11 Haziran 1944 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

11 Haziran 1944 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET Cesiâli Hatıralar Fıkralar, Hikâyeler, Porlreler... Darülfünunda İtöhadalann ŞeyhüHslâmı: Meşrutiyetin iMncİ yüı. Yaz tatilini bitirdikten sonra, memleketlirn ve sınlf arkadaşım Ali Şuurile (rahrrıetH Balıke. sir meb'usu) beraber, yu^sek tehsil Için İstanbula geldik. Hangi mesieği tutmak İçin hangi mektebe girmeli? İttihadcıla. rjn mes.hur Şeyhülislâml Musa Kâzım Efendl Ball&esirli, yard hemşerknizdlr. Fikrini alallm diye onan Yusufpaşadaki evine gidiyoruz. Bizi çok güleryuzle karşlladl. Sedire bağiaş kurmuş, göv<iesi kalm, gözleri ışıkll, kırimtrak siyah sa kall taraksiz, İhmalli sarığlnı düzelkmek İçin eli arasıra. başlna gidip gelmekte, cümlelerinden eonra ya kahkaha atıp, ya kahkahadan sonra cümlelerlni dize. rek, dudaktan çıkan ke'.imelerle har.çereden taşan şakrakllğln bandolu gürüitüsü içlnde konuşuyor. Mesleklerin fantezisi: Yaz&it: İsmail Hahib Sevük [HEM Sehir haberleri Kıymetlerin kaynağı D iken Miinakalât Vekili şehrimize geldi Vekilîn muhtelif işler hakkmda beyanatı Kendi vücudümüzden başlıyarak ebrafimizı saran ve bizi yaşamak için haiz olduklarl kudret ve vaslflara İntlbak etmeğe sevkeden âleme «realiteler> âlemi diyoruz. Biziru istek, tercih ve temayüllerknize bağîl veya bunlar. dan doğmuf olmadlğı İçin bu âieme «dış âlem», «objektif âlem, de diyebiliriz. Bu âlemi dış duygularımlz ve bunlara yardun eden aletler vasltasile tanlr, ve bu tanlır.a bize onlann «bilği» sini temin eder. Bu itibarla ona, bu çerçeve içinde, «bilgi âlemi, de diyebüiriz. Fakat bu âleme karşl olan durumun".uz yabıiz tamma ve bllmekle kalmlyor, buu lardan müsbet veya menfl, tatlı veya acl, hoş veya nahoj tesirler almak kablliyetinde bulunduğu'.nuz için sadece realiteler âleminde yaşamakla kalmlyor, ayni zamanda haz ve elemler duyuyor ve bu duygularin tesirile kendirrizde memnuniyet veya memnuniyetsizlik, hayır •e şer, hak ve haksızbi, savab ve. v ya günah, saadet veya felâket gibl bir takım hisler uyanıyor ve bu hislere «klymetler âlemi, diyoruz. O haîde içinde yaşadlğjmlz dünyarun ruhumuzdaki akisleri bir yandan «bilğl> halinde, bir yandan da «kıymet, veya «his, halinde oluyor. Buna göre verdlğlmlz bütün hükümler şu iki grupta toplanıyor: Realite hükümleri, klyınet hükümlerl. I I Hadran 1 9 4 4 NALINA ,MIHINA! Denizaltılar nerede? Münakalât Vekili Ali Fuad Cebesoy dün şehrimize gelerek, alâkalı daireleri tefiiş etmiş, bu meyanda 1 İnci ve 9 un. cu işletmeleri, mıntaka liman reisliğini, Umanlar Umum müdürlüğünü gezmiştir. Münakalât Vekili kendisile görüşen bir arkadaşlmlza ezcümle şuniarı söylemistir: « Buraya alâkalı dairelerl teftişe geldim. Şirketi Hayriye için soylenecek hiç bir sözüm yaktur. Karar 19 haziranda yapdacak urr.umî heyet toplantısindan sonra verilecektir. Edebiyat fakültesinin en trühira hâ Hava seferleri haziranm 1 inden itidisesi de Tevfik Fikretln orada kürsü baren mecnleketln muhtelif çihetlerine Hangi mesieği seçeirja öyle mi? Biz sahibi oluşuydu. Yazık ki bu çok devam 17 tayyare İle yapılmağa başlanmlştır. fikrimizi söylemeden o slralamağa baş edemedi. Bir gün derste Suleyman Çe. İngiltere ve Almanyadan yeniden gel. lada: Tlbbiye rni? Doktorun dermanl cl lebinin «Mevlud» unu anlatıyor. Ona meslni beklediğimiz tayyareler vsrcır. sa kendisi hasta olmas, doktoru değil • sehli mümteni. denmesl uzun asırlarln Tekntk P. T.T. mektebi »İmdiki halde tabiati dinlemeli, Hukuk rau? Hâkim o. verdiği bir itiyad neticasiymiş, yoksa son hazırllklarlnı ikırı:!!1 etmek üzerelacaksanız «Mesnevî. deki nükteyl dü Mevludun nazim ve şilr bakımmdan hiç dlr. Mekteb 1944.45 tedris senesi İçin haşünün, Mevlânâ der ki: Davcyı bilen İki bir kiymetl yokmuş. Belli, aruzu çok a r bulundurulacaktır. kişl vardor, biri dava eden, öteki dava muhkem hale getiren Fikret, Mevlud. Tüccar gemileri kapıanlarınin tahsil «dilen. Bir de hiç bilmiyen vardır, £akat deki veznin iptidaî peltekliğinl görmüş, devrelerini klsaltıp yenl bir şekle koyhükmü o verir! Avukat ml olacaksınlz? fakat o hakikaten ölmez eserin ruhunda mak, Yüksek Deniz Ticareti mektsbini Bu, hakikaten blr sanaltlr. hskslzı haklı ki, aruzu da, veznl de, nazmı da eriten daha randımanlı bir hale getlrmek İçin, çıkarmak sanaü! Mülklye mi? (Kahka eşslz slcaklığın büyüsüne erememlf. denizci yetlştlmme kanunu lâyihasl hasinı büsbütün salıvererek) her mes Ertesl ders, sarıklı blr talebenln kara Meclise verilmiştir. Meclisin tasdiklnı lekten adam yetlştirdiği için hlç mes tahtaya «Tarihi kaddm. den bir kaç mls müteakıb yürürlüğe girscektlr. legl olmlyan nıekteb. Baktlk, blzün akıl ra yazarak Fikretin dinsizliğinl açiğa Tan vapuru bundan iki ay evvel', A Tanıma ve bilme kabiUyetimlzie hishocesi işin alayindadır. Yalniz ayrila vurmak istemesi üzerlne, heplmizce ta tnerlkalılar tarafından, Köstenceden setme kabiliyetimlz vüeud yapimlzdan cağlmlz zaman ciddice bir eda alıp, ço püır gibl sevll^n, «Rübabl Şikeste» salri Hayfaya Musevî nakletaiek İçin kiralan. geldiklerine ve kendimizi sakatlanıamak lstenmlştl. Hükumet nezdlnde mü dıkça bunlardan hiç birlsi zail olmlyacuklar dedi, mesleklerin iylsi ve fenası mektebe bir daha ayağlnl atmadı. racaate geçilmis ve blzim muvafakatimiz cak kadar tabii ve zarurî olduklarına yok, yalniz tutulan mes.ekte iyi veya Darülfünunun kolaylığıt alınmlştL Son zamanlarda Amerlkalllar göre her ikisinin de hayatî bir rolü ve fena olmak vardır. Uste bir de fıkra: Üsküdardaki İcadiyeye naklettlğimlz yeni blr takim çartlar ilcri sürdüklerl bir hikmetl vücudü olmak lâzim gelir. zaman, Beyazıda kadar gidip gelme güç. için bu anlaşma kısa bir müddet için Bu itibarla hakikat âleminl bunlardac Ayaktayız. Size hale münjiy.b bir de yalnlz birinde görüp diğerini gölge haJüğiinü bahane ederek, mektebi büsbü. akim kaknistır.» flkra anatlayim da öyle ayrıhısinız, diklkat saymaga vücudümUzün realltesi tün sermeğe beşladım. Zaten beş altlyl yor: Zamanının en büyü<c kutbu tanın. mâni olduğu gibi realite hükümlerine tutan derslerimizln her blrine imtlhan. Vali bugün geHyor mış evllyadan bir şeyh, arkaslnda bir nlsbetle klymet hükümlsrlnin daha çok lar İçin beşer onar gün «ra veriliyor. Vall ve Beledlye Reisi Lutfi Kirdar yanümağa müstaid olduğunu da mut•ürü mürldle giderken şehrin meydnBastırdığı kitabın dısına çlkan hoca da bugün şehrimize dönecektir. Vali İle lak olarak iddia edemeyiz. İlim tarihin« ninda karşılarına bir darağacı dikilir. pek az. Ilersine en yaman çetinllğinl vebirlikte Belediye bütçeslni tasdik ettir bakacak olursak bilği hususunda ne Şeyh, asılan adamin göğsündeki yaftayi ren arazi muallimimiz Ebülulânia notmek üzere Ankaraya gi^mlş olan Bele kadar çok ve şaşılacak derece tuhaf okuyor: Bilmem nekadar soygunculuk, larinl bir arkadaşın hirmmetile temin etdiye muhasebecisi Muhtar Acar da şeh yamlmalardan hiç bir zaman kurtulanekadar lrza tecavüz, va nekadar katil mişim. Mademki hukukçu da olacak derimize gelecektir. Vali otoTiobl'.le gel madlğımızı, buna karşıllk hislerk sezyapmış. Okumayl bilirince, hürmetll bir ğilim, neye beyhude gidip geleyim. Mekmekbedâr. Dün geceyi Boluda geçir ııiş diğimiz kıymetlerde çocukça ve hattâ tavlr alarak, aslll adamin ayaklannı tebi o kadar sermişim ki bazl deralerin garib yanllmalarlmız oknakla beraber tir. öpmüştür. Şeyhten sonra müridler de imtihaninda mualliml* mümeyylzl ayıren müsbet bilgiler kadar sağlam klyaynl hareketl yaparlar; şeyh onlara somak için talebelere Borduğvun olurdç. llkokul çocuklarının desen metler sezdiğimizi ve hattâ yarattıgımı. rar: <Neye bu harekette bu'undunuz?» Buna rağmen mektebi blttrirken daha zl medeniyet tarihlerlnde kohyca gör«ergisi Müridler cevab verir: «Siztn hareketion altl numaram eksik olaydl çehadetmek kabildlr. nizden keramet kuvvetüe bu adamin Kumkapı ortaokulu talebelerinin ha. namem gene allyyülâlâ olacaktl. Keramasumluğunu keşfettiğinlzl anladlğımız met benden değil; o zemankl Darülfünu zırladıklan desen sergisi dün saat 16 da Şu kadar var k! kl>metler, ilymet için.> Şeyh «Haylr, der, yaftada neler nun ko'.ayllğlndan ileri gelse gerek. Eminönü Halkevl salonlannda açı'mış olarsk kaldıkça veyahud yerlerini tuyazılıysa hepsi doğrudur. Cinayetlerinin Mektebi serdlm, fakat evde de kendimi tır. En büyüğü 15 yaşında olan çocıula. tacak daha sağlam bir klymet bulunçoğunu ben bile yakinen biüyorum.» rın çizdikleri desenler, ziyaretçiler tara madıkça nesilden nesle oldukları gıbi edeblyatla fransızcaya verdlm, Müridlerde hayret: «Öyleysa efendimi. fından alaka ve takdlrle seyredllmıştir. lntlkal ederek gelenelc dediglmiz ana. Selâmnzdaki papazt zin hareketl?» «Ha, demiş, ben ona bünenln mall olurlar. Yalnlz kıyrr.et hüyük adam diye hürmet ettim. Dünyada Fazla ekmek karnesi Bir taraftan şilrler, ne sirler, hikâyekümleri reallte hükümleri gibl hesab en büyük adam tuttuğu mesleğin en so. ler, hattâ «Tayfun» lsmile manzurn pL ve ölçü ile ifade edilebilecek gibi olalanlarm sahtekârlığı nuna varandır. Bunun mesleğirir. sonu yesler, yazlj'or, uiğer taraftan fransızca madıkları için birlr.de İki kere iki dört da bu çlktlğı yerdi!> meydana çıktı elima ne geçerse hem barü haril okuyor, eder gibi bir muedele kurmak kabil olllk matbu yazım: duğu halde klyfmet hükümlerinin ölçühem hoşuma gidenleri, mümarese kabiBeîediye culıa;ebe müdürlüçü ekmek Bursa İdadlsinin son smıfınday!:en İs. linden tercüme edlp duruyorum. Yalniz karnesi almak üzere birliklere verilon lerl arzularla tercih ve temayüllere tanbulda çlkan «Devri Cedld> mecmu gözümün biidiği fransızcayi kulağim beyannaımeleri esas tutarak yol parası bağrı olmak dolayisile şahlslara, zümasl, İdadî talebeleri arasmda, Ormanla. bilmiyor. Zavallı kulağımln fransızca tahslllne girişmiştir. Fazia ekmek kar. relere, milletlere ve hattâ bunların rın faydaları» mevzulu bir müsabaka ses işittiği yok. Bir dereeeye kadar onun nesi almak üzere verdikleri beyanname. muhtelif zaman ve mekânlerdaki İhtiaçmlştl. Bunu kazandlğıma güvenişten hakkmı vermek igin piyesler* roman de mevhum nüfus kaydettiıiniş olanlar yaç ve hallerine göre değişebilirler. olacak, mecmuaya «Bir hatiral »iyah» mükâlemelerini bağira bağıra okumağa bu suretle yüksek yol paralarl ödemek Çünkü kaynaklarl ketniyet değil keybaşlığile, yuzünii dahl hatirliyanuyacak kalksam hem ev halkinı rahatslz edece zsruretile karşilaşînışlar, neticede böy fiyettir. kadar erken kaybettiğim anama cair, ğim, hem ev halkı bana dell diyecek. le adamlarln mevcud olmadığını söyle. Kl>metler filvakl istek, tercih ve teblr yaa göndermiştim. İmtihanlar yak Pratik için ya blr Fransu gilesine pan mek suretile sahtekârlıklarinı açlğa vur. tnayüüerimizden gelmekle beraber bun. laşlnca meomuayl da, yazlyl da unut siyon olmak, ya bir leyll mekteb* glt muşlardır. ları aşan bir değere sahibdlrler. Nltustn. Musa Kâzun Efendiden dönüşümü mek lâzim. Mali vazlyctlm Udsine de lün ertesl günü, Cağaloğlu yokuşunun İmkân venceylnc* Selâmsizdaki neharî Havalar müsai4. duvarlndaki kitab sergisine bakarken Frerler mekteblne bajvurdıunı. Papaz Yola da geliyor, oherif? mecmuada yaztaıi ve ismlmi görmiyeylm benl bir sürü kitabdan parçalar okuta. Uırmağa da.. Bu sı Hayır bayım e. mi? Mecraua elimde, eyaklarım yerden rak uzun uzun yokladı, Meğer kendisi ralar konukomjuya fendim! Am&mn ge. kalkmiş, ruhum kanadil, tatlı blr baş | da türkçeye merak etmiş. Birblrimize gitmezsek yarın a. liyor. Slzin krava. dönmesile yokuşu çlkıyorum. Bir an du hem talebe, h«m hoca olacağız. Benden ğustos sıcakları batmız kırmızı. Masasraca İş daha güç orup dik yokuşu inenlere baktlm: Ne mekteb ücretl de almlyacak. Fakat panın üstüne çıkın! Iur.. Geceleri de pa. yazik, bütün bunlann ır.ecmuadı yazısi paz kurnaz. Bana dirhecnle verip benÇocuklar iskemlel*. sif korunma peçeleçlkmlş blr idadî mezunundaıı haberleri den okkayla ahyor. Bir ay »onra paso rin üstüne. Eyvah. mesi devam ediyor. yoktu! Belli, o anda mesleğimin hiç ol dedlm. Şimdi bu tarafa. A. Zifiri karanlıkta nereye gidebiliriz? Amafesa yarıslnl bulmuştum. Üstad Ekremin cenazesinde; man alz şu çama çıkmaz nıısınız? Gedamm gündüziln gözündan sürmeyi ÇE. Müikiyeye duhul imtihamt iiyor. Vab yah. Son slnıftayken üstad Ekremin cena lıyorlar.. Gece ne yapmazlar'. Heie biAşağıdan sesler: Hukuka müraoaat o kadar çokmuş ki zeaini götüren Şirketl Hayriy» vapuruna zim taraflar.. Tarla, kır, çahlık yer Ooiral Ooha! Bre yeaid oooha! talim kadrosunu tamamliyamadıklann ben de binmiştim, Edebiyat âlemine ler.. Onım icin yeni taşmmıs, yeni ki. ağzım sulanırsa. tükrüğüm çoğalır. duk ama, üşurseniz içeri gidelim. Bey bagırarak: dan mektebl açamiyorlar. Ne olur ne ol mensub bütün söhretler orsdaydı, Ab racı komşuyu gündüz gözile bir göreTukrüğüm çoğalıoca ya yere tükürmek, Kavun şunul Koşunuzi Bu «Deli Yoo! Pek güzel burası.. Havaîâr maz diye Mülkiye lmtihanina glrdim. düihak Hâmid, Suleyman Pasa zade Sa. lim dedik.. Yol da az değ:!.. En pjağı ya mendile tflkürmek. ya yutmak lâBekir» bizi öldürecek. Allab hepinlzin ıstndı. Daha lstibdad zamanından bilirdik, o za. mi Bey, Ali Ekrem, Faik Ali ve diğer. yarım kîlometre yürümek lftzım. Dün zim gelir.. Aman ısınsm çünkü kayınvalide belâanı versin. Ben Tazgegtim bu lsmanki maarif hayatlnm en mühim hâ lerinm bulunduğu kümeye yakln bir akşamdan: Yere yasak diye, mendile yazık diye yerdeyim. «Kelâl» mi, «kilâl» mi diye nin romatizmaları, biıim hanımm siya ten... disesl bu iaıtihandı. İdadilerin seviyele. Sütlü kahve içTieğe gelcceğiz! di tüküremem. Ağzım dolu bir müddet Bir müddet clvanmızla yükselen sesha vardır. Vaktile zurnscılara sz'zlik tiği.. ri bile o imtlhanda kazanan ır.ekteblerin bir kelime münakaşasl oluyor. Blri ke ye haber ettiğimiî '.çin goğsümüzü ge. durur, bir dalgmlıgıma gelir yutuve. olsun diye, çalmaga başlaymca karşısıler uzaklaştL Ben şövle etrafırna baiderecekrlle ölçülürdü. Mülkiyenin limenin «harekâtı selâse ile okunması rerek gidiyordulî. Dediın ya! Yol uzun. Baba! Aytene baksana napıyor! ririm. Ben kendi aâ^ımın kokusuna ta na geçip yarım limon yalarlarmış.. Bu. cım. Su basmı« köylsrdekl halk gibl heıkuruluşundanberi her sene, yüzlerle caiz olıiuğunu» söyledl. Diğer biri de Haşarat da meydana çıkmış. Türlü tür Çocuklar., haydi aşağıda oynayınl! hammül edemediğim için elaleminkini nu görünce zurna. kes bir yükses yere tütıemisti. Ben de, müracaat eden arasından, kırk talebe ; meseleyl kb'künden halletrek lçln «Şalri lü renkte kertenkeleler.. Ben de mü Biz aşağı gümeğe korkuyoruz.. nasıl yapmışım farkında değillm. çam âzam> ın hakemliğine müracaati teklif barekleri sevmem. Hîndistanda benim çekemezsem hoş görmeli. Elimde değil cmın ağzı sulanır ve alinmak âdettir. O sene imtihana giren Kahveler içilrti. Lftf, sahbetl Havadan. agacının ilk basamai dalına binırjşjim. ne yapayım.. Bu tü'îrülc lâfı adamin sudan.. Buralarm pek iyi olduğundan.. yüz yirmi klşi arasmdan Bursa idadisi etti, Hâmid, o kendine hâs klbarlıkla banyo odasma glrmiştiler. lçim gıcık. kuru üflenmesi 'âakhna neler getirlr! Bakınız size bir iki Heyecan geçM.. Hepinus soluk eoluğa Suadiyenin rutubetinden.. Adanın uzak. üçüncülüğü kazandl. İlk dereceler baş «Benim hetırimda kelâl kalmış» dedi. lanır.. Ben her kertsnkeleds bir tımsah zım gelen kamış öttanesini anlatayıa»^ lığından.. Derken bey kuçük iken fcu yerlerimlze geldi't Benim sütiü kahve tanberi zaten İstanbulun patentesi alta ' Neden sonra Kastamonu edebiyat mual istidadı görürüm.. Boncuk gibi gö7İemez olurmuş. 1 Eskiden îstanbuldan BcŞaza. üskülunduğu Yemenie ne todar sıcak cldu beyaz pantalonuma dökülmüş,; hanımın da olduğu lçin Bursa îaşfa idadilerinin liırliği için «Meclisi Keoiri Maarif, te rile suçlu bir adam gibi bakışı hiç hoBu tükrük lâfmı dara, Kadıköyüne, hattâ Adalara kağunu, yumurta tavuktan çıkar çıkrnez çayı sabahlık robunu lekelemiş. Beyin birincüiğini kszanmlş demekti. Gazete Sanıi Beyln reisliğile cdebiyat İmtlhan şuma gitmez.. Çoğu kinrelor fareden da amma uzattım. yıkla gidilirmiş.. üs.küdar Kopıü. üssıcaktan nasıl pişiverd'gini, taşa su d8. sigarası ceketini yakmıştı. Kaymvaîide lerin ilânlarında bu tnazhariyetimi gö olurken okutulan bir menzumede bu hoşlanmazlar.. Pek az . ana pek az Ama fıkıalar birbi.ı künce kızgın saça dökmüş gibi nasıl ca yirmi beş otuz metre uzaktald eve doğkelime geçinoe sorulan suale ksrşl «Ha. stisnasile kadınlann bu güzel ve se küdar . Beşiktîş arasmda halâ sandal ri ardmdan geliyor rünce sevindlm aıma herhalde bu sevinc işler ya!. zırdadığını anîatırken kaymbirader dedi. ru yürüdfl. Giaijmde bir acayiblik sezCağaloğlu yokuşundakinin onda biri bi reiâtı selâse ile okunacağma kani olan vimli. adamcıl hayvandan örküp bukardeş! Uzattım diEfendinin biri istanbuldan evinln er yince işte bir tane ği gene gelip kulağma bir şey söyledi. d:m. Biraz baü badi gidiyordu. lar varsa da en muteberl fetha ile oku cak bucak kaçtıktarı da malumdur. le değildi. Nihayet bey anlattı: aktır^ dediğim zaman bütün heyet Ben de bilâkis fareye bayıhrım. Zeki zakmı alıp bir kay.ğa koymuş.. Aşçısı daha hatırladrmM Rahmetli Kel Has?.o Yirmi yaşlarında olan gene biraz telâşı Kabul edîlen dua: ; Efendim! Bizım üc lneğimiz var da da yanında... Çek! demiş, karşıya'. Gl. hastalanmış, öksürüyor.. Ziyaretine gi görünüyordu. Bay craudinledikten sonra; böyle küçük bir meselede bile bu dere duruşu. eğleneeli bakışı ve keyifli ke. Mülkiyenin dühul imtihamnda' tahrir ce vukufum olduğuna, göz ka«j isaretle yifll kemirişl fevkalâaedir, Ya kerten diyorlar. Mevsim yaz.. efendi susa denlerle görüşiirken. gene bir g:cık Acaba içeri ni girssk? diye bana onları boğaya çekmek lâr.m geldi. Bulçırrludan bir boğa get4.r:tik. Adı «Deli vazüesi için başta Cenab Şehabeddin oi rüe blrbirlerine bakarak, şaşakalmıslar keleyi ne yapayım?. mış.. sepetin içinde şeftali var. Aşçıya gelmiş. öksurmüş, öksürmüj, tükür. bakb.. Sonra da karısraa: Bekir> miş. Mubarek hayvanlarm çift. mak üzere büyiik salona giren mümey. di. muş.. ihtiyar sdam.. balgam çıkarmış; Bir de. havada uçarken duran. durur emretmiş: Deli Bekir geliyormuş... Dedi. Bu. haşa nuzurıınuzdan t'.îi*nkî yiz heyeti «Hangi mesieği seşmek Isti Ali! şuradan bana blr şeftali soy!. fakat hastanın dudağile olan rabıtasını nu işitince haîim hemen eteklerini ken uçan bir takım uzun vs şeffaf ka. Ismaü Habib SEVÜK yorsunuz ve niçin?» mevzuunu vermişAşçı, belinden incecîk bıçağmı çıkar. bir türltt kesmek istemiyen tükrük u toplayıp telâşla; nadlı. nsrin böcekler var. Ufacık birer ti. Ben «Muharrir ve muatiim» olmak isHanım: moskito gibi.. Onları da sevmem.. Vızz! mıs, şeftali soymağa başlamış.. Eskiden zamış.. Bunu gören rahmetli: Kâğıdhane ilkokulunun lceri gidelim!. (Çocuklara) buraya tediğiml yazmlş ve bunun sebeblerini de Bey! Nasıl lâf o? der kulaŞımm yanır.dan geçer. Beîki elrna gibi. şeftali gibi yemişleTin kabu Yahu! Ben fiksürük olmamışım, gelin çocuklar.. Çabjk bursya gelin! kendimce kuvvetli deliüerle ispat etveda çayı bana dokunmak içtn değil. lftkin bun ğunu yekpare çıkarmajc, yani kopar. keçili makara yutmuşum ayol! diye Bey bu telâşa iştirak etmekle beraber: Gibi olumuyar. Bsğ'.şlarlarsa şey etmimiştlm: Üg esaslı müstahsil varmış, topyor. Koyuverirlerse azıyor. Ben tembih ların gözleri urağı görmediğinden ba madsn soymak merakı vardı.. Aşçı da dostlarmı güldürmüs. Dün Kâgıdhane pansiyonlu Kabil değil gidemeyiz. Içeri gidemeraktan mahsul çıkaran çiftçi, dlmağlan etmiştim. Misafir gelecek çöîmeyin diye! Çarp:nca da ayni marifeti yapmıg, fakat yemişi scders yıiının sona ermesı münasebetlle zan adama çarparlar. yix. «ydınlatan hoca, okuyatılara yazı sunan Lfikin aksilik bu. Hsyvan kostekleri sökVe nihayet komşunım bahçe kapısınburnundan. alnından. karnından hulfisa yarken ağzı da fena halde sulanmış. Neden beyefeadi? diye sordum muharrir. Çiftçl gövdemtzl raeydana ge. bir veda çayı veTmlştir. Talebe vellleritş bittikten sonra aşçıba;ı tasfiye edi. dan içerl girdik. Geniş dalla bir çamın müş, azmış.. Aman bir gürültü var. Auin, maarif erk&nının ve okul Cgret, bir yerinden bir nevi tükrük çıkarırlar. tirlyor, diğer ikisi İse... Meğer o gün Uzak efendim.. eve gırirıcıye kadar caba gene mi bu tarafa.. Ben ondan iğrenirim. Ben kendi tük lecek üç şey önünde kalnvş. Birisi so altma güzel bir sofra kurmuşlar.. et. yaptlgım iş, verilen bir tahrir tnevzuu menlerinin davetli oüduklan bu çajda. yulmuş şeftali Onu efendiye verecek. rafına sandalyalar dizmijler^ bizi bek o bizi görür. Bu sefer ben: rüğümden bile İğrenirim, siz ne sfijlünu yazmak değil, bir cfua İn^.iş. Hem de okul direktörü Halil. davetlUerl avn ay Görsün ne zararı var? Müsaade edin de bendeaiz gideyim. yorsunuz? Tükrük diyince aklıma gel Diğeri kabuk. Onu rienıze atacak^üçün liyorlar.. «İcabeti anî» nime ras'.adlğl için «der. rı Izaz etmiş, Kâ&ıdhane köylülerinin Nasıl ne zaran var efendim. Huysuz tnşallah.. Safa geldiniz efendimi Oğlum Bp dl Bizde sokaga tükürmek yasalrtır. cüsu ağzmdaki tükrük onu da tüküre. gâhl llâhî, ce hemen kabul ediliveren yardım ve kendi himmetlle yapılan yenl Görülmek istemem. amcanm elinil. Gel Ayten, sen de 8p! Ya, ya! Bekleriz.. Bunu saym«y«. Londrada herkes yere tüİTÜrür. pipo cek.. bir dua: Mektebi biürip hayata aüldi ve giteel mekteb binasını geadlrmlştir. Gerçi aşçı bu üç jeyi tasflye etmiş; Efendim bunlar bizim yavrular.. Ne zaman teşrif ederslnlz?. Derken aşağıdan bağırtılar.. içtikleri için ğımdanberi otuz yil o duanm iklzll rayi 10 sabıkası bulunan bekçi «Deli Bekir» gerdeğe glrsln de e Allah beğiflasın! Geliyor. kaçın! Geliyor, Londrada nümune diye gösterecek lâkin ufak bir yanlışlikla. Şeftaliyi kaüzerlnde tekerlek tıkirdatıp durduk! buk yerine denize atmış, tükrüğü, geffendlm o zsmen bendenize bir habel* Eşim Nuran!. Kayınbiraderim TuArcan bu ne hal yahu!.. Bir müdddettenberi Evkaf İdaresinde başka jey bulamadm mı?. Zeyneb Hanım konağında hürri Ne oluyor bayım?. Klm geliycr. gönderirsiniz.. Derseniz haklı konuşmus olursunuz; tali yerine efendinin suratma tükür. ran!. Kayınvalidem. bekçilik yapan ve hlrslzlık suçundan on Dedim ve çıktım.. HSlfl ses sada yokl Teşekkür edsrim.. pek memnun Akıl hastası falân mı var? sabıkası bulunan Sıtkı adında birl bek lâkin bu benim tükrükten iğrenmeme müş... kabuğu da?. Ne isterse yapsın oldum. Deli Bekir efendim! Adı Üstşjlnde Galiba Deli Bekir İşini litirem^di. çiliğini yaptığı medresenin kurşunlarım manl teşkfl etmez. Onuc için bir şeye artık.. ehemmiyeti yok! Tükrüğ» dalr baska bir roarlfet da Bllmem biz bahçeye sofra kur. bizlm inekler var da. OnJan. Bğzımın sııtanma5inı istemem, Çünkü B. FELEK blr Saç Hafta devamdan saiarken «uç üstünde yakalaomiftır. sonra Hukuk açüınca orayi naklettim. Fakat ne hâkim, ne avukat olmak lste. mediğim için oraya sadece elimde bir şehadetname bulunsun diye giraalştim\ Yalniz Hulîuk değil, Mülkiye de, Edebiyat fakültesi de, yanan Zeyneb Hanım konağlndaydı. Devam mecburlyeti de olmadlğl İçin canıra hangi mektebin hangi sinıfını Isterse derhal oraya giri. yorum. İşimiz ayni blna İçinde mektebden mektebe seyran yapmafe. Mülkiyede Abdurrahman Şerefin tatlı bir kekeleyişle aniattlğl tarihî flkralara bayılır. dlk. Ahmed Şuaybln «Efendiler, hiç bir millet bir hamlei anî ile mertebei bülendi kemalâta zaferyabl tealâ olamatnlştır» yollu takrlri, böyle parlak terkibleri birdenblre nasıl buluyor diye hayretimizi mucib olurdu. Tevfik Fikret ve Mevlud: ve değeri meselesi Yazan: Prof. M. Şekib klnfli eephenin çıkanoa hareketl başlıyali, dttn beşinoi fun tamuı oldn. İncilterenin cenub krfiUnn. dail limanlarla Frausadaki çıkarma bölgtmi ırumia, Mdttefik taarb ve nakllye çcmüert meUk dokndnklan h»ld« Alman denİMÜtılarrodan eaer yok. Müttefiklertn dentaieki faaUyeti, y»l. tster realiteler Me. nız oenab tnrfltere Üe Selne (Ş«n) kor. fezlndeki çıkarm» •aaa« aranna da j minde. ister krymet. ler filemlnde olsun mnnlıasu' de(Udlr. Ahnam kaynaklan, ' yeni bir şey bulmak kendl keşif nçakUnnm Irland» denhlnde, Bristol kanalmda »e Iskoçyamn ba. | mutlaka yaratıcı bir • iktidar istiyor, me b kıyısındakl körfea Te Umanlarda, as. teklm değerleri yalnlz blr şahıs, biı selenin bu suretle ayiklanmasından çl ker doİu nakUyeler ffördiiklerlnl bUdirlzümre veya milletin İstek, tercih ve te kan umumî netlce: KiymtÜerln d« bil yorlar. Alman keçif ncaklan bmüan gör. mayülleıine bağlı kelmaylp bunları a giler gibi umumlleştiği nisbette de memlş olsalar dahl, bütün BriUny% TC şan kıyımetler olduğunu tasvir etmek ğerlerinin arttığı, her iklslnln de yanıl Irland» «nlannda, bflyttk bir faaliyet kabildir. Meselâ dünyaca arzu edilen ma tehlikelerine dalma maruz olduğu ve oidni^na, şüphe yoktor, Mr. ChnrchlU'In klyme'tleri blz daha büyük bir arzu İle gene her ikisinde gelenekle kalındığı bahsettlgl 4000 büyük nakllyo gemisiie İstedlğimiz gibl bunlardan yalniz ken takdirde külrür hayatmm losirlıja mah blnlerle eıkanna pîmlsl denizdedir ve dimizln mahrum olduğunu görürsek kum olacağı ve bundan ancak müta bn kadar çok nakliye «rrmlslne yalnız daha çok üzülürüz. Hiç şüphe yok ki madiyen yaratmak, yani yeni hakikat eenmb tngfltere limanlanndan aaker, hodbln istekler ve bu istcklerln yalniz ve klymetler bularak korunmai kabll sflfci, malzeme, yiyecek ve lçecek yfiklekendilerinde tatmin edilmeslnden daha olacağıdlr. menln tmk&nı yoktnr. Onnn içln, «imal çok zevk alanlar vardır. Fakac kıymetBuna göie gerek ferd ve gerek mil trlanda Umanlan da dahl] olmak ttıere, lerin değerini tayln eden bu inhisarci letlerin ilerlemelerl gelenek ve yaratma şimal TO Aotn limanlan bir dereeeye zevkler değildlr. kuvvetlerinin sağlamllğm» ve bu sağ kadar mtistesna. bütün tngUia llmanla. Eğer kıjmetlerin yalniz buna veya şu lamlığı müte.nadî blr suretre devam et nndan çıkan veya buralara glren gemlna mahsus bir değer olarak kalmaları bir tirmege bağlıdır. Yarfttnıafea eng«l ola. lerin, «jimdlye kadar bn sı^arda gdrflL. zaruret olsaydl ne dinî, ne ahlâkl, ne cak gelenekler olabileceğl gibi gelenek memlf «ayıda oldufn mnhakkaktır. Ba mllyonlarca ton gemiye, dört gfln. bediî, ne de hukukî kıymetlerden hiç lere uymiyacak yaratmalar ve yeni flbirinin değerl kalmazdl. Kıymetlerln kirler de olabilir. Geleneğe slrf gelenek dtir Alman denlzaltıl?n tarafından hlçkökleri blzim ihtiyaçlariraızla bunların olduğu için kutluluk kıymeti vermek blr höcnm yapıhnamıştır. tatmininde olmakla beraber gövdesi ve ne kadar hatall İse her yeni yeratma ve Halbuki CTveUd gün, kıymetll «rdallarl umumlliğe açllmljtlr. Kıymet fikre uluorta sarümak da o kadar »lda kadaşım ömer Bıza Doğrol'un be. lerin değerini artıran da bu umumilik tlcl olabillr. lirttlgi gibl bfiyiik 61<jtid« blr çıGeleneklerje 'yaratma hamlelerlnln karma hareketl için tir. Nitekim bir şair veya san'atkârın blrlnci btt yarattlgı klymetin değeri dünyaca mak blrbirlerile ölüm ve dirim mücadele yük tehllkeyl, nçaklarla Jşblrllği y». bul olması nisbetinde artlyor. Şu halde slne girişfigl blr hengâmed« yaşadıgı pan Alman denlıaltılarmın teşkfl tir. hislerin sezlş ve buluşlarl ve bunlara mız için meselenln ehemT.iyeti her za etjtl hesablanıyordn. Norveçla ıfanal dayanan klymet hükümleri de realite mandan ziyade artmlştlr. Daha çok ge burnundan Gaskonya körfezinde Franhükümlerl gibi umumî olabiliyor. Faz leneği yaşatmak lstiyenlere karşı ceı sa. Ispanya kıydaruıa kadar nzanan büla olarak bilglyi temln etmek için her rî bir inkllâbcüıkla yepyeni bir dünya tün batı Arrnpa llmarJan Almanlarm kesin kullanabileceği ilmî metodlar bu yaratmak lstiyenler dünyayl birblrleıi ellndedir. Bn kıyılarda ve ştmdl çıkarma lunduğu halde sadece bu metodlar ye n« zld kurublara çekmeğe uğraşırken yapılan saha civarında, Ronen, Le ni blr bllglye ulaştıramadığı gibi yenl bunda lsrar ederek aırtüstü düşerlerse Havre, Cherbourg, Brest, I/orlent, Salnt klymetler bulup çıkarmak için de sa buna kimsenln hayret etmemesi lâzlm Nazalre, La Rochelle, Gironde nehrl af. dece ehlâk geleneklerile san'at kaide ve dır. n, Bordeanx, gfti yerlerde Alman denlteknikleılne dayanmak kâfi gelmiyor. Pr<Jf. M. Şekîb Tonc zaltı ösleri vardır. Bnnlann en egnabda Gaskonya körfe 3e bnlnnaniannrtan Bugün yapılacak atletizm büe denhaltüar, dört gttnde, Manche Sahte diploma satan bir denlzine üşUşet&lrler ve Mtittefik nak. müsabakalan şebeke var mı? 11ye semflerine höcnm edeblilrierdL <Maarlf mUk&fatı» atletizm bJrlnoL Böyle blr şey olmamıstır. Dün blr sabah gazetesl, sahte llse dlploması yapıp satan blr şebeke yakalan lıklerl flnall bugün saat 15 te PenerbahBunnn sebebl ne olsa gerekT Alman dığmı, bu diplomalan alanlardan şimdl çe stadında yapılacaktır. denizaltılan, nğradıklan kayıblar yüMevsimm ilk kiirek yanşlan ye kadar 800 ünün tesblt olunduğunu ve zünden aıalmış olsalar dahl, herhalde hâdlse etrafında Maarif müdürlüğünce Demirspor kulübünün senenk kürek büsbütün yok olmamıslardır. genlş tahklkat yaplldığlm yacnJştlr. müsabakalan bugün saat 15 te Bamat. O halde, Mtittefiklerln, denlıaitıUra yadald kulüb merkezi önünde yapılaBlzim aldlğlmiz melumata göre, Maakarşı, kafilelert pek mfleastr snrette. koru, caktır. rif müdürlüğünün el koyduğu hâdlse, dnkları anlaşıhyor. Dört gündür, denlZeytinyağcılar tahkikata sadece bir kişinin Hse mezunu olduğunu laltı hücnmlle hlçblr MUttefik gemlsl gösteren sahte blr kayıd suretl tanzhn batmamif olmannm en mnhim sebebl karşı vaziyet alıyorlar etroesidir. Zeytinyağı flatlarından dolayl bütün bndnr. Maarif müdürü Halil Vedad Flratlı firmalara şamil olarak açllan tahkikat Mütteflklerce alman kornnma iedblr. da, bunun dlşında müdlriyetin el koy üzerlne zeytinyağı toptancılan İstanbula leri sayeslnde, llk çıkarma kafileleri, AI duğu geniş ölçüde blr diploma sahte. yağ göndermemeğe başlamışlardlr. Zey. man denlzaltı hava hücnmlarUe ıayi 9 kârlığl olmadlğlnL, yazllanlann hakl tinyağcılarln tahkikata karşl vaziyet aî ata ngramadan, Manche gtbl mtthlm bir kate aykırı bulunduğunu söylemlştir. müdafaa hrndeginl açmafa mnvaffah dıklarl anlaşılmaktadir. olmnşlardır. Haibokl aynl müdafaa hen. fcgi 1940 yazmda Almanlan dnrdnr. mnşto. Not Bu yaayı ymjdıktaa Boııra, TAKSIH BELEDİYE okudufium blr Müttefli tebllgi, «Alman deniaftltılarmın, Muttefüüerln kuçatüğı bolge sulanna 4 grup haliode girerei deniz muvaaala hatlannı kesmege çaiLştıklajrnı, fakat bu hücumlaun farildığını re denlzaltılardan üçünün laabet alarak kaçtaklaruu blldirmiştlr. Denlzaltılann bu netksesis hOcujnlan, Mütteflk kafllelerinin deniaaltılara karşı Halk bahçesinde her gün 18 den 19.30 a kadar, Pazar günleri de çok İyi korunmakta olduklan hakkindaki 11 den 13 e kadar dtişüncemM teyid etmektedlr. Tunc n VARYETE ve HALK Bahçelerile YÂZLIK PAVİYOKU AÇILDI Meshur Rumen DİNİCU Orkestrası Sayfiyede bir konışat ziyareti Fareleri severim, fakat kertenkeleler... Tükrük deyince aklıma gelenler Şeftali hikâyesi Kel Hasan'ın tükrüğü Yazan: Eurhan Feiek

Bu sayıdan diğer sayfalar: