12 Mart 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

12 Mart 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sehir GÖRDÜKLERİM haberleri Harbe ait taharriler Hitler diyorduki: Tesis davasının yeni saEhası ve semereleri = Şark cephesmde CUMHURtYET 12 Mart 1942 Harb * e ilim HF i I |İn E rM MIHINAJ Kahramanlar zakdoğuda, Japonlann denizde, havada ve karadaki büyiık sayı üstünlüğü, yüksek ve mahir sevk ve idaresi, ölümü hiçe sayan fedakârlığı ve kahramanlıgı karşısında en çok dayanan kuvvet. Atnerikalı General Mac Arthur'ün kumandasındaki Amerikan ve Filipin askerleri oldu. Japonlar, her nerede taarruz ettilerse pek kısa bir zamanda hasımlannı ezdiler, yalnız Bataan yarımadasmdaki Amerikan ve Filipin kuvvetlerinin mukavemetini hâlâ kıramadılar. NAUNA daima Türkiyenin bekçilik etmesine taraftarız !„ (Baştarafı linci sahifede) ğiz. Fakat biz orada daimî kalacak değıliz; oradan çekileceğiz. (Hitler, Gir:dden çekildikten sonra burasımn kimlere terkedileceğini tasrih etmenuştir!) Biz Boğazların bize rakib olacak i>ir devletin elinde olmasmı elbette istemeyiz. Ve biz Boğazlara daima Türkiyenin bekgüik etmesine taraftarız.> Alman Fuhreri sözü betekrar doğu cephesine çevirerek takriben şunları Eöyledi: « Biz Ruslan tamamile mağlub ve imha etmekte biraz geciktik. Şiradi de duruyorsak bu, tnahza geri hizmetin tanzimi içindir. Her bir ilerleyişten sonra geri hizmetleri yeniden düzelüyoruz. Yolları tamir ve ıslah ederek çamurdan temizlemek ve demiryollarını hem tamir etmek, hem de bunlan normal genişliğe çevirmek bu yoldaki esash çalışmaiardandır. Bugün merkezde demiryolu artık kıt'alarımızın yakınlarına gelmiştir. (Hitler'in bu ifadesi Almarüarın geçen ilkteşrin sonunda, merkezden Moskovaya taarruz etmek niyet ve hazırlığında olduklarmı gösteriyordu.) Cenubda da demiryolunu Dinyeperin üstünden doğuya geçirmeğe çalışacağız. Dinycper üzerinde bir demiryolu köprüsü kurmak b.r rneseledir; fakat yapacağız. Hazırhklar tamamlanmış tır.» Üniversite profesörmuazzam cephenin ancak bir kısınını lerinin mütalealarına gördünüz. Kırım berzahındaki çok güQ rauharebeleri yakından takib ettiniz. itiraz ediliyor Düşmanın 810 tümeni orada harbediyor. Bizim de yeni kuvvetlerimiz geliyor. Burada çetin zaman ve güç vaziyetler arkada kaldı. Yakında Kırımda hareketler gelişecek ve dardan genişe açılacaktır.» «İngilizler, bizim Rusyaya karşı harbe girmemizin bir hata olduğunu söyltiyorlar. Eğer biz buraya gelmeyip Almanyeda kalsaydık elbet, onlarm işine dalıa iyi gelirdi. Eğer biz Rusyada ilerlemeEeydik şimdi belki Fransa hududlarında bulunacaktık ve bu, İngilizlerin elbet daha çok memnuniyetlerini mucib olurQU. Mademki biz Rusyanın içerilerine girmek ve buralara kadar ilerlemekle hata etmişiz, acaba İngilizler neden bu hatamızdan istifade için Avrupanın şimal veya garb sahillerine asker çıkarmıyorlar?. Çıkaramazlar tabiî. Çünkü garbda lâzım olan kuvvetle'ri bırakmıfizdır. Oralarda kâfi kuvvetlerimiz olmasa ve bunlara güvenmesek böyle bir harbe girişebilir miydık?» «Eğer biz Rusyaya ilerlerr.eseydik Ruslar Almanyayı istılâ edeceklerdi. Bu. onlann azim hazırhklarile ve hududlarda taarruz için toplanmalarile de sabittır. Diyorlar kt, Bus ordulan kuvvetlerini hududbrda toplandıklanndan dolayı ça«Bir taraftan geri hizmetlerimizi dü buk mağlub oldular. Eğer Rus ordulan zeltirken diğer yandan bir çok tümenle hududlarda toplanmayıp gerilerde ve ri geriye, garba gânderdik. Bunlarm ara^ meselâ şimdi bulunduklan hatlarda bulannda zırhlı birlikler de var. Rus or lunsaydılar biz gene 5 6 hafta yürüdusu artık zararsız bir hale indirilmiştir. yeceb ve burada bir meydan muharebesi Karşımızda bir takım kıymetsiz kıt'alar verecektik. Neticede onlar ileride mağkalnnştır. 3,4 milyon esirden maada Rus lub olacaklanna burada inhizama uğrıordusunun verdiği ölü zayiatını da hesa yacaklardı. Pakat Rus ordulan İleride ba katarsak eski ordudan bir şey kal yığıldıkları için ileride mağlub oldular. madığına hükmedebiliriz. Bozulan Rus Ruslar ve İngilizler bizim kıt'alanmıkıt'alannı yeniden doldurmak için getizm ve askerlerimizin yorgunluğundan rilen ve yahud yeni kıt'alar tejkilinde kullanılan erler, erbaşlar ve subaylar işe dem vuruyorlar. Hangi taraf askerinin görüleyarar bir kıymette değildir. Şimdiye ka daha yorgun olduğu yakında dar başardığımız muharebelerle biz ayni cektir.» H. E. ERKİLET zamanda Rusyanın 10 yıllık harb endüstrisinin hemen bütün istihs3İlerini de tahrib ettik. Karşımızda bize mukavemet eden ve hareketimizi ağırlaştıran Rus kıt'aları değil, iklim; fena hava ve fena inci hafta bashyor. yollardır. Bizi seri hareketten meneden Mevsimin en güzel TÜRKÇE bu azim mesafelerde ve fena şartlnr alsözlü ve şarlulı filmi fcnda geri hizmet güçlükleridir. Siz bu | * | Bundan evvelki yazılar 11. 12, 14. 15, 17, 18. 21, 22, 26, 27, 28 ikinciteşnn ve 1, 4, 5, 8, 10, 12, 13, 17, 18, 22. 25. 27. 29 birincikqnun, 3, 6, S, 10, 13, 16. 18, 21, 25, 27, 30 ikincikânun, 5, 7, 12. 18. 20. 24. 27 şubat ve 3, 5, 6. 9 11 mart tarihli sayılanmızda çıkrmşhr. ÂLİ BÂBA ve 40 HARAMİLER ELHAMRA S İ N E M A S I N D A SENENİN EN BÜYÜK SANAT BU AKSAM Şer ef Galası Olarak VE AŞK ŞAHESERİ « ARABACININ KIZI , ^ füminin unutulmaz yıldızı HİLDE KRAHL KATHE DORSH HENNY PORTENTn müştereken varattıklan sinemacılık âleminin erişümez bir şaheseri ŞARK Sinemasında ARTİST ISTIRÂBI Rejisör: D. W PABST Rus musiki nağmelerinden hasret ve sevgi dolu serenatlarından hayat bulan cazibeli bir mevzu, ilâhî bir eser. Evvelki yazımızda ilim ve harb arasmdaki yakm aıürasebete dair bir iki misal vermiştik. Şim di bu misaller a'~'~~Z~~"'" Göz hekimi Ziya Günün tesisi etrafın dedini artırabiliriz. da açılan davalara, dün Istanbul üçüncü 1914 harbi esnasmda klâsik harb usulve aitıncı asiiye hukuk mahkemelerinde lerini değiştiren amiller tayyare, tank bakilmıştır. Bu davaiardan bıri varisle ve zehirli gazdi. Organik kimya müterin Üniversite tesis idare heyeti aleyhine hassısları geçen harbde kullanılan gazaçtikları vasiyetnamenin iptali, diğeri de lerden daha müessir ve askerlik işlerjne Üniversite tesis idare heyetinin varisler tatbik edilebilecek gazlerin bulunabilealeyhine açüğı tesisin tesçüi davasıdır. ceğine pek ihtimal veremiyorlar. Geçen Geçenlerde, bu mahkemeler salâhiyet harbde zehirli gazlerden beklenilen işlebakımından ileri sürülen itırazları hal rin temin edilememesinin başlıca sebebletmiş, mahkemelerden ikisi de açılan bu lerinden biri bu gazl^rin en müessiri odavalara bakmak kendilerinin salâhiyet lan Lewisite"in büyük mikyasta ihzar leri dahilinde olduğuna karar vsrmişti. ve gazin müessir bir surette yayılması Dürıkü celselerde taraflar vekilleri da usullerinin pek geç bulunmösıdıf. Gaz vanın esası üzerinde yeniden din'.enil harbine aid usullerin bu kadar ileri gitmişlerdir. Muhakemelerin devamı, iddia rr.iş olmasma ve büyük mikyasta gaz isve müdafaaların devamı ve tetkik için tihsali kol&yla;mış olmasma rağmen bu kalmıştır. harbde zehirli gazlerin kullamlmayışını Dün, iptal davasma karşı Üniversite insanî duygulardan başka bu silâhın Hukuk fakultesi profesörlerinin yazdık diğer silâhlara nazaran daha rand.maniarı mütaleanameye dair söz söylenirken, sız, külfetli ve müdafaa vasıtalarının kovarislerin vekili Talât Gönensay, bunun lay temin edilebilmesi sebeblerinde araancak istişarî bir kıymeti ha;z ola'oilece mahyız. Bu haîde bu üç yeni silâhtarı ğini, profesörlerin bu mevzuda rey ve fcyyare ve tank daha mühim yer kazanİçtihad ortaya koyamıyacaklarını ve he dılar demektir. le mahkcmenin bununla hiçbir veçhile İlmin harb ıhtiyaclannı karşılamak ütakyid edilemiyeceğini ileri sürmüştür. zere kullanılması ve ileri götürülmesinAyni zamanda, bazı cihetlerin yan'ış ve den sulh zamanında büyük faydalar teraütenakız bulunduğunu belirtmiştir. min ediiegelmektedir. Bu sözlerimle ilBuna karşı, Üniversite tesis idare hemin terakkisi için harbi biricik vasıta ve yetinin vekili Ahmed Refik Gorbon, harbin iyi bir iş olduğunu söylemek ismahkemeyi bununla takyid hiç bir veçtemiyorum. Çünkü böyle bir iddia bir hile akıldan geçmediğini, bununla bekimsenin babadan kalmış ahşab evini, reber bu mütaleanamenin beynelmilel enkazı üzerinde kuzu çevirmek maksadeğeri haiz bir vesika mahiyetinde oldudile, yıkıp yakmasına benzer. Bunlan ğunu ve mukabil taraf vekilinin karsöylemekten kasdim şudur. Mademki bir deşi olan medenî hukuk profesörü Ahharb oluyor; her işte olduğu gibi bunun med Samim Gönensayın da imzoladığı da bir (kâr) ve bir de (zarar) haneleri mütaleanamenin öyle hatır, gönül için vardu:. Biz de bunlan bildirmekle iktifa verilmiş sayılamıyacağını ortaya atmışediyoruz. tır. Filhakika ilim başlıbaşma bir usuldür bitaraf Yunanistandan getirilecek ve her ilmi keşf kendi kendine işlerine bir karakteristik arzeder. Harb çocuklar tevcih edilen ilmî eserlerden sulh zamaDumlupınar vapuru, hazırlıklarmı ta nında faydalanacağımız gibi sulh işlerinmamlıyabildiği takdirdc, Bnümüzdeki de kullanılan ilim meselelerinden harbcumartesi veya pazar günü tekrar Pi de faydalanabiliriz. Şunu hatırlamalıyız roye hareket edecektir. Memleketimize ki geçen harbde kullanılan gazlerden hiç nakledilecek Yunanlı çocuklan vapurun biri bir harb gazi olarak keçfedümiş debu seferki seyahatinde getirip getirml ğildir. Bunların en marufu olan hardal yeceği henüz belli değıldir. Bununla gazi, geçen harbden altmış sene evvelki, beraber Kızılay İs'.anbul mümessill ği, kimya araştırmalarının bir mahsulüdür. her üıtimale karşı hazırlıklara başlaHarb işlerine tevcih edüen ilmin en miştır. Gelecek Yunanh ;ocukljrdan bir büyük zaferlerinden biri tayyareciükteki kısmının Yedikuladeki Ba'.ık'ı Rum has terakkidir. Bu terakkiyi hepimiz görütanesinde misafir edilmesı düşünülmüşyoruz. Tayyareler üzerinde yapılan araşse de hastanede boş yer olmdğı anlatırmalar yalnız aerodinamik ilim şubesişıldığından, bu çocukların Büyükada ve ni ileri götürmekle kalmamış, belki haHeybeliadadaki Rum yetimhanelerine fif halitalar bulunması lüzumundan doyerleştirilmesi kararlaşmıştır. layı yeni bir metallurji ilim şubesinı Büyük bir motörle mangal meydana getirmiştir. Diğer taraftan deniz kuvvetlerine aid taharrilerdcn zırh kömürü geldi levhalarının sertlik ve mukavemetini türbinlerin imalini Dün limanımıza büyük bir motörle arturmak, büyük mangal kömürü gelmiş"ve Unkapanuıda mümkün kılmak üzere ağır halitalar ve halka dağıtılmağa başlanmıştır. Kadmlı yeni yeni çelikler meydana gelmiştir. erkekli yüzlerce kişi kömür almak İçin Tayyaredeki terakkiye nazaran daha motörün başına toplanmış olduğundan sönük gibi görünen bir kcşif yolsuz yerpolisler müdahaleye mecbur kalarak inlerde yürüyen nakiî vasıtalarıdır. Tırtılh tizamı temin etmişlerdir. traktörlerin sulh zamanlarmda ormanlarda, tarlalarda ve yolsuz yerlerde neka Ahşab evlerin sigortası dar büyük işler gördüğünü hepimiz biAhşab evlerin memleketimizde çokluğu ve bunlarm daha fazla yangm tehli liriz. kesine maruz bulunması karşısında bir taîaftan milU servetin vikayesi, diğer taraftan bunlarm sigorta ile emniyet altma alınmalannda kâfi bir garanti temini için ahşab evlerin sigorta primlerinin artırılması takarriir etmiştir. Bu husustaki kafi tarife vaziyeti 1 nisanda toplanacak olan tarife komisyonunda tespit olunacaktır. Yazan : Prof. Salih Murad Filipin takımadalarının işgaline memur Japon kuvvctlerinin kumandanı Gene' ral Nomura bu çetin mukavemet karşıtelemetreler gibi askeri işlerde kullanı lerj için sarfedilen emek ve para sında, vaziîesini başaramadığını düşünelan optik cihazlarda mükemmel adese sulh ve bilhassa sıhhat işlerine mihrak rek .Harakiri» yaptı; yani karnını deşelere lüzum vardır. Bunun için adeseler laştırılsa daha çok ve mühün neticelerm rek kendini öldürdü. Japonlar, şerefsizle, menşurların sulh zamanında ıslahı alınacağı şüphesizdir. Sıhhatli olan bir lik saydıklan bir harekette bulunduklan icab eder. Geçen harbde bunların ehem neslin yetıştireceği neslin de sıhhatli o veya bulunmak mecburiyetinde kaldıkmiyeti görülmüş ve harbden sonra yük lacağı aşikârdır. ları zaman, çok eski bir an'aneye uyarak sek mühendis okullannda (optik müAmerika Birleşik Cumhuriyeti geçen Harakiri yaparlar. hendisliği) şubeleri açılmıştır. hsrbde, iki buçuk sene içinde, harb işi Eski Rus Japon harbinde; Vladivosiçin dört milyar İngiliz lirası sarfetGaz maskeleri üzerinde yapılan tahartoktaki Rus kruvazör filosu. Japon denimişti. Bu para ile kırk Panama kanalı riler endüstri âleminde bir takım tekâzinde bir akın yaparken büyük bir J a açılabilir. Panama kanahnın açılması ise. müllere yol açmıştır. Zehirli gazi havapon naküye gemisine raslamıştı. Rus fiE'tmayı ortadan kaldırrnası bakımından, dan ayırmak için mangal kömürü kullosu kumandanı, Japonlara teslim olmaorta Amerikaya büyük mikyasta hizmet lcnılır. Bu maksad için kullanılan kölarını bildirdi. Japon nakiiyesindcki etmiştir. mürün kimya bakımından temiz ve aktabunın bütün subaylan ve erîeri, tesŞimdi öğrendiğimize göre Amerika tif (yani mcsamatmm çok) olması icab lim olmaktansa Harakiri yaptnağı tervh eder. Kömürü bu hale getirmek için ya Birleşik Cumhuriyetin:n bu harbde öie ettiler. me kanunile müttefiklerine bağışladığı pılan etüdler gaz mahlutlanna aid bir Bu defa da, Japon askerleri, her sıkıştrkım meselelerin halline yardım etmiş para on sekız rai]yar doları (yani dört milyar İngiliz lirasını) buluyor. İnaiUe tıkları yerde karmlarını deşiyorlar. Batir. renin harb masrafıan yirmi altı milyar taan yarımadasmdaki Amerikan mukaEndüstride çalıan işçilerin teneffüs İngiliz lirası imiş. Amerikanınki bunun vemetini kıramıyan General Nomura Uettikleri havada bulunan tozlann fena iki misli kabul edilirse yalnız müttefikle zakdoğunun öteki cephelerindeki arkatesirleri üzerinde uzun etüdler yapılmı? rin bu harbdeki masrafıan 100 milyar daşları kadar çabuk muvaffak olamadıtır. Muayyen neviden taş tozları taş iş İngiliz lirasını bulacak demektir. Buna ğtnı şiirünce. bütün Filipin takımadalaçileri İçin pek muzırdır; bu toz kömür IMihver masrafları da ilâve edilirse kaba rmı sür'atle cle geçirmiş olduğunu dahi madenlerindeki patlama tehlikesini ön bir hesabla bu harbde sarfedilen paranın düşünmiyerek vazifesini başaramadığtm lemek için kullanılırsa bu ocaklarda ça yeryüzündeki her aile için 2000 Türk li sanmış ve barsaklaruıı dökerek ölmeği lışanîar için muzır olur. Bu hususta ça rasma mal olan birer ev yapılacağı gö tercih etmiştir. hşan kimya enstitüleri sıhhî taharriler rülür. Acaba bu paralar niçin sarfediJaponlann, muvaffakiyet sırlanndan dairelerine büyük hizmetler İfa etmiş liyor? Bunun sebeblerini sonraya bıra biri de, onlarm ölümü bu kadar hiçe lerdir. kıvnruz saymalarında aramak gerektir. Fakat tahrib edici işiere tevcih edilen bu gayretier daha faydalı maksadla ra tevcih edilse daha iyi olmaz mı? Harb taharri SARAT ALICE Sinemasında GRABBLE F A Y E v e B E T T Y HALLOÎ BROADWAY Güzel ve nefis şarkılarla dolu müzikli filminin 3 ÜNCÜ ZAFEB HAFTASI B U G Ü N BAŞLIYOR. AIVIERİCA, I LOVE YOU ve BABY, MOONLIGHT Bay şarkıları herkesin ağzında dolaşmaktadır. En mükemmel cazlann... En yeni danslann... En güzel kadınlann... En zenjin sahnclerin... En nefis şarkılann... İlâhî renklerin... Gözleri kamaştıracaği... Ruhn okşayacağı... tarafından harikulâde bir tarzda yaratılan A R J A N T İ N A BETTY GRABLE DON AMECHE CARMEN Senenin General Nomura'nın Amerikan mnkavemetini kıramayınca kendini öldürmesi, bana, İstiklâl harbimizde, büyük taarrurun ikinci günü, 57 nci tümen komutanı Reşad Beyin ayni şeyi yapraış olduğunu hatırlattı. O gün. bütün tümenler, kendilerine verilen hedefleri ele geçirdiklcvi balde 57 nci tümen Cekiltepeyi üstün • düşman ku\\etlerinin şiddetH mukavemeti karşısında, zaptedememişti. Reşad Bey, tümeninin bu muvaffakıyetsizliği karşısında büyük bir teessüre kapılarak intihar etmiş; o, böyle şerefli bir ölümle can verirken askerleri de, önüne dunılmaz bir saldmşla tepeyi zaptetmislerdi. Bizim an'ancmizde Harakiri yapmak yoktur; fakat, o kahraman Türk Ttomutanı, tümeninin, geri kalmış olmasmı askerlik şerefine ve izıeti nefsine yaraştıramamıs, ölümü tercih etmiştir. Bir orduyu muzaffer eden silâh iistünlüğünden zîyade bn çeşid bir nıh üstünIüğüdUr. Böyle kahramanhklar önünde hürmetle eğilmek gerektir. MYRANDA filmi NELEK Z A F E B «LA K O N G A » dan güzel yegâne 18 Mart ÇARŞAMBA akşanu Sinemasında TACI BÜYÜK O L A C A K T I R . MUVAFFAKIYETİ D İ K K A T : Numaralı koltuklar şimdiden sablmaktadtr. AŞK O, SİZİ HAFTAMN Ü YA S I SEVİYOR... Tahran elçimiz şehrimizde Tahman büyük elçimiz Cemal Hüsnü, mezuniyetle memleketimize gelmıştir. Tahrandan tayyare ile Ankaraya glden büyuk elçimiz, bazı hususî işlerini görmek üzere, birkaç gündenberi şehrimizde bulunmaktadır. Cemal Hüsnü, dün Parkotelde kendisile görüşen bir muharririmlze, seyahatinin tamamen hususî mahiyette olduğunu ve önümüzdeki salı veya çarşamba günü, buradan. doğruca Tahrana gideceğini söylemiştir. Bu hafta ÇARÇAMBA akşamma kadar devam edecektir. O, SIZI GORUYOR... O, SİZİNLE KONUŞUYOR... FAKAT, SİZ ONU GÖRMÜYORSUMJZ ! CORUNMIYEN KADIN Sinemacılık tekniğinin zaferi, görülmemiş tarzda bir film... Baş rollerde: VIBGINIA B R U C E v e J O H N BARRYMORE San'at âleminin artist kudreünin en büyük aşk ve ıstırab faciası. Pek r az kalan numaralı yerlerinizi hemen aldırınız Telefon: 40380 Karnesiz ekmek satan lokantalar Bazı lokantaîarda karncsiz ekmek verild ği haber ahnmış; yapılan kontrollarda bu suretle hareket eden yirmi 'lokanta hr.kkında zabıt tutulmuştur. Oenelerce sonra bir gün Köprüde tesadüf ettiğim zaman, bu mekteb ve genclik arkadaşımı tanıyamamış, hayretle yüzüne bakmıştım. Bana: Hakkm var, demişti; bütün eski arkadaşlar böyle şaşıp kilıyorlar. Topladım. Geçen harbin tababet âlemine yaptnış olduğu hizmeti unutmıyahm. Şok hastalığmın psikolojik olmaktan z;yade mekanik olduğunu iddia eden ortodoks tababet modern psikolojiye karşı koyuyordu. Harb yüzünden büyük mikyasta görülen bu afetin hakkile anlaşılması sulh zamanında nörotiklerin tedavisine yardım etmiştir. Bu olmasaydı umumî psikolojik naiariye olduğu yerde sayacak ve bugün cinayelter, aile hayatı, cinsiyet ve yahud terbiye meseleîeri gibi bir takım meselelerin halledilmiş noktalannın halli daha geri kalacaktı. Optik cihazlarda kullanılan camlar diğer bir misal teşkil eder. Dürbünler, Y A RIN Matinelerden itibaren CUNHURÎYET Nüshasi 5 knrnştur. T A K S İ M Sinemasında Bütün seyircileri heyecanlandıracak fevkalâde maceralar... Her sahnesi Aboneşeraili 2 v e Î S C Senelik Alb avlık Üc avhk Bir avlık 1400 Kr. 2700 Kr. 750 » 1450 > 400 » 800 » 150 > Yoktur. TÜ ATEŞ bir zevk membaı olan muhteşem ve kuvvetii bir mevzu... KOSISI Dikkat Gazetemize eönderilen evrak ve vazılaı nesredilsin edilmesin iade edilmeı ve rivamdan mes'nlivef kahol olanmaz. gırtlağından, gülünc ve obur bir gurultu çıktı; boynunu, tıpkı iri bir lokma yutan hindi gibi ileri uzatü. Tabağmdaki sütlâc bitince, daha versinler diye, tepinmeğe başladı. Bu hem hazin. hem maskara İşkence fenama gitti, müdahale ettim: A canıtn, verin bir parça daha, ne olur? Aman, sakuı ha! Bu yaşta, yerse dokunur. fazla Istanbulu günlerdenberi nağmelerile mesteden ve FRED ASTAİRE 1942 senesinin tek ARTTE SHAW CAZI Şaheseri başlıyacak. Baş rollerde: Sinemamn en büyük ve meşhur yıldızları: Franchot TONE Misha AUER TFarren WILL1AM Peggy MORAN PAULETTE çiftinin yarattığı GODDARD î = KUçUk hikâye CAZ Yacrtn akşamdan itibaren FIRTINASI Büyük muvaffakiyetle devam ediyor. L Â L E SİNEMASINDA Aile saadeti Nakleden : Hamıli Varojlu Büyük baba, sofraya ge'.ırilen tabaklan adeta gözlerile yiyor; titrek elini uzatıp onlan yakalamağa, kendine çekmeğe çalışıyordu. Onun nasıl çırpmıp didindiğini, gözünün, ağzınm, koku almağa çalışan burnunun, hulâsa bütün varhğının bu tabaklara dcğru nasıl titrek, heyecanlı, ateşli bir h=mle İle atıldığını görmek için. yemekleri, Jiahsus, onun yetişebileceği yere kovuyorlardı. Ihtiyar, kelime haline gelemiyen homurtularla, tabaklara fena fena bakıyor, boynuna bağlı peşkirine salyalsrmı akıtıyordu. Bütün aile. bu iğrene ve maskara işkenceden zevk ve neş'e duyuyordu. Tabağına, minimini bir parça şey koy. dular Ihtiyar, onu bitirip diha baş'sa bir şey yemek İçin, lokmalarını obur, arsız bir Iştiha ile, arka arkaya yutuyordu. Sütlâc geldiği zaman, büyük baba, adeta bir ihtilâc geçirdl. Arzu ve iştihanın tesirile adeta İnlıyordu. Server, elini gene boru yaparak haykırdı: Sinemasında Emsalsiz bir lüks ve ihtişam arasmda çe\Tİlen tamamen AŞK ve VALS olan ve bütün dünya or>eretini toplıyan (W1TXY FORST) un meşhur şaheseri O P E R E T Filmi takdim edilecektir. Baş rollerde: WILLY FORST MARIA HOLST PAUL HÖRBİGER Hamiş: Bu filmde STRAUSS'un şaheseri YARASA'nın 2 perdesi görülecek ve güzel şarkıları dinlenecektir. MAKSIM'de HER AKŞAM SAZ HEYETİLE BERABER SAFİYE Aynca: Her akşam 60 kişilik BÜYÜK REVÜ CİNGENE AŞKI HEB PAZAR ŞAAT 3 TE İÇKİSİZ MATİNE Tekerlekli koltuk, masanm başına gela da tamştırdı. Sonra, «Buyurun!» de Topladım da lâf mı! Fıçıya döndiler ve salonun kapısını açtılar. Gır lir gelmez, ihtiyar, sarsak başını, kamuşsün. dim. Odanın dibinde bir koltuk, kol pıdan sofraya, sofradan kapıya çevire Öyle, maalesef!^e yap?rsın bira tuğun dibinde de sarsak bir edam, bir rek, mütecessis ve sabırsız bakışlarile der! Çamhcada, karımm bîr çiftliği var. İhtiyar, kötürüm bir İhtiyar vardı. Ev yemeği araştırmağa başladı. Oraya çekildik. Bol ve temiz hava, bol sahibi hanım Jhtiyarı bana göstererek: Server, ellerini uğuşturuyor: ve temiz gıda, bol ve temiz uyku, el Büyük babam. efendim, dtdi; sek Hayli eğleneceksin, azizim! bette adamı şişirir. Diyordu. Çocukhr, evin be'libaşh eğsen yedi yaşındadır. Sonra bana, uzun uzadıya çif.üğîni Sonra. adamm kulağma 'ğildi, avazı lencesine davetli olduğumu görünce, se anlattı. aile hayatının saade'.ini anlattı, çıktığı kadar haykırdı: vincle, hep birden gülmeğe başladılar: karısını ve çocuklarını anlattı; adresini Beyefendi, Serverin arkaâ<>şı, bü anneleri, yabıız gülümsüyor, belli beverdi, davet etti. lirsiz omuz silkiyordu. yük baba! Gelirim, dedim; yalnız, gününü Server, iki elini boru yaptı, ihtiyara Büyük baca, elini kımıldattı, beni şimdiden söy'i}Temem. guya selânvladı; ayni zamanda bir şey doğru, cıyak cıyak haykırdı: Bu gün sütlâc var. yemekte! Zarar yok. Ne günü geleceksen ler homurdandı, guya «Safa geldiniz» Büyük babanın buruşuk yüzü aydınbana bir kart yanver. Seni gelip iske dedi Büyük baba ile tamştın, değil mi? landı. sarsak vücudü daha fazla t i r e leden alayım. Yol uzakçadır, vasıta da di. Sar.ki, Enladığını ve bu müjdeye sepek bulunmaz. Arabam var, İniveririm salona girmişti. Gülüyordu. Büyük baba ile tanırtın, değil mi? vindiğini anlatmak istiyordu. Ayrıldık. Bir hafta sonra, işsiz bir Ve, yemeğe başladık. Server, bans günümde, bu meşhur çiftliği bir ziya diye sordu; enteresan adamdır, azizLn; ret edeyim dedim. Arkadaşımm veıdiği çocukların eğlencesidir. Bir kusuru var, hitaben, yavaşça: Şitrdi seyret! adrese bir kart yazdım. Ertesi gün de çok yer. Nasıl obur bilir misin? Bıerkence bir vapurla Üsküdara gsçtim. raksan. sofradan cenazesi çıkıncıya kaDedi. Çorba getirmişlerdi. Büyük baba Server beni hakika'en iskr1ede bek dar yiyecek. Yemekte göreceksin ya! çorba sevmiyormuş; fakat, sıhhatini koliyordu. Sepet taklidi bir araba bizi bir Hele tatlıya bayılır. Haddin varsa sof rumak için, mutlaka İçmesi lâzımmış saatte çiftliğe ulaştırdı. Boyasız. ahşab raya bir tabak tatlı koy. Allah seni Hizmetçi kadm, dolu kaşığı, zorla onun viranca bir köşkün önünde durduk. İnandırsm, karşısında güzel bir kadın ağzına sokuyor; ihtiyar, hu sevmedlği Arabanın sesine, evden, arka arkaya Varmış gibi, kaş göz işaretlerl yapmağa, şeyi yutmamak İçin, var kuvvetile üfbeş çocuk fırladı. Biz, tahta parmak yan yan bakmağa bir başlar, kırılırsın lüyor, çorbayı, sofranın ve yanındakilerin üstüne püskürtüyordu. hkh kapıdan girip evin önüne vardı gülmeden. Birazdan göreceksin ya! Çocuklar. kahkahadan kırıhyorlardı; ğımız zaman. çocuklar, boy sırasile diYemek vakti de esasen yakl?şıvo:du zilip bizi karşılamnğa hazırlanmışlar Biraz sonra, yaşhca bir hizmeiçi kadm. babaları, bu manzara karşjsında pürdı. Arkadaşım, çocuklarını, gene b'oy yemeğin hazır olduğunu haber verdi. neş'e. mütemadiyen: sırasile isimlerini sayarak bana bireı Ihtiyarm teker'eklı koltuğunu sürerek Ne inadcı şey. şu ad3m! birer tanıttı. Diyip duruyordu önden. yemek odasma götürJü; ServeEve girdik. Medhalde, Serverin k s n rin beş ocuğu, kendisi, karısı ve ben. Yemek bitinciye kadar, hiç başka lât edılrnedij başka şeyle meşgul olunmadı. sile karşılaştık. Arkadaşım, beni onun arkadan İlerledik, Sustum; bu cevab beni düşündürdü Bu ne akıl. ne mantık. ne düşünceydi! Bu yaşta. ha? Evet ama. bu yrşta, bu ihtiyarm duyabileceğı yegâne zevk, bundan ibaretti; İşte onu, bu biricik zevkinden. sıhhatini korumak endişesıle mahrum etmenin faydası neydi? Sıhhat! Bu bıtmiş, titrek enkaz, sıhhati ne yapsm? Hayatını koruyorlarjı, sanki! Hangi havatını? Kaç 2ün daha yaşıyacaktı? On. virmı. elli, yüz mü? Niçin yaşıyacaktı? Kendi için mi? Ycksa, oburluğunun maskara manzarasmdan, aile efradıru daha fazla müstefid etmek için mi? İhtiyarm, yeryüzünde, bu hayatta artık yapacak işi kalmamışü, hiç blr işi kalmamıştı. Bir tek arzusu, bir tek zevki vardı. Bu son zevki ona tamamile niçin vermemeli? O zevkten, doya doya. ölesiye niçin onu isHfade ettırmemeli? se. Büyük baba, ilk lokmayı yutarken,, Ine çıka, hep alttan gidiyorum. Yemek. büyük babanın gözyaşları. k ü . Çok yedin. büyük baba, sana sütçüklerin kahkahaları, ana ve babanın, lâc yok! O zaman. ihtiyar. ağlamağa başladı. bu neş'eli sofranın başında duvdukln Hem ağlıyor, hem büıün vücudü eski mes'ud aile reislerine has koltuk ka« bartışlan arasmda bitti. sinden daha fazla titrlyordu. Çocuklar, Birdenbire aklıma gelen. acele bir U gene kahkahalarla gülüyorlardı. bahane ederek çıktım. Servere belki Nihayet, sütlâcdan hisseslne düşeni verdiler. Tabağın içinde var mı, yok mu gene tesadüf eaerun korkusile, beş sebelli ohnıyacak kadar minimini bir hls nedir. Köprüden geçerken. meriıvenleri

Bu sayıdan diğer sayfalar: