31 Ağustos 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

31 Ağustos 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ü N İ V E R S İ T E F. K. B. talebesine TUNA DERSEVInde Tecrubî Fizik ve Kitnya ikmal kursları açılmıştır, Ayrlca ORTA. LİSE dersleri ve YÜKSEK TİCARET MEKTEBİ. FEN ve TEKNİK OKULU rivazive dersleri de mütehassls öğretmenler taraflndan verilmektedir, TUNA DERSEVİ Türkivenin en yüksek kültür müessesesidir. Adres: ATATÜRK BULVARI No. 88 Aksaray İstanbul Yurtta ZaferrBayramı Heyecanla Kutlandı Başvekilimiz Sıvasta çok kuvvetli bir hitabede bulundu bildiğim yerleri görmek ve zayi ettiğimiz zamanları hamleli hareketlerle kazanmak için yola çıktım» Sıvas 30 (a.a.) Başvekil Saracoğlu tetkiklerine dün de devam etmiştir. Bu arada Yıldızeli köy enstitüsünü tetkik eden Başvekil, yanlannda kaza kaymakamı ve Belediye reisi olduğu halde kazanın ban köylerine giderek halkla gö(Arkası sahife 3. sfitnn S te) J ın l CAOt I 0 linCU yil Sayl '. ö 4 ö I umhu ri yet Teiefon: Başmuharm: 22386. Tahrir heyeti: 24298. İdare ve Matbaa kısmı 24299 24230 ÎSTANBUL CAĞALOĞLU Te'graf ve mektub adresi: Cumhuriyet. İstanbul Posta kutusu: İstanbul No. 246 . . «„ ,«,« â r&Z&f IBSl 3 I AOUSIOS 1 9 4 2 «Az Şanh Harbiyede Sayın Başvekilimiz Şiikrti Saracoglu Dün şehrimizde, yağmura rağmen çok güzel olan askerî geçid resminden iki intıba: Sağda şanlı sancağile beraber bir piyade alayımız geçiyor, solda süvari taburumuzun geçid esnasında heybetli manzarası Havaeılığm ehemmiyeti ün kutladığunız 30 ağustos zafer günü, ayni zamanda, dun başlıvan havacıhk haftasının da biıinci gunii idi. Bu bihük bayramın havacıhk haftasına baslangıc oiarak seçilmes», modern harbven»üd«faa vasıtalan içinde olduğu kadar medeniyet sahasında da en nıııhim bir yer tutan havacıhğa karşı bizde gosterilen derin alâkaja açık bir işarettir. Uyanık ve çalışkan vatan çocuklarının idare ettiği Tiirkije Cunıhurijeti, bıitün dünyavı ateşleı içinde bırakan bir harb oTtasında yurdu emnijet ve muvaffakıyetle yangından korurken, jarınki mııhtemel tehlikelere karşı hergün hazırlanmak 4Uzunıunu şüphesiz bir dakika olsun akıldan çıkarmı> OT. Tehlike, her tarafı saran, nerede ve nasıl duracağı bilinmiyen ateşin b'ıze dc sıçraması ihtimalidir. Fakat harb ateşi mahalle yangınına benzemez. O, büjiicek bir kıvılcım parçasile değil fakat yabancı ordularla ve o orduların elindeki barb vasılalarile hududu aşmıya çalışır Kendine inanan bir millet, bu ihlimali yalnız şimdi harbde tasarlanuş olamaz Sulh devrinin bııgün aıtık unutulan o tatlı günlerinden itibaren büyle bir yangının her zaman çıkabileceğini düşünüp ona gore hazırlanmak şarttır. İşte Atatürk ve İnönü kumandasında bundan yirmi sene evvel kuruluşunun temel zaferini kazanan yeni Türkiye, bu ihtimali hiç bir zaman gözden uzak tutınıyarak, heıhangi bir tehlikeye karşı yrrmi senedenberi mütemadiyen hazırlandı ve hâlâ da hazırlanıyor. Yurdu tehlikeye düşürebilecek bir kıvılcınun ancak harb vasıtalarile hududu aşmıya çalışacağını biliyoruz. Bu vası. taların içinde bugün bütün dünyVa en ehemmiyetlisi olarak bilineni şüphesi» uçaktır. Muvaffakıyetli bir müdafaanın ancak taarmz silâhlarile kabil olabilcceğini düşiinürsek, havacıhğa nekadar ehemmiyet verirsek verelim, daima daha fazlasına ihtiyac duyacağımızı da anlanz. Uçak. bugünkü harbin en müessir bir unsuTudur. Onsuz bir taarruz hareketi düşünülemiyeceği gibi, kara ordusu ne kadar kuvvetli olursa olsun, uçak yardımı olmadıkça muvaffakıyetli bir müdafaaya da imkân yok gibidir. Polonya hava kuvvetleri üç gün içinde yere serilmeseydi, Polonya ordusu üç hafta içinde belki mahvolmazdı. Fransa, 1946 senesinde kuvvetli biı aava ordusuna malik olsaydı, belki yeni bi* Verdun yaratmak imkânlarına tekrar kavuşurdu. Düsman gerilerine akarak toplanma yerlerini, sanayi bdlgelerini, demiryolu koprülerini, sehir ve kasabaları bombalıyan uçak filoları, karşı milletin maddî, manevi dövüs kudretini hırpalamakta bugün başhca bir rol oynuyorlar. Kendini korumıya azmeden bir millet, havacılığma verdiği ehemmiyet nispetinde bu arzusunu daha kclay ve emin bir surette tahakkuk ettirmek imkânlannı elde buhındurabilecektir. Herseyde olduğu gibi havacılıkta da sa> ıdan ziyade kaliteye, maddeden ziyade ruha dikkat etmek lüzumunu unutmamahdır. Harb ve medeniyet vasıtalarınuı günden güne değişerek daha iy' daha tesirli bir kalıba gmrdiğini gorüyoıu7, fakat o vasıtayı kullanan ruh mayasmın hep ayni kaldığim da biliyoruz. Bi"Ierce uçak biriktirip depo yapmakla hava müdafaasının emniyet altına alınmış olmıyacağını. ilkmektebe giden kü Yeni subaylarımıza dün parlak bir törenle diploma verildi Ankara 30 (Telefonla) Harb Okulunu bitiren 900 den fazla genc subayımızın kahraman ordumuza katılışları bugün saat 16 da Harb Okulunda yapılan heyecanlı merasrmle kullvlandı. Okulun büyük salonu davetlilerle hıncahınc dolu idi. Bu arada Meclis Reisi Abdülhalik Renda, Hariciye Vekili Numan Menemencioğlu, Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekili Hulusi Alataş, İktısad Vekili Sırn Day, Münakale Vekili Amiral Fahri Engin, Millî Müdafaa ve diğer Vekâletler erkânı da bulunmakta idi. Şanh Harb Okulunun 109 uncu sınıfını teşkil eden bu yılm mezunları salonda karşılıklı İki sıra halinde idiler. Merasime genc subaylanmızın bandoya refakat ederek soyledikleri İstiklâl Marşıle başlandı. Okul kumandanı kurmay Albay Mustafa Erem her meslekten birinrf, ikfseî, 8çüncü oiarak okulu bitirenleri takdim etti. Takdim edilenler ayrı ayrı alkı?landılar, kendilerine diplomaları ve miikâfatları Büyük Millet Meclisi Reisi Abdülhalik Renda tarafından verildi, bütün sınıfta birinci oiarak dorece alan topçu Hüseyin Sedad Gideralp tarafından okulun yaş kütüğüne çivi çakıldı, bundan sonra mezünlar alay sancağım okulun yeni ikinci sınıfına teslim ettiler. Sancağı mezun arkadaşından teslim alan İkinci sınıf talebesl gür bir sesle ve heyecanla «Harb Okulunun sancağım teslim alıyorum. Şeref ve şanını sizin gibi koruyacağımıza, sınıf namm»SDZ'Terir, ürtö içerim.»" dedi. Rusların bir aydanberi 5 ordu ile yaptıkları taarruzlar tamamen püskürtüldü Ba mulıarebeîerde 1572 Rus fankı fahrib ve 574 uçağı düşürülmüştür Berlin 30 (a.a.) Alman orduları başkumandanlığınm tebliği: Aşağı Kubanın cenubunda Alman Rumen kıt'alan düşmanın kuvvetli bir mukavemetine rağmen sarp arazide ilerlemektedirler. Stalingrad bölgesinde büyük tayyare kuvvetlerile desteklenmiş piyade tümenleri ve hızlı teşkiller düş(Arkası sahife 3, sütnn 3 te) Rjevde Alman cephesi Şiddetli yağmurlara rağmen y a r ı l m a d ı ordumuzun kahramanlık günü şevkle yaşatıîdı İstanbulda zafer şenliği Komutanın heyecanlı hitabesi ' Daha sonra okul komutam kumıay Albay Mustafa Erem bır hitabede bulundu. Komutan merasime gelen büyüklere ve misafirlere teşekkur ettıkten sonra genc subaylara hltab ederek dedi ki: < Sizler Harb Okulunun 109 uncu sınıfını asil Turk ordusunun saflarsna gotürüyorsunuz. Harb Okulunun 108 yıl boyunca uzanan çelik subay zıncinne 109 uncu halkayı perçinliyorsunuz. İşte bu toplantımız, bu törenimiz, bu olayı kutlulamak içindir. Dünyayı çepçevre saran savaş yangınlan arasında milletlerin turlü boğuşmalarla çalkandığı sıraya rastlıyan bu toreni de banş içinde, cennet yurdumuzun hür, sakin, temız havası içinde kutluluyoruz.» Bizlere dünyanın bir tek banş diyarı olmak durumunu sağlamış bulunan dehanın öni'uıde hürmetle, minnetle eği liriz. Bu deha ve onun büyük kardeşi Türklere ve Tüıklüğe bağınsız, pürüzsüz bir yurd kuran iki Ulu Şef, Türk göklerinin iki eş güneşi Harb Okulumuzun ufuklarında doğmuştur. Bu, bizler için ne büyük bir övünme ve güvenme vesilesidir. Arkadaşlar! Sizlere burada insanlıkla çağdaş olan, hayat ve hareket dolu, şan ve şeref dolu tarihimizden, Tjirk tarihinden, Türkün düşmanlarına karşı amansız, yıkıcı, fakat insanlık ve medeniyet için her zaman yapıcı yüksek karakterlerinden söz açmak istemiyo rum. Onu bütün dünya gibi siz de bilirsiniz. O tarihi, tarihin karanhk devirlerinden başlıyarak bugünün sonuncuları oîan Atatürk gibi, Millî Şef gibi büyük Türk atalarımız yaratmıştır.» Okul komutam, gayet güzel ve değerli nutkunda, mezunlara tavsiyelerde bulundu ve nutkunu şu suretle bitirdi: « Bir kaç yıldır buradan çıkan arkadaşlannız meslek okullanna gittikten sonra subay olurken. bu yıl sizler Harb Okulundan subay oiarak çıkıyorsunuz. Bu, sizin için olduğu kadar bizim için de ayrı bir sevinc vesilesi olmuştur. Sizleri, asil Türk ordusunun genc, gürbüz, çalışkan subaylarmı selâmlar, hayatta tuttuğunuz her işin büyük başarılarla sona ermesini dilerim.» Dumlupınarda ve Afyonda 30 ağustos yıldönümü ile, «İnönü günü» coşkun tezahüratla tes'id edildi I asker abidesine konuldu. Garnizonun en genc subayı, heyacanlı bir nutuk söyliyerek ordunun cesareüne tercüman oldu. Parti adına Gümüşhane meb'usu Şevket Erdoğanm bir hitabesi bunu takib etti. Genc bir Unıversiteli de hitabede bulunarak gencliğin hissiyatına tercüman oldu. Garnizon kumandanı Tuğgeneral Remi Berkman, Başkumandanlık meydan nıuharebesinin bütün saflıalarını birer birer anlatarak, bundan tam yirmi yıl önce, üzerinde bulunduğumuz arazl çinde düşmanm nasıl mağlub ve imha cdildiğini izah eyledi. Bu hitabelerden sonra, geçid resmine başlandı. Geçid resminde, asker ve izci(Arkası sahife 3, stitun 5 te) Dün gene hararetli teza.hürlere sahnc olan Dumlupınardaki Meçhnl Asker âbidesi Afyonkarahisar 30 (Hususî muhabirimizden) 30 ağustos zafer bayramı.ıın 20 inci yıldönümü bugün saat 11 de Dumluponarda büyük merasimle kutlulandı. Atatürkün, 30 ağustos günü son harekâtı takib ettiği Zafertepenin yamacları ve etekleri, yakın va uzak köylerden gelen on binlerce yurddaş tarafından sabahm erken saatlermden İtibaren doldurulmuştu. Devlet Demiryolları 7 nci İşletme müdurlüğü tarafından hazarlanan hususi bir tren, törende bulunmak üzere gelen resmî heyetleri, askerleri, izcileri ve diğer davethleri Sılkisaray durağına kadar getirdi ve davetliler, otobüslerle Zafertepeye naklolundular. Tepenin eteğinde ihtiram nizamı alan ordu ve izci kıt'alan, merasim kumandanı tarafından teftiş olunduktan sonra meçhul asker abidesinin önünde merasime başlandı. Askerî terfi listesinin son kısmı Bugün ikinci sahifemizde bulacaksınız. Bir Asteğmenin nutku Komutanın şiddetle alkışlanan hitabesini mezunlardan havacı Asteğmen Safranbolulu Ziya Tansunun nutku takib etti. Ziya Tansu, mezun arkadaşlarımn hislerinj ve heyecanlarmı pek güzel ifade eden sözlerini şöyle bitirdi: « Büyüklerim, bizlere inanabilir(Arkası sahife 3 sütnn 6 da) Büyük bir huşu içinde dinlenen İstiklâl marşından sonra Cumhur Reisimizin. *** Başvekâlet ve diğer vekâletlerin ve te(Arkası sahife 3, sütun 4 te) şekküiierin yüze yakın çelengi, meçhul rTTTTCD •# | * Etrafmda çok şiddetli muharebeler cereyan etmekte olan Stalingrad jehrinin bttyük sanayi bölfesinden bir sörünüg İstanbul Komntanı General Asım Tınaztepe güzel hitabesini irad ederken 30 ağustos zafer bayramı, dün şehrimizde de coşkun bir surette kutlanmıştu. Geceyarısından başlay*p öğle saatlerine kadar devam eden şiddetli yağmura rağmen Taksim meydanınm civarındaki kahve ve pastaneler hıncahınc dolmuştu. Resmî ve hususî binalar, limandaki deniz vasıtaları, tramvaylar baştanbaşa bayraklarla donatılmış, caddelerin geçid yerlerine millî vecizeler asılmıştı. Sabahleyin saat 8,30 dan itibaren Fındıkhdaki kolordu merkezinde kutlama töreni yapılmış, Val^ ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar başta olmak üzere Şehir Meclisi azasından seçilmiş bir heyet, İsAnkara 30 (a.a.) Ankaralılar Dum tanbul halkının orduya minnet ve şükralupmar Başkumandanlık meydan muha nını bildirmişlerdir. Tam dokuz buçukta muhtelif ordu birrebesinin 20 nci yıldönümünü bugün sevİHcle kutlamışlardur. Baştanbaşa milli liklerinden mürekkeb askerî kıt'alar, renklerimizle ve günün önemini belirten deniz silâhlı erleri önlermde bandolan dövizlerle donanan devlet merekezi bü. olduğu halde, kendilerine tahsis edilen tün şehri saran renk renk tenviratla bu yerleri işgal etmiş buunuyorlardı. ulusal yıldönümünü daha dünden itibaSaat ona doğru, Vali, yanında İstanbul n yaşamağa başlamıştı. Ankaralılar, IComutanı Asım Tınaztepe ve diğer kobu sabah bütün şehri dolduran boru, mutanlarla birlikte, Taksim meydanına trampet ve mızıka seslerile uyandılar ve gelmiştir. Geniş meydanı sıra sıra dolaskerî törenin yapılacağı İpodroma dö duran askerî kıt'aların teftişi esnasında küldüler. İpodrom günün erken saatle Vali yüksek sesle erlerimizin bayramını rinden başlıyarak kesif bir halk kütlesi kutlamış, erler de hep bir ağızdan: Sağ ol! cevabını vermişlerdir. le doldurmuştu. Saat 10 da başta Vekıller ve meb'uslar olmak üzere mülkî, askerî Müteakıben İstiklâl marşuun çalınerkân kendilerine ayrılan tribünlerde masile birlikte törene başlanmış, meydayerlerini almışlardı. Şeref tribününde nın direğine şanh bayrağımız ağır ağır Hariciye, Sıhhiye, İktısad, Münakalât çekilmiştır. Marş çahnırken, tribünlerin Vekillerile Parti idare heyeti ve Parti etrafmdaki halk, hazırol vaziyeti almışmüstakil grupu reis vekili, Genelkurmay, tır. Bu sırada, on tayyareden mürekkeb vekâletler erkânı ve Ankara Valisi ha bir hava filomuz da, Taksim meydanınm zır bulunuyorlardı. Ankara garnizon Ko üzerinde çok alçaktan uçarak halkı, HaMoskova 30 (a.a.) Sovyet öğle tebmutam Korgeneral Hüsnü Kılkış törene va Kurumuna yardıma teşvik edici belıği: yannameler atmışlardır. Bayrak çekme iştirak eden birliklere: 29 ağustos gecesi cephede mühim hiç Zafer bayramınız kutlu olsun! diye merasiminden sonra, hazırlanan çelenkbir değişiklik olmamıştır. (Arkası sahife 3 sütun 4 te) (Arkası sahife 3 sütnn f da) Tebliğin eki Moskova 30 (a.a.) Rus tebliğine yapılan ek şöyle demektedir: Stalingradm şimal batı bölgesinde kuvvetlerimiz düşman tank ve piyadesile çarpışmıştır. Bir birlik bir çok Alman taarruzlannı defetmiş ve karşı taarruza geçerek iki meskun mahalli işgal etmiştir. Bu bölgelerde bulunan Almanların büyük bir kısmı imha edilmiş ve diğerleri tank, mitralyöz, iki verici radyo ve başka harb malzemesi bırakarak kaçmışlardır. Rus topçu ve piyadesinin müşterek bir hareketi, başka bir kesimde düşman taarruzlarını geri atmıştır. 14 Alman tankı işe yaramaz bir hale geürilmiş veya tahrib edilmiştir. Kuvvetlerimiz, Kletskaya çevresinde faal hareketlerine devam etmişlerdır Kotelnikovo'nun şimal doğu çevresinde topçumuz ve tanksavar toplarımız 9 AlBahriye alayımız dnakü geçid resminde (Arkan sataife 3 sütnn 2 de) Ankarada yapılan muhteşem merasim Korgeneral Hüsnü Kılkış Ebedî Başbuğun aziz hatırasını canlandırdı. geçid resmi çok güzel oldu Rus uçaklan Berlini bontbaladı Don ve Volga arasında Kızılordunun vaziyeti biraz düzeldi

Bu sayıdan diğer sayfalar: