7 Ekim 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

7 Ekim 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sağhk bahisieri Washington (Telsizle) uraya geldikten iki gün sonra M. Roosevelt bizi kabul etti. Cumhurreisi yanına yalnız fiç gazeteci alarak yaptığı gizli teftiş seyahatindcn bir gün e\vel dönmüş ve Amerikan gazetecilerini kabul etmişti. •••••••••••••WK Yazan halledeceği muhakGeçen yazımda (1) Kendisinin üstüste gazetecilere tahsis kaktır. Bugünün ya edecek vakti olmadığı halde sırf l ü r k hukukun ve hukuk km olmasını dile matbuat heyetine karşı bir teveccüh eseri nizamının kitab ve Kahve ve çay tevziatı bugünden itibayelim! Günün patalojik araştırmalan arasın Bunların çoğu belli belirsiz hazım kaolarak bizi kabul etmek lutuf ve nezakekütübhane ile olan da bir yeni hastalık: Karotenemi önemli rışıklıkları çekiyor. Sağ böğürlerinde ren İnhisarlar idaresi tarafından yapı samimî ve zaruri Medeni Hukuk ve İnkılâb Tarihi doçentl Türk Hukuk ku tinde bulundu. bir yer tutuyor; aktüalite bir konu bu. sancı. Karaclğerleri daima baskı altın lacaktır. Kahve ve çay için İnhisralar rumundan temenniCumhurreisi, bizi hususî çalışma odamünasebetini belirtKarotenemi adı fransızca karottan ge da. Hepsinin kan serumlarında karotan idaresinin hazırladığı şişeler bitmediğinve iftiharla görürler. Sağlıklarında veya miz, (Türk Hukuk Kütübhanesi) ni ku sında ve pek samimî bir surette kabul meye çalışmış, bunların hukuk alanmliyor, havuc demek; kanın havuclanması artmış; normaldekinden on kat ziyade. den satış, bayiler tarafından şimdilik adaki büyük rolüne işaret etmiş ve mem ölümlerine bağlı oarak hususî kütübha rarken, kütübhaneci isini de başlangıc etti. Hepimizin birer birer elimizi sıkarak * * * çık olarak yapüacaktır. gibi bir anlam ifade ediyor. Tuhaf olleketimizde tam ve mükemmel blr hu nelerini Türk Hukuk Kurumu kütübha dan itibaren halletmesidlr. Bunun için iltifatta bulundu. Pek neşeli ve zinde idi. makla beraber biraz da gülünc bir te İçimizde alabildiğine havuc, portakal Çekirdek kaiıve 500, kavrulmuş ve çenesine hediye edecek Türk hukukçuları yapılacak her türlü fedakârlık yerinde Halbuki on beş günlük bir teftiş seyaharim. yiyenler var; neden hepimiz açık, koyu kilmiş kahve 630, ikincl nevi çay 1300, kuk kütübhanesi eksikliginl doldurmak için yapüan güzel bir teşebbüsten aynca nın az olmadığını da görece|iz. Bu gibi olur. Hatta kütübhanecilik tahsili için tinden henüz dönmüştii. Gördüklerinden Havucun rengi sandır; hepimiz bili san ve tunıncu renklere boyanmıyoru2? birinci nevi çay 1700 kunıştan satılaolaylar memleket hukukçuiuğu ve irfanı bir veya bir kaç hukuk mezununun şim memnun olduğu anlaşıhyordu Nitekim bahsedeceğimizl söylemiştik. riz; ama bu sarı renglıl bir karbür did Bu sorguya henüz insanı kandıracak caktır. diden büyük kültür merkezlerine gönYurdumuzda her ay çıkan kitablar namına ne büyük, ne yüz ağartıcı bir seyahatinden memnun olduğunu blldirrojenden ilerl geldiğiıü belki bilmezsi karşılık veren olmadı. Yalnız 'bir sürü derilmesi düşünülebilir. An'anesi iyi ve 1 İstiyenler bayilerden çekirdek veya hakkında tam ve etraflı maluma: vermek tazancdır! mekle söze başladı. Memleketin her taniz. Ad takmadan kolay ne var, bu san izahlarda bulunanlar oldu. Bir hastanın sağlam kurulmuş müesseselerin hayatiBugün hukuk, kitab ve kütübhane maddeye karoten diyiverdüer. Bu sarı kanında yağ maddeleri bulunması ge kavrulmuş ve çekilmiş olarak kahve a ve önemli kültür meselelerine temas yeti, yaşama kudreti çok olur. Tıpkı te rafında büyük bu gayretle harb fanlitmek gibi faydalı ve güzel işler gören mefhumlan birbirine sıkı sıkıya bağh madde bir çok sebzelerde, yapraklarda, reken miktardan ez bulunmuş, bazılan labileceklerdir. meli bilgili ustalar tarafından sağlam yetlerinin devam ettiğini, geçen ilkkâportakal ve ntındarina gibi yemişlerde pek zayıf imiş. Bir hastada da karaciğer tahakkukuna Ambalâjlar hazırlandıktan sonra kah e kendi alanında çok büyük bir ihtiyacı şeylerdir. Zira hakikî manasında bir hu kurulan bir binada olduğu gibi! Bunun nundaki tahminlerinin çokça bulunujor. Bugünlerde karote vazifesini tamamile göremiyormuş. Bu re ve çay kapalı paket veya şiselerde karşılıyan (Ayın Bibliyografyası) mec kuk ilmi yaratmak, hakikî ve eksiksiz için de her şeyl önceden düşünerek doğru gidildiğini gördüğünü ve neticeden muasmın son saj'isında Türk Hukuk bir kütübhane sayesinde mümkündür. nin önemi büsbütün arttı; çünkü A vi vazife yetimsizliği karotenin vitamine satüacaktır. plânlı çalıştnak, büyük örneklerden fay memnun olduğunu söyledi. Sonra seyaKurumu Başkanı Marüsa mebusu Refik Türk Hukuk Kurumunu ve onun faal ve tamininin kaynağı olduğu erdaşıldı. Vii çevrilmemesine sebeb mi oluyor, henüz dalanmak ve işi ehline vermek lâzım hat programıımzı sordu ve \Vashingtonİnce umuma hitaben bir açık mektub değerli başkanmı bu azametli teşebbücudümüze girince karoten karaciğer ü bilinemiyor. Istanbulla Beyoğlu arasın neşretti (2). Bu mektubun başmdaki •ünden dolayı tebrik ve aydın yurddaş dır. İşte muazzam (Türk Hukuk Kü la NewYork'ta otump dolaşmakla zerine yükleniyor ve orada A vitamıBir çok hastalarda da metabolizm batübhanesi) kurulurken içimiz titriyerek memleketi tanıyamıyacagunızı. her tarafı nine çevriliyor;. Karaciğerin üstüne bir zal denilen hayat! hâdise düşmüş buTürk Hukuk Kurumu büyük bir hukuk arı bu işe yardıma davet ederken büdaki fiat farkları gezip gönnenin faydalı olduğunu ilâve temenni ettiğimiz bir nokta da bııdur. vazife daha yüklenmiş oluyor, böylece. lunuyor. Bunlar her ne kadar hastakütübhanesi kunnıya karar vermiştir. ün hukukçularm hislerine tercüman etti. Cumhurreisi nikbin ve azimkâr t e Belediye İktısad müdürlüğü Beyoğ Maksad, bu kütübhanede hukuka aid esBedenin gelişip serpilmesinde A vixa bğın hakikî sebebleri sanılmasa da birer ılduğumuza eminiz. (1) Bu y a a Cumhuriyetin 28 eylul bessümünü muhafaza ederek gayet sade lunda gıda maddeleri fiatlannı kontrol ki ve yeni bütün eserleri bulundurmak mini değerli faktürlerden sayılır. Ka yem sayılabilirler, ileride gerçeği avlaBu münasebetle bazı temennilerde bu tarihli sayısında çıkmıstır. ve samimî konuşuyordu. Yüzde yÜ2; bin ettirmiş, bilhassabüyük bakkalların fi ve bu eserler sayesinde Türkyede her rotenin vitamine çevrilmiyen parçası ka mak için. (2) Ayın Bibliyografyası (Üniversite demokrat ve halk çocuğu, halk adamı atlan alınmıştır. Bu kontroldan alman hukukçunun ilmî ihtiyacını tatmin et lunmayı da bir yurd vazifesi addederiz. raciğerden çıkar ve bir gıda olmak ünetice, Beyoğlunda gıda maddelerinin mektir» cüraleleri bize çok yerinde ve Bizde kütübhane ve kütübhanecilik he Kitabevi), sayı 6, sahife 3, olduğu görünüyordu Amerîkanın bütün zere kimbilir bilmediğimiz hangi madEski hekimler hastalıkların bazı beİstanbul tarafına nazaran hayret edile mutlu bir teşebbüsü müjdeliyor. Yur nüz modern ve sistemli bir hale konulmilletlerin istiklâllerini muhafaza etmedeye döner. Karoten kanın su kısmın lirtilerine benziyen şeylerle hastalığı teMuhtelit takım Almanyaya leri için çalıştışını söyledikten sonra, cek kadar yüksek olduğudur. Meselâ zey dumuzda tam ve mükemmel bir hukuk mamıştır. Yurdun çeşidli kütübhaneleda pek az bir miktarda bulunuyor. davi ederlerdi; nitekim sarılığa tutulantinyağının 225, mercimeğin 126, dermason kütübhanesi kunnak yolunda yapılan bu rtne her yü on binlerce lha harcanarak kendi telâkkisine göre, her memleketin * * * ne vakit gidecek? lara bol bol havuc yedirirledi. Böylekitablar ahnır, kitablar getirtilir, fakat Karotenemi hastalığına gelince, buna likle hastalanna bedenin kıvamiaşma fasulyasınm 95, adi cins fasulyaların 77, eşebbüs ne kadar övülse ve alkışlansa Almanyada üç maç yapmak üzere 12 yalnız siyasî sahada değil, iktısadî sahada bu kütübhanelere bilgili ve meraklı mekarotenin kanda artması da denilebi sına yarıyan A vitamini vermiş olu çorbada kullamlabilecek danların 92 ku azdır. Türk Hukuk Kurumunun merkezi birinciteşrinde Viyanaya hareket ede da istiklâline sahib olraası lâzım geldiruştan satıldığı görülmüştür. lir. İ;te örnek olarak bu hastalardan yorlardı; ama bu arada hastalarırun Ankaradadır ve kütübhane tabiatile An murlar tayin edilemediği için mevcud cek olan İstanbul muhtelitinin seyahati ğini zikretti. İleri olan memleketin saDün şehrimize gelen kuru fasuly^lar karada kurulacaktır. Fakat böyle bir memurlardan çogunun rolü hâlâ eski bir müddet için gecikecektir. Alman spor nayii de ohııası icab ettiğini, söyledikten biri: Bir senedenberi bu adamın derLsi renklerini daha ziyade sarartırladı, biliçin vagonda teslim 64 kumş istenmiştir. müessesenin temin edeceği istifade yal (hafızı kütüb) rolünü geçmez. Bu yüz teşkilatı tarafından davet edilen İstan sonra, «Türkiyeye yapmak istediğimiz sspsarı. Bunu bildiğimiz âdi sanhk san miyerek. Bugün bizde de o eski itikadmışlar. Oysaki buna sarılık demek için larm izlerl var; bij de onlar gibi ya tzmir vapurunda yakalanan nız Ankaraya münhasır kalmıyacaktır. den kütübhanelerimizden hakkile istl bul muhteliti, Türk, Bulgar hududu olan yardunın esası budur» dedi ve Türkiyebir çok şeyler eksik. Adamın sıhhati parsak onların bilmiyerek işlemiş olİlmî bir etüd veya eser hazırhyan veya ade imkânlan azdır. Hatta kitablann Sivüingiraddan itibaren bütün yolu Al nin kendi siyasî istiklâline sahib oldukumarbazlar yerinde, yalnız şaşıîacak şey renginin duklan suçlan. biz bilerek işlemiş osadece tetebbüde bulunan her hukukçu ennî surette muhafaza edilebüip edile man spor teşkilâtının misafiri olarak ğunu ve bunu muhafaza için yardıma mediğini de bilemiyoruz. Kataloğlar çesanlığı. Baştan ayağa kadar beden sap luruz. Zaran dokunmasa da heyecanlı, katedecekti. Haf ta içinde verilen bir ha muhtac olmadığını ve ancak iktısad! isEvvelki gün İstanbuldan Izmire hare müracaat için muhtac olup da, bulunsan. Sarılık yüzde daha koyu, turuncu korkak zihniyetlerle estetik meraklılan ket eden İzmir vapurunda tanınmış üç duğu şehirde tedarik edemediği bir hu şid çeşiddir. Bütün kütübhanelertmizde tıere göre, muhtelit takımın misafirliğitiklâlini kazanması için yardıma ihtiyacı • ki katalog ve kartotek usulleri tevhid ya çalıyor. Tabanlarile bacaklan fırçayla rahatsız olur. kumarcı, emniyet ikinci şube memurları kuk kitabının Türk Hukuk Kurumu kü edilmemiştir. Maarif Vekâletlnin son yıl nin Sivilingıraddan değil, Macar, Al olduğunu ilâve etti. sarıya boyanmış kadın bacaklan gibi. Havuc yerken itidali elden bırakmı tarafından yakalanmıştır. Üzerlerinde tübhanesinde mutlaka mevcud bulunman hududu olan Preburg'dan itibaren arda bu işi büyük fedakârhklarla ve Kanın serumu da san renkte Ağzmın yalım, hatta portakal yerken bile. bir çok iskambil ve zar ele geçmiştir. duğundan emin olacağı için mümkünse yabancı mütehassıslar getirterek önemle başhyacağı bUdirilmiştir. İki hudud araM. Rooserelt, sözü Atatürke nakledeiçinde benek benek sarı lekeler var. * * * Bunların son zamanlarda şehirdeki sıkı bu kitabı bir kaç güa için kiralayıp ge le alması cidden şükrana değer. Bu smdaki bilet parası farkı 6000 lirayı aş rek onunla mcktublaştığını söyledi ve *** Buraya gelince benim gibi belki siz takibden fırsat bulamıyarak, uzunca se tirmek, değilse lüzumlu sahifelerini Antığından İstanbul bölgesl her hangi bir bunun nasıl olduğunu anlattı. Türkiyeye memleketteki kütübhanecilik, yüksek Bedenin sararmasma sebeb, çok seoze de hatırladınız atasözünü: fer yapan vapurlarda kumarcılık ettikle karadaki bir tanıdığı veya Kurum kü tahsilli, kültürlü vatandaşlann rağbet seyahat için bü:çesinde böyle bir tahsi fillm çekmiye giden bir sinemacıya yemek. Bu hasta on sekiz aydanberi ri, İzmir vapurunda da buna hazırlan tübhanesinde bu işle tavzif edilecek bir edeceği, önünde terakki yollan açık bh sat olmadığını alâkadarlara bildirmiştir. Cumhur Reisi bir tavsiye mektubu verSofn soğran yemez, bulsa kabuğunn meınur vasıtasile küçük bir ücret muher gün bir kiloya yakın taze sebze yeDün akşam geç vakte kadar bu husus miştir. Atatürk bu tavsiye mektubunu komaz. dıklan kanaati edinilmiştir. kabilinde kopya ettirmek imkânlarını meslek haline getirilmezse bugünkü ça ta henüz bir malumat gelmemiştir. Bu miş. Bu sebzelerin içinde şeref mevkiinl hüsnü telâkki ederek filimciye her tiirlu Dünya kan ve ateş dalgalarile yuğu Karne yolsuzluğu yapanların bulacaktır. Kurum. kütübhanesinin her lışmalann da kısır, verimslz, hatta nehavuc tutuyoımuş. ticesiz kalmasından korkulur. Maaş ve vaziyet dolayısile Almanyaya hareket ta kolaylığın gösterilmesini emretmiş. M. yıl bastıracağı mufassal kataloglar memBir hasta daha. Bu da obur denile rulurken her istediğini bulan ve buldurihinüı değiştirileceğl zannedilmekedir. Roosevelt, alınan filimlerin çok enteremuhakemesi başladı leketin bütün kütübhanelertne gönderi. mevki itibarile özenilecek bir kütübhabilerek kadar havuca düşkün. Hasta ğunu istediği kadar yiyen nerede bugün? san olduğunu ve Amerikada her tarafta Memurlara kömür nasıl Ekmek karnesi yolsuzluğu yaptıkları lecek ve bütün hukukçular tarafından necilik kariyerine ve en son ve iyi külardan bazılan da çok portakal yemiş. Dr. Rusçuklu Hakkı gösterildiğini ve çok beğenildiğini, buiddiasile; 7 karne sayım memurile 14 fı se\e seve satın ahnacak ve böylece her tübhanecilik bilgisile mücehhez meraklı tevzi edilecek? nun üzerine Atatürke teşekkür ettiğini, rıncı, İstanbul Millî Korunma mahke hukukçunun elinde eksiksiz bir Türk bir kütübhaneci zümresine çok ihtiyaBelediye ve Beîediyeye bağlı müesses böylece aralannda bir mektublagma başSeyredenleri fevkalâde memnun edecek mevsimin 2 biiyük filmimesine verilmişlerdi. Bunlardan 6 ki hukuk bibliyografyası bulunacaktır; ar cımız vardır. Geçmişin ihmal ettiği nice İstanbulun en biiyük 2 sinemasmda şilik ilk partinin muhakemesine, dün tık bundan sonra ilmî çalışma daha ko büyük işleri başaran Cumhuriyet idare memurlanna verüecek kömürün tek el ladıifını, iktısadî meseleler uzerinde de Çarşıkapl Şehzadebaşl İstanbul brinci Millî Korunma mahke lay, daha zevkli ve bittabi daha verimli sinin bir gün bu önemli işi de kökünden den mutemed ve t&li mutemedler vası mektublaştıklannı ifade etti. Reisicumtasile tevziine karar verilmiştir. . mesinde başlanmıştır. Muhakemede ha bir hale gelecektir. hur: zır bulunan ekmekçi Şevki ile tezgâhtarı « Memleketimizi lyice görüp TürBUGÜN MATİNELERDEN İTİBAREN EMSALSİZ PBOGBAM Adı geçen mektubda «Hukukun her Ziya, fırıncı Niko ve iki sayım memuru Bütun dünys dillerinde 10.000,000 basllan ve Türkiyede kiye halkmı aydınlatmanızı, aynl zahaklarında tevkif müzekkereleri kesil şubesine aid eski ve yeni, matbu ve 4 üncü basımı yapılan manda kendi memleketinizi de bize t a miştir. Mahkemeye gelmiyen bir sayım gayrimatbu, telif ve tercüme bülün esernıtmanızı dilerim» dedikten sonra heyet memurunun müzekkere ile geürtilmesi lerle meclis zabıüarı, Takvimi Vakayi ve namına Şükrü Esmer: Meclisi Meb'usan zabıtnameleri, nizamî için muhakemenin devamı kalmıştır. mahiyeti haiz fermanlar, iradeler ve bu «• Bizi kabul etmekle heyetimize Bex HERİSSON Karen VERNE Herkesin hoşuna gidecek emsalsiz Tehir edilen müsamere mahiyetteki sair eserler, hukuka aid tamüstesna bir şeref verdiniz. Çok mütetaraflndan temsil edilmiş ve Pabir mevzu Kendi küçük dehasl riste güzeran etmiş binbir casusluk hassis ve müteşekkiriz. Türkiyeye bir Hilâl Genclik kulübü başkanlığından: rihî vesikalar, fetvalar, şer'iye ınahkemebüyük san'atkârm yarathğı leri sicillâtından iktibas edilmiş hükümve maceralarla dolu büyük sermesajınız varsa emir buyurnn» dedi. 3/10/942 cumartesi akşamı Suadiye ler, hukuk mecmualan ve hatta yevmî püzest filmi. Meşhur DALE CARNEGİE'nin bu müstesna eseri ÖMER RIZA DOĞRUL kahkahalar şaheseriM. Roosevelt, cevab olarak: plâjı kazinosunda verilmesi mukarrcr gazetelerde çıknıış hukukî makaleler> in un nefls üslublle dilimize çevrilmiş ve en büyük rağbetle karşllan€ Cumhur Reisinize bcnim selâmlamüsamere, havanm muhalefeti yüzün satm alınacağı ve arzululaım Ankarada mıştlr. Dördüncü büsımı da bugün çlktı. Cildli olarak 135 kuruştur. nraı götüriiniiz. Ümid ederim ki, kendiden zaruretle geri bırakılmıştır. Eldea Türk Hukuk Kurumuna müracaatler. Satış yeri: AHMED HALİD KİTABEVİ lerile görüşürüz, söılerile beyanatına nidağıtümış bulunan davetiyelerin yakında bildirildikten sonra bu muazzam küiübhayet verdi. Tekrar elimizi sıktı ve iyi yeri ve günü tayin edilip ilân edilecek haneye kitab hediye etmek istiyenlerin Maarif Vekilllği M:llî Talim ve Terbiye Heyetinin kararile Liselerin yolculuklar diledi. olan müsamerede muteber tutulacağını de bulunacağı gözönünde tutulmuş ve son slnlflarlnda ylllardanberi okutulmakta olan özürle dileyerek bildiririz. M. Roosevelt'in, üzerimizde biTakfığı «eğer hediye hususî bir kütübhanenin tamamım teşkil ederse, bu kütübhane intıba pek derin oldu. Pek mühim işleri Kurumun umumî kütübhanesinde husuBeyoğlunda, Istiklâl cadesindde, Halepçarşlslnda yeni binaslnda Ramazan 26 Çarşamba arasında bizi kabul etmesi, muhterem sî bir mevki alacak ve sahibinin adı ve YARIN GECEDEN İTİBAREN FAALİYETE BAŞLIYOBCumhur Reisinin Türkiyeye \e Türk milmümkünse büstü kütübhanenin üstüne Ietine olan sevgisinin bir nişanesidir. Bu konacaktır» denihrüştir. İstanbuldaki 3 sebeble pek mütehassis ve minnettar olumumî kütübhanelerin banlarında inceSayın seyircilerinden gördüğü rağbet ve teveccühten cesaret alarak büyük 1 U2 ıe 16 lb 42 20 14 & 25 leme yapanlar, hususi kütübhanesini Vasatî duk. fedakârllkla Avrupa ve Amerikanm en tanlnmış ylldızlarının çevirdiği millete bağışıamış böyle hamiyetli TürkKitablann son baskllarl çıktı. 6 19 9 31 lü 00 1 30 10 42 lerin isimlerini ve kütübhanelerini zevk Elzanî en seçme filmleri getlrmeğe muvaffak olmuştur. REMZ1 KİTABEVİ YARIN GECE saat 21 de fevkalâde açlhş töreni, GALA Mt'SAMERESİ GİNGERS ROGERS'in şen, şuh, şakrak, nefis bir komedisi KJeriman yatağmda bir kaç defa dönda altın renkli reçeller, çörekler, yağlar, dü. Yüzünün yarısını örten, dudakbınbir türlü yiyecek doluydu. Genc kız larını gıcıkhyan örtüyü hiddetle geriye uzun zamandanberi hasret kaldığı bu atü. Tekrar uyumak için gözlerini sıkı nefis şeylere gözleri iştahla parlıyarak ( Tom Dlck And Harry > sıkı kapadı. Fakat bir müddet sonra ubaktı, fakat biraz evvel yeni annesinin Sazlı sözlü, dansll özlü enfes bir aşk macerasl. yumağa imkân olmadığını, binbir düşünsöylediği sözler aklına gelince içini çekti. Ayrıca: 1 Türkçe sözlü bir spor gazetesi> lld büyük İngiliz futbol cerlin kafasmda iri siyah sinekler gibi Kadın perhiz tavsiye etmişti. Neriman «Bana ne oiuyor?» diyerek yastığın al dı, sonra annesini babasını hatırladı aç, kurnaz farelere benziyorlar. GeEe sen takımı arasında maç. 2 Walt Disney*in renkli bir çiftlik senfonisi. çırpınıp vızı'dadığını görünce gözlerini her ne olursa olsun şunlardan biraz tatına soktuğu başını çıkardı. İşte o za Fakat herşeyi çabuk unuttu. Çünkü dı kendin bilirsin, mademki hoşlanıyorsun.. İ ^ B Gişeler perşeırbe gününden itibaren açlktır. Telefon: 49369. açtı. Gerinerek derin ahlar çekti. darım ya^ diyerek içerj girırieğe hazırman gözleri hajretle büyüyerek harekst şarıda bir tıkırdı vardı. Sonra kapı ya Ben de sabah sabah gelmiş neler anlatılandı. Biraz da duyduğu fısılülarla olduDışarıda yağmur yağıyordu. Hava kur siz kaldı. Çünkü kendi odasmda değildi. vaşça açıldı. İçeri uzun boylu, şişmanca, yorum. ğu yerde kaldı İleride, pencerenin önünşun gibi ağır ve renksizdi, balkonda asılı Büyük ferah bir odada bulunuyordusarışın bir kadın girdi. Neriman şaşkın Ayağa kalkmıştı. Kuru, hesablı bir ba de kıyafetlerinden hizmetgi oldukian çamaşırlar rüzgârda şişip uçuşarak ıslak Yattığı karyola cevizden, oymalarla süsbir tavırla yerinde kımıldadı. Kadın kışla Nerimanı uzun uzun süzdü: aniaşılan iki kadm arkaları kendisine döcama çarpıyordu. Genc kız kaşlannı ça lü ve içinde kaybolacak kadar büyüktü. muhteşem bir sabahlığa sarılmışü. Sarı Dikkat et, şişmanlıyorsun diye, mı nük konuşuyorlardı Yaşhcası: BUGÜN MATİN'ELERDEN İTİBAREN 2 FİLM tıp, küçük, ince burnunu havaya doğru Çarşaflar, örtüler döşenmişti. Her tarafboyah saçları, solgun bir yüzü, yorgun, rıldandı. Gene perhize başlamalısın. Saçkaldırarak odaya bir göz attı, güzel, kır ta kristal aynalar parlıyor, ağır dantel Hepsi başka türlü diyordu. Hele şu etrafı çürük gözleri vardı, karyolaya larının rengini niçin açtuı. Meliha ne yamızı dudaklarını nefrete benzer bir hare perdeler yerîere kadar dökülüyordu Nebizim hanuna bak, beyi çapkınmış, diye, doğru sürüklenir gibi yürüyerek yatağın parsa onu yapmak istiyorsun. Bu kızı da ketle büktü. Eşyalar birbirine kanşmış riman ellerile vücudünü yoklıyarak: kıskanır, herkese şikâyet eder. Ya kenucuna oturdu: beğenmiyorum. Yüzüne gülüyor. Nihalin disi! İşte yukarıda hazırlanıyor. Guya MÜZİK, DANS VE EMSALSİZ AŞK FİLMİ ü. Bu, kalbi ihtiras ve arzularla yanan «Çıldırıyor muyum yoksa! diye mırıldan Neden bu kadar erken kalkttn diye, çayında senin için kirpiklerine kadar yürüyüşe çıkıyor değil mi? Dünya âlem taze, güzel bir kız için fakir denecek ka dı. Bur&sı neresi?» Kalbi şiddetle atmasöylendi. İlk defa dokuzda uyandığını herşey sahtedir. Para, makiyaj güzeli di onun nereye gittiğini biliyor ayol Artık dar çıplak, küçük bir odaydı. ğa başîamıştı. Hayır, rüya olmah diye görüyorum. Kimbilir gece kaçta yattın. yen o değil mi? dostu ile gizli buluşmuyor ki. Ama kocaNeriman ağlamamak için gözlerini si düşündü. Muhakkak rüyadır. AllahıiTi ne Heyecan, sergüzeşt ve macera filmi Bari balo güzel oldu mu? Biz sabaha Öyle kıskanc, kendini beğenmiş yaban sına da acımıyorum ya.. Vurguncunun nirli sinirli kırpıştırdı. Annesini, babasını kadar güzel oda, fakat bu aynadaki kız karşı geldik. Baban pokerde jki bin lira cı bir tavırla konuşuyordu ki, Neriman biri. Hani şu gazetelerde.. • bir düşman gibi düşündü. Son zaman kim?» Sesi yavaşladı Genci: larda evde parasızlıktan başka bir şey Karşısmdaki büyük boy aynasmda, verdi Sonra da midesi tuttu. Berbad bir üzerine hücum etmemek için kendiai güç konuşulmaz ohnuştu. Yemeği bir ksba san saçh, beyaz, solgun bir genc kız gece geçirdik. Biraz evvel ancak uyudu. tuttu. O esnada garib bir şey oldu Genc Küçük hanım da bu oğlanlardan indirmişler, ete perhiz etmişlerdi. Gene hayali, iri yeşil gözlerini hayretle a;mış Şahende Hanım da oradaydı. Gene kırıt kız, asıl sesine hiç benzemiyen, şahsiyet birini elde etmeğe çahsıyor, dedi. Galiba Senenin i l ksüper filmi şerefine B Ü Y Ü K S U A R E de geçinemiyorlardı. Annesi onun şikâ kenddsine bakıyordu. Neriman karyola tı durdu. Tabiî babanm niçin kaybettiğini siz, riyakâr birine aid olduğu telli, zayıf, Osmanla evlenecek. Herif daha geçen yetlerîni fırsat bilerek NihadJa evlenmesi nm içinde zıplayıp kalktığı zaman ayna anladın. Kadmın gözlerine bakmaktan ince bir sesle: gün beni köşeye sıkıştırdı, bu zengin kıziçin sıkıştırıyordu. Nihadı düşündükçe daki hayaUn de ayni hareketleri tekrar oyunla me^gul olacak hali yok ki.. Sinir Fakat annsciğim! diye, mınldandı ları aptal oluyor biraz. Kız oğlanın parası Nerimanın kalbi tatiı tatlı atmıyor de ettiğini gördü. Başını hayretle uzatarak lerim bozuldu. Bıktım artık. Yalnız para Kadın sinirli bir gülüşle yarı şaka, ya için yüzüne güldüğünü anlamıyor, kenTamamen teknikolor... Eğlenceli, şen bir mevzu... En son dans ve şarkılar... Amerikanln en meşhur orkestralan. Bu şaheserin baş rollerinde: ğildi. Fakat genc adamın aydan aya eü aiTiaya daha dikkatle baktı. Olduğu yer ile olmaz ki. Insan biraz da karşısında n ciddî: dine güveniyor. konuşacak, meram anlatacak birini arıALİCE FAYE CARMEN MİRANDA JOHN PAYNE . CEZAR KOMERO ne geçen yüz elli lira bütün ümidlerini de sıçrıyarak: Aman hiç olmazsa bu sabah bana Neriman daha fazla dinlemedi. İştahı yor. Koca mı bu! O yemek yiyişi, kadınMELEK'te loca ve numaralı koltuk kalmamlştır. İPEK'te localar satılmıştır. kırıyordu. Gencmiş, istikbali varmış.. Fakat bu bulgur kralının kızı Jale! lara sataşması, kaba kaba gülüşleri yok böyle hitab etme, dedi. Sen anne dediğın kaçmıştı. Hiddetten titriyordu. İçinden: Numarall koltuklar vardlr. Erkenden aldlrılmalldır. Neriman; ne yapayım? diye, düşünü diye, bağırdı. zaman kendimi birdenbire 30 yaş birden «Allah hepinizin canını alsın!» diye, mu? D İ K K A T : Bu film İPEK'tıe bayramln birinci günü değiştirilecek, yordu Ben sonra değil, şimdi, bu en güihtiyarlamış hissediyörum. Bugün ne ya mırıldandı Odasına doğru kaçarken buDili tutulmuş, güçlükle nefes alarak bayram gunleri yalnız MELEK'te devam ettirilecektir. ^ • • H zel, genc çağımda yaşamak isüyorurtı.. bir an şaşkın, hareketsiz kaldıktan sonra Neriman; cYeni annem bu olmalı, pe pıyorsun? Ben giyinmeğe gidiyorum lunduğu muhit içinde herkesten, herşeyTekrar gözlerini kapıyarak birbirinden hakikati anlar gibi oldu. Daha bir dakika der bey de malın gözüymüş hani!» diye, Biraz yürüyüş yapacağım. Belki yemeği den nefret etmekte olduğunu hissetti. Sinema dünyasımn sönmiyecek parlak giineşi l^B^B^M şık elbiseler, mücevherler, muhteşem da evvel o kadar ih^irasla bu kızın yerinde içinden söylendi. Düşündüğü şeye, kendi dışarıda, bir ahpabda yerim. Kalbi acı, pişmanlıkla yanıyordu. Yatak vetler, ziyafetler düşünmeğe başladı. olmak istememiş miydi? İşte; bir mu garib vaziyetine dayanamıyarak güldü. VATAN KURTARAN ARSLAN... KEŞİF ALAYI... KAPTAN BLUD'un odasına girince kendisini karyolaya atü. Ve cevab beklemeden çıkıp gitti. Sonra daha iyi hulya kurmak için, sıcak cize olmuş, Allahın iyi bir tarafına gel Kadın sert bir bakışla onu susturduktan dâhî rejisörü: MİCHAEL CURTİZ'in yarattığı O gittikten sonra Neriman olduğu yer Örtülere sarıhp, başını yastığın altına sonra: yatağında kımıldayıp gerinerek başını miş, duası kabul olunmuştude hiddetle doğruldu Sonra kalbi kederle sokarak: yastığm altına soktu. Derin derin içini Genc kız karyoladan heyecan içinde Sana da kızmıyor değilim diye, baş ağırlaşarak kendi annesinin iyiUk, şefkat «Allahım eski kalıbıma dönmek, eski çekerek: indi. Kalbi neşeyle çarpıyordu Karyola ladı. Bu budala oğlanlara kendini kaptır dolu yüzünü hatırladı. Ürkek, isteksiz^ Neriman olmak istiyorum» diyerek ağla Meselâ şu bulgur kralı Naşid Beyin nın önünde duran beyaz ipek terlikleri mışsm. Gözün dünyay\ görmüyor. Hele «Biraz da şu evi tanıyalım, yeni hayatı mağa başladı. Umidsizlik, gözyaşları ERROL FLYNN ERENDA MARCHAL'ın son şaheseri kızı Jalenin yerinde olsaydım diye, mı ayaklarma geçirdi. Sonra yürüdü ve şu Osman öyle sinhime dokunuyor ki.. mıza ahşalım» diye, söylenerek karyo içinde başını yastığın altından çıkardığı YARIN AKŞAMDAN İtibaren senenin en BÜYÜK GALASI olarak rıldandı. Allahım ne olurdu, şu budala aynası duvarm mühim bir kısmını kap Aramızda bir dolaşması var!. Hepimizle lanın uzerinde duran sabahhğı omuz zaman ince bir çığlık atarak sıçrayıp olıyan üzeri gümüşler, kristal kutularla alay eder gibi.. O müstehzi bakışlar, sana larına atü, dışarı çıkh. Nereye gittiğini turdu. kızm hayatını t e n yaşasaydım.. Bunu o kadar candan, hırs ve ateşle îs dolu tuvaletin önüne oturdu, kendismi yaphğı ukalâ, kaba şakalar. Geçen gün bilmiyerek uzun bir koridorda yürümeğe Gene kendi o fakir, küçük odasındaydı. Numaralı yerlerin şlmdiden kapatllmasl. Telefon: 43595 temişti ki, garib bb' heyecan içinde, bü tetkike başladı. Bir an kendi küçük, kal baban bu oğlanlar Jalenin gözlerine de başladı Sonra* açık bir kapı görerek dur Yağmur camlara şiddetle vuruyor, altmBu film İzmirde LÂLE ve TAN Sinemalarında aynı zamanda gösterilecektir. tün vücudünün arzu ve ihtirasla yandı kık burnunu, kocaman, kırmızı dudakla ğil, mücevherlerine, elbiselerine vurgun du. Bu büyük bir yemek salonuydu. da çarşaflar rüzgârda şişerek saüanıyorğım tassetti. Başı döner gibi oldu. ı rını, kıvırcık siyah saslannı hasretle ara lar diyordu. Hani yalan da değil. Hepsi Kahvaltı sofrası hazırlanmışb. Tabaklar du. L Yeni bir hastalık ve sebebleri ===== Yazan = = = Sehir = Hukukî düşünceler haberleri Büyük bir hukuk kütübha Çay ve kahve CUMHURÎYET Birinciteşrin 1942 Amerika Cumhur Reisile mülâkat Dr. Rusçuhlu Hahkı Bugünden itibaren ucuz fiatla satılacak nesi kurulması yolunda Jfı/zı Veldet l Z A K U R AM P A R I SI N SON GÜNLERİ BABY SANDY BÜYÜK İŞLER PEŞİNDE • Uzerinde^ • ^Tesir • ^ ve Insanlar ISMAÎL DOST KAZANMAK Yapmak S İ N E M A ve TİYATROSU SES SİNENASI ve TİYATROSU TANZİMATTANBERİ HABÎB'in Edebiyal Tarihi Edebiyat" Antclcjisi HANCİSİNİ ALAYIM? fp= Fantezi hikâye Muc ıze Peride Celâl f ÇEMBERLİTAS Sinemasmda 1 DAİMA SİLÂHŞORLAR ÇETE PEŞİNDE Bu akşam MELEK ve İPEK sinemalarında HAVANADA EAYRÂM DENİZLER LÂLE ARSLANI SİNEMASINDA

Bu sayıdan diğer sayfalar: