19 Mart 1945 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

19 Mart 1945 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sehir TAHLİL TETKIK Meraklı sahtfeier haberlşri Hekimlik ve ahlâk Bir kaçış vakası Carb Tarihindeıt Toplıyan: Hanıdi Varoğlu Direktuar devrinde Fransada geçen lıeyecanlı vakalar arasmda, ihtilâlin, başındanberi işi gücü zabıtayı uğraştırmak olan Hyde de Neuville isimli kralcının bir firar hâdisesi vardır ki, ckuyup da şaşmamak kabil değildir. Hyde, biı vakanın cereyan ettiği tarihte, beş senedenberi gizlikapaklı yaşıyan bir adamdı. Polis memurlarının burnunun dibinde gemiye binip Ingiltereye kaçıyor, kimse farkına varmadan Fransaya dönüyor; zabıta, ken<iisini Brötanya'da ararken o Pariste dolaşıyor, cür'etia de hududlarını aşan işler görüyordu. Direktuar idaresirdn bütün gizli memurları tarafmdan takib edili j yor, hemen her akşam ev değiştiriyor, gündüzleri yükte, dolapta saklaruyor, geceleri şehrin sokaklarında dolaşıp duruyordu. ihtilâlin en civcivll zamanında, meşhur 9 termidor tarihindea az sonra, Matmazel Rouille isimli bir kızla evlenmişti. K:z, vaziyeti füturs'jzca kabul eU rniş, maceradan maceraya koşan kocaBinın tehlikelerle dolu hayatını çatucak feenimseyivermişti. Kısa bir zaman sonra, karı kocadan hangisinin daha soğuk&anlı, daha azimli olduğunu ayırd etmek güç denecek derecede kendisini bu velveleli yaşayış tarzına veren Madarn Hyde, Madam Roger adını takmıp, küçük bir binaıun dördüncü katında yaşamağa baslada. Kendisine, hususî dersler okutarak geçinen fakir bir dul kadın süsii veriyordu. Hyde, evde kapalı yaşıyordu. îşçi kıyafetine girip yalnız akşamları sokağa çıkıyordu. Bu gezintilerde, karı koca daima beraberdiler. Madam Roger diye tanıdıklan bu dul kadını, genç ve gürbüz bir işçinin kolunda gören mahalle kadınları, bu işe bir mana veremiyorlardı. Onun namusundan şüphe etmeğe başlamışlardı; dedikodu, alıp yürümüştü. Bir akşam, kan koca, herzamanki gibl hava almağa çıkmışlardı. Bir arahk, Madam Hyde, takib edildiklerini sezdi. peşleri sıra iki kişi geliyordu. Hiç şüphe yok, bunlar polise mensub kimselerdi. Hyde'le karısı, gezintilerine devam etmekle beraber, arkalarmdan gelenlerin hareketini göz ucile takib etmekten geri kalmadılar. Memurlar, karı kccanın yanından geçip ileri doğru git'ikten sonra geri dönmüşlerdi. Tam, karı kocanın yanına kadar gelip, Hyde'i yakalamak için ellerini uzattıkları sırada, Madam Hyde, elinde taşıdığı çadır yavIUSU şemsiyeyi birdenbire açtı, nsenrjrlarm suratına doğru uzattı. Hiç beklemedikleri bu hal, iki memuru da fena halde' şaşırtmıştı. Onlar, burunlanna doğru uzanan bu koskoca maniayı ortadan kaldırmağa uğraşırken, Hyde tabana kuvvet, yan sokaklardan birine saptı, gözden kayboldu. Hyde'in kaçmasını kolaylaştıran şeyin, o koskoca şemsiye olduğu inkâr kabul etmiyecek kadar belli bir hakikatti. Lâkin, Madam Hyde, .ııahalledeki şöhreüle, tanıdıklarının şehadetile, elindeki vesikaların kesin mai:iyetlerile öyle kuvvetli bir Madam Roger hüviyeti taşıyordu ki, aksiııi iddiaya, ona bir kasid yüklemeğe imkân yoktu. El sürmediler. Bu vak'a, Hyde'in eniştesi olan Larue isimli bir kürek mahkumunun, Guyanne bapishanesinden kaçıp İngilteraye sığır.dığı tarihe rastlıyordu. Kaymbiraderi gibi, Larue de, O devrin siyasî mahkumlarından biri idi. Kürek zindanından kaçtığı haber alınmca, bütün Fransa zabıtası seferber olmuş, bu tehlikeli adamın, sığındığı Ingiltereden gizlioe Fransaya girmeğe teşebbüs edeceği ânı bekliyor, bütün limanları göz hapsinde tutuyordu. Bu sıkı kontrole rağmen, Lanıe, Ingiltereden Fransaya girmeğe gene muvaffak olmuştu. Bir müddettir, şemsiye vak'asını yukarıda anlattığımız Hyde'in annesi ve kendi kaynanası olan büyük Madam Hyde'in şatosunda oturuyordu. Etrafın dikkatini çekmemeğe gayret etrhekle beraber, pek fazla gizlenmeğe de lüzum görmediği için, şatoda bulunduğu, kulaktan kulağa yayılmış, Parise kadar ulaşmıştı. Mercie isimli bir emnîyet âmiri, günün birinde, Larue'yi tevkif etmek üzere, Etang çatosunun kapısını çaldı. iîercie yanında Oç, jandarma ile birlikte, damdan düşercesine şatoya girdiği sırada, aile halkı sofraya oturmak üzereydi. Madam Hyde, hiç telâş göstermedi. Zaten erkek gibi, iriyan, azimli, Vali ve Belediye fleisi Doktor Lutfi soğukkanlı bir kaduıdı; hayaünda bir Kırdar, emlâk ve imar işlerile meşaul çok badireler görmüştü. Mercie'nin, damadmı tevkife geldiği olan millî bankalardan bazılarile temaru anlar anlamaz, bütün cerbezesini ve sa geçerek yeni bir imar hamlesi için hazırlıklar yapmaktadır. Teşebbüsün becerikliliğini ele aldı. Damadım Larue'nin, kat'iyyen rnu mahiyeti şudur: Beyoğlu caddesine bakan binalar her kavemet göstermiyeceğine emin olabilirsiniz, dedi. Yalnız, buradan Parise ka nekadar büyük ve kıymetli ise'.er de dar yol uzundur. Karnını doyurmadan arka sokaklardakilerin ekserisi eski ve giderse, açlıktan harab olur. İzin verin, kıymeti az binalardır. Bu itibarla Inyemeğini yesin; hattâ, siz de lutfen sof giliz sefareti kapısı karşısından başlıramızda bulunursanız bizi minnettar yarak Tokatlıyan, Serkl Doryanm arka^ına isabet eden yerlerin bu bar.kabırakırsınız. Bu çok nazik davet karşısında, me lar marifetile kamulaştırılarak arsa murlar, kendilerine gösterilen yere o haline konup yolları yapıldıktan sonra turmaktan başka çare bulamadılar. adalara ifrağ edilecek ve bu suretle satısa çıkarılacaktrr. Bu suretle de yeni Yemeğe başlandı. Bu sırada, hizmetkârlar, Larue'nin bir Beyoğlu vücude getirilmiş ola^aktır. bavulunu hazırlamakla meşguldüler. Bu iş ayni zamanda mezkur bankalar Madam Hyde, ikide bir sofradan kalkı için de kârlı olduğundan teşebbüsün ve yor, emirler veriyor, hazırhğa nezaret konuşmaların bir hayli ilerlediği öğrsediyordu. Kızınm son derece telâşa ve nilmiştir. Bu sa'nada ayni üslubda ve heyecana kapıldığını görünce, onun bu zarif binalar vücude getirilerek şehir telâşı yüzünden kendisi de şaşırmamak için büyük bir kazane temin edilmiş için, kızını bir odaya çekmiş: <Bana olacaktır. Kendisile görüşen bir muharririmize, bak, kızım, demişti; damadımı kurtarmak için, bütün soğukkanlılığıma sahib VaU Lutfi Kırdar: € Bu teşebbüs netice verirse Istanolmak mecburiyetindeyim. Sen burabulun imarı bakımmdan büyük bir kadan dışarı çıkma; bana Itimad et.» zanc temin edilmiş olacaktır> de^iştir. Yemek sona ererken, yol hazırlıklan da bitmiş, ayrılık am gelmlştl. Madam Havanın giizelliği, halkı mesire Hyde, bir aralık, kimse farkına varmayerlerine döktii dan, damadı Larue'ye bir Işaretle, kenBir müddettenberl fena giden havalar disini kurtarmak İçin bir takım hazırlıklar yapıldığını anlatmaga muvaffak İki gündenberl açmış TS dünkü pazar tam bir bahar havası lçlnde geçmlştlr. Bu fır. oldu. Bir yandan da, kan koca vedala »attan lstlfade eden halk Adalar, Kadık6y, şıyorlar, acı ve belki de ebedt bir aynlı feostancı, Boğazlçl gibl sehrln eayflye yer. ğın llk hazin anlarını yaşıyorlardı. Ma lerlne gltmiş, kırlara çıkmıştır. Halkm «abahtanberl buralara akın ettldam Hyde, birdenbire aklına gelmlş Jlnl gören Denlzyollan Şehlr Hatları tdagibi: lçln li&ve Aman oğlum, dur bakayım, dedi; resl, dönüşteki lzdlhamı önlemelc kalmı? ve postalar yapmak mecburlyetlnde böyle arkana bir şey almadan yola çı saat 1S rularında Boğazlçl, Haydarpaşa, kılmaz. Üstelik .hastasın da. gidip bir Kadıkdv, Adalar hattma muhtellf vapur. lar kaldırılmıçtır. kaput getireyim. Böyle dedikten sonra, o dakikaya kaMerhum Rükneddin Fethi içîn dar kapalı duran camlı bir kapıyı açtı, yapılan tören yüklüge benziyen bu yerden, büyük bir Gcçen sene genc yaşmda vefat eden, eski cuha kaput çıkardı. Bunu, damadmın Tplebe Blrllğl Relsl Dr, Rükneddin Fcthl sırtına bizzat giydirmek istedl. Olcaytuğu anmak lçln dün bir tören yaYüklükten çıktıktan sonra, damadı pılmıştır. Bu münasebetle arkadaçlan ve nın yanında öyle bir vaziyeüe durmuş dostları Beyaz:dda toplanarak otomoblltu ki, gayet tabii olarak, jandarmalarla lerle ŞehldllSe gltmişler ve merhumun kabrlnl zlyaret etmlşlerdlr. Kablre Emlnöonun arasma glrivermiştl. Kaputu, La nü Halkevl ve Ünlverslte Talebe Blrliğl narue'ye giydirir vadyette yukan dofru mına lkl buket konmjş ve söz a!an muhtekaldırmış, bütün genlşliğince açmış. ar llf hatıb'.er Rüknedd:n'!n büyük kıymekası dör.ük duran damadma, hem tav tlnl tebar \z ettlrınlşlerdir. slyelerde, nasihatlerde bulunuyor, hem îki arkadaş arasmda de onu giydiriyordu. Vefada. Vefa caddeeinde lOl numaraü Birdenbire, kaputu bıraktı, Jandar e\de oturan Abdullah ile arkadaşı Ramazan malara döndü. bir meseleden do'.ayı münakaşa etmlşler, Larue ortadan kaybolmuş, adeta yer münakaşada hiddete kapıian Raraazan, yarılmış, yere geçmlştl. Kadm, h a ^ e t Abduüahı bıçakla yaraiamıştır. Ramazan vaka'.anmif, Abdullah tedavl altma alın. ten ağzı açık kalan zabıta memıurlan mıştır, na, kısaca şu sözlerl söyledl: lstanbul surlannm perişan hali Mösyöler, size teslim oluyorum. Istanbul surlhrının bugünkü perişan vaBen vazlfemi yaptım; siz de kendl vazlyotlnin ıslahı lçln bazı tedblrler almması zifenlzl yapm. kararlaştırılmış ve mahallinde lncelemeler Bu arada, Marcie lle adamları, llk yapılarak hazırlanan rapor Maarlf Bakanakıllarma gelen tarafa saldırmışlar, lığma genderilmlştlr. Tapılan t«tkiklerde Istanbulu çevreliyen camlı kapıdan içeri dalmıçlardı. Orada, surlarm muhafaza edilecek kısımlarüe mugizli bir merdivene açılan bir kapı gör hafazasına İmkân görülemlyen kısımlan dUler. Larue'nin oradan kaçtığı besbelli te«bit edllmiştir. idi. Peşinden koştular. Merdiven loş Ayvansaray Edlrnekapı ve Yedlkuleyl ve biçimsizdi; el yurdamile indiler, ba çevrellyen ve «Kara surlari'! adı verilen sık tavanh bir odaya girdiler. Bu oda surlann hemen büyük bir kısmı yıkılmışdan bir başka odaya flçiliyor, oradan tır. Bıırcda kalan parçalar Tedlkule şatoüçüncü bir odaya girilip onun kapısın larile Mermer kule ve Narlıkapıda blr kaç burcdan lbarettir. dan iı kıra çıkılıyordu. Larue şatodari Slrkeci . Ayvansaray Hallç surlarından çıkmak için herhalde bu yolu tutmu? bugün eser kalmamış bulunmaktadır. Yaltu. Mercie ile jandarmalar, bütün gece, nız tamir ve ıslah lmkânı görülen kı=im deretepe dolaştılar, kaçağı afadılar, e]i «Mannare surları» o'.an ve Yedikuleden Sarayburnuna kadar uzanan surlardır boş döndüler. Millî oyunlar Ha'.buki. Larue, yüklüğe girer girmez. Etnlnönü Halke'lnln tertlbledlği yılın gizli merdivene açılan kapıdan aşağı : millî oyunlar müsameresi dün akşam inmemiş, bir başka merdivenden üst kata çıkmış, evde mevcud bir sürü eizli verilmiştlr. Şevket Evliyağil ve Zlya Soylurun sözlerlnden sonra millî rakslar yaodadan birine saklanmıştı. İzini neden pan gencler hararetle alkışlanmışlardır. Eonra buldular; fakat o zamqn da Çanakkale zaferi hakkında Larue, İspanyaya kapağı atmıç bulubir konferans nuyordu. i ş raart ÇanakkaJe zaferl münasebetlle dün Üsküdar Halkevlnde arkadaşımız Abl;in Dav'er tarafmdan blr konferans verümiştlr. Çok alkışlanan konıeransı, temsll koîu tarafmdan oynanan fMavl GözKiiv^ lslmll blr çocuk piyesl takib etmlştir. CUMHURIYET Dünkii maçlar Galatasaray, Fener galib, Beşiktaş berabere Beykoz mağlub Miihim bir teşebbüs Valimiz, büyük bir imar işîne hazırlanıyor Filozofun, klealist fikir adamının hulyasmı kurup b ü tün insanlara aşılamak istediği ahîâkla gündelik hayatımızda öz işlerimizd* bize kılavuzluk eden pratik ahlâk bir değildir. Gerçi bu da bir çok hükümlerini ve değerlerini bu Kant'vari teorik ahlâktan almaktadır. Bir çok dinler insanları hayvanî hırslardan kurtarmak gayesile kaynağı göklerde olan metafizik bir ahlâk vâzetmişlerdir. Bir tanrıya inanc bunun ifadesidir. Fakat insan sözde ve hulyalarında başka, şahsî işlerinde ve sosj'al ilgilerinde oldukça başka bir şahsiyettir. Herkes ferd olarak faziletten bahsedip başkalarından şikâyet ettiği halde, ahlâk düşkünlüğünün bütün çeşidleri daima meydandadır. Bunları muhakkak ki her «ınıf halktan ve meslekten insanlar yapmaktadır. Her insan mübalâğah bir nefis sevgisile daha ziyade kendisini doğru, faziletli ve hattâ bilgin görür. Bütün hareketlerini ve ksrarlarım vicdan ajnasına sksettirmek suretile auto critiQue yapabilen insanlar oldukça azdır. Gerçi insanlar daima çamur kaynakh tabiatlerinden melekler yaratmak hulyasına düşmüşler; lâkin Pascal'ın dediği gibi de ıstemiyerek çok defa şeytan yaratmışlardır. Homo Duplex tabiri boş değildir; yani insan şahsiyeti itibarile iki taraflıdır. Başı onu yükseklere çıkarmak gayretinde olduğu halde, vücudü onu daima aşağı çekmekte ve toprak tabiatini hatırlatmaktadır. însanlarm çokluğu daha ziyade fiziyolojik iç güdüleri ve arzulannın tesiri altında olarak yaşamak meylini gösterirler. Nitekira en modern ruhiyat kitablarında insanın bu iptidaî ve anadan doğma arzuları ve refleksîeri önemli bir yer almakta ve bundan da Behaviosism gibi bir psikoloji de doğmaktadır. Dr. Rasim Adasat însan herşeyden önce gündelik beden ihtiyaclarım ve hattâ zevklerini doyurmağa çalışan ve yüksek ideal ahlâk telâkkilerine karşı herşeyden önce <boş mide» sini gösteren bir varhktır. Tarih önceki vahşi dimağh insanından bugünün medenî insanma kadar medeniyetin gösterdiği gelişmeler de bunu gösterir. insan nihayet bir gorilin maddî ihtiyaclarma çeşid ve konfor karıştıran, en kaba zevklerini dizginliyerek şuuraltı rolı dünyasına gönderen ve bunlarm üstünde bir cbenlik üstü = super moi» mekanizmasile ahîâkî bir şahsiyet y t ratan bir hayvandır. Bu itibarla istisnasız olarak her insanda hayvani ve sosyal, isterseniz moral diyelim, iki şahsiyet cephesi mevcuddur. Bunlar arasmdaki rasyonel denklik modern insanın pratik ahlâkını teşkil eder. Esasen gerçek ahlâk da. ruh hastahğına veya herhangi bir suça sapmadan, şuuraltı arzularını klasiklerin «şuur» dediVeri bir «benlik üstü» kontrolu ile vo cemiyetin ussal <rasyonel) dileklerine göre içtimaileştitmek ve hayata uygun, insanhğa faydalı bir süblimasj'on (manevî yükseliş) yapabilmektir. Diğer benlik de örtülü şuuraltı hırslarının süblinıasyon mekanizmasile beşerileşmiş ve ahlâk kahbına girmiş olan yüksek bir şeklidir. Bir Aug. Compte gibi yüzde yüz ideal ve Peygamber Isanın vaızlarma dayanan bir insanlık dini «sur hurrsarisme» tasa\^rur etmek. insana melek kanadı takmak imkânsızdır. Maaatteessüf insan otomatik olarak iMıyen fiziyolojik fonksiyonlannı, mide ve barsaklarınm hareketlerini, iç guddelerinin hormon dediğimiz ifrazlarım büsbütiin maddî vasıflarından kurtaracak ve ruhu maddeye hâkim kılabilecek kadar kudretli ve hatta istekli değildir. İnsanhğın bir ırk kütlesi olarak gösterdiği vahşi ruh bunun canlı misalidir. İnsanm fizik veya biyoloji ianesile yaratmağa çahştığı insan da bir cok egzantrik filimlerde gördüğürr.üz gibi nihayet bir Roboto oîabilmektçdir. Baştaraft 1 inci sah'ıjede maç 31 Fenerbahçe tarafmdan kazaka bir tabibi çağır nılmıştır. Ankarada mak için telefona s* Ankara 18 (Telefonla) Bugün marılamıyan hekimler biliyoruz. Halbuki arif mükâfatı maçlarına 19 mayıs statabib de bir taraftan dmda Ankara ve lstanbul takımları arayüksek tıbbî ideali smda oyunîara devam edilmiştir. Büyük barile ahlâkî bir görev takib ediyor I ve bir taraftan hayatını kazanmak eıı bir kalabalık önünde yapılan bu maçdemektir; ancak her hekim bir âlim dişesi gibi tamamile zıd gibi göıünen larda ilk karşılaşma Beykoz ile Uçakgibi lâboratuvarda ve kütübhanelerde iki kutub arasında ve bütün alsnlarda savar arasmda yapılmıştır. llk devresi kapanmış olmaktan ziyade sosyal bir bir ibadet nüfuzunu aîan materyalizm müsavi denecek bir çekişme ıle geçen vazife ile ilgili olarak pratik bir sanat cereyanmın tesiri altında bocalarnakta bu maçta Uçaksavar takımı ikinci devyapmakta, bakım ve tedavi işçisi ol dır. renin 30 uncu dakikasmda yaptığı bir maktadır. Nazarî olarak doktor insan Bugünün ve bütün cemiyetlerin he sayile bu maçı 10 kazanmıştır. sıhhati ve ıstırablarile meşgul olduğu kimleri herşeyden evvel hastalara bakıp ikinci maç Beşiktaşla Demirspor tacihetle şartsız ve kayıdsız olarak bütün bir iyilik yapmak suretile hayatlaruıı kımları arasmda çok heyecanlı bir şehastaların hizmetine amadedir demek kazanan insanlardır. Emeklerine muka kilde geçmiştir. iki takımm 90 dakika tir; ve bu da meslekl vazifesidir. Şid bil bir ücret oîarak «honoraire r ^ vizi sürüp giden mücadelesi sonunda takımdetli böbrek sancısile kıvranan bir in te parası» aldıkları cihetle bir de «ka lar 11 berabere kalmışlardır. san karşısında her hekim, para ışini bine ahlâkî» ve Fransızların «mora!e tnhisarlar gençlik kuliiplerî düşünmeden evvel ıstırabı yatıstıı*mak pec uniaire» dedikleri <para ahlâKi» da voleybol maçlan la mükelleftir; nitekim her vicdanlı he bahis mevzuudur. Serbest bir meslek înhisarlar gençlik kulübleri arasında kimin yaptığı da budur. Bu itibarla tıb olan tababet mensublarının çok azlık mesleği başka hiç bir meslekte jörü'mi bir kısmmı ticarî zihniyetlere götüren tertib edilen cüçler kupası» voleybol yen beşerî bir altruisme ile vasıflana ve onlara diğer bazı mesleklerdeki baş maçlarına dün Galatasaray kulübü sabilir. Binaenaleyh tababet ahlâkmdan döndürücü kazane mukayesesini yap+ı lonunda başlanmıştır. Likör ve kutu bahsedilemez, çünkü tababetin kendisi rıp kendilerine göre bir «hayat felsefe fabrikası ile depolar grupu arasında en yüksek ahlâktan ibarettir. Lâkin her si» telkin ettiren tababetin bu ma'idî düzenle,nen iki devreli maçlarm ilk kartezgâhın ve sanatm ahlâkî görevleri ol cephesidir. Hususî hastaneler, husıısî şılaşması dün likör fabrikası ile kutu duğu gibi, hekimlik sanatının ve tabib kaplıcalar, hususî seyyar röntgen cihaz fabrikası takımları arasında yapılmıştır. kabinesinin de bir ahlâkî mevcuddur. ları gibi bakım vasıtalarile tababetin iki devre devam eden bu karşılaşma soTabib de her insan gibi bir Homo Dup maddî bir kazane veçhesi gösterdiği nunda likör takımı 1512, 1614 sayılarlex'tir; yani beşerî gayeleri ve bu ara inkâr edilemez. Bu doğrudan doğruya la kutu fabrikası takımını yenmistir. maçlara gelecek hafta devam edilecektir. da yüksek tıb ideali yanında havatmı cemiyetin bir talebidir. Zaman Dün yapılan giireş maçlan kazanmak, yuva kurmak ve çocuklar gazete sütunlarına intikal eden ve yetiştirmek mecburiyetinde olan cifte moliere'den B. Schaw'a kadar hekimleri Ajanlık tarafmdan tecrübeli güroşçibir şahsiyettir. Bahusus başkalarma tenkid ettirmiş olan bu ferdiyetçilik ler arasmda tertib edilen serbest güreş sıhhî öğüdler veren ve insanlıkta ideal cephesidir. maçları dün Fatihteki ihtisas kulübü bir yaşama şartlarile çalışan hekimin salonunda yapılmıştır. Bu müsabakaya, Bir ömür müddetince hekimlikten hayat seviyesi yüksek olmalıdır. Malî Güreş, Anadolu ve Kasımpaşa kulübügüçlükler ve şahsî ıstırablar içinde bu biraz servet yapanlar, ucuzluk s<>nele ne kayıdlı 24 güreşçi iştirak etraiştir. lunan bir hekimin mustarib beşeriyetin rinde bir apartıman kurabilenler taba Hemen her hafta tecrübeli veya tecderdlerile uğraşması nekadar garibdir! bet için ticarî zihniyet ve ümid uyan rübesiz güreşçiler arasında klasik bir Başkalarma hava değişimi tavsiyelerin dırmamalıdır. Kaç cild hekiminin, kaç şekilde' yapılan bu müsabakalar bilhasde bulunurken kendi romatizmah ba sinir tabibinin, kaç sıhhiye müdürünürı sa dün pek sönük geçmiştir. Mevcudu caklarını bir temmuz aymda bir kaplı şahsî evi vardır? Tıb saadetini ve madaltmışı bulmıyan bir seyirci ızlığı öcada tedavi imkânlarından mahrum o dî refahmı bir memleket çerçevesi nünde yapılan güreşlerin hiç bir teknik lan tabib «Palyaçonun gözyaşlarıt tem içinde nihayet geniş mikyasta amehyat kıymeti olmadığmı da üzüntü ile söysilindeki içi kan ağlıyan artist gibidir. yapan bir kaç şöhretli cerrah veya jinelemek lâzımdır. Tarihimizin malı olan Alelâde bir hasta sıfatile tanunadığı kolog ile sembolize etmek doğru değilmeslektaşına sıkılarak ve ürkerek mu dir. Bu sayılı tabiblerin de hergün ve bilhassa 193S olimpiyadmda memkurtardıkları leketimize büyük bir şeref kazandıran ayeneye giden ve vizitesini versn tabib muhakkak ölümlerden yanmda, geceyarısına doğru kalb san insanlardan aldıkları ücret bir hayst bu millî spora yeni bir kalkınma vercılarmdan yatağmda kıvranan ve baş değerinin yüzde biri bile değildir. Ner mek zorunda olduğumuza işaret etmeği bir borc sayıyoruz. de kaldı ki hayata değer biçilemez. Yazan: Î İkinci kiime futbol maçlan Dfinya Şaheserleri Tercüme Serisîne Dahil Olan Romanlar Karilerin Büyük Rağbetini Kazanmıştır. Olivie Higgins Prouty'den Leman Tümerin Tercüme Ettiği Tkinci kümeden, birinci like geçerek takımı ayırmak üzere yapılan futbol maçlarına dün Galatasaray stadmda devam edilmiştir. Bu maçlarda; Damirspor 20 Sarıyeri, Elektrik 20 Anadoluyu, Taşkızak takımı da 60 Rami takımmı yenmişlerdir. Üniversiteliler voleybol maoları Ebediyen Seniıtim ÇIKTI, FİATI 125 Krş. SERİYE DAHİL DİĞER ESERLER La Dam O Kamelya (ciltli) Mavisakalın 1 Karısı Tais iciltli) Manon Lesko (ciltli) Fakir bir Gencin Romanı Afrodit Bir kadının Sonbaharı İzdivaç Çıkmazı Karı Bndalası Dar Kapı Viktoria Kadm ve Oyuncağı (ciltli) iki Yeni Gelinin Hatıraları Portogalya Imparatoriçası Verter (ciltli) Merhamet (ciltli) Jerminal (12 ciltli) Kim Derdi ki Kırmızı Zambak (ciîtli) Yoksullar (ciltli) Meyhane (12 ciltli) Imparatoriçe Elizabet'in Hayatı Karanlıkta Bir Vals Anuşka Savaş Oldüren Bahar Vavoçka Düşiiııceleri Okuyan Makina La Senfoni Pastoral Kalbe Gö'mülen Aşk Sabah Yıldızı Maznunun H a ü r a l a n Marie Claire Buz Sarayı Bir Gecenin Kadını ' Gestapo Mahpesinde Oldüren Aşk Bayan Çocuk tstemiyor A. Dumas Fils Anatole Fra»ıce Anatole France Abbe Prevost Octave Feuıllet Pierre Louis Marcel Prevost Vera Naval Dostoyevski Andre Gide Knut Hamsun Pierre Louis Balzac Selma Lagarlöf Gote Stefan Zwsig Emile Zola Viki Baum Anatole France Dostoyevski Emile Zola M. Eleming Maria V. Kirchbach Ivan S. Turgeniev Claude F a r r e r e Zilahy Lajos A. Verbitzkaya A. Maurois Andre Gide Marcel Prevost Ada Negri Alexandre Dumas Fils Marguerite Audoux Lajeçnikov Alfred Mechard Stefan Zweig Alfred Mechard Clement Vautel lstanbul Universitesi kız taİebe'leri arasında yapılan volevbol maçlan snr.î ermiş, Edebiyat fakültesi şampiyon olmuştur. i Tababet sanatı, manası ve gayesi itibarile tam manasile beçerî bir diğerbinliktir; hekimlik mesleğinin ana vasfı başkalarma yardım ve nefis feragatidir. Fakat tababet ilmî ve sanatile hekimlik işciliği oldukça farklıdır. Hekim de altrustik duygularla her hastanın maddî ve rulıî ıstırabmı teskine çalışan bir insan olmakla beraber, tabiatın umumî kaidelerinden hakkile kuıtulamaz. Insanların sıhhat ve tedavilerile uğraşan her tabib lstanbul Etıbba OdiResmin dili A. J. Cronin Rezzan A. E. YALMAN fARİF BOLAT KİTABEVİ 3 lira) sı toplantısından sayın hocamız Akil Eyüb Halkevinln tertib ettiği konferanslar sertsinln birinclsl dün arkadaşımız res Muhtarm dediği gibi beşerî hedafî ıtîKAPALI ZARF USULİLE EKSİLTME İLÂNI sam Ellf Nacl tResmln dlli» mevzuu altınMaraş Daimî Encümeninden: da vermlştir Kalabalık blr dlnleylcl kütleSümerbank Iplik ve Dokuma Fabrikaları Kurumu 1 Eksiltmeye konulan iş: slnln takib ettlgl konıeransı bir temsll taKonferans Maraşta yapılacak 50 yataklı memleket hastanesinin temel, bodrum ve Kib etmlştlr. Defterdar Fabrikası Müdürlüğünden: lstanbul Teknik Universitesi Makine zemin kat kârgir tuğla ve betonarme inşaatı eksiltmeye konulmuştur. Fabrikamız işçi lokantası için ihtiyacımız oîan 2 nci kalite ekmek müTiirk matbuat teknisyenlerinin Fakültesinin serbest konferanslarmdan teahhide verilecektir. Keşıf bedeli 130971 lira 41 kuruştur. kongresi on birincisi 19/3'1945 pazartesi gür.ü 2 Bu işe aid şartnameler ve evrak şunlardır: Şartname, fabrikamız ticaret servisinde görülebilir. Türtc Matbuat Teknlsyenlerlnln yıllık saat 17 de Universite binasında profeA Eksütme şartnamesi, Eksiltme 23 mart 945 tarihir.de saat 14 te fabrikamızda yapılacaktır. kongresl dün Emlnönü Halkevlnde yapılB Sözleşme projesi, Isteklilerin belli gün ve saatte 500 liralık muvakkat teminat Rkçelerile mıştır. Idare heyetlnln blr Eenellk faaliyet sör Langlade tarafmdan tHelisel dişliraporu okunup, kabul edlldikten sonra ler» hakkında verilecektir. Bu konferans birlikte fabrikarr.ıza müracaatleri. C Baymdırlık işleri genel şartnamesi, yenl idare heyetl seçlml yapılmıştır Aslî herkese açıktır. (3301) D Kârgir ve betonarme inşaata aid fennî şartname, Fabrika, ihalede serbesttir. (3345) azalığa Ethem Onan, Hamld Çlgdem. AlftE Hususî şartname, sddln Onuk, Süleyman Ersöz, AU Gerall, F Keşif cedveli, Ahmed Yalaz, Bedri Ataman seçilmişlerdlr. J Metraj cedveli, Fuad Köpriilünün konferansı I Seridöpiri, • Kmlnönü Halkevl müstakll konferansla. G Proje, Yarın akşam saat 20.30 da Büyük GALA GECESİ Istiyenler şartname ve projeyi 655 kuruş mukabilinde Nafıa Müdürlüğün nnın ^3 üncüsü lfim.9(5 pazartesi günü saat l?.2O de Ord, Prof. Dr. Fuad Köpden alabilirler. rülü tarafmdan (Tarlh ö^retiminde usul ve 3 Eksiltme ihalesi 26/ 3 ''945 tarihinde pazartesi günü saat 15 te Maraş gaye") mevzuunda verllecektlr, Daimî Encümeninde yapılacaktır. 4 Eksiltme kapalı zarf usulile yapılacaktır. BİR İKİ SATIRLA ^ 5 Eksiltmeye girebilmek için isteklinin 7798 lira 57 kuruş muvakkat Q Mevsimin en büyük Şark Opereti teminat vermesi, bundan başka aşağıdaki vesikaları haiz olup göstermesi lâzım* Nazım adında blr hamal Cumhuriyet dır. Göz kamaşürıcı dekor, kostüm v e sahneler, zengin müzik ve şark danslarile süslü büyük şaheser vupurunun güverteslnden, gemiye kömür A Dıale gününden en az üç gün evveline kadar müracaatle Maraj boşaltan marnaya düşerek göğstinden ağır Yazan ve Müzik : SAKELARİDİS Çeviren: S. ERULUÇ Orkestra : K. KAPOÇELLİ Ilinden alacakları ehliyet vesikası ve en az 25 bin liralık işle surette yaralanmıstır, Nâzım hastaneye Ualdınlmıştır. rini bir defada muvaffakıyetle yapmış olduğuna dair vesika. Danslar : SEMRA ALSES T E L : 4 9 3 6 9 • • ^ • ^ ^ ^ ^ ^ ^ • ^ ^ ^ ¥ KCçükpazarda, Abdülhak sokağmda B Ticaret Odasmın 1945 yılma aid vesikası. •2 numaralı evde yangın çıkmış, ev kısmen 6 Teklif mektubları yukarıda üçüncü maddede yazılı saatten bir saat tandıktan sonra yetlşen ltfalye tarafmdan evveline kadar Daimî Encümene getirilerek Eksiltme Komisyonu Reisliğine 5öndürü!müştür, B U G E C E makbuz mukabilinde verilmelidir. Posta ile gönderilecek mektubların nihayet Sinema dünyasınm akıllara hayret verecek derecede canlı ve güzel ¥ Blr müddet evvel fırtına yüzünden üçüncü maddede yazılı saate kadar gelmiş olması ve dış zarfın mühür mumile Karadenlzde Ereğll llmanı önünde karaya filmi... Dünyanın en meşhur CAZ, ŞARKI ve DANS kral iyice kapatılmış olması lâzımdır. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (2863) oturarak blr kaç yerlnden yaralanan Tan ve kraliçelerinin yaıa'tık'.arı bir şaheser şllepi, rcuvakkat blr tamlrdea sonra hareSincnıasında ket edebllecek vazlyete getlrilmlçtlr. Şilep, tstanbula geldlkten sonra esaslı blr tamlr GENNETİN ANAHTARLARI SENİH LÛTFİ KİTABEVİ Ingllterede nujıendislık tahsıllnl yapanMithat Cemal 150 lara verilecek ruhsatnameler hakkmda İ s . N. Danişmend 50 tanbul Teknik Ûnlversltesince ver::en" kaN. Danişmend 150 rar Maarlf Bakanlıjınca tasdlk edllmlştlr Bu karara göre, İngllterede mühendislik' Murad Uraz 150 ya ünlversltelere tagiı olan kollejlerde' Faik Berçmen 100 yahud fabrlka ve sanat okullarmda yapılN'asuhi Baydar 100 makta olduğundan, her lkl kanaldan «BaSuad Derviş 150 cîıelor of Sclence» ^ıploması alaulara iki şartile N. Yalaza Taluy 150 yıHık fabrlka stajı yapmış olmak veri!=yüksek mühendislik ruhsatnamesl Zija İshan 100 cektlr. «Bachelor of Solence. dlplomasını B u r h a n Toprak 100 aldıktan sonr» cMaster of Sclencea lmti. verenlerin «Master» dlp:oması lkl Nasuhi Baydar 50 ham B. Cevad Ulunay 125J yıllık fazla mesai sonunda elde edüdiğındcn. bun!arm yalnız blr yıîlık fabrika staNurullah Ataç 150 .n yapmış oîmak şartüe yüksek mühendlsSafiye Erol 50] Iik nıhsatnamesı alrr.alan uygun görülB. Cevad Ulunay 150 ] muştür. Harndi Varoğlu 200 «Bachelor of Sciences dlplomasını aldıkHamdi Varoğlu 125 tan sonra doktora yapıp »ph. D.ı diplomaHamdi Varoğlu 125 îinı alan'arın, bunun lçln sarfettikleri zaNasuhi Baydar 150 man, lurumlu fabrlka stajma mukabll sayılarak bunlara da yüksek muhendlslik Hamdi Varoğlu 150 dlploması verilmesi kararlastınlmıştır Hamdi Varoğlu 350 Sanat okulları kanallarından yetişerek Mithat Cemal 100 <Bachelor of Selence» dlploması alanlara E. Kayihan 100 •Hkspk mühendislik ruhsatnamesl verilmlA. Cemil Miroğlu 75 yecektlr. Saz ve ses gecesi İlhami Safa 100 Bütün tanmm:ş »anatkftrlarımızm lstlA. Cemil Miroğlu 50 sklerile İstanbul tarafmda llk defa olarak N. Yalaza Taluy 150' Konservatuvar Turk Musıklsl İcra Heyeti O. P. Kısakürek 100 ı ellri ErrJnenO Ha'.kevl sosyal yardım şul Ercümend Berker 50) aeslne aid olmak Uzere oa mart çarşamba Selâml tzzet 125 ( .kçamı Çcmterlltaş slnemasmda blr kon. «r A. Tahir Tan 75 • verecektlr Selâml İzzet 125 Izmit Kız Enstitüsünün faaliyeti İzmlt fÖz=I) Şehrlmlz k:z Enstitüsü, Salâhaddin GUzey 100 N. Yalaza Taluy 175 cumartesl ve pazar günieri Halkevi temsii 'alonunda bir deflle tertib etmiştir Vall A. F u a d Aral 100 ve komutarJarla seçkln blr çok ailelerın Salâhaddin Güzey 50 bulundugu bu defllede Oğrencl'.er çok muA. Fuad Aral 100 vaff/k olmuş'.ar ve salonu doiduran davetV. M. Kocatürk 150 lilcr tarafmdan uzun uzun alkışlanmışlar. dır. İzmlt şenrlnln bir varlığı olarak tanman Kız Enstitüsü, her sene daha guzele ve daha iyiye doğru hızlı ve 1leri adımlar atmaktadır Çankırı CÖzel Çankm orta mekteblnln yedl ve sekizincl sınıflarile lâboratuvar kısmmı teşki! eden asıl blnası tamamen yanmıştır. Rüzgârsız bir havada bacadan cıkan yangın, kısa zamanda bütün saçağı kaplamış ve vilâyetln yalnız bir kaç hor. tumdan ibaret gayrlkâfl yansm vasıtası yüzünden sarfedUen bütün gayretler netlceslz kalmıştır Mektebde yangına karşı hiç blr tertlbat olmadığı gibi vilâyetln de ltfalye teşkll&tı hem çok ekBİk, hem de ne bir arozöze ve ne de blr motopompa malik deŞlldir. IİH 2 0 mart Salı ak$amı Mühendislik diplomaları nasıl verilecek? Çankırı orta mektebi yandı TİYATROSU OPERETİ saat 20,30 da Ş EH İ B A L İ M E Komedi Tivalrosunda SÂİD KÖKNÂR GECESİ SAFIYE AYLA ŞEHİR TİYATROSU ve Zengin bir program M E JL E K. CUNHURIYET Nüshası 10 kurnştur. INSAAT SÂHİBLERİNE Depomda mevcud ve insaata elverişli yeni ve eski her nevi PUTREL. RAY, kalın ve ince BETON ÇUBUKLARI ehven fıatlarla Keresteciler Yeni Hâl karşısında 83 numaralı CEMİL BİNGÖL'ün inşaat malzemesi deposundan ihtiyacmızı temin edebilirsiniz. Telefon: 23924. ¥ Ingiltereye slpartş edilmiş olan blr çok tlftc. yakında çehrimize gelecektlr, İlâclar a^asmda, Ültraseptllln yerlnl tutacak ev. safta bazı müstahzarlar da bulunmaktadır. ¥ Sümerbank Yerli Mallar Pazarlan, tstmiak kooperatlfinln tasflyeelne karar verllmlştlr S I Y A H İ \ ( İL K AboneŞeraiti Blr «ylıfc Üç aylıfc *ltı aylık ^enellk T( BaŞ roiieıde: LENA HORNE BİLL ROBİNSON CAB CALLOVVAY ve Orkestraları NİKOLAS KARDEŞER H A M f Ş : Çarşamba akşamı için evvelden aldırılmış olan loca ve koltuklar bu akşam için muteberdir. 3(MJ Kr 8OO » 1500 » 2SO0 » £T S ° goü Kr. 160O » 2<JOO » 5100 » Gazetemlze göndertlen evrak ve yazıiar aeşredllsln, edllmesln lade olunmaz D ik k

Bu sayıdan diğer sayfalar: