26 Mart 1947 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

26 Mart 1947 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 2R VTart 1917 \J' ÜNÜN MEVZULARÎ Kaşarat müeadeîesinde tutulan yeni yol tehlikelidir Sağhk Bakankgının, malarya saçan eivTİsineklere karşı, açtığı şiddetli mücsdeleye dair, son günlprde, gazeteîerda nazı taf=ilât intişar etti. Bu haberlsrde, Eivrisinek yumurtalarınm kaynaştığı bataklıklara böcek öldürücü ilâclarm, uçakla serpildiğine dair malumat veriliyor. Böeekleri imha etmek için uçaklardan faydalanma u^ulü, bundan çok daha evvel, haşeratın ziraate pek fazla zsrar verdiği Rusya ve Birleşik Ameririkada, bilhassa, bütün mahsulü mahvsdecek <!erecede zararh ve lehlikeli olan çekırgeye karşı, Afrikada tatbik edilmiştL Son seneler zarfında, haşeratı iır'ia eden ilâclann, bilrEssa D D.T. nin ulsştıjh terakki, harb esnasmda çok reklâm edümiş olduğu için, bu ilâciara, haşeratır. başımıza açtığı «erdleTİ kckündsn halledecek ideal çareler nszarils bakılmağa başlanraıştır. Yalmz bataklıkların değil. bahçelerin. bostanlarm, hattâ ekilrniş t?rlaların bile haşsrat öldürücü ilâclarla sulanması tavsiye edilmektedir. Eu sayode yiğmla böcek öldürmekle, nebatlarm, zerzevatm, çiçeklerin, rahat rahct serpüip büyüyebilceekleri sanılıyor. Lâkin, bu kanaatte olaruarı ikaz ettr.ek zarureti vardır. Çünkü, haşeratı \ öldürmege mahsus ilâclar, tıpkı başka Behirler gibi, üzerlerinde tesir yapacakları maddeyi ayırd etmezler. Bunlann Vazifesi heşeTatı imha etmektir, bu vazifeyi de hakkile yerine getirirler. Ne var ki, her böceğin mutlaka z?rarlı ol«nadıeı, bir çoklarının, hattâ pek çoklarının, insanlarm hamarat müttenkleri olduğu, hem de vücudları şart müttefikleri olduSu haHkatini h'ç ksle almazlar. Hoş, bu hakikat lâyıkile anlaşılmış da Tlim, takriben 700,000 çesid böcek kaydetmiş. bunları tarif etmiş, teîbit etmiştir. Yeryüzündeki böcek sayısı, bütün öteki hayvanlann heyeti mecmuasının takriben bir mislidir. Bu muazzam kütlenin büyük çoğunluğu, beseriyetin menfaati veya rmıkadderatı üzerinde hiç bir tesir yapmaz. Zararh veya tehlikeîi o^an haserat nevileri de old.ıkça mahduddur. Bu nevilerin sayısını tayin etmek oldukça güctür, ama, Vuınlar binlerle değil, yvzlerl? savılahilir. Malarya ile sarıhummayı nakleden sivrisinek, tifüsü nakleden hit. veba mikrobu taşu yan pire ve ilâh. h?rke=in bildişi cibi, bunlar arasındadır. Bu küçük hayvarıcıklann. taribte^i bütün sPrdarlardan c!?Jha fa?la muharebe kazandıklan, hattâ insanlar arasın^aki ölüm vakalannm yarısının bu murdar hayvaTiî^r yüzün. 6en olduğu anlaşılmıştır. Gerçi, her nivi .böcekten dünyada ne kadar msvrud fculun'iuğur.u bilmek imkânı yoksa da, r.svüer anlsttığım gibi gayet mahduddur. Ziraatîmize, her fürlü yiyecek maddelerimize. tarlalarda olsun, zerzevat bahçelerinde veya amb?.rl'»rda olsun, muezzarn 7srarlar vrren daha haşka haşerat da vardır. T?hn'n ediidiŞine göre, fcu havvancıkl=)r. irtsanlarm bütün ekip biçtiycrinin vüzde onıınu, bazan da daha fazla^mı kcm'imekfsdirler. ATierikanm, eski rr.eshur DOİitika adamlarından olan mütcveffa Daniol V.'ebst<=r, Wr eün. Amerikan çiftçiİPrir'n, çocukiannm terbiye=inden daha fazla böc^eklerinin eıdasma masraf ettikJ=rini Eöylemişti, bu böcekler, son d?rece bıiviik zararl?'?, beîki kıth^a bile BsVeb oluvorlar, demişti. Bunîarm hepsi doğrudur. Haşerst, inanümıyacak derecede fazla oJan döl veti'îtirme kabiliyetlerilo, milyonları, m:lyarları bulan sayılarile, yerjoiziin« hâkitn olmak bahsinde, beşeriyete rr.eydm okumaktadırlar. Arr.nıa bu amma çok mühimdir zararı da, fayda?] da oîmıyan büyük çoğnluktan gayrı, yani hüyiik ölçüde bir böcek kala'bahğı vardır ki dostumuz, müttofikimizdir. Bunlann yardımı olmasa, hayat pek biteviye olurdu. Mpselâ, binlerce, bolkı yüz binlerce n«\i böcek vardır ki, balıiı içm>k icin çiçeco sürtünmek surctils, erkek çi;eklerin tezlıir aletinin tozunu, dişi çiçsklerin toîıumlnklarının stigrnatına tahvil ederler ve bö3'lcce, bunları bsreketlendirirler. Gerçi bir çok nebatları rüzgâr ilkah eder, fckat bunlaruı büyrk bir kısmı, tiniEmen böcelder taraiından ilkah ed'Iirler. Eğar batün böcc>lerin irr.hası başarıİE?ak cîîa, çiçeklerin ço^u, dolayısile yemi.şlerin çoğu, bir nesil soara ortaoan kaîkardı. Msselâ Ycni Ze'andalılar. çok kıymetli bir nebat oîan kızılyoncayı mcmleketlîrina îokrautlardı. Ük sene, bu yor.ca mükemmel surctte sürdü, fakat tozu yoktu. Bir töcelx mütehasîJsı, bu çeşid yoneanm, ilkah edi'msk için, bir cins cşekarısma ınuhtac olduŞıınu, Yerj Z.Clar.da hükumetino söylcdi. Yonca çiçeğirJn uzun rapmın ta dibir.de saklı duran bahna. anca!:, dili çok v.zun olan bu an ulaşjbilir. Hükumet bunu cğrenincc, derhaî eştk arrsı ithaî etti. kızslyoncalar boy atmaja, yayılmağa başladı. Binnetice herkes ve her şey memnun oldu, ycn. ca da, eşe^arısı da, hslk da. Daha yakın zamana aid bir örnek zik. redelim: Amerikahlar Kaliforniyada İzrr.ir inc'ri yetişthmek istcdikleri 2aman, a^acların, bu güzel memleket klirr.i ve toprağı sayesiids iyi sürdüÇüni', fakat yer.ıiş vermediğini görmü^lerdi. Izreir Türkleri ise, incir ağacınm, ancak bir ne\i yaban ir.ciri civ?.rında bulunmak şartile yemiç verdiğini biliyorlardı. Amerikalüar, safiyar.e buldukları bu kanaatle alay ettiler, faka* hata ediyorlardı. Yapılan bir inceleme neticesinde, an cinsinden bir küçük sineğin, yaban incirlerine konup kalkarken, yanhşlıkla yenir incire de kondu^u ve böylece onu sşıladığı anlaşıldı. Bunun üzerine, Anıerikalılar, bu küçük sineklerden de fnzla miktarda ithal etmeğe, bunları yetiştirip Amerika iklimine ahştırmaŞa m'ccbur oldular. Diktikleri incirler de, hctnen yemiş verdi. ÎKTİBASLAR Ş1SIÜ : Andre Macrois HFM .r NAL1NA n C l 1 MIHINA Kakîkat şîmdi güneş •• • ım ır Stıriye i!e ticarefimiz Suriye, Fransa ile yapılan anlaşmaya girmiyeceğini bildirdi Suriye hükumeti, TürkiyeFransa j Öcîeme Anlaşması hükümlerinden is'ifade etmek istemediğini hükumetimize bildirmiç olduğundan anlaşmada gerekli tadilin yapılması için Fransız hükumetile temasa geeilmiştir. Almacak neticeye kadar ticaretirrjzi akîatmamak üze^e. Suriye ile ticarî mübadelelerimizin huşusî takas veya serbest dövirie yapılmasına Ticaret Bakanlıjınca mosaade eciilehüecektir. Alt; sene Amerikada yaşaclıktan sonra tıkrar Avrupaya dönen bir kimsenin Amerikayı, içine yeni girdiği Avrupa ile rmrkayese etmesi enteresan olsa gerek. Bir AvTupalmm Amerikada nazarı dikkatini ceîbeden ilk hâdise bîrliktîr. Ncreye seyahat ettimse 15 cent'lik depo=u, kırmızı A. and P. pazarı, Neogothic kiliseleri. cephesi sütunlu mahallî bankrsile standardiz? şehirler gördüm. Bu haricî birlik derunî birliğin sembolü idi. NewYork'tan Sealtle'ta kadar teîadüf ettiğim Amerikalıların çoğn aynı lisanı konuşuyor, cym m»:ja'ar: okuyor, aşağı yukarı rynı ha. t seviyesinde yaşıyor ve aynı hayat felsefesine sahib bulunuyor. Bu aşılama işinden başka, binlerce çe. şid böceğin bizim lehimize yaptıkları büsbütün baska bir hizmet daha vavdır. Herkesre maluırdur ki, ljhanaları ke. rnirert bir sürü tırtıl vardır. Lâhanadan Adalet sarayı projeleri başka, ektiğimiz neb?.tlnrm hcm?n hepAdalet sar?yı proje müsab.îkasına aîd neEİnin bu tııtıllarm sürü haündeki hücut:celer 1 ıi'.san 947 tarihinde belli o!caktır. muna uğradığı da bilinmcktcdir. Gene Eınlâk Baıkasının yapacağı ?.rı cinsine yakm, hirnenofter denilen evlerin nıaketleri zar kanatlı binlerce novi böcek, yumurİstanbul Belediyesile Turkiye Ernük ve talarım bu tırtıllann içine bırakırlnr. Kıeii Eanknsının kurduâu İstanbul İmar Meficede, tırtıl ke'ebeŞi yerine yuniur Lirnited Ortaklığının Mecidiycköy traravay taladan b'.ı böcekler rîkar da o savcde dvır^Ht yakır.mda yapacğı evlerm plân ve brtıllarm zürriyeti azahr, inarl?ra lâ projeleri cuma gnnü srat 16 da EmıVri'nhana ile daha başka sebzeler yemek mü de Dr>nkanın holünde davetlilere tc^h.r edilecckür. yesser olur. Zararh böeekleri yiyen binlerce cins töcek, çiçek bitîerini yiyrn sayısız arılar, cırcır böeekleri, har.ımbcce'.d^ri vardır. Hulâsa, eğer müttefikimiz olan böceklerin bu ko.=koca ordusu mcvcud bulun. rnasaydı, ne çiçek, ne yemiç, r.o sebzo bulurduk, diişma'slarımız da, belki bizi bu amansız savrş'ı yenerlsrdi. Dünynnın en eski devirlerindeki partlar tckrar hüküm sürmeğe bfiçlirdı, mcmoli hayva^innn pek aşağılık bir rol oyn>dıkları zrhi. feler devrine dcnerdik. Yer yuvarlaŞı üıerinde beşer nev"inin vücud bulmas:ndan elli milyon yil öneeki çaŞ geri celirdi. Bahçelerim.zde, bcstsrılaTimızda ve tarlalarımızda, h^crat öldüren ilâcları uluorta kullanmk, bizi fc'âketü olmasa bile, pek nahoş sürprizlerle karşılrştırabilir. Genc ve lcıymMH kadın ressamlarımızdan Br.yrn Rcfia Euren ile Tetiana GreRoriadcs, birlıkte, Ünjon Transezde bir sergi açm'şlardır. Rtnk ve ifade bakımından. dikkatl çeken vc bir husıi'iyet vad^don «serlsrinde ç^jiJli r.ie%\ı'arı İ5İeyen genc sanatkârlar. serg:l«r;ıiOc dıvıı, snlu boya, yaelı boya olmak uzcre 67 tablo "Le^hir e+mek*edirler. Son svın'.croe limanımı~^ı gelen ithal mslı yuklü vrpurlarm frzl?hgı yüzünden Ithnlat bvrjsuna vıze muams'.e.i içia yapılan ınuracnntlar «ikisine nispetle üç misli a.''.:i"s buK'.nmaktndır. • F J M : gecesi Üsküdarda Karacaahmed mezarhğında feci cir cinayet işlerjmîş; Fikriye adında bir kadın yüsünden Orhan adında bir sabıkalı arkadaşı Necd;ti bıçakhyarak öldürmüştür İçkdiği cinayeti müteakıb karakola teslim clan Orh'vnın muhakemesine dün sabah E ! rirci Ağırceza Mahkemesinde başlanılmıştır Katil işlediği cinayeti itiraf etmiş ve Necdetin eüni sol cebine atmasından şüphelenerek kendisini müdafaa için bıçağma sarıldığım söylemiştir. Bilâhare hâdisenin 8 şahidi dinlenilmiş ve Savcı rnütaleas'nı serdederek sanığm cezalandırılmasını istemi;tir. Bir celsede biten bu dava sonunda sanık Orhan, Tiırk Ceza Kanununun 448 inci maddesine göre 18 sene ve ayrıca eskiden işlediği bir suçtan sabıkası olduğu için cczası 1 ay arttırılarak 18 sene bir aya çıkarılcnıştır. Tahrik sebobîeri gözonünde tutularak bu ceza 12 seneye, 21 yaşuıı ikmal efmediğinden o da tenzil edilerek 10 sene 16 gün hapsine karar verilmistir. Üsküdar cinayeli falü 10 böyle seneye mahkum oldu birAvrjpada dağ sikilesini değildir. Pirone gibi aşın veya Ben gibi bir nehir geçin, birdenbire, lisan, fiıcir, yiyecek her çey de^i 1 " Avrupa:.m bazı kısımian 13 ün;ü, bazıları 16 nci, bazıları da 20 nci asır hayatı ya?amaktadırlar. Bana tesir eden ikinci hfidiae, tayyarem Sen nehri üzerinden uçarken gördüğüm gibi, Fransanın ekilmemiş tek parçası o'ımadığı halde, Am€rikarun hâlâ bu bskımdan boş bir kıta oluşudur. Sen bir bostandır. Missouri ise bâkir tcpraklardan ve boş vadilerden peçer. Bu suretle işe yarar bol bir saha ve ümid, neticede de daha az bir hosnudsuzluk meydan buluyor. Halbuki arırlardanberi Avruprlı köylü için kom^u bir rakibdir; Amerikah için ise bir arkadastır. Amerikan sosyetesi tam manasile sınıfsız değildir, fakat imtiyaz tamamen yok edilmiştîr. Trende bir Senato azasile seyahct ediyordum. Yemek zamanı g€İdi. Reştoran çok kalabahktı. «Sizin için ayrı bir masa ayırmazlar mı?» diye so.duın. Şaşırmış bir halde: «Neden ayiKmlar??" diye cevab verdi. Sıraya dizilmiş kimreler arasmda önünüzdekini g<?çmek i?terseniz, derhal sizi nizacna davet eder: «Kenuinizl ne zanriediyorsunuz?» Ne fazla, ne noksan, herkes sizin bir hem=eri olduğunuzu 2<abul câer. Bafkr.lprınm şahsî masuniyetini ihlâl etmemek şartile haklarmızda ısrar edebilirsiniz. Amerikada' yaşadığım müddet zsrfmda aldığ'm en büyük derslerden biri, gayet iyi içliyen demokrssidir. Cemokrr.sive ve disipline: her ikisine de aynı zamarda sahib olnıanın münnkün olduŞur.u gördünı. Harb esnasmdaki teçimler hicbir karga^alığa meydnn verm?den gecti. Hfr vstandas, hükumeti, Cumhur Başkantm, ve harb vnzivo'.ini tenkid etniek hıkkına sahibdir. Bu hürriyct havası son zaferde büyük bir rol oynadı, ve apkerî. sivil bütün lk'.erlerin bpştan ayaöa dikkct k.^ilmelerine sebeb oldu. Resim scrgisi İıhal nıallan Amerikan ordusundaki disiplin Avrupa ordularındaki disiplir.dcn tamnmen Türk Eelçika Ticaret anlasnıası Türkive ile Bolçika Lüksemburg eko farklıdır, fakat muharibük kudreti itinosnık birliyi arpsında 12 mart 1947 de An barila de mükommeldir. Asksrî harekâkarada itnzalanan ticaıet ve odeme ardlrş tın dı?mda. genc Amerikah sııba^'lara nıası bugıinden itibaren yürürluğe gire bah'jcdilen her irr.Üyazı hakaret addcce!:*ir. diyor. Talebemden biri anlatmıştı: KenTürk İnkılâb Tarihi Enstitüsü dbinin de hizmet gördüğü bir Pa^ifik toplantısı adasında, subaylar bir kuüb açıyorlar Türk İnkılib Tanhi Enstitusünün yöneOndan dolayıdır ki, bu savaşta toprak tün kurulu toplant'sı 28 mart cuma günü rr.ahsullerimizi ve hayatlarıınızı kurtar Ankarada yapılacaktır. Yönetim kurulu nnıak için, daha fazla tahrib edici ve daha 7asından profesör Hıfıı Veldet, profesör "Idürücü şeyler olan h3şerata mahsus Ömer Lutfi Barkan, doçent Hıfzı Timur ve Ccıınl Tıkin. bu münasebetle Ankaraya giilâclarla iktifa etraeyip, minimini düş âeceklcrdjr. manlanmızın çoğalmalarır.a sebeb olan Bir hâdise olmamış r.miller üzerinde daha derin incelemeler Gulcjk Mülî Eğ!tim nıemurlujundan alyapraak gerokür. B:ı. hele çekirge bah dıgıraız bir mcktu'jda denilıyor ki: oDeğ:rrnenılere nıerkez ilk okulunda; gacinde hayli ilerilemeler kaydetmiş, pek zetenizın 23 mart 1947 günlü nüshasında, önemli bir mevzudur. son haberler başhgınızın 2 nci sülununda Tabiî ilimler doktoru izah edi'dği şekılde bir hâdise oknaınıştır. Malcclm Burr ÖLÜM Sır kâtibi Mustafa Nuri Paşanm torunu. Miralay Ahmed Cavid kızı, Harbiye Nezareti kâtiblermden Ismail Hakkı karısı, Cavid Gürcesuiarın haiası. Meliha ve Ismail Seç]^inin annesi, Bursaöa Eski Kapiıca sahibi NAZIME GÜRKAVNAK 22 mart 947 ds Bursada vefat etmiş, cenazesi İstenbula r.akil ve Edirnckapjda aile mszarlığında ebedî istırahate bırakılmıştır. Cenazesind« bulunan ve büyük acımıza iştirak eden akraba ve doştiara mirmettarlığımızı bildiririz. Damadı ve kızı * * * İspartalı maruf tuhafiye tüccnrlarimızdan Haşım Gorgüîıiniiıı oğlu hcnüz ömrdnün ilk baharında mılptelâ olduğu hastalığından lcurtulamıyarak d'in saat 18.20 da Hakk'n rahmetine kavuşmııştur. Cenazesi bugün Aksaray Manastırlı Rıfat sokak Çelıksoy apartımandan kaldırııacak ve o]#e namaam muteakıb Beyazıd canıiin'le namazı kıhnarak Edımekapı şch^dliğLne defnedilecelrtir. Babasma. annesine ve bütun akrahasına sabırlar temenni edc, ba=sağlıîı dileriz. Milletiiii seven or.un sağiığıriı duşünür ve yere tükürmeız. Isianbul Sağhk ve So»;/r.l Yardım Müdürlüğii Trabzon Liselerinden Mezuniar Cemiyeti Başkanhğmdan: I 23/3 947 pazar günü genel kurul top1 kn'.aı nisab temîn edilemediîinden yaPilam?mıştır. 29'3 947 cumartesi günü saat 14 te Eminönü Halfevi küçük saionunda y?pacağımız gtn«l kurul toplantısmda üyelerimizin hazar bulunmaları rica olunur. Ruznanıe: 1 2 3 4 Topkapıdan Bahçekapıya gelmekte bir tramvay Çemberlitaştan geçerken buluııan yolculardan biri anî olarak laşmif ve düçıip ölmüştür. Iluviyeti edilemiyen cesedi muayene eden doktoru, Morga kaldırtmıştır. Tramvayda ölen meçhul yolcu olan iç'nde fenate^bit Adalet KARİKATİJR Mecmnası bu haftarlan itibaren yeni bir şekilde karşınıza çıkacaktır. * 4 KF.NKLİ NEF1S * * BİR IİAPAK. EN JYİ FIKKA VE KAIUKATt'RLEB. MCSABAEA \ T DA IIA BtR ÇOK YVNtUKLEB. 27 mart 947 perşembe gunü saat 21 den sabaha kaaar Karadeniz gecesi. tanmmış ses ve saz sanatkârlarımn iştiraklle, Karader.iz havalan, Karadeniz oyunları, dans ve eğlence. Karadeniz gecesi fonislnin ilk movement'ı». Bir zamanlar Sidr.ey Smith çöyle söylüyordu: «Amerikan kitafcmı kim okur?» Bugün biz, «Amerikan • kitabını kim okumaz?» dıyoruz. Amerikan cdrbiyatmın dünyaya yayılan şöhveti, halibazır devrin mühi:n ve yeni bir safhası. dır. Bu suretle harb sonrası Amerika.<=ı kültür saTıasmda muvaffak; istüısal sahasında hâkim olmuştur. Eu müthiş kudret Amerik?yı müthiş bir meEiıliyetle" dizginliycr. Amerikamn aktif müîahrreti olmazja sulh dcvtm «demrz. Amerika kuvvetli kaldığı ve kuvvdini adaletin hizmetine vcrdiği müddetço harb imkânsızdır. Amerikada tecrid s'yascti güdpnlcv bilhassa tecrübe sahibleri erasında pek nadirdir. Atom bomb3?ı icin çal.can :litn idamların'n verizeleri: «Ya harb'iz bir diınya yahud tek injanı olmıyan bir diinya» dır. Bunun aksi Ver.'ailles munFerdlerin ve topluluklann neşe ve hu hedesinden ^orıraki variyeti dojurrrrir. mor'ü Amerikadaki hayatıma br^ka bir Arr.orîka mil1"tlerarası işbirligi icin ni3güzellik verdi. Tazı gayrimrmni'Pİar rü kul herhanşri bir anlr^ma veya plâna rünmekle be"=.ber ekreriyet eglenrack kalılmağa hazırdır. iein her fırsattan istifado ecliyor. Ilâr.Fakat bü'ün bunîardan evvel şu üç ları ve afişleri büe eğleneeîi. Hattâ se şcrtın yerine getirilrr.esi lâzımdır: çim e?nasında mü^ndele vecizrlerinde 1 Amerika kuvvctini rauhafrza ctbile nüktedan bir hava var. Millet nr> me^idir. Amerikayı iyi tanıyan heıke; diren kızıyor, muvaffakıyet sebeblerin kuvvetlerini emperyaii^t nlyetlerle kuldcn biri de hudur. lanmıyacrgım MH. Di«er Tnillrt'er bıFakat harbdo ve sıılhta muvp.ffakıyeti rrkmadığı halde Amerika s'lâhlgrı bı. rin başhca sebebi ilmî orjsnization'dur. rnkırsa sulha destek cîan vpzij'eti devam Hemon hayatın. her sahasmı ilmî bir şe edemez. kilde organizo etnekte Amerika brşa 2 Amerik.ı tâli derecede'd v??igocmiştir. Ara'nrında pek büyüklcri ol vetleri de halledecek şekilde esas mcsemnk şartile, tabiî olarak Avrupada da leîer üzerinde kuvvetle durmalıdır. Ailim ndamları vardır. fakat aradaki fnrk mcrika ile Rusya arasında tam b'r anç r a d a ki Amerikada her istidad .«aha laşma olmazsa Birleşmiş Milletler vazibuluyor, buna mukabil Avrupa nadiron fesine devam edemez. istidadla vesaiti birleftirebiliyor. 3 Amerika, Avrupanm zayıfıyan Fakat slandardize oluşu ifrata aötürmemleketlerini beslemek ve teçhiz etmek seuretile ilmî or^anization bir bamek suretile yardım etmelidir. Bazı Akımdan tehlikp'.idir. Amerikan orgar.i. merikalılar şöyle cevab \erecekler; «Hâ zation'u deyiştirilmesi gayet eüç olan ve 'â da yapmiktayız, fakat hiç denecek kaher.eye tatbik edikn tek bir lip seçdar bir şükran hissile karçuandık.» Bumiştir. Eir lokantada g.ırsüi dan li..tcje na vereceğim cevab: «Bir minnettarlık clmıyan bir şej' istediğiniz zaman harebeklemeyin, minnettarlıça lâyık oldukct£İzle=ir. «Deği^iklik yik» cevabını da Suruzu bile düşünmeyin.» Di6?r mill^themen alırsınız. Hazir eîbiscler vcuz ve lerle beraber bir harbin yüklorini çokbiçimliJir. Satıcılsr naziktir ve zahtiniz. Bu büyük mücadelede siz de mete kat'.anırlar. Fakat hususî bir şey rr.iirrlaz bir yer oldın!z. Di?°r mil'eMcr i"tedi§ir.iz zaman alpcgınız cevab: releri varsa, evî?dlarını, evlerini b?'k«Böyîe t;el:yor.» Bu sözle de şunu ima Iarını, sıhhatl°rini, hepsini verdiler: elmek istcrler: «feter alın, ister bırabüyük istınllar coktiîer. Bueün hiç bir Itın.» "eyleri kalmamıştır. Bu badireden, iyi A'r.erikida oturmadan e\T\'el bir çok hir şekilde çıktmız. Memlokstiniz refah Avrupalılar gi'oi btn de iki pesln hükme içindedir. Avnî davada sirinlp arkadaşlık sahibdirn. Amevlkayı lüks bir kcnfor yarrr.is o'anların tekrar kendileTİne r»elmemie'ıeti kabul edivor ve entellec'.üîl melerine yardım et*nezF=niz ikbal devbir kü'.tür yeri oldu^ıroa inrnmıyor riniz pek kısa ömürlü olacaktır.> rum. Her iki fikir de vanlıçtı. 19?,9 dan Büttîeyi denkleşti'm^k güçle=ti§i zaevvel Frar.sada Amerikadnn fazla bir konfcr vardı. Mürerfeh bir hayat daha mm kuvvetli tahrikierin n>eyâanfi gelbüyCk bir saiisya yayıimtçtı, yemek rrv:si tabiidir: «Neden yabancılara yarcbha sar^tkârane pi'iy^rdu, evîer ve dım etmek için biz vergi vercllm.» Burun cevabı sudur: «Eğer bunu vartnaznpprtımanlar d"ha genişti. sanız size daha ağıra mnl olabilir; zira Kültür hakkında da yanılmıştım. Argecmiste böyle olmustu. Belki h'Ugün bir t!k .Anerikan medeniyctinin bir dolar hilion tısarruf rdobilirsiniz, fakat varın mcc'rr.iyeü olduğunu röylemck doşru bir di'mya .harbi patlak v^rirse bu size değildir. Amerikalıların sanayi organiüç yüz bilion, belki de daha fi'Java zation'ura olnn sevpilcri Kr hTs deçil, mal olursa bundan kime ne? Medeniyelıir basajma zevkidir. D?.ha büyük ve *.in bütün müps=esel?ri parçalanıp yok daha iyi seyler İ8tib=al ettikçe, daha olursa bunun ziyaru kime?» rlak marifetler icid ettikçe, tabiati Diğor miiletlcre ypptığ'nız yardımda diz£inliy2cck yollar kesîo'tikçe memnun lütufkârlığın ve çefkatin de yeri vardır. oluyor. zevk duyuyorlar. Fakat bu bir nefis müdafassıdır. UmidAmerikalı için tahsil bir din hiline fiz ve panik halinde ayaklanmıs bir düngelmi?tir. Avrupada "Idu^'indan daha yada siz emniyet ve saadet içinde yafazla bir ktlabalık üniversitelere gitşiyamazsınız. mektedir. Ame:ikan üniversitelerinin Çeviren: cporlara ve sosyal hayata çok yer verdiPerihan KUTURMAN ği söy!enm?ktedir. B?zılırı için bu doğrudur, fp.kat girtikçe sz?lmaktadır. Dünyanm hicbir yerindp, Amerikada Mevlud olduğu gibi, bu kadar ?ü~el umumî küAntalya Umumî Nakliyat Türk Anotübhneler, bu kadar n^fi* sanat miizeleri, bu kadar mükemmel spnfoni orke? v.'..n Şirketi İdare Meclisi Rtisi kıymetü ZIYA SJPAHIOGLU tralan olamaz. Son 25 sene zarfmda iyi hir edebiyat, resim ve müzikle olrn kcy nun vefatının kırkıncı gününe rastlayan naçma inanılmıyacak kadar büyüktür. 26 ı^art 1947 çarşamba günü Beyazıd caBir gün Ne^.Yorkta bir tak?iye bin rr.ii ^erifinde Istanbulun seçkin hafızlan miştim. Soför radyoyu açtı ve bana dö taraf:ndan öğle namazını müteakıb Mevnerek «Bu parça kimin?» diye sordu. licîi Nebevî kıraat edilecektir. Sevenlcrin BilmediŞimi söylediğim zaman, «Farkına ve rzu buyuraa ihvanı dinin teşrifleri varamadmız mı? Brshms'm ikinci sen rica Mıımır. ve kapısına da «Subaylara mahsus* levhasmı asıyor'ar. Derhaî bu sınıfın iışında kalanlar d^ha iyi bir kulüb bimsı Insa ederek kapısına «Askerlik hizmetinde olanlara mahsus» levha<='.nı yazıycrlar. Amerikamn en iyi gencleri îcnlbdcn isyankârdırlar. Bj on'.arm kuvvetic"ir. Amerikada umumî efkâr arasında kuv^'etli bir sevgi yeri yatabüenlcr kenöilerir.e p^?k ehemmiyet verip, Japon derebey'.eri gibi gururlu, azametli olanlar değil. bir nevi humor sahibi olanlavdır. General Fisenhawer NewYork Fehri hemşerili^ini kabul ettiği zaman, heyecan doîu bir takdirle sel.":m]anmi5tı; o da tantanalı ve cakalı bir konuştna yovine şunlan söylernişti: «Bir NewYcrk hemşerisi olmak sıfatile ilk yapac?ğım iş, bir k°!ime ile Betediye PLCİsir.i ikaz etrr.çktir. NcwYork, Kansas'lı bir ciftçi oğluna bunu yspamaz ve bundan do!ayı şohretine hrlel gelir.» enter Ajansmın İstanbul muhabiri tarafından Lomîraya çekilmif olan bir te'graf, l.>giliz başkentinden tekrar buraya geİ3rek pazartesi günkü gazetelerimizde çıktı. Cumhuriyet'te >Rus baskısı ve Türk metaneti» başlığı altında neşredilen bu Reuter telgrafı, Tiirkiye ile Sovyet Rusya araFindaki gerşinliğin bir hulâsası ve tarihçesidir. Moskovanın 1939 ağustoîiında Nasi Almanyasile işuirliği yaptıktan Ve böylece jkinci Dünya Harbinin patleması mesuüyetini Kitlcr vs Blussolini tle paylaştıktan sonra, Türkiycye .ve aynı zamanda nazilik ve faşisüikle raücadele cdcn Batı demokrasilerine karşı trJvindığı t'üşman vazıyetten başhyarak bugüne kadar clan biteni anlatan lel. graf, son kısmında şöjle diyot: • Başkan Truman'm Türkive hakkmdaki kararı, büyük bir mcydan muharebesinin kazanümış olduğunu ifad» etmektedir. Malî vardımin tutan, tâli derecede cneMÜdir. Başkan Truman, istikbalini tehdid eden tehüke kavşısında., yalniz k?lmaktan ileri gelen yiuıü Türkiyenin üıerinden kaldırmıştır. Amsrikan yardırrj, gerek Türkiyenin modorn şekilde silâhlandırlmaEinda, gerekse sanayi ve tarım islerinin techizinde ki'!'.>nılatilir. Her iki çik da, şüphesiz ki Türkiyenin kuvvetini takviye etrr.eğe yarıvscpktır. «En önemli olan şey, hür rpilletleri idare eden me?u'iyet sahibi kim^elerin, nihayet manevî bakımdm kuvvetli, iktisadî bakımdan da sağlam. bir Tür'/iye olmaksızm yerjüzünde, dsvaralı bir barışın kıırıılması taswur edilemiyecsçini anlamış olmalarıdır.» Bu hakikatin an!aşılmış olması, onn an'ıvanlar için de ve 1939 danberi takib et'iîirr'iz son derece dürüst ve saırirnî poliüka rayesintîe demoVrMİ H'inyTina hvnu anlatmağa muvaffak olanlar ioin de, şerefli ve iftihara değcr bir başarıdır. Reuter muhabirinin .manen kuvvetli, iktisaden s?Eİam hir Türki>e olmaksınn yeryüzünde devan''ı Mr barışın kıınılamıyacağı anla»ı!nrş olmasını» TneiHz ve dünva nmumf efkârma btı kadjr sarahrt ve kativetle tekrar biWirmiş olması takH!r ve tesekhüre lâyıktır. B« harb irinde, banıt ve yargın du. maııiarındfn hasıl elan kesif bulutlar içinde, hakikat güneçi b??an eörüm o/. olaıuşri1. O zamanlar Povyct Rusya, • • , • Isîb etfiği iki}iii'.1ü, ihanît ve riya i 1 " örüimüs siyasetine rağmnn, rıek göııla idi ve rnedenİYef n, rîemokrasinin lturtprıcısı «(idoflilivordu; sanki Miskovt, kendi aramı ve eönül masile Almany;». va ka»5i Müttsfikler cephesinde yer al. tnıs sribi. Hîç unutmam; Londrada Törk fa7e(pciler heyoti şercRne verilpn bir çavrti\ *ngi!iz ve ypbancı basm temsilrüeri de \ardı. Bir ?o!onyplı gazeteci, Türkiyonlıı harbe çirmeTniş obrıasırıi, n'üstew.7İ Hr şekilde tenki.J etmek için, «tarafcız müttefik» tabirini kullanroışti. «TaraPı müttefikler*. daba harb içinde ve bil. hassa harb soıırasında düşman miıt'etikîcr. oldukları halde, Türlı'ye. verdiSi fözc, her zaman. en nüyük nazi ve bo!şevik üızvik vc tehdidlîri kar^ısmt'a c a^ık kalmış; daTrckrarf vs medetıiyet rh y O zaman gorülmiyen, sezilmiyen ve anlaşılmıvan h%lrikj»t, şimdi «üneş gibi meydanda<'ır, kafaları ve vicrianİRrı aydmlatmaktadır: •Manen knv\etli. ikrijaden fağiam >ir Türkiyc olmi>ksi7in, yeryüziinıîe devanî'ı bir barışın kurulması tasavAijr edilemez.» Millî Eğitim Bakanlığmrn tavsiye ettiği ilkokul BİRİNCt, ve ÜÇÜNCÜ SINIF İ L K B AH A R Kitabları çıktı. Her kitab 30 Kr. BİH YAYINEVİ. P. K. 11 tst. CUMHURİKET Abone .. f raıîı Blı ıylı> Uc ayıuı Altı ayılk ••nallk • ı Nushası 1» ktırııçtut ,, . . l'ürktTt 3ın, &r. fm: * 15m) ı «aoii * Ankarsda Millî Efitiın Bakanlığının davetlisi olarak konserler vermiş olan PolonyaH piyano virtüozu «Stanislav Srpinalskia ?ehrimize dönmüştür. Buradaki konM'iteşebbis heyet raporu, Nizamnamcnin genel kurula arzı, serlerini de verdikten sonra perşembe günü akîa'Tiı hareket edecek olan konvansiyonelSeçimler, le. Avrıına turnesine devrm etmek üzere, Dilekler. memleketımizden ajTilacaktır. Polonyalı virtüoz Ankaradan geldi Fîab gcne 1 5 ^ kuruştur. Bo İyi haberi dostlartnıza roüjdekjinfz. İstanbul Esml Odasmdan Odamızın aidaünı ödeme müddeti 31 mart 947 günü sona ermektedir. Odalar Kanununun 33 üncü maddesine göre üç ay içinde ödenmiyen aidatm üç misli ve cezalı olarak alınması lâzım gelectğini saym esnafımıza hatırlatırız. (3759) «cio 6<» ı«ı«j 2;M«I 64CX1 ıcm Barlc Si, » » » D i k k a t genafrüeo e»ra* »• ffim • "tredllslc tdt!ıre.ilc tsâ> •»l'inmal ORHAN GÖRGÜLÜ Aşkile büyük bir ıstıraba düşcn bir kadınm romanı. İşi varmış Dün, şair, bestekâr, muhaırir, nüktedan dostum Osman Nihadı andım. Hani şu «Bir ihümal daha var...» şar kısmın bestekârı Osman Nihad. Bir kaç giine kadar çıkıyor. UĞUR KİTABEVt ŞEHİR DRAM TİYATROSUNOA KOCA BEBEK Yazan: CEVAD FEHMİ BAŞKUT s ! N HA F TA (23491 lık. Her kafadan bir ses çıkıyor. İçeride, Konser meselesi ikisi de uzunboyiu oldukları için kala«Kopuklar» isimli balığa rağmen iyiden iyiye seçilen iki Geçmiş gün, pek iyi hatınmda kalmabir kitabı vardır. kişi, ellerini kollarını sallaya sallaya mıs, on beş gün kadar oluyor galiba. Efeııdi külhanbeylerin mizahî bir mü bağırışıyorlar. Soğuk bir hava. Boğazdan doğru poyraz dafaanamesi denmeğe seza, başından so. Kavga, belli bir şey. Yaklaştrm. Yük esmiyor mu, alimallah kaldırımların sonur.a kadar dudaklarda tebessümler yasek sesle söylenen sozlerden, kavganm ğuktan titreştiğini ratan şipşirin fıkralarla doludur. Allah mahiyetini anlamağa muvaffak olduk. görür gibi oluyorum. sizi inandırsm, o fıkralardan birini okuPek d« «pestenkerani» bir sebeb. Biri Vakit erken. Saat yorum zarmettim. ötekine: sabahm yallah yal. Fıkralar arasmda meselâ şöyleleri var: Biraz şöyle açıl da tezgâha yana lah onu. Hâkim kopuşa soruyor: Caddenin üst başayım, demiş. Nerede oturuyorsun? şında bir arozöz pey Öbürü ters cevab vermiş: Efendim, bendeniz haneberduşum. da oldu. Langur Hâkim, şahide dönüp bu seter de ona: Patladın mı, işimi bitireyim de öyle, lungur yürüdü, ödemiş. Böyle olduğuna şahid misin? sualinünde'ki borulardan Hasıh, kapışmıslar. Kollarmı havalarni scruyor: bol su fışkırtarak, da sallamak suretile yol alıyorlarrrıış gi Şahidim. caddeyi bir baştan öte başa kadar sırbi, âvaz avaza kapıdan çıktıîar. Ka!dı Nereden biliyorsun? sıklam etti, bıraktı. runda, bu çeki;menin son perdesi şöyle Kapıkomşu oturuyoruz, efendim. Şoför yeri boş olsa, freni tutmamıs da kapandı: I tşte seyrettiğim sahne, buna benzer garajından kendi kendina fırlamış, ba?ı Efendi, efendi, seni insanlığa davet | Ckramsı bir şekilde bitti. boş bir arozöz, diyeceğim. O ayazda, o Beyoğlu Balıkpazarır.da bir dükkân. cdiyorum. erken saatte, o caddenin şakır şukur Beıiki dondü, şövle bir baktı. soğuk sulanması o kadar manasız, o kadar lüYarı şarabcı, yarı bakka!, büyücek bir yer. Vakit akşam. Sular kararmış, ka kanlılıkla cevab verdi: »umsuz bir şey. ş'^rmcâ;? ^•'^ladıy'i için y'ızler T«r:k';İTr ederini, ama, bu a!;.;"^ Mera': "tf'rn do^ri'su. Dukkânın önünde bir kalaba jijim var, yarın akşam gelirim. Yazın, dyık kaımış fırm kapağmın sı i Çarşıdan o gün bir büyük beîediye âmiri gecip etrafı teftış edecckmiş. Güzel! Büyük âmire çarşıyı teın.a yüziü göstermei :yi I şey elb3'te. Arp.ı temiz bir çarjı "s caklığını so'da sıfır bırakan havalarda, & o ahşveriş etmek zçv. kağin tozunu toprağını bastırmak için kini, araâa sırcoa bile yerinden salavatla kalkan şu aro "chirlive de göstf 1". ertek bu da ıyi zSzün kışta kıyamette, sekakta işi n e 9 bir »ey olmaz m r Soruşturdum, öğrendim. Bu caddeden o gün bir misafir geçecekmiş. J Hayli «ene önı's Kr yabancı msmle I $ Güzel! Misafire hürmet iyi şey elbette. Ama, mademki arozözümüz var, arozözümüzün şoförü var, suyumuz da var. Şu hürmeti, arada sırada, bu şoförün maaşını, o arozözümüzün masrafmı, benzinin bcdelini ödiyen şehirliye de gösteriversek, bu da iyi bir şey olmaz mı? * * * Çarşıdan geçiyordum. Bir hengâmecir koptu. Zerzevatçılaı kü{elerini, bakkallar sandıkîarını, manavlar sepetlerini harıl harıl dükkân'arın içine taşımağa başladılar. Resınî kıyafetli iki belediye menıuru, hızlı hulı yürüyerek dükkânlara uğruvorlar, sert, kısa, kırbac gibi şaklayan emirler vererek, küfeleri, sondıkları, sepetleri içertve ta^itıyorlar. ?t?r?k e't'm dn5rn5»ı. Soruşıurâum, oğrendiin. kctte. orta dereca bir şehiıdeydim. Oturduğum otelin önürden hergün dort defa geçip caddeyi gıcır gıcır yikayan arozöze imrer.ir dururdum. Ya'îmurlu bir gündü. Aynı' aro^öz, mutad saatinde geçti. YtiğTjur t>.av ,m ediyordu. İkinci defa gene geçfi. Hergünkü nöbetini yaparak üçüncü dcf^ d j geçti. Dördüncüyü bekledim. Gene gp.li. Meıak ettim doğrusu. Dördünı üâ<?, j merdivenleri dörder dorder indim, Şcföre soıdum. A yol, şakır şakıı yâğmur yağirVıı aokak sulanır rm? Şcfor cevab verdi: Sana, yağmı.r lu havalr.rda fı/cıP ijletme diye emir vcmcdiler ki! Konser înssele^i «rendin. Bizde de konser işte böyle, çelshi rt' y; pa'.ım! H.V,

Bu sayıdan diğer sayfalar: