6 Aralık 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

6 Aralık 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

U S K t M R U Uskumrunun mevkii Nesi olur? Şarkışı Borazan Tevfiğin balıkçı fıkrası Ne yemiş? Eğer balıklar a• Yazan: rasında bir seçim Setıir 5 Bırindkânun 1942 haberleri İş mecmuası ve Kaçak sigara ve içkiler Prof. M, Şehib Tunc untruk ambarlarında İthalât eşyası koyacak yer kalmadı Şehrimizdeki gümrük eşyalan, bü. tün liman ambar ve antrepolan, haricî ticaret antrepolan İthalât mallarile dolmuştur. Halen anbar ve antrepolarda küçük bir parti mal k.oyacak yer yoktur. Fakat İhracat mevsimi gelmig ol. duğundan İstanbula, memleketin her tarafindan külüyetli miktarda lthalât malı gelmekte fakat bunlara yer bu. lunamamaktadır. Bu sebele vapurlar boşaltılamamakta vagonlar dolu kalmaktadır. Bu meselenin halli için yarın Ankarada Ticaret Ofisi umum müdürü ve İstanbul mıntaka ticaret müdürünün de iştirakile diğer vekâletler mümessillerile birlikte bir toplantı yapılacaktır. G «« •• m olsa veya bir (Hİyerarşi) yani rütbe sırası yapsalar usb'asitten murekkebe kumru balık bareMeslek hayatına, Kadm aşağı lnijG. İki okka baük ı •••••••••• m * Y a z a n : ••••^•••"••••••••• gitmekten ibarettir. minin üçüncü, dörfelsefe, ahlâk ve içalıyor ve elde beş pannak olduğuna İlımlerin temelindo düncü derecelerin timaiyat meseleleıigöre (böyle olur) diye balıkçının gosm atematik vardır: den aşağı düşırez. miz için bir «uzuv» terdigi beş kuruş üzerinden Iki okka Bundan sonra asÇünkü en çok ise haline getirdiği bir için on kuruş veriyor. Balıkçı avucuna tronomi, fizik, şlmi yanyan, ötekilere ve lezzetine bakarak konan on kuruşu almadan eli açık bekİş» mecmuasını baş ucuz tedarik edilen, mütevazı, bol, şık liyor. . lıbaşına tesis, bir müddettenberi de sos I te toplanır; ilk ve son sebeblerin aran (kimya), hayatiyat (biyoloji), ve sosJ ve tath bir bahktır. yoloji doçenti doktor Tunaoğlu Orhanla masım meneder. <•=•<'•• ı ve son bili yoloji gelir. Esas ilirr.ler bunlardır. Bun Çünkü baş t:n Kadın soruyor: Inhisarlar idaresi kaçak takibat şube idare eden profesör Fmdıkoğlu Ziyaed nemez şeylerdir. Bilinebilecek ve bize larm her biri kendinden sonra gelen Balıklar hakkında yan yazmayı baş Ne bekliyorsun! İki okka on kuruş si tarahndan ayın 1 inden 3 üncü günü din Fahriyi bu sütunlann okuyucuları aid olanlar ancak bunların arasında bu ilme nazaran zarurî bir derece teşkil eka bir fırsata bırakaıak bugün uskumru etmez? akşamına kadar yapüan takibat neti pek yakmdan tanirlar Ontia daha mek lunan şeylerdir. bilinemez şeyler ezel der. Cemiyet ihni, hayat lhni olmadan hakkında görüşeceğiz. İkl okkası 12 kuruş eder madam. cesinde; Beyazıdda Ordu caddesinde teb sıralannda başlıyan yayıncılık faall denberi bilinememiştir. O halde ki bu imkânsızdır; kimya olmadan hayat ilmi Uskumrunun krymetine en büyük de Sen böyle olur diye elini göstermeAhmed Gölün dükkânmda 94 paket si yetl gün geçtikçe olgunlaşarak sekiz se vadide şimdiye kadar bir adım bile atı olmaz. Fizik olmadan kimya olmaz, aslil sahtesinin mevcud oluşudur: Kolyoz. din? gara ve tütün, Beyoğlu İstiklâl cadde nedir devam eden «İş» mecmuasında ke lamamıştır. Bunun için pozitivizra me { tronoml ve matematik olmadan fizik olMalum ya kolyoz uskumruye pek ben Evet ama ben alü pamağım! der ve zer. Fakat lezzeti saman gibidir. Arala gösterir. Gerçekten herif altı parmak sinde Harilavsm dükkânmda 216 paket malini bulmuştur (1). Ne kâğıd buhranı, tafizik bütün faraziyeleri bir tarafa bı maz. Bu esas ilimlerin tarihteki geliştütün ve sigara, Beyoğlu Bekâr sokakta meleri de aralanndaki bu mantıkî dürındaki fark kolyozun gözleri iridir, usmış. Acaba şimdi olsa, bu hareket taki Tayfurun dükkânmda 34 şişe içkl, Ne ne de zamanın emsalsiz harb gaileleri rakır. Ne Tann inkârcıhğını (atheisme), kumrunun ufak. Kolyozun derisinde onu işinden alıkoyanamış, her hale rağ ne de vahdeti vücudü (pantheisme) ka neze göre olmuştur. Görülüyor ki pozibata tabi midir? slm Sarfatinin dükkânmda 6 şişe içki, men yoluna devam ettirmiştir. Ticarî bul eder. Çünkü Tannyı İnkâr etmek bir tivist nazariyeler bilhassa metod ve tasmenevişler yeşile bakar uskumruımnkl*** İstiklâl caddesinde Mustafa Sönmeân mahiyeti haiz olmıyan bu gibi mecmu iiâhiyatçılık yapmaktır. Panteizmi de nif bakımlarına müncer oluyor. Poziüler maviye.. Ve nihayet kolyoz ekseri Geçende dostlarımızdan biri bizi bir dükkânmda 23 şişe bira, Beyoğlu Kuloğ alarm sermayedar bulmakta uğradığı kabul etmez. çünkü bunda da Tanrı in vist ekolde metafiziğin yeri yoktur: uskumrudan daha iri olur. Uskumru baakşam yemeğine çagırdı. Yemek degil, lu sokağında Vehbinin dükkânmda 4 şi. müşküller hamdolsun ki memleketimiz kârcılığının başka bir şeklini görür. Ta Çünkü t u n u n mevcudiyeti imkânı surelığının her İşe yaradığını söylemekle bir muhatara idi. Dünyanı^ en lezzetli, je içki, Taksim Rumelikebabcısı Salihin de ferdî fedakârlık ve gayretlerle telâfi biati aşmak ve tabiatin içinde kaimak ti mahsusada inkâr edilmektedir. Psikoenlatmak isteddğim şudur: fakat en güç hazmolur yemekleri. ÇerBir kere hiç bir balığın dolması ol kes tavugundan Ru* sallaltlasına ka dükkânmda 2 şişe içki, İstiklâl cadde edilmektedir. Merhum Abdullah Cevdet çatışmaları sonuna yaklaşmıştır. Tabiati loji de fizyolojinin bir parçası sayılmtşmaz. Uskumrunun dolması olur. Bu bir. dar. O derece ki bu yemekten kalktıktan sinde Lâzarinin dükkânmda 3 şişe İçki, ler ve profesör Baltacıoğlu Ismail Hak aşmak ilmi kelâm yahud ilâhiyat yap tır. Ahlâkına gelince orijinal hiç bir taSonra uskumrunun İzgarası olur. Hal sonra, btr İngiliz tuzu, Alman rakısı ve Nektar birahanesinde 50 şişe bira, Bal kılar bu fedakârlığm en yakın misalle maktır, yahud da metafizik yapmaktır rafı yoktur. Ahlâkta şahsî menfaa*i iltibuki tneselâ kefalm, levreğin mercanın ya Hlndyagı ictinab edilmez bir zaruret kan lokantasında 6 şişe içki, Taksimde rini teşkil eder. Bunlar da olmasa kül ki bunların İkisi de kâinatı kendi dışın zam eden mezhebi reddeder, Skoç ekolzgarası ohnaz tavası olur. olurdu. Bereket kl ben pehrizdim. Ye Aydede caddesinde U numarah Yani tür hayatımızı daioaî bir surette akıtacak daki kanunlarla İzah ederler. Yalnız ta lünün yaptığı gibi bilhassa hissin rolün'd Vafyadisin apartımanında 19 şişa içki, orgar.lardan mahnım kalacak, fiîur ha biatin içinde kalmakladır ki ilım yapılır tebarüz ettirir, diğerkâmhğı iltlzam eder. medlm ve seyrettlm. Uskumrunun tavası da olur. îştaiıalı yemek yiyene bayılınm. Gü 41 paket sigara. Salıpazan yokuşunJa yatımızuı zamanla birlikte gelişmesl yol ve ancak ilimdir ki kâinatı kendisinde Bir de unutmamalı ki Auguste Comte Üstellk uskumrunun fınnı olur tepFehmiye aid 3 numaralı evde 18 şlşe iç lan çok darahnış olacaktı. Onun için bu bulunan kanunlarla açıklar. hayatmm ikinci devresinde subjsktif oBİde pişirilmiş olur. Papaz yahnisl deni zel yemek tarafını blr yana bırakalım. LO lur, mevzuu insanlık olan din! bir teYediğtaln tadını duyarak bol bol, rahat ki, 38 paket sigara ve ; 0 kutu kibrit, kültür fedailerine teşekkür ettnek, vo len sovank yemeği olur. Haşlaması olur. Dogmatik olan yapıcı kısmında pozitiBüyukadada Balıkçı caddesinde Yorgı elden gelen yardımı yapmakla mükcllet lâkkiyi iltizam eder. Felsefenin bu kısTuzlaması olur. Tütsülenmişi olur. kon rahat yemek yiyenl seyretmesinl pek vizm şu İki kısımdan terekküb eder: 1 Haçonun kazinosunda 279 şişe igki, Bü obnamız icab ediyor. mı bütün eserlerini tam olarak neşreden Bervesl olur. Uskumrunun şarkutt büe severim. Tarihî bir telâkki; 2 İlimlerin bir koorve şakirdlerinin en mühimlerinden biri Bulundugum yerdekl aşinalanmızdan yukadada Birlik meydanmda Çalanın vardır. Eski balıkçılar billrlerdi: İş mecmuasınm en yüksek pratık ga dinasyonu, yahud tasnifi. birahaneslr.de 11 şişe içkl, Büyükadsda olan meşhur Kamus müellifi Littre tabirinde bu haslet yesi felsefe, ahlâk, hukuk ve içtimaiyat «Uskumru bahğına attım oltayı» Tarihî telâkki meşhur üç hal «anunu Balıkçı caddesinde Karlonun birahanefazlasile vardı. Mibilgilerini hayatın aksiyonlarma yardırn İle ifade edilmiştir: Teolojik hal yani rafından kabul edilmemiştir. «Palamut görünee bir yana kaçtı. sinde 9 şişe içki, Marikanın kazinosunda dem için yaptıgım Bu felsefe hakkında bugünkü göi"üşcı bir hale getirmeğe çahşmaktır. Öyle llâhiyatm hâkim olduğu zihniyet devresi, »Lüfer hiddetinden ateşler saçtı» 4 şişe İçki, Büyukadada Karanfil sokapehrizi gören bu zannediyorum ki Fmdıkoğlu inkılâbcı metafizik hal yani metafizik zihniyetinin lerimize nazaran yapüğım bir tenkid «Bu sene bakkçdık pek yaman kaçtı» zat, inadına gibi neğmda Aleko Kanaranm kazinosunda 77 veya gelenekçi olmak temayüllerınden hâkim olduğu devre, müspet yahud ilmi tercümenin başına konulmuş olduğu için şişe içki beynname harici olarak ele geHakikaten nazar değmesin bu sene leryedlbilirmisiniz? ziyade içtimaiyatçı, hukukçu ve ahlâkçı devre. Birinci halde insanlık tabiatin bu hususta fazla bir şey söylemiyeceğim. çirilmiştir. Bunlar haklannda takibat lnan bahkçılık çok şükür pek yaman. kaçtı. Böylersem Comte'un yaptığı gibi şimdi de Frangdrüşlerin hakimiyetini özliyen bir ül hâdiselerini (görünüşlerini) tabiat üstü yapılmak tizere adliyeye teslim edilmişBir taraftan torik blr taraftan uskumru mıyacaksınıs. Zaran <r künün meftunudur. Bu meftuniyetledir sebeblerle, şahsî ve iradî müdahalelerle. sada 1789 a hücum ediliyor. Bunun seler dir. çıkıyor. Gerçi uskumru hâlâ seksenle yok. Biraz iskonto ki cezrî inkılâbcüığa mukavemet etmek, keramet, mucize vesalrelerle izah eder. bebi Fransız ihtilâlinin daha çok XVIII elli arasında dolaşıyor ama buna da çü cdin ftldanmaznnız. gelenekleri de bugünkü manevî ilimle ikinci devrede tabiat üstü ve insancıl inci asrın akıl romantizminden ilham aYaxım okka kadar ekmek, on tane lâhakür. Postaneden çalınan rin rehberliğile tasfiye ederekten yürüt laştırılmış sebeblerin yerine mücerred, larak İçÜmaî reah'telerden uzaklaşmış Uskumru balığı fiatını konuşurken ha na dolması, altı tane uskumru dolması, mek ister. Meşru ve meslekî olan bu te saklı, sebebler, skolastik mevhumeler, olmasında gösterilebilir. bir tabak Çerkes tavugu, blr tabak kolipostallar tırıma merhum Borazan Tevfiğin blr M. Sekib TUNC mayül düşünülerek takib edildiği tak yayma tecridler ikame eder, ve tabiat tepeleme mayonezll balık, üç dört tafıkrası geldi. Bilmiyenlere kısaca BoraPaket postenesinde son günlerde koli dirde terakkiye hangi yoldan gitmek is öncül yani tecrübeden çıkmamış fikirbak sucuk, pastırma, mortadel, yinni Davudpaşa sarayı zanı anlatayım. Merhum bahriye itfakadar havuç kızartması, yanm okkaya ler esrarengiz bir surette kaybolmaktay tediği ve mukavemetlerinin nereden gel lerle izah olunur, üçüncü halde hâiyesinde borazan olduğu için adma Bodı. Alman tertibat neticesinde evvelkl diği kolayca anlaşıkr sanıyorum. Esasen diseler arasmdaki bağların temizleniyor ^. yakın yoğurt, adedinl sayamadığun b$müşahede razan Tevfik demişler. Şehir uşağı, son rek, iki biftek yanında zerzevatile, yanm gece bir adam sırtında torbalarla posta en kıymetli talebelerimden olduğu içia vasıtasile tespit edilmesine bakıhr, tecMaarif Vekâletinin müsaadesile mimaı derece hoşmeşreb ve fevkalâde kuvvetli okkaya yakın çeşidli peynir, bir tabak ne kapısından çıkarken yakalanmıştır. fıür ve düşünce yapısını da yakmdan rübeler davet edilir, o tarzdaki her hâ Sedad Çetintaş tarafından Davudpaşa mukalliddi. Sağ olsaydı mutiaka Şehlr lâkerda, bir tabak sardalya, bir tabak Isminin galib olduğunu söyliyen adam, bümekliğim lktıza eder. Merhum Zlya dise kendinden evvelki şartlara bağla saraymm temizlenmesine başlanmıştır. tiyatrosu veya büyük revülerden bibrine turşu, yanm kavanoz hardal, dört elma, gece bekçisi Osmanm torbaları kendi e Gökalpın dogmatizme meyyal Içtimainır, yeni ilmi temellendiren lşte bu me Onyedinci asırda Sedefkâr Mehmed Ağa girerdi. Kendisinln ihtısası Türk san'at dört mandalina, beş portakal.. Bunlar vine götürmek üzere verdiğini. başka yatçüığüe Mehmed İzzetin tenkidk&r toddur, ve metafiziğin yerine geçmeliıstilahında «minder tuhafı» dedikleri yedikleri. hiçbir şeyden haberi olmadığını beyan şüpheciiiği onun üzerinde müessir ol dir. Bir mesele tecrib olunabildiği nis tarafından inşa edilmiş olan bu saroy, tamamen meydar.a çıkanlacaktır. neviden bir nevi (diseur) lük idi. GeleBir çeyrek litre rakı, blr buçuk şlşe etmiştir. Bunun üzerine Osman sorguya muştur. O halde ki Fmdıkoğlunun şah pette metafizik alandan müspet alana lim hikâyeslne. İçkisiz çaylı musiki şarab, dört kupa bol. Ben o halde bırak çekilmiş ve bu suretle kaybolan kolile siyeti, en kuvvetli olduklarını zannettı geçer. Tecrübî bîr surette tahkik olunaBir Ermeni balıkçı başmda tabla es tım. Sonradan öğrendlm ki; alaturka rin nasıl çalındığı anlaşılmıştır. Bu işle ğinı bu ilk tesirler altmda yuğrulduktan mıyan şeyler kat'î olarak üim dışı kalUdî Hirantm san'at hayatmm yirmi kiden mahallelerde balık, tabla içinde plâklar tatlı olunnuş dediler diye üç ta alâkası olan Muhiddinle hamal Hasan da sonra Fransada iş ijtimaiyaü üzerinde malıdırlar. dbrdüncü yıldönümü münasebeüle buBatıhrdı Bir sokaktan geçiyor... çalışan Halbwax'dan da hayli istifade etne gramofon plâğını kâğıd helvası gibi yakalanmıştır. gün saat 14 ten 18 e kadar Kristal kazi Uskumruuu ye! Dolmahk... diye ba yemiş. Kızdırmışlar, birinin babadan miştir. Posta ve Telgraf Mektebl ÂlisinPozitivizmin ikinci telâkkisi ilimîerin nosunda içkisiz çaylı musiki müsaıreresi Yeni ekmek karneleri ğırıyor. Bir dudu pencereden sesleniyor: kalma kuka tesbihinl kopanp leblebi den mezun olduktan ve bir müddet Is tasnif ve koordin?syonudur. Bu nazariys tertib edilmiştir. Balıkçı'balıkçı! Zo, balıkçı.» Sağır diye yemiş. Ev sahibinln büfesinde sakEkmek karnelerinln bazı kimseler tanbul postanesinde çalışırken sırf masın nesin? Duymoorsun? ladığı üç tuvalet sabunumı elinden güç tarafından taklit edilmesi üzerine bu rıevî ilimlere olan şevki yüzünden messeferki kamelerin Damğa matbaasınm leğini terkederek Üniversiteye bağlanBalıkçı, tabladan dolayı başını kaldı kurtarmışlar. ramadığmdan sesin nereden geldiğini Bunlan gördükten ve duydukt^ı sonra kıymetli evrak basılan kısmında taklit mış ve burada da az zaman içinde kabibenim midemde blr sükunet, blr rahatlık edilemiyecek bir şekilde tabedilmesi liyethıi göstenniş ve nihayet profesörlük tayin edemediği için soruyor: payesini kazanmıştır. peyda oldu. Anladım kl utandı. Başka kararlaştınlmıştır. İşittik kuzum! Lâkin neredesin? Son senelerin en heyecanll filmi. Artistleri: lannm mldesine neler yüklediğlni görüp Evdeyim yavrum. Diğer taraftan bazı fırınların halk İş mecmuasmm yayınları arasında L. Ağnadık evdesin? Hangi evdesüı benim ona yaptıgım muaıneleye galiba tarafından sarfedilememiş olan karneşükrettl. şimdi ben rahatım. Ama ötelö leri ertesi günkü karnelerle tebdü e t . Levy Bruhl'ün cAuguste Comte'un görmoorum. Î Greta Garbo'nun tikleri öğrenilmiştir. Ancak fırınlarda Felsefesl» adlı eserini tercüme ve neş Zo Artlnin evindeyim... Neden so ne haldedlr bilmem. yerini dolduran B. FELEK ekmek bulunamadığı günlerde ve vilâ. retmeğe başlaması da başlıca temayülürup duroorsun. Sen balıkçisın yoksam yetin göstereceği lüzum üzerine bir gün nün ana istikametini gösteren bir işaretpolissin? Türkçe A Orijinal evvelki kamelerin ertesi günü kuUanıi tir (2). Çattık be! (Bağırarak) Vay uskumKopyasl ^ Kopyasl XIX uncu Fransız asrının ikinci yaması imkânı olabileceğine göre, böyle, ru vay. (Tekrar kadına) Madam hangi bir vaziyet ^dlâfmda hareket eden risına hâkim olan bu felsefe bir taraftan S İ N E M A L A R I N D A kattasm. Evin nomerosu yoktur? fırmlar ve karne sahibleri suçlu vaziye. matematik ve müspet ilimlerden, bir taS İ N E M A S I N D A Bugün seanslar: 11 14 16,15 18.30 've tam 21 de Yavrum balıkçı. İstemem kayn.. raftan da Saint Simonisme'den çıkmak tine gireceklerdir. Hakikî ve yaşanmış bir tarihln Balık alacağız, yoksam paşaport çıkaraitibarile anpirizmle sosyalizmin bir k'ombüyük, hlssl ve müessir safhalannı cağız? Yok evln nomerosu yok kaçmcı Yeni Sabah refikimiz blnezonunu teşkil eder; yalnız burada tasrir eden katı UZUN SENELERİN... SON HAFTALARIN EN BÜYÜK ZAFERİ ilmî bakım gitgide sosyalist bakıma. gaYeri Sabah refikimiz Örfl tdare Ko Kuzum madam.. görmoorum. Bamutanlıgı kararile bir gün İçin tatil e lebe eder. Her felsefî doktrinde olduğu çunda tabla var. Onu için •oroorum. gibi pozitivizmde de bir yıkıcı, bir de TÜRKÇE dilmiştir. Şimdi askuar? yapıcı taraf vardır. Pozitivizmin yıkıcı Öyle desene! Tirşe renkli IHÇH var Rcnkli ve muazzam filmindeki tarafı her türlü metafiziği inkâr etmekls«. Onünde merdlven var.. mlzansenln gtizelligl ve üıtiraslı Gazetemizin kli^e atölyesi şefi arka Haa çöyle söyle.. gördük... Nekadar mevsuu ile seylrcilerinln takdirini (1) Şimdiye kadar sekiz cildi daşımız Kemal Ongan ile Süheylâ Büalacaksm? kazanlyor, Baş rollerde: eden (İş) İn en son sayısı 30 uncu nüsyükgörün düğünleri Orduevi salonlarm Kaça verdln? • hayı teşkil etmekte, bunun mündericatı EANDOLPH SCOTT ROBERT da büyük bir davetli kütlesinln huzuBalıkçı elini açıp alnını kanşlar glbi İse tamamile hukuk sosyolojisine hasSonsuz b i r heyecan, eşsiz b l r takdirle alklşlanlyor: B u şaheseri rile yapılmıştır. Düğün, gecenin geç saYOUNG VİRGİNİA GİLMORE işaret ederek: redilmiş bulunmaktadır.görmlyenler son günlerden İstifade etsinler: atlerine kadar büyük bir neş'e içinde Meşhur Alman rejisörü: FRİTZ Böyle olur.. diye parmaklarüe fiat (2) Bu eserin birinci cildi (İş) neşrigeçmiş, genc evlilerin kurduklan mes'. DİKK.\T: B n film aynı zamanda İzmirde L  L E ve T A N LANG'ın çevirdiğl bu emsalşlz söylüyor: Vak'anuı geçen harbden de ud yuva kutlanmıştır. Arkadaşımıza ve yatı altmda 1939 da neşredilmişti. Şimdi sinemalarında gösterilmektedir: evvel cereyan ettigini hatırdan çıkarfilmi siz de Kİdip görünüz: de ikinci cildi çıkmış bulunuyor. sayın refikasma saadetler dileriz. mayınl Burhan Fetek Kaçakçılık bürosu yeniden bir çok kaçak Inhisar maddesi yakaladı == yayınları = = Baro umumî heyeti toplandı istanbul Barosu umumî heyeti; dün öğleden sonra adliyede, İstanbul birinci pğırceza mahkemesinde toplanmıştır. Ma'Jceme salonunda yapılan bu toplan» tıda, tatbıkından vazgeçilen meslek si. gortasmm yerine bir yardım sandığı kurulması yolundaki proje etrafında konuşubnuştur. Netlcede, proje kabul edilmiştir. Esirgeme Derneğinin hazırladığı hediyelikler Esirgeme Demeği yaptığı zarif elişlerini muhterem vatandaşlarımizin nazarına arzetmektedir. Yılbaşının yaklaşması dolayısile hediyeuk küçük parçalarını almak istiyenler, Divanyolunda Sıhhî Müze karşısındaki merkezi her pazartesi ve perşembe günleri te?riflerl rica olunur. Taksim kazinosunda Tamamile bir Türk müessesesi olan Taksim Belediye kazinosu yemeklerinin ve servisinin malum olan bütün mükemmeliyetine İlâve olarak Avrupadan artistler geürmeğe teşebbüs etmiş ve bunda muvaffak da olmuştur. Milletlerarası vaziyetlerinin karışıklıklanna rağmen büyük Avrupa şehirlerlnden ve bilhassa Budapeşteden bir çok meşhur ve maruf artistlerle kuntratlar imza edilmiştir. Bu artistlerden şimdilik İstanbul halkmm çok iyi tanıdığı ve sevdiği İspanyol dansözü Julia Rayes gelmiş ve şarkılanna başlamıştır. Hava Kurumunun bir izahı • Türk Hava Kurumu Samatya nahi. yesi şubesinden şu mektubu aldık: 3'12/942 tarihli nüshanızda Samatya nahiyesi Hava Kurumu muhasebecisi Bay Sadettin Mete'nin Hava Kurumu tahsilâtından zimmettar olarak tevkif edildiği yazılmıştır. Bu hâdise üç sene evvel vuku bulmuş ve alâkab. makam. lar tarafından kendisine el çektü'ilerek tahJJkat açdmıştır. Halen çahşmakta bulunan idare h e . yetimizin böyle bir sui hall olmadığı gibi muhitin ve alâkalı yüksek teşkı. lâtın emniyet ve sevgfcini kazanmış bulunmaktadır. IKI • • YÜZLÜ ADAM SPENGER TRAGY LANA TURNER İNGRİD BERGMAN MİLÜALEMDAR seansları hınca hınç dolup taşıyor. RENKLİ FİLM TEKNİĞİNİN SON ABİDESİ: Bütün SARAY IPEK • : MELEK HÂVANADA BAYRAM CÖLDEVLERİ Mes'ud bir dügün KANLI SALTANAT Bugün L A L E Sinemasında Yaratanlar: ALİCE FAYE CARMEN MİRANDA CEZAR ROMEO JOHN RAYNE A Y RIC A: Amerika cihanini baştan başa titreten GANGSTERLERİN BABASI Bizzat kendisine vermek istiyorum!. Yaşlı kadınm yüzündekl genişliyen tebessüm bu sefer hafif bir kahkaha haline inkılâb etti: Bngün T A K S î M Sinemasında Şöhreti bütün dünyaya yayılan beste ve nağmeleri herkesin ağzlnda dolaşan TÜBKÇE SÖZLÜ İSPANYOLCA ORİJİNAL ŞARKtLI KARMEN TÜRKÇE SÖZLÜ İSPANYOLCA ŞARKIU Baş rolde: Bütün dünya sinema severlerinin biriclk mahbubesi ateşli ylldlz İMPERİO ARJANTİNA îlk soğuklar başlamış, hava kararmıştı. Bedia, erkenden sokağa çıktığı vakit simsiyah bulutlarm, şehrin yüksek apartımanlarının damlarına değecekmiş kadar alçaktan geçip gitmekte olduklarma dikkat etti. Ayaz ne derece fazla ise, Bedianın mantosu da o kadar ince idi. Halbuki daha bir hafta evvel, öğle yemeğine çıktığı zaman gözündan kaçmamıştı. Bir çok kadınlar, o günlük güneşlik anlarda bile kalın ve parlak kürklerinin içine saklanmışlar, tilki pelerinlerine sarınmışlardı. Bedia hem hızlı hızh yürüyor, hem de vücudünü baştan aşağı kaplıyan ürpermelerle titriyordu. Fakat, bu titremesinin sebebi sade kemiklerine işliyeü sabah ıslaklığı, etlerini dalıyan keskin rüzgâr \ değildi. Bugün, onun için çok ehemmiyetli bir andı. Belki de hayatında bir dönüm noktası teşkil etmesi ihtimali vardı. Şimdiye kadar diğer günleri o kadar birbirinin ayni geçiyordu ki, bazan bu değişmemezlikten bıkıp usanıyor, kendi kendine: Yaşamak, ne sıkıntılı şey! Diye tekrar edip duruyordu. Babasınm yüzünü görememışti. Annesi, kollarının kuvvetini, avuclarırun kudretini kullanarak onu büyütmüş, yetiştirmiş, biçki yurdlarının birinden diploma alıncıya kadar okutabilmişti. O zaman da tabiat sanki yer1yüzünde artık vazifesinin bittiğine kanaat getirmiş gibi zavallı kadıtu bu fani dünyadan çekip almıştı. . Sonsuz insan kalabalığı içınde, on yedi buçuk yaşında yapayalnız kalan bir kız ne yapar? Ya çahşıp hayatmı kazanaraktan ayakta durur, yahud da düşer. Bedianın ayaklan sürçmedi Annesinden ona tek miras tahan.mül denen tükenmek bilmez kaynak kalmı§tı. Küçük hihâye Küçük Kalh Endülüsün şiir ve füsun dolu güzelllkleri arasında geçen ölmez bir aşkln hikâyesi... Yaşanan blr sevglnin hatlrası, kadln entrikaları, gönül maceralarl, kin ve İntikam sahnelerile dolu bir şaheser: Bngün S U M E R Sinemasında Büyük ve kuvvetli filmlerin dehakâr yıldizı İNGRÎD BERGMAN'ın ile 1 WARNER BAXTER SONSUZ ASK Emsalslz aşk ve İhtiras filmini. mutiaka görünüz: beraber yarattlğı ALTIN ŞEHI Türkiyede 10 senedenberi eşi görülmemiş bir şaheser KRİSTİNA SÖDERBAUM Renkli filnı tekniğinin en son zafer abidesidir. Belki de o fırsat, bugün önüne çıkaSenelerce sarfettiği enerji oua güzel bir ibret nümunesi olmuştu. Büyük bir ma caktı. Ayak hizmeti gören çocuğun kolu geçen gün asansör kapısma sıkıştığı ıçm ğazanın «beyaz işler» dairesıne girdi. Vakıâ kazandığının hemen hepsini, evlere gidecek eşyayı yerlerine ulaşgötürüp yanında oturduğu Zehra Ha tırmak, işçi kızlara düşüyorJa. Madmanıma veriyordu ama, Allah razı olsun zel Fedora da dün Bediayabu ana dostu ihtiyar kadın ona hem Şu sofra takımını, demişti. Bay bir dadı gibi bakıyor, hem da her genc Orhan Sezere sen götürüv?r. Ama, bizkız gibi kendisini tehdid edeo asrî teh zat kendistne teslim et. Zira adam kulikelere karşı bir korkuluk vazifeaini cakla para vermiş. Biz de o kadar göz nuru döktük, Şimdi zaman çok acayıb!. görüyotdu. Ama, heyhat, bu da yaşamak mıydı? Kaybolursa, müşkül vaziyette kalırız! Aman Yarabbü. Bu ne saadet!. Orhan Atölyede suratı, paslı va kör bir bıçağı andıracak kadar asık ve uzun, Sezerle karşı karşıya gelmek! Sofra tabacakları iğri, ruhu karanlık işbaşı Fe kımını ona tevdi ederken gözleri gözdora'nın bakışlanndan ürkmek, cırlak lerine tesadüf edecek, eli eline değesesinden korkmak, akşamları mangal cek, gülerek kendisine teşekkür edecek, başında damarlan kabarmış pamıakları belki de hafifçe çenesini okşıyacak, haarasmdaki maşa İle ateşi karıştırııken ürını soracak!. O zaman Bedianın da gözleri tajmak üzere bulunan kahve dili çözülecek, meşhur romancmm hacezvesine dlkili Zehra Hanımın kalın yatmı, bilhassa «Küçük Kalb> ismindudaklan arasmdan, kendisini hiç ilgi deki eserini nasıl yazdfğmı öğrenmek lendinniyen mahalle dedilıodularını istiyecek. İhtimal, bu suretle aralannda bir dostluk, bir samiıniyet başlıyadinlemek!. Peki, niçin o da diğerleri gibi, bir cak. Sevişecekler ve nihayet evlenlcekerkek arkadaş bulmuyor, hiç olmazsa ler!. *** tatil günlerini, sinemalarda, gezlntilerde geçirmiyordu? Bedia öğleden sonra saat ikide pakeü Çünkü genc veya ihtiyar rastgele ah eline aldı. Kapıdan çıkarken kapınm bab olacağı bir adam onun nıhunu tat yanmdaki aynanm karşısında omuzîanmin edemezdi. Blr işçi kıza boş zaman na dökülen kumral saçlannı uzun uzun larını hasredecek kim olabilirdi? Ya taradı. Dilinin ucile ıslattıği küçük parbir tezgâhtar, ya küçük bir memur. mağınm kenarile kaşlarmı düzelttL Halbuki.o, masallardakj çoban kızları İnce mantosunu, narin vücudüne sıkı na âşık olan prensler gibi çeniş omuzlu, sıkıya sardı. Yirmi dakika sonra Ayaspaşadaki auzun boylu, derin bakışlı, ince, zarif, partımanlardan birinin üçuccü Uatınmalumatlı bir delikanlı bek'.'yordu. Peki, dedi, işte, İyi ya, bana vedaki dairenin kapısmı çalıyordu. Zü riniz. Çünkü Orhan Sezer bizzat beiçeride titrek akisler vücude getirirken nim!. Bedianın vücudünün her ıızvu da ayn Bedia, gerigeriye merdiven başına raşeler, ürpertiler geçirıyordıı. Bir sa kadar çekildi, gözleri büyüyerek, nefesi niye sonra o büyük muharrirı etile ke tıkanarak, sesj kısılarak cevab verdl: miğile görecek, tanıyacaktı. Her halde Deli misiniz kuzum? «Küçük Kalb» kırkını geçmiş bir adam değildi. Fakat muharriri Orhan Sezer siz nasıl olabişakaklarını örten siyah saçlannın ara lirsiniz? O.. derin bakışlı, kır saçh, usında haline, tavrına garib bir hâkimi zun boylu, mat yüzlü, geniş omuzlu yet ve ciddiyet veren bayaz dalgalar bir adam... belirmişti. Muhakkak keskin çizgili mat Peki evlâdım, sen hiç kendisini ve esmer bir yüzü vardı. İpek bir rob gördün mü? döşambrla kendisini karşılıyacaktı. Görmedim... Fakat.» Bedia, dimağmda heykelleşen bu ha Fakat, ne demek? yale o kadar dalmıştı ki kapmın ka Fakat öyle olduğu muhakkak. nadının açıldığını hissetmedi: Gel, daha yakın gel de sana an Ne İstiyorsun kızım? latayım yavrum. Orhan Sezer benim Diyen sesi duymamış olsaydı, omüstear ismimdir. «Küçük Kalb» i de rada dakikalarca bakışları yere dikİJİ diğer romanları da yazan hep benim. durup kalacaktı. Bir çok yerlere olduğu gibi sizin müAralıktan uzanan beyza saçh, tatlı essesenize de siparişlerimi hep o isimle yüzlü bir kadın başıydı. Bedia heye veriyorum da. Şöhretin bazan işin iyi, candan kuruyan boğazmı ıslatmak için fiatın az olması İçin faydası dokunuyor!. tükürüğünü yutmak mecburiyetinde Sokağa çıktığı vakit, serin hava yükaldı: züne çarpınca aklı başına gelir gibi ol Şey efendim, dedi, işlenmek için du. Yanaklarındaki yaşlan kuruladı, bırakılmış olan sofra takımmı getir içini çekerek: dim. Bizzat Orhan Sezer Beye vermek Küçük kalblerin büyük saadetleristiyorum. le karşılaşmalanna ancak masaHarda, Yaşlı kadının yüzündekj tebessüm romanlarda tsadüf olunduğunu ne ça« genişledi: buk unuttum. Hakikî hayatta küçük kalblere tabiat en küçük bir sevinci Pekâlâ yavrum, öyle İse veriniz! Bedia bir adıra geriye çekildi, paketi biîe çok görüyor! tutan elini giraz daha sıktı ve kapıDiye mırıldandı. İnce mantosunu nadan aksi tarafa uzaklaştırdı. Tekrar rin vücudüne sımsıkı sararak mağazaya etti: doğru yürümeğe koyuldu, Nuri Refik

Bu sayıdan diğer sayfalar: