15 Aralık 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

15 Aralık 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 15 Birincikânun 1942 Nebatî yağlarm yüzde on beşine bedeli mukabilinde el kondu, yüzde on iki muamele vergisi de aynen alınacak Ankara 14 (a.a.) Ordu ihtiyaçlan için ve sabit geiirhlere tevzi edilmek i:z«re nebatl yağlardan yüzde on beşinin el konarak fcedeli mukabilinde, yüzde on iki buçuğunun da muamele vergisi karşılığı olarak alınması kararlaştmlmış ve bu işin teşkilâtlandınlması vazifesi İzmlr İncir ve Üzüm Tarım Satış Kooperatifleri Birliğile buna yardımcı alarak çalışacak diğer koope.•atiflere verilmişti. Ordu ihtiyacı ve Sehir sabit gelirliSer için haberleri verilecek giyim eşyası Kendi Haftası içindeyiz; tasarruf ve iküsad davasına genel bir bakış yerinde olur. Zaten iyi bir âdet olarak yaşamağa ve yerleşmeğe muvaffak olan bu İktısad haftamız, yaptıklarımızla yapacaklarımızm karşılaştırılmasına, hareket. lerimizde bir rota tayinine yaramak bakımmdan çok faydalı olmaktadır. Ayni zamanda bu vesile ile millî iktısadrmızda bünye karakterlerimize ve zaman şartlarına uygun fikirler de ortaya atılnaak. tadır. İktısad ve İnkılâb tarihimizde böyle durup düşünmeyi, hareket rotası çizmeyi icab ettiren günlerin bu bakımdan ehemmiyeti büyüktür. İktısad ve tasarruf davamız, müstakil ve inkılâbcı Türkiyenin gerçekleştirmeğe çalıştığı millî kalkınma harekeümizin başlıca meselelerini içine alan büyük bir şeydir. 0nun içinde gümrük istiklâlirr.izden sonra yaratmağa başladığımız sanayileşme hareketi vardır; bugün hâdiselerin acı tecrübelerinden geçerek ehemmiyetini bütün anlamile kavraâığımız ziraat inkılâbı vardır; kredi ve sermaye işinde devletçi ve milliyetçi güdüm ve bu sayede millî tasarrufiarın çoğalarak iş ve hareket sermayesinin toplanması vardır; hulâsa fabrikasından, tarlasmdan, bankasmdan, yolundan, imar işlerinden tutarak mektebe ve aile hayatına kadar inen hareketlerimiz, yarattfîlarımız, kurduklarımız ve geleneklerimiz hep birden iktısad ve tasarruf davasınm içine girer. Demek bir kelime İle yaşama ve kalkınma İdealimizle bu dava elele vererek rahat ve mes'ud Türkiye ufkunda ümidle endişenin, emelle hüsranm, heyecanla nevmidinin helezonlar çizen bulutlar gibi kıvrandığı bir ihümaller dekoru içinde yaşamaktadır. Davanın bu kadar genlş ka\Tamı millî tasarruf ve iktısad haftalanrun, bir kalkınma ve inkılâb bayramı olarak karşılanmasına kadar bizi götürür; ve bu sene bir nuktar daha önem kazanarak harekete vesile olan bu haftanm artık millî bayramlarımızın başında gelmesini ümid ettirir. davalarımız Hatktn şikayeti Erenköylüler fırınsız kaldılar Tasarruf ve Iktısad Memurlara .••.•^•.. Y a z a n : A. Hamdi Başar pamuk yağı ve pirina yağları hakkındaki hüküm tâsiri müteakıb tasfiyeye tâbtutulacak bilumum diğer nebatî yağlahakkında da caridir. 14'11'1942 tarihinden itibaren tâsir edilen bilciimle zeytin, pirina ve pamuk yağlannın tasfiye edilmiş olup olmarr.ası mevzuubahs değildir. Susam, haşhaş, ayçiçeği vesaire gibi diğer bilumum nebatî yağlar ise tâsiri müteakıb tasfiye olundukları takistanbul Vilâyetinden tebliğ edilmişdirde beyana ve binnetice el konma hük lir: Haber aldığımıza göre, Ticaret Vekili müne tâbi bulunduğu tavzihan tebliğ o1 Umumî, mülhak ve hususî bütçeDr. Behçet Uz, bu yağların toplanmâsı, lunur. lerie belediye bütçelerinden ve 3659 sadepolanması işlerini tetkik etmek üzere yıh kanuna tâbi müessese ve teşekkülyakında Ege mıntakasına gidecektir. lerden aylık alanlara 4306 sayılı kanun Kibrit satmıyan tütüncü hükümlerine göre hükumetçe verilecek tstanbul Vilâyetinin tebliği Pangaln caddesinde tütüncülük yapar. giyim eşyasının temin ve tevzi suretine İstanbul Vilâyetinden tebliğ edilrnişKarakin dükkânmda 116 paket kibrit ol dair talimatnamenin matbu nüshalarüe tir: duğu halde istiyeıüere kibrit satmadı her memur tarafından doldurulmajı lâ393 sayılı Koordinasyon heyeti karari ğından dolayı yakalenarak Müli Korunzım gelen beyanname ve cetveller hazırle beyana tâbi tutulmuş olan zeytinyağt, ma Mahkemeslnç sevkolunmuştur. lanmıştır. 2 Vilâyet merkez ve kazalarmda umumî muvazeneye dahil daireler bu Rengin azameti... Tekniğin harikası... San'atın talimatname ve cetvelleri almak üzere şaheseri... Aşkın zaferi olan... memur ve müstahdemleri adedini göste; rir bir tezkere ile Vilâyet Mektubî kalcI .BAŞTANBASA REN'KLİ. mine3 Bu talimatnaıiîeye göre Belediye ve hususî idarelerle 3659 sayılı kanunun şümulüne giren müessese ve teşekküllerin bcyannarne ile cetvelleri kendileri te Bu PERŞEMBE akmaşı L A L E ^ alkıslanacak min edeceklerinden yalnız birer nümune almak üzere keza bir tezkere ile ayni kaleme müracaatleri lüzumu tebliğ olunur. Biiyük kudrellerile yaratılan bu filtn bütün dünyaya baş eğdiren eşsiz bir mucizedir. Şarab ve bira mevcudu DİKKAT: Numaralı yerler şimdiden kapatılabilir. Tel: 43595 İ H Memurlar taraf ından doldurulacak beyannameler hazırlandı A LOM A DOROTHY LAMOUR JON HALL'ın 1 İstanbul halkına muhteşem Bayram hediyesi: Asrtn bir çift güzellik pırlantası : Diinyanın e n güzel kadını D C T l Y G n A B B L E l l l tespit ediliyor Dunvanm en güzel erke£i T Y R O N E P 0 W E R'fe Kahramanlar Filosu BAYRAMIN ŞEREF FİLMİ OLARAK Yarm Matinelerden itibaren birlikte İnsan ruhbrlnl kamaştlran bir şaşaa verdlkleri, devrimizin en muazzam hailesi: Tayyare kahramanllklarınln kalbler titreten menki. belerinden ilham alan: Asnmızln misli görülmemiş san'at tacl İnhisarlar Umum Müdürlüğü, şarab şişelerile bira şişelerinin dolu ve boş mevcudlarımn açık ve kapalı, içki satanlardan birer beyarjname ile nihayet bu akşama kadar bildırilmesini istemiştir. Bu beyannamelerde bu sabahki mevcudlar esas tutulacaktır. Altm 2920 kuruş Altın fiatları duşmek.te devam etmektedir. Dün bir Reşad altını 2920, külçe altmm gramı 405 kuruştu. Bir muhtekir hakkında iiç sene hapis kararı verildi Tüccardan Nıko'nun fahiş fiatla tal sattığı sabit görüldüğünden üç sene ağır hapise ve bin lira ağır para cezası bdemeğe mahkum olmuştur. NARNARÂ dabasl.vor. Bu akşam S U M E R Sineıtıası Mevsimin en kahkahah ve gülünçlü komedisi Ticaret müdürleri içtimaında verilen karar İKİ AÇIK GÖZLÜ BAHRİYELİLER Komik bir mevzuda en zengin dekorlar ve en modern danslarla dolu filmini takdim ediyor. Baş rollerde: LOREL . HARDY'nin rakibleri BUD ABBOTT LOU COSTELLO ile DİCK POWEL ve meşhur ANDREWS hemsireler Amerikan donanmasının büyük gemileri arasında müsabaka. Bu akşam için yerlerinizi evvelden aldlrlnız. İstanbul, Mersin ve İskenderun limanlannda birikmiş olan ithalâ: mallarının sür'atle çekilmesi ve bunlara yer bulunması vesair hususların halli için şehrimize gelmiş bulunan Mersin, flatay, İstanbul, İzınir mmtaka ticaret müdürlerinin iştirakile dün bir toplantı yapılmıştır. Bu tcp'.antlda garbî Anadoluya aid İstanbul, Mersin ve İskenderun gümrüklerindeki bir kısım ithalât tşyasının boş olan İzmır antropolarma nakli ve İzmirin tevzi merkezi olarak kullanılması münasib görülmüştür. Bu nakliyat için Devlet Denizyollan İşletmesı vapur tahsis edecektir. Ölümle biten kaza Bakırköyünde Zeytinlikte Bilgi sokağında 14 sayılı evde oturan Hulusi kızı 35 yaşmda Siminber; evvelki gece. evde konsol üstünde duran tabancayı karıştırırken. kazaen silâh elinden yere düşmüştür. Çıkan kurşunla ağır yaralanan genc kadm, tedavi için acele Bakırköy hastanesine götiirülmüş, orada ölmüstür. Adlî hekim Dr. Kâmil Ünsalan; muayene ettiği cesedin gömülmesine müsaade etmiştir. Yapılan tahkikatla, hâdisenin kaza mahiyetinde olduğu nelicesine varılrrfcştır. Bir film değil, bir cihan! Yarim roilyon insani. ilk defa, 3 yıl çallşmalarla ve milyarlar sarfile sinema sanayii ejder bir film çevircÜ. DEMİR T A Ç Türkçe dublajın en yüksek zaferi Mahşerengiz bir tarih... Cihanglr İmparatorluklarln güneşi doğup batıyor... Çarpisan milyonluk ordular... Kudurmuş vahşî hayvanlara parçalatllan lnsanlar... Beşeriyeti ürperten hakikî muazzam tarih sahneleri. Memurlara şeker tevziatı Memurlarla üç aylık maaş alan emekli, dul ve yetimlere, ekmek kamelerir.in baş tarafı kesılmek suretile ucuz şeker dağınlmasma yanndan itibaren başlanacaktır. Şeker, mutemed bakkallar tarafmdan tevzi edilecek ve kimlerin nerelerden hangi günlerde şeker alacakları Vilâyetçe bugün ilân edilecektir. Hem işten, hem dışten artar. BAYRAM ŞEREFİNE ALEMDAR MİLLÎ'de Yarın matinelerden itibaren SARAY SİNEMASI Bayram şerefine müstesna bir film intihab etti METRO GOLDWYN MAYER Şirketinin bir süper filmi Fakat tasarruf ve İktısad haftalan her şeyin üstünde içinde bulunduğumuz zaman ve imkân şartlan içinde millet ve ierd olarak yapmağa borclu olduğumuz işlerin yayılması için tertib oluçmaktadır. Yani bu haftalar adeta tasarruf ve ik tısad yolundaki adımlarımızı ve istikametlerimizi bize gösteren, direktif aldığı. mız durak noktaları gibidir. Memleketimiz o sene hangi şartlar içinde ise ve elimizdeki iınkânlar ve vasıtalara göre millet ve ferd olarak neler yapmamiz icab ediyorsa onlan bu haftalar zarfında, toplu olarak öğrenmiş bulunacağız. İşte bu yıl kutladığımız bu iktısad bayramı, kalkınma işlerimizin umumî şuurunu ve heyecanım canlandırdıktan sonra derhal vazifelerimizi ve yapacak'.arı. mızı bize hatırlatmağa yarıyacaktır. Bu sene bir takım zorluklar içinde olduğumuzu tekrara lüzum yoktur. Herkesçe biiinen ve tekrarlanmış olan şartlar ve sebebler içinde bir mal azlığı karşısındayız. Istihsalimizi çoğaltmağa, her vasıtadan faydalanarak çok mal yetiştirmeğe muvaffak olmak dışında yapaca. ğımız şey, her şekılde az mal harcamadan ibarettir. Şu halde bu sene gideceğimiz yol bellidir: Tutumlu olacağız, az mal harcıyacağız. israftan kaçacağız; paramız varsa <jnunla pahalı da olsa herşeyi alabilecek halde dahi olsak kıt kanaat geçinmeğe mecburmuşuz gibi hare. ket edeceğiz. Kibarlığımızdan, mevkiimizden hiç bir şey kaybetmediğimize inanarak eski elbiselerle gezeceğiz; yamah pabuc kullanacağız. Hatta her zaman yeni elbiseler giyen, lüks ve servet ihtişamradan birşey kaybetmediğini gösteren insanlara hor gözle bakacağız; onları bu hallerinden dolajı utandıracağız. Bugün üzerimize düşen vazife, kendimizi düşünmekten ibaret değildir. «Para benim değil mi, istediğimi alır, istediğim gibi harcarım> diyen adam, bugün tarih dışmda, cemiyet dışında yaşıyor demeklir. Vakıâ insanın parası olunca herşeyi alması, herşeyi yapması mümkündür, ve suç sayılmaz. Fakat bunu yapanlaı, halk vicdanmm da herşeyi yapmakta serbest olduğunu düşünmelidirler. Bu vicdan size elimizdeki parayı mala yatırarak, istihlâk eşyasrnı gücümüz yettiği kadar sarfederek kendi aziz nefsimizi düşünmek serbestisini kullanmaktan menediyor. Kanun. koordina^yon heyeti kararı. Erenköyünde otunan bir kariimizden çinmeğe mecbur ol aldığımız bir mektubda deniliyor ki: «Köyümüzde yainız bir fmn vardır. duğumuz devrede, bilmem nereden al 3undan bir müddet evvel Belediye taradığı nıetrosu 40 11 fından ceza görerek kapatılmıştır. İcaralık lpekliyle gens bında cezaya istihkak kesbeden herhanbilmem hangi terzi gi bir fırının ceza görmesi de gayet vilâyetin tebliği gibi her birinde cezalar ye İki yüz Uraya diktirdiği elbiseyi gi tabiidir. Yalnız bu fırın kapandıktan ve müeyyideler mevcud olan emirlerden yerek gelen hanının yaptığı hareketin sonra bu semtin ekmekleri Kadıköyündaha kuvvetli âmme vicdanmm emirleri ayıblandığı şeklinde görünüz; o zaman den gönderilmeğe ve bir kundura tavardır. Bu vicdan bizi kimsenin görme âmme vicdanı şahlanmış ve kararlarını mircisinin dükkânından ayrılan gayrisıhhî bir yerde tevzi edilmeğe başladdği perdeleri kapalı odamızda tekbaşı cemiyet İçinde tatbika başlamış olur. mıza kaldığımız zaman dahi takib e t . Eğer bu âmme vicdanı dediğimiz bü mıştır. Bundan başka sabahleyin gayet mektedir. İki odayı kapıyarak rahatımi yük kuvvetin görünmiyen memurları, erken gidip ekmek ahnak imkânı bulunzı biraz daraltmağa razı olarak az kömür teşkilâtı olsaydı, bugün Beyoğlunun bü. mazsa ikinci partinin ne zaman geleceği yakmağa katlanmadığımız İçin, kömür tün büyük terzilerinde ancak üç ay son malum olmadığından bir kaç saat zaral&Tnıyan fakir bir ailenin hasta çocuğu raya sipariş kabul edecek kadar çoğa fmda tevzi yerine bir çok defalar taşmmak zarureti hasıl olmaktadır. Halk bu nu Eoğuktan öldürdüğümüzü bize bu Jan alışverişleri yapanların evlerine, vicdan emri söyliyecek; ve adam öldür gardroblanna el koyarak bütün eşyala. yüzden pek sıkmtı çekmektedir. Belemüş olduğumuz için onun affetmiyen eli rmı musadere eder, ve onlan harb müd diyenin bu vaziyete bir çare buhnasını rica ederiz» bütün hayatımızda yakamızı bırakmıya detince ancak senede bir kat elbise ile caktır. «Efendim benim yakacağım bir giyinmeğe ve gezmeğe mahkum eylerdi. Memurlar Kooperatifi daha faal ton fazla kömürden ne olur, bu kimin Bu görünmiyen teşkilât, sofralarmda hiç bir hale getirilemez mi? derdine merhemdir?> diyemezsiniz; çün birşeyi eksiltmiyen, odalarmdan birini Bazı memur okuyucularımızdan aldıkü sizin bir ton fazlamz tam 100 bindahi kapanuyarak keyif süren insanîarm ğımız mektublarda güzel niyetler ve iyi kişinln kömürsüz kalmasma sebeb olur. kilerlerine gider; diğer erzakla beraber gayelerle kurulan memurlar kooperatiHepimiz günde bir lokma ekmek az ye. henüz elli kuruştan veya yüz otuz ku tıııin lüzumu kadar faaliyet gösteremesek. bu birer lokma ile 30 bin kişi bes ruştan almtnış şekerleri musadere ede. dığinden şikâyet ediimektedir. Memurlenir. Küçük tasarruflar, bizi şaşırtacak rek bu kimseleri her ay şu kadar fakıre lardan dokuzar lira sermaye hissesi abüyük yekunlar doğurur. Bir kat elbise 530 kuruştan şu kadar kilo şeker dağıt lınmış, üç aydır ancak üç kilo pirinc daeksik yapabilen, eskilerini tamir ede mak ve aylarca şeker yememek cezasma ğıtılmıştır. Herkesin maaşının yansı rek ve tersini yüze çevirerek bir seneyi çarpardı. Bugün bu âmme vicdanmı kıymeunde kömür verilmesi ve bedelidaha atlatabilen adam bu sıralarda va. maddeleşmiş, teşkilâtlanmış. kusurları nin dort taksıtte ödenmesi kararlaşürıltan vazifelerinin en büyüğünü yapmış görür ve cezalarını verir halde görmiye mış, ük taksıt kesilmış olduğu halde hesayılır. Hayatımızda nekadar mümkünse rek istediğimizi yapabileceğimizi san nüz kömıir de verilememiştir. Hissedaro kadar çok tasarruf etmek, o kadar az muyalım. Bu vicdan günün birinde, en iarına muayyen faydalar temin etmek mal harcamak, o kadar çok kanaatkâr umulmadık zamanda ve en şiddetü se gayesile kurulan teşekküilerin bu kadar lık göstermek bugünkü millî iktısad ve kilde kendini gösterebilir. İşte varhk eğır çalışmalan hiç şüphesiz doğru detasarruf davamızın baş meselesini teş vergisi kanunile böylece cemiyetin bir ğildir. Memur ailelerinin kışlık yakacak kil etmektedir. adaleti, âmme vicdanının bir tezahürü ve yiyecek ihtiyaclannı piyasadan daha ucuz bir fiatla ve tamamen karşılaması Halbuki normal zamanlarda iktısad gözüktü. Bu vicdan, her zaman hassas icab e<ier sanıyoruz. tır; asla affetmeden ve unutmadaıı vazidavası, mümkün mertebe çok mal harca. İkinci Universite Yurdunun mağa doğru hareket şeklinde şuurlaşır. fesini yapmaktadır. Günün birinde kaelektrik ve su ihtiyacı nun olarak şahlanır; bir gün âmme nefBiz bile «incir yiyiniz., tbol şeker kulUniversite talebesinden bir kısım okureti şeklinde ayaklanır; hulâsa yaşar ve lanınız» diye tasarruf haftalarmda soyucularımızdan aldığımız mektublarda kaklara yaftalar yapıştırırdık. Bir takım herşeyi görür ve herşeyi zamanını sak. lar. Kemal haKnde olan insan bu âmme İstanbulda kimsesi clmıyan ve muhtelif sanayi memleketlerinde tabak ve bardak birieştirdaği fakültelere devam eeden gencler İçin kırarak, elektrik ampullerine nişan ata vlcdanını kendi vicdanile tesis olunan her iki yurddan dolayı bu rak eğlenilirdi. Çok mal harcamak, çok müddetçe iyi vatandaş, iyi insan ol hususu temin edenlere teşekkür olunmak vasfını kazanmıştır. Ne düşünüyormal yetiştirmenin, çok çalışmanın, iktımakta, ayni zamanda ikinci yurd binasadca kuvvetli ve refahı yüksek olmanm sak, vicdanımız ne emrediyorsa bu, âm sındaki elektrik ve su tesisatmm bir an me vicdanmm düşündüğü ve emretiıği yoluydu Fakat bugün her yerde az mal evvel bitirilerek kendilerinin karşılaşsarfetmek suretiîe millî iktısad korun şey olmalıdır. tıkları güçlüklerden kurtarılmalan t e maktadır. Bunu kanun emri olarak is. Tasarruf ve İktısad haftası münasebe menni olunmaktadır. tihlâkleri vesikalara bağlamak suretile tile ferd olarak vazifelerimiz, istihlâkleOtobüs durdurmak için ateş yapan hükumetler olduğu gibi, başka rimizden kısmak ve tasarruf etmek vazivasıtalarla gene bu gayeyi temine çalıedfn cür'etkârlar femiz bugün âmme vicdanı tarafındnn şanlar vardu:. Hükumetlerin koyduğu emredilmektedir. Harcamayı menedecek Şoför Yusufun ıdaresindesı 3177 numemnuiyetler ve tahdidîer âmme vicda başka müeyyidemiz yok, veya pek az maralı Yenimahalle Taksim otobüsü nının kontrolu altında hepimizin teker dır. İsteriz ki bu vicdan emirleri addletin saat 18,45 te Maslaktan Taksime gelırteker ve kendi vicdanımız ve şuuru şahıslaşmış şekillerine bürünerek önü ken iki kışi şofore curmasını işaret etmuzla koyacağımız memnuijetler ve müze çıksmlar; ve çoğu kanun emirîeri mişlerdir. Otobüs dolu oiduğundan jotahdldler yanında küçük kalır. Hâlâ ka halinde gözüksünler. Oyle gözüküyor ki för durmıyarak yoluna devam etmış, dmlarımız .yeni elbise yaptıramadım, âmme vicdanının bugünkü maddi dür.ya fakat bu anda arkadan tabanca sesleri ş\ıraya gidemem, ayıbdır» diyorlar. Bu da jandarması ahlâk ve vicdan olrraktan duyulmağa başlamıs ve otobüsün arka nu söyliyen kadm belki hakhdır. Çünkü ziyade, kanun ve mahkemedir. Fazla tarafından iki kurşun girmiş, yolculargardrobları dan Nobar, Vasil ve Celâl oğlu Zühtü iki sene evvelki tuvaletile bir baloya, bir harcamaları suç sayacak, düğüne giderse bir çok alaycılar ve ha' j'oklıyacak, yeni elbise giyenleri takib bacaklarından yaralanmışlardır. J a n darma karakolu vak'adan haberdar efıf görenler karşısında üzüntü ve edecek kuvvet de adaletin ve kanur.un dilmiştir. Mahmud ve Hamdi adlarında kuvvetinden başka bir şey olamaz. ıstırab duyması mukadderdir. Faolan iki cür'etkâr iki saat içinde Ayazağa kat bu işi bir de, bu kıt kanaat geAhmed Hamdi BAŞAR köyü civarında yakalanmıştır. Sarhoş olan bu İM ahbab otobüsü durdurmak için lastiklerine doğru ateş ettiklerini söylemişlerdir. Dün adliyeye sevkolunan maznunlardan Mahmud tevkif edilmiştir. Yaralılann sıhhî vaziyetleri lyileşmektedir. f Eminönü Halkevinde tarihî musiki I Konservatuvar konserleri başlıyor Konservatuvar yüksek smıf talebeleri çoktanberi hazırlamakta oldukları konserlerine aym sonuna doğru başhyacaklardır. Bu konserler davetiye İle olacak ve sıra İle bütün yüksek mekteb talebeleri çağınlacaktır. Konserlerin, salonlan müsaid olan Halkevlerimizde tekrar ediîmesi tasavvur ediimektedir. Konservatuvarın mezunları da bu seneki konser faaliyetlerine iştirak için hazırlanmaktadırlar. Koro provalan da senebaşı tatüinl müteakıb başhyacaktır. Eserleri icra edecek olan üstadlar heyeti Konservatuvar tarihî Türk musiki heyeti bu gece saat 21 de Eminönü Halkevinde sosyal yardım şubesi namına blrinci konserini verecektir. Bu konserlerin her ayın ikinci haftasmda devamlı bir surette verilmesi mukarrerdlr. Bu konserin programmda Zeki Mehmed ve Şakir Ağaların ferahnâk makamında klasikleri ve Şevki ve Hacı Arif Beylerin muhtelif makamlarda müntehab eserleri vardır. CUMHURIYET Nüshası 5 Film dünyaslnın nadir yarattlğl muazzam eser: seraifi Senelik Alb aylık Üc aylık Bit aylık GAZİ SALÂHADDİN Türkçe Sözlii ve Şarkılı Pek yakında Sinemasında kurustuı rürkive Barie İcin tcln 1400 Rj 2700 Kr, 750 1450 . 406 800 • 150 yotrtur. Dikkat Gazetetnize eönderilet) evrak ve r nesredilsin edilmesln iade edilmeı v* rivsınHan mes'ulivpl knhııl ilunmsı Eve geldiğimiz zaman yorgun ve neşesizdlm Yakın bir dostum o sıralarda bana: «Değer mi, demişti, bir erkek için... Seni aldatan, çocuklarını hiçe sayan bir adam için bu kadar fedakârlık değer mi?» Bu sual beni her zaman düşündürmekte ve sarsmakta idi. Şimdi de gene bu müthiş sorunun karşılığım bulır.ağa, bu macerada aldığım rolü tahlile çalışıyordum. V \ISIM\ GENCLİĞİ Yepyeni ve ihtirash bir mevzuda çok güzel bir film... Baş rollerde: İlk defa olarak beraber oynayan SPENGER TRAGY ve MİGKEY ROONEY Biletleri şimdiden aldırlnlz Bu akşam N A K S I M'de Memleketimizin sevimli C J "•" T TW M T^T ^ mnganniyesi BAYAN J 5 %J M* / l 1^1 1 H San'at hayatlnln 12 nci yılı şerefine BÜYÜK GALA MÜSAMERESÎ Bu müstesna geceye memleketimizin tanlnmış bütün san'atkârlarl iştirak edecektir. NAKSİN'de İSTANBUL I^B BÜYÜK REVÜ Yazan: Pek yakında CÜLÜ CEMAL SAHİR F\ün kocamla çarşıya çıktık. Küçüğe çanta alacak, iıza da opal anyacaktık. O kadma rasladık. Bir an, gözlerimin önünden. beni hırpahyan, gencliğimin en güzel yıllarmı bana zehir eden o müthiş macera geldi, geçti. Mazi büyük bir nızla canlandı. Kalbim fena fena çarpıyordu. Kadm kürk giymişti. Ayağmda manBır hayli sarsılmıştım. tarlı pabuclar, başında iri çiçekli bir Onun da altüst olduğu muhakkaktı. eşarp vardı. Bayağı idi, Müthiş bayağı Çünkü adımları dolaştı. Rengi bozuldu. idd. Aptalca boyanmıştı. Bir zamanlar Kinle yüzümüze baktı. Birşey söylemek kocamı deü eden o gözler, şişmiş, kararmış, hatta kırışmış gözkapaklan arasmıstermiş gibi yanımızdan geçti. gittl. Şişmanhk ona yakışmamış. Bir zaman da mavi boyah cam görünüşünde idi. iar kasabayı birbirine katan, askeri, si Kadın gerçekten yıpranmış, çökmüştü. Dükkânlara girip çıkıyor, çocuklann vili peşinden koşturan. kocamı çıldırtan çalışıyorduk. bu kadm mıydı diye düşünmekten ken eksiklerini tamamlamağa Fakat bir kere mazi içimde canlanmışh. dimi aîamadım. Ondan gelen seslere ve hatıralara rııhuAldatıldığımı öğrendiğim o acıklı, o mu kapatmak nekadar müşküldü. Elleberbad günlerde kim için ıstırab çektiğirim soğuyor, hatta biraz da titriyordu mi düşünür düşünür de hükmümü veHüzünler, öfkeler, zaptma çalışılan gcizrircîin: Bir yığjn altm saç ve bir çift mayaşlarmm reaksiyonu beni harab edivi göz için... Kadm, kocamı kendisine yordu. Birşeyler yaprr.ak, mutlak bir deliler gibi bağladıktan sonra gerçekten seyler yapmak istiyordum. güzelleşmişti. Çünkü bu macera onu pek Herşeye rağmen kocamı affettiğim icin fazla heyecanlandırmıştı. Olur olmaz şey beni hor görenler oldu Benim için pek lere kahkahalar atıyor, zaptedümez bir fecı ve asla unurulmıyacak olan o maneşa içinde adeta kendinden geçiyordu cera, aylarca herkesin dedikodu ihtiyave gülmek ona çok yakışıyordu. Pembe cını bastırdl. Bu mevzu çok alâka topvüzünden kızıl bir dalga geçiyor; göz ladı, epeyce işlendi, üstünde dumldu, leri, üstüne ışık vTirmuş denizler gibi konuşuldu, hatta yazıldı, çizildi. Çünkü parlıyor, derinleşiyor. bambaşka bir ma yaşadığımız yer küçüktü. Kasabada aşana alıyordu. Kocamm kolunda yürürken ğı yukarı herkes birbirini tamyordu. Bir öütün bunları düşünüyor ve ona birçok çoklarmı imrendiren güzel, sakin, derli şey söylemek istiyordum. toplu bir hayatımız vardı. Kocam etra I IA. ^ = Ktiçuh hıkâye Sevinc kırıntıları... = | fımda pervane gibi döner, isteklerimin arkasmdan canla başla koşardı. Evimiz, sıcak, samimî, aydmlık ve tertemizdi. Çocuklarımız tam bir sağlık ve neşe içinde büyüyorlardı. tlladdî, manevî hiç bir şeyimiz eksik değil. diye huzurla, ferahhkla soluk aldığımız zamanlar çoktu. Fakat o kadm. bu mes'ud akışı, ne yapıp yaprı durdurmağa muvaffak olduHayaümızı bozdu. Gencliğimin en güzel devresini kararsızlıklar ve mücadele içinde berbad etti. Çocuklarım, onun yüzünden sefaleti tanıdılar. Çünkü babalan, parası, şerefi, mevkü ve herşeyile kadınm eline düşmüştü. Evet, herşeyini gözden çıkararak ona esir olmuştu. Kadm merhametsizce onu sömürüyordu. Ailem boşanma davası açmamı istiyor, arkadaşlanm gururuma hitab ederek bana dersler veriyorlardı. Ben kararsızdım. Gerçi okuduğum romanlardan, hikâyelerden, se>rettiğim fiUmlerden fikirler alarak ben de ona bir şeyler yapabilirdim. Ama hayata uydum, dişimi sıktım. Çocuklanmın yoluna, kendi en güzel seylerimi harcadım. Sonuna kadar dayandım. Aynlmağa razı olsaydun bu, onlarm Kâmil Su Mükerrem Kj Çocuklar neşe içinde çırpınıyorlardı. Kızım yapacağı çiçeklerin tarifine girişiyor, oğium ilk çantasmın kayışlannı koltuk altlanndan geçirmeğe çalışıyor, babası da ona şefkatle yardım ediyorduHazırlık bitince bu küçük adamm odanın ortasında bir dolaşması vardı ki.» Gözlerim yaşlarla doldu. Kınmın mesud yüzüne, oğlumun birdenbire büyüKadın genc, yakışıklı bir adama tutul müş, kocaman bir adam olmuş, hayat ını du. Kocamdan yüz çevirdi Maceranın kazanmış gibi kollannı sallıyarak, göğbaşlangıcında nelere göz yumduysam, sünü ileriye uzatarak gururla, heyecanla sonunda belki daha zorlu olanlarına ses yürüyüşüne baktım, baktım da Rendimi çıkarmamakhğım lâzım geldi ve günün affetüm. birinde sular duruldu. Bunca göz yaşma, gönül tükenlşine, Onlar memleketten uzaklaştılar. Ka kalb feryadlarına ve gurur isyanlarma dm zaten hafif bir mahluktu. Gittiği mal olan bugünkü sakin hayatı bulabilyerde önüne gelenle kocasını, aldatmak mek icin bana kuvvet veren Allaha şükta devam ettiğini duyuyorduk. Öyle ki, retmek istedim. bir gün mahkemeli oldular ve kadm Çocuklar, babalannm kucağına aühp herhangi bir devlet memurile evleneme onu öperlerken gözlerimin yaşını bu mek cezasını alarak kocasmdan boşandı. yaşlar ki, sevınr kırpmülarile beslenSonra... Sonra da. İşte pasta salonların seler de zehirden tadlannı hiç bir zada, kaldırımlarda kaderinin ardmdan man kaybetmiyeceklerdir onlara gös~ koşar oldu. termemek için yavaşça odadan çıktım. işine yarıyacaktl Serbest kalacaklardı. Lâkin çocuklar ne olacaktı? Hayat için hazırlıklı değildim Çalışıp onlan geçindirecek kudretim yoktu. Babalannm vereceği nafaka da onlan yan aç, yan tok yaşatacaktı. Gülmeğe, iyi yaşamağa hasret çekerek sürünüp gideceklerdi. Bu feci akıbeti önlemek için kendimi hiçe saydım. Fedakâr, sabırh ve cesur olmağı kafama koydum. Bu, tahammülü bugün dahi bana imkânsız görünen bir mücadele oldu. Fakat sonunda kazandım.

Bu sayıdan diğer sayfalar: