17 Şubat 1946 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

17 Şubat 1946 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AMCABEY VE AYA SEYAHAT! anının Baştorafı I inrf sahitede Lutii Kirdar, Parti idare il kurulu başkanı Aláeddin Tirkloğlu ve idare kurulu azalarının da bulunduğu bu görüşmelerde Tskeî ve Ticaret Ba'^anl'klannr. aid muhtelif mevzular üzsrinde durulmuş ve sorulan, suallere Ba'.mn cevablar vermiştir. Eu tarihe kadar mahallî borsa fiatlanTA, naiiunlan daha iyi öğrenmiş ol?cağız. Nitekim tekrar telgraf çekerek fiatları sorduk. Yalnız iîk ihalenin ya p^ıradığmı, yani akdin vücud bulnıacftsînı soyliyebilirim. ... Günün birinde dünyadan ... Bakalım o zaman ne diye... Füze, müze derken, efendi insanlar bir yandan yiyecek Sakayı bırak, bu iş olacak aya gezinti postalan kalktığı gö ceksin?.. ekmek ararlarken bir yandan aya gibi görünüyor. Bugün Radar me söyliyeyim... rülecek!.. A. Ekmekleri yok yemeğe, gitmeğe çalışıyorlar Amcabey... dalgası... aya giderler gezmeğe, derim!.. A. Şaşılacak şey değil, altı yıldır dünyaya sığamaz olmuşlardı!.. Emile Zola dan YENİ ESERLER «Doğan Kardeş, İn 14 ttıcü sayın d» bütün çocuklu ailelere hararetle tavsiye olunabilecek bir mükemmeliyette çıktı. Resim yarışında kazanan okulların acTJarı bu sayıda bildiriliyor. Bir çok İyi ve faydalı masalla^ piyesler, şiirler arasında Amra Bey, Tarzana Istanbulan nasıl iethediidieınl anlatarak güzel bir tarih dersi fcrnegi de veriyor 1946 Hangi okullar kazandı • SEÇMELER • • Bugünkü Viyana Mülakatı yapan: Roman Fajans Avrupasız fc>jadam Guerard duldur. Sekiz se Fakat, ne de olsa dışarıdaki lâkaydi, Hayalarımız iktisadi Yürüyüş mecmuası H f i ncı sane evvel ölen kocası mankem içtikle» sigaranın kokusu, şehirde yısının ilâvesi olarnk Har?!arımız adlı b!r reisi idi. Madam yüKsek burjuvaziye olup bitenlerin verdiği zihnî meşgale aıeniTil'dur ve iki milyonluk hır serve üzerlerine sinmişti. Son saatlerinde ol c??l sayı Ecşretmişiir Tavsiye ederta ti vardır. Babalarının ölümünde" her bi sun, oğulları için her şey olamayışı Mevlud ri beş yüz bin frank miras alan uç oğ hodbin hastaya azab veriyordu. Zayıf İskeçe eşrafından Hüsnü Kıınibasın lu var. Fakat bu eocuk'ar, nereden düşündükçe de itimadsızlıklan çocukgeldiği büinmiyen arsızlık ve çı'gmlık larile kendi arasın?, gittikçe artan t i r ölıimünün senesine rastlayan 19 şubat 946 sah gunu ikmji namazından sonra Larile bu haşin, soğuk ve yapmacık ai geçimsizlik sokuyordu. Vaktile. Avusturya başkentinin her j 1525 gram şeker. 200300 gram da paBeyoğlu Ağacamiı şerinnce merhumun leırn vahşî filizleri gibi sürmüşler. BirÇocuklar, alacakları mirası düşünsetarafında, Wien, wien, nur du allein... tates verilecektir. Yalnız, etle patatfi3 kaç yıl içinde beş yüz bin franklarını ler bile, anneleri, servetini son nefesine ruhuna mevîudu şerif okunacağından diye başlıyan bir şarkı söylenirdi. Bu mahallî piyasanın durumuna bağlı olyeyiveıdi'or. En büyüğü Cha'les, me kadar müdafaa ediş tarzile onları zorla kendisini sevenlerin ve arzu edenlerin gün, Viyanada artık şarkı söylenmez ol duğu için, dağıtım işi biraz şüphelidir. teşrifleri rica olunur. kaniğe mí'rak sararak, görülmemiş i bu fikre sürüklüyordu. Onlara öyle şemuştur. Harbden önce, Heurieer şaraViyanamn, Fransız. Amerikan, İngiliz, Ailesi cadlar peşinde servetini acemice har did bir eda ve o kadar açık endişelerle bının sel gibi aktığı bahçeli lokantalar, Sovyet bölgelerine taksimi meselesi de cadı, ikincisi Georges, kadılara ye bakıyordu ki, çocukları ondan yüz çeşimdi kapılanm kapamışlar. Müşterile bir takım zorluklar doğuruyor. Şehir dirdi. Üçüncü oğlu Maurice'i de ortak viriyordu. O vakit, onun can çekişmerin masasına yaklaşıp lâtif melodilerini, içinde seyrüsefer serbest olmakla beraHEHL1KATUĞLU lama inşa ettikleri bir tiyatıo binasın sini gözettiklerini sanıyordu. Doğrusu şiir dolu Tuna şarkılarını çalan keman ber, bu taksim keyfiyeti yüzünden o kada aıkadaşı soyup soğana çevirdi. Bu aranırsa çocukları da bunu düfünmu' cılardan eser kalmamış. Viyanamn Lu dar gülünç vaziyetler hasıl oluyor ki, ile gün atık üç çocuk, onlara evde bak yor değildi. Annelerinin sessiz bakış'nrınaparkı olan meşhur Prater, artık, bü bu halin bu şekilde devamına imkân Dr. S U P H İ Ş E N S E S mak, beslemek istiyen, fakat tedbirli nın sualleri mütemadiyen onları dü kül yığınından ibaret. Gerçi Viyanada kalmıyor. da\r"nıp dfl?bların anahtarlarını üze çünreye sovkediyordu. Onlarda bu hırEvlendiler. hâlâ dans ediliyor, hattâ çok dans edi I İdar bakımdan, Viyanada, cidden garinde taşıyan analarının idaresinde ya sı uyandıran kendisidir. Çocuklarından liyor. Hayatın acı hakikatlerini, hara rib sayılacak hâdiseler görülüyor. Me16 '2 946 birini dalgın gördükçe ona soluk bir şi} orlar. beleri, açlığı, sefaleti, sayısız ölüleri u selâ, Viyanamn muhteşem bulvarlarınyüzle: wm nutmak için, sayısız barlarda dans edi dan arta kalan enkazı, clört bölgeye ayDütün bu kalabalık, Morais'de Tuliyor. Fakat, bu dans, o eski vals de rılmış her biri bir başka Müttefik asreree sokrğmia gîr.iş bir apaıtımar.da Yanıma gel, neyi düşünüyorsun? ÖLÜM ğildir. Vals, bugünkü şartlara göre faz keri makamının idaresine oturuyor. Mai?m Guerard, altmış se "liyordu. verilmiştir. Süvari müfettişlerinden Bolulu merla yumuşak, fazla şairane. Ayni zaman Her biri bir başka idare tarzı kullannn kiz yaşınitad'r. Yaşlaii'kça míTak ve Hiçbir şey anne. hum Emin Paşanın kızı, merhum tüciptil.Mar da beraber gelir. FaVat başını hafifçe kaldırarak ilâ cardan Hamuın eşi, Orhan übevlinin da, bir daha görülmesi imkânı kalmıyan bu ayrı ayrı askerî makamlar arasında, mes'ud bir mazinin hatıralarını fazlasile Viyana halkının çektiği zorlukları tari Evinde bir manastırın seisiz'iğini ve ve ediyordu: annesi, albay Şcrafettin Izmirin baldızı T UmhlSvni görmek istiyor. Çok cimrife hacet yok. Si^e endişe veriyorum, çocıklarım Varto kaymakamı Hadi Sağnağın tey taşıyor. dir, şc^er tpnilerini sayar, şişeleri Artık üzülmeyin, neredeyse aranızdan zesi Umumiyetle. Viyana, zannedildiğinden Bütün bu güçlüklere rağmen, hayat kerdi pfi'e "ıraya koyar, »sbak ve ça ayn'acağım. cUha az hasar görmüştür. Almanyanın gene eski gidişine, hem de şaşılacak deSERVER ILBEYLİ maşırı sırası geldikçe, lüzum oldukça Berlin, Münih, Nurnberg, Kolonya gi recede sür'atle dönüyor. Bazı binalarla Çocukları etrrfını alıyor ve yemin dün gece saat 9,45 te ebediyete gözbrini çı'arır verir. Çocukları şüphesiz onu bi çehirlerile asla mukayese edilemez. mağazaların tamirine şimdiden başlanederek onu sevdiklerim ve kurtaracak kapamıştır. gak seviyorlar, onların üz°rinde otuzu bugünkü pazar günü Yanan yahud harab olan binaların mec mıştır. Elektrikli tramvaylar ve trenler, larını söylüyorlardı. O ise inadcı bir geçmiş yaşlrr'na ve çılgınlıVîanna Tağmuu yüzde on, on beştir. Lâkin, tesadüf hatların çoğunda işliyor, Tiyatrolar ve işaretle .hayır> diyor ve daha çok iti öğleyi müteakıb Beşiktaş Sinanpaşa camen mutlak h:r hsk'miyeti var. Fakat en çok müteessir olan kısımlar, şehrin kanser salonları kayıblarını telâfi ediyormadsızlığa saplanıyordu. Bu paranın rriinde kılındıktan sonra Yahyaefendi 'en güzel mahallelerinin bulunduğu rner lar ve istikbal için yüksek projeler yakendHni bu üç şeytanın ortssmdn yalkabristanına defnedilecektir. zehirlediği feci bir can çekişme ¡di. I kez kısmıdır. Ringin, KaertnerstrasseKaertnerstrassenız gördükçe içinde gizli endişeler du* * * Hastalık üç hafta sürdü. Bu arada p ı y o r l a r > ç o k güzel bir bina olan Opera v!5d I y,,,, v e civar sokakların yuyor; her zaman ondan para işeyeDul Enyan Manuşak Sarıçoban , •"büyük bir kısım kınası yandığı için. opera temsilleri şimeamanın en meşhur doktorları tara rı Bay ve Bay f K h e m e n h e m e n y o k olmu tur H a t t â cekler diye korkuyor. Ayni zamanda " b a ^ L . S « a n ve * ' *? I di iki ayrı tiyatroda veriliyor. Bunlarfından beş defa konsültasyon yapıldı. evlâdı k? bütün servetini gayri menkule çevirmemahallenin tahria edildiğini söylemek I ^ ^ b i r i l T } , e a t e r a n der wien. ¿ir. Bu Oda hizmetçisi annelerini tedavi esna akrahriları elan de pek mumkun değildir, çünkü Viya bina, Mozart'ın «Sihirli Flüt» ünün ilk ği ihmal etmenrşti. Pariste üç evi ve Bay SARKIŞ SARİÇOBAVın fında çocuklara yardım etti. Bütün bu na pek az hava akınına maruz kalmışVirrcennes taraflarında arazisi vardır. itinaya rağmen evin içine endişe gir vefat ettlCtm teessürle bildirir au ı s su ! tır. Gerek bu mahallenin, gerek bütün defa temsil edildiği ve Beethoven'in, Bunlar, ona en büyük fenalığı getirimerasiminin yarınki pazartesi g di, bütün ümidler kayboldu. Doktor, bat 91ı", »ant 11 ,'iO da Beyoğlu Bahkpazır j hrin en güzel binaları, şehrin Kızılor Fidcüo'sunu ilk defa olarak idare ettiği yordu Yalnız içi rahattı; böylece tophastanın her an ölebileceğin! söyledi. pç Horn Ermeni kilisesinde İcra edileceği ! ş e U r a f , n d a n zaptım takib eden dış SO bina olduğu için, şanlı bir maziye salu para veımemek için mazeret bulaişbu İlân hususî davetiye ye ı, , , . . ,, m ,ctır hibdir. Alman san'atma meftuniyetle, Bir sabah, çocuklar, annelerinin uyubiliyordu. kak muharebeleri sırasında yanmıştır. rinden bahseden naziler, bu tiyatro biduğunu zannederek, pencerenin önünZaten Charles, Georges ve Maurice, de, başgösteren bir gülçükten bahsediCenaze levazımatı Becldyan Muhteşem Opera binası, Şehir Tıyatıosu, nasını bir zahire ambarı yapmışlardır. eHerinden geldiği kadar evi kemiriyor yorlardı. Temmuzun on beşiydi. Kirameşhur St. Etienne katedrali, parlâmenViyanada, hâlâ, on dört tiyatro temlardı. Eve postu sermişler, her eşya için lan anneleri toplardı. Şimdi bu parayı to, sanayi müzesi,, bütün bunlar yangın sil veriyor. Temsiller,' bu şehrin gelearalaıında çekişiyorlar, açgözlülükleri nasıl elde edeceklerini düşünüyorlardı. dan harab olmuştur. Yalnız duvarları ! regi bakımınian, ötedenberi olduğu gibi hemen hemen sapsağlam duruyor, damni birbirlerinin yüzüne vuruyorlardı. Annelerinin bu halinde, ona işten bahlar ve iç kısımlar artık mevcud değil, çoky yüksek seviyede şeylerdir. Çoğu ç Annelerinin ölümü onları yeniden zen •»demezlerdi. Bu arada bir felâket geç gin ed'Pcekti. Bunu biliyorlardı. Ve bu lirse, masrafları karşılamak için bu kiBen Viyanada ve belediye mümes yeni Amerikan filimlerüe en eski Franbulunduğum sırada, sağlam kalmış olan sinemalar, oldukça mütehassıslardan onlar için hiç çalışmadan oturup bek ralara ihtiyaçları vardı. Charles: ü sıllerınden müreklceb bird heyet, 700 se | sız ve Avusturya filimlerıni gosterıyorlemeğe kâfi bir sebebdi. Canım dedi, isterseniz gider, kiranelik olan katedralin harabelerini gezdi. ¡ lar. Nazizimden evvel, Viyanayı, ParisAralarında hiç lafını etmedikleri cılara kendimi tanıtırım.. Vaziyeti anDamının derhal tamir edilmesi şartıle, ten sonra gelen dünya kadını modası halde zihinlerinin yegâne meşgalesi lar, parayı verirler. katedralin kurtarılması mümkün oldu başkenti yapan yüksek terzihaneler tektaksimin ne1 şekilde yapılacağı idi. Eğer Fakat Georges ile Maurice, bu tekğu neticesine varıldı. Bereket versin, rar faaliyete başlamışlardır. anlaşamazlarsa, her feyi satmak lâ lifi pek beğenmediler. Birbirlerine itibinanın içindeki kıymetli taş oymalarla Viyana ahalisinin bugünkü zihniyetine zımdı. Bu da her zaman serveti mah mad edemiyorlardı. Georges: san'at eserleri yangından kurtarılabil gelince, Vıyanalılar, Cermenden ziyade veden bir şekildi. Hiçbir kötü niyetleri Biz de seninle beraber gelebiliriz. mişti. Operanın, Şehir Tiyatrosu bina Lâtin kültürüne mütemayil oldukları olmadan sadece her şeyi Önceden gör Hepimizin göreceği masraflar var. sının, san'at tarihi müzesinin de kurta için, ötedenberi olduğu gibi, Fransızlamek icab «ttiği için hep bunları dü Canım parayı size getireceğim.. rılması kabilse de, bu işler pek çok pa ra, Amerikalılara, ingilizlere kuvvetle şünüyorlardı. Şen idiler, iyi çocuklar Yoksa parayı alıp kaçacak mı zanneraya ve zamana muhtaçtır. Bu hazins meylediyorlar. Amerikalılara temayülün dır, oldukça namusludurlar. Herke§ gi diyorsunuz. lerin tamiri için lâzımgelen milyonları sebebi, kültürden ziyade, belki de, halbi onlar da annelerinin kabil olduğu Hayır amma! Beraber almamız bu fakir ve harab şehrin temin etmesi ka karşı saygılı ve âdil hareket etmelekadar çok yaşamasını temenni ediyor daha uygun düşer. ihtimali, gayet büyük bir muamma teş rinden ileri geliyor. İngilizler, dürüstlar. Bu, onlara endişe vermiyor. Onlar Birbirlerine kin ve hiddetin parlalükleri, hürriyetseverlikleri ve kusurkil ediyor sadece bekliyor, işte o kadar. dıgı gözlerle bakıştılar. Tereke fa<=lı Viyanamn hemen bütün mahallele suz centilmenlikleri bakımından büyük Bir akşam yemekten kalkınca Madam başlamıştı. Her biri en büyük parçayı bir teveccüh kazanmışlardır. Viyanalılarinde tahrib edilmiş binalar var, fakat Guerard, bira» fenalık hissetti. Fakat kapmak istiyordu. Charles, tekrar yüksayıları çok fazla değil. Umumiyetle, rın Fransızlara temayülüne gelince, buertesi gün ihtiyar kadının hali fenalaş sek eesle konuşmağa başladı. şehir tahrib edilmiş olmaktan ziyade nun sebebi asla maddî menfaat değildir. Kitabcılardan arayınız. 125 kuruş. tı, aile doktoru bir konsültasyon iste Bana bakın, en iyisi her jeyi sathasara uğramış bir manzara arzediyor. Zira, Viyanalılar, Fransızlardan fazla bir di. Madam tîuerard tehlikede bulunu malı. Daha bugünden kavgaya, başlarU Ğ U R KİTABEYİ Her taraf, talan edikni? mağazalarla, şey bekliyemiyeceklerini biliyorlar. Bu yordu. Sekiz gündür, ölümle pençele sak, yarın birbirimizi yeriz. boş vitrinlerle, camsız pencerelerle do temayül sırf, Fransızların samimî dostşen kadının yatağı etrafında bir dram Fakat bir hınltı duydular. Başlarını lu. Sokaklar pis, geceleri de tek ışık lukları, hürriyet mefhumunu anlayış oynanıyordu. çevirdiler. Anneleri bembeyaz kesilmiş, derinliğine dalmış hıçkınyorlardı. Sı yanmıyor. Viyanayı Almanların elinden tarzlan, kültür ve fikir sahasındaki meMadam Guerard, hastalığın onu oda korkunç gözlerle, vücudu bir ürperme ralan gelince, onlar da gelip, bu serin ziyetleridir. alan kıt'alar belediye fabrikasındaki en sında mıhladığını görünce ilk tedbiri ile titriyerek hafifçe yatağında doğrul gölgeye serileceklerdi. Arkadaşları onbüyük türbin motorunu kaldırıp götürRuslara gelince, onlar Viyanaya kuranahtarları toplayıp yastığının altına du, her şeyi işitmişti. ince kollarını u ları mezardan uzaklaştırdılar. dükleri için, elektrik cereyau meselesi, tarıcı sıfatile gelmişler, canla başla karsokmak oldu. Yatağından hâlâ evi 1 zatarak, korkunç bir sesle şunları tekiki gün sonra annelerinin noteri BnOn en güç işlerden biri halindedir. Hemen şılanmışlardır. Ondan sonra aldıkları dare etmek, dolablannı israftan koru rarladı : de dişleri sıkılmış, gözleri kuru ve büyük her gün, Viyana evleri, saatlerce ışıksıa durum, bu ümidi haklı çıkarmış mıdır? mak istiyordu. İçinde bir didişme baş EvlSdlarım.. Evlâdlarım.. Ve bîrtehevvürle servetin bir santimini kapMaalesef söylemek icab ediyor ki, pek lıyor. Şüphe onu kemiriyordu. Uç oğ ihtilâçla yatağına düşerek çocuklarının tırmamak için münakaşa ediyorlardı. kalıyor. Viyanahların hayatı, yiyecek bakımın de değil. Viyanalılar, gerek fabrikalarda, lu başındadır, rnflphem gözlerüe onları onu soydukları düşüncesi içinde can Menfaatleri iradın satılmamasında ve dan da kolay değil. Daha bir ay evve gerek civar köylerde yapılan mütemadi tetkik ediyor, Tanrıdan iyi niyetler verdi. beklemesinde idi. Fakat hırslan yüzle line gelinciye kadar, şehirde koyu bir Rus müsaderelerinden acı acı şikâyetçibekliyordu. Her üç çocuk, yatağın önünde diz rinden okunuyordu. Charles her şeyi sefalet ve açlık hüküm sürüyordu. Hü dirler. Viyana fabrikalarındaki makineBir gün Georges'e Itraıad ederek ona çöktüler, taş kesilmişlerdi. Ölünün el ihtiralarında yiyecekti. Charles tüyle kümetin verdiği tayın, »damı öldürmü lerden çoğunun, Rusya yolunu tuttuğunu yaklaşması için işaret etti ve yarım lerini öptüler, hıçkırıklar içinde göz rini yolacak bir iki kadın bulacaktı. yordu ama, yaşatmıyordu da. Karabor söylüyorlar. Bugün Viyanamn etsiz kal»sesle: lerini yumdular. Yetim kalmışlardı. O Maurice ise hiç şüphesiz delice alışve sa Hatları, Avrupanın sair şehirlerinde masının, Kızılordunun toplu bir halde Al, işte büfenin anahtarı.. Şekeri anda çocukluklarını hissettiler. Bu rişlerde sermayesini batıracaktı. górülmiyen bir nisbete kadar yüksel yaptığı davar müsaderesinden ileri gelîld'ktan sonra tekrar iyice kaparsın ve müthiş ölüm onların içinde hem bir Noter, boş yere onların menfaatine miştir. Bir kilo tereyağ üç bin, bir kilo diği ilâve ediliyor. Rus askerlerinin, huarphKrı bana getirirsin, dedi. vicdan azabı, hem de bir kin yarattı. uy^un bir şetil bulmağa çalıştı. kahve altı bin frank, bir Amerikan si susî evlerde ve mağazalarda, serkeşçe Başka bir gün Georges'dan şüphelenNoterden mahkemeye müracaat ede garası yirmi beş frank, bir çift kadın hareketlere giriştiklerinden de sık sık Annelerinin ölümüne, bütün dinî di. Charles'ı çağırdı, bu sefer anahtarı merasim en ufak teferruatına kadar ya ceklerini söyliyerek ayrıldılar. ayakkabısı on bin franktır. Viyanada, bahsediliyor. Bütün bu hareketlerin, iet ona emanet etti ve mırıldanarak: içlerinde ölü anneleri bütün cimrili sucuk, pastırma, peynir, zerzevat, ye Sovyet başkumandanlığmca verilen en pıldı.. sıkı emirlere aykırı olarak yapıldığını Oda hizmetçisi seninle gelecek. Uç kardeş cenaze merasimi için çok ği ve soyulmak korkusile yeniden diril miş, yumurta gibi şeyleri karaborsada Yafak çarşaflarını alırken başında du çalıştılar. Aile kabirleri PereLachaise mişti. Bir ölümü para zehirledi mi, ar bile bulmak kabil değildir. Avusturya biliyoruz. Buna rağmen, bu işlerin, Virurdun, tekrar sen elinle kilidlersin. mezarlığında idi. Sandığı mezara in tık o ölümden hiddetten başka bir şey başkentinde, bu malların yüzünü gören yana halkı üzerinde yaptığı tesir fenadır. 1 dEn. dirdikleri anda rahib son duaları oku çıkmaz ve didişme , tabutlann önünde yoktur. Ölüm döşeğinde ona en çok azab ve yor, mezarcılar da mavi elbiselerile bir başlar. Viyananm istikbali nasıl olacak? suaberaber, bir ekim tarihinBununla ren evin masrafına artık bakamaması kaç adım geride duruyorlardı. Çeviren: den itibaren, yiyecek vaziyeti his line şu sırada cevab vermek güçtür. Bütün Tuna bölgesinin istikbali gibi, Viyaidi. Çocukları tenbel, hazır yeyici, kaUç kardeş gözleri mezarın karanlık Salâhaddin KÜÇÜK sedilir bir salâha kavuşmuştur. Kar nanınki 4e, en sonunda, büyük devletler Fadan çatlak olduklarını biliyor ve akne ile verilen yeni miktarlar eskisine arasındaki münasebetlere bağlı kalasak¡ma hep onların çılgınlıklarını getiriBUGÜN nısbetle çok fazladır. Viyanalılar şimdi, tır. Maalesef, halihazır cephesinden bayordu. Epeydir, arzularından hiçbirinin günde 5, 6, 7 yüz gram ekmek alıyorlar. kınca, bu münasebetler hiç de hoşa gihakikat olmasına yardım etmiyen, oBundan böyle, ayrıca, adam başına gün decek gibi değiL nun hisset ve ciddiyet itiyadlarıru yade 60100 gram et, 2040 gram sadeyağ, rahyan çocuklarına artık itibar etmiyordu. Yalnız şefkati onları affediyorNefis bir aşk ve güzellik filmi... Müzik ve Renk şaheseri du. Yalvaran gözlerinin içinde, çocuklarından, dolablannı boşaltmak ve her şevini paylaşmak için aralarından ayrılmalını beklemelerini merhametle diliyordu. Bu paylaşma gözlerinin önünheye Merak ve heyecanla seyredilecek büyük Şark masalı de son nefesini veren cimriliği için bir Başlıca yaratıcıları: m işkence olacaktı. Bununla beaber, Charles, Georges ve Maurice çık iyi davranıyorlar. DaiTÜRKÇE Sözlü ve TÜRK musikili ma birisi annelerinin yarımda bulunuMüzik: AKTAKİ CANDAN ŞarVıTar: MUAI.lA GÖKÇAY yor. Annelerine en ufak ihtimamlarınBugün seans 11 de başlar. da bile samimi bir şefkat eörülüvor. DURU FİLM • • Çeviren: Salâhaddin Küçük S Şehir fazla harab olmamış. Fakat her taraf yağma edilmiş mağazalarla, boş vitrinlerle, camsız pencerelerle dolu... sokaklar pis, geceleri de tek ışık yanmıyor l \ Bu meselede bir yolsuzluk olup olmadığı meselesine gelir.ee; evrak üzerinde Raiî Karadeniz, evvelâ, günün önemli ; ¿puan tetkiklerde böyle bir şeye tesamevzularından biri ol m kahve işi üze rüf edemedik. Bu iş,e karışmış mel'un rinde şu izahatı vermiştir: bir e¿ \eya hüsnü, niyet sahibi var mı? < fei gundenberi Tekel idaresinin Eunu yapılacak tahkikat meydana koİMerile meşgulüm. Bu meyanda, bilhas ; acaktır. Bıı tahkikatı Ticaret ve Mali sa. Brezilyadan satın alınacak kahve ye Bakanlıkları müfettişleri ~yapacakmeselesini tçtkik ettim. Bilindiği e&i Í1T. Bu, Teke! müfettişlerine itimadsızlıktan'doğil, Tekel işlerirü de teftiş eişin son saihası şu idi: İiare, yaptıfı bir ilânla 14 şubat 1946 den giimrük müfettişlerinin bu işlerde : perşembe günü saat 16 da mubayaanın henüz tamamen iht sas sahibi olmamaneticelendirileceğini bildirmişti. O gün lanndandır. Bu tahkikat azamî süratle nazara almr.cak tekliî getirebilen üâ vapılacaktır. firma oldu. Bunlardan birisi diğerinden Tekel idaresine aid dlfer ban dedikodaha aşağı fiat istiyor, ancak, sevk ta dular da kulağımıza geliyor. Bunlar flrihinin bir ay sonraya bırakılmasını ta zerinde de İcab «derse teftiş ve tetkikleb ediyordu. Diğeri ise ilânda bildirilen ler yapılacaktır. sevk tarihi bir ay geri bırakıldığı tekTicaret Bpkanı, ayakkabı ithalinlr dirde, kendisinin de daha müsald ilat teklif edebileceğini, fakat bunu yapa c'oğru olup olmadığı şeklinde sorulan Wı bilmek için Brezilvadaki firmasile yeni suale cevaben, evvelce de söylediği gib den teır.asa gelmek zorunda bulunduğu bunun muvakkat bir İş olduğunu, der nu ifacle eylıyordu. Vaziyeti yeniden in bulunamamağından dolayı şimdi ayakceledik. Bu inceleme sonunda sevk ta kabı sanayiimiz müşkül durumda bu rihi bir ay geri bırakılırsa daha ucuz lunmakta, fakir halk da ayakkabısı fîatla mübavaanın mümkün o!abf«T'Ji kalmaktadır. Bunun için bir miktar ani, idarenin elindeki stokların da satış vikVabi a:etirilm»sine müspatV» edece*'" seyrine göre işi bu kadar bir müddetle Bu hususta miktar tayin etmedik. Evgeri bırakmağa imkân verdiftni gördük. velce gelmiş olan ayakkabıların çurii!? Bunun ürerine alım günü 21 şubat 946 olması a.eselesinl de tetkik ettireceğim perşembe günü saat 16 ya kadar tehir Maamafih simdi numunesi görülmem etmeğe karar verdik. Bu müddet içinde mümkün olan her ithal maddesini nualâkalılar firmilarüe istedikleri teması munesi görülmeden İthal etmemek lçir yapabilecekler, idare de yeniden Brezil emir verdilo ya piyasasını ve Amerikadan yurdumuEu arada yeril derilerden bazüanniıı za sefer yapacak vapur navlunlarını çürüklüğü üzerinde duran Bakan, bı muhtelif msmbalardan öğrenmeye ça hususta Ekonomi Bakanlığının da n?lışacaktır, îialen iş bu safhadadır. 7an dfckatinl eelbeHisini söyliyerrk Bu kahve m^elesi halikında basında kalay meselesinin İçyüzüne temasla şunları söylemiştir: muhtelif yayınlar yapıldı. Ben işi bu yönden de ayrıca gfeden geçirdim. Şim« Ellerinde palmh getirilmiş kalaj dilik sürüyebileceğim sudur: bulunan 50 firma namına bana mttr?Malum olduğu üzsre. Tekel idaresi, caat edilerek kolaylık gösterilmesi İsişletme, sermayesile yapacağı alımlarda, tendi. Bunlara aralarında bir teşekkü diğer resmi dairelerin tatbika mecbur yapmalarını tavsiye ettim. Anlasam?, bulundukları arttırma ve eksiltme ka dılar. O zaman kalay tevzle tSfol İdi nunundaki hüküm ve şartlara riayete Bir gün gene müracaat ederek kalavır mecbur değildir. Halin icatlarına ve serbest bırakılmasını temenni ettiler idare menfaatlerine göre serbest bir Biz de esasen bu fikirde Mik. Kalay tüccar gibi istediği şekil ve şartlar al serbest bıraktık. Şimdi bundan şlkâye' tında mubayaalar yapabilir. DiŞer ta ediyorlar. Tenelçe tevzii İçin de Ankarnraftan harbSen evvel Brezilyadan temin da bulund'igum esnada emir verdim vf olunmakta bulunan yurdun kahve ihti bir tevzi listesi tasdik ettim .Biz hiç bu yacı, harb yıllan İçinde oralardan nakil mal: elimizde tutmak lstemiyonız.> imk?n!arı ortadan kaltıgı Jçln yalnız Bakan, sorulan bir sual Ü3°rine kae°nuM Afrik.dan TJ K C C. milesseseI sablıfc hayvan ihracatının et pahalılığı. elile mubayaa olunabilmiştir. na âmil olan bir sebeb olmadıkını söyliHarb bittikten sonra, Brezilya piya yerek sözlerine şur.lan İlâve etmiştir: < Biz yarım milyon kadar kasabs.ısı açılmış ve kiare de halkımızın alışık bulunduğu Brezilya kahvesini yur lığın lhrccını göze almıştık. Fakat şimda getirmek için muhtelif vasıtalarla diye kadar ancak 25 bin koyun, 7 ! müracaat etmiçtir yıkarca bize kapalı bin l;ivük bas havyan İhraç olunmuskalan bu piyasanın yeni vaziyeti hak Itur. İhraç olunacak koyunlar için terkında tam malumat edinmek müşkül ciîıan vagon verilmemektedir.» olduğu gibi. dünya deniz nakliyatının Bu arada Vfili ve Belediye başkanı irvavan Iırtlar tríTi>'¿e h^nite teessüs etmemiş bulunması dahi verilecek nav Lutfi Krrdar da son gelen koyunlarir lunların nelerden İbaret bulunacağının 130 kuruşa maJ olduğunu, perakende okesin olarak bilinmesine imkân verme larak 250 kuruşa satılması lâzım gediğini, bu yüksek fiatla satış» müsaade miştir. edilmediğini söylemiştir. İşte, bu İse aid yaptığım kısa tetkikat bana yapılan muameleler ve verilen e•"• YENt ÇIKTI • • mirlerm bahsettiğim hâdiselerle ahenkli BALZAC'ın şaheseri olarak cereyan ettiğini göstermiştir. Tam ve emin bir kanaat edinebilmek için meseleyi esaslı bir çekilde ve aynca tetkik ettireceğime Bakan, bundan sonra kahve ihalesi işinin tarzı cereyanı etrafında daha etraflı izahat vererek şunları sözlerine ( Cousine Bette ) ilâve etmiştir: ÖLMEZ ESERLER YAYINEVİ « Şimdi İhale müddetini uzatmış Ankara caddesi 70. olmakla İsabet ettiğimiz kanaatindeyiz. KUZİN BETTE Yaratıcı Fen Üstadına Teşekkür Korkunç bir hilkat galatıle dünyaya gelen ve bizi derin bir yeise mahkum eden evlâdımız Şazan'ı, Dişçi Fakültemizin mümtaz ve kurtarıcı kahramanları, yandaki resimlerde görüldüğü şekilde yaptıkları ameliyatlarla tam ve normal bir yavru olarak kucağımıza verdiler. Pek büyük bir fen harikası olarak nevileri arasında ve bütün dünya ölçüsünde, emsalsiz bir başarı teşkil eden bu fevkalâde tedaviyi Dişçi Fakültemizin kudretli ve kıymetli profesörü Bay Kantroviç'e medyun bulunmaktayız. Kendisine bu hususta başasistan Bay Kemal Yüce ile diğer asistan arkadaşların, başhemşirenin ve hemşirelerin ayrı ayrı şerefli ve iftiharü yardımları oldu. Bu tedavinin uzun ve £ e t m tekâmül safhalarında sonsuz bir mücadele ruhile sebat gösteren ve nezaket ve şefkatlarile hepimizi minnettar bırakan fen âktmimizin bu kıymettar mensublarma, bütün vatandaşlar huzurunda mes'ud bir baba yüreğüe, medeniyet ve insaniyet karşısında bir Türk vatandaşı iftihar ve gururile candan ve alenen teşç'kkür ederim. izmir tüccarlarından Nuri Savaş « BUGÜN ELHAMRA SN M SN A İ E AI D Herkesin alâka ile göreceği neGs iki yeni film birden ( The West Lide Kid ) Tatlı bir aşk macerası İçinde cereyan eden dram DONALD BARRY HENRY HULL ve DALE EVANS 2 KURTLARIN İZİ Dünyaca meşhur romancı JACK LONDON'un fevkalâde eserinden Şimal kutbunda geçen hissi ve meraklı mevzu MİCHAEL WHALLEN GBACE BRADLEY ve RİJiTİNTİN'in rakibi olan kurtköpeği. Bugün matineler 11 de başlar MELEK v İPEK'te e S AEI BETTY G Ü L Y A R I N " Ş A R K'ta SÜMER SİNEMASINDA Cinsî Cazibe Kraliçesi LÎNDA DARNELVin GRABLE NAZLI SULTAN DİŞİ ŞEYTAN ( Summer Storm ) Filminde ihtirası uğrunda kalblere alev saçan sihirli kadını görmek fırsatını kaçırmamaları sayın halkımıza tavsiye olunur. ROBERT YOUNG ADOLPHE MENJOU

Bu sayıdan diğer sayfalar: