24 Aralık 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

24 Aralık 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ü Sehir U Tayyare imalâtı ve haberleri Teknik bahisler I CürvıriURnris\ 24 Birincfeânun 1941 Namık Kemale dair | Halkın dilekleri | Taksilerin «dolmuş» §eklinde müşteri taşımalanna mâni olmamah! I I "™ hava hâkimiyeti Yazanî Gizli kuıtıaş depoları bulundıı Yeni vesikalar mık Kemakn yıldönümüdür. Bu vesile ile muharrir arka" da^ımız, Afyon lisesi mualiimlerinden Edıb Âli Bakı'nın yaptığı mühim bir tetkik yazısmı neşrediyoruz.) Geçen sene doğumunun yüzüncü jildönümü münasebetıle, büyük vatanperver Namık Kemal'tn çocukluğunda Afyonda bulunduğuna, annesi Fatma Zehra Hanımın Afyonda medfun olduğuna ve Kemali iki yaşmda değil, sekiz, dokuz yaşmda öksüz bıraktığına aid bu sütunlarda bir makale neşretmişt.m. Bu yazımızda, 1848 yılının sonlanna uogru annesini, Afyonda kaybeden Namık Kemal'in ve büyük baba, Mubass:l Abdüllâtif Beyin Afyonda kaç sene kaldığını, şeriye sicllleri üzerinde yaptığımız tetkikat neticesini arzedeceğiz. Şeriye sicillerimiz, memleket tarihi b^kımmdan önemll bir hizmet etmektedır. Eski kadılar, vilâyet ve şehirlerda, sdeta devletin temsili sıfatını haiz bir salâhiyet taşımışiar ve bulunduklan yerlerde, ıktısadî, malî, askerî siyasî, içtimai, sıhhî bir çok işlerle bilfıil alâkadar olmuşlar, bu işlerin mühim bir kısmırıı ya kendileri yapmışlar veya yapılmasını temin etmişlerdir. Bu cihetten şeriye sicillerl mahalUn tarihine yanyacak bir çok vesikslarla doludur. Avdüllâtif Beyin Afyonda bulunduğu devirdeki kadı; şair Vessafın oğlu Said Fiendi namında parayı çok seven bir zattır. Afyonda kaldığı müddet içinde, ölenlerin terekcsini yazmakla ve hissesine düşen kassamlık ücretini almakla gün geçirmiş olduğunoîan Abdüllâtifin hususî hayaüna ve hizmetine, ahlâkî temayüllerine aid *ıaalesef, esaslı bir vesika bulamamakla beraber, mumaileyhin Afyonda iki buçuk yıl kaldığını 1262, 1263, 1264 Hicrî yıllarını ihüva eden sicülerin tetkiki neticesinde anlamış bulunuyoruz. parçalanma, modası Tayyarelerin bu peçme ve saire selarbde ne büyük beblerinden dolayı rol oynadıklarını heyerlerıne ikamesi lâ pimiz biliyoruz. Ha I zmı gelen miktarVa ordusunun bü I lar şu cetvelde veyüklüğü bir mem •™ " Fiat Murakabe memurları Fincancı leketin yalnız Elatejik gayelerüe de ribniştir: larda Nisim Mizrahinin mağazasmda Tayyare tipleri Yüzde ğil, tayyare istihsal kabiliyetile ölçülgizli bir depo meydana çıkarmışlardır mektedir. ! 1. Takib, bombardıman Mağaza sahibleri memurlara, rafta duve hücum 61.2 Gerçi sabit müdafaa hatlanmn kuran bir top organdiden başka hiç malrulması, bir defaya mahsus olınak üze2. Keşif 133 ları olmadığını söylemişler, fakst arte, muayyen bir para ile İnsan ensr]"i3. Talira 18.1 kadaki depoda yapılan araştırma netiBine lüzum gösterirse de hava müda4. Millî müdafaa 7.4 cesinde 13 sandık gizlenmiş nıuhtelif faa hatlarının sabit değil, belki daima Esas kuvvetin mecmu yüzdeliği 22.3 cins kumaş bulunmuştur. eeyyal olması icab etmektedir. Muay tür. Çakmakçılarda Sabrı Sala hanı altmyen hesablara dayanan kara İstihkâmBu rakamlar sulh zamanındaki şart daki 89 numaralı Izak Varan'm mağalan uzun müddet turunabilmek ve ya lara göre zayiat nisbetinl veriyor. Mec zasına giden memurlara da ar.cak iki şıyabilmek üzere yapılabilir; ara sıra mu yüzdelik olan 22.3 miktarı, harb top kumaş gösterilmiş ve başka kumaş tamirler ve tadiller geçirir. Bunlar ara şartları alhnda zayiat nisbeti olarak tah olmadıj.na dair yeminler edilmiş, fakat Bmda taribi ehemmiyet kazananlar asır min edilen yüzde 50 ile yüzde 25 te isa depolannda 70 top kumaş çıkmıştır. ]arca saklanabilir. Fakat havayı talıkim bet edi'.diğini gösteriyor. etmek ve korumak İçin sarfedilen malHarb tayyarelerini H ve harb dısmda Ziya Gün'ün büstü yapılacak zeme, servet ve insan enerjisi çabucak (memleket içinde) kullanılacak tayyaİstanbul Belediyesi, Ziya Gün'ün bir heba olup gider. releri de M harfile gösterirsek bir hava büstünü yaptırarak Cerrahpaşa hastaSulh zamanında, ve daha ziyade harb ordusu için daimî mecmu kuvvet, nesine koymak için Daiml Encümenden esnasında tayyarelerin çarparak veya müsaade istemlştir.. Büst, tabiî cesadüşerek parçalanmaları, yıpranarak za formülile ifade edilir. metten büyük ve bronzdan yapılacaktır. ten kısa olan ömürlerini bitirmelerı Hava ordusunun büyüme ihüyacı ve Kalb sektesinden düşman faaliyetinin meydana getirdiği zayiat yüzdeliğinin büyük olması taytshribat yüzünden, daimî denilebilecek yarecilik işinin muazzam mikyasta işGalatada Kasablar sokağında bir kahbir hava müdafaa sistemi kurmak im çiye lüzum göstereceği aşikârdır. Gcrçi vede oturan Ttabzcnlu Hüseyin oğlu kânsızdır. hava hâkimiyeti için maddî membaların Hasan, bayılarak yere düşmüştür. BeyBinaenaleyh bir hava ordusu k w büyük rolü varsa da endüstri organi oğlu Belediye hastanesine götürülürken, ınak demek, bu hususta lâzım gelen ma zasyonunun asıl mühim rolü oynıyacağı yolda ölmüştür. Adll hekim Enver Kakineleri bir defa için temin etmek de aşikârdır. Masrafa gelince bir tayyare ran, Hasanın kalb felcinden öldüğümek değildir. Hava harblerinde, zayi imal masrafının yüzde 85 ten fazlası iş ne rnpor vermlş, gömülmesine müsaade etmiştir. Btm pek yüksek olmasından dolayı, bir çiliğidir. gün gelir ki elde bir makine bile kalGeçen harbin sonunda, 1918 senesinIşkembe kazanında maz; tayyare imal prograrrunın yeni de, tayyarecilik daha çocuk devrelerini haşlanarak öldü baştan tatbikına zaruret hasıl olur. Di yaşarken muhtellf memleketlerde tayğer askert işlerde olduğu gibi malze yare istihsali hususunda kullanılan işSirkecide bir işkembecl dükkânında tnenin mütemadi bir surette akması ve çiler adedi şu cetvelde verilmiştir: çırak 17 yaşında Ali, paça kazanım kamuntazam akışında her hangi bir arınştırırken, kazanm devrilmesi üzerine Amerika Birleşik eaya uğramaması esasür. Daimî denebiiçerisindeki kaynar su ile haşlanmıştır. Cumhuriyeti 300.000 lecek bir hava ordusunu kurabilmek Kaldınldığı Şişli Çocuk hastaneslnde Fransa 186.000 için evvelden tahmin edilen zayiatı önölmüştür. Adlî hekim Enver Karan, ceAlmanya 125,000 lemek üzere çok geniş tedbirler almak sedin gömülmesine mih^ade etmiştir. İtalya 100,000 icab eder. Belediyenin Maliyeye İtalyanlarm hesabına göre. hava kuv1918 senesindeki aylık zayiatın azamî vetini idame edebilmek için uçan perolan borcu haddl harb tayyarelerinde yüzde 50 ve (kooperasyon ve talim) tipinden tayya sonelle, tayyarecilikte çalışan diğer asMaliye Vekâleti ile tstanbul Beledirelerde yüzde 25 derecesinde İdi. Bu keri personel ve işçi kuvveti arasındaki yesi arasında üç milyon yedi yüz bin esasa göre bir sene zarfında mevcud nisbet 1: 5 : 33 nisbetine müsavidir. Al lira tutannda senelerdenberi muhtellt muharcbe tayyarelerinin altı mislini ve manlann geçen harbden aldığı dcrslere muamelelerden tahaddüs eden karşılıkh rmıharib olmıyan tayyarelerin üç mis, göre cephedeki her nefer İçin fabrika bir alacak verecek vardır. lini yapmak ve hazarlamak icab ediyor. da 3 ilâ 3,5 işçiye lüzum vardır. Malive Vekâleti, bu mütekabil borç ve Bu rakamlar geçen harbe aid olup bu alacaktan yekdiğerlerini ibra eden bir Bu harbdeki tayyare zayiat nisbeünin bundan çok büyük olduğunu gazeteler harbde büyük tadile uğramıştır. Bunu kanun lflyihası hazırlamıştır.. Yalnız de verilen tebliğlerdeki rakamlardan ikinci yazıya bırakıyoruz. Harbi Umumî içinde Maliyenin Beledibile anlıyabiliyoruz. vermiş oldugu kaSalih Murad UZDtLEK yeye mevzuuna ithal 400 bin lira buBelenun edilmemiştir. Amerika Birleşik Cumhuriyeti Mü[*] Makale ingilizce bir tayyare mec diye, ve borcu on sene zarfmda müsavi messiller Meclisinden 1938 senesinde geçirilen bir kanuna göre 2370 tayya muasındaki teknik esaslara göre yazıl taksitlerle ve faizsiz ödeyecektir. reden mürekkeb bir hava kuvvetinin mıştır. Altın fiatları niçin Prof. Salih Murad Fincancılarda dün iki dokuz musevi mağazası (Cumhuriyet 21 ilkkânun büyuk araştırıidı vatan şairimiz Na Eski kayıdlara göre Kemalin 1845 te Afyona geldiği ve yaşlarına doğru buradan ayrıldığı anlaşıbyor C Edib Âîi Bahı nış akisleri bakımından önemli olduğu, vs kısmen de muhassıllık vazife ve memuriyetini telhisen bildirdiği için neşrediyoruz: «Hüdavendigâr cyaleti dahilinde vâki Karahisansahib muhassılı ve bermucibi usulü cedide ve nizamat müessese canibi bevtülmali müslimine aid ve raci olan emval ve emlâk vukuunda bilemane zapt ve marifeti şcr' ile semeni misillerile âhara bey vc semenlerin badelahz mümza defterile maan maliyei hazinei celilei seniyyeye irsal ve teslime minkıbclissultan memur olup kıbeli şer'den duhi mezun olan rütbei salise ricali diivelden Devletlu Abdüllâtif Efndi Haıretleri tarafmdan..». Abdüllâtif Beyin Afyona gelişinden lam iki sene sonra vekilharcı Galatalı Yorginin vefatını bildiren şu vesika •anasıl Deraliyeye muzaf Galata mütemekkinlerinden Rum millctinden olup hâlâ livai Karihisarısahib muhassılı rütbei salise ashabından Rifatlu Abdüllâtif Efendi Hazretlerinin vekilharcı hizmetinde iken bundan akdem hâük olan l'orgi nam rimminin zahirde varisi maıufesi olmayıp bilcümle terekesi canibi beytülmale aid vc raci olmakla..» dan Abdüllâtifin gayet doğru, merd ve cömerd bir zat olduğunu ve hayatının son zamanlarında, İstanbulda borc içinde öldüğünün sebebini daha iyi öğrenmiş oluyoruz. Çünkü, sicildekl kayda nazarau, Yorginin maaşı 100 kunış ve iki senelik maaşının tutan olan ve efendisinin yedi cmanetinde bulunan 24 lira ile satılan Lâmbasız sokaklar küçüklüğünün iki buçuk yılını Afyonda Üsküdarda İcadiyede Arabzade mapeçirdiğinl ve Kemal ailesinin Afyona mart 1845 te gelip Fatma Zehra Hanı hallesindeki birkaç sokak lâmbasız olmın vefatını müteakib eylul 1848 de Af duğu için oralsrdan geceleri geçilmek mümkün olmamaktadır. Mahalle halla yondan ayrıldığını şeriye Vilâyete müracaat ederek lâmba konmevcud vesikalara göre tesbit etmiş ması için emir verdirmişlerse de Elekbulumıyoruz. trik İdaresi, deposunda lâmba mevcud olmadığı cevabile dilekleri yerine getirmemiştir. Hakikaten elektrik lâmbası BÜTÜN İSTANBULLULAR1N GÜNLERİNİ NEŞ'E İLE GEÇİRTMEK, yoksa onun yerine havagazi veya petKALBLERİNE SONSUZ BİR ZE\Tİ VERMEK İSTİYEN rol lâmbası olsun konamaz mı? Borsa acentalarmdan Nedım Akeer imzasde: «Epeyce zamandanberi taksi şoförleri arabalarım cdolmuş» şeklinde kullanarak adam başına muayyen bir ücretle müşteri taşımakta idiler. Son günlerde Belediye zabıtası memurlaruıın mâni olmaları dolayısile bu iş gizli yapılıyor. Vakıâ, elde böyle bir vaziyeti yasak eeşyanın ki bu eşden bir nizamname vardır ama, tabiî zayalarm belki, hepsi manlar için yapılmıçtır. Nakliye vasıtade efendisinin ihsanı Iarı buhranı mevcud olduğu şu devirde ayni mlktar benzinle bir çok vatandaşidi bedeli mecmuu ların gidip gehnelerini temin ederek hem 60 altını aynen hahalkın istirahetine, hem de tasarrufa yazineye yatırmıştır. rayacak bu teşebbüsün önöüne geçme1S48 senesine tesadüf eden ramazan ğe değil, bilâkis onu teşvike çalışmalıbayramının ilk gününde öien Fatma dır. Zehra Hanımın vefatına dair sicillerde Adapazanndaki müthis çamur bir kayıd yok. Fakat evvelce bulduğuAdapazarı Emniyet Bankası muhasebe muz vakfı kitab, ve mezar taşının tarihini teyid eden, ve Lâtif Beyin, kızınm memuru Fehmi Rüştü Hız imzasile: ölümünden pek az sonra, yani bir ay «Kasabamızda hiç bir sene sokaklann zarfmda Afyondan ayrıldığını bildiren şu bu derece fazla çamur olduğu görülmevesika ile Namık Kemal aielsinin Af mişti. O kadar ki beton olarak inşa edilyonda iki buçuk sene kaldığını kat'î miş bulunan Hükumet konağı caddesi surette öğrenmiş bulunuyoruz: «Anasıl bile güç geçilebilecek bir vaziyettedir. üeraliycde vâki Eğrikapı ahalisindcn İklimde, yağmurlarda fazla bir değişiklik olup hâlâ livai Karahisansahib muhas olmadığına göre Belediyenin temizliğe sılı rütbei salise ashabından Rifatlu AÜ diğer yıllardan daha az itina gösterdıği anlaşıhyor. Her sene olduğu gibi bu Rıza Efendi Hazretlerinin hizmelinde sene de bir parça faaliyet göstermesini müstahdem olan aşçıbaşı Tahir Ağa bu büıün şehrimiz halkı can ve gönülden defa...» İstanbula bazı eşya gönderilmesi dilemektedir.> hakkındaki bu vesika 25 zilkâde 1264 H. Yanyanya sulu siitün litresi tarihini taşıyor. Ve Afyonda muhassıllık 30 kurusa değişiyor. Aksaray Kemalpaşa mahallesinde Vakıf kitabda «Vakfı Fahmetüzzehra Hamdi Banş imzasile: Hnti Abdüllâtif muhassılı Kütahya...» «Civanmızda sütün litresi 30 kurusa donildiğine göre, Lâtif Beyin, kederli satılıyor. Yarısı da su. Demek litresi 60 babamn, kızınm ölümünden sonra vazi kurusa geliyor. Hastalar ve çocuklar fesi JCütahyaya nakledilmiştir, Kütahya hem saf süt içemiyorlar, hem de dünyaseriye sicilleri mevcud olmadığından. nın parasını veriyorlar. Vurgunculuğa Kütahyada ne kadar kaldığı öğrenileme karşı kuvvetli bir mücadele açıldığı şu miştir. İstanbula nereden ve hangi mu sırada zaman zaman gazete sütunlarmda hassılhktan avdet ettiği malum değil halledileceği yazılan süt meselesi için de tedbirler alınsa çok muvafık olur sanıdir. Bunu zaman aydınlatacaktır. Biz bu yzımızla büyük Kemalimizin yorum.» K A D I N L A R O N A B EL AM İ diyorlar. ERKEKLER B EL AM İ VE ye gıpta ediyorlar... BÜTÜN PARİS B EL AM I a»k maceralannın şarkısını söylüyor. Fevkalâde yepılmış... Çok lüks.., Bol müzikli bir filmde... Bütün kadınlan elde eden bir erkek: nin WILLY FORST un yarattığı B E L A M İ (Guy de Maupassant'ın romanından) ve OLGA TCHEKOWA LISE VERNER YARIN PERŞEMBE Matinelerden itibaren Ş A R K Sinemasında H. 1262 yılınm muharreminde «Vüzerayi izamdan sehiâ İbrahim Paşa> ya aid bir ilâmda şahid sıfatile kaymakam vekıli Bakizade Atufetlu Elhac Osman Ağadan ve bir ay sonra da Afyund.ı kaymakam veya muhassil olarak şu vesikayla Devleti Aliyye damet filhimayeitil rabbaniyede rütbei salise ricalinden olup livai Karahisan^ahib kaymakamı bulunan Atufetlu Ahmed Yahya Bcyefendi Hazretlerinin mahdumıı nerayükseliyor? betmevcumlanndan olup irtihalj dân Altm fiatlan dün de yülçselmekte de baka eden Mehmed AH Beliğ Bey...» vam ederek bir Reşad altını 2870 ku Ahmed Yahya Bey namında bir zatın rusa ve külçe altmın gramı ise 408 ku bulunduğu ve oğlunun vefatı üzerine ruşa kadar çıkmıştır. Afyondan ayrıldığını ve 75 inci sicil Altın fiatlannm bu sekilde slstemll defterinde 7 rebiülevvel 1262 Hicrî yıbir ?ekilde yükselişi etrafmda Ankarada Iında, Asakiri Zaptiye neferatından, Afalâkadar makamlara malumat verilmişyonda ölen Özbekoğlu Yusuf Çavuşun tir. Hükumetin, bazı fırsat düşkünlerinin ierekesi hakkındaki şu vesika «... Terehalkın aleyhine olarak alt:n kıymeti üzerinde spekülâsyon yapmalanna mâ kei müteveffayi mezburun selâsei erbanl olacak tedbirler alacagı şüphesiz gö ına canibi beytülınal için bilemane vazı \cdde mütehakkak olana hâlâ Karahirülmektedir. sansahib mııhassılı ve beytülmal emini Basma tevziatı haregânı Divanı hümayundan Atufetlu Sümer Bank Yerli Mallar Pazarların Abdüllâtif Efendi Hazretleri...> ile de da basma, pazen, patiska ve amerikanbezi Abdüllâtifin rebiülevvel 1262 H. yani tevziatınm yeni esas dahilinde yapılması mart 1845 yılında Afyona geldiği tesbit için Ankaradan emir gelmiştir. Yeni şekle celilmektedir. göre, herkes nüfus kâğıdile Sümer Bank İlk zamanlarda, ve ilk ilâmlarda çu Yerli Mallar Pazarlanna müracaat ederek bu mallardan mua>yen bir mik ifadelere rast geliyoruz: tarda alabilecektir. Mal alanlann nü«... Bu makule arazii emiriye husnslafus kâğıdlanna sadece küçük bir işaret rına min kıbelissultan memur buyurulan konulacak, başkaca hiç bir muamele hâlâ livai Karahisansahib mııhassılı eyapılmıyacaktır. Bu suretle şlmdiye ka cillei hacegânı Divanı hümayundan Atudar cari olan fiş verme ve bir müd fetlu Lâtif Efendi Hazretleri hazır oldet bekleme usulü kaldırılrr.aktadır. dukları halde...> LÂLE SİNEMASI Kayıb aranıyor Dehanın yarattığı... Müziğin hayat, rengin azamet, efsanenin ihtişam verdiği senenin güzel filmi olan R E N K L İ G Ü L İ V E R CÜCELER • Şaheserini P A Z A R ÜLKESİNDE aksamma kadar göstereceğini müjdeler. Son günlerden E L H A M R A istıfade edınıı. SİNEMASI * Ş f nlm bırden Şarköy kazasırun Arablı köyünde Kevkilinin Mayada mübadillerinden ve Başa oğullarından Mehmed Akgül karısı Zeliha imzasile: <Kevkili kasabasmm Çerkes mahallesinden aşçı Mehmed oğlu kardeşim AHnin Türkiyeye muhacir gelerek 1924 tarihinde İzmir taraflannda bulunduğunu öğrenmiştim. O vakittenberi kendisindrn haber alamadığımdan görenlerin ve bilenlerin insaniyet namına yukandaki sdrese bildirmelerini rica ederim.> C A S U S GENG AŞIKLAR İhtikâr davaları İhtikâr davalarma bakan istanbul ikinci asliye ceza mahkemesince, Beşiktaşta bakkal İbrahim makama ihtikârmdan, Mahmudpaşada dükkâncı Araksi üraş fırçası ihtikârından, seyyar makaracı Mehmed iğne ihtikârından yirmi beşer lira para cezasma mahkum edilmişlerdir. Bunlardan İbrahimle Araksinin dükkânlan. yedişer gün müddetle kapatılacaktu. Ayni mahkemece, Kasımpaşada depo sahibı Halille Öjen ve Eliz* odun ihtikârından, Beyoğlunda ıtriyatçı Yasef Baharla tezgâhtarlan Marika ve Evanina tıraş sabunu ihtikârından, Karaköyde kunduracı Niko da kundura ihtikârından tevkif edilmişlerdir. F r a n s ı z c a Lil Dagover Teodor Loos T üpkç e Clauderte Colbert Clark Gable Yılbaşı ve Bayram Şerefine TÜRKÇE SÖZLÜ,. ŞARKILI HARİKALAR FİLMİ Hind saraylannm ihtişamı Harikulâde dekorlar Insanı hayret içinde bırakan dehşetli vak'alar Kahkahalarla güldüren sahneler Nefis rakıslar 30 kişilik saz heyetile yeni ve nefis şarkılan Travmaya atlarken Kadıköyünde Artin ismir;de biri, vatman Mustafanın idaresindeki 103 sayıll tramvaya atlamak isterken yere yuvarlanmış ve başmdan yaralanmıştu1. SÜZAN GÜZİN SEMİHA NUMAN H. Yerlerinizi evvelden tedarik ediniz. Telefon: 40380 Sayın halkımızın bayram günlcrini neş'e ve eğlence ile geçirmesini temin etmek istiyen önümüzdeki P A Z A R günü aksamından itibaren bütün bayram haftası Sinemacılık dünyasmın eşi ve henzeri asla görülmemiş bir mükemmeüyette olan harikalar harikası... Şaheserler şaheseri... Baştan nihayete kadar enfes bir müzik... Kahkaha tufanı bir mevzu... Zevkine doyulmıyacak derecede Lhtişamlı ve zengin sahnelerle: 1 «... Hâlâ livai merkum muhassılı ecilBir müddet evvel, Halde tüccara aid Iei hacegânı Divanı hümayundan Atulimonların saklandığı bölmelerden birin fetlu Lâtif Baif Efendi Hazretleri...» Bu kayıdlarda mumaileyhin hacegâdeki bir miktar karpit ateş almıştı. Yeşil renkteki limonlan sarartmak için nı Divanı Hümayundan olduğu tasrih oraya konulduğu anlaşılan bu karpit edilmektedir ki, bu suretie, âlim ve mülerin istialinde, sarsmtıdan Hal camla nevver bir zat olduğu ayrıca tevsik ermdan bir kasmı kırılmıştı. Tedbirsizlikle dılmiş oluyor. hasarı mucib iştiale sebeb olmaktan mu1263 H. 1846 yılına aid şu vesikayı, hakeme edilen kabzımal Rüstemin, İs Büyük Reşid Paşanın âsân dehasından tanbul altıncı asliye ceza mahkemesince olan «Tanzimatı Hayriye» nin ilânından üç gün hapsine karar verilmiştir. aln. yedi sene sonra, Anadoluda anla Su, küçük abla, su! Boğazım yanıyor. Küçük abla, bacağımın yerini değiştir, dizlerim parçalanıyor zannediyorum. Küçük abla, alnnnı ıslat, yanıyorum. Bu yalvarmalar, hastane olarak kullanılan küçük bir izbayı dolduruyoıdu. Kısa süren muharebe, çok kan dökücü olmuş, yaralılarm barındığı kulübe artık ilâc ve kan kokusundan içine girilemez bir hale gelmişti. Yandaki yüksek pencereden giren bir ışık huzmesi. ıstırablar içinde kıvranan insanlarm üzerinde dolaşıyor, manzaralarm en acıklı ve korkuncunu meydana vuruyordu. İlk gelenler birer yatak bulabilmişlerdi. Diğerleri ise ancak kanlı paltolarmın yayıldığı yere uzanıvermişlerdi. Bütün bu mecalsiz insanların arasında yalnız beyaz bir gölgenin hareket ettiği, koş'uğu farkedi'iyordu: Yaralılarm arasında bir ışık gibi dolaşan genc bir kız. Hasta gözler, onun yaklaşmasını ve uzaklaşmasını, kendi hayatîarının gıdişini, gelişini görüyormuş gibi, sevgi ve istek dolu nazarlarla seyrediyorlardı. Küçük abla, bir aralık, sarışın genc bir teğmenin yanında diz çöktü. Teğmen güçlükle nefes ahyordu: Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Biraz daha iyi, küçük abla! Fakat sen biraz dinlensene; kendini öldürecek kadar yoruyorsun; genc gözJcrine ihtiyar bir bakış çöküyor. Olga gülmüştü. Susun bakayım, konıifmak sizi yorar. Uyuyun, gece oluyor. Haldeki yangın davası bitti ELHAMRA'da L â h u t î e s e r 13 Besteler : ÜSTAD RL^NUNÎ A H M E D kısımlık b ü y ü k filmin hepsi birden gösterilecektir. Önümüzdeki CUMARTESİ 11 matinesinden itibaren CUMHURÎYET Nüshası 5 1941 in 2 muazzam harikası: Heyecanlar şaheseri: Abone şeraiti Senelik Alta avlık Üc aylık Bir aylık LÂDAM 0 KAMELYA T Ü R K Ç E . Mümessüleri: Greta Garbo Robert Taylor KORKUSUZ REİS Baş mümessili: VICTOR MACK LAGLEN kurıiştor. Türkiye Harîc için için 2700 Kr, 1400 Kr. 750 > 1450 » 880 > 400 > Yoktur. 150 > Dikkat Gazetemize eönderilen evrak ve yazılaı neşredilsin edilmesin iade edilmez ve 7İvaından mes'ulîvet kabnl olunmaz. L Bugün ALEMDAR ve MILLI'de = KUçUk hlkâye L A K O N G A RONNEY Baş rollerde: Dağların kanunu için kendini öldüren bir genc kızın şarkısıdır. Olga biraz düşündükten sonra devam etti: Memleketimin kanunu böyledir... Tegmen, genc kızın elini tuttu, bir hayali öper gibi dudaklarını bu küçük ve beyaz ele dokundurdu; fakat o anda sinirli bir ses duyuldu: Olga, artık gel! Küçük abla, arkasına baktı; kapıda uzun bcylu, sert bakışlı, genc bir adam duruyordu: Ağabey, daha işim var; zavallı Vasili'nin pansımanmı yapmalıyım. Olga, bunun için üzülme; Maka, senin yerine geliyor. Maka, iriyarı bir kadındı; ilk bakışta, kuşağına astığı kocaman bir tabanca göze çarpıyordu. Haydi Olga, dedi. sen ağabeyin Cemlayla git; ben buradayım. Olga, boynunu büktü; Cemlayı takib etti. Olga ve Cemla, yemek masasma yaklaştıkları vakit, büyük bir neş'e çığlığı koptu. Olgaya her zaman en samimi bir sevgi beslenirdi. Bu umumî muhabbet, onıuı iyi kalbliliğine, temiz terbiyesine ve eşi bulunmaz feragatine verilcnilecek yegâne teşekkürdü. Fakir yemek sona ermişti; Cemla aya MIKEY Nakleden: Setvan Gizli JUDY GARLAN PALX WHTTEMAN ve meşhur PAIIL WHITEMAN C A Z orkestrası Dikkat: • Pazar gecesi ve müteakib geceler için numarall kolruklar simdiden sstılmaktadır. PAZAR günü aksamma kadar VATERLO KOPRUSU Inçilizce nüshası CUM A AKŞAMI Saat 20,30 da Sinemasında Ibrahim Özgür ve Âteş Böcekleri BAHAR KONCASI CAMILLAHORN ve WILLY FRITSCH gibi çok güzel bir çiftin en yeni şaheseri. • DKKAT: Yerlerin svvelc'en ayırtılması lâzımdır. Konser başladıktan sonra gişeler kap»Mır. Ya'nız bu geoeler iç:n kartlar muteber değildir. Telefon: 49369. • M B I ^ ^ H ^ ^ B Şehrimizin en meşhur CAZ san'atkârlarının iştirakile K O N S E R Konsere ilâve olarak: Cumartasi matinelerden itibaren gösterilecek olan büvük aşk filmi Gitme Olga, biraz daha dur; ne olur, bir şarkı söyle! Genc tegmen yalvarıyordu: Ne olur küçük abla, memleketinin. şarkısını söyle! Olga tekrar gülürrisedi: Uyuyanları rahatsız ederim. Bu sefer rica sesleri çoğalmıştı: Haydi küçük abla, bize bir şarkı söyle! Olga başını iğdi: , Peki. Biraz sonra, ıstırab yuvası olan küçük izbada tatlı ve vahşi bir ses dolaştı. «Küçük abla» değişivermişti; artık sevimli küçük bir kız değildi. Başı daha doğrulmuş, yüzüne sert bir ifade yayılrmştı; uzaklara bakıyordu. Genc leğmenin gözleri önünde, memleketinin dağlık yoüarında şarkısını söyliyen bir Olga belirdi: Bambaşka, vahşi bir Olga. Şarkı bitince fısıldadı: Ne tuhaf kızsın sen Olga! Memleketinin havasım sanki hâlâ ciğerlerinde taşıyor gibisin! Olga'nın bakışlan uzaklarda kalmıştı: Doğru, dedi, genc yaşımda tıb tahsil etmek için payitahta giltiğim gündenberi dağlarımın cazibe ve kanunlarını daima içimde taşıdım. Şarkm ne söylüyordu küçük abla? Bu, muharebede nişanhsı vurulduğu Doktoru, çabuk doktoru yollayın! İki asker, izbadan çıkarlarken, en yaşlı görüneni, arkadaşının kulağuıa fısıldadı: Kız kardeşidir, buraya getirmekle fena yaptık! Olga, heyecanla battanlyeyi açtı; güğa kalktı; tüfeğini omzuna vurdu; kızkardeşini kucakladı. Olga, soran göz zel, esmer, sakiri'bir yüz meydana çıktu lerle bakıyordu; Cemla gülümsiyerek Cemla kendini kaybermiş, kesik kesik nefes alıyordu. Olga, her şeyin bittiğini fısıldadı: Bu gece keşfe ben seçildim; dö anlamıştı; en ufak bir ümid yokru. Bir ürperme, bütün vücudünde dolaştı; gend r.ünce seni bulurum. Birkaç dakika sonra Olga, yaralıların adamın hareketsiz vücudü üzerine yığılıverdi. > yanına dönmüştü. Doktor geldiği vakit, onlan böyle bul•*> "T* *î* du. Kızı hafifçe kaldırdı. Yaralıya bakGece sona eriyordu. Şafağm başladığı mak istedi, fakat Olga, ellerine yapışyerde, ışıkların hecelendiği zamandı. mıştı: Hastane izba ağır ve ıstırablı uykusu Bırakın doktor, yalvarınm size. Arna dalmıştı. tık her şey mahvoldu, biliyorum. Beni Olga, bir iskemlede başı önüne düşonunla yalnız bırakın, yalvarınm. müş uyuyordu. Siyah ve uzun kirpikGenc kız tekrar Cemlanın üzerine leri, her an açılacakmış gibi, hafifçe uzanmıştı. Elini aldı, dudaklarına gögözlerini örtmüştü. türdü. Bütün dikkatile, genc adanım Olga, birden yerinden sıçradı. Kapıya gittikçe zayıflıyan nefesirîi dinledi. Bir\tiruluyordu. Genc kız buna alışkmdı; kaç saniye sonra, kesik nefes sesi, inilkaç gecenin ortasmda böyle uyandırıltiler arasında boğuldu ve kesildi. mıSj önüne, ıstırablar içinde kı\Tanan İçeride bir ara dolaşıveren bir rüzgâr kaç baygın, kanlı, hasta vücud getirmişlerdi. Aralanan kapıdan içeriye, kar dalgası, Olgayı titretti. Rüyada hareket la, karanhkla karışık bir rüzgâr doldu. ediyormuş gibi doğruldu; elleri Cemlaİki adam, bir battaniyeye^Sarılmış, tit nın ölü vücudü üzerinde dolaştı; uzun riyen bir vücud taşıyorlardL Bir tanesi hançerin iri sapı üzerinde durdu. Yavaşça, sessizce, kınından sıyırdı. Soğuk fısıldadı: Tegmen Cemla! Boynundan vurul hançer kıvılcımlandı ve bir anda, küçüfe ablamn göğsüne saplandı. mus, çok ağır yaralı! Cemla. kücülr ablamn nişanhsıydı. Olganın gözleri alevle doldu; dudakNakleden: lan, elleri titriyordu. Zorla pencerenin Setvan Gizlc yanındakl boş yeri gösterebildi:

Bu sayıdan diğer sayfalar: