18 Mart 1944 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

18 Mart 1944 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 Mart 1944 CUMHURÎYET s ö TT S A B E R MUSİKİ Bulgarislan harbi on iki günde Bulgaristanın baş şehri olan Sofya, ardarda iki defa daha bombalandı, Havadan bombalanmak ve bilhassa karş; koymadan bombalanmak, askeri sanayii inkişaf etmiyen memleketler için bir felâkettir. Asnmızm, dünya tarihinde yeni bir dönüm noktası açacak derecede inkişaf ettirdigi ve bn inkişaf yüzünden çok büyük neticeler beklediği askerî sanayiin en mühim verimi tayyareler ve bu tayyarelerle yapılan bombardımanlardır. Bulgaristan gibi küçük bir ziraat memleketinin bu bombardımanlara karşı koyması, bahis mevzuu değildir. Onon bekledigi bir şey varsa Almanya tarafından müdafaa edilmek ve bn sayede hava akınlaruıın şerrinden ve tahribatından korunmaktı. Fakat Almanya Bulgaristanı müdafaa edemedi ve Bulgaristan üstüste bombardımanlara nğradığı halde Almanya, onu koruyabilecegini ispat etmedi. O halde Bulgaristan, hava akralarına karşj açıktır ve bu yüzden yalnız tahribata ve zlyana maruzdur. Bulgaristan daha fazla tahribata daha fazla ziyana maruz olmamayı kime borclu olduğunu her halde takdir eder. Bugiinkü duruma göre muhakkak oIan nokta, Bulgaristanın kendi kaynaklarile, bu taarruzlara mukavemet imkânını haiz olmadigıdır. İkincisi: Bulgaristanı koruyabilecek ve müdafaa edebilecek yabancı devletin onu müdafaa edemediğidir. O halde Bnlgaristan iki şıkla karşılaşıyor. Ya bu akınlara dayanmak ve gün geçtikçe harab olmak, yahud bu harbden çıkmak. Acaba Balgaristan bu harbden niçin çıkmıyor? Yunanistan ve Yugoslavya hesabuıa işgal etmiş olduğu yer!erde kalmakta inad etmek yüzünden mi? Bunu zannetmlyoruz! Bulgaristan her halde anavafan endişesini başka her endişeye üstün tutmaktadır ve bu endise onu harbe devam zorunda buakmaktadır. Bu endleşnin mahiyetinl heplmlz billyoruz. Bu endişe daha önce İtalyanın, simdi de Finlandiyanın karşılaştikian durumdur. Bulgaristan da ayni vaeiyetle karsılaşmakta olduğu İçin harbi, snlha tercih etmektedir. Rumanyanın ve Macaristanm da ayni vaziyette olduklan şüphe götünneı. O halde Müttefiklerin bn milletleH harb dışı yapmak Için bambaşka bir «iyaset tutmalan icab ettigi aniaşılıyor. Bu siyaset, bu küçük milletleri, şimdid"n harb dışı saymak ve böyiece bn mllletlerin yeniden harbe girmeden vazivetlerini tasfiye etmelerlne yardım etm?ktlr Büyük milTetlerin intikam sivasetlnaen daha geniş daha büyük blr styaset tutmalan, bu işin fçinden çıkmak icin en hayırlı harekettir. Çünkü bu sayeae hem harbl kısaitmış. hem küriik mi'Mleri korumuş, hpm de «afert kazanmak icin en kısa roldan yöriimü? olurlar. Yoksa miidafaasız küçiik milTelteri bombalamak ne harbi kisaltir ne de zaferi yaklaştırır. Cassino şehri bir taş yığını haline geldi İtaîyada muharebeler bütün şiddetile devam ediyor Cezaylr 17 (a.a.) 5 inci ordunün bulundufu cenub cephesinde, dün akşarn göğüs göğüse yapılan kanlı bir savaştan sonra Yeni Zelandalılar Cassino'nun cenub cihetinde Casüina yoluna kadar varmış'ardır. Diğer İngiliz İmparatorluk kıfalaıı Cassino'ya hâkim bulunan iki ehemmiyetll tepeyi ele geçirml$lerdir. Bununla beraber, Almanlar Cassino şehrine olduğu kadar Casüina yolıuıa da hâkim bulunan Cassino dağının tepesinde kendilerini daima şiddetle müdafaa etmektedirler. Anzio Nettuno köprübaşında Amerikalılar Almaalann küçük ölçüde üç taarruzlarını geri atmışlardır. İtalyadaki üç cephe üzerinde taktik uçuşlarda bulunan hava knvvetlerimiz düşman kıt'alarinın tnevzllerile topluluklanna taarruz etmişlerdir. Alman tebliği Berlin 17 (T.P.) Alman ordulan Başkumandanlığmm tebliğinde bildirildiğine göre, ttalyada düşman şiddetli bomba taarruzlarmdan sOara. k'.ıvvetli >«««MiiNMıınlıılınıllfltlltllllLi Ernö Daniel Tatlı yüzlü, kara bıyiklı, esmer bir delikanlı. Türk , Macar kan yakınlığına canll Nbir örnek sayılacak kadar bu toprağin çocuklanna benziyor. Koyu renkli gözlerinde zaman zaman beliren buhranlı bir iç âleminin melankolik pa rıitllanna dikkat etmezseniz, cnu, genc lik deresinin coşkun akışl içinde ken. dini unutmus bir adam sanabillrsiniz. Henüz yirml altl yaşlnı tamamlaml. yan Ernö Daniel, altl senedenberi Budapeşte Konservatuvarmda plyano mu. allimidlr. Bu saz üzerinde gösterdiği yüksek kabiliyet, dünya harbine rağmeıı ona şimdiden milletlerarası bir şöhret kazandlrmaya başlamiştlr bile. Daniel, 1940 yılmdanberi y yabancı E D , y tJd k l ktdi memleketJerde konserler vermektedir Orta Avrupada, İtalyada, Balkaniarda hattâ Almanyada ve Finlandiyada hararetli alkışlar toplamı^tır. Parlak b;r muvaffaklyet güneşinin kendisine gülümsediği san'at dünyaslna ilk adlmlarlru atarken, şu netameli harb başla. masaydl, o şüphesiz Fransalara, İngilterelere, hattâ Amerikalara da edını ulaştırmasınl bilecekti. Bununla beraber Ernö bedbin değildir. Bugünkü imkânlar içinde başardı. ğl kadarile memnundur. Yarınin b!ze daha aydınlık günler hazırladığına inanl vardır. İstanbulda verdiği biricik konserinda bu genç plyanisti üstün kabüiyetlerle tlkllm tıkllm dolu buiduk; Çallşta emniyet, İfade de hassasiyet, teknik güçlüklerden yılmıyan bir virtuosite, belki Bach'da biraz fazla orkestral, Chopin'ös de biraz fazla mekanik sayllabüirdl; fakat eski İtalyan bestekârlannın kü. çük eserlerinde gösterdiği ifade kudretine baküırsa Ernö Daniel'in basma ka. llb interpretation şekiUerine takılacak blr orta kıymet olmaktan çok uzak bulunduğuna şüphe edüemez. O, her şey. den önce arlyan bir san'atkârdır ve ufaktefek yadırgaylşlarimlzln asü sebe. bi de belki budur. Brahms'm intermezzoiarında, heie yurddaşl Llszt'in parçalarında Ernö Da. niel, tam mânasile mükemmeîdi. Hcki. kî piyano san'atınm bütüı incelikleıini bu eserlerde bize doyaslya tattıran gtnc piyanisti uzun uzun alkısladık. Yalnız piyanist değil, aynl zamrnda bir mütefekkir olan sevimli san'rtkâr, Türk müziğlne Icarşl yakın blr ilgi duymaktadlr. Macar ve Türk folklor'u eraslndakl sıkı bağları müzlk bakımmdan tetkik etmek üzere "kendlsi yaklnâa gene memleketimize gelmek istediğinl söj'lüyor. Bu vesile İle onu tekrar dinlemek Ihtimali bizim için her zaman tatlı bir ümiddir. N. Viyana, dün ilk defa bombalandı Sofya y i r m i dört saatte i k i n c i bir hava akınuıa daha uğradı Baştarafı 1 inci sahifede J ne klsimlarl ağlr hasar görmüştür. Bun. dan başka AleXander Newski kiüsesinin Yeniden "büyük hasar ve pek yakmlanna ve eski «Sweta Sofia» zayiat oldu manastlrlna çok saytda ağlr bombslar Sofya 17 (T.P.) Bulgar başşehri 17 düşmüştür. mart gecesi yeni bir Anglo . Amerikcn Nüfusça büyük zayiat var Sofya 17 (T.P.) Sofyaya 16 msrt gecesi yapılan hava akınlna dair neşredilen tebliğde bildirildiğine göre, akın geceyarlsl yapılmlştlr. Birçok bina. lar ylkılmlş ve insanca büyük zayiat olmuştur. Halk sakindir, her tarafta asayiç berdevamdır, bütün devlet, memur ve müstahdemini vazifelerl bnş'n. da bulunmaktadlrlar. Şirret mart sıcık havaiyattan bahsedelim. Hani bu lafunı işitip de ha. vanın boş ve defcersiz bir sey olduğTin» tnanırsanız doğrusu safü^mza verirlm. Canım, artık havaya da krymet *al verece|iı? dedini» ml gülerler haUni».. Her şeyden evvel şa yünlerde adı çok geçen (hava parası) havarnn kıjmetinl gösterir delil değfl midir? Bn harbde hava üstünlügünto 4n«mini de inkâra nsecal yok! Hava almanın neye mal olduğunu bq sene yazlıkta ev kirâlıyanlar s i » «öylemiştir. Gene yaşında olsun, orta yaşında «*• sun insanm havalanması neye otur*ığunn da basınızdan feçmese bile aşin*larınızdan ölrennıişsinizdir. Uzatmıyahm canım! Hava parası, hava filosu, hava borabardunanı, hava meydanı, hava tissü, hava yola, havagazi, hava tebdill hep bize havanın bir türlü takdir edemedi^lmiz kıymeüni gösterir. Onon için hani havadan bahsedelim deyince bnşuna çene çalaca^ım saamaymf Zaten ben bngünlerde çene calmak föyIe dursun, evdeki gramofonu bile çal. mıyorura. Lâf olmasın diye! Eski tatvimi bilenler, hiç degflse yaîlıc» anası veya nenesi olanlar bllirler, Mr koca kan soğuğn vardır .Bn soğuk is.ta| dün bitti. Biterkea de İstanbula kar yaf. dırdı. Eskiler gerçi bizim kadar âlito, fazü, medeni dejildller amı tecrtibe iiterine konuşurlardı. Onun için: Mart kapıdan baktuır, kazma kS. rek yaktırır! dediklerini yabana atmamak gerektifini işte gördük. Kış denilen bn suln mevsimin bütiM dnrak yerlerini onlar bizden iyi tayin etmlşlerdir. Kasım, erbaia, hamsfn, cem. reler, kocakan so^afn, mart dokium, iki doknrn, üe dokuzn, sitteisevlr bütün bunlar hep sayılı gtinlerdir. tspatı mey. danda. * Evvelki akşam Köprüdes geeerken Ada vapuru ellerinde mimoza demetlerild süslii binlerce halkı şehre döküyordtı. O recenin seheri, böyle olacagı umuioe muyduT tşte şlrret martın yaptığı. Mart, aylann en güven olmryanı, en şlrrrtldlr. Derler ki martın iki kansı varmış, jtize : llnln yanına fidfrse hava füzel rlder( çlrkinin yanında iken bozannış. ttlraf etmeliyiz ki, bir kaç gün evreHne gelinciye kadar füzeltein yanınd» idL Demek ki, her şeyden oldnfn fiW rüzelden de b&üıyor; bırakıp ötekinin y«nına grftti ve bire dünkü havayı verdj. Mart havan, politika ve kadm havasu Bunlara asla lnan olmas. Khnirda kocakan go{nfn, klminde gimdSattjnif fırtınası ve kimisinde meltemler vardır, ihUyatlı oimah! B. FELEK topçu ve zırhlı teşkiller himayestnde YeniZelandalı, Hindli ve Fransız kit. aları ile Cassina şehrine taarruza devam etmiştir. gehre girmeğe ıtuvaffak olan düşmao kuvvetleri, cesur para. şütçülerinıiz tarafından dsrhal geri atılmıştır. Yapılan çetin muharebeler henüz devam etmektedir. Cephenin diğer kesimlerinde, kayda dcğer bir muharebe hareketi olmamış'ır. Cassino'da taştaf üstünde kalmadı Londra 17 (L.P.S.) Napoli'den bildirıldiğine göre. Harb tarihinde em. salsiz olarak vasıflandırılmış olan Cassino şehrinin müthiş hava hücumunun yegâne hedefi, Cassino'da bulunan bütün binalarm imhasmdan başka bir şey değildir. Bu suretle Italyadski beşinci ordunun ileri hareketine muannidane mukavemet etmiş olan ve düşman ta. rafmdan birer top yuvası haüne ifrağ edilmiş bulunan eski taş binalar enkaz haline getirilmiştir. Cassino şimdi tamamen bir enk3z yığınından ibarettir. tedhiş aklnına hedef olmuştur. Halk arasmda kaylblar vardlr. İkametgâh semtlerinde hasarlar olnıuştur. Bulgar makamlan bu son akln, hakkında henüz bir resmî tebliğ neşretmemiştir. Cîazeteler tedhis aklnınln tafsilâtını bUdirmektedirler. Bu haberierden Sofya. nin dahilî semtlerine infilâk bombalan atıldlğl anlaşılmaktadır. İkametgâh mahallerden maada üim akademisi binasl, üniversite rektörlük ve kütübhs Rami cinayetini örfen esrar perdesi . Baştarafı 1 inci sahifede edilmiş ve bu heyet maktulün İzmİtten tibaren şehrimize gelincive kadar olan vaziyeti, gittiği yerleri, görüştüğü kim. seleri tesbit etmek üzere Kocaeline git. mlştir. Yusuf Keiîalin İzmİtten İstanbula trenle geldiği tahakkuk etmiştir. Maktulün hareketinden evvel İzmit. ten İstanbula telefon ettiği, müessesenin ya Beyoğlu veya İstonbuîdaki şubeji memurlarından birile hiddetli ve münakaşalı bir mükâl?me yaptığı anla. şllmlstır. Kendisile görüşcn bu çahsm klm olduğu ve münakasamn mevzuu şayanl tetkik görübnektedir. Maktulün ailesl efradı ortaklar sra. slndaki açlklıktan bahsetmektedirler Diğer bir tahküat neticesine göre Yusuf Kemal 9 uncu işletmede bazı nak. liye işlerile alâkadar olmakta, katle tekaddüm eden günlerde Bakırköyde yapılacak bir fabrikanın ınşaatınl üzerine almak üzere uğraşmakta İmiş. Bu İşde diğer bazı müteabhfcHerle araslnda rekabet bulunduğu anlaşüralştır. Velhasll üzerinde durulmakta olan bu cinayet lşinin esrar perdesini kaldırmak çok güç görünmektedir. Eski nahiye müdürü emlâkinin hesabını veriyor Baştarafı 1 inci sahifede ten adliyeye gönderiîmiştir. Dün mahkemede vekiliîs blrlikte gayrimevkuf olarak hazır bulunan Ha. san Gürtekin; birinci beyannamedeil İmzasını inkârla, şöyle demiştirj < Bu mal beyannamesi, benlm değildir. Altlndaki imzayl da ben atmadlm. İmzaml, kâtibim Rahmi atmış O labilir. Kendisi, şimdi Alemdar nahlye müdürlüğünde kâtlbdir. Mahkeme; kâtib Ralıml ile sabık cahiye müdürü tarafından kendisinin ol. madığı İdd5.a edilen beyînnamedeki imzayl ve beyannamede yazl'.anlan tasdik ettiği anlaşllan Eminönü kaymakaml Bahanln şahid sıfatile çağınlmalan, maznunla alâkalı görünen gayrimenkullerln 1 eylul 1939 dan bugüne kadar sahiblerl kimler olduğunun, satışları hangi tarihlerde kimler tarafından ve ne şekilde yapıldığmın tapudan sorulması için, muhakemenln devaminı baş. ka güne blrakmlştır. Harb sonrası iş ve işçi meseleleri Filâdelfiya içtimaına gidecek iki meb'usumuz hareket ediyorlar Ankara 17 (Telefonla) Beynelmilel iş bürosunun 20 nisanda Fladelfiyada yapacagı içiımaa hükumeümiz namına lştirak edecek olan Bilecik meto'usu Kasım Güleç ve İstanbul meb'usu Şükrll Esmerin bu ,ay sonunda hareket edecekleri anlaşılmaktadır. Harb sonrası iş ve işçl meselelerinln görüşüleceği Fladelfiyadaki beynelmilel toplantıya hususl bir ehemmiyet atfedilmektedir. Burada gerek ordulann terhisi, gerekse harb malzemesi istihsaline hasredilmiş veya sırf bunun için yeniden kurulmus endüstrinin normal imalftta rcaı dolayısile bir iktısadl buhranın çıkmasını önleyld tedbirler üzerinde görüşüleceği anlaşılmaktadır. Bu tedbirlerden bir kısmı milll mahiyette olmakla beraber beynelmilel münasebetler ve mübadsle dolayısile beynelmilel mahiyette ve şümulde olanlar da ayri bir ehemmiyeti haiz görülüyor. İş verenlerle iş alanlar arasmda hükumetlerin nazımlık rol oynanıasmın bu konferansın başlıca me\rzulan arasında oldugu bildirilmektedir. Finlerin cevabı dün Moskovaya bildirildi Baştarafı 1 Inct sahifede meğe sevkedeoeği ümld olunmaitsdır. ömer Rıza DOĞRUL Rumanyanın sulh teşebbüsü Baştarafı 1 tnci sahlfede renr.mlştir. Maamafih Ankaradaki Mütİefik gazet« muhablrlerinin verdlkleri haberler, hem burada, ve D. N. B. Alman ajansmm bu meselede Rumen hü. kumetinden 24 saat evvel vaziyet aldığına bakllırsa, hem de Berlinde büyük blr alâka uyandlrmaktan geri kalmamı?tlr. Bu haberlerl lâkaydi ile karşiamlç, olan Rumen hükumetinin D. N. B. Alman ajansuıln tclgrafl üzerine blr tebliğ neşretmeği lüzunh» addeylediğini söyliyebilirîm. Herhalde görülüyor ki Stirbey, bir teşebbüs ya^mlştir. Fa. kat bu teşebbüs, belki şahs'dir ve tarra. men malumat edinmek mahiyetindedir va belkl de, ancak muhalefetin noktai nazarlnı aksettirebi'ir. Üniversiteye devam eden Diyarbakırlı ve cenub şarkl Anado>lulu genc. lerin teşebbüsile tertib olunan «Dicleliler kültür gecesi> dün gece Taksım Belediye kazinosunda yapılmıştır. Toplantı çok neş'eli, samimi ve parlak ol. muş, başta Berlin Büyük Elçimiz Saffet Arıkan olduğü halde, Vali ve Belediye Reisi, Parti Reisi, bir çok mebuslar ve mümtaz bir davetli kütlesi hazır bulunmuştur. Toplantı îstiklâl marşile açıldıktan gonra ^ençler koro halinde Dicle tür kü'eri söylemişler ve mahıllî oyunlar oynaim lşlardır. Dicleliler kültür gecesi Millel Meclisinde Ankara 17 (a.a.) Büyük Millet Meclisi bugün, doktor Mazhar Ger. Baştarafı 1 inci sahlfede rnen'in riyasetinde toplanarak ruzneyük bir ehemmiyeti haiz olmakla bemesinde bulunan küçük sıhhat ve hay. van sağlık okulları mezunlarmın erbaş •aber, muharrire göre, Almanyanin BS. gedikli olarak kullamlmaları hakkm cerl istihsalâtlnl geniş ölçüde azalta. daki kanun lâyihasının MiHİ Müdafaa marrıştlr. Muharrir, Almanyayl mağVekilinin huzurunda müzakeresine ks. ub etmenin yegâne çaresinin Tahranrar vermiş ve başka bir madde bulun da kararlaştırılmlş olan «hep birden maması dolayısile müzakeresıne son darbeler indirrnek» usulünün tatblkjn. vermiştir. Millet Meclisi gelecek top dan ibaret olduğu nîticesine varmaklantısım pazartesi günü yıpacaktır. tadlr. Kalkmak İstiyor um, birşeyim yok! dedım. Hiçbir taraflm ağlrımlyordu ve bütün bunlsrln manasını anllyamîyordum. Doğrulmak istedim, amı meşaleler söndü vc her taraf karanllğa boğuldu. İkinci defa olarak ölmüştüra. Bu, pek lâtif bir şeydi. Karanllkta kalmca duyduğum geniş sükunu hatırhyorum. Ölmek ne gürei şeymiş! diye dü<jündüm. Bir taraf. tan bir ses aksediyordu. Bu kadar ehennıijet verilen şey bu muydu? Sonra okuduğum bir şiirdeki şu mlsraı haturla. dım: «Kapiyı açtlm, geçtim ve arkamdan kapadım.> Sonra parterde üçüncü Birada oturan İhtiyar bir kadlnın yüzünü gördüm, sonra bir musiki parçası. Sonra uzun müddet, hiç, Tekrar kendime geiiiğ:m zarr.an, gene buz gibiyim; gene hiçbir ağrım yoktu, gene nefes alamlyordum. Çanlarm çal. dığlnı duydum, gecenin karanlık ve bcrrak gökü altlnda tatlı bh boşluğa kaylyorum, sandım. Ylldizlar iri ve yaklndı. Saman yolunun üstüne kayıyoru'n gibi geldi. Sert bir kufk çenemi tirma. ladı. Ellerimi çlkarmak İstedim, klmlldatamadlm. ParmaJtlaıım birbirine bir çeçid yaplskan bir madde İle yapışmiştl. Bu küçük gayret bütün vücu^ümden bir a^l şimşeği geçirdi. Ondan sonra rahat durdum ve her türıü hareketten çekindim. Başlm ıslak blr samsna dayahydı yaklnimde daha bir çok adamlar da sa. «laüların üstünde ve püsteki'erin Eİtin İkinci cephe Ahnan haricıyesinin fikri Berlin 17 (T.P.) Berlin sıyasî mahfilleri tarafından bugün belirtildigine Tore J'ınlandiyanın Sovyet isteklerine cevab vermek üzere bulunması haseblle, gerek İngiltere ve gerekse Birleş3c Amerika, son dakikada Pinlandiyayı tazyik altma almağa teşebbüs etmektedlrler. Sovyet isteklerinln Finlandiya tarafından reddedümesi, çok ciddl mahlyette bir hftdise olarak telâkkl edliecektlr. Is^'eç Kralınm Finlandiyaya gönderdlği mektub hakkında, Alman hariciyesinde sorulan bir suale cevaben, ecnebi ajanslannın bu mevzua dair haberlerine işaret edilmls ve Reuter ajansınm böyle bir mektubun yaaldığını ve Mareşal Mannerheün adresine gönderlimlş olduğunu bildirdiği beyan edilmiştir. Berlin mahfillerinde Pinlandiyadakl inklşaf üzerine İngiliz gazetelerinde derin blr su Baştarafı 1 inci sahifede kutu hayal görüldüğüne işaret edilmek messilleri bulunmuşlardır. tedir. Hukuk Fakültesi dekanı profesör Slddık Saml Onar: «İstanbul Üniversitesi Isveç Kralı Finlanrfîyanın su'h Hukuk ve İktlsad Fakülteleri prcfesör yapmasmı istedi ve doçentleri ikinci armağanlaılnı me. Stockholm 17 (R.S.) İsveç Kralı den! hukuk ordinaryüs profesörü EbülGiistav bugün MareşaJ Mannerheim'a bir ulâ Mardin'e sunuyorlar. Faküte, de. mesaj göndererek Finlandiyanın istik ğerli hocaslnın 34. senellk şerefli mesbali hakkında endişede olduğunu ifade iek hayatı önünde sevgl ve saygı ile eetmiş ve Pinlandiyanın muzakereye esas [ihreile bahtiyardlr.» diye başhyan hi. olarak tadil edilmiş Rus şartlannı kabul .abeslnde, profesörün hukuk â'emlnde. edeceğine, lnanan tsveç hükumetinin ki hizmetlerini belirterek sözlerinl şöyfikrini tamamen tasvib ettigini bildir le bitinnlştin « Hukuk Fakültesi profesörleri ve mistir. doçentleri bu armağanlarlle azlz meslektaş ve hocalarlna ilim hayatindaki değerll hizmetlerinln ve öğrenmekte, öğretmekte kendilerine edindiği büyük •ardımların şükranınl sunmak istiyor. lar. Hepimizin candan dileğim:z; aziz Baştarafı 1 *«cl sahifede meslektaşımızl ve sayın hocamlzı uzun ;eneler sağlıkla önümüzde, nurlu rehAlman ordulan başkumandanlığınm berliğinde görmektir. tebliği: Bu suretle sözlerinl bltiren profesör Kerç köprübaşında dün sun'l sis hl Sıddık Saml Onar, Hukuk Fakültesi mayesinde taarruz eden düşman muvaf profesör ve doçentleri tarafından dört fak olamamıştır. Açılan mahaill gedlk .ıldanberi hazirlanan 1300 sahifelik ar. ler kapatılmıştlr. mağanl profesore tak<iim etmiştir. Büyük blr tevazu Ue armağanı alan Cenub keslminde düşman Bug nehrlni geçmek için yaptıgı teşebbüsler, topçu profesör Mardin, keadisine gösterilen muzun ve uçak teşekküllerimizin müda ^eveccühten dolayl aTkadaşlarına ve ta. lebelerine teşekkür etmiş: fBu muhalhalesile akim kalmıştır. lef, paha biçilmez armağanı şark anaBug nehrinin orta kesiminde, düşmanesine tevfikan öpüp başıma koyuyonın nehri geçen sava§ gruplarile inatlı nımı dlyerek öpmüstür. Bu strada sa. çarpışmalar yapılmaktadır. Vinnitza ci lon sürekli elilşlarla çlnlamlştır. vannda, Proskurov bölgesind« ve TarS?londa yapılan merasim bittikten nopol dogusunda ağır taarruz ve müdasonra hazirlanan sofrada çay İçilmiştir. faa muharebeleri yapan kıt'alarımız, Sovj'etleTe muvaffakıyetle karsı koy Tekaüd kanununda değişiklik muştur. Ankara 17 (Telefonla) Mem'iriyet Dobno'nun şimalinde ve Pripet ba hayatında 25 hizmet senesini dlnduran taklıklannın cenubundaki bölgede yeni memurlarm icabında alâkalı dairelerce ve şiddetli Sovyet taarruzları tardedil de tekaüde sevkedüdbilmeierini temimiştir. Dogu cephesinin diğer kesim'e nen tekaüd kanununun 23 üncü mad. rinde Sovyetler Nevel batısında. Strov desi değiştirilmektedir. Buna dair lâcivannda ve Narva cephesinde taarnız yiha Meclise verilmiş ve alâkah encülarda bulunmuştur. 18 Hart Baştarafı 1 inci sahifeâe ve iptidal Jıarb malzemesile kazandığı bu zafer, aynl zamanda muhayyeril'ikul bir kahramanlık destanıdır. Binlerce memleket evlâdının kânile kazanılmış olan*bu zaferin arkasmda gelen Lozanın yeşil masa »aferi 3oğazlann ebediyen Türk kalacağı hükmünü perçinlemişür. 29 senedenberi üzerinde büfcün dünyanm her gün biraz daha inancını kuvvetlendirdiği hakikatlerden birl de işte bu Boğazlann ebediyen Türk kalacağıdır. Kazanc vergisi Üniversilede diinkii tören Kızılordu, Dniester larına varmış! kiyıh Baştarafı 1 inci sahifede • kazancları hacmine nisbetle az vergi e verenler İçin yeni bir hesnb esas konulmaktadır. Böylelikle bunların vergileri bir mft. ar artlrllmis olacaktır. Gayrisafî irad mükaılefleri 800 kadar grupa ayrllmlştlr.Yenİ lâyiha ile yapılan tadiller ancak 5060 kadar grupu alâkadar etmektedir ki bu arada kuumcular, lüks eşya satanlar, mücevhe. rat ticareti yapan'ar ve bakkaiiye eşyasl satanlar da bulunmaktadır. Maa. mafih bunlara konulmasl derpiş edilen Nikâh zamlar da vaziyetlerinl sarsacak dere. :eda ehemmiyetli bir miktar da değilDiyanet tşleri Reisi Ord. Prof. Bay dir. M. Şerefeddin Yaltkayanm kerimesi Bayan Selma Yaltkaya le esbak Na. Esad Mahmud Karakurd'un fia Vekill Bay ömer Lutfi Yasanm mahdumu Bay Bülend Yasanm nikâhyeni romanı ları 8 mart 944 tarihinde Şişlidski haRahatsızlığı dolayısüe uzun müddet nelerinde iki taral ailesinin huzurile tenberi eser veremiyen kıymetli roman akdolunmuştur, cıauz Esad Mahmud Karakurdun yeni *** bir roman hazırlamağa basladığıru bildirmiştik. Diyarbakır tüccarlarından Sıtkı TaBu eserin bitmek üzere oldugunu rancı kızı Yıldız Tarancı ile genc ve memnunlyetle öğrendik. Muharrir yeni kıymetli nisaiye mütehassıslarımırdan romanını çok beğenmekte, üzerinde titiz doktor Irfan Köksal'm nikâhı Beyoğlu bir ittna ile çalışmaktadır. Onun asgarî evlenme memurluğunda dün saat on albundan evvelki romanlan dereceslnde a tıda dostbrının ve yakınlarmm huzurile laka uyandıracagına biz de şüphe et yapılmıştır. Genc evlilere gaadetler mlyoruz. dileriz. Burhan Fsîeğin konferansi Beyoğlu Halkevinden: Bugün saat 18 de muharrir Burhas Felek Beyoğlu Halleevinde (Hindistan seyahati) mevrulu bir konferans vere. cektir. Herkes gelebilir. Mevlid Çok kıymetli eşim ve babamız bakteriyolog Dr. Ihsan Sami Garan'ın vefatı senei devriyesi münasebetile 18 mart yarınki pazar fünü oğle nama« zını müteakıb Çemberlitîj civaruıda Dizdariye camisinde mızıkalı Hafız Yaşar Okur tarafından okunacak olan Mevlidi gerife, akraba ve dosttarunızıa teşrifleri rict olunur. Eşi ve çocukları *** Girid esrafmdan Mustafa Alsanı» oğlu ve Alemdar Hasbinin damadı B»^ Osman AUanm vefatının 40 ıaeı gününe rastlıyan 19/3/944 pazar güaü 6ğİ9 namazım müteakıb Ortaköy camiind* Mevlidi Serif kıraat eduecefcuıden ar«ı zu eden zevaün teşrifleri rica olunur. Eskişehir Lisesinden yetişenler cemiyetinin ilk kongresi Haber aldığımiza göre, Üniversitenin muhtelif fakültelerine devam eden Eskisehlr lisesi mezunlan «Eskişehir 11. sesinden yetişenler cemiyetl» adile bir yardım cemiyeti kurmuş'.ardlr. Cemietin İlk kongresi yartn saat 1013 arasında Eminönü Halkevinde toplana. :aktlr. ölüm Eskişehir Nafıa muhendisi Galib Ye. ğinsü, Malatya bez fabrikası iplik teknisyeni Behzad Yeğinsü. Amerikan hastanesi dahiliye mütenassısı Kevzad Yeğinsü'yün ve Tıb Fakültesi talebelerinden Vedad ve Nüsret Yeğüısü'yüal pederleri birnici Cihan Harbinde 15 izu ci fırka kumandanlığındaa emekli SÜLEYMAN İZZET YEĞINSÜ « 17/3/944 sabahı vefat etmısür. Cenazesi 18/3y944 cumartesi günü öğleym Klzıltoprak Zühtüpaşa camiinde naraaa kılındıktan sonra Sahrayıcedid'de aU« kabristanına defnedüecektir. »¥* Milâsm maruf ailelerindan îstanbıfl Belediyesi daiml encümeni hesab » ü rakıblarından merhum Nuri Süeria oğlu İstanbul tüccarlarından LÂMI SÜER kısa bir hastalığı müteakıb genc ya» şında tedavi edilmekte bulunduğu Amerikan hastanesinde vefat ermiştir. Cenazesi 18/3/1944 cumartesi .günü saat 11 de Amerikan hastanesinden kadırı. larak Beyazıd camiinde öğle nanıan kılındıktan sonra Merkezefeadideki aile makberesindeki ebedî istirahatgâ. hma tevdi edilecektir. Merhuma rahmet, ailesi erkânına sabırlar temennl ederiz. *** Bay Nubar ve Yetvart Elmas'm anneleri Bay ve Bayan Kirkor Çürük. dis'in kaymvalidesi BAYAN DUL SIRPUHI ELMAS vefat etmiş oîduğımdan cenaze msrasiminin yarm pazar 19 mart 1944 saat 15 te Beyoğlu Balıkpazar üçHoran Ermeni kilisesinde icra olunacağı tees. sürle ilân clunur. Cenaze levazıınatı Bec:dyan Teşekkür Roman: 45 Marion'un Kalbi Yazan : VİCKİ BAUM Çerirea: İlhami Safa bunar, sanırim kl *blr çeşid beyin hissizliği İdi. Yoksa bu, bütün müdafaasız küçük hayvanların kullandlklarl usul müdür? Yani yerde yatmak, tehlike geçinciye kadar ölmüs gibi yapmak. Wolznije yalnız bir garnizonu olan küçüculı. bir şehirdi. Bizi götürdükleri küçük hastanede, yalnlz ilk tedavilerden başka bir şey yapılamazdl. Pİs, rutubetii. idrar, erkek ve çizme kokan bir yerdL Hatts elektrik lşığl bile yoktu ve ameliyat salonu dedikleri yer, bu zamandan elli sene geri bir yerdi. Blzi bir koridor boyunca şiltelere ve teskerelere yatırdllar; muayene ve t«davi edilrrek üzere üçer üçer ameliyat salonuna soktular. Benim rahatsızllğun pek baslt bir şey olacak ki içeriye sokulacak en son grupa allnmlştun; doktor beni muayene ettiği zaman gün kararrnak üzereydi. KİE5İ iptal edecek kimse kalır.amıştı, doktcr khnsenin yardlml olmadan be. nlm kırllan bileğimi tedaviye koyuldu. Bu pek kücük bir İş dşğildi; ama ben de sonra bu sese bir Franslzın sesl kariştl: <R*gine, neredesin?» Hiç bir eevab gelmedj ve birlnci ses gene: «O boze moj, boze moj» diye mırıldan'Ü. Beynimde bu lutlar ylrtıldl. Kar yağlyordu. Taneler surotlma yapişiyor, kalıyor, sonra yeniden eriyordu. Gökün önünden sğaclarm tepeleri geçti. Kürkümü Regine ismindeki kadlnla paylaştim. Birbidmize pek bitJşİk yatiyorduk. Birden ellerile omuz. lar]ml yakaladı. Kavurucu bir acl duydum. Omuzumu blraktı, elleri düşü\erdi. Bir lâhza sonra başiTiı kadına çevir. dim. Gözleri cam gibi, apaçlk, ölmüştü. Bir rüyadan uyanlyormuşum gibi bu sahnenin gerçekliği gözümün öruine geldi. Küçük Wolznije köyune varmak için nekadar zaman geçtiğhıi bilmiycrum. Fakat bütün bu yolda hayatlmın en mühim şeylerinden birini öğrendim: Tama. mile boşalmak, bir ışlk gibi sönmek, acı4a yatiyorlardı. Bunlarddiı ihtiyar bir lar çok kuvvetli olduğu ve insan bu actîus munt^azam fasılalarla İnüycr: «Hey lara taha'rmül edemH'eceğİni sr.ndlğı Vllohlm! Allahım! O boze nr.oji Neden zau.an kendi kendinden cîkmak. Bütün Aile reisimiz avukat Galib Bektaş'ın vefatı münasebetile acılarımıza iştirak eden gerek bizzat ve gerskse telefon. telgraf ve mektubla taziyede bulunan akraba ve dostlarımıza tahriren teşek. kür etmeğe teessürümüz mâr.i olduBütün knlbini aşka vermiş Cenublu ğundan minnet ve şükranlarımızm ibâğma gazetenizin tavassutunu rica e. bir kızla aşkı yudum yudum içen bir deriz. erkeğin macerasım M. Fahreddin Pâk. işin pek farklnda değüdim. Başimda da kanm bu güzel romanmda okuyacakMerhumun refikası, çocukları bir yarlk vardL Doktor kafataslrnda bir smız. 125 Kr. ve damadları klrık olmasl ihtitnalini düşündü. Fakat X çuaı olmadığı için teyid edecek durumda değildi. Herhaide bej«ıimde bir sarsintl ve bazı klsimlarda cerihalar Okul inşaat sahası dalıilınde yaptırılacak istinad duvarı kapalı zarf vardL Saç'larımı tiraş ettiler; yaraya İyod döktüler ve diktüer. Mafsalımi al usuüle eksiltmeye konulmuştur. Tahmin edilen keşif bedeli 42.998,03 ve ilk teminatı 3225 liradır. çıya koydular ve beai sargılarla sardı. İhaîes' 20 mart 944 pazartesi günü saat 11,30 da Yüksek Mühendis lar. Doktor Blumenthal yaptığı işten pek Okulunda yapılacaktır. Teklif mektublarmın bir saat evvel komisyona mağrurdu. Bu doktor küçük, esmer ve verilmiş olması lâzırr.dır. Postadakl gecikmeîer kabul edilmez. Fazla bil. (2470) kemikli, gözlüğünün arkasmda gözleri gi için okul inşaat bürosuna müracaat edilmesi. parlak, fena kesilmis üniformaslnin İçinde biçimsiz blr adamdı. Almancaya »•^ S İRKECİ benzer bir dll konuşuyordu ve bana bir İstanbulun senelerdenberi H A L K müddet Viyanada tahsll etmiş olduğunu beklediği (Eski Kemal Bey) Sinemasmda anlattl. Kazadan elli yaralinm onun kolları araslna atlldlğl ve bunardan da ancak dördünün öldüğü düşünülürse ma,. Abdülvehab: Türkçe sözlü Arabca rur olmağa hakkl vardl!. ve şarklll, valnlz 2 gün kaldl Yalnlz ben bileğimin d&ktor BluPazartesinden İtibaren: menthal'den daha salâhiyetli bir doktor KAHİRE SOKAKLARI tarafından tedavi edilseydi hayatimm yaklnda İstanbulda göreceksinizTürkce sözlü Sarkı'l Şark filmi nas'l bir istikamet alacağını :kide bir düşünmüşiimdür, yahud treni kaçırsaydlm, yahud da meselâ şu turneye çiknsasaydlm.. Martuı ilk günlerinde Viyanaya döndüm. Enkaz araslnda kemanlm bu'unmamlştl ve evvelce de sigortaml yeni. letmemiştim. Para çok işime yarlyacaktl. Bununla beraber artık kemandan ist:fade edemezdim. Sağ büeğim kaskatı kaîmlştl. Harekets.z kalacaktı. Artık ke. EN G Ü Z E L v eYENİ ŞAKKILAR : S A D E D D İ N K A Y N A K mar.Cıhk mesleğim sona ermişti. Ş^ndi zavallı ve metruk birşeydira. Sarkllarl sövliven: M Ü Z E T Y E N S E N A R N E C M İ R I Z A Yüksek Mühendis Okulu Müdürlüğünden: Aşkın Göz Yaşları DANİELLE DARİEUX ALBERT PREJAN'ı Bugün I P E R Sinemasmda Türkçe Sözlü ve Şarkılı BÂL1KÇI OSMÂN BÂGDAPÖ var).

Bu sayıdan diğer sayfalar: