28 Eylül 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

28 Eylül 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 28 Eylffl 1942 İST A Fethi NB U L U N ] Piyasadaki fesad salgını, yavaş, fakat hukuklarını az çok tesirinden emin genişlemelerle millî tanıyıp mukayeseler bünyemize yayılıyor. Burada manzara Hukuk nedir, suyapmıya ihtiyac var kurdeşen çıkaran bir ciidin iğrenc lekealine hukukçular, âdır ve bunun için de lerle yamalanmış, ufunetli görünüşüdür. limler, mütefekkirbol malzeme, bol ki Lâkin hastalık deride kalmıyor, ciğere ler ve filozoflar baştab ister. İşte bunu de kelebek düşnıüştür. İstanbul pazarMec".en! Hukuk ve İnkılâb Tarihi doçen',1 ka başka cevablar takdir eden ileri mil larınm tartaklaya tartaklaya millî idraM verdikleri için bu aletler mükemmel gevşetmeğe çalışan menfaat çarklan aralanda bugüne kadar bunlarsız hukuk kütübhaneleri ve hukuk enstitü smda, mcrd Anadolumun uçan rengini yapılan tarifler birbirinin ayni de niş ve nurlu fikriyatından ğildır. Hukukun bir ilim olarak faydalanamıyacaJctık; esasen bunlar ol lerı kurmuşlardır. Bunlarda. dünyanın gorür gibi oluyomm. varlığını inkâr edenler ve bu se madan bu fikriyat da meydana gelemi her memleketinde çıkan bütün hukuki Kulak verin, bu şuur ve vicdan tnezbeble bunu tarıfe lüzum gormıyenler bile yeeekti. Bu hususta söylenecek bütün eserler hemen tam denecek derecede bahasında onun hasta, öksürüklü nevardır, Hatta bazı dar goruşlu ve dar sözler, eski bir deyim ile, malumu ilâm mevcuddur. Meselâ Berlindeki meşhur fes alışlarını siz bile duyacaksınız. Fatihten evvel, ilk Osmanlı şairleri«Birinci Ahmed zamanında, eski TÜTk kafalı insanlar hukukun ve hukukçu kabilinden olacağı için fazla durmıya (Schlossbibliothek) te bilhassa hususî Boğuşuyor. Kullandığı, temiz kanınin en , esklsi Gazi Fazıldır, Şehzade şiirinin ikinci büyük ışığı doğar. Erluğun lüzumsuz ve zararlı olduğunu id lım. hukuka aid bütün dünya eserler hemen nın henüz harcanmamış, bozuJnamış son Süleymanla birlikte Çanakkale boğazı zurumlu Nefi ki kasidelerinin parlakdia edecek kadar ileri gideler. Onlarca " Fıkrımizce hukukun kitabla münase kânıilen vardır. Şunu derhal ilâve ede ve saf damlalarıdır. Belki yenilecek. Zeyllnyağı fiatlannda yükseliş devam nı geçerek Rumeliye ilk ayak basan lığı, Fuzulinin gazellerinin içliliği kahukuk asla tatoık edilmiyen veya yal beti, diğer her hangi bir ilim alanmda lım kı, bu ayarda bir kütubhaneyi kur Çünkü neye saklamalı her ayak baslardan bir Türk asili ki Bizanslılarla dar takdirle karşılanmıştır. O da onun etmektedır. Paturalaxın tetkıJüncıen de nız safdillere tatbık oiunan bır taktm olduğundan çok daha yakın, çok daha mak ve idame etmek pek çok maörafa tığı yere alün saçan piyasajla vicdaoralardaki ilk kavgalann destamnı te gibi kendine mahsus bir üslub yarat anlaşıldıgma göre, fiatlar is:ıh=al bolkaideierdır; hukukçular ise en olınıyacak samiml ve çok daha zaruridir. Eski dev bağlıdır; bunun için yukanda adı geçen nm çekişmesi; tüylerinden bile soyunrennüm eder. Ondan biraz sonra, Bi mış, ve en muvaffakıyetlisi Sabri olmak gelerinde kasden yültseltümekıeiir. Bura işlerin kanuni hilesıni bularak bunlan rin (kara kaplı kitaba bakmak) sözü de kütubhanenin eşi burdn dünyada yalnız muş agzın bir Venüs'le ondan ıtfetini korinci Murai zamanında, «Husrev ve Şi üzere, bır çokları tarafından taklid e ya mal gönderen ve fıatlan her gun yük. olura bağhyan, haklıyı haksız, haksızi bunu teyid eder. bir kaç tanedir. rumağa çahşan bir efsane erkeğinin gürin» manzumesinde Farslann meşhur dılmiştir. selten tacırlenn müstahsü olarak tanın haklı yapan fikir cambazı, lâf ebesi inKitabın hukuk alanmdakl rolü mündestan şairi Nizamiyi taklid eden GerBöyle muazzam beynelmilel hukuk reşi gibidir. Daha nekadar dayansın, dıgı ve yerindeki yüksek fiaüann gene sanlardır. Bu son fıkirde olanlara her «Bundan sonra, 17 nci asrın son yahasıran tarihi Incelemelere Imkân vernen'sür bu! miyanlı Şeyhl, divan sahibi Yunus Em nsında, Sultan İbrahim ve Dördüncü bu müstahsUle bura piyasasmda yag fi. memlekette sık sık raslanır. Böylelerile mekten ibaret değildir. Kitab, yalnız kütübhanelerinm sayılı olmasına mukaîjî î]€ !p re, «Garibname» sahibi Aşık Paşa, Mehmed zamanlannda Nabi belir. Bu atlarım artıran tüccar tarafından tanzım bil. muazzam milli hukuk kütübhaneleri münakaşa luzumsuzdur. Zira topluluk geçmişin değil, bugünün hukukunu ve «Mevlud» sahibi Süleyman Çelebi, devirde Fars şairi Saib, kendi memle edıldiği anlaşılmıştır. ve enstitüleri butün garb memleketlermBeynime bu kötumser düşünce rüzgâiçinde yaşadıklan hayat ve teneffüs et hukuki müesseselerini de bizim önümü«Muhammediye» sahibi Yazıcı Mehmed ketine, şiirde felsefe, yahud daha zide mevcuddur. Bunlarda, her hangi bir rının acısını sokan hâdise, bir akşam gaBurada yag fıatlarının kolayca artınl tıkleri rahat havayı hukuk nizamına ze serer; çeşidli cemlyetlerdeki hukuk hukuk alanına aid olarak; o memleke'te Efendi, ve bu ilk devrin en saf nesri yade ahlâk yapmağa mütemayil yeni ması dolajisıle mal sahiblerı şehrimİ2e zetesinde görduğüm havadis oldu: Maborclu olduklannı düşünüp sezemiyen kaldelerini bize tanıttığı gibi, kendi ceolarak,^ 15 inci asnn İlk yansmda, eski bir gazel yazma üslubu sokar. Nabi o bol miktarda yag göndermek teşebbü. bu gibi bedbahtları ciddl bir muhatab miyetimizdeki kaideleri de öğretir. Hattâ çıkmış eski ve yeni bütün kitablar bu raştan buraya gelen bir telgrafa göre pihalk hikâyelerfni «Kırk Vezir Hikâyesi. nu kopye eder, ve bu yeni üslubu Türk süöde bulunmuşlardır. Fakat yağ bollulunur. Meselâ şahsan faydalandığım Ce rinc rr.üstahsili malını 60 kuruştan aşağl teiâkki etmek doğru değildir. kitab, geleceğe aid hukuki düşünceleri nevre ve Bern. kütübhaneleri, Berlinadı lle bir araya toplıyan Şeyhzade Ah edebiyatına getirir. Bir çok yazılannın guna mukabil fiaUann düşmemesi için vermiyecekmiş. Böyle olunca da haşmetmed Efendi gelir. Ve böylecc, hâlâ bu büyuk kısmı didaktik (oğretici) ifade gene tüccar tarafından icab eden tedblr Zeki bir garb hukukçusunun hukuk n::zi olguniaştırır. Mademkı hukuk, ce deki Kriminoloji enstitüsü, Eoma Hu. lu pirinc hazretleri kışın İstanbulda 200 güne kadar, bütün Türk Ulerinde da tarzını taşır. Bazıları o derece Fars alınmıştır. Halen tüccann elınde piya hak'imdaki şu sozleri, mefhumu ne gu rr.iyeti nizamlıyan ve cemivet tarafından kuk Fakültesinin ve Ceza hukuku tekâ. kuruşa kadar satılmak gerekiımiş! Ima cana sokularak okunan o ölmek modeline gore kalıplanmıştır ki bun saya arzedilmiyen mühlm miktarda zey zel canlandırıyor: «Hiç kimse onu bu müeyj'idelenen kaidelerin bütünüdür, şu mül mektebinin kütübhaneleri bunlarLâyıktır doğrusu! Biz ki onu yukseltbilmez halk edebiyatı meydana gelir. lann türkçe için düşünülmuş olduğunu tinyagı bulunmaktadır. landırmadığı ve ir.lâl etmedıği müddet halde bu kaidelerin cemivet ferdleri ta dandır. Bu kütübhanelerde çalışmak n.ek için, elbirliğile, nekadar çalıştıi? Bektaşi edebiyatını da buna katmalı söylemek güçtür. Nabiyi takib edenler çe hukuk, teneffüs ettiğimlz hava gibi, rafından bilinecek bir kalıp İçinde ol rahat ve kolaydır; memurian biîgili, Pirinc müstahsili olmak felâketinden maması lâımdır. İdare edenlerin keyfi ve dır. garünmez ve çok olmuştur. Bunlar arasında belki en Şirketi Hayriye, memurlarına mızı kaplar: tutulmaz bir şekilde etrafı indi hareketlerinln önüne ancak bu su sabırh ve şln ehli insanlardır. Ka sun, ithaiâtçı ve harb içindeki memleO, ancak kaybettiğimizi Fatih, kondisi Avni adile şlirlerini çok zlkre şayan olanlar Ragıb Paşa üe taloglar tam ve sistemlidir. İncelenen ketlerde bile görülmemiş değerlere ulaçmüşahede ettiğımiz zaman değerinin far retle geçilPbilir ve hukuka bağlı devlet bir konu hakkında o memlekette çıkmış yeniden zam yaptı yazardı. Kanadının altında Osmanlı şiiri Samidir. masından ancak kıvanc duyabihriz! Bu hızla ilerledi. Bursada ve Kastamonuda Kaptan, makınist ve gemıcılerın maas kma vardığımız Bhhat gibi, sezilmez bir müessesesi ancak böyle kurulabilir. Şa bir kitabm orada bulunmamasına imkân benzersiz hüneri bizden başka, dünya«Onsekizinci asnn başlarında, Üçünyed bir toplulukta ferdin ferdle ve fer yoktur. İşte hakiki ilim ve e'.üd böyle ve Iki llrik şairler meclisi kuruldu ki Ne cü Ahmed zamanında, eski Osmanlı larına son dela yapüan zamdan raaada seydir.> (1) nm hangi piyasasmda yapabilirler? catl üe Zati, ve iki kadın |air, Zeyneb mektebinin bütün jairlerinin en buyü gerei şirket merkezinde, gerek iskeie ve Gerçekten, hukukun ve hukuk niza dln topluluk ile olan münase"betleri belli bu atmosfer içinde yapıhr. Bizde ilml Pıomete'nin ciğeri gibi yiye yiye bitiQe Mihri tnmlardandır. ğü Nedim gelir. Bir üslubu var bf ta vapurlarda bulunan bütun memurların mınm varlığını ve lüzumunu bir hak kaidelere bağlanmaz ve bunlar hüsnüni. etüd yapmak için kitab ve malzeme remediğimiz şu sünepe pirincin, yiyeni yetle tatbik edilmezse o toplulukta h a . tedariki çok defa şansa, tesadüflere veya Fatih lamanınm şairleri, Fars şairi mamen kendisinindir. O kadar başka ve mustahdemlerın maaşlarına haltiıazır sızhğa uğnyan, şahsına veya malına bir kık! bir nizam olamaz. Bu belli kaide bir arkadaşm, bir bildiğin lutuf ve him yiyerek millî bünyeyi kemiren tir kurtCamiden, ve fetihten sonra eserleri İs bir §ey ki, Fars olsun, Türk oisun, se isühiaiiian üzerindea yiız liraya kadar tecavüz yapılan klmEe, ne kadar cahil leri tespit eden. bildiren ve aydınlatan metine bağlı çok güç bir iş olduğu halde kesüeceği kixin aklına gelirdd? Şimdi o tanbula yol bulah Türk şairi Mir Ali leflerinden hiç birininkine benzemez, ve maaşı olanlara yüzde yirml beş, 170 lira. olursa olsun, derhal anlar. Tıpkı «ab.İstanbulu aşıladıkUn sonra Anadoluyu oralarda bu iş, dediğim tarzdakl kü bulaştırmak tadır. Şir Nevaiden, Fars ve Çağatay tesirinl kendinden sonra, hiç bir şair hemen ya kadar olanlara yüzde yirmi ve daha hatinin varlık ve değerini, hasta olunca vasıta ise kitabdır. m tübhanelerle * kokünden haUeSurniştir. aldılar. Osmanlıların ilk lirik şairi ye hiç bir zaman onu taklide kalkışma fazla ma&ş alanlara da yüzde on beş nis anlıyan insanlar gibi! Ancak, nasıl t\ Maraş telgrafı, böyle bir facianm haFatıhhı vezdri Ahmed Paşa, Mir Ali Şir mıştır. Onun en doğru ahenkli keli pe:inde bır pahalılık zammı yapüjnasına sağlığın kıymeti daha önce billnmekle bir E t a b ı n hukuk alanındaki rolü bu Bizde kitab ve malzeme tedariki için bin reket noktasını naber veriyor: BuNevainin gazellerinden ilham aldı ve melerin an tekemmüllü zarafetile ya ve bunun bu eylul ayı iptidasından iti. çok hastaukların önü alınirsa, huku nunla bltjn«z. Hukuk, uzviyet ve hayat bir güçlük içmde kıvTananlar böyle tam radaki tüccaruı Maraşa yolladığı adam bunlan topladı. Osmanlıların destan zılmış gazellerinden şevkli bir neş'enin baren tatbıkına karar vermiştir. kun değeri de cemiyetin her ferdi tara gibi daiml bir oluş, bir değişme ve bir ve mükemmel bir hukuk kütübhanesinin veya orada bulunan komisyoncusu, pigairl Hamdi «Yusuf ve Züleyha» ve ve sevinc taşan bir hafü kalbliliğin sesi fmdan, önceden bilinip takdir olun değişme halindedir. Bu oluşu hem izah eksikliğini her gün acı acı duymakta. Mekteb defterleri rincin İstanbulda önceden tespit edilen terennüm eder, öyle ki kendi milletmin «Leylâ ve Mecnun» }iirlerinde, ayni makla bir çok düzensizliklerin önü alınır. etmek, hem de gelecek için hazırlamak dırlar. Türkiyede bu eksikliği doldurkışlık fiatma göre, şimdiden bütün bamevzuu «Beşler ve Yediler=Hamse ve hiç bir şairinde bulunmaz. Bir çok ga Kâğid ve Mukavva Blrliği meîcteb def. İnsanlar her zaman toplu yaşamışlar lâzımdır. Bununla hukuk ilmi ve hukuk mak için yapılan mutlu bir teşebbüsten hanelcri kendinde toplıyan bir rayic Seb'a» destanmda kullanan mejhur Fars zelleri, daha çok zarif edalı olduğu terı işile meşgul olarals iki milyon kadax dır. Meşhur Yunan filozofunun «İnsan politikası uğrasır. Fakat hukukta hakiki gelecek yazımızda bahsedeceğiz. mantığı yaratmağa çalışıyor. Ziraî mahdestan şairi Camiyi taklid etü. Cemali haîde, JVefininküere yakın bir dere defter haarlamıştır. Bu miktann İlk içtimai bir mahluktur> sözü tam bir ha bir ilim yapabilmels için batjkalannın suller üzerine kuruiu ticaret kombinegene Nevainin «Hüma ve Hümayun» cede parlaktır, ve ayni zamanda, doğru partısi bu günden itibaren satışa çıka. kikat ifade ediyor. görüşlerini bilmeye, başka cemlyetlerln Dr. Hıfzı VELDET zonlarını biraz büenler hatırlarlar ki bir şiirine ayni adla bir nazire yaptı. Şeh zevki taşıyan bu gazelier karanhk ve rılacakür. Toplu hayat bir nizam, bir düzen isçok müstahsil, tüccara hasaddan çok Defterler, 16, 32, 64, 96 sahife olmak di, Firdevsiyi taklid Ue Osmanlı tari zoraki hayallerle daha az yüklüdür. evvel bağlanmıştır. Vasatî fiat bulunmuş, üzere boy boy ve muhtelif şeklllerde ha ter. Birlikte yaşıyan hayvanlarda bu nihini destan şeklinde yazdı ve ölümü«Eski Osmanlı edeblyatmın klasik zamı tabıat temin etnıiştir. Ancak bu, mahsulün ekseriyetle parası almmiştır. ne kadar dört bin beytini tamamladı. denilebllen devri Nedimle kapanır; en zırlanıruştır. Defterler, vilâyetler taradeğ:şmiyen, terakki etmiyen bir nlzam. Vaziyet böyle üien, büyük şehirlerdeki Şeyh Gülşeni Mevlâna Celâleddini Ru parlak zamanı da, Nefinin çıkıjından fından seçılen kimselere muayyen müuar tüccann, ancak devlet yüzde yirmileri Uzerlnden ve fatura kesilerek dagıtıla dır. Kanncalann, arılann yaşayış nizaminin Mesnevisinin izlerinde yürüye Nedimln ölümüne kadar sürer. mı, yaratıldıklan anda ne ise bugün de ambarlandıktan sonra, vilâyet vilâyet, Beyoğlu Belediye İaşe bürosunda bazı rek, ayni mevzu üzerinde kırk bin beyit «Eski Türk mektebinin dört büyük caktır. Defterlerin satış fiatlan tespıt e. köşe köşe dolaşarak «Bakalım müstah55Ü yazdı. Ve nihayet mistik şair Alehî şairinin sonuncusu Üçüncü Selim za dılmiş olduğundan daha yüksek fiata sa odur. Halbuki insanlarınki böyle değil yoLsuzluklar olduğu haber alınmaa Uze. kaça ve nekadar lutfedecek?» diye çelnesir ve nazım olarak, bir çok eserlerle manında gelen Şeyh Galibdir. «Hüsnü tılmamasma azamî surette dikkat edıle. dir. Bundan yirmi beş asır önce, borcu rıne tahkikat yapılmış ve ekmek karnesi tlk aramağa çıkacağma inanır mısınız?, vatanını zenginleştirdi. Fatihin başka bir Aşk» ı allegorlk romanük bir şiir cektir. Birlik, ilci milyon defterin tevzi nu ödeyemiyen kimseyi öldürmek hak sayım memurlarından Orhan Özata üç veziri, Sİnan Paşa, «Tazarruname» sile dir ki Osmanlı dehasının en ince mah Jşini müteakıb yeniden defter hazırlama kım alacakhya tanıyan; daha yakm za bin küsur ekmek fişi getiren bir fınncı Zayıf bir ihtimalle durumun dc^rulumanlara kadar kölelık müessesesine, ile anlasarak bu adama b e | bin küsur dinî felsefî bir nesir yarattı. İşte bu sullerinden biridir. Fuzulî, Nefi ve Ne ğa devam edecektir. ğuna kansak bile hükumet yüzde yirmiinsanlarm bir mal, bir hayvan gibi pa fişlik bordro doldururken yakalanmıjtır. şairler Osmanlı şlir ve nesrini itina ile dim gibi, Şeyh Galib de, kendine mahlerinde çeltiğe 27 buçuk, temiz pirince İthalât eşyasının tevziine zarda alınıp satıhnasına, bir şey çala. Bu sayım memurunun çekmecesinde •işlediler. sus, ve kendinden önce gelenlerinkin65 kuruş fiat verilmişken, İstanbulda çelnın elinin kesilmesine cevaz veren bir rama yapılmak istenince ana^tannın ebaşlanıyor den farklı, orijinal bir üslub yaratmi}tiğin 7, pirincin 3 buçuk misli bir kıymete Osmanlı padişahları arasmda haklki nizam, bugün tatbık edilmek istense ni vlnde olduğunu söylemis, nihayet anah. ür Lane Poole». İthalât Birhkierl, Yerli Mallar Pazar. yüksebnesi için hangi zorlayıcı sebebler şair Yavuz Sultan Selim zamanında, çok zam değil, nizaınsızlık olur. Çünkü in tar evinden bulunaralc çekmeceler açılbulabUirsinlz. Nesir edebiyatı, •• bununla btrlikte Iarı, İzmirli tacirlerin Manifatura şirke. sanhi tekâmül e'miş, telâkkiler değlşdefa İbni Kemal diye anılan Kemal Padığı vakit büyük bir tomar hallnde SO0 tl ve İstanbul Manifa'.ura Tacirlerei İtFakat müstahsil hakliaten çeltiğe 60 şazade Ahmed gene «Yusuf ve Züley tarih yazma san'atı, Osmanlı hâkimimiş, görüş'.er başkalasmıştır. aded ekmek fişi buhınmustur. Orhan kuruş istediyse, bu, güvendiğimiz ahlâk ha. nın romantik tarihine aid destanile, yetinln ilk iki asnnda oldukça kısır halât Şirketi arasmda muayyen nispetler Cemiyeti nizamhyan ilk kaideler bil hakkında Milli Korunma Müddeiumumldayanaklano^n sarsılışı itibarüe bize ve Sadinin «Gülistan» ım andıran bir ve eksik olduğu halde, Fatihten sonra, dahilinde tevzi ohmmasma karar verilen hassa din kaideleri olmuştur. Mukaddes liğince ehemmiyetle tahkikat yapılma*. üslubdaki «Nigâristan» ı ile nazımda ve bu sahada, zengin ve çok kı>metli mah ithalât mallannın ilk partisi bu müesse. Kitablar bu kaidelerle doludur. Hukuk acı vermelidü. Demek ki İstanbul pinesirde temayüz eder. Birinci Selimin sullerini verir, en yüksek mertebede selere bugun verilmeğe başlanacaktır. kaidelerinin din kaidelerinden aynlarak tadır. yasasından yurdun iç yapısına, öz kaybaşka bir asırdaşı Mesihi başlıca biı bir tarihî kaynaklar zlncirl ki zengin Ticaret Vekâletinin tensibüe Yerli Mal. başh başına bir varlık kazanması uzun Ekmek kamesi sAtan birisi daha naklarına doğru esen cehennem yeü ceşiirinin çok güzelliği Ue Avrupaî bir ve irtibatlı muhtevalarile, en mühim lar Pazarlan tevziatı bü'.ün şubeleri bu bîr oluş ve gelişmenin mahsulüdür. Bu miyetin damarlarına dolacak yol b u l yakalandı vak'alar hakkında, biraz yarıresmî renk lunan Anadolu ve Trakya şehir ve kasa. gelişme bazı cemiyetlerde daha eıken, şöhret alır. muş, uzviyetiınizdeki saflığı da bulanKatil suçundan yedi sene sekiz aya dırmak imkânlanna erişmiştir., Piyasa 16 ncı asrın ortalarına doğru, Kanunl lerine rağmen, itimada elverişli doğru balannda, İzmirli Tacir ve Manifatura bazılannda ise daha geç olmuştur. Bu mahkum olan Cideli Mustafa oğlu Receb Şlrkesi İstanbul, İzmtr ve Garbî Anado. istihsal bölgelerimizi de mikroblamış, ozamanında, yeni bir devir başlar, ve malumatı verirler. nunla beraber lâyik hukuk kaidelerinin Aîlan, mahkumlyetini son günlerde bitilunun on vilâyetinde, diğer şirket de İsralara da kendininki gibi yakıştırma hak Osmanlı şiiri, geniş imparatorluğun biri Bunlar arasmda, Ali Çeîebiıyn, Kayanında bugün dahi bir kilise hukuku rerek hapisaneden çıkmış ve Tahtakale şarkmda öbürü garbında gelen, iki bü huni için, farsça «Envarı Süheyli» den tanbulda devlet ve müesseselor menıur önemini kaybetmiş olmakla beraber civannda ötej'e beriye ekmek karnesi saR«ssam Saib Tuna tarafmdan, Ebedl iddialan kullanmağı öğretmiştir. yük sarrat kutbunun, Bağdadh Fuzuli zarif bir üslubla tercüme ettiği «Hü ve müstahdemlerine yapacaktır. Tevziat yaşamakta; muazzam bir Islâm hukuku tarken yakalanmıştır. Üstü arandığı va. Şefin gayet muvaffak olunmuş bir büsÇünkü artık deniiebilir ki çeltik ile İstanbullu Bakinin dehalarile şahi mayunname» üe, Hoca Mehmed Sa müess€selerden tayin olunacak nıutemed hâlâ bugün bile bir çok cemiyetleri ni kit 304 tane 25 tarihli B ekmek karnele tü yapılmıştır. Bu büst, Posta Telgraf müstahsili, geçen sene nihayet 2025 kukalarına yükselir. ve kuvvetini ırkın deddinln, talebesl Üçüncü Murad için lere yapılacak ve mutemedler dalrelerde zamlamaktadır. umum müdürlüğü tarafından satın alm ruşa verdıği mahsulün İstanbulda 180 e rtnden bulunmuştur. dehasmdan ve halkın ruhundan alan, yazdığı «Tacüttevarih» ki ilk dotcvziatı idare edecektir. Buçlu, Millî Korunma Mahkemesine mıştır. Ankarada Posta Telgraf umum kadar rahat rahat satıldğını gördükten Cemiyetin müeyyideli nizamı olan huve sesini kütleye duyuran halk edebi kuz Osmanlı padişahının saltanatlarmın Tekirdağında bir Musevi müdürlüğü binasırun antresine konula sonra, bu yıl kendi malına niçin 60 kukukun olusunu ve gelişmesini uzun asır teslim edilmiştlr. yatının yanmda, yalnız dar bir züm tarihidir , ve bunu tamamlıyan «Taruş istemesin? Bura piyasasmda türeyea lar içinde taklb etmek çok tath bir uğ Buda sahte karne sürmek istemi| caktır. tüccar tevkif edildi reye hitab eden, bundan dolayı da, ha rihi Selânikîı ve Tarihi Naima, ve diberbad ahlâksızlık misalleri istihsal yerraşma mevzuudur. Canlı bir uzviyetin Dün sabah, Bakırköyünde Ahmed Özyatiyeti zamanla mukayyed olan, havas ğerleri başta gelir. Tekirdağ (Hususi) Tekirdag zahire lerinde devrin en kuvvetli hayat dersIngiltere ve Amerikaya dogumundan ölümüne kadar geçen de türk isminde birisi ekmek almak için altı edebiyatı, bir nevi arlstokrat edebiyat tüccarlarından Hayim Papo ve komisleri yerine geçiyor. Bu fırtına, fazilet, Tacüttevarih, bu millî tarih eseryüksek nümunelerini verir. yoncu Hasan admdaii iki şahıs kilosu ğişmeyi mikroskopla veya gözle müşa tane sahte karneyi fınn tezgâhtarıoa ve. yapılan siparişler millî şuur, vatan millet sevgisi namına lerinin kopmadan uzıyan zincirinin İlk hede ve taklb etmek biyoloji veya bo rirken yakalanmiştır. Ahmed Öztürk «Eski Türk mektebinin dört büyük şa halkasıdır ki, tarihî doğruluğu ile, ve6 kuruşa satılması lâzım gelen 1800 kilo Amerika ve İngiltereye her nevi itha nen.iz varsa süpürüp tekmil gayretleritanik Ue uğraşanlar için nasıl bir zevk sahte karnelerle birlikte Milli Konmma irinden biri olan Bağdadh Fuzuli, Os üslubunun ince işlenmiş zarifliği ile be tuzu 22 buçuk lira fazla fiatla satmak lât eşyası sipariş edilmiştir. Fakat bu mizi kudurmuş bir kazanc iursında topise, bir hukuki müessesenin gelişmesini Müddeiumumiliğine sevkedilmistir. manlı ülkelerinde çıkan hakikî yüksek ğenilmiş, ve onsekizinci asnn en büsuretile ihtikâr yaptaklarmdan milli siparişler lisans tnüsaadesizliği ve nakil lamağa ssvaşmaktadır. tarih boyunca takib etmek de hukuklikrte ilk şairdir. Seleflerinden hiç biri yük dünya müvernhr Gibon'la diğer korunma kanununa tevfikan mahkemegüçlüğile karşılaşmış bıılunmaktadır. Bu Malımızın ufacık bir parçasını kaçular için bir zevktir. Bunu bize temin Suç kemale gelmiştir. cezanın gecikmihiç bir yolda ona yaklaşamaz, ve herAvrupa muverrihlerine, Osmanlı tari ye verilmişlerdir. mtlşküllerin halline çalısılmaktadır. Ya. yeceğine inanıyoruz Piyasaya verilen nadlı genclik için ayırmak. Bundan eden şey ise yaa ve kitabdır. ne kadar eseri Fars üslubunda ve zev hinin bu devri için, en değerli ve ıti Mevkufen cereyan eden nıuhakeme pılan siparişler geldiği takdirde piyasada miilî ödev benimsenmemiştir. Biz ki mildaha zevkli bir vatan vazifesi düşüII kinde ise de, o hiç de esir b> kopyeci barlı kaynak olmuştur. neticesinde Hayim Papo 4 ay hapse, 150 nülebilir mi? ithalât eşyasının hissedilir derecede bol lî mücadele ruhile çırpındığımızı söylüYazının keşfi ve böylece ffkirlerin, değildir; bilâkis o, kendine şimdiye kalasacağı ümld edilmektedir. Hoca Sadeddinin, saray vak'anüvisli lira para cezasına, bir ay mağazasmm düsuncelerin, bir takım işaretlerle müyoruz, biz ki bu en büyük ölüm dirim sadar Tüsk yahud Fars hiç bir şair ta ğinde de halefi olan Naimanın, 1591 ve kapalı kalmasına, komisyoncu Hasan da şahhas ve maddî bir hale konularak, vaşımızı, baş kaldıranı ezen, bozguncurafmdan yürünmemlş yeni bir çığır a 1659 yilları arasındaki devre aid tarihî, 3 ay 10 gün hapse ve 125 lira para cecesılden nesle geçebilmesinin temini inları millî bünyeden atan şiddetli, roerçar. Omm baş karakteri, bazen kendı çok sade ve açık, ayni zamanda da çok zasma mahkum edilnıişlerdir. sanhk hayatmda şüphesiz en önemli bir hametsiz bir disiplinle başarmıştk. Bu™ sini ifrata, taşkınlığa götüren yanık ve canlı ve lâtif üslubu ile, «Tacüttevailerilik unsuru olmuştur. Yazı fclmasaydı günkü piyasanın böyle bir inzıbat havaheyecanlı bir ciddiyettir. Bir kaç Türk rih» e açık bir tezad teşkil eder. Ramazan 17 Pazartesi | geçmiş bize, biz geleceğe karanlık kalasına ihtiyacı, konuşacak hale geldi. şairi bazı cihetten ondan daha fazla Bu sırada, eski dünyanın üç kıt'acaktık. Bugünkü medeniyet geçmişe uFeridun OSMAN musanna' yazmışsa da, ondan ziyade £ zun bır zincirle bağlı ise ki bağlıdır doğmdan doğnıya kölbe hitab eden az sını dolaşrak İstanbula dönen, ve buS bıır.un halkalan her şeyden önce yazı olrtruştur. En çok tanmmış eserleri ga rada gördüklerinin hikâyesini yazan Şubeye davet =0 Bütün dünyacln en meşhur eseri olan ve milvonlarca basilan bu kitab Evliya Çelebinin Seyahatname=ini, ve zeHerini ihtiva eden divanı, ve Leylâ Eminönü Yerli Askerlik şubeslndeaf Vasatî 1 U5 lb z5 18 57 20 30 0 15 ve kitabdır. İlkçağ medeniyetlerinin ge(Dost Kazanmak) muharriri Karne?ie'den ÖMER RIZA DOĞRUL'un üe Mecnun ajkını terennüm eden şi Hacı Kalfa diye meşhur Kâtib ÇelebiŞubede kayıdlı emekli subay ve menefis kalemile tercüme edilmiş ve üçüncü basımı çikmıştlr. lüOO 1 dl 10 16 (1) Piero Calamanderi, Eloge des 6 07 nin (1) tarihe, kronologiye, coğrafyaya, Ezanî iridir. Eserleri bir Vilâyet, «Azerbayrnurlarla malullerin kısa bir zamanda juges (Paris 1939>, Sahife 11. Nefis cildli 150 kuruştur. AHMED HALİD KİTABEVİ can», lehçesinde, ve İstanbul türkcesm ve daha başka mevzulara dair yazdığı şubeye müracaatleri. den çok farkhdır. Belki de bundan do bir çok eserleri anmak gerektir. 172S «Yavrucuğum; seni daiıa ilk gordağum layıdır ki onun izinden yürüyen bir de Türkiyede basılmış ilk kitab. arabca bir çakı ile yanyana oyulmuş iki İslm şairler mektebi gelmemiştir. bir lugatin tercümesi, intişar eder, ve gün sevmişt.im. Günlerce «Senı sevdim!> gördüm. ay ışıgmda bile okunabiüyordiyebilmeı; içm çırpmdım: İbrahim Müteferrika ilk matbaayı kular: Macide İsmail. «İstanbullu Baki, muasırı Fuzuliden Bu se\ğimı. sana gozlerimle anlatmak rar. Bir sene evvel gene böyle bir yaz çok aşağı olmakla beraber, onun gibi. istedını. Hanı bakıştığmuz zamanlar ne gecesinde bu korulukta neş'eli bir kao da, seleflerinin hepsinden ileride idi. (1) «Osmanlı tarihinin bütün kaynak bileyim ben, bir tuiıaf olurdum. Kalbimız labalık eğlenlrken biz onunla kaçamak En meşhur eseri Kanuni Sultan Süley larını, antalogilerini, şair tezkerelerini kudurur, göğsümüz çarpar, ben gözlerimi man hafckmdaki Mersiyesidir ki üslub inceledim ve hepsinin adını Hacı Kalfa yere indirirdim. Hissetmedin mı?.» Buradan gidince duyacaksm: Ölecegım bütün heybetüe şimdiden hissediyorum, kısa bir mazinin hayalde yaşatıhşıdn:. olarak gelmiş, isimlerimizi ağacın kalm da brunu geçen olmamıştır. gövdesine oymuşruk. sevgıiun. dan öğrendim. Hammer». bü'ün benliğlmle sana bağlandım. KaL Ve ben bunlardan birisiyim!. Senin için, senin aşkın içüı öleceğün. bim yalnız senin için çarpıyor, gözlerim O zaman ince, becerikuiz birer çizgiye «Ben ıstırab çektikçe sen ne zevk alıBu mektublar, Macidenin uzaklaşmaBen zaten hayattan uzaklaşmak içm ba. mevcud bulunduğun, bulunmadığın yer dan evvel bana yazdığı satırlardır. benziyen harflerimiz, şimdi kabuğua yorsun?. O gideli aylar geçti. Neredeyse se neşvünümasile toplu, kalın, acayib j e Dünyada yasadığım müddetçe her şe. hane arıyorum. Bu temiz a§km eger bır de yalnız seni görüyor. Sesin kulaklayim sensin. Yalnız beni üzme, beni ag gün sende söndüğünü hissedersem artık rıında peygamberlerin Uahî hitablan ka ne dolacak, hâlâ ne bir mektub, ne bir killer almışlar. Macide . İsmail. latma. İşte şimdi bunlan yazarken bile yaşamak cesaretıni büsbütün kaybede dar tatlı ve ruha işliyen kıvnlışlarla a . haber var. Yeni ve orijinal mevzulu... Şen, şık ve muhteşem kıp gldiyor. Bu hatıra, o mektublar ve hakikat. dayak yemiş, sinmiş ve sessiz bir çocuk ceğim, karanmı tatbik edeceğim. Işittiğime göre sevdiğim kadın yeni Onun için sevgilim, beni sev. beni öl. Yann hududsuz mesafeler araya zallm kavuştuğu muhitte yeni sevdalılar bulMacide bir gün gel de gör, şu çınar gibi ağlıyorum.. ve sen. kanadlannı gerecekler. Oh sevgilim, bir an başımı göğsüne dürme. Bana acı e mı?.» muş, ve benim bir ömür boyunca tat ağacı yosmalığını yüzüne karşı nasıl *** kojmak ve ne talüısiz, ne mustarib bir Bununla beraber unutma ki gönlüm tığım, ilk saadet diye tanıdığım o maziyi haykıracak, kadın olduğumu anlatmak için içimde o 5(5 îj5 SjC « İşte sana buradan son mektubu ya sana esklsinden daha yakın kalacak. Fa kendisi korkulu bir rüya sayıyormuş. Nükte... Kahkaha... Yenilik ve sevimlilik filmi başhyor. kadar büyük bir iştiyak var ki..» zıyoTum. Fakat yalnız buranın son mek. kat ben bunu Istemlyorum, daima kuca. *** Baş rollerde: Sessiz adunlarla yeri döndüm. Uzafctubu. Gittiğim yerden sık sık yazacağım, ğında, dalma gözlerim gözlerinde kalmak Bir yaz gecesl şehrin dışmdaki me t*n şehrin ışıklan karanlıklarla boğuistiyorum. «Gece. Saat bir buçuk. Hâlâ, uyuyamı. bana sen de yaz, cevab ver. sire yerine tek başıma gittim. Gökyüzü şur gibi mütemadi hareketlerle çırpjBak gözlerime. ağlamaktan çevreleri Şimdiye kadar çektiklertmi bana yal yıldızlarla pınl pırıl dolu, ay da ornıyorlar. Kulaklanmda sevgilimîn bir yorum. Gitmek günleri yaklaştıkça hasret yüreğime daha şimdiden heyula gibi nasıl kızıl kızıl olmuş, görüyor musun, nız bu unutturacak, beni bu mes'ud ede. talığı ısığa boğuyor. Rüzgâr saçlarım sene evvelki ince, munîs, yalvaran, bir çöküyor. İçimde bir şeylerin yığm yığın kırpiklerim top top blrbirine yapışık. Ya cek, bana mektub yaz yavrucuğum. Bana da, suların sesi kulaklarımda oynuyor. kedi gibi yaltaklanan tatlı sesi var, yalağırhğını duyuyorum. Kalblme eığmıya. naklarunda mütemadiyen dökülen göz her zaman sık ve uzun mektublar yaz. Tatlı bir koku duyuyorum, meyva a nız bu defa bu ahengine bir tebessüm cak kadar fazla olan, taşıyamıyacağım yaşlanmnı izlerl var. Hep senin için, hep Düşün ki her şeyi »en olan uzaktakl ğaclarının taze yapraklarından uçan ve alaycı bir eda karışmış: ŞAKİR ZÜMRE TÜRK SANAYÖ HARBİYE VE MADENİYE FABRİ I BRİkadar takatimin Ustünde bulunan bun senin artık kudsileşen muazzez varlığm bir zavallıyı teselli eedecek onlardan baş tatlı, hafif bir koku. Hay maskara hay!. KASINA birinci ve ikinci sınıf tornacl, frezeci, tenekeci ve amele işçi I lar ne? için. Diye çmlıyor. ka hiç bir vasıta yok. Sana matemli du. Vahşi bir orman içinde yapayalnız alinacaktlr. İsteklilcrin acele İstanbul Halicde Karaağacdaki fabrikamıza Evet doğru!. Gidip hemen yafmâlı. Senden uzak geçecek günlerin benim daklardan binlerce buse sevgilim.» mıza I Ne yapayım, j'avrucuğum. senîn olmak kalmış gibiyim. •••••^^^••••M müracaatleri. ^ • ^ M ^ ^ B ^ ^ ^ H İçin ne yapayım? Buna bir çare düsün. için ne kadar yakıcı bir azab olacağını Bazı kimseler isia hayat ve saadet Bir çınar ağacının büyük gövdeslnde Kudret Sinan Osmanlı edebiyatı Fatihten evvel, zamanında ve ondan sonra 13 Memlekette ihtiyaca Yazan : kâfi mal varken Hasan Cemil Çambel fiatların artırılması izah olunamıyor! fiatları durmadaıt yükseliyor Hukukî düşünceler Sefiir C haberleri Hukuk, kifab, kütübhane Zeytinyağı Yazan : . Sırası * Celdikçe j Piyasa müstahsilin ahlâkını da bozuyor! Htfz* Veldet Gene karne sahtekârhğı Ressam Saibin yaptığı Ebedî Şefin büstü SOZ SÖYLEMEK Ve İş Başarmak San'aîi İkind) Akşam İmsak Yatsı = Küçük hikâye Çınardaki yazılar = = = ^ ^ ^ I Kudret Sinan 4 YARIN AKŞAM SÜMER SİNEMASINDA KÂDIN ISCI İSTERSE Loretta YOUNG Ray MİLLAND ARANIYOR

Bu sayıdan diğer sayfalar: