22 Mart 1947 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

22 Mart 1947 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 22 mart 1947 ÜNUN MEVZULARIJ Ârab Birîiğinin üçüncü yıldönümü günîerinde Feci bir kaza Hâdiseler Düşünceler J Bfelik niçin büyük işkr bsşaranmdı, 7 yaşmda bir çocuk Belediye otobüsünün Köy enstitüleri gebüyük neticeler eîde edemedi? ne günün lç mesealtmda can verdi leleri arasnoa girdi Başvekilin gazeteci• • Yazan: Ümr Rıza Dcğt Dün sabah saat 9.15 te Atatürk bul lerle görüşmesfnde Arab Birliği bugün yeni bir yıldönümünü kutlayacak ve üçür.cü yilma basacaktır. Arab Birliği Konseyi ve Arab memleketleri bu münasebeüe törenler yapacaklar, Arab memleketleri mümessilleri nırtuklar .eoyleyecekler ve Arab Birliğinin kuvveüenerek ilerlediğjni anlatacaklardır. Acaba Arab BirliğiJ geçen İM yıl zar. fında ne yaptı? Ve Arab Birliğini bangi bakımlardan ilerletti?'1 Bu Birliğin kurulmtasına sebeb, darmadağınık bir manzara arzeden ve içlerinde bir çok küçükj ülkıeler bulunan Arab âlemini coğrafî,/iktisadî ve siyasî şartlann müsaadesi nLsbetinde daha derlitoplu bir hale geiirmek, bu sayede Arab mdlletlerile diğer milletle rarasm. daki münasebetlere ve bağlantılara, daha cidd! ,bir istikamet vermek, ve asıl mühimmi Arablarm kendi aralarmda daha iyi anlasmalarına ve daha birleşik harebet etroelerfne hnkân haznlamaktı. Çünkü Arabların kendi aralarında snlaşarak ve bir taJam rekabetlerin tesiri altmda kaliiuyaıak hareket etmeleri çok mühim ve çok d d d ! bir meseledir. Arab Birliğinden de' her şeyden önce beklıenen hiamet bu lanlasmayı ağlamak ve bu rekabeüeri kaldırmaktı. Acaba Arab Birliğif bu yolda muvaf. fak dân mn? Biı Anab Birliğine karsı en geniş iyi niyetle ' hareket ettiğimiz ve onun muvaffak ohnasmdan her ta. raf için ea hayırh netlceleri beklediğimiz halde, bu suale .müsbet bir cevab vermeğe imk&n bulamadjğımızı söylemek irberiz. Çünkfl Arab Birliği vkurulduğu gün Arab âiemini ne haldet bulduysa aynı hal, oldTiğu gibi devam etmektedir. Ve geçen iki ^ sene zarfında('Arab Birli|i hiç bir esariı muvaffakıyet elde edememiştir. Arab (Birliği doğduğu gün, Arab Bir. liği nei gibi meselelerle karşılaşmakta idiyse bugün, aynı meselelerle kaışı karşıyadıtr. Halbukî Arab Birliğinin şu geçen iii sene zarfmd'a bu meselelerin hiç olmazsa bir kaçmı halletmesi beklenirdi. Fakat Arab/Birliği. ner nedense durumu olduğu,' gibl muhafaza etmeyi faa. liyetlerinin rehberi saymış ve ancak bu sahada muvaffak olmuştur. Yani Arab Birliğinin .bütün muvaffakıyeti, hiç bir iş başaramaması ve hiç bir meseleyi halledememeni olmuştur. Arab Birl||min karşılaştığı meseleleri gaymak. onvtn dinamlk bir faaliyet gösterem?mes!nJn sebeblerini izah etmeğe de yardım edter. Bugünkü j*trab âlemi içinde Arablık şuuru heraiz uyanmamıştır. Uyanan millî şuur, ba» memleketlerde mahallî mahiyetteür. O derece mahallî mahiyettedir ki ^Arab memleketlerinde ülkelere değil,, fakat şehirlere dayanan bir devlet kurulması bu şuuru ifadeye daha elverişli"' sayılabilir. Meselâ Suriyade Haleb ile . Şam arasında rekabet var. Şam üstün olmak lster, fakat Haleb bu üstünlüğü istihkar eder, bu üstünlüğün kendisine karşı son derece saygılı bir durum alması lçin uğraşır. Onun için şdyed Cumhur Başkanı Şamlı ise, Başbakanın Halebli olması gerek. tir. Yoksa Şam ile Haleb arasmda kav. ga çıkar'ki hali hazırda bu kavga vuku bulmakta ve Halebli bir Başbakan iş başmda bulunmadığı için Haleb, derin bir ıstırab içinde kıvranm&kta ve Ceir.il Mardamı işbaşmdan bir an evvel atmak için durmadan uğraşmaktadır. Bunun bir eşi de Beyrvıtta görülür. Şu farlka ki Lübnanda millî şuur belki daha ilertdir, fakat dinî şuur millî şuura hâkimdir. Onun için Lübnanda Cumhur Başkanı Hıristiyansa ki öyledir Başbakan mutlaka Müslümandır ve Lübnan Meclisinde türlü türlü dinî tai•feler ayn ayrı temsil olunmak isterler ve böylelikle Lübnan muhtelif milletlerin toplandığı bir tilke manzarası arzeder. Bu milleüer arasındaki aynhklar, hep dinî ve mezhebî makiyettedir. Çünkü Lübnanda maronfler, sünnîler, şiîler, dürzîler, alevîler, rum ortodokslar, ka ı tolikler vesaire vardu". Hepsi arabca konuştukları ve hepsi 350 binlik bir kütle teşkil ettikleri halde ayn ayrı taiîel^re ayrılmışlardır ve henüz aralarında hakikî milliyet şuuru doğmamıştır. Irakta HaşimCik hâkimdir. Ürdünde de öyledir. Fakat buna mukabil Süudî Arabistanda, yani eski Hicaz ve Necidde, Vehabîler hâkimdirler. Ikisi de Arab ve Müslümandırlar. Fakat Haşimîler, rautedil sünnîliği temsil ederler. Buna mukabil Vehabüer, günnî İslâmiyetin ifratına sapmışlardu. Mutedil sünnilik. kaba sofululrtan uzaklasmış, dinin \ecid ve heyecan ksjTiaklarmı işletmiş olan Islâmiyettir. Müfrit sünnîlik, yani Vehabîlik, dini, ilk hnmlesile ve. bu harnlenin yıkıcı ve yapıcı bütün şiddetile yaşatmak istenıiş. faka: yalnız yıkısı olmakla kalmıştır. Çünkü başmda bir peygatnber de?il, hattâ bir peygamber nefesini taşıyan bir kimse değü, fakat fatih bir hükümdar bulunnıaktadu:. Bu fatih hükümdar, gostcrdiği şiâdet sayesinde bedevîlerle anlıyacaklan dille konuşmuş ve bedevılerin ser'.ceçlilini bir hayli uslaniırmıştır, fakat bir reform yapamam'îur. Mutedil sünnî'iği temsil eden Haşimîlerle müfrit sünnlîiği temsil eden Vehabîler arasında büyük bir ayrılık ve düşmanlık vardır. Çünkü Hicaz mutedil sünnîliği temsil eden Haşimîlerin idaresinde idi ve bur.lar buradan müfrit sümıiliğin kılıclarile kovulmuşlardır. Elbetteki Haşimîler geri dönmek ve kendilerini uzaklaçtrran fahcı kırmai isterler, ve elbette ki iki tarafın îsîâm âleminde ve bilhassa Arab âlemirsde taraftarlan vardır. Hattâ Arab Birliği içinde iki taraftan herbirini tutanlar ayn ayrıdrrlar. Işte bu dinl, bu mezhebî, bu sosyal ve politik ayrıl*larm hepsi Arab Birliği içinde yaşıyor ve Arab Birliği bütün bunları >alnız örtbas etmek, yabıız çatıştamamak ve dövüştürmemek için uğraşöğmdan, dinacnik bir rol oynıyamıyor ve bugünkü statükonun üstünde bir vaziyet üıdas edemiyor. İhdas edememekte de mazurdur. Çünkü bu işi d€ruhte ede^k büyük ve dâhi bir önderdea maiırumdur v e bu mahrumiyetin ıstoabını uzun bir zaman çekmeğe nıah. kumdur. Gerçi bugün Arab Birliğinin Ger;el Sekreteri olan eski ve sevgü dostumuz Abcürrahman Azzam Paşa, Arab âlcoünin bu işin başına geçirebileceği en kuvvetli ve en imanh şafasiyetidir. Fakat iş o kadar büyük ve karışık, menfaatler o dereoe aykırı ve zıd, kalkınma hareketi o kadar mahdud ve verimsizdir ki onun bütıin çahşmaları ancak statükoyu muhafazaya imkân veriyor ve statükoyu muuafaza da â<ieU bir muvaffakıyet oluyor. Çünkü statüko muhafaza edilemiyecek olursa Ürdün Şamın üzerine yüklenecek, onun Şacna yüklenmesi dolayısile Süudî Arabistan Ürdünün üzerine yüklenecek, onun Ürdiine yüklenmesi yüzünden Irak Süudî Arabistana yükleneoek, Yemen de ürsattan istifade ederek Süudî Arabistan tazyikmdan kurtolmak için çare arayacak, velhasıl Arab âlemi allak bullak olacak ve âdeta bir genel harb sahnesi arzedecekür. Arab Birliği Konseyinin geçen iki sene zarfmda hiçbir i? becerememesinin en mühim sebebi Arab âleminin içinl saran bu ayrılıklar, bu addiyetler, ve bu karışıkhklardır. Arab âlemiıu bu durumdan kurtaracak âmiller, Arab Birliği misakında göze çarpmaktan ve bunlar kültür birVğrai sağlacnlamak, iktisadî birliği kuvvetlendirmek, gümrük ve posta birliklerini te min etmek, pasaportları kaldurmak ve rnünakale sistemini birleştirmektir. Bu sayede Arablar arasında tanışma ve anlaşma imkânları artar, milli şuur kuvvetlenir, bilhassa kültür birliği ve iktisadî elbirliği sayesinfe çok mühim ileri adımlar aülır ve yüksek bir idealin gerçekleştnesi yolunda hayırh ve verimli işler başarılmış olur. Geçen iki senenin neticelerine bakarak fcu gayelerin tahakkuk etmiyecetini sanmak yanlif olur. Ancak iş büyüktür v« gaye yakm d^ğildir. Arab BirHğinin geçen iki yıl içinde en çok meşşul olduğu mesela Fiîistinâi. Onun bu mesele ile meşgul olmağa devam edeceği şüphe götürmez. Fakat bu muvaffakıyeti içi dağmık, durumu ahenksiz bir Arab Birliği değil, fakat dışı kadar İçi, içi kadar dışı sağlam bir Arab Birliği kazanpbil'r. Onun için Arab Bir.iği içini ve dışmı sağlam1 amağa çalışırsa önünıüz<Jeki yıllardaki durumu daha knvvetü ve daîn verimli olur. Fakat ded'ğimiz i^ibi iş büyük, gave uzaktır ve çok çalışmsk, çok i > T İ çaiı^msk. çok mühim meseleleri halletmek lâzımdır. Biz Arablar hakkmda en Ivl ve her garaz ve ıvazdan üstün bir niyetl? hareket ettiğimiz için aklımız erdiŞi ve gücümüz yettiği kadar onlara endogru ve en isab'etü cg'ı^ma yolunu göstermefe çalışıyonız. İyi nivet bizder. çalışmak ve hedefe varmak onlardan. Dün çehrimlze bol miktarda koyun gelmiştir. Egeden de koyun gelmesine başlanmıştır. Dün 3000 koyun kesildiği halde daha kesilmemis bir çok hayvan kalmiftır. 200 kuruîa kadar kuzu satılmaktadır. İran hükumeU, Ticaret Odasına müracaatle geker satın almak istediğini bıldirmişür. İstanbulda solculuk tahrikâü yapanlarla ilgili olduğu zannile Türkiye Sosyalist Köylü ve Emekçi Partisl îzmir mensublarından T kişl İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığınuı talebl üzerine Tırhan vapurile dün şehjiraizt gctirilmijtir. köy öğretmeninin kolkyca baş,aracağı içinden çıkacağı basit bir şeymiş gıbi, 1 köy konusu iîe ılgivarmda feci bir otobüs kazası olmuş zikrettiği 69 rakalx bulunmaları lâzun ve küçük bir çocuk paramparça olarak cıından almız, bugünlerde Ankarada titüierden ed.indiğim bir fikir, genc ma diğer bazı Bakanlıkların vazifeleri de ona feci bir seldlde ö'müştür. toplanmakta olduğunu gazete haberleyükletilmiştir>. Bütün bu vazifelerin tat5657 numarah şoför Cahidm idaresin rinden öğrendiğinuz bir maarif iomis arifçi Sabri Kolçakm eserinde bütün de bikatta gösterdiği aisaklıklar ise müeldeki C435 sayılı Belediye otobüsü Be yonunun yeni bir düzene sokmağa ça lülerile âdeta bir tez haline sokulmuş lifin yer ve vakıa zikrederek verdiği yazıddan NişEntaşma doğru hızla git lıştığı Köy Enstitüleri Talimatnamesine tur: Köy ensütüsü, ilk nüvesi 1848 de izahlarda çok güzel beürmektedir. En mekte iken Atetürk Bulvarında karşı kadar çıkmız: Ortada, bir müddet evvel atılan muallim mektebi davasını doksma Salih oy!u 7 yaşmda Celâl çıkmış ablmış yanlış ve pek masraflı adımların san sene sonra lüzumsuz, aşırı ve çok acı nokta, şimdiye kadar bu ocaklardan tır. Şoför Cahid birdenbire çocuğunkar. tashihine doğru giden ciddî hareket gö zararlı bir heyecanla yürütmeğe çahştı. yetişmis olanların bilgi ve kültürden şısına çıkmasiie frenlere sarılmışsa da rülüyor. Bu hareketi, bir müddet evvel Kültürü Türk köyüne götürme davası nasib alamamalarıdır. Temenni edelim Celâlin tekerleklerin altına gitmesine Iktisad Fakültesi talebelerile ziyaret et ne kadar kudsî ise bu heyecan ve onun ki Başvekilin gazetecilerle yaptığı son tnâni olamamıştır.. Çocuk, tekerleklerin tiğimiz bir köy enstitüsündeki müşahe idare ettiği yanlış hareket de o kadar görüşmede «Köy enstitüleri öğrencilerialtmda paramparça olmuş ve derhal öl delerle karşılaştuTnak suretile tekrar ele kötü gknuştur. Neden? Zira köy ensti nin millî duygulan kuvvetli olarak yetücüleri Türk köylüsünü kültür. nimet tiştirilmelerinc ehemmiyet veriyorıiz. müştür. Cesedi muayene eden Adalet ahyorum (1), lerinden istifade ettirme işine, büsbü Yüksek tahsilli 69 öğretmeni yeniden bu Doktoru Kâmil Ünsalan, defnine ruhsat Cumhuriyet inkılâbmı vasıflandıran müesseselerde vazifelendirdik> tarzm tir: tün başka bir renk vennişlerdir. vermiştir. seciyelerden birinin ve belki' başlıcasıKöy enstitülerile alâkah kanunî mev daki beyanaü, aksEklıklarm birini ve Arab Birliği, üye devletler arasınnın ilköğreümi yaymadan ibaret olduğu zuatırı gözden geçirilişi insanı âdeta en ınühimmini şimdiden düzeltsin. Sada teavün ve iş birliği için kuruhmrç sık sık söylenir. Çeşidli derecelere men vaktile Avrupanm muhtelif memleket yısı 21 olan köy enstitülerinde, mualolup, bu amaç, gündengüne kuvvetlensub devlet ve hükumet adamlarmın va lerinden toplanarak kırmızı derililerin limin muaüimlik vasfını teşkil edecek mekte ve asrm icablarile Arab devletkit vakit, bazan başmakale kadroları yurduna, yani' Amerikaya giden Avru ve terbiyede tekniğin manasmı ona kavlerinin arzularına uygun bir jekilde içinde, zikrettikleri mukayeseli rakam palılarm vapurdaki kararları karşısmda ratacak kültür derslerinin şimdiye kagelişmektedir. Bu Birlüc, bugün, şimbr, gerçeiten 19231947 arası devrenin bulunduruyor: Türkiyenin devlet teşki dar ihmal edildiğini pek acı surette gösdiki misakma bağlanmayı daha doğru lehine geçirilecek notlara kaynak olma lâtı içinde bir Daljiliye Vekâleti, bir Zi teren bu beyanat, aynı zamanda davalıdu. Fakat insan oğlu, tabiati iübarile nın can ahcı noktasma parmak hasıldı bulrnaktadır. îstanbulda yüksek tahsil gören İranlı daima tdaha iyi» ye mütemayil oldu raat Vekâleti, bir Sağhk Vekâleti, hattâ ğmı, şimdiye kadar asıl ziraatçiyi gül İkinci sualim günün meselesini teşkil gencler a<lına dün şehrünizdeki Iran Baş ğu için elde ettiği müspet neticeleri her bir Maarif Vekâleti yokmus. gibi davra dürecek işsiz bir zirsatçi, köydeki de etmektedir: konsolosluğunda Nevruz bayrammı kut zaman az görmüş, hattâ daha fazla adırc nılmış ve hetnen acayib bir eastitücü mirciji büe sinirlendirecek bir demirci, Bir doğu bloku kuruiması hakkınlıyan güzel bir tören yapılmış ve törene lar atdabileceğini düşünerek bu netice lük hareketine girişilmiştir. Resmî bir köy veya kasabadaki doktora ve sıhhat daki söylentiler münasebetile ekâelânsbüyük ve mümtaz bir kalabalık iştirak krin ortaya çıkmasında hizmeti olanlan dairenin tespit ettiği rakamlara göre 35 memuruna bir tiyatro sahnesindeki te larınm bu mesele hakkındaJd fikir^eri etmi^ıir. Iran Başkonsolosu Mukerrem tenkidden çekinmemiş, sözün kısası, ol milyonluk bir masrafa mal olan bu hanedir? Mirza ve refikalarile Başkonsolosluk er ması gereken namına olan şeyleri be reket, simdi Türk maafirinin en müzmin davi oyunu hissini telkin eden sağlık Azzam Paşanın buna verdiği toplu gitnlük bir meselesini teşkil etmektedir. veya yeüjtirdiğini nemuru yetişüren kânı ve genc İranlılar misafirleri büyük ğenmemiştir. Üköğretim davamız için de y cevab şudur: Köy enstitüsü meselesini «ilköğretimin bir nezaketle karsılıyarak izaz ediyor vcziyet ayn]. Şüphesiz ki 1923 tenberi zanenden köy enstitülerinin bundan son Blokların kuruluşu, harb sebeb lardı. Tören, genc İranlı öğrencilerden daha çok ilkmek'.ebe, daha fazla ilk temel davalam ndan biri olarak tahlil ra Türkiveye yalnız Türkten ve köylü lerinden değilse de harb belirtilerindcn eden muallim Sabri Kolçak, enstitüden birinin söylediği bir nutukla açılmış ve mekteb tahsilini bitirmiş Türk çocuğusü kendlisiİe gözönüne almacak Türki «ayılır. Arab Birliği ise harbden nefret bu nutukta Nevruz bayramınm değeri na sahibiz. Bu davanm gerçekleşmesin çıkarak Turk köyüne gidecek delikanh ye bütününden hayır geleceğini düşü eder ve her türlü vesilelerle barışm kunın 1) Kültür ve terbiye, 2) Ziraat zaanlatılmıştır. Nevruz, bahar bayramıdır. de ilk nümunesi yüz yıl evvel vücude nen, idealbt, hiç değilse muallim mek rulmasını ister. Kurulacak blok, banş Tabiat âleminin, k:a ölümünden sonra getirilmiş muallim mekteblerimizde ye naatlan, 3) Çeşidli teknik şubeleri, 4) teblerinin yetiştirdiği ve aralr.rmda çok ve umran sahalarında işbirliği yapmak Sağlık alanlarında köylü kütlesine rehdirilerek yeni bir hayata kavuşmasıdır tişmiş öğretim mensublarına Türk ırıilfedakâr, yiğit unsurkr bulunan köy ho gayesmi tajıdığı takdirde Arab Birli ve onun için bu bayram herkesin bay leti dairna minnettar olacaktrr. Fakat berlik etmesinin dü^sünüldüğünü izah cası nesli kadar şuurlu unsurlar yetiş ğinoe memnuniyetle karşıîanacaktır. ramıdır. Ümid ve neşe bayramıdır. Her bunların çalifmaalrını daha ziyade şe ediyor. Herkes, her vatandaş, bilhassa tireceğini umabiliriz. Sabri Ko'ıçakın Bundan sonra Türkiyenin tngiltere sıkıntının sonunda feralılık ve her der hirlere müzıhasır gören maarifçilerimiz, iş başmdaki her maarifçi memleket iş bundan beş ay kadar evvel ortaya attığı din sonunda bir kurtuluş bulunduğunun davanın köklerini köylerde düşündük leri etrafmda istediği istikameti tasar şu güzel temenninin gerçekleşmcğe baş Mısır ihtilâfmda hakemlik teklif ettilıyabilir. Buna hiç kimse bir şey diyeifadesidir. ladığını görür gibi olduğumuzu söyle ği söylentileri hakkmdaki sualinne buleri içindir ki 1923 ten sonra köyde kalGenc Iranlı bunları «nlatarak bu hem mak istiyen köy hocası meselesini ehem. mez. Fakat müelllfin ifadesile «bir iki mekle yamltnadığımızı düsünüyoruz: na dair bir şey bilmediği cevabım VPmillî hetn umuml bayramı ikinci vatan miyetle ele aMılar. îşte şimdi günün iç insanın kendi filemlerine kapanarak bir «Köy hocasım, onun göreceği işi karika ren muhterem Birlik Genel Sekreteri saydıklan memleketimizde kutladıkla mes^leleri arasmda sık sık zikredi'en miîletin büyük çaptaki davalarına eksik tür haline düşürmekten, onu köylü kar diğer sualleri de aşağıdaki çekillerde rmdan derin bahtiyarlıklar hissettikle köy enîtitüleri problemi, bu suretle ken siz bir hal şekli bühnası mümkün mü şısında kepaze olmaktan süratîe kur cevablandırm ı ştı n dür?> Bir defa tasarlanan çalışma şekli, rini söyîemiş ve nutku hararet'.e alkış dini göstermiştir. Arab Birliğinin Mısır İngiliz Ulbizi bu tasarlamaya sevkeden asıl bi tarmanın yollarını aramahyız... Kendilanmıştır. tilâfmda vaziyeti nedir? sini alâkadar etmiyen meşguliyeti.erden Aşağı yukarı bundan on sene evvel rinci davayı çok aşmıştır. Dava, köylüDaha sonra büfeler açılmış ve misafir Arab Birliği bu iki memleket arab.»şiayan köy enstitücülüğü fikir ile ha nün okutulması, gerçekleştirilmek iste kurtarılması lâzım olan köy öğretreeni ler geç vakte kadar izaz edilmişlerdir. gündüzleri normal o'arak talebeleri sındaki ihtilâf hakkında Buludan topBütün İranlı dostlarımıza ve kardeş reket, düşünce ile iş arasmda münase nen hedef ise selim akü sahiblerinin an okutsun, geceleri mektebin salonunu ye antısmda şu karan almış ve yayınla3e^ arayan ve bu münasebeti reel esas lıyamıyacagı, büsbütün başka bir meselerimize yeni yılı tebrik eder ve yeni ti;kinlere açsın: Ihk bir hava içinde, mıştır: Arab Birliğinde üye olan devyılın komşumuz ve dostumuz hakkında ara dayandıran Garb düşünüş tarzmı ne ledir. O kadar ki bu «başka meseleler» radyosu ve zengin kütübhanesile, diğer letler Mısınn millî hedefleri olan Nil nispette okşuyor? Bu sorgunun cevabı, için beyhude emekler ve enerjiler sarhayırh olmasım dileriz. memleketimizin fikir yapısı ve diğer da fınian dolayı <asıl mesele» kenarda kal sosyal teşekküllorile aynı zamanda bizim Vadisi Birliği ve bütün ingiliz kuvvctÜniversite Rektörü Amerikaya valarımızın yürütülüşü gözönüne almırsa mış, köylüyü okutma ve kültürlendirme anladığımız tnanadaki misyoner ruhlu, erinin memleketi tahliyesi hususunia, davet edildi pek müspet olmıyacaktır. Garbhnm vazifesile vazifelendirilen muallim biz ideaüst ve kuvvetli öğretmcnile yeni köy mutlak surette, Mısırla hemfikirdir. Bu Aroerlkamn en büyük üniversitelerinden Şarkhya mal ettiği mistik heyecan, ger zat kültürden mahrum kalmıştır. Bu mektebimiz, camiin yanında, başka bir devlctler Mısırla İngiîtere arajındaki biri olan Nassan Etreet sehrindekl Princeton çckten doşru cnu? Tarih felsefecileri, mahrumiyet, köy çocuğunun kendi ai hayatın, millî ve insanî iştiyakların m'h lörüşmelerin ktsintive uŞramasından Üniverslte^inin 200 ünçü yıldönümü müna pçikologlar ve marazî ruhiyatçılar bu lesini artık bir an'ane ve manevî de rakı olsun» (4). endişe duymokta ve bu iki memleket sebetile yapılacak tortne İstanbul OnlverBizde her nedense fikir harekete, dü rasmdaki dostluk bağlannm idamesisitesi Rektörü şahsan davet edilmlştlr. Rek nu münakaş aededursunlar. Fakat ırra ğerler ocağı görmemesi kasdile büsbütör nisan ayı sonlarında Amerikaya gide ayyen bir maTif meselesinin on yıllık tün hazin bir çekil de almakta gecik şünce işe rehberlik edemiyor. Fikirler ni yalnız Mısıruı millî isteklerinin yecektir. geçmişi bu münakaşa için bir vesile teş memiştir. Fakat araba zavallı çocuğun umumiyetle hâdiselerin aksamasmdan rine getirilmesinde bulmaktadırlar. NewYorktaki The City College'ln 100 fln kil edebilir. Muhakkak olan şu ki bizde hocalıktan baş!ıa olan işlerde durumu sonra ortaya atılma'îtadır. Köv erstitücü yıldönümü törenlne İstanbul Ünlversitesl leri d^vasmda da böyle. Hiç degilse bu Türkiye ile Arab Birliği arasmda davet edilmljtir. Üniversite tarafından bu fikir, harekfti ve heyecanı gütmüyor. ve terbiyesi ne halcia? Enstitüler, köyşbirlijnni temin edecek müştlrek bir Olsa olsa fikir, hareketin ve heyecanm lerde ziraî inkılâblar yapacaklardır. Fa davada aksamadan snnra olsun, fikirden ephenin kurulması kabil midir? Bu raya bir temsilci gönderilecektir. der=: alma=mı bilmeliyiz. realitede aksaklıklar ve ekseriya siya kat bundan Ziraat Vekâleti teşkilâtının Adalet Bakanının tetkikleri hususta ekselânslannın kanaati nedir? sete in+ikal eden ihtilâflar doğurmasın haberi yoktur. Enstitüler, takib edilen (1) Bk. Köy Enstitüleri, Cumhuriyet Arab Birliği barış ve haksever büBir haftadanberl sehrimizde bulunan Adalet Bakanı Şinasl Devrin dün. Beyoğlu, dan sonra kendis:ni gösteriyor. Fikir, esrarh plâna göre, Türkiyeyi bir anda Gazetesinin 1 şubat 1947 tarihli nüshası ün devleüerle ve hususile en eski karKadıköy ve Üsküdar Adliyelerine giderek j alâkalı moselenin doğuşunda neden ö n teknikleştireceklerdir, faiat bundan ne (2) Maamafih. kitabın müellifi enstitü lejlik münasebeCerile bağlı olduğu tetkiklerde bulunmuştur. Bakan, bugün saat ceden değilse bile beraberce ortaya çık Iktisad VekâJetinin, ne de Maarif Vekâlerin istikametlendirıimesindeki yanlış omşusu Türkiye ile işbirliği yapmayı 11 de Adalet sarayının yapılacagı yere giderek mdsavir fen heyetlle birlikte Inceleme mıyor? Yukarıdaki sorgunun bir başka letinin teknik öğretinnle alâkalı dairesi lı'^ları vakit vakit alâkalı çahıs ve dai andan arzu eder. tarzda gene karşımıza dikildiğini gör nin b'le haberi vardır, haberdar edil relere bildirmiş, hattâ 1943 te büyük bir ler yapacaklardır. Türkiye hakkında şahsî fikrinia düğÜT.üz için bir an duraklıyalım, ak diği yerde de ona «snHını çevirmiş», tek cesareüe «her şeyin flstünde sağa, sola Tiaeret. Ofisi Umum müdürü nedir? nik öğretimin gezici sanat kursları varsayan hareketlerden sonra ortaya atılan kıvrılmadan, yalpa yapmadan davamızın Ticaret Olîsl Umum müdürü Muzaffer Yeken «onun alanmı iendisine mal et iyi muallim yetiştirmek olduğu» nu id Türkiye hepimlzin kalblnde k ı y il. Ankaradakl temas'.arını müteakıb dün fücirleri inceliyelim. sabah sehrimize gelmlşlir. Bugünlerde köy enstitülerinin yeniden miş> tir (3). Dahası var: Enstitüler Türk dia eden bir broşür de neşretmiştir. metli bir yer tutmaktadır. Kendisil» halk efkârını işgal etmeğe basladığı za köylerini sıhhat kaynağı haline getire Keza aynı sıralarda muallim Münir Ra Osmanlı devleti devrinda uzun ve müşBursa Defterdarhğı İstanbul Defterdar muavini Nazım Buna man çıkmış güzel bir eser elime geçti. cek!erdir. Fakat on yıllık emeklemeler şid de bu neviden tenkidlerde bu terek tarih bağlarile bağlandık; ayni Defterdarhğına tayin edilmistir. Eserin sahibi 1938 de köy enstitüsü da den Sıhhat Vekâletinin hemen "hemen lunmustu (Bk. İs Mecmuası, 64). Fakat cephelerde ve müşterefe amaçla birlikte istanbul Mualümler Birliğinin vasına karıçmış ve çalıçmış genc bir ma haberi yoktur. Böylece enstitüler «kendi bu gibi fikirler müellifin ifadesile daima kan döktük. Şahsan Türkiyenin kalarifçidir. Kitabuı sahifeleri eert realite sınırlarını ^şarak kendilerine lâzım terbiye konferansları «sinsi bir terrör» ile ve «davayı kısır kınmasını takdir etmekteyim., Her Arab İsUnbul Muallimler Birliği bir «erl ola ile temas etmis dikkatü ve görraesini yan şeylerle uğraşnuşlar», kanunun bah laştırma» tehdidlerile boğulmuîtur. gibi ona her iyiliği ve her muvaffakırak hazırladığı terbiye konferanslarına bu bilen bir gözün yaptığı ve isabetü dü şettiği şaşırtıcı müsaadelerle âdeta devlet (3) Bk. Sabri Kolçak: İlköğretimin te yeti düiyorum. hafta başlıyacaktır. Birlik, Bu konferanslarçinde devlet edasım takınmışlardır. Hu Büyük Suriye meselesinde Arab da kQltüf flliralerinden ve projek'iiyondan şüncelerle deteklenmiş müşahedelerle mel davaları, J946, sf. 11. Birliğile Mısınn fikirleri nedir? isrifade çarelerini temin etnüştir. ilk konfe doludur. Böy!e bir eserin hiç değilse âsa «sanki k5y davası, tek başma bir (4) Bk. Kz. sf. 56. rans 24 mart 947 pazartesi günü saat 16 da 1940 sıralarında çıkmasl, enstitü dava Arab Birliği nazarında hususîHalkevi konierans salonunda Birîik azasm sını yürüten birincl ve ikinci smıf hüle bu mesede hakkmda son kararmı dan Bayan Nezahet Nureddin tarafından veverdikten sonra büyük Suriye diy« rueccktir. Me\zuu «Doğumdan orta ögretlme kumet sdamlarmca Frenk tabirile yaskadar çocuk terbiyesi» olan bu konferansta tılcbaşı kitabı yapılmış olrnası ne kadar bir mesele meverud değildir. Arab Birkonu Ue llgill bir film gösterilecektir. iyi olurdu (2>. Bununla beraber eser, liği ve ona •üye' olan devletler bu birb'jgüriün Türk maarifçisinl düşündürteİtaljaya tetkike gidecekler liğin mLsakma bağhdırlar. Bundan başEmniyet müdür muavini Kemal seyrüsefer cek güzel fikirlerîe Srülü bir halde olka söylenen jeyler propaganda kabilinişlerinl tetkik, Büyükdere Fidanlığı müdürü duğu için.muayyen bir hareketin akdendir. İbıahim de yabanl »gaclarm ehlileştirme sîklık göstermesinden sonra da olsa fay Arab Birliği yolOe Hâşîmt ve Sü«işjnl incelemçk üzere pazartesi günü İtalyaya dalılığını gene muhafaza ediyor. gidecekler dir. dl Krallıklan sülâleleri • arasmda ma Birkaç senedenberi görebilddğim ensBol miktarda koyun geliyor kul bir isbirîlği kurmak kabü midir? Köy Enstitülerinin dayandığı esaslar Prof. Fındıkoğlu Yazan: •.«.•......... Arab Birliği Genel Sekreterile AbdurTahman Azzam Paşa, Arab Birliğinin toplanması münasebetile aCumhuriyet» muhabirinin sorduğu suallere cevab veriyor çarpıyor. Siması oldukça yorgundur. Fakat bu yorgunluk içinde sakin bir dimağın hareketlerini hissedebiliyorsu nuz. Konuşmamız Türkiye hakkındadır. (Cumhuriyet) için iltifatlarını esirge miyor ve sevgilerirü ona ithaf ettiği bir fotoğrafile teyid ediyor. Türkçea çok kuvvetli olmıyan Paşa «gene anlasabiliriz» diyor. Sualleti ingilizce ve yazılı olarak hazırladığunı söylediğim zaman memnun oluyor. Yanlı olarak verdiği cevab, zaman ve hftdiselerin imkânı çerçcvesinde sarih ve müsbettir. İlk sualim şudur: Arab Birliğinde fiye olan devletlerin, Birleşik Amerika devletleri gibi, bir birlik teşkil edeeeklerini ümid •der misiniz? Buna Paşa şu surefl* cevab Ba^taraft 1 inei »dhifede Nevruz bayramı dün (ran konsoloshanesinde törenle kutlandı MERHAMET E T C. H. P. ÇALI KUSU KONDU Millefvekili seçilirsem r,3İer yapmıyacağtm İran şeker istiyor Bugünkü Gazetesinde İzmirden getirilen tahrikçiler Ömer Rıza DOĞRUT. Edebiyat Fakültesi Talebe cemiyeü tarafından tertib edilen 'fiir müsabakası dün Eminönü Halkevlnde yapılmıstır. Öç doçeVıtten teşekkül eden Jürl. altı klsinin Bİlrlnl beğenmis ve Talebe cemiyeti taralından kitablar dağıtılmıştır. $ilr musabakasında kazananlar şunlardır: Melnned DellgSnül, Öznur Pelister, Sedad Ganl, Mustafa Akçı, Nimet Leylâ Uzcan, Feyiz Güleç. Şiir müsabakasında kazananlar MİLYONIÜK SACLARJNİ KESTi Holivud'un en sevimli yıldızı Rita Hayvort, 1,000,000 dolara sigortah saçlarını kesti. Uçakla Amerikadan husus| surette gelen hiç bir yerde görülmemiş büyük fotoğ. raflardan yeni tip Rita Hay. vorth'u yarın çıkacak G U G U K Bugünku sayısile Türk mizah ve hlcvinln en güzel öraeklerini veriyor. Cehaletin yuvalar yıkan korkunç facialanndan, Taassubun bayatlar söndüren kar* hükümlerinden, İhtiraslı bir aşkın öldüren zehrinden yaratılan film t tî B K Ç E ALLÂHIN KUDRETÎ TUSUF VEHBİ EMİNE MZIK'm şaheseri SAFİYE AYL MUSTAFA ÇAĞLAR'm altın seslerile süslenen hazin bir dramdır. Evet kabüdir, bu işbirliği rahTr.etli Kral Faysal zanıanında başlamıştır va simdi Arab Birliğinde devam etmektedir. Bu mesele hakkmda yapılan bazı yaymlar, size de hafi olmıyan, propagandalardan ibarettir ve hiç bir efaemmiyeti haiz değildir. Filistin meselesinde ekselânslannın fikirelri nedir? Arab Birliğinin bu meseledeki fikirleri malumdur ve bunu bütün Arabları ilgilendiren bir mevzu olarak telâkki etmektedir. Arab Birliğmce; bu mesele adalete uymıyan bir şeküde halled;Hiği takdırd* Arablsrîa, siyonist Mu r evi>t arasmda umum! banşı tehdid edecek şiddetli nızaan mucib olacaktır. *** Muhterem Azzam Paşa (Tı'irkiye île Surive arasındaki ihtilâf hususımHı fikıiniz nedir?) sualini (Tiirkiye hakkmdaki şahsî fikriniz nedir?) şekline tebdil ettirtniş ve sıcak bir sevab vermiştİT. Birinri sualindeki (konfederasyon) kelimesi de arabeaya tercümesinde (birlik) şekline girmişür. Arab Birliğinin Kahireds tolpantı halinde bulunduğu sırada bu mülâka.iie muhterem Birlik Genel Seçr"tr:ri birçok noktaları aydınlatmır o!ııvor. Çamaştr Sayisı Ipekli, yünîü. saten, jorjet, tafta gibi kumaşlardan yapılacak Gecelikler, Sabahlıklar, Pijamalar, Kombinezonlar, İg çamaşırlar, ayrıca genç kızlar için, çocuklar için modeller, İşleme motiflerile birlikte verilmiştir. Hiçbir yerde intişar etmemiş olan bu seçme kreasyon modelleri bütün zevk sahibi bayanlara, genc kazlara tavsiye ederiz. Fîaü 50 kuruştur, TtİRKhTE ÎAYINEVİ ANKARA No. 36 İSTANBUL CADDESİ TURKİYE YAYINEVİ İki sene evvel Küçükmustafapaşada feci bir cinayet olmuş, Ali Özdemtr admda bir genc. bir fırında gece bekçiliği yapan Ali Umidleni parasına tamaan başına kahve değirmenl İle vurarak ördürmüştü. ikinci Ağırceza mahkemesinin hakkında verdiği idam kararı, Yargıtayca tasdik edilmis. yaüıız olum tazminatı husasu nakzedilmişti. Bu husus hakkında yeniden başlanılan muhakcme dün sona ermiş. sanik Ali Özdemir, maktulun oğlu Hatib Ümidlene 375 llra ölttm tazminatı vermeğe mahkum edilmistir. Teşilay genclik çubesinin 23 mart 947 pazar günü Kadıköy Halkevinde tertib etmlş oldugu keman piyano konseri, 22 mart 947 cumartesi günü saat 16,30 da aynı salonda yapılacaktır Öliim tazıninatı da verecek L  L E ' d e bir hafta daha gösterilmktedir. SELÂNİK BANKASI T. A 1888 ÇIKTI Türkiyenin Yegâne Siyasî Yeşilay konseri YEDİGÜN'de Mutîaka Görünüz ! G A L AT A Voyvoda Cadda** Bulttn Hımim İSTANBUL Kâzım Sevinc ALTINCAĞ BILDIRCIN Mizah Mecmuası STAD Yurdun en büyük spor gazetesi İSTİFAOEU ŞARTLARLA H£R TÛRLÛ MEVDUAT KABUL EDER H*r Ç«|H Btnka »ı CUMHURİYET Nflshası I* knruştnı A b o n e Şeraıtı BU «yui Dç «7lık Altı ayn» 3en«lUı r. . . . TOrkiT» 3<x> Sx. SOO » tsoo » 2300 » UHD 26 Mart Çarsamba Güniî Çıkıyor Çocuk] arı öpmeyiniz, onlan kalben severseniz sıhhatini korumuş olursunuz. İstanbul Sağhk ve Sosyal Yardım Müdürlüğii PAZARTESİ ÇIKIYOR B D I B » <JOnya<fa m u h a b i r l c r l »nrdı» 6*n E 1W» • 2&ı*< > U M D B*rt* Ffatı 25 Renkli 12 sahife Büyük boy D i k k a t OaeeMnlae Kfinderues ı m t n •dumeslıı UOc «lunms*.

Bu sayıdan diğer sayfalar: