3 Aralık 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

3 Aralık 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

~ «*. *' .•" * Suikasd davası Dünkü ceîsede, Von Papen'in hususî kâtibesi Roz dinlendi ku bulacağı tahmininden bahsedilmlştir. Şimdi şahid de ayni tahnünleri ileri sürdüğüne göre acaba bu ikinci infilâkın niye vukua gelmediğinl söyler mi? Sonra Ataşemiliterlerin otomobillerinin oradan geçıverişini nasıl lzah ederler? Kemal Bora, İnfilâk olacağı evvelden bilinmediğine göre böyle bir hâdisede tehlikeden endişe veya korunma hissi tabıisile İkinclsmin olabileceği cihetinin tahmini tabiî olduğurıu, Alman ataşesinin otomobili o civarda bulunmayıp hâdised,en sonra tesadüfen gelmiş olduğu aniaşıldığını, bu suailerin tevcihine iuzum olmadığından reddini söyledi. ı aradaki Divan edebiyatı*** Y a z a n : »^^•^•••••••«i^^ ve bir de deryasını (Bas tarafı 1 inci sahifede! «Hajret» nın asırlarca klâdan okumak istediyse de reis, evvelâ «Bahrı Ücâc> tersik temler üzerinde hatırladıklarım anlatmasını bildirdi: kıbile ifade etmiştır! işleyip duran man<Hatırlamadığı cihet olursa notlarma Zaten her iki temzum ve mensur robakabiür» dedi. Bayan Roz anlattı. de de netice birdir: man tekniğini şekEşref Demircan bu sözleri önce türkçe, Âşıkla mâşuka evlenir. liyat itibariyle mnhafaza ettiği halde, bu sonra da rusçaya çevirdi. Şahid hâdiÜslub itibariyle en mustalah inşâyı klâsik şekliyat içlnde hayatı ve bilhassa Beyi şöyle anlatıyordu: I İçtimaî ve siyasî hayatı ifade ederek es yazanlarm en mühimleri Hicretin onun (Âhî Çelebi) de, ona nisbetle biraz daha « Saat 10 raddelerinde sefarethaneki Divan romancıhğıyla yeni Tanzimat cu asrmda (Âhî Çelebİ) ile (Lâmii Çe hafifini (Lâmıî Çelebİ) de ve nihayet ye gitmek üzere evimden çıkmıştım. Bu romancılığı arasmda bir nevi vasıl hattı lebi) ve On birinci asruıda da (Tayylb Tanzimatın bazı Garb kelimeleri de alasırada Von Papen'l» refikası da ikametteşkil eden ilk Tanzimat romanının mü zade Ehlî Mehemmed Efendi) ile sonra cak kadar yenileşen inşâsmı (Hasan gâhlarından çıkmışlardı. Ben tahminen Tevfik Efendi) de gbrürüz. Meselâ (Naellifı (Hasan Tevfik Efendi) dir. dan (Sabrii Şakir) diye şdhret bulan 50 metre kadar önlerindeydim. İtalya deryasına gelişini Tanzimat devrinde âdetâ birbirini tâ (Edirneli Sabri) dir. Bunlardan (Ahî) zar) ın «Hajret» sefareti arsasının kapalı bulunan orta kib etmiş iki (Hasan Tevfik Efendi) ye iie (Lâm.î) nin «HüsnüDil» leri men (Âhî) şöyle anlatır (8): kapısı önünde bulunduğum sırada arKızılay aşevlerine semtleri uzak bu tiştığinden, bunlan birbirme kanştirmi«...Bir bahri bîkerâna ve deryâyı kamda bir İnfilâk olduğunu duydum. surdur; fakat eski mensur eserlerde uMahkeme gereğini düşündü. Pavlo lunan fakirleri, yorgunluktan kurtar malıdır: Bu iki (Hasan Tevfik Efendi) raumiyetle tesadüf edildiği gibi içlerinde bîpâyâna irişdi kim emvâcı felekevc Geriye bakınca Von Papen'le refikasıfülki gerdunu bir habâb gibi havâda alâkalandırdığı mak maksadile, şimdilik Koca Musta cin birincisi 1291 de vefat eden Tophaae nın sallanır bir halde yerden kalkmakta fun müdafaa hakkını ve Feriköy muhasebecisi (Hasan TevEk Efendi') (1), manzumeler de vardır. Mehazlarmın bu oynatmış ve zevrakı muiüti bir kcfi olduklarını ve sefarethaneye doğru iler cihetle bu iki sualin şahldden sorulma fapaşa, Rami, Beylerbeyi hususiyetini (Hasan Tevfik Eferdi) de semtlerinde seyyar mutfaklar açılacaklediklerinl gördüm. Bu suretle onlara sına karar verdi. İkincisi de 1326 tarihınde ölen Bahriye ikmal etmemiş, o da eserine İnşâsı ka kemterîn gibi çarhın yedi bahrinden tır. İleride mevcud aşhanelerin çoğalöoğru yürüdüm. Maksadım onlara yarBayan Roz şöyle dedi: mektubsusu (Hasan Tevfik Efendi) dar kuvvetli olmıyan bir takım man taşra atnıı.ş ..» tılabilmesi imkânlan üzerinde de tetdım etmektl. Von Papen'le Madam FaBu deniz tasviri (Lâmiî) de şu şekli dir (2). c İkinci bir İnfdâkın vâki olabile kikler yapılmaktadır. zumeler katıştırmıştır. pen'ln arkasmda tahminen 3040 metre ceği ihtimalile oradan uzaklaşılmasım alır (9): Tanzimatm İlk romarunı işte bu ikinci İstanbul meb'usu Sadeddin Uraz'm Zamanmda (Benli Hasan) diye şöhret gerilerinde duman çıkmakta olduğunu tavsiye etmekliğim bir bilgi mahsuiü «... ruzgâr ile bir derjâ kenarına yetdi reisliği altmdaki Kızılay aşevleri ko (Hasan Tevuk Efendi) te'lıf etmiştir. bulan (4) büyük münşi ve şair (Âhî) nin ki tuli muhiti basîti arzı gabrâya yol gördüm. Her İkisi de baştan aşağı toza değil, içimden gelen İnsiyakî bir hisleSon devir biyografları içinde yalnız mitesi, aşhanelerin uzun zaman İhtiyabulanmıştı. Büyük elçi «Bu bana atıldir. Suikasd tasnii iddiası hakkındaki cma yetecek miktarda gıda maddeîini (Bursalı Tahir Bey) merhum cOsmanll HüsnüDii» i ikmal edilmemiş oldu kesmiş ve arzı arîzi sâhati luccei mış bir bombadır» dedi. Refikası da kanaat veya fikirlere dair ifade verecek stok etmiş bulunmaktadır. Bu gıda müelüfleri» nde (Hasan Tevfik Efendi) ğu haide tab'edilmiştir; fakat «vü hazrâ üstüııe san'at eklcmiş, gav^'âsı «bu bomba onua içindi, Allah bizi kogavrında değilim. Bunlar benim bilmediğim §ey maddeleri, kavurma, bulgur, patates, hakkında biraz mâlumat verir. Bu mâ furı te'lifâtı cihetinden Câmîi Rum» fehmi dikkatendîş umku rudu» dedi Von Papen ckulaklarınız lerdir. Ancak o civarda ataşelerin oto merdmek, fasuiye, nohud, zeytinyağı ve lumata göre Batum köylerinden birinde diye şöhret bulan (5) Bursalı (Lâmiî hayran ve seyyâhı vehmi masiahatkîş tıkandı mı?» diye soruyordu. Ben ikinci mobillerinin bulunmasının bir tesadüf sadeyağdır. İlk günlerin verdiği netice doğmuş olan (Tevfik Efendi) İstanbuida Mahmud Çelebİ) nin hem (Fettâlıî) yi, tcca\"uzu emrinde scrgerdan...» bir infilâk olacağı zannile sefire bu hem (Âhî) yi esas İttihaz ederek (6) (Hasan Tevfik Efendi) deki deniz tasler, Kızılay aşhanelerin fakir halkın tahsil ettikten sonra Bahriye Mektubî tehlikeli mıntakadan uzaklaşmalannı eseri olduğunu biliyorum» Konıilof ve PavloPun hirazlan pek büyük ve pek yerinde bir ihtiya kalemine ginniş ve eski tâblriyle kade «çok maarif harcuderc itmek» (7) su viri ise şöyledir (10): rica ettim. Bu sırada şehir Istikametinretiyle te'lif ettiği «HüsnüDil» romanı «... bir derj'âyı ummanı bîemâna de bir taksinin geldiğini gördüm.» Kornilof da son iki sualin ve Perapa cma cevab verdiğini ve yoksul muhit me kademe ctefeyyüz» ederek nihayet tamdır. Bu türkçe «HüsnüDil» ler telâki olundu ki şiddetie cuşuhurulas infilâkından da bahsederek şahide lerde minnetle, şükranla karşılandığıru 1299 tarihinde Bahriye mektubçusu, yâni acemceden aynen terceme edilmiş de şundan âdemî değil, havâda mürganı Uzaklaşan iki kişi... sorulmasını istedi. Daha önce cevablar göstermektedir. «Kalemi mahsus» müdürü ohnuştur. ğildir: Herhalde bütün bunları mevzuun tâirânı ecnihacünban müruruuburTanzimat edebiyatının bu İlk romancısı Şahid, relsin bu otomobile dair muh almdığı cihetle sorulmasına lüzum göiktibasiyle te'lif edihniş saymak daha dan hâifuâciz idiler. 01 deryâyı unıHicretm 1299 senesinden 1305 tarihine telif suallerine cevablar vererek dedi rülmemesi üzerine Komilof, şahidln uTalebe pasolan doğrudur. Onun için türkçe nüshalar manın bir tarafında ecnâsı eşcârı kakadar altı sene o muhim vazifede kalki: c Taksi Yenişehir tarafından Çan mumî surette ifadeleri hakkında şu Üniversite talebesinin tenzilâtlı şearasmda fark olduğu kadar Acem ve dîmevüazîme ve ahcârı kebîrevükaya lstikametine gidiyordu, İçinde ço noktanın hatırda ve zabıtta olmasıru beke pasolan Tramvay İdaresi tarafın dıktan sonra, Bahriye Nazırı (Bozcaadalı Türk nüshalan arasmda da fark vardır. cesîmeden mürckkeb ve muhtelit cibâl förden başka klmse olduğunu farket istedi: Hasan Paşa) ile geçinemediği için azledan birincikânunun birinci gününden İmedim. Rengi hatınmda kalmamıj. « Usule göre şahidler dinlenmeden tibaren muteber sayılmamakta ve tale dihniş ve pek acı bir mâzuliyet devri Tabiî bu farkların tespiti ayn bir mu ve onnan ve volkan ve tarafı digerinde kubbei hazrâya mülâsik olan münteZannederim yeşildi. Von Papen zabıta önce maznunla aralarında husumet bu benln tam biletle seyahat etmeleri mec geçirdikten sonra Vilâyet mektupçulu kayese mevzuu teşkil edebilir. hâyı deryâyı umman...» ya haber verilmesi için taksinin go lunup bulunmadığı sorulur. Vakıa ara burt tutulmaktadır. Halbuki Üniversite ğuna blle razı olarak ilkonce Musula ve Eski Şark Alegorizminin en güzel föriine «Polis, polis!» diye seslendi. Bu mızda şahidle şahsi bir husumetimiz İdaresi bu hususa aid hazırlıklan henüz ondan sonra da İşkodraya gitmiş ve ni temlerinden sayabileceğimiz bu «HüsnYalnız «HüsnüDil» dairesindeki eski •ırada caddenin karşı tarafmdan ikl»ki yoksa da memleketlerimlz birbirile hu tamamlamamış olduğu İçin yeni pasola hayet tekaüde sevkedılip Istanbula ge üDil» dairesinde mevzuun esası insan romanların bütün tevriyeleri aşka ve nijinin oldukça sür"atle uzaklaştıklarını sumet halindedir.» rm verilmesi işl bir hafta, on güne mü lerek 1326 tarilıinde burada vefat et \iicudiyle alâkadar bir takım mefhum hayet tasavvufa dayandığı halde, «Hagördüm. Fazla takib etmedim. Belki hâAbdürrahmanın avukatı saMdlerden tevakkıf bulunmaktadır. Her sene ayni miştir. (Bursalı Tahir Bey), matbu ve ların teşhis ve intakına dayanır: Mese yalâtı DU» in bundan sonra gözden gediseyi haber vermek üzere polis nokta sordurmak istediği sualleri söylediyse hal tekerrür ettiğine göre Tramvay İga>Timaıbu, te'lif ve terceme olarak bir lâ «Beden» blr kaledir ve bu kalenin. çireceğimiz alegorileri Tanzimat devrinin BUU doğru koşuyorlardı. Madam Pa de mahkeme bu suailerin iradına lüzum daresile Üniversitenin bu İşe bakan büAkl» isminde bir hükümdarıyla bu hü siyasi ve idari meselelerıle alâkadardır. çok eserler brrakan bu kıymetli adamın pon bana csefarethaneye koj, haber ver» görmedl. Bu sırada Pavlof söz istedi. rosunun anlaşarak pasolann tebdilinin «ashâbı ilmüedebden, sulehâyı üın kümdarın «Nefs» isminde bir haremi tsmai] hami DANtŞMEND dedlği için oraym gittim. , , Dediki: zamanmda temin edilmesi ve talebenin mctten, mubarek ve hukukperver» bir vardır: Bunlardan «Dil=Gönül» isminHeiı sordtn i " 'ı ' « Müddeiumumlnin sahide vereceği müşkülâtla karşılaşmasma sebebiyet ve zat olduğunu anlatır. (Hasan Tevfik de bir Şehzade dünyaya gelir. Bu Şeh(1) Mehmed Süreyya, «Sicilli Osma* Bu İnsanlar, Fransız sefarethane ifadeyi evvelden telkln etmesi kanunen rilmemesl gene vatandanşların menfa Efendi) hem şair, hem münşidir: hattâ zade bir gün «Âbi hayat» efsanesini ni», c. 2, 1311 İstanbul tab'ı, s. 171. caiz midir? Eski celselerde şahidin boşu atlerinin korunması ve İşlerde selâmet basılmamış eserleri içinde müretteb bir öğıcrir ve .Nazar» isminde bir Nedimisln« doğru mu gidiyorlardı?» (2) Bursalı Tahir, «Osmanlı MüellifŞahid: «Kendilerini görürsem tanı na söyletilmemesi lâzım geldiğini Kemal ve intizamın bozulmaması noktasından divanı da vardır. Fakat inşâsı şiirinden ni «Abı harat» ı buhıuya göndeıir. leri», c. 2, 1333 tstanbul tab'ı, s. 153. (3) Hasan Tevfik Efendi, «Hayalâtı yacağımı lannetmlyorum. Fransız se Bora bildlrmişti. Bu sefer de benim daha muvafık olmaz mı, acaba?. daha kuvvetilddr ve bu İnşâda Garb ces Âfiyet», «Şohret», < ZühdüRiyâ» ve farethanesine doğru yürüyüp yürüme ikinci sualime cevab vermeden Kemal Değiştirilen duraklar rirdn hiç bir tesiri yoktur. Zaten (Tevfik «Hidâyet» ülkeleri gibi muhayj'el bir Dil», 1285 İstanbul tab'ı, s. 7». diklerinl bilmem. Sonra onlan İtalya Bora söz alarak ayni hareketi tekrar(4) Bkn.: «Tezkire1 Sehi», 1325 İstanTramvay durak yerlerinde yeniden Efendi) tahsil itibariyle (Büjnik Hâzin takım memleketlerden ve bu erada bir Kemal Boradan Sefarethanesi önünde koşuşurlarken ladı. Bundan başka bazı değişmeler yapılmıştır.. Beyoğlu Efendi) den icazet almış ve (Hoca Me de «Hajret» deryasından geçen «Na bul tab'ı, s. 108. ' görtnüştüm.» dedi. Reis, Pavlof ve Kor sorulacak dlğer suallerlm vardır. Kemal şebekesinde, Pangaltıdaki Hamam du(5) Bnk.: «Tczkirei Lâtifi», 1314 İscid Efendi) den de fârisi okumuş olmak zar» ın uzun ve tehlikeli seyahatinde lülofa bir daha dikkatle bakarak kaçan Bora ezcümle dedi ki: rağı kaldırılmış, yerine Osmanbey du itibariyle tercemelerini hep bu Şark mevzuun en heyecanh vak'alan teselsül tanbul tab'ı, s. 291. şahıslarm bunlardan birlne benzeyip < Memuriyetimiz töyle şeyler yap rağı ikame edilmiştir. Etfal hastanesi (6) Kâtib Çelebi. «Keşfüzzunun», ettirilir. Bin bir türlü mâcerâlarla gebenzemediklerini sorraası üzerins şa maktan münezzehtir Bu memleketimizde önündeki durakta da tramvaylar her dillerinden yapmıştır. Her halde Garb 1310 İstanbul tab'ı, c. I, s. 438. dılleriyle munasebeti olmadığı anlaşılı çen bu seyahatte «Nazar» nihayet hid, kaçanlann yüzlerini esasen teşhİ3 olmıyan, olmıyacak olan şeydir. Bize gün 13 e kadar duracaklardır. (7) «Tezkirei Sehi^, ayni nüsha, s. 50. yor. «Ravzai muhavere», «Ra%rzai ede cAbı hayat» m menbaını öğrenir: Bu edemediğinl söyledi ve reisin diğer su tevcüı edeceği suallere gelince: Kendi(8) Âhî Çelebi, «HüsnüDil» 1287 Beşiktaş şebekesinde, Boğaziçi Lİsesi, biyye», «Ravzatülmünşcât», «Minhâc sihirli menbâ, uzak Şarkta sallanat süallerine cevab olarak Madam Von Bİnin böyle bir salâhlyeti haiz bulun Kolej ve Defterdar duraklan yeniden İstanbul tab'ı, S. 53. ren fAskı Alemsuz) isminde bir Padiü!aklâm., «Ra^atülisîum., «MecmuPapen'in mantosunun arka kısmmda duğunu zannetmiyoruz.» (9) Lâmiî Çelebi, «HüsnüDil», Huİhdas edilmiştir. Şeref stadı önündeki ai reşchât» vesaire gibi ilmî ve edebî şahın (Hüsni Kamerruhsâr) ısmindsyukandan aşağıya kadar kan İzleri ve Her hangi bir maznunun iddia durak da maç günlerinin muayyen sasusî kütübhanemizdeki Onuncu asır et parçalaTı yapıjmış olduğunu sefaret tnakamından sual sordurmağa hakkı atlerine inhisar etmek üzere kullanıla te'hfatmdan yahıız üç eseri basılmış, üst ki güzel kızı için Kaf dağmda kurdurdu yazma nüshası, yaprak 16 a. ğu «Şehri Dîdâr» daki «Çeşmei mîmi tarafı müsvedde halinde kalmiş... te gördüğünü, İnfllâktan önce elinde olmadığından Pavlofun bu talebi caktır. (10) «Hayâlâtı Dil», S 4546. büyükçe kınnm bir paket taşıyan hiç mahkemece reddedildi. Bundan sonTanzimatm ilk romam, (Hasan Tevfik fem» dir! Şehzade (Dil), nihayet İşte bu Aksaray şebekesinde de Etyemez dubir şahsm ve her hangi bir otomobilin ra (Husr.) sultanla evlenir... Zaten mevzuPavlof mahkemeye bir istida rağı yerine Davudpaşa durağı ihdas e Efendi) nin İşte bu üç matbu eserinden Ekmek karnesi satarken gelip geçtiğinl görmediğinl, yaralan verdi. Rusçasmı da okıunağa kalkıştı dilmiştir. un «HüsnüDil» ismi de işte bu sultan«Hayâlâtı Dil. ismindekidür. yakalandı mıg bayanlarm bir otomobile binip git Ise de müsaade edilmedı. Pavlofun bu «Tophanei âmire matbaasında tab'n la Şehzadenin alegorik isimlerinden geMemurlar Kooperatifinin tiklerinl de görmedlğinl, böyle bir şeyin İstidası da gene Kemal Boradan bahisti. Fatihte Emin Sinan mahallesinde lir. temsil» oiunan bu lik romanm sonunda kendisl ayrıldıktan sonra vukua gelmiş Aşağı yukan şöyle diyordu: Pertevpaşa sokağmda oturan Nezahatin • Gurreı Şa'ban sene 1285» tarihi buıunpirinc tevziatı Bu vaziyetten anlaşılacağı gibi (Ha bir çok kimselere bir gün içinde 91 taolacağını söyledi. Kemal Bora dedi ki: « Eski celselerin birinde Kemal Bo. , , ,, , , ,, Memurlar Kooperatifi, azası olan duğuna göre, 17 Teşrinisâni 1868 tari san Tevfik Efendi) klâsik mevzuun ne ekmek kuponu sattığı haber alınmış « Hftdlse sabahı gayrimuntazam bjr t ra bana camyane hareketler isnad ettl. m e m u r l a r a ^ başia^tu. hınde İntışar ettiği anlaşılıyor. Bu hesa «HüsniiDil» İsmini «Hajâlâtı halde cadde üzerinde bir infilâk vuku Dil» ve dün Nezahat cürmü meşhud halinde t e v z i i n e ba nazaran Tanzimatm ilk romanı buna m n d a k i M l y m bulmuş ohnasma göre muhittekilerin Beıum guya Roma ve Sofyadakl^ sui j M a k u l y a n hhamndaki m e r k e Z ) şekline çevirmiş, eşhastan (Akl) ı (Piri yakaîanmıştır. Nezahatin bu kuponlan l ' bu yerden uzaklaşmak lstiyeceklerı mu kasdlerde alakalı oldugumu ögrendlğini, i kâfi gelmediğınden. şehrin muhtelif dan tam yetnıiş dört sene evvel neşre Akl), (Dil) i (Mürgi Dil), (Nazar) ı nereden tedarik ettiği tahkik edllmekancak vaktin darlığından tafsilâtını ge semtlerinde on satış merkezi tesis e dilmiş demektir. (Hasan Tevfik Efendi) (Çeşm) ve (Hüsn) ü (Cânân) şekline tedir. hakkaktır. Şahid Madmazelln bu iki şah tirmediğini beyan ettl. Aradan geçen dılecektir. Bu İşe aid hazırlıklar ta o zaman «Balırije Mektubî Odası hule sokmuş; (Husn) ün oturduğu .Şehri sın kaçışması üzerinde bilhassa tevakmamlanmış bulunduğundan satış mer fâsından» dir. Kiiabın mecmuu 23X16 Didâr» ı «Kamer tâb» a tahvil etmiş ve kuf etmesi, hallerinde jüpheli bir hal cümei halimi getirterek ithamlarını tekezleri önümüzdeki haftadan itibaren nispetinde 78 büyük sayfa tutmaktadır. seyahatte geçilen «Âfiyet», «Şöhret» ve gördüğünden midir?» yide zaman ve imkân bulabilirdl. Bana, Bu vaziyetir.e göre küçak bir «Roıılan., Reis ayni suali şahide sordu. Şahid bu isnadlarda bulunduğu şu salonda ken faaliyete geçeceklerdir. Kooperatif, pisaire gibi.muhayyel memleket isimlerırinc tevzünden sonra turyağ tevziine yahut büyük bir «nouvelle» saylabibr. olanlardan şüphelendiği İçin değil, hâdi disinin beyanatından vazgeçtiğii ve yan ne mukabil «Şehri Şekib», «Mcstandil» Bununla beraber, müellifin son sahifede Beyi gördüğü gibi nakletmek için tek lış olduğunu söylemesini de beklerim. başlıyacaktır. vesnire gibi aîegorik isimler kullanmış «zeyli (Hayâlâtı Dil) namında bir rirarladığı eevabını verdl. Merhum Tevfik Kutun Aksl takdirde bize karşı vazifesini suisâlei Iâtifenin dahî cem'ü tcdvin olunaiyetle ifa ettiğine kani olarak kanuBu gece saat 21 den itibaren Suçlulann «ualleri mezarında yapılan tören nıasına tahrîki enâmili ihtimBin olunun bana bu hususta verdiği hakları Suçlulardan şahide karşı' diyeceklerl kullanmağa mecbur olacağım. Maarif müdürü merhum Te\lik Ku. nacağı» ndan balısetmesine gore (3), soruldu. Pavlof şunu sordu: tun ölümünün yıldonümü münasebetile esenn esasen İki cilt olarak tertip edılSinemasında Ytmanistanın en « İnfilâk yerinln 2030 metre 8tePavloPun ısrar ettiği nokta dıin saat 14,30 da Merkezefendideki kab dıği halde yalruz bir cıldinin neşredıle<le olduğunu, kendi bulunduğu mevkle rinde bir ihtifal merasimi yapılmıştır. biidıği anlaşılmaktadır. Fakat ikinci cilKemal Bora söz alarak dedi ki: güzel sesi, TangoJar Kraliçesi görs mi, yoksa Von Papen'in yerine gö Pavlof, mamf bir ilim adamı oldu Merasimde Beledıye reis muavıni Rıfat din neşredilmemiş olnıasma rağmen bu re mi tayin edlyor?» ğunu eöylüyor. Yaptığı işler müvacehe Yenel, Maarif müdürü Muhsin Binal, küçük romanda mevzu ıtibaıiyle hiç bir Şahid cevabında infilâkı duyarak geri sinde kendisi ile kâfi derecede taruşmış umum mufettişler, muallimler, Maarif eksıkük yoktur. dönüp Von Papen'e mülâki olduğu yer bulunuyoruz. Evvelkl duruşma celsesinde mensublan ve talebeler hazır bulunYukarda gördüğümüz gibi (Hasan den itibaren mesafeyl kasdettiğini söy Pavlof hakkında bazı malumata destl muştur. Bir muallim ve bir talebe ta Tevfik Efendi) nin üslubu Tanzimat ledl. Pavlof sahidin umumî surette seHisli, heyecanll, şarkllı bir ask ve macera romamnda : res olduğumuzu, duruşma gününün ya rafından verilen hitabelerde, merhumun nesrmden ziyade Divan devrinin İnşâfarettekl vazifesine kaçta başladığiîu, kmlığı hasebile tevsika imkân bulamadı meziyetleri ve değerll hizmetleri anlatı sını andırır. Bununla beraber (Veysî), hâdise günü «efire tesadüfen mi refağımızı söylemiştik. Mahkeme heyeti, bll larak hatırası taziz edilmiş ve kabrine (Nergisî), (Âhî) ve (Şeuk) gİDİ koyu ve kat ettiğini, 50 metre ilerde olduğunu müteaddid oelenk konmuştur. ağdalı inşâ mütehassıslarma risbetle söylediğine göre sefire refakat şekü u müzakere bu talebimizi davanın mevzuu (Tevfik Efendi) nin çok açık sayılabileile alâkaü gönniyerek reddetti. ReddsBarındırma odalan sulen caddenin sağmdan 50 metre kadar cek şivesi bilhassa (Âkif Paşa) nın dilenin tekrarlanmaması asıldır. Biz, bu ilerlde yürümek mi olduğunu sordurMaarif Müdürlüğü tarafından evvelce du. Şahid ayrı ayn sorulan suallere ışi unutmuş göründük ise Pavlofun da kurulan banndırma odalarının bu yıl «Tabsıra» lisamna yaklaşmaktadır: Efendinin üslubu bu bakımdan Divan işe ayni kıymet ve ehemmiyeti vermesi cevab vererek dedi ki: tekrar açılmasma karar verilmiştır. Fa de\Tİ münşilariyle Tanzimat devri nâTarihin en kanh sahifesi canlandı... icab ederdl. Dava dosyasma intikallnc İşim tamamen sefir cenablarına kir halkm fazla bulunduğu semtlerde a sirleri arasmda bir nevi İstihale merhaSan'atın en şanh zaferi alkışlandı... bağlı olduğu İçin bazan 9,5 ta, bazan da den bu noktada şimdi ısran da cayi şüp çılan ,bu odalara, işçi kadınlar sabahlelesi sayılabilir. Zaten onun bu hususiyehedir.» 10 da giderdim. Çok zamanlar sefiri yin işe giderlerken çocuklarını bırakati yalnız «Edâ» sına münhasır değil, görünce kendislne yaklaşıp beraber yüDiğer şahid Kostantin çağırıldı. Gel caklar, akşam üstü alacaklardır. Çocukrürdüm. Hâdise günü sefirle refikası memişti. Davetiyenin tebliğ edilip edil lar akşama kadar muallimlerin nezareti «ÎMüeddâ. sına da şâmildir. Evvelce de ikametgâhlarından çıkıp biraz durak mediği de belli değildi. Yeniden teblıgat altanda bulunacaklardır. Yakmda Eyüb, söylediğimiz gibi (Hasan Tevfik Efendi) ladıklan için nezaketen yanlsrına ya yapılması, şayed Türkiyede değil ise ne Fatih, Üsküdar, Eminönü ve Beyoğlu merhumun edebiyatımızdaki ehemmiTÜRKÇE naşmadım, vazifeme gitmek İjin ilerle reye gittigi, ne zaman geleceğinin tahki kazalanndaki muhtelif ilk mekteblerde yeti, eski Şark romancıhğının asırdide dim.» şekliyatı içine kendi zamanını ve o zaki, avukat Şakir Ziya tarafmdan buraca odalar faaliyete geçecektir. manm siyasî ve İçtimaî hayatını sckason yapılan muamelenin ögTenilmesi için Pavlof .dedi kl: Bulunan çocuk bilmiş olmasmdadır. Bu vaziyeta göre < Von Papen'in mahkemede okunan duruşma ayın dokuzuncu gününe bıSirkecide Alayköşkü caddesinde ka «Ha>âlâtı Dil» Türk romancılığtnm Bütün kalbleri titıetcn bir dehset... Bütün gözlere yaş dolduran bir ıstırab... rakıldı. mektubunda da ikinci bir lnfilâkın vuranlık bir köşede ev\relki gece bir ay Divan ve Tanzimat mektebleri arasmda Bütün gönülleri çıldırtan bir aşk içinde yaşatan bu eşsiz film lık bü kız çocuğu bulunmuştur. Kara hem zarfı, hem mazrufu İtibariyle bir BÎR HAFTA DAHA DEVAM EDECEKTİR kolda çocuğa Aygül ismi konularak vasıl hatü mahiyetinde sayılabilir. T Düşkünlerevine yollanmıştır. «Haj âlâtı DÜ» alegorik bir romanDİKKATs Bu film ayni zamanda İzmirde L Â L E v e T A N Konferans tehiri dır: Başhca kahramam <Mürgi DiL= sinemalarmda da gösterilmektedir, Bugün Eminönü Halkevinde İnhisar ^îönül kuşu» ismini taşır. Eşhas içmde lar teftiş heyeti reisi Safaeddin Kara de «Pîri Akl», «Çeşm» ve «Nâyâb» nakçı tarafından verilecek olan (Nüfus isimîerine tesadüf edilir. Romanın bümeselesi) mevzulu konferans, kendisinin tün vak'alan «Mürgi Dil» in «Kamervazifeten İzmirde olması hasebile bir ay tâb» ismindeki muhayyel şelıirde geri kalmıştır. " tKasrülandel» denilen bülbül sarayıMevzuunun güzelliğ: ve mizanseninin zenginliğile bütün seyircilerin baştan na kaçan «Cânân» ismindeki sevgiliîini sonuna kadar büyük bir alâka İle takib edeceği (RENKLİ) Mühim bir konferans bulmak için «Şehri Şekib», .Mestandii» Meyva ve sebzelerin soguk hava ter ve daha bir tEkım muhayyel memlekettibatile muhafazasında eksper tanınmış lerle «Bahri Ücâc» ismindeki «Acı su Alman mühendislerinden Flach bugün denizi» nden geçerek yaptığı seyalıatte saat on yedide Üniversite konferans sa teselsül eder. «DU», «Çeşm. ve «Akl» Büyük macera, fedakârllk ve kahramanllk filmi baslıyor, Baş rollerde: lonunda ihracata aid sebze ve meyvala gibi insan vücudiyle alâkadar mefhumrın ambalâjı ve soguk hava tertibatüe lann teşhls ve intakına ve «Dil» in RANDOLPH SCOTT ROBERT YOUNG muhafazası mevzuu üzerinde konferans «Cânân» ı bulmak için giriştiği tehlikeü V1RGİNİ A GÎLMOR E verecektir. ve hayalî seyahate istinad eden bu mevYÜRÜYEN MEDENİYET... SON KIRMIZT DERİI.İLER... zuun ana hatları herhalde klâsik Divan Resim nedir? romancılığındaki «HüsnüDil» teminBeyoğlu Halkevinden: 3/12/942 perşembe giinü saat 18 de den mülhem olmak lâzımgelir. Hicretin Üsküdardaki dispanserin temeü atılıyor Halkevimizin Tepebaşmdaki merkez bi dokuzuncu asruıda yaşıyan ve (FettaSabırsiziıkla beklenen Dün saat 16 da Üsküdarda Doğancllarda Şeyhülislâm Ömer Efendinin ar nasmda, Güzel San'atlar Akademisi mu hî) diye şöhret bulan (Molla Yahyâ) nın Acemce yazdığı «HüsnüDil» mevzuu saslnda Veremle Mücadele cemiyeti tarafmdan bir verem dispanseri temeli allimlerinden Bedri Rahmi Eyüboğlu taatılmışto: Gene cemiyet tarafından yakında Fatihte ve Beşiktaşta blrer dis rafırdan «Resim nedir?> mevzulu mü Türk Divancılan arasında büyük bir rağbet kazanmıştır: Bizde bu mevzuu Hergün 2,30 da matine vardır, Telefon: 43143 paoser daha agilacaktirt bir konferans verilecektir, ^TÜRKOLOJİ BAHİSLERlH Sehir r haberleri Tanzimatııı ilk romanı l CUMHURIYE1 A Birlncikânun 1942 Halktn şikayeti Kadıköyde Cevizlik halkının dileği Kadıköyunde Cevizlik mahallesi sakinlerınden aldığımız bir mektubda deruliyor ki: «Kadıköyunde Bahariye caddesindekl Cevizlik tramvay durağı oradan kaldınlıp 15 metre uzaga götürülmüştü. Bu d e . ğışikliğin ne maksadî matuf olduğu bilinememekle beraber eski durakla yeni. durak arasmdaki mesafe bu mmtaka sakinlerine yurüyüş bakımmdan fazla bir külfet tahmil etmedigi için değisikll. ğin sebebi üzerinde durnıak kimsenin aklma gelmemişti. Ancak aradan bir kaç gün geçtikten sonra yeri değişen Cevizlik durağınm buradan da kaldıriUp 150 metre daha ilende ve yeni inşa edilmeite olan Halkevinin önüne götürüldüğü görüldü. Halkevinin inşası henüz bitmerniştir. Civarında da ancak bir kaç tane ev vardır ve ötedenberi bu mahalde tramvay yolcusu bulunmamaktadır. Hal böyleyken Cevîzlik durağının asıl lüzumlu olan yerden kaldmlıp yolcu bulunmıyan bir yere naklindeki se'oeb anlaşılamamaktadır. Âmme müesseselerinin başlıca vazifeleri halkın ihtiyaçlanna cevab vermek, onun istirahat ve huzurunu temin etmektir. Böyle iken çok kalabalık bir mahallenin tramvay durağının 150 metre daha Uerideki ıssız bir noktaya alınması ve halka bu fena hajcalarda nahak j'ere bu kadar mesafe katettirilmesi lüzumsua ve yersiz bir harekettir, kanaatindeyiz. Bu durağın tekrar eski yerine İadeslnl istiyoruz.» Seyyar mutEaklar İsmail Hami Danişmend Kızılay, uzak semtlerdeki halka sıcak yemek verecek Halı'cjoğlunda bir fınn şubesi açtırılamaz mı? Halicioğlu Turşucu mahallesinde 6 numarada Alâeddin Şenyol imzasile: «Hasköy, Halıcıoğlu nahiyesinde iki fınn varken bıle halkımız ekmek tedarikinde müşkülât çekiyordu. Son günlerde bu fınnlardan biri de sahıbi cezaya çarptırıldığından kapatıldı. Muhitimiz fabrika doludur ve amele, işçi yatagıdır. Bir çoklan ekmek almak için tâ Balata geçmek mecburiyetinde kalıyorlar. Acaba, civanmıza en yakın bir fırma semtimizde bir şube açtırmak kabil değil midir?» Spor hocası Faik Üsf ünidmatt vefat etti VALTIN SEHİR İ Merhum Faik L'stunidman Galatasaray lisesinin eski jlmnastik hocası Faik Üstünidman dün Allahın rahmetine kavuşmuştur. Merhumun oenazesi bugün Kadıköyunde, Hâle sineması civarında İnönü sokağında 24 numaralı evinden kaldırılarak, namazı Osmanaga camiınde kılmdıktan sonra Karacaahmeddeki aile kabristanma defnedilecektir. Faik Üstünidman, Düyunu umumiye muhasebecisi Mes'ud Beyin ogludur. 1859 tarihinde İstanbuida doğmuştur. Merhum 1879 senesinde Galatasaray 11sesinden mezun olmuş ve o tarihtenberl de Galatasaray lisesinde beden terbiyesi hocalıŞma başlamıştır. Merhum 1924 tarihinde tekaüd edilmiş ve kendisine fahrî muallim unvanı verilmiştir. Faik Üstünidman. memleketimizde bütün sporcularm hocası olarak tanınmıştır. Beden terbiyesine dair mükemmel bir de eser yazmstır. Merhuma Allahtan rahmet dilerlz. *** Galatasaraylılar cemij'etinden: Hocamız, jimnastik muallimi Faik Üstünidman vefat etmiştir. Cenazesi bugün saat 13 te Kadıköy Halkevi binasından kaldınlacaktır. Bütün Galatasarayhlan hocamıza son vazifelerini yerine getirmeğe davet ederiz S O F İ A V E M B O KOCANA İNANMA! Günlerdenberi LÂLs'yi yerînden oynatan KAMJ SALTAIVAT . ELHAMRA'da. 6 ncı Zafer haftası Yenî bir dispanserin temeli atıldı j SÜRTÜK Binlerce görenlerin alkısladığı en eüzel TÜRK filmi, Bu akşam S A R Â Y sinemassnda KÂDİNKALBİ Anne NAGEL Weldon HEYBURN Harry DAVENTORT Her kadmln göreceği nefis film M Matineler 1 de başlar, H i CÖL DEVLERİ CÜMHURİYET Nüshası 5 kuruştıu. Haric tclo 1400 Kr 2700 K», 750 . 1450 • 400 . 80« . 150 . î o k t t » , Jtoons şeraiti Senelik Alb avllk Üc avlık Biı aylık Beşiktaş SUAD PARK Sînam»^^ sreldi. REBEKA I Dikkat Gazetpmize eöndprilco evrab ve yazılaı oesrcdilsın ediloıesln tade edilmez v« zivamdan mes^ülyet kabol olcnmaı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: