9 Eylül 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

9 Eylül 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

9 Eylui CUMHURIYET Iki nutuk n medenî âlem, diin Deraokrasi cephesinin iki büyük şefini birden dinlcdi. Boosevelt radyo ile Amerikan milletine lıliab ederek Amerikanın eriştiği askerî kudretle ikinci cephe hazıılıklarını anlattı. Churchill Avam Kamarasmda Dieppe baskım netîcelerine göre müstakbel Avrupa taarruzu ibtimalleri üzerinde duıduktan sonra, Mısır çölündeki harb vaziyetini inceledi. Amerika Cumhur Reisine nazaran. 19421943 kışını da Rusyada geçirecek olan Almanyaya karşı Avrupada yapılacak taarrnza başlangıc noktası olabilir on, on iki yer vardır ve AngloSakson hanrhğı bu esaslara göre plânlanmaktadır. Çünkü nihaî gaye Almanyayı mutlaka Avrupada vurmaktır. Churchill de, gii nün birinde Demokrasilerin Avrupa sahillertnde herhangi bir yere çıkıp tutunabilecekleri ümidini verdiği için Dieppe tecrübesinden pişman veya müteessir değldir. Ayni cephenin iki Hderi, ayn ajn bevanatlarla tek mesele iizerinde ittifakla durmaktadırlar: Amerikan silâhlanması bızuu arürmaktadır ve Almanyaya taarnız haarlığı yavaş, fakat emin adınılarla ilerliyor. Roosevelt ve Churchill Mısır harbi lıakkında da hemen hcmen ayni şeyleri söylemişlerdir: Mısır için tehlike tamamile atlatalmış değildir, lâkin buradaki ordn o kadar takviye edilmiştir ve edilmektedir ki, vaziyet istikbal namına Demokrasilere ümid vermektedir. Filhakika unramî durum dikkatle gozden geçirîlirse Amerikan leslihat makiııesinin müthiş hamlelerle ilerlemeğe başladığı ilk nazarda göze çarpar. Buna bir misal olmak üzere yalnız şu YVashins ton haberine muttali olmak kifayet eder: Bün Amerikan tersanelerinde 170 gerai 1 îrden denize indirilmiş ve 49 gemi tezgSha konulmnştur. Geçen kı? ortasında astronomik rakamlan biraz da alay mevsuu olan Amerikan silâhlanma progTaınının efsanevî meyvalarını vermeğe l,aşladığı görülüyor. Bir günde beş on filoluk tekneyi tezgâhlan çıkaran bir ınemleketin bn hummalı hazırlığını istihfaf etmek de bir hafiflik teşkil etse gerektir. Bu neticeden dolayıdır ki Churchill, denizaltı harbi tehlikelerinin, lıiç değilse, batınlandan fazla gemi yapılmak suretile bertaraf edileceğinc kani gorjMBektcdir. Nikbin olmaktan daima kaçmmış bir hükumet şcfinin bu tahminine kıymet vermck abcs değüdir. Mısırdaki cepheye gelince, ortada Mı&;r içn tehlike kalmadıjına delâlel edcr bir vaziyet yoktur. Sekizinci ordu nekadar takviye edilirse edilsin Rommel hâlâ İskenderiyenin 80 kilomctre yakınuıdadır. Son taarruzdanberi ncksanlarının ikmaline çalışıldığı muhakkak olan Mihver ordusunun yeni hamlelerine intizar efrr.ck her zaman mümkündiir. Bütün bu hsdiseler ortasında beliren ilU mühim hâdLe Ahr.an harb makinesinin bütün taarruz kabiliyetlerîr.i rnuhafaza ederck ayakta durduğu ve sıklct merkezi Amerika olan Anş'.oSakson hazırlıîının dcv adunlarile ilerlediğidir. Yüzde 5 ve 7 faizli olarak 15 eyîulde satışa çıkarılıyor Ankara 8 (a.a.) Haber aldıgımıza göre, hasılatı tamamen milli müdafaa ihtiyaclarını karşf.amak üzere ihrac edilecek olan Milli Müdafaa tahvilleri 15 eylulden 30 eylule kadar satı;a çıkanlacaktır. Bu lahviller faizli ve ikramiyeli olmak üzere ıki ncvıdır. Faizli tahvıllerin faizi yüzde 7, ikramıyeii tahvıllerin fazi yüzde 5 tir. İkramiyeler ıçinde kırk bin, on beş bin ve beş bin lıralık büyük ikramiyeler vardır. İkramiyeler ssnede iki defa çekilecektir. Halkımızın lstikraza geniş miktarir. iştirakini temin için tahvllerin mühim bir kısmı 20 liralık kupürler halinde üırac edılecektir. Bu kupürlerden ba^ka 100. 200, 50a ve 1000 liralık kupürler de vardır. Yeni tahvillerin İhrac fiatı yüzde 95 tir. Meselâ 20 liralık bir tahvil 19 liraya satılacaktır. Yeni tahviller umumî ve hususî idareleri ve belediyelerce yapılacak ar'.tırma ve eksiltme ve mukavelelercîe teminat olarak ve millî emlâk satışlarında satış b€deli olarak üzerinde yazılı kıynıetle kabul edilecektir. Bu tahvillere aid faiz ve Ikramiyelerle itfa bedelleri her türlü vergiden muaftır. Bu tahviller, faraza 20 liralıklar ihrac fîatlan olan 19 liraya işlemiş faızleri de zammedilnıek suretile ve yalnız 10 kuruş komisyon muka'jılinde Zıraat Bankası şubeleri tarafmdr.n her zaman hamilinden satın ahnabilecektir. Yeni tahvilleri satın alanlar. istediklori takdlrda, bu tah\iller mukabilinds nakid yerine amortisman sandığmca şimdiye kadar çıkarılmış olan tasarruf bonolannı da verebilirler. Yeni tahvillerin bütün bankalardan tedariki kabildir. Halkımızın, hasılatı tamamen ordumuza tahsis edılecek olan bu istikraza, devietin dığer istikrazlarında olduğu gibi, büyük rağbet göstereceğmden em^nz ItliaSâtın kâr hadSeri Ticaret YekâSeti • • Cephelerdeki vaziyeti yeniden izah ettiler (Baştarafı 1 inci sahtfede) Zamanmda, bu meselelerin ne olduğunu oğreneceksiniz. Bu meselelerin ne olduğunu düşman da oğrenecektir ki bütün bu kararlar, taarruza geçmeği hedef tutmaktadır. Bugün Pearl Har'cour"dan tam dokuz ay soara demzaşırı memleketlere. umumî harbe girişimizin iik dokuz ayında Frsnsaya naklettiğimiz asker sayısından tam üç misli asker göndermiş bulunuyoruz. Bu harb nihayet düşmanlarımıza karşı faaîiyet'.e bulunan birleşmiş milietlerin bütün ordularmın, donanmalarmın ve hava ku\'\etlerinin işbirliğile k&zanılac:ktır.» tralyaya tekîif edilmiş ve Avustralya tarafından kabul olunmuştur. Birleşmiş milletlerin yeni ticaret gemisi ınşaatı, torpülenme miktarını kat'î olarak geçmiş ve torpülenrr.e miktarı üzerinde durmuştur. Mısırdalü başkumandanlıkta radikal ueğişiklücler yapılması ve orduya yeni bir hareket noktası ve yeni bir lider verıiıiıesi icab ettığı açıktı. Harb kabmesi, S İnci oriu komutanlığma General Gott'u tayin etmek uzere ıdi. Fakat bu esr,ada General Gott faal hizmette ölmürtür. Ben bugünkü tertibden memnunum. Başkomutan General Alexander, 8 ir.ci ordu komutanı General Montgomery ve General kurmay başkanı tank j mütehsssısı General Mac'er Uy ekipi, ihtiyaclarımıza uygun olan ve elimizdeki rklplerin en iyilerini teşkil eden bir ekiptir. General Auchinleck kendi talebi uzerjne mezuniyet almıştır. Sonradan hizmetlerinden istıfade edeceğimiz iimidindeyim. 8 İnci ordu, şimdi hakikaten her zamankinden d?ha kuvvetlidir. Aldığı takviyeler o kacar büj'ük olmuştur ki bu ordu, küllî kı=mı iti^arile yeni bir ordudur. Onümüzdeki bir çok aylar zarfında Mısırm müdafaasmı muvaffakıyetle İdame için maharetine itimadım vardır. Geçen haftaki çarpışma, sarih surette memnuniyet verici bir mahiyette değildır. Cesaretle yeni gelişmeler beklenebilir, ooseve Pençeler arasında... Haric^en mal geiirilebi^mesini temin için yeni nisbetler kabu! etti Ticaret Vekâleti ithalâtçı kâr hadlerinin artırılmasını kabul etmiştir. Bu kararla ithalât tacirlerı haricden tedariki lüzumlu oîan her türlü ithalât eşyasınm memlekete girmesi İmkânlarmı Uulmuş olacaklardır. Kâr hadli mallar cam, zücaciye eşyası ve kimyevi maddeier ve bcyalar, motbrlii vasıtalar, makineler. yedek akîamı, kauçuk ve madeni eşyadır. Prensip olarak memlekete İthaü müskül veya nakliyatında zorluk olan maddelerin kâr haileri çok yülcsek tutulmuş'ur ve bunlar yüzde 30 la yüzde 123 arasmda tehalüf etmektedir. İstisnii olar^k tazyik edilmiş gazların ithalât kâr haddi yüzde 200 olarak tespit olunmuştur. Getirümesi çok müşkül olan kdlay İ'.halâtını teşvik için kâr haddi yüzde 90, ham kauçuŞun yüzde 60 olarak kabul olunmuştur. Adi pencere camınm kâr haddi yüzde 30, 1,5 metre murabb'id&n büyük pencere camlannın yü;de 40, daha büyük ve kahn camların yüzde 50 ye kadar kâr haddi muvafık gorülmüştür. Demir ithalâtını kolaylaştırmak için demirin kâr haddi yüzde 15 ten yüzda 30 a çıkarılmıştır. Evvelki gün Amerikada 174 gemi denize indirildi NewYork 8 (a.a.) Amerikada dün İş bayramı idi. Amerikalı işçiler eskı bir an'ane olarak iş bayramı günü çalışmazlardı. Halbuki tezjâhlan ve harb imalâtı f:brikalan dün de bütün verimlerilo çahşmışlardır. Dünkü gün 174 gemi suya indirilmi1? ve 49 geminin de teknesi tezgâhlara kor.ulmuşur. Uhîiği (Baştarafı J inci sahlfede) Stalingradın cenub batısmaa bir çak şiddetli Alman taarruz'.an püsküi'tul müştür. Düşmana ağır kayıblar verdirilmi=tir. Novorosisk çevresinde Almanlar Sovyet mevzilerinde bir gedık açmağa muvaffak olmuşlardır. Mozdek yakınlarında Almanlar bi. meskun yerden çıkarılmıştır. Başka taraflarda Sovyet birlikleri 23 Alman tankını tahrib etmişler ve müstevlıleri şimale doğru çekilmek zorunda bırakmışlardır. Barsntz denizinde Sovyet hava kuvvetleri beş bin tonilâtoluk bir Alman taçıtmı balırmışlardır. (îia^tarafı 1 inci sahilede) tahrib ve üç tanesi de yerde yok edilmi?tir. Beş tayyaremız kayıbdır. Churchill'in nutku Londra 8 (a.a.) Başvekil Churchill, bugün Avam Kamarasında harb durumu hakkında demecde bulunarak demiştir ki: c Dieppe akını, harb uzadıkça sayısı artacak çetin ve vahşî çarpışmalardan birisi olmuştur. Ben, Dieppe hücumunu. tam genişlıkte harekâtm mukaddemesi bir hareket gıbi telâkki edıyorum. Duşman. limanlanmızdaki faahyet hakkında ve Amerikan tümenlerinin devamlı ve sür'atli bir surette gelişi hakkmda bir^ok malumat ve emare elde edebllir. Fakat düşman ne zarran ve nerede hücum edeceğimizi cilmiyor ve bu huîusta İngiliz ve Amerikan tefsirlerile y*ardım görmemelidir. Taman yarımadasındaki Rus kuvvetleri tamamen imha ediidi Stalingrada takviye geldi Moskova 8 (a.a.) Son 24 saat içlnde Stalingradda Rus mukavemeti sezilir şekilde kuvvetlenmiştir. Cenub fcatı cephesine Almanları püskürtecek miktarda takviye kıt'alan gelmiştir. Rus topçusu bütün cephe boyunca bir baraj ateşi tesis etmiştir. Kafkasyada Rus bomba uçaklan atüklan bombalarla dağ yoilarım tahrlb ermektedirler. Rus hava kuvvetlerinin faaliyetini önlemek icin Almanİ3r en son model bir uçak olan Messerschmitt 109 u kullanmaktadırlar. Gazeleciierimiz Douvres'da İngiliz müdafaa haHını gezdiler Londra 8 (a.a.) Resnıi mahfillerin belirttığine görs, M. Eden, Tıirk gazetecilerile görüştügü için çok memnun olmuştur. Çünkü bu dost gazeteciler M. Eden'in şahsan daima büyuk bir alâka gösterdiği bir «oıemleketten gelmiş bulunmaktadır. İngiliz Hariciye Nazın ile Türk gazetecileri arasmdaki gönişme M. Eden'e Türkiye hatıralarım yeniden canlarıdırmak fırsatını vermiştir. Öğleden sonra Hava Nazırlığına giden Türk misafirler, İngilj hava kuvvetleri. ne mensub bir çok yüksek rütbell subaylarla görüşmüşlerdir. Türk gazetecileri bundan başka her gün Almanyayı ve işgal altmdaki raemleketleri boaıbardıma ! na giden av ve bomba uçaklan pilo'lan ile de konuşmuşlardır. Pilotlar hava hareketleri hakkında şashî intibalannı anlatmışlardır. Turk haieti cuma günü Dcu^es'a gitmiştir. Gazeteciler Fransız sahılleri karçısmdaki ilk İngiliz müdafaa hattmı da gezmışlerdir. Türk misafırler Douvres'da hayatm şaşılacak derecede normal olduğunu görmüşlerdir. ömer Rıza DOĞRUL Acı bir kayıb Dr. Rıza Nur evvelki gece ansızın vefat etti Teessurle öğrendiğimize göre, eski 6inob meb'usu Dr. Rıza Nur, evvelki akşam. Taksimde, kira ile oturdugu apartımanda kalb'.n den bir buhran geçrimiş ve dok f or çai,ırılarak tedaviye çalışılmasına rağ men vefat etmijtır. Merhum Rıza Nur, memleketimizin siyasî ha Dr. Rıza Nur yatma karışmış bir sima idi. 1879 da Sinobda doğmuştu. Meşrutiyet inkılâbından sonra Smobdan meb'us seçüen Rıza Nur, aradan çok zaman geçmeden İt:ihad ve Terakkı fırkasmdan ayrılarak mu fcalefet safmda. yer almış ve bu fırkaya karşı şiddetli bir mücadeleye girişmışti. Uzun zaman menkub kalarak bir çok siyasî maceralar geçiren. Rıza Nur, Muhtelif tarihlerde hapis cezalanna da uğramıştı. Mıllî zaferi müteakıb Büyük Millet Meclisine Stnobdan meb'us seçilen merhum, bir aralık Sıhhiye Vekilli. ğine kadar yükselmiş, 1921 de Moskova, 1922 de Ukrayna İle yapılan muahedelerin müzakereleri sırasmda murahhas sıfa'ile hazır bulunmuştur. Lozan muahedenameskıc'.e ikinci murahhas sıfatıle Dr. Rıza Kurun da imzası vardır. 1924 ten sonra siyasî hayattan çe'^ilerek uzun zamanîar Avrupada kalmış, bundan bir kaç sene evvel anavatana avdet etmtşti. Son zamanlarda (Tanrı Dağ) adile milli bir meomua çıkarmakta idi. Bu işin kendisini pek yordugunu söylüyordu. Memleketımizde yazılan ilk büjük Tıirk tarihi Dr. Rıza Nurun eserid r. Kendisi gayet çslışkan, kuvvetli kültür sahıbi bir zattı. Ölümü hakiki bir kayıbdır. Merhumun cenazesi bugün Beyoğlu Zulcur hastanesinden kaldınlarak ikindi namszım müteakıb namaa kıhnarak aile kabristanma gömülecektir. Merhuma, Allahtan rahmet, kederli aiîesine başsağhğı dileriz. Vİchy 8 (a.a) Alman hava kuvvetleri durmadan Volga nehri üzerinde nakliyata taarruz etmektedirler. Bir çok mavnalar tahrib edilmiştir. Taman yarımauasmda bulunan îlus kuvvetleri şimdi tamamile imha edılmi; bulunuyorlar. Karadeniz sahili boyunca yapılmakU olan çarpışmalar bütun şiddeti'e devam etmektedir. Ruslar Novorosisk iimanını geri almak için karşı taarruzlarda bulunmuşlarsa da hiç blr şey yapamamışlardır. Alman kuvvetlerinin bir kısmı Terek vadisinde Hazer denizine doğru iler!emektedir. General Zvkofun SmolenskMoskova 9 eylul Ankara yolunun şimalinde yapmakta olduğu fa İzmir U>rklet mualiyet azalmıya yüz tutmuştur. kavemet yanşına iştirak eden İstanbul ekibi kafile reisi HaJid Tüct^rbaşı, yanşçılar Balıkesue geîdikleri zaman Ba hkesir bölgesi merkezinde kalb sekteslnden vefat etmiştir. Uzun senelerden Merhum Ilaüd Avustralyada bir mahal 8 (a.a.) beri İstanbul bolgesi Tüccarbaşı Veni Ginede Japon kuvvetlerinin Owen sicil şefliğinde yorulrnak bılmıyerek çaStanley geçidinden açtıkları ve Porn lışan Halıd Tuecarbaşının en mutlu bir Moresby istikametinde cenuba doğru spor tezahurü esnasında vazife başmda ir.dıkleri resmi bir teblığde bildırılmek ölümü spor muhiti için cıdden acıklı tedır. Japon kuvvetleri şimdi Port Mo bir hâdıse olarak spor tarihimize geçeresby'ye 80 kilome'.re mesafede bulun cektir. maktadırlar. Çevrilme tehlikesine maruz Biıyük blr spor müsabakası esnasında kalan geçıddekl müttefik kuvvetleri düş vefat eden bir ıdarecinin cenazesi maaman taarruzlanmn devamlı baskısı al lesof teşkilâtrn alâkasızlığı ile karşılanünda asıl müdafaa hatlanna çekılmiş mıştır. İstanbul bölgesi, bü çesinin darlerdir. Bu taarruzlar şimdiye kadar Port lığmı ileri sürerek en küçük bir yarclımı Moresby'ye karşı yapUan taarrurlarm en yapanııyacağmı bildirmiş, bisiklet fedaclddilereidır. rasyonu da, Halıd Tüjcaruaşınm sadece veiatını bildırmekle iktifa etmiştur. Bu Çindeki muharebeler hazin vaz.yet karşı:mda meîhumun aÇungking 8 (a a.) Tebliğ: Kingva civarında muharebelerin şii ilesi. eşdcst yardımile cenazesini İstandeti ertmıştır. Japonlar müstaV.kem bula getirmek için oraya buraya baş',urmaktadır. mevzilerde mukavemet etmektedir. Koyang bölgesinde şlmal Anvay'da taVazıfe başmda, aile ocağından uzak arruza geçen Çin kuvvetieri 29 ağus'.osta bir muhitt; ölen bir adama karşı yapı25 Japon mevzii zaptetmlşlerdir. 400 lan bu muamele cidüen acıklı ve çok Japon askeri öldürülmüş ve pek çok ga hazindir. nimet almmıştır. Hazin biv ölüm Bisîklet kafilesine riyaset eden Halid Balıkesirde öldii, cenazesi meydanda kaldı Amerikan uçcrkîleleri hava harbinde yeni imkânlar açmıştır. Moskovada ban ve Harriman, Reis StaLn'e MclotoFla herşeyi açıkça ve tam bir sanıimiyet'.e tetkik ettik. Rus zimamdarlarır.a kayıblara ve fedâkârlıklara bakmadan mümkün oîduğu kadar sür'atle Rusyanm yardımina koşmak hususundaki dürüst azrrinıiz hakkında itimad telkin ettirdik. Moskovayı ziyare timden sonra zihnimde belinniş olarak kalan keyfiyet, Rusyanm "sonuna kadar Shrapshire İngiliz kruvazörü, batan Kitlerizm'le çarpışmak bahsindeki sarCanberra kruvazörünün yeTİne A\ms sılmaz azimdir.. Millî Şef İnönü Yeni Ginede Japonlar Port Moresby,ye karşı şiddetli bir taarruza geçtiler (Baştarafı 1 inci sahifede) ran halkm dileklerini dinliyen Başvekil, yarım saat tevakkuftan sonra yollaıma (Baş tarafı 1 inci sahifede) devam etmiştir. kapmarda şehidler abidesi önünde nutuklar söylenecek, ordu Izmire girişi Divrikte Divrik 8 (a a ) Başvekilimiz bygün tanzir edecektir. Saat 10 da kışlaya, hüsaat 13 te kazamıza gelmışlerdır. tstas kumet konağma bayrak çekilecek, Parti yonda kendilerini kar;ilıyan halkla ıh rîısi tarafından kışla balkonundan nutiyacları etrafında konuşan sayın Sa tuk söylenecek, ordu geçid resmi yaparacoğlu saat 15 te halkm coşkun teza caktır. Öğleden sonra parlak zafer alayı gehüratı arasında yollarma devam etrnişçidi vardır. Gece Kültürpcrkta fevkalâde lerdır. cğlenceler hazırlanmıştır. Çetinkayada Çetinkaya 8 (a.a.) Başvekilimiz saat 18 de buraya gelmişler ve istasyonda Sıvas valisıle intihab dairelerinde tetkiklerde bulunan Sıvas meb'usları tarafından karşılanmışlardır. Başvekilimiz yarım saat tevakkuftan sonra yollarma devân* etmişlerdir. Giizel îzmirin kurtuVuş bajnramı Ankaranın Izmire selâmı İzmir 8 (Telefonla) Ankara İzmir bisiklet yarışı yarın 9,33 da bisikletçilerin Atatürk heykeli önüne gelmelerile sona erecek, Ankaranın selâmı, kurtuluş gününde İzmıre getirilecektir. Demiryolları meslek' okulu Yeni yol vergisi lâyihası hazırlandı Ankara 8 (Telefonla) Nafıa Vekâleti tarafmdan hazırlanan yol vergisi lâyihası yakar.Ta Başvekâlete sevkedile cektir. Yol vergisi 6 liradan başlamakta, diğer vergi nispetleririe göre 36 liraya kadar yükselmektedir. Wendell Willkie Amerikan elçisile beraber Ankara 8 (Telefonla) Şehrimizde bulunan Wendell Willkie bugün öğle yemeğini Amerikan büyük elçiligi ;steinhard ile birlıkte Şehir lokantasında hususî olarak yemiştir. Ankara 8 (Telefonla) Demiryolları , idaresi yenı binasma taşmdığmdan eski bina Demiryolları me=!ek okulu haline Ifrağ edilerek 29 teşrinievvelde Cumhuriyet bayramında açılacaktır. Buraya (Başmakaleden devam) ortamekteb mezunları müsabaka ile alı çok şaşırtıcı darbeler yemiş olmasına nacak, tahsil müddeti üç sene olscaktır. rağrpen Amerikan donanmasının son aylar zarfında gösterdiji muvaffakıyetler Muntazam borclar umum Yeni Dünya çocuklarındaki zafer aşkını müdür muavinliği ortaya koyan giizel birer misaldir. Ankara 8 (Telefonla) Münhal buluMenfaatlerini sulhta anyan, nztın bit nan muntazam borclar umum müdür harbin Avrupaya ve dünyaya felâketten muavinliğine Muntazam Borclar umum başka birşey getirmiyeceğine emin bumüdürlüjü şube müdürlerinden ve kulunan harb dışındaki biz Türklere gelinponlar muhasibi Adnan Çiftçi tayin ece, en yürekten bir istek olarak bu kanlı dilmiştir. boğuşmanın biran önce bitmesini dilerken, dövüşen bütün milletlerin olduğu Her akşam saat 21.30 da Harbiyede gibi, Amerikalı dostîarımızın da samimî BELVÜ bahçesinin alaturka kısmmda hislerine tercümanlık yaptiğımıza şüphe RAŞİD RIZA TİYATROSU etmiyoruz. Halide Fişkin beraber H A B İ B E T E Y Z E Dost Âmeîika ve biz Türkler Bugün Ayvalık Manisa merhalesini Orhan birinci, Eskişehirden Osman ikinMersin 8 (a a0 Kayseri, Sıvas ve ci, İstanbu'dan Muzaffer üçüncülükle î.Ialatyada tetkiklerde bulunduktan son bitirmiştir. rn buraya gelen Münakalât Vekih Amiral Fahri Engin. yeni bir kanunla Devlet Demiryoliarma devredilen Mersm liman işletmesi, tahmil ve tahliye İşleri üzerinde tetkiklerde bulunmuştur Amiral Fahri Engin tetkikatta bulunmak (Baş tarafı 1 tnci sahifede) üzere bu akşam şehrimizden Iskenderuna hareket etmiştir. banyosu yapılarak Atatürkün huzurunda kendisine g^sterilmiş ve Ebedî Şef. fılıııi lktısad Vekili Sırrı Day alan operatore iltifatta bulunmuş'u. Ankaraya döndü Bu filmi Amerika Cumhurreisi RooAnkara 8 (.Telefonla) Bir kaç gün sevelt de görmüş ve Atatürkün /aşayıdenberi Karabilk ve Zonguldakta tetki şile fevkalâde alâkadar olmuş. Fakat katta buîunan İktısad Vekili S ı m Day, sonra bu fılim kaybolmuştur. refakatindeki zevatla birlikte bu sabahSon defa gümrüklerdeki eşya çıksrik; trenle şehrimize avdet eylemiştır. lırken bir köşede kalmış filimîer de meydana çıkmış. filim kontrol heyeti bun Ziraat Vekili şehrimize geldi iarı tetkik ederken bu fiîmi de göraıjş Zıraat Vekili Raşıd Hatıboğlu dün ak ve hemen Vali ve Beledıye reisı Lutlı şem İzmitten Istanbula gelmiştir. Vekil, Kırdar keyfiyetten haberdar ed;.'.m.?to. sehrmıizde bir kaç gün kalacak. bu mudVüâyet; Parti ve Matbuat Umum Müdet zarfında İstsnbul bölgesinin e dür'.üğüne de meseleyi haber verrniş ve kim vaziyeti, zürram ihtiyacları ile meş bu fılmin satın ahnması için Eahibine gul olacaktır. Raşid Hatiboğlu, Trakya müracaat edılmi|tir. Nihayet filmin bölgesinde de bir tetkik seyahati yapa bir kopyasmın alınmasında mutabık ka. caktır. hnmıştır. Büyük kıymsti haiz Dİan hu filım Tür. Vekilin Izroitteki tetkikleri İzmit 8 (Hususi muhabirimizdsn) kiyenin her tarafmda gösterilecektır. Zıraat Vekih Raşid Şevket Haüboğlu şehrimizdeki tetkiklerme bugün de de sisterr.li şekilde arttırılmasmı emretvam etmiştir. Sabahleyin vilâyet zirai miştir kurumunda incelemelerde bulunarak Akşam saat 17 de İstanbula hareket ezirai müesseselen gezmiş ve Gölcüğe git den Ziraat Vekilini istasyonda vilâyemistir. Orada Kâğıd fabnkasını da ge timizin erkânı ve ileri gelerJeri uğurlazerek şerefine verilen mükellef ziyafette mışlardır. Raşid Şevket Ha'iboğlu, Kohazır bulunduktan sotıra müstahsillerle caelindeki tetkiklertnden çok memnun konuşarak önümüzdki yıl ekiminin daha kaldığım scylbmiştir. Münakalât Vekilinin tetk&ieri Atatürkün hayatına dair bir film Dostum! Sen de artık bu senenin yaz güneşi gibi oldun. Pek nazh göninüyorsun! Bu sözü bizim eski dost (Kantoron) a söyledim, bize gelmişti. Teşekkür ederim beni güneşe benzettiğinden dolayı. Vclevki biraz bulutlu da olsa bunu kendi hesabına bir hicab telmihi sayarak memnun dahi olurdum. Çünkü dostum, ben senin gibi hicabl yani senin anlıyacağın utanmayı bir ayıb sayanlardan değilim! Ben hicabı ayıb mı saydun? İnkâr etme: Kaç defa ağzından işittim... Tabiî burnumdan işitemezdin! Alayı bırak! Sinirime dokunuyorsunl Utanmayı, utaııgachğı bir kusur diye kabul ettiğini kerrat ile bizzat senden tluydum. Bu kerrât dediğin eskiden mekteblcrde okuduğumuz kerrat cetveli mi? Onun adına şimdi çarpma... Lâkırdıyı sen kerrata... Yoo! Ağzını topla! Arkadaşlık... Ha bakalım! Hiç yoktan bir kavga! Vallahi hurnumda tütüyor. Hani çatacak yer anyorum ama haksızhğını anlatayım da sonra ağzının payını vereyim. Ben sana kerrat ile dedinı. Yani brrçok kereler demektir. Biz eski dile ahşmışız. Kolay kolay değ'şemiyoruz. Sen de tuttun, kerrat cetveli diye benimle ala^a • kalktın. Ben lâfın o demek olmadığını süylerken de işi küfüre döktün. AnlaşaIım: Bu izahat kâfi mi? Yoksa ağzımı bir kaç santim daha açajnm mı? Giildüm: Kâfi! '• • . Hah! Yola gel! Mahcnıbluk kusnı: ise utangaclık ayıb ise, yırtıklık, ntanmazlık mı meziyettir? Ayol... Şiradi kızma sırası da bende.. Ben sana böylc şey demedim diyotam, Sen «ille de dedin!» diye ısrar ediyorsun. Demedim, demedim, demedim^ Şimdi yangın var diye bağıracağım be! Beraber bağırahm. Benim böylo şpylerden pervam olroadığnu billrsin! Bırak şu kabadayılığı da beni dinle! Sinirliyinı.. Oltnadığm laroam gören varsa hayyâlessalâ! Hah! Sen de arabcaya başladın^ Kuzum dil bu!. Kemiği yok ki kaskatı tutasın! Adamm ağzuıdan kaçiveriyor. Ilele böyle dile taksimetre kovunca. Demek sinirlisin! Evet, hem de ekstra ekstra, Ncden o? Neden olsun. Pençeler arasında kaldık kuzura pençeler... Allah AUah! Kaplan avına mı çıktın? Ciddî konuşamazsın vesselâm! Ava gitmek şöyle dursun canavarlara yem oluyorıım. Vayyy! Civarınıza kurd mu indi? Kurd dcğil, kurdlar indi., Nereye? Çarşıya.. kuzum.. çarşra... Bir t«raftan bunlann ensemize, candamarımıza yapışmış penceleri... Şaiıane bir teşpih doğrusu... Vurguncuyu bu kadar güzcl tarif edsne raslamamıştım... Baban merhum da send© şiire büyük bir istida^... Sııs! Öyle muhterem adsmın adınj aptessiz ağzına alma da dinle! Eir taraftan piyasamıza üşüşen bu kurdların penceleri... Diğer taraftan? Diğer taraftan da bizim pençeierin arasında... Anlareadım!.. Kör müsün? Hayır! İki numaralı gözlükle bakmca pek iyi görüriim.. L'7ak için gozlük istemern.. Gözüııe teleskop taksap kör olduktan sonra... Ayol burnunun dibinde.» Ne? Pençelerim! Kunduralanmm penceleri... H?.aa! Pençe desene! Ya ben ne dedim ki?.. Deminden1,eri penr^lcTİm diyorum... Bir türlü anlamıyorsun. Şimdi çaktım... Yaşa! \iış şimteği gibi ender çakıjorsun!.. Demek?. Dejnesi bu.. Pençeler araamda kıvranıyorum... Ne diycyîm! Allah yardımcm olsun birader!. Lâkin kolayı var: Nedir o? Yalınayak gez! O zaman pençenin birinden kurtulmıış olUTSun! İyi anıa ben senin gibi değilim! Ayağımı taştan. sakmınm... Anlaşıldı.. Senden hayır yok! Allahaısmarladık.. B. Felek Nişan Receb Hasoğlunun kızı Ayşe Has ile Bekir Karabeyoğlu Hikmet Karabeyoğlunun nişan törenleri dün akşam Bıhtımda Liman lokantası salonunda güzide bir davetli kütlesinin huzurile icra edılmiş'ir. Genc nişanlıları tebrik ederiz. 24 saatte 24 gemi batırıldı Vıchy 8 (a a.) Bcrlinden bıldirildiğme gore, son 24 saat zarfında Aiman silâhlan 24 düşman gemisini batırır.ışlardır. Agustos ayında batınlan düşman gemUerinin adedi 106 dır. Bunlarîn mecmu tonılât^=;u C99 biniir. AjTica 23 müttefik şilebi de h?sara uğratılmi5tır.Bunlann tonilâtosu da 130 bindlr. Bana bunun İçin mi kuv\Tet ve servet ve vasattan üstün gayc!er vermiştin. Benim belkemiğımi kırdm, mihverimi çektin aldm, artık bsni topla.» Bu, gökyüzünü çmlatan, bulutlardan geriye \urup denizde gezerek ufuk'ıra kadar uzanan bir melodi gibiydi. <Artık beni topla. Bilirim (künfeyekun) dersin. Yahud vcrları yok edersm. Fakat her yarattığm bir gaye İçin yaratılmıştır. Bana istidadlar, bana kudrçtler veren sen, rolümü oyr.amadan beni sahneden kalöıramazsın. kadir rejisör. kesilmiştin ki bir lâhzada âsabım boBeni benlikten çıkaran! Bana kendlmi zuldu Kimbilir aklın nerelerdeydiNuran, Selçuğun arkasından çıkar. iade et, görecek işlerim var. Beni çok mayoyu sıakrken İtiraf etti. Evet, zadağıttın çok. Artık beni topla!» manı ve mekânı tamamile unutmuçtu. Selçuk bir müddettenberi sığ denizde Böyle haller insanm başına geleh'Oir. boylanmış, olduğu yerden Nuram sey Celir mı gelir. Selçuk kürekleri aldı, rediyordu. Ne hs; atta, ne san'atta he Nuran dümene oturdu. Şimdi sular konüz hiç bir çehrede bu ifadeyi görme yulaşmış, bordo şarabı rengile patlıcamişti. Bir İnsanda bu kadar tecerrüd nî arasında oynayıp değişiyordu Mokabiliyeti olacağma ihtimal vermemişti: da sahillerinde ışıklar yanmıştı. Serin kendini zaptcdemedi, aradaki dört bsş denizin verdiği tazelikle adalelerinde bir metrelik mesafeyi kat kat yenebilecek dev kuvveti duyan Selçuk sandah uçubir çığlıkla boşandı. ruyordu. He . . . y Nuran! *¥* Nuran küçük bir ürpertile ayıldı SanTeşrinlerde köşkün tamlri bltti 'Nudalı Selçuğa doğru sürdü. Burnuzu u ran evvelce bahçede bulunan muttağı zatırken şefkatli ve müsamahekâr söy binanın içersine aldırmış, mutfağın yeleniyordu: rine de zarif bir paviyon yaptıırmştı. O ne bağırış öyle Her Doktor. Ken Oöşemesi ve dekoru asıl binaya hiç benzemiyordu. Evin kibar, sakln ve dini Tirol dağlarmda mı sandm? Pardon Nuran. Öyle donmuş taş renklerde cok ihtiyatlı mbblesine mu «Cumhuriyet» in edebî tefrikası: 69 Yazaı: S A F Î Y E E R O L kabil fcurası çiçekli halılar, ipekli yayvan sedirler, iriii ufaklı kuştüyü yasUklarla süslenmişti. Evde, taze kesilmiş bir kaç çiçektea başka şey istemU yen Nuran buraya palmiyeler, ekzotik nebatlar koydurdu. Karanfil renkli fanuslarda bayılan ışık bir Kleopatra dekorunu tamamlıyordu On cn beş günüe bir kabul edilen Sermed artık eve değü doğru paviyona alınıyordu. Orada Nuranla içkili bir akşam yemeği yiyorlar. bir kaç saat sevişiyorlardı. Sermed gdnderildikten sonra Nuran evlnde baıyo ediyor, dinleniyor, ve disipünli bir çalışma programma devam ediyordu. Tabiatin en derin muamması kadar güze\ ve ilâhî bir sevgiden Nuranda kala kala bu kalmıştı: Şehvanî bir iptilâ Bu ıhtiyac büsbütün yabana atılacak b!r şey olmam?kla beraber nihayet hayatta lâyıkı kadar bir yer işgal edebilirdi. Her medenî insan gibi içtimaî bir mah luk olan Nuran vaziyetin çirkin fsrifını bütün acılığile duyujor, fafcat bu hassasiyeti etuıe zulmetmek dereces.ae götürmek istemiyordu. Inkârda ne mana var, firken ruhan bütün istiklâlıni bulmuş olmakla bsraber kanile ve kadınl:ğile Sermede, kendisinde ilk ihtıras yangınmı tutuşturan adamâ bağlı kalmıştı. Aşktan, imandan tereddüde, menfi kanaate ve nihayet çırılçıplak bir maddıyete kadar düşmek gerçi müthiş bir sukuttu. Fskat Nuran kendini suçsuz buluyordu Olsa olsa zayıftı; hayctma hiç bir zaman ortak olamıyacak blr adamı hâlâ vücudile sevdiği için zajıftı. Belki zamanla bu son rabıtayı da koparıp atacak, kendi nurlu manevlyeti, temiz kalacaktı. Şimdilik daha İleri giezelî san'at ve fikir nasibi içinde terdemiyor, tabiati zorlamaktan çekinlyordu. Elinden gelen yalnız şuydu: Cemi yetin ve taman zaman kendinin de çirkin bulduğu cınsî bir ihtiyacı mümkün mertebe gündelik hai"atmdan tecrid etmek, evine ve çalışma atmosferine bu kızıl iptılâdan blr şey bulaştırmarr.?,k. Paviycnu bunun İçin vaptırdı. Sermedi bunun için iki haftada bir görüyor. Uademki aşkta saadet yok, ancak zevk varrnış (belki saadet de vardır, fakat Nuran için olmaması mukadder) o halde zevMe kanaat etmeli. Eğer bu hal bizim zihniyet ve terbiyemizde bir insan için utandırıcı bir şeyse onu asgariye İndıririz! Nuran kenGi kendine karşı yüzü kızarıp başını eğiyor. «ölmiyecek kadar» diyordu. Yavaş yavaş zihnini açan serin bir berraklık içinde muhakemeleri tamamile değişmişti. Aşk ve saadet!. Nasıl olup da Nuran böy;e bir gay^ için ölümden beter iştiyaklı azabloria yerinmişti. O, cemiyetin ve milletin malıydı, bunu çocukken müphem surette. tahtil hayatında açık açık, fakat daima böyle duymuş, böyle anlamıştı. Milletle kendi arasında karanlık bir. tılsıma benziyen bir ortaklık hissediyordu. Sankı bu toprak ona doğarken mucizeli bir ses hediye etmiş ve demişti ki: «Uyan, kendine gel, sana ödünc verdiğim sözü millete iade et.» bu hisse Nuran bir «megalorr?ni> diyemezdi, kendinı sıkı sıkı kontrol ediyordu, gerçek. tArfcaa vax). Bürhaneddin Tepsi temsilleri Bürhaneddin ve Seniye Tespi skeçleri, Üsküdar Halke^i salonunda cumartesi günü akşamı saat 21,30 da Üstadıâzam Abdülhak Hâmidin asarından Tank, Finten. Esperden inşadîar. Senıy^ Tepsinin klâsik ve estetik c'anslan. Yerler numaralıdır. Gişe açıktır. İPERf I COK ÇEŞID Kundura Mağazası MANTARSIZ HAZlRLfYOR. A D TD E KEŞAN HALISI [•480 X 293 eb'admdadır. 10/9/942 Sandal Bedesteninde satılacaktlr. Sahıb ve Başmuharrln: îfUNI'S NAUİ Ümtımî ne?riwatı ıdare eden Yaz% U'eH Mudürü. IIfKM*n ISfİK'İF ÜL.GEN Cumhuriyet Matbaan

Bu sayıdan diğer sayfalar: