18 Nisan 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

18 Nisan 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 Nksn 1942 CUMHURÎYET Isgtlfere ile Fransa arassada Harb ihîüaaü meselesi tanzim ediliyor Ticaret Vekâîeti, kendisine verilen satâhiyete dayanarak her türlü yağ tiplerini tesbit edecek Lavalin yeni kabinesini kurmasında göze çarpan Uk yenilik, selefi olan Amiral l.'arlanin kara, deniz ve hava kuvvetleri başkumandaaı sıfatile kabineden aynlması ve dnğrudan doğruya Mareşal Ankara 17 (Radyo Gazetesi) Hü İstihsal eden bilOmum müesseselere saretenin enuine verileerk, ona karşı kümetin pek yakuıda bazı mühim ka nayi programı vererek ne kadar, ne n.es'nl tutulmasıdır. Şimdiye kadar Mareşal Peten, Fransız rarlan tatbik mevkiine koyacağı haber cins ve ne şekilde istihsal yapacaklarını kabinesinin toplannlarına riyaset edi alınmıştır. Bu meyanda yemeklik y£ğ tayln edebilecektir. Bundan başka Veyordu. Bundan böyle Laval, kabineye işinde mevcud zorlukları önlemek ve kâlet yağ istihsali için lüzumlu İptidaî ıiyaset edecek, belki de bir kaç nanriığ! gidermek maksadile, yağ İşlerini düzen maddelerin satış şekillerile, piyasada lemek salâhiyetinl Ticaret Vekâletine mevcud bütün yemeklik yağların tipleda uhdesinde toplıyacaktır. veren karar da vardır. rini, bunlarm istihsal miktarı ve şekFakat bütün bu tedbirlerden fazla n Ticaret Vekâîeti bu yeni karara göre lini tesbit edecek, halitalan kontrol alhinleri meşgnl eden en mühim nokta Lavalin İngUtereye karşı takib edeceği nebatî yağ, margarin ve yemeklik yağ tına alacaktır. ..•ınoıanuuuııuııııiniiHiıiüiınınıınnıııııııımıııııuıınııuıanuınıım. siyaset, ve İngiltere ile Fransa arasında çarpışmalara sebeb olacak ihtilâflar çıkarması ihtimalidir. Bu ihtimaller içinde İngiliz mahfillerini düşündürdüğü Ankara 17 (Radyo Gazetesi) Tok(Baslarafı 1 inci sahüede) göze çarpan birincisi ve en mübimmi lunduğuna dair olarak ekseriya Lava' yodan gelen bir habere göre Corregidor Suriye meselesidir. tarafından izhar edilen düşünce ile mu adası luyılannda Japon hava kuvvetMalum olduğu üzere Snriye Fransız tabık bir tecavüz siyaseti takib edeceği ieri bir Amerikan tayyare gerrüsine hücum ederek batırmışlardır. mandasına tâbidi. Almanlann Girid haBundan başka Hür Fransızlar tarafmrekâtını yaptıklan sırada, Giridden sonra Mandalay'ın sukutu bekleniyor dan alınmış bulunan Franşız müstemKıbns ve Suriyeyi işgal edeceklerini ve Stokhoim 17 (a.a.) Mandalay'ın lekelerini geri almağa çalışacağı da muIrakta isyan koparan Reşid Âli hiikusukutu yakın ve muhakkak telâkki edil h t ü a k sayılmaktadır. diği ve Birmanyada durumun İngiürmctine Suriye tarikile geniş ölçüde yarSuriyenîn, Lavalin tecavüz poli ler için fenalaşmakta olduğu bildirlldıma koşacaklannı zanneden İngilizler, Hür Fransızları önlerine katarak Suri tikasının ilk hedefini te^kil etme mektedir. yeyi işgal eteıişler, burasını Hür Fransa sindcn er.dişe oiımmaıktadır. Bu si Japon'ar iki adaya daha asker ya ühak eden ülkelere katmışlar, daha jrtset Fransız füosunu Amerika kıçıkardı'.ar sonra da harbin devamı müddetince iş yıîan yalanında SaintPierre ve M> Londra 17 (a.a.) Japonlar, Fllipingalin devamı şartile evvelâ Suriyenin, quelon ile berabcr Mar"inique, lerde Tanay ve İloyle adalarma sekiz sonra da Lübnanın îstifclâlini ilân etnakliye gemisile yeniden asker çıkarmişlerdi. Zahirde Suriye ve Lübnan iki Guadeiup ve Fransız Güyanuıa mışlardır. Corregidor'a şiddetli hava yaJdaştvrabilecektir. müstakil memlekettir. Fakat Hür Franakınları devam ediyor. Son 30 saat zarsızlar ve onların müttefiki olan İngilizFrantanın Avrupahlık vaz'fesi fında düşmanın ateş kesafeti hissedilir ler, burada hükümrandırlar. ÇünkU harb Paris 17 (a.a) Fransız Halk Par derecede azaimışür. zaruretleri bunu icab etürmektedir. tisi reisi Doriot, Amiens'de söylediği nu Bataan'da esir düşen Amerikalılar Şimdi İngilteeyi tasalandıran Uk nok tukta demiştir ki: Vaşington 17 (a.a.) Harbiye Neta, Lavalin Suriye ve Lübnanı geri al« Fransada Bolşevikliğe karşı savaş zaretinin tebliği: mağa teşebbüs etmesidir. Laval, bu meTakriben 35,000 Amerikan ve Filipin ta, A\Tupanın İtimad edebileceği bir seleyi kurcalıyabilir ve Fransanm hakhükümet bulunmalıdır. Mareşal Peten, askerile binlerce gayrimuharibin ve lelannı ve menfaatlerini koruraak için Laval ve Darlan miîletin şükranma lâ vazım erinin, ayrıca takriben 25,000 siHür Fransızlara karsı hareket edebiür. yık isimdir. FTansız Halk Partisi böyle vilin Bataan'da düşman elinde bulunÇünkü Fransanın bu işi başarmağa mübir hükumete tam bir müzaharet gös duğu lahmin edilmektedir. 9 nisanda said askeri kuvvetleri, bu askerî kuvterecektir. Esas olan şey Fransanın Av Bataan'da muhteüf urr.umî hastanelerde vetleri Suriyeye getürecek gemileri ve rupahlık vazifesini müdrik olmasıdır.» 5,536 hasta ve yarah vardı. Hepsi 68 bu gemileri muhâfaza edecek donanma kişiden ibaret nispeten az miktarda er ve hava kuvvetleri vardır. Lavalin ile orduya mensub bütün hastabakıcı böyle bir teşebbüse girişmesi, her balde kadmlar 9 nisanda Bataan'dan CorregiAlmanyanm nza ve muvafakatile vuku dor'a kaçmışlardır. Lulacağı için, Almanya da hiç bir yarTebliğde bundan sonra düşman elinAnkara 17 (a.a.) Büyük Millet Mec dunmı esirgemiyecek, belki Fransız kuv. de bulunduğu zannedilen bazı subayİki bu gün Şemseddin Günalıayıi reisvetlerüıi, hiç belli etmeden, Alman kuvlarla generallerin isimleri sıralanmakvetlerile takviye edecek ve bu seferin liğinde toplanmıştır. tadır. Bunlar arasmda Birleşik Amemuvaffak olması için çalışacaktır. EreğU körr.ür havzasındaki amele hu rika ordusuna mensub 4 tuğgeneral, 7 Suriyeyi istirdad etmek, Fransa için kukuna taalluk eden 151 mımaralı ka tümgeneral ve Filipin ordusuna men12 nci maddesi hükümlerinin sub 5 tümgeneral vardır. dahilî bir meseledir ve onun için, görü nunun nüşe göre Ingilterenin bu işe karışma münhasıran eski bir kömür havzasmnıası. ana Fransa ile Hür Fransrzlar ara dski amele lelıine olarak muadil nizömKazanc vergisinden muaf sındaki ihtilâfla alâkadar olmaması icab namesinin 77 ve 78 inci madde hükümlerinin Ereğli havzası haricinde t?maeder. tutulması istenenîer miİ£ mer'i ve muteber olduğuna dair Halbuki işin içyüıü hiç de böyle deAnkara 17 (Telefonla) Seyhan mebtefsir fıkrası kabul olunmuştur. ğildir. Lavalin böyle bir harekete teşeb. usu Sinan TekelioŞlunun. kazanc vergisi Türkiye İle Rumanya arasırıda akid büs ederek Suriyeyi yeniden işgal etkanununun 3 üncü maddesinin 13 üncü mesi, Almanyanın, Fransız vesaitini kul ve imza edilen ticaret ve tediye anlaş fıkrasının değiştirilmesi hakkında Meclanarak Suriyede yerleşmesi ve İngilte malarile merbutlarının tasdikı hakkın lise verdigi bir kanun toklifinde, tnüfusü reye karsı Ortaşaıkta bir veya bir kaç daki kanun lâyihasmın birinci müza 5 binden aşağı yerlerde ysnilecek, içilekeresi yapılmıştır. Madenler nizamnaccphe daha açması demektir. cek, veya yakılacak maddeleri, elde. Çünkü Suriyeden Filistine de inmek, mesinin bazı maddelerinin değisürilme. sırtta, veya başta satan seyyar satıcıIraka da karşı harekete çeçmek müm sine ve bu nizamnsmeye yeniden bazı larla bu gibi maddeleri geçimleri için kündür. Filistine inmek Mısın kıskaç a maddeler ilâveîine dair kanun lâyiha verilen ağaclardan yaptıklan keresteleri rasma almaktır. Iraka karsı hareket sının önümüzdeki içtimada müzakeresi ile elde, sırtta, başta. hayvanlı veya araise, Irak ve İran petrollannı ele geçir kabul olunmuştur. balarile taşıyarak dükkân açmaksızm mektir. satan köylüler. ziraat işlerinde kullanBu böyle olduğu için Lavalin Suriye dığı araba v?ya hay\anı ile nakliyeciliği meselesini kurcalaması İngilterede enitiyad etmeksizin arasıra ücretle eşya dişeler uyandırmakta ve bu mesele yünakleden köylü!er> in kazanc verşisinzünden Fransanın bütün kurvetile MihLondra 17 (a.a.) Hariclye Nazın M. den muaf tutulmalan istenmektedir. rere iltihakını temin edecek ihtilâUar Eden, Avaın Kamarasında demiştir ki: B^îhovenin ölümürün hasıl olmasından korkulmaktadır. < General Marclıal ile Hopkins, Baş. Filhakika Laval, yalıuz bu meseleyi vtkil ve harb kabinesînin diğer üyeleri 115 incî yıldönümü ortaya atacak ve İngiltere ile Hür Fran. ile çok ehemmiyetli müzakerelerde buAnkara 17 fTelefonla) Büyük bessızlarm derhal Suriyeden çekilmelerini lunuyorlar.> t?lâr Lııdvig Von Bethovenin 115 inci istiyecek olursa. içinden kolay kolay çıölüm yıldönümü dolayısile yann (bukılamıyacak, şümulü ölçülemiyecek, negün) Ankarada Devlet Konseıratuan ticelerj kesürilemiyecek bir mesele çısalonunda 9 uncu senfonisinin konseri karmış oluruz. rerilscektir. Mesele, tngiltereyl meşgul ediyor ve bu Berlin 17 (a.a.) Alman radyosu. Mardin sîhV>.t müdrrlü^ü yüzden Lavalin işbaşına gelmesinin İnMünih yolu ile Berlini Romaya bağhyan Ankara 17 (Telefonla) Aydın sıhhat gilterede nyandırdığı fena tesirler günelektrikli bir demiryoiunun süratle yamiidürü Dr. Mahir Önbilgin Mardin sıh. den güne artıyor. rjılması için Almanya ile İtalya arasınömer Rıza DOĞRUL da bir anlaşmaya vanldıgını bildirmek hat müdürlüğüne tayin edilmiştir. tedir. Bu yol Romadan sonra İtalyan Adapazarında yer sarsıntıları Talebe cemiyetinîn balosu yanmadasının en cenub noktasma ka Adapazan 17 (Telefonla) Evvelki dar uzatılacaktır. gece saat 21 de hafif ve dün 1,30 da orta İktısad Fakültesi Talebe cemiyeti faîiddette, saat 10 da da şiddetli yer sarkültenin kuruluşundanberi ilk defa olHava kurumuna yardımlar smtılan olmuştur. Hasar yoktur. mak üzere hazırladığı iktısad balosunu Ankara 17 (a.a.) Adana fabrikatör22 nisan 942 çarşamba gecesi Taksirn lerinden Nuri Hasoğlu, Kadir Hasla eşi Akdenizde bir italyan gemisi Belediye kazinosunda verecektir. Eski ve Bayan Rezan, düğün masrafı olarak abatırıldı yeni fakülte mezunlarile memleketin yırdıkİ3n 1,500 lirayı Türk Hava kuruLondra 17 (a~a.) Amirallık dairesi ileri gelenlerinin davetli bulunduğu bu muna bağışlamışîardır. bir İngiliz denizaltı gemisinin Akdenizgeoenin iyi geçmesi için hazırlıklar yaGeçenlerde 1000 lira ev parasını te de İtalyan askeri yüklü bir büyük taşıtı pılmaktadır. bsrru eden İstanbulda Bn. Hacer Asal, batırdığını bildirmektedir. Gemiye iki Profesör Halide Edibin Türk Hava kurumuna 1000 lira daha torpil isabet etmiştir. Gemi yedi dakikada batmıştır. göndermiştir. Laval iktidarda! Uzakşark harekâtı (Başmakaleden devam) makta ısrar olunursa ve meselâ dö Golcü Hür Fransızlann tutulması perdesi altında Fransız müstenüekelerine taarruza kalkışılırsa Fransa kendi .hak ve menfaatlerinin müdafaası mecburiyetile daha ileri durumlara geçmekte mustar kalabilir, ve bunun mes'uliyeti de müsebbiblerine aid olur. Bunlara meydan vennemek için gözönünde tutulacak hakikatler şunlardır: 1 Talih sevkile bu defa mağlub olmuş ohnasına rağmen Fransa eski ve ileri medeniyeili büyük bir miîlettir. Hiç bir mağlubiyet Fransa gibi bir millet ve memleketin bu büyük vasıflaruu silip süpüremez. 2 Büyük miliet olarak Fransanm şeref ve haysiyeli kadar hak ve menfaati mevzulannda çok hassas olacağmı kabul etmek bir zarurettir. 3 Bugünkü vaziyetinde Fransanm başıboş olmıyarak akdettiği mütareke ile bağh ve Almanya gibi galib bir komşu ile hoş geçinmeğe mecbur olduğu umıtulmamak lâzundır. Almanya ile akdettiği mütareke den dolayı Fransaya hiddet edenlcr, bu hareketlerinde tamamen haklı değillerdir. Hatta Fransanın akdettiği mütareke ile belki sabık müttefik ve dostlarına faydalı olmuş olduğu bile iddia ve hatta belki de isbat olunabilir. Ve eğer mütareke Fransası, bu mütarekenin şartlarına riayet ederek ve ettirerek yaşıyabilirse bu bile AngloSaksonlar için büyük bir kazanc olurdu. Halbuki AngloSaksonlar şimdiye kadar Fransayı her gün bir parça daha Almanyanın kucağına atmak için ellerinden gelebien her şcyi yaptılar. Böylelikle şimdi kat'î mahiyetli yeni bir devreye girilmiş oluyor. Onda da gene Fransamn mümkün olabildiği kadar mutcdil ohnağa ve kendi lendine kalmağa çahşacağı anlaşılıyor. .\rtık bundan sonrası AngloSaksonlann dirayetine kalıyor diyebiliriz. Sebebsu ycre Fransayı incitmemek ve ahrik etmemek lâzım. Eğer böyle yapılabilirse Piyer Laval Fransası dahi sulhtan ayrılmamak siyasetine sarılnıayı ercih edecektir. Fransa me\rzuunda beyhude tehdid ve aarruzlar AngloSaksonlara yamız bir şey kazandırabilir: Mevcudlarına ilâveten bir de filiyata geçecek Fransız düşmanlığını. İşte bilhassa bu noktada Fransanm mağlubiyetine rağmcn hâlâ üyüV bir devlet olduğunu unutmamak lâzundır. LAVAL Fransası Su mahsulleri için bir lâyiha hazırlandı Başvekâletin tetkikine sunulan lâyiha çok mühim esasları ihtiva ctmektedir Ankara 17 (Telefonla) Uzun ve esash tetkiklerden sonra hazırlanmış olan su mahsulleri kanunu projesi Başvekâletin tetkikine sunulmuştur. Frojeye göre, denizlerle göl, nehir, ırmak, kanal ve arık gibi iç sulardaki menşei hayvanî ve nebatî oian bütün maddeler su mahsulü addolunacaktır. Bu mahsullerden sünger ve mercan nevilerinüı avcılığına (Süngercilik) ve diğerlerinin avcıhğına da (Bahkçılık) denir. İstridye, Midye, istakoz, deniz kaplumbağası v. s. gibi hayvanlarla denizde yaşıya.n memeli hayvanların ve balıkçıhğa muzır kuşların avcüığı da bahkçıhğa girer. Türkiye Cumhuriyeti kara sularile nehir, dere, göl, ırmak, arık gibi iç sularda bahkçılık ve süngercilik yapmak hakkı Türk vatandaşlarına münhasırdır. Sünger ve mercandan başka su, mahsullerini kendisi veya kendi hesabına çahşürdığı kimseler marifetile avlıyarak Eatışa çıkarmayı san'at ittihaz eden kim. seye (balıkçı) ve sırf eğlence gibi veyahud kendisi ve ailesinin yemesi için balık tutanlara (amatör bahkçı) denir.' Amatör balıkçılann tuttuklan mahsulü satışa çıkarmalan yasak edilecektir. Ecnebi tebaası olanlar da yalnız amatör bahkçı olabilecekür. Bahkçılar ve amatörler av tezkeresi abnağa ve bu tezkereleri yanlannda bulundurmağa mecbur tutulacaklardır. Bütün sulardaki bu şekildeki bahkçılık hakkı bu kanundaki hükümlere, fakat kanunda derpiş edilmemiş haller olursa mahallî örf ve adete tâbi olacaktır. Sahibli veya ruhsath, daimî veya mu. vakkat dalyanlarla, voli, karla ve arıkların hududlan içinde sahiblerinden başkası balık avhyamıj'acaktır. Buharlı, motörlü ve yelkenli gemilerle sürtme suretile balık avcılığı îstanbul ve Çanakkale boğazlarile bilumum körfez, koy ve limanlar dahilinde yasak edilecektir. Bu proje ile su mahsulleri işlerinin inkişafını temin maksadile balıkhaneler tesis etmek, bunları işletmek ve diğer işleri yapmak üzere Münakalât Vekâîeti emrine 2 milyon lira mütedavil sermaye teklif edilmektedir. Tertibat aimalıyız! izde tramvaya, vapura, sinemaya giriş, gişelerden bilet alış pek başıbozuktur. Her fırsatta gazeleler, fıkracılar «Suaya girelim, kuyruk yapalım!» diye öğüdler verirler ama kimse aldırış etmez. Etmez çünkü aldırış ederse sabahtan akşama kadar gireceği yere giremez. Herkes onu iter kakar ve bizim intizamsever vatandaş açıkta kalır. Böyle şeyler bir iki kişinin temennisile olmaz. Herkes haddini ve hakkun bilmelidir ki bu başıbozukluk ortadan kalksın. Hel» akşamüzerleri Eminönünde halkın tramvaya nasıl bindiğini görmeden bu basıbozuklnğun genişliği ve açıkhğı hakkında bir fikir edinmek güçtür. Çok defa bir çocuklu kadmm veya bir ihtiyann bir, bir buçuk saat bekleyip tramvaya binemediği vardır. Bu böyle olmaz. Koluna ve utanmazlığma güvenenin tramvaya binmesine ve acezenin dışarıda kalmasına müsaade ettikçe, hoyrathk, terbiyesizük ve haddini bilmezlik alır yürür. Onun içindir ki Belediyenin bugünlcrde bu sıra tutmak işine önem vereceği haberini sevincle karşıladım. İşittiklerimize göre sırasını gözetmiyenlerden elli liraya kadar para cezası alınacakmış. Mükemmel şeyj Lâkin dikkat edilecek nokta var. Bu cezalarla beraber bu intizamm icab cttirdiği tertibat da aluımalıdır. Tramvay ve emsali yerlere binmek için sıra tutturmamn iki yolu vardır: Birincisi, birçok Avrupa şehirlerinde olduğu gibi tramvay bekleme yerine yalnız bir kişinin geçebileceği genişlikte birbirinden tel ve zincirlerle aynlını? sıra bölrneleri yapmak. İlk gelen önde durur, sonra gelenler geliş sıralanna göre birbirinin arkasında bekleşirler. Tramvay gelince öndekiîer biner; aldığı kadan giren geri kalam öteki tramvayı bekler. Kimse khrsenin önüne geçemez. İkincisi; bekleme yerlerine numaralı ufacık fişler asmaktır. Tramvay beklemiye gelen her yolcu bir fiş kopanr. O fiste numaralar vardır. Tramvaylar numarası en küçük fis sahibinden başhyarak, sırasi'e bindirmiye başlar. Aldığı kadar alır. Binemiyenler gelecck arabaya kahrlar. Bunun bir üçüncü şekli yoktur. Imdi halkı yeni bir usule ahştınrken onu bütün vasıta ve teferrüatile tatbik etmcliyiz ki iş dejenere olmasın. Eger bunlan yapınadan halka: Sıra tutunuzî Diye emredersek. tutan da olur, tutrruyan da. Bunları birbirinden ayırd edemeyiz. Patırdı çıkar. Uğraşmak istemiyenlcr. aceze ve çoluk çocuk gene küstahlarm önuııdr mağlub olnrlar. BundJn başl>a. böyle tertibat olmı>an yerlcıde bümivnnler, dalgınlar, belki de ınasurotar lıokka altına °idev, beyhude tezaya çarpılmış olurlar. Nizaın, sıra ve cez«» işlerinde vuzuh ve kalivet şarttır. Onur. için elli liraya kadar cenyı derpiş edoıken şn yukanda söylediğnn teıtibal' da alniayt ihmal etmeme.Üyiz. Cür'etkâr hırsızlar (Baştarafı 1 inci sahifede) admda iki kadmla tanışraışlar ve gece yarısına doğru KarEgümrükte Sultan mahallesinde Çeşme caddesinde 70 numaralı Nuriyenin randevu evine giderek orada da eğlenüye devam etmişlerdir. Sabaha kadar devam eden eğlenti sonunda sokağa çıkan Abdi, cüzdanının yerinde olmadığım görünce karakola müracaat ederek vaziyeti anlatmıştır. Bunun üzerine üç kadın da yakalanmış, Saimenin üzerirıde 40 lira kadar para bulunmuştur. İf Topanede oturan Vahide Tekintaş ile Hatice, Kireçburnunda oturan Nuri Palaya aid bir atı çalmışlar ve üstüne binerek Istanbula doğru yola çıkmışlar. dır. Fakat bunlar Derkent jandarma karakolu önünden dört nala geçerlerken jandarmalar şüpheyle kadınları çevirmişlerdir. Hırsız kadmlar adliyeye teslim edilmişlerdir. Yeni paralarımız (Baştarafı 1 inci sahifede) zaya uğramış ve bu suretle zamanuıda istediğimiz kıymetlier elimize geçmeyince tedavüldeki banknotların muhtelif kıymetieri arasında bir muvazenesizlik hasıl olmuştur. Meselâ bu senenin mart ayı sonunda tedavüldeki muhtelif kıymetli banknotlarımızın miktariarı şunlar dır: 1 lik 3.850675 2i/2, 75.150.425 5 » 73.817.300 10 » 128.395.910 50 > 77.401500 100 » 59009.200 500 > 82.774.500 1000 > 68.394.000 YUNUS NADÎ Mecliste Yeni iaşe teşkilâtı (Baştarafı 1 inci sahifede) nacak tedbirleri görüşerek tesbit edeek ve bir rapor hazırhyacaktır. İaşe Müsteşarhğmın laşra kadrosunda vilâyetlede İaçe müdürlükleri, kaalarda iaşe âmirlikleri bulunmaktrdır. Yalnız İstanbulda bir Bölge İaşe Müdürlüğü kuru'muş ve buna bağh olaak muhtelü kazalarda iaşe müdürlükeri vücude getirilmiştir. iat Murakabe Heyetleri yeitne *• •• Brsz lyadan çıkanlamar Rio de Janeiro 17 (a.a.) Brezilya kıyısı açığında tabil bir kale olan ve Domuzlar adası ismi verilen adada Mihver tebaalanna mahsus bir temerküz kampı yapılmaktadır. Hükumet, Mihver d'plomatlan buradan aynlacaklan sırada memlekette bulunmalan istenilmi. yen 160 Almanı hudud dışma çıkaracaktır. Bir Amerikan heyeti r "" Hindistanda Yeni Delhi 17 (a.a.) Doktor Haryeis, bir reis vekili ve iki ilâ dört azs. dan mürekkeb Fİat Murakabe Komıs nin riyasetinde bir Amerikan fen heyeti buraya gelmiştir. onlan kurulmuştur. Sırbisanda çeteier Budapeşte 17 (a.a.) Ofi: Sırbistanda General Nediç'in kumandasında yapılan son temizleme hareketleri neticeinde 76 komünist yapılan çarpışmalarda öldürülmüş ve 22 komünist de kurşu. na dizilmiştir. Diğer cihetten Bosnada ve Slovenyada komünist çetelerinin tasfiyesine devam edilmektedir. Patras civannda yapılan iddetli bir çarpışnıa esnasmda 108 asi ıldurülmüştür. Bu çeteler muntazaman aşe edilmekte idL 15 vagondan fazla mısır ve buğday bulunmuştur. Bir mikar da öküz, koyıon ve saire ele geçirilmiştir. Ateş tuğlası fabrikası Sümer Bank tarafmdan inşası ve ikinci beş yıllık plândan ahnan şamon (ateş tuğlası) fabrikası inşaatınm Karabükte yapılmasına karar verilmis ve fabrikanın yeri aynlmıştır. Bu fabrikanın inşaat masrafı için yarım milyon lira tahsis edilmiştir. 568 793910 Bu miktarlara bakılınca görülüyor ki bir liralıklar diğer kıymetlere göre çok azdır. Her ne kadar tedavülde gümüş bir liralıklar da varsa da gitükçe genişliyen ticarî ve iktısadi hareketimizi takib eden tedavül hacmimize nazaran bu miktarîar gene pek az geUr. Keza on liralıklar da diğer kupürlere ve bilhassa tedavül hareketlerinin daha ziyade İstediği elli ve yüz liralıklara nis. petle fazladır. İlân ettiğimiz veçhile bu ayın yirmi beşinden itibaren yeni basürdığımız elli ve bir liralık banknotlanmızı tediyatımızda kullanmak suretile peyder pey tedavüle çıkaracağız. Bu suretle tedavülün isteklerine göre muhtelif kıymetîer arasında muvazene temin edeceğiz. Bu izahatımızdan anlaTtlacağı gibi bn yeni elli ve bir liralıklar tedavüle mun. zam bir miktar olarak decil, bankamızm haiz oldufu kanunî salâhiyetlere istinsden tedavüle çıkarmakta olduğu miktarlar dahilinde kalacaktır.» B. FELEK Mevlidi Nebevî Londracîa mühim mllzak:relsr o'.uyor Şimalî Fransa üzerinde 400 İngiliz tayyaresi Londra 17 (a.a.) Dün. Fransa şimali üzerinde öğleden sonra yapılan hava taarruzlarına 400 den fazla Spitfeir uçağı iştirak etmiştir. ingiliz hava kuvvetleri beş Alman uçağı düşürmüşler ve bir çoklannı da hasara ugratmışlardır. BerlinRoma arasnda elektr klı demiryolu Malta rahat bir gün geçirdi Malta 17 (a.a.), Perşembe akşamı nçşredilen bir tebliğ şöyle demektedir: Havanın fenahğı yüzünden Malta bu gün rahat bir gün geçirmiştir. Kıyıyı ge:en, fakat ateş mcnzili içine giremiyen lr kaç keşif uçağı müstesna olmak üzere, bugün hiç bir Alman hava faalietl olmamıştır. Dün gece de hiç bir haa tehlike işareti verilmemiştir. Mes'ud bir evlenme Memleketimizin tanınmış tütün tüccarlanndan İhsan Doruk kardeşi İnhisarlar îstanbul depolar gnıpu tahminli işletme âmiri İzzet Doruk ile Osman Paşa torunu Selma Cendeyin dün Beyoğlu Evlenme dairesinde seçkin akraba ve dostlan önünde nikâh törenleri yapılmıştır. Kendilerine uzun saadetler dileriz. Mustafa Aldıkaçtının ruhuYanlışlıkla tuzruhu içerek naMerhumedilmek üzere 18 nisan 943 ithaf bugünkü cumartesi günü öğle namazını ölen iki kişi Samatyada oturan Arşak ve Tomas müteakıb Beyazıd camii şerifinde Mevisimlerinde iki kişi, dün sabah, oturduk lidi Nebevi okunacaktır. Arzu buyulan evde ölmüş olarak bulunmuşlardır. ranların teşrifleri rica olunur. Bunlann gece bir aralık yataklarından Ölüm kalktıklan, su içmek istedikleri, fakat karanlıkta masa üstünde duran iki şişeYtiksek mühendis Bahaeddin ve denia yi birbirinden ayırd edemiyerek, yanlış yüzbaşısı Salâhaddinin babası, mülga lıkla su yerine tuzruhu içtikleri öğrenil Dahiliye Nezareti mektubî kalemi mümiştir. Hâdisenin bu suretle bir kaza meyyizi Şükrü ElgizKöken dün vefaü mahiyetinde bulunduğu anlaşılmakla etmiştir. Cenazesi buşün Çarşambada beraber. ölüm sebebini kat'iyetle göste Sultanselim caddesinde 19 numarah erir Morg raporu alınmak üzere, cesed vinden kaldınlarak Fatih camü şerifinler Morga gönderilmiştir. de ögle namazını müteakıb cenaze namazı kıhndıktan sonra Edimekapıda aYENİ ESERLER | Ue mezarlıgma defnedileoektir. Mevlâ rahmet eyfiye. Ticarî Birlik mecmuası ngiltere Kralı Malta adasına nişan verdi Londra 17 (a.a.) Kral Jorj, Malta dasına Jorj nişanırun haç rütbesini tev;ih etmiştir. Kral, Malta valisine telle gönderdiği mesajda şöyle demektedir: «Bu haç, adakaleye uzun zamanlar unutulamıyacak olan kahramanlık ve iadakatinin bir nişanesi olarak veril r.iştir.» Büyük Britanya yurdunun bir ısmına bu nişanın verilmesi ilk defa oarak vuku bulmaktadır. Pek nefis bir baskı ile ve zengin miln. dericatla 15 günde bir çıkan bu gazetenin 4 üncü sayısını ticarî, malî ve iktısadi mevzularla çıktı. Alâkadarlara ve bilhassa tüccar okuyuculanmıza tavsiye ederiz. BUGÜN Ögretmenler Yardım cemiyeti reisliğinden: Cemiyetimiz azasmdan İstanbul 61 İnci Uk okul öğTetmenlerinden HUmi Erispayı maalesef aramızdan ebediyen kaybettik. Kederli aüesme ve sayın arkada? lara taziyetlerimizi sunanz. ELHAMRA'da Şubeye davet Beyoğlu Yerli Askerlik şubesinden: Yedek tabib te^men İsmail Hakkı oğİH Mecdi Saymanın (16782) çok acele şubeye müracaatâ. *** 1. Tüm. As. D. Başkanlığından: 1 İsimleri aşağıda yazılı memleketler halkından olup da halen İstanbulda bulunan 330 ve 331 doğumluların (941 yılında terhis edilmişlerle sakatlar haric) 24 nisan 942 cuma günü bulundukları Askerlik şubelerine müracaatleri ilân olunur. 2 Mardin. Midyat, Siirt, Bitlis. Muş, Van, Çölemerik (Hakâri), Cizre, Savur, Çatak (Şatak), Gevaş, Beytüşşeha'o, Yüksekova, Bingöl (Karlıova), Garzan, Ahlat, Eçiş, Kızıltepe, Derek, Gerçuş, Niseydin. Hizan, Tatvan, Çapakçur, Solhan, Beşiri, Şirvan, Mutki, Sason, Varto, Genç, Bularuk, MaJazkirt, Muradiye, Kâzımpaşa, Başkale, Şemdinan, Gürpınar. Patnos, Pervari, Eruh, Şırnak. Kars, Rize, Of, Pasinler. Ispir, Totum, Artvin, Ardahan, Sankamış, İğdh, Karaköse. Olti, Savşat, Hopa. Pazar, Arabçay. Hiniş, Kağızdan, Beyazıd, Yusufeli, Borçka. Poşhof. ÇUdır, Göle, Tuzluca. Eleşkirt, Tutak, Diyadin, Erzincan, Erzurum. Bayburt. Trabzon, Sürmene. Tercan. Görele, Vakfıkebir, Tirebolu, Akçaabad, Kiğı. Aşkalar. Şebinkarahisar, Refahiye, Kelkit, Gümüşane, Aîucra. Kuruçay (İliç), Kemah, Plümer, Şiran, Torlu, Maçka. *** Sanyer Askerlik şubesinden: Malul subay ve erlerle şehid yetlmlerinden olup da 942 ikramiye yoklamaana gelmiyenlırin doŞum ve ikramiya cüzdanlarile birlikte hemen subeye gelmeleri. Meçhul Doktor MERAKL1, HETECANLI EMSALSİZ FİLM. konferansı urkçe Sozlu Üsküdar Halkevinden: 19/4/942 pazar günü saat 15,30 da Evimiz salonunda Bayan Halide Edib tarafmdan «Edebiyata dair> mevzulu bir konferans verilecektir. Herkes gelebilir. Çocuk Esirgeme kurumunun kongresi Çocuk Esirgeme Kururau îstanbul merkeztnden: Ç. E. K. îstanbul Vüâyet merkezi kongresi 9 mayıs 942 perşembe günü topîanacağından kazalar tarafmdan seçilen rrmrahhaslarm ayni günde teşrifleri rica olunur. ı AYIN < Bibliyografyası Yeni çıkan kitablar Her ay çıkan eserler hakkında bibliyografik malurnat veren bu mecmuanın ikinci sayısı, salâhiyetli kalemler taraf ndan yazılmış kritikleri de muhtevi olarak çık. mıştır. Fiatı 5 yılhk abonesî 60 kurusrur. Müracaat yeri: ÜN'İVERSİTE KİTABEVİ. Ankara caddesi, İs. tanbul. Bu coşkunluk günlerinin akşamlsrında ablamm hazırladığı çay masası eırafında toplandığımz ıaman beni de çrğırırdınız. Çok defa gelmek İsterrezdim de bana kıZErdın. .Sen zaten düygusuz bir İnsansın. Olü bir gencsin!» derdin. «Senin yerinde bir başkası oha bu toplantılara iştirak edebilmek için can atardı.. Beni daha bir sürü hücumla yaralar, hareketimi istihfaf eder, çıkar giderdin. Aranıza karışmasam da ne!er yaptığmızı bilirdim, görürdüm. Gümüş serr.averde kaynıyan suyun ç^ardığı o tatlı, o samimî ses çılgın kahkahalarınız arasında boğulur giderdi. Sofrayı süsliyen o nefis pastalar, o ablamm san'atkâr ellerile özene bezene hazırladığı o güzel şeyler bin türlü hoyratlık, muziblikler içinde kapışıldıktan sonra sıra vazolardaki çiçeklere geürdi. Onlan da, bilha?sa sen, merhamctsizce koparıp atar; incecik yaprakları avuclarına doldurarak yavaş yavaş aşağıya bırakır: «Yağmur! Yağrrur!> diye bu hazin savruluşu ssyrederdin. Bazı arkadaşlarm «Çiçek kıyrreti bilmiyen insan kıymeti de bilmezmişU dîyerek manalı manaîı gülümserlerdi. Ne cevab vereceğini sabırsızhkla bek'îrdim. Duiaklarını bükerek: • İnsan da kıymet verilecek bir nesne olsa bari!» derdin. O zaraan seni tokatlamak, saçlarını cekmek. canını yakmak isterdim. Mükerrem Kâmil bu Dans etmek için ayaklandığmız dakikada kalbim çarpmağa başlardı. Şimdi onu kollanmm arasma alsam, başmı goğ;üme bastırsam ve beni anlasa derdim. Ah beni anlamam, İçimde kopan fırtınanın büyükîüğünü, senin İçin çırpınan bütün bu çapraşık duygularımı anlamsnı bilsen nasıl, ne derin bir özleyişle isterdim. Piyanoya geçerdin ve beni her emrine amade bir köle, gayet ehemmiyetsiz bir insan gibi vazifelendirirdin. Arkadaşlarmla dans etmek mecburiyetinde İmişim gibi öyle hain bir bakışın vardı ki, buna tahammül edemezdim. Çılgın bir nefretle gene üstüne atılrr.ak İster, seni öldürmek hırsile altüst olurdum. Bazan bu topîantılarınızı yarıda bırakarak kaçardım. Arkamdan kahkahakrla gülerdiniz. Benim ksbahğımdan, salon inceliklerine vâkıf olmayışımdan bahseder; her halimi o müthiş dillerinize dohyarak beni tenkidlere boğardınız. Bazan seni onlarla, onlarrn her bi No. 54 muyor; bazan babarıla bir parti tavla oynamsğa oturuyor; bazan da köpeğini gezdirmek İçin bahçeye çıkıyordun. Ve ben bu müşkül tecrübelerden sonra hâlâ çocuk, hâlâ çocuk diyerek, beni kat'iyyen aniam:yacağma hükmederek için i^in yanıyordum. Ablanm düğününde bu hissimi ve bu esefimi sana anlatmağa çahştım. Ne yazık ki, sen ince ruhumun ateşi ve Kslbimin bin bir sitemi düşen o bakışîarımdan da bir şey anlamadm. Beni üzgün, kırık bir kalble buhranlara ve nihayet dehşetli bir kin içine düşürdün. Bu şekilde sarsmtılar, buhranlar, bazan sevgi ve bazan nefretler içinde birkaç yıl geçirdim. Bir gün size uğradığımda beni son derece şaşırtan ve mesud eden bir sahne İle karşılaştım. Ablanla karşı karşıya masa başında oturuyordunuz. Onun elinde bir yün örgü vardı. Her h;.lde gene ya eniştene bir süveter, ya babana bir boyun atkısı örmekte idi. Sen de önüne bir dikış sepeti çekmiş, dikkatle elindeki beyaz ise rile ayn ayn mukayese etmek ihtiyacmı duyardım. Arkadaşlarm da güzel, cazib, sempatik kızlardı. Her birinin kendisine mahsus incelikleri, manah çizgileri vardı. Fakat sen, sen onlarla değişilemiyecek müstesna bir şeydin. Hepsi senin yanında EÖnük kalıyorlardı. Gerçi seni birkaç yaş daha küçük gösteren buklelerin ve pek hareketli incecik vücudünle bir bakışta onlardan daha az gözalıcı İdin; Lâkin ben hayalimde ssna istediğim şekli verdikten sonra artık ne onları ve ne de yeryüzünde senden gayri kimseyi gözüm tutmaz oluyordu. Sonra en gücüme giden şey beni kıskanmayışındı. Bazan sende bu çok istediğim şeyi yaratabilmek için epey ileriye bile varıyordum. Arkadaşlarına iltifat ediyor; onlarla konuşurken, dans ederken bir salon adamı maskesi altında hafif tertib flijrtler yapıyordum. Misafirlerini geçirdikten sonra bir siteminle, bir manalı ve hırçtn bakışınla karşılaşmak İçin çırpınıyor, sabırsız.anıyordum. Fakat sen hiç o tarafb. ol dalmıştın. Güzel, o sıralarda pek beğenilen bir tangoyu hafif hafif ıslıkla çalıyordun. Beni gördüğün zaman ıshğı kestin ve tatlı bir gülümseme İle selâmıraa karşıhk verdin. İşte, işte benim istediğim bu idi. Ağır başlı, nazlı ve İcabmda arzularını, duygu ve düşüncelerhıi gözlerile, yalnız bakışlarınm dünyasında anlatmayı bilen olgun bir gene kız... Ablana cevab veriyor, seni düşünüyordum. Seninle bu dakikada yalnız kalmak İçin yanıyordum. İçim titriyordu. Mutlak yanına sokuiacak; minimini bir iğneye ve birkaç sap İpeğe bağ:«Jnan bu sevgiü elleri yanan avuclarımm İçine alarak bir şeyler söyüyeceküın. Ayağa kalktın, ablana doğru yürüdün. Elindeki işin beceremiyeceğin bir yerine gelmiştin. Burasını onun yapmasını rica ediyordun. Ablanın o dakikada ne sıcak bir gülüşü ve sana nasıl da harikulâde şefkatli bir anne gibi bilemediğin şeyleri öğretişi vardı. Başlarınız birbirine çok yakındı. Kalın bir örgü halinde başına doladığı kumral Eaçları, duru ba. kışlı koyu yeşil gözleri, sakin ve şefkatli yüzile muhakkak ki, ablan fevkalâde güzel bir kadmdı. Fakat sen. sen... O simsiyah çekik gözlerinle, o bebeklerinde gökyüzünün bütün ışıkları bharaya toplanarak bir Enda tutu:uvermiş hissini veren o büyülü gözlerinle o kadar tehlikeliydin ki (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: