6 Şubat 1944 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

6 Şubat 1944 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sehir haberleri Âkı! Roma cenubundakî Alman Askeri vaxiyet CUriîHURiVET « Şubat HFM NALINA MIH1NA karşı taarruzu ne netice verecek ? İ n hi s a r l a r Başmüdürlüğünde Yazan: Emekli General H. Emlr Erkilel Müttefiklerin Roma cerıubunda Net dan pek büyük Zf.yıat vermeden Roma tuno kumsallna asker çlkannaları üze. ya İerlİye.Tıiyeceklerinİ antlyan Mütte rine İlk yazlmlzda Almanlarm bunlara tikler daha şlTndİden vaziyctin Anziı sahılde taarruz etmekten zlyade karş; köprübaşlslnda gittikee istikrar peyda ]f>ymak için İçerilere ılerlemelerini bek etıneğe başladlğlnı soyîüycrlar. Aİmanlemeleıl İhtimalini İleri sürmüştük. larln köprübaşma en yakln ve kuvvetli mukavemet noktrlarl sİT.dilik AprİHa Filvaki çıkarmadan ane^k 12 gun Müttefikler, 2 ikincikânunda, Anzio çirr.alinde Campoleone kasabasile İstas köprübaşlslndenberi (Romanin 21 Km. ycnudur. Almanlar Ç.sterna cenubunda cenub doğusunda) Albano'ya ve diğeri da pek kuvvetlidirler. (Welletri'nin 12 Km. cenu'o doğusunda) Almanlarm verd'ği haberlere göre Çlsterna di Rornaya dogru taarruza baş Müttefikler, köprübaşına yeni kuvvetladlklarlndan Almanlarin karşı taarruz. ler çıkarmıştır. Bu suretle bunlarla larlna uğramlşlardı. Almanlar arasında baslıyan şiddeti: Bu tarihe kadar, Nettuno ve Anzio muharebeler devam ediyor. Sarılmış etraflnda köprübaşl kurulurken ve sa olan İngiliz taburlan etrafmdaki çemhllden takribea 15 Km. içer.lere kadar ber daraltılmış ve şimdiye kadar 900 mevziler genişletilirken Müttefikler hic İngiliz esr almmıştır. Müttefiklerin bir ciddî mukavemete raslamadlklarl gi çember içindeki kuvvetleri kurtarmak bi keşif kolları da ehemmiyetli Alman için Aprilia şimaline yaptıkhn taarruz kUvvetlerlle ratlşmamlş ve bu sebeble geri atılmıştır. Asıl cepheye geünce 8 bu bölgede ciddî bir çarpişma olmamış inci İngijz ordusu 2 gün evvel Toritl. Fakat Müttefikler Aİmanlarln kıs çella'yı işgal etmişti. Beşinci ordu cepmen Roma civarından, kismen de şid hesnde ise Kassino'rıun zaptı için İndetli muharebelerin olduğu Kassino ke. giliz Amerikan ve Fransız kıt'alarıBİminden ve diğer semtlerden Caeta yo nın şiddetli ve kanlı taarruzları devam lu boyunca, bilhassa Çisterna ve Ap etmektedir. Ingilizlerle Fransızlar şimal rllla dolaylarlnin kuvvetli dağ etek tarafmdaki tepeleri alarak kasabay mevzllerin<Je kâfi kuvvetler topladıkla. düşürmeğe çahşmışlar, fakat Alman rınl ve bir ilerleme hallnde buralarca karşı taarruzlarına uğrıyarak geri atılşiddetll bir mukavemetle kavşi taarruza mışlar. Amerikalı klt'alar da şehrin uğrlyacaklarınl bülyorlardı. Buna rağ kendisine hücum ediyorlar. Bunlar kamen, köprübaşmda kâfi kuvvetler top sabanın doğu yansına girmişlerse de ladlktan sonra, orada sonsuz durup bek. geri atılmışlardır. Kasaba topçu ateşil UyemezlerdL Onun için Ingüizler soldan bir harabe halini alm:ştır. Hâkim tepe. Anzio Albano yohı üzerinden, Amerl ler Almanların elinde kalmıştır. İk kalüar da Nettuno • Çisterna istikame. tarafm zayiatı büyüktür. ünde yürümeğl denediler. Bu suretle İtalya muharebelerl git. Almanlar, 3 Ikincüânunda hem Al tikçe oyalaylcl ve ylpratlcl bir mahiyet bano Anzio caddesi boyunca, hem de alıyor. Müttefikler çok üstün sayılarda Çişternadan Nettuno istikametinde üç topçu ve uçak kuvvetleri kullanmalakarşl taarruzda bulundu'ar. Bilhassa rına rağmen Alman müdafaa mevzileAprilla Çisterna şimal hattl boyunca rini yaramıyorlar. Nettuno çıkarması fldâeüi muharebeler oldu. 4 ikincikânun da nihayet kuvvetli ve sağlam bir AlAlınan resmî tebliğine göre Çisterna'ya man müdafaa cephesine çarparak dudoğru İlerliyen Aır.erikalı kuvvetierin rakhyacak gibi görünmektedir. Dağlık yan ve gerilerine taarruz olunmuş ve arazide büyük yarmalar ve seri ilerlebazJ İngiliz taburlarl Çisterna batisında meler zaten ohnaz. Bir tepe alınırsa •anlmiştir. Ayni tarihU Müttefikier bunun yan ve gerilerinie yeni tepeler resml tebliğl her nekadar sarılmadan peyıi? olur ki bunlarln zaptı halinde bahsetmlyorsa da pek müphem ve şüphe diğerleri ilerlemege engel olur. Anzio verici bir surette, Müttefiklerin mevzi köprübaşısı karşısında ideal yan mevlenni düzelttiklerini söylüyor. Diğer bir zileri olabılecek Lepini ve Albano dağCezayir tebliğine göre, pazar ve pazar larile bunların b'lhassa Anzio şimalinde tesi günlerinde Çisternaya kadar İlerl. denize kadar, mütevaii müdafaa mevlemiş olan bir Amerikall taarruz kolu za zlieri halinde uzayan eteklerl vardlr yiata uğrlyarai gerl dönmeğe mecbur Bunlara rağmen Mü+tefikierin kör>rrolmuştur. Çünkü bazl Alman klt'alan başmdan Romaya yürüyebi''me!eri için bunlarln geriyle olan yollarmı kesmek çok büyük seri ve tank kuvvetleri üzere bulunuyorlardı. AlmanTar bu eetirmeleri iktiza eder. Çdk büyük muharebelerde dört namlulu yeni topla. kuvvet ve vesait fîstünlükleri karfinnrlnı kullanml^lar, şiddetli Alman mu da hiçbir tey yapılamaz. kavemetine bakarak Anzio köprübaşlnH. E. ERKİLET Boludan geliyorum! Baştarafı 1 tnci schiiede sd muhafaza etmişti. Çok şükür kurtulduk. Bir diğeri ilâve etti: Ben evdekilere soyledimdi. Çünkü bir fevkalâdeiık vardı. Ü gün kimi görsem bir iç sıkıntısından, bunalmadan bahsediyordu. Bazıları bunu bavanın kapalı olmasına hamlettüer.. Ne yazık ki öyle olmadı. Meğer, bizi mes'um «kıbet bekbyormu§!. Gözleri yaşlandu Hıçkırdı ve: « Zavallı annem, dedi. Meğer bu\oraya ölmege glenüş. Ankaradan runu Ue gelnuşti. Bütün sıkıtılara rağmen sevincli idi^ Onun sesini hâlâ duyuyorum. Enkaz altında bağırıyor: «Aman beni kurtarın.. Başım eziliyor. Yetişemedik. Kendimizi kurtarıp imdadına yetiginciye kadar çoktan sesi kesümdşti. Evvelce kendisini tamdığım Necati Ilgın isminde bir onnan müteahhidi, kucağında kundaklı bir yavruyu seviyordu. Başuıa gelenleri şöyle anlattı: İşim İcabı daima dlşarıda gezerimBık sik evden uzak kahrım. Ne der. ein çu İşe? Bu sefer İstanbuida karımdan ayrlllrken onun ük defa olarak eğlarilğml gördüm, Kapjya kadar geldi, çocuğum de «Baba gitme» diyordu. Meğer onlara malum olmuş.. İlk zelzelede otelln odaslndan dlşarly^ çlkmağa çallşlrken aynall dolab üstüme yıklldl. yaralandim; fakat bina yıkılmadı, kurtuldum. İkincisinde enkaz altında kaldlm, gene ölmedim. Çlkmlyan canda ü. mid vermış derler, nekadar doğru. Kurtulur kurtulmaz amelelerimi topliyarak enkaz altında kalanlari kurtarmağa koftum. Ölenleri, yaralllarl çlkardlm. İşte göTdüğün bu yavru da bunlardan biridir. Annesi, babasl, iardeşleri öldü. Onu enkaz altından, annesinin kucağından a'dlk. Sıkl slklya ölen annesinin me. meslne sarilmiştı.. Sabahta alaca karanlığmda bir bahçeden, JrilimleTİe, çuvallarla yapilmiş çadırlar araslndan geçiyordum. Har üstün. de titriyen bu zavallllllarl görmek beni soğuktan daha ziyade müteessir ediyordu. Beş altı yaşlarlnda yarl çlpîak bir kızcağlzln, teneke parçastnda bir avuc kömür kırıntısını yakmaga uğraştı&mı gördüm. Elleri, ayaklarl tîtriyordu. Yanina yaklaştlm. Klzım üşüyorsun, haydi çadlrına gir; <3edim. Yüzüme mahzun mahzun baktı ve ya. rl ağlar bir sesle: Ben haylr üşümüyorum korkuyorum, dedi. Ya gene olursa.. Ya annesiz de kalirsam? Bizim bu konuşmalarJmlzl duymuş olacsk, ell kolu sanll bir kadln dlşarı çlktl. Çocuklarlnl daha fazîa üzmemek İçin metanetini toplamaga ç^lîştlgı enbşllıyordu. Ne soracağlnl ş.?ş;rdlm. Geçmiş olsun, dedirn. B!r anda iradesini kaybetti. GözlerinHen yaşlar boşanmışti: Yetim kaldılar efendl, yetim kal. dılar. Keşke o gün de gelmese idi, dedi ve sözlerine devam etti: Babalan isi icabı dışanda kalırdı. O ak§am eve geldi. Yavrularım nekadar sevindilerdi, Bir gece de olsa bibirimize kavuşmak hepimızm yüzünii güldünr.üştü. Sabahleyin saat altıda tekrar gideceği için erkenden kalktık. Çay pL şirdim. kahvaltı hazırladım. Nihayet ayrılma saati gelmişü. Fakat bir tttrlü gitmek istemiyor ve tbugün her nedense içhnde bir gıkıntı var> diyordu. Üç çocuğu da dizlerinin dibine oturtmuj seviyordu. An, o an» nasıl unu. turum. Sarsıntı bir anda çatıyı flstUmüze çökerr.i. Zavallı kocam yavrularının üstüne eğilmiş, Oci ellerini yere AUah Allah! dayıyarak ocları kurtarmak için oian. gene sallanıyoruz Sirkecide bir otel ca kuv^'eti lle tavana iirtını veıiyorgalibal kahvesi... Kalabadu. Bir yandan da «babacığun, anneŞimdi hepimizin lık... Her türlü a. ciğim Blüyoruz> diye çığlık koparan ağzmda dolaşan bu. dam var.. çoğu aceçocuklan teselliye çalaşıyordu. Biraz Rasadhaneler de her mi yolcular... bır sonra sesi kesildi. Ben onlardan ayrı gün haber veriyor» kısım madrabazlar.. düşmüştüm. Bizi çıkardıkları zaman lar. «Dün 68 yer altm alıp satanlar, doktor sağlık veonun öldüğünü öğrendik. üstüne dü. sarsıntısı kaydedilrenler... Daha bir takım nedıği beşen direkteki koc5man bir çivi boğanmijtir» inanmak lânı delmişti. Buna rağmen kanad gerlirsiz kimseler... Çopur Ah çoktandur miş bir kuş gibl ayni vaziyeti muha. zan gelirse demek ki dünya gdbek a. iyi bir vurgun vuramamıştır.. bir tatıp duruyor. Atmasın demiyoruz. Yalfaza ediyordu. raftan polis peşüıde. Dığer taraftan nız üzerindekileri tedirgin etmese! halkin da gözü açıldı. Allah belâsını *P "P "t* Ü{ vak'a kaydetmi§ler.. gelip anlattıversin, gazeteler de her gün bir türlü Hastane haline getirilen bir kahveDişim o kadar ağrıyor ki... lar.. herkes zelzeleden ürker, titrer, zemez.. ne ateş ne., mantarcılık, yankesicüik vak'ası yazıp ye glrmiştim.. afır yaralılar tedavi e Bir dakika rica ederim.. içerdeki elâlemin gözünü açıyorlar. Dün Emihattâ zarar görürken gözü açıklar on. Hayır, taksi... diliyordu, Her köşeden bir inilti gelihastayı.. dan da faydalanmasını bıliyorlar., Din Taksiler değil mi? Fırsat düşkünü nönünde tramvaya binerken birinin yordu. Başı, kolları ve ayakları sarılı On dakika bekler.. doğrusu ağrı da cebinden aşırdığı para çantasında altleyin! efendim!. Herkes korkudan pazarlık ihtiyar blr kadın sık sık tıkanan nefesi pek fazla değil hani.. hattâ şimdi geç mış yedi kuruj otuz para ufaklıktaa Gide gele, gide gele artık kendi kun etmiyor. Komşunun da kümesi yıkılile: miş te denebılir. doktor kapıyı açıp: başka mangiz çıkmamıştır. İnsan kılıduralarını, borclunun da kapısını a. mış. Tamam otuz tavuk.. sizlere ömür.. < Onlan buldunuz mu? GetMn Her kız gibi o da kendisine öuce bir Buyurun efendim!.. Diye davet ğına bakıp adam zannediyor yahu! Ne Hayır bizim alaca... şmdırmı^ bir alacaklı var. Bir türlü göreyim» diye bagmyordu. Alacahamam tıaraflannda., evet flört, sonra bir nişanlı ve kısmet olursa ettiği zaman yüreği hop! eden Madma ler var be! Gelsinler de o, kurum saparasını tahsil edemiyor. Şu günlerde Başı ucunda duran ve km oldugunu borçlu kendisine son ve kat'î vaidde çok harab binalar vardır. Efendim ne daha sonra bir koca bulmak arzusun zel Fosfor kabineden içeri girer, biraz tan baylajm kaç paralık olduklarını dadır. Lâkin bütün bu söyledığimiz çekingenlıkle koltuğa otuxurM baş da. söyliyen blr gene izahat verdi: belâdır bu... bulunmuş: Aliden sorsunlar,. ne varsa kuzum, tu eşya kolay bulunur matahlar değil! yaması, ağız açması falan malum me« Annemdir. Ben başka köyde idim Kardeşim, hakkın vaaar. Olmadı, Tam o sırada odanm tavanı sarsıL köylü dayılarda var. Lâkin onlar da Zelzeleden evlmiz yıkılınca bütün kar veremedik; lâkin bu cumartesine ka mıya bşalar.. Tavandaki elektr^k lâm Dışarıdan gelmiyor. Yerli mallarınuı rasim.. eUerini gıcır gıcu yıkayan gene öğrendiler.. Tanımadıklan adamlara deşlerimle altında kalmışlar. Onu kur dar bana müsaade et! Bir yerden bir bası adam akıllı sallanırken, ev sahibi da burunlsrı havada.. böyledir diye doktor elmas tutan bir kuyumcu özen açılmıyorlar.. Hele para pul lâfı asla ümidsizliğe mi düşsün.. ne münasebet! tisile gene müşterısinin dişlerini yoktardılar sma, diğerleri öldü.> para bekliyorum. O olmasa, idareden dehşetle fırlar.. etmiyorlar.. larken hafif bir sarsmtı hİESedilir.. Madmazel Fosfor. Hayri Alp avans aüp taksiti ödiyeceğim. Sallanıyoruz.. Allahümme salliadevam eder ve şiddetlenir. Madmazel kıvırcık, civelek, ze "p Bak bak! Şu kır sakaUıya bak!. Koy. lâ.'.. Sallanıyoruz yahu! Bu kaçuıcı mühlet kuzum! Fosforun: ki bir kızdır.. aparnuna soktuğu cüzdanı dolma gbi... Ne Çıkalım, evden çıkalım... Sana namusum üzerine soz veriProf. Yavuz Abadanın Aman doktor. bey, sallanıyoruz! yapsak?. Başımıza yıkılacak, Ben bu evi... tımanlarındaki gene orum yahu! Artık bu kadarı da... konferansı Demesıle doktorun boynuna sar;lması Merhaba ağal. O esnada alacaklı da fırlar., Merdi. disçi ile birkaç de. Ne zaman geleyim? öğleden evvel fa gözgöze geldiği bir olur.. venden inerlerken: MehrebaL Eskişehir meb'usu Prof. Yavuz Abadan mi, sonra mı? zaman zihninde bir Amanın.. zelzele oluyor galiba... Ben taksi... Evvel gel!. tehir edilen konferansinı 7/2/1944 pazar. Amma yüz vermiyor.. derken... Algimşek çakmıştır.. Korkmayın canım!. Bir sey delah büyük.. sarsıntı başİ3maz mı? Alitesi günü sa«t (18.15) te «Türk İnkılâbıO gün evdekilere tenbihat.. Canım bırak şu tak^iyi., yayan Ben bununla ğil... nln karakteri» mevzuunda verecektir. « Kız Gülter! Bugün bir nr'safir giderisn... Zelzelede talcsi... nin zihninden bir şimşek... evlenemez miyim? Bu konferansla Evin Dil, Edebiyat şU. ;elecek. Kahveyi getirdikten sonra Aman dcktor beni bırakma!.. Pek Amanın, sallanıyoruz.., Bismillâ. Taksi değil, taksit.. haniya!. Arkasmdan hemen kendl kendine korkuyorum.. besine bağll 12 nci tâ'i kol da Türk İn lenim odanm üstündeki sandık odası, hirrahmanirrahım... Ağıalar bırfcırinize Allah Allah! Sallanıyoruz.. sklım cevabını vermiştir: kliâbl araştlrmalarl. naml altında teşek ,a çıkars:n.. Orada hani boş karyola başımda mı benim. Ne taksiti birsder? Ve bir müddet sonra matmazel Fos, sanlın... Diyip kır sakalhnın boynuna Fofocuğum asla! Çünkü d'şçilere for: kül etmiş olacaktlr. ar ya! Onu tutup iyice sarsarsm, bir Bunun sırası mı?. Bırak AUah aşkma!. sarılıyor... çok kadın gider gelir... Hem de diş :aç defa! E mi? Herkes Halka verilecek kok kömürü Alacaklı on bire doğru gelir. tçeri yorsun! canıyle uğraşırken sen ne dihekimleri kadmlarm en güzel yerile, man Hâlâ sallanıyor muyuz? Dediği za On saniye sonra... Herkes: doktor: Birşey yok yahu!.. Amma da 8deağzile uğraşır. Vaz geç bundan.. Kömür satış ve tevzi müessesesi ka. lırlar. Kahve getirirler.. tabiî lâkır Zannederim., geçti... diye hasta Ne zaman.., lek adamlar var... Arkadan tren geçiloriferli binalara üçflncD ve son parti ılar hep zelzele üstüne, ev saJıibi Demigtir.. demiştir amma ne yalan sını tekrar koltuğa oturtur.. Zelzele durunca kuzum, zelzele yor işte!.. kömürlerini de bu ayın on beşinden ehşet içinde.. durunca! Bu salmtı böyn.e devam eder söylesin, hani böyle derli toplu, şık, Ve sokaktan geçen ağır otobüsün u. Gerçekten tren sesi işitliyior. sonra verecektir. Soba yakan halka Aman birader. Taş taş Cstünde se ben çıldırac£ğım... Giüe güle.. a. gıcır gıcır bir delikanlı ile de ahbab zaktan düdüğü işıtılir., ikisi de sarsınşubat içinde dağıtılması düşünülen almamış.. Al!ah muhaf^za etsin. In man dikkat et. Sokağm ortasmdan git. hk etmenin hiç te tats:z olmıyacağı tmın kabahatlisini oğrenirler amma o Ali çıkıyor. Gidiş o gidiş... Kır sa. ikinci bir parti kömür için henliz kâfi anın gozüne hiç birşey görünmüyor. Duvar falan yıkılır da... fikrindedir. Bu fikri tatbikat alaruna gün bugündür, azı dişi tedavisi devam kalü, Darendeli Hüseyin daymın üç. miktarda srtok yoktur. çıkarmak için çare düşünürken Allah. ermekte, ağrı gündüzleri dinip, gece yüz altmıs kâğıdı sarsmtı kurbanı clizim ev de pek harab. Dünkü zelze. O gider, ötekl içeri girer.. ede halânın duvarı çatladı.. şimdi.. Kız Gülter Bana bir sade kahve tan olacak bir gün küçük azısı tutmaz leri başlamaktadır. Belediye dairesine muş.. Koydunsa hul Çopur Aliyi.. KahÇakmak getiriliyor Bizim taksi yap! Of çok heyecanhndım, azıcık din mı? Aman ne güzel fırsat! Düğru iki gidilinciye kadar bu iki gencin zelze. vede kimse tanıniîyor ki... Kibrit tnhijarı muvakkat ıdaresi 5snıunaraya.. Neler var vallahi.. Cehennem ateşin. Ya! Sizin Taksimde de binalar lenejim! leden kurtularmyacalkları kanaatinde viçreden bir miktar çajanak Eetirtmek çok diktir. Muhakkak çok sallanır.. Doktor açar.. *** olan dedıkoducu kom§ular da yok de de kuzu çevirecekler yahu! . tedö,, Uah korusun. Bu hic bir je^e benAladaaazel Fosfo» ateşil bir kızdır. Aman doktor bey,, deli olacağım. ğildir. , B. FELEK Akll hastallklarl taraftan da başkala. • » •• • • • • rr.emleketle henüz n m m w ı n n ı ı • Y a z a n : » •• * • • • • » rma vaki olur. Delsadece psichiatrie mas, Boll ve son za denilen uzviyete müs manlarda Biondel gL tnhissrlar Veküi Suad Hayri Ürgüp. terjd araştirmalarla I bi marazî ruhiyat âlü Kabataşta Inhisarlar Başmüdürlü çallşan bir ilmın velimlerij nOTmal ve ğünde yaptığı tetkiklerden memnun ol rirrılerile ve ntünlıaslran tedavi gayesile kıijllkla tezahür ettiğinden noraıal hal. patolojık haller esasta ayni değildirler; mamış ve müfettişler BEşmüdürlükte tef. takib edilmektedir. Halbuki bu hasta lerden daha bariz ve açik bir surette marazî hâdiseyi nor;nal hâdise ile tefsir tişlere başlamıştır. tstanbul Başmüdurü laria hastalıklarile biıîlkte yaşadlkîarl göıünür» etmçk imkânml farzetmeğe hakklmlz olFikret Faik ile muavini Ekrem Kuîal bir ruh hayetı ve bu hayatl anlamakla Ayni prensip Claud Bernard tarafm madlğl gibi bunu bir prensip veya mev bu tahkikatın sonuna kadar vazfeleri. uğıaşan ve «patolojık ruhiyat» denilen dan tekrar ele allnarak şöyle İfade edil. zua olaıak vazetmeğe daha az hakklmlz bir ılim var ki hcnüz .menıleketimize dı: «Normal hal denilen şey, sadece zih olduğunu ileri sürerek hasta dimağî ve ne devam etmiyecektir. giımiş bulunmllyor. Akll ve sinir has nia bir tasavvuru, ideslin tasarladığı marazî şuUru. nev'i şahslna münhaslr bir Adliye Vekili şehrimizde taîlklarl doktorlarlmlz bu ilme ne dere bir tip, uzviyetin mütenavlb ve müte. hâdise gibi sayarîar. Bu faraziye İle Adlıye Veküi Aü Rıza lürel: dün ceva kadar ehemmiyet veriyorlar, bilmi. katl fonksiyonlarl arasında arzettiği gene Broussais'den evvel kl telâkkiye sabahki trenle Ankaradan îstanbula yorum. Yalnlz akll hastalarınin normal İnkltaslz değişmelerden tamamüe tecad dcnülmüş olduğu gör alüj'or Fakat bu da düşünce, his ve iradeye aykın gelen çok edilmiş bir haîdir.» blr çallşma faraziyesinden başka bir şey elmiştir. merak edilecek bütün hu.leri halk diRibot da bu prensipl ruhiyata bütün olmedığlndan her iki faraziye de İÜm Bulgar elçisi Sofyadan geldi inde «deli saçrasl» tababet diünde espılerinde devamll ve sistemh bir su mantlğlnca meşru olabillr. Elverir ki Bir müddet evvel Sofyaya gıtmis olan chrzeyan» namile anıllyor. Bu durum. rette tatbik etti. Bunlardan «irade has birer mevzua,, birer çcllşma faraziyesi Bulgaristanıı» Artkara elçisi Bilabanof da kalmak İse bizi onlarln bütün has talıklarl», Nebahet Hâmid taraftndan olâukları bilinsin ve öylece kuIlaEilsln. dün sabah sehrimze gelrriştır, E'.çi Sır. allklarl müddetınce yaşadık'arı ruhî dilimize de çevrilmiş bulunuyor. Hatta Marazî ve normal hâdiseler eraslnda keci istasyonunda Bulgar sefareti ve hayata karşl kayldslz blraktlktan baş marazî ruhiyat, normal ruir'jat için bir tlpklllk olmasa bile marazî hâdiselerin konsolcsluğu erkânı taraiından karşı ka anlamamak dolaylsile yerinde olml mctod da clabilir: Yani mcrazî rjhiyatm de norrral hâdbeler gibl birer kanunlanmıştır. Bulgar elçisinın yarın An yan ınuamelelere sevkedebiiir. Bundan verileri nornal ruhiyat mesalelerinin lrrl mutlaka olacalî ve blnnetice bir İL ltaraya dönmesi muhtemeldir. da esssen çok slkmtl ve anguaslar İçin hflline. aydlnlanmaslna yardlm eder. min mevzuu olabılecek, her ikl alanda e bulunan biçareler daha fazla perişan Çünkü hiç bir tecriibeei bsstallk halleri da determinizm cari olacaktlr. Bunun General Osman Tufanın ılurlar, hatta İşkence edilmîş cldukla nin tabiî olarak arzettiği inhiiâlleri İh için hangi mevzua yahuci çallşma faracenazesi merasimle kaldırıldı lna inanlrlar. Hiç şüphe yok ki vicdan zar edebilecek sun'î bir tecrü'oe sanatln ziyesi kabul edilirse edilsin marazî hâa Veiatını teessürle bıldirdiğımiz Tüm .arl burkulayan bu halin devaml arzu molik değildir. HastaJklar bu sanatın diselerin incelenmesi ve kanunlarmın general Osman Tufan'm cenazesi dün dilecek bir şey değildir Bunun da tek asla erişemiyeceği halleri blze kendüi meydana çlkarllmasl lâzlmdlr. Insanlaaskeri merasimle kalduılmıştır. Cena. çaresi, «patolojik ruhiyat» ile bunun hu. ğinden hazırlar. Ruhun biitün mekariz rln marazî zâflarlna karsl şuurlu hare. ze namazı dün öğle nîmazını müe3kıb usi bir kolu olan «psikanaliz» ilin]eri malarlnm çözülmüşîüğjnü pösteren bu ket edebilmek için de bunları anllvarak Teşvikiye camiinde kılmm; ve top a. nin doktorlarlmul yetiştiren Tıb f« haller vasltasile onun isleyışi slrlarma bilmek icab eder. Nerede kaldl kl, burabasına konan bayrağa sarıh tabutu kültesinde bir an evvel tedris edilme. vâkıf oluruz. Elhasıl hnstalık, adese ve gün psikolojik bir tababet bile lâzlm ve Zincirlikuyudaki Asri mezarlığa gön i İçin lâzim gelen hazullkİ3rln yapll neşter rolü oynar. Çünkü normal halle caridir. Çünkü bir çok ruhî hastallklarin derilmiş ve hazırlanan ebedi Utirahat. mağa başlamasldlr. Müstaid gene doktor ri büyümüş ve açümlş bir halde gösterir. haükî sebeblerini henüz bilmiyoruz. Bununla beraber ruhî hâdiselerle bede;âhına tevdi edilmiştir. İçtimaî hayatta da sükun halinde pek ni hâdiseler arasında karşlllkll tesirler arlrr.lz araslndan s«çüecek bir kaç kişi. Cenazede Vali ve Belediye Reis,i Is ~Aa dünyaca tanınmlş «narazl ruhiyat, farkedilemiyen içtimaî ve ahiâkî seviye olduğu görüldüğüne göro bunlardan tanbul ve Merkez Komutanı ve birçok limlerinin nazarî ve klinik tedrislerin buhran hallerinde pek güzel görünür, hanglsi daha İyi bdlinebilirse bunlardan yüksek rütbeli subaylar, bir kıt'a as den geçerek ihtlsas yapmalatl İlk ve Normal hayatln intizaml ancak sathı. istifade etmek kabil olabilir. Bunun ker, askeri bandonun çaldığı matem saslı temelin atılmasmı temin eder. dlş yüzü gösterir; iç yüz, mahrem zem için doktorluk sanatlnln çok geniş bir marsüe cenazeyi takib etmislerdir. Malumdur ki marazî hâdiseler normal batekler ve derinüklerde saklldır. Ga havsalasl olmak gerektir. Bu da ancak Kederli ailesme tekrar baş sağlığı leyan ve buhranlardadlr ':i bu derinlik ikl tarafll bir bilgi ile olur Tedavilerimn âdlselerin bir temadısinden ibarettlr. ileriz. lerin yüze çıktlklarl görülür. mühlm bir 'klsmlnl hastâya yapacakları Aralarmda hiç bir mahlyot faTkl yoktur, Konservatuvar Türk musikisi adece derece farkl vardır. Uzvî hasta Esasen karşlllkll tesir eden fonksiyon İtimad ve manevî tesirlerle temin eden larla pek girift bir halde bulunan ruhî doktorlarln normal ve marazî ruhiyata, ıklarda böyle olduğu gibi ruhî hastakonseri hayat hastallkla büsbütün karlşık bir tlbbî psikolojl ve pşüanalize sanstlarinl lklarda da böyledir. Bu prensip FranHer ayın ilk haftası veri!me3İ mutad ilz doktorlarlndan Broussais tarafından hal alır. Bu itibarla arada basit bir de tam manasile temellendlrmek baklmln. clan Türk musikisi konserlerinden dör. rtaya atllall çok olmadı. Her ilim rr.ev rece farklndan ziyade çok kere fonk dan, verecekleri ehemmiyet küçümsenedüncüsü önümüzdeki salı günü akşamı zuaya dayanlr. Sosyoloji ilmi içtimaî va slyor.larln hakikî bir başkalaşmasl, bir cek gibi olmaktan çok uzaktır zannedlŞehir Tiyatrosu komedi kısmındî veri klalarin İrade ve heveslerimize tâbi ol yoldan çıkmasl, bir perversion'u görü yorunı, lecektir. Usşak faslına fazla yer verılen maylp tabiî bütün hâdiseier gibi kanun lür. Elhasıl hastalık hâdlselerinde bir bu konser programında Salih dede, Ha ara bağlı olduğunu bir prensip, bir mü taraftan İfrat, bir taraftan noksan, bir M. 5ekîl> TUNC fız Rifat, Tahir Ağa ve Receb Çelebi ;earife olarak tanlylp kabul etaeydl, ne gibi büyük bestekârların seçilmiş mu :eessüs e<iebilir, ne kendinl idrak edebitena eserleri vardır. ir, hatta ne de mümkün görünebilirdi. Piyango yarın çekiliyor Montesquieu bu mevzuayl koyduğu i\m r r ı i A i Ttrıri'..:.. MERAKLA BEKLENEN BU Milli piyangcmun 7 şubat 944 çekî. çindır ki hakll olarak içtimaî ilmin kurucusu sayılmlştlr. Marazî ruhiyat da UT» VdraAL MlEit^l nitt GÜZEL ESERİNLV l:şt 7/ 2 '944 pazartesi günü saat 9 da ayni şeye muhtacdl, bunsuz kurula. Eser 550 sahife. fiatl 4 lira 2 IICİ t a b ' l Ç l k t l Ankara Sergievinde yapılacaktır. mazdl. August Comtc'a göre marazî Her khaftclda bulunur: Saüş merkezi: İNTOLÂP KİTABEVİ Bir mayin patladı, bir gene ruhiyat mevzuaslnl ilk bulan yukarıda parçalandı söylediğîmiz gibi Broussais oîmuştur. Catalcaya bağlı Karaca kByü sahil. Bu zata gelinciye kadar marazî hal norerine düşen serseri bir mayin infilâk mal hallerin tâbi olduğu kanunlarBugün Ölmiyen bir eser... Rakibsiz bir harika alkışlıyor. •tmis, mayin civarınrla bulanan 26 dan büsbütün farkll kanunlara bağlldır yaşmdatei Hüseyin parçaîanarak 51 zannolunur. Birinde yapllan keştCerin diğerine bir hayri o'ımlyacâğina inanl. müştür. lııdı. Halbuki hastallk hâdiselerine esas Bir orman masalı Altln sesli İMPERİO ARGENTİNA'nln kudretîle yaraülan tibarile slhhat hâdiselerile b'rlikte tesenenin en hazin aşk romanıdır. Emlnönü Halkevi bedli raks el«nanla sadü* olunuyor ve aralarmda dereced«n lndan 40 kişîyi mütecaviz gene Dr. bnşka bir fark oİTnuyor. İşla bu açlk Kapldan dönmemek için numarall yerlerirrizl erkenden DIKKAT : 'reatorius'un idaresinde Riyaseticumhur prensip patolojinin sıstem^tik bir esası kapatlnlz. Telefon: 60682 orkestraslnln refakatile kompüzitör olduğu gibi onu ayni zamaııda biydojiAhmed Adnan Sayglnm (6) tobloluk ye bağîadl. Binaenaleyh daha Auguste grotesk balesini temsll cür.ek üzere 9 Comte'un dediği gibi «Bu prensip münaşubatta ekspresle Ankaraya hareket ede ib blr tarzda akll hasta'arinm ruh haBUGÜN jründüz saat 15,30 da Halk San'atkfirl cek Halkevinde 2 müsamere verip dö ^atlarlna tatbik edilmek Jâzlmdır. Oneceklerdir. nunla hareket eöilmedıkçe yani muhtellf (1) &j malumat. Kemal Bener»In in. Abidin Daverin konferans» nevideki akll hastalarl bu baklmdan gllizce «Bomber Command> dan nakTekmil kadrosile ve san'atkâr AHMED Güldüıür tetkilt edilmedikçe bunlardan bir şey Kadlköy Halkevinden; len 356 sayılı Den^ Mecmuasma yazdığı Iştirakile okuvucu Küçiik MUALL birlikte 7/11/944 pazartesi günü saat 18.30 da er.lamak kabil değildir. İnsan melekeyazıdan alınmıştir. NASREDDİN H O C A komedi 3 perde Abidin Daver tarafından (Sinemaclhk lerini keşfetmek için deülik halinin inoe Ş A R L O S A M İ ve eşi tarafından komik ve Amerikan fllim teknlği mevrulu bir enmesinden daha eiverişlı bir şey olaİ^Bl düetolar. Zengin V A R Y E T E konferans verilecektir. Hsrkes gelebilir. maz. Çünkü bu halde her meleke taş Gorulen luzum uzerıne teftişîere başlandı hasiası tedaviye oîduğu kadar anlaşılmıya da muhtacdır Prof. M. Şekib Tunc J Bir sorguya cevab I EVLILIK ve NÂHRENIYETLERİ Kadıköy SUREYY Sineması T O S K A Beyoğlu ISTÂNBUL Gazinosunda İSMAİL DÜMBÜLLÜ kuyucıüann büyük bir kısmı çok dikkatlidirler. Gazetelerde gördükleri yanlışlara hemen balmumn yapıştınrlar. Bunlann banlan mektub veya telefonla bu gibi hatalan ya yapanlara, yahud başka gazetecllere bHdirirler. Son ffünlerde, Mehmed A^ karkan imzasile aldıgnm bir mektnbda, muharrir arkadaşlardan birinfaı blr akşam gazetesinde yazdığı blr makaleden bahisle şöyle deniliyor: «Almanya, 1940 senesinde Ingiltereyi îstila etmek tasavvurunu guttügq sıralarda, Şimal denizi ve Manş denizî sahillerindekl limanlarda, nehir ve ırmailann afızlannda (dört yüz milyon) ton hacminde yüzlerce vapurla bir milyon tonluk insan ve malzeme nakline müsaid 300 den fazla sal toplamıştı.» diye baslıyan bu yazıyı okuyan Vs kaç arkadaş bu rakamlar üzerlnde, aramızda bahse girîştik ve en son sizin vereceğinlz hükmü kabul etmegl kararlaştırdık. Mesele, Almanyamn 1940 ta dört yüz milyon ton hacmlnde vapuru olup olmamasır.dan ibarettir.» ' 1939 dakl dünya ticaret vapurlannın tonajı, takriben 69 bnçuk milyon tondn. 1940 yazında da aşağı yukarı gene bn kadardL Bn yekundan Almanlann hissesine düşen 4,492,000 tondur. Fakat harb patladıgı zaman, Alman tonajmın en az yarısı, denizlerde ve tarafsız Hmanlarda idi. Bn gemilerden bir kısmı, Müttefikler taraf;ndan zaptedildi veya batırıldı; bir kısmı, ayni akibete uğramamak için intüar etti; bir kısmı da 'tarafsız limanlarda kaldı. Müttefikler tarafından 6 ikirıciteşrin 1940 a kadar Alman ticaret filosu, 1,132.000 tonluk 226 geml kaybetmişti. Tarafsız limanlarda kalan gecıiler. bn yekundan haricdir. Bu kayıblara mukabil. Almanlar, ' Polonya, Norveç, Holarda, Belçika ve Fransız gremilerinden bir kısmını lap^etmişlerse de, clde ettikleri tonaj mahdnd olmuştur. Çünkü hareket edebiIeceK veya yedeğe alınabilpcek bütün çemiler tnrilijı limanlanna kaçınlmış, bir kısraı da tahrib edilmlstl. 1940 yazında ve sonbahannda, AImanlann 400 milyon gibl astronomik bir geml tonajını değil, hatta 4 milyon tonluk gemiyl bile batı Arrnpa limanlanna toplamalan imkânsızdı. Onlar, olsa olsa 400 bln tonTuk gemlyl, bn IImanlara toplamı? olabilirler. Almanlann, o zaman hazırladıklan 3000 den fazla sal bahslne geünce, bnnlar sal deffl, «barge» denilen alü düı ve az sn çeken dnba, şat glbl nehir, Ifanan ve kanal yasıtalan dır ki, en büyükleH 3000 ton yük taşıyabllfcek hacımdadırlar. Almanlar, Rumanyaya girmete hazırlandıklan zaman bunlardan Tunada lşüyen bir haylısı llmanunıza gelmiştl. Bn rasıtalardan en fazla kullamlanlan, 300 400 tonluk ve makineli olanlannm sürati de en çok 8 mfl kadardır. BnnIardan HcVandada 18,000, Belcikada 8000, şimal Almanyada ve Fransada da on binlerce vardı. 1940 eylulünde Almanlar taşıma kndretleri 1 milyon tona bulan 3000 şat, duba, salapnrya tedarik tmişlerdi, fakat îngilizler lstilâ Hmanlarını ve bn Umanlarda toplanan çıkarma vasıtalannı hava hücnmlarile tahrib etmişlerdlr. Bu hava hücnmlannm bir tanesl 15 eylul 1940 günü, istila kuvveüert gemilere blndirildiği sırada yapılnııştır. (1) Arkadaşımmn yazısında «Dört yüı milyon» dedidi tonaj «dört yüz bin» olsa gerektir. Her hangi bir yanlışl!kla «yüz bin» yerine «milyon» yazılmıs veya dizilmlşflr. Fırsat dtigknnleri ve zelzele Beslemenin karyolası Veriimiyen borc Zelzelenin aşka yardımı«Amanınbirbirinize sarılın!» Zelzele kurbanı 360 kâğıd Yazan: Burhan Fetek

Bu sayıdan diğer sayfalar: