14 Eylül 1945 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

14 Eylül 1945 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Eylul 1945 CUMHURÎYET İtafya ile su!h ondrada çaiısmalarına devam eden beş dış bakanın, İtalya ile yapılacak barışla meşgul oldukları vüzuhla anlaşıiıyor, ve böylece Italyanın, hesab verrnek ve maziyi tasfiye etmek ânı ile karşıiaşmak iizere bulunduğu göze çarpıyor. ' Italyanın bu harbe niçin girdiğini hepimiz biliyoruz: Fransayı, yıkılmak üzere olduğu anda arkasından vurmak, Akdenizde îngiltere ve Fransanıu bütün mirasına konarak buraıla ferman yüriitmek ve yeni bir cihangir devlet • Inırmak! Faşist İtalyanın hedeü buyda ve onun için bir taraftan Fransanm üzerine, diğer taraftan >Iısmn üzerine yürümüş, bir arahk karanhk • olan vaziyeti Tjüsbütün karanlıklaştınnış ve bu vaziyet ancak îtalya ile Almanyanın şimalî Afrikadan atllmalarile bertara6 olnıuştu. italya, çok ağır darbeler yîyeıek ve hezimetten heziraete uğrayarak faşistliğin kendisini yanhş yola sürüklediğini anlamış, Müttefiklerin yardıraile faşistt liği yıkarak kendini kurtarmış ve yeniden demokrasi yolunu tutarak cihansit bir devlet kurmak rüyalarına veda etmiştir. Müttefiklerin bir faşist ttalyan hükumctile değil, demokrat bir italya ile sulh yapmakta olmaları, gerçi pek yakın maziyi unutturacak bir uâdise değildir, fakat hiç şüphe yok ki italya lehinde sempati nyandıracak bir emrivakidir. Bu yüzden italya, Almanyadan çok farkh muaracle görüyor, ve işgal altında tutulmuyor, bilâkis boşaltıîıyor ve yeni İtalyan demokrasisinin gelişmesi için hiç bir yardım esirgenmiyor. Fakat îta'yanın kapıkomşularile bir takım davaları vardır ve bu davalan halletmenin sırası hulul etmiştir. Yııgoslavya bu davacıların biridir ve Trieste ile hinterlandını istemektedir. Yugoslavyanın hakh olup olmadığını tayin ctroek Beşler konferansının ve ona yardım eden mütehassısların en beljibaşlı vazifeleri arasındadır. Diğer bir davacı Avusturyadır ve cenub Tirolu taleb etmektedir. Üçiincü davacı Fransadu ve o da hududda tashihler yapılmasını isteraektedir. Deraek ki İtalyanın Avrupadaki biitün komşuları (muharib olmıyan Isviçre müstesna) kendisinden hoşnnd değildirler ve ona karşı bir takım tedbirler alnıak mecburiyetini hissetmcktedirler. Avrnpada dıınım bu merkezde olduğu gibi Afrikada da üpkı böyledir. Italyamn hiç bir komşusu kendisinden hoşnud değildir ve hepsi de italya a. leyhinde kesin tcdbirler almması lehindedirler. Şirnalî Afrikada Mısır, ftalyanm bir daha Libyaya dönmeme'ini istiyor ve nun için Ingiltereye ve Beşler fconferansına müracaat ederek Libyada plebisit yapılraasını, halkın kiroe rey verirlcrse Libyaıun da ona emanet edilıne^ini teklif etmiştir. Afrikanm göbeğindeki Habeşistan, İtahanın bir daha Eritreye ve Somaliye dönnicsi ale\hindedir ve anlaşılan o da, Birleşik Milletlerden ve knrlanIan milletlerden biri sıfatile Itaiyamn Afrikadan külliyen ve ebediyen uzaklaştırılmasım istemiştir. L ş ticaretimize aid yeni mühim kararlar Baştarajı 1 inci sahifede ödeme şeklile siparişlerine izin verılmektedir.» Harb yıllarında sterlin mevcudumuzu artıran başka unsurlar bulunduğumı söyliyen Bakan, bugün sterlin kaynaklarırmzın yalnız ihracatımıza dayandığını; bir çok ithal mallarım serbest dövizle muamele yapan meraleketlerden temin ettiğimizi ve bu durumun döviz ihtiyacını ayrıca artırdığmı ılâve etmiştir. Bakan, ithalâtı müsaade usulüne tâbi tutma meselesi hakkmda verdiği izahatta. durumu hukukî şeküde tanzira etmek ve memlekete müsaadesiz mal girmesini önlemek maksadı güdüîdüğünü, esasen evvecle de birlikler mekanizmasmın bu kontrclu yaptığını, yeni usulde ithalâtı önceden müsaadeye tâbi tutmak suretile zarurî olarak müeyyideli ve ihtiyaca uygun bir sistem kurulduğunu söylemiştir. Raif Karadeniz: «Herkesçe billndiği gibi ihracattan başka surette döviz tedarik edemiyen memleketimiz elde ettiği dövizler nisbtinde dışarıdan mal alabilmektedir.> demiştir. Ticaret Bakanı, memleketimizde lstihsal ve imal olunan mallar ancak kendi Ihtiyacımızı karşıladığmdan ihracatı büsbütün müsaade usulünden çıkarmanm kabil olamıyacağına işaret ederek bu mallara olan ihtiyac derecelerimize göre tanzim edilecek bir tertib dairesinde lisans usulünde bir kolaylık yapmak kararmda olduklarmı söylemiş ve bu tertibleri şöyle sıralamıştır: « Bu kararımız taze, tuzlu ve konserve balıklar, halı, barsak, kuşyemi, raeyankökü, meyanbah ve kitro gibi bazı malları lisanstan istisna etmek, üzüm, 1ncir, fındık, deri, palamut, palamut hulâsası gibi bir kısım malların da tesbit edilecek şartlar dairesinde ihracına izin verme göre%'lni yerine göre birliklere ve mıntaka ticaret müdüriüklerine bırakmak, öne'rali gördüğümüz hububat, bakliyat gibi bazı ihrac mallarının lisansmı da eskisi gibi Bakanlıkça verilmesine devam etmek şeklinde tatbik edilecektir. Bu suretle lisans işi yeni istek ve icablara uydur u ' a u ş ve üracatçılanmıza esas'.ı surette kolayhklar sağlanmış olacaktır.> Nihayet zeytinyağı ve diğer nebatî yağlar işine • geçen Ticaret Bakanı, memleketimizde de, yağ ekonomisinin hayvanî yağlardan nebatî yağlara doğru kayması gibi harbin doğurduğu bir hâilsenin tesbit edildiğini, yağ işi düzenienirken şu mesele ile karşılaş'ııklarını söylemiŞtir: ' * Zeytinyağı fiatlarını mııhafaza ederek çiğit, susam, ayçiçeği v.s. nin fiatlarını zeytinyağı seviyesine mi indirelim, yoksa, teş\ikin« zaruret gördiiğümüz bu tohumlann fiatlarını makul bir hadde indirerek zeytinyağı flatmı da bu ttad üzerine mi ayarhyalım? Biz yannı düşünerek meseleyi bu ikinci şık üzerinden hallettik. Yülık nebatî yağ gelirimizin kaynaklarını sağiam temellere istinad ettirmek için bu sene yakuz zeytinyağı fitatlarımızı bir miktîr a'tırarak yaptığımız ayarlama ile hayatı ucuzlatma hareketiraizin aksine bir yol takib etıni? olmuyor mujuz?» Raif Karadeniz, sıhhî sebeblerden dolayı Ticaret Bakanlığından isfifa ettiği yolunda çıkan havadisi de kesTü olarak yalanlamıştır. Ankara 13 (Telefonla) Ticaret Bskanlığında toplanan komis\'on buaiin de yeni mahsul üzüm ve incir fiatlan ve satışları üzerinde gSrüşmelerine devam etmiştir. Başmakaleden devam tihsal işlerini kontrol ederek ekonomik bir fakrür halinde cemiycti kavramaktadır. Geniş halk yığınlarıun ıstırabına engel olmak pahasına bu hal ferdlere aid iktısadî hürriyeti derece derece kısmaktadır. Devletçi geçinen muhtelif rejimleri bn müşahedenin aydınhğı ile bir daha gözden geçirecek ulursak, lıangilerinLn ne dereceye kadar ve niçin devletçi olduklannı anlayabiliriz. Yalmz burada mühim bir ııokta var: iktısadî hürriyetin kısılraası neticesinde bir çok devletçi memleketlerde riyasî hürriyetlerin de bazan tpn'.amsn, bazan kısmen daraldığım görüyoruz. Söı hürriyeti, vlcdan hnrriyeti, yan hürriyeti gibi kökünü on sekizinti asrın ekonomik hürriyetinden alan bu siyasî haklarm, ekonomik hürriyetle beraber her yerde ortadan kalktığuu mı göreceğiz? Sovyet Rusyada, Almanyada, Italyada durumun bu şekilde gelişmesi, başka yerlerde de ayni manzara ile karşilaşmamızi mı icab ettirecektir? Biz buna inanmıyor ve inanraak da İstemij'orua Devletçilik vakıâ devletin sosyal hayata doğrudan doçruya bir müdahalesidir. Müdahale olan yerde ise hürriyetten bahsetmek güçtür. Fakat unutmamahyız ki, devlet, nihayet millî varlık şuurunun en yüksek bir ifadesinden başka bir şey değildir. Eskiden ferd iktısadî çalışma alar.mda şimdikine kıyasla çok daha serbcst olduğu halde siyasî haklanndan tamamen mahrum bulunuyordn. Çönkü o zamanki devlet telâkkisi şimdi ki gibi millî değildi; ya dinî, yahud da ferdî temellere dayanıyordu. Cemiyet bütününfin menfaati uğrnna yürürülen bir devletçilik politikası, ferde aid siyasî hürriyetlere saygı göstermek zorundadır. Kim devîeîçidir? Japon harb suçlıılan Başbakan Higaşikuni, Mac Arthur'ün talebinden tmparator Hirohito"yu haberdar etmiştir. Bugtinkü hükumstln Japonyada harb suçluları ilân Müttefiklerce kabul edilebüi rbir hale edildi ' Moskova 13 (R.) Amerika radyosu sikulması içia tasfiyeye tâbi tutulacagı nun bildirdiğine göre, General Mac sasılmaktadır. Japonlarm kıhçlan alınıyor Arthur, Joponyadaki haxb suçlulan listesinl Japon maka.mlarına tevdi etmişWashtngton 13 (a.a.) General Mac tir. Bu listede kırk erkek ve bir kadın Arthur, teslim oldukları zaman Japonîsml vardır. Listede Japonyanın harbe larm kılıclarını vermelerini emretrnişgirişl esrmsındald kabine azalarmdan tir. Mplum olduğu üzere kılıc, Japon başka bir çok idarecüer, bir kaç FiJi militarizminin sembolünü teşkil etpinli ı Birmanyah ve Hindli de bulun mektedir. maktaaır. | Harb bir sene daha devam etse idi.. Londra 13 (a.a.) Tokyodan bildiTokyo 13 (USIS) Japon sanayi rildlglne göre, General Mac Arthur'ün Pearl Harbour'a yapüan alçakça taar erbabmdan 7 si, bugün Amerikan hava ruzdan sorumlu buiunan Tojo kabinesi taarruzunun Japon sanayiini felce uğnin bütün eskl üyelerinln harb suçlusu rattığını ve Japon milletint tesbmden olarak kendisiae teslim edilmesi husu evvel bile aç buakhğını itiraf etmiş va STiTi3a'ki talebini yeıine g^tirmek İçin Amerikan havadeniz ablukasının ta~n Ja.pon hükumetl hiç bir faaliyet sarfet olduğunu, harb bir sene daha devam etmemiştir. İstenllen 39 klşlden çofu saklı tiği takdirde 7 milyon Japonun açnktan öleceğini söylemişlerdir. bulunmaktadır. Baçtorafı I inci sahifede madığrnı söylemiştir. İspanyada kararlar Parti yasağı kalktı, faşist selâmı ilga edildi Madrid 13 (a.a.) Bakanlar kurulu, Falanj ile Carlisto partisini Mrleştiren. diğer bütün partileri ilga eden ve askerlerle hükumet memurlarının ekaeriyetlnin, şefi General Franco olan tek partt> e ginnelerini mecbur kılan nlsan 1937 kararnamesifii feshetmege karar •v'ermiştir. Madrid 13 (a.a.) Ispanyol kablnesi Falanjist selâm şeklmi lâğvetmiştir. Bir hükumet darbesi hazırlanmış Paris 13 (a.a.i • Burada ö^renildigirıe göre. General Franco'yu de^Irmsîs için tprtib edilen bir hükumet darbesi son dakikada aMm kahnıatar. Su derdine parasız da çare bulunabilir! Bzştarafx 1 inci sahifede mıştır. Bu mektuba göre 1940 senesinde 35^34 abone mevcudken, 1945 senesi ağustos ayında bu miktar 40,633 e çıkmıştır. Demek ki Sular ldaresi sıkıntı yılları içinde 5399 yeni abone kaydetmiştir ve hâlâ da kaydetmekte devam etmektedir. Bir idare düşününüz ki tesisatı eski abonelerinin r.ormal su ihtiyacının yarısını bile temin edememektedir. Böyle bir idarenin durmadan yeni abone kaydetmesi doğru mudur? Su veri'.en, daha doğrusu s\ı verilmek taahhüd edilen her yeni abone sıkıntıyı bir miktar daha artırmaktadır. Acaba Sular ldaresi yeni abone kabul etmemek gibi çok bajit blr tedbiri şimdiye kadar niçin düşünemedi? Kaldı ki önünde Telefon Başmüdürlüğü gibi güzel bir de örnek vardı. Erak Kral Naibî yarın sabah geüyor Yarm sabrh saat dokuzda Irak K^al Naibi Prens Abdülilâh'ı şehriTiize getircco'.: olan Ingiliz Ajax harb gemisi ile iki torpido muhribini korşılamsk üzere Yavuz harb gemimiz Doımabarıçe açığında demirlemiştir. Pazar günü öğle üzeri Yavuzda İngiliz gerni komutanı şerefine oir ziyafet verilecektir. Yartn akşam Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar tarafmdan Taksim gazii nosunda verilecek ziyafet ve suvar? icin i icab eden davetiyeler ilgililere gönderilmiştir. Pazartesi günü erlere ve erbaşlara Bebek bahçesinde vsnlccak ziyafet için de hazırlıklar yapılmıştır. Ankara 13 (Telefonla) Irak Kral Naibi Prens Abdülilâh'ın Ankarada kalacağı müddete mahsus resmî programm hazırlandığını bildirmiştim. Prens ve maiyetlerini getiren h\ısust rren Ankara garına 17 eylul pazartesi günü saat 11 de varacaktır. Cumhur Başkanımız saym misafiri Garda karşılayacaklar ve ikametl«Tİne tahsis olur.an Ankarapalastaki daireye kadar getireceklerdir. Başbakan, Dış işleri Bakanı, Dış işleri Bakanlığı Ûmumî Kâtibi, Ankara Valisi ve mc\'ki komutanı Garda hazır bulunacaklardır. Bir ihtiram kıt'ası da selâm resmini ifa edecektir. Prens öğle yemeğini Irak elçiliğinde hususî olarak yiyecek, saat 16,30 da Çankayaya giderek Cumhur Başkanımızı ziyaret edecektir. Ayni akşam 20.30 da Cumhur Başkammızla saym refikaları Naib şerefir.e Çankayadaki köşklerinde resmî bir akşam ziyafeti vereceklerdir. 18 eylulde gaat 10,30 da Naib AbdüJilâh Ziraat Enstitülerini gezecek. 13.30 da Dış işleri Bakanımız Hasan Saka ve bayanı tarafmdan Ankarapaiasta şereflerine verilecek öğle yemeğind* bulunacaktır. Ayni gün saat 17 d« Prens ve maıyeti barajı gezecekl«rdir. 1 eylul akşamı saat 21 de Başbakan ve Bayan Saracoğlu tarafmdan köşîüerinde bir suvare verilecektir. Suvareyi Cumhur Başkanımız da şereflendireceklsrdir. Bu kabul resmine yüksek devlet ricalile kordiplomatik de davet edilecektir. 19 eylulde Prens hususî bir trenle Haspnoğlan Köy Enstitüsüne gidecek, î EJitim Bakanımız da kendisine ret edecektir. Ayni günün akşamı Irak Elçisi Ekselâns Atâ Emin ve refikaları saat 21,30 da Irak elçiliğinde bir aksam ziyafeti vereceklerdir ki bunu Cumhur Başkanımîz da teşrif edeceklerdir. Prens Abdülilâh 20 eylul akşamı hususî bir tayyare ile Etimesud hava meydanından Bağdada hareket edecek ve mçrasimle ugurlanacaktır. Türkiye İsviçre ticaret anlaşması Beme 13 (.a.a.) Tuık heyetile yapılan ticaret müzakereleri .12 eyluld* yeni bir ticaret ve tediye anlaşmasının. imzasile neticelenmiştir. Bu anlaşma 1 ekim 1945 ten itibaren yürürlüğe gırecek ve 2 ağustos 1944 tarihli anlaşmanm yerine kaim olacaktır. Anlaşmanm metni iki hükumet tarafmdan tasdik edildikten sonra neşredilecektir. Berne 13 (a.a.) Anadolu Ajansınm özel muhabiri bildiriyor; Yeni Türkiye Isviçre ticaret anla?ması eskisi yerine kaim olmak üzer« 1 ilkteşrinden itibaren yürürlüğe girecektir. Öğrendiğimize göre yeni anlaşma uzun formaliteleri İcab ettiren v* böylece iki memleket ticaretinin hacminl tahdid eden eskt takas muamelelerinl tamamen bertaraf etmektedir. Bundan dolayı istikbalde iki mem'eket tlcaretine daha kolay inkişsf edeoilmelc lmkânı sağlandığı gibi anlaşmada memleketimiz için aynca serbest döviz marjı da temrnlenmiştir. imzalandı NADİR NADÎ Ozüm ve incir fiatlan Sendikalar kongresinde Raslara hiieom Baftarafı 1 inci sahifed* Sovyet sendikalan. her ne kadar kendilerlnin Işçiler adına söz söylemeye yetkiü olduklarinı iddia ecUyorlarsa da haklkatte bunlar Sovyet hükumetinl temsil etmekte, hattâ işçilerm menfaatleri borulac'ak olsa bile, mutlak Soryet hükumetinl desteklemektedirler. Serbest meslek sahibl milyonlarca köylü, lşçl ve başka insanlarm bilkuw« esaret ve kö1el'k altır.da kalmasüe netlcelenen kara listeleri ve toplanma kamplanmn m,wcudiyetlnl de faaliyetle tasrtb etmektedirler.» Bu sozler protesto bağmnalan ile karşılanmış ve Başkan Edwards süMnetî lede ettîktpn sonra müşahld murahhasların müzalceTelere iştirak etmefe ve ni'tuk söyîemege haklan olmadığuu hatırlatrrjjtır. Israfın öniine greçmeli! Diğer taraftan bir kısım halk ellni, yüzünü yıkamak için su bulamazken bir takım kimseler en lüks sayılacak ihtiyaclarını dahi terkosla görrr.ektedirler. Bu hal Anadolu yakasında kendini daha fazla hissettirmektedir. Meselâ Mühürdar tarafında yük3ek bir apartımanın üst kat kiracıları, bulaşıklarmı yıkamak için lâzım olan suyu almak maksadile gece ikilere kadar, ellerinde tenekeler musluk başında bekledikleri halde Suadiye civarındaki kö=klerin bahçeleri Elmalı suyile sulanır.aktadır. Bundan dolayı sadece halkı kabahatli bulamayız, zira o, elbetta ki kendisine en ucuza maloîacak hal şeklini ihtiyar edecektir. Fakat her e\in normal su ihtiyacı tahmin edilebiiir. Sular ldaresi sarfedilecek azamî bir su miktarı koyabilir ve bu miktarı aşacak her merremikâbı için yüksek bir ücret istiyebilir. O zaman bahçe sahibleri, kullanmadıkları merruk kuyuiarı daha iktisadî bularak idarenin sularını israf ermekten mecburen vazg°ç?ceklerdir. Rnsva ve Rumanya t Londrada italyanın yeni haritası çiziliyer Başlarcjı 1 tncı sahi]ede ve muhtrralar olduğu samlmaktadır. Resmî mahfiller, konieransta güçlükler çıktığı hakkındaki faraziyelerin hepsini yalanlamaktadırlar. Böyle bir anlaşmazlığı dış Işleıi bakanlarından daha yüksek derscedekl şahsiyetlere atfetmek icab ederse de, italya ile sulh andlaşması yapılmaii yolunda henüz bir karar almmadığı tahmin edilraektedir. yeti gör.dermeğe davet edılmiştir. baa tavizlerde bulunulmuştur. Mütareke şartlau gevşetiliyor Moskova 13 (USIS) Neşredilen blr tebliğde bildirilddğine göre Sovyetler Birliği, Rumanya mütareke şartlarını gevşetmiş vTe bu memlekete iktısadî yardımda bulunmağı toklif otmiştir. Tebliğde ilâve edildiğine göre Sovyet resmî makamları ile Başbakan M. Groza ve Dış işleri Bakanı M. Tatarescu arasmda Moskovada yapılan müzakereler bir çok iktısa<lî ve kültürel meseleler hakkmda bir anlaşma ikdüe sona ermiştir. Sovyetler Birliği, RJmarıyaya bir miktar harb ve ticaret gemısini iade ve hüküm süren açhgı önlemek üzere Rumanyaya 150,000 ton buğday ve yulaf ikraz etmeği kabul etmiştir. An'aşmada ezcümle demiryolları kontrolunun K\mjnyaya bırakılması da tesbit edilmiştir. Moskova 13 (R.) Bir müddettenberi Moskova da bulunmakta olan Rumanya Başbakanı Peter Groza, Başbakan muavini Tatarescu ve diğer Rumen bakanları bueün uçakla Moskovadan a\Tilmışlardır. Ankara 13 (R.G.) Bükreş radyosu bugün halkı, Rusyadan dönmckte olan Başbakan Groza'yı ksrşılamak üzere, hava meydanına davet etmiştir. Baştnraf» 1 hfd Yugoslavyanın talebleri Hele italyanın Egeye dönnıesini istiyecek bir kimse buhınmadığı zerre Kadar şüphe götürmez. italya bu bölgeye j'alnız huzursıızluk, yalnız emniyetsizlik getirmiş ve E^e havzası içinde bir körlıarsak gibi yaşaımştır. Bu körbarsa£ın izalesi kesin bir zarurettir. Beşler konfcransı bütiin bu davaları tefkik ederek İtalya ile yapılacak sulh anlaşmasmı hazırladıysa bunu herhaldc Müttefik devletlerin isteklerini latrain eden bir tarzda haurlamış olacakhr. O takdirde, harbden öncekl İtalya, harb sonu İtalyasmdan son derece farklı olarak kmşımıza çıkacak, hattâ bu italya. Birinri Diinya Harbinden önccki ana İtalyaya daha fazla İjenziyecektir. Cöriinü«e tröre müstemlelccli bir îtalya. arfık Kihis mevzuu değildir. Faka», bn yolrfa kesin bir mütalea yüriitmek için, Beşlerin karannı neklemek icab e d e r . Ömer Rıza DOGRUL Dün geceki yangın Dün gece saat dokuz buçuğa doğıu Topkapıda Maltepe caddesinde bir boya fabrikasma kazanı parlamak suretîle yangm çıkmış fakat kısa bir zamanda yetişen itfaiyenin gayretile ateşin büyümesine meydan verilmeden söndürülmüştür. Yalnız fabrikamn mühim bir kısm; yanmıştır. ' i Londra 13 (USIS) NewYork Herald Tribune muhabiri Ned Russel, Mr. Byrnes'in Amerikadan getirdiği plân hakkmda bazı tahminler yürîiterek bunun Itaîyaya bazı haklar kazandırmakla beraber denizaşırı italyan lmparatorluğunun, bilhaisa iktisad! v # dahilî mahiyeti haiz meselelerden dolayı muhtemel olarak parçalanacağı key' fiyetine dayanmaktadır. Trieste meselesine gelinc* Mr. Bvrnes, Trieste şehri hakkındaki Yugoslav talebleri lehinde flkir beyan etmijse de. bu şehrin açrk bir liman ilân edilme&i hakkındaki noktal nazarı Ingiliz hükumetininkinden farklı olduğu malumdur. Diğer taraftan söylenildiğine göra Mr. Byrnes tuarafından getirüen plâna göre 12 adamn Yunanistana ve güney Tyrol'un da muhtemel olarak Avusturyaya iade edilmesi lstenilmektedir. Malta yakınmda bulunan küçük Pantelîaria adası muhtemel olarak Ingilizlerin vesayeti altında kalacaktır. Anlaşıldığma göre Libyamn istikbali büyük münakaşalara sebebiyet verecektir. BununFransanın Italyadan istekleri Byrnes tarafmdan getirilen plâna göre Washington 13 (USIS) Ajans habu bölgenin İtalyan ldaresi altında u berlerüıe gör« Fransa, Italyadan istekluslararası vasiliğine tâbi tutulması da lerini sarih bir şekilde kor.seye büdirsöylenmektedir.i miştir. Bu istekler bazı küçük arazi tashihlerinden ve prensip meselesi olaGeneral Catrotcc Londrada Londra 13 (a.a.) Fransanın Mos rak bazı tazminattan ibarettir. Keza, göre Yunanıstan, kova büyük elçisi General Catroux ajans haberlerine Londraya gelmiştir. îngiltere ile Bır Yugoslavya ve îtalya temsilcilerinin leşik Amerika büyük elçilerinin de gel fikri daha sonra ahnacaktrr. Mısırın muhtırası meleri beklenmektedir. Elçiler, resm! çalışmalarına yarın başlıyacak oVan Dış Kahire 13 (a.a.) Mısır Dış işleri işleri Bakanları konferansmda, Fransız Bakanlığından dün akşam bildirildiğme Ingiliz ve Am«rikan delegeleri yanmda göre, Libyamn istikbali hakkmda Mısır müşavir vazifesi göreceklerdir. Bugün hükumetinin fikrini gösteren bir nota, kü gün, her murahhas heyeti tarafın beş büyük devlet dış işleri bakanları dan, muhtelif meseleler hakkmda, sek toplantısına gönderilmiştir. reterliğe sunulmuş olan vesikalarm Notada, Libyalıîarm arzularmı yeritercümesine hasredilmişttr. ne getirmek üzere, halkın isteklerina Yugoslavyadan bir heyet çağırıldı saygı gösterilmesine imkân verece'î b!r Belgrad 13 (a.a.) Yugoslav hüku kamuoy yapılması taleb edilmekte, Kımeti, italya meselesi hakkındaki Yu zıldenizde kıyıları bulunan ve Sudana goslav görüşünü izah etmek üzere komşu oîan Sudan ve Eritre gibi Italyan Londra konferansına bir murahhas he sömürgelerindeld Mıstr menfaatlerinin Amerika Dış Bakanmm plânı Londra 13 (USIS) Yugoelav sözcülerinden biri, bugün Yugoslavyanın İtalya ile sulh muahedesi tanzim edlldiği zaman nazarı itibara alıamak üzaıe Dış işleri Bakanları konseyine başlıca 4 taleb arzedeceğini söylemiştir. Bu sözcüye bakılırsa Yugos!avya, halkın ekseriyetinln Slav olması iddiasına dayanarak Trieste limanı da dahil oîroak üzere Isterie'nin Yugoslav hakimiyeti altına konulınasını istiyecektir. Yugoslavya, asü Trieste şehrinde İtalyan ekseriyeti bulunduğunu kabul etmekte ve bundan dolayı bu şehre Yugoslav hakimiyeti altında nıuhtariyet vermeğe hazır bulunmaktadu*. Sözcü, Yugoslavlann Triestenin beynelmüelleş. tirilmesi hakkındaki Müttefik plân'armı BaştaraU 1 tnci tahifeâe serapati ile karşılıyacaklaruu söylemişmümessillerinin Mr. Byrnes'le görüimek tir. için Lor.draya g«lmekte oldukları habeı Diğer taraftan Yugoslavya, Italyadan verilmektedir. harb yüzünden uğradığı zarar ziyanbr Amerikanın Bulgaristan Elçisi Mr May dan dolayı ' tazminat taleb etmektedir. . nard Barnesye, Rumanya Müttefik konSözcü, Italyanların Yugoslavyadan pek ' trol komisyonu nezdindeki Amerikan çok miktarda emtia ve millî altuı ihti temsilcisi Mr. Burton Berry, çok yakınyatının b!r kısmını ahp götürdük'.erini da Londrada beklenmektedirler. Lonsöylemiştir. Buidan dolayı Yugoslavlar drada beklenen Amerikan sefiri Mr. bu emvaîin iade edilmesini istemekte Harriman'ın Moskovadan hareket ettidirler. ğine dair Amerikan Büyük Elçillğme Bundan başka Yugoslavya, harb ci şimdiye kadar hiç bir haber geimemişnayetleri işlemiş olmakla itham cdilen tir. İtalyanların Yugoslav adaleti hururunMr. AUİee de Damaskinos'la da muhakeme edilmek üzere kendi«Lae görüştü teslim edilmelerini istemektedir. Londra 13 a T S.IS.) Başbakan Att Londrada mühim siyasî temaslar Heba olan 150,000 lira Sular ldaresi arteziyen kuyuları açmak için tesisat sıpari? etm'.j ve 150,000 liralık ılk parti İngiltereden şehrimize gelmiştir. Fakat bu tesisatm ikmali Için üç milyon liraya ihtiyac vardır ve Sular ldaresi bu paraya malik bulunmadığı için geri kalan kısunlan ısTnarlıyaraamaktadır. Gelen 150 bin lira lık aksam şimdıîik Iıiçbir işe yaramıyacağına ve idarenin de üç milyon lirayı kolay kolay buîamıyacağma göre fıkaralıktan şikâyet eden Belediye bu parayı heba etmiş olmaktadır. Galerüeri tamir için para bulamadığmı söyî'.yen Sular îdaresi, niçin tam tesisat bsdelıni cebine kojmadan tekbaşına hiç bir işe yaramıyacak makineler sipariş etmiştir? Bu suretle sokağa atılan yüz elîi bin lira ile şehrin muhtelif yMİerinds küçük kuyular açılabilir ve mahallî sıkmtılar kumen giderilebilirdi. Bilhassa Anadolu yakasında açılacak kuyular pek çok istifade temin edebilirdi. Bütün bunlar bizim aklımıza gelcn basit ve paraya ihtiyac ^östermiyen tedbirlerdir. Sular Idaresinin başıpd3 bulunan zevat milyonlarca llra ta'.ebi gibi bir fikri sabrte kapılmayıp, i$in biraz da pratik tarafını düşünseler herhalde şehre şimdikinden çok daha f?.2İa fayda sağlarlardı. Amerikan muhabir'eri Rumanyaya gidiyorlar Washingtnn 13 (USIS) Dış işleri bakanhğınm dün bildirdiğine göre Rumen makamları, bazı Amerikan muhabirl*rînin Rumanyaya girebilmesı !çin lâzım olan mü?aadeyi vermişlerdir. lee ve York başpiskoposu, bugün Yunaniîtan Naibi Damaskinos'u ziyaret etmişlerdir. Iki ruhanî, Yunan sefaretinde öğle yenıeğini birlikte yemişlerdir. Daha sonra Naib, Yunan Kızılhaçı tarafmdan tertib edilen bir kabul resminde hazrr bulunmuştur. Bu kabul resmir.de söylediği kısa bir mıtukta N?ib, Yunani=tar;a yapmış olduğu yardımdan dolayı Ingiliz milıetine teşekkür etmiştir. Naib Damaskinos, bu haftamn jonuna doğru Oxford ve York'u ziyaret «decek ve General De Gaulle'le buluşmak üzere pazartesi gürıü Londradan Parise hareket edecektir. gözönünde tutuîması istenmektedir. Saygısızhkla Savaş Ajex Fenerbahçe futbol maçı Dış Bakanları şerefine resm; kabul Londra 13 (E.B.C.) Ingiltere hükumeti bu akşam Dış Bakanlar şereüne bir resmi kabul yapmıştır. Mr. Bevin'le Bayan Bevin tarafmdan verilen resmi kabule misafir dört devletin dı? hakanîarmdan başka 300 kişd iştirak etnlştir. raktığı küçük bir çıkını açtı, Şakin konakta üretılen «Benlicenan» adlı ıtır cinsi bir çiçekten koparılmış budaklaı gördü. Bunları saksıya daldırmak için Sinandan istemişti. Bak.. unutmamış, getirmiş. Yaprakları uğuşturup kokluyor, içinden yana yana söylenlyordu: Hay gidi hay... Demek böyle ha?.. Hay gidi hay« • *• Düşünceler çığ gibi yuvarlanıîıkça azmanlaşıyordu. Çeken yalnız Sinai mrydı ya?.. Zühre kendi neler •je'irrişti. Ama işte sırası gelmişken nefesı> hesablaşsm, ne yüzden böyle zarı zarı inledi durdu? İbretle başmı sallayor, kendini cezadan esirgecıiyordu. «Neden olac&kmış, dedi, saygısız hayâsız tecessüsümden zâhir. Hem tecessüs hem kibir Işim gücüm hep onun yedi pe7esını kaldırmak, içyürünü, eksikliğlni görmekti. Kala kala tek bir peçesi kaldı. onu da sıyırsam belki aptallığıru, hiçliğini hattâ.. dahası var... Deliliğini açığa çıkaracağım. Son nikabını ona bağışlayorum, keşki elimden geîss ds açtıklarımı da açmamış olsam, Hem ona hem kendime acımayı artık öğrendim ama neden sonra. Nur lçinde yatasın, babacığım, n« olurdu bana Muhiddini Arabî okutacağma bir kadınm en yüksek ilmi peçelere dokunma.Tialc olduğunu öğreteydin. Analığım Adviye UolUnın masalmda gizlenmiş ;bre*i de işte ancak otuz sene sonra anhyo ŞARK S İ N E MA S I İstanbuîda ilk defa Ajax gemisi takımile Fenerbahçe a Batfaraiı 1 inci rasmda pazar günü Kadıköy s+admda bikında hemşeri yaşayışma sağlanması yapılaok futbol maçma saat 18 da baş düşünülen karşılıkh faydaları anlatmak lanacaktır. ve nizamlara saygıya davet etmektir. Savgısızlığı izale etmek için baş vura» cağımız çareler arasmda toplu çalışma, konferanslar vermek, duvarlara afişler yapıştrrmak ve gazete ile fleşriyat Londra 13 (B.B.C.) Dış Bakanı Mı yapmak vardır. Bevin'in İnşilterenin Ortaşarkteki siyasî Derneğimiz ya amaçlarımn yerine getemsilcileri ile yaptığı istişareler sotı tirildiği veyahud bunların. tahakkukuna bnlmuş gibidir. Mr. Bevin bugün. Inil imkân görmediği zaman kapatılacaktır. terenin Mısır scfiri Lord Kîlern'i bir Derneğımize herkes uye olabilir. Kaykere daha kabul etmiştir. da dün (evvelki gün) başladık. Bu gidişle bssarılı neticeler alacağımın tahmin ediyorum. İstanimlun saygısever ferdlerinin derneğimize karşı gösterBugün Matinelerden dikleri candan ilsi bunu isbat eder.> Derneği İrıgülere ve Ortaşark itibaren film Yar?larımı onar, iş îşten geçnıeden. Söyie neden beni hep yerden yere vurdun? (Lem yüs'el an mayef al) olan yalnız ulu yaradandır. Sana şlmdi açik.cevab okunaklı hesab diişer. Sinan, kırgın ve bezgin, boynunu büktü. Derinden iç geçirdi. «Erkeğin çok okumuşu kadı olur, kadınm çnk okumuşu cadı olur» dedi. Zührenin haeis bir davacı gibi dikilip ayak basması ağayı titretti. Ömrü boyunca herkesi koüamış, insanlar arasmdaki alı?veriş bağlantısını gözönünde tutarak hesablı yürümüş, yalnız anası Cangüzele bir de Zühreye karşı kendini doludizgin kapıp koyuvermişti. Her nazı, her kahrı «peki benim canım, oh ne âlâ aslanım» diye Inımnılar gibi dem çekerek tatlıya gömen o muhabbet deryası nnanm şimdi kemikleri çürümüştür. Zühreyi dersen işte gör direniyor, hesab eoruyor. Ağa, sırtmda ürperti duydu. Ihtiyarlar gibi başı titredi, yüzünde çöküntü izleri belirdi. Şakaklarındaki kır teller sanki birdenbire aTtmış, göz çevresi kırışıkları katmerlenmişti. Içinden geçeni Zührenin de okuması gerekirmişçesine «ana gibi yar olmaz, Basdad gibi diyar olmaz» dedi. Ense kökij Eapır sapır sallanarak kapıya doğru!du. Elini, öptürmek için Zühreye uzatmadı. Baltaya golmiş bir ağacm devrümek üzere yan yatışı haline girmişti. Zühre onun ta on altı sene evvslki ayrılık günündenl>eri sakatîanmış b'iUmduğunu, hep üzşün ve ek=ik, yarırn solukla yaşadığuıı anlaclı. Sııltam a?kın çiçek tarlaları ü^eri«den topktşan arabaları geçtrmek elbet cezasız ka'.rraz. 1 • TÂRZÂNIN KIZI Törkçe Baş roDerde: ROCHELLE HUDSON ve WALTER BYRON Hindistanm esrar dolu ülkelerinde, bakir ormanlarm yırtıcı canavarları arasmda geçen büyük aşk, macera romam 2 Cinaî ve polis romanları müellifi meşhvır EDGAR WALLAS'm en çok oVunan eseri olaıak 2 büyük birden MÜCESSEM KARAKAŞ \ \ İle Doktor HAMDİ SİBER Nişanlandılar. 89945 Izmir O ulu sultan der ki: «Beni inkâr mi ediyorsun? Pekâlâ işte gidiyorum. Ömrünün sonuna kadar bensiz kal.» Gönlünden dışarı zerre sızdırrmyan kapah adam artık hürmetsiz ellerla harimi kurcalanmıs, en gizli haznesi yağmalanmış bir garibdi. Bulanık gözleri çetrefil manalı bir bakışla Zührenin saçlarında karar kıldı. Sinan Ağa kapı eşiğinde sıkıla çekine bir küçük söz daha söyledi: «Çok çektim Ziihreni» dedi; at sırtmda başı eğik, elde dizginler gevşek, cenkte yenilmiş yiğit yasile gözden silindi. Onun tepeler ardmda kayboluşunu Zühre pencereden seyretti, sonra sedire çöktü, kendi kendile söyleşmeğe vararak taş kalıb gibi olduğu yerde dondu kaldı. Göruöne vicdan azabının kara yılanı saldvrdı. başma sersemlilc bastı. Düşür.üyordu: Sinan Ağam ne çekti acaba? Kimin elinden çekti? Demir kapılar birdenbire ardına savruldu, Zühre korkunc, güzel bir dıyaT gördü: Sinan Ağa denilen öldürücü bilmecenin anahtarını anası Cangiizelde aramak lâzımdı.' Bu hakikat ar?.da bir Zührenin yüreğine hafif haflf dokunirp geçtiği halde nasıl olmu^tu da tamamını katTamamıştı? .Sinanm hep yaptjğı, ettiği o ana yadigârı dibsiz bu caksi2 sevginin ışığmda aydmlanmıyor mu? Sinan, hayata gözünü açtığı gün, düşünenin aklma ziyan veren gürnrah hazineye ellerini daldırmış, harcamış, hep harcamış, tüketemeyince zulüm îsteği derecelerini bulan bir hırçmlık'.a Cangüzeli öldüresiye israf etmişti. Anasmrn ölümünden sonra bir buçuk sene hasta döşeğinde gitmiş gelmiş, nihayet iyi olmuş, eğlence âlemine sığınmış, kendini kurtarmıştı. Fakat Zührenin aşkile beraber Cangüzelin ruhu geri geldi. Sinan, kurumuş sandığı kaynağm yeniden çağlayışım duyunca çocukluğunun gaddar, ziyankâr müsrifliğirıe düşmüştü. Sevgi onun için başka türlü olamazdı, zihnine ta ne zsmar.danberi böylece nakşedilmişti: Ask dem«k hesabsız kitabsız almak, sorgu suale uğramadan hep almak dsmekti. Aşkm son basamağma, ölesiye sevip hep vermek mertebesine Zühre Car.güzel ana gibi olamamıştı. Sultanı aşka on altı sene hizmet ettikten sonra b"Jgün bayrak açmışıı... Saçma ak düşünceye kadar anaya hasretlik çeken garıb Sinanım ben'm... İşte noksan ^önlüm, akıl«ız başımla sana ikinci 5k«flzlük ağusunu içirdim.. Zühre. aganm sedir kenanna bı 7 KİLİDLİ MEZAR Sessiz tabancanm esrarı.. Kilidli mezarın içyüzü., Elektrikli kelepr;,, Çolak katilin kanlı maceraları. Faili meçhul cinayetlerin içyüzü., Seyredenleri heyecandan heyecana sürükliyecek, şimdiye kadar görülen Gangster filmlerinin en mükemmeü. LUTFEN DİKKAT: Sinemamız 945 46 sinema mevsimine 21 eylul cuma günü en mükemmel filmlerle başlıyacağını saym müşterilerine müjcleler. i JALE ALTAN ile yüksek mimar MACİD ŞANDOR Nişanlandılar. Istanbııl: 13 9 3945 1 \ ELHAMRA BU SIHEMÂS1HDA İTİBAREN AKŞAMDAN Bütün seyircilerin zevkle aörecekleri nefîs, neş'eli ve meraklı bir Şark efsanesi Bağdad Hırsızı filmine nazire olarak çevrilen fikn şaheseri SİHİRLİ CEKÎRPEK Oynıyanlar: VOVA TUMALARYAN ' ZOVAROVA {Arktu\

Bu sayıdan diğer sayfalar: