31 Mart 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

31 Mart 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 31 Mart 1942 Şehriıı içinden Türk gecesinde duyduklarımız Sehir = haberleri Petrol tevziatı Elektriksiz evlere yarından itibaren petrol verilecek İstanbui şehrindeki eelktriksiz evler için .yeni şekilde yapılacak petrol tevziatma yarın sabahtan itibaren başlanacak ve tevziatta esas olan petrol fişler.ni bugün kaj'makamhklar boîge iaşe müdürlüğünden sayı ile tesellüm edeceklerdır. Yeni petrol tevziatı işini petrol kumpanyalan mümessOlerinden mürekkeb «Gaz tevzi komıtesi» ıdare etmektedir. Komite bakkallara petrohm litresini s^rket vasıtalarile ve kablarıle 22,10 kuruştan teslim edecektir. Hak.ki piyasa fıatı olan bu fiattan gazi alan bakkallar halka litresini azami 26 kuruştan sa tacaklardır. Bir aylık kupon, için ev başma ancak 3 litre gaz verilecektir. Nisan ayı başında verilecek fışler üç ay muteber olacak ve ilk ayın fışleri nihayet nisanın 30 una kadar kabul edilecektir. Gaz tevziatında yolsuzluk yapan, az gaz veren veya hiç vermiyenler bu suçtan dolayı Milli Korunma Kanunu hükümlerine gore hemen adliyeye venlecek ve bayılık hakkı kaldınlacaktır. Gazı muhtelif semtlerde tayin olunan bakkallar satacaklardır. Yarın sabahtan itibaren bölge iaşe müdürlüğü kahve ve vilâyet emrine verilen 50 ton çivinin tevzime de başlayacaktır. TÜRKOLOJÎ BAHİSLERİ Fetva mecmualarının = millî kıymeti = = Yazan: IHEM NALINA MIH1NA! Son İngiliz baskmı Ck ngilizler, Fransamn garb kıjısında, II büyiık gemi tezgâhlarile meşhur r e U Aimanlar tarafından denizaltı üssu olarak kullanılan Saint Nazaire (Seıı Nazer) limanına bir baskın yaptılar \e tahribler yapmak için Loire nehri ağzına bir miktar asker çıkardılar. İngilizler, limanda büyük zırhlılara mahsus kuru havuzun kapısını havaya uçurmak için, eski bir Amerikan muhribini patlayıcı maddelerle doldurarak buraya doğru sürmü^lerdir. Abnanlara gbre, gemi hedefine varmadan Alman kıyı topçusu tarafından ateş altuıa ahnarak berhaia edilmiştir; İngilizler ise bu harekelin muvaffak olduğunu iddia ediyorlar. Türk Kiiltür Birliği balosuna muhtclif Türk kıyafetlerile iştirak edcn genclerimiz Kafkaslardan Kapçaklara kadar, yeryüzünün her tarafma dağılan anavatanın muhacir kuşları, geçen gece Taksim Belediye kazinosunda buluştular. Ve büyük Türk ağacından kopanlmış dallan üstünde sabaha kadar ötüştüler. Fakat, bu ötüşmeler, bir bülbülün şakımasına bensemiyordu. Ilkin, içinden kırılmış hicranlı bir ses, oparlörden adeta fıkırdıya fıkırdıya, kaynar bir su gibi yüreklerimize aktı: •Güzel Türkistan, sana ne oldu?» Diye başlıyordu. Tertemlz ağızlardan, kimbllir nekadar fnrnan evvel, damla damla dökületı bu lçli aese, kulaklarımızdan evvel hafıza: lanmızı açük. Eski Türkistan, Altınorduların günündeki o emsalsiz dünya cenneti, bütün akar sulu bahçeleri ve zümrüd bağlarile, hayalimizin dumanlan üstünde yeniden belirdi. Bir ağızdan, ne yanık, ne güzel söylüyorlardı: Bilmem niçin güller açmaz bahçeleıinde Koca salonda hemen de çıt yoktu. Herkes, birazda kendisini dinliyordu. Turkü bitince avuclar dolusu ve yürekler dolusu aikış!.. Türk Kültür Birliğinin hazırladığı programda her Tark kolunun oyun ve turkuleri ayn ayrı gösterilmişti: Türkistan kolu en başta geliyordu. Sonra şimali Kafkas kolu, Ural İdil kolu, Anadolu kolu, Azerbaycan kolu, Kırım kolu... Ve bu kollar, biribirlni takib ederek, ayni dilden konuşan ağızları ve ayni teller üzerinde gezinen çalgılarile uzak bir âlerai gitgide yakınımıza geürdıler. Ural dağlarile Toroslar arasında bir fark kalmadı. Şimdi şu önümde kaynaşıp duran kalabalık içinde bana öyle geliyor ki, yabancı hiç kimse yok. Hepsmi ayn ayrı tanıyor gibiyim. İşte, telli puUu bir Azeri gelini ki, cArşın mal alan..» da, hafif bir şive farkile tıpkı bir İstanbui kıa gibi konuşuyor. İşte elmacık kemikleri fırlak bir Kazan delikanlısı ki bir orta Anadolu ' köylüsünden kolayhkla ayırd edilemez. İkide bir araya giren şu çlrkin sesli caz da olmasa, kenduni bütün Türk kollarının hep bir araya gelip ortaklaşa tertib ettikleri bir düğünde sanacağım. Bu düşüncemi, bize bu güzel geceyi hazırlıyan Muharrem Feyzi Togaya da açtıra. Üstad, derhal sözümü kesti: Anlıyorum, dedi, fakat iştahının pek yakında vereceğimiz büyük Türk gecesine saklayınız.. Şimdiden bu gece içın parlak bir program hazırlıyoruz. Türk balosunda, amatör Türk çocuklarının gösterdikleri muslki kabıliyeti muhakkak ki her türlu takdirin üstünde idi. 15 kişilik koro heyetinin hiçbir falso yapmadan, sabahlara kadar her türkünün ve her oyun havasınm ayrı bir hususiyet taşıyan ahengine kusursuz ayak uydurabilmesi bizde haklı bir gurur u yandırdı. Türkistan türküsünden sonra, Sanem oyununu oynadılar. Tam bir buçuk asırlık ömrü olan bu oyun, Türkler İslâm dinini kabul etmezden evvel millî bir âyin hükmünde imiş. Atmağa kıyamamı;lar ve pekâlâ da etmişler. Çunkü gayet zevkli figürleri var. Daha sonra, sırıbna havası.. Bu da vaktile düğünlerde oynamrmış. Nihayet meşhur Kafkas raksları başIıyor: Lezgi, Leprüş, Çeçen ve Kama oyunları... Ayrı ayn hepsi de güzel ve hepsi de canlı ve hareketli surette oynanan bu oyunlardan sonra, Ural İdil kolu faaliyete geçti. İdil malum: Volganın eski adı... VakÜle üstad Halide Edib: «Turan! Sevgili ülke.. Söyle sana yol nerede?» Diye soruyordu. Türk balosunda, böyle bir sual sormak benim aklımdan geçmedi. Çünkü, Turar.ın en kısa yolu, nerede olduğunu biliyorum: Kalblerden geçen ve kalblere giden yol... Karnesiz ekmek veren lokantalar Bazı lokantalann müşterılerine karnesiz ekmek verdikleri ve bu ekmeği de karne mukabili ekmek alan müşterüerin istihkaklarından kesmek suretile temin ettikleri anlaşılmıştır. Alâkadar makamlar bu hususta tahkikat yapmaktadırlar. Odun ve kömür narkı kaldırılıyor Fiat Murakabe Komisyonu dün vali nıuavini Ahmed Kımgın riyaseti altmda toplanarak odun ve mangal komürür.e evvelce konulmuş olan narkın kaldırılması işi üzerinde meşgul olmuştur. Komisyona geç vakit Odun ve Kömürcüler Şirketi reisile dığer bazı oduncular çağınlmış ve odun kesim zamanile kömür ocaklanmn yakma zamanı geldiği şu sırada alınması lâzım gelen tedbırler müştereken tetkik edilmiştir. Salâhaddin GÜNGÖR Bugünkü konferans ve bir tashih Üniversitede her hafta verilmekte olan ilmt konferanslardan biri de bugun profesör Oberndorfer tarafından <Vü. cudün nesicleri içinde hareket ve hayat» mevzuu üzerinde verilecektir. Geçen defa bu sütunlarda konferansmı ilân ettiğimiz güzide dahiliye miltehassısımız prafesör Muzaffer Şevki Yener'in ilk ismi bir tertib hatası yüzünden yanlış olarak Mazhar şeklinde cıkmıştır. Kendlsinden ve karilerimizden özür dileriz. Tuz ve şarabın esas f iatlarına zam yapılmadı tnhisarlar Umum Müdürlüğünden dün şu tezkereyi aldık: «Tuz ve şarab fiadarma zam yapıldığı hakkında bazı gazetelerde yanlış haberler İntişar ettiği görü^müştür. Hara tuz fiatlarma hiç bır zam yapılmış değildir. Ayrıca Çamaltı tuzlasındaki fabrikada yıkanıp hususi surette imal edilen ve paketlere doldurulan sofra tnzlarile torbalara konulan mutfak tuzl?rı vardır ki bunların imal masraflarmın değişmesine göre fiatları da yüksekr veya düşer. İşte son zamanlarda karton, parşomen, kereste ve torba gibi malzeme fiatlarırun, işçilik masraflaımm çok yükselmesinden dolayı sofra tuz'.arı fiatının kiloda dort kuruş, mutfak tuzlarının da iki kuruş artırılmasına zaruret hasıl olmuştur. Şarablara geımce: 10 mart 1942 tarihinde tütün ve İçkilere yapılan son zamlardan sonra şaraba ayrıca big bir zam yapılmış değildir.» Konferans tehiri Beyoğlu Halkevinden: 2/3'942 perşembe günü Halkevimîzde İzmlr meb'usu Prof. M. Esad Bozkurd tarafından verilecek olan konferans, konferansçmm mazeretine binaen 15 mayıs 942 perşembe günü saat 18 e tehir edilmiştir. f . BÜTÜN İSTANBULUN AYLARDANBERİ HEYECANLA BEKLEDİĞİ MÜSTESNA FİLM, NİHAYET BU PERŞEMBE AKŞAMI Tramvay biletlerine yapılan zam Belediyenin bütçede bir müvazene temini üzerinde yaptığı tetkikler meyanmda tramvay ücretlerine de bir miktar zam yapılması düşünülmektedir. Zam miktarı henüz malum olmamakla beraber bunun birinci mevkide iki ve ikincl mevkide bir kumş olması ihtimal dahılindedir. Tramvay idaresi bu ay başından itibaren Şişli deposunda olduğu gibi Aksaray ve Beşiktaş depolarile Silâhtarağa fabrikasmda da iki bin ameleye sıcak yemek venneyi kararlaştırmıştır. Btı yemekten vatman ve biletçiler de istifade edebileceklerdir. L  L E SİNENASIND G ö s t e r î l e c e k ŞARK BULBULU 9 büyük yildızın yaratnğı... BETTY GRABBLE'nin ne?'e kattı|ı... DOROTHY LAMOURun hayat verdiği... Senenin en büyük fîlmidir. Görmeğe hazırlanmız. D İ K K A T : Numaralı yerler simdiden satılmağa başlamıştır. ARTİSTİK BİR MESLEĞİN TARİHİNİ... SİNEMA VE TİYATRO YILDIZLARININ NASIL DOĞDUKLARİNI TASVİR EDEN SHİRLEY EN ŞEN... EN EĞLENCELİ T E M P L E' nin ŞARKHJ... VE EN HİSSÎ FİLMİ Almanyaya mübayaa heyetleri gidiyor Devlet Demiryollan cer dairesi reisi Şaban Nazmi, malzeme dairesi reisi Tarık ve bu dairelere mensub mühendislerden mürekkeb bir heyet Rumanya ve Almanyadan malzeme mübayaası için bu akşam yola çıkacaktır. Devlet Denizyollarıle İstanbui ve Üsküdar Tramvay İdarelertnin de ayni maksadla Almanyaya mübayaa heyetlegönderecekleri öğrenilmiştir. EN HAREKETLİ... EN FAZLA KÜÇÜK YILDIZ Bu perşembe aksaım SARAY sinemasında Bu akşam S U N E R sinemasında j Bütün seyircilerini ağlatırcasma güldürecek film... Göz kamaştıran, zengin ve zarif tuvaletlerle Amerikan sinemasınm en güzel kadınlarını göreceğiniz iki saatlik neş'e ve operet filmi... Gazete, mecmua ve letlere münhasır bir radyo gibi kolayhk | \ izah şeklinden İbalar ortaya çucmaret gibi gorünüyor. dan evvel fikir neş ' Arab dilinde «memrinın bix vssıtası suh» kelımesi, sekli kitabsa, biri de vaız ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ bozulup tereddi etkürsisiydi. Tıpkı kitab gibi kürsi ds miş mahlukların sıfatıdır. İslâm efsaileri geri her türlü fikrin müdafaanelerinde bunlara aid birçok rivayetsma alet o'.urdu. Ayni bir kürsiden nazariyesinden İlham almıştır: Fakat ler vardur: Bu efsanevî rivayetlers göre bazcn taassubun şeytanî sesi yükse bu tahmini bir İhtimalden baş birçok hayvanlar •memsuh. sayılır (4) İngilizler, geçen harbde, Aimanlar talır, bazan da fıkir hürriyetinin rah ka bir esasa istinad ettlrrr.ek kabıl de Fakat Hadis'e ve Tefsir'e göre şer'an rafından denizaltı ussü olarak kullanı.an manî sadası aksedebilirdi. Meselâ Mİ ğildir. Zaten meselenin bizim bildıği yeryüzünde hiç kir «memsuh» cins kal Belçikanın Zeebrügge ve Ostende limanlâdm Onyedinci asrmda kültür tarihi miz yegâne vesikası (Yenişehırıl Ab marışhr ve hatta (Yenişehirli) nin fetlurına karşı, 1918 nisanın da, böyle bir mize menfi satırlarla akseden blı ta dullah Efendi) nin verdiği fetvadan ıba vası İşte bu şer"î esasa istinad etmekbaskın yapmışlar ve kendilerini rahatsız assub sesi yükseldl: Büyuk şair (Şey rettir. Her halde vâız efendinin naza tedır. Şu halde ismi meçhul vâız efendi eden bu üsleri, bir müddet için, denizalhülislâm Yshyâ) Meşihat maka>nında ıiyesi o zamanın muhafazakârlar.le mu bu şer'î telâkki hilâfına olarak insanla lıiar tarafından kullanılamaz hale getirİken yazdığı gazellerden birmi: taassıb.an arasmda umumî bir heye maymunu neslen birleştlrmış ve bu meğe muvaffak olnıuşlardı. O baskınları, Mescidde riyâpîşeler itsün ko ri>â.vi cana sebeblyet vermiş olmalı ki me nun İçin de •memsuhiyjet» esasırdsn İngilterenin geçen harbde şöhret kazanMeyhaneye gel kim ne riyâ ver ne mürâj i sele hakkında «istiflâ. ya lüzum İstifade etmiş demektir! Dikkat eiilecek matlâıle başlatıyordu! Hür fikirli Şey müş! Şeyhülislâmın bu husustaki fet noktalardan biri de (Abdullah Efendı) mış cn kı>mctii dcnizcilerinden biri olan. şimdiki eınckli ve meb'us, Amiral Roger hülislâmln bu güzel beyti taaısubun vası işte şöyle (3): nuı fetva metnine göre vâızın İnsanla Kejs idare etmişti. İngilizler, o laman beynine bir yıldıçım gibi indi: Fatih maymunu nesil İtibarile birleştirdiği •Vâız namında olan Zeyd küısiyc çıcaır.iinin muıaassıb vâızı (Hurşid Ça kıp halka va'zedcrken hayvanattan hâ muhakkak olmakla beraber, ins.nı may pek bü>ük hazırhklar, talimler ve tatvuş oğlu) derhal kürsiye çıkıp (Nai lâ mevcud olan maymun üme;ni sa munluktan tekâmül etrriş de^Ü, may bikatlardan sonra. karanlık bir şeccde mâ) nın aynen kaydettıği şu sozlerle lifeden memsnh olan benîâdem ncslin munu insan halmden tereddi etrrtij g'bi Alman üslerine hücum etmişlerdi. İşbaşındaki Şeyhülislâmı alenen tekfir dcndir dese Zeyd'in bu kavlinin aslı göstermesidir! Fakat bu telâkki ancak Vindictive adlı eski bir kruvazör, etti (1): fetva metnlnin çok kısa geçen izahm Zecbrugge limanının dalgakıranına ramvar mıdır? t'mmeti Muhammed! Her kim bu • Elcevab Yoktur ve ümemi mem dan anlaşılıyor. Vâızm tezini n=sıl şer pa etmiş ve kıuvazoıun guverLesinJe bejti okursa kâfir olur, zira bu bejt suha üç günden ziyade baki olmayıp hedip ne gibi tafsilât verdiği malum uazulanmış olan iskelelerden daigakırakufri sarihtirl olmadıkça bu hususıa vazıh b:r fıkjr nın ustüne fırlnan İngiliz askerleri, bucünılesi helâk olmuşlardır.» Mutaassıb vâız vaktin Şeyhülislâmmı İlim tarıhıniz için çok kıymeüi bir hasıl etmek İmkânı olamaz. Onun İçin ıadaki Alman tupçularını bastırmışlardı. Fatoh kürsisinde açıktan açığa tekflre vesika say^bileceğımiz bu küçuk fe; bizce bu fetvanın bütün shemmiyeıi Uıri eski bir denizaltı olmak üzere, patcür'et ettiği halde, fıkir hurriye'.inden vanm her şeyden evvel dıkkat edile Türk kültur tarihinde böyle bir mese layıcı maddelerle colu küçuk tekneier istifade ettiği için hiç bir ceza gör cek en rr.uhim noktası, vâıza hiç bir lenin daha Onsekizinci asırda ortaya de dalgakıranın kıjı ile irtibat teşkil etmuyor ve hatta (Naimâ) bile taham ceza verilmeylp yalnız cevab verilme atılmış olduğunu göstermesinden iba tiği yere yanaşmışîar ve burasını havaja mülün bu derecesine hayret edere .< «El sınden ibaret o'.uşundadır: (Darvln) rettir. uçurmuşlardı. Tam bir öaskına uğramış aceb ki bu fazîhai azîme ile muâhaze nazariyesinin bugün bile Amerika BirIsmail hami DANİŞMEND olan Aimanlar, kendilerini toplavıncı.> a olunmadı» diyordu! Onyedinci asırda leşik Devletleri hükumetlerinden bazıkadar, İngilizler. bir takım tesisleri tahkizzat kendi aleyhindeki taassub hp r e launda din hissine mugayir sayılaığm[*] Bundan evvelki yazılan 6, 23 şu rib etmişler; sonra kruvazöre dönraüşketini cezasız bırakan (Şeyhülislâm Yah dan dolayı maarif programlarmdan res bat ve 7, 18, 27 mart tarihll sayıla lerdi. Bu gemi bir çok isabetlerle yarayâ) dan sonra, Onsekizinci asırda da hür men kaldırılmış olduğu gözönüne ge rımızda çıkmştır. lanmış olmasına rağmen, Ingiltereye avfikirli bir vâız hakkındaki fetvasırda tirilecek olursa, Onsekizinci asır Türk(1) «Tarihi Naimâ), 1280 İstanbu dete muvaffak olmuştu. hiç bir ceza tayin etmiyen büyük bir lerinin fikir hürriyetine verdiklerl kıy tab'ı c. 5, s. 55. Ostende limanına da ayni suretle basŞeyhülislâm daha gorüldü: Günün bi meti takdir etmemek imkânı kalmaz. (2) «Mesnevii çerif., 1268 İstanbui kın yapılmış ve limana giden geçid, çirinde vâızın biri kürsiye çıkıyor, İn(Yenişehirli) nin fetvasına göre, İs tab'ı, s. 211. sanla maymun arasında sezdiğı nesil (3) «Behcetülfetâvâ», 1289 İstan mento yüklü gemiler batırılmak suretile mini bilmediğimiz vâızın maymun cinbirliğinden bahsediyor ve Meşihat tadenizaltıların geçemiyecelderi bir haîe sini insan cinsile birleştirmesi bütün bui tab'ı, ç. 2, s. 558. rafından hiç bir cezaya müst~hik gd(4) Bk.:Âli Çelebl, «Künhülahbâr. sokulmuştu. beşeriyete şamil umumî bir nazariye rülmüyordu!.. Aimanlar, tesiskrde yapılan tahribleri şeklinde olmayıp yalnız «memsuh» mü 1277 İstanbui tab'ı, c. 1, s. 80. Avrupa kültür dairesinde ancak Ontamir etmek ve batırılan engelleri kaldokuzuncu asrın oıtasmda tedvin edidırmak için, hayli uzun süreıı büyük Ord. profesör Ali Fuad lebilen .Tckâmül ve ıstıfâ» nazariyesi gayretler sarfetmek mecburiyetinde kalBaşgilin konferansı Türk ılim tarihinde (Darvvin) den tam nıışlar ve bu jüzden, ingilterenin tam altı asır evvel yaşıyan şanlı Türk dâİstanbui Üniversitesi Hukuk Fakül kaışısında. ellerinde bulunan bu iki dehisi (Mevlâna Celâlüddinİ Rumi) nin tesi dekanı Ord. Prof. Ali Fuad Başgıl niz üssünden epcy zaman istifade ede«Mcsncvi» sine dayanacak kadar eskidün akşam Emir.önü Halkevinde kala memislerdi. O harbde. Kale boğazı böldir. .Mesnevi» nin muhtelif cildleri'e balık bir genclik kütlesinin alâka ile gesinde, Holanda ve Fransa kıyılan arafasıllarmda muhteiif münasebetlerle ve dinledigi mühim bır konferans vermış sındaki mahdud sahada, Almanların elinen sarıh tâbirlerle izah edilen bu natir. «Halkm yüksek tahsıl gencliğinden de baska denizaltı üssü de yoktu. Bu zariyenin en vazıh ifadesini şu misrabekleaıkleri» mevz'ilu bu kanferar.ita muvaffakıyctli baskınlar, İngilizleri, bu lr.rda gdrcbiliriz (2): profesör Ünl'.ersite Talebe Btrligi ile iki limana da>anan kuçük Alman deEz cemâdî mürdetn u nâmî şüdem Halkevlerinin bu büydk milli davaları nİ7altılarının serrinden. bir müddet ir'n \"cz ncmâ mürtlem behayvan ber zedem mıza yapabllecekleri hizmetlerden bah korumuştu. Aimanlar, limanları kapatan niürdem ez haj^âni vu âdem şüdem setmiş. bu arada bllhassa nüfusumuzun gemi enkazım kısmen kaldırdıktan ve Pes çi tersem ki zi mürdcnı kcm şüdem r.30 ini teşkü eden köylü ve küçük şe den'zaltılarına yol açtıktan kısa bir zaHamlei diger bimîrem ez beşer h rli vatandaşlarla yüksek tahsil genc man sonra da harb bitmisti. Tâ bcr ârem ez melâik pcrrüser liğinin tomasmda büyük rolleri olacaLondrada Amiral Roger Keys ile göYânl: «Cemâd hahnden ölüp ( = çığını tebarüz ettirmi^tlr. rüştuğum zaman, bu baskmlardan da kıp) nebat oldum ve nebathktan ölııp Üniversite Taîebe Birl'g', H?lkevlerile bahsetnıiştik. Bu meşhur İngiliz denizci( = çıkıp) hayvanlığa erdim. Hayvantcmas e'tıği ve bu hususta muntazam si. hakikaten pek büy ük cür'et ve cesalıktan da ölüp ( = çıkıp) İnsan oldum. bir program tertib edildiği takdırde retle yapılmış olan o hareketlerin büArtık ö^mekle yok olurum diye niçin gencler mekteb mekteb: po=to posta j ü k dikkat ve itina ile hazırlanmış olkorkaymı? Bir kere de inşanlıktan olüp mcrr'ekctin en hücra köşelerine. âlice duğunu sojlemisti. Amiral, bu muvaffame'.ekler içinde baş kaldırırım.» (Yeni kubbe alemleri münasebetı'e) ııab köylü vatTndaşlanna m3ddi ve ma kr, ctinden olduğu kadar Atatürke gönBu güzel fıkradan anlaşılacağı gibi, nsvi her türlu yardıma seve. seve gi derdiği bir eserine karsıhk Ebedî Şefin İstanbullu Yeni Mısırçarşısı! (Mevlânâ) toprak halinden başlıtP.ğı decek ve köyü tanıyacak ve ilerde bu kendisine yolladığı teşekkür mektubunTaşralı Emin misin? tekâmül seyrini nebatlık ve hayvap.hk srvdıği yerlerrie mcm'ir'yet alnayı bü dan da memnun ve müftehirdi. menzillerinden geçirdikten sonra inAkşam refikimizin şu karikatürü, Mısanlık merhalesinde durdurmuyor, on sırçarşısı kubbe.erine dikilen sozde alcn yük bir teha'ükle kabul edrcektir. Pron sonra da ruhâni bir melekut âle lerie, halkta bıraktıkları tesıri açır.ca fesör Fuad Basjilin bu teküfi bütün İngilizlerin son hücum ettikleri Saintmine kadar götürüyor! (Sürurî) İle izah ettiği için yukarıya aldık. Eski bır meırileket miinevverlerin'n üzennde durNazaire'de iki bü}ük gemi tczgâhı ve malan lâzım gelen bir meseledir. (Ankaravî) den (Âbidin Paşa) ya kador Türk eseri olan Mısırçarşısına, hangı fikfabrikası vardır. Bunların biri «Penhoet» muhtelif «Mesnevi» şârihleri (Mevlâ re uyarak haç takıidığı hemen herktsın öteki «Loire» tezgâhlandır. Fransızlaıuı nâ) nm bu veciz nazariyesmi gerek zaMerhum îsmail Saib irîn kafasır.da bir istifham teşkıl etmektedir. yeni zırhhlanndan Jean Bart ile Ga5manlarına, gerek şahsî telâkkilerıne göVerilen cevablarda ise bunların haç decogne bunlardan ikincisinde yapılmaku dün yapılan ihtifal re şerh ve tefsire çalışmışlarsa da, bizce ğil, lâle başakları olduğu söylenmiştir. idi. Jan Bart, Alman taarruzu sırasın< a bu nazariyenin metni her türlü tefsir Ölümünün üçüncü yıldönümü müve izah ihtiyacmdan vareste sayılabi Bızim bi'.dığimize göre ne tabiatta, ne es casebstüe Beyazıd umumi kütübhane yedeğe ahnarak batı Afrikada Kazablanki Türk motiflerinde bu makule lâle baka limanına getirilmişti. Gascogne ise o lecek kadar sarihtir. şakları yoktur. Mısırçarşısına dikilenler sinin eski müdürü, meşhur âlımlerimiz zaman henüz denize indirilmemisti; şaBu vaziyete göre, insanın tekâmül belki o niyetle yapılmağa başlanmıştır den merhum İsmail Saıb için. dun öğyed tahrib edilmediyse inşa edildiği yeni ve ıstıfâ suretile hayvanlıktan çıkmış ama işte gordüğümüz gibi, basbayağı, leden sonra saat 14 te Beyazıd Kitab Sa model kuru havuz kızaktadır. Yavuzu olduğuna aid fikir, Hicretin Yedinci ve raymda bir ihtifal tertib edilmiştir. tombul tombul haçlar olup çıkmıştır. da Penhoet müessesesi tamir etmişti. Milâdın Onüçüncü asrındanberi Türk Kütübhane müdürü şair Salih Zeki Mademki Mısırçarşısı kubbelerine bir Saint Nazaire'e yapılan baskının ne deilim tarihinde muhtelif şârihlerin devir Aktay, ihtifali, merhumun memlekçt devir yaptıkları muhtelif İzahlarla yer şey konulacaktı, bari birer hilâlle süsle irfamna yaptığı hizmetleri belirten bir receye kadar muvaffak olduğuna gelintutmuş çok eski bir nazariye demck selerdi! Jlanası ve motifi şanlı Türk bay nutukla açmıştır. Bundan sonra profe ce. iki tarafın aykın iddialan arasında tir. Onsekizinci asırda ve meşhur Şey rağmda da yaşamakta olan hilâl, Türkün sör Abdülbaki Fevzi, büyuk âlimimizin şimdilik, bunu anlamağa imkân yoktur. hülislâm (Yenişehirli Abdullah Efen en büyük alemidir. hayatmdan ve bazı hatıralarmdan bahdi) nin meşihat devrinde maatteeisüf setmiştir. Müteakıben muharrir Cemaİsmini bilmedlğimlz cesur bir vâız ca Muallim mekteblerinde tatil leddin Server, merhumun ilmî şahsiyeMuallim mektebleri yann sabahtan tini vesikalarla tespit eden bir görüşme mide kürsiye çıkıp insanla maymu.ı ara VEFAT smdaki nesil birliğinden bahsederken itibaren dinlenme tatiline başlıyacak yapmıştır. Bundan sonra İsmail Saib mektebleri de paskalya hocanm hatırasına bir hürmet olmnk belki de Türk İlim tarihinin bu eski lardır. Rum Değerli zabitleriyortusu münasebetile, yarın öğleden üzere bir dakika sükut edilerek ihtifale mizden dordüncü sonra başlamak üzere, bir hafta tatil son verilmiştir. ordu cephane park SAYIN ISTANBUL HALKINA yapacaklardır. kumandanı binbaş: Sabri Sönmez âı Mes'ud bir evlenme olarak vazifesi baTeşekkür Merhum Abdülhalim Çelebi mahdumu §mda kalb sekteMusul konsolosu Asaf Güvenir'in öBeyoğlu semtine nakil vasıtalalümü münasebetile elemlerimize iştirak Bâkır Çelebi ile Kavala eşrafmdan Ka sinden vefat etmiş; rının kifayetini aşan görülmemiş lutfunda bulunan muhterem zevata iç racalarhzade merhum Mustafa Beyin cenazesi merasimle Mirizdiham ve akın üzerine ten teşekkürlerimizin iblâğına sajTn ga kızı İstanbui Üniversitesi asistanların kaldınlarak dan Münire Karacalarlı evlenmişler gündeki aile makzetenizin delâletini rica ederiz. beresine defnolunmuştur. Merhumun eşl ve çocukları dir. İki tarafa saadet dileriz. Merhum bütün silâh arkadaşlanna kendisini sevdirmiş kıymetli bir askerdi. Kederli ailesine sabırlar dileriz. Ismaîl Hami Danişmend 6 [*] i Mısırçarşısına takılatı haçlar! ACELE İLÂN! ERTUĞRUL MUHSİN CAHİDE J. GALİB Ankara Halk Musikî Gemiyetinin Büyük Konseri Müessis üyelerimizden, yüksek san'atile tanılan T ^••••^""1 îJC »jC 5jî Ticaret sarayı Bölge İaşe Müdürlüğü yakında Dördüncü Vakıf Hanın ikinci katına nakledecek ve 120 kişilik iaşe kadrosu burada faaliyete geçecektir. Mıntaka Ticaret Müdürlüğü, Millî Sanayi Birliği, Ticaret ve Sanayi Odası, Kambiyo Borsası ayni blnada toplanarak Ticaret Odası bir Ticaret Sarayı haline gelecektir. SIRAKUSA CENCLERI Rosemary LANEAHan JONES • Martha RAYE Binlerce figüran. Ortaokul ve lise bitirme imtihanları Haricden devlet ortaokul ve lise bitirme imtihanlanna girecek olanlar için Maarif Vekâleti alâkadarlara yeni talimat göndenniştir. Buna göre, devlet ortaokul Imtihanlanna gireceklerin yaşları 16 dan, lise bitirme imtihanlanna girmek istiyenlerin ise 19 dan aşagı olmaması lâzamdır. Namzedler nisan veya temmuz aylannda tahsil vesikalanmn asıllarile Maarif Vekâletine müracaat edeceklerdlr. MilliAlemdar Sinemalanna naklolundu. KISKANC Y A R I N Gösterilmeğe başlanıyor. Türk san'atkârlannın bu sene Türkiyeye yaratükları yegâne san'at şahikası MÜZEYYEN YILMAZ m iştirakile 2 NİSAN 942 PERŞEMBE akşamı \ Ankarada: Y E N İ Siıtemada Saat 21 de başlıyacak konserlerimizi sayın halkımıza müjdelcriz. Biletler hergün sinema eisesinde satılmaktadır. KALBLERİ BÜYÜLrYECEK, GÖNÜLLERİ AŞKA BAĞUYACAK ZARAFET VE NÜKTELER HARİKASI BİR TASLA ÜÇ KUŞ Rejisörü ve baş rolde : Şehrimizdn eski ve maruf manifatura tüccarından BAY MARDİK ŞEKERCİYAN vefat etmiş:ir. Cenazesi bu günkü sa!ı ünü saat 14 buçukta Kadıköyündeki Ermeni kilisesinden kaldınlarak Kadıköy kabristanına defnedilecektir. *** Ermenice eski Hayrenik gazetesi sahibi ve Jamanak refikimizin eski muharrirlerinden Şahnaz, 75 yaşında olduğu halde vefat etmiştir. Cenaze merasimi Beyoğlundaki Ermeni kilisesinde yapılarak Şişli mezarlığına defhedilmiştır. Bu vesile ile müteveffanın ailesine ve Jamanak refikımıza baş sağlığı dilenz Mevlid Kıymetli babam İnebolu Hal oteli sahibi İsmail Hakkı Köroğlunun ölumünün kırkmcı gününe tesaduf eden 5/4/942 pazar günü Kantarcılar camıinde öğle namazını müteakıb mevlıdi serif kıraat edileceği dostlanna bildirılır. Oğlu: Tstanbul Üniversitesi İktısad Fakültesi talebelerinden M. Celâl Koroglu ^ DİKKAT ^ Filmi görmek için hususî davetiyeler verildiği doğru değıldir. Her vatandaş serbestçe görebilir. Seans saatlerine dikkat. Fiatlara ZAM yoktur. THEO LINGEN GUSTİ HUBER ile 3 aşk arasında sevgi bekliyen bir gönül. BAŞTAN BAŞA NEŞ'E VE KAHKAHALARLA DOLÜ BİR FİLM. İlâve olarak: 3 KAFADAR TAMİRCİ İki kısımlık kahkahalı komik. Telefon : 42851. Bu Perşembe akşamı ŞARK sinemasında

Bu sayıdan diğer sayfalar: