2 Şubat 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

2 Şubat 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Şubat 1942 Uzakşark buhranında Hindistanın vaziyeti apon kuvvetlerinin bir taraftaı Singapura dayandıkları sırada bir taraftan da Birmanyaya karşı taarruza geçmeleri Hindistanın müdafaası meselesini yeniden ortaya çıkardı. Japonlar. Birmanyada ilerlemeğc muvaffak olur ve asıl Hindistana taarruz edecek o'urlarsa Hindliler ne yapacaklar? Muharebenin İngiltere ile Japonya arasında vuku bu'duğunu ve kendilerini alâkadar etnıediğini söyliyerek seyirci mi kalacaklar, yoksa silâha sanlarak memleketlerini müdafaaya mı girişecekler? Bu suallerin cevabmı vermek için Hindistanın müdafaa siyasetini gözden geçirmek lâzımdır. B'r kere Hindistanın kara tarafından tehlikeye uğraması, pek yakın zamana kadar varid değildi. Çarlık Rusyasmm Asyaya gcnişlemek ve Hindistana sarkmak siyasetini tuttıığu sıralarda. İngütere Hindistanla Rusya arasında gcrilen İran ve Efganistan gibi memlekct'.eri birer büyük engel sayıyor ve Rusyanın bu engelleri aşmamasına dikkat ediyordu. Diğer taraftan İngiltere ile Japnnya müttefiktiler ve ikisi birden her hangi bir Rus istilâsını önliyebilirlerdi. İngilterenin denizlere hâkinı olması ise. Hindistanın denir tarafından bir tehlikeye uğramasına mâni oluyordu. Bu yiizden Hindistan dahilinde alınan müdafaa tedbirleri şimal hududıı boyundald bir takım kabilelere karsı idi. Efçanistan ve İran hududlan da daima gözetiliyordu. Geçen Büyük Harbde de Hindistan mühirn bir tehlike geçirmemiş, İnglitere Hindistanda bir takım kargaşalıklar rıkarmayı istihdaf eden hareketleri İranda önlemiş ve böylece Hindistanı haricî lehlikelerden korumuştu. Geçen Büyük Harb sırasında, Hindistan, İngiltere için yalnız madde kaynağı değil, çok mühim insan kaynağı da teşkil etti, ve yüz binlerre Hind askeri İngiltere hesabına canını vererek İngilterenin harbi kazanmasuıa yardım ettiler. Bu hâdise Hindistan tarihinde bir dönüm noktası sayılabilir. Çünkü ingiltere, Hindililerin askerî yardımı mııkabilinde. Hindistana nıuhtariyet vermeyi vadetmiş ve Hindliler de bu muhtariyete kavuşmayı istemişlerdi, Hindliler de, Avustralya, Kanada ve cenubî Afrika gibi mukadderatlarına sahib olmak, büyük bir millet olarak yeniden doğmak. yeniden bir istikbal kurnıak emelinde idiler. Fakat İngiltere Hindlilere birdenbire muhtariyet vermcğe razı olmadığı için, iki taraf arasında başlıvan mücadele devam ediyor ve mesele henüz halledilmemiş bulunuyor. Bu sebeble Hindistan geçen yirmi bcş seneyi kargaşalıklar, gerginlikler, ihtilâller içinde geçirmiş, millî bir müdafaa. millî bir ordu sahibi olamamış. lâıım gelen müesseseleri kuramamıştır. Gerçi Hindistan, geçen Büyük Harbde olduğu gibi bu defa da İngiltereye yardım ediyor. fakat bu yardun geçen defaki yardıma nisbetle çok mahduddur. Sonra İngilizlerin Hindistana General Wavell'i göndererek orada müdafaa teşkilâtı kurmağa teşebbüs ettikleri göze çarpmıştır, fakat bu teşkilât Hindistan ölçüsünde ve Hindistan kaynaklarının nisbetinde olmaktan çok uzaktır. Elhasıl Hindistan, şimdiki buhranı, gayet mahdud, ayni zamanda millî bir mahiyeti haiz olmaktan uzak müdaiaa teşkilâtile karşılamaktadır ve bunun mes'uliyeti. geçen yirmi beş seneyi Hindlilerle mücadele ederek geçiren siyasele aiddir. Fakat tehlike Hindistanın kapılanna dayanmıştır, ve bu tehlike ile katşılaşmak icab etmektedir. Hindlilerin en mutedil ve en basiretli unsurlanna göre, Hindistan yeni bir istilâya uğramak niyetinde değildir ve Hindliler memleketlerini müdafaa etmck İsterler. Fakat bunu, kendi isteklerile ve kendi gayretlerile yapmalan lâzımdır. Bu ise, ancak haklarımn tanınraası ve mukadderaüarına sahib olmalarile mümkündür. Bunun manası Hindlilerin Hinrtistam İngiltere hesabına değil, fakat kendi hesablarına müdafaa etmek, bu müdafaayı Hindistanın hürriyetini koruınak için yapmak iştedikleridir. Fakat İngilterenin bu yolda adım atmak istidadında olduğu göze çarpmamakta ve bu yüzden Hindistan meseIesi bir muamma olarak kalmaktadır. Şüphe yok ki İngiltere Hindistanla nnlaşmış olsaydı, Uzakşaıkta hiç bir buhranla karşılaşmamasını temin ederek kuvvetli müttefiklerle hareket eder, ve Japonya onu tehdid etmek cesaretini göstermezdi. İngiltere. bu sırada Hindistan gibi mııazzam bir müttefikten mahnım olmanın acısını. hiç bir zaman bugünkü kadar hissetmemiş olmalıdır. Istifçilere karşı amansız mücadele Ankara 1 (Telefonla) Millî korunma kanununun bazı maddelerini değiştiren ve kanuna bazı maddeler ekl^yen lâyüıanın kanunlaşması üzerine tatbikatta sür'at ve kolayhk temini İçin alâkadar Vekâletlerce şimdiden hazırhklar yapılmaktadır. Kanun, mer'İyete girmek üzere neşredilinciye kadar hazırlıklar da bitmiş olacaktır. Bu arada Ticaret Vekâleti İaşe Miisteşarlığı da kanunun tatbikatı etrafında teşkilâtma diıekiifler göndermiştir. Bilhassa vurgunculara ve istifçilere karşı amansız mijcadele açılmaktadır. Vilâyetlerdeki iaşe teşekkülleri de imkân nisbetinde genişletilmektedir. J İngiliz Amerikan tebliği (Baştarafı 1 inci sahıtede > I Japon harb tebliği ı Singapurda İngiliz hazırlığı Saygon 1 (a.a.) Yedi hafta iasdasız devam eden bir mücadeleden sonra Jngiliz kıl'aları gece Johor boğazım aşmışlar ve son tank küçük kanalı geçtikten sorıre şosenin altına konulan mayinler inhiâk ederek Singapuru karaya bağlıyan std havaya uçurulmuştur. Smgopur tebl.ğinde Malezya muharebesirıin bitüği ve Singapur muharebesirıin başladığı kaydedilmektedir. Japon taarruzunun başıadığı zamandanberi İngnizler bu son çekilme hareketini hazırlamakıa idiler. Adanın şimalindeki sivil alıaü tahliye ediimiş ve müdafaa hazırlık'anııa hararetle başlanmıştır. Johor boğazının sahillerinde bütün toplar mevzilere jerleştiri'ri'iştir. Civar sulara mayinler dökülmüş ve boğazm methallerinJe bulunan müslahkem adalara kuvvetli top. lar konulmuştur. Adada düşman taarıuzlarından zarar gördükleri şüphesiz olan başlıca dört hava meydanı vardır. Fakat bir İngiliz membaından bildiriidiğine göre başka küçük hava meydanlan da hazırlanmış ve mühim miktarda takvİ3re edilen ingiliz hava teşkilleri müessir bir müdafaada bulunabilecek bir haIe getirilmiştir. Japonların bu son engele karşı nasıl harekete geçecekleri suale şayandır. Singapuru usulü dairesinde muhasara mı edecekler, yoksa HongKongda yaptıkları gibi derhal müstahkem mevkie hücum mu edecekler? Burası meçhuldür. Japon tayyareleri İngiliz gemi karileîerine hücum ettiler (Baştarafı 1 inci sahifede) Tokyo 1 (a.a.) Domei ajansı bildiriyor: Japon bahriyesine mensub tayyareler Sumatra ile Banka adası arasıııda İngiliz harb gemileri ve av tayyareıeri hlmayesinde seyreden büyük bir kafilsye rasgelmişlerdir. Kafile Singapura doğru yo! almakta İdi. Japon bahriyesine mensub tayyareler 5 bin tonluk bir nak'iye gemisini batırmağa ve diğer iki naklıye gemisini hasara uğratmağa muvaffak olBeş kıt'.aya yayılan harbin ve bunun muşlardır. neticesi olarak bütün insanlığı saran Singapurun cenubunda Llngga adalan açığında başka bir kafileye de müessir buhranın scyri ve sonu hakkmda şimdiden bir şoy söylemek de mümkün debir hava hücumu yapılmıştır. Eorneonun merkezi işgeJ edildi ğildir. Fakat şu da gerçektir ki, harb Tokyo 1 (a.a.) İmparatorluk 'umu sürüp gitsikçe sirayet ve doğurduğu sımî karargâhının bildirdiğine göre, Ja kıntılar çoğalmaktadır. Bu harb dünpon kıt'aları Borneonun Holandaya aid yanın yalnız siyasî muvazenesidni boz kısmının merkezi olan Pontıanak'ı işgal makla kalmadı, iktısadî muvazenesiııi de altüst etti. etmişlerdir. (Baştarafı 1 inci sahifedei günün herkesçe en önemli görünen olnylarmdan bahsedeccğim. Millî Korunma kanununda yapılan yeni değişiklikler, Büyük MİJİet Meclisince kabul edildi. Yarm Re?mî gazete ile yayınlanncaktır. Bunun içrn evA'elâ bundan başhyacağim. Dünya Luhranmm zorlu şartlan içinde yürüyeıı millî hayatın bugünkü ana davalann: ve bu davaların halli nğrunda hükumetimizin aldığı başlıca tedbireri ve gene bu uğurda sizlere düşen vazifeleri belirtmek istiyorum. 1939 cylulünde Avrupada başlaytp gittikçe sirayet ve şümulünü genisklelek Afrikeya, Asyaya, Amerikaya geçmiş ve jimdi hakikî bir dünya yangını halini almıştır. Harb, yalnız harbe girmiş olan memleketlerde tahribat yapmakla kalrruyor, ayni zamanda yer yer ve çeşid çe'id ıstırablar, yoksulluklar yaratarak ve bunlar da dalga dalga, memlekett°n memlekete geçerek bütün insanhğı ?arsan muazznm bir bu^ran halini almıs bulunuyor. Bu sebeble hüküm sürnekte olan buhranın sıkıritılarmdan ya'nız harb içinde bulunan milletler değil, derece derece bütün m:'letler müteessir oluyor. Zamanımızrla harb dıştr.da kalmak demek, hiçbir suretle buh.?ndan ve onun sıkmtılarından uzsk olmak demek deâ;ildir. Başyekilin milletle mühim bir hasbıhali rin millet ferdleri arasındaki dağılışmda adaleti temin etmek ve bilhassa fırsattan istifade ederek halk zararına menfaat temin etmek istiyenlere hayat hakkı vermemektir. Bu kanuna dayanarak aldığımız bütün kararlarda en esaslı gaye ve maksadımız, yurdumuzun müdafaa kudretini ve kaynaklarını artırmakla beraber bugünkü şartların icab etürdiği fedakirlıkların millet ferdleri arasında adilâne bir tarzda taksımmi temin etmektir. Bu prensipi hükumet her kararında ve tedbirinde takib etmektedir ve edecektir. Çünkü bugünkü mücadelede milletler ya bütün ferdlerile var olarak kalacak, yahud da hep beraber yok olacaklardır. Yurdun müdafaası yıkılır, milletin umumî iktısadi durumu bozulursa ne biriktirilmiş servetlerin ve ne de iddihar edilmiş eşyanın faydası olmadığını iki senelik harbin dış memleketlerdeki önemü tecrübeleri isbat etmiş bulunuyor. raftan 1941 yılı mahsulünde bu yıl içinde Toprak Mahsulleri Ofisine satıian mahsulden fazla olarak 1942 yılında mahsul şetireceklere aradaki fark için fıatın yüzde 20 si nispetinde bir prim verileceklir. Bundan ayrı olarak da patates ekimi için her dönüm başına iki lıra prim ödenecektir. Sonra Ziraat Eankasınca mısır, darı ve patates ziraati için fazla ekim yapacaklara, bankaya oian borcları nazara almmadan munzam istihsal kredisi verilecek ve bu mahsulün satın ahiimasında mahsub edilecektir. Hükumetimiz köylünün fazla istihsal gayretlerinin lâyıkile karşılanabilmesi için elde edeceği iaşe maddeleriıie değer fiatı vermek azmindedir. Onun içindir ki son defa fiatlann yükseltilmesinden evvei 1941 mahsul yılında istihsal ettikleri buğday, çavdar, arpa, yulaf, mahlut ve mısırı, Toprak Mahsulleri Ofisine teslım etmiş olanlara da kilo başışına iki kuruş ödenmesi kararlaştırıimış bulunmakte ve bu suretle fiat yükselişinin mühim bir kısmı geriye doğru teşmil ve vaktinde devlete satış y3proış rlanların hakkı mali imkânlarımız derecesinde gözetilmektedir. CUMHURlYET Kendittıiz Gemi Yapamaz mıyız: Kanun, hükumete her yeri aramak salâhiyetini vermektedir Macassar geçidindeki Japon zayiatı asılsızmış? Tokyo 1 (a.a.) Japon bahriyesinin salâhiyetli mahfillerinde beyan edildiğine göre, Japon bahriyesinin Büyük Okyanusun cenubunda ağır kayıblar verdiğine dair İngilizler ve Amerikahlar tarafından ileri sürülen iddialar «çocukça bir propaganda» dan ibareltir. Sanfransisko radyosunun iddialan doğru değilse Müttefik filosunun BüjTİk Okyahusta taarruza geçmesi lâzım gelirdi. Burada işaret edildiğine göre Holanda kuvvetlerinin biri bir saffıharb gemisi, 12 si kruvazör ve muhrib olmak üzere 54 Japon gemisi batırıldığma veya muharebe harici ettiğine dair verilen haberler tamamile saçmadır. «Güzel yurdumuz harb dışındadır» Johor Sultanı, memleketinden ve milletinden aynlmadı Singapur 1 (a.a.) Johor'daki sarayında Reuter ajansının bir muhabirini kabul eden Sultan İbrahim Johor, Japonların Johor'a girmelerinden biray evvel demiştir ki: « Ne olursa olsun, beni ruhanî ve cismanî şeileri addettiği tebaalarımın menfaatlerini korumak için Johor Bahru'da kalmağa karar verdim.» r Şîmali Â(rikada harekât (Baştarı.fı l inci sahifede) Japonlar Amboin adasında flerliyorlar r Sydney 1 (a.a.) Avustralya başkuİtalyan tebliği mandanlığı tebliğinde Amboin adasına Roma 1 (a.a.) İtalyan tebliği: çıkan Japon kuvvetlerinin Amboin tayBarseye varılmış ve bu şehir geride yare meydanı civarına vardıkları bildiribırakılmıştır. İtalyan ve Alman kıt'aları liyor. üüşmanı yakmdan sıkıştırmağa devam etmektedirler. hil bölgesine İngiliz tayyareleri tarafmdan yapılan taarruz teşebbüsleri esnasında düşman 2 tayyare kaybetmiştir. Londra 1 (a.a.) Düşman kuvvetlerinin Bingazinin takriben 100 kilometre (Baştarafı 1 inci sahifedei doğusundaki Barse'nin şark ucuna varBu kesimde bir çok Sovyet esiri alınmış dıklarına duir olan İtalyan iddiası Lonve mühim miktarda malzeme iğtinam dra salâhiyetii rrahfülerinde teyid edilmemektedir. olunmuştur. Şark cephesinde harekât İngilizler tekzib ediyor Aziz yurddaşlarım, Memleketimizin bugüne kadar harb afetinden masun kalmış olması, şüphesiz büyük bir nimettir. Bu nimetin yüksek değerini bütün vatandaşlann iyice ölçtüklerine şüphem yoktur. Fakat bugünkü yaşayışlarım da ona göre kavrayıp düzenlema!erini istiyorum. Ayni zamanda aziz yurdumuzun bugüne kadar harbden masun kalmış olması, bize büyük yangmın hududlarımıza gelip dayandığını unutturmamalıdır. Bugün meınleketimiz çepeçevre harb yan gınile sarılmış bulunmaktadır. Bu gerçeği bütün vatandaşlann daima göz önünde tutmalan ve onun şart koştugu anlayışı ve uyanıkhğı göstermeîeri lâzım dır. Bur.dan başka yurdumuzun harb musibetinden masun kalması, bizim bı; harbin doğurduğu sıkmhlardan uzak olacağımız zihniyetine de yer vermemeıidir. Filvaki güzel yurdumuz harb dışm. dadır. Fakat cihan buhranınm içindedir ve bu buhranın tesirleri altındaclır. İki buçuk yıldnnberi hududlanmızın dışında sürüp gitmekte olan harbin yarattığı sıîtıntılan biz de çekiyoruz. Ve gün geçtikçe memleketimizde bu sıkıntıların drha ziyade artacağım da biliyoruz. Bu vakıa bütün vatandaşlann yaşayış isteklerinin. yaşayış iddir.brınm hududlanm açık olarak çizmeTeri için birinci şarttır. Bu sebeble hueudlarımızda harb nlmaması. bizim normaî yani 1039 spne?;n<?eki üibi ya=amnmızı icab ettir»ceği hakkmdnki c'ü'.;incenin yalnız hatalı degil bdki çok fcna ve zararh oldi'Şunu yurddaşlarıma hatır Millî korunma kanunundaki yeni tadilât, hükumete bazı yeni salâhiyetler vermektedir. Bu salâhiyetlerle ziral ve sınaî istihsalimizin artırılmasını temin edeceğimizi ve biraz evvel arzettigim esaslı prensipi daha kolaylıkla tatbik edeceğimizi umuyorum. Kanun. hükumetin el koymak ve bazı maddelerin birikürilmesini yasak etmek salâhiyetlerini genişlettiği gibi, lüzumu halinde ev, mağaza, ticarethane, depo. dükkân, ambar, samanhk vesair her türlü mal konulabilen yerlerde arama yapmak salâhiyetini de hükumete vermiştir. Pek iyi bilirsiniz ki millî korunıra davamızm maddî destekleri, millî kaynaklarımı?. ve millî kuvvetlerimizdir. Bu davanın başarılabilmesi için her şeyden evvel bu kuvvetlerin harekete geçmesi ve bu kaynakların işletilmesi gerekmektedir. Dünya münakale yollarmın kesildiği ve milletlerarası mübadelenin tıkandığı şu sırada millî korunma davasınm mutaka gerçekleşmesi için Türk milleti her şeyden evvel millî iktısadile ihtiyaclannın mümkün olanlannı temin eylemek mecburiyetindedir. Bu itibarla millî Iktısadın her alanmda bütün vatandaşlavar olan imkânları son haddine kadar İstismar etmeleri zarureti vardu. Millî korunmanın gerek dışarıya karşı, gerek içeride maddî temellerini yaratabilmek için başhca işlerimiz tedarik ve İstihsal, taşıma ve dağıtma, sonra da istihlâk alanlarını şamil bulunmaktadır. Hükumetin Türk çiftçisinden istedikleri ve diledikleri... Hükumet, Türk çiftçisi, karar verdiği ve düşündüğü bu tedbirlerle sizden bütün iş kuvvetlerinizi xam şekilde ku!l:ınmanızı ve yurd topraklarını imkân hududlarına kadar ekmenizi istiyor ve bckliyor. Genc sanayümizin bugünkü müşkül şartlar içinde mensucat ihtiyacmı tamamen kapıyamıyacağını biliyoruz. Fakat istihsal nisbetini artırmak suretile günün ihtiyacına nisbeten cevab verecek hale gelmesine de uzun zamandanoeri çahşıyoruz. Btırada devlet elindekücrle hususî sermayelere istinad eden fabrikalar arasnda hiç bir fark gözetmiyorum. Bugün bunlaruı hepsi yalmz bir sermayenin faiz ve resülmaline cevab verecek şekilde değil, millî müdafaa ve halk ihtiyacmı karşılıyacak surette çalışmak için devletten her yardımı göreçeklerdir. Bütün bunlara rağmen verli sanayiimiz, her çeşid ihtiyacı karşılıyamazsa vatandaşların iyi bir anlayışla mahrumiyete katlanmaları zaruretini benimsemelerini hiç hatırdan çıkarmamalıdırlar. Hulâsa istihsal İşlerinde hükumetiniz millî korunma davasınm emrettiği yönde ve yolda bütün kuvvetleri harekete getirmeyi, en ufak imkânları bile gerçekleştirmeyi göze almış bulunuyor. Türk milletinin de bu uğurda fard ferd ve toptan kendilerine düşeni başarması, bizi kat'î muvaffakıyete ulaştıracaktır. Hiç unutmıyalım ki yoklukları r.ncak istihsal kudretimiz ve onun yüksek başarısile karşıhyabiliriz. Sajan vurddaşlarım, Millî Şefimizin yangınlar içinde inliyen Avrupa ve Asya kıt'alarının bitiş'k noktasında sulh ve sükun yurdu olarak vasıflandırdığı vatanımızın rahatını bnzmak istidadı gösteren bazı hareketlere tesadüf ettiğimizi de esefle söylemek mecburiyetindeyim. Son bir aydanberi muhtelif büyük şehirlerden başhyarak şimdiye kadar sakin ve rahat bir şekilde içinde yaşadığı hayatın icablarım bilerek ve bunlara uyarak yaşıyan diğer şehirlere doğru sirayet eden ruhî bir haleti Türk vatandaşlarınm gözleri önünde canlandırmak istiyorum. (Başmakaleden devam) Harbde dpha çabuk yapılabildiklennden dolayı Amerikanın pek çok ahşab gemi inşa ctmij olduğunu hatırlıyalım. Buharııı keşfinden evvel ki donanrcacılıkta Türkiye gemilerini bizzat kendisi yapmak suretile ileri denizci bir nıemleketti. tlkemizin ormanlı sahalara sahil olan pek çok yerlerinde tersaneler vardı. Biz o ccdadın çocuklan değil nıiyiz? Şimdi demirden olmazsa ahşabdan bir çok nakliye vasıtalan vücude getirmeğe neden muktedir ohnıyalım? Makineleri elde etmek veya vücude getirmek zorlağu varsa bu ahşab gemilere birer nıotör takarak onların rüzgâr kuvvetine dayanacak seferlerini kolaylaştırabiliriz. Ahşab gemilerin kömür ve kereste gibi bugün için yükte olduğu kadar pahada da ağır eşyayı müsaid mevsimlerde şuradan şuıaya bollukla ve kolaylıkla taşıyacaklarında şüphe yoktur, ve eğer devletçe tcşvik olunursa hususî teşebbüslerin brzde de bu yolda büyük başarılar gösterebilecekleri mulıakkak sayıIır. Boğazda oturanlar 100 ile 200 ton arasında şimdi motörleştirilmiş bir çok, küçük ahşab gemilerin muhtelif Karadeniz iskeleleri adlannı taşıdıklarını görürler ve bilirler. Demek ki ecdaduı bu sahadaki san at ve mahareti tamamen clüp gitnırmişür, ufak mikyasta da olsalar lıâlâ aramızda ve içimizde yaşayıp duruyor. Biraz tesvik edersek bu işin alıp yürüyuvercceğini pek kat'î olarak tahmin ederiz, ve bu teşvikin buharh gemi husıı&unda bile bizi imkân nispetinde zensiuleştireceğini şüphesiz sayarız. Epeyce zamandanberi deniz nakliyatınl devletleşüımcğe doğru gitmiş olmaklığımıza rağmen bir takım gayretli armatorlarımızm bir kaç yüz bin ton temsil edecek bir yekunla bugün de takdire lâyık bir vdrlık arzetmeleri bizde deniznlik bakımmdan büyük manalı bir hayariyerin ifadesini teşkil eder. Bizim kar.aatimiz odur ki müşkülâtla yürüyen deniz nakliyatunızda bu armatorlarımı7in faaliyetleri kadar fikirlerinden de istifade oluıısa deniz vasıtalarunızm verimi hemen hemen bir misli artardı. Bu işlerde te^ıübenin ve bilginin kıymeti pek fazla. Hususî teşebbüsün turtuğu işlerde daha canla başla çalıştığı ise mııhakkak. Deniz komisyonunca bazan P e nizyollan İdaremize tefrik ve tahsis olunan armator gemilerinden Dcnizjollan İdaremizın kendi hesabına gemi sahiblerinden fa/la kâr temin etmesi bize teş\nk edici değil. şevk kırıcı bir hareket gibi görüpür. Deniıyollannın da nihayel imtiyazlı hir armator olduğu malumdur da onun için. Hulâsa rcsmî ve hususî gemilerimiz ihtiyaclarımıza zor yetişecek miktardadır. Bunlann mümkün olabilecek her çare ile coğaldlması lâzımdır, ve bugüo memleketin deniz nakliyatına ilâve olunabilecek her tonaj çok büyük bir lıizmettir. Milletlerarası münakale, milletten millete mübadele... Millî iktısadın yetemediği ihtiyac rnaddelerinin hududlanmızın dışından getlrilebilmesi için hükumetimizin bütün imkânlardan faydalanmağa baş vurduğunu belirtmek isterim. Fakat evvelce de işaret ettiğim gibi, bugün milletlerarası münakaleleri kesilmiş ve mil'.ctten millete mübadele tahminlerin fevkinde zorlaşmıştır. Bu sebeble dışarıdan gelebilecek maddelere pek o kadar bel bağlamamak ve bunlann azlığma ve hatta yokulğuna bilerek katlanmak mecburiyetindeyiz. O halde bugünün şsrtları içinde millî korunma davasının istediği vasıtaları ve malzemeyi yaratmada hemen hemen tamamile milli İkhsadm kaynaklarına dayanmak mevkiinde bulunduğumuzu açıkça söylemeyi bir borc bilirim. YUNUS NADÎ sedeyim. Bugün. altın dünyamn her tarafında mübadele vasıtası olmaktan çıkarak mal halinde kalmıstır. Biz de altına bir nevi mal nazarile bakıyoraz. Onun içindir ki alım satımına müdahale etmiyoruz. Ancak bir kaç spekülâtörün halkımm altın satın almıya teşvik için bazı asılsız haberler işae etmek, altını borsada kayıdlı imiş gibi göstermek ve altm için istedikleri yüksek fiatlara borsada takanür etmiş resmi fiatlar süsünü vermek yolundaki faaliyetleri gözümüzden kaçmıyor. Yaptırdığımız tetkikat, altın için istenilen fiatlann bu bir kaç spekülâtör tarafından sun'î olarak yükseltilmiş hakikatten uzak fiatlar olduğunu göstermiştir. Esesen memleketimize haricden külliyetli miktarda altın gelmekte olduğu da gözönüne almacak olursa piyasamızda altmm dünya serbest altın piyasasındaki fiatlardan kat kat fazla olması için bir sebeb bu lunmadığı kendiliğinden anlaşılır. Binaenaleyh bütün dünyada olduğu gibi altına mal nazarile bakılmakta devam edilecek. bu maddenin serbestçe alım satımma hiç bir veçhile müdahale olunmıyacak ve fakat spekülâtörIerin diğer yurddaşlann zaranna kendi menfaatlerini temin için altmı borsada kayıdlı İmiş gibi göstermek ve altın için istedikleri fiatlan borsada takarriir etmiş resmî fiatlar olarak ileri sürmek gibi harekctlerine müsaade edilmiyecektir. Bu münasebetle altın fiatını yüksltmek için yapılan asılsız haberler» inanmamalannı ve speiülâtörlerin lehine ve kendi zararlanna yüksek fiatlarla altın satın almamalannı sayın M1k:mıza tavsiye ederim. Türk köylüsü, devletin temelidir Ana davamız, millî korunmadır Saym yurddaşlarım, Ne zaman, nerede ve nasıl bitece>i belli olmıyan bu cihan harbi karşısmda ve onun yaraıtığı buhran içinde bizim degişmez ana davamız mUlî korunmadır. Burada milli korunmayı en geniş manasile alıyorum. Bizim milli korunma davamız bir yandan hududlanmızın dışından gelecek her çeşid tehlikeye karşı aziz yurdumuzu, istiltlâlimizi korumak, öte yandan da dünya buhranınm doğurduğu sıkıntılan zamamnda karşılamak ve böylece milli varhğımızı yıprarmadan sapasağlam yaşatmak ve yürütmektir. M'lli korunma davarmzı mutlaka eksiksiz ve pürüzsüz olarak gerçekleştireb'lmek için bütün varlığimızı bu davanın ugrunda harekete getirmek ve bu davanm emrine vermek zorundayız. Bu da bizim miUetçe feraeatin ve fedakârhğın son hacîdini gözs alm^ypız dpmektir Bu icabm her tabakada bütün vatandaşlann şuurlarma. virdanianna sinmesıni zaruri görüyorum. Ferdi rahatm millî korunma davası önünde h:ç bir kıymeti bulunmadıŞını dimağlanmıza yerleştirmek mecburiyetindeyiz. Türk milleti, tarihinde böyîe fevkalâde zamanların, fevkalâde zaruretlerini çok kere duymuş ve zamanında kaiTamıştır. Bııgiin de bütün milletimizin tarihî bir sezişle bu zarureti tâ vicdamnm içinde duyacağından şüphe etmiyoruz. Milleîin bütün kudretini yurdu milli müdafaa ve iktısad bakımından kuvvetlendirnek gayesine tevcih etmek maksadile 1940 senesi başmda tatbik mevkiine konulan miUi korunma kanunu ile hükumete fevkalâde salâhiyetler verilmişti. çünkü harb şartlan altında istenilen neticeleri normal zamanlardaki tedbirlerle temine hiç bir memlekette imkân görülmemiştir. Bu kanun, 10 ayhk bir tecrübeden sonra 1940 sonlarına doğru yeni ihtiyaçlara göre tadil edilmiştir. Halbuki c:hanın bugünkü durumu düne nazaran daha karışık ve karanlık olmuştur.. Ve her gün biraz daha daralmakta ve zorlaşmaktadır. Bu durumla müvazi olarak yurdumuzun da iktısadi şartları değişmiş, istihsali. istihiâki. ithalâtı ve ihracatı günün icablarına göre, düzenlemeğe lüzum hasıl olmuştur. Orel'in şimeJinde işgal edilen yerler İngilizler takviye alıyorlar ömer Rıza DOĞRUL Nişan Kadıköy Maarif memuru öğretmen Bayan Meserret Önkal ile İstanbul Maarif müdür muavini Hamdi Özalın nişanları cumartesi günü, ailenin Kadıköyündekl evlerinde, iki tarafın akraba ve dostlan huzurile yapılmıştır. Tarafeyni tebrik ederiz. Mevlid Vefat eden zevcim ve kardeşim doktor Hazım Pekin'in ruhu için 4/2/1942 çarşamba günü öğle namazını müteakıb mevlidi şerif okunacağmdan muhterem meslekdaşlarile dostlarımızın ve arzu eden diğer ihvanın muayyen z manda Beyoğlu Ağacamiini teşrifleri rica olunur. Zevcesi: Kadrlye Pekin Kardeşi: Osman Pekin Berlin 1 (a.a.) Askerî bir membadan öğrenildiğine göre 28 29 sonkânun gecesi Orelin şimali şarkisinde Alman piyade birlikleri ile mühim Sovyet kuvvetleri arasında mevzii mahiyette şiddetli çarpışmalar olmuştur. Sovyet kıtaları bir kaç mahalden geri püskürtülmüştür. Merkez cephesinin başka bir kesiminTorpillenen gemiler de Alman kıt'aları 16 mahalli sağlam Londra 1 (a.a.) Hava Nazırlığı habir surette işgal etmiçlerdir. Son günlerde Alman topçıüarımn müessir ateşi berler servisi, Mihver kuvvetleri iç'n karşısmda Sovyet birlikleri durmak kıymetli malzeme ile dolu olarak şimali Afrikaya doğru giden biri büyük, dimecburiyetinde kalmışlardır. ğeri orta büyüklükte iki tüccar gemisiSıvastopolda şiddetli muharebeîer nin cuma gecesi Akdenizde den z torBerlin 1 (3 a.) D. N. B. ajansına pil tayyareleri tarafından ağlebi'lıtimal askeri kaynaktan gelen bir habere gö batırıldığmı haber vermektedir. Bu gere, 30 sonkânunria şafakla beraber Sov milerden en büyüğü son defa olarak yetler Sıvastcpol önündeki çember cep sancak tarafma yatmış bir vaziyette göhesinde bulunan Rumen mevzilerine rülmüştür. Gemînin arkası suya gömülü karşı bir hücum teşebbüsünde bulun idi ve güvertenin üstünde bir düman muşlardır. Her.üz hüküm süren ve mü dalgalanıyordu. dafr.ayı çok güçleşt?ren karanlığa rağmen Sovyerler, Rumen kıt'alan taraMussolini, Yunanistan ve fından püskürtülmüş ve kan'.ı kayıblara Afrika zaferlerini kazanan uğr?.mışlardır. Kınmm dotu besiminde bir Alman piyade tümeninin ileri mevmilisleri övdü zileri bir bölük efradla düşman tarafınRoma 1 (a.a.) Stefani: Faşist gödan yapılan bir ileri hareketini ilk hamlede püskürtmüşlerdir. Kırımın bu ke nüllü mılis teşkilâtmın kuruluşunua 19 sîminde ehemmiyetsiz bir düşman topru uncu yılcönümünü kutlama töreni esateşi ve karşılıklı keşif faaliyetleri ol nasmda bu sabah Duçe tarafından aşağıdaki nutuk söylenmiştir: muştur. « Ölülere ve dirilere nişanlannı vermeden evvel siz tekrar silâha sarılSovyet teb'iği Moskova 1 (a.a.) Gece neşredilen mak şerefini istiyen ve kazanan ihtilâl emektarlarmı Toskana eyaletleri asSovyet tebliği: 31 sonkânunda kıt'alarımız düşmanla kerlerini selâmlamak istiycrum. Karaanudane muharebelere girişerek ilene gömlekliler, Afrikada, İspanyada, Yunanistanda ve Rusyada zaferle biten mege devam etmişlerdir. 30 sonkânunda hava muharebelerindî; nice meydan muharebelerinin ateşi 14 ve yerde 16 Alman tayyaresi tahrib çinde sertleşmiş lejyonerl?r size hitab edilmiştir. Bu suretle tahrib ed : hn düş ederken, gurur dujuyorum. Bütün beman tayyareleri 20 yi bulmuştur. Beş şeriyeti iki ayrı sahada birbirile çarpıştıran bu muharebede sizler karşı durulSovj'et tayyaresi kayibdır. maz. eşi bulunmaz bir kuvvete, bir Moskova 1 (a.a.) Öğle üzeri neşideal kuvvetine, İtalya ve faşizme karşı redilen Sovyet tebliği: beslediğiniz imana sahibsinîz. Siz asker Cumartesi pazar gecesi kıt'alarımız adma lâyık olanlarm yaptıkları gibi faşist Alman kıt'alarına karşı hareketbu imanı kamnızla isbat ettiniz. Yarın lerine faaliyetle devam etmişlerdir. da ve her tarafta dünkü gibi hareket Sovyetlerin işgal ettiği yerler edereŞ:nize >üksek bir inar.cım vardır> Moskova 1 (a.a.) Kızılyıldız gazcPeruda Almanlar tevkif tesinin cephedeki muhabiri cenub cephesinde Sovyet ilerleme hareketinin edildi devam ettiğini bildiriyor. Santiago 1 (a.a.) Mihverle siyasî Son 24 saat zarfında 20 meskun ma nıünasebetlerin kesildiği tarihtenberi hal daha kurtarılmıştır. Kızıtyiirtı r^"r Peruda ezcümle Lima ve civannda tevkez cephesinde son üç gün zarfında 4900 'sif edilen Almanlar. 200 kişiyi bulmuşAlmanm öldürüldüğünü. 60 mahallin ge tur. Hükumet, Alman kolejini kapatri alındığmı söylemektedir. mıştır. Londra 1 (a.a.) General Auchinleck, Rommele karşı yeni bir darbe için kuvvetlerini toplamakla meşguldür. Kendisine yeni zırhlı b:rlikler gelmiş ve yeni mevzilerde yerleşmiştir. Bu ?jada İngiliz hava kuvvetleri Alman muvasalalarma ksrşı hücumlar yapmak aıiırlar. Rommel, düşman faaliyeünm kesafeti arttığını söylemiş'ir. Milli iknsadın istihsal kaynaklan arasında ve hiç şüphesiz başta geleni ziraattir. Onun için şimdiye kada' olduğu gibi, bundan sonra da istihsal işlerimizde her şeyden önce ziraatimize güveniyoruz. Türk devletinin Türk köylüsünü kendine temel saydığmı tekrar etmeğe lüzum yoktur sanırım. Bu günün millî korunma davası da her şeyden önce bu temele dayanmaktadır. Şimdiye kadar geçen harb yıllan içinde Türk köylüsünün millî korunma davasmdaki anlayışını burada öğerek anmak isterim. Fakat asıl bundan sonra asil Türk köylüsü bu dava uğrunda koşabUeceği kudreti gösterecektir. Bu yılm kışlık eküni. dar şartlara ve mahdud imkânlara rağmen bizi sevindirecek mertebededir. Kışlık ekimin eksiklerini yazlık ekim gayretlerimizle kaDayacağımızdan şüphe etmiyorum. Yazlık zeriyat arasında birinci plâr.da mısır. dan ve patates ekimine, bunun yanıııda da fasulya. mercimek. nohud gibi yiyecek maddeleri zeriystma chemmiyrt veriyoruz. Gerek mısır, dan. ratates gibi aslî yiyecek maddelsrinin. gerek fasu'ya, mercimek. nohud V3 emsali kuru sebzelerin yetiştirilmesi için mem1eket;mİ7İn geniş parçalarında iklim ve toprak şartlan çok elveviş!idir. Türk kö/lüsünden tabiatin bu feyzir.den milletip zaruretlerini ve kendi menfaatlerini (Jözönünde tutarak imkânlann son hududuna kadar faydalgnmağı düşürmesini ve bunu başarmasım isiîyoruz. Köylü yurddaşlarım, Şimdi sizmle konuşuyorum. Türk köylüsünün yazlık ekim gayretlerini desteklemek iç'n hükumetiniz eünden gelen imkânları ve vasıtaları kullanmak kararındadır. Mısır, darı ve patates gibi yazlık ınahsullerin tohumluklannın, Tcprak Mahsulleri Ofisi veya Ziraat Bankası cliîe tedarik edilerek çiftçiye avans olaınk dağıtılması, bu kararın içinde bulunraaktadır. Dağıtılan ve eki;en bu tohumlardan alınacak mahsulün tohumluk ve ihtiyac fazlası devletçe satm almacak'ır. Bunun için tohum dağıtma sırasında tohum verilenlerden pul ve her nevi resimden muaf yalnız ılıtiyar heyetince tasdikli birer beyanname alınacaktıı Bu beyannameler iaşe komisyonlannda veya ekim komisyonlarmda toplanacak ve t&mamlandıktan sonra mahsulün satuı alınması için Poprek Mahsulleri Ofisi teşkilâtma devrolunarok tohum alan müstahsilden karşılığı mahsul istentcektir. Mahsul alınırken tohum avansı eıde edilecektir. Bu mah?ullei\ Toprak Mahsulleri Ofisince her köyün bağh buiunduğu en yakın kaza merkezi veya istasyon, iskele veya pazar mahallerlnde satın aUnacaktır. Diğer ta Vatanımızda herkesin ihtiyacma yetecek yiyeceğimiz vardır Halk zararına menfaate çalışanlara hayat hakkı yoktur Millî korunma kanununda yapılan bu yeni tadillerin istihdaf ettiği gayeleri vatandaşlarımm İyice anlamalarmı istiyorum. Bu gayelerde istihsalimizi ariırmak, ithalâtımın ve ihracatımızı dünya şartlarma ve kendi ihtiyaclarımıza göre düzenlemek, gerek haricden gelen ve gerek dahilde istihsal edilen maddele Evvelâ şurasmı kesin olarak söyliyeyim ki vatanımızda herkesin ihtiyaclarını bugünkü dünya şartlannın verdiği imkânlar daireîinde ve muharib ve bitaraf birçok memleketlerdeki nisbetlerden çok fazla olarak karşılıyacak kadar yiveceğimiz vardır ve ileride de olacaktır. Bu böyle olduğu halde bazı yerlerde ekmekten ve undan başlıvan ve sanki yarın hiç bir şey kalmıyacakmış gibi toplama ve saklama şeklinde adeta ruhî bir hastalık manzarası gösteren bir telâş görünüyor. Bazı şehirlerde evvelâ ekmeğe karşı gösterilen hücum karne usulünün tatbikı üzerine durdu. Fakat istikametını değiştirerek şekere teveccüh etti. Memleket şeker istihsali normal ihtiyacları karşılıyacak miktarda olduğu halde toplamalar ve saklamalar başladı ve nihayet şeker İstihlâkini azaltmak için fiatı yükseltmek ve satışı tahdid etmek mecburıyeti hasıl oldu. Şimdi de bazı yerlerde kibrit ve bazı inhisar maddeleri ahp toplıvanlara rastlanıyor. Bazılarınca tabiî ve belki de kurnazca sayılan bu toplama ve saklama hareketlerinin hakiki mahiyetini ve tesirlerini her vatandaşın sarahaten bilmesi .âzım olduğu kanaatindeyim. Bütün bu hareketler, millî tesanüdü ve binne'ice yurdun müdafaa kudretini azaltan ve bunu baltalıyan şeylerdir. Satın alma kabiliyeti yüksek olan vatandaşlann yanlış hareketleri gün'iik ihtiyclarmı tedarik zorunda olan hemşerilerine çok ıstırab verebilir ve vermektedir. Bu sebeb'edir kı, millî korunma kanununda yeni yapılan tadillerle hükumetin her hangi bir maddenin tesbit edileceV şaiısî ihtiyaclar üstünde biriktirilmesini ve tacir olmıyanların her hangi bir maddeyi ticaret kasdile stok yapmalarını menetmeğe dair olan salâhiyetleri genişletilmış vs kudretini korumak ve milli birliği bozmamak maksadile icabında bu salâhiyerlerin kuUanılacağmı ve başka yurddaşları kendi lehlerine lüzumlu maddelerden mahrum edenlerden bu maddeleri almak gibi bir tedbire müracaat olunacağını hatırlatmak ıslerim. Çünkü memlekette yalnız kazanrnak hırsmın hüküm sürmesine ne rejimimiz ve ne de bugün mes'uliyet mevkiinde olanlar göz yumamaz. Şahsi menîaatleri için memleketin iktısadî nizamına darbe vuranları ve bunu bir ileriyi görüş perdesile örtmek istiyenleri millî korunma kanunundaki yeni tadilâta dayanarak cezalandırmak ve devletin kanunlarına ve kararlarına uyan vatandaşlann gözü önünde teşhir ve bu suretle nMddeten olduğu kadar manen de tecziye etmek vazifemizdir. Sayın yurddaşlarım, Bu arada size biraz da altından bah Manevî ve ahlâkî kuvvetlerimizî ekley'p artıracak zamanındayız Saym yurddaşlarım, Memleketimizin hükumetle şimdiye kadar olduftu gibi bundan sonra da işbirliği ve elbirliği sayesinde istihsalimizi artıracağımıza, ihtiyaçlanmızı imkân derecesinde karşılıyabileceŞimize ve her şeyden üstün olarak müdafaa ku^etl ve iktısadî kudreti yüksek bir memleket olarak kalacağımıza kani bulumıyoruz. Sağlam yürekli, sağlam ahlâklı, birblrine inanır. birbirine güvenir vasıflanmızı en üste çıkaralım. Memleketin içerl ve dışarı siyasetinde sizin bilmediğinlz hiç bir hareket yapılamaz. Hükumetimiz tatlı. acı hiç bir hakikati sizden gizlemez. Siz, halk idarenizin bu tabîatlerine inanırsanız. dışarıdan. içeriden. açık veya smsi sokulup yayılan zehirli flkirlere ve havadislere karşı kaya gibi dayanırsınız. Eütün kuvvetlerimizi. hele manevî ve ahlâkî kuvvetlerimizi birbirim'ze ekleyro artıracak zamandayız. Bu rihan yangınmdan elbirlifile. şerefimizle ve kndretli olarak çıkacağımıza sa§lam ve sarsılmaz imanımız vardır. Hen'nizi pevşilerle selâmlanm. Seh'r Tiyatrosu terr.silleri tstiklâl caddesi KOMEDİ kısmında Bu akşam saat 20.30 da ÎSCİ K I Z Sih'h ve Bnsmuharriri; VUNVS NADİ Umumî neşriyiU idare eden Vozt 's'eri müdürii: HİK1HET !\ft'rVİl< ÜLGEK Cumhurtyet Matbaan

Bu sayıdan diğer sayfalar: