5 Ocak 1944 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

5 Ocak 1944 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S tkincikânun 1944 CÜMHURÎYET Polonya hududunun öfesinde Amerlkalılar Uzakşarkta yeni bir ihrac yaptılar Avustralya ordusu kumandam diyor ki: «Japonlar mücadele ruhunu kaybetmişlerdir, artık ölmek istemiyorîar» Almanlar 21 muhrib batırdıklarını söylüyorlar Amerika Bahriye Nazırı haberi tekzib eiti Nihver peykleri arasında endişe A Baştarafı 1 tnct sahtıede iât vermektedir. Sözü geçe.i atll muBulgaristanda vukua gelen bir hükumet darbesi neticesinde Bulgar kabinesinin düştüğünü bildiren Reuter ajansının telgiaflarile Stockholms Tidningen gazetesinin İsviçreden aldığı telgraf Sofyada tamamen asılsız olarak vasıflandırılmıştu. Reuterin ve Stockhalms Tidningen'in bütün bu haberleri hayal mahsulüdür. İstanbulda haşarat ünün en mübim haberi, Sovyetlerin, Polonyaya aid 1939 hududunu aşarak ilerlemege devam ettikleridir. Demek ki, Sovyet ilerlemesinin bm kırümazsa, harb, bir General Mac Arthur Amerikan umutaraftan Polonya topraklannda devam mî karargâhl 4 (a.a.) Resmî tebliğde edecek, diger taraftan Balbk devletlebüdirildiğine göre, Yeni Gine adaslna rine sıçnyarak Rumanya ve Macarlsyeni bir çlkarma yapan 6 ncj Amerikan tanı tehdid edecektir. Bunun flk, maordusuna mensub klfalar Saidor'u eîe nası, dogu harbinin 1941 de basladıfcı geçinnişlerdir. İhrac hareketi anî bir yerlere dönmekte olmasıdır. Yani, 1941 surette yapllmlştlr. Saidor, Japonlarm haziranındanberi Alman milletmin, Sov büyük askerî üssü Madang'dan 25 mil yet mnkavemetini kırmak ve Sovyet kay mesafededir. Amerikan uçaklarl ilkönce naklannı ele geçirerek Işletmek saye Saidor'daki Japonlara 200 ton bomba sinde Müttefiklerin sl'âh tistünliiğüne atmlşlar ve bundan başka Amerikan karşı gelmek ve harbi kazanmak için harb gemileri de Japon kuvvetlerini tosarfettigi gayret ve göze aldıgı fedakâr pa tutmuşlardır. lık, büsbütiin boşa gitmek tehlikesilc Böylelikle karaya çikan kıt'alar, düşkarşılaşıyor. man taraflndan pek az mukavemet Gelen haberlere göre, Almanyada da görmüş ve çok az kaylblara uğramak vaziyetin ehemmiyeü takdir edildigi için suretile limani kisa bir zamanda ele en ileri knmandanlar toplanarak tehli geçirerek limanln ilerisinde bulunan keyl önlemenin çaresinl düşünmüşlerdir. hava meydanina yürümüşler ve buraslAlmanlann bn mesele ile meşeul ol nl da zaptetmlşlerdlr. dnklan sırada Müttefikler bir taraftan Bu surtele Amerikahlar, FinschhafenPolonya meselesile, diğer taraftan Mih den 120 mil daha ilerliyerek halen Hucn ver ortaklığından kurtnlmak için care yarlmadasl safailiade çarplşraakta olan aradıklanm tahmin ettiklerl Rumanya, Avustralyalılardan ancak 75 mil uzakMacaristan ve Bnlgaristan meseleleri ile ta bulunmaktadlrlar. Bundan başka Ameşgul oluyor ve bunlardan hangisinin merlkalılar, Saidor ile Avustralya kıtdaha evvel teslim olması mnhtemel ol aları cephesi araslnda bulunan çok sadugu üzerinde miitalealar yürütüyorlar. yidaki Japon kuvvetlerini kuşatmışlarBu meselcler üzerinde neler söylendt dir. Saidor'a yapilan ihrac Pasifü cepğine bir göı gezdirmek faydadan hali hesinde 18 gün içinde teşebbüs edilen üçüncü İhrac hareketidlr. degildir. Japon adalan yakınlarına akmlar Müttefiklerin Tahran konferansında Washington 4 (a.a.) Bahriye Na. Polonya meselesi üzerinde anlaşmıs olınıımnınıımnimnınıınınıı dutdan sanüıyordu. Fakat, o zamandanberi Polonyanın istikbaline aid bir s söylenmemiş olduguna ve ancak son günlerde Polonya Başvekilinln Amerikaya gidecegine dair yayınlar yapıldıfrin bakılırsa, Müttefiklerin, Polonya mese Baştarafı 1 tnct sahifede lesine dair aniaşmamış oldnklanna hükliyet ordusu subaylan, Almanlara kar. metmek icab eder. Bnnnn sebebi, Polonsı müşterek bfir cephe arzetmek maksaya topraklannın henüz kurtanimamış dile Maresal Tito kuvvetlerine ütihaka olması degildir. Çünkii ÇVkos'ovakyamn başlamışlardır.» T topraklan da henüz kurta i!mamıs olduResmi sözcü, bu hususta gunlan söy. £u halde Müttefikler de, SovyeUer Birlemiştir: lifi de, bn memlcketle anlaşmışlardır. <17 subay şimdiden Mareşal Tlto taFakat Polonya meselesi, Çekoslovakya rafını iltizam etmişlerdir. Mareşale 11mesclesine benzemiyor. Çünkü Polonyatihak eden askerlerin sayısı bu rakamnın 1939 daki hududn degişmiş., bu memdan çok üstündür.» leketin istüâya nğramasından sonra AlTito kuvvetlerine katılanlarm sayısımanlarla Sovyetler anlaşmışlar ve Sovnın yukanda zdkredilenlerden çok fazla yetler Polonyanın bir kısmınj almışlar, olduğu kat'iyetle tahmin edilmektedir. bn yüzdcn de Polonya küçülmüştü. Yeni Kral son gaybubeünde knrnlacak Polonya 1939 hududile mt, nereye gitmiş? yoksa Sovyetlere devrolanan ülkelerto Kahire 4 (a.a.) Mıgır başsArin. çıkanlmasmdan sonra geride kalan kısımlarilemi teşekkül edec*k? Îş4t> fc« den son gaybubeti esnasında Yugos. mesele halledilmemig oldngu İçin Po lavya Kralı Piyer bir Ingiliz antren. lonyanın istikball henüz kararlastınl man mektebine devam ederek püotluk mamıştır. Fakat Sovyetlerin eski Po prövesind almıstır. lonya topraklanna girmelerlnden sonra bn meselenin halline dogru yeni adımlar atıiacagı anlaşıhyor. Berlin 4 (a.a.) Alman orduları Başkumandanlığının tebliğinde bildi. rildiğine göre, denizaltılanmız, Atlan. tikte düşman himaye kuvvetlerine kar. şı hücumlarına devam ederek yeniden 6 düşman torpidomuhribi batırmış. lardır. Bu suretle son on gün içinde I zırhğuun bildirdiğine göre, donanma. denizalülarımız tarafmdan 21 düşman I ya mensub büyük uçaklar, Japonlann torpido muhrıbi batırılmış bulunmakbüyük hava üssü olan Paramuşiru'yu tadir. bombalamlşlardlr. Tayyareciler, neticeKnox tekzib ediyor leri tesbit edememislerdir. Bütün Müt. Londra 4 (B.B.C.) Amerika Bahtefik uçaklan geri dönmüştür. Paramu. riye Nazırı albay Knox bugünkü deşiru Japon ana adalarmm şimalinde u. mecinde Almanların Müttefiklere aid zanan Kuril adalarlnda bulunmaktadir. 21 muhribi batırmış olduklanna dair verdikleri haberi yalanlamakta, yal. Japonlar mücadele ruhunu nız bir destroyerin batırılmış ve bu. kayıb mı etmişler? nun da Müttefikler tarafından bildirilSidney 4 (B.CW.) Yeni Ginede miş olduğunu söylemektedir. harekâtta bulunan Avustralya otdusu kumandanı General Blamey.Sİdney'de Japon propagandasl yapanîara karşl yaptlğl beyanatta, Lincoln'un meşhur sözlerini iktibas ederek «İnsanlar her zaman kandlrllamaz, hatta Japonlar bile» demiştir. Japon hezimetinden bahseden General Blamey bunun bir zaman meselesi, deniz, hava ve diğer malzemelerin yenileştirilmesi keyfiyeti olduğunu söylemiş ve debiştir ki: «Japonlar tefahüratta bulunmalarlna lağmen, filen hezimetlerle karşllaşmlşlardlr. Bir zamanlar memleketleri için ölmek arzularlndan başka bir şey işitmiyorduk. Fakat şimdi ekseriyet ölmeyl İstememeitedlrler. Hiç bir büyük millet, bilhassa malzeme vaziyetleri aleyhinde oldukça müteselsil hezinnetlerden sonra ürnidini muhafaza edemez.» Kızılordu eski Leh foprağında Baştarafı l tncı sahıfede çekilen 2 topçu alayının iştirak ettiğini söylemek kâfidir. Ankara 4 (R.G.) Şark cephesinde Zitomir batısındaki son durum Almanlar için hayli tehlikeü bir hal almış bulunmaktadır. Sovyet orduları burada 300 kilometre derinliğinde Alman hat. larına girmiş bulunmaktadır, Cephe. nin ikiye ayrılması tehlikesi karsısmda orduyu kurtarmak için münakaşalar yapıldığı bildirilmektedir. Bugün verüen haberlere göre, Mareşal Von Mannstein'in karargâhmda Alman yük. sek kumanda heyetine mensub şahsi. yetlerin ijtirakile bir toplantı yapılmıştır. General Jodl de bu toplantıda hazır bulunmuş ve bu hususta alma. cak tedbirler görüşülmüştür. Haber henüz resmen teyid edilmiyor Londra 4 (Radyo) Sovyet kaynaklan Polonyanın 1939 dakl hududunun Sovyet askerlerl tarafından aşümış olduğunu resmen teyid etmiyorlar Fakat llerlemenln devam ettigi şüphesizdlr. Günün en mühim hâdisesi Biyaloserkofun sukutudur. Bunu, Almanlar için büyük bir felaket saymak icab eder. Çünkü Almanlar Dlnpeyer dirseğinde aşılmaz bir müdafaa hatta vücude getirmişlerdi ve bu hat iki temele dayamyordu. Bunların biri Biyaloserkof, digeri Berdiçefür. Biyaloserkof düşmüştür. Berdiçef de düşeoek olursa Sovyetlerin dirsekten aşağı Dinyepere alabildiğine iler. lemeleri için hlç bir mânl kalmıyacaktır. Macaristan umumî seferberlik yapmamış Budapeşte 4 (a.a.) Bazı yabanci gazeteler, United Press'İn verdiği ve umumî seferberlik İçin Macaristanda hazlrllklar yapllmakta olduğuna dair bir haberi neşretmişlerdir. Salâhiyetli Macar mahiilleri bu haberin tamamile asllslz bulunduğunu bildirmişlerdir. Rumenlerin Transüvanya hakkın daki istekleri Bükreş 4 (a^ı.) «Tltıpul. gazetesi Kra' Michel ile Mareşal Antonascu'nun hazlr bulunduklarl «Ath muhaflzlar klşlasl» ndaki merasim hakkında tafsi parlâmentosu ihtilâfı tetkik ediyor Zurich 4 (a.a.) Reuter: Buraya gelen haberlere göre Macar parlamentosu 1 sonkânunda gizll bfar celse akdederek Rumen Macar anlaşmazllğlnln derhal halli için Almanya ve Rumanya taraflndan yapllan teklifleri müzakere etmiştir. Macar parlamentosu mukabil tekliflerde bulunmak üzere vakit kazanmak İçin Rumanyaya göndereceği niha! cevabl geciktirmiştir. Söylendiğine göre, Sovyet üerleyi. şinin sür'ati Macarları, Romanya ile bdr uzlaşma yapmağa hattâ bir blok kurmağa sevketmektedir. hafizlar alaylna mensub subaylardan biri yaptığı bir hitabede bütün alaym, Mareşalın, diğer Rumen kollarinln ve hatta mezarlarindan ialkacak olan ölülerln bile, halihazlrda Macaristanln İşgali altinda bulunan Transüvanyayı kurtarmak İçin son fedakârllklarlnl yapmağa hazlr olacaklarinl söylemiştir. Macar Almanlar ne yapacak? Polonya ve Rusya Baştarafı 1 ind sahifede 1921 hudutlari içinde tekrar kurulmasına razi olmamiştir. Bundan başka şurası da aşikârdır ki Kremlin, ilerideki müzakerelerin Mikolojaks hükumetini Polonya milletinin bir mümessili olarak tanımağa mütemayil değlldir. Ruslar bilirler ki kendilerine düşman olan komşularl hakir görüîen Sovyet rejimini Almanyanın yokedeceğini sanlyorlardl. Fakat kader başka türlü tecelli etti. Bugün bu Ruslar Büyük Brltanyanln kurtulmaslna yardlm eden kahraman olarak alklşlanlyorlar. Klzllordu müstevlileri kovmak için hararetle çarpışmakta devam ediyor ve bu suretie Avrupa kıt'asinin nazi boyunduruğundan kurtarilmaslna yardimda bulunuyorlar. Hudud münakaşalarına gelince, Rusya artık kendine İtimad duyurucu bir dostluk beslediğini İspat edecek ve henüz unutulmlyan Beck'in siyasetini takib etnıiyecek olan bir hükumetle müstakil Polonya hakkında müzakerelerde bulunabillr.» Rusya Polonya meselesine derin blr alâka gösteren çok muhterem Türk li. berali şöyle demiştir: Eğer Polonya 1921 hududları içinde yeniden kurulacak olursa bu bir İhtilâf kaynağl olacaktlr. Çünkii 1921 Polanyasına hiç bir zaman PolonyaU ol. mıyan topraklar da ithal edilmişti. Son harbden sonra bu memelket kuru. lalıdanberi hep komşularile ihtilâf haintie bulunmuştur. Polonyall devlet ad3mları hep kafalarında eski ve tari. hî Polonya imparatorluğu, Baltlk memleketleri, Ukraynayl ve hattâ büyük Mos kova dükallğlnl İhtiva eden imparatorlugu taşlyorlar. Yeni Polonyanın ölmesinden mes'ul olan da işte bu aykırı dü. şüncedir. Yeni Polonya Polonyall olmıyan milletlerden ve iyi hazmedilmemiş bir tarihin tesirlerinden muzta. rib olmuştur. Baştarafı 1 tnct sahifcde Berlinden verilen mütemmim malumat Berlin 4 (TP.) Sovyetlerin 30 piyade tümeni, 20 tank tugayı ve büyük topçu kuvvetile 24 ilkk&nunda basladıklan Zitomir kıs meydan muharebesi ardı arası kesilmlyen bir şlddetle devam etmektedir. Ruslar lnsan ve malzeme kaybı karsısmda mütemadiyen yeni takviveler getirmekte ve bu suretle Alman cenhesir.i yarmağa çallşmaktadlrlar. Ruslarm tatblk ettikleri tabiye, ufak tank gruplan ve seyyar piyade teşkillfjfile en cüz'i mukavemet yerlerinden nüfuz etmek ve bu suretle Alman hatlanmn arkasına varmaktır. Ruslar bu gibl yerlere daima yeniden piyade birlikleri getirmektedirler. Almanlar müteharrik ve ekserl defa taarruzl blr halde müdafaalarile Sovyetle rln sayıca üstunlüklerine ra^men. düşmanın bu maksadlannı elâstikl mücadele tarzı saves'nde ak!m bırakmaktır. Alman tebliği Bosnada şiddefli savaşlar oluyor Mareşal Fevzi Çakmak'ın leşekkürü Ankara 4 (a.a.) Genelkurmay Başkanl Mareşal Fevzi Çakmak yeni yll münasebetile aldlklarl tebrik telgraflarina ve bu vesile ile ordu ve şahislan hakkında gösterilen iyi dileklere karşı teşekkürlerinin iletilmesine Anadolu AJansını tavsit buyunnuşlardır. llah selâmet versin, sevgili ve sevimli dostum ve bepinizin âşinası Said Çelebi ile bnn.dan çend sene mnkaddem Amsterdamda yapıhnış olan 9 nncu olimpiyadlara giU miştik. Şehrin 80 kilometre kadar nzağmda bir plâj kasabası olan ve denia mevslminde nüfusn 20 b»ni bulan güzel Zandford köyündeki nefis otelimizde blr gün sporcnlarla birlikte yemek yerken önümüzc getlrilen çorbanın ekşimsi tadını ve kösele ıslatılmış suyu andıran rengini begenmlyerek ne oldufnnn anlamak için listeyi tetkike başladım. Bn sırada tam kar^mda oturan Said de maşallah hlç eksUmiyen iştehasilo çorbayı atıştırıyor ve iki yudum arasında: On, ne giizel olmuş, diye de memnunluğunu izhar ediyordu. Listeyi eümo alır almaz içtigimiz şeyin bir kap!umbağa çorbası olduğunu ögrenince hafifçe giilumsiyerek sordum: Said bu ne çorbaşı biliyor mnsun? Ağzının bir büyük kaşık çorba üe dolu olduğu sıraya tesadüf eden snalimi işitince, şişkin avurdunu boşaltmadan dudaklarını yumup başile ve burnundan gelen deruni sesiie ne olduğunn sormak istedi. Kaplumbağra! dedim ve listeyi gösterdlm. Gayet çabuk iğrenir bir adamdır, derhal yüzü gülünç bir cltm hali aldı. Agzmdakini ne yapacağuu elile sordu: Etrafı göstererek: Yut! Aman yut! dedim. Güc beljk yuttuktan sonra ağlar gibi bir sesle: Allah cezalannı versin! Kucak dolusn para veriyoruz; bize börtü böcek yediriyorlar, diye bağırdı; hiç anutmam o sahneyL O zamandanberi börtü böcegin, haşaratm değeri, ragbeti daha fazla arttı. Şn günlerde İstanbnl ve hele Beyoğla çarşısmı gezerken kundnracı vitrinlerinde gördüğüm yılan, çıyan, kertenkcie, timsah derileri banaSaidin bn sözünu hatırlatıyor. Bir kanş yılan derisine kucak dolusu para veriyoruz. İstanbula şimdiye kadar bn derece çok hasarat, yılan, çıyan gelmemişti. Bir kısım halkın tabanına koyacak deri bolamadığı bn sıralarda kundurarıhk âleminin eu lüks maddesi olan bn yılanlara, lezarlara, kertenkelelere şu artan ragbet nedenî İkinci cephe için Londrada bir harb şurası toplanıyor Ankara Belediyesinin getirteceği atobüsjer Ankara 4 (Telefonla) Ankaradakl otobüs slklntlsl bu yaklnlarda Almenyadan gelmesi beklenen 50 şer kişilik 30 otobüsle hayli hafiflemiş olacaktlr. İsviçreye sipariş edilen 20 otobüsten 10 unun da bir İki hafta içinde Zürichten yola çlkarllacağl bildirilmiştir. Ankara Belediyesi bugünden İtibaren taksilerln dolmuş yapabileceklerini İlân etmiştir. Zaten miktarl azalan otobüslere tehacüm olduğundan slra usulüne riayeti temin için bütün durailarda yolcular zarif demir kafesler İçine allnmaktadlrlar. Baştarafı 1 incl sahifede Mlhverin mfittefikl olan diger memIrketlere gellnce, bütün bn memleketler, sonuna kadar sebat edeceklerinl ve bngünkü sryasetlerinden aynlmıjacaklannı söylüyorlar. Fakat Sovyetler flerlemeğe devam eder ve dedikleri gibl Alman orrîusnnn flcrye ayınnaga mnvaffak olnrl.^rsa aynl slyaset üzerinde ısrar ederler mi? Müttefikler bn fikirde degiHerdlr. Bunlara göre bu devletler teker teker teslim o'mak zonmdadırlar ve şimdiden bunun çaresinl aramaktadırlar. Bn devletler ancik, Alman rorile muharebeye devam eciiyorlar, onnn için Alman baskısımn hafifledifini hisseder etmeı, Mihver ortaklığından sıynlacaklar ve istikballerini kurtannak için Miitteflklerle elele vereceklerdir. Bn yüıden Müttefikler bn mernleketlerin dahilinde bir takun mnhalif hareketlerin geiişmekte oldugundan bahsediyor ve bazı tarafsız kaynaklar, Bnlgaristan içinde bir darbei hükumet bfle vuku bnldnğnnn lddia ediyorlar. Bir taraftan Sovyet ilerlemesinin devamı, diğer taraftan Müttefiklerin ikinci cepheyi açmalan, her halde çok derin tesirli olacak ve bahis mevzun olan milletler, yeni btr siyaset tntmak zonmda kalacaklardır. Asıl mesele, daha sonra basgösterecek ve Müttefikler arasındak anlaşmanm sağlamhği mühim bir imtihan ile karşılaşacaktır. Fakat o safhr. henüz fleriye aiddir. Genub limanlarımızdan geniş ifhalât yapılıyor Ankara 4 (Telefonla) Cenub limanarlmlzdan son zamanlarda geniş miktarda İthalât yapllmaktadır. Buna bağll ılarak nakliyat dolaylsile cenub demiryollarmda kömür sarfiyatl pek fazla yükselmiştir. Uzun senelerdenberi İik defa olarak haricden bir miktar kömür de ithal edlhniş ve İskendenıa limanlna çlkarllan bu kömürler Devlet Demirollarlna verilmlştir. ren Amerikan tayyarecileri saylslnln Polonya hükumeti bir tebliğ 120,000 den fazla olduğunu teyid ebmişneşretti tir. 1944 sonkânunundan itibaren 15 ay içinde Amerikalllar 145,000 den fazla Londra 4 (a.a.) Polonya Telgraf uçak inşa etmiş olacaklardlr. ajansı bu akşam So^et kıt'alarının PoBuna muvoffak olmak İçin herşey lonya hududunu geçmelerl hakkında ahesablanmlştlr. şağıdaki resmi tebliği yapnustır: Berlinin geniş olçüde boşaltdmasına cPolonya kabinesi bugiln toplanmıştır. devam ediliyor Başvekil Mikolojzyk bu hâdise üzerüıe Madrid 4 (a.a.) Berlinin tahliye hasıl olan vaziyet hakkında izahat versine geniş bir ölçüde başlanmiştır. llk miştir. Kabine içttmaından sonra Başkânunun üçüncü günü elli yolcu treni vekil Cumhur Reisini ziyaret etmlştlr. Alman başşehrinden aynlmıştır. Bu En son hâdiseler karsısmda Polonya hühafta içinde de trenler mültecileri her kumetinin durumu kısa bir zaman içinde gün Almanyanm doğusuna ve cenub Ilân edilecektir.» dogusuna taşıyacaktır. Harb bittikten sonra, Nazi çizmesi Şüpheli bir ölüm Bir çok sehirlerde ve kasabalarda altinda inlemekte olan Polonyalılar belediye makamlan tahliye edilen Ber. Kumkapıda Hisarçeşme sokak 6 linlileri iskân etmek için mektebleri numarada oturan 45 yaşlarmda Gar. arzu ettikerf hükumet şekli ve memle. ve sair binalan boşaltmak emrini al. bis admda biri evinde ölü olarak bu. ketin hududları hakkında karar verirmışlardır. lunmustur. Cesed Morga kaldırümıstır. ler. Ref ah muhakemesinde bugün müdafaalar dinlenecek Ankara 4 (Telefonla) Refah davaslna yarln saat 11 de Ağircezada devam olunacak, bu celsede müdafaalar dlnlenecektir. Kararln yarln tefhimi de muhtemeldir. Kınnızı, yeşil, mavi, kahve renei, grl ve pcj. Rengârenk bn börtü böcek deri. lerinl kim giyiyor? Ve kim bilir kaça giyiyor? Alelâde zamanda adi deriden bir kaç misli pahalı olan bn deriler kim bilir şimdi kaçadır? Bn derece bol gelmesine, bütün vitrinlere yayılmasma na. laran da kim bilir müşterisi ne kadar çok? İnanmak Iâzun ki, her türlü pahahlıga, her türlü veıgiye ve her türlü hayat sıkıntısına rağmen ancak lezar kundura giyen ve giyebilen, 110 liraya kokn sürünen ve sürünebilen, 5000 kâğıda kürk manto giyen ve giyebilen bir zümre vardır. Bn znmrenin dini, imanı, inanı Da. ra ve kazancdır. Tasası ve kaygısı su ölçüsüz kârına ilişilmemesidir. Bana mukabil dünya harbinin yarattığı lor sartlann bütün ağırlıgım hisseden bir başka zümre daha vardır ki, lezar giymek. tilkl taşunak şöyle dnrsnn, en küçük ve mübrem ihtiyaclannı gidermek için lâakal beş misli fazla para sarfına mecbur bu. lunmaktadır. AMCABEYE GÖRE Birincinin nereye harcıyacağım bilmediği, yılana, çıyana vermeğe kalktı&ı bol 180 ton çimento kazancı karsısmda, ikincinin sıçan artıgı Ticaret Vekâleti tstanbul Vilâyeti kesesinin boşlngn ortada mantıksız bir emrine 180 ton çimento kontenjanı kazanc muvazenesizligi, bir ihtikâr ve bir insafsız ihtikâr bulnndufunu barbar bavermiştir. ğırmaktadır .Normal zamanda görülmiyen bn karşılıklı ve ölçüsüz genişlik ve darlık giderilmesi Iâzun gelen bir tezad. dır ki, bnnn cemiyetin ihtikârla mnca. dele, pahalılıgı yenme ve kazanc vergi. lerinl daha âdilâne ayarlama gibi tedbirlerle düzeltmesi gecikse bile baskalannı imrendirmemek, düşünebilenlerl Igrendlnnemek ve işln psikoloçya cephesini sağlamak için bizzat kazananlarm bn hesabsız gidişi. bn deüce nara harcayîşı frenliyerek zevahiri olsnn konımalan zekâlanndan haklı olarak bek. ense yeridir. Dünya, knnrlura yerine taknnya giyerken, bizde her Bamandan fazta lezar pabnç yaptmınlann ku!?Î7ia işte bir çift küpe! B. FELEK Buğdav kaçakçıları Baştarafı 1 incf sahifede ömer Rıza DOĞRUL Hayır, kendisile bir çocukla konuşur gibi konuşan, onun dünyasına girmesini bilmediği gibi kendisini bulunduğu âleme çekip almasmı da bilmiyen bu adamı sevmemişti. Ona acımıyordu, onu sevmiyordu. Bununla beraber belki bir gün parka girmese, ve orada Osmanl görmese hiç bir zaman onu aldatmlyacaktl. «Onu görür görmez sevdim» diye. kendi kendisini bir günah, büyük, tamir edilmez bir hata İşlemediğine İkna etmeğe çallşlyordu. «Onu sevdim. Nihal gibi yalnız zevklm, gösteriş ve eğlence İçin aldatmadlm. Hayır, haylr... Fakat öbürü evet asıl öbürüne Osmanm karlslna aclyordu, kalbinde zaman zaman duymakta olduğu bu ağlrllk İşte o vicdan azabindan, Osmanl seven ve sevilmediğini anladlğl zaman kocaslnl serbest bırakan, ona «benden ayrll, hayatlnl yaşa, mes'ud ol» diye, yalvaran fedakâr bir kadln.. Fakat nekadar iradeli, metin olursa olsun Osn.anln bir başka kadlna gideceğini, kendisini terkedeceğini anladlğl zaman büyük, biı istlrab çekecekti. Osman «Onu annesinin yanina gönderirim. Sonra kendisine yazarlm» demişti. Bunu düşündüğü zaman Zehra kalbinin kopscak gibi lstlrabla attlğını hissedİ3'ordu. «Bunu sonra Osmanla konuşacağlz, diyordu. Şimdi düşünmemeliyim. Fena oîuyorum.» İçini çekerek oturduğu slrada doğruldu. Etraflna bakmdl. Yavaşça, yanında birine söyler gibi mlrıldandl: Şayın bir meij'u» bayan geçenlerde Meclise bir teklif »unmuş Amcabey... «Oh haylr, ben size bir fenallk yapmak İstemiyorum, size, kocama, hiç kimseye.. Ben onu seviyorum. Benim ondan başka kimsem yok, o kadar yalnlzlm ki.. Eğer o olmasa?.» Ağlamak üzere de olduğunu hissederek birdenbire ayağa kalktl, «Haylr, bu kadlna böyle bir fenallk yapmağa hakklm yok, diye, düşünüyordu. Osman gelsin, ona söyliyeceğim. Birşeyler yaparlz, bir çare buluruz. Evet, bir çare.. Ben herşeye razlylm. Onunla beraber olaylm, başka bir şey İstemiyorum. Osmanla bunu konuşacağlra... Bu kararl verince biraz rahatladl, omuzlarl doğruldu. GSzleri eski parlakllğlnl aldl, hlzll adlmlarla yürüdü. Parkm kaplslndan çlkraak üzereydi ki, birinin yanina yaklaştlğmı hissetti. Başlnı çevirdi ve ürkerek olduğu yerde durdu. Sadlk Ziya karşlslndaydl. Adam: Bunjur Zehra Hanlm diye. yaklaşmıştl. Parkta gezmeyi seviyorsunuz öyle mi? Gözleri parllyordu. Sesiıide hafif btr İstihza vardl. Zehra heyecanlandl. Korkuyordu. Ük defa Neclânm âşlkmın yanlnda kocasma öyle serbest, gülümslyen gözlerle nasll bakabildiğine hayret ettl. Slrrlnın anlaşllmasından çekiniyordu. Düşüncelerİ, huzurlarl, hatta Osmanln yüzü ona, olduğu gibi gözbebeklerinde görünebilecekmiş gibi geliyordu. Gülümsemeğe çallştl. Muharrir lsrarlı bir baklşla: Titriyorsunuz! dedi. Genc kadln: •• «Bir kanun çıkaralım• Seferberlik vuknunda... «Kadınlar polklik, bekçi «Biletçilik, vatmanlık yap İik... maktan çekinmiyordu. Fakat «Sadlk Ziya niçin kendisile konuşmak istemişti?> «Anadoludan bahsederiz» demişti. Bu bahane idi. Anadoluyu hiç görmemiş kimselerle Anadoludan konuşmanın gülünclüğünü ve slklntlslnl Zehra bir iki tecrübesile anlamlştl. Dağlarln saf havaslndan, sulardan, klz kaçlrma vakalarından bahsederlerdi. Halbuki böyle miydi? O topraktan evler, ocak başmda terliyen, tarlada güneşin altinda toprekla boğuşan basit, mütevekkil köylü kadlnl gözünün önüne geldi: O mor yalçln tepeleri, sik yesil ormanlarl, tozlu yolları, kara ekmeği İştah\a dişleyen baklmslz, fakat gürbüz kirli yüzlü köylü çocuklarlnl görür gibi oldu. Onlarl bütün bu halleri, sefaletleri, iyilikleri. zengin, güzel, fakir çirkln taraflarile sevmesini bilmek lâzıındl. Halbuki buradakiler Anadolu bahsi olunca merakll bir hikâye dinlemeğe hazlrlanan kimseler gibi doğruluyor, biraz sonra da blklp slrtuıl dönüyorlaıdl. Evet, en basitinden en münevverine kadar böyle İdi. Genc kadln derin derin içini çekti, birdenbire; «Bana ne oluyor! diye, kendi kendine sordu. Ne karlşlk şeyler düşünüyorum, neler düşünüyorum! Hslbuki bütün bunlarl düşünmemek, mes'ud olmak istiyorum.» «B. deki küçük klzl, otlarln üzerinde âvare, düşüncesiz yatan, mavi gökün altinda keskin. tütün kokularl İçinde o yollaıln, o bahçelerin ve insanlarln araslnda sakin ve suya kapllmo* bir yaprak gibi kendisiai A. Kanurta ne hacet bayım, modern harb zaten kadınla erkeği ayırmıyoT! blraktlğl zamanlarl, o tatll huzurlu hayatl hatlrllyordu. Apartlmanm kaplsina yaklaştlğı zaman: O zaman mes'uddum, diye düşündü. O zaman?. Şimdi ise ümidler, endişeler, yabancısı olduğu düşüncelerle kafası doluy. du, herkesten şüphelenmeyi, öğren. mişti. Artık aşkı kendisine getiren adamdan da saf, aydmlık gözlerden, merd açık erkek yüzünden başka hiç bir şeye inanmıyordu. Merdivenleri çıkarken: O geldiği zaman herşey cek diye, mırıldandı. **# düzele. yapılan kontrolda Kadlköyde arpani Petro, Üsküdarda arpacl Remzi Coşkun, TJnkapanlnda Mustafa Avşar, Bahri Avşar, Ahmed Kulaksız, Tahsin ' Yllmaz, Hüseyin Kabakci, Tc/fik Tamerkan. Zeynel Memiş, Eferef Horozoğlunun dükkânlarmda, sene Unkapani Tekirdağ iskelesinde Yllmaz motöründe ve zahireci Şişmanyanda mecmuu 40.000 kümr kilo buğday, arpa, mlslr ve yulaf bulunrruş. alâkalllar yain^narak Milîl ı Korunma müddeiumumiügine pte?lim edilmişlerdir. Takibata devam oavtmaktadlr. ^ ROMAN Sabah biraz serin diye, mlrıldandl. Hayretle kendi kendisine, nekadar çir kir., riyakâr bir yüzü var! diye düşündü. Halbuki bir gece otooıobllde kendisini eve getirdiği zaman onu sevmek üzere olduğunu hatirllyordu. Bu kendi kendisine karşl nefret ve hiidet duymaslna sebeb oluyordu. Fakat o gece o kadar yalnız, tahkir edilmiş, biçare bir haldeydi, sonra adam öyle slcak, s&mimî görünmüştü ki.. Halbuki şimdi Zehraya sesi bile değiîmiş gibi geliyordu. Bilhassa gözleri.. Bu gözler garib bir plrıltl içindeydi. Dudaklarlnda ise İştahll ürpertiler dolaşlyordu. Onun başka bir suali ile kendine geldi: Bu akşam geliyor musunuz? dlyordu. Zehra hayretle: Nereye? diye, sordu. Kulübe.. Bilmem, belki Celâl.. Kocaslnln İsmini yabanel, K»ıi< oir İ İTi gib söyiüyordu. Öbürü cievanı etti: Yazan: PERtDE CELÂL Bu akşam danslı bir çay var. Bir an sustuktan sonra İlâve etti: Gelmelisiniz, muhakkak gelmelislniz. Niçin lsrar ediyordu. Sadlk Ziya gülümsüyordu. Nihal her zaman geliyor, dedi. Her gece, kocanlzla bezik oynuyorlar. Zehra birdenbire onun neyi kasdetnıek istedi^ini anladl. Muharrir müstehzi: Bazı geceler ayrlldıktan sonra da dcst kalmaslnl biliyorlar dedi. Buna ültra modernizm derler. Fakat.. Tereddüd ediyormuş gibi sustu. Sonra hafif blr heyecanla ilâve etti: Yarln öğleden sonra evde misiniz? Sizl ziyaret etmek isterdim, öyle konuşacaklarlm var ki.. Uzun uzun Anadoluyu, geldiğiniz yerleri de konuşuruz. Ve onun reddetmesinden korkuyormuş gibi birdenbire telâşla veda ederek uzaklaştL Zehra biraz heyecanll yoluna devam etti Anlaşllan Celâl Ta!i5İn artık herkesin gözü önünde eski karlslna yaklas Pravda, Finlandiyaya hücum ediyor | Moskova 4 (a.a.) Reuter: Finler, x A^anlarla yanyana nekaöar çok çarplşlTİarsa sulh akdedileceği zaman vazi j yetleri o kadar fena olacakrtır. Pravda gazetesinde çlkan ve Fin hükumetine kerşl Sovyet efkârlnl aksettirdiğine ' şüphe olmlyan uzun bir başmakalenfal^ hulâsasl bundan ibareUir. Almanlarmi çlkardlŞl bu harbde Fin'andiyayl umumî mes'uliyetten muaf tutnr.k İçin Fin hükumet mahfillerinrle sarfedilen gayretler Rusyada yapılan münakaşalarmj esfSlnl tes'^il etmektedir. öğle yemeğini kocaıs ile karşılıklı yediler. Celâl Tahsin karısma karşı her zamankinden alâkalı görünüyordu. «Günlerdir biribirimizi görmüyor gibiyiz diyordu. Kulübden kendimi alamıyorum, durmadan da kaybediyorum. Kabahat bende yavrum, biliyorum. Sonra ne yaptığlnl, sabah nereye gittiğini sordu. Zehra «Eğer bilse?> diyordu. Bir an ona herşeyi söylemeyi düşündü. Bütün bunlar neye yarlyordu? Onun tekrar eski karlslna doğru kaydığlnı bildlği. ve kendisi bir başka adaml sevdiği halde hiç bir şey yokmuş gibi böyle tebessüm etmek, havadan, sudan konuşmak!. Fakat Osmanın sözlerini hatirllyordu. Mühim Mr fursat Gayet İnce plâtin Vacheron Constantin markah bir ceb sasti bu perşembe günü Sandal Bsdesteninde müzayede ile satlla, vart caktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: