13 Şubat 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

13 Şubat 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Askerı vaxıyet Müttefiklerin sarkta harb gayeleri Yazan: Emekli General Sehir Denizlerde durum haberleri Hind Okyanusuna çıkaıt Bakkallar, mal Singapur kalesinin düşmesi üzerine, bu harbin dünya ölçüsündeki sevkulceyşinde mühim bir mesele ortaya çıkacaktır. Bu mesele Hind Okyanusu hâkimiyetidir. Sıngapur, İngilizlerin elinde bulundukça şöyle iki vazifesi olan bir kale ldi: 1 ingiliz donanması, uzun menzilli Fiat MuraJsabe komisyonu dün Böl kale toplarının himayesi altında bulunan ge Ticaret mü^ürü Necmeddln Metenin deniz üssüne dayanarak Hon^Kong"a rıyaseti altında toplanarak b a a mese kadar cenubî Çin' denizine, ayni zamanlelert tetkilc etmiştir. da da bütün Holanda Hindistam boyunca Dün. komisyona müraert eden bak Avustralyaya kadar uzartan deniz.ere kallardan mürekkeb bir heyet, bakkalla hâkim olacaktı. Buna Singapur üssünün nn tıaşta yag ve peynir olmak üzere taarruzî hızmeti diyebiliriz. hububata aid bazı maddelerin tedarikin2 Singapurun ikinci vazifesi de dode çok müş'iülâta maruz kaldığını, ta ğudan gelecek bir düşmanın Maıaka bocirlerin mallannı sakladığını bildirmiş ğazmdan geçerek Hind Okyanusuna glrve mevcud malların bakkallara iyi bir mesini menetmektı ki bu da müstahkem şekilde tevzüni isteraiştir. Bu işle Bölge mevkiin tedafüi vazifesiydi. İaşe müdürlüğü meşgul olacaktvr. Fınncılar cemiyeti tarafından kora'sBu harbde, Singapur, birinci hizrretini yona yapılan bir müracaatte, Toprak Mahsiilleri Ofisinin kullandığı çuvalla ifa edemedi; çünkü, İngiliz donanması nn fena olmasmdan dolayı unlann Avrupada meşgul olduğu İçin, S.ngapudöküldüğü, bu yüzden fınncılann zarar ra gelemedi. Singapura gelen ve bir JaettiŞİ ve çuval toplama işinln de İyi pon tebliğine göre de Prince of \Vales, gitmediği bilcîirilmekte idl. Komisyon King George V zırhlılarile Repulse mubu hususta cemiyet reisi Ahmed Rızayı harebe kruvazöründen mürekkeb olan dinlemiştir. Bu mesele tetkik oluna İngiliz zırhlı tümeni, hiç bir tayyare gemisi verilmemesi suretile kuruluşunda caktır. yapılan birinci hata ve Singapurdan 50Û kilometre uzakta, av tayyarelermin himayesi olmadan taarruza kalkışması gibi Cezalandırılan ihtikâr sevk ve idaresinde irtikâb edilen İkinci suçluları hata yüzünden iki gemısini kaybetllği Dün asliye ikinci ceza mahkemesinde için, bu üsten bir kaç günden fazla isliraon ihlikârından Balıkpazarında Pro tifade edemedi. İngiliz zırhlı tümeni, kopulo bcş lira para cezasına ve dük Singapura Fleet in being sevkulceyşı kânının yedi gün kapah kalmasına, ayîık yapmak, yani varlığile tesir İcra ermek satış beyannamesi vermediğinden Çak ıçin gelmişti. Fakat kumandaru Amiral makçılarda yünipliği ticareti yapan Ar Filips'in tedbirsizce Japonlara saldırdaş 25 lira para cezasına, yüksek fiatla ması yüzünden bunu yapamadan daha kundura satmaktan Galata Amerikan mücadelenin ilk günlerinde yok oldu. Pazarı sahibi Niko 5 lira para cezasına ve M. Çörçilin bu tedbirslzliği mazur ve dükkânımn yedi gün kapatilmasına ka hakh göstermek istemesi yanlıştır. CUMHURÎYET 13 Şubat 1942 NALINA IHEM MIHINA' 20 senede yapıldı 20 gün dayanamadı bulamamaktan şikâyetçi J Japonya neler yapabilir? Abidin Daver H. Emir Erkilet Bir İngiliz sosyalist meb'usu olan Ingilterenin eski Moskova sefiri Sir Stafford Cripps takriben bir ay evvel, arzuSİle vazifesinden ayrılarak Londraya dönmüştü Bu zat, vaktile Moskovaya İngiliz Rus miinasebetlerini ijileştirmenin yollarını en iyi bulacak olan adam diye gönderilmişti. Moskovadaki dıplomatik vazifesir.i hayli muvaffakiyetlerle ila eden bu zatın Londraya dönmesi, kâfi bir kıvama geldiğine kani bulunmadığı İngiliz Rus miinasebetlerini daha ziyade iyileştiıip kuvvetlendirmeğe ve bu meyanda Ingilterenin ve dolayısile Anıerikanın Rusyaya yaptıklan muharebe yardımlarını nzami haâlere çıkarmağa bilfiil Londrada dah tesirli bir surette yardını ettnck için imiş: Sabık IMoskova sefiri Avrupanın ve İngilterenin müstakbel menfaatlerini Rusyanın kat'î galebesine raülevakkıf addederek bu bakımdan batıştan sonraki zamana aid İngiliz Rus işbirliği hakkında iki devletin şimdiden anla»ıp biribirlerine bağlanmalarmı Utemektedir. lerini gdsteren ilk beyanatını yukanda biraz anlattığımız Sir Cripps, istediği geniş salâhiyetler Çörçil tarafından kendisine verilmemesinden dolayı nazırlıktan vazgeçtikten sonra, 9 şubatta Londrada çok ehemmiyetli bir nutuk söyledi. O, Rusyadan yeni gelmek dolayısile oradan aldığı intıba ve ilhamların kuvvetile • Müttefikler, Rusyaya ellerinden gelen yardımı yaptıklan takdirde Almanyanuı bir seneye kadar yenilmesini imkân içinde görmcktedir. Murakabe Komisyonundan mevcud mallarm iyi şekilde tevzii istenildi Fakat o, müttefiklerin Rusyaya yapmakta oldukları yardımları pek az gördüğü için «ellerinden gelen» tabirile e üphesiz simdiki yardımların pek iistiinde muavcnetler murad etmektedir. O îngiterede «harbi guya İngilizler yapmıyormuş ve sadece seyirci imişler gibi, bir hal gördüğünden dolayı mütchayyir müteessir ve müştekidir. Sir Stafford Cripps vatandaşlanna bu harbin. bazı kaidelerc göre oynanan meselâ bir satranc oyunu olmadıgını bilâkis bir (ilüm kalım mücadelesi olduğunu anlutmağa çaliMyor. Ona göre, bu mücadeIc ancak doğu cephesinde ve o da Rusya Elçi Sir Cripps 25 ikincikânunda Mosile tam bir isbirliği ederek ve ona azakovadan Londraya donüşte gazetecilere mî yardımı yaparak. kazanılarıilir.» söylediği şeyler arasında, Sovjet RusyaSir Cripps bir realist gibi düşünüp da çetin muharcbeler olduğunu, Ruslasöylemektedir. Onun için netice olarak n n şimdi çoğu soğuk havalara göre teçhiz editmiş 9 milyon askeri bulunduğu İngilterenin ve Amerikanın başka cepnu, bu miktarın harbin bidayetinde mev helerde müdafaada kalarak topyekun cud bulunanın iki misli olduğunu ve Rusyaya jardım etmelerini istiyor. Filhakika mütteRkler, Almanya ile JaponRusyanın bir çok daha ihtiyatları buyayı ayni zamanda mağlub edemezler. lunmakta olduğunu bildirmişti. Onun Bunun için, bu iki kudretli hasıtndan beyanahnın buraya kadar olan kısmmcvvelâ bir tanesini seçmeleri ve onu da bir fevkalâdelik yokrur. Çünkü Rusmuharebe dışına attıktan sonra diğerine ya, umumî askerî kuvvet cetvellerindc yüklenmeleri lâzımdır. Fakat Sir Cripp: iaşe yekunu 9 milyon tutan muazzam mağlub edilmesi iktıza eden ilk düşmabir miktarda askeri silâh altında tutabinı Almanya olarak gösteriyor ki, onlar lecek ve aynca bir miktar daha ihtiya bakımından doğrudur. Almanya ise anSingapur, ikinci vazifesini, yani Hind ta da sahib olabilecek bir nüfusa malik cak doğu cephesinde mağlub edilebilir rar verilmiştir. ra tir. Fakat bu askerlerin ancak 1,5 ilâ 2 Bu sebebl»! Sir Cripps İngiltereyi elinde Bunlardan başka Kasımpaşada kö Okyanusunun kapısında bekçilik hizmetini de pek kısa bir müddet ifa edebilmilyonunu, Alman Rus cephesindcki ve avcunda her ne varsa Rusyaya ver mürcü Mehmed, Şişü Halâskârgazi cadnıuharib kıt'alarda muharib asker ola dirmeğe ve ayni şeyi de Amerikaya yap desinde Toma, Mahmudpaşada yünipliği miştir. Eğer Singapur olmasaydı, Japon rak mevcud farz ve kabul edebiliriz. tırmağa çalışıyor. ticareti yapan Zare İhtikâr suçundan deniz kuvvetleri, Japonya harbe girer girmez, Siyamdaki üslerinden hareket Geri kalaıı miktar, menzülerle diğer adliyeye verilmişlerdir. ederek Hind Okyanusunu geçerdi. SinAlmanya şu anda ve bu dunımda İnrephelerde, talimgâhlarda ve mcmlekel Kapahçarşıda altın ikrazcısı Leon aiçindeki türlü hizmet ve tcşckkıillcrdc giltercye ordular çıkaramaz. İngiitcrenin dında bın de kezzab, sabun ve pırinc gapurun Malaka boğazına hâkim olan uzun menzilli ağır topları, ancak 2 ay, ise Buyiik Britanya adalarında iki yılbulunsalar gerektir. saklamak suçundan adliyeye verilmiş ve b;r kaç gün Japon deniz kuvvetlerinin dır vücudc getirmeğe çahştığını defaatle Sir Cıipps'e göre, Ruslar ilk'.jaharda ilân ettiği 4 milyonluk ordularını Avru asliye ikinci cezada tevkif edilmiştir. Hind Okyanusuna geçmelerine mâni büyiik bir Alman taarm/u olacağmdan. pa sahillerine çıkarmağa cesaret edeceğ *Dumlupınar» Yunanistan olabilmiştir. fakat bu fcıarruzu neticesiz bırakacakla pek düşunülemcz. Bu itibarla İngiltere **# için mal yüklüyor ıından ve gelecek sonbaharda yahud kı ve Amerika daha çok ve gece günduz Singapur kalesinin düşmeK, Hind Oksın kendileri taarruza geçerek Alnıan çalışarak istihsal edecekleri tank. uçak Dumlupmar vapuru Yunanistan için lan mağlub edeceklerinden emin bulu kamyon ve toplardan maada ellerinde hazırlanan yiyecek maddelerini yükle yanusunun yolunu, şimdi, Japon deniz îıuyorlarmış. İngilterenin eski Moskova bulunanlardan çoğunu da Rusyaya gön mcğe balamıştır. Dün, vapura 900 ton kuvvetlerine yarıyarıya açmıştır. Bu yoelçisinin sözlerine bakılırsa Ruslar, iik derebilirler. Onlar bunu yaptıklan tak fasulye ve 300 ton patates yüklenmişür. lu, onlara, büsbütün ve tam emniyetle baharda başiıyacak olan Alman taar dirde Rusya Almanyaya galib gelebilir Diğer yiyecek eşyasının da tahmiline de açmak İçin, Japonların Singapurun karşısındaki Sumatra adasının Malaka boğaruzlarma karşı bidyctte müdafaa edeAlmanya nıağiub olduktan sonra J a vam edilecek ve vapur, çok muhtemeı zına hâkim şimal kısmını da zaptetmecekler, belki gerileyecekler, Alman orponjayı nıağıub etmck kolaylaşır. Neti olarak önümüzdeki çarşamba günü Pidularını içerilere çekecckler ve nihayet cede butiuı aunjayı İngiltere Aıuerika reye hareket edecektir. Kurtuluş vapu si kâfi gelecektir ki bu da uzun sürsonbaharda üstlerine jürüyerek onları ve Rusya aıalarında taksim edeceklcr rile birlikte batan kolilerin yerine yeni miyeıektir. O vakit, Japon deniz kuvyeneceklerdir. Ruslar bunu japamadık dir. Sir Cripps bu neticeden o kadaı koliler gönderilmesine müsaade edil vetlerinin Hind Okyanusuna çıkmalanna hiç bir mâni kalmaz. ları takdirde hiç olmazsa kışa kadar bo emindir ki bu taksim keyfiyetinde Rusj a miştir. Japonlar, Hind Okyanusuna çıkınca zulup mahvolmaktan kendilerini koru ile şimdiden anlaşılmasını istiyor. Bojlc ilk ;ş olarak bu Okyanusun şimal doğuMaarif müdür vekili yacaklar, karakış geldikten sonra da bir anlaşma mevcud bulunmadığı taksundaki Mergiu, Andaman ve Nikobar Almanlar bu sefer gibi gene ricate mec dirde galib Rusyanın temayullerine huAnkaraya gitit adalarını da ellerine geçirerek bunlan bur olacaklarından Ruslar onları takib dud olmıyacağından İngiltere aldanaMaarif müdür vekili Muhsin Binal, Siyamdan aşağı doğru bir baş parmak ve tazyik ederek inhizama uğratacaklar bilir ve fena bir duruma düşebilir \eni sene bütçesile, Maarif müdürlüğün gibi uzanan Malaya yanmad3sınm ve dır. Bu sözlere dikkat edersek anlarız ki Onun için ingiltere anlaşmafia gede yapılacak yeni teşkilât etrafında ve ucundaki Singapurla Sumatranm ileri Sir Cripps ve dolayısile Ruslar, şimdi ki cikmemelidir ve İngiltere ile Kusya arakâletle temaslarda bulunmak üzere dün karakolu haline sokacaklardır. tazyik ve takiblerden şark cephesindeki sındaki bütün şüpheler kaldırılmalıdır. Ankaraya gitmiştir. Müdür muavinı Hind Okyanusuna çıkan Japon deniz Alman ordulannın yıkılması gibi bir ne Tabiidir ki Rusyaya, emniyeti için lâzım Haradj Konya muallim mektebi peda kuvvetlerine şu vazifeler teveccüh edetice beklemiyorlar. Onların muhakkak o olan en geniş hududlar vadedilnıelidir. goji mualîimliğine tayin edilmiştir. Diğer cektir: larak bekledikleri şey ilkbahar Alman 1 Eğer o vakte kadar Rangun zapteİşte Sir Cripps'in İngiltereyi götiirmek muavinler arssında da bazı değişiklikler taarruzudur. Ümidleri de bu Alman taar istediği yol ve istikamet budur. Halbuki yapılacağı söylenmektedir. dilip Birmanya yolu karadan kesilmeruzunu neticesiz bırakmak ve sonra, bil bir çok İngilizler bunda mütereddiddirmişse bu yolu denizden kesmek, Et fiatlarınm istikbali! hassa gelecek kış, kendileri taarruza ge Ier. 2 Holanda Hindistam adalarına Hind çerek Almanları püskürtmektir. Sir 938 de yanya indirilen Mezbaha rcs Okyanusu yollarile garbdan yapılan büİşte Sir Cripps Moskovadan Londraya Crippsin 25 ikincikânundaki bu sözleri, minm tekrar eski haddlne çıkarılması tün nakliyatı tehdid etmek, bn suretle Sovyetlerin pek doğru ve ta bu tereddüdleri dağıtmak ve İngiltereyi için şehir Meclisınce verilen karar tas3 Bengale körfezine hâkim olmıya Rusya ile kat'i bir anlaşmıya imale etbi! olan harb tasarlarını gösternıeleri çalışmak, mek için gelmiştir. Bıına muvaffak ol dik edilmek üzere Ankaraya gönderüitibarile birinci derecede ehemmiyetli 4 Yeni Zelanda Avustralya Homak için de herşeyden evvel bolşeviklik miştir. Binaenaleyh, et şimdilik Murabir aktüalitedir. landa Hindistam cenubu Hindistan te bir tehlike olmadığına İngilizleri inan kabe komisyonunca tayin ediTen fiatlar üzerinden satılacak, karar tasdik e deniz yolunu tehdid etmek, Siyasî nıeslek ve düşüncelerile Alman dırması iktıza etmektedir. 5 Cenubî ve garbi Hlndistanla dı'.digi takdirde fiatlar arttırılacaktır. Rus harbine dair Rus durum ve ümidH. E. ERKİLET aponlar, Singapur şehrine gtrdiklerini, İngilizler de aksinl iddia edijorlar. Singapur şehrinin büyiik ehemmiyeti yoktur. Bngiin duruyorsa dahi, yarısı şimdiden işgal edilmiş olan Singapnr ada kalesile baş beraber, yann Japonlann eline geçeY a z a n : ••••^••••w^ıw^ Hzun bir sefere mu cekür. lamış olan Wolf General t a n Hamüton'un 20 sene avin kruvazörü de, Hind Okyanusunda evvelki sozü şimdiden gerçekleşmiştir. 7 gemi batırmağa Geçende yazdıgım gibi meşhur İngiliz muvaffak olmuştu. generali «Suıgapuru tahkim ederiz; faBasra körfezi ve Kızıl deniz arasındaki O zaman, Hind Okyanus hâkimiyetini kat, âdetimiz oldugu üzere, Içine miiUmman denizinde korsan harbi yapmak, bir kaç korsana karşı korumak için, dafaasına yetişecek kadar kuvvet koyyani kısaca Bombay İran ve Bom Japon ve Rus gemileri de İngütere ile mayız ve bu üssü düşmana hediye edebay Süveyş deniz yollarını, İngiiiz Fransaya ve sonra da onlara iltihak e riz; bundan korkanm» demişU. Amerikan nakliyatı için, son derece teh den Amerikaya yardım ediyorlardı. Bu Bir İngiliz amiralı da, Singapnm, millikeli bir hale getir.iıek, defa ise, Anglo . Saksonlar, Holanda yonlar sarfile tahkim etmektense ikinci 6 Yeni Zelanda Avustralya Ü Hindistanındaki mahdud Felemenk de derecede bir üs halinde bırakmak ve mid burnu yolunda korsan harbi yap niz kuvvetlerinin mahdud yardımı ile tahkimat için harcanacak para ile dobütün Japon donanmasına karşı müca nanmayı kuvvetlendirmek daha dogrumak, dur; fikrinde bulunmuştu. 7 Airika ile Asya arasandakı Ümid dele etmek zorundadırlar. Gerçi, Hind Okyanusunun. şimdilik burnu Seylan, Zengibar Bombay ve Singapur için, 1928 senesine kadar 30 Umid burnu Kızıl deniz yollarında Malezya yanmadasındaki köşesinden milyon İngiliz lirasına yakın para sarAngloSakson nakliye gemilerini ve ka başka her tarafı tngilizlerin, Holandalı fedilmiştir. Bizim Radyo Gazetesi, Sinlann elinde ise de, Anglo Saksonlann gapurun 60 milyon, başka bir kaynak filelerini vurmak, bu Okyanusa tahsis edebilecekleri deniz ise, 85 milyon İngiliz lirasına mal olduîjî îjî ^fS kuvvetleri azdır. Geçen harbdeki 3,5 ğunu söylüyorlar. Singapurun tahkimiSingapur düşmeden evvel, ender olamilyon tonluk muazzam İngiliz deniz ne verilen para ile zırhlı yapümış olrak Alman ve İtalyan korsan kruvazorkuvvetleri ortada yoktur. saydı, bu rakamlardan her birine göre, leri tarafından harekât sahnesi olan AngloSaksonlar, Hind Okyanusunda beheri altışar milyon İngiliz lirasından Hind Okyanusu, Singapurun sukutile 30,000 bin tonluk 5 1 0 1 4 nrhlı yapMalaka boğazımn Japon harb gemile da mecburen kafile usulünü tatbik edeceklerdir. Fakat bu kafile usulü. Japon tırmak mümkündü. Bu zırhlılar da, rme açılması üzerine İngilMre için, ikinci derecede bir üs olan Singapura ve Atlas Okyanusu gibi tehlikelerle dolu denizaîtı gemilerine karşı az çok tesirli orası düşünce başka bir üsse dayanarak olsa dahi, Japonlann muharebe kruvabir mahiyet alacak ve AngloSakson kruvazörlerden, zinde hareketli bir kuvvet teşkil ederler; donanmalarına yeni bir deniz cephesı zörleri, ağır ve hafif Singapurdan çok fazla iş görebilirlertii. açacaktır. Bu cephe Atlantikteki Ame tayyare gemllerinden teşkil edecekleri Singapur, 20 yılda yapılmıştır; fakat, seri filolar. arasıra, H'nd Okyanusunrika Kanada Groenland . İzlanda da akınlar yaparak küçük gemilerin hi Japonlar Cohor kanalının kıyılanna İngiltere cephesinden çok daha geniş. allak geldikten sonra 20 gün bile dayanamaJapon kruvazör filolan daha kuvvetli m?vçtirıdeki hasım kafüeVnni bullak edebilirler. Anglo Saksonlann, mıştır. Hind Okyanusuna Japon deniz olduğu için de daha tehlikelidir. bilhassa Japon muharebe kruvazörlert kuvvetlerini geçirmemek bakımından Hind Okyanusu, Avustralya Hindis ne karşı koyacak süratll gemileri gayet yaptıgı tedafüi hizmet de, İki ay blr kaç tan Ümid burnu üçgerü (müsellesi» az olduŞu gibi. ayrıca o uçsuz bucaksız günden fazla olmamrştır. Malaka bofaiçinde 75 milyon murabba küometreye Hind Okyanusunda akın yapan seri bir zına dökülecek ve toplandıkça gecelerl yalnn bir genişliktedlr. Japon denizaîtı filoyu yakalamak da son derece güçtür. taıelenecek olan bir kaç bin mayin de ve denizüstü gemileıi, bu geniş Okyamilyonlar ve milyonlar sarfile yapılan Bu yüzden Çine, Sovyetlere ve Orta müstahkem mevkiin iki aydır gördüfü nusa yayıldıkları zaman, pek çok gemi batırmağa muvaffak olacaklardır. Bü şarka yapılan nakllyat ve yardımlar işi görebilirdt güçleşerek zayıflıyacaktır. jük Harbin ilk senesinde, Hind OkyaMajino hattı gibl Slngapnr flssü de Hulâsa, tnglltere ile Amerika, Singanusunda yalnız iki Alman kruvazörü, hiç blr Işe yaramadı. Büyük ttmldlerle Königsberg ile Emden çalışmışlardı. Fe purun düşmesi üzerine Hind Okyanu milyonlar sarfedilerek yapılan kaleler na idare edilen birincisl değilse de lkin sunda, çok güç blr sevkulceyş! vaziyete İçin ne hazin akibet! cisl Hindistanm İki tarafındaki deniz dUşmüşlerdlr M, bunun lçinden nasü çılerde 95 günde 24 gemi batırmıştı. 9on kacaklan merakla sorulmağa değer. 1916 sonteşrtninde 449 gün süren ABİDİN DAVER BU AKŞAM Yedek ve emekli «ubaylarla askerî memurları yoklamaya davet Fatih ve Beşiktas Askerllk çubelerlnden: Beşiktaç askerlik çubesinde 15 subat 1942 gününden itibaren başlıyaeak ve 15 mart 1942 akşamına kadar devam edecektir. Yoklama günleri cumartesi haric diğer günler 8,30 dan 18 e kadar devam edecektir. Fatih askerlik subesinde de yukanda bildirilen tarihlerde başlayıp bitecektlr. Şubat 16 dan 21 e kadar piyadeler, şubat 23 ten 26 ya kadar topçu, hesab memuru, nakliye, istihkâm, oto, 27 ve 28 şubatta khnyager, levazım, veteriner, eczacı, tabib, 2 marttan 5 marta kadar muhabere, süvari, demiryolu, jandarma, hava, ölçme, harita, imam, adll müşavir, sanayii harbiye, martın 6 ve 7 nci günleri deniz makine, deniz güverte, san'atkâr, muamele memuru ve mızıka yoklamalan yapılacaktır. Yoklamalar saat 9 dan 12 ye kadar ve 13,30 dan 17 ye kadar ve cumartesi günleri 13 e kadar devam edecektir. S i n em a s ı Bütun meraklan uyandıracak ve bütün blr çehri heyecanlandıracak esrar ve cinayetler dalgası... Bu müthlş s ı m bir kadın biliyor,,, Dramın fırtuıası arasında iki erkek bulunuyor... İşte, böyle hareketll, hiss! ve müesir MILLET NAMINA flbnlni takdim edlyor. Baş rollerde: Christina GRAB ve Rudolf FERNAN Saat 8,30 da İbrahim Özgür ve Afeş Böcekleri'nin Konseri SWING C A Z TANGO Konser başhr başlamaz frtseier kapanacaktır. Ç. E. K. DİSPANSERİ MENFAATİNE CUMHURİYET Nfishasi 5 D A NS L I ÇA Y İBRAHİM ÖZGÜR ve ATEŞ BÖCEKLERİ'nin iştirakile 15 subat 1942 pazar günü saat 15 te Abone şeraiti Senelik Alta avlık Üc avük Bir ayhk knrnstur. Türkiye Harls lcin idn 1400 Kr. 2700 Kr. 750 . 1450 • 800 > 400 • > 150 » Yoktur. Dikkat Beyazıdda MARMARA Sineması alt salonunda Duhuliye, sinema gişesinden temin edilebilir. Gazetemize eönderilen evrak r e yazılm nesredilsin edibnesin lade edilmeı ve 7İvaınHan mp«:'ulivet kahul olunmaz. pencerede görmüş, gürültüyü işitmîş olacaktı. Fakat ne yazık ki, telâşla tabancamı almayı unutmuştum. Bazı sahalarda kar dizlerimi aşıyor, koşmama mâni oluyordu. O uzaklaştıkça, «Hırsız var» diye bağırıyordum. Sesim kesif kar serpintileri arasında kayboluyor, donuklaşıyordu. Her şey beyazdı. Yere düşen gri gölgeler içinde bile bulanık bir beyazlık uzanıyordu. Onu bu hududsuz beyazlık ortasmda, bir nokta haline gelinciye kadar kovaladım.' Sonra gözden kaybettim. Kar üzerinde bıraktığı ayak izleri, sertleşen rüzgârla tedricen örtülüyor, bahçe duvarı, ağaclar, bulanık bir örtü altında siliniyordu. Bir müddet koştuktan sonra, mecalsiz ve bitkir bir halde geri dönmüştüm. *** Aradan birkaç sene geçmişti. Hiç unutmam, gene böyle bir kış gecesi, karım kısa süren bir hastalığı müteakıb öldü. Ve ben, tesellisiz, sevgisiz ve yalnız kaldım. Hayat tahammül edilmez bir sıkmtı ve kederle yeniden başladı. Zaman, hükmünü İcra ediyor, işle bunalmadığım vakitlerde onu düşünüyordum. Fedakâr ve müşfik bir sevgile gülümsiyen çehresı gözümün önünde... Bu beyaz hayalin arkasında gizlenen korkunc bır şey tan, bir şüphe beynimi kemiriyor. Onu ne zaman düşünsem, bir ikincikânun gecesini hatırlanm. Evimizi soymağa gelen siyah karaltı karşıma dikilir. Fırtınanın uğultusu içinde karımın yalvaran sesini işitirim. Yalnızlıkla geçen ömrüm, bu şüphenin cenderesi içinde muammayı halletmekle uğraşır ve bir şeye karar vermez. Ve hiç bir zaman halledemiyeceğim ezelî muamma ortasında: Acaba, derim. o sadece bir hır f TAKSİM sinemasında I BU GÜN MATİNTELERDEN İTİBAREV I Türk dublajının ve musikimizin büyük zaferi. Bütün kadınlan hıçkırtarak • ağlatacak, erkekleri en kuvvetli heyecana sürükliyecek, bütün genclere I ibret verecek ölmez bir hayat faciası... ZEHİRLİ BAŞ ROLDE: ÇİÇEK TÜRKÇE SöZLÜ ŞARK MUSİKİLİ (Türkçe ve Arabca şarkılı) Barlarm, içkinin. sefahet âlemlerinin başdöndürücü ihtiraslanna kurban giden, temiz ve namuslu bir ailenin çiçek gibi yetiştirdiği yavrularmın feci akıbetleri.., Eşsiz dilber Mısır yıldızı EMİNE SEKİB Klasik Türk ve Arab sazınm en ateşli nağmelerini sinesinde tophyan, senenin en büyük müzikal filmi. Kemanî: SADİ IŞILAY Tamburî: SALÂHADDİN PINAR Kemanî: NOBAR'm iştirakile 30 KİŞİLİK BÜYÜK KÜME SAZ HEYETİ. Kadın, erkek koro heyeti. idare eden Üstad EYUBİ ALİ RIZA Musiki adaptasyonu Baş oku>ucu • Kemani Sadi 1 Hafız Fahri Şehzadebaşı TURA N TİYATBO Sinema Tiyatrosunda VARYETE SİNEMA San'atkâr NAŞİD ve arkadaşları SEVEN M KADIN G Komedi 3 perde Ü N L E R Büyük ve yeni varyete numaralan. Sinemada: Şarkın ses kralı Ahdülvehab'm en son çevirdiği muazzam eseri E S' U D M lürkçe sözlii ve arabca şarkılı. 11 den İtibaren devamlı matineler. • f^ostum bir sigara yakarak hikâyeKüçük hikâye sini anlatmağa başladı: c928 senesi ikincikânun ayı hayatımı endişe ve şüphe ile karartan garib bir hâd;se ile geçti. O zaman daha yeni evlenmiştim. Karım yumuşak ve çok düzgün bir ahlâk ve seciyeye sahibdi Onu bütün varhğımla seviyordum. Evl.lik sabahmda hazırlandım. Ayrılacağımız hayatı içinde aşk, eski devirlerin ma zaman karımı şefkatle kucaklıyarak: Merak etme, erken dönmeğe gîyret nevî safiyetini taşıyorsa, muhakkak ki edeceğim. Fırüna ajTiı şiddetle devam bu kudretin ezelî tesir: altında mes'ııd yaşıyorduk. Çok defa Reyhanın bir ço etmez, dedim. Yalan söylüyordum. Hakikatte, kaç cuk tebessümile kuışan yüzüne bakagün kalacağımı bilmiyordum. rak düşünüyordum: iki saatlik mesafedeki istasyona araba Bu çehre Jokond tablosundak; genc adma ne kadar benziyor?.. Ayni te ile gidinciye kadar zaman ne kadar süratle geçmişti. Karlara gömülen tckerbessüm... Ayni gözler. Çehreler, bilhassa kadın çehreleri açık leklerin her hareketi beni ondan biraz e berrak gökyüzüne benzerler. Hsfif daha uzaklaştırıyordu. İçimde tuhaf biı ve uçucu renkler arkasında korkunc sıkmtı ve ıstırab vardı. Fakat istasyina fırtınalarm gizlendiğini görmeyiz. Çeh gelip de bekleme salonuna girdığim zarelerin gerisinde de çirkin sir vardır. man, trenin şiddetli kar fırtınası dolayıHiç bir kuvvet, manevî yakınhk bile bu sile hnreket etmiyeceğ.ni, yolların tasırrı çözeıriyor. O sene müthiş bir kış mamile örtülmüş olduğunu işitince ne kadar sevindiğimi tasav\"ur edinız. H3yat oldu. Karısık ve sert rüzgârla 5rağan çok defa basit tesadüfler, ehemmiyet kar pencereleri örtmüş, göz yorucu bevermediğimiz küçük şeylerle doludur. yazlık ortasmda adeta haricle irHbatıBu geniş umman ortasında zevk ve samızı kesmiştı. Evimiz şehrin, sayfiye ycradet başımm döndürür. Fakat bu an, lerini hatırlatan sessiz ve uzak bir semne kısadır. Ve insan ömrü ne kadar boş tinde bulunuyor, kar, can sıkmtısı ve ve hiçten bocalamalarla geçer. sükunet. ruhumu al'üst ediyordu. Faİçimden «Reyhan kim biiir ne kadar kat beni düşündüren başka şey vardı. O zamanlar çalışmakta bulunduğum si sevinecek» diyordum. Fakat eve geldigorta şirketinden, ... vilâyetinde yanan ğim zaman, camlı kapı önünde, telâşla hayre'imi büyük bir binanm tahkikatma meraur irileşen gözleri karşısında gizliyemedim. Bu hal çabuk geçti. Yüediliniştim. Bir gün sonra hareket etmekliğim icab ediyordu. Reyhana vazi zünde, korkusunu gizlemeğe ça'ışan zoraki ve sahte bir neş'e vardı sar.kl: yeti anlattım. Gözlerinden, üzünlüsünün Geleceğini ümid etmemişüm. Debütün açıkhğı hissediliyordu. O gece ikimiz de uyuyamadık. Uzun tereddüdler mek gitmiyeceksin, öyle mi? dedi. Bir şey söylemedim. Akşam yemeğinden sonra naçar gitmpğe karar verdim. Çünkü bu işi benden başka yapacak de yüzüne baktığım zaman, dalgınlığı gekimse yoktu ve yangın mah^llinde he çtyor, gülmeğe, bu halin maddî kınklıkmen bulunrr.akhğım şirketm menf^ınM tan, vücud rahatsızl'.Şmdan ileri geldiği ijin elzemdi. Kederle geçen bir geceuia zehabmı vermeğe çalışıyordu. Hasta ol Hırs ız âsabını bozmasından mütevellid sinir zafiyetinden ileri geliyordu. Bu uzun ve yorueu seyahatten rnuvakkaten olsun kurtulduğumdan dolayı hissettiğim sürur içinde onun gayritabiî halini lüzumundan fazla büyültüyordum. Reyhan, bir tuzluk veyahud kürdan almak bahanesile arasıra dışarı çıkıyor, kısa fasılalardan sonra gene ayni dalgın ve mecalsiz tavrile içeri giriyor, âükunetle oturuyordu. Yemekten sonra başağnsından bahsederek yatmak istediği z'tnıan: İstersen karşımızdaki dokloru çağırayım, dedim. Anî bir telâşla: Hayır... Hayır, istemez.., Rahatsız olma. Şimdi geçer. Diyerek kolumdan tuttu. Yatmaktan da korktuğu anlaşıhyordu. Tül perde'en aralıyarak dışarı bakıyor, fırtınanın camları sarsması, bahçedeki kuru ağac dallarının hışırdıyan sesi, bulanık ve tahammul edilmez beyazlık âsabını bczuyordu. Saat bir hayli ilerlem:şti. Yatağa uzandım. Gözüme uyku girnniyordu. Fakat karımı uyandırmak korkusile ses çıkarmıyordum. Içimde, sebebini bilmed:ği'n bir sıkmtı vardı. Reyhan derin bir ııykuya dalmış görünüyor, sıcak nefesinden yayılan hafıf bir soluk, rüzgânn pencere camiarına çarptığı kar tanelerinin sesine karışıyordu. Biraz sonra yavaşça karyoladan kalktı. Pencereye doğru yürüdü. Tül perdeleri aralıyarak gözlerini bir müddet dışarıda ve etrafta dolaştırdı. Ayakta hareketsiz duruyor, kış gecelerinin donuk beyazlığı aUında, peri masailarındaki prensese benziyor HUspyin Kulki = > malıvdı. Heyecanı, belki de du. Saçları dağınıktı. Arasıra başmı ileri uzatıyor, bulanık kar tabakalarını delmeğe çalışıyordu. Onun fırtınadan korktuğunu çok iyi bildiğim için sükunet buldum. Reyhan yatmış, gözleri kapalı, dışarısmı dinliyordu. Yarım saat sonra fırtına hafiflemiş bulunuyor, yalnız ıri kar taneleri ağır ve sakin hareketlerle camlarda tutunmağa çalışıyordu. Yorgunluğun tesirile rahat bir uykuya daiacağım sırada bahçe tarsfmdan bir gürültü işittim. Hayır, bu bır gürüliü değil, kar üzerinde sürtünen çok hafıf ayak sesine benziyor, gıttikçe yaklaşıyordu. Pencereye koştum. Etraf şimdi iyice seçilebiliyordu. Siyah bir karaltı, ağır ve temkinli adımlarla, arasıra pencereye başmı kaldırarak, duvar dibi hizasmdan yürüyordu. Ben geri çekilmiş, kalın perde arkasmdan onu seyretmeğe başlamıştım. Fakat durmak zarr.anı değildi. Reyhan da o esnada kalkmış, pencereye doğru seğirtmişti: Hırsız var, dedim. geri çekil... Hiç ses çıkarma. Çabuk, tabancamı ver. Anî bir hareketle koluma yapıştı. Canımı acıtacak derecede sıkıyor: Hayır... Yapma, diyordu, bırak. Buğıralım, kaçar. Durdu, gene ayni telâşla: Belki seni öldürür... Gitme, Allah aşkma gitme. Diyerek önüme çıktı. Hiç bir şey söylemeden dışarı fırladım. Merdivenleıden nasıl indiğimi bilmıyorum. Bahçe kapısını açtığım zaman, hırsızm, karlara gömülerek, tekrar meydana çıkarak, sür atle kasUğını gördüm. Mu&akkak ki bizi sız, aç ve zavallı bir hırsız mıydiî»

Bu sayıdan diğer sayfalar: