9 Şubat 1945 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

9 Şubat 1945 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 9 Subat 1945 lman radyosunun askeri sözcüsü General Dittmar, sou bir konuşmasında, bugünkü \ Âİmanyajı, bir ip cambazjna benzcrijor. Nasıl her içtimaî merhalenm kendisine hâs bir iktuadî nizamı İp pek yükseklere e erilmiştir; iki tara ı varsa bugün millet payesine eriçen içtimaî bünyelerin de kenucurumdur; carabaz, eünde muvazene sırığı, bu ipin üzerinden geçmeğe ve dilerine hâs iktısadî nizamlan olmak lâzımgelir. Nurullah Esad karşı tarafa varmağa çalışıyor. Sunrer, bu eserile içinde bulunduğumuz devre tekabül edcn Garib bir tesadüfle karikatür üstsdıekonomik bünyenin çerçeve6İni çizmektedir. durmadığımızdan, o nuz Cemal Nadir* de dünkü CumhuriSıraaı ddiştükçe nu gencliğe tanıt yet'te çıkan «Dünya slrkinde son numailim adamlarımız tamadığımızdan şikâ ralar> adını verdiği büyük renkli karirafından ileri sürüyet ediyor. Arkada katuründe Almanjayı, Japonya Ue beVilâyetimizde okuma çağın len bir düşünceyi ' Sayın Nurullah Esad Suraerm «Mua larmdan başka, geniş bir iş bölümünün, şımız daha önce de raber havada tehlikeli perendeler atan her zaman tasdik 6ir Ikısad Nizamı» isimli kitabı. aîâ çapraşık iktısadî fualiyetlerin tezahür daki çocukların yiizde 93 ü ibrahim Hakkının bir cambaza benıetmişti. etmek mecburiyetinkadar ve münevvar'er arasında, eserin leri de vardır. Gerçi iş bölüm'.eri ve Demek ki Almanyanın hakikaten çok felsefi cereyarJardan birini nıuh;;mde ! müsoet i'.imier tarihimizdeki mevlüini okuma imkânını buldu de kalıyoruz: 13 ve 19 uncu asırlarımızı hüviyetine tıjgun olan önemle .Virf iktısadî tezadlar miüet bünyesina hâs yetesiye tenımiç ve tanıtmış değiliz. Bu yaratmak İçin çırpınip durmu^tur. Hat ve görüşlerini dikkste şayan buîmuş, i tehlikeli bir cambazlık yapmakta oldusınıf davaları da doğururlar, bu davalandı; çüjıkü evvelâ müellif bu kitabiİlk öğretim müfettişleri ile rnaarif tâ onun «medrese» karşısında bir nevi fakat bazı ilim adarrjlarımızca tenkide ğunda Berlin radyosunun askerî sözcüsü le, girift dünya meseîeleri içinde, Tür ları söndiirmek için çok defa politik memurları, ilk öğretim davasma baş asırlar, geçen asırlarm azamet ve heystoislzm yapan, devrirün kuru ve cajısız uğramıştı. Bu buluşu ve tenkidiai bir de, gazetemizin karikatür üstadı da ittikiyeyi ilgilendiren davaları, ayıklamış tedbirlere de başvurulur. fakat rımf da landığı günden 7 şubat akşam:na kajar betini ihtiva ettiği kadar İmparatorlugu zahldliğlni şuurulu ve heyeçanlı bir tarafa bırakırsak Pıof. Sadi Irmak'm se fak etmiş bulunuyorlar. Aynı ilhamın, ve uluslararası, daha doğTusu konuya vaları, sermaye temerküzleri, aynı za alınan sonuçları Maarif Müdürlüğüne sarsan ve deviren ârızalarin da hazırlandığı blr devredir. Pikir hayatımiz, ge ârifliğe kalbetmek istiyen taraiı da yok yahat intıbaları, kendi fikir ve edebiyat aynı zamanda her Ikislne de gelmesi yakışan bir tabirle ekonomik ünite'ler manda, milli otarchie'nin. kendi kendine bildirmişlerdir. rek «medrese» sile, gerek «tekke» sile degildir. İbrahim Hakkının yetiştiği iç tarihimizin bu pek değerli ve nev'i çah manalı ve olaylara uygundur. yetme tedbirlerinin de alâmetidir. Bu arası meseleleri, kendi memleketirnızle General Dittmar, Almanyayı böylece, Bilindiği gibi eylulde yapıian sayıda son bir canlanma hamlesi yapıyor veya timaî muhitin sosyografilerine sahib ol sma münhasır uzvu üzerinde durmağa clan alâka ve irti'oat bakımından oriji bakımından endüstrisi olmıyan ve başbir ramanlar, NewYork'taki 300 metreka milletlerle yaptığı mübadeledi bir Istanbul ilinde 99692 ilk öğretim çağ:n öyle görünüyor. B'J hamlenın muvaffak saydık, mütefekkirln ne gibi âmi'lerin davet etmesini alkr.şlamaktan kendimizi nal bir tarzda tetkik etmiş, saniyen da çocuk bulunduğu; bunlardan 28649 olmadığına, bugünkü sos>al hayatımızan tesiri altında o devrin hayat bezginliği alıkoyamıyoruz: «Kuvvetli, eşine pek lik yüksek binalarm birinden diğerine deductif bir metod kullanarak, tnrih muvazene tesis edemiyen topluluklara unun muhtelif sebeblerden dolayı oku her safhasile şahid olmaktayız. ni, aksiyon ve hareket sevgisizliğini yen az rasgelinir bir kültür adamı olan Er geçen gözü pek ip csmbazına benzettikiçindeki iktısadî gerçekleri tahlil etmiş millet denmez. Ekonomik terazinin başka Sadece tarihi bakımdan da olsa son meğe çalıştığımiz daha i:»"i muhakeme zurumîu İbrahim Hakkıya karşı bir bor ten sonra ilâve ediyor: bir millet tarafına çökmesi, iktısaden la gidemediği anlaşılmıştı. ve bu suretle de Türk devletçiliğinin, cumuz var: Eserleiini toplamak, meza«Atacağımız her yanlış veya ter»ddüdMaarif Müdürlüğü, bu dururau göz iki asrn içtimai ve harsi meseleleri üze edebillr ve niçin etrafındakilere: yani bizim muasır iktısad nizamımızın zayıf olan milletin politik haklanndan nnı ona lâvık bir ablde haîine getirmek. lü adım bizi sukuta götürebilir. Yalnız, Hak şerleri hayreyler, ve dolayısile istiklâlinden de o millet önünde tutarak faaliyete geçmiş. 1 ir rinde durmak faydalıdır. Bunlar, zamaİzahını yapmağa muvaffak olmuş'ur. Siird veya Erzurumda bir heykelini, hiç bir ip cambazının sükuneti ve kpndi Zan etme ki gayreyler, lehine bir çok şeyler feda etn>si demek yandan ilk okul sayısmı arttırmağa ça nımızın yeni Türkiyesindeki bazı mese* * * değilse halkevlerine blr büstünü d:k kendine emniyeti bizi uçuruma düşmeklışırken, diğer yandan da çalışmak n;ec leler için de ders vericl oiabilirler. ÇöArif anı seyreyler. tir. Ekomonik vakıalar, yaşama ihtiyacı mek, onu gencliğimize daha iyi tanıtma^ ten kurtarabilir.> Allah görelim neyler, Sayın Nurullah Efad Sumer, 1918 den buriyetinde oian çocuklan okutmak küs ve yıkılma asırlarmda fikir adamve nefis müdafaası zaruretile birl;k:e için bazı eserlerjni yeniden bastırrr.ak!» Generale göre, Almanynnın ölümünü. ları tarafından gösterilen gayretlerin ne Neylerse güzel eyler! bugüne kadar dünyayı idare eden politik üzere akşam kursiarı açmıştır. hayata çıkt'.eı için, daima sosyal havaBu güzel ve genclik için telklnkâr bir kalımım tayin hususunda ordudan başka Bugün resmi okullara 77604, özel o gibi sebeblerle tesir etmediğinl düşünhâdiseleri, Sombart'ın, Spenglîr'in, Diye hitab ettiğini daha iyi anlardık. tın inkişaf merhaieîerine muvazi bir seterbiye vasıtası olacak tasavvurun biran amiller de varsa da, ordu olmadan uçuListe'in yaktıkbrı büyük ilim projek kullara da 10334 olmak üzere 87938 ta mek lşinde rehberük edecektir. Maamafih Osmanh Irr.paratorîuŞunun yir takib etmiştir. On sekizinci asırda yetişen üç şahsi Onsekizinci asrı, mütefekkirin muhitine evvel gerçekleşmesi temennisinde birlef ruma yuvaılanmaktan kurtulmak mümtörlerinin delâletile tetkik ediyor, Shör lebe devam etmektedir. Primitif devri vaşıyan insan istlhsal memek mümkün rnü? kün degildir. Muhtelif semtlerdeki ilk okullarda yet, mescleyl bu zavlyeden düşünenler mefhumundan bihaberdir. O tarıhin ve berg ve Bücher'in tazyiklerine uyarak, 101 özel sınıf açılmıştır. Bu sınıflîra hiç için pek tlplktir. Bunlardan blri vata derin bir nikbinlik aşılamak istemesini Cambaz hakikaten fena bir duıumdabu hâdiselerle modern.iktısad arasındaki yetesiye izah etmektedir. muhitinin karanlığmda. uzun zaman, tah (1) Bk. M. Ali Ayni: Edebiyat Fakül dır. Sağındaki ııçurum, «raağlubiypr», okuma yazma bilmiyenlerle bir müd nın blr ucunda, digeri ötekl ucunda sosHafta içinde ibrahim Hakkıdan bah tesi Mecmuası, 1916, sayı:,2. ribkâr iktısadî sistem içinde yaşaTiıştır. münasebetleri, canlı misaller zikretmek det okuyup da, okuîlara devam imkâ yal yapımıza fikir aşısı yapmağı düşünsolundaki is« «teslimiyet» tir. MuV.adseden ikinci yazı, şimdi mebusluk yapan Bulduğunu, svladığını yemiş. fakat ei'.n suretile kuruyor. (2) Bk. M. Ali Ayni: Hayat nedir?, Türk devletçiliği bu itibarla millî bir nını bulamamaları dolayLsile iş hayatına mektedirler. Üçüne de aynı lelsefi dün genc arkadaşlarımıdan Sadi Irmak ta Ahmed Said matbaesı, 1945. Sf. 3143. deratuı ipi, onun muvazenesini bnz^cak de aleti, kafasmda, ziraî bilginin asçarisi atılan çocuklar bu kıırslarda top'nn ya görüşü, ayru bilgi telâkkisl hâklmkadar şiddetli sallanmaktadır; muvazebulunmadığı için, sermaye ve mülkiyet zarurete. cevab vermektedir. Daha doğ mıştır. Aynca ilk okulun ilk devresini dlr. Birinin Erzurumda yapmağa başla rafından «Ulus» ta neşredildl. M'.ıi'.arrir, Müellifin İbrahim Hakkıdan ne jraman neyi temin eden sırık da kırılmak veya rusu devletçiliğimiz, milletleşmek yoDoğu Anadoludaki bir seyahati esnasm lar ve daha hangi kaynaklardan bahsetfikrinden uzak olarak yaşamıştır. lundaki hamlelerimizin başında, iktısadî bitirip okuldan ayrılan çocukların Cu dığı işi öteklsi Bursada, diğeri de tstan da mütefekkirin mezarının bu'undugıı tiğini öğrenmek iitiyenler bakabilirler. düşmek üzeredir. Karşıdaki selâmct nokZamanla insan ekip biçmeği öğr2ndi. | ve dolayısile siyasf istiklâ'irr.izi rumuna uygun 48 tane de ikinci de\Te bulda yapmış veya devam ettirmiştir: Tillo'da gördüklerini anlatıyor ve «Ma Bk. N. Göknil ve K. Balkan: Iş Mecmu tası ise, bir türlii varılamıyan bir serab Demir devrinde, teknik faaliyetin ilk gibidir. Yalnız General Dittmar'ın unııtkefaleti altma aîan biı prensiptir. Türk smıfı teşkil edilmiştir. Bunlar saat 16 «Marifetname» sahibi îbrahim Hakkl rifetname» müellifi üzerinde yetesiye ası, sayı 33. Sf. 254270. Bİâmetlerini, nefsin müdafaası znruretuğu blr nokta var: Zavallı Alman milendüstrisini kuran Türk devletçiliği, is 17,5 arasında başlıyarak her gün üç ile «Hüsnü Aşk> şairi Galib Dedeyi ve tile yapıian aletlerde görüyonız. Toprık leti, bu tehlikeli oyunu yaparken üstetiklâl mefhumunu yslnız kalblerimizde saatlik bir ders programı takib etmek Bursalı diye tanman «Ruhül Beyan> Brtık hiç olmazsa bir mahsul devresi Özel talebe yurdları Kınalıkeklik sokağı cinayeti lik gözlcri bağlı bir cambaz va7İyotindeyaşıyan bir ideal olmaktan çıkarmış, bu tedirler. Bu kursların dördüncü sınula müellifl İsmall Hakkıyı kasdediyoruz. için kabileyi muayyen bir arazi üzerinde Dolabderede Kınalıkeklik sokagmda dir. Geçenlerde toplanan Talebe Birliği mefhumu bünyemize, urviyetim:ze ka rına 909, beşinci sınıflarına da 470 ta Bunlann her üçü de aynı içtimaî şekil tesbit ediyor. Kabile sürü sahibidir, ve lebe devam etmektedir. içinde, yabancı bir tabirle aynı «ge$talt» kongresinde, delegeler özel talebe yurd oturan Sultana adlı bir kadınm kooası dar sokmuştur. General. Almanyanın korkımc durucetniyet kollektif bi" yokluktan, kapita150 öğretmenin tahsisatı ile 138 c'ers dahilinde düşünülmelidir. larının bugünkü durumundan çikâyet Kirkoru bıçak'.a öldürmekten sanık ]Ia munu anlathktan sonra. «Çıkmadık canOnun içindir M. sayın Maliye Bakalizmin ilk merhalelerine geçmektedir. XVIII inci ve XIX uncu asırların etmişler ve Birliğin yönetim kurulunun çiğin İstanbul İkinci Ağırceza mahkü dan timid kesllmez» sözüne uyarak şöyhane açılmış; ayrıca fabrikalarda f.iaKabileler arasındaki boğuşmalar, gani nımız, «Türk endüstrileşm« hareketl, liyette bulunan 24 dershaneden 18 inde dünya görüjümüze bu suretle muvaflabu mesele ile ilgilenmesini istemişlerdi. mesince dünkü yarğılanmasmda 13 şa le diyor: Lozanm bir zeylidir ve kapitülâsyonlar met ve esir bakımından mülkiyat ve dolayısile memleketin toprağına gomül ders okutan 15 öğretmenin ücretini fab kıyetslz bir ası yapmak istiyen bu gibi Verilen karar üzerine Birlik sağlık ko hid dinlenilmiştir. Bunlardan bir kısmi; «Batıda yaptığımız çıkış hamlesi, sermaye fikrine de hız vermiş ve aile mütefekkirlerden biri, haita İçindeki fi lu baskanı Mehmed Keskin ile yardım Sultana ile Haçiğin iki sene ayni vde Alman ordusunun henüz daha neler yarikalar ödemektodirler. mefhumunu yaratarak babayı hükümran müş me?'um bir kökün sökülüp atıirnataşradan gelen pabileceğini gösterdi. Fakat o vakittenBu suretle dershane miktarı 156 yı,kir hayatımızın mevzuunu teşkll ettl: kolu baskanı Alâeddin Ergönenç, neşri oturduklarını, sonra kılmıştır. Plebeiyenler ile Patriçi'ler ars sıdır.> dediği zaroan, Türklyeyi müstayat kolu baskanı Fahri Karahan ve Kirkor, Sultana aleyhine boşanma da beri bir çok şeyler oldu; doğuda ve bakil bir millet yapmak için onu müstakil öğretmen sayısı 153 ü, devam eden işçi tbrahiın Hakkı. sındaki kavgalar, bugünkü, sermaye ve çocukları da 6000 i bulmuştur. KursPilhakika Prof. M. Aİİ Aynl yeni neş sağlık kolu üyelerinden Mustafa Yüdı vası açınca, Haçiğin evden uzaklaştığı tıdaki güçlükler apaçık meydana çıktı. Bendika davalarımn, milâddan evvelki ve tam teşekküllü bir vahdet haline getirmek zanjretinin ifadesini de aynı za ların teşkilât ve kontrolunu temin et rettiği bir eser içinde, Prof. Sadi Irmak rımdan meydana gelen rıir kurul İs'>n nı anlatmışlardır. Bu davada; öldür Müteaddid defalar, uçuruma düşmtmiz dekor içinde yaşamıç olmasından başka manda belirtmiş oluyor ve onun için de mek maksadile üç müdür muavini i!e da bir makale ile Erzurumîu Îbrahim buldaki talebe yurdlarını teker teker nıenin, bu durumdan dolayı Kirkorla sakımlmaz gibi oldu. bir şey olmasa gerektir. Haçik arasında geçen kavga sırasında daha 1933 yilının ekim ayında o tarihta 18 müfettiş ödevlendirilmiştir. Hakkıdan bahseylediler. Hemen llâve e gezmiş ve gereken ince'.'me.eri yapmış «Şimdi Oder, kıyılarmda Alman muBir merhale daha katediyoruz, iktıBaşvekil bulunan Devlet Başkanımız, deyim kl prof. M. Alt Ayni, bundan şöy tır. Bu arada gerek yurd âmirleri ve olduğu ileri sürülmektedir. Gelecek o kadderatının kararlaşacağı ner.irdir. Bir Gerek ilk okullara devam eden »alabe sadî ve sosyal determinisme mübadelegerekse talebelerle yakmdan temas ede turuma; başka şahidler çağırılacaktır. İsmet İnönü irad ettiği ve hangi zaruret sayısı ve gerekse akşam kurslarmda le böyle kırk kıl evvel, 1916 da, on seip üzerinde yürümekte olnıamıza rağyi, site sınırları içine sokuyor, bu devir ler dolayısüe devletçi olduğumuzu enîa yetiştirilen işçi ve evlâdlık miktarı he kizinci asrımızin bu dikkate değer mü rek cerdlerir.i dinlemişler, maddî ve men, muvazene sırığım dainia 3İi"nizd3 Çocuklar için dansh çay küçük sanatların iııkişaf devridir, toptan söylevinde şu gerçekler ürerinde sablanacak olursa Istanbul Valiliği ilk tefetklrlerlnden İlk defa bahseden bir manevî istek ve ihtiyaçlarını tesbit etluîuk iktısadiyatı, mübadele vasıtası fikYardım Sevenler Cemiyeti Beyoğlu tutuyoruz. Hiç kimse ilânihaye, bu yolda duruyor: öğretim çağında bulunan 99692 çocuk İlim adanumızclu (1). Daha sonra 1923 nıişlerdir. Ayrıca yemekhane, yatakha şubesi tarafından her ay verilmekte devam etmemizi istemez. Fakat; kiT.se, ri, bir şehir hacmir.de burada gözüküyor, «Biz iktısadda devletçiliği, inkişaf için tan % 43 ünü okutma imkânını bul te neşrettiği bir eserde de aynı mevzua ne, revir, mutiak ve çalışma odası gibi bir kademe daha sonra, tekâmül kanunu olan ve büyük rağbet gören çocuk çay emniyetimizi muhafaza eden muvazene ve yeni düzeni kurmak için de feyizli muştur. temas eden profesör, şlmdi üçüncü defa yurdların iç teşkilâtı da görülmüs ve cemiyeti derebeylik nizamınm içine sülarının 945 e aid ilk çayı bu ayın 17 nci sırığım atmamızı ve teslimiyet uçurumuve müsbet bir yol sayıyoruz; demek isolarak İbrahün Hakkmın hayat felsefe eksikler not edilmiştir. Bu ihüyaç^arm cumartesi günü Taksim Belediye g.ızi na atılmarriızı bizden istiyemez.» rüklüyor, kıhc ve kuvvetle hemahenk terim ki, yalnız müdafaa gibi, muhafazaduyu yerine getirilmesini birlik her yuridan olan yeni bir iktuadi nizamla karşılaşılngiltereye gidecek ticaret sinden bahseylemek lüzumunu müte ayrı ayrı rica edecek, ayrıca yetgili nosunda saat 14,30 dan 19 a kadar ve General Dittmarın Abnan ordusunun kâr bir noktai nazardan değil, îlerlemek yor (2). G&çmiş devirlerin bazı rilecektir. yoruz, toprağın ebedi müsteciri olan batıda yaptığı Ardennes taarrazur.dan ve inkişaf etmek gibi genişleyici pofttika fekkirlerinln sonradan bazı kalem sa makamların da gözünü bu konuya ç«heyetimiz serf ile, derebeyi arasındaki münasebet balısetmesi, Alman başkumandanli'jınm kecektir. için de müsbet ve en müessir vasıta sahiblerince ön safta bulundurulduğu, her hep bu fetih hakkmdan doğuyor. doğuda da böyle bir karşı taan\ız yapîngiltereye gidecek ticaret heyetimiz BİR İKİ SATIRLA yıy«r«z. fırsatta ona karşı beslenen sevginin beHeyet, bu incelemeler sırasında; Bilmak istediğini belirtiyor. Ardennps !mmEmpire devri karşımıza yeni bir ekoile temaslarda ve j * n i artlaşmaya aid clılirtildiğl vâkıasına, «Marifetname» mU hassa C.HP. kız ve erkek talebe yurdMemleketin mııhtac olduğu *anayii, nomik vasıfia çıkıyor. Ve imparatorluk tf. Yunan adalarmdan zeytlnyagı lthali lesi, Müttefiklerin taarruz için fa7İara leklerde bulunup esasların tesbitine yar elliflni seven Prof. M. Aİİ A3 ni, pek gü ları ile Kadirga talebe yıırdunun teşki takarrür etmijtlr. Bu ı«l l a n m kooperatlf yayılmış ve cephenin nisbeten anzalı bir kendi tekâmül çeyri içinde evvelâ mer teşkilâtı, vesaiti, devîetin yardımcı neza dım etmek üzere Izmirden şehrimize zel bir misal teşkil eylemektedlr. reti ve hattâ doğrudan doğruya teFebbülât ve bakımım çok uygun bulmu?, lerl yapacsktiT. kısmını zayıf tutmuş olmalarından i*tifacanti'isme'i, sonra da emperyalizra dagelen heyet akşam Ankaraya gitmiştir. 4; Sterlln eahasındaıı memleketlmlz» derl Her cemiyette vakit vakit sosyal cere müdür ve idarecilerine teşekkür etde edilerek baskın şeklinde yapılmış bir vasile serbcst mübaSeleyi ortaya atan sü olmaksızın kurabilmeği safdil olanlar Yeni Türk İngiliz ticaret anlaşrruısınlthail lçln yapılan müracaatlertn Anglo oldu; bir nazariyenin yarrtıcısı oluyor, ve bu düşünebilir, asır çok amansızdır. Ve se da İngiliz dominyonları ve sömürgelerile yanlara. edebl temayüllere bedbinliğln miştir. Ameritan büro tarafından k&bul edllmiye karşı taarruzdu. Önce muvaffak Fırat talebe yurdunun yeni müdürü cegl tılltllrllmlştlr. fakat sonra sıfıra düştü. Alman .irdusu, sistemi de meşhur dehasile. Adam Smith neler geçtikçe, zamanın insafsız%ğı azal olan ticaret münasebetlerimiz üzerinde hâ'sim. olduğn görülür. Bizde bu hal, daH Yüksek İktısad Te Ticaret okulunda Ardennes savaşmm med ve cezri sırakanunlar haünde cemiyetin şuuruna mıyor; her hududu aşacak kadar azgın de görüşmeîer olacaktır. Heyetimiz An ha ziyade edebiyatımızın ve garbdan ge Abdülhalim Zapsonun kısa bir zamanlaşıyor. Geri ve eksik vesait içinde bılen baza felsefl kanaatlerin kötü blr he da yurdu teşkilâtlandırmak bakımından cîtln sabah ylrml günlülc sömeetr tatlHne sında 65,000 esir vermiştir. Olüler ve malediyor. karadan ayin ortasmdan sonra ayrj.arakılmış olan kahraman ve büyük bir diyesi olarak yasamaktadır. Genclerimiz gösterdiği faaliyet iyi görülmüştür. Ge başlanmıştır. İ^tantul Ünlversltesils Teknik yaralılarla beraber Almanlarm en az 19 uncu asır na=ıl liberalizmtn dolu caktır. milletin sanayiini ve iktısadî düzenini, «yaşamaktan ne çıkar?> sorgusu Ue ezi ne bu inceleme gezisinde heyete İzmir Üniver;iteslnde ve Güzel San'atlar Akado 120,000 kisi kaybettikleri tahmin edilivor dizgin inkişaf asrı ise, milliyet asrı oîan ralsicda yarm ögleden sonra aCmestr tatlîngiltere ile yapılacak ticaret anlaş cl ve kemirici düşüncelere sapıyorlar. devîetin bütün vasıtalan v« imjtânlarüe kız talebe yurdları gösterilmemiştir. Yirminci asır da, iki tane büyük dünya Une başlanacaktır. Teknik Üaiverslteslnde ki bu 1012 Alman tümenine muadıldir. biran evvel vücude getirmek, taşıdığımiz ması görüşmeleri şimdiye kadar olan Profesör Mehmed Alt Aynlye göre, eski savaşile, bu iktısadî sistemin tasfiyesine Ozel yurd müdürleri, kömür temini derslere geç baslandığı lçln jubatın 26 « a a Alman ordusuna bı« kadar pahaliya vazifelerin en ağırı ve en miihimmidir.» lardan bambaşka esaslara dayanacaktjr. edebiyatımızın en yakın blr halkası. bu sahne olmaktadır: Or.un için bugün yahususunda karşılaştıkları güçlükten kadar tatll yapılacaktır, Dlğerlerl 1 martta mal olan bu karşı taamız. Müttefiklerin lngiltereye bugünkü durumda ver ;bi sapmalara zemln hazırlamıştır. Etrafı öjTctlme baflıyacaktır, * * * şadığımız dünyayı kendi bünyssine ve bahsederek, bu ihtiyaçlarınm yerine p ı leceğimiz maddeler daha çeşidli oldugu ve hayatı kötü görmeyi, bir takım garb * Evvelc« Mersln yolu İle lthal edllen batıda yapmağa hazırlandıkları taarruMüellifin de iddia ettiği gibi, muasır zihniyetine hâs bir ekonomik sistemi gibi almak istediğimiz maddeler ie da ve şark edebl mahsullerile izaha çclışan tirilmesi için Birlikten yardım rica et beş ton kına şehrimize gelmlş, tstacbuldakl zu. bir buçuk ay kadar geri bırakhrmak aramakla meşgul görüyoruz. Sayın Nu iktısad nizamı bir tarihî vakıalar iiste ha çoktur. İngi'ıtereye verebileceğiıniz mişlerdir. Birlik bu dileklerin yerine flrma tarafıccian Merslnda blr ftrmaya sa gibl bir netice vermiştir. Fakat. Aınerimuharrir, Voltalre İle beraber Akif Patılmıgtır. Bu çekilde elden ele ve menıleket kan orduları. şimdi, Siegfried (Zi^rid) rullah Esad Sumor de, büyük bir ter midir, tam ve masbet bir kanaate var madelerin başında üzüm. incir. fındık, getirilmesine çalışacaktır. şamızı da zikrediyor. Evvelkisinin: içinde üola^an bu 5OOO kiloluk kın* parkib kuvvetile yazdığı kitabda, bir taraf mak için onun tarih ve sosyal tekâmül tütün, tiftik, av derisi, küçük baş haymüstahkem hattını zorlamağa haşlamı? Heyhat! Hayatm akışı ve gayesi nedir? tlslntn durumu lncelenmektedlr. Halkevlerinin 20 nci tan yukarıdanberi sıraladığımız iktısadî içindeki oluşunu takib etmek lâamdır. van derileri vardır. bulunuyorlar. Boşluk ve htçlik! * Merslne 170 kamyon gelmlçtlr. Fakat determinisme'i takib ederek, ve diğer Nurullah Esad Sunıer, memleketin düAmerlsadan gelen bu kamyonların üzerinyıldönümü Doğuda, Oder bo>Tinda da, blr Alman Ingiltereden almak istediğimiz ithalât taraftan bugünkü scsyal ve politik nrıü şünenler zümresine takdim ettiği bu Ev Jüpiter! Sen bizl yaratmakla de klme aid olduklan yaz:lmadıgın/3an va mukabil taarruzu yapılırsa. ne nptire maddelerinin başında tıbbî ve kimyevî 19 subat Halkevlerinin kurulus yıldö ziyet tetkik olunmaktadır, nasebetlerin arzettiği manzaralavdan eserle, Türk inhitat tarihi içindeki bu vereceği pek belli clmaz amma, önünde, maddeler, giyim eşyası, yünlü ve pa Soiruk bir lâtife yapmış oldun! nümüdür. Geleneğe göre bu tariht^n mülhem olarak bu sorunun cevabını oluşla, milli aksülumelden doğan kal>f. Şişlide Hammoglu sokağında 20 nuParçası Türk şalrinln: muklu mensucat, çuval ve kanaviçe, sonra ilk pazar günü tören yapıldığm maralı evde oturan Vasil oğlu .53 yaşmda sonunda Ardennes savaşına benzemesi kmmanın izahmı yapmış, ve her vermeğe çalışıyor. Var ise andadır ancak yok Isf yok! Koço DİS'amandl^ Bebekte Aralık Eokajın ihtimaH çok kuvveflidir. şeyden evvel, hür düşünceierir.in ve deri gelrnektedir. Rahat Istersen ejer eyle temennâyi dan; bu yıl kuruluş yıldönümü 25 şı dan geçerken, tlrdenbire kaldırım kenarır.a Nasıl, her içtirmî merhalenin kendisiNetice: Uçurumların ü«tiindeki ip adem! bat pazar günü kutlanacaktır. ne hâs bir iktısadî r.izamı varsa, bu sahibi ve fikirlerinin mesuliyetini taşıyan düşüp ölmüştür, Adi! heklm Dr. İzzet tşcAn, camba7inm varmağa çalıstığı Sahte havalelerle para selîinet bir vatandaş olarak, eserini, dünyanm en Bu yıl da yurdumuzun her tarahnda o'.üm sebeblnln ka!b felc! oldu5:jna rappr günkü içtimaî bünyelerin de kendilerine Beyti İle ne lyi anlaşıyor!. Fakat chanoktası hir ^erab olmakta devam ediyor çekenler sayısı oldukça kabarık Halke\i ve vermiş^ cesedln gömülmepine müsaade ethâs nizamlan olmak lâzım gelir, asıl bü buhranh bir zamamnda umumî efkârın yat nedir?» kitabının sahibi bu anlaşve edecekHr. mlştlr. yük dava bu nizaram çerçevesini çize tenkid nazarları önüne ko>"muştur. Sahte havalelerle para çekmektin sa maya isyan etmektedir: İnsankğın yük Halkodası açılacaktır. Bu suretle a ı zaif. Şehrlfnize bol mlktarda koyun gelmekSümerbank Umum müdürü sıfatile, nık olarak İstanbul Ikinci Ağırcıza sek mer.faatleri için pek zararlı olan bu man sonra yurdumuzun bütün .jehir, tedlr. Dün beş bln seklz yüz koyun kesilbilmektir. Politika ve iktısad, başka bir ifade ile memleketin endüstri davasında btrinci mahkemcsince yargılanan posta ve t>?l bedbln temayüllerln gencliğe nüfuz et kasaba ve köyleri Halkevi veya Halko mlştlr îstiklâl ve ekonomik bütünlük, Siyamlı safta rol almış olan genc Maliye Baka graf memuru Fatih'le arkadaşı Düncar'n mesine mânl olmalı, hayat sevgisi ve oasına kavuşmuş olacaktır. >f, E. T. T, Idareslnln kar ytlzünden »eBir tavzih kızkardeşler gibi, birbirine yapışık mef nımıa aynı davanın ilmi ve nazariyesi ve Niyazi ile Ekremin yargı!anma!arı aksiyon aşkmı telkin eden feylesoüarla İstanbul İlinde bu yıl Ya'.ova, Kartal ferlerl kestlmlş olsn Bo^cız ototüslerl yeniüzerinde eğilmiş çalışırken görmek, ruz sona ermek üzeredir. Son oturumda; şairleri ön safta tanıtmalıyız. Böyle blr ve Bakırköy halkodaİErı Halkevi haline den işlomeğe başlarnıştır. Oazl Osmacpaşa orta okulu müdürün. humlardır. ¥ Dün İstanbul semtlnde dört (üphell Bir tarife göre, bir •fopluluğıın millet met ettiği rejime, ve yaşlarmm icabı savcı, bunlardan ilk üçünün suç iş'2 vazifeyi ifaya çalışan muharririn kar getirilecektir. AjTica on köj'ümüzde de hasta görülmüştür, Bunlar, tlfüs olmaları ih den ald'.gım'.z blr mektubda, 72045 tarihll nüshamızdak! d!lek:er sütuniinda çıolarak ikndar sandalyesine doğru yük dikleri kesin deHHerle bel'.i olduîi'nu şısmda İbrahim Hakki3T bulmasmı hiç Halkodası açılacaktır. olabilraesi için, o topluluğun ferd'.eri tirr.ali gözonür.de tutularak hastaneye kal kan blr yazı münaEebetlIe; Sİ3 gilnü mekarasına yalnız, lisan örf, duygu ve ilâh. selen kendi nesline ve istiklâl harbi ileri sürerek cezalandırılmasıru, Ekre de garlb bulmuyoruz. Zlra XVIII inci dmlmış ve fvlcrlnde lcab eden sıhhl ted. tebe seç gelen talebelerln okula alınmaKuruluş yıldönümünde yapılacsk tömalarının varld olmadığı ve esasen boyle birliğinin mevcud olması kâfi gelmez, gencliğine hiç şmhe yok ki iftihar hisle min de bu işte hiç bir ilgisi bulunma asnn bu büyük Türk mütefekkiri, adeta rene aid program bugünlerde Parti Ge birler alınmiftır, sf. Karadenlzde fırf.na devam etmektedir. blr halln tallmatnameye aykırı c'.madığı dığmdan beraetini istemiştir. Yakında garbda Reformasiyon devrinde ortaya nel Sekreterliği tarafından gönderilcmillet, öyle bir topluluktur ki, orada dil, ri telkin eden bir rr.isaldir. Kürük motör ve vapuriar Boğazdan dişarı blldlrilmekte, maamafih vaki hâdlser.in his, vesaire gibi bir takım vahdet unsurcıkan ve hayatı sevdiren yan dinî, yarı cektir. CİHAD BABAN müdafaalar yapılacaktır. çıkamamaktadırlar tahklk olundugn llâre edllmektedir •{•*• MİLLÎ DEĞERLERİMİZ Sehir Muasır tktısad Nizamı haberteri Erzurumîu llJIIUlUlJNIIIIIİİIIIIIIllllIIIJUİiJillJIiUİJlJilllJJüîliîlllJMiJJİllllJİIİIJUL'lllJlllillllilllllî llllllıllMllıniHlllilinılîllllllllltlliinMlltUllnllinillllllMıfllllllllllMIIIIIIIIIIIIIIMÜIII'll'lll! !!!!! 1 HEM NALINA M1HINA İp cambazı gibi Yazan: Gihad BABAN İlk öğretim seferberliğiniıt feyizli neticesi hakkııtda düsttnceler Yazan : Prof. Ziyaeddin Fahri Ftndıkoğlu | r Bugün de biraz sanat hatıralannİAn üzere çölün şurasına burasına bir kaç konuşakm: Geçmiş zaman olur layali aslan ve kaplan da kondurursanız aliycihan değer derler. Öyledir; fakat bazan yülâlâ olur.» buyurdular. da geçmiş zaman olur hayali ciğer da'ıer. Tekkenin böyle bir fotografisi oîup oîSene 1898, Mektebi Bahriyeden dip madığını sordum, ne öyle bir resim, ne loma almış ve sani mülâzım rütbesiie de birguna vesika mevcud! Şeyh hazrettersanedeki inşaatı bahriye resimh?ne lerine resmin dojjru, hattâ hakikî bir sine devama başlamıştım. Dairede boş sanat eseri olabiİTiesi için böyle raevkalan zamanlarımda portre filân da zuların yerinde bakarak yapılması lâzım geldiğini diHm döndüğü kadar Iza> yapıyordum, yüks^k ettim. Kime anlatırsmız. bütün haya'mrütbeli âmirler beni da ikna edici sözler söylemeğe alışık oistidadh buluyor'ar, lan, yahud kendini öjle telâkki eden den evvelâ bir sulu boya resim istedi. Sanayii Nefise mokbaba efendi bana: «Yerinde, oakarak Kendisi gencliğinde böyle bir resnn yaptebine devam etmeresmi herkes yapar, asıl marifet onu gör mış, fakat hatırım kıramadığı bir dostu mi tavsiye ve teş"ik meden yapmaktır.» cevabmı vermez m i ' olinden almışmış. ediyorlardı. Onu beSülüs hattını iyi yazan bir arkadaşa nim de gönlüm çeEtrafındakiler hep bir ağızdan «hay bir ah yazdırılacak, bu kelime resmin ha kiyardu ama, cishay» 1 bastırdılar. Sağdan. snldan raans vasına ve ortalama kondurulacak. uîuk rıştığı yerde beyaz lı kaş göz işare'lerin de görünca bana mî mü=aadeyi na^ıl ta yüksek dağlar g&terilecek ve daştar köpükler vesaire veele geçirmeü? Herkes bir yol göiteri:'ken susmak düştü. Resmi yaptım, yoıladun. dan birisi yanardağ olacak, ahm (h) hisaire... bir arkadaş da maruf bir şeyh efendıye Hiç müşkülpesend değilmiş, resira reV nin iki gözlerinden yaşlar akacak. bu Paşa hazretleri bir resim yapmamı tfvsiye etti. Bu şevh boğenilmiş! ! ! Bî'.ıim mekfebe devam yaşlar ırmak halinde. dağlar üzerinds ön kendisi mektebi bahmüsaadem bereket versin başka taraftan baba vakt'n Bihr'ye Nazırmm da şcvhi plândaki denize dökülecek. (Eîerin korn riyede talebe iken imiş, Kaptan Paşa ouun tekkesine girler. temin edildi. Şeyh hazretlerini teirar ri pozisyonu şimdi tamamlanıyor.' Ahın (takdimi şahane) duasını ahr bir diîeğini geri çevirmez yaret edemedim. için, Avrupadan gelyanıbaşına rık'a ile: miş. Şeyhin etrafındakiler oldukça okur me kromolitoğrafik Minel aşkı ve halâtihi Teklifi kabul sttim, şeyhe bir rssim yazar adamlar o'.duğu halde natürden resimlerdln böyle Ahraka kâlbi bihararatilıi yapacaktım. Fakat herşey aklıma geür resim yapmak fikrim garib bir iddia bir kopyayı, hocasıManazarâl aynı ilâ gayriküm şeyh efendinin benden bu kadar muğ'âk hattâ aciz telâkki edi'di. Hakları vardı, nm yardımı iîe yaparak Padişahtan saAkscmü billâhi ve ayatihi ve güç bir iş istiycejğini düşüne^ıez1.Ti. oünkü o devirde Kasımpaşada Göksu nayi' madalyası almış imiş! Işte benim Beyti yazılacak. Bu sulu boya kü yapacağım resi mde o günün hatırası Eferdi nâlum^sendon Seyvid Aİ Fatihte Fenerbahce, Aksarayda Kâğıdçükçe bir resim mevzuudur. medürrüfai h^zr^tlerinin türbei şeritele hnne resmi yapıhrdı. olacakmış. Artık tecıübeli bir insan olPaşa hazretlerinin resim iştihası ka muştum. Ona tabiatten filân bahsetrinin resmini is'srim. Maüın': yâ bu türHatıra 2: be B^sra civarında. göî'in ala'»ılJi*i 'taSene 1909. Sanayii Nefise mktebin: barmışken öyle bir iki resimle tatmin medim. Yalnız işi biraz salladım, çok dar geniş bir çö'.ün ortasındadır. Yalnız bitirmiş Mektebi Bahriyede resira ınu edilir mi! Şimdi bir de gayet büyük şükür arası çok geçmeden hürriyet ilân türbeye kr/'ar îmti^sd eden dar bir yoî allimiydim. Bahriyenin en büyük paşa tuval üzerine, yağlı boya bir resim is edildi. Paşamız emsali misillu Bekirağa görünür. Uzakta iajlar vardır. Tiibenin larından biri benden yağlıboya bir resirr. tiyor: Bir dere, arkada köprü görüne bölüğünü boyladı. Ben de Parise tahyanında birkaç hurma ağacı da Istsr. İş istedi. Ona tabiattan bir Heybeiiada cek, ön plânda kazlar. ördekler, koho sile gittim de ikinci takdimi şahanelik te bi^e böyle bir rfciim y?.paca!;i:n. vakıi manzarası yaptım, yaldızlı çerçeveye lar, köprünün arkasmda karlı, yüksek resimden yakamı kurtardım. sabah dsâîarm arkasından şünes tuU": koydurarak takdim ettim.Beğenmiş, keş dağlar, sağdan veya soldan 'onu sanedecek, şemsi münirirı huzmeleri p^rafa ki beğenmeseydi. Bir gün beni çağırttı. at zevkime bırakıyor.) Geniş bir şe Hatıra 3: dağılacak. Pirin kt?rarr.etini hattrlatmak Meğer paşamız da fırça ehli imiş! Ben lâle gösterilecek, şelâlenin dereye kaSene 1914 Paristen avdet etmijtim. SANAT HATIRALARI Üç act hatıra Yazan : Ali Sami Boyar Yaptıklarının doğru olmadığını çoHeyecanım geçtikten sonra verdiğim cuklara ihtar ettiğim zaman, onlardan cevab şu oldu. «Bunlar yüksek san'at katı açılmadık küfürler işittim: «Ulan eserleri biz daha onîarın pâvesine erisana ne o bizim malımız» diyorlardı. şemedik beyefendi., Hakikaten bana ne idi. Bir türedinin ı Artık mevzuu değijiirdik. Ben pamalını konıyacak ben mi kalmıştım? | ketlerimi topiadım. Nezaketen hirar Fakat bence asıl ibretle görülecek şey, daha oturdum. Divan edebiystmdan o terbiyeli adamın çocukîarmın bu ka bahis açıldı. beni kütübhanesine dave» dar terbiyesiz oluşlarıj'dı. etti. Orada üç dört küçük yağlıboya Nihayet davetli olduğumu; sofraya puşat gördüm. Ksloturduk, hindi dolmalarından. tutun da dırım üzerinde b:tİttihad ve Teraiki ricalinden ^M) Bey böreklere, helvalara varmcıya kadar miş gül ve menekfe birdenbire zengin olrr.uştu. Hangi tica hiçbir şey, hattâ şapırtılar ve şupurtugörmüş gibi hayret işi, hangi vagon meselesi konuşul larla bu nefîs yemekleri atiştıran, dalret içinde resimlore sa mutiak altmdan onun ismi çıkardı. kavuk misafirler de eksik değildi. Yebakıyordum. ReKendi=ile vapur ve kamara arkadaşı ol mekten sonra diğer davetliler birer ikisimler fevkalâde şeymuştuk. Dış görünüşü pek terbiyeli şer çekildi. Biz Je gene o PigmaJyon'un lerdi; yapan arkabir zattı. Hattâ nezaket ve terbiye vitrinine benziyen salona ddndük. Bendaş şimdi maruf resseremonilerinde biraz mübalâğacı idi den istediği manzara resimlerıne dair samlarımızdan biribile dense yeridir. Beni yalısma davet görüşecektik. ona pakette sarılı gotür dir. Zaten o zarnan da gene vük=ek etti, yalı baştanbaşa yepyeni eşya ile düğüm beş on yağlıboya Istanbul, Bosan'atkârdı. Çok yaşasın inşallah. döşenmişti. Masalar, etajerler, kütüp ğaziçi ve Ada etüdlerini gösterdim. BiBenim 0 kıt'aca küçük, fakat kıyhaneler, raflar her şey yaldızlı. Stile rini beğenirse gidip yevliyerinde tabi mette pek büyük olan resımlerle ilgigelince Fransa tarihinin bütün Luiîeri attan yapacaktım. Nezaketen resimler lendiğimi gören ev sahibi bey, .dııılbenden tı şeyîer, tavan arasma kaîdırmaları orada idi. Meğer (M) Beyrenr'inin mi beğenrr.ek lutufkârlığıru bir de mobilya fabrikası varmış! Şunu esirgemedi. Fakat o böyle şeyler değil için emir vermiştim, kaldırmamışlar, nasıl buluyorsunuz? Bunu nasıl bulu yağlıboya (manzara tablosu!) istiyor Harbiyeli bir arkadaşın hedıyesidir, yorsunuz? diye sordukça yüzüme ba muş. Şu Avmpadan gelen tablolar gi dedi.» kıyor; belli ki hepsi için ayrı kompli bi: diyerek bana odasınJa asılı, kııîuOna ?öyle cevab verdim: sal çerçeve'.erin içindeki resimleri gösman bekliyordu. terdi. Evvelâ tepeden tırnağa titredirn, «Aman bej'efendi, ne söylüyorsımuz, Kitablara, bilhassa eski kitablara sonra soğuk soğuk ter döktneğe başla bu resimlerin bir tanesi, o sizin içeıiolan merakmdan bahsetti. Yeni aldığı dım. Çenelerim kilidlendi cevab vere de beğendiğiniz resünler gibi yüz tanebir iki nadide eseri getirmek üzere besini satın alır.> mez oldum. ni salonda iki küçük oğlu ile yalnız O, «ya öyle mi!> derken artık durabırakmıştı. Çocuklardan biri yaldızlı Avrupadan gelme resimler dediği masanın önündeki iskemleye oturmuş. şeyler neydi biliyor musunuz? Hani madım, oradan kaçtım. Bu tecrübelerçamurlu ayaklarını orta kısımların şu. (Bon pour l'orient) dedikleri, möb den aldığım ders ve çıkard'ğım netice şu üzerine koymuş, babasımn şahane nıöb leci mağazalarında silkme ve kon oldu: Ne yoksulluk, ne de zenginlesini telvis ediyor, diğeri de bir yal durma ağaclı. san'at katili fabrıhssyon lik ve konfor. San'atı da, san'atkân o> dızlı kanapeye at gibi binmi$ aykın ha resimler yok mu, onîarın, hattâ en muhit yaratır. reketlerle kırarcasına sallanıyordu. A. Sami BOYAR kötülerindea birka; resimdi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: