1 Haziran 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

1 Haziran 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kafiye Şakalart Yahyâ gemimizde bir serendir Yelkenleri büztneden gerendir Yahyâ aramızda bir erendir San'at pagodunda mandarendir Sen gel de şu hali şkndi bir gcr Biz mavnalarız, o, bir romoıkör. Yahyâ bizi muttasıl ezendir Her sımnı san'ahn sezendir Derlerse manma boş gezendir Ka'runı hayale sikkezendir Yoktur sözü hiç kıtıkla ottan Yüksekte revacı banknottan. Uslubu sadef, hayali inci Tenkidîmizin bugünk'i Vinci Düşman yine der: Benim bir inci Gel simdi ayıkla sen pirinci! Ruh olmada nükteler teninde Ma'nâ satılır bedesteninde! Dikkat ki begayet ol hümame Tesbihi edebdedir imame. Farkında eğerçi yok amame Âlem yine bağlı ol îmâme Dergâhı hünerde şeyhi ekber Nezdinde çömez Tezerle E?ber! Tayfun bu, eser, yıkar, yakar ya Şimşek gibi durmadan çakar ya Elbet köpürüp coşar, akar ya Her musluğu oldu bir Sakarya Azade kahp takıntılardan Geçmiş nice »ert akıntılardan! Bir kimseye eylemez müdarâ Darâtı dehâsı dân Dârâ Kaliçei si'ridir Buharâ Istablı zekâsı ayni hârâ Açmaz o alanda tek mugaylân Kisner üzerinde bin küheylân. Akşamlan benzetir sabaha Çöller oluyor sözüyle vâha Payan vererek ?u âh ü vâha Bir girsen eğer o Hânikaha Bin ney, kudiim istima' edersin Tennure takıp tema' edersin. Hışmından uzak kaçar azanlar Kaynar ocağında boş kazanlar Elpençe divan durur ozanlar Titrer, saranr oyun bozanlar Sirketlere obnadan müessU tman sühande baş mühendU! F. A. Sehir haberleri İmar plânı Belediye İstanbulun fethinin yıldönümüne hazırlanıyor İstanbul Beledıyesı, dunya buhranuıın bir gun ruhayet buiacaguu gozonunde tutarak şehrın ımar ışlen etrafında hazırlıklarına devam etmektedır. On bir sene sonra istanbulun fethinin beşyuzuncu yıldonumudur. Bu tarlhi tes'id etmek uzere muazzam bir hazırhk plânı yapılacak ve bu tarıhte nıhayet bulmak uzere geniş blr ımar ve ınşa ıçı başanlacakür. Malum olduğu uzere Gazı Koprusunden itıbaren Şehzadebaşına kadar devam eden geniş bir bulvarın ınşaatı nıhayet bulmak uzeredır. Yakında aradakı ufak blr saha da ıstımlâk edllerek bu bulvar Yenıkapıdaki Ataturk bulvarıle bırleştirılerek Halıc sahllı Marmara sahılıne guzel bir plânla bağlanmış olacaktır. Belediye bu caddenin uzerınde bulunan Fatıh su kemerleri etrafında muazzam bir meydanhk vucude getırmeğe karar vermışür. Evvelce Sultanahmedde inşası duşunulen Vilâyet ve Belediye sarayı ile tiyatro ve istanbul Halkevı bmaları ve dığer muazzam insaatın bu meydanın etrafında yapılmasma karar venlmiş ve bunun içm plânlar yapıbnıştır. Ayni zamanda Gazi Köprüsünden itibaren Eminonu meydanma kadar olan sahanın yenıden ımar ve in=ası gene bu müddet zarfında nıhayet bulacaktır. CUMHURIYET T Haziran 1942 TÜRKOLOJİ BAHİSLERI manzum bir türkce ıtüshası İslâmij'ata aid kı> metli tercemelerı'e memleket kulturune bır çok hızmetlerde bulunan (Omer Kıza Doğrul) son zamanlarda «Kelile ve Dimne» yı de arabcadan turkçeje çevırerek yeni bır hizmet ve hımmette daha bulunmuş oldu. Eserln başında «Kelîle ve Dimne»nın mahıyeti ve Şark kulturundekı ehemmıjetıle muhtelıf dıllere yapılan tercemelerı hakkında kuçuk bır medhal fash da var (1). Yalnız bu faslın tercemelerden bahseden kısmında turkçe nushaların en muhımlerındei bazıları her nasılsa ıhmal edılmış . Omer Rıza .Kelile ve Dimne» nın Turk dılınde eskı yenı, manzum mensur jalnız jedı tercemesmden bahsedı>or Halbukı bızım bıldığımıze gore turkçede bunun ıkı kıslı «Kelîle ve Dimne» tercemesı vardır Herhalde muhterem Ömer Rıza ıkı mı«:lı «Kelîle ve Dimne» tercemesı bıze lâzım gelen malumatı tam olarak vermek kulfetıne de katlanmıs olsaydı, kendı terceme=ln,n guzellışıle daha mutenasib bir mukaddıme vucude getırmiş olurdu. Kelile ve Dimne'ıiBn [HEM NALINA MIHINA! Denizaltı harbine ' karşı eçen harbde, İngiltere ile muttefıklerinin, karşı koymak için çareler, vasıtalar, usuller aravıp bulmak zorunda kaldıkları en tehlikeli sılah, denizaltı ıdı Amerikanın harbe gırmesinin en muhim sebebi de, «amansız denizaltı harbi» detulen ve Alman Amirallığı tarafından ilân edilen abluka bolgesi ıçınde muharib ve bitaraf her geminin kajıdsız, sartsız ve ihbarsız batırılması olmuştu. O zamanki Amerıka Cumhur Reisi Vilson hem «denirlerın serbestisı» prensipini ileri surerek Almanların onlerıne gelen gemıyi batınnalarını kabul etmedıği, hem de pek sıkışık bir duruma duşerek acele yardım ıstijen İngilterenin bu arzusunu jerine getirmeği kararlastırdığı için, 1917 nisanıııda harbe girmişti. ı """ """' Yazan: İsmail Hami Danişmend 1 Askerî vaziyet Vilâyet ve Beledij'e saraylle diğer blr de daima jardım gorebilir mustahkem naların inşası şehrin istıkameünı bu j ol (Bastarafı 1 Incl sahifed» rnyan İngilizlerin Aynelgazala mevzi bir liman şehridir. Ayni zamanda çetin üzerinde teksif edecektir. On bir sene jnden sonra Akroma mudafaası jarıl mudafaa kabilijetine malik cenub Af sonra yapılacak olan İstanbulun fethimıs, B. Hacheim de geçilmiş ve kafî rika kıt'alan tarafından da mudafaa nin beşjruzuncü yılı kutlamasında şehre nıuharebeler şimdi Tobruğun cenub ve olunujormuş. Libjadaki sckizinci Ingi başka bır imar veçhesi verılmls olacak, Hz Imparatorluk ordusu herşeje rağ şehrın fethini hatırlatan muazzam tebatı yakınlanna intikal etmistir. men Tobruğu kavbederse artık Libja zahurat yapılacaktır. Gene Ingiüz tebliğlerinden anlıyoruz ki Mihverin, çoldeki İngiliz sol yanına da duramıjarak Mısır hudadlannın gejaptığı ilk kuşatma taarruzî hareketleri rilerine ricate mecbur olacaktır. Fakat Halka pamuklu mensucat bu ricat, onun Tobrukta ve cenubunda daha zijade bir gosteriş olup burada vereceği muharebelerin çetinliği nispetevzii bilhassa Italyan kuvvetleri kullanılmıştinde, güç ve ağır zayiatlı olacaktır. tır. Nîtekim Bir Hacheim dhetlerinde Yerli Mallar Pazarlan tarafından Sekizinci İngiliz İmparatorluk ordusu halka dağıtılan pamuklu mensucat fışde Golcu Fransıı teşekkülleri varmış. Fakat Tobrukta kendilerine çok guve Libjadan Mısır hududu gerisine neka lerıne gore sati"=lara bugunden itıbanılen cenub Afrika kuvvetleri inadla dar sağlam donebilirse Mı«ır, o kadar ren başlanacaktır. Satışlar, Yerlı Malkolajlıkla konınabilir fakat bu ordu, lar Pazarlan mağazalarından başka 21 muharebe edij orlarmış. Libjada biıjuk bir bozgunluğa uğratıl hususî mağazada yapılacaktır. Fış sahıbGoruluyor ki Mihver taarrnzunun ilk dığı lakdirde Mısırla Süveyşin teblikeje leri, nufus cuzdanlarıle beraber, numahedefi Tobruğu zaptetmektir. Çunku bu maruz olacaklan da asikâr olur. ralarına gore ayrıldıkları bu mağazalara mevkiin sadece karadan ihata ve mumüracaat edeceklerdır. Bu partı tevzıat H. E. ERKİLET hasara cdilmesinin maksada yermije6 hazıranda sona erecek, bunu dığer ceği ve bu mevki arkasmı denize verepartıler takıb edecektir. rek pekâlâ ve uzunca muddet dayanacağı geçen yıhn olajlarile sabit olmuşPara cezaları mühim bir tu. Onun için Tobruğa şimdi daha zîya(Baş tarafı 1 inci sabifede) yekun tutuyor de sahil jolu boyunca cebri taarruz ya6 İhracat maddelerinden slıann pılmakta olduğu anlaşıhyor. Tobruk bu Emniyet altıncı şube mudurluğü tarasurette dusurulecek olursa Sidi Rezegh ıhracat vergısi yuzde 10 a çıkanlmlş'ır fından şehır hududları dahlhnde Bele7 Banka, banker ve sigorta şiruzerinden Solluma sür'atle ilerlemek ve dıje pohs tallmatnamesı sıkı bır surette Sıdi Omer jolu kesilmek suretile çolde, ketlerinln muamele vergisl yuzde 7,5 a, tatbık olunmaktadır. ımalât ve ıthalât muamele vergisi nisjani B Hacheim ve B. el. Gobi bolgeleİaşe maddelen kontrolundan, sej ru betlerı de yuzde 12,5 a iblâğ edı'mişrınde ve hatta Bardia'da bulunan Mutsefer işlerıne, hatta yerlere tukurenlere tır. tefik kuvvctlerin ricat hatları kesilerek 8 İstihlâk vergllerine de yerdden kadar takıbat yapı'makta ve bunlardan bunlar esir bıle cdilcbilirler. Bununla a Kauçuk mamulâtıle pamuk İp para cezası alınmaktadır. Yalnız son ıkı beraber, ingiliz teblığlerine bakılırsa, ay ıçınde toplanan para cezalarının Bemuharebenin bir haftaja jakın bir hğl, pamuklu mensucat ve pamuktan ledıjenın bır çok muhım varıdat memhazır eş>a, yun ve kıl ipliği, yün ve muddettenbcri şiddetle devam etmesine kıl mensucat, yunden ve kıldan yapıl balanndan dort beş kat fazla olduğu rağmen, Mihverin asıl taarruz darbesinin yapılan hesablardan anlasılmı^tır. mış hazır eşyada yüzde 40 nereden geîeceği ve hangi taraftan vub Ayakkabılar haric olmak üzere Taksilere zam mı yapılacak rulacağı henuz kestirilememiş gorunubılumum deri ve mamulâtile her nevi jor; hatta sahil boyunca japılmakta Taksılere zam yapılması ıçln Emniyet demir, çelık ve bakır ve halitalarında olan taarruzun B. Hacheim uzerinden Mudurluğü tarafından Belediye makalki misli tevcih olunan asıl hamleji gizlemek için mına bır teklıf yapılmıştı. Belediye c Sun'î bükulmemiş ham ipekle olduğu hakkında bir düşunce ve şuphemakammca bu tekuf üzerinde tetkıkler sun'î ipekten mamul ipük ve İbrişim yapılmaktadır. Yakmda bu: karar verınin hâlâ mevcud oluşu taarruzun ustaharic olmak üzere bilcumle İpek ve lecek ve soforlerle patronlar arasında ca yapıldığına ve mudafaajı şaşırtmakıphklerıle ipek ve mahlut ıpek mensukılometre başma alınmakta olan para ta olduğuna bir delil olarak almabilir. cat İpek ve mahlut ipekten hazır eşmıktarı hususundakı ıhUlâf kokunden O halde ordu komutanı General Rom yada bir misli halledılmiş olacaktır. mel'in İngilizlere taarruz için zırhlı ve d Damacana, şlşe, küçük şlşe, kapiyade kuvvetlerini Tobruğun 85 Km. vanoz ve emsali haric olmak üzere Bir sarhoşun marifeti cenub batılanna kadar varan geniş bir pencere caml, kâğıt ve mu'îavva lle Kumkapıda oturan Yusui, arkadaşlacephede muteaddid kollara yaymış ol baharat terkib yollle elde edılen plasnıası, İngiliz tebliğlerinin bidajette bil tik tnaddeler ve bunlann mamulâtı rıle rakı ıçmış, geceleyln Kumkapı cıdirmek istedikleri gibi mahzurlu bir da kaplamahk ağac yaprak ve serid'er, varında bağnarak sokaklarda dolaşırğılma değil, hesablı ve tasarlı bir açılma parke tahtası, kontplâk tahtalan, ke ken devrıye gezen bır komıser ve ıkı olmuştur. ten kendır, manila kendiri, jüt vesaira polısle karçilaşmıştır. Komiser, sarhoşa bağırmamasını ve evıne gıderek istırahat Almanlar, Libjada sadece şiddetli ipllk imalıne veya dokumaya elverişli etmesıni soylemışse de, Yusuf bu sozmuharebelerin devam ettıgini bıldir nebatî maddeler keten, kendir vesair lere hakaretle mukabele etmış, neticede mekle yetsinij orlar. Italjan bıldirikleri nebatî maddelerden mamul mensucat yakalanarak adliyeye teslım edılmıştır. de umumî \e muphem olup jalnız duş ve bunlardan j'apılmış hazır pşya, rruYapılan muhakemesi sonunda Yusuf ıkı man pijade birliklerinin Mihver kıt'a şamba ve muşamba mamulâtı, çmi ve ay hapse ve 60 lıra para cezasına mahlarının girlşükleri ağır savaşlara şid porselen mamulâtında yuzde 50 mikkum edılmış ve te\kıf olunmustur. tarlarmda zam yapılmlştır. detli mukavemet gostermekte olduklannı sojluj orlar. Orta Doğu ingiliz uBu zamlardan kıbrlt ve çakmak taşİki küçük yankesici mumî kaıargâhının son bir tebliğinde lanna ıhracata muamelç vergisme, ısŞevket ve Ahmed adında ıki çocuk Eise «Esas mevzilerimizin doğusunda tıhlâk vergısine taalluk edenler 30 5' cuma gunu butun gün şiddetli muhare 1942, dığerı 1 haziran 1942 lanhlnden mınonunde blr tramvayda yankesıcıiık yapmlşlar, kaçmağa davranırlarken j'abeler oldu» demekle bu esas mevzilerin muteberdır. 9 Şekerden alınmakta olan istıhlâs kalanmışlardır. Curmu meşhud mahkekaybolduğu açıkça itiraf olunujor. Çunku Libyada butun ingiliz mudafaa mevl vergısıne kup şekerede 52 38 ve krıstal mesmde yapılan muhakemelerı sonunda zilerinin jüzu batıja jonelmiş olup şekerde 35 38 glıkozdan alman ısthıhlâk bırer sene hapse mahkum olmuslar, yaşbunlann dosjusunda şiddetli muharebe vergısme de kıloda 15 kuruş zammedıl ları nazarı ıtıbara alındığmdan cezaları ler ceıejan edebilmesi için onların mıştlr. Yalnız bu zam stoklarla şlrkeân bır buçuk aya indırılmıştır. Çocuklar Mihver kuvvetlerinin taarruzlarile j a 1941 kampanyası ıstıhsallennde kup şe karar okunduktan sonra ağlamağa başdustuklerini ve jahud gerilere almdığını kerde 62, krıs'al şekerde 45 kurustur lamışlardır. Bunların hıç sabıkası olmaBu zamlar dolajısıle şeker fıatı artacak dığmdan cezaları tecil edılmiştir. kabul ermek zarurî olur. değıldır. Elhasıl Tobruğun su anda nasıl bir C*aık kudret, kazınonun koşe penceredurumda olduğunu ve ona gore düup sının onundekl masaya kurulmuş, Posta tarifesi düsmij eceğini bilmiyoruz. Yalnız su cigazete okuyordu. Tahır Necdet soluja het nıalumdur ki Tobruk, Ingilizlerce Bu sabahtan İtıbaren gerek sehir dahi soluya ıçerıje gırdı. Şapkası sol elınde karadan bir kaç kat olarak çok kuvvetli linde ve gerekse şehırler arasmda gon ıdi. Sağ elindeki mendüle alnında bırıkbir surette ve beton kurganlarla tahkim derılecek mektublara 8 kuruş 30 para mış ter!erı sılıjordu. Faık de arkadaşmı gorünce: edilmiş, havadan olduğu gibi denizden lık pul yapıştırılacaktır. Ooo.. Tahır, dedl, gel bakalım, ne haber! Gene adam, Faıkın karşısuıdaki iskemleye çoktu: Sorma başıma gelenleri, dedı, muthış sımrlıj ım'., ON B E Ş G Ü N L Ü K Hajrola!.. GVZEL SAN'ATLAR, FIKİR VE KÜLTÜB DERGİSİ Telefon derdi birader'. HaftalarSAYI 14 CIKTI. danberi evde bulunduğum sııalarda zıl Bu sajıda: çalıyor.. ahızeyi kulağıma koyduğum Mımarlık ticareti yapanlar. Sinema: Çocuk ve halk terbiyesi zaman kalın bır erkek sesi orası nereilk ressamlar, mımarlar: Türkler Aylık bahçe işlerl sı'. dıj^e soruj'or. Adımı soj leyince Bir Nahiye Mudurluğü evi projesi Karagoz ve golge oyunları «Yanlış'» cevabıle hemen mukâleme keSembolızm ve Ahmed Haşim Yapı tekniğj ve bılgisi sılıyor. Mesele sade bu şekılde kalsajdı Koy yollarımız Merhum Ved?d ve eserleri neyse.. yarım saat evvel geçırdığım korkunc macera, beni çıldırtıj'ordü, daKapakta renkll Yenlcami tablosu, bir san'at tefrikası, değerli nesir ve ha doğrusu katıl ediyordu. Bak anlataşiirler, hıkâve polemik kronık, sorunuz cevab verelım ve istıdadlar jım da dinle'. koşesi, dıŞer fıkir, san'af ve edebiyat yazılan. Bıitiın genclerin, aydmlann. halkın okuduğu tek dergidir Karım da butün kadınlar gibi her zaman şıkâyet eder durur «Hep işle İdare yeri İstanbul 4 üncü Vakıf han, kat 4, No 20. Telefon: 24748. guçle mesgul olursun.. beni hiç duşunYıllığı 350, sayısı 15 kurus mezsin.. bir yere çıktjğımız, hava aldı Harkof muharebesi bittikten sonra Zam gören vergiler «Teşhis ve Intak» san'atını hayvanlara tatbık ederek ınsan ruhıyatıle ahlâkıyatını havada, suda ve karadd jaşıyan ha>van cemıyetlerı uzermde hayalen tetkık âdetı Şark kulturunde beşladıktan sonra Garb edebıyatına da aksetmış çok eskı bır çıgır sayılabllır. Her nekadar Yunanlı (Esope) a ısnad edılen bır takım hayvan masallan varsa da, Mılâddan evvel 67 ncı asırlarda jaşadıgı tahmın edılen ve ha>atı efsanelerle karışan bu çok eskı masalcıdan hemen hıç bır eser kalmadığı ıçm, Avrupa kultur daıresıne «Esope Masallan» dıje akseden hıkâjeler, Mılâdın Ondorduncu asrında yaşıjan (Planude) lsmınde bır Bızans papazının (Esope) a ısnaden yazdığı şejlerden ıbarettir. Şaıkda bu tarzın en eski ornekleri, Hındıstanm Sanskrıt edebıyatında «PançaTantra= Beş Kitab» ve «Hitopadesa Fajdah malumat» ısımlerıle şohret bulan masal mecmualarıdır: «Kelîle ve Dimne» ısmıyle Şarkın \e Garbın bır çok dıllenne terceme edılen bu guzel masallar, ınsanlann bilhassa sı\ i ? ılâkını hay< van kıssalarından çıkacak hı«relerle ıslah ıçuı yazılmış edebî bır «Sijasetnâme» mahıyetindedır. Muellıfl hem malum, hem meçhuldur: (Bıdpay), (Pılpay) ve (Beydeba) gibi «Baş kâhin» manasına gelen unvanı malum, fakat (Sarma) zannedılen ısmı meçhuldur. Yaşadığı devlr hakkında da Mılâddan evvel 2000 tarıhınden 250 tarıhine ve hatta Mılâddan sonra uçuncu asra kadar muhtehf rivayetler vardır. «Gucerat» da saltanat suren «Dabşelim» hanedanından bir hukumdara vezırhk ettığınden de bahsedılır. (Murad Hudâvendıgâr) devrmde (Mehemmet Kuşterî) ısmınde bır muellıfm yazdığı «Şeceretulbeşer» ısımlı eskı bır Turk manuskrısınde gorduğumuz şu efsanevî jzaha gore de «Kelîle ve Dinıne» muelîıfı, Mılâdın bırıncı asımda «Baku» da doğmuş ve bınaenalejh sonradan Hındıstana gıtmlş (Ketke) ısmmde bır Turk âlımıdır (2): «Ketke ibnü Huret Bakuda doğdu. I.'a nın doğumundan seksen bir jıl sonradır. Musiki ilminın mucıdı olup (Bafer) adında jazdığı kitab bu fende emsalsızligın ı<pat cder. (Kelile ve Dimne) adlı meşhur eser bunundur. (Nasihatulkullıjje) adıjla diğer bir eseri arabcaja çevıildi. (Baku ibni Turk) evlâdlarındandır»!... Butun bu efsanevî rivayetlerden sonra, Mılâdın a'tıncı asıından ıübaıen vazıyet artık aydınlamıya başlar: Hınt ve Yunan kulturleımın Irana aksetmıye başladığı bu asırda muahlıar ıslâm edebıjatının «âdıl» un\anını veıdıgı «AnoşakEavan^Bırinei Husrev Naşiravân) ın hususî tabıbı (Burzujeh) yahud (Burzuveyh) tarafmdan Sânânîler devrındeki «Pehlevî» lehçesıne «KalîlağuDamnağ. ismı>le terceme edılen «Kelile ve Dimne» Hınt edebıyatından Iran edebıyatına ilk adımını atmış oldu. Bundan sonra Suryânî, Arab, Ibranî, Lâun ve muahhar Garb dıllerıne bır çok tercemeler yapıldığı gıbı, (Nuşırevân) devrındeki Pehlevî nushası kajbolduğundan dolayı arabcadan acemceye muhtelıf manzum ve mensur tercemeler de >apıldı. Bunlann en meşhurları (Ebu1Maâlî Nasrullâh ıbnı Muhammed) in tercemesıle (Husejn ıbnu Alı 1 VâızIlKâşıfî) nın «Envârı Suhejlî» ısmıni verdıği nushadır. Acemceden turkçeye yapılan tercemelerın mehazları ışte bu (Nasrullâh) ve «Kâşıfî» nushalarıdır. vardır (7) Yalnız bu resmî medhıyjelere rağmen (Abdunnâfı' Iffet EfendOnin Tanzımata büyuk bır kıymet ver. medığı, memleketın selâmetmı herşeyden evvel sıjasî ahlâkın ıslahında gorduğu anlaşılıyor' Yukarda bahsettığihınde (Kul Mes'ud) un (Nasrullâh) dan naklettıgı nushadır. Muhterem Omer miz manzumelerinde (Abdulmecid) le Rıza Ingılteıe kutubhanelerınden bırm vukelâsını medhettıkten sonra, kıtabın de bunun bır nushası bulunduğundan mensur zeylınde umumıyetle Padışahlarla Vezirlere bir çok nasıhatlarda bubahsedıyorsa da, Istanbulda «Lâleli Kulunmak lüzumunu hissetmış olması antıibhanesi» ndekı nushasından bahsetmicak ı^te bojle, tefsır edılebılır. Hattâ yor (3) S?de bır dılle japılan bu ilk terbundan scnra gozden geçıreceğımız cemeder. sonra (Bırlncı Murad) devruı«Kelile ve Dımne. masallarını nazma Ameıika, Almanjaja harb ilân etde meçhul bır şaır tarafından manzum çekip Tanzlmat P^dişahına takdım et meden Ingiltereje gelmiş olan Ameribır nusha vucude getlrilıyor ve nıhayet mesi bile belkı ayni maksaddan müte kan Amirall Sims'in hatıraları, şiddetli (Kanunî) devrınde (Vâsı' Alisi), (Abdul velliddır. deniz harbine karşı tesırli tedbirler vâsı" Alısl) ve (Alı Çelebı) gıbı lâkabtsmail hami DA1NİSMEND bulmak için çekilen sıkıntıları pek gulaıla anılan meşhur munşı (Alâuddm zel anlatır. Ingiltere ve Amerıkada, Alı ıbnı SâlıhırRumi) nın «Humâjun(1) .Kelile ve Dimne», 1941 istanbul Alman denizaltılarına karşı turlu tuılu nâme» ısmıyle yaptığı «Envârı Suhejtab'ı, S 39. çareler, silâhlar, vasıtalar ıleri surululî» tercemes* ortaja çıkıyor. Fek mus(2) Mehemmet Kuşterî ıbni Hasan ıb jor, jeni icadlar bulmak için uğraşıhtalah yazılan bu tercemeden başka bır nı Ahmed, «Seceretulbeser fi haki jordu. Nihajet, en basta kafile usulu de ş=ur (Hılâlı) nın manzum bır tercekatilheher», Konya Memleket Kutub olmak uzere, çeşid çesıd tedbırler bumesıle (Iftıharuddın Muhammedılhanesı Muduru (Mes'ud Koman) daki lunup tatbik edıldi; Ingiltereji açlığa Kazvmi) nın mensur tercemesı de var 913 tarıhlı yazma nusha. S. 36. mahkum ederek bovun eğmesine r a dır (4). Bununla beraber, muahhar (3) Bakınız Bursalı Tahir Bey, .Os mak kalmış oJan denizaltı sılâhmın turkçe nushaların ekse/ısı «Humâjunmanh Muellifleri», C. 2, 1333 İstanbul korkunc tesiri çok azaltıldı Alman nâme» den muktebestır, Onun ıçın bu tab'ı S 305. denizaltılan, Ingiltere ve rauttefıklerini muahhar eserlerln mecmuuna bırden (4) Kâtıb Çelebi, «Keşfüzzunun», mağlub edemedıler; bilâkis şiddetli de«Humâj unnâme dairesi» denılebılır. 1311 İstanbul tab'ı, C 2, S 330. nizaltı harbi akitn kalarak mağlub olMeselâ (Kâtıb Çelebı) j e gore meşhur (5) Mehmet Sureyyâ, (Sicilli Osmâ du. Bunun için de, bir jlldan daha az (Şeyhulıslâm Yahya) «Humâj'unname» ni.. C. 3, 1311 İstanbul tab'ı, S. 402. bir zaman kâii gelmisti. nın «sulsu nlcpetınde» bır hulâsasını (6) Ayni eser, C. 3, S 403. 2 numaralı dıınja harbine 1 nurnavucude getırmıştır. Daha sonra Lâle (7) Abdunnâfi' Efendı, «Nâfi'ülâsâr., ralı dunya harbinden miras kalan tank, de\rınde (Osman zade Tâıb) ın japtığı 1268 İstanbul tab'ı, S. 911. tajjare ve denizaltı gibi silâhlardan •zubbetuleshâr, ısmındekı hulâsa da f sonuncusu, bu defa da gittikçe hızlanan bu dalrej e dahıldır. En son tercemeler ıkıdır Bırı 1227 de Vıdın vahsl (Hsfız Yaz tarifesi bugün başhyor bir şiddetle kullanılmaktadır. Denizaltılar ve denizaltıcılar gibi onunla müAlı Paşa) nın Dıvan Efendısı (Şerıf IbDenizyollan, Şırketi Hayrıye ve bancadele eden vasıtalar ve insanlar da, rahım Mahır Efendı) run sade bır us hyo trenlerının yaz tarıfelerı bugun bu defa daha tecrubeh, daha bilgili, lubla yaptıgı terceme, bırı de Tanzımat tatbıka başlanacaktır. Denizyollan ıdadaha hazırlıklıdırlar. O zamandanberi devTlnde Adanalı (Ramazan zade Ab resı Kopruden Adalara saat 21 55 te Abu çeşid harb sahasında da fen ve tekdunnâfı Iffet Efendı) nın manzum ter dalardan Kopruye 20,50 de son bırer nik ilerlemiştir; karsılıkll yeni cihazcemesıdır. Bu vazıjele gore (Kul Mes' vapur kaldıracaktır. Anadolu sahılıne lar, jeni tabije usullerı bulunmuştur. ud), (Alı Çelebı), (Hılâıî) ve (Kavzıni) hergün bir sefer yapılacaktır. 41manlar, denizaltıcılıkta daha terakki gıbı ıki Acem nushasını esas ıtuhaz etŞırketi Hayrıye İdaresı adı gunlerde ettikleri gibi Ingılızler de bu silâhla mış ilk muterclmler daıreslnden sonra Kopruden Boğaza saat 24,15 e, Boğaz mucadelede daha usta olmuşlardır. Gegelen «Hunıaj unnâme dairesi» ndekı dan Köpruye 21,15 e kadar vapur ışle çen harbde, denizaltılarla çarpışmakta (Şejhuhslâm Yahja), (Osman zade çok ileri gitmiş olan Amerıkalılann tecektır. Tâıb), (Şerıf İbrahım Mahır) ve (AbSırkeciden Florypj'a son tren saat bu defa, ingilizlere nisbetle geri kaldunnâfı' Iffet) gıbı muellıflerın eserleri dıkları anlasılıjor. Alman denızelttlahep «Humaj unnâme» ısmındekı mus 21 50 de kalkacaktır. Cumartesi ve pa rının, Ingılız sularından zijade Amczar gunlerı geceyarısından sonra saat talah turkçe tercemeye ıstlnad etmek rıkan sularını tercih elmelerı ve kendi ıtıbarıyle, butun bu eserler terceme ol yarımda da Yeşılkoye kadar bır tren uslerinden çok uzak bolgelerde muvafhareket edecektir. Ajnca pazar gunmaktan zıjade te'af demektır. Yalnız fakıjct kazanmaları da, bunu gosteribunlann muşterek me'hazları olan «Hu len tarife harici tren seferleri yapılacak jor. Fakat Amerika jenilikler, icadtır. mâj unnnâme» tercemedır. lar memleketidir. Denizlerde uğranılan kajıblarla kamçılanan Amerikan zekj(Omer Rıza Doğrul) bu «HumâyunnâSüreyya Yurdakulu kaybettik sı, Amerikan fenni, Amerikan tekniği, mc dairesi. nden hıç bahsetmıyerek jeni jeni vasıtalar ve usuller bulmu«ı yalnız (Ikınci Abdulhamıd) ın emrıjle Çanakkale harbi * olacak ki Nevjorktan gelen bir h a (Ahmed Mlthat Efendı) nın yaptığı ne ve İstıklâl mübcrde şojle deniliyor: «Hulâsaj Humâyunnâme» hakkında cadelemıze baş anızahat venyor. (Abdulhamid) in tab'et başa ıştırak ederek •Blrleşık Amerıkanın, pek yaktn hVr tırdığı halde pıyasaya çıkarmayıp sara bır çok yararhklar istikbalde dentzaltı tehdıdme nıhayet j'in bir odasında saklı bıraktığı bu gosterıp Cumhurıyet vereceğme inanmak içırı, gıttıkçe çoğa• hulâsa» ıle «Hutnâjunnâme» daıresin hukumetı tesısınden lan sebebler mercıddu/* Den\zaltılara cekı eserler beşı bulmuş olujor. Bızce sonra jandarma Alkarşı emsalsız bır teşhılnt yapılnak ubunlann ıçınde selıs bır Tanzlmat us bajlığından ordudan zeredır. Denızaltılarır, pek kısa surelubıjle yazılan «Abdunnâfi'» nushası, ajrılarak cek olan tesadufi akınlar hanc olmak mulkıye n uhtehf mpsallarında «Kelile ve Dim hajatına gırmek suuzere, Amerikan sulanna gıremiyecekn o hıkâyelerınden mulhem olan (La retile memlekete 15 leri zaman yakUışmtştf. Devnyelenmız fontaıne) in efsaneleri gıbı manzum ol sene süren valüıklerle bujuk hızmetler yeni gemılerle mutemadıyen takviye emak ıtıbarıyle hususî bır kıymet ve e etmış olan SUREYY YURDAKUL'un dılmektedır. Dığer cıhetten denizaltı hemmıyetı haız sayılabılir. 23 ma> ıs 942 tarıhınde Çanakkalede kalb harbını altust edecek olan yenı usuller (Ramazan oğlu Abdunnâfi' Iffet Efen sektesuıden vefat ettığı haber alınmış sarıh bır şekıl almak uzeredır., Ihtijac ve zaruret buluşun anasıdır. dı), kendı ıfadesıne gore Adana Muftısı tır. Cenazesl mayısın 24 uncu pazar gu(Hacı Ish»ık Efendı) torunu ve (Meh nu Çanakkale memleket has'anesınden Amerikalılar da, sıkışınca, buz iolabı, nıet Surejyâ) nın «Sicilii Osmâni» sıne kaldınlarak namaza Yalı camıınde kı otomobil, acajib danslar yerine harbe gore de gene Adana Muftısı (Hacı Meh lındıktan sonra Asrl mezarlığa defne yarajacak vasıtalar ve usuller icadına Denizaltılann jerini met Saıd Efendı) nın oğludur. (Abdul dılmıştır. Sevgüı bajrağımızla sanlmış kalkmışlardır. mecid) devrınde Defterdarlıklarda, bulunan tabutu lâhde kadar butun te keşfeden ve ondan sonra da yakala(Abdul'Azlz) devrınde mutasamflıklar şekkül mensublannın elieri ustunde rını bırakmıjan İngilizlerin meşhur da ve (Ikınci Abdulhamıd) devrınde de gotürulerek ebedî meskenıne bırakıl Asdik aleti gibi cihazların belki de daValıliklerde bulunmuştur; son vazifesı mıştır. C H Partısl reısl Halıl Dılmaç ha mukemmel ve daha pratiklerini buBâbı Âlı «Intıhâbı Mc'murîn Komis de bır demeçte bulunarak oluden sta larak bu tehlikeji onlemeleri beklejonıı» reislığıdir. Ömrunun sonunda yişle bahsetmiş ve nutkun sonunda da nebilir. İddia ettikleri gibi denizaltı Hacca gıdıp 1308 (^=1890) tarıhınde o oluye huımeten 5 dakıka sukut edümiş. harhini jakında altust etmeğe muvaffak olup olamıyacaklarım goreccğiz» rada vefat ettlği için Tâıfde metfunâur tır. Beklijelim. (Mehmet Sureyyâ) nın «Âlim, fazıl, Sayın Çanakkalelilere lehzibi ahlâk etmiş bir merdi mutevazı' ve şair» dedıği (6) (Abdunnâfi' teşekkür ve minnettarlık Efendı) nın dınî ve edebî mevzulara aıd Ebedıyen kajbettığımız sevgill babamuhtelıf eserlerının en muhımlen bir «Divançe^ ıle «Nâfi ulâsâr Nevbâvei mız SUREYY YURDAKULun gerek Tramvaydan atlıyanlar simârulesmâr» ısmıni verdıği man hastalığında ve gerek cenaze torenlnde Mayıs ayı içınde tramvaydan atlıyan zum «Kelîle ve Dimne» mecmuasıdır. gosterdikleri yakın alâkadan dolajı Ça«Nâfi'ulâiâr» ı Hıcreün 1266 (Mılâdın nakkale sajın valısı Fehml Vural, C 277 kışi yakalanmış ve bunlardan 277 1849) tarlhınde yazmış ve hattâ: H. Partisl reısi Halll Dılmeç, belediye Ura para cezası alınmıştır. " 3 reısı Ihsan Berken, kendısınin son dem. Yetiştirdi se mâhı endck içre şâkhı lermdekı acılarını tahfıfe uğraşan sevefkârım gılı dostumuz Dr. Ali Yaşatan, ÇanakNushası S kurusluf. mısraına gore üç ayda bitırmiye muvaf kale memleket hastanesı baş hekımile fak olmuştur. Gene kendı manzum tarı dığer hekımlen ve hemşırelerl, llman Haric Turkıve hıne gore bu kitab Sultan (Mecıd) in ıra işletmesinden arkadaşımız Cevdet, Ratcin İCİD desıle Hıcretin 1268 (=Mı>âdın 1851) ta sım Sojdan, bilhassa kendisınl elleri üsSenelik 1400 K r 2700 Kr. rıhınde, jâni bundan bir asır e w e ! tünde ebedl yatağma kadar takıb eden Alb avlık 1450 > 750 » «Matbaai Amire» de basılmıştır. Bu sayın butun Çanakkalelilere ve yurduÜc avlık 800 > 400 • matbu nusha 166 sayfa tutmaktadır: 103 muzun her köşesınden telgrafla acımıza Voktur. Bir avlık 150 » sayfası manzum «Kelile ve Dimne» ma ıştırak eden bu'Un dostlanmıza denn sallarmdan ve mütebakı 63 sayfası da teşekkur ve minnettarlığımızı alenen be. «Kelîle ve Dimne»" nın ilk turkçe ter mensur ılâvelerden murekkebdır. Baş yana muhterem gazetenısn tavassutunu cemesı, (Omer Rıza Doğrul) un (Omer tarafnda Sadnâzam (Koca Reşıt Paşa) rıca ederiz. Gazetemize cönderilen evrak ve razılat Bey) şekllnde jazdığı Aydın oğlu ıle «Tanziınâtı Hayriyje» nin ve TanKızı: Beria Beler nesredilsin edilmesın tade edilmeı ve (Umurbey) namına Mılâdm 1330 tarı zımatçılann medhıne aıd bir iki şlır de damadı Turan Beler rtvaından me«;'ulivet kabul nlunmaz CUMHURIYET Afaone şeraiti n;n = Küçük hıkâye Telefonda bir erkek sesi.. Nakleden: Hadiye iclâl Bır an .durdum, baştan aşağıya kulak kesıhp etrafı dınledım. Salonda ayni erkek sesi, ayni kalın ses yuksek perdeden, tahakkumlu bır eda ıle konuşuyor. Karım, yalvarır gıbl ondan bırşeyler rıca ediyordu. Demek bu, zorlu, haın, alçak blr âşıktı. JCimbilir, nasıl bir hile ile evvelâ karımı avcunun içensıne almış, şimdı ondan herhangi bir şekılde istıfade etmekte devam etmek İstıyordu. Belki para sızdırmağa kalkışmıştı. Belki de karım düşmek üzere olduğu ucurumun tehhkesini farketmış, gerl donmeğe çabalıyordu. Fakat, herhalde uzun zamandır, bu adamla munasebetı olduğu muhakkakîı. Herif ben evde olmadığım zamanldr kanmla serbest serbest konuşuyor, tesadufen karşısına ben çıkınca «j'anlış1» dıye kapatı^eriyordu ğımız yok!, dıye. Bugun bilıyorsun cumartesi . jTazıhaneyı erken kapadım. Karımı alıp bu jerde beraber oğle jemeği yemeğe karar verdım. Eve gıdıp ona bu habebri blldırmcıye kadar epey vakıt geçecek. Rasgele dukkânlardan birıne gırıp te'efon etmek ıstedım . numaraları sırasile çevirdım . zıl bır iki defa çaldı. Sonra c arkkadan makıne açıldı. Bır de baktım.. Tahır Necdet bir sanive sustu Elinden bııakmadığı mendıll'e jijzundekı ter taneîerıni sıldı. Faık Kudret merakla sordu: çevırmış olacaksuı!. Tahir Necdet sert bir hareketle başını gerıye doğru hareket ettırdı: Hayır efendım, dedi, ne munasebet. «Orası neresı'» dıye sordum. Adam bana evımin numarasını aynen tekrar ettı: 717370727.. E olabilır ya.. akrabadan, ahpabdan biri cumartesi olduğu ıçin ziyarete gelmıştır. Karın da mutfakta veya yatak odasında ise telefon çalınca o açmışür.. , Böyle şeyler hiç aklıma gelmedi Deli gibi dukkândan fırladım. Taksi bulmak imkânı yok. Tramvaylar ağzına Peki.. bir de baktın . Heyecandan yanıış oojledim Ta kadar dolu. Karakdyden Taksime kadar biî ne baktım, ne de bir şey gordum olan yolu koşarak galiba on, on iki daBırdenbıre bır ses ışıüım Bır erkek se kıkada aldım. merdıvenleri soluk solusi Kalın bir ses. O ekserna bana «jan ğa ürmandım. Dış kapıya anahtarı yalıc'» cevabını veren ses. yahud da ona vaşça soktum Kanadı gıcırdatmadan usulcacık ittim. Ayaklarımm ucuna basapek benziyen bir ses. Eh bu sefer de s>ılan sen yanlış rak koridorda bir hırsız gibi ilerledlm. ruhî halete duseceğıml pek ıyı tahmm edersin. Gozlerlmın onunde tavan, yer, butun eşya allak bullak oldu. Hepsı hem ufkî hem de amudî bırer daire etrafında dönmeğe başladılar. Nabızlarım, şakaklarım zonkluyor, beynımde ateş yanıyordu. Tuylerim dıken dıken kalkmş, saçlarım kabarmış, gozlerım kanlanmıştı. Burnuma insan etı kokulan geliyordu. Alçağı hiı kopek gibi gebertmek lâzımdı. Bır fırtuıa hızile yatak odasına koştum. komodınin çekmesini çekip tabancayı aldım. Hızmetçi beni bu halda görünce «Imdad.. Imdad'» dıye haykırmağa başladı. Elimde silâh salona koşarken karım karşıma çıkh. Onu hir tarafa itıp kapıdan içerıye girdım. Bir de ne goreyım. Bızim telefon maklnesının sokulen zil levhası yeniden yerine takılıyor. Mavi bez elbiseli bır işçi elınde tornavida, yıvli çıviyi, ha babam ha, çevirip duruyor. Ancak bir gun evvel telefon şirketıne bu mütemadi yanlışhklardan şıkâyet ederek bozuk olması Hay Allah.. yahu, senin hanım hiç muhtemel makınenin muayenesi için bır adam gonderılmesıni istemiş de boyle bir kadına benzerrezdi. Dur, dinle. O dakikada nasıl bir hatırladım!

Bu sayıdan diğer sayfalar: