildirilmemektedir. Yainız lamış olduğu için tahribala mâni olabi sur'atlerınin 35 miî, müretteblerinin lecek seri ve göz açtırmaz bir baskın 230240 kişi olduğunu ve silâhlarını vaziyeti yoktu. Kızılordunun panik ha kaydetmektedir. Silâhlarına bakıhrsa linde, alelâcele Nikolayef i tahliye etmiş bu gemilerin 1600 tonluk Rus muhribleri olduğu düşünülebilirse de, Rus tebliği sınıfından olmaları lâzım geiir. tezgâhların berhava edilmiş olduğunu 2 veya 4 torpidobot bildirdiğine göre gemilerin tahribini de 2 veya 4 tane olan bu gemiler 700 tonkabul etmek lâzımdır. luk olup 29, 32 mil sür'atindedirler. Top, Görülüyor ki bir çek defalar olduğu kovan, su bombaa havanı ve 40 mayin gibi bu tahrib bahsinde de iki tarafın taşırlar. resmî tebliğleri arasında, telif kabul et3040 denizaltı mez bir tezad vardır. Asıl hakikati zaSovyetlerin Karadenizde eski ve yeni, manla öğrenmek üzere, Karadenizde büyük, orta ve küçük olarak 3040 kaKızıl filonun vaziyetine gelelim. dar denizaltı gemisi vardır. Bunîarın *** küçükleri 200 330, ortaları 600896, büyükleri 1039 tonluktur. Karadenizdeki Kızıl filo *** r Türkçenin en güzel 10 keliıtıesi Abidin Daver Yazan: *^**^»^"*'*»^'^»^ Dr. İ. Zati Öget I Hangisi tam olarak hâkimdir? Bunu kat'iyyetle tayin ve tefrik etmek çok güçtür. Bir profesörün dediği gibi «mücrim çocuk bir mikrobsa muhit ve cemiyet de bir kültür vasatıdır. Bunlar birbirinden ayrı olarak faaliyet icra edemez.» 1938 Roma beynelmüel kriminoloji kongresinde çocuk cinayetleri sebebleri uzun uzun tetkik edilmiş, nihayet şu nokıa üzerinde mutabık kalınmıştır: İçtimaî ve ailevî sebebler, ruhu ve asabı bozuk tipler üzerinde derhal menfi bir tesir icra ederek cürmün meydana gelnıesine sebeb oluyor. Türkivede çocuk cürümleri, Türk milleti ecdaddan gelme çok alkolizm, frengi vesaire gibi hastalıklarla tereddi etmiş bir cemiy°t olmadığından, daha ziyade içtimaî scbeblerin tahtı tesirinde tahassül ermektedir. Bizim istatistiklerimiz de bunu göstermektedir. Adet iübarüe 1935 ten 39 senesine kadar Türkiyenin en kalabalık şehri olan İstanbuldaki çocuk cürümlerinin adedi hemen ayni derecede nüfusa malik olan Fransanın Lion şehri istatistiklerinden büyük bir fark göstermemektedir. Bizdeki cürümlerin nevilerine ?elince yüzde hemen seksen nispetile hırsızlık baştadır. Yankesicilik, serserilik, kaçakçıhk geriye kalan yüzde yirmi üzerindedir. Adam öldürmek fiili bizde yüzde biri bile bulmamaktadır. Çocuk cürümleri hakkındaki bu umumî görüşten sonra bunlar hakkmda tatbik edilmesi icab eden tedbirleri ve kararları gözden geçirelim: 1 Hapis: Çocuklar için, büyükler gibi hapis cezasının tatbikinin, şimdiye kadar hiç bir memlekette iyj bir netice vermediği sabit olmuştur. Hapishane cuvarlarının zahiren göründüğü gibi her şeye mâni olamadığı muhakkakhr. Bu sebeble hapishanelerde fazilet, terbiye ve hakikî bir salâh temin etmek bilhassa çocuklar için mümkün olamamaktadır. 2 Mücrim çocukları ailelerine iade ve teslim usulü: Yukarıda söylediğimiz sebebler dolayısile esasen içtimaî seviyesi düşük, ahengi bozuk bir ailenin Feriköyünde, Türkbey sokîğmda Harikliyaya aid pansiyonda oturan Fuad. ayni pansiyonda ikamet eden Mazhar isminde birini öldürmüştür. Mazhar, Fuadın radyo dinlemesine mâni olmak için telleri birbirine sürterek parazit yaratmakta, bu da Fuadı sinirlendirmekte imiş. Evvelki gece de Mazharın ayni hareketi tekrar ettiğini anlıyan Fuad, Mazharın odasma giderek bu hareketine nihayet vermesini söylemiş ve bu yüzden aralarında kısa bir r.utaakaşa olmuştur. Fuad odasma döndüğü zaman Mazharın da arkasmdan geldiğini görmüş ve odada kısa bir münazaa daha olmuş ve bu sırada Fuad tabancasım çekerek bir el ateş etmistir. Ağır surette yaralanan Mazhar biraz sonra ölmüştür. Hâdise. dün adliyeye intikal ehnis ve birinci a5ırcezada muhakemeye başlanmıstır. Maznun, Mazhann daima radyosuna parazit yaptırdığını ve bunu nispet olarak daima tekrarladığını, bu yüzden aralarında münakaşa olduğunu. Mazharın üzerine 'yürüyerek yfkrsına sanldıeım. kendisinin de daima yanı^da tasidıeı tabancasım cektiöini ve tabanca patladıktan sonra Mazharın yere <üüştücünü söylemiş ve şunları ilâve etmiştir: « Ben sinirli bir adamım, tabancamı daima yanımda taşırım. Tabanc^sız bir yere gidemem. Esasen çok sinirli bir adamım. Bu yüzden ber.i mirnarlık vazifpmden çıkardılar.> demiştir Muhakeme, maznunun ceza ehliyetinin olup olmadığını tahkik ve müşahede altına alınıp almmamjsı hakknda rapor verilmesi için adlivs doktorluSuna sevkine ve bazı noktalrdan tahkikatın tevsü için evrakı müddeiumurrilige göndererek mııhakemevi talik etmişiir. Valimiz İzmire gitti Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar Devlet Denizyollarmın Kad'îş vvpurile dün İzmire gitmiştir. Vali İzmir Belediye Reisinin daveti üzerir.2 fuarı gezecek ve İzmirde bir hafta kadar k?lacaktır. Üniversitede kayıd ve kabul Üniversitede yeni ders yılı hazırlıklarma başlanmıştır. Bütün fakültelerde talebe kayıd ve kabulü 1 eylfllden itibaren başlıyacaktır. fbrarum Zati Öğet Spora dair düşünceler Türkiye atletizm birincilikleri 1941 Türkiye atletizm birinciliği 23, 24 ağustos günleri Fener stadında yapılacak. Kendi birinciliklerini yapan ~ ~ ~ ^ ^ ~ " ~ " ^ ~ " ~ bütün vilâyetler geçen ay şampiyonlarile, Ankarada yapılan gnıp birincilikleri müsabakalarına iştirak eylemişlerdi. Biz. bu son müsabakalarda Türkiyedeki atletizm faaliyetini, iyi çaligan, iyi elemana malik bölgeleri anlamış olduk. Ancak talebelik, vazife vesair vaziyetleri dolayısile mezkur müsabakalarda bulunamıyan bazı şampiyonların mevsimde iyi derece yapmış olmnkla beraber müsabaklarım göremediğimızden bunlar hakkmda bir fikir edinemedik. İşte iki üç gün sonra yapılacak bu şampiyonada bu kabiliyetleri bir arada yarışırken göreceğiz ve ntletizm federasyonunun bir sene zarfındaki sâyinin semerelerini alkışlıyabileceğiz. Bu müsabakalara girecek atletlerin isimlerini karıştıracak olursak sür'at koşularmda Muzaffer. Cezmi. Sabahaddin, Hüseyin. Sami ve Özkan ile karşılaçır ve bunîarın finalde bulusacaklarmı rahatça kestirebiliriz. 100 metreda Muzafferle Cezminin: ve ayni koşuda Ankaradan Sabahaddm, Zonguldaktan Hüseyin, Eskişehirden Sami ve İstanbuldan Özkanın çekişmelerini görmek çok zevkli olacak. Ancak muvasalat hakemleri de yanşı seyretmeyi bırakarak kıymetleri dolayısile bitiriş mesafeleri çok az farklı olan bu atletlerin derecelerini iyi tasnif ederlerse kimsenin hakkı kimseye geçmerr>iş olur. Hatta federasyon baskanlığı yandan fotograf çekilmesini temin ettirirse seyirciler gibi hakemler de verdikleri hükümler hakkmda bizzat süphe ve münakasaya düşmezler. Bu notu Balkan oyunlarında Füikın vazivetini ihmal edenler dolayısile koymayı lüzumlu gördüm. Yazan: Semih Türkdoğan Doğru değil mi? |Ihtikârm önüne böyle mi geçilecek? Geçen pazar eünü bir vatandaş guadiyede asfalt üzerinde plâja giden sokağın köşesindeki bakkal dükkânını andıran ayni zamanda büfeye de benziyen yere gidiycr, karnını doyurmak için bir iki şey yiyor, hararetini bastırmak için de bir şişe hira içiyor. Hesab görme zamanı gelince bakjyor ki pusulanın yekunu mutaddan hayli kabank. O vatandaş sık sık orada yemek yediği için iki üç gün evvelki fiatları hatırlıyor ve kendisine verilen pusulada her şeye yüzde elli zam yapıldığma kanaat getiriyor. Sebebini sorunca da şu cevabı alıyor: Efendim, müessesemiz evvelce çalgılı değildi. Şimdi çalgılı olduğu için Belediyeden fiatlara yüzde elli zam yapmak müsaadesini istihsal ettik. Vatandaş kulak kabartıyor. Evvelce harıl harıl işliyen radyonun bu defa yalnız pikapı faaliyete getirilmiş. ara sıra oraya plâk konup çahnıyor. Vatandaş bu vaziyet karşısmda hesabı aynen ödemeğe mecbur oluyor ve yeis, endişe içinde oradan aynlıyor. Hemen köşebaşmdaki belediye memuruna giderek şikâyet etmek istiyor. Fakat memur o lokantamsı, büfemsi yerin sahibini haklı bularak «evet, diyor, burası şimdi çalgılı olmuştur.» Biz ne Belediyenin, ne oradaki memurun, ne de lokantacmm fikrine iştirak etmiyoruz. Vaziyeti gazetemıze bildiren karümizin yerden göğe kadar hakkı var. İyi kötü bir gramofon uyduran her yere çalgıhclır bahanesile müşteriden fazla ücret almak salâhiyeti verilemez. Gerçi bir bakıma gramofon da, lâterna da, hatta "kaynana zırıltısn denilen oyuncak da birer <rçalgıt> dırlar; fakat bu â*\ kelime oyunundan istifade ederek halkm kesesine zarar verilmesine bizzat Beledive nasıl önavak olur? Bu gidişle «çalgıj. sadece *para çalmıva mahsus alet» halini alacak, dive korkuyoruz: oldu. Halbuki bu ayar şampiyontar birbirlerinden jüzlerce metre uzakta koşacaklarma bir" ^ ^ ~ ~ " ^ ^ ~ ~ ~ ~ birierini en kısa mesafeden takib etmesini ar'ık öğrenmelidirler. 110 metrede Faik yalnız koşacak ve kendisini İzmirli Süha. Ankarah Kâmil ve Hayri, İstanbuldan Vasfi, Nejad. Merih, Sudi takib edeceklerdir. Faikm 16 nın içinde kosacaSını tahmin ediynruz. Bu sene için bundan daha iyi bir dereca beklenemez kendisinden. Fakat o daha iyisini yaparsa biz bunu bu kıvmetli şampiyondan bir sürpriz gibi !:arşılamıyacağız. Türkiye birincililkeri hakkmda su bir kaç tahlil ve tefe'ülün en doğrusunu 2324 ağustosta Fener stadında zevk ve heyecanla görüp seyredebileceğiz. Semih Türkdoğan (1) Eşref şimdüik turları 76 saniyeden evvel geçmeyi düşünmemel'dir. O i l l ve Bob, Nevyorklu iki serseri, rıhtım kazinolarmdan birinde karşı karşıya oturmuşlar, o günkü ^ündeîiklerini çıkarabilmek için bir kurnazlık. bir hile düşünüyorîardı. Saatlerce kafa yorduklan halde hiç bir şey akıllarına gelmeyince gszetaleri gözden geçirmeğe koyuldular. Onlarda, belki işlerine yarayacak, kendilerine misal olacak hâdiselere tesadüf etmeleri ihtimali vardı. Bill birdenbire daldığı gazeteden başmı kaldırdı: Bob, dedi. bak dinle. Tam bizim için biçilmiş kaftan şeklinde bir vak'a. Ama, tabiatile biz, bunu başka bir lokantada tatbik ederiz. Okuyorum: «Dün Broadvvay'ın lüks lokantalarından birinde gayet garib bir hâdise olmuştur. Öğle yemeğinin en hararetli bir zamanında kapıdan içeriye acayib kıyafetli bir müşteri girmiştir. Üstü başı pejmürde, pantalonu ütüsüz, yakası kirli. Hemen köşedeki altı kişilik masanın başına çöküp oturmuştur. Garsonlarla rnetrdotel ve yemek yiyenler onu görünce zavallımn Nevyorku katiyyen tammıyan bir taşralı olduğuna hükmetmişlerdir. Nitekim metrdotel kendisine gayet nazikâne ihtarda bulunmuş, belki oradaki fiatların kesesine uygun gelmiyeceğini, bir başka yerde karın doyurması daha muvafık olacağım söylemiştir. O vakit üstü başı pejmürde, pantalonu ütüsüz, yakası kırli adam hiddetle elini masaya vurarak bağırmıştır: Ruslar da Japonlar gibi harb gemileri inşaatını bir esrar perdesile örttüklerı için Karadenizdeki Sovyet filosunun bilhassa yeni gemileri hakkmda bilinen şeyler mahduddur. Muhtelif deniz yıllıklarmda gördüğümüz malumata göre, Karadenizdeki Kızıl donanma şu gemiierden mürekkeb olmak icab eder: 1 zırhlı Pariskaya Kommuna: 23,370 ton, sürati 23 milden 1618 mile düşmuştür. 1930 danberi Karadenizde bulunan bu gemi 193738 de tekrar tamir ve tecdid edilmiştir. 12 tane 305 lik ağır top, 16 tane 120 lik vasat top, 10 veya 6 tane 75 lik hava defi topu, 7 veya 8 tane hava defi makinelitüfeği, 4 tane 457 milimetrelik torpido kovanı, 1 veya 2 tane deniz tayyaresi. Mürettebatı 30 subay, 1200 r. 1 tayyare gemisi Stalin: 9000 ton, 30 mil sür'at, 22 deniz tayyaresi. 12 tane 100 lük hava defi topu ve saire. 1 ağır kruvazör Krasnu Kavkaz: 8,030 ton, 2526 mil sür'at, 4 tane 180 lik ağır, 4 tane 102 lik ve 4 tane 37 lik hava defi topu, 12 tane 533 lük kovan, 100 msyin, 1 katapült, 1 tayyare, 4 su bombası havanı. Mürettebat 630 kişi. 3 hafif kruvazör Profintern, Çervona Ükrayna ve Komintern. Bunlar sırasile 6600, 6934, 6338 tondur. İlk ikisinin sür'ati 30 mildir; fakat 2526 mile düşmuştür; üçüncünün sür'ati de 23 mil iken 1920 mile inmişir. İlk ikisi 15 tane 130 luk top, 4 veya 6 ane 100 lük ve 6 veya 8 tane 75 lik hava defi topu, 9 veya 12 tane 533 lük torpido kovanı, 100 mayin, 1 deniz tayyaresile mücehhezdırler: müretteb!eri 630 kişidir. Komintern 1902 de yapılmış eski bir ^emi ise de 1937 de tecdid edilmiştir. 10 ane 130 luk top, 6 tane 75 lik top, 3 tane 5 lik hava defi topu taşır. Mürettebatı 20 subay, 570 erdir. 3 filotiliâ lideri Taşkend: İtalyada yapılan bu gemi 2800 tondur; sür'ati 45 mildir. 6 tane Tezgâhtaki gemiler Kızıl donanmanm kızaktaki gemileri Nikolayefin Almanlar tarafından işgahakkmda mevcud malumat daha nokli, Karadenizdeki Rus donanmasmı, busandır. Çünkü Rusîar, yeni inşaatı pek radaki tersaneden ve tezgâhlardan gızli tutmuşlardır. Buna rağmen yıllıkmahrum etmişse de, Kızıl donanma, lardaki malumat kısmen, Almanlar taKırım yarımadasının cenubundaki Sırafından verilen son haberlerle teeyyüd vastopol harb limanını üs olarak kullaetmektedir. nabilir; yalnız bu müstahkem harb li1 zırhlı mam, Karadenizin Almanlarm eline geDeniz yıllıklarına göre, Nıkolayefte, çen kıyılarından takriben 250 kilometre 1938 sonundanberi 4044 bin tonluk bir mesafededir. Bu iübarla şiddetli hava zırhlı yapılmakta idi. Sür'ati 29 mil olaakmlarına uğrayabilir. Donanma, her Yağ fiatları tespit edildi cak olan bu gemi, 9 tane 406 lik ağır top, an bomba ve torpido hücumlarına ma8 tane 152 lik vasat top, 12 tane 100 lük, Fiat murakabe komisyonu dün öğruz bir vaziyette, burada kalamaz. hava defi topu ve 2 tayyare taşıyacaktı. Kızıl filonun, emniyet bakımından leden sonra toplanarak bir çok müraAlmanlar, bu geminin 35,000 tonluk Karadenizin doğu ve doğu şimalindeki caatleri tetkik ve bu meyanda da sadeolduğunu bildiriyorlar. Eğer bu yeni yağ fiatlarım kat'î olarak tespit etmiştir. limanları ve bunlarm en müsaidi olan zırhlı hakikaten 1938 senesi sonunda kıKomisyonun kararma göre, Urfa y^ğıBatumu üs İttihaz etmesi lâzım gelecekzağa konulmuşsa, denize indirilmiş olnm kilosu toptan 160, perakende 178, ması lâzım gelir. Bununla beraber Sov :ır. Diyarbakır yağı toptan 152.50, perakenABİDÎN DAVER de 170, erimiş Kars ve Ardahan yağyet tezgâhlarımn çok ağır çalıştığını da ları toptan 145. perakende 162, erimemiş Kars, Ardahan ve Trabzon yağEti Bank umum müdür Otomobil ve otobüslere bol ları toptan 120, perakende 134 kuruşa satılacaktır. muavinliği miktarda benzin verilecek Toptancı yağcılar. faturalarmda satEmlâk ve Eytam Bankası umum müİstanbul taksi ve otobüslerine benzin tıklan yaŞm menşeini biidirmeğe, petevziatı için petrol ofisinde bir toplantı dür muavini Kemal Türk^merin Eti rakendeciler. menşeini ve fiatmı gösyapılmış ve pazartesi gününden itibaren Bank umum müdür muavinliğine tayini terir bir etiketi. daimî surette mallabilumum motörlü vesaite şoförler ce yüksek tasdika iktiran etmiştir. rmın üzerinde bulundurmağa mecburMillî Bankacılığımız içmde meslekî durlar. miyeti tarafından benzin verilmesi takarrür etmiştir. Buna nazaran, taksi kıymeti, zekâsı ve terbiyesile kendisini Dünkü tonlantıda ellerinde muhabere lere yevmiye 4 şişe, kamyonlara 6 şişe. çok sevdirmiş ve tanıtmış olan ve şimvasıtası bniunanlprın verdikleri beyanotobüslerin büyüklerine 9 şişe. Ktres diye kadar sırasile Emlâk Bankası İznameler de tetkik ve bunîarın azamî teciler. Kocamustafapaşa, Bakırköy hat mir ve İstanbul şubeleri müdürlüklerini, kâr nispetleri tespit olunmuştur. ayni bankanm umum muhasebe rr.üdürtına işliyenlere beşer şişe, Cihanair hatKadıköyünde Karabet İstimaracyan istma işliyenlere sekizer ve Mecidiyekö lüğünü ve umum müdür muavinliğini minde birinin vüksek fiatla filim sattığı muvaffakiyetle başarmış clan Kemal yü hattma işliyen otobüslere de on ikihakkında bir ihbar vaki olmuştur. Fiat şer şişe benzin verilmesi takarrür et Türkömerin bu yeni ve mühim vazimurakabe komisyonu, ihbprı tetkik etfesinde de muvaffak olmasım dl'eriz. miştir. mektedir. e Yangın kulesinden kurşun A ker ailelerine yardım için Bazı firmalar tarafından ithal edilmiş Asker ailelerine yai'dım iç'n Belediye. olan caylara. murakabe komisvonunca çalmış tramvay ve elektrik idaresinden 150.000 bugünlerde fiat tayin edüecektir. Gezmek maksadile Beyazıd yangın lira avans almıştır. Bu para asker akulesine çıkan Salim adında biri, iki ilelerine yardım mükellefîveti hakkınKulüb murahhaslarını davet kilo kadar kurşun sökerek cebine yer daki kanunun tatbikına geçüdikten sonFutbol ajanlığından: leştirmiş, fakat çıkarken k'jle bekçileri ra tekrar mezkur idareye ödenocektir. Lik maçları programı görüşülmek ütarafından yakalanmıştır. zere, birmci küme kulüblerimizin salâÜçüncü sulh cezaya verilen Snlimin Vatanın mukadderatını yenilmez hiyeti: birer murahhasınm 25/8/941 yapılan muhakemede suçu sabit gökanatlara emanet eden milletler, pazartesi günü saat 18 de bölge merrülerek yirmi gün hapse mahkum eancak müsterih yasıyabilirler. kezine gelmeleri rica olunur. dilmiştir. pikolo gümüş tepsi içerisinde ikiye kıvrılmış bir pusulayı getirip masanm üstüne bırakıyor. Bill kendi kendine: Hay Allah müstahakını versin, dive söyleniyor, burada galiba hesabı peşin görmek âdet ama, zarar yok, ben işi pişkinliğe vurmasını bilirim!. İçine bakmıya hacet görmeden elinin tersile gümüş tepsiyi ta öbür uca itiyor. Oh. İşte yemek, işte şampanya!. Bob, adeta lokmaları öper gibi nezaket gösterirken Bill yarım asırlık kıtlıktan çıkmışçasma yalayıp yutuyor!. Ara sıra Bob'a hırsızlama bir nazar fırlatıp gülüyor. Fakat arkadaşımn suratından düşen bin parça olacak. O kadar asık. Her an, her dakika kaşile gözile bir şeyler işaret edip duruyor. Bill, çenesinin oynaması bir an durduğu zaman için için mırıldanıyor: Herif, madem kibrine dokunacak, sıkılacaktın, bu işe niçin giriştin. Yarı yoldan dönmek olur mu? Çare yok dayanacaksm! Ne ise uzatmıyalım. ortalıkta ne var ne yok tamamile silip süpürdükten sonra para çantasmı evde unuttuğıtnu iddia eden adamın taklidini yapmıya hazırlanırken kendi kendine: Dur, diyor, alelusul hesaba bir bakavım da ondan sonra earsonu çağırayım!. Gümüş tepsinin içinde duran kâgıd parçasını açıp burnuna yaklaştırtvor. Bir de ne görsün. Bu hesab pusulası filân değil. Altmda Bob imzası olan üç dört satır. «Azizim Bill Kaç yere başvurdum. Bir türlü sahte yüz dolarlık tedarik edemedim. Onun için ya az ziftlen, yahud da hiç bir şey yemeden kalk git. «Kısa Kulaklı Tavşan» barında buluşahm!» unutmamak icab eder. 1 tayyare gemisi: Fransız Yıllığı, pek emin olmamakla beraber Nikolayef te N işaretli 12,000 tonluk bir tayyare gemisi yapıldığını biidiriyordu. Almanlarm zaptettikleri gemiler arasında böyle bir tekne yoktur. Bitmiş olması ihtimali de mevcud değildir. Demek ki bu haber yanlış imiş. 2 ağır kruvazör 1940 Fransız Yıllığı, Karadenizde 7800 tonluk, Kirof sınıfı iki ağır kruvazör yapıldığını yazıyordu. Sür'atleri 33 mil olan bu gemiler 9 tane 180 lik ağır top, 4 tane 100 lük, 4 tane 37 lik hava defi topu, 6 tane de 533 lük kovan, 2 veya 3 tayyare taşıyacaklardı. Mürettebleri 624 kişi olacaktı. Almanlar ise Nikolayefte 10,000 tonluk bir kruvazör buldukiarını söylüyorlar. Bu gemilerin inçasına 1937 de başlandığından denize indirilmiş olmaları lâzım gelir. 2 filotiliâ lideri Ayni Yıllık yukarıda ismi geçen Harkof ve Moskova tipi 2900 tonluk 2 filotiliâ liderinin daha Nikolayefte yapılmakta olduğunu haber vermişti. 2 muhrib Gene bu Yülığın verdiği malumata göre Smeilivi tipi 15001800 tonluk 2 muhribden başka Karadenizde ayni üpte 2 muhrib daha yapılmakta idi. 2 refakat torpidobotu Bu gemilerden Karadenizde mevcud 4 gemiye ilâveten en az 2 tane daha yapılmaktadır. Denizaltı gemileri Karadenizde tezgâhta bulunan denizahı gemileri hakkında malumat yoktur. Almanlar iki denizaltı zaptettiklerini bildiriyorlarsa da daha evvel denize indirilmiş veya İkmal edilmiş olanları bulunabilir. *** Yazıda veya sözde maksadı ifade için kullandığımız kelimeler arasında, manaları şümullü ve telâffuzu ahenkli olanlar bize. ötekilerden güzel görünür. Acaba; beğendiklerimiz arasmdan on tanesini seçmemiz icab etseydi, listemize hangi kelimeler girerdi? Amerikalı bir şair, ingilizcenin en güzel on kelimesini şöyle sıralamıştır: Dawr (şefak), mist (sis), hush (sus), luminoııs (ışık), lullaby (beşik, ninni), chimes (makamla çalman çan). murmuring (suyun çağıltısı), golden (yaldız), tranquil (sakin), melody (nağme, melodi). Bu mevzu üzerinde, matbaamızda yapılan bir konuşma sırasında, tıazı arkadaşlar, şu on kelime üzerinde hemen hemen mutabık kaldılar: «Deniz, gül, engin, müjde, güzel, serin, sevgi, anne. oya, gelin.» Fakat; derhal ilâve edelim ki. bu liste türkçemizin en güzel on kelimesini seçecek olan muhterem okuyuculanmıza bir örnek olmak üzere hazırlanmış bulunuyor. Karilerimiz beğendiklerini listelerine alacakları gibi. bir kısmı veya hepsi yerir.e daha güzel buldukları kelimeleri de koyacaklardır. Bu suretle hazırlanacak listeler arasında ekseriyet kazanan on kelimeyi ayırmak için. okuyucularımız arasında bir anket açmış oluyoruz. Bu faydalı ve eğlencsli ankcte iştirak için gönderilecek cevablar arasında yapacağımız tasnifte ekseriyet kazanan kelimeleri sırasile neşrcdeceğiz. Bu cevablann nihayet 15 eylule kadar aönderümesi lâzımdır. Elektrik ve tramvay idaresi zal işleri mudurlugu Belediye levazım müdürü İsmail Hakkı Ceyhan; elektrik ve tramvay idaresi zat işleri müdürlüğüne tayin olunmuştur. Daha evvel Belediyenin hukuk işleri mümeyyizliği; şirketler komiserliği ve istimlâk müdürlüğünde bulunmuş olan İsmail Hakkı bütün bu vazifelsrde muvaffak olmuş ve muhitine kendisini sevdirmiş kıymetli bir amirdir. Yeni vazifesinde de muvaffakiyetler dileriz. f(= Bir = Amerikan hikâyesi biatli bir İngiliz zengini olduğuna hükmetmişler, derhal hizmetine koşmuşlardır. Adam yiyip içmeğe başlaymca hu da müşteriler için ayrıca eğlenceli bir manzara teşkil etmiştir. Etin kemiğine elile yapışarak ağzma götürüp kemirmeler. Her lokmada dudak şapırdatıp dil şaklatmalar. Her şampanya kadehini boşaltışta derinden coh!» çekmeler. Ne ise. Yemiş de mideye göçürülüp kahve de içildikten sonra adam el çırparak: Garson hesab! Diye haykırır. Metrdotel içinden: Aman şu belâ, bir an evvel başımızdan defolup gitsin! Temennisile hemen seğirtir. Bekle babam bekle!. Adam sağlı sollu bütün ceblerini sıra ile ikişer üçer defa araştırdıktan sonra elini eönîleiinin ilikli yerinden koynuna sokar, ayikkabısını çıkarıp içine bakar, o da kâfi gelmez. kendisi önde metrdotel arkada gardroba kadar giderler. Orada şapkasının astarlannı söker araştırır, tekrar yerine gelip oturduktan sonra: Affedersin, der, para kesemi evde unutmuşum. Ama, dikkat edin para çantamı. nortföyümü demiyor, para kesemi diyor. E şimdi, bu vaziyet karşısmda ölüı müsün, öldürür müsün? Her zaman son moda frakırun içinde bir manken ka İki açıkgöz dar dimdik duran, dudaklarmı sübliyen tebessümlerine bir diplomat gibi ölçülü genişlikler veren, şık, zarif. sinekkaydı tıraşlı metrdotelin yüzü anide karmakarışık olur: Seni çanak yalayıcı ser.ı seni otlakçı seni, seni anaforcu seni!. Diye söğüp saymıya başlamaz mı? Tabiî pejmürde kıyafetli, pantalonu ütüsüz, yakası kirli adam da buna rtvukabele etmekte gecikmiyor. Gittikçe kızışan ağız dalaşı bir an el şakasına da müncer olacak gibi görünüyor. Broadway'ın en şık, en lüks lokantasında bu çeşid kavga ne ayıb şey! Bereket versin o zamana kadar yandaki masada etrafma bakmadan, hatta son gürül'ülerle alâkadar olmadan, gözleri tabağınm içinde yemek yiyen iyi giyinmiş, kibar tavırlı zat metrdoteli bir göz işaretile yanrna çağırıyor. Yavaşça kulağına: Kuzum, diyor, bütün bu patırtı kaç kuruş için oluyor? On iki dolar on iki çent için efendim!. Kibar tavırlı adam hemen iç cebinden cüzdanım çıkarıyor. bir yüz dolarlık çekip metrdotele uzatarak: Al, diyor, hem benim, hem de efendinin hesabını gör. Metrdotel hürmetle eğiliyor. Üstü başı pejmürde, yakası kirli, pantalonu ütüsüz adam, kendisini müşkül vaziyetten kurtaran velinimetine teşekkür için ar Nakleden: Hadiye îclâl sızca yılıştıktan sonra koll^rını sallıya salhya çıkıp gidiyor. Maceranm buraya kadar olan kısmında pek o kadar fevkalâdelik yok. Asıl meselenin hem acıklı, hem gülünc tarafı gece hasılat yekunu yapıhrken snlaşılıyor. Meğer o yüz dolarlık sahte değil mi imiş. Zabıta metrdoteli kendisine verilen kâğıd parayı pek inceden inceye tetkik edemiyecek şekilde sinirlendirip Skhte yüz dolarlık süren bu iki açıkşözü şiddetle araştırmaktadır.> *** Biz Broadway'a değil büsbütün aksi tarafa gidelim. Yoksa yakalanuız, hem ilk kabahat de üstümüze yükîenir. Saat tam dokuzda «Ekselsiyors otelinin lokantasında bnluşalım! Evet karar bu!. Bill üstü başı pejmürde, pantalonu ütüsüz. yakası kirli adam rolünü oynıyacak, Bob da nazik ve kibar tipi yaratacak! Bill mükellef salondan içeriye tereddüdsüz giriyor, beyaz vücudlerini siyah dekolte elbiseler arasında büsbütün göze batacak şekilde teşhir eden kadmlara, vanakları pudralı, smokinli erkeklere aptal aptal sırıtıyor. Bob'un oturduğu yerin yanındaki masaya yerleşiyor ve haykırıyor: Garson bana, altı dolarlık bir tabldotla bir şişe şampanya!. Fakat bakıyor, yemekten ve içkiden evvel kırmızı elbiseli, sevimli yüzlü bir Doğru değil mi? Keza 200 metrede Cezmi, Muzaffer. Sabahaddin, Özkan, Hüseyin ve Sami rekabeti cidden enteresan, hatta dcha düşünür, tahayyül ederken insanın kalbini earptıran bir yarıştır. 400 metrede Gören. Ankaradan Rasid. İzmirden Raif, İstanbuldan Ahmed, Remzi koşarlarsa Görene birinciliği vermek hatalı bir tahmin olmaz. Zanguldaklı Hüseyin de diğerleri için ihmal olunamaz bir rakibdir. Güzel ve heyecanh koşulardan Hri de Ankarah Mustafa ile İstanbuüu Eşref arasmdaki 500 metre olacaktır ki akıllı koşaTin ka?anaca3ı bu mukavemet varışında Eşrefe grup birincilikleri müsabakasında düştüğü hataya düşmemesini tavsive ederim. Bu hata, yarışın bilhassa ilk turlarmda, Eşrefin pek çabuk Ulan parasile değil mi be? Getirin bir tempo tekib etmesidir (1). Musfafa işte. Altı dolarlık bir tabldot. Bir şişe da aranın çok açümasına lâkaydi ile de şampanya!. bakarak koşuyu bir finizle kazanmayı Garsonlar bu emri işitince onun böytercih etti ve bu yüzden derece fena , le mahsus hırpani dolaşan orijinal ta

Bu sayıdan diğer sayfalar: